07 antalya
48 muğla
34 istanbul
21 diyarbakır
81 düzce (bu bana ilginç geliyor.)
52 ordu
23 elazığ (burda okumak istiyorum.)
devamını gör...

bir müfit özdeş kitabıdır.

türk bilimkurgu öykücülüğünün canı ciğeri müfit özdeş öyle bir öykü kitabı yazmış ki okumaya doyamıyor insan.

kitap 15 öyküden oluşuyor ve bu 15 öykünün tamamını çok beğendim. bu kitapta bulunan öykülerden bir olan krrçiysk metis seçkisi asker kaçağı’ndaki tek türk öyküsü. bu öyküde kıtlıkla savaşmakta olan merendiz gezegeninden et aramak için yolculuğa çıkan krrçiysk’in etle dopdolu olan dünyaya gelmesi anlatılıyor.

kitap tanıdık mekanlarda, tanıdık kişilerin başından geçen umulmadık hikayeleri anlatıyor. periler ve insanların hikayesi, çalıştırılamayan bir madde transformatörünün hikayesi, insanların acılarını toplayan bir bilgisayarın hikayesi bir çırpıda aklıma gelenler.

kitaba adını veren öykü ise bence muhteşem bir öykü. sigarayı bırakmamak için neleri göze alabilirsiniz? sevgilinizden ayrılmayı? sağlığınızı kaybetmeyi? peki ya üzerinde yaşadığınız gezegeni feda edebilir misiniz?

dünyada et ve sigara yasaklanınca son kalan tiryaki selim gezegeni terk etmeye karar verir çünkü kesinlikle sigarayı bırakmaya niyeti yoktur. sığınmak için kendine seçtiği gezegen ise sigaranın ve birçok şeyin hala serbest olduğu rousseau gezegenidir.

eğer bulunabilirseniz kitabı edinin, zaten okuyup bitirmeniz bir saatten çok sürmeyecek.
devamını gör...

çok doğal bir şeydir. en yakın arkadaşım diyebileceğim kişilerin yarısı erkek ve hiç sorun yaşamadık yıllardır. kişiler kendini bilirse çok da güzel olunur.
devamını gör...

80/20 kuralı gereği, bir işin bitmesi için harcamamız gereken zamanın sadece %20’sini harcayarak işin %80’ini bitirebiliriz. kulağa ne kadar da güzel geliyor değil mi ? örnekleme gerekirse bu yazıyı yayına almak için 100 dakikaya ihtiyacım varsa, sadece 20 dakika yazı üzerinde çalışarak yayına yazının %80‘ini bitirebilirim.

ancak unutulmaması gereken bir konu var ki, 80/20 kuralı işin bitmesini azaltmaya yönelik çalışmıyor. sadece bize bir tespit veriyor ve bu durumu kendi lehimize kullanma imkanı tanıyor. yani sonuçta yazıyı yayınlamak için daha 80 dakika çalışmam gerekli. peki o zaman pareto ilkesi ne işimize yarayacak ki?

işleri önceliklendirme

iş hayatımız boyunca sürekli olarak zamanımızın yetmeyeceği işleri yetiştirmeye çalışıyoruz ve bu durum çok da değişecek gibi değil. dolayısıyla baktığımızda tüm işlerimizi mükemmel olarak yapmak istediğimizde herhalde haftanın 10 gün, günlerin de 30 saat olması gerekiyor. bu nokta size tanıdık gelmiştir değil mi ? siz de zaman yetmiyor, keşke daha fazla zamanımız olsa diyorsunuz? eğer siz de bu durumdaysanız zaman yönetimi ve işleri önceliklendirme konularını araştırmalısınız. 80/20 kuralı da tam bu noktada işinize yarayacak.

bu yöntem sayesinde hiçbir şeye zamanım yetmiyor psikolojinin bizi bitirip, elimizde bulunan kısıtlı süreyi de kullanamaz hale getirmesini sağlayabiliriz. evet elimizde zaman olarak kısıtlı bir kaynak var. ancak bizlerin görevi de kısıtlı kaynağı işler arasında dağıtabilmektir.

80/20 kuralı çoğu kişinin de söylediği gibi anlaması kolay, uygulaması zor bir kavramdır. ancak sonuçta bu durumun varlığından haberdar olmak kısıtlı kaynağın dağıtılması konusunda bize kolaylık sağlıyor.
--- alıntı ---

ayhankorkmaz.net/8020-kural...

--- alıntı ---
devamını gör...

kesintisiz veya tekrarlayan psikoz ataklarıyla karakterize edilen karmaşık bir zihinsel bozukluk. antik çağ'da ''şeytani ruh'' olarak görülüp tedavi olarak şeytan çıkarma ayini yapılmış, bir hastalık olduğu ancak 20. yüzyılın başlarında keşfedilmiştir.

eugen bleuler 1910 yılında hastalığı, şu an kullandığımız ''şizofreni'' olarak adlandırmıştır. şizofreni olarak adlandırmasının nedeni; yunanca bölünme anlamına gelen s’chizein (şizo) ve zihin anlamına gelen phrēn (fren) kelimelerinin birleşiminin hastalığı kısaca tanımlamasıdır.

şizofreninin nedeni genetik ve çevre faktörleridir. genetik faktörler çevre faktörlerinden daha etkili olsa da ikisi ayrı düşünülemez.

şizofreninin pozitif ve negatif belirtileri vardır. pozitif ya da negatif olarak adlandırılması belirtilerin olumlu ya da olumsuz olduğunu göstermez. pozitif belirtiler, insanda aslında olmaması gereken belirtilerin ortaya çıkmasıdır. hezeyanlar, halüsinasyonlar, delüzyonlar vb. negatif belirtiler ise olması gereken belirli davranışların eksikliğidir. alogia (iletişim ve akıcılıkta problem), blunted affect (duygusal uyuşukluk), anhedonia (isteksizlik), arkadaş edinmede zorluk vb.

ayrıca, şizofrenide değişmiş zaman algısı görülür. beyin, bilgi toplamaktan ve bunları işlemekten sorumludur fakat şizofrenide bu bilginin işlenmesi sürecinde zamansal bir bozukluk vardır. örneğin, düşünürken sesli bir şekilde konuşmasak bile içimizden konuşuruz. iki olay da aynı zamanda gerçekleşir ve herhangi bir sorun oluşmaz fakat şizofreni hastaları bir ses yaratırlar ama duydukları sesin zamanlaması yanlıştır ve bunun, başka birisinin sesi olduğunu düşünürler. bu yüzden ''o ben değildim, böyle düşünmedim, böyle davranmadım'' gibi sözler söylemelerine şahit olabilirsiniz.

videonun tamamını izlemenizi öneririm fakat zamanınız yoksa david eagleman'ın şizofreni ile ilgili konuşmasını izlemek için direkt buradan 33:33. dakikadan başlayabilirsiniz.
devamını gör...

1995 yılında 73 yaşındayken alzheimer teşhisi koyulan, teşhisten itibaren 2000 yılına kadar kendi portrelerini de yapan abd’li ressam william utermohlen hastalığın insan üzerindeki etkilerini fırçası ile ortaya sermiştir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
philadelphia üniversitesi uzmanlarından rhonda l. soricelli, ressamın son yaptığı eser için "tablo insan beyninde neler olduğunun göstergesidir.insanın bakarken içi parçalanıyor" demiştir.

william utermohlen
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
fotoğraf kaynağı
bilgi kaynağı
devamını gör...

survivor yorumculuğu. 10/10 meslek ya. mevsimlik işçi gibi yılın 6 ayı survivor izleyip yorum yapıyorlar bitti.
devamını gör...

ben renki mahlasları hala yetkili kişi zannediyorum. sevgiler.
devamını gör...

ilkay akkaya anlatması zor ! o bir hanımefendi ,devrimci ,besteci, özel, güzel insan.onu dinleyince vazgeçmek mümkün olmaz zaten.sizi aşk’a götürür.
devamını gör...

bizim oğuz dedeler daha kazakistan civarlarında koştururken, bazı türk boylarının 860'larda tolunoğulları devleti'ni kurdukları şehirdir.
sonra fatımi devleti'nin eline geçsede eyyubi devleti, memlük devleti ve osmanlı devleti ile türklerin neredeyse bin yıl elinde olan bir şehirdir.
devamını gör...

çok geniş yelpazede hareketler içeren belirtilerdir. diğer hemcinslerimi bilemem fakat ben birinden hoşlandığımda dama çıkıp uluyorum.
devamını gör...

waskın wasabi'dir. kim, nerde, ne zaman, kimle? daha da önemlisi, neden bu saatte? uyuyacaktık bre mürdümler.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

benim 13 yaşında olduğumu iddia eden yazar. sensin 13! hıh. küs.
devamını gör...

gerçek gazeteci, gerçek vatansever, gerçek bir aydın, gerçek bir atatürkçü.
uğurlar olsun büyük insan, kalbimizdesin...
devamını gör...

lord kitchener tarafından yazılıp harry belafonte tarafından seslendirilen artık ikonik bir hal almış şarkıdır.

harry belafonte’nin jump up calypso albümünde yer alan şarkı ilk yayınlanmasının ardından 9 sene geçince harry belafonte tarafından seslendirilerek ün kazanmıştır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
trinidad tobago kökenli olan ve sömürgeci hükümetlere ve valilere bir başkaldırı niteliği taşıyan ancak oldukça ritmik ve coşturucu bir melodiye sahip olan calpyso tarzında bir şarkıdır.

zaten harry belafonte jamaika asıllı bir şarkıcıdır ve bir insan hakları savunucusudur. ayrıca çok renkli bir kişiliğe de sahip olan belafonte amerika’da kalipsonun kralı olarak da anılır.

şarkının dünya çapında üne kavuşması ise ne belofante’nin mükemmel yorumu ne de şarkının insanı sürükleyen ritmi sayesinde olmuştur. şarkıya sahip olduğu ünü kazandıran ve onlarca coverının yapılmasına neden olan hayran mı olsam nefret mi etsem karar veremediğim yönetmen tim burton’ın beetlejuice filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

filmin önemli bir sahnesinde kullanılan şarkı lydia deetz karakterini canladıran winona rider’ın ve ona eşlik eden ailenin sevimli ama korkutucu dansları eşliğinde kullanılmıştır.
devamını gör...

allah'ım ya rebbim.
devamını gör...

şu hayatımda 3 filmde ağlamışımdır. ayla, 7. koğuştaki mucize ve şampiyon: bold pilot*
devamını gör...

liyakat kelimesini telaffuz etmek için ucunun sana dokunması gerekiyormuş.
devamını gör...

biri birşey dediğinde diğeri pusuda bekler tam açık verdiğinde ard arda sıralanırlar neye uğradığını şaşırırsın. maksat kendi egolarını tatmin etmektir. biraz gülmek isterler belki bilemezsin ki bir insanı köşeye sıkıştırmanın bu hastalıklı beyinler tarafından nasıl algılandığını ama emin olun ki kendi başlarına geldiğinde kasıp kavururlar ortalığı... siz siz olun görüşünüz aynı olsa bile linçleyen kişiyle ortak olmayın karma denilen birşey var. bir gün ben linç edilirim diğer gün sen...ben linç kültürüne karşıyım bir sıkıntı varsa teke tek konuşursun bu kadar. çok fazla linç yiyende zamanla hissizlesiyor saldırganlaşıyor bunu da unutmamak lazım.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim