421.
"burada insanın en ağrına giden ne biliyor musun? onların yalan söylemeleri değil; yalan her zaman bağışlanabilir; tatlı bir şeydir çünkü yalan, insanı önünde sonunda gerçeğe götürür. burada insanın agrina giden şey, onların yalan söylemeleri değil, söyledikleri yalana kendilerinin de inanmaları."

suç ve ceza- dostoyevski
devamını gör...
422.
"bazılarımız şiirlere, şarkılara, filmlere, kitaplara tutunuyor..
sanırım artık insan, tutunamıyor insana..."
tutunamayanlar
(bkz: ramazan samet yılmaz)
devamını gör...
423.
"en uzun, en çaresiz geceni düşün. sabah olmadı mı?"

reşat nuri güntekin - çalıkuşu
devamını gör...
424.
tehditlerin hiç korku uyandırmıyor cassius, çünkü ben dürüstlükle öyle iyi silahlandım ki saygı duymadığım avare bir rüzgar misali yanımdan geçip gidiyorlar!

ray bradbury- fahrenheit 451
devamını gör...
425.
''bir iple intihar da edebilirsin. salıncak da kurabilirsin.''

(bkz: dostoyevski)
devamını gör...
426.
''yaşadığımızı sanırken ölüyüzdür; ölümle pençeleşirken yaşamaya başlarız.''
(bkz: huzursuzluğun kitabı)
devamını gör...
427.
"bu kadar yorgun olmasaydım, ağlardım."
(bkz: silmarillion) (bkz: j.r.r. tolkien)
devamını gör...
428.
"gel çok küçük bir yaratıkta, mesela bir fındık faresinde anlaşalım. bir adam pantolonun paçasında hiç haberi olmadan bir fındık faresi taşıyabilir."

terry eagleton - azizler ve alimler
devamını gör...
429.
kimse seni anlamadığında yolun kütüphaneye düşer
devamını gör...
430.
''...kader denen şey ilahi karmaşada bir matematikti ve insanoğlunun en büyük hatası da onu sadece neticeler yaratan bir şey olarak görmesiydi. oysa insanın yaptıkları kadar, yapmadıklarını da seçtikleri kadar seçmediklerini de oldukları kadar olamadıklarını da içine alıyordu kader. o, zaman boyunca uzanan yani geçmişten gelip dörtnala geleceğe doğru ilerleyen düz bir çizgi değildi. kader bir döngüydü. içinde neticeler barındırdığı kadar görülmemiş gizli kalmış sebepler de barındırıyordu. bitişlerle olduğu kadar başlangıçlarla da doluydu. tek mesele kaderi okumakta, okuyabilmekteydi.

...kaderin sadece tek bir kısmına bakıp kalmak, insanın kendisini bir girdaba hapsetmesiydi sadece. oysa önemli olan döngünün bütününe bakabilmek zamanlar mekanlar insanlar ve olaylar arasında kendi bıraktığı izleri sürebilmekti. bunu yapabilmek bu ilahi matematiğin içine gizlenmiş denklemleri belirgin kılıyor, elinizden alınanlar kadar önünüze sunulanları da görebilmenizi sağlıyordu''


pir-i lezzet - saygın ersin
devamını gör...
431.
her şey gider, her şey geri gelir, sonrasızca döner varlık çarkı. her şey ölür, her şey yine çiçeklenir, sonrasızca sürer varlık yılı.
(bkz: böyle buyurdu zerdüşt)
devamını gör...
432.
denge, insanoğlunun icat ettiği en vahşi kavramdır. ip cambazının kendini iyi hissettiği an, kendini ağa bıraktığı andır oysa. sırat köprüsünden, beslenmeye kadar denge her yerdedir. dünyanın en sağlam alarm sistemi. bütün dengesizlere karşı. en ufak harekete, yanlışa duyarlı...
hakan günday
kinyas ve kayra
devamını gör...
433.
"bilmek her şeyin sonu olur. çekici olan bilememektir. sis her şeye harika bir güzellik katar."
"ya da insana yolunu şaşırtır."
"bütün yolların sonu aynı noktaya çıkar, biricik gladys."
"ya o nedir? "
"hayal kırıklığı."
devamını gör...
434.
"kişinin yarattığı her etki kişiye bir düşman kazandırır. toplumda gözde olmak için orta karar olmak gerekir."
devamını gör...
435.
"böylesine alçalmış bir kadın olmasaydım ben de senin gibi düşünürdüm. alçalmışlığım hani şu mahvolmuş denilen kadınlardan olduğumdan değil, çektiklerimden, katlanmak zorunda kaldığım acılardan, bedenimin aşağılanmasından değil... tembelliğe lükse alışmaktan! kendi gücümle tek başıma yaşayamamaktan, hep başkalarının yardımına gereksinim duymaktan, sürekli olarak istemediğim şeyleri yapmaktan! alçalmışlığım bundan benim!" (s. 65)

nikolay çernışevskiy-nasıl yapmalı
devamını gör...
436.
"hissetmek ne büyük bir ağırlık! hissetmek zorunda olmak ne büyük bir ağırlık!"
devamını gör...
437.
bunlar pişmanlıktan gelen o artık geri dönmeyecek tertemiz zamanlara adanmış mutlulukla geçireceği genç hayatın boşuna ziyan edilişinden doğan kırgınlıktan kaynaklanan gözyaşlarıydı.
savaş ve barış-lev tolstoy
devamını gör...
438.
"asıl körlük, umudun tükendiği bu dünyada yaşamaktı."
-körlük/ josé saramago
devamını gör...
439.
"düşünmek istemiyorum. düşünmek istemediğimi düşünüyorum. düşünmek istemediğimi düşünmemem gerek."
jean paul sartre - bulantı
devamını gör...
440.
köleyi çalıştırarak ömrünü çalar ve yorarlar. böylece düşünmek için ne gücü kalır ne de zamanı.
-yakan ışık-
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kitap alıntıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim