1641.

ah hafıza, huzurumun baş düşmanı!


don quijote
devamını gör...
1642.
jüpiter akıldan çok tutku bahşetmiştir. bunun oranı hesaplandığında 24'e 1 olduğu görülür. aklın mutlak gücüne karşı koyması gerektiği içinde iki hiddetli asi yaratmıştır; bunlar öfke ve şehvettir. insan hayatında ki yeri kolayca farkedilebilen bu iki gücün birlikteliğine akıl ne kadar karşı koyabilir ki! diğer ikisi gittikçe seslerini yükseltir, karşı koyar, aklı yok etmeye çabalar. aklın tek yapabildiği ise bağıra çağıra erdemli olmanın yollarını tekrarlamaktır, ta ki tükenene, vazgeçene ve boyun eğene kadar.
daniel goleman - duygusal zeka
devamını gör...
1643.
"gecelerden de gündüzlerden de bir beklediği yoktu. oysa şimdi gece de gündüz de, sabah ve akşamın her saati de, olga'nın varlığıyla dolu olup olmadığına göre ya neşeli ışıklı geçiyordu ya da renksiz ve kasvetli"

ivan aleksandrovich goncharov - oblomov
devamını gör...
1644.

ben üzgündüm ama onlara "yorgunum" dedim.


küçük prens, antoine de saint-exupéry
devamını gör...
1645.
nasılki insan, şu âlem-i kebirin bir misal-i musaggarıdır ve fatiha-i şerife, şu kur'an-ı azîmüşşan'ın bir timsal-i münevveridir. namaz dahi bütün ibâdâtın enva'ını şamil bir fihriste-i nuraniyedir ve bütün esnaf-ı mahlukatın elvan-ı ibadetlerine işaret eden bir harita-i kudsiyedir.
sözler - 41
devamını gör...
1646.
...

ben aslında, doğduğum evde ölmek isterdim. daha çok şey biriktirmek ve onları birer birer çocuklarımın torunlarına vermek isterdim. şimdi herkes var, hiçbir şey yok. büyüyünce de olmaz, biliyorsun. yaşamak, bir meslek değilmiş. boşuna yazıyoruz. yazık!

...


(bazıları hep konuşmak ister. ama ben onların istediği gibi konuşamam. davranışlar, tasarlanmış jestler, duruşlarla, araya birkaç kötü kurulmuş cümle katarak derdini anlatmak, belki de dünyayı ve yaşamayı çok önemsemek demek. kim bilir? ama böyle yapınca insan hep bir şeyler kaybediyor. biliyorum. konuşmayanların, bilerek kaybetmek istedikleri için konuşmadıklarını da düşündüğüm olur.)

“her şey iyi giderken kim konuşmak ister ki?” diyor adam.

...

(bkz: içeriye bakan kim)
devamını gör...
1647.
~
kimse sana gerçek kendini sunmaz ve böylelikle sen de hayatın boyunca kimseyi gerçek anlamda tanıyamazsın , sadece tanıdığını sanarsin.
~
devamını gör...
1648.
"düşlerin devlet kontrolü altında bulunduğu bir sırada, gerçeklik kendini bir düş sanmaktadır".
sessiz yığınların gölgesinde ya da toplumsal sonu
jean baudrillard
devamını gör...
1649.
" bir insanın diğer bir insanı, hemen hemen hiçbir şey yapmadan, bu kadar mesut etmesi nasıl mümkün oluyordu? ahbapça bir selam ve temiz bir gülüş... ve ben bu anda başka hiçbir şey istemiyordum. "
kürk mantolu madonna
devamını gör...
1650.
"yalnızca kendini kaptırarak kitap okudun diye, görebildiğin dünya da genişleyecek sanma. ne kadar bilgi depolasan bile, kendi kafanla düşünüp kendi ayaklarınla yürümedikçe her şey sahte, havada ve gelip geçici şeyler olarak kalır."
kitapları kurtaran kedi
devamını gör...
1651.

hep gül, benim güzel kızım. hayattaki tek kavgan gülmek olsun."
devamını gör...
1652.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1653.
"dinde en büyük değer kazananlar dalkavuklar ya da statükoya en sıkı sarılanlar değil, baş kaldıranlardır. tarihte ermiş ile baş kaldıran insanın ne kadar sık aynı kişi olduğunu bir hatırlayın. sokrates baş kaldıran insandı ve baldıran içmeye mahkum edildi. isa baş kaldıran insandı ve çarmıha gerildi. jean d'arc baş kaldıran insandı ve kazıkta yakıldı".
rollo may-yaratma cesareti
devamını gör...
1654.
"ağladım, çok ağladım. ağlarken sakızım ağzımdan düştü."
(bkz: benim de söyleyeceklerim var)
devamını gör...
1655.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1656.
yabana doğru -jon krakauer

bir ata semer vurmayı tramvaya binmeye, yıldızlarla bezenmiş açık bir gökyüzünü tepemde bir çatı olmasına, bilinmeze giden belirsiz, zorlu bir patikayı asfalt kaplı yollara, yabanda hayatın verdiği derin huzuru kentlerin tedirginliğine tercih ederim.
devamını gör...
1657.
bir şairinde dediği gibi:


bir insanı nasıl tanıyacağınızı biliyor musunuz?
ne okuduğuna bakın.
ne seyrettiğine bakın.
duvarlarına ne astığına
raflarına ne koyduğuna
nasıl konuştuğuna
nasıl dinlediğine bakın.
yapmanız gereken tek şey bakmaktır.
bunlar size onun ruhunun nerede olduğu
ve neyle beslendiği konusunda
her şeyi bildirir...
devamını gör...
1658.

bir insanı nasıl tanıyacağınızı biliyor musunuz?
ne okuduğuna bakın.
ne seyrettiğine bakın.
duvarlarına ne astığına
raflarına ne koyduğuna
nasıl konuştuğuna
nasıl dinlediğine bakın.
yapmanız gereken tek şey bakmaktır.
bunlar size onun ruhunun nerede olduğu
ve neyle beslendiği konusunda
her şeyi bildirir...
devamını gör...
1659.
ışıl parlakyıldız*-cihan

gerçi hâlâ huysuz, yüzü gülmez, ruh hastasının tekiyim ama daha iyiyim. kimseye vicdan yapmıyorum. tamam güvensiz, bir o kadar detaycıyım ama iyiyim. bazen elimin beş parmağını geçmeyen sevdiklerimin bana nasıl katlandığını sorgular dururum. en vahim olanı da osman. dünyanın sayılı hackerlarından biri olması bir yana zekâsının deha seviyesinde olduğunu tesadüf eseri öğrendim.
devamını gör...
1660.
birazcık tuz etkisi yaratmalı insan
birinin hayatında. hani yaraya basıp
acı vereninden değil , yemeğe katılıp
tat vereninden.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kitap alıntıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim