pastirmalicorek
o bir naif kişilik,
oldukça yemeksever,
bazı bazı duygusal,
sevgi dolu çiçeksever,
sevimli, hür fikirli yazar arkadaşımız.
var olsun. *
oldukça yemeksever,
bazı bazı duygusal,
sevgi dolu çiçeksever,
sevimli, hür fikirli yazar arkadaşımız.
var olsun. *
devamını gör...
annenin sevilmeyen huyları
çok dövmesi, milletin içinde dövmesi, sopayla dövmesi, kısacası her türlü durumda dövmesi.
devamını gör...
nedir bu kadar zor olan sorusu
oldurmak, oldurabilmek, beklentiler insanı çürütür diye bir gerçeklik varken beklenti içinde olmak, her gece uyumadan az önce "sabaha uyansam mı uyanmasam mı daha iyi olur?" diye kendime sormak.
yeri geldiğinde nefes almak.
yeri geldiğinde nefes almak.
devamını gör...
geceye bir söz bırak
herkesin gidebileceği bir yeri olmalı. çünkü öyle bir an olur ki, insanın mutlaka bir yere gitmesi gerekir. dostoyevski.
devamını gör...
adile naşit
hep güzel kahkasıyla aklımda kalan değerli bir sanatçı.
devamını gör...
all my circuits
rosalinda ve maria la del barrio gibi telenovela pembe dizilerini seven birisinin futuramadaki telenovela olan all my circuitse değinmemesi büyük ayıp olurdu. bu arada kör atış hafızama dayanarak yazıyorum ondan eksik olabilir.
kısa bir özet geçecek olursak all my circuits the simpsonsdaki itchy and scratchy show (yani tom ve jerry'nin acımasız versiyonu) gibi futuramanın seri içindeki serisidir. bizde bu serileri bölümlere ara ara yedirilmiş olarak izliyoruz.
efendim buradaki ana karakterlerimiz calculon ve monique. zamanla pek çok olay oluyor tabii hatta bender'da bu seriye katılıyor ama bu olaylar tamamen pembe dizilerle örtüşmektedir. örneğin evlenme arifesindedirler sonra aldatmalar olur ve aynı şekilde yürüyemen bir çocuğumuz vardır. tek fark bütün oyuncuların robot oluşudur. tabii monique burada rosalinda vs gibi saf ve iyi yürekli bir karakter değil. aslında hiçbir karakterde simpsons evreninde de olduğu gibi net bir iyi kötü ayrımı yok.
bu arada calculon ve monique sadece all my circuitste çıkmazlar. biz onları aktörler olarak futurama evreninde yine görürüz.
bazı bölümleri
kısa bir özet geçecek olursak all my circuits the simpsonsdaki itchy and scratchy show (yani tom ve jerry'nin acımasız versiyonu) gibi futuramanın seri içindeki serisidir. bizde bu serileri bölümlere ara ara yedirilmiş olarak izliyoruz.
efendim buradaki ana karakterlerimiz calculon ve monique. zamanla pek çok olay oluyor tabii hatta bender'da bu seriye katılıyor ama bu olaylar tamamen pembe dizilerle örtüşmektedir. örneğin evlenme arifesindedirler sonra aldatmalar olur ve aynı şekilde yürüyemen bir çocuğumuz vardır. tek fark bütün oyuncuların robot oluşudur. tabii monique burada rosalinda vs gibi saf ve iyi yürekli bir karakter değil. aslında hiçbir karakterde simpsons evreninde de olduğu gibi net bir iyi kötü ayrımı yok.
bu arada calculon ve monique sadece all my circuitste çıkmazlar. biz onları aktörler olarak futurama evreninde yine görürüz.
bazı bölümleri
devamını gör...
behlül haznedar
aşk-ı memnu dizisinde kıvanç tatlıtuğ tarafından canlandırılan karakterin ismi.
dizide en güzel sahnelerinden biri havuza atlama sahnesidir.* izlemek için
dizide en güzel sahnelerinden biri havuza atlama sahnesidir.* izlemek için
devamını gör...
geceleri buzdolabının çıkardığı ses
mide guruldamasından hallice, garip sestir.
eskiden kalorifer borularında bilye oynardı cinler artık buzdolaplarında su içiyorlar resmen*
eskiden kalorifer borularında bilye oynardı cinler artık buzdolaplarında su içiyorlar resmen*
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en büyük fobisi
sevdiğim insanları kaybetmek , hasta olduklarını ya da hayatımdan geri dönüşü olmayacak bi şekilde çıktıklarını izlemek .
devamını gör...
ilkokul arkadaşı
bazıları unutulmaz.uzun yıllar geçince kişilikler de oturunca artık paylaşacak bir şeyiniz kalmamıştır.
devamını gör...
sevgili ile yapılabilecek en güzel şey
ayyy türk kahvesi eşliğinde ölümüne dedikodu *
hele bir de erkek olan tarafta bayılıyorsa bu tarz konuşmalara mikemmel bir aktivite oluyor efenim amanın tadından yenmiyor *
hele bir de erkek olan tarafta bayılıyorsa bu tarz konuşmalara mikemmel bir aktivite oluyor efenim amanın tadından yenmiyor *
devamını gör...
birinden vazgeçme eşiği
sınırını bir türlü belirleyemediğim nokta.
hayatıma az insan alıp sonra da onlara yüklediğim anlamlardan vazgeçemiyorum ben. elbetteki burada sistematik bir kırma ya da kötü davranma durumundan bahsetmiyorum ama hata yapıp pişman olanı ya da düzeltmek için çaba göstereni affetmek için hep bir nedenim oluyor. kolay kazanılmayan, kolay harcanmıyor sanırım.
hayatıma az insan alıp sonra da onlara yüklediğim anlamlardan vazgeçemiyorum ben. elbetteki burada sistematik bir kırma ya da kötü davranma durumundan bahsetmiyorum ama hata yapıp pişman olanı ya da düzeltmek için çaba göstereni affetmek için hep bir nedenim oluyor. kolay kazanılmayan, kolay harcanmıyor sanırım.
devamını gör...
hasan hüseyin korkmazgil
koçero vatan'ın üçüncü bölümü yitik şiirler'de yer alan bir örnek insan portresi*, ışıklarla oynamayın'ın birinci bölümündeki yeni manifesto* ve oğlak koleksiyonunun ikinci bölümü seçmeler'de yer alan ağustos şiiri* ile hafızama kazınmış olan güzide şairimiz. yazdığı onlarca şiir kitabı, çocuk kitapları ve hikayeleri ile yaşamı boyunca türk edebiyatına sayısız eser kazandırmış fakat çoğu zaman gölgede kalma talihsizliğini yaşamıştır. esirgenmiş bir dünyada anlaşılmamak da müthiş bir yalnızlıktır.*
bir örnek insan portresi:
demek hiç aç kalmadın sen öyle mi
açıkta kalmadın ha?
kirinden gömleğinin
dirseğinin yamasından
eziklik duymadın ha?
bravo be
aşkolsun şu adama vallahi!
demek hiç sövmediler anana avradına
hiç kimseye sövmedin ha?
bir gececik olsun çekip kafayı
şakır şakır oynamadın
hıçkırarak ağlamadın öyle mi?
bravo be
aşkolsun şu adama vallahi!
demek yalnızlıktan böğürmedin hiç
akrep sokmuş gibi sıçramadın geceleri ha?
hiç sevmedin öyle mi
kendini öldürmeyi çekip gitmeyi
büyük işler becermeyi düşünmedin ha?
bravo be
aşkolsun şu adama vallahi!
demek bu musluklar hep bu ellerde
bu düzen bu dünya bu gidiş
sen hep böyle mutlu kişi örnek vatandaş
giden ağam gelen paşam, öyle mi?
bin yaşasın seni sokmayan yılan
sen mi kaldın düzeltecek, öyle mi?
haksızlığa uğramadın taşlanmadın ha?
ne şam'ın şekeri, ha
ne arabın yüzü, ha?
yaşadın da bunca yıl şu bataklıkta
gül sandın bu kokuyu öyle mi?
hadi be hırbo sen de
adam mısın sen de be!
yeni manifesto:
çocuklar var
öldürülecek
analar var
ağlatılacak
ocaklar var
söndürülecek
ey gözlüler kulaklılar anlaklılar düşlüler
var mısınız bu sınavda
selam olsun sırtlana
çakala selam
aslan çoktan adımız
akrebe selam
ormanlar var
yakılacak
sular var
kurutulacak
zincirler var
vurulacak
hapisler var
yatılacak
ağıtlar var
düzülecek
acılar var
çekilecek
ey gözlüler kulaklılar anlaklılar düşlüler
var mısınız bu sınavda
vatanlar var
yutulacak
dünyanın bütün patronları birleşin
ağustos şiiri:
yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek
beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
hep böyle havalar besler fırtınaları
korkarım bu mavi ışık çabuk sönecek
duymazdım durgun suların bezgin türkülerini
alışmak ölümün bir başka adıymış bilmezdim
bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
bir rüzgar kulaklarımdan hiç eksilmiyor
esirgenmiş bir dünyada müthiş yalnızım
geri dönsen bile ben artık o ben olmayacağım
yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek...
ben mısralarımı kerpiç gecelerinden çekmişim
beş numara lamba kaderi var mısralarımda benim
deli çizgi gözlerimi kör etmiş, kör etmiş, kör etmiş
göçmüş kıtalar üstünde kuşlar dönüyor garipsi
çığlık çığlığa kuşlar dönüyor evcil ve tedirgin
gök mavisi bir türkü dolanmış yüreciğime
selsele yolculuklar tütüyor gözlerimde, neyleyim
insan demişim, kitap yüzlü insanlar demişim gidemiyorum...
kaderim kaderleri demişim güzelim
sen olmasan ben böyle değildim
böyle uysal ve kırılmış değildi şiirlerim
bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek...
rüzgâr gibi ağustos geçti ellerimizden
meyvalar bizi bal renkli günahlara çağırıyorlar
bir yanda yaşanmamış günlerin hırsı
bir yanda boşa geçen gecelerin acısı
malum o dramın en güzel perdesindeydik
ağustos şarap olmuş, kanımıza akmıştı
göçmüş kıtalar üstünde kuşlar gibiydik
her gören didik didik bizi denetliyordu
biz kendi derdimize düşmüştük...
orda da akşamlar olacak güzelim
kanlı mendil gibi ağustos akşamları
şu benim çektiklerimi görmeyeceksin
belki yanında başkaları olacak
belki düşlerine bile girmeyeceğim
gün oldu acıların şiirini yaşadım
gün oldu zehir gibi yokluğunu yaşadım
bana sen ne diye duyurdun yalnızlığımı
ne diye gurbet gibi mısralarıma sindin
dokunsan parmaklarıma tutuşacağım...
yere batan şehrin tek yalnızıyım
yüzyılın ağrısını anlayarak çekiyorum
ekmeğime barut sinmiş bulanık özgürlükler
tepmişim rahatımı, boynu bükük mutluluğumu
yaşıyorsam erkekçe yaşıyorum...
düşün ki coğrafyanın en güzel yerindeyiz
en güzel günlerinde gençliğimizin
ölümden ötesini aklım almıyor
beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
istesek cenneti kurtarabiliriz
ben bir ışık için tepmişim rahatımı
bu güleç yüzlülerin, bu acı türkülerini
bu yoksul yerleri anlayarak seviyorum
delicesine anlayarak güzelim
yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek
bir örnek insan portresi:
demek hiç aç kalmadın sen öyle mi
açıkta kalmadın ha?
kirinden gömleğinin
dirseğinin yamasından
eziklik duymadın ha?
bravo be
aşkolsun şu adama vallahi!
demek hiç sövmediler anana avradına
hiç kimseye sövmedin ha?
bir gececik olsun çekip kafayı
şakır şakır oynamadın
hıçkırarak ağlamadın öyle mi?
bravo be
aşkolsun şu adama vallahi!
demek yalnızlıktan böğürmedin hiç
akrep sokmuş gibi sıçramadın geceleri ha?
hiç sevmedin öyle mi
kendini öldürmeyi çekip gitmeyi
büyük işler becermeyi düşünmedin ha?
bravo be
aşkolsun şu adama vallahi!
demek bu musluklar hep bu ellerde
bu düzen bu dünya bu gidiş
sen hep böyle mutlu kişi örnek vatandaş
giden ağam gelen paşam, öyle mi?
bin yaşasın seni sokmayan yılan
sen mi kaldın düzeltecek, öyle mi?
haksızlığa uğramadın taşlanmadın ha?
ne şam'ın şekeri, ha
ne arabın yüzü, ha?
yaşadın da bunca yıl şu bataklıkta
gül sandın bu kokuyu öyle mi?
hadi be hırbo sen de
adam mısın sen de be!
yeni manifesto:
çocuklar var
öldürülecek
analar var
ağlatılacak
ocaklar var
söndürülecek
ey gözlüler kulaklılar anlaklılar düşlüler
var mısınız bu sınavda
selam olsun sırtlana
çakala selam
aslan çoktan adımız
akrebe selam
ormanlar var
yakılacak
sular var
kurutulacak
zincirler var
vurulacak
hapisler var
yatılacak
ağıtlar var
düzülecek
acılar var
çekilecek
ey gözlüler kulaklılar anlaklılar düşlüler
var mısınız bu sınavda
vatanlar var
yutulacak
dünyanın bütün patronları birleşin
ağustos şiiri:
yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek
beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
hep böyle havalar besler fırtınaları
korkarım bu mavi ışık çabuk sönecek
duymazdım durgun suların bezgin türkülerini
alışmak ölümün bir başka adıymış bilmezdim
bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
bir rüzgar kulaklarımdan hiç eksilmiyor
esirgenmiş bir dünyada müthiş yalnızım
geri dönsen bile ben artık o ben olmayacağım
yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek...
ben mısralarımı kerpiç gecelerinden çekmişim
beş numara lamba kaderi var mısralarımda benim
deli çizgi gözlerimi kör etmiş, kör etmiş, kör etmiş
göçmüş kıtalar üstünde kuşlar dönüyor garipsi
çığlık çığlığa kuşlar dönüyor evcil ve tedirgin
gök mavisi bir türkü dolanmış yüreciğime
selsele yolculuklar tütüyor gözlerimde, neyleyim
insan demişim, kitap yüzlü insanlar demişim gidemiyorum...
kaderim kaderleri demişim güzelim
sen olmasan ben böyle değildim
böyle uysal ve kırılmış değildi şiirlerim
bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek...
rüzgâr gibi ağustos geçti ellerimizden
meyvalar bizi bal renkli günahlara çağırıyorlar
bir yanda yaşanmamış günlerin hırsı
bir yanda boşa geçen gecelerin acısı
malum o dramın en güzel perdesindeydik
ağustos şarap olmuş, kanımıza akmıştı
göçmüş kıtalar üstünde kuşlar gibiydik
her gören didik didik bizi denetliyordu
biz kendi derdimize düşmüştük...
orda da akşamlar olacak güzelim
kanlı mendil gibi ağustos akşamları
şu benim çektiklerimi görmeyeceksin
belki yanında başkaları olacak
belki düşlerine bile girmeyeceğim
gün oldu acıların şiirini yaşadım
gün oldu zehir gibi yokluğunu yaşadım
bana sen ne diye duyurdun yalnızlığımı
ne diye gurbet gibi mısralarıma sindin
dokunsan parmaklarıma tutuşacağım...
yere batan şehrin tek yalnızıyım
yüzyılın ağrısını anlayarak çekiyorum
ekmeğime barut sinmiş bulanık özgürlükler
tepmişim rahatımı, boynu bükük mutluluğumu
yaşıyorsam erkekçe yaşıyorum...
düşün ki coğrafyanın en güzel yerindeyiz
en güzel günlerinde gençliğimizin
ölümden ötesini aklım almıyor
beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
istesek cenneti kurtarabiliriz
ben bir ışık için tepmişim rahatımı
bu güleç yüzlülerin, bu acı türkülerini
bu yoksul yerleri anlayarak seviyorum
delicesine anlayarak güzelim
yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek
devamını gör...
bir sözlük yazarına aşık olmak
sanmıyorum. beni bu saatten sonra artık moderatör bile kesmez.
devamını gör...
elektra kompleksi
elektra kompleksi, sigmund freud'un bir görüşü olan oedipus kompleksinin kız çocukları için geçerli olanıdır. 3-6 yaş arası (fallik dönem) çocuklarının babaya aşırı düşkün olmaları ve anneyi rakip olarak görmeleri olarak tanımlanmaktadır. bu karmaşa, yaş ilerleyince anneyle özdeşleşme yoluyla çözümlenir.
devamını gör...
kalbi kırılmış bir kadının yapabilecekleri
yapabileceği en ağır şey onu kıran insanı hiç var olmamış gibi yoksaymasıdır.
devamını gör...
13 mayıs 2021 normal sözlük bayramlaşması
aklınıza düşen, dilinizden dökülen, gönlünüzden, kalbinizden geçen her şey sizinle olsun...
tabii iyi ve güzel olanlar!..
iyi bayramlar...
tabii iyi ve güzel olanlar!..
iyi bayramlar...
devamını gör...