
erkeklerin tahammül edilemeyen hareketleri
öğrendikleri "erkeklik" algısına uydukları, en "errrrrrrkek"in kendileri olduğunu belli etmek için yaptıkları her şey. çok itici ve komik oluyorlar.
devamını gör...
şarkılarda geçen acımasız cümleler
yine kendi kendime sormadan duramadım,
niye seni böyle istiyorum bulamadım
anlamak çözmeye yetmez
sensiz olmaz sensiz olmaz
bülent ortaçgil - sensiz olmaz
niye seni böyle istiyorum bulamadım
anlamak çözmeye yetmez
sensiz olmaz sensiz olmaz
bülent ortaçgil - sensiz olmaz
devamını gör...
omurilik
omurganın içinde bulunan kanal boyunca uzanan merkezi sinir sisteminin foramen magnumdan bel omuruna kadar uzanan beyinden giden ve gelen uyarılar için bir yol oluşturan motor ve refleks yanıt sağlayan bölümdür.
devamını gör...
bi bitmediniz dedirtenler
bilmediği işle yüksek yerlere torpille gelenler
devamını gör...
yazarların hayalleri
ınsani yardim kuruluslarinda gonullu calisan olmak istiyorum, a mesela gamze özçelik gibi. cok ozeniyorum ona, ozellikle o cocuklarla oynasmasi yok mu yüregimi birakiyorum orada...dunya hayatinda alinabilecek en hakiki lezzet, karsiliksiz birilerinin hayatina dokunmaktan geciyor. yani ben oyle dusunuyorum. ozellikle cocuklarin...bana da nasip olur mu acaba, yuregi yarali cocuklarin yuregine dokunmak. ellerinden opmek, arkasindan kosturmak, kocaman sarilmak. lutfen banada nasip olsun...
devamını gör...
torino kefeni
üzerinde sakallı bir insana ait bir silüet olan, hz. isa'nın çarmıhtan indirildikten sonra sarıldığı iddia edilen bez. her ne kadar uzun süre boyunca insanları şaşırtıp meşgul etmeyi başarmış olsa da, yapılan modern çalışmalar sonucunda sahte olduğu görülmüş.
radyokarbon tarihlendirme yöntemi, "kefen"in yaklaşık 700 yıl önceden günümüze geldiğini gösteriyor. dolayısıyla hz. isa ile bir bağlantısı yok. büyük ihtimalle, 6. yüzyıl civarında yazılmış bir kaynakta bulunan "hz. isa'nın yüzünü silmek için kullandığı havlu üzerinde yüzünün izinin kaldığı" iddiası birileri tarafından keşfedilip para kazanma aracına dönüştürülmüş olabilir.
kefen üzerinde bulunan ve hz. isa'ya ait olduğu iddia edilen kan lekelerinin sahte olduğuna ilişkin çalışmayla ilgili bir tutam bilgiyi bu linkten okuyabilirsiniz.
bir başka kaynak da burada.
radyokarbon tarihlendirme yöntemi, "kefen"in yaklaşık 700 yıl önceden günümüze geldiğini gösteriyor. dolayısıyla hz. isa ile bir bağlantısı yok. büyük ihtimalle, 6. yüzyıl civarında yazılmış bir kaynakta bulunan "hz. isa'nın yüzünü silmek için kullandığı havlu üzerinde yüzünün izinin kaldığı" iddiası birileri tarafından keşfedilip para kazanma aracına dönüştürülmüş olabilir.
kefen üzerinde bulunan ve hz. isa'ya ait olduğu iddia edilen kan lekelerinin sahte olduğuna ilişkin çalışmayla ilgili bir tutam bilgiyi bu linkten okuyabilirsiniz.
bir başka kaynak da burada.

devamını gör...
epifiz bezi
epifiz bezi,oldukça hassas bir ayara sahip biyolojik saat ve karanlıkta melatonin salgılayan rudimente bir yapıdır.17. yy'da rene descartes tarafından 'ruhun beden ile birleştiği nokta' olarak tanımlansa da aslında binlerce yıldır bu küçük bezin varlığından haberdarız.galen,epifizin 'beyinde düşüncenin akışını düzenleyen bir kapakçık' fonksiyonu yaptığını öne sürmüştür.uzunca bir süredir de meditasyon,trans,hipnoz gibi bireyin kendinden geçtiği durumların sebebi olarak epifizin uyarılması sorumlu tutuluyor.
fonksiyonel açıdan bakıldığında ise melatonin salgılanma miktarı ile ergenliğe geçiş zamanlaması arasında direkt ilişki olduğu görülür. örneğin kuzey ülkelerinde günler daha karanlık olmakta,bu nedenle daha çok melatonin salgılanıp ergenliğe daha geç girilmektedir.
karanlıkta artan melatonin'e sadece biyolojik değil, ruhsal anlamlar da yüklenir ve bu bağlamda geceleri ruh bağının daha güçlü olduğu söylenir.
fakat bu küçük bezden sadece melatonin salgılanmaz. 'ruh molekülü' adı verilen ve doğada çeşitli bitkilerden de elde edilebilen ünlü halüsinojen molekül 'dimetiltriptamin' de sabaha doğru,rüyaların görüldüğü uyku evresinde salgılanır. dmt mistik açıdan da oldukça anlamlıdır. doğumda ve ölüm anlarında maksimum düzeyde salgılandığı için bu küçük moleküle 'ruhun bedene girip çıkmasını salgılayan hormon' denildiği gibi bazı araştırmacılar tarafından 'iki ayrı dünyaya yani iki zıt âleme kapı açan bir molekül' olduğu da ifade edilir.çay veya tütsü formunda kullanılırsa kişi zamanın izini yitirir,yani zaman algısı değişir.
dolayısıyla epifiz bezi ruhun yuvası, düşünce kası, üçüncü göz, sezgi gözü, horus'un gözü,kutsal kase, unicorn boynuzu, merkür'ün asası gibi birçok topluluk tarafından verilen birçok isme sahip oldukça ünlü fakat hâlâ daha gizemini ısrarla koruyan muhteşem bir organcıktır.
fonksiyonel açıdan bakıldığında ise melatonin salgılanma miktarı ile ergenliğe geçiş zamanlaması arasında direkt ilişki olduğu görülür. örneğin kuzey ülkelerinde günler daha karanlık olmakta,bu nedenle daha çok melatonin salgılanıp ergenliğe daha geç girilmektedir.
karanlıkta artan melatonin'e sadece biyolojik değil, ruhsal anlamlar da yüklenir ve bu bağlamda geceleri ruh bağının daha güçlü olduğu söylenir.
fakat bu küçük bezden sadece melatonin salgılanmaz. 'ruh molekülü' adı verilen ve doğada çeşitli bitkilerden de elde edilebilen ünlü halüsinojen molekül 'dimetiltriptamin' de sabaha doğru,rüyaların görüldüğü uyku evresinde salgılanır. dmt mistik açıdan da oldukça anlamlıdır. doğumda ve ölüm anlarında maksimum düzeyde salgılandığı için bu küçük moleküle 'ruhun bedene girip çıkmasını salgılayan hormon' denildiği gibi bazı araştırmacılar tarafından 'iki ayrı dünyaya yani iki zıt âleme kapı açan bir molekül' olduğu da ifade edilir.çay veya tütsü formunda kullanılırsa kişi zamanın izini yitirir,yani zaman algısı değişir.
dolayısıyla epifiz bezi ruhun yuvası, düşünce kası, üçüncü göz, sezgi gözü, horus'un gözü,kutsal kase, unicorn boynuzu, merkür'ün asası gibi birçok topluluk tarafından verilen birçok isme sahip oldukça ünlü fakat hâlâ daha gizemini ısrarla koruyan muhteşem bir organcıktır.
devamını gör...
unutulmaz kolpaçino replikleri
ne güzel umreye gidecektim.
devamını gör...
ensefalopati
bazı ana ensefalopati tipleri şunlardır:
kronik travmatik ensefalopati
bu ensefalopati türü, beyinde birden fazla travma veya yaralanma olduğunda ortaya çıkar. kafaya alınan bu darbeler beyinde sinir hasarına yol açar. genellikle boksörlerde, futbolcularda veya patlamalarda yaralanan askerlerde bulunur.
glisin ensefalopatisi
glisin ensefalopatisi, beyinde anormal derecede yüksek seviyede glisin (bir amino asit) olduğu genetik veya kalıtsal bir durumdur. glisin ensefalopati belirtileri genellikle doğumdan kısa bir süre sonra bebeklerde görülür.
hashimoto ensefalopatisi
bu, hashimoto hastalığı olarak bilinen otoimmün bir duruma bağlı, nadir görülen bir ensefalopati türüdür. hashimoto hastalığında, bağışıklık sisteminiz yanlışlıkla tiroid bezinize saldırır. tiroid beziniz, vücudunuzun düzenleyici hormonlarının çoğunun üretilmesinden sorumludur. bilim adamları iki koşulun nasıl bağlantılı olduğunu henüz tam olarak çözebilmiş değildir.
hepatik ensefalopati
hepatik ensefalopati, karaciğer hastalığının bir sonucudur. karaciğer düzgün çalışmadığında, bu durum genellikle vücuttan attığı toksinlerin kanda birikmesine ve sonunda beyninize ulaşmasına neden olur.
hipertansif ensefalopati
hipertansif ensefalopati, çok uzun süre tedavi edilmeyen yüksek tansiyonun bir sonucudur. bu, beyninizin şişmesine, beyin hasarına ve hipertansif ensefalopatiye yol açmasına neden olabilir.
hipoksik iskemik ensefalopati
beyin yeterince oksijen almazsa, kişi beyin hasarı yaşayabilir. bu şekilde ortaya çıkan ensefalopati, hipoksik iskemik ensefalopati olarak adlandırılır.
toksik-metabolik ensefalopati
toksik-metabolik ensefalopati, enfeksiyonların, toksinlerin veya organ yetmezliğinin bir sonucudur. elektrolitler, hormonlar veya vücuttaki diğer kimyasal maddeler normal dengeler dışında kaldıklarında beynin fonksiyonunu etkileyebilirler. bu ayrıca vücutta bir enfeksiyon varlığını veya toksik kimyasalların varlığını içerebilir.
enfeksiyöz ensefalopati
enfeksiyöz ensefalopati en ciddi tip olabilir. bazen prion hastalıkları veya bulaşıcı spongiform ensefalopatiler denilen nadir bir durum grubundan kaynaklanır. bu ilerleyici hastalıklar, prion adı verilen bir proteinin mutasyonuyla bağlantılıdır. prion hastalıkları nörojeneratiftir. bu, beyine zarar verdikleri ve zamanla beynin işlevinin daha da kötüye gitmesine veya bozulmasına neden oldukları anlamına gelir. prion hastalığının temel özelliği beyinde süngerimsi bir görünüm veren küçük deliklerdir.
üremik ensefalopati
üremik ensefalopati böbrek yetmezliğinin bir sonucudur. kandaki üremik toksinlerin birikmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
wernicke ensefalopatisi
wernicke hastalığı olarak da bilinen bu durum b1 vitamini eksikliğinin bir sonucudur. uzun süreli alkolizm, yetersiz beslenme ve zayıf gıda emilimi, b1 vitamini eksikliğine neden olabilir. wernicke ensefalopati hızlı bir şekilde tedavi edilmezse, wernicke-korsakoff sendromuna yol açabilir .
kronik travmatik ensefalopati
bu ensefalopati türü, beyinde birden fazla travma veya yaralanma olduğunda ortaya çıkar. kafaya alınan bu darbeler beyinde sinir hasarına yol açar. genellikle boksörlerde, futbolcularda veya patlamalarda yaralanan askerlerde bulunur.
glisin ensefalopatisi
glisin ensefalopatisi, beyinde anormal derecede yüksek seviyede glisin (bir amino asit) olduğu genetik veya kalıtsal bir durumdur. glisin ensefalopati belirtileri genellikle doğumdan kısa bir süre sonra bebeklerde görülür.
hashimoto ensefalopatisi
bu, hashimoto hastalığı olarak bilinen otoimmün bir duruma bağlı, nadir görülen bir ensefalopati türüdür. hashimoto hastalığında, bağışıklık sisteminiz yanlışlıkla tiroid bezinize saldırır. tiroid beziniz, vücudunuzun düzenleyici hormonlarının çoğunun üretilmesinden sorumludur. bilim adamları iki koşulun nasıl bağlantılı olduğunu henüz tam olarak çözebilmiş değildir.
hepatik ensefalopati
hepatik ensefalopati, karaciğer hastalığının bir sonucudur. karaciğer düzgün çalışmadığında, bu durum genellikle vücuttan attığı toksinlerin kanda birikmesine ve sonunda beyninize ulaşmasına neden olur.
hipertansif ensefalopati
hipertansif ensefalopati, çok uzun süre tedavi edilmeyen yüksek tansiyonun bir sonucudur. bu, beyninizin şişmesine, beyin hasarına ve hipertansif ensefalopatiye yol açmasına neden olabilir.
hipoksik iskemik ensefalopati
beyin yeterince oksijen almazsa, kişi beyin hasarı yaşayabilir. bu şekilde ortaya çıkan ensefalopati, hipoksik iskemik ensefalopati olarak adlandırılır.
toksik-metabolik ensefalopati
toksik-metabolik ensefalopati, enfeksiyonların, toksinlerin veya organ yetmezliğinin bir sonucudur. elektrolitler, hormonlar veya vücuttaki diğer kimyasal maddeler normal dengeler dışında kaldıklarında beynin fonksiyonunu etkileyebilirler. bu ayrıca vücutta bir enfeksiyon varlığını veya toksik kimyasalların varlığını içerebilir.
enfeksiyöz ensefalopati
enfeksiyöz ensefalopati en ciddi tip olabilir. bazen prion hastalıkları veya bulaşıcı spongiform ensefalopatiler denilen nadir bir durum grubundan kaynaklanır. bu ilerleyici hastalıklar, prion adı verilen bir proteinin mutasyonuyla bağlantılıdır. prion hastalıkları nörojeneratiftir. bu, beyine zarar verdikleri ve zamanla beynin işlevinin daha da kötüye gitmesine veya bozulmasına neden oldukları anlamına gelir. prion hastalığının temel özelliği beyinde süngerimsi bir görünüm veren küçük deliklerdir.
üremik ensefalopati
üremik ensefalopati böbrek yetmezliğinin bir sonucudur. kandaki üremik toksinlerin birikmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
wernicke ensefalopatisi
wernicke hastalığı olarak da bilinen bu durum b1 vitamini eksikliğinin bir sonucudur. uzun süreli alkolizm, yetersiz beslenme ve zayıf gıda emilimi, b1 vitamini eksikliğine neden olabilir. wernicke ensefalopati hızlı bir şekilde tedavi edilmezse, wernicke-korsakoff sendromuna yol açabilir .
devamını gör...
emel mathlouthi
tunuslu şarkıcı ve yazardır. naci en palestina adlı şarkısını her dinlediğimde bu dünyadan kopup başka bir dünyaya ışınlanırım. insanlar üzerinde etkisi olan bir şarkıcıdır.
devamını gör...
normal sözlük formatı ve kuralları için ne dediler
sözlüğün yeni açılmasından mütevellit, şu an çok da sallanmayan formattır.
bence gerekli olandır.
bence gerekli olandır.
devamını gör...
gereksiz abartılan şeyler
nutella.
devamını gör...
sinir bozan şeyler
telefonun tam şarja takarken kapanması.
devamını gör...
hispaniolan
solenodon paradoxus ya da haiti yılandişi olarak da bilinen bir canlı. görünüş olarak dev bir fareyi andırıyor ve adını da aldığı hispaniolan adasında yaşıyor.
ağırlığı 600 ile 1000 gram arasında değişen bu canlının tükürüğü zehirlidir. kuyruk dahil uzunluğu 60 cm civarındadır. adaya sonradan getirilen kedi ve köpekler tarafından çok sayıda avlanması neslini tükenme tehlikesi ile karşı karşıya bırakmıştır.
ağırlığı 600 ile 1000 gram arasında değişen bu canlının tükürüğü zehirlidir. kuyruk dahil uzunluğu 60 cm civarındadır. adaya sonradan getirilen kedi ve köpekler tarafından çok sayıda avlanması neslini tükenme tehlikesi ile karşı karşıya bırakmıştır.

devamını gör...
takipten çıkan takipçi
giden gider, kalan sağlar bizimdir düsturu ile hareket edilip, fazla kafaya takılmaması gereken bir olay.
devamını gör...
pesimizm
kötümserliğin, insan dna'sında bulunan belirli bir genden kaynaklandığı düşünülmektedir.
nietzche "iyimserlik sadece insanın acı çekmesini uzatmaya yarar" derken. martin seligman "kötümserler hakkında söylenebilecek olan en iyi şey, korkularının bir temeli olduğudur.. önemli olan dengede olabilmek" der.
nietzche "iyimserlik sadece insanın acı çekmesini uzatmaya yarar" derken. martin seligman "kötümserler hakkında söylenebilecek olan en iyi şey, korkularının bir temeli olduğudur.. önemli olan dengede olabilmek" der.
devamını gör...
hypnic jerk
uykuya dalmadan önce veyahut da uykunun tam ortasında sanki yüksek bir yerden yere düşüyormuş gibi hissedilen duygu. türkçe literatürdeki bilimsel ismi hipnogojik miyoklinik seğirtidir.
(bkz: uyurken boşluğa düşme hissi)
hypnic jerk'in kaynağı hâlâ kesin olarak bilinmese de bilim insanlarınca kabul edilen en yaygın görüş evrimdir. buna göre, homo sapiens sapiens'in ataları bundan 3-4 milyon yıl öncesine kadar tahmini 42 milyon yıl boyunca ağaçların tepelerinde yaşıyorlardı. ağaçların tepelerinde yaşamak atalarımıza nispeten güvenli bir ortam sağlamış ama bunun en tehlikeli kısmı da uyku anı olmuş. zira uyku halindeyken en ufak bir rüzgar, ani bir sıçrama vb. dengeyi bozacak hareketler atalarımızın ağaçlardan yere düşmelerine, yere düşmeleri de sakatlanmalarına, sakatlanmaları da av olmalarına neden olmaktaymış. bu yüzden on milyonlarca yıl boyunca bu korku insanların beyinlerine kazınmış ve bu korku günümüzde uyurken boşluğa düşme hissi olarak varlığını sürdürmekteymiş. bu his günümüzde anksiyete, stres, aşırı kafein tüketimi, rahatsız yataklarda uyuyan ve çok yorucu işler yapan kişilerde daha çok görülüyormuş.
buraya kadar yararlandığım kaynak: evrimagaci.org/uyku-nedir-u...
ayrıca jack london'ın kaleme aldığı ünlü (bkz: ademden önce (kitap))'ı da hypnic jerk'i çok başarılı bir şekilde işlemiştir. kitap direkt hypnic jerk yaşayan bir çocuğun hikayesiyle başlar ve milyonlarca yıl öncesindeki atalarına kadar uzanır.
(bkz: uyurken boşluğa düşme hissi)
hypnic jerk'in kaynağı hâlâ kesin olarak bilinmese de bilim insanlarınca kabul edilen en yaygın görüş evrimdir. buna göre, homo sapiens sapiens'in ataları bundan 3-4 milyon yıl öncesine kadar tahmini 42 milyon yıl boyunca ağaçların tepelerinde yaşıyorlardı. ağaçların tepelerinde yaşamak atalarımıza nispeten güvenli bir ortam sağlamış ama bunun en tehlikeli kısmı da uyku anı olmuş. zira uyku halindeyken en ufak bir rüzgar, ani bir sıçrama vb. dengeyi bozacak hareketler atalarımızın ağaçlardan yere düşmelerine, yere düşmeleri de sakatlanmalarına, sakatlanmaları da av olmalarına neden olmaktaymış. bu yüzden on milyonlarca yıl boyunca bu korku insanların beyinlerine kazınmış ve bu korku günümüzde uyurken boşluğa düşme hissi olarak varlığını sürdürmekteymiş. bu his günümüzde anksiyete, stres, aşırı kafein tüketimi, rahatsız yataklarda uyuyan ve çok yorucu işler yapan kişilerde daha çok görülüyormuş.
buraya kadar yararlandığım kaynak: evrimagaci.org/uyku-nedir-u...
ayrıca jack london'ın kaleme aldığı ünlü (bkz: ademden önce (kitap))'ı da hypnic jerk'i çok başarılı bir şekilde işlemiştir. kitap direkt hypnic jerk yaşayan bir çocuğun hikayesiyle başlar ve milyonlarca yıl öncesindeki atalarına kadar uzanır.
devamını gör...
teoloji
piyanist ukdesi.
tanrıbilim veya ilahiyat olarak da bilinen bilim dalıdır.
"tanrı" kavramı ve din olgusunun sistematik olarak ele alan disiplindir. temel konusu doğa üstü güçlerdir ancak dini epistemoloji ve vahiy ile ilgilenir. vahiy üzerinden tanrı ya da tanrıların varlığının kabulüne ulaşır. bunların sadece, doğa ötesi varlıklar olması ile değil, dünya ile ilişki kurmak ve insanlara varlığını göstermeye istekli olduklarını ispat etmeye çalışır.
kaynak.
tanrıbilim veya ilahiyat olarak da bilinen bilim dalıdır.
"tanrı" kavramı ve din olgusunun sistematik olarak ele alan disiplindir. temel konusu doğa üstü güçlerdir ancak dini epistemoloji ve vahiy ile ilgilenir. vahiy üzerinden tanrı ya da tanrıların varlığının kabulüne ulaşır. bunların sadece, doğa ötesi varlıklar olması ile değil, dünya ile ilişki kurmak ve insanlara varlığını göstermeye istekli olduklarını ispat etmeye çalışır.
kaynak.
devamını gör...
hap yutamamak
çoğu kişinin şımarıklık sandığı ama aslında psikolojik olan bir durum. ne kadar kötü bir şey olduğunu sadece yaşayanlar bilir.
devamını gör...