o da bir şey mi? ben daha göndere basmadan alıyorum! *
devamını gör...

astral seyahat ruhun göbek kısmındaki bir kordon ile ayrılarak gerçek zamanlı olarak dolaşmasıdır. zamanında çok fazla araştırma yapmıştım, astral seyahat yapmak için beynin uyku durumuna geçmemesi ve ruhsal olarak çok sakin olmamız gerekiyormuş. söylenenlere göre astral boyutta uzaya bile çıkabiliyormuşuz. ve hz. mevlana'nın da astral seyahat yaptığı söyleniyor. ben ne kadar isteyerek yapmaya çalışsam da beceremedim. ama istemsiz olarak bir kere yaşadığım bir durumum vardı.

ben lise yaşlarındayım o zamanlar. yazları 70 haneli küçük bir köyde çiftçilik yapıyoruz kışın ise ilçeye gelip okul hayatımı sürdürüyorum. işte astral seyahat anım köyde geçirdiğimiz bir yaz gününde yaşanıyor.

ailemin bir işi çıkmıştı, o zamanlar, ilçeye gitmeleri gerekiyordu. yaklaşık 1 hafta köyde yalnız kalmam gerekiyordu. yalnız kalmam gerekiyordu çünkü kurban için bir tane kuzu almıştık hayvana bakacak birilerinin olması gerekiyordu. neyse ilk günler biraz bekar hayatı yaşamakta zorlandım. yemek, bulaşık, bahçe işleri falan. tabi bilenler bilir köyde boş durulmaz illaki ufak tefek işler vardır. günümü dolu dolu geçiriyordum.

sabah 10-11 gibi kalkıyor kahvaltı yapmadan evcil güvercinlerimi besliyordum. tabi kedi gelirse diye kuşların başında beklemem gerekiyordu. ardından kuşları kümese koyup kahvaltımı yapıyor ardından koyunu beslemeye gidiyordum. sürekli aynı otlardan da yemiyordu, bahçede her ottan 1-2 demet olacak şekilde ellerimle besliyordum. o sırada telefonumda olan 8 şarkıyı en baştan tekrar tekrar dinliyordum. koyunu besledikten sonra yaz öğle sıcakları malûm eve hapsediyor insanı. serinlik çökene kadar evde oyalanıyordum. tam da bu oyalanma sırasında resim çizmeye bile başlamıştım. hava kararmadan hayvanları bir daha besliyor, ve telle çevrilmiş bahçenin kapısını zombiler basacakmış gibi sıkıca bağlıyordum. yani o günlerde mental olarak o kadar pozitif, o kadar dingin o kadar rahattım ki hayatımda ruhsal olarak en iyi zamanlarımdı.

kusura bakmayın o zamanlarda neler yaptığımı bir bir anlattım şimdi astral seyahati anlatmaya geçeyim. yukarıda anlattığım rutin işleri yaptığım bir günün akşamıydı. saat 2 civarı uykum yok ama saat geç oldu uyuyayım diye yatağa girdim. uykumda (uyku mu astral seyahat mi bende bilmiyorum ama garip bir şeyler var) süzülerek evden ayrıldığımı ve sanki seyahat halindeki bir arabanın üzerine çıkmışım ama araba pamuktan, o kadar hafif süzülüyorum. köy yolundan süzülerek köyden çıktığımı hatırlıyorum. ve o zamanlar köyden 7km uzakta pancar ektiğimiz tarla var. süzülerek tarla yoluna girdiğini ve bizim komşu tarlada mavi bir tank (su tankı) gördüğümü hatırlıyorum. daha fazla detayı hatırlayamadım zaten uykum bu kısımda bir gürültü ile bölündü. uyuduğum odanın demir korkuluklarına birisi vuruyordu.* evde yalnızım telle çevrili bahçenin kapısını sıkıca bağlamışım nasıl olur da korkuluğa birisi vurur.* korkudan yataktan kalkıp pencereye bakamadım o sırada. 5-10 dk dinledim dışarıyı ses gelmeyince bir daha, çıkıp pencereye baktım hiçbir şey göremedim.

neyse sabah oldu güneş her yeri aydınlattı. ben her zaman olduğu gibi hayvanları beslemeye çıktım. baktım bahçe kapısı benim bağladığım gibi duruyordu. eee dün beni uyandıran gürültü neydi peki. hala bilmiyorum gürültünün ne olduğunu. bu olayların yaşandığı sırada benim gördüğüm rüya ve astral seyahat hakkında tek bir şey bile hatırlamıyorum. bir kaç gün sonra annem babam ilçeden köye geldiler. oturduk bahçede çay sohbet falan. çizdiğim resimleri gösteriyorum. o sırada birden aklıma geldi, "baba bizim komşu tarladaki mesut abinin hiç mavi tankı var mıydı" diye sordum. mesut'un hiç tankı yoktu dedi. bende rüyada gördüğüm şeyleri anlattım. güldük geçtik öyle.

sonraki gün babamla pancar tarlasına gidip bakacağız suya ihtiyacı var mı yok mu. hazırlandık motorsiklete atladık yola çıktık. tarla yolundaki tepeyi aştığım gibi rüyamda gördüğüm tankın aynısı gördüğüm yerde duruyor. rengi, konumu hepsi gördüğüm gibi. bu yaşadığım olayın beynin bir oyunu mu olduğunu yoksa astral seyahate mi çıktığımı bende tam olarak bilmiyorum. ama emin olduğum bir şey varsa o tankı orada hiç görmedim, babamlar yokken bir kere bile evden çıkıp tarlaya gitmedim. yani tarlaya gitmiş olsam belki gördüm ama fark etmedim, bilinç altımda bunu rüyamda karşıma çıkardı desem öyle bir durumda yok. çok garip bir olaydı. sonrasında astral seyahatin ne olduğunu öğrendim ve yapmak için çok deneme yaptım ama olmadı. bence o zamanki ruhsal dinginliğime ulaşamadığım için yapamıyorum* işte bu da böyle garip bir anıydı
devamını gör...

zaman.

çalıştığımız vakti nakide çeviriyorlar iyi hoş fakat ömürden eksiliyor. 9-12 saat iş hayatında ve trafikte geçiyor. eve geldiğinde kültürlenmek istiyorsun diyelim. açayım iki sayfa kitap okuyayım? yok. yorgunluktan canın çıkmış vaziyettesin. üstelik başka sorumlulukların var ilgilenmen gereken. evin düzenini çekip çevirmek gibi. double buff.

iki gün boşun var diyelim. çalıştığın günler gidemediğin ev alışverişini ve temizliği hallediyorsun. kişisel bakımda şart tabii, ev tiril tiril bu sefer üstün başın yemek kokuyor. haydi günün geri kalanınıda bakıma ayırdın. e gün bitti, yine yorgunsun. hem de boş günün olduğu halde. yine sosyalleşemedin görüyor musun?

e noldu? el mahkûm kaldık yine sosyal medyaya ve sözlüğe. iki tanım gir, arkadaşlarla mesajlaş/ara yine gün bitti. yine gelişmek adına bir adım atamadın. fakat keyifli vakit geçirdin, e bu da bir şey. küçük şeylerden mutlu olmalı.

hey sen dalgın kadın! diğer boş gününde n’aptın? faturalar yattı mı? evin temiz mi?

kendini düşündün mü?
devamını gör...

hz ademden gelenler beğensin
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ben seni çok sevdim

devamını gör...

hiç beklemediğim bir anda nickaltımı onurlandıran, farkettiğimde tatlı bir tebessümle beni baş başa bırakan, dolu dolu entrylerini okumaktan haz aldığım, okurken düşündüğüm, okumak ve anlamak için zaman ayırdığım özel bir yazar.
devamını gör...

pek çok kişide gözlemlediğim olaydır.
özeti; sevilen kız ay görünür, çalımı tay görünür, eşiği saray görünür olayıdır.
sebebi ise benim aşkın gözü kör değildir ama bir kaç numara bozuktur dediğim durumla açıklanabilir.
devamını gör...

biz bir insana bir insana bir şey söylerken kırar mıyım diye iki kere düşünüyoruz,kırarsak gece uyuyamıyoruz.adam bir insanı öldürüyor,üstüne bunalıma girmeden hayatına devam edebiliyor, üstüne bu işten nasıl yırtarım diye düşünüp öldürdüğü kişinin şerefiyle oynuyor.bence yazdığım tüm şeylerden ayrı ayrı ceza alması lazım.yazık adamın karısı çocuğu var bir de
o kadın da inşallah boşanıp çocuklarını alıp girmiştir.
devamını gör...

dünyadaki en kolay vatan haini ilan edilen ülke türkiye'dir sanırım.
devamını gör...

türkçe'de katliam toplu öldürme demektir. dolayısıyla toplu katliam tabiri hatalıdır.
devamını gör...

çünkü her insan öldürür sevdigini,
gene de ölmez insan.
devamını gör...

bu akşam oynanacak olan, türkiye - italya maçına atıfta bulunarak paylaşılan görsel.
geç gelen edit : maçtan sonra silmişler.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

fırat

kendisi öz kardeşim olur
devamını gör...

nasılsa öleceksin acelen ne?
devamını gör...

"mutlu aileler birbirlerine benzerler. her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır".

lev nikolayeviç tolstoy, anna karenina.
devamını gör...

aslında 3 yıldır düşündüğüm birşeydi, ama kimse telegram kullanmıyordu. şimdi herkes telegrama geçmeye başladı, buda whatsap'ı silmek için geçerli bir neden oldu. aldıkları bu karardan ötürü kendilerini kutluyorum.
devamını gör...

lindy hop, 1928'de harlem, new york city'deki afrikalı-amerikalı topluluklarda doğmuş ve o zamandan beri gelişen bir amerikan dansıdır.
lindy hop kendisinden önce gelen veya gelişimi sırasında popüler olan ancak esas olarak caz, tap, breakaway ve charleston'a dayanan birçok dansın bir birleşimiydi. sıklıkla bir caz dansı olarak tanımlanır ve swing dansı ailesinin bir üyesidir.

frankie manning, yeni nesil lindy hoppers'ın bir parçası ve tarihteki en ünlü lindy hopper'dır. al minns ve pepsi bethel, leon james ve norma miller da lindy hop'un çağdaş tarihlerinde önemli bir yere sahiptir. frankie manning'in birkaç dans fotoğrafını aşağıya ekliyorum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

'lindy hop' isminin kökeni hala lindy hop toplulukları arasında çok fazla tartışılan bir konudur.

bir açıklamaya göre 19. ve 20. yy. amerikan sokak dilinde 'lindy' genç kızlara verilen bir isimdi. 'hop' kelimesinin ise 1913 tarihinde swing dansları için kullanılan bir terim olduğu belgelenmiştir. ayrıca texas tommy dansında temel adım için kullanılan bir terim olarak kullanılmıştır.

2000'li yıllardan itibaren tüm dünyada yaygınlaşmaya başlayan bu dans türkiye'de ilk istanbul'da swing istanbul stüdyosuyla eğitime başlamıştır.
sosyal bir ortam olarak harika bir atmosferin olduğu bu sınıflardan sonra pratik yapma ve her hafta olan dans partileride işin ayrı bir güzelliği doğrusu.
eskilerden siyah&beyaz bir dans videosu

buda 2019 yılında yapılan meşhur yarışmalardan birtanesinden kesit
devamını gör...

çiğ ve ergendir. bu tiplerin okuduğu kişiler ilber ortaylı, sabahattin ali, yuval noah harari, oğuz atay, stephen hawking'ten öteye gitmez. bu saydığım isimler alanında çok değerli isimler olmakla birlikte belli dönemlerde popülerleşip bu gerzek takımının tüketim kültürüne maruz kalmıştır. bu arkadaşların konulardaki bilgisi genel görüşlerden öteye gitmez ve inatla kitap okuma edebiyatı kasıp dururlar.

kitap okumak müthiş bir serüvendir ancak bundan üstünlük hissi hissetmek okumak dışında kabiliyeti olmayanların yapacağı bir iştir. lanet olsun atom fiziğine de mühendisliğine de diyenler ise okumaktan gözlerini bozmuş ama böyle saçma romantizmler kasmayan gerçekten aydın ya da entelektüellerdir.

bugün de bilgiye alanınıza göre kitap dışında da - video vb- erişebilirsiniz ki artık günlük okuma alışkanlığımız ekran üzerinden ilerliyor.

abi kitap ya.. abi çay ya.. abi rakı ya.. felsefe moruk... bilim moruk bilim...

not: sosyal bilim mezunuyum.
devamını gör...

ankara kızılay’da çöp kamyonunun üzerindeki pozum gazetelere manşet olmuş, memleketimde dedikodular çıkmıştı*
dayımın telefonla arayıp okumaya mı gittin eyleme mi şerefsiz demesiyle son bulmuştur. beni durdurabildi mi? hayır*
e: imla
devamını gör...

en önemlisi unutulmuş:
napim diyip lafı koymak**.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim