hiçbir şeye karışmamak. yorum yapmıyorum. bana bulaşmıyorlar. fikirlerimi kendi beynimde özgürce ifade ediyorum.
devamını gör...

hastaların gözleri nasıl çıkartılmış acaba? umarım bu hastalık yayılmaz. biraz bozuklar ama gözlerimi seviyorum.
devamını gör...

mavi önlüğün üzerine kolalı dantel yakalık takıp, mahalledeki diğer çocuklarla köşebaşında buluşup okula yürümekti 90'lar. arada aile albümümüze bakıyorum, babamların zamanında okul önlükleri siyahmış mesela. fotoğraflar da öyle tabii. albüm demişken; karton kapaklı, cırt cırt jelatinleri nazikçe kaldırarak fotoğrafları albümün yapışkan yüzeyine yerleştirmek de yine 90’lara özgü bir başka güzellikti. benim en ilginç, en saçma pozları verdiğim fotoğraflar da hep bu albümlerde. bir poz hakkın var çünkü, şimdiki gibi dijital değil ki beğenmediğini silesin, güzel çıktın çıktın.
okuldan gelince sırt çantasını olduğu gibi bir köşeye fırlatıp televizyonun karşısına geçip deliler gibi akşam kuşağı çizgi filmlerini izlemek, bir nesli dolarla tanıştırıp zenginlik hayalleri kurduran richie rich, geçtiğimiz yıllarda evden bile çıkmayan asosyal tipleri sokağa döken efsane pokemon, jetgiller.
yayınlandığı döneme damgasını vurmuş, barış manço’nun adam olacak çocuk programı, süheyl-behzat uygur kardeşlerle şahane pazar ve sonrasında yapılan pazar banyosu. bunlar benim şu an aklıma gelenler.

o yıllara ait anılar şu an salak salak gülümsetse de beni; her şeyiyle çok güzeldi 90'lar. hepimizin anılarını bir araya toplasak oldukça kalın ciltli bir kitap olurdu eminim.
devamını gör...

bu birazda imkanların uygun olması ve çevre faktöründen kaynaklanan bir yatırım olmuş. çok yerinde bir yatırım aynı zamanda.

şehir de yaşayan, hayvancılıkla uğraşmayan memur çocuğu buzağı alsaydı haber değeri daha da artardı.
devamını gör...

büyük ovalar bölgesinde yaşayan, algonkin dili konuşan bir kızılderili kabilesidir. cheyenne kelimesi, lakota dilinde "küçük cree" demektir.
lakota'lar ve kendileri gibi algonkin dili konuşan arapaho'larla müttefik olarak önceleri kızılderili düşmanlarına, daha sonra da a.b.d ordusuna karşı savaşmışlardır.
güneyli cheyenne'ler colorado civarında yaşamışlar, 1864 sand creek katliamı ve 1868 washita river katliamı'ndan sonra toprakları ellerinden alınıp oklahoma'ya sürüldüler ve bugün hâla oklahoma'da yaşıyorlar.
kuzeyli cheyenne'ler montana, south dakota civarı yaşamışlar, 1866 - 1868 arası kızıl bulut'un savaşında, daha sonra 1876 büyük sioux savaşında müttefikleriyle beraber a.b.d ordusuna karşı savaşmışlardır. teslim olduktan sonra oklahoma'ya götürülmüşler ama iki yıl sonra kaçarak, çatışa çatışa montana'ya geri geldiler.
bugün montana'nın güney doğusunda yaşıyorlar.
devamını gör...

sorunu sadece siyasilerde aramak. insanların %90'ı kitap dahi okumuyor fakat ülkenin gelişmesinin önündeki tek engel iktidar partisi olarak görülüyor. böyle halka böyle hükümet.
devamını gör...

sahaf ve kitapevlerinin gereksiz tavırlarına maruz kalmak istemeyen, yüzde 50 kar elde etmeye çalışan çakallara pas atmayan kişidir. kitabevi gezdiği falan da yoktur. bütçesine göre davranan akıllı insandır.

amazonda kitaplar 5 liraya kadar düşmüşken affedersiniz de ben on katı ücret ödemeyi övemem.
devamını gör...

anne, baba ve kardeş dışındaki herkesin dahil olduğu gruptur.
devamını gör...

ablam bana vicdan azabı çektirmeyi çok severdi. 7 yaşında falandım bana bir hikaye anlattı. 4 yaşındayken onun yüzüne ütü basmışım, yüzü yanmış bir de beni parka götür diye ağlamışım. o da o halde dışarı çıkmak zorunda kalmış. insanlar görmesin diye yüzünün o tarafını duvarlara doğru tutarak yürümüş. liseye kadar bu olayın vicdan azabını yaşadım. hep iyi davranırdım ablama. allaha şükrederdim yüzünde iz kalmamış diye. lisede anneme sorduğumda öğrenmiştim öyle bir olay olmadığını.
devamını gör...

ne konuştuğunu merak ettiğim kızdır. anlattığından en çok kendi heyecanlandığı muhakkaktır.
devamını gör...

açlıktan evde tek yenebilecek şey olan çekirdeği yemek ve evi talan edip 1 tl ekmek parası toplayamadığım günüm oldu.
devamını gör...

bildirimi üstten görüp tıkladığımda kırık ekranla karşılaşınca korkmuştum.
devamını gör...

düşünceler baskı altına alarak yok edilemez. onlar ancak dikkate alınmayarak yok edilebilir. işte bizim toplumumuzun yaptığı da bu!

mülksüzler, ursula k. le guin
devamını gör...

3. 4. tanımı yazsa bile bir şekilde başlıklar başına kalan yazar.

moderatör mü? yok öyle bir şey.
devamını gör...

şüphesiz sucuk.
devamını gör...

(bkz: alucard)
devamını gör...

gerek piksel tasarımıyla, gerekse hikayesiyle gönüllerde taht kuran bilgisayar oyunudur.

arstotzka isimli kurgusal ülkenin (ki bariz sovyetler'e benzeyen otoriter bir ülkedir) sınırında çalışan bir gümrük memurunun hayatını canlandırdığımız bu oyunda; kişilerin bize uzattığı belgelerle kendi kılavuzumuzu ve günlük bülteni karşılaştırmaktayız. eğer bilgiler uyuşuyorsa sınırdan geçmesi için yeşil mührü basmaktayız.

şayet sınırdan geçmek isteyen kişilerin kilo, yaş, boy, cinsiyet, milliyet, doğum yeri, geçerlilik tarihi, damga, mühür, izin belgeleri gibi bilgileri uyuşmazlık yaratıyorsa onlardan parmak izi, x-ray isteyebiliriz ve yahut onları göz altına aldırabiliriz.

--! spoiler !--

bunun yanında hikayesiyle de iç burkan bir yapısı vardır papers please'in. tek memur maaşıyla, oğlumuzu, hanımımızı, kayınvalidemizi de geçindirmek zorundayız. arstotzka soğuk ülkedir, ısınma masrafı vardır. ev de bizim değil, kira vardır. e bizim oğlana kimi zaman oyuncak bile alamadığımız olur.

sürekli sınırdan kendi hazırladığı sahte pasaportuyla geçmeye çalışan, torbacı, kaçakçı jorji costava amcamız mı dersiniz... "benden sonra karım gelecek, belgelerinin tarihi eski, şu parayı kabul edin" deyip rüşvet veren mi dersiniz.... (hatta bu teklif bizzat, sınırımızda görev yapan bir askerden gelir) ezic isminde hükümeti devirmeye çalışan gizli örgütün işbirliği teklifi var. sınırdan geçmek için genelevde misafiri olmamızı teklif eden de var. bir de bunlar yetmezmiş gibi habersiz geliveren bir müfettiş var.

--! spoiler !--
devamını gör...

allah yukarıda zannederdim.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ve doğa alâ yaratır..*
devamını gör...

arkadaşımın kızına, abla yerine teyze dedirtmeye çalıştığı an. burdan kendisine sesleniyorum;
-sensin teyze...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim