çok hoş bir insan olup şiirlerini de bir o kadar güzel yazmıştır. kolları bağlı odysseus ile kendine özgü felsefi şiir akımını başlatmış, garip akımına mensup şairimizdir. yenilikleri de gayet güzel işlemişlerdir bence. her dönemden okumayı sevince hepsini harmanlamayı da seviyorsunuz. “garip” bulmamak lazım yazdıklarını. kendisinin de bu konuda bir askerlik anısı var. 1989 trt arşivden şöyle bırakayım.
devamını gör...

kadın sizin için sokakta öyle, mutfakta böyle, yatakta şöyle olacaktı? şimdi salonda da felsefeci mi olmalı? ergonomik tasarımlı kadınlara düm düz erkekler. ne güzel istanbul be.
devamını gör...

kudüs'e mahsus bir hastalıktır. ilk kez 1930'larda tanımlanmıştır. israilli psikiyatristler de bu sendromu resmi olarak kabul etmiş, fakat dsm'de tanımlanmamıştır.

hastalık şöyledir: kişi, kudüs'e geliyor ve burada kaldığı sürece dini halüsinasyonlar, takıntılar geliştiriyor. yani buraya gelmeden önce tamamen sağlıklı olan biri, buraya geliyor ve buranın mistik havasından etkileniyor ve yavaş yavaş aşırı dindarlığa yöneliyor. tabi buraya kadar her şey az da olsa normal. bu genelde turistlerde görülüyor ve kişi buradan ayrılınca eski haline dönüyor. fakat işin anormal kısmı şu: kimisi mesih olduğuna inanıyor, kimisi ben hz. isa'yım diyor, kimisi de kendini sadece ibadete verip tüm dünyevi işleri bırakıyor.

şunu da belirtmekte fayda vardır ki; kudüs'te bu sendroma yakalanma oranı sadece yüzde 2'dir. 1980'den 1993'e kadar 13 yılda, kudüs'e gelen 1200 turist bu sendroma yakalanmıştır.

bu sendrom, dil, din, ırk tanımıyor. belirtileri şunlardır:

1. sürekli yıkanıp temiz olma isteği,
2. dinsel sanrıların oluşması,
3. sürekli beyaz giymek isteği,
4. saç-sakal ve tırnak kesme takıntısının başlaması.

turistler burayı terkettikten 5 ila 7 gün sonra eski hallerine dönmektedirler.

buna benzer psikolojik problemler, mekke ve roma gibi şehirlerde de görülmüştür. sendrom, çoğu otorite tarafından kabul edilmemektedir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ne yap et para bul bir yerden bitcoine yatır.
devamını gör...

hayalini kurup, hevesle beklediğiniz ve yüze yüze kuyruğuna geldiğiniz şeylerin her seferinde olumsuz sonuçlanması.
devamını gör...

bir şehri yok oluştan kurtarıp dirilten dmitri shostakocivh'in 2. dünya savaşı'nın en çetin döneminde nazilerin günümüz st. petersburg'una kadar kuşattığı vakit yazdığı eser, 7. senfoni olarak da bilinir.
leningrad hitler'in ssc üzerindeki planındaki üç stratejik noktadan biriydi. kuşatmanın birinci yılında kesilen dış bağlantılar ile şehir sefalet içerisindeydi. leningrad'ın düşmesinin an meselesi olduğu dönemde shostakovich kapı kapı dolaşır ve müzisyenlere haber verir büyük bir konser yapılması için. hazırlıklar yapılır, tüm halk o günü bekler, tepe noktalara hoparlörler kurulur, nazi bombardımanının altında büyük bir konser verilir. halk gözyaşı ve mutlulukla dinler ve çalan kişiler çalmaktan bayılmak üzereyken onlara güç verir.
kuşatma bunun üzerine devam etse de sonucunda naziler kaybeder ve ssc bir yıl sonunda berlin'e kadar ulaşır.
müzisyenin eserin ilk bölümünde halkın savaş öncesi mutlu düzenini anlatır, ikinci bölüme geldiğimizde savaşın izleri ve o acı kendini belli eder. üçüncü bölümde halkın ayağı kalkışı ve yaşama isteği, final bölümünde ise yükselerek zaferin gücünü hissettirir.
daha sonrasında alman subayları senfoniyi dinlerken kaybedeceklerini anladıklarını söyler.
leningrad bir kurtuluşun müziğidir yeniden dirilen halkın.

devamını gör...

kendim cidden kendim, bir insan 3 yıl boyunca istisnasız her sene bi vizesini kaçırabilir mi? kendimden başka, ne kadar kaygısız olursa olsun sınav unutabilen biri görmedim. her sene telafiye giriyorum yıldım artık kendimden ya.
bunu da vize geçtikten 4 gün sonra öğrendim yani şu an, uyku tutmadı sinirimden.
devamını gör...

ekmek teknesi jenerik müziği eşsizdir bu konuda.
incesaz - balat 2002 eylül şarkıları albümü

devamını gör...

sürahi hanım'ın tek camı aktif gözlüğünü nasıl unuturuz dediğim güldürü.
devamını gör...

yoldaş benjamin franklin ’in paralel evrendeki hali olan spideryoldaş’ın bu zorlu yolda insanları bir araya toplaması ,sözlüğü kurmasına şahit olacağız. bu zorlu süreçte insanların freni patlamış bir trendeymişçesine bok yoluna”soyut anlamda” doğru giderken yoldaş sözlüğü kurmuş ve ışık olmuştur. bizim evrendeki yoldaşta aynı şekilde bu zorluklara göğüs germiş ve sözlüğü bugünlere getirmiştir.
yoldaş evrenine girmek istiyorsan;
buradan
edit: yorum yapmayı unutmayalım .başlığı uplayalım ki herkes görsün.
devamını gör...

-insanları değiştirmeye çalışmayı bırakıp beraber nasıl yaşarızın cevabını aramaya başlamak.
- giyim markalarının, takıların, telefon markalarının hiçbir kıymeti olmadığını anlayıp, önemli olanın insani değerler olduğunu ve güven ortamının zor oluştuğunu ama kolay yıkıldığının farkında olmak.
-insanlardan güven, sevgi, saygı beklemeden önce bu şartları önce senin sağlaman gerektiğini fark etmek.
- karşıt görüşlerinle ilgili çıkan her habere inanmamak, çünkü seni yaptıkları haberlerle verdikleri bilgilerle yönlendirmeye çalışan çok olacak. onların da senin gibi insan olduğunu kabul etmek ve hem senin görüşlerinde eksikler olabileceği gibi onlarında görüşlerinde eksiklerin olabileceğini kabul edip diyalog kurarak onları anlayıp aynı zamanda kendini de anlatmaya çalışmak.
-karşılıksız sevmeyi öğrenmek.
-öfke, kin gibi nefretten beslenen duyguları kontrol altında tutmaya başlamak.
-konuşmadan önce düşünmeye başlamak.
-başkalarının dolduruşuna gelmemek.
devamını gör...


her izlediğimde gülmekten yarılırım. yorumları okuyunca daha da komik.**
devamını gör...

uzun zamandır izlemeyi ertelediğim film.
gayet tadında ilerleyen güzel bir film. hoş olmuş. senaryo açısından tek eksiği. hayat hikayesinin, birinci sorudan başlayarak lineer şekilde denk gelmesi aşırı abartılmış hissi uyandırıyor onun dışında bir eksiklik görmedim filmde. ayrıca dev patel adının geçtiği filmlerin kötü olmaması ,artık bu durumun tesadüf olmadığının kendisinin iyi bir oyuncu olduğunu kanıtladığını düşünüyorum.
devamını gör...

sosyal devlet kavramının zirvelerine oynayan durumdur. tebrik edilesi.
devamını gör...

samimiyet, doğallık ve nezaket ile harmanlanmış hoş bir üslubun açamayacağı bir kapı olmadığını hatırlayarak.
devamını gör...

kendine güvenmek gerekli ki etkileyici olsun . fazla ısrarcı ve talepkar da olunmamalı. yani çok üzerine düşmeyeceksin ama ilgiyi de kesmeyeceksin .
devamını gör...

sigaranın ham maddesi. türkiye'de ilk defa milas'ta 1583'te üretildi. 1598'den sonra ingiliz, fransız ve hollandalı tüccarlar tütünü başta istanbul olmak üzere imparatorluğun büyük şehirlere getirmeye başlamalarıyla birlikte tütün ticareti ve tütün tüketimi yayıldı. bu gelişme üzerine tütünle ilgili tartışmalar başladı.
devamını gör...

hiçbir şey için geç değildir olarak kullanılan kavram.
67 yaşında bisiklet sürmeyi öğrenen tolstoy'dan geliyor.
devamını gör...

ilk okula giderken hemşehrinin anlamını bilmiyor, hemşire diyorlar sanıyordum. birbirine hemşire diyen insanların sırrını çözmem epey zamanımı aldı.
devamını gör...

uykumdan uyandığımda gelen his. nerede olduğumu farkettikten sonra sessizce uzaklaşıyor.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim