pergamon
ecdadımızın üstün tarih bilinciyle, zamanında almanlar'ın bergama'dan alıp götürmesine izin verdiği tarihi eserlerin sergilendiği almanya'nın en büyük müzelerinden bir tanesi.
devamını gör...
spor
insan sağlığı için gerekli aktivitedir. sadece kilolu insanların spor yapması gerektiğiyle ilgili yanlış bir algı var. ancak sağlıklı kalmak için her insanın yapması gerekmektedir. kilolu bazı kadınların pazartesi başlayıp salı günü bitirdikleri aktivitedir.
devamını gör...
günaydın sözlük
dolu dolu günaydın diyemiyorum artık. her gün aynıymış gibi geliyor, sadece bir rutin haline geldiği için uyanıyorum.
fakat yine de günümüz hep aydın olsun.
fakat yine de günümüz hep aydın olsun.
devamını gör...
markaların ısrarla le la ile ürün isimlerini bitirme isteği
işte büyük resim bir kez daha görüldü! bunu da açıklayın atayizler hadi! bence akılda kalıcılığı arttırmasıyla alakalı tamamen ve benim favorim peripella.
devamını gör...
çocukların yetişkinlerden daha iyi yaptığı şeyler
vicdanlı olmak.
devamını gör...
komilik yaptığı para ile aldığı bilgisayarı annesi işsiz kalınca iade etmek zorunda kalan kişi
ahh be hayat, dedirten durumdur. söylenecek çok söz, üzülünülecek çok yaşam vardır.
yaradılış gereği biraz hassas olduğum için uzun zamandır haberleri izlemiyorum, okumuyorum. çaresiz hissetmekten bıktım. empati duygusunu kapatamayınca haberdar olma durumunu kapattım ben de. yakın çevremdekiler bile çokça canımı yakıyor. ama en azından onlar için küçük de olsa bir şeyler yapılabiliyor. ne kadar gömsem kafamı kuma bir şekilde ulaşıyor insanların trajedileri. bir çare olsa, bir sihir, en azından çocuklar mutlu olsa.
yaradılış gereği biraz hassas olduğum için uzun zamandır haberleri izlemiyorum, okumuyorum. çaresiz hissetmekten bıktım. empati duygusunu kapatamayınca haberdar olma durumunu kapattım ben de. yakın çevremdekiler bile çokça canımı yakıyor. ama en azından onlar için küçük de olsa bir şeyler yapılabiliyor. ne kadar gömsem kafamı kuma bir şekilde ulaşıyor insanların trajedileri. bir çare olsa, bir sihir, en azından çocuklar mutlu olsa.
devamını gör...
nüks etmek
hastalık veya başka bir durumun yeniden ortaya çıkması. depreşmek, üstelemek.
eski türk filmlerinde çok olur.
yakışıklı jönü seven zayıf bünyeli zengin kız adam ona yüz vermeyince, üzüntüden ikinci kez verem olur ve ölmesin diye adam ona geri döner. adamım asıl sevdiği kız ortada kalır.
eski türk filmlerinde çok olur.
yakışıklı jönü seven zayıf bünyeli zengin kız adam ona yüz vermeyince, üzüntüden ikinci kez verem olur ve ölmesin diye adam ona geri döner. adamım asıl sevdiği kız ortada kalır.
devamını gör...
normal sözlük'e eksileme butonu gelsin kampanyası
"siz önce sultan ahmet camiini doldurun ayasofyayı açarız" sözüne ithafen; siz önce artı butonunu bir eskitin, kırın biz eksi butonunu açarız"
devamını gör...
bering boğazı
abd'nin alaska eyaleti ile rusya arasındaki boğazdır.
65°49'41 kuzey enleminde bulunduğundan dolayı kış mevsiminde yüzeyi donmaktadır.
bir iddiaya göre uygur türklerinin bering boğazını kullanarak amerika kıtasına geçtiği söylenir.
bu iddiaya sebep olan bilgi ise kızılderililerin yaşam tarzı ve etnik yapısıdır.
65°49'41 kuzey enleminde bulunduğundan dolayı kış mevsiminde yüzeyi donmaktadır.
bir iddiaya göre uygur türklerinin bering boğazını kullanarak amerika kıtasına geçtiği söylenir.
bu iddiaya sebep olan bilgi ise kızılderililerin yaşam tarzı ve etnik yapısıdır.
devamını gör...
üçüncü sayfa radyo yayını
cem karaca şarkısını dinleyince radyoda keşke ''ekonomi saati'' olsa diye düşündüm.
devamını gör...
ne ala memleket
haksız ve yersiz işlerin hoş görüldüğü, normalleştiği bir ortam.
devamını gör...
dünyanın en huzurlu şeyi
herkes üzerine gelip haksız yere seni suçlarken haklı olduğunun bir anda ortaya çıkması ve onların senin yüzüne dahi bakamaması.
belki dünya'nın en huzurlu şeyi değildir ama huzur vericidir yine de.
belki dünya'nın en huzurlu şeyi değildir ama huzur vericidir yine de.
devamını gör...
yazarların en sevdiği 90’lar pop şarkısı
hercaiiii...
devamını gör...
50 first dates
50 ilk öpücük olarak türkçeye çevrilen, daha doğrusu çevrilemeyen, 2004 yapımı, bir yaz akşamı izlenmesi gerektiğini düşündüğüm tatlı bir film. başrollerde drew barrymore ve adam sandler'ı görmek mümkün. ikilinin kimyasının uyumlu olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
film, yaşadığı bir kaza sonucu geçirdiği amnesia hastalığından dolayı her sabah kaza gününe kadarki anılarını hatırlayarak uyanan bir kadın ile ciddi ilişki düşünmeyen (çünkü gerçekten hoşlandığı birisi karşısına çıkmıyor), hayattan keyif almaya bakan henry'yi konu alıyor. ''her sabah kaza gününe kadarki anılarını hatırlayarak uyanan bir kadın''dan kastım şu, hafızası yeni anıları ne yazık ki tutmuyor. bu yüzden bir önceki günü hatırlamıyor. sadece kaza gününden önceki hatıraları hatırlıyor.
kadının muzdarip olduğu hastalık anterograde amnesia fakat filmde bu hastalık ''goldfield's syndrome'' olarak geçiyor. bu hastalığa sahip kişiler, hafıza kaybına neden olan travmatik olaydan sonra yeni anılar yaratma yetisini kaybediyor ve yakın zamanda gerçekleşen olayları hatırlayamaz hale geliyor. kısaca, travmadan önceki anılar dururken travmadan sonra kazanılan anılar bellekte kalmıyor.
film, yaşadığı bir kaza sonucu geçirdiği amnesia hastalığından dolayı her sabah kaza gününe kadarki anılarını hatırlayarak uyanan bir kadın ile ciddi ilişki düşünmeyen (çünkü gerçekten hoşlandığı birisi karşısına çıkmıyor), hayattan keyif almaya bakan henry'yi konu alıyor. ''her sabah kaza gününe kadarki anılarını hatırlayarak uyanan bir kadın''dan kastım şu, hafızası yeni anıları ne yazık ki tutmuyor. bu yüzden bir önceki günü hatırlamıyor. sadece kaza gününden önceki hatıraları hatırlıyor.
kadının muzdarip olduğu hastalık anterograde amnesia fakat filmde bu hastalık ''goldfield's syndrome'' olarak geçiyor. bu hastalığa sahip kişiler, hafıza kaybına neden olan travmatik olaydan sonra yeni anılar yaratma yetisini kaybediyor ve yakın zamanda gerçekleşen olayları hatırlayamaz hale geliyor. kısaca, travmadan önceki anılar dururken travmadan sonra kazanılan anılar bellekte kalmıyor.
devamını gör...
telaffuz edilmesi güzel kelimeler
taaşşuk-ı talat û fitnat...
bir şemseddin sami eseri.
söyleyince terapi oluyorum.
bir şemseddin sami eseri.
söyleyince terapi oluyorum.
devamını gör...
renk körlüğü
farklı çeşitleri olan kalıtsal hastalık. ben de döteranamoli'yim yani yeşile karşı duyarlılığım düşük. kırmızı-yeşil, turuncu-yeşil, sarı-yeşil, kahverengi-yeşil karıştırdığım renkler. ve de yeşilden ayrı olarak mor-mavi, gri-pembe de karıştırdığım renkler arasında.
günlük hayatta aslında çok da sorun olmazken en kötü yanı insanların kıpkırmızı bir şey gösterip bu ne renk diye sorması ve açıklamakla uğraşmam.
burdan seslenmek istiyorum kıpkırmızı bir elmayı veya yemyeşil ağacın rengini zaten anlayabiliyoruz arkadaşlar. belki sizin kadar doygun göremiyorumdur bunu anlamak imkansız çünkü zaten doğuştan geliyor ve karşılaştıralamaz ama sonuç olarak ana renklerde sıkıntı olmuyor. ama çoğu nesnenin renk paleti direkt yüzde yüz yeşil olmuyor. çoğu şey aslında ana renklerin değişik oranlarda karışımından oluşuyor ve siz bunu yeşilin tonu, morun şu tonu vs. olarak algılarken biz tam olarak hangi renk olduğuna karar veremiyoruz bazen. örneğin renk körlüğü testlerinde birbiriyle aynı koyulukta benzer tonlarda küçük dairelerden oluşan sayılar oluyor. örneğin yüzde 65 kırmızı yüzde 35 yeşil olan daireye siz kırmızı diyorsunuz. yüzde 65 yeşil yüzde 35 kırmızı olan daireye yeşil diyorsunuz. ve bunlarla bi sayı yazıldığında ayırt edebiliyorsunuz. bize göreyse bu ikisi de birbiriyle nerdeyse aynı görünüyor.
umarım açıklayabilmişimdir. bir daha bana bunu ne görüyon diye soran olursa bunu okutacağım çünkü. hala sorusu olan varsa da sorabilir.
günlük hayatta aslında çok da sorun olmazken en kötü yanı insanların kıpkırmızı bir şey gösterip bu ne renk diye sorması ve açıklamakla uğraşmam.
burdan seslenmek istiyorum kıpkırmızı bir elmayı veya yemyeşil ağacın rengini zaten anlayabiliyoruz arkadaşlar. belki sizin kadar doygun göremiyorumdur bunu anlamak imkansız çünkü zaten doğuştan geliyor ve karşılaştıralamaz ama sonuç olarak ana renklerde sıkıntı olmuyor. ama çoğu nesnenin renk paleti direkt yüzde yüz yeşil olmuyor. çoğu şey aslında ana renklerin değişik oranlarda karışımından oluşuyor ve siz bunu yeşilin tonu, morun şu tonu vs. olarak algılarken biz tam olarak hangi renk olduğuna karar veremiyoruz bazen. örneğin renk körlüğü testlerinde birbiriyle aynı koyulukta benzer tonlarda küçük dairelerden oluşan sayılar oluyor. örneğin yüzde 65 kırmızı yüzde 35 yeşil olan daireye siz kırmızı diyorsunuz. yüzde 65 yeşil yüzde 35 kırmızı olan daireye yeşil diyorsunuz. ve bunlarla bi sayı yazıldığında ayırt edebiliyorsunuz. bize göreyse bu ikisi de birbiriyle nerdeyse aynı görünüyor.
umarım açıklayabilmişimdir. bir daha bana bunu ne görüyon diye soran olursa bunu okutacağım çünkü. hala sorusu olan varsa da sorabilir.
devamını gör...
günün ünlüsü olmak için yapılması gerekenler
boş saçma bir şey yazmak, mesela bunun gibi. bir de yarın bu tanım ile günün ünlüsü oluyor muşum.
devamını gör...
üniversite mezunu olmayanlar yazar olarak alınmasın kampanyası
bu ülke de sahte lise diplomasıyla 3 maaş alan insanlar var. tanımlamam bu kadar.
devamını gör...
fetö'nün yıllarca çaldığı sorular
ne istediler de vermedik cümlesinin sonucudur. ha, veren de alan da aynı taraftaydı o zaman.
olan koskoca nesillere, umutlarına ve milyonlarca anne babaya oldu.
(bkz: ulan hepiniz oradaydınız be)
olan koskoca nesillere, umutlarına ve milyonlarca anne babaya oldu.
(bkz: ulan hepiniz oradaydınız be)
devamını gör...
hümeyra
bilhassa gençlerin yalnızca oyunculuğuyla tanıdığı, müzisyen tarafı pek bilinmeyen şahane bir sanatçı. o kadar güzel şarkıları vardır ki, ilk dinleyişte yakalar insanı. kendine has sesi, şarkılarında anlattığı hikayeler, şarkıların bestesi hepsi çok özgün, çok güzel gelir bana. ilk aklıma gelenler: nasıl anlatsam, tutsana ellerimi, olmaz, gidemediklerimiz, kördüğüm... isterim ki iyi müzik dinlemek isteyen herkes biraz da hümeyra dinlesin.
devamını gör...