kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

itiraflarım bitmeyeceği için bir itiraf daha yazmak istiyorum. bugüne kadar bana dayatılmış her şeyi benimsediğim için ya da kabul etmek zorunda kaldığım için kendimi tanıyamıyorum. bir gün kendimle karşılaşırsam ve dünyanın son günü olursa diyordu bir kitapta en kötüsü o. ıçimden gelen her şeyi haykırmak, tüm duygularımı bağıra çağıra yaşamak isterdim neden yapamıyorum? neden her şeye gücüm var, her şeye yeterim de kendime neden yetemem? neden herkese evet de kendime hayır? neden herkes benden önemli ben değilim? keşke diyorum kendimi ben doğurabilsem, tutsam ellerimden bir de ben büyütsem. ona hataları, yanlışları göstersem hayat bak her zaman böyledir demesem oturup anlatsam en baştan. çok kızıyorum hem kendime hem de kendimi bu hale sokanlara. hayata yenik başlamak çok kırıcı, çok buruk. kimse bana dünyanın bu kadar acımasız olduğunu öğretmedi. aslında çok iyi de demedi. neden ben pembe görmeyi tercih ettim başka onlarca renk arasından? kendimden dışıma çıkıp bakmaya korkuyorum. o uçurumdan düşerim diye korkuyorum. belki düşsem kalktıgımda daha kuvvetli olacağım , gücüm var cesaretim yok. her zaman hatalarımın olmasını da onları görmeyi de zayıflık sandim. sanki ben tanriyim neden bu kadar korktum? galiba bir ömür böyle geçecek. kendi hapishanemde, kendi potansiyelimin farkında olmadan ve diğer insanlardan korkarak. evet, insanlarla konuşmaktan çekiniyorum, korkuyorum belki de alışmak istemiyorum çünkü herkes tarafından eninde sonunda terk edileceğimi, yok sayılacağımi, dışlanacagimi biliyorum. ön yargılı olduğum söylenebilir
fakat bunun aksini görmezsem nasil bilebilirim itilmeden, hor görülmeden sevilmeyi? bu sosyal fobidir değildir adını da bilmem ama içime sığmayan bu coşkunluk dolu insan sevgisini belli ettiremediği kesin.

kısacası bıktım ve yoruldum. bunu artık bir şekilde bir yerde paylaşmak istedim. çünkü defalarca yazdım ve bu beni yeterince rahatlatmadı. belki burada da bekledigim rahatlama sağlanmayacak ama bunu okuyan ve gören, benim sesimi kendimden başkalarının duyduğunu bilmek daha iyi hissettirecektir umarım.
devamını gör...

eskiden lcw de dahil olmak üzere birkaç mağazada uygun fiyatlı giyim şansı buluyordu insanlar. şimdi hem moda bakımından son derece zevksiz hale geldi bu işler hem de uygun mağaza diye bir şey kalmadı.

ankara'da özellikle de çankaya tarafında yaşayanlar bilir; gaziosmanpaşa, tunalı pahalı olurdu. kızılay biraz daha uygun olurdu. ulus hepsinden daha ucuz olurdu. şimdi hepsi aynı oldu. "şuraya gideyim, orada daha uygun fiyatla bulurum" diyemez hale geldik.

böyle şeylere dış güç falan dendi mi, diyenin ağzına fırıncı küreğini indiresim geliyor.
devamını gör...

istanbul sözleşmesini okumamış kişi cümlesi. okusanız anlayacaksınız da işte. neyse...
devamını gör...

avrupa yakası
yedi numara
leyla ile mecnun
ekmek teknesi
kayıp
şahsiyet
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

friedrich’in portresi.

orijinali bu
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dün şans eseri denk gelip izlemiş olduğum harika film.

film iran'da ailenin en geç kızını abisinin evlendirmesi isteği üzerine gelişen olaylar üzerinden şekilleniyor. ailenin ayrılmaz bir parçası olmuş kadının onlardan kopma ihtimali üzerine gerçekleşen iletişimsizlik, korku, kaygıyı seyrediyoruz. hasta bir anne, uyuşturucu bağımlısı ve satıcısı bir oğul, kardeşini evlendirip karşılığında para alıp işini büyütmek isteyen bir abi, üstün zekalı küçük oğul.. epey zengin ve kalabalık bir aile. "coğrafya kaderdir" dediğimiz şeyin somut bir kanıtı film. ama ailenin içinde barındırdığı sorunları, dramı filmin sonuna dek asla ajite etmeden aşırı gerçek bir şekilde hissettiriyor bize olayları. muhteşem bir kaos, zıtlık. aile içindeki kavgalar, olaylar karşısındaki tutum, nefret, utanç, izlerken bir an olsun yapay, fazla ya da gerçekdışı gelmiyor. ülkemizde de herhangi bir kenar mahallede denk gelebileceğimiz tarzda diyaloglar, bakışlar. hayatın bizzat içinden. evet, var böyle hayatlar.

ayrıca yönetmen saeed roustayi epey genç ve bir ilk filme göre oldukça başarılı. kenara not edilmeli.
devamını gör...

sonra neden kyk borçları silinmiyor dedirten başlık, hepsinin acı çekerek can vermesini diliyorum en yakın zamanda.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

şurada kiminle oturmak isterdiniz?
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
benim aklıma kimse gelmedi.
son yılları düşündüm.
hayatımı düşündüm, hayatımda olan insanları düşündüm.
yok yok tek bir isim bile yok.

evet bir adet manit var shrek bey onla bu ara limoniyiz bu yüzden aklıma gelse de yoo nedenmiş bana ne dedim ve onu da seçmedim.

siz olsanız kimle oturur ve güneşin batışını izlerdiniz?
dometesleri kapıp gelebilse aklımda bir isim var ama oohhoo çok uzaklarda.
neysem aklınızdan ilk geçen kimse ona aitsiniz ve inandığınız o kutsal varlık her neyse sizi ona onu size bahşetsin... hadi yine iyisiniz hahah.
sevgiler..
devamını gör...

"yarın, öbür gün bu dinciler iktidara gelip imam hatipten yetiştirdiği talebeleri yargıç, avukat, hekim, mühendis, belediye reisi gibi devletin her koluna atayıp, en son bu talebeleri harbiyeye sokarak orduyu ele geçirip devleti her koldan kuşatacaklar. ama şu an kimse bunun farkında değil."
yıl : 1993, aziz nesin..
yönetimde olması gereken adamlar zulüm gördü boynu ezildi, boynu ezilmesi gereken insanlar ise hep yönetimde oldu bence türkiye’nin özeti budur.
devamını gör...

sözlükte bulunan en gereksiz şahsiyetlerden birisi. kendisi bir şeyler yapmak yerine hata arar, gelir nickaltinda bitiverir falan. görürseniz dikkate almayın, yol verin gitsin.
devamını gör...

geçen sene ağustos ayında yani bundan 4-5 ay önce mecliste paket halinde kabul edilen, paketin içerisinde; kişilerin kendisine ait her türlü bilgi, belge, konuşma, demeç ve söylemlerin aleyhte kullanılması veya itibarı zedeleyici unsurları oluşturması sebebiyle doğabilecek olumsuzlukları engellemek amacıyla “unutulma hakkı” olarak tanımlanan yasal hakkını kullanmıştır.

post-truth dönemin hukuki bir zeminini oluşturmak olarak bakılırsa çok tehlikelidir.
devamını gör...

sokak röportajında ekonomiden memnun musunuz diye soruluyor, sonrasında olaylar başlıyor. ön yargılarınızdan kurtularak sonuna kadar dinlemenizi tavsiye ederim. gerçi şimdi yorum olarak kurgu yada fake diyecek arkadaşlar çıkacaktır ama 50 tlye insanları kameraya konuşturmayı kimlerin sevdiğini biz çok iyi biliyoruz.

devamını gör...

+allah bizi görüyor mu?
-evet görüyor.
+peki ben tuvaletteyken de mi görüyor?
-?!:d
devamını gör...

bazen çalışmak zorunda kalan ve paraya ihtiyacı olan çalışandır.

herkes beyaz yakalı ya da memur değil. bir dönem fabrika işçiliği yaptım. (3 yıl kadar) emin olun paraya ihtiyacı olup da kimsenin yapmayacağı işleri yapan o kadar insan vardı ki. evli değiller. çocukları yok ama ailesine bakmak zorunda kalan kaç kişi vardı. hemen kötülemeyin insanları.
devamını gör...

hepsinin ortak özellikleri kadın düşmanı, omurgasız, korkak ve kaypak olmaları.
ha bir de karşılarındakine hakaret etmek için kullandıkları ne kadar sıfat varsa o sıfatları üzerlerinde adeta ısmarlama elbise gibi taşımaları.
devamını gör...

gezici araştırma şirketi tarafından yapılan ve altı ay süren çalışmanın sonuçları açıklandı önümüzde ki seçimlerin sonuçlarını etkileyecek olan z kuşağının siyasi eğilimi gün geçtikce iktidarın aleyhine doğru yönleniyor.

haberden alıntı;

siyasi partiler, 2023 seçimi için 2000 sonrasında doğan 5 milyon 940 bin 916 seçmenin oyunun peşinde. toplam seçmende yüzde 11.8 oy dilimine sahip olan z kuşağının yüzde 24.6’sı cumhur ittifakı, yüzde 56.9’u millet ittifakı’na oy verecek.

kaynaksız olmaz dediler;

araştırmayagider
devamını gör...

asıl çıkış noktası şudur, eski cağlarda kişiler suç işlediklerinde cezanın haricinde toplumsal olarak dışlanırdı. gerçekten yaptığı suçtan pişman olan kişi kiliseye gider ve tövbe etmek istediğini söyler belli bir süre dini eğitime ve ibadetlere tabi tutulur. (bunlar gün değil ay bazındadır) bunun sonucunda kilise kişinin gerçekten pişman olduğunu düşünürse artık toplum tarafından dışlanmaya maruz kalmaması için enduljans belgesini verir. asla katolik kilise doktrinini olarak para karşılığı günahların silinmesi gibi bir durum olmamıştır. çoğu şey gibi buda bazı din adamları tarafından suistimal edilmiş ve bu yüzden yine papa tarafından bu uygulamaya önce kısıtlama getirilmiş ardından tamamen kaldırılmıştır.
devamını gör...

insanları hayvanlardan ayıran en önemli özelliği beynidir cümlesinde kast edilen aslında prefrontal korteks adı verilen beyin bölümüdür. eğer beyini bir çekirdek aile gibi ele alırsak burada kuşkusuz en zeki aile bireyini temsil eden de yine bu bölgedir. baba mıdır anne midir en parlak evlat mıdır o polemiğe girmiyorum* nöroanatomide geçen bilişsel kontrolün oluşmasında başlıca rolü olan bu korteksimiz refleks yani istemsiz, olağan yanıtları bir kenara koyarsak uyaranları algılayan değerlendiren peşine de tecrübelerimizi işin içine katıp ortaya çıkarttığı sentezlerle yine tecrübe bankası olan beyin bölgelerimize geri projeksiyonlarda bulunarak kişilik dediğimiz benlik duygusunun oluşmasına katkıda bulunur.

(bkz: soba sıcak ellememeliyiz)
(bkz: biber acı yememeliyiz)
(bkz: b.k kötü kokar suratımızı sokmamalıyız)
(bkz: güneş çok parlak mal gibi çıplak gözle bakmamalıyız)
(bkz: havalı korna kulak öper öttürüp durmamalıyız)
(bkz: hakaret insanları üzer etmemeliyiz)
.
.
.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim