tanımlarıyla nickinin uyum sağlamadığı yazar.

yoo yoo nicke laf yok nick efso ama yani şimdi bu nicki görüp fikir yürütsem derim ki goygoycu. vallahi değil. hemde öyle böyle değil. acayip bir bilgi birikimi var ve bunu tüm gücüyle sözlüğe yansıtıyor. hani bir parça bile mi goygoy olmaz? cık...

profiline girdiğimde saygıdan ayağa kalkıyorum bakın o derece. hayır sen böyle bir yazara böyle bir nickaltı gir. umarım beni engellemez lütfen lütfen.

yani kusura bakmayınız sayın yazar ben azcık gevgevciyim. ciddiyet benim için mezarda ulaşılabilecek bir erdem gibi.

bolca bilgi tanımı giren, genel kültürü yüksek bir yazar kendileri. profiline girdiğinizde kompleks yapabilirsiniz bir miktar.

sayın yazar ben kaçıyorum ufak ufak umarım ziyaretime 'lan bırak' der ve tanım girmeye devam edersiniz.

pek keyifli sözlükler...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yeni uyuyacak olan yazara hoş gelmeyen başlıktır.
(bkz: iyi geceler)
devamını gör...

ne olduğunu hatırlayabilmek için o anda ne yapıyorsam baştan yapıyorum beynim o düşünme sürecini tekrarlasın diye. bazen başarılı oluyor.
devamını gör...

zaten uygulanmıyordu ama bu adımı atabilecek o yüzsüz cesareti bulabilmeleri... sadece oturup ağlamak istiyorum artık yapacak başka bir şey göremiyorum.
devamını gör...

bunca yıldır söyleyemedim sana bunu duyursan sinirlenirsin diye. zaten etrafımdakilere de o kadar sevdirdin kendini kimse farkında değil ama işte artık tutamıyorum kendimi senin allah belanı versin.
devamını gör...

bazen toplum önünde yanlışlıkla açınca müstehcen şeyler söylediği zaman gebertmek istediğiniz arkadaş olur kendileri.
devamını gör...

ne güzel başlık.
gece çalışmak zorunda olanlara*, kederden uyuyamayanlara*, yalnızlıktan kafayı sıyıranlara*, hastalıkları azıp ağrılara esir olanlara* teselli ödülü gibi başlık.
sorarlarsa; çok enteliz acayip havalıyız.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

15 temmuz darbe girişimi için, aylar öncesinden uyarıda bulunmuş olan eski subay.
uyarıyı yaptığında medya bir tarafı ile gülmüştü kendisine.

günümüzde, akademisyen ve gazeteci kimliği ile bilinir.
zarif de bir hitabet yeteneğine sahiptir.
devamını gör...

röportaj bitiminde çok güzel bir son cümle oldu. yüzlerde sıcak bir gülümseme bıraktı bu söz.

anlık olarak yoldaş videonun sonundaki gibidir.
devamını gör...

rumen oyun ve roman yazarı liviu rebreanu tarafından yazılmış savaş karşıtı eser. rebreanu eserin ana karakteri olan apostol bologa üzerinden savaşın genel tahribatından ziyade romanda insana ve savaşın insan üzerinde yarattığı tahribata eğiliyor esasında. eserin konusundan daha ilgi çekici olan şey ise rebreanu'nun daha eserin başında belirttiği gibi bu romanı birinci dünya savaşı sırasında apostol bologa'nın yaşadığı kaderin gerçek hayatta ete kemiğe bürünmüş hâli olan abisi emil rebreanu'nun yaşamından esinlenerek yazmış olması. emil'in yaşamı ve idamı liviu rebreanu'yu öyle etkiliyor ki bunun izleri yazdığı her eserde kendine yer bulmaya başlıyor. özellikle yazarın kısa hikayelerinden biri olan catastrofa yine asılmışlar ormanı ile benzer bir atmosferde savaşın anlamsızlığını işlerken david karakteri üzerinden bologa'nın iç çatışmalarına da yeniden rastlıyoruz. çek subay svoboda'nın ölümü - ki svoboda özgürlük anlamına geldiğinden dolayı oldukça şık bir sembolizm yaratır rebreanu- ve başka bir milletin ordusunda kendi halkına silah doğrultmak zorunda kalma mecburiyetinin bologa'nın zihninde yarattığı çatışma ve iç sorgulamaları eserin büyük bölümünü esir alan bir yapıda. aşk, inanç, ahlaki ikilemler ve mental olarak sarsılmaya meyilli bir karakter savaşın yalnızca bedenlere değil zihinlere de verdiği zararın başarılı bir temsili. romanın sonu hem trajik hem de düşündürücüdür aslında, bologa'nın verdiği karar kimine göre aptallık kimine göre vicdani bir sorumluluk olarak değerlendirilir ama nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin eser savaşın kendi ahlakını beraberinde getirdiğini kesin bir dil ile ifade eder. humanitarian law bir kenara, savaş ne yazık ki kendi ahlak anlayışı ile gelir ve bu anlayış ne mantık ne vicdan içerir. bologa bir kenara eserde bulunan çek avukat otto klapka, yahudi teğmen gross ve savaşın ortasında silah taşımayı reddeden cervenco gibi okuması keyifli karakterler de mevcut. ayırca dr. meyer, dr. daneeka gibi muhteşem bir karakterin de kaba taslak hali gibi.

mustafa kemal atatürk pek çok konuda olduğu gibi bir konuda da haklıdır; eğer müdafa için değil ise ne yazık ki her savaş katliamdan başka bir şey ifade etmez. bu gibi arka planda kalmış olsa bile bugün bile şiddetini korumayı başaran savaş karşıtı romanlar ise her satırında aynı fikri tekrar ve tekrar anlatmaya devam eder ama gariptir ki her şeye rağmen insanlar da hâlâ savaşmaya devam ediyor.


"he returned to nasaud in a bewildered state of mind. his soul was tom by doubts, and he felt convinced that he had become an outcast. at first he had tried to build up a new house with the wreckage of the old, but he found that from under every stone a painful question would leap forth, a question for which he could find no answer. he soon wearied of these hopeless efforts with their continual torture. but presently there arose above everything else, like a victorious banner, the desire to find true answers to these perturbing questions."
devamını gör...

michael mann'in senarist ve yönetmen koltuğunda olduğu 1995 yapımı eşsiz klasik. robet de niro al pacino, val kilmer, tom sizemore efsane kadroyu oluşturur.tekrar tekrar izlenebilir.
devamını gör...

kapalı olduğu için denize haşemayla girmeyi tercih etmiş kadındır. dümdüz insandır.
devamını gör...

avrupa birliği (ab) dış ilişkiler ve güvenlik politikaları yüksek temsilcisi ve avrupa komisyonu başkan yardımcısı josep borrell'in ab dışişleri bakanları toplantısı sonrası yaptığı basın açıklaması.
"son konsey kararları ile türkiye'nin mesajını not ettik ve jestleri gördük." şeklinde özetlenebilir.

bakalım ne yapmışız?
- türkiye ve yunanistan arasında istikşafi görüşmeler başlamış.
- ab'yi kıbrıs görüşmelerine gözlemci olarak davet etmişiz.

yani neymiş? kimse kimsenin halkının ne yaşadığı ile ilgilenmiyormuş, çıkarlar varmış, sonra yine çıkarlar varmış.

çoğu zaman gıpta ile baktığımız ab, uzunca bir süredir başı kesik tavuk gibi ortada dolanıyordu. brexit'le yedikleri darbenin acısı geçmeden, pandemi tokatı yediler. almanya olmasa birliğin dağılması bile söz konusu olabilirdi.
biden artık ne vaadettiyse özgüven dolmuş taşmış. bizimkiler de fırsat bu fırsat oltaya yemi takıp salmışlar. yani yeni bir balayı dönemi sinyali verilmiş taraflar arasında.

süreç istedikleri gibi ilerlerse ne insan hakları, ne özgür medya, ne yargı reformu, bir süreliğine hepsi sümen altı.
devamını gör...

18. yüzyılın ortalarına doğru kendisinden önceki akım olan barok akıma tepki olarak ortaya çıkmıştır. mimari ve dekorasyonda öne çıkan bir sanat akımı olsa da, tüm avrupa'ya yayılarak özellikle resim, edebiyat, müzik, heykel ve tiyatroda kısa zamanda etkisini göstermiştir.
devamını gör...

sözlük adına uygun olacağını düşündüğüm aynı zamanda anlamıyla da iyi olabileceğini hissettiğim (bkz: kafalamak) kafalayın denilebilir
devamını gör...

farklı çeşitleri olan kalıtsal hastalık. ben de döteranamoli'yim yani yeşile karşı duyarlılığım düşük. kırmızı-yeşil, turuncu-yeşil, sarı-yeşil, kahverengi-yeşil karıştırdığım renkler. ve de yeşilden ayrı olarak mor-mavi, gri-pembe de karıştırdığım renkler arasında.

günlük hayatta aslında çok da sorun olmazken en kötü yanı insanların kıpkırmızı bir şey gösterip bu ne renk diye sorması ve açıklamakla uğraşmam.

burdan seslenmek istiyorum kıpkırmızı bir elmayı veya yemyeşil ağacın rengini zaten anlayabiliyoruz arkadaşlar. belki sizin kadar doygun göremiyorumdur bunu anlamak imkansız çünkü zaten doğuştan geliyor ve karşılaştıralamaz ama sonuç olarak ana renklerde sıkıntı olmuyor. ama çoğu nesnenin renk paleti direkt yüzde yüz yeşil olmuyor. çoğu şey aslında ana renklerin değişik oranlarda karışımından oluşuyor ve siz bunu yeşilin tonu, morun şu tonu vs. olarak algılarken biz tam olarak hangi renk olduğuna karar veremiyoruz bazen. örneğin renk körlüğü testlerinde birbiriyle aynı koyulukta benzer tonlarda küçük dairelerden oluşan sayılar oluyor. örneğin yüzde 65 kırmızı yüzde 35 yeşil olan daireye siz kırmızı diyorsunuz. yüzde 65 yeşil yüzde 35 kırmızı olan daireye yeşil diyorsunuz. ve bunlarla bi sayı yazıldığında ayırt edebiliyorsunuz. bize göreyse bu ikisi de birbiriyle nerdeyse aynı görünüyor.

umarım açıklayabilmişimdir. bir daha bana bunu ne görüyon diye soran olursa bunu okutacağım çünkü. hala sorusu olan varsa da sorabilir.
devamını gör...

'mikroskobik anatomi' olarak da bilinen bilim dalıdır.
devamını gör...

kendisi tam bir hırsızdır. benden arakladığı dans figürlerini, kendi konserlerinde hunharca kullanmış biridir. onu hepiniz tanıyorsunuz. boney m

işte sizlere koreografisi tamamen bana ait olan dans ile o ünlü şarkısı; rasputin

ah boni ah! yatacak yerin yok la.
devamını gör...

dünyaya göndermek.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim