kitap alıntıları
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
başlık "mesteral" tarafından 08.11.2020 11:05 tarihinde açılmıştır.
1321.
hayatı boyunca sevgi açlığı çekmişti. sevgiye hasretti. varoluşunun temel talebiydi sevgi. ama hiç sevgi görmemiş ve zaman içinde katılaşmıştı. sevgiye ihtiyaç duyduğunu fark etmemişti bile. şimdi de bilmiyordu bunu. sadece sevginin nasıl ifade edildiğini görmüş , yüreği hoplamış ve ne kadar güzel , yüce ve muhteşem bir şey olduğunu düşünmüştü.
jack london / martin eden
jack london / martin eden
devamını gör...
1322.
hayatın anlamı yoktur, diyor. hayatı kendimizi bulmak için yaşamamız gerekir. kendimiz ise hiçbir zaman hayatın anlamı değilizdir.
öykümü kim anlatacak, şebnem işigüzel.
öykümü kim anlatacak, şebnem işigüzel.
devamını gör...
1323.
"mabel' in her şeyi önceden sezmesi de kendi düşüncelerinin birebir aynılarını ondan duymak da iyi geliyordu ona. iki alevin birleşerek daha büyük üçüncü bir alev yaratması gibiydi aralarındaki bağ. biri olmadan da yakmaya yeterdi diğeri elbet, hatta belki bir gün yakacaktı da ama oliver, ikisinin bir arada daha fazla sıcaklık ve ışık vermelerinden hoşnuttu."
dünyanın efendisi - robert hugh benson
dünyanın efendisi - robert hugh benson
devamını gör...
1324.
devamını gör...
1325.
zengin olmanın faydalarından biri de sadaka dağıtabilmek ve iyilik yapabilmektir. yoksul insanların iyilik yapmaları zordur. iyilik yapmak da bir lükstür!
sade olabilmek de zenginlerin bir ayrıcalığıdır. kendisinden sade diye söz edilen tek bir işçi tanıyor musun? sadelik işçinin yaşama biçimidir zaten.
syf. 17
gitar, michel del castillo.
sade olabilmek de zenginlerin bir ayrıcalığıdır. kendisinden sade diye söz edilen tek bir işçi tanıyor musun? sadelik işçinin yaşama biçimidir zaten.
syf. 17
gitar, michel del castillo.
devamını gör...
1326.
cicekleri sevdigini soyleyen bir kadinin cicekleri sulamayi unuttugunu gorursek, onun cicek sevgisine inanmayiz. sevgi, sevdigimiz seyin buyumesi ve yasamasi icin gosterdiginiz etkin (aktif) ilgidir. bu etken ilginin bulunmadigi yerde sevgi de yoktur. . .
erich fromm/ sevme sanati
devamını gör...
1327.
1328.
1329.
ah, insan öyle fani ki,yaşadığından gerçekten emin olduğu bu dünyada bile,varlığının tek gerçek iz bıraktığı bu dünyada bile, sevdiklerinin ruhunda ve hatıralarında o da sönüp kaybolacak , hem de çok çabuk!
genç werther'in acıları / goethe
genç werther'in acıları / goethe
devamını gör...
1330.
hayranlık mağlûp olmuş bir kıskançlıktır. yani kıskançlık gıptaya, gıpta hayranlığa yerini verir. dibinde kin vardır. gitgide, hayranlığın zaafa uğradığı anlarda bu kin ortaya çıkar. (peyami safa/yalnızız)
devamını gör...
1331.
"evet guzelsiniz. ama bossunuz. sizin icin kimse yasamini feda etmez. yoldan gecen herhangi biri, benim gulumun de size benzedigini soyleyebilir. ama benim gülüm sizin her birinizden daha onemlidir. cunku ben onu suladim ve onu camdan bir korunakla korudum. önune bir perde gererek ruzgarin onu üsütmesini engelledim. tirtillari onun icin öldürdüm. onun sikayetlerini övünmelerini dinledim ve bazen de suskunluklarina katlandim. cünku o benim gülüm... "
kucuk prens/ a. de saint exupery
kucuk prens/ a. de saint exupery
devamını gör...
1332.
“gene de ufak tefek üstünlüklerim vardır... çoğu kadınlardan daha fazla kitap okurum... birçok güzel şiiri ezbere bilirim... çiçek yerleştirmesini bilirim... iyi giyinirim... bir de sizi severim, evet, beyefendi, siz belki de inanmazsınız, ama çok severim sizi.”
iklimler
iklimler
devamını gör...
1333.
"hiç evlenme dorian. erkek, yorgun düştüğü için evlenir, kadın merak duyduğu için. ikisi de hayal kırıklığına uğrarlar."
-dorian gray'in portresi/oscar wilde-
-dorian gray'in portresi/oscar wilde-
devamını gör...
1334.
“kendimi durmadan sil baştan kurgulamaktan yoruldum.”
- huzursuzluğun kitabı
- huzursuzluğun kitabı
devamını gör...
1335.
yoruldum patron!
insanların insanlara saldırmasından, çocukların ömrünün kelebekten az olmasından, adaletin bozguna uğradığı bu dünyadan yoruldum."
yeşil yol, stephen king
insanların insanlara saldırmasından, çocukların ömrünün kelebekten az olmasından, adaletin bozguna uğradığı bu dünyadan yoruldum."
yeşil yol, stephen king
devamını gör...
1336.
"bazen etrafımızda o kadar esrarlı bir hadise olur ki ince teferuatına kadar bunu sezeriz, fakat hiçbir şey idrak etmeyiz; ruhumuzun içinde ikinci bir ruh her şeyi anlar, fakat bize anlatmaz, böyle korkunç işaretlerle bizi muammanın derinliklerine atar ve boğar."
dokuzuncu hariciye koğuşu-peyami safa
dokuzuncu hariciye koğuşu-peyami safa
devamını gör...
1337.
arkadaş dediğiniz nedir ki? iyi halinizi kıskanırlar, kötü halinizde ise yargılar; arasındaki halinizi umursamazlar
şeytanın fisildadiklari- emre yılmaz
şeytanın fisildadiklari- emre yılmaz
devamını gör...
1338.
''bazı kimseler -ben de onlardan biriyim- mutlu sonlardan nefret ederler. kazık yemiş gibi oluruz biz. aslolan, zarara uğramaktır. felaket geliyorum derse gelmelidir. aşağıdaki köye ramak kala duran çığ, yalnızca doğaya değil, ahlaka da aykırı davranmıştır.''
p'nin.
vladimir nabokov
p'nin.
vladimir nabokov
devamını gör...
1339.
ormanda yolunu yitirmiş çocuklar gibi terk edilmişlik içerisindeyiz.
önümde durup bana baktığında, ne sen benim içindeki acıları anlayabiliyorsun ne de ben seninkileri... ve senin önünde kendimi yere atsam,ağlasam ve anlatsam bile, biri sana cehennemi korkunç ve sıcaktır diye anlattığında cehennem hakkında ne bilebilirsen, benim hakkımda da ancak o kadarını bilebilirsin.
franz kafka-dava
önümde durup bana baktığında, ne sen benim içindeki acıları anlayabiliyorsun ne de ben seninkileri... ve senin önünde kendimi yere atsam,ağlasam ve anlatsam bile, biri sana cehennemi korkunç ve sıcaktır diye anlattığında cehennem hakkında ne bilebilirsen, benim hakkımda da ancak o kadarını bilebilirsin.
franz kafka-dava
devamını gör...
1340.
idare görünmez ve saklı kalırsa,
halk da dürüst davranır.
idare her şeyi teftiş ve tahrik ederse,
halk da hilekarlık yapar.
talihsizlikte talih yatar.
talihteyse talihsizlik gizlidir.
son hamlenin ne olacağını kim bilebilir?
doğru diye bir şey yoktur,
doğru eğriye,
iyi de kötüye döndüğü sürece.
halkın yanılgıya düştüğü günler,
sürer gider böylece.
işte bu yüzden:
dimdik ol, ama kesici olma.
keskin ol, ama delici olma.
dobra ol, ama kontrolsüz olma.
ışık saç, ama göz kamaştırma.
tao te ching
halk da dürüst davranır.
idare her şeyi teftiş ve tahrik ederse,
halk da hilekarlık yapar.
talihsizlikte talih yatar.
talihteyse talihsizlik gizlidir.
son hamlenin ne olacağını kim bilebilir?
doğru diye bir şey yoktur,
doğru eğriye,
iyi de kötüye döndüğü sürece.
halkın yanılgıya düştüğü günler,
sürer gider böylece.
işte bu yüzden:
dimdik ol, ama kesici olma.
keskin ol, ama delici olma.
dobra ol, ama kontrolsüz olma.
ışık saç, ama göz kamaştırma.
tao te ching
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103