aynası iştir kişinin lafa bakılmaz
bir kişi hakkında yargıya varmak, nasıl bir kişi olduğunu öğrenmek mi istiyorsunuz? o hâlde onun hakkında söylenen sözler yerine, yaptığı işe bakınız. çünkü yaptığı o iş, onun ne kadar sorumlu, bilgili ve yetenekli olduğunu açığa çıkarır.
devamını gör...
chernobyl
chernobyl nükleer felaketi hakkında farklı bakış açıları kazandıracak bir mini dizi. oyuncu seçimleri o dönemde yaşamış gerçek kişilere çok benzediği için gerçekçiliği artıyor. dizi bitiminden sonra şu ikilinin hayatlarını iyice araştırma ihtiyacı hissediyorsunuz.
--! spoiler !--
valery legasov
boris shcherbina
--! spoiler !--
--! spoiler !--
valery legasov
boris shcherbina
--! spoiler !--
devamını gör...
gulf stream
meksika körfezinden başlayarak britanya'ya ve izlanda'ya kadar ulaşan okyanus yüzeyi sıcak su akıntısıdır.
eğer bu akıntı olmasaydı 60. enlemlerde bulunan britanya ve izlanda , sibirya gibi bir iklimi olurdu.
bu akıntı sayesinde batılı alize rüzgarları ülkemize kadar yağışları taşıyor.
ingiltere ile ayni enlemde bulunan kanada ile kışın 30 dereceye yakın farklar oluşur.
bunun bir nedeni de kuzeydoğu amerika'da etkili olan labrador soğuk su akıntısıdır.
kanada'da okyanus donarken, britanya'da + dereceler görülür.
eğer bu akıntı olmasaydı 60. enlemlerde bulunan britanya ve izlanda , sibirya gibi bir iklimi olurdu.
bu akıntı sayesinde batılı alize rüzgarları ülkemize kadar yağışları taşıyor.
ingiltere ile ayni enlemde bulunan kanada ile kışın 30 dereceye yakın farklar oluşur.
bunun bir nedeni de kuzeydoğu amerika'da etkili olan labrador soğuk su akıntısıdır.
kanada'da okyanus donarken, britanya'da + dereceler görülür.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
gittikçe tekil bir hal alıyor insanlar. gittikçe bencilleşiyor. fedakarlık demode kavram zihinlerde. kişisel gelişim furyası kişiliksizleştiriyor. bildikleri şeyler artıyor ama kendilerini bilmez, ne istediklerini bilmez bir şeye dönüşüyorlar. değerlerini yitirmeyi, değerlenmek sanıyorlar. kandırıyorlar kendilerini. görünüşün hakimiyeti altında, şekil sevdasıyla benzeşmeyi özgünleşmek olarak görüyorlar. özgürlüğü, kurallarla göre hareket etmek olarak göremeyecek kadar körler. yıldızlara, gezegenlere ve fallara kapılmışlar. içindeki dolmayan boşluğun ve kötü hissin bir gezegenin retrosuna bağlamak kendilerini iyi hissettiriyor. belki vardır etkisi ama kendi yetersizliği kadar etkili olmaz hiçbir astrolojik manevra. çok bencilleşmiş bir kitle var dışarıda. herkes talepkar. hatta istekte bulunmayanların isteksizliğinden bile rahatsız olmakta. isteksizlerin arzularına yenik düşmesini isteyen tüketim kültürü gibi, istemeyenden de istemesini istiyorlar. istenmenin tahrik ediciliği de bir istek sonuçta. çoğunluktan olamayışım azınlıklarla da olamayışıma neden.
-iç kusması.
-iç kusması.
devamını gör...
konuşurken sürekli dokunan insanlar
devamını gör...
sabah kalkınca ilk düşünülen şey
öyle görünüyor ki yarın sabahın ilk düşünceleri, ursula k. le guin’ in bu cümleleriyle soslanacak.
“akıntılarla taşınan, dalgaların elinde oradan oraya savrulan, okyanusun olanca gücüyle akıllara durgunluk veren mesafelere çekilmiş denizanası, gelgitin dipsiz kuyusunda sürüklenir… her şeyiyle denizin sürüklenmesinden olma bu yaratık, gün ışığının kupkuru kumlarında ne yapar? ya akıl ne yapar her sabah uyandığında? “
“akıntılarla taşınan, dalgaların elinde oradan oraya savrulan, okyanusun olanca gücüyle akıllara durgunluk veren mesafelere çekilmiş denizanası, gelgitin dipsiz kuyusunda sürüklenir… her şeyiyle denizin sürüklenmesinden olma bu yaratık, gün ışığının kupkuru kumlarında ne yapar? ya akıl ne yapar her sabah uyandığında? “
devamını gör...
eyluling ile youtube röportajı
eylüling in ne kadar minnoş bir tip olduğunu öğrendiğimiz röportaj. hate, aga biraz tebessüm et be, germe adamı soru sorarken.*
devamını gör...
kedi vs köpek
doğduğum ev bahçeli bir evdi. (doğduğun ev kaderindir hahah.) ve bahçemizde bizimle yaşayan bir adet karabaş vardı. sonra o evi müteahhite verdik ve bir kaç sene binada oturduk ama yinede dükkanımızda yaşayan köpecikler vardı.
sonra yine başka bir şehre taşındık ve köpek, kedi, keçi, koyun, inek, ördek, tavuk, güvercin vsvs şeklinde bir çok hayvancıkla haşır neşir oldum. özellikle köpeklerle iyi bir arkadaşlığım vardı. son 6 sene yine binada yaşamaya başladım ve çalıştığım için köpek çok daha zor olacağı için bir kedicikle aynı evi paylaşmaya başladım. sonra aldı yürüdü. 1, 2, 3.. bir ara 8 tane vardı. ama şu şekilde, hasta minnağı alıp tedavi edip sonra sahiplendiriyordum. böyle devam etti gitti.
benim için kedi, köpek ayrımı yok. her türlü hayvanı seviyorum. hatta ilginçtir ineklerle değişik bir yakınlığımız olmuştu ailecek. inekler çoban abinin elinden kaçıp babamın yanına dükkanına gelip orada duruyorlardı. babamda saat eğer geçse bırak kalsın 1, 2 saatte burda dursun diyordu. okuldan bir geliyordum inek babamın yanında beni görüp 'mööö' diyordu. möö diyecek tabi diyeceksiniz yok yani direk bana hitap ediyordu inek kardeş. yanıma koşa koşa gelip koca hayvan kedi gibi hareketler yapıyordu.
horozumuz eve giriyor yanımızda oturmak istiyordu. diğer tüm hayvanlar buna benzer tavırlar sergiliyordu kedilere, köpeklere hiç girmiyorum bile. aile olarak hepimiz pek seviyoruz hayvanları bizim için pek kıymetliler. babamın özellikle hayvan sevgisi çok fazlaydı ve bana bizzat geçmiş.
bu arada geçtiğimiz senelerde bir arkadaşıma gitmiştim adana'ya. inekleri vardı. ben sevinçle koştum ahırlarına anam inek seveceğim diye tabi benim hatırımda bizim inekler kalmış. arkadaşım diyorki 'dur gitme ne yapacaksın kokacaksın pis pis.' girdim ahıra inekler bir huzursuz oldu bakıyorlar ters ters. 'mööö (git lan burdan)' diyorlar falan. sahipleri geldi yanıma onada aynı tepki boynuz falan sallıyorlar. 'kız bunlar niye böyle?' dedim. 'inek işte ne bekliyorsun?' dedi. köpekleri falan var kapıda bir deri bir kemikten hallice huzursuz, korkak halli hayvanlar hep. bir iki gün sonra azda olsa alıştılar tabi bana. 'möö (geldi yine değişik. az gel gel kaşı bari sırtımı.)' modundalardı. köpek desen korka korka gelip kafasını okşatıyordu. ama gözlerinde bir korku hakim yinede.
o zaman anladım bu canlara ne veriyorsan onu alıyorsun. kedi, köpek olması ya da inek olması fark etmiyor. senin tavrın ve enerjine göre şekilleniyorlar. canlarım ya hepsine bayılıyorum. en büyük arzum ileride aynı çocukluğumdaki gibi ufak bir çiftlikte yaşamak. hepsiyle teker teker ilgilenmek. ay hadi inş ya. amin deyin çabuk çabuk.
sonra yine başka bir şehre taşındık ve köpek, kedi, keçi, koyun, inek, ördek, tavuk, güvercin vsvs şeklinde bir çok hayvancıkla haşır neşir oldum. özellikle köpeklerle iyi bir arkadaşlığım vardı. son 6 sene yine binada yaşamaya başladım ve çalıştığım için köpek çok daha zor olacağı için bir kedicikle aynı evi paylaşmaya başladım. sonra aldı yürüdü. 1, 2, 3.. bir ara 8 tane vardı. ama şu şekilde, hasta minnağı alıp tedavi edip sonra sahiplendiriyordum. böyle devam etti gitti.
benim için kedi, köpek ayrımı yok. her türlü hayvanı seviyorum. hatta ilginçtir ineklerle değişik bir yakınlığımız olmuştu ailecek. inekler çoban abinin elinden kaçıp babamın yanına dükkanına gelip orada duruyorlardı. babamda saat eğer geçse bırak kalsın 1, 2 saatte burda dursun diyordu. okuldan bir geliyordum inek babamın yanında beni görüp 'mööö' diyordu. möö diyecek tabi diyeceksiniz yok yani direk bana hitap ediyordu inek kardeş. yanıma koşa koşa gelip koca hayvan kedi gibi hareketler yapıyordu.
horozumuz eve giriyor yanımızda oturmak istiyordu. diğer tüm hayvanlar buna benzer tavırlar sergiliyordu kedilere, köpeklere hiç girmiyorum bile. aile olarak hepimiz pek seviyoruz hayvanları bizim için pek kıymetliler. babamın özellikle hayvan sevgisi çok fazlaydı ve bana bizzat geçmiş.
bu arada geçtiğimiz senelerde bir arkadaşıma gitmiştim adana'ya. inekleri vardı. ben sevinçle koştum ahırlarına anam inek seveceğim diye tabi benim hatırımda bizim inekler kalmış. arkadaşım diyorki 'dur gitme ne yapacaksın kokacaksın pis pis.' girdim ahıra inekler bir huzursuz oldu bakıyorlar ters ters. 'mööö (git lan burdan)' diyorlar falan. sahipleri geldi yanıma onada aynı tepki boynuz falan sallıyorlar. 'kız bunlar niye böyle?' dedim. 'inek işte ne bekliyorsun?' dedi. köpekleri falan var kapıda bir deri bir kemikten hallice huzursuz, korkak halli hayvanlar hep. bir iki gün sonra azda olsa alıştılar tabi bana. 'möö (geldi yine değişik. az gel gel kaşı bari sırtımı.)' modundalardı. köpek desen korka korka gelip kafasını okşatıyordu. ama gözlerinde bir korku hakim yinede.
o zaman anladım bu canlara ne veriyorsan onu alıyorsun. kedi, köpek olması ya da inek olması fark etmiyor. senin tavrın ve enerjine göre şekilleniyorlar. canlarım ya hepsine bayılıyorum. en büyük arzum ileride aynı çocukluğumdaki gibi ufak bir çiftlikte yaşamak. hepsiyle teker teker ilgilenmek. ay hadi inş ya. amin deyin çabuk çabuk.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının sözlüğü sahiplenmesi
değerimizi bilin köftehorlar. bu sözlük hepimizin, gerçekten bir aile ortamı. dost meclisi gibi oldu burası. bu arada her gülen yüze kanmayın, birçoğu sonradan dümen çıkıyor...
devamını gör...
arıya şeker vermek
kışın, arıya bir miktar pancar şekeri verilebilir. ama bazı üreticiler, arının önüne devamlı mısır şurubu koyuyor.
doğal yöntem olarak binlerce çiçekten polen toplamak dururken, arının önüne konan mısır şurubunun bala dönüşmesi kabul edilemez bir yöntem. mısır şurubu yüklemesi, arının kursağına da zarar veriyor.
doğal yöntem olarak binlerce çiçekten polen toplamak dururken, arının önüne konan mısır şurubunun bala dönüşmesi kabul edilemez bir yöntem. mısır şurubu yüklemesi, arının kursağına da zarar veriyor.
devamını gör...
hamile kadını takip edip cinsel saldırıda bulunan tacizci
geçtiğimiz çarşamba günü başakşehir metrosu tümsan durağında, saat 17.30'da yaşandı. edinilen bilgiye göre, emir y.y. isimli şahıs, metrodan çıkan hamile bir kadını metrelerce takip etti.
zanlı, metro çıkışındaki yürüyen merdivenlerde hamile kadını elle taciz etti.
kadının durumu fark etmesi sonucunda panikleyen şahıs, olay yerinden hızlı adımlarla uzaklaştı. tacize uğrayan genç kadın ise şahsı takip ederek şikayetçi olmak istedi. ancak kadının takip ettiğini fark eden tacizci ilk otobüse binerek olay yerinden uzaklaştı.
yaklaşık 30 kamera ve 40 saatlik incelemenin ardından emir y.y. isimli şahıs gözaltına alındı.
ifadesinde taciz iddialarını kabul eden zanlı, “şeytana uydum” diyerek kendini savundu. şahıs, çıkarıldğı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. zanlının evli olduğu ve eşinin de 8 aylık hamile olduğu öğrenildi.
buradan
devamını gör...
normal sözlük'ün dergi projesi
olursa yazmak istediğim dergidir. henüz netleşmediği için net bir şey söylemek istemem, bakalım iletişime geçip izin verilirse bir şeyler yapmak isteriz.
devamını gör...
dikkat edilmeyen ayrıntılar
fi tarihli bir karikatürü seneler sonra tekrar okurken yaşanmış, görülmüş ve mutlu etmiş ayrıntılardır.
karikatürde geniş bir tribün vardır. her karakter başka surat, durum, hal ve hareketlerdedir.
bir tanesi elinde bayrak sallamaktadır. birden bayrakta çok küçük,ufacık bir yazı olduğu farkedilir. şöyle yazmaktadır;
"yaşasın ayrıntıcı okur!"
karikatürde geniş bir tribün vardır. her karakter başka surat, durum, hal ve hareketlerdedir.
bir tanesi elinde bayrak sallamaktadır. birden bayrakta çok küçük,ufacık bir yazı olduğu farkedilir. şöyle yazmaktadır;
"yaşasın ayrıntıcı okur!"
devamını gör...
meyve suyu
hazır olarak içilmemesi gereken gazsız ve alkolsüz içeceklerdir.
mümkünse evde kendiniz sıkıp içiniz.
mümkünse evde kendiniz sıkıp içiniz.
devamını gör...
whistle (yazar)
bana kalırsa etkileşim için kendisinin de tasvip etmediği şeyleri yazan yazar. (bkz: teyze kızına aşık olmak) ve 2 kardeş abisi olarak hiç yeğeni olmayacak olmasına üzüldüğüm kişi.
devamını gör...
sakite söz isnat olunmaz
sesizliğin sesi sevdadır der susarım.
devamını gör...
oksimoron
ingiliz dilindeki (bkz: oxymoron) sözcüğünden türkçeye geçmiş kavramdır. birbirinin tezatı olan iki kavramın bir arada, iki sözcüğün yan yana kullanılması ve bu şekilde oluşturulmuş sıfat tamlamaları, söz öbekleri ve ikilemelerdir. aynı zamanda edebi sanatlardan `tezat`ı kapsar.
devamını gör...
üslü sayı
b^n = b.b.b.b( n adet ) yani b üssü n veya b nin n kuvveti olarak adlandırılır.
devamını gör...
