animasyon film
çok severek izlediğim tür. çocuk filmi diye kenara atılmamalıdır büyüklere de hitap ediyor.
(bkz: inside out)
(bkz: ratatouille)
(bkz: despicable me)*
(bkz: monsters inc)
(bkz: iceage)
(bkz: toy story)
(bkz: madagascar)
(bkz: inside out)
(bkz: ratatouille)
(bkz: despicable me)*
(bkz: monsters inc)
(bkz: iceage)
(bkz: toy story)
(bkz: madagascar)
devamını gör...
dizi izleyen insan zekası
aynen aynen hepimiz gerizekalıyız. en zeki sizlersiniz. bu dünyanın aydın yüzleri olarak duvarları izlemenizi bölmek istemem.
devamını gör...
ismi merak uyandıran kitaplar
devamını gör...
turgut özal
allah rahmet eylesin.
sayesinde, üniversitede 3 yıl rahatça başımı örttüm. ne güzel karşı çıkmıştı evren'e.
sayesinde, üniversitede 3 yıl rahatça başımı örttüm. ne güzel karşı çıkmıştı evren'e.
devamını gör...
newland archer
the age of innocence filminin protagonisti. 34 yapımı olan filmi izlemedim, yalnızca scorsese'nin filmi üzerine yorum yapabilirim. ayrıyetten kitabı da okumadım.
93 yapımı scorsese filmi tam bir romantik dram. romantik dramların da dolayısıyla vazgeçilmezidir trajedi.
newland archer aşkına ölene dek sadık bir erkektir. onun anısına saygısız etmez. fakat toplum yüzünden bir araya da gelemez aşkı kontes olenska'yla. birbirlerini severler lakin toplum onları ayırmıştır. çaresizdir archer. ve bu sürede nişanlı olduğu kadını da bitirmemek için o'nun peşinden gidemez. çünkü nişanlısı olduğu kadın may welland, archer'a aşıktır. tıpkı archer'ın kontes ellen olenska'ya aşık olduğu gibi. archer aşkı bildiğinden, aşkının peşinden koşamaz. geride acı bırakmak yerine içinde acısını büyütmeyi seçer. bir iyilik abidesi olarak görülebilir bu yüzden.
şahsen böyle bir durumda ben pek uzun süre yaşayamazdım. mutluluğun yalnızca onunla gerçekleşebileceğini bilen bizler için de bu böyle olmalı.
gün doğar. güneş kapanır gecenin üstüne. ve ben beklerim. ta ki yüreğim dayanamayıp çekip gidinceye kadar.
93 yapımı scorsese filmi tam bir romantik dram. romantik dramların da dolayısıyla vazgeçilmezidir trajedi.
newland archer aşkına ölene dek sadık bir erkektir. onun anısına saygısız etmez. fakat toplum yüzünden bir araya da gelemez aşkı kontes olenska'yla. birbirlerini severler lakin toplum onları ayırmıştır. çaresizdir archer. ve bu sürede nişanlı olduğu kadını da bitirmemek için o'nun peşinden gidemez. çünkü nişanlısı olduğu kadın may welland, archer'a aşıktır. tıpkı archer'ın kontes ellen olenska'ya aşık olduğu gibi. archer aşkı bildiğinden, aşkının peşinden koşamaz. geride acı bırakmak yerine içinde acısını büyütmeyi seçer. bir iyilik abidesi olarak görülebilir bu yüzden.
şahsen böyle bir durumda ben pek uzun süre yaşayamazdım. mutluluğun yalnızca onunla gerçekleşebileceğini bilen bizler için de bu böyle olmalı.
gün doğar. güneş kapanır gecenin üstüne. ve ben beklerim. ta ki yüreğim dayanamayıp çekip gidinceye kadar.
devamını gör...
yüzyıllık yalnızlık
buendia ailesi ile macondo kasabasının, gelişiminin ve çöküşünün paralel olarak anlatıldığı, gabrial garcia marquez romanı. hayatımdan okuduğum en muazzam şeylerden biri.
hangi karakter kimdir, ne iş yapar onu açıklayıp, karakterleri karıştıranların akıllarındaki soru işaretlerini gidermeye çalışacağım. bir çok okuyucunun yaşadığı sorunu bende bundan 3 sene önce ilk okuma denememde bende yaşamış, kitabı fırlatıp küfürler savurmuştum. sakin bir zihinle okuyunca her şey yerli yerine oturuyor.
bundan sonrası bolca spoiler içerir.
------------
1. kuşak
ursula ıguaran
buendiaları çekip çeviren yüce, ulu, bilge şahsiyet. ömrünün sonuna kadar aileyi ayakta tutmuş, o öldükten sonraysa aile paramparça olmuştur. hayatının büyük bir bölümünde şekercilik yaparak ailenin geçimi sağlamıştır.
jose arcadio buendia
macondo’nun kurucularındandır. kasabanın nereye kurulacağını, düzenin nasıl olacağını, evlerin nereye yapılacağını belirleyen şahsiyet. melquiades’in getirdiği icatları alır, tanrıyı gafil avlayıp fotoğrafını çekmeye çalışır, kasabanın kurucularını yanına alıp yeni yerleri keşfe çıkar, karısının sakladığı altınları yalvar yakar alıp simya uğraşında kullanır, buzu ilk gördüğü zaman buzun dünyanın en önemli icadı olduğunu söyler. melquiades'in: ''soyun atası ağaca bağlanır, sonuncusunu da karıncalar yer.'' sözünde olduğu gibi, delirdiği zaman bahçedeki kestane ağacına bağlanmış, ölene kadar ağacın altında yaşamıştır. kitap boyunca bir kaç yer hariç tam adıyla anılmıştır.
öldüğü zaman gökten çiçek yağmıştır.
2.kuşak
jose arcadio
ursula ve jose arcadio buendia'nın büyük oğulları. jose arcadio buendia, karısı ve beraberlerindekiler yeni bir yerleşim yeri aramak için yola çıktıklarında dünyaya gelmiştir. macondo’da dünyaya gelen ilk çocuk kendisi değil kardeşi albay aureliano buendia’dır. iri yarı, sık saçlı, kocaman aletli olarak anlatılır. pilar ternera ile olan ilişkisinden bir çocuğu olacağını duyunca macondo’ya gelen çingenelerle beraber gitmiş, yıllar sonra geri dönüp üvey kardeşi rebeca ile evlenmiştir. bu evlilik sonrasında anneleri ursula tarafında evden kovulmuşlardır. kimliği hiçbir zaman öğrenilemeyen biri tarafından da öldürülmüştür. genellikle jose arcadio olarak geçer.
albay aureliano buendia
ursula ve jose arcadio buendia çiftinin ikinci çocuğu olan albay, macondo'da dünyaya gelen ilk insandır. sessiz, içine kapanık ve meraklı biri olarak tarif edilir. önsezileri çok kuvvetlidir. çocuğu yaşındaki remedios’a aşık olmuş ve onunla evlenmiştir. kuduz bir köpeğin ısırdığı kadını öldüren askerleri gördükten sonra macondo’da isyan başlatmış ve başarılı olmuştur. isyan sonrasında arkadaşıyla beraber general victoria medina'nın güçlerine katılmak için macondo’dan ayrılmıştır. ömrünün büyük kısmını savaşlarda geçmiş, bir yerden sonraysa değerlerinden uzaklaşıp, güç zehirlenmesi yaşamıştır. bunun farkına varınca muhafazakarlarla bir anlaşma imzalayıp savaşmayı bırakmış, gümüş işçiliğine geri dönmüş ve macondo’da son nefesini vermiştir.
pilar ternera ile ilişkisinden oğlu aureliano jose dünyaya gelmiştir. kitapta aureliano buendia ya da albay aureliano buendia olarak geçer.
amaranta
ursula ve jose arcadio buendia çiftinin üçüncü ve son çocukları. üvey kardeşi rebeca ile beraber büyümüşler ve aynı adama aşık olmuşlardır. pietro crespi’nin rebeca’yı tercih etmesi üzerine ne olursa olsun onların evlenmesine mani olacağına dair yemin etmiştir. büyük ağabeyi jose arcadio macondo’ya döndükten sonra rebeca ile evlenmiş, pietra crespi kendisine kalmıştır. ama pietra crespi’nin bütün yalvarmalarını karşılıksız bırakmış ve onun intiharına yol açmıştır. daha sonra küçük ağabeyi albay aureliano buendia’nın silah arkadaşı albay gerineldo marquez ile bir gönül ilişkisi olmuş ama onunla da evlenmemiştir.
albay gerineldo marquez’in ortada olmadığı bir zaman da, elinde büyüyen yeğeni aureliano jose(küçük ağabeyi albay aureliano buendia’nın oğlu) kendisine olan aşkını itiraf etmiş ama onada karşılık vermemiştir. ömrünün sonuna kadar kimseyle evlenmemiş, bakire kalarak ölmüştür.
3. kuşak
arcadio
pilar ternera ve jose arcadio’nun gayr-i meşru oğulları. annesinin pilar ternera oldunu hiçbir zaman öğrenememiştir. albay aureliano buendia ve arkadaşları savaşa giderken macondo'nun yöneticisi olarak tayin etmişlerdir. yönetici olduğu dönemde güç zehirlenmesi yaşamış, halkı baskı altına almıştır. işi iyice azıtınca babaannesinden dayak yiyip koltuğundan olmuştur. tekrar başa geçtiğinde muhafazakar güçler macondo'ya saldırmış ve arcadio'nun güçleri yarım saatte yenmişlerdir. yenilgi sonrasında yakalanıp kurşuna dizilmiştir. annesi olduğunu bilmediği pilar ternera'yla bir ilişki yaşamak istemiş, ondan karşılık alamayınca santa sofia de la piedad ile evlenmiştir.
aureliano jose
albay aureliano buendia ve pilar ternera'nın oğulları. halası amaranta'nın elinde büyümüştür. amaranta'ya aşkını itiraf etmiş ama karşılık bulamamıştır. tiyatroda arama yapan askerler tarafında öldürülmüştür.
(albay aureliano buendia'nın on yedi oğlu daha olmuş, on yedisi de aynı gün öldürülmüştür. macondo'ya tren getirende, buz fabrikası kuranda albay'ın oğullarıdır.)
4. kuşak
4. kuşak ve sonra ursula ve jose arcadio buendia'nın büyük oğulları jose arcadio'nun oğlu arcadio'dan devam etmiş, albay'ın bütün oğulları öldürülmüştür.
güzel remedios
santa sofia de la piedad ve arcadio'nun kızları. yüzünü göreni delirtecek kadar güzeldir ama bunu hiçbir zaman umursamamıştır. erkeklerin tavırlarını aptalca bulur. evin içinde çıplak gezer. macondo'da düzenlenen karnaval'da kraliçe seçilmiştir.
bahçede çarşaf katlarken rüzgarla beraber uçup gitmiştir.
(en sevdiğimdir)
aureliano segundo
santa sofia de la piedad ve arcadio'nun oğulları ve jose arcadio segundo ikiz kardeşi. ismi aureliano olanların tersine sakin ve meraklı değil, atak ve heyecanlı bir yapısı vardır. karısı fernanda güzellik kraliçesi olarak macondo'daki karnavala getirilince ona aşık olmuş, uzak bir yerde yaşayan fernanda'nın babasına gidip kızı istemiştir. bu evlilikte istediğini bulamayınca petra cortes'e sığınmıştır. metresi petra cortes'le beraber hayvancılık yapıp çok kazanmıştır. kazandığını partilerle yiyip bitirmiş, ömrünün sonunda metresiyle beraber piyango işine girmiştir.
jose arcadio segundo
santa sofia de la piedad ve arcadio'nun oğulları ve aureliano segundo'nun ikiz kardeşi. kardeşinin aksine sakin bir yapısı vardır. melquiades'in yazdıklarının şifresini çözmeye çalışmış ama başarısız olmuştur. muz şirketinde çalışan işçilerin haklarını korumak için uğraşmış ama başarısız olmuştur. devlet tarafından susturulmak istenen işçiler ve işçi yakınlarıyla beraber kurşuna dizilmiş, öldü sanılıp vagona koyulmuştur. kendine geldiğinde vagondan kurtulmuş ve macondo'ya geri dönmüştür. macondo'ya geri döndükten sonra kendisini melquiades'in yazmalarını çözmeye adamıştır.
5. kuşak
reneta remedios(meme)
aureliano segundo ve fernanda'nın kızları. annesinin isteği üzerine rahibe okuluna gitmiştir. arkadaşının evinde gördüğü mauricio babilonia'ya aşık olmuştur. mauricio babilonia eve girmeye çalıştığı sırada, fernanda'nın bahçeye yerleştirdiği korumalar mauricio babilonia'yı belinden vurmuş ve babilonia sakat kalmıştır. bu olay sonrasında aklını yitirme noktasına gelen meme, ömrünün sonuna kadar konuşmamış, suskunluğu tercih etmiştir. annesinin bulduğu bir rahibe okuluna yerleşmiş, ömrünün sonuna kadar macondo'ya dönmemiştir.
jose arcadio
aureliano segundo ve fernanda'nın oğulları. annesinin isteği üzerine roma'ya gitmiştir. ilahiyat okuluna başladıktan kısa bir süre sonra okulu bırakıp meczup bir hayat yaşamıştır. macondo'ya döndüğünde büyük ninesi ursula'nın sakladığı altınları bulmuş, savurgan bir hayat yaşamaya başlamıştır. evinden kırbaçlayarak kovduğu arkadaşları tarafından içki dolu havuzda boğularak öldürülmüştür.
amaranta ursula
aureliano segundo ve fernanda'nın kızları. annesinin isteği üzerine brüksel'e gidip rahibe okulunda okumuştur. ailedeki kadınların çoğunun tersine oldukça modern ve açık görüşlüdür. brüksel'de tanıştığı gaston ile evlenip macondo'ya geri dönmüştür. ursula'nın ölümünden sonra harabe haline gelen buendia malikanesi eski eski haline getirmeye çalışmıştır. eşi gaston işi için brüksel'e döndüğü yeğeni aureliano ile beraber olmuş, macondo'ya döneceğini haber veren gaston'a aureliano'yu sevdiği söylemiştir. aureliano'nun yeğeni olduğunu hiçbir zaman öğrenememiş, oğlu aureliano'yu doğururken ölmüştür.
6. kuşak
aureliano
meme ile mauricio babilonia'nın oğulları. annesi ve babasının kim olduğunu ömrünün son anlarına kadar öğrenememiştir. doğduktan sonra annesinin kaldığı rahibe okulundan macondo'daki fernanda'ya gönderilmiş, fernanda öldürmeyi beceremediği için ev hapsine mahkum edilmiştir. ninesi hayatta olduğu süre boyunca dışarıya adımını atmamış, evin içinde gizlenmiştir. hayatının melquiades'in yazmalarını çözmeye adamış ve başarılı olmuştur. amaranta ursula ile birbirlerine aşık olup evlenmişler, bu evlilikten aureliano doğmuştur.
amaranta'nın teyzesi olduğunu hiçbir zaman öğrenememiştir.
aureliano
amaranta ursula ve aureliano'nun oğulları, son buendia. büyük büyük ninesi ursula'nın akraba evliliğinde doğacak çocuklarda korktuğu gibi kuyruklu doğmuştur. melquiades'in: ''soyun atası ağaca bağlanır, sonuncusunu da karıncalar yer.'' sözünde olduğu gibi karıncalar tarafından yenerek öldürülmüştür.
--------
elimden geldiğinde kim kimdir açıklamaya çalıştım. buendialar dışında kimseyi anlatmadım çünkü onları karıştıracağınızı sanmıyorum.
eğer kitabı azami dikkatle okursanız karakterleri pek karıştırmazsınız. zaten bir paragraf için iki farklı aureliano'dan ya da jose arcadio'dan bahsedildiğini pek görmezsiniz. sadece dikkat istiyor, abartıldığı kadar zor bir kitap değil.
unutmadan ekleyeyim, 184. sayfada başlayan bölümü tekrar tekrar okuyun. bundan yıllarca önce yazılmış bir kitabın geçerliliğini nasıl koruduğunu gözleriniz ve yaşamınızla bir kez daha görürsünüz. edebiyat budur!
hangi karakter kimdir, ne iş yapar onu açıklayıp, karakterleri karıştıranların akıllarındaki soru işaretlerini gidermeye çalışacağım. bir çok okuyucunun yaşadığı sorunu bende bundan 3 sene önce ilk okuma denememde bende yaşamış, kitabı fırlatıp küfürler savurmuştum. sakin bir zihinle okuyunca her şey yerli yerine oturuyor.
bundan sonrası bolca spoiler içerir.
------------
1. kuşak
ursula ıguaran
buendiaları çekip çeviren yüce, ulu, bilge şahsiyet. ömrünün sonuna kadar aileyi ayakta tutmuş, o öldükten sonraysa aile paramparça olmuştur. hayatının büyük bir bölümünde şekercilik yaparak ailenin geçimi sağlamıştır.
jose arcadio buendia
macondo’nun kurucularındandır. kasabanın nereye kurulacağını, düzenin nasıl olacağını, evlerin nereye yapılacağını belirleyen şahsiyet. melquiades’in getirdiği icatları alır, tanrıyı gafil avlayıp fotoğrafını çekmeye çalışır, kasabanın kurucularını yanına alıp yeni yerleri keşfe çıkar, karısının sakladığı altınları yalvar yakar alıp simya uğraşında kullanır, buzu ilk gördüğü zaman buzun dünyanın en önemli icadı olduğunu söyler. melquiades'in: ''soyun atası ağaca bağlanır, sonuncusunu da karıncalar yer.'' sözünde olduğu gibi, delirdiği zaman bahçedeki kestane ağacına bağlanmış, ölene kadar ağacın altında yaşamıştır. kitap boyunca bir kaç yer hariç tam adıyla anılmıştır.
öldüğü zaman gökten çiçek yağmıştır.
2.kuşak
jose arcadio
ursula ve jose arcadio buendia'nın büyük oğulları. jose arcadio buendia, karısı ve beraberlerindekiler yeni bir yerleşim yeri aramak için yola çıktıklarında dünyaya gelmiştir. macondo’da dünyaya gelen ilk çocuk kendisi değil kardeşi albay aureliano buendia’dır. iri yarı, sık saçlı, kocaman aletli olarak anlatılır. pilar ternera ile olan ilişkisinden bir çocuğu olacağını duyunca macondo’ya gelen çingenelerle beraber gitmiş, yıllar sonra geri dönüp üvey kardeşi rebeca ile evlenmiştir. bu evlilik sonrasında anneleri ursula tarafında evden kovulmuşlardır. kimliği hiçbir zaman öğrenilemeyen biri tarafından da öldürülmüştür. genellikle jose arcadio olarak geçer.
albay aureliano buendia
ursula ve jose arcadio buendia çiftinin ikinci çocuğu olan albay, macondo'da dünyaya gelen ilk insandır. sessiz, içine kapanık ve meraklı biri olarak tarif edilir. önsezileri çok kuvvetlidir. çocuğu yaşındaki remedios’a aşık olmuş ve onunla evlenmiştir. kuduz bir köpeğin ısırdığı kadını öldüren askerleri gördükten sonra macondo’da isyan başlatmış ve başarılı olmuştur. isyan sonrasında arkadaşıyla beraber general victoria medina'nın güçlerine katılmak için macondo’dan ayrılmıştır. ömrünün büyük kısmını savaşlarda geçmiş, bir yerden sonraysa değerlerinden uzaklaşıp, güç zehirlenmesi yaşamıştır. bunun farkına varınca muhafazakarlarla bir anlaşma imzalayıp savaşmayı bırakmış, gümüş işçiliğine geri dönmüş ve macondo’da son nefesini vermiştir.
pilar ternera ile ilişkisinden oğlu aureliano jose dünyaya gelmiştir. kitapta aureliano buendia ya da albay aureliano buendia olarak geçer.
amaranta
ursula ve jose arcadio buendia çiftinin üçüncü ve son çocukları. üvey kardeşi rebeca ile beraber büyümüşler ve aynı adama aşık olmuşlardır. pietro crespi’nin rebeca’yı tercih etmesi üzerine ne olursa olsun onların evlenmesine mani olacağına dair yemin etmiştir. büyük ağabeyi jose arcadio macondo’ya döndükten sonra rebeca ile evlenmiş, pietra crespi kendisine kalmıştır. ama pietra crespi’nin bütün yalvarmalarını karşılıksız bırakmış ve onun intiharına yol açmıştır. daha sonra küçük ağabeyi albay aureliano buendia’nın silah arkadaşı albay gerineldo marquez ile bir gönül ilişkisi olmuş ama onunla da evlenmemiştir.
albay gerineldo marquez’in ortada olmadığı bir zaman da, elinde büyüyen yeğeni aureliano jose(küçük ağabeyi albay aureliano buendia’nın oğlu) kendisine olan aşkını itiraf etmiş ama onada karşılık vermemiştir. ömrünün sonuna kadar kimseyle evlenmemiş, bakire kalarak ölmüştür.
3. kuşak
arcadio
pilar ternera ve jose arcadio’nun gayr-i meşru oğulları. annesinin pilar ternera oldunu hiçbir zaman öğrenememiştir. albay aureliano buendia ve arkadaşları savaşa giderken macondo'nun yöneticisi olarak tayin etmişlerdir. yönetici olduğu dönemde güç zehirlenmesi yaşamış, halkı baskı altına almıştır. işi iyice azıtınca babaannesinden dayak yiyip koltuğundan olmuştur. tekrar başa geçtiğinde muhafazakar güçler macondo'ya saldırmış ve arcadio'nun güçleri yarım saatte yenmişlerdir. yenilgi sonrasında yakalanıp kurşuna dizilmiştir. annesi olduğunu bilmediği pilar ternera'yla bir ilişki yaşamak istemiş, ondan karşılık alamayınca santa sofia de la piedad ile evlenmiştir.
aureliano jose
albay aureliano buendia ve pilar ternera'nın oğulları. halası amaranta'nın elinde büyümüştür. amaranta'ya aşkını itiraf etmiş ama karşılık bulamamıştır. tiyatroda arama yapan askerler tarafında öldürülmüştür.
(albay aureliano buendia'nın on yedi oğlu daha olmuş, on yedisi de aynı gün öldürülmüştür. macondo'ya tren getirende, buz fabrikası kuranda albay'ın oğullarıdır.)
4. kuşak
4. kuşak ve sonra ursula ve jose arcadio buendia'nın büyük oğulları jose arcadio'nun oğlu arcadio'dan devam etmiş, albay'ın bütün oğulları öldürülmüştür.
güzel remedios
santa sofia de la piedad ve arcadio'nun kızları. yüzünü göreni delirtecek kadar güzeldir ama bunu hiçbir zaman umursamamıştır. erkeklerin tavırlarını aptalca bulur. evin içinde çıplak gezer. macondo'da düzenlenen karnaval'da kraliçe seçilmiştir.
bahçede çarşaf katlarken rüzgarla beraber uçup gitmiştir.
(en sevdiğimdir)
aureliano segundo
santa sofia de la piedad ve arcadio'nun oğulları ve jose arcadio segundo ikiz kardeşi. ismi aureliano olanların tersine sakin ve meraklı değil, atak ve heyecanlı bir yapısı vardır. karısı fernanda güzellik kraliçesi olarak macondo'daki karnavala getirilince ona aşık olmuş, uzak bir yerde yaşayan fernanda'nın babasına gidip kızı istemiştir. bu evlilikte istediğini bulamayınca petra cortes'e sığınmıştır. metresi petra cortes'le beraber hayvancılık yapıp çok kazanmıştır. kazandığını partilerle yiyip bitirmiş, ömrünün sonunda metresiyle beraber piyango işine girmiştir.
jose arcadio segundo
santa sofia de la piedad ve arcadio'nun oğulları ve aureliano segundo'nun ikiz kardeşi. kardeşinin aksine sakin bir yapısı vardır. melquiades'in yazdıklarının şifresini çözmeye çalışmış ama başarısız olmuştur. muz şirketinde çalışan işçilerin haklarını korumak için uğraşmış ama başarısız olmuştur. devlet tarafından susturulmak istenen işçiler ve işçi yakınlarıyla beraber kurşuna dizilmiş, öldü sanılıp vagona koyulmuştur. kendine geldiğinde vagondan kurtulmuş ve macondo'ya geri dönmüştür. macondo'ya geri döndükten sonra kendisini melquiades'in yazmalarını çözmeye adamıştır.
5. kuşak
reneta remedios(meme)
aureliano segundo ve fernanda'nın kızları. annesinin isteği üzerine rahibe okuluna gitmiştir. arkadaşının evinde gördüğü mauricio babilonia'ya aşık olmuştur. mauricio babilonia eve girmeye çalıştığı sırada, fernanda'nın bahçeye yerleştirdiği korumalar mauricio babilonia'yı belinden vurmuş ve babilonia sakat kalmıştır. bu olay sonrasında aklını yitirme noktasına gelen meme, ömrünün sonuna kadar konuşmamış, suskunluğu tercih etmiştir. annesinin bulduğu bir rahibe okuluna yerleşmiş, ömrünün sonuna kadar macondo'ya dönmemiştir.
jose arcadio
aureliano segundo ve fernanda'nın oğulları. annesinin isteği üzerine roma'ya gitmiştir. ilahiyat okuluna başladıktan kısa bir süre sonra okulu bırakıp meczup bir hayat yaşamıştır. macondo'ya döndüğünde büyük ninesi ursula'nın sakladığı altınları bulmuş, savurgan bir hayat yaşamaya başlamıştır. evinden kırbaçlayarak kovduğu arkadaşları tarafından içki dolu havuzda boğularak öldürülmüştür.
amaranta ursula
aureliano segundo ve fernanda'nın kızları. annesinin isteği üzerine brüksel'e gidip rahibe okulunda okumuştur. ailedeki kadınların çoğunun tersine oldukça modern ve açık görüşlüdür. brüksel'de tanıştığı gaston ile evlenip macondo'ya geri dönmüştür. ursula'nın ölümünden sonra harabe haline gelen buendia malikanesi eski eski haline getirmeye çalışmıştır. eşi gaston işi için brüksel'e döndüğü yeğeni aureliano ile beraber olmuş, macondo'ya döneceğini haber veren gaston'a aureliano'yu sevdiği söylemiştir. aureliano'nun yeğeni olduğunu hiçbir zaman öğrenememiş, oğlu aureliano'yu doğururken ölmüştür.
6. kuşak
aureliano
meme ile mauricio babilonia'nın oğulları. annesi ve babasının kim olduğunu ömrünün son anlarına kadar öğrenememiştir. doğduktan sonra annesinin kaldığı rahibe okulundan macondo'daki fernanda'ya gönderilmiş, fernanda öldürmeyi beceremediği için ev hapsine mahkum edilmiştir. ninesi hayatta olduğu süre boyunca dışarıya adımını atmamış, evin içinde gizlenmiştir. hayatının melquiades'in yazmalarını çözmeye adamış ve başarılı olmuştur. amaranta ursula ile birbirlerine aşık olup evlenmişler, bu evlilikten aureliano doğmuştur.
amaranta'nın teyzesi olduğunu hiçbir zaman öğrenememiştir.
aureliano
amaranta ursula ve aureliano'nun oğulları, son buendia. büyük büyük ninesi ursula'nın akraba evliliğinde doğacak çocuklarda korktuğu gibi kuyruklu doğmuştur. melquiades'in: ''soyun atası ağaca bağlanır, sonuncusunu da karıncalar yer.'' sözünde olduğu gibi karıncalar tarafından yenerek öldürülmüştür.
--------
elimden geldiğinde kim kimdir açıklamaya çalıştım. buendialar dışında kimseyi anlatmadım çünkü onları karıştıracağınızı sanmıyorum.
eğer kitabı azami dikkatle okursanız karakterleri pek karıştırmazsınız. zaten bir paragraf için iki farklı aureliano'dan ya da jose arcadio'dan bahsedildiğini pek görmezsiniz. sadece dikkat istiyor, abartıldığı kadar zor bir kitap değil.
unutmadan ekleyeyim, 184. sayfada başlayan bölümü tekrar tekrar okuyun. bundan yıllarca önce yazılmış bir kitabın geçerliliğini nasıl koruduğunu gözleriniz ve yaşamınızla bir kez daha görürsünüz. edebiyat budur!
devamını gör...
30 bin takipçili instagram hesabı olan kadınla sevgili olmak
ünlü biriyle sevgili olan kişinin durumu.
devamını gör...
yazarların unutamadığı film replikleri
"hayat asla sergilenmeyecek bir oyunun sonsuz tekrarlarından ibarettir" (bkz: amelie)
devamını gör...
güneşi hiç görmemiş birisine güneşi tarif et
gözlerini kapat ve aç... işte o kadar aydınlık... ellerini tenine hızlıca sürt... işte o derece sıcak... atatürk'ün saçlarına bak.. işte öyle altın sarı...
devamını gör...
belki de mutluluk
sadece bir ödül mekanizmasıdır. mutluluk hiçbir zaman sonsuz olmaz, o duruma alışıldığı zaman anında değerini yitirir.
devamını gör...
pallando
orta dünyada yürüyen beş istari'den birisidir. mavilerin ikincisidir. alatar'dan sonra doğu döllerini ikna etmek için orta dünyaya gönderilmiştir. pallando, quenya lisanında ''engin uzaklar'' anlamına gelir. yoldaşı alatar ile birlikte, engin uzaklarda kaybolup gitmişlerdir.
ortak hikayeleri için (bkz: alatar)
ortak hikayeleri için (bkz: alatar)
devamını gör...
moderatörler kendilerine moderatör denilmesini istemiyor
mahmut mu diyem.
devamını gör...
ağaçların birbirleriyle konuşması
başlık her ne kadar akla lotr'daki entleri getirse de köklerininin derinliklerinde yaşayan mantarlar sayesinde ağaçların sanki internet ağı gibi bir ağ kurup birbirleriyle iletişim kurmaları ve dahası birbirleriyle kaynak paylaşımında dahi bulundukları bir sistem varmış. ve yine internet dünyasındaki virüsler, hackerlar gibi bu sistemde bazı zararlı bitki türleri bu iletişim ağını hackleyip zarar verebiliyorlarmış. çok ilginç gerçekten de.
devamını gör...
sefer tası
2013 yapımı, ritesh batra'nın yönettiği tertemiz bir hindistan yapımı film. filmin dili ingilizce. ama tabi ki tipik bir bollywood filmi olmadığı için ingilizce adıyla anmamak gerek filmi. bilgi niteliği taşıdığı için the lunch box olan ingilizce adını da paylaşmış olayım.
geçen gün mubi'de izledim. size de denk gelsin siz de izleyin istedim. bu başlığın açılma sebebi budur. açıklayayım; şimdi benim bir takım ön kabullerim var sinema filmi izlemeyi seçerken. herkesin de vardır. takip ettiğim bazı festivaller ve yönetmenler var. bunlardan zaten haberdar oluyorum. bunun dışında henüz görme fırsatım olmayan, çok yakından takip etmediğim oyuncu ya da yönetmenlerin ya da bana önerilen filmlerin yer aldığı bir listem daha var. buradan da bir şey izlemek istemediğim zamanlarda, işte çeşitli platformlardan fragman izlemeden dikkatimi çeken bir şey var mı diye bakıyorum. bu sıralamada da ne yazık ki hindistan ve kore yapımı filmler listenin sonlarında yer alıyor genelde. kişisel tercih. ama sonra bir güzel patlıyorum. bu film de beni patlatanlardan bir diğeri.
şöyle ki; film senaryo filmi sevenler için ilaç niyetinde kelimenin tam manasıyla. müthiş hikaye, çok güzel bir sunum. buna başroldeki irrfan khan ve nimrat kaur'un çok üst düzey oyunculukları da eklenince tadından yenmeyecek bir hal almış hikaye. zor oluyormuş böyle hakkında hiçbir şey bilmediğin bir yönetmen ve/dahi oyuncunun filminden bahsetmek ama şunu söylemezsem kesinlikle olmaz, filmde işlenen konu o kadar derinlikli kendiliğinden, bunu söylediğime inanamasam da, yönetmenlik hiçbir şey kalmamış geriye. yani bir iki güzel kare var dikkatimi çeken ama "ooo bunu buradan anlatmak da ne çok yakışmış" diyebileceğiniz bir mevzusu yok filmin. başrol kadın oyuncunun ila rolünde, tüm hezeyanlarını, tüm çabasız haykırışlarını, tüm insani dürtülerine yenik düşüşünü izlemiyor adeta yaşıyoruz filmde ama. bunun da ciddi haber değeri olduğunu düşünüyorum. hayatının ve koşullarının içinde sıkışmış bir kadının kendini var etme çabası, ona eşlik eden kendi sorunlarında boğulmuş boş vermiş bir adam ve insanın nasıl insanın mayası olabileceğini ve başka bir olasılığın mümkünlüğünü anlatan bir film olduğu için bu, kaygısını çok başarılı bir şekilde gerçekleştirdiğini düşünmeden edemedim. yeri gelmişken filmin ödüllerinden de söz edelim; bafta adaylığı var, cannes'da eleştirmen haftası ödülünü almış. londra, oslo, stockholm gibi büyük festivallere de en iyi film kategorisinde aday olmuş falan...
ben çok, çok beğendim ki okuyanlarınız bilir ben aslında yönetmen işlerini seven bir sinema izleyicisiyimdir. buna rağmen temizinden bir 8/10.
geçen gün mubi'de izledim. size de denk gelsin siz de izleyin istedim. bu başlığın açılma sebebi budur. açıklayayım; şimdi benim bir takım ön kabullerim var sinema filmi izlemeyi seçerken. herkesin de vardır. takip ettiğim bazı festivaller ve yönetmenler var. bunlardan zaten haberdar oluyorum. bunun dışında henüz görme fırsatım olmayan, çok yakından takip etmediğim oyuncu ya da yönetmenlerin ya da bana önerilen filmlerin yer aldığı bir listem daha var. buradan da bir şey izlemek istemediğim zamanlarda, işte çeşitli platformlardan fragman izlemeden dikkatimi çeken bir şey var mı diye bakıyorum. bu sıralamada da ne yazık ki hindistan ve kore yapımı filmler listenin sonlarında yer alıyor genelde. kişisel tercih. ama sonra bir güzel patlıyorum. bu film de beni patlatanlardan bir diğeri.
şöyle ki; film senaryo filmi sevenler için ilaç niyetinde kelimenin tam manasıyla. müthiş hikaye, çok güzel bir sunum. buna başroldeki irrfan khan ve nimrat kaur'un çok üst düzey oyunculukları da eklenince tadından yenmeyecek bir hal almış hikaye. zor oluyormuş böyle hakkında hiçbir şey bilmediğin bir yönetmen ve/dahi oyuncunun filminden bahsetmek ama şunu söylemezsem kesinlikle olmaz, filmde işlenen konu o kadar derinlikli kendiliğinden, bunu söylediğime inanamasam da, yönetmenlik hiçbir şey kalmamış geriye. yani bir iki güzel kare var dikkatimi çeken ama "ooo bunu buradan anlatmak da ne çok yakışmış" diyebileceğiniz bir mevzusu yok filmin. başrol kadın oyuncunun ila rolünde, tüm hezeyanlarını, tüm çabasız haykırışlarını, tüm insani dürtülerine yenik düşüşünü izlemiyor adeta yaşıyoruz filmde ama. bunun da ciddi haber değeri olduğunu düşünüyorum. hayatının ve koşullarının içinde sıkışmış bir kadının kendini var etme çabası, ona eşlik eden kendi sorunlarında boğulmuş boş vermiş bir adam ve insanın nasıl insanın mayası olabileceğini ve başka bir olasılığın mümkünlüğünü anlatan bir film olduğu için bu, kaygısını çok başarılı bir şekilde gerçekleştirdiğini düşünmeden edemedim. yeri gelmişken filmin ödüllerinden de söz edelim; bafta adaylığı var, cannes'da eleştirmen haftası ödülünü almış. londra, oslo, stockholm gibi büyük festivallere de en iyi film kategorisinde aday olmuş falan...
ben çok, çok beğendim ki okuyanlarınız bilir ben aslında yönetmen işlerini seven bir sinema izleyicisiyimdir. buna rağmen temizinden bir 8/10.
devamını gör...
the hitman's bodyguard
@kindred tavsiyesi ile izlediğim 2017 amerikan yapımı, aksiyon-komedi filminin yönetmenliğini patrick hughes yapıyor.
oyuncuları ise ryan reynolds , samuel l. jackson , salma hayek , gary oldman , elodie yung gibi önemli isimlerden oluşuyor. dünya çapında 176 milyon dolar kazandıran filmin ise oldukça sıradan konusu bulunuyor.
bu zaten sanat filmi değil bunun farkındaydık. bize vurdulu kırdılı, komik, keyifli zamanlar yaşatacak, kafa dağıtmalık bir film lazım diyenlere tavsiye ederim. zira ben izlerken acaip eğlendim.. güle güle öldüm...
biraz filme değinecek olursak;

bundan sonrasını spoi takıntısı olanlar okumasın lütfen!
vip koruma olan bryce'ın hayatı yolunda gitmektedir. o en zengin müşterilerini büyük bir özen ve dikkatle korumaktadır. oldukça titizdir ve asla riske girmez. bunun karşılığı olarak standartların çok üstünde bir yaşamı, harika bir kız arkadaşı vardır. ancak bir gün koruduğu müşterisi kurosawa suikaste kurban gidince, her güzel şey gibi, bryce'ın da hayatı tepetaklak oluyor. kız arkadaşı kendisini terk ediyor. evini arabasını viplerini kaybediyor.
bu arada belarus'un acımasız diktatörü vladislav dukhovich insan hakları mahkemesinde, insanlığa karşı işlediği suçlardan yargılanırken, kendisi hakkında deliller az olduğundan ve tüm tanıklar öldürüldüğünden dolayı, bir umutla çok önemli bir suikastçı olan samuel babanın yanına varıyorlar ve onunla karısı sonya'nın (salma hayek) serbest kalması karşılığında, tanıklık anlaşması imzalıyorlar.
böylece bizim koruma, kendisinden daha üst düzey olan suikatçi samuel'i mahkemeye kadar götürme işini üstleniyor.
bakalım bu iki saatlik yol süresince neler yaşayacaklar?
film acayip hoşuma gitti . varsa bu tarz film tavsiyeleriniz mesaj atabilirsiniz.
oyuncuları ise ryan reynolds , samuel l. jackson , salma hayek , gary oldman , elodie yung gibi önemli isimlerden oluşuyor. dünya çapında 176 milyon dolar kazandıran filmin ise oldukça sıradan konusu bulunuyor.
bu zaten sanat filmi değil bunun farkındaydık. bize vurdulu kırdılı, komik, keyifli zamanlar yaşatacak, kafa dağıtmalık bir film lazım diyenlere tavsiye ederim. zira ben izlerken acaip eğlendim.. güle güle öldüm...
biraz filme değinecek olursak;

bundan sonrasını spoi takıntısı olanlar okumasın lütfen!
vip koruma olan bryce'ın hayatı yolunda gitmektedir. o en zengin müşterilerini büyük bir özen ve dikkatle korumaktadır. oldukça titizdir ve asla riske girmez. bunun karşılığı olarak standartların çok üstünde bir yaşamı, harika bir kız arkadaşı vardır. ancak bir gün koruduğu müşterisi kurosawa suikaste kurban gidince, her güzel şey gibi, bryce'ın da hayatı tepetaklak oluyor. kız arkadaşı kendisini terk ediyor. evini arabasını viplerini kaybediyor.
bu arada belarus'un acımasız diktatörü vladislav dukhovich insan hakları mahkemesinde, insanlığa karşı işlediği suçlardan yargılanırken, kendisi hakkında deliller az olduğundan ve tüm tanıklar öldürüldüğünden dolayı, bir umutla çok önemli bir suikastçı olan samuel babanın yanına varıyorlar ve onunla karısı sonya'nın (salma hayek) serbest kalması karşılığında, tanıklık anlaşması imzalıyorlar.
böylece bizim koruma, kendisinden daha üst düzey olan suikatçi samuel'i mahkemeye kadar götürme işini üstleniyor.
bakalım bu iki saatlik yol süresince neler yaşayacaklar?
film acayip hoşuma gitti . varsa bu tarz film tavsiyeleriniz mesaj atabilirsiniz.
devamını gör...
kafa sözlük'ün 200 günü tamamlaması
genelde çabuk sıkılan biri olarak bu kadar süre burada kalmış olmam beni gerçekten duygulandırdı.kafa iznine çıkmadan herhangi bir veda'ya karışmadan geçirdik bu kadar zamanı. kafa dağıtmalık bir yer oldu benim için.seneyi devriyesini bekliyorum şimdi havai fişek patlatıcam.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
mehmet güreli-kimse bilmez.
devamını gör...
bal porsuğu (yazar)
harika tanımlar girip bizleri bilgilerindiren yazar arkadaşımız.
devamını gör...
karşılıksız aşk
insanlar bu konuda sandığımızdan daha acımasızdır kıymetli okuyucu.bizler de insan olduğumuza göre aynı acımasızlığı içimizde barındırırız.
aşk derken, bir insanın başka bir insana duyduğu her tür duygusal çekim kast ediliyorsa eğer; bu, çoğunlukla ego işidir. çok nadirdir hiç bir karşılık gözetmeden birini sevebilmek. doğal olarak ,karşılık beklemiyorum diyen biri çoğu zaman doğruyu söylemiş olmaz. herkes biraz kendi için sever diğerini ve en iyi ihtimalle karşıdakinin iyiliği ve huzurunun da ancak kendi yanında bulunmasına bağlı olduğunu düşünür.
not: işbu ileti, yazarın saçma sapan aforizmalarını içerir. çok da ciddiye alınmamalıdır.
aşk derken, bir insanın başka bir insana duyduğu her tür duygusal çekim kast ediliyorsa eğer; bu, çoğunlukla ego işidir. çok nadirdir hiç bir karşılık gözetmeden birini sevebilmek. doğal olarak ,karşılık beklemiyorum diyen biri çoğu zaman doğruyu söylemiş olmaz. herkes biraz kendi için sever diğerini ve en iyi ihtimalle karşıdakinin iyiliği ve huzurunun da ancak kendi yanında bulunmasına bağlı olduğunu düşünür.
not: işbu ileti, yazarın saçma sapan aforizmalarını içerir. çok da ciddiye alınmamalıdır.
devamını gör...
