anne ve babanızın sevda öyküsü
kitapçıda tanışmışlar benimkiler. baya romantik aslında düşününce...
devamını gör...
sadece cahillerin kuracağı cümleler
almanya bizi kıskanıyor.
devamını gör...
babaların çocuklarına meyve yedirme aşkı
her akşam yemekten sonra zorla toplar odaya, getirir meyveleri hep beraber yeriz. kilo kilo getiriyor eve bitmiyor, çürüyor. bu sefer "size bir daha meyve getirmeyeceğim, siz ne anlarsınız." diye kızıyor. ertesi gün elinde yine kilo kilo meyve eve geliyor...**
devamını gör...
sözlükte profil fotoğraflarını bekleyen büyük tehlike
arada fotoğraf koysam da umrumda değil. gayet güzel kızım.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının meslekleri
şuan için öğrencilik olsa da birkaç yıl içinde sosyal hizmet uzmanlığı olacaktır.
devamını gör...
arolium
beğenileri ile beni çok mutlu eden yazar arkadaşımızdır. nickaltını açmak da bana nasip oldu. hayırlı olsun.
devamını gör...
normal sözlük köy okuluna kitap yardımı etkinliği
memlekete dair hâlâ bir umudun olduğunu gösteren muhteşem bir etkinlik! türkiye’nin içinde bulunduğu bu nahoş durumdan kurtulmanın tek yok yolu eleştirel aklın bir gelenek hâline gelmesidir. bu da bittâbi kitap okumaktan ve analiz yeteneğimizi geliştirmekten geçiyor.
kafasozluk.com/entry/51937
kafasozluk.com/entry/51937
devamını gör...
mitosların altında yatan dünya görüşleri
mitosların altında yatan dünya görüşlerinden bahsetmeden önce, mitosun ne olduğu konusunda biraz konuşmak yararlı olacaktır.
barry b. powell mitosu," belli bir topluluk için kolektif bir önem taşıyan geleneksel hikaye " olarak tanımlar.
insanlar ezelden beri birbirlerine hikayeler anlatmışlardır. yazıdan önce söz vardı, hayal gücü vardı. bu hikayeler sayesinde insanlar, güzel vakit geçirmenin yanı sıra dinleyenlere kendi öz değerlerini, inançlarını ve tarihlerini de hatırlatmışlardır. mitoslar sayesinde nesiller arasında bir bağlılık, bir ortak paydada buluşma mümkün hale gelmiştir. kısacası mitoslar bir toplumun dinamiklerini ortaya koymaktadır. bazı mitoslar, hayatın başlangıcını açıklamaya çalışır. bazıları kahramanlık olaylarını anlatır. bazıları dinleyicileri eğlendirmeye çalışır. bazıları da hayatı anlatmaya çalışır.
mitosların yazının icadından önce ortaya çıktığını biliyoruz. ve yazının öncesinde hemen hemen tüm kültürlerde ortak dünya görüşleri vardı.
bunlardan biri, sözün gücüydü. insanlar sözün nesneler üzerinde etkili olduğuna inanıyorlardı. bugün bile bu görüşe rastlamak mümkündür. bir şeyi kırk kere söylersen olur sözü, bize bunu ispatlıyor.
insanlar o zamanlar, doğayı insani özellikler ile açıklamaya çalıştılar. aynı zamanda büyüye inanıyorlardı. büyü ile doğa olaylarına etkide bulunacaklarını düşünüyorlardı. kendilerine göre sihirli nesneler belirleyip onlarla ayinler düzenliyorlardı. mitoslarda bol bol sihirli nesneler görmek mümkündür.
onlar, hayvanlar ve bitkilerin de insani özelliklere sahip olduklarına inanıyorlardı.
insanın, beden ve ruhtan oluştuğu görüşü vardı. bu görüş hala yaygındır.
rüyalar sayesinde geleceği görebileceklerine inanıyorlardı. onlara göre uykudayken insanın ruhunun bedenden kolayca ayrılabileceğini düşünüyorlardı.
mitoslar, işte bu dünya görüşleri üzerine inşa edilmişlerdir.
barry b. powell mitosu," belli bir topluluk için kolektif bir önem taşıyan geleneksel hikaye " olarak tanımlar.
insanlar ezelden beri birbirlerine hikayeler anlatmışlardır. yazıdan önce söz vardı, hayal gücü vardı. bu hikayeler sayesinde insanlar, güzel vakit geçirmenin yanı sıra dinleyenlere kendi öz değerlerini, inançlarını ve tarihlerini de hatırlatmışlardır. mitoslar sayesinde nesiller arasında bir bağlılık, bir ortak paydada buluşma mümkün hale gelmiştir. kısacası mitoslar bir toplumun dinamiklerini ortaya koymaktadır. bazı mitoslar, hayatın başlangıcını açıklamaya çalışır. bazıları kahramanlık olaylarını anlatır. bazıları dinleyicileri eğlendirmeye çalışır. bazıları da hayatı anlatmaya çalışır.
mitosların yazının icadından önce ortaya çıktığını biliyoruz. ve yazının öncesinde hemen hemen tüm kültürlerde ortak dünya görüşleri vardı.
bunlardan biri, sözün gücüydü. insanlar sözün nesneler üzerinde etkili olduğuna inanıyorlardı. bugün bile bu görüşe rastlamak mümkündür. bir şeyi kırk kere söylersen olur sözü, bize bunu ispatlıyor.
insanlar o zamanlar, doğayı insani özellikler ile açıklamaya çalıştılar. aynı zamanda büyüye inanıyorlardı. büyü ile doğa olaylarına etkide bulunacaklarını düşünüyorlardı. kendilerine göre sihirli nesneler belirleyip onlarla ayinler düzenliyorlardı. mitoslarda bol bol sihirli nesneler görmek mümkündür.
onlar, hayvanlar ve bitkilerin de insani özelliklere sahip olduklarına inanıyorlardı.
insanın, beden ve ruhtan oluştuğu görüşü vardı. bu görüş hala yaygındır.
rüyalar sayesinde geleceği görebileceklerine inanıyorlardı. onlara göre uykudayken insanın ruhunun bedenden kolayca ayrılabileceğini düşünüyorlardı.
mitoslar, işte bu dünya görüşleri üzerine inşa edilmişlerdir.
devamını gör...
tebessüm ettiren sözlük nickleri
devamını gör...
zengin sevilmeyen sevgili vs orta halli sevilen sevgili
tabii ki sevilen sevgili. hayatınızı kurtarmak istiyorsanız başkasının parasına tamah etmek yerine çalışıp çabalayıp kendi emeğinizle para kazanarak, kendi ayaklarınızın üstünde durarak kurtarabilirsiniz. hayatta en önce kimseye muhtaç olmamayı öğrenin, annenize babanıza bile.
devamını gör...
ton 618
bilinen evrende keşfedilmiş en büyük karadelik ve aynı zamanda keşfedilmiş en büyük cisimdir. dünyamızdan, hesaplamalara göre yaklaşık 10.4 milyar ışık yılı uzaktadır. av köpekleri takım yıldızının sınırında bulunan ton 618'in bizden en az 10.4 milyar ışık yılı uzakta olması, onun en az 10.4 milyar yaşında olduğunun da kanıtıdır. tahminlerimize göre evren 14 milyar yaşındadır. ki bunun doğru olduğunu var sayarsak, keşfedilmiş kainatın en yaşlı cisimlerinden biridir ton 618.
bu kadar uzak olmasına rağmen keşfedilmesinin nedeni ise ton 618'in mutlak kadr'inin -31 civarında oluşudur. mutlak kadr nedir diye soranlar olursa onun da cevabını vereyim, mutlak parlaklık anlamına gelir. mutlak kadr'i -31'in anlamıysa şudur; bu süper dev kuasar güneş'imizden 140 trilyon kat daha parlaktır. zaten bu kadar parlak olmasa onu keşfetmiş olmamız ve gözlemlememiz imkansız olurdu.

tahminlere göre kütlesi 66 milyar güneş kütlesine eşit olan bu dev kara delik, çap olarak baktığımızda ise güneş'in 160 milyar katı kadar daha büyüktür. bu büyüklüğü sebebi ile ton 618, süper kütleli kara delik değildir. bunun yerine ultra kütleli kara delik sınıfında yer alır. dünyamızı, güneşimizi ve hatta güneş sistemimizin tamamını yutacak olsa bile ton 618 kara deliği bu yutuşu hissetmeyecek kadar büyük bir kütleye sahiptir.

ton 618, samanyolu galaksi'mizin merkezinde bulunan sagittarius a* isimli kara delikten 15.000 (on beş bin) kat daha fazla kütleye sahiptir. şöyle bir düşünün; samanyolu galaksisinin tamamı, tüm varlıkları, tüm gezegenleri, tüm yıldızları, tüm kara delikleri ile birlikte 64 milyar güneş kütlesine sahiptir. bunun yanında ton 618 ise 66 milyar güneş kütlesine sahiptir. işte şimdi bu ultra kütleli kara deliğin büyüklüğü daha net anlaşılmış olmalı.
ton 618'in nasıl oluştuğu ve nasıl bu kadar büyüdüğü hakkında bir çok görüş söz konusu. ancak şu görüş çok baskın durumda; ton 618 diğer kara deliklerle beslenen bir karadeliktir. kainatın ilk oluşum dönemlerinde hidrojen yapıları çok yoğunken, bu genç evrende var olan tüm cisimler büyük kütleliydi. ve ton 618 diğer tüm kara deliklere ve cisimlere göre daha aç gözlü bir kara delik olduğu için bunları peyder pey yuttu ve bu kadar büyük hale geldi.

ilk kez 1954 yılında keşfedilen ton 618, keşfedildiği ilk dönemde bir yıldız olarak tanımlandı. hem de çok yakınlarımızda bulunan bir yıldız. bunun sebebiyse hem parlaklığının çok fazla oluşu hem de büyüklüğüydü. ayrıca yıldız diye nitelendirilmesinin bir sebebi de o dönemlerde kuasarların henüz var olduklarının bilinmemesiydi. 1970'li yıllarda ise yapılan son gözlemler neticesinde bu yapının bir kuasar olduğu. (aşırı derecede parlak gök cisimlerine kuasar ismi verilmiştir.) kuasarlar galaksilerin merkezinde bulunan, yoğun ve sıkışmış yapılara denir. özünde kara delik gibi davranan kuasarları kara deliklerden ayıran yegâne özellik; kara deliklerin tamamen karanlık ve siyah olmalarıdır. zaten bu siyahlıklarından ötürü bir delik olarak nitelendirilmişlerdir.
kaynakça:
evrimagaci.org/ton618-evren...
(görüntüler google görsellerden alınmıştır.)
bu kadar uzak olmasına rağmen keşfedilmesinin nedeni ise ton 618'in mutlak kadr'inin -31 civarında oluşudur. mutlak kadr nedir diye soranlar olursa onun da cevabını vereyim, mutlak parlaklık anlamına gelir. mutlak kadr'i -31'in anlamıysa şudur; bu süper dev kuasar güneş'imizden 140 trilyon kat daha parlaktır. zaten bu kadar parlak olmasa onu keşfetmiş olmamız ve gözlemlememiz imkansız olurdu.

tahminlere göre kütlesi 66 milyar güneş kütlesine eşit olan bu dev kara delik, çap olarak baktığımızda ise güneş'in 160 milyar katı kadar daha büyüktür. bu büyüklüğü sebebi ile ton 618, süper kütleli kara delik değildir. bunun yerine ultra kütleli kara delik sınıfında yer alır. dünyamızı, güneşimizi ve hatta güneş sistemimizin tamamını yutacak olsa bile ton 618 kara deliği bu yutuşu hissetmeyecek kadar büyük bir kütleye sahiptir.

ton 618, samanyolu galaksi'mizin merkezinde bulunan sagittarius a* isimli kara delikten 15.000 (on beş bin) kat daha fazla kütleye sahiptir. şöyle bir düşünün; samanyolu galaksisinin tamamı, tüm varlıkları, tüm gezegenleri, tüm yıldızları, tüm kara delikleri ile birlikte 64 milyar güneş kütlesine sahiptir. bunun yanında ton 618 ise 66 milyar güneş kütlesine sahiptir. işte şimdi bu ultra kütleli kara deliğin büyüklüğü daha net anlaşılmış olmalı.
ton 618'in nasıl oluştuğu ve nasıl bu kadar büyüdüğü hakkında bir çok görüş söz konusu. ancak şu görüş çok baskın durumda; ton 618 diğer kara deliklerle beslenen bir karadeliktir. kainatın ilk oluşum dönemlerinde hidrojen yapıları çok yoğunken, bu genç evrende var olan tüm cisimler büyük kütleliydi. ve ton 618 diğer tüm kara deliklere ve cisimlere göre daha aç gözlü bir kara delik olduğu için bunları peyder pey yuttu ve bu kadar büyük hale geldi.

ilk kez 1954 yılında keşfedilen ton 618, keşfedildiği ilk dönemde bir yıldız olarak tanımlandı. hem de çok yakınlarımızda bulunan bir yıldız. bunun sebebiyse hem parlaklığının çok fazla oluşu hem de büyüklüğüydü. ayrıca yıldız diye nitelendirilmesinin bir sebebi de o dönemlerde kuasarların henüz var olduklarının bilinmemesiydi. 1970'li yıllarda ise yapılan son gözlemler neticesinde bu yapının bir kuasar olduğu. (aşırı derecede parlak gök cisimlerine kuasar ismi verilmiştir.) kuasarlar galaksilerin merkezinde bulunan, yoğun ve sıkışmış yapılara denir. özünde kara delik gibi davranan kuasarları kara deliklerden ayıran yegâne özellik; kara deliklerin tamamen karanlık ve siyah olmalarıdır. zaten bu siyahlıklarından ötürü bir delik olarak nitelendirilmişlerdir.
kaynakça:
evrimagaci.org/ton618-evren...
(görüntüler google görsellerden alınmıştır.)
devamını gör...
avseq01.dat
adı audio-video sequence, uzantısı data anlamına gelen, vcd formatı dosyasının varsayılan ismi. tam dosya isminin türkçe karşılığı ses-video bölümü verisidir.
adından anlaşılacağı üzere, ses ve görüntü verilerini barındırır. bu dosya tek başına çalışmaz. tüm disk bir zip dosyası gibi kullanılır. etrafındaki klasörler ve içindeki dosyalar da bu dosyadaki veriler hakkında bilgi sağlar (bkz: table of contents).
ismin popüler olmasının sebebi de, tek amacı bir videonun arşivlenmesi olduğu için, hızlıca yazılan disklerdir (bkz: çocukluk anıları) (bkz: düğün fotoğrafçılığı).
video; diske tek parça, üstbilgisiz ve bir vcd arayüzü olmadan yazıldığından program, sadece videoyu açacak bir yer tutucu (bkz: placeholder) koyar ve videoyu, vcd formatına çevirerek yazar.
video tek parça olduğundan, ismi ilk bölümü temsil eden avseq01.dat olur.
orijinal film veya dizi vcd'leri desteklenen bir platforma takıldığında bir menü açılır ve hangi bölümü açmak istediğinizi sorar. burada fragman, kamera arkası gibi ekstralar da olabilir. bunlar da numarayı artırarak yeni dosyalar halinde barındırılır. örn. avseq02.dat
adından anlaşılacağı üzere, ses ve görüntü verilerini barındırır. bu dosya tek başına çalışmaz. tüm disk bir zip dosyası gibi kullanılır. etrafındaki klasörler ve içindeki dosyalar da bu dosyadaki veriler hakkında bilgi sağlar (bkz: table of contents).
ismin popüler olmasının sebebi de, tek amacı bir videonun arşivlenmesi olduğu için, hızlıca yazılan disklerdir (bkz: çocukluk anıları) (bkz: düğün fotoğrafçılığı).
video; diske tek parça, üstbilgisiz ve bir vcd arayüzü olmadan yazıldığından program, sadece videoyu açacak bir yer tutucu (bkz: placeholder) koyar ve videoyu, vcd formatına çevirerek yazar.
video tek parça olduğundan, ismi ilk bölümü temsil eden avseq01.dat olur.
orijinal film veya dizi vcd'leri desteklenen bir platforma takıldığında bir menü açılır ve hangi bölümü açmak istediğinizi sorar. burada fragman, kamera arkası gibi ekstralar da olabilir. bunlar da numarayı artırarak yeni dosyalar halinde barındırılır. örn. avseq02.dat
devamını gör...
cüneyt arkın filmlerindeki bizans askerleri
bir kılıç darbesine kaynar yağ kazanına atılmış gibi bağıran askerlerdir.
devamını gör...
bir aslan miyav dedi
1990'ların başında rahmetli kayahan'ın söylediği çocuk şarkısı. şarkı çalarken fonda çizgi film kahramanları tom ve jerry iksir içip bir anda deve dönüşüyorlar ya da temel reis ıspanağını yiyip pazularını şişiriyordu.
devamını gör...
güne bir söz bırak
''hareket etmezsen zincirlerini fark edemezsin.''
tolstoy
tolstoy
devamını gör...
o tarz mı
yıllardır can bonomo, bengi apak, ismail türküsev ve can temiz tarafından hazırlanıp sunulan, dinlerken kahkahalarla güldüren ve insanın gözlerinden yaşlar getirdiğinden dolayı açık alanda kulaklıkla dinlenmemesi gereken şahane ötesi bir podcasttir.
(bkz: şefiiiiim)
(bkz: dizimi aç)
(bkz: nayn annem)
(bkz: şefiiiiim)
(bkz: dizimi aç)
(bkz: nayn annem)
devamını gör...
didem madak
güçlü bir el silkeledi beni sonra
sanırım tanrı'nın eliydi,
sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan,
çok şey görmüşüm gibi,
ve çok şey geçmiş gibi başımdan
ah dedim sonra,
ah!
iç ses, diye söylendim.
gel!
ah'lar ağacından sen de biraz meyve topla.
ahlar ağacı
sanırım tanrı'nın eliydi,
sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan,
çok şey görmüşüm gibi,
ve çok şey geçmiş gibi başımdan
ah dedim sonra,
ah!
iç ses, diye söylendim.
gel!
ah'lar ağacından sen de biraz meyve topla.
ahlar ağacı
devamını gör...


