1961.
biri bizi gözetliyor .
devamını gör...
1962.
kanun söz konusu olduğunda burası sahipsiz topraklardı.
(bkz: ateş yakmak) / (bkz: jack london)
devamını gör...
1963.
"büyük bir zelzelede, kulak zarımızı patlatan gürültüler ve toz duman arasında içimizi bastıran korku ile fantastik bir muhayyile ile her şeyin yıkıldığını sanırız; fakat zelzele durunca, titreyen eşya sabit şekillerini alınca, ancak temelleri çürüyen binaların devrildiğini ve sağlamların tozlardan silkinerek vakarla hayata çıktığını görürüz."

bir tereddüdün romanı, peyami safa
devamını gör...
1964.

"bu masalları yalnız senin ve kardeşlerin için yazmıyorum; türk çocukları için yazıyorum. ben yalnız senin ve kardeşlerinin babası değilim. bu dünyadaki bütün türk çocuklarının babası­yım. sizleri ne kadar düşünür ve seversem onları da o kadar dü­şünür ve severim."


ziya gökalp (kızı hürriyet hanım'a yazdığı mektuptan...)
devamını gör...
1965.
kimseye nasıl bir hayat istersin diye sorulmuyordu.
kuru kız-ayfer tunç
devamını gör...
1966.

"bebekleriniz oldu mu bir daha asla gerçekten uyuyamazsınız, derler, bebekler nihayet uyumaya başladıktan sonra bile."


yakınlıklar
devamını gör...
1967.
kitaplardan alinan kesitlerdir.
devamını gör...
1968.

ben kendimi senin gerçeğin sanıyordum.


deniz durukan
dokuz katlı sıdıka
s/ 16
devamını gör...
1969.
"şuna ikna olmak üzereydim ki birisi -ya da herkes- bana çok fena haksızlık yapmıştı ama tam olarak kim olduğunu bilemiyordum."
devamını gör...
1970.
hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum. bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey bambaşka gelişebilir miydi? evet , bunun hayatımın en mutlu ânı olduğunu anlayabilseydim,asla kaçırmazdım o mutluluğu.
devamını gör...
1971.

ona annemin öldüğünü söyledim. ne zaman diye sorunca, "dün," dedim. hafifçe irkildi, ama hiçbir şey demedi. bunun benim suçum olmadığını söylemek istedim ama vazgeçtim çünkü bunu daha önce patrona söylediğimi anımsadım. zaten bir anlamı da yoktu bunun. ne de olsa insan her zaman biraz suçludur.


yabancı - albert camus
devamını gör...
1972.

kendi geçmişinizin bile tam olarak gerçek olduğunu düşünmezsiniz; onu giydirirsiniz, yaldızlar ya da kara çalarsınız, kimi yerlerini kesip atarsınız, kusurlarını düzeltirsiniz... tek kelimeyle onu kurgularsınız ve rafa kaldırırsınız: sizin kitabınız, sizin romantik otobiyografiniz. hepimiz gerçeklikten kaçarız. bu homo sapiens'in temel tanımıdır.


fransız teğmenin kadını - john fowles
devamını gör...
1973.

kalbimiz insanlığa olan sevgimizi uzun süre taşıyamaz, eğer sevdiği insanlar yoksa.
devamını gör...
1974.
"kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçecekmiş gibi gelecek. kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçmeyecek."
cesare pavese
devamını gör...
1975.
alevleri olmazsa hayat renksiz bir moloz yığınıdır.
devamını gör...
1976.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bir erkek cinsini eleştiriyor. abbovvv, başımıza taş yağacak.

malte laurids brigge'nin notları
devamını gör...
1977.

çocukken, okumak bana, ileride günün birinde, bütün öbür mesleklere birer birer başladığı sırada, insanın, üzerine alacağı bir meslek gibi görünürdü.

syf. 155
malte laurids brigge'nin notları
devamını gör...
1978.

bir gün, işimi hafifleteceğini düşünerek d'ye geleceğin ne zaman geleceğini sordum.
"yarın sabah," diye karşılık verdi.


kramp - maria josé ferrada
devamını gör...
1979.

ben de pazartesi günü gibi hüzünlü ölümsüz erkekler tanımıştım...


dul ölümsüz eş arıyor - jean louis fournier
devamını gör...
1980.
“merhamet bilmeyen kalbinden öpüyorum.
benim seninle olan savaşım bitti,
gözlerin istediğine gülebilir.”
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kitap alıntıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim