herkesin hayatında yolunda gitmeyen bir şeyler vardır. ama bunlara karşı takındığın tavır senin elinde. bazen ben de bu grubun içerisine giriyorum açıkcası. gelip burda şikayet edip kafa şişirmektense daha güzel bakmaya ve okuyanları da bir nebze de olsa daha güzel bakmaya yönlendirmek isterim.
devamını gör...

ömer hayyam, nizamülmülk ve hasan sabbah'ın 1050-1060'lı yıllarda nişabur medresesisinde eğitim görmeleri ve üç yakın arkadaş olması.


ek olarak; bazı tarihçiler bu bilginin kesin olmadığını dile getirseler de akademik kaynaklarda kendine yer bulan bir bilgidir.
devamını gör...

son iki ayda bile 67 kadın öldürülmüş. sosyal medyada yer alabilmesi için çarpıcı detaylar gerekiyor. hikayede çocuk varsa, öldürüldükten sonra yakildiysa, parçalara ayrıldiysa konuşuluyor. değilse sadece rakam.
devamını gör...

breaking bad dizisinde heisenberg’in oğlunun sakat doğmasına neden olan işte bu karbonların farklı bağlanmasından kaynaklanmasıydı.
kömür ve elmas ikisi de karbonlardan oluşur ancak dizilişleri farklıdır. *
t. en sevdiğim kimya konusudur.*
devamını gör...

olağan sohbet akışı dışında, ekstra dikkat verilmesi gereken bir konudan bahsedeceksem veya benim için de söylemesi zor olan bir şey ise kullandığım cümle.
devamını gör...

tamamen ataerkil ve köhnemiş zihniyetten ötürü olduğunu düşündüğüm durum.

oysa kadın olsun erkek olsun aldatmak kötü bir şeydir ve aynıdır.

kadın aldatınca daha fazla ses getiriyor olması, bizim ne kadar geri kalmış bir toplum olduğumuzu gösterir.
devamını gör...

hayatta sadece askerlik yapma becerisi olan insanın söyleyebileceği kadar sığ başlık. koca hayatı bir askerliğe indirgeyecek kadar sığ algılama mı desem, hayatın yarısını oluşturan kadın faktörünü hiç etmesi mi desem bilemedim. nerden baksan elinde kalıyor. haydi kadınlar göreve.
devamını gör...

konstantin simonov'un 2.dünya savaşında savaş muhabiriyken sevgilisi valentina serova'ya yazdığı şiir.o dönem askerler arasında çok popüler olmuştur,askerler şiiri eşine sevgilisine göndermiştir. hatta ölen askerlerin ceplerinden çıkmıştır bu şiir. askerler o savaş ortamında aşka tutunmuş adeta.
zaten sonrasında da birçok dile çevrilmiştir. cem karaca da yorumlamıştır bu şiiri.cem karaca ezginin günlüğü
konstantin ve valentina sonradan evlenmişler ama sıkıntılı bir ilişkileri olmuş. okuduğum kaynaklara göre tarihi değişse de pek uzun sürmemiş evlilikleri. hatta valentina ölünce cenazesine bile katılmamış konstantin.


bekle beni, döneceğim
bütün direncinle bekle beni.
bekle hüzün yağmurları
gökyüzünü kaplayınca,
karakış üşütürken bekle,
sarı sıcaklar yakarken bekle.
kimseler beklemezken bekle beni,

unut anılarla yüklü bir geçmişi
ne bir mektup ne bir haber
gelmesin ne çıkar, bekle beni
bekle beni döneceğim
bekle, yalnızca sen bekle beni.
bekle beni döneceğim, bırak
beklemekten usanmış dostlarım
oğlum, anam, yoldaşlarım
öldüğümü sansınlar benim
umudu kesip bir ateşin başında
beni yâd edip içsinler ama sen
içme sakın yürek acısı o şaraptan
inançla, sabırla bekle beni.

bekle beni, döneceğim
tüm ölümlere inat bekle.
çünkü o büyük bekleyişin
düşman ateşinden kurtaracak beni.
bekle kızgın sıcaklar içinde,
karlar savrulurken bekle beni,
yalnızca seninle ben, ikimiz
ölümsüz olduğumuzu bileceğiz;
o sırrı, o hiç kimsenin bilmediği.
kimseler beklemezken
beni beklediğini.

çevirileri değişse de en detaylı çevirilerinden birisi buydu evetbenim.com/bekle-beni/
devamını gör...

yorgunum, bugün de yorgunum. dün ve ondan önceki, senin olmadigin her gun gibi. bu sigarayı da sana yakıyorum , öbür dünyada senin yanına gelmem dileğiyle :)
seni seven
merdumgiriz
devamını gör...

sayısal loto, milli piyango ve devletin elindeyken en ilgi gören oyundu. milli piyango önce varlık fonu'na devredildi. bu fon, sayıştay denetiminde ve ihale yasası kapsamında değil. böyle olunca da sayısal loto, demirören - sisal grubuna özelleştirme yoluyla kolayca satıldı. satıştan sonra da ismi çılgın sayısal loto yapıldı, sistemi değiştirildi. devletin elindeyken 49 rakam arasından 6 rakam bilmek gerekirken, özele geçince 90 rakam arasından 6 bilmek gerekti. bu yüzden haftalardır kazanan çıkmıyor. şimdi bilen çıkmayınca şirketin kasasında biriken para çoğalıyor. devletin elindeyken yapılmayan sistem değişikliği özele geçince yapıldı.
devamını gör...

allah'ın, kuran'da geçen isim ve sıfatlarından biri. allah'ın her zaman tek ve eşsiz oluşu inancının en kısa anlatımı olan la ilahe illallah dediğimiz kelime-i tevhit inancı, allah'ın bu sıfatına olan inanca yöneliktir.
devamını gör...

sizin girdiğiniz tanımlar olmasa sözlüğün ne anlamı olurdu, sözlüğü hep birlikte ileriye götüreceğiz,
iyi ki varsınız sevgili yazarlar anlamına gelen,
bugün 23 nisan neşe ile doluyor insan dedirten jest!

siz de iyi ki varsınız efendim!
devamını gör...

putin'i yalnızca safi insan olarak gören bünyeler tarafından gereksiz yere sorgulanan sorunsaldır.

putin, mother russia'nın öz oğludur.
bu uğurda mihail hodorkovski dahi yola gelmiştir. 3-5 çapulcuya mı bırakacağız ortalığı allasen ?

(bkz: in putin we trust)
devamını gör...

nietzsche yaşasaydı kesin böyle derdi dediğim söz. onun yerine ben diyeyim bari. gençlerimiz gerçekliğe karşı büyük yanılgı içinde, gerçeklikten koparak ikinci bir gerçeklik yaratıp aslın yerine koyuyor. tam olarak kişilik bozukluğu demiyorum, yalancılık da demiyorum, kendini unutmak. ne haldesin dostum? haline bak! kemancı, başımın tacı... dur o başka hikaye. eh böyle işte. ne durumdasın?
devamını gör...

leyla, senin gözlerin o kadar yeşil ki, o gözlerinden bir kere öpsem dudaklarımdan bir orman filizlenir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

küçük kızım hera
büyük kızım apollo
kalp kalp kalp
devamını gör...

"insan ne denli derin düşünebiliyorsa, sevgisi o denli derindir...
o denli doyumsuzdur.
ve acısı da o denli büyük.
yaşam acısı..."

-tezer özlü. yaşamın ucuna yolculuk.
devamını gör...

epidemiyoloji, toplumdaki hastalık ve sağlıkla ilgili durumların dağılımlarını, görülme sıklıklarını ve bunların nedenlerini inceleyen bir bilim dalıdır. sağlığı geliştirmek ve hastalıkları azaltmak için sağlık bilgilerini toplamayı, yorumlamayı ve kullanmayı amaçlar. epidemiyoloji kelimesi kökenini yunanca'dan almıştır.
devamını gör...

sanki deden, kendi dedesinin mezar taşını okuyabiliyordu.
osmanlı zamanındada, türkiye devrindede bu toplum okuma üğrenmemek için elinden gelen gayreti gösterdi.
okumak haramdır diye sizin beyninizi yıkayan tarikat liderlerinize ve şeyhlerinize git çat !
siz okuma özürlüyseniz yöneticilerin ve okuyanların suçu ne !

çok biliyorsan git öğren ve öğret !
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim