hayatınızın sonuna dek bir şarkı dinleyecek olsanız
rainbow-temple of the king.
hayatım bittikten sonra da dinlemek isterdim.
hayatım bittikten sonra da dinlemek isterdim.
devamını gör...
sokak kedilerine bir damla su vermeyin
bunu diyen imam umarım bir damla suya muhtaç kalır.
devamını gör...
özel mesajda küfreden yazar
yazar değildir.
devamını gör...
ayça_22
“bir gün son kez oturum açtı ve hiç birimiz bunu fark etmedik...”
devamını gör...
yazarların en sevdiği ağaç türü
zeytin ağacını seviyorum ben de. sanki bir bilgeymiş gibi geliyor bana.
devamını gör...
geceye bir bilgi bırak
sigara bağımlılığında sizi öldüren sigara değil iradeniz.
devamını gör...
kozmik perspektif
bu evrende çok büyük ya da çok küçük olabilirsiniz. insanın hayatını anlamlandırabilmesi için videodaki güleryüzlü kadına bakması iyi olur. kozmik bir bakış açısıyla, hayatın zorlukları önemsiz görünür ve her şey yeni bir anlam kazanır.
"kozmik bir perspektif her zaman trajedinin etkisini dağıtır. yeterince yükseğe tırmanabilirsek, o trajedinin artık trajik görünmediği bir yüksekliğe de erişebiliriz" - irvin d. yalom.
evrenin uzak bir köşesinden dünyaya bakan ve sonra ona "pale blue dot" yani "soluk mavi nokta" diyen astronotlar değişik bir aydınlanma duygusundan bahsetmişlerdir.
bu aydınlanma duygusundan yola çıkılarak yaşadığımız evrene bakış tarzı olan kozmik perspektif terimi kullanılmaya başlanmıştır.
"kozmos'un boyutu ve yaşı sıradan insan anlayışının ötesindedir. sınırsızlık ve sonsuzluk arasında bir yerde kaybolmuş bu küçük gezegen bizim evimizdir " -carl sagan.
"kozmik bir perspektif her zaman trajedinin etkisini dağıtır. yeterince yükseğe tırmanabilirsek, o trajedinin artık trajik görünmediği bir yüksekliğe de erişebiliriz" - irvin d. yalom.
evrenin uzak bir köşesinden dünyaya bakan ve sonra ona "pale blue dot" yani "soluk mavi nokta" diyen astronotlar değişik bir aydınlanma duygusundan bahsetmişlerdir.
bu aydınlanma duygusundan yola çıkılarak yaşadığımız evrene bakış tarzı olan kozmik perspektif terimi kullanılmaya başlanmıştır.
"kozmos'un boyutu ve yaşı sıradan insan anlayışının ötesindedir. sınırsızlık ve sonsuzluk arasında bir yerde kaybolmuş bu küçük gezegen bizim evimizdir " -carl sagan.
devamını gör...
asus zenfone 3 ze552kl
3 buçuk senedir kullandığım emektar telefonum. 2 defa tamire gitti. bir sefer asus yetkili bayiden bir sefer de normal telefoncudan. çok para harcadım. 1700 küsür liraya almıştım, 600 küsür lira da tamirine harcadım. açık konuşayım pek iyi bir telefon değildi. kamerası 1buçuk senedir arızalı, bulanık çekiyor. oysa ki ben fotoğraf çekmeyi çok severim. neyse sonuçta koca 3buçuk sene,hatta yaza kadar 4 seneyi geçecek.
edit: maalesef birçok telefonun yaşadığı gibi bu telefon da kullanılamaz duruma geldi.
en son yine ekranı kırıldı, neden kırıldı diye soracak olursanız söyleyeyim: elektrikli motor sürerken cebim açık kalmış, oradan düştü ve defalarca takla atarak paramparça oldu. üzüldüm tabii ki bu duruma ama yapacak bir şey yoktu, bir daha masraf yapamazdım o telefonun tamiri için, 400 küsür lira para istediler çünkü.
bunu duyan çok sevdiğim bir babamın arkadaşı da bana bir iphone 5 verdi, eski telefonuymuş. sağ olsun bir süredir o telefonu kullanıyorum, memnun muyum hayır değilim çünkü ios 10.3.4 sürümüne sahip yani ne youtube'u ne de instagram'ı indiriyor ama olsun idare edeceğiz, mecbur.
zaten yaz sonuna bir telefon almayı planlıyorum nasipse, yks sınavı geçtikten sonra biraz para kazanmaya başlayacağım.
edit: maalesef birçok telefonun yaşadığı gibi bu telefon da kullanılamaz duruma geldi.
en son yine ekranı kırıldı, neden kırıldı diye soracak olursanız söyleyeyim: elektrikli motor sürerken cebim açık kalmış, oradan düştü ve defalarca takla atarak paramparça oldu. üzüldüm tabii ki bu duruma ama yapacak bir şey yoktu, bir daha masraf yapamazdım o telefonun tamiri için, 400 küsür lira para istediler çünkü.
bunu duyan çok sevdiğim bir babamın arkadaşı da bana bir iphone 5 verdi, eski telefonuymuş. sağ olsun bir süredir o telefonu kullanıyorum, memnun muyum hayır değilim çünkü ios 10.3.4 sürümüne sahip yani ne youtube'u ne de instagram'ı indiriyor ama olsun idare edeceğiz, mecbur.
zaten yaz sonuna bir telefon almayı planlıyorum nasipse, yks sınavı geçtikten sonra biraz para kazanmaya başlayacağım.
devamını gör...
sekonder koruma
herhangi bir hastalığı erken tanımak için yapılan işlemlere verilen isimdir.
şeker hastalığı için ara sıra şeker takipleri, tansiyon hastalığı için tansiyon ölçümü veya serviks kanseri taraması için servikal smear örnek olarak verilebilir.
şeker hastalığı için ara sıra şeker takipleri, tansiyon hastalığı için tansiyon ölçümü veya serviks kanseri taraması için servikal smear örnek olarak verilebilir.
devamını gör...
kafa store'a recep tayyip erdoğan rozeti gelsin kampanyası
yalnız uzun adamı rozet yapıp sonra da troll davranırsanız bu size ve dininize yakışmaz.
dininiz diyorum çünkü aamir khan’ın dediği gibi,
iki tane tanrı var
birisi yaratan, diğeri sizin yarattığınız...
dininiz diyorum çünkü aamir khan’ın dediği gibi,
iki tane tanrı var
birisi yaratan, diğeri sizin yarattığınız...
devamını gör...
kakaolu süt veren inek
başıma bir şey gelmeyecekse varlığını kanıtlayabileceğim inek. *

çocuklara sütü sevdirmek için şöyle bir inek yapıp sağma kısmına ilk önce kakaolu sonra normal süt koyup sağdırmıstım. *

çocuklara sütü sevdirmek için şöyle bir inek yapıp sağma kısmına ilk önce kakaolu sonra normal süt koyup sağdırmıstım. *
devamını gör...
göbeklitepe'deki mastürbasyon yapan adam gravürü
bunun bir kabartma olması ve göbeklitepede değil de sayburçta olması dışında bir sorun olmayan durumdur.
devamını gör...
normal sözlük 1. yılbaşı hediyeleşmesi
edit: arkadaşlar ev adresi vermek zorunda değil kimse. malumdur ki en yakın kargo şubesinden gidip alınabiliyor. bu fikir ekşi başta olmak üzere tüm sözlüklerde var. ancak uygulanabilirliği yok. madem biraz farklı ( köy okullarına yardım vs) bir format hazırlanmış, bunu da yapabiliriz diye düşündüm. kaybedeceğimiz en fazla ne olabilir ki. kimse 2000 liralık hediye almaz sonuçta. isteğe göre limit de belirlenebilir. kimse mağdur olmasın. maksat güzellik olsun.
entry:
bunu bir gelenek haline getirip gerçekten hediyeleşebilirsek harika olacağını düşündüğüm etkinlik. çok güzel olur bence. maksat hiç tanımadığın birinden gelen hediye paketini açmak.
elimdeki kitaplardan birini hediye edebilirim birine. haydi başlayalım.
entry:
bunu bir gelenek haline getirip gerçekten hediyeleşebilirsek harika olacağını düşündüğüm etkinlik. çok güzel olur bence. maksat hiç tanımadığın birinden gelen hediye paketini açmak.
elimdeki kitaplardan birini hediye edebilirim birine. haydi başlayalım.
devamını gör...
tayyip'i üzmeyen istatistik kurumu
tayyibi üzmeyen diğer kurumlarla aynı amacı güden kurumdur.
hepsi aynı yolun yolcusudur.
hepsi aynı yolun yolcusudur.
devamını gör...
2023 seçimlerini erdoğan kazanırsa olabilecekler
umuyorum ki böyle bir durum yaşanmaz.
devamını gör...
30 yaşına gelip de dişi hiç çürümemiş insan
zaten yazılmış ama hem ağız bakımıyla hem genetikle ilgisi olduğunu düşündüğüm durum. annem 50'li yaşlarında ve dişlerinde bir tane çürük yok, ayrıca inci gibi dişleri. ben ise tam tersi diş telli bir birey olarak kendisine çok imreniyorum. bana nasip olmadıysa demek.
devamını gör...
cimcime meliha
biraz önce denk geldim videosuna. içimden dolu dolu beddualar ve küfürler ede ede izledim. bir insanın, hayatını nasıl mahvederiz adlı çalışma. insan denen varlığın yaptığı ve yapmaya devam ettiği kötülüğü izledim resmen. tek hayali, bir ev alıp oturmak, evlenip çocuk sahibi olmak ve mutlu bir yuvasının olmasıydı. aşağılık teyzesi ve dayısının kurbanı oldu. sosyal medyanın gücü olmasa, sahip çıkılmayacak olan bir kadındı!
meliha türkgenç, kimsesiz ve çaresizdi. annesi doğum esnasında hayata gözlerini yumdu. babada sahip çıkmayınca dayısı ve teyzesinin yanında kalmak zorunda kaldı. onlarda biricik kızı; bir gece de ayran diye kandırılarak, zorla içirilen alkolle sarhoş edildikten sonra fuhşa sürükledi, genelevine sattı. kurtulmak istedi; ‘10 bin tl verirsen seni bırakırız’ dediler ve 45 yıl boyunca 10 bin tl’yi ödedi, ödedi, ödedi, ama kurtulamadı. işkence gördü, tehdit edildi, kurtulamadı. ta ki yaş alıncaya dek. yaşlanınca kapıya koydular. o şimdi mersin çarşısı’nda peçete, ‘yara bandı’ satarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor. çarşı esnafının sevilen yüzü haline gelen cimcime (ufak tefek, becerikli, konuşkan ve sevimli kadın) gerçek adıyla meliha türkgenç’in tek hayali evlenip gelinlik giymek, sıcak bir yuvaya sahip olmaktı. o bu hayalini gerçekleştiremedi.
meliha türkgenç, kimsesiz ve çaresizdi. annesi doğum esnasında hayata gözlerini yumdu. babada sahip çıkmayınca dayısı ve teyzesinin yanında kalmak zorunda kaldı. onlarda biricik kızı; bir gece de ayran diye kandırılarak, zorla içirilen alkolle sarhoş edildikten sonra fuhşa sürükledi, genelevine sattı. kurtulmak istedi; ‘10 bin tl verirsen seni bırakırız’ dediler ve 45 yıl boyunca 10 bin tl’yi ödedi, ödedi, ödedi, ama kurtulamadı. işkence gördü, tehdit edildi, kurtulamadı. ta ki yaş alıncaya dek. yaşlanınca kapıya koydular. o şimdi mersin çarşısı’nda peçete, ‘yara bandı’ satarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor. çarşı esnafının sevilen yüzü haline gelen cimcime (ufak tefek, becerikli, konuşkan ve sevimli kadın) gerçek adıyla meliha türkgenç’in tek hayali evlenip gelinlik giymek, sıcak bir yuvaya sahip olmaktı. o bu hayalini gerçekleştiremedi.
devamını gör...
ivanmilinski
el emeği göz nuru tanımlarını inci gibi sözlüğe dizeleyip bu haftanın kafa sözlük kraliyet arması'nı almaya hak kazanmış yazarımızdır.
kendisini tebrik ediyor ve 41 kere maşallah diyoruz.
kendisini tebrik ediyor ve 41 kere maşallah diyoruz.
devamını gör...
islamda kadına verilen değer
doğru sandığımız haksız davranışları bir kenara koyar ve iyi bir anlayış tutumu öğrenilirse, diğer cinsiyet insanı kadar değerli olduğu anlaşılır. asıl, islam'ın kadına değer vermediği sanısı, bilgisizlikten ve dogmatiklikten doğmuştur.
islam evrensel bir dindir. istanbul gibi metropolik bir bölgede yaşayan biri için de, amerika gibi özgür ve ileri bir ülkede yaşayan biri için de, doğunun en ücra köşesinde bir köyde yaşayan insan için de geçerlidir. bu saydığım üç yerde yaşayış ve değer anlayışları birbirinden farklıdır. ama islam'ın yaptığı bu noktalarda yaşam konusunda haksızlığa uğrayacak insanların hakkını korumaktır.
kadın erkeğin malıdır diye bir sanı var mesela. bu, açıkça söyleyebilirim ki, tamamen yanlıştır. kadın tek başına bir bireydir, erkek tek başına bir bireydir. ikisi de başlangıç olarak eşit seviyede kuldur. üstünlük ancak takvadadır.* ikisi de allah tarafından yaratılmıştır. birinin sevabını/günahını, bir diğeri üstlenemez. düşününce, allah'ın yarattığı aynı tür canlıya farklı cinsiyetlerde yarattı diye farklı değerler vermesi mantıklı değildir. hiçbir cinsiyet tanrılığa daha yakın değildir, yalnızca insandırlar.
kadının işi evidir diye bir sanı da var ki bu da doğru değildir. aile bir kurumdur ve ev içinde yapılması gereken işler vardır ama kadın bu ev işlerinin hiçbirini yapmak zorunda değildir. ne yazık ki evdeki erkek birey bu konuda daha çok yükümlülüğe sahiptir ve evin ihtiyaçlarını bir şekilde karşılamak zorundadır, kural olarak. tabii bu kural olduğu için, ama karşılıklı birbirini seven iki insan bir aile kurmuşlarsa iki birey de zorunda hissetmeden işleri ortaklaşa yapacaktır. *
başka bir yanlış anlaşılmanın aksine, kadın çalışıp kendi parasını kazanabilir * ve kendi rızası dışında hiçbir alanda harcamak zorunda değildir. bu noktada da yine, erkek birey karısının ve ailesinin maddi ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür ve karısının parasını talep edemez, kural olarak. kadın isterse ailesiyle parasını paylaşabilir pek tabii. sanıyorum ki metreopolik bölgelerde yaşayan aydın insanların hiçbiri kocam kazansın ben harcayayım şeklinde düşünmeyecektir, kimse de böyle düşünecek biriyle hayatını birleştirmek zorunda değildir. yine de islam anlayışı olarak kadın, kendi kazandığı parayı ailesi adına harcamak zorunda değildir, kimse tarafından zorlanamaz.
erkeklerin dört kadınla evlenebilmeleri hakkında: bu bir izindir, islam'da vardır ve bir müslümanın kuran'ın devamı gibi iman etmesi gereken bir kaidedir. yalnız, çoklu nikah tavsiye edilmemiştir. hatta bir erkeğin bunu yapabilmesi için adaletli davranması gerekir ve kuran'da açıkça yazar ki bu adaleti sağlamak ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın mümkün değildir *. ama yine de izindir. peki neden izindir? belki gerçek nedenini bilemeyiz ama normalüstü anlarda gerekebilir: kadın popülasyonunun aşırı artması gibi ya da insan popülasyonunun çok azalması sebepli nüfusu daha çok arttırabilmek için.
gelelim bunun kadınla bağlantısına. bir kadın evlenme akdinde kocasının başka evlilik yapmayacağını talep edebilir, kocası da bunu kabul ederse söz vermiş olur. verilen sözü tutmak bir kul hakkıdır. verdiği söze karşı başka evlilik yapar ise en büyük günahlardan olan kul hakkına girmiş olur. ve karısı, bu durumu kabul etmek zorunda da değildir, mahkemeye gidip boşanabilir.
çok (dörde kadar) evliliğin hak olduğuna inanmak imanın gereğidir. ancak, buna inanmak kadının, kocasının kendi üzerine evlenmesini onaylayarak rıza göstermesi, tasvip etmesi zorunluluğunu getirmez. link sorularla islamiyet
genel anlamda bir kadın istemediği biriyle evlenmek zorunda da değildir, kimse tarafından da zorlanamaz. gerektiği taktirde de boşanabilir *.
boşanma hakkında da yine nikahta kadın kocasının üç boşama hakkından birini talep edebilir. kocası razı olursa verir, verildiyse geri alınamaz. vermediyse de kadın nikahı gerçekleştirmek zorunda değildir. (bu konular genelde nikah öncesinde konuşulur tabii.) neden iki tanesini isteyemiyor diye düşünmeye gerek yok bence, zira bunun asıl amacı tek bir kişide toplanan gücü bölmektir.
mehir, denen bir şey vardır ve kadının inkar edilemez hakkıdır. nikahta erkek birey bu mehir miktarını kabul ederek evlenmişse, artık kadın ne kadar ne istediyse, bunu temin edip karısına vermek erkeğin sorumluluğudur. kadının erkeğe mehir verme gibi bir zorunluluğu yoktur.
miras konusunda çok ayrıntı var. ama erkek kardeşin 2 pay, kız kardeşin 1 pay almasında adaletsizlik var gibi görünüyor. yalnız, kadın evlendiğinde kocası tarafından ihtiyaçları karşılanmak zorunda olduğu için, kız kardeş kocası tarafından ihtiyaç halinde bırakılmayacak zaten. ve erkek kardeş de kendi karısının ihtiyaçlarını karşılamak zorunda. kız kardeş evlenmese de erkek kardeş tarafından ihtiyaçları karşılanmak durumunda. hiçbir durumunda kadın çalışmak zorunda kalmadan ihtiyaç halinde bırakılamaz zaten. ki öncesinde dediğimiz ve modern dünyada da dememiz gerektiği gibi hiçbir kadın bir erkeğe muhtaç değildir ve kendi emeğiyle çalışıp kazanabilir. evet, bir kadın bir erkeğe muhtaç değildir ama ihtiyacı olan durumlarda yakınlık derecesine göre erkekler tarafından ihtiyacının karşılanması o erkeklerin sorumluluğudur.
şiddet konusunda: allah'ın verdiği vicdanı kullanan herkes bir insana fiziksel, psikolajik, maddi-manevi herhangi bir şiddet uygulamanın yanlış olduğunu bilir, hisseder. bu konuda ayette* geçen "dövün" ifadesi iyi irdelenmelidir. herhangi sinirli olunan bir durumda yapılabilir gibi bir algı oluşmasın, çünkü bu doğru değil. kadının kocasına karşı aşırı kötü bir şey yapması lazım. ona rağmen öncelik uyarmada ve yatakları ayırmadadır. dövmenin boyutu da asla toplum tarafından aşağılayıcı olarak nitelendirilen boyutta olamaz, buna bağlı olarak bir tokat dahi bizim kültürümüzde yanlış kabul edildiğinden, bu dövme ifadesini, haberlerde gördüğümüz olayların bir izni olarak düşünemeyiz. tefsircilerden ata, tüm hadislerle birlikte ayeti anlayarak "koca, karısını dövemez." demiştir. tefsir için sonuç olarak islam erkeğe şiddet uygulama hakkını vermez. iyi niyetli, kendini kontrol edebilen bir insan da, bu hak verilmiş olsa dahi, bir insanı incitemez, incitmeyi vicdanına yediremez.
cinsellik konusunda herhangi bir ayrım yoktur. çiftlerinin birbirini sevmesine dayanır. hayır, hayırdır. karşılıklı rıza yoksa tecavüz vardır. insan olan bunu anlar. bu konuyla alakalı hadis, seksi emelleri için kullanmaya çalışacak insanlar içindir. açıklamalı link sorularla islamiyet
şahitliğinin kabul edilmemesi gibi bir durum da yoktur. *
kadın bu bakımdan da ikinci sınıf ve dereceden bir insan olarak algılanmadığı içindir ki, “erkek bulunmadığı takdirde” denilmemiş, erkek bulunsa bile kadınların tanıklığı kabul edilmiştir. âyetin ifadesine dikkat edildiğinde anlaşılacağı üzere iki kadının şahitliğinde tanıklık eden yine bir kadındır; yani nisabı (şahitlik için gerekli sayı) doldurma bakımından bir kadın, bir erkek gibidir. diğer kadının işi, hemcinsinin unutması veya yanılması halinde ona hatırlatmaktan, hatırlamasına yardımcı olmaktan ibarettir. kaynak
peki nedir bu erkek > kadın algısı? ayette şöyle geçiyor: "erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır. yalnız, erkekler için onların üzerinde bir derece vardır. allah´ın izzeti var, hikmeti var." *
ayette geçen “erkeklerin onların üzerindeki hakları bir derece daha fazladır.” mealindeki ifadeden maksat, mirastaki farklılık ve cihatla mükellefiyettir. güzel bir açıklama sorularla islamiyet
----
ben burada kadının islam'da ne kadar değerli olduğunu anlatmaya çalışmadım zira en başında dediğim gibi üstünlük ancak takvadadır. "islam kadına değer vermiyor." algısının yanlış olduğunu anlatmaya çalıştım. başka şeyler aklıma gelirse eklerim.
islam evrensel bir dindir. istanbul gibi metropolik bir bölgede yaşayan biri için de, amerika gibi özgür ve ileri bir ülkede yaşayan biri için de, doğunun en ücra köşesinde bir köyde yaşayan insan için de geçerlidir. bu saydığım üç yerde yaşayış ve değer anlayışları birbirinden farklıdır. ama islam'ın yaptığı bu noktalarda yaşam konusunda haksızlığa uğrayacak insanların hakkını korumaktır.
kadın erkeğin malıdır diye bir sanı var mesela. bu, açıkça söyleyebilirim ki, tamamen yanlıştır. kadın tek başına bir bireydir, erkek tek başına bir bireydir. ikisi de başlangıç olarak eşit seviyede kuldur. üstünlük ancak takvadadır.* ikisi de allah tarafından yaratılmıştır. birinin sevabını/günahını, bir diğeri üstlenemez. düşününce, allah'ın yarattığı aynı tür canlıya farklı cinsiyetlerde yarattı diye farklı değerler vermesi mantıklı değildir. hiçbir cinsiyet tanrılığa daha yakın değildir, yalnızca insandırlar.
kadının işi evidir diye bir sanı da var ki bu da doğru değildir. aile bir kurumdur ve ev içinde yapılması gereken işler vardır ama kadın bu ev işlerinin hiçbirini yapmak zorunda değildir. ne yazık ki evdeki erkek birey bu konuda daha çok yükümlülüğe sahiptir ve evin ihtiyaçlarını bir şekilde karşılamak zorundadır, kural olarak. tabii bu kural olduğu için, ama karşılıklı birbirini seven iki insan bir aile kurmuşlarsa iki birey de zorunda hissetmeden işleri ortaklaşa yapacaktır. *
başka bir yanlış anlaşılmanın aksine, kadın çalışıp kendi parasını kazanabilir * ve kendi rızası dışında hiçbir alanda harcamak zorunda değildir. bu noktada da yine, erkek birey karısının ve ailesinin maddi ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür ve karısının parasını talep edemez, kural olarak. kadın isterse ailesiyle parasını paylaşabilir pek tabii. sanıyorum ki metreopolik bölgelerde yaşayan aydın insanların hiçbiri kocam kazansın ben harcayayım şeklinde düşünmeyecektir, kimse de böyle düşünecek biriyle hayatını birleştirmek zorunda değildir. yine de islam anlayışı olarak kadın, kendi kazandığı parayı ailesi adına harcamak zorunda değildir, kimse tarafından zorlanamaz.
erkeklerin dört kadınla evlenebilmeleri hakkında: bu bir izindir, islam'da vardır ve bir müslümanın kuran'ın devamı gibi iman etmesi gereken bir kaidedir. yalnız, çoklu nikah tavsiye edilmemiştir. hatta bir erkeğin bunu yapabilmesi için adaletli davranması gerekir ve kuran'da açıkça yazar ki bu adaleti sağlamak ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın mümkün değildir *. ama yine de izindir. peki neden izindir? belki gerçek nedenini bilemeyiz ama normalüstü anlarda gerekebilir: kadın popülasyonunun aşırı artması gibi ya da insan popülasyonunun çok azalması sebepli nüfusu daha çok arttırabilmek için.
gelelim bunun kadınla bağlantısına. bir kadın evlenme akdinde kocasının başka evlilik yapmayacağını talep edebilir, kocası da bunu kabul ederse söz vermiş olur. verilen sözü tutmak bir kul hakkıdır. verdiği söze karşı başka evlilik yapar ise en büyük günahlardan olan kul hakkına girmiş olur. ve karısı, bu durumu kabul etmek zorunda da değildir, mahkemeye gidip boşanabilir.
çok (dörde kadar) evliliğin hak olduğuna inanmak imanın gereğidir. ancak, buna inanmak kadının, kocasının kendi üzerine evlenmesini onaylayarak rıza göstermesi, tasvip etmesi zorunluluğunu getirmez. link sorularla islamiyet
genel anlamda bir kadın istemediği biriyle evlenmek zorunda da değildir, kimse tarafından da zorlanamaz. gerektiği taktirde de boşanabilir *.
boşanma hakkında da yine nikahta kadın kocasının üç boşama hakkından birini talep edebilir. kocası razı olursa verir, verildiyse geri alınamaz. vermediyse de kadın nikahı gerçekleştirmek zorunda değildir. (bu konular genelde nikah öncesinde konuşulur tabii.) neden iki tanesini isteyemiyor diye düşünmeye gerek yok bence, zira bunun asıl amacı tek bir kişide toplanan gücü bölmektir.
mehir, denen bir şey vardır ve kadının inkar edilemez hakkıdır. nikahta erkek birey bu mehir miktarını kabul ederek evlenmişse, artık kadın ne kadar ne istediyse, bunu temin edip karısına vermek erkeğin sorumluluğudur. kadının erkeğe mehir verme gibi bir zorunluluğu yoktur.
miras konusunda çok ayrıntı var. ama erkek kardeşin 2 pay, kız kardeşin 1 pay almasında adaletsizlik var gibi görünüyor. yalnız, kadın evlendiğinde kocası tarafından ihtiyaçları karşılanmak zorunda olduğu için, kız kardeş kocası tarafından ihtiyaç halinde bırakılmayacak zaten. ve erkek kardeş de kendi karısının ihtiyaçlarını karşılamak zorunda. kız kardeş evlenmese de erkek kardeş tarafından ihtiyaçları karşılanmak durumunda. hiçbir durumunda kadın çalışmak zorunda kalmadan ihtiyaç halinde bırakılamaz zaten. ki öncesinde dediğimiz ve modern dünyada da dememiz gerektiği gibi hiçbir kadın bir erkeğe muhtaç değildir ve kendi emeğiyle çalışıp kazanabilir. evet, bir kadın bir erkeğe muhtaç değildir ama ihtiyacı olan durumlarda yakınlık derecesine göre erkekler tarafından ihtiyacının karşılanması o erkeklerin sorumluluğudur.
şiddet konusunda: allah'ın verdiği vicdanı kullanan herkes bir insana fiziksel, psikolajik, maddi-manevi herhangi bir şiddet uygulamanın yanlış olduğunu bilir, hisseder. bu konuda ayette* geçen "dövün" ifadesi iyi irdelenmelidir. herhangi sinirli olunan bir durumda yapılabilir gibi bir algı oluşmasın, çünkü bu doğru değil. kadının kocasına karşı aşırı kötü bir şey yapması lazım. ona rağmen öncelik uyarmada ve yatakları ayırmadadır. dövmenin boyutu da asla toplum tarafından aşağılayıcı olarak nitelendirilen boyutta olamaz, buna bağlı olarak bir tokat dahi bizim kültürümüzde yanlış kabul edildiğinden, bu dövme ifadesini, haberlerde gördüğümüz olayların bir izni olarak düşünemeyiz. tefsircilerden ata, tüm hadislerle birlikte ayeti anlayarak "koca, karısını dövemez." demiştir. tefsir için sonuç olarak islam erkeğe şiddet uygulama hakkını vermez. iyi niyetli, kendini kontrol edebilen bir insan da, bu hak verilmiş olsa dahi, bir insanı incitemez, incitmeyi vicdanına yediremez.
cinsellik konusunda herhangi bir ayrım yoktur. çiftlerinin birbirini sevmesine dayanır. hayır, hayırdır. karşılıklı rıza yoksa tecavüz vardır. insan olan bunu anlar. bu konuyla alakalı hadis, seksi emelleri için kullanmaya çalışacak insanlar içindir. açıklamalı link sorularla islamiyet
şahitliğinin kabul edilmemesi gibi bir durum da yoktur. *
kadın bu bakımdan da ikinci sınıf ve dereceden bir insan olarak algılanmadığı içindir ki, “erkek bulunmadığı takdirde” denilmemiş, erkek bulunsa bile kadınların tanıklığı kabul edilmiştir. âyetin ifadesine dikkat edildiğinde anlaşılacağı üzere iki kadının şahitliğinde tanıklık eden yine bir kadındır; yani nisabı (şahitlik için gerekli sayı) doldurma bakımından bir kadın, bir erkek gibidir. diğer kadının işi, hemcinsinin unutması veya yanılması halinde ona hatırlatmaktan, hatırlamasına yardımcı olmaktan ibarettir. kaynak
peki nedir bu erkek > kadın algısı? ayette şöyle geçiyor: "erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır. yalnız, erkekler için onların üzerinde bir derece vardır. allah´ın izzeti var, hikmeti var." *
ayette geçen “erkeklerin onların üzerindeki hakları bir derece daha fazladır.” mealindeki ifadeden maksat, mirastaki farklılık ve cihatla mükellefiyettir. güzel bir açıklama sorularla islamiyet
----
ben burada kadının islam'da ne kadar değerli olduğunu anlatmaya çalışmadım zira en başında dediğim gibi üstünlük ancak takvadadır. "islam kadına değer vermiyor." algısının yanlış olduğunu anlatmaya çalıştım. başka şeyler aklıma gelirse eklerim.
devamını gör...
kendinden büyük kadınlara aşık olmak
bir kadın olarak kendimden küçük biri tarafından aşık olduğu kişi olmak istemezdim. üzgünüm beyler, her ne kadar olgunluk yaşta değil yaşanmışlıkta olsa da, kadınların erkeklerden daha olgun olduğunu düşünüyorum. ve sanırım, hiçbir kadın çocuk büyütmek istemez. ( istisnalar elbette vardır. ve tabi ki bu karşı olduğum anlamına gelmez, kendi düşüncem sadece bu )
devamını gör...