921.
şunu öğrendim ki balıkların çoğu yaşlanınca ömürlerini boşuna geçirdiklerini söyleyip yakınırlar. sürekli sızlanıp herkesten şikayet ederler. ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü? samed behrengi - küçük kara balık
devamını gör...
922.
umutsuzluk yıkmıştı onu. ruhu o kadar acı ve keder o kadar yalnızlık ve korku içindeydi ki...
(bkz: köpek kalbi)(bkz: mihail bulgakov)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
923.
"atlasam bir vapura, şehre insem diyorum, şehir umutların, tesadüflerin, tehlikelerin, gürültülerin içinde her zaman elimin altında bulunan bir sergüzeşt tombalasıdır. sokarım elimi bu torbaya, çekerim 77 numarayı, çinko, 19 numarayı, tombala!"

sait faik abasıyanık - kış akşamı, masa ve sandalye.
devamını gör...
924.
korku nedir, artık hiç bilmiyorum. bildiğim tek şey . .. bu hayat bir ada ... hayırsız bir ada. bizi ta ne zaman atmışlar bu adaya.
birbirimizi yiyoruz iştahla.

mine söğüt - gergedan
devamını gör...
925.

insanoğlu, hayvanlara karşı büyüklük taslama! onlar günahsızdır, oysa sen azametinle üzerinde yaşadığın dünyayı kirletiyorsun ve senin kirli izlerin senden sonra da kalacaktır.


(bkz: karamazov kardeşler)
devamını gör...
926.
tuttukları dilek için bile para verir insanlar. havuzlara, kuyulara para atarlar. dileğini bile satın almaya alışmış birine de barış hediye edilmez, satılır.

hakan günday - zamir
devamını gör...
927.
zizek: mao'nun ünlü bir sözünü hatırlatmak istiyorum:
'gökkubenin altında tam bir keşmekeş var. vaziyet harika.'


zizek ile hayali söyleşiler - metis yayınları


(şu çağı anlatırcasına bir söz)
devamını gör...
928.
kendine ait bir yalan, başkalarına ait gerçekleri tekrarlamaktan belki de daha iyidir.
suç ve ceza
devamını gör...
929.
''- benim varlığım madde iken ve duyularım bile maddeye yönelik iken o'nu maddenin imkânlarıyla bilmek, tanımak istemem neden yersiz olsun ?
''- hayır, yersiz değil, bilâkis doğru bir arayış oğul !... lâkin sen o'nun her yerde ve her şeyde hazır olduğunu fark etmekle yetinmiyor, bir de madde gözüyle görmek istiyorsun. o, senin gördüğün her şeyde vardır, bir yaratıcı olarak, bir düzenleyici ve hayat verici olarak . çünkü o, öncesiz ve sonrasızdır; değişmez ve dönüşmezdir; her şeye gücü yeten ve her şeyi bilendir.''
''- şu anda benim neyi merak ettiğimi de bilir mi ?''
''- elbette bilir''
''- o halde neden merakımı gidermez baba ?''
''- o merakı giderecek sensin oğlum. zaman ve mekânı değerlendirerek, sebeplere ve sonuçlara bakarak, hislere, tecrübelere ve duygulara bakarak... o merak ancak sevgiyle giderilir. âlemde sevgiden büyük bir umut da sevgiden öte bir korku da yoktur. sevgili'den korkmak, korkunun en yüksek derecesi, sevgili'den umut etmek umudun en yüksek kertesidir. sevgilisi olmayan biri, yaşadığını sansa da yürüyen ölüden ibârettir !'' od - iskender pala
devamını gör...
930.
"birini sevmeye kalkışmak önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. enerji, kendini veriş, körlük ister. hatta başlangıçta, bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapamayacağımı biliyorum."

