881.
toplumumuzun kendi kendine yetme endüstrisi asla yeterince iyi olmadığımız varsayımı üzerine kuruludur. özellikle de kadınlar sürekli olarak sözüm ona eksiklikleri için dört bir yandan yaylım ateşine maruz kalırlar.
devamını gör...
882.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
883.
"yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: 'dünyada neler gördünüz?' dese herhalde verecek cevap bulamayız. koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki..."

(sabahattin ali, kamyon, 2015: 29).
devamını gör...
884.
dünya malı elinden gittiyse, üzülme buna, hiçtir o; ve bir dünya malı geçtiyse eline, sevinme buna, hiçtir o. önünden geçer acılar ve zevkler
geç dünyanın önünden, hiçtir o.


kitapların tecrübenin yerini alamaması ve öğrenimin de dehanın yerini tutamaması birbirine benzeyen iki olgudur.
devamını gör...
885.
yalnız insan kendine acır. (oğuz atay, oyunlarla yaşayanlar, s.52, 9)
devamını gör...
886.
felaket başa gelmeden önce, onun önlenme sebepleri ve savunmasını düşünmek gerekir. geldikten sonra üzülmenin faydası yoktur.

nutuk, mustafa kemal atatürk
sayfa 316 - türkiye iş bankası kültür yayınları
devamını gör...
887.
arnavut kaldırımlarına hayran kalıp çıkmaz sokağa girmek gibiydi seni sevmek
(iyi ki yoksun-hakan özkan).
devamını gör...
888.
"anladım ki o'nun sadece lütfu var, biz bazısına kahır diyoruz."
devamını gör...
889.
"kalp kırmamak için sıkıntılara katlanmak gerekiyor,elden başka bir şey gelmiyor.
bir kedinin bile kalbini kırmak istemiyorum, insan kalbi nasıl kırılabilir?"

diyamandi.
devamını gör...
890.
bu dünyanın kurallarını bir bedel ödemeden çiğneyemezsin.

kuşatma ve fırtına, leigh bardugo
devamını gör...
891.
gençken, dünyadaki bütün duyguları ilk hissedenin biz olduğumuzu zannederiz.

ben, kirke
devamını gör...
892.
eksik olmayın dediklerimiz fazla oldu
yazık dediklerimiz birer birer kazık oldu.
zengin olamadan etrafimiz mal oldu.
çok sevdiniz de allah aşkına ne oldu?
tabii ki koçları yer ekimine meydan okudu.
ne bekliyorduk ki?
zaten olacağı buydu.....
nilgün bodur
akillandim artık, şimdi daha deliyim.
devamını gör...
893.
'şüphesiz allah, göklerin ve yerin bütün gizliliklerini bilendir. doğrusu o, göğüslerde saklı bulunan bütün gizli düşünce, niyet ve inançları da hakkıyla bilir..."
devamını gör...
894.
"bir buçuk ay boyunca sallandım. mürettebatla bir sorun yaşamadım. pek konuşmuyordum onlarla. vahşetlerini amerika'ya saklıyorlardı. yolculuğun tek heyecanı, aşçının yamağına sarkan birinin linciydi. adamı dövüp bir depoya kapattılar. tabii genç tecavüzcü yerde kıvranırken çevresinde oluşmuş ve tekme yağdıran zincirin halkalarından biri de bendim. yanımdakilerin omuzlarına tutunarak birkaç tekme de ben fırlattım, kendi kanında boğulmak için dua etmeye başlamış olan adamın kafasına. iki gün sonra unutuldu her şey. ve aşçı yamağının kalçaları başkalarının da ilgisini çekmeye başladı. bu sefer kimse linç girişiminde bulunmaya çalışmadı çünkü yamağı düzenlerin sayısı ahlakçılık oynayanlarınkini geçmişti. kanıksanmıştı çocuğun kalçalarının lezzeti. ama ilk hareketi yapıp dişleri paramparça olan adam, tabuyu yıkan kişi olarak, bütün insanların günahlarına karşılık çarmıha gerilmiş isa gibi, yolculuk boyunca hücresinde tutuldu."

(bkz: kinyas ve kayra)
devamını gör...
895.
bir insan pek üzgünse, dişi ağrıdığı ya da para kaybettiği için değil, her şeyin gerçekte nasıl, yaşamın nasıl bir şey olduğunu hissettiği için üzgünse, gerçekten üzgün demektir, işte o vakit biraz hayvana benzer, o zaman üzgün görünür, ama her zamankinden daha gerçek ve güzeldir bu üzüntü.
bozkırkurdu- hermann hesse
devamını gör...
896.
karanlık gece içindeyim ben. biri var ki, giderken gökyüzünü de birlikte götürdü.
sefiller
victor hugo
devamını gör...
897.
çok bilen az yaşar.

ahmet ümit / şeytan ayrıntıda gizlidir
devamını gör...
898.
"resamları severim. renklerin altında, üstünde, yamacında, ayakları dibinde yatarlar. düşünceleri,duyguları, solukları bile boya kokar. nedir, çoğu kimi renklere yakın durursa, kimilerinden de felek felek kaçar."

salah birsel, asansör .
devamını gör...
899.
tanrı'nın amaçları sonuçlarla eşleştirmekte tam gücü var. bir taraftan tanrı'nın sonsuz gücünden bahsederken, söyle­diklerinize inanmazsınız, inanamazsınız bile. bu yüzden ha­yalinizde tanrı'nın gücüne eşit bir başka güç yaratırsınız. tanrı'nın iradesini saptırabilmeniz için bir çıkış yolu bulmak istersiniz. öylece mitolojilerinizde "şeytan" dediğiniz varlı­ğı yarattınız. hatta bu varlıkla savaş halinde olan bir tanrı'yı bile hayal ettiniz (tanrı'nın sorunları kendiniz gibi çözdüğü­nü sanıyorsunuz). bununla da kalmayarak tanrı'nın bu sa­vaşı kaybedebileceğini bile düşlediniz. tüm bunlar , ta nrı hakkında bildiğinizi söylediğiniz her şeyi tü­müyle yadsıyor ama önemli değil, kendi illiizyonlarınızı yaşıyorsunuz, korkularınızı hissediyorsunuz çünkü tanrı' dan şüphe etmek kararı vermişsiniz.
tanrı ile sohbet.
devamını gör...
900.
atamıyorum üstümden yorgunluğu, ne kadar dinlensem… bizim yorgunluğumuz gövdemizde değil, ruhumuzda olsa gerek…
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kitap alıntıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim