karısını eniştesi ile ilişkiye zorlayan adam
çok mu şaşırdınız? doğuda bu yıllardır yapılıyor. lisedeki arkadaşım 17 yaşında amcası sandığı kişinin gerçek babası olduğunu öğrendi. çocuğu olmayanlara inek, öküz, tarla karşılığı çocuk satılıyordu.
devamını gör...
acaba bir simülasyonun içinde miyiz sorunsalı
aslında yeniymiş gibi görünen fakat düşünüldüğü vakit pek de yeni olmayan bir konudur. en basit tabirle, en azından ben bu referansı kullanacağım, mevlana’nın ya da doğunun mistik öğretilerinde bunları görebiliyoruz. “gerçek sandığımız şeyler bir yanılsama, aslında biz yoğuz, hepsi illüzyon” minvalindeki görüşler bunu doğruluyor. fakat neyin bilim, neyin bilim olmadığı konusunda hemfikir olmamız gerekiyor ki bu teorinin bilimselliği yoktur. uzun bir yazı olacak bu arada. yok ya vazgeçtim, yazmıyorum. bu kadarı hepimize yeter. mis gibi tanım girdim bence.
devamını gör...
yazarların internetle tanıştığı yıl
1997 yılı.o zamanlar abone olmadan da kaçak bir şeyle faxla bağlantı sesi çıkarır gibi bir sesle nete bağlanılıyordu. ben de yaşımın gereği bedava bağlanıyorum sanırken; o internete giriş faturası 2 katı parayla telefon faturasına yansıyordu.. yani galiba , ya da ona benzer bir şeylerdi tam hatırlayamıyorum.
devamını gör...
yemiş yemiş büyük tuvalete çıkmamış
genelde benim gibi aşırı kilolu insanlara karşı söylenen, kalp kıran bir cümle.
devamını gör...
6 mart 2021 kadıköy büyük kadın buluşmasına gökkuşağı motifli bayrak ve şemsiyelerin alınmaması
la bi boş yapmayın bee ! bıktık oğlum sizin cihangir solperenciliğinizden. ne oğlum bu eşcinsellik ? eline bayrak alıp hölölö diye bağırıp sürekli çığırtkanlık yapmak mı? bakın beni. en yakın ( evet en yakın ) arkadaşım escinsel. bana bunu açıkladığında ona söylediğim şey, “öğle arası ne yiyecez la ?” olmuştu. bu kadar takmıyorum bu mevzuyu ama siz bazı arkadaşlar, sürekli her şeye zıplayıp kendi cinsler kimliği altında sürekli taşkınlık yaparak insanları bezdiren insanlar benim midemi bulandırıyorsunuz.
ne oğlum bu feministlik ? 30 yaş üstü selülitli bacağa dövme yapıp saçı yeşile boyamak mı ? “erkek değil mi kesin yapar, öyle böyle yapmıştır” zihniyeti mi ? siz neyi savunduğunuzu bile bilemez olmuşsunuz. şirazeniz kaymış, belirli ideolojilerin köpekliğini yapacağınıza, gerçekten şiddet gören, taciz edilen, rahatsız, huzursuz olan, kısaca her türlü madur olan kadınların yanında olun. arkadaş konu ile alakasız olan her şeye bir zıplamayın ya ! bazı pravakatör arkadaşlar hem gerçekten lgbt bireylerin veya feminist arkadaşların ideolojik duruşunun içine ediyor hem de toplum tarafından antipati kazanıyorlar.
böööğğğğğ nasıl öyle derrresssiiiin diye üstüme kusmadan, önce kendi içinizdeki bu çürük elmaları temizleyin. benden size iyi niyetli bir arkadaş tavsiyesi.
ne oğlum bu feministlik ? 30 yaş üstü selülitli bacağa dövme yapıp saçı yeşile boyamak mı ? “erkek değil mi kesin yapar, öyle böyle yapmıştır” zihniyeti mi ? siz neyi savunduğunuzu bile bilemez olmuşsunuz. şirazeniz kaymış, belirli ideolojilerin köpekliğini yapacağınıza, gerçekten şiddet gören, taciz edilen, rahatsız, huzursuz olan, kısaca her türlü madur olan kadınların yanında olun. arkadaş konu ile alakasız olan her şeye bir zıplamayın ya ! bazı pravakatör arkadaşlar hem gerçekten lgbt bireylerin veya feminist arkadaşların ideolojik duruşunun içine ediyor hem de toplum tarafından antipati kazanıyorlar.
böööğğğğğ nasıl öyle derrresssiiiin diye üstüme kusmadan, önce kendi içinizdeki bu çürük elmaları temizleyin. benden size iyi niyetli bir arkadaş tavsiyesi.
devamını gör...
uzun saçlı'nın yeri
seneler önce karadeniz turunu planlarken, nerelere gidilir ne yenir ne içilir derken hakkında biseyler duymuştum ve sonrasında gidip buldum kendisini.
ordu perşembe ilçesinde bolaman virajlarında en güzel manzarada duruyorsunuz işte tam orda uzun saçlı, salaş bir mekanı var ama çayın tadı ve manzaraya kimse laf edemez, mümkün değil.
oraya gitmeden yok ben çay içtim, yok çok iyi çay demleyebiliyorum falan demeyin. hayatınızın en güzel çayını içeceksiniz garanti ediyorum. ( hala hayatta ise tabi uzun saçlı, o zaman bile yaşlı ve huysuz bir ihtiyardı kendisi )
ilk gidince kaç bardak içersiniz diye soruyor garipsemeyin. beni daha önce uyardılar, beğendim bir tane daha dersen yok vermez peşin peşin söyleyeceksin diye. ona göre demliyormuş çayı kendisi. bizden sonra gelip çay vermeyip kovduğu insanları gördü bu gözler.
yolunuz düşerse şiddetle tavsiye ederim.
ordu perşembe ilçesinde bolaman virajlarında en güzel manzarada duruyorsunuz işte tam orda uzun saçlı, salaş bir mekanı var ama çayın tadı ve manzaraya kimse laf edemez, mümkün değil.
oraya gitmeden yok ben çay içtim, yok çok iyi çay demleyebiliyorum falan demeyin. hayatınızın en güzel çayını içeceksiniz garanti ediyorum. ( hala hayatta ise tabi uzun saçlı, o zaman bile yaşlı ve huysuz bir ihtiyardı kendisi )
ilk gidince kaç bardak içersiniz diye soruyor garipsemeyin. beni daha önce uyardılar, beğendim bir tane daha dersen yok vermez peşin peşin söyleyeceksin diye. ona göre demliyormuş çayı kendisi. bizden sonra gelip çay vermeyip kovduğu insanları gördü bu gözler.
yolunuz düşerse şiddetle tavsiye ederim.
devamını gör...
yazarların garip huyları
en ufak olumsuzlukla içime kapaniyorum..
devamını gör...
sözlük dergisi duyuruları
sevgili normal sözlük yazarları,
dergi ekibi olarak öncelikle katkıda bulunan, kıymetli yazılarını bizlerle paylaşan her bir yazara çok teşekkür ediyoruz. paylaştıklarınız bizler için çok kıymetli ve belirli zaman aralıkları ile bunlara dergide yer vermek, onları sözlük dergi'nin bir parçası yapmak da öyle. zamanla emek verdiğiniz o metinleri dergi bünyesinde göreceksiniz.
ancak takdir edersiniz ki bazı yazıları üzülerek yayımlayamıyoruz. peki bize hüzne boğan bu kararı almamızdaki sebep ne derseniz?
öncelikle daha önce sözlük dergisi duyurularındaki #610615 no'lu tanımda belirli kriterler belirlemiştik, bu kriterlere uymayan ya da pek kısacık yazılmış metinleri yayımlamamak gibi bir politikamız var. ama inanıyoruz ki siz çok daha iyilerini yazacak ve de o sayfalardaki yerinizi alacaksınız.
sevgilerimizle...
sözlük dergi mürettebatı
kategori sınırlaması olmadan her türden yazılarınızı, denemelerinizi, dışa vurumlarınızı ve iç dökmelerinizi de [email protected] adresine gönderebilirsiniz.
dergi ekibi olarak öncelikle katkıda bulunan, kıymetli yazılarını bizlerle paylaşan her bir yazara çok teşekkür ediyoruz. paylaştıklarınız bizler için çok kıymetli ve belirli zaman aralıkları ile bunlara dergide yer vermek, onları sözlük dergi'nin bir parçası yapmak da öyle. zamanla emek verdiğiniz o metinleri dergi bünyesinde göreceksiniz.
ancak takdir edersiniz ki bazı yazıları üzülerek yayımlayamıyoruz. peki bize hüzne boğan bu kararı almamızdaki sebep ne derseniz?
öncelikle daha önce sözlük dergisi duyurularındaki #610615 no'lu tanımda belirli kriterler belirlemiştik, bu kriterlere uymayan ya da pek kısacık yazılmış metinleri yayımlamamak gibi bir politikamız var. ama inanıyoruz ki siz çok daha iyilerini yazacak ve de o sayfalardaki yerinizi alacaksınız.
sevgilerimizle...
sözlük dergi mürettebatı
kategori sınırlaması olmadan her türden yazılarınızı, denemelerinizi, dışa vurumlarınızı ve iç dökmelerinizi de [email protected] adresine gönderebilirsiniz.
devamını gör...
parasız erkeği sadece annesi sever
katılmıyorum. hayatım boyunca da katılmayacağım, öncül...
devamını gör...
hiçbir siyasi görüşe sahip olmamak
bir insanın doğumundan ölümüne kadar her alanda siyaset önem taşır.
ne kadar vergi ödeyeceğiniz, nasıl eğitim alacağınız, haklarınızın korunması, sosyal yardım, sağlık, emeklilik gibi herkesin hayatını etkileyen konulardır siyaset.
evet herkesin fikri bir partiyle tamamen uyuşmak zorunda değil, ancak ülkenin refahı adına en doğru olanı seçmenin hayati önem taşıdığını düşünüyorum. çünkü siyaset halkın sosyoekonomik, yapısını etkileyen en büyük etkendir. siyaset bir partiye yıllarca sorgulamadan oy vermek değildir. ülkemizde gündem çok hızlı değişiyor yetişmek zor ama yine de apolitik olmak doğru gelmiyor.
şanışer - susamam
ben bi' beyaz türk'üm
yasalarım anglosakson ama kafam ortadoğulu
apolitik büyüdüm, hiç oy vermedim
kafamı tatile, gezmeye, borca yordum
adalet öldü, ucu bana dokunana dek sustum ve ortak oldum
şimdi tweet atmaya bile çekiniyorum
kendi ülkemin polisinden korkar oldum
üzgünüm ama senin eserin ülkedeki umutsuz nesil
senin eserin bu mutsuz kesim ve bu kurşun sesi!
ne kadar vergi ödeyeceğiniz, nasıl eğitim alacağınız, haklarınızın korunması, sosyal yardım, sağlık, emeklilik gibi herkesin hayatını etkileyen konulardır siyaset.
evet herkesin fikri bir partiyle tamamen uyuşmak zorunda değil, ancak ülkenin refahı adına en doğru olanı seçmenin hayati önem taşıdığını düşünüyorum. çünkü siyaset halkın sosyoekonomik, yapısını etkileyen en büyük etkendir. siyaset bir partiye yıllarca sorgulamadan oy vermek değildir. ülkemizde gündem çok hızlı değişiyor yetişmek zor ama yine de apolitik olmak doğru gelmiyor.
şanışer - susamam
ben bi' beyaz türk'üm
yasalarım anglosakson ama kafam ortadoğulu
apolitik büyüdüm, hiç oy vermedim
kafamı tatile, gezmeye, borca yordum
adalet öldü, ucu bana dokunana dek sustum ve ortak oldum
şimdi tweet atmaya bile çekiniyorum
kendi ülkemin polisinden korkar oldum
üzgünüm ama senin eserin ülkedeki umutsuz nesil
senin eserin bu mutsuz kesim ve bu kurşun sesi!
devamını gör...
eva herzigova
bir zamanlar yollardaki kaza oranının artmasına yol açan güzel abladır.wonderbra, givenchy, swish jeans, louis vuitton, calvin klein gibi reklamlarda oynamıştır.
devamını gör...
ayda 1 sevişenler
bu konu hakkında bir gevgev yapmak istiyorum ama ortam çok gergin.
aa şey ya aman neyse.
aa şey ya aman neyse.
devamını gör...
online yazarlara abuk sabuk mesaj yazmak
hiç abuk sabuğuna denk gelmediğim durum.
malum sözlükte özellikle son zamanlarda bir entry girdiysek vay halimizeydi. en az 7 8 mesaj geliyor o da yetmiyor şahıslar cevap vermedikçe üst üste yazıyordu.
yazarsın tabi. buradada yazılıyor ben de yazıyorum ama nasıl diyeyim seviyesizce, hadsizce sanki chat odası mübarek.
canım kafada o kadar çok insanla konuştum ki hiç o hisse kapılmadım. tabi umarım benim yazdığım kişilerde aynısını hissetmiştir hihihhh. günaydınlar sözlük ahalisi.
malum sözlükte özellikle son zamanlarda bir entry girdiysek vay halimizeydi. en az 7 8 mesaj geliyor o da yetmiyor şahıslar cevap vermedikçe üst üste yazıyordu.
yazarsın tabi. buradada yazılıyor ben de yazıyorum ama nasıl diyeyim seviyesizce, hadsizce sanki chat odası mübarek.
canım kafada o kadar çok insanla konuştum ki hiç o hisse kapılmadım. tabi umarım benim yazdığım kişilerde aynısını hissetmiştir hihihhh. günaydınlar sözlük ahalisi.
devamını gör...
entp-t
bildiğiniz üzere bir kişinin en olası psikolojik yapısını belirtmeye yarayan, (bkz: myers-briggs kişilik göstergesi) kişiyi dört psikolojik nokta altında değerlendirir. temel olarak insanları içe dönük (introvert) ve dışa dönük (extrovert) olarak değerlendiren bu gösterge insanları 16'ya ayırır işte bunlardan bir tanesi de "entp" yani tartışmacı kişiliktir.
entp nedir? diye soracak olanlar için;
e: dışa dönük
n: sezgisel
t: düşünen
p: kavrayıcı
kısaca böyle bir özet geçilebilir.
entp'ler kimlerdir ?
entp'ler genelde arkadaş gruplarında her türlü düşünceye karşı zıt bir düşünce öne süren ve siz olaylara gayet haklı ve mantık çerçevesinde yaklaşımlarda bulunurken bile "peki ya şu açıdan?" diye sohbete dahil olup normal olan sohbetinizi tartışmaya çeviren kişilerdir.
tartışmacı kişilikler yeni fikirler üzerine düşünmekten yeni fikirler ortaya koymaktan ve halihazırda ortaya atılmış fikirler üzerine kafa yormaya bayılırlar. tartışmayı asla bir kavga olarak görmezler zira tartışma bizler için dünyanın en zevkli şeyi bile olabilir şayet beni bir odaya kapasalar ömrümün sonuna kadar tartışma dolu bir hayat sürmeye büyük bir zevkle evet diyebilirim.
fakat bu tartışmacı kişiler gerçekten fazlasıyla yeni ve fazlasıyla ilginç fikirler öne sürdüğü için genellikle düşüncelerini icraata geçirmekte zorlanabilirler. sakın üzülmeyin! çünkü bizler bir fikri hayata geçiremeyince umutsuzluğa kapılıp hayata küsmeyiz bizim için her zaman yeni bir düşünce ve karşıt bir düşünce mevcuttur yani önümüzdeki maçlara bakacağız artık modunda olabiliyoruz.
entplerin en bomba özelliği! tartışmacı kişiliğe sahip insanlar her zaman tartışma esnasında kişisel fikirlerini savunmayabilirler basitçe bir örnek vermek gerekirse mesela bir entp birisiyle kırmızı ve mavi renkleri hakkında tartışıyor aslında ikisi de kırmızı rengini çok seviyor ve ikisi de mavi renginden nefret ediyor fakat entp kişiliğin getirdiği bir özellik olarak tartışmacılar birden "mavilerin de şu yönden haklılık payı var!" diyebiliyor. yani entpler kendi düşüncesine ters düşen bir şey olsa bile "son derece objektif" bir şekilde olayları ele alıp akıllarının süzgecinden geçirebiliyor.
evet şimdi ise merak edilen soruya geldik.. nedir bu entp-t ?
aslında entpler entp-t ve entp-a olmak üzere ikiye ayrılıyorlar fakat ben entp-t olup hakkında daha fazla bilgiye sahip olduğum için entp-t'yi anlatmakla yetineceğim.
ilk başta entp'nin yanında bulunan "t" ibaresinin "turbulent" yani çalkantılı, türbülanslı anlamına geldiğini söylemekle başlamak istiyorum.
biz entp-t'lerin karşı cinslerle olan ikili ilişkileri genellikle daha çalkantılı oluyor. sanki güven ve bağlanma problemleri yaşıyor gibiyiz. ayrıca belli bir yaşa kadar yaşantımızda stabil olan bir şey olmuyor hep değişken hayat şartları içinde yaşıyoruz. değişkenden kastım farklı evler farklı iş yerleri farklı arabalar farklı partnerler gibi.
her şeyden çok çabuk sıkılırız asla hiçbir şeye sıkı sıkı bağımlı kalmayız çünkü her şey ilk seferden sonra bizler için heyecanını yitirmiş olur da ondan..
genelde uzun ilişkiler yaşamayız, farklı insanlarla kısa ilişkiler yaşayıp bu çalkantılı aşk hayatımızı hep dinamik tutmaya çalışırız. kim bilir belki de bir gün aradığımız o kişiyi buluruz ve çalkantılı aşk hayatımızı değil de yürütmekte olduğumuz halihazırdaki ilişkimizi dinamik tutmaya çalışırız. evet bizler hep doğru kişiyi ararız ve ne kadar doğru kişiyi bulduğumuzu düşünsek bile aslında o kişi doğru kişi değildir.
yalnız kaldığımız vakitler duygusal anlamda da tezatlıklarla karşı karşıya kalabiliyoruz mesela dünyanın en depresif insanıyken birden dünyanın en ama en mutlu insanı olabilirsiniz. eğer böyle bir şey yaşıyorsanız evinizin en yakınındaki sağlık kurumuna gitmenize hiç ama hiç gerek yok çünkü siz sadece "t"siniz.
bizler biraz iki yüzlü olabiliyoruz, özellikle yeni tanıştığımız insanlarla aramızda geçen ilk sohbetlerde biraz maskeli bir tavır takınıp gerçek "ben"i saklayabiliyoruz. bu özelliğimiz ise insanları test etmeyi seviyor oluşumuzdan geliyor. genelde insanları çaktırmadan somut ve soyut her türlü konuda test ediyoruz ve çoğu ilişkimizin başlamadan bitmesinin sebebi ise karşı tarafın bu testten geçememiş oluşu..
eğer entp-t birisiyle uzun süreli bir ilişki yaşıyorsanız çok şanslısınız.. partneriniz doğru insanı yani sizi bulmuş! sizlere çok ama çok büyük bir sevgi besliyor ve sizlere karşı sonsuz bir güvene sahip. lütfen onların güvenlerini boşa çıkarmayın..
entp nedir? diye soracak olanlar için;
e: dışa dönük
n: sezgisel
t: düşünen
p: kavrayıcı
kısaca böyle bir özet geçilebilir.
entp'ler kimlerdir ?
entp'ler genelde arkadaş gruplarında her türlü düşünceye karşı zıt bir düşünce öne süren ve siz olaylara gayet haklı ve mantık çerçevesinde yaklaşımlarda bulunurken bile "peki ya şu açıdan?" diye sohbete dahil olup normal olan sohbetinizi tartışmaya çeviren kişilerdir.
tartışmacı kişilikler yeni fikirler üzerine düşünmekten yeni fikirler ortaya koymaktan ve halihazırda ortaya atılmış fikirler üzerine kafa yormaya bayılırlar. tartışmayı asla bir kavga olarak görmezler zira tartışma bizler için dünyanın en zevkli şeyi bile olabilir şayet beni bir odaya kapasalar ömrümün sonuna kadar tartışma dolu bir hayat sürmeye büyük bir zevkle evet diyebilirim.
fakat bu tartışmacı kişiler gerçekten fazlasıyla yeni ve fazlasıyla ilginç fikirler öne sürdüğü için genellikle düşüncelerini icraata geçirmekte zorlanabilirler. sakın üzülmeyin! çünkü bizler bir fikri hayata geçiremeyince umutsuzluğa kapılıp hayata küsmeyiz bizim için her zaman yeni bir düşünce ve karşıt bir düşünce mevcuttur yani önümüzdeki maçlara bakacağız artık modunda olabiliyoruz.
entplerin en bomba özelliği! tartışmacı kişiliğe sahip insanlar her zaman tartışma esnasında kişisel fikirlerini savunmayabilirler basitçe bir örnek vermek gerekirse mesela bir entp birisiyle kırmızı ve mavi renkleri hakkında tartışıyor aslında ikisi de kırmızı rengini çok seviyor ve ikisi de mavi renginden nefret ediyor fakat entp kişiliğin getirdiği bir özellik olarak tartışmacılar birden "mavilerin de şu yönden haklılık payı var!" diyebiliyor. yani entpler kendi düşüncesine ters düşen bir şey olsa bile "son derece objektif" bir şekilde olayları ele alıp akıllarının süzgecinden geçirebiliyor.
evet şimdi ise merak edilen soruya geldik.. nedir bu entp-t ?
aslında entpler entp-t ve entp-a olmak üzere ikiye ayrılıyorlar fakat ben entp-t olup hakkında daha fazla bilgiye sahip olduğum için entp-t'yi anlatmakla yetineceğim.
ilk başta entp'nin yanında bulunan "t" ibaresinin "turbulent" yani çalkantılı, türbülanslı anlamına geldiğini söylemekle başlamak istiyorum.
biz entp-t'lerin karşı cinslerle olan ikili ilişkileri genellikle daha çalkantılı oluyor. sanki güven ve bağlanma problemleri yaşıyor gibiyiz. ayrıca belli bir yaşa kadar yaşantımızda stabil olan bir şey olmuyor hep değişken hayat şartları içinde yaşıyoruz. değişkenden kastım farklı evler farklı iş yerleri farklı arabalar farklı partnerler gibi.
her şeyden çok çabuk sıkılırız asla hiçbir şeye sıkı sıkı bağımlı kalmayız çünkü her şey ilk seferden sonra bizler için heyecanını yitirmiş olur da ondan..
genelde uzun ilişkiler yaşamayız, farklı insanlarla kısa ilişkiler yaşayıp bu çalkantılı aşk hayatımızı hep dinamik tutmaya çalışırız. kim bilir belki de bir gün aradığımız o kişiyi buluruz ve çalkantılı aşk hayatımızı değil de yürütmekte olduğumuz halihazırdaki ilişkimizi dinamik tutmaya çalışırız. evet bizler hep doğru kişiyi ararız ve ne kadar doğru kişiyi bulduğumuzu düşünsek bile aslında o kişi doğru kişi değildir.
yalnız kaldığımız vakitler duygusal anlamda da tezatlıklarla karşı karşıya kalabiliyoruz mesela dünyanın en depresif insanıyken birden dünyanın en ama en mutlu insanı olabilirsiniz. eğer böyle bir şey yaşıyorsanız evinizin en yakınındaki sağlık kurumuna gitmenize hiç ama hiç gerek yok çünkü siz sadece "t"siniz.
bizler biraz iki yüzlü olabiliyoruz, özellikle yeni tanıştığımız insanlarla aramızda geçen ilk sohbetlerde biraz maskeli bir tavır takınıp gerçek "ben"i saklayabiliyoruz. bu özelliğimiz ise insanları test etmeyi seviyor oluşumuzdan geliyor. genelde insanları çaktırmadan somut ve soyut her türlü konuda test ediyoruz ve çoğu ilişkimizin başlamadan bitmesinin sebebi ise karşı tarafın bu testten geçememiş oluşu..
eğer entp-t birisiyle uzun süreli bir ilişki yaşıyorsanız çok şanslısınız.. partneriniz doğru insanı yani sizi bulmuş! sizlere çok ama çok büyük bir sevgi besliyor ve sizlere karşı sonsuz bir güvene sahip. lütfen onların güvenlerini boşa çıkarmayın..
devamını gör...
einsatzgruppen
telaffuzu kulağa çok hoş gelen ama ne iş yaptığını bildiğinizde sizi dehşete düşürecek olan nazilerin manyak özel eylem gruplarıdır. einsatzgruppen (özel eylem grupları) 1938 yılında kurulur. en çok, haziran 1941'de başlayan alman-sovyet savaşı sırasında bir milyondan fazla yahudi kurbanın öldürülmesindeki rolleriyle tanınırlar. çoğunlukla "mobilize katliam birlikleri" olarak anılan bu grup, özellikle sovyet topraklarındaki yahudilerin sistematik olarak öldürülmesindeki rolleriyle bilinirler.
haziran 1941'de hitler’in sovyetler birliği’ne karşı "imha savaşı" nın başlatmasıyla, bu manyaklar sürüsü ele geçirdikleri yerlerde ilk dokuz ay içinde çoğu yahudi olan yarım milyondan fazla insanı vurarak katleder. aktion olarak adlandırılan bu katliamlarda katledilecek olanlar önce toplanır, sonra katliamın yapılacağı yere toplu olarak sevkedilir, halihazırda bir toplu mezar kazılmamışsa, kurbanlar kendi toplu mezarlarını kendileri kazar, giysilerini ve değerli eşyalarını çıkartıp, gruplar halinde çukura sürülür ve infaz edililirdi. burada en trajik olan durum sevdiklerinizin sizin ölümünüzü seyretmesi ve bir sonraki seferde onlarında infaz edilmeleri olmalı herhalde.
sonradan infazlar için çok fazla mühimmat harcanması, infazcılarda katliam sebebiyle psikolojik sorunlar gözükmesi nedeniyle kurbanlar öncelikle kapalı yerlerde araç egzostlarından çıkan karbonmonoksit gazı ile infaz edilmiş, zamanla bu olay gaz odalarında infaza dönüşmüştür.
aşağıdaki video rahatsız edici görüntüler içerebilir.
haziran 1941'de hitler’in sovyetler birliği’ne karşı "imha savaşı" nın başlatmasıyla, bu manyaklar sürüsü ele geçirdikleri yerlerde ilk dokuz ay içinde çoğu yahudi olan yarım milyondan fazla insanı vurarak katleder. aktion olarak adlandırılan bu katliamlarda katledilecek olanlar önce toplanır, sonra katliamın yapılacağı yere toplu olarak sevkedilir, halihazırda bir toplu mezar kazılmamışsa, kurbanlar kendi toplu mezarlarını kendileri kazar, giysilerini ve değerli eşyalarını çıkartıp, gruplar halinde çukura sürülür ve infaz edililirdi. burada en trajik olan durum sevdiklerinizin sizin ölümünüzü seyretmesi ve bir sonraki seferde onlarında infaz edilmeleri olmalı herhalde.
sonradan infazlar için çok fazla mühimmat harcanması, infazcılarda katliam sebebiyle psikolojik sorunlar gözükmesi nedeniyle kurbanlar öncelikle kapalı yerlerde araç egzostlarından çıkan karbonmonoksit gazı ile infaz edilmiş, zamanla bu olay gaz odalarında infaza dönüşmüştür.
aşağıdaki video rahatsız edici görüntüler içerebilir.
devamını gör...
barack obama'nın damat adayından şikayetçi olması
barack obama ve ailesi, obama'nın muhteşem genç diye tabir ettiği, kızı malian'ın sevgilisiyle koronovirüs kısıtlamalarını aynı evde geçirdi.
obama, damat adayının ev ekonomisine külfet olduğunu basın yoluyla deklare etmesi.
obama verdiği röportajda şunları söyledi;
--- alıntı ---
ingiliz, harika bir genç adam. salgının başında abd'de mahsur kaldı. bizimle kalmasını söyledik. ondan hoşlanmak istemezdim ama iyi bir çocuk.genç bir erkekte çok fazla yiyecek tükettiklerini fark ettim. market faturalarımız yüzde 30 arttı.
--- alıntı ---
kaynak
obama efendi, son pişmanlık neye yarar her şeyin bir bedeli var !
gerçi beterin beteri de var.
bizim damatın yanında sizinki melek.
obama, damat adayının ev ekonomisine külfet olduğunu basın yoluyla deklare etmesi.
obama verdiği röportajda şunları söyledi;
--- alıntı ---
ingiliz, harika bir genç adam. salgının başında abd'de mahsur kaldı. bizimle kalmasını söyledik. ondan hoşlanmak istemezdim ama iyi bir çocuk.genç bir erkekte çok fazla yiyecek tükettiklerini fark ettim. market faturalarımız yüzde 30 arttı.
--- alıntı ---
kaynak
obama efendi, son pişmanlık neye yarar her şeyin bir bedeli var !
gerçi beterin beteri de var.
bizim damatın yanında sizinki melek.
devamını gör...
uzun ince bir yoldayım
bilmiyorum ne haldeyim
gidiyorum gündüz gece
cem adrian yorumu güzeldir. burada bağlamayı kim icra etmişse helal olsundur. bağlama tellerine dokunan biri olarak çok beğendim.
öğlen vakti düştük üzüme.
gidiyorum gündüz gece
cem adrian yorumu güzeldir. burada bağlamayı kim icra etmişse helal olsundur. bağlama tellerine dokunan biri olarak çok beğendim.
öğlen vakti düştük üzüme.
devamını gör...
studio ghibli
anime olarak adlandırılan japon animasyonları, çizgi filmleri üreten stüdyodur.alanında birçok ilke imza atan, birçok çizere ve yapımcıya ilham olan hayao miyazaki, iş ortağı ısao takahata ile kurmuştur.başarıdan başarıya koşan adını duyuran bir stüdyo haline gelip büyük isimlerle -disney gibi- karşılaştırılmaya bile başlanmıştır.
çizmeyi ve çizenleri seven biri olarak, ghibli'nin özellikle çizimlerini hayranlıkla incelerim her gördüğümde.detayları sahnelerin arasında göze batmayacak şekilde harmanlayıp estetik bir şölen sunar.sanırım studio ghibli'yi kendisi yapan da bunlardır zaten: canlı sahneler ve göz yormayan ayrıntılar.son olarak, lütfen sizi gittikçe körleştiren ön yargılarınızı bir köşeye itip animelere bir şans verin.ghibli, yetişkin ve çocuklara aynı anda farklı mesajlar verebilen eserler koymuştur ortaya, tabi almasını bilene...
(dönüp bakıyorum da küçüklüğüm bu stüdyonun elinden çıkan filmler ile geçmiş...)
çizmeyi ve çizenleri seven biri olarak, ghibli'nin özellikle çizimlerini hayranlıkla incelerim her gördüğümde.detayları sahnelerin arasında göze batmayacak şekilde harmanlayıp estetik bir şölen sunar.sanırım studio ghibli'yi kendisi yapan da bunlardır zaten: canlı sahneler ve göz yormayan ayrıntılar.son olarak, lütfen sizi gittikçe körleştiren ön yargılarınızı bir köşeye itip animelere bir şans verin.ghibli, yetişkin ve çocuklara aynı anda farklı mesajlar verebilen eserler koymuştur ortaya, tabi almasını bilene...
(dönüp bakıyorum da küçüklüğüm bu stüdyonun elinden çıkan filmler ile geçmiş...)
devamını gör...