jean-paul sartre- bulantı
devamını gör...
931.
insanın içindeki insandışılığı ve eğitimli aydın kişilerin.. hatta toplumun dürüst, namuslu ve soylu saydığı kişilerin içindeki o gizli kudurmuş kabalığı görerek için için titremiş, her seferinde eliyle yüzünü kapatmıştı..
gogol - palto
devamını gör...
932.
geçen her saniyemizin bizi ölüme, ölümümüze yetiştirdiğini unutmaksızın yaşamayı bilmek.
benimkisi bir yolculuk, diyebilmek.

enis batur - acı bilgi.
devamını gör...
933.
ümitlerin kaderi, biri yok olduğunda diğerinin ortaya çıkmasıdır, işte bu yüzden bunca hayal kırıklığına rağmen dünyadan silinip gitmemişlerdir.

jose saramago-ölüm bir varmış bir yokmuş
devamını gör...
934.
“ama gözler kör.
yüreğiyle bakmalı insan...”
küçük prens, antoine de saint-exupéry
devamını gör...
935.
"her eğitsel davranışın iki yönü vardır: birincisi, bilgisiz çocukların gerçek üzerine o dolu dizgin saldırılarını püskürtmek ve sonra da derslerini almış çocukların usulcacık, sezdirmeden, yavaş yavaş yalan içine itilmesini saglamak."

franz kafka / bir köpeğin araştırmaları
devamını gör...
936.
şairlerin çoğu saygı ve cesaretin büyüttüğü kişiliklerinde, kişiliklerinin dışavurumunda sahtekârdır. bu çoğunluk, orta halli şairler bölümündeki yığılmadır. güvensiz, yazdığının arkasında duramadan, köylülük ile anakent bireyi olma arasında gidip gelirler; sonuç acıdır: kasabalı kalırlar.
ne köylü gibi otantik ne de kentli gibi endüstriyeldirler artık. burada doğan sıkıntıyı şiirlerine malzeme yaparlar. onların şiirlerindeki masumiyet, kadercilik ve zaman zaman görülen fevri çıkışlar bu nedenlere dayanan bir semptomu oluşturur. kendilerini kanıtlayamama, değişimini tamamlayamama, hep buluğ kalma siniri! bu insanların şiirleri, bu yüzden hep birbirlerinin şiirlerine benzer. aynı şairleri okur, aynı toplantılara katılır, aynı dergide yayımlar, aynı içkileri içer ve fark ettirmeden aynı insana âşık olurlar. edebiyatta kurdukları koloni, zararsızdır aslında; şiirin hayatta kalmasını da sağladıkları söylenebilir. tek ümitleri, şiir kitabı bastırmaktır. mürettebat listesi’ne adlarını kaydettirebilmek ve sonradan gemide isyan çıkartmak hoş olacaktır. rimbaud! kendini bunlara kaptırma! şiir, kaybolmaktır. şiir, ebe kendisini ararken saklandığı yerde gizli bir haz duyan oyuncunun hissettiğidir. son anda görünmektir. ya da hiç görünmemek! hiç görünmemeyi göze almaktır şiir.

küçük iskender- rimbaud' ya akıl notları.
devamını gör...
937.
"sanıldığı gibi insanı yıkan çektiği acılar değildir. insan, çektiklerini paylaşamadığı için kendi acısıyla söyleşmeye başladığında yıkılır."
ceviz sandıklar ve para kasaları / ali ayçil.
devamını gör...
938.
“hadi tam sırası söylesene, metruk bir harabeden farksız kalbinden onu haberdar etsene... gözlerini sana dikmiş cevabından emin olduğu halde, yeri gelmişken sorduğu sorunun cevabını bekliyor. sorulmak için sorulmuş. basit bir soru... durma cevapla, cesaret yüreğinde değil iki bacağının arasında olsa da... kalbin atması gereken yerin iki karış altında atsa da...”

babaannemin usturası, esra pekin
devamını gör...
939.
uçurumlar var diyorum, insanla insan arasında, kendiyle kendi arasında.
nilgün marmara daktiloya çekilmiş şiirler (1977-1987),
devamını gör...
940.
"düşünün...çünkü henüz yasaklanmadı."
1984 - george orwell
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kitap alıntıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim