nicklerin nesli tükendi.
devamını gör...

olay afyon'da yaşanıyor. balıkçı lokantasında bir süre çalışan 16 yaşındaki şükrü can isimli çocuk, patronundan alacağı olan 200 tl yi istemeye gidiyor. patronu olacak yaratık da arkadaşları ile birlikte olup 16 yaşındaki çocuğu demir sopalarla saatlece dövüp hastanelik ediyor. şu an bu tanımı yazarken bile ağız dolusu küfürler ediyorum. böyle dünyanın adaletini. buradan
devamını gör...

ölmüş olan yazarlar başlığı bir aydınlatırsa seviniriz, insan merak ediyor sonuçta.*
devamını gör...

akplilerin resmi bıyığıdır. garip ama kim de görsem arama mesafe koyuyorum.*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

metrenin 10 milyarda birine eşit olan uzunluk ölçüsü birimi.

1 å = 0,0000000001 m

ışığın dalga boyu ya da bazı atomik özellikler gibi küçük ölçekli hesaplamalarda kullanılır.
devamını gör...

sarah jio- gündüz sefası
devamını gör...

depresyon eşiği de olabilir. geldiğini yada gelmekte olduğunu sürekli uyumak istememden anlıyorum çoğu kez.
devamını gör...

hasan - hasso.
doğulular çok kısaltıyorlar hasan ismini de, kısaltılmışı da 5 harfli bunun, bir ekonomikliği yok ki anasını satayım.
devamını gör...


akıllı hans, 19. yüzyılın en ünlü hayvanı olurken ünü dünyaya yayılmış ve çeşitli zeka oyunları yaptığı gözlemlenmiştir. kimi zaman yazılı kimi zaman sözlü olarak soru hazırlayan osten tarafından toplama, çıkarma, bölme, çarpma öğretilen hans bunlara cevap olarak ayağını yere doğru cevap sayısı kadar vurmuştur. mesela 3+4=? sorusuna ayağını 7 kez yere vurup sonra durarak cevap vermiştir. akıllı hans'ın sahibi olan osten atını birçok ülkeye götürmüş ve zekasını göstermişken, bunları ücretsiz bir şekilde sergiletmiştir. 1904 yılında new york times'a yetenekleriyle konu olan akıllı hans, bilimadamlarının ilgisini çekmiş ve 13 kişiden oluşan hans komisyonu adı altında yaptıkları incelemelerle atın hile yapmadığını tespit etmişlerdir. araştırmayı -sonradan- psikolog ve biyolog oskar pfungst üstlenirken, hans soruları başkası sorunca da doğru cevap vermiş ve sahibi von osten'in dolandırıcı olmadığını da kanıtlamıştır. fakat soruyu soran kişi doğru cevabı bildiği takdirde hans doğruyu bilirken, soru soranı görmediği takdirde doğru cevabı verememiştir. hans'ın bakıcısı doğru cevabı bildiği takdirde hans doğruyu bilirken, bakıcının yanlış cevabında ise hans yanlış cevap vermiştir. pfungst bu durumdan sonra soru soran kişinin yüz ifadelerini baza alarak inceleme yapmış ve hans'ın bu ifadeler sayesinde doğru cevap verdiğini kanıtlamıştır. çünkü atın gözleri kapalıyken (yukarıda bahsedildiği gibi sahibini görmediğinde), soru soranın yüzünü görmediği ve bu sebeple ifadesini çözmeyip yanlış cevap verdiğini söylemiştir. soruyu soran osten'in atın doğru cevaba yaklaştığındaki rahatlama ifadesi ki insanlar tarafından fark edilemeyecek kadar belirsizdir, hans'a kendince bir sinyal oluşturmuştur. bu sayede doğru cevapları bilen akıllı hans, pfungst'ın çalışmaları doğrultusunda psikolojide yer edinen akıllı hans etkisi'ne adını vermiştir. hayvanların, insanların fark etmekte zorlandıkları sinyal ve işaretleri fark ettiği ispatlanırken bu durum literatüre akıllı hans etkisi olarak geçmiştir. akıllı hans etkisi sayesinde psikolojide ve etolojide (hayvanları inceleyen dal) birçok deney metodu değişmiş ve hayvan davranışları üzerinde güvenilir sonuçlar elde etmenin akıllı hans etkisi'nin kaldırılması olduğu kanıtlanmıştır. hayvan bilişselliği üzerindeki araştırmalarda önem taşıyan bu etki, insanlar farkında olmasa bile hayvanların onlardan sinyal alabildiği kanıtlamış ve hayvanların performans değerlendirilmesinin buna göre yapılması gerektiği belirtilmiştir.
devamını gör...

çok var, hangi birini sayayım? *

- herhangi birinden soğuma hızım ışık hızıyla yarışır, tabii yaptıklarına göre.
- kolay sinirlenmem, sinirimi sertçe göstermem, kalp kırmam.
- hayatımın belirli dönemlerini yalnız geçirmek istemem. bunun sonucunda o dönem kimsenin bana ulaşamaması, ulaştıklarında aynı kalmamış olmam.
- kalabalık sevmemem.

genel olarak eeen kötü huylarım ve eeen sıkıcı huylarım bunlar. kendilerini göstermedikleri sürece gerçekten iyi insanım. iyilik görecelidir ama olsun.
devamını gör...

''happiness is only real when shared.''

hayatı,toplumun bize dayattığı sınırlar ve kurallar çerçevesinde yaşamayı reddedip gerçek olanın peşine düşen ve uzağını arayan bir gezgin christopher mccandless.

''sınır tanımayan bir maceracı,evi yolar olan ve güzelliklere yolculuk yapan bir seyyah olmaktır amacım.''

bankasındaki parayı hayır kurumlarına bağışlayıp, ailesine ve arkadaşlarına haber vermeden 1990 yılında 23 yaşında sırra kadem basıyor mccandless. otostopla belirli bir süre yolculuk yaptıktan sonra hayatı boyunca düşlediği alaska'nın uçsuz bucaksız doğasına ulaşıyor. orada'da fairbanks belediyesine ait 142 nolu terkedilmiş otobüsün içinde yaşamaya başlıyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

diğer insanlardan bağımsız yaşamak,maddi ve yapay olanı reddetmek, kendini bulmak için yola çıkmak ve gerçeği aramak..

parayı,kapitalist düzeni ve toplumu reddedip özgürlüğüne kavuşan mccandless uzun süren macerasının ardından alaska'nın derinliklerinde ciddi düzeyde kilo kaybetmeye başlayınca geri dönmek istiyor. ancak gelirken geçtiği nehir, eriyen buzullar yüzünden derinleşmiş ve yüzülemeyecek kadar soğuyunca 4 ay boyunca ona ev sahipliği yapan fairbankse geri dönüyor. bu kez de gelirken yanında getirdiği bitki tohumlarıyla beslenmeye başlayayan mccandless ölümcül bir hata yapıyor ve yediği tohum toksik etki yapınca vücudu geri dönüşü olmayan bir sona giriyor. alaska'nın kuzeyinde toplumdan uzak,düşlediği doğaya ve yaşama kavuşmuş olarak hayata gözlerini yumuyor.
cesedi ölümünden yaklaşık olarak 18 gün sonra fairbanksın yanından geçen iki gezgin tarafından bulunuyor. ve mccandless'ın ablası, gökyüzünden alaska'nın ormanlarına salıyor küllerini.

27 nisan 1992

''fairbanks'ten selamlar! bu benden alacağınız son haber. buraya iki gün önce ulaştım. otostop çekmek biraz zor oldu ama nihayet buradayım işte. bana gelen tüm mektupları gönderenine geri iletin lütfen. tekrar güney'e dönene kadar uzun zaman geçebilir.bu macera ölümle sonuçlanır ve benden bir daha ses çıkmazsa,harika bir adam olduğunu bilmeni isterim. artık yabana doğru yürüyorum.
''
''insan yaşamının mantık ile yönetildiğini kabul edersek hayatın olasılığı kaybolur.''

''ya yüzümde bir gülümsemeyle kollarınıza koşuyor olsaydım, o zaman siz de benim şu an gördüklerimi görüyor olur muydunuz?''

''mutlu bir hayat yaşadım ve bunun için tanrıya müteşekkirim. hoşça kalın ve tanrı hepinizi kutsasın!''

christopher mccandless'in yolculuğunun filmini izlemek isteyenler için: (bkz: into the wild)
devamını gör...

hay versusunuzun alüminyumuna koyayım yeter dediğim başlık. olum az yaratın yaratın ya bak cumartesi keyif kaçırmayın! ben de açıyorum o zaman delirttiniz sağ billurum vs sol billurum.
devamını gör...

insanın bilişsel gelişiminde bazı yaşlar için bazı yetenekler belirlenmiştir literatürde. 25 yaş ise, kişinin toplumun yararına olacaksa bazen kendi menfaatlerinden vazgeçtiği yaş olarak kabul edilir. yani başlıktaki kişi 25 yaştan büyükse bilişsel gelişimini tam olarak tamamlayamamış insandır diyebiliriz.
devamını gör...

değerli kafa sözlük sakinleri;

yetkili kişi olarak açıklama yapayım. sorun bizimle alakalı değildir. (bizle alakalı olsa da bu paravanın arkasına saklanmayacağımızın garantisi yok ama samimiyetime güvendiğinizi umuyorum)

sanal sunucu hizmeti aldığımız bulut servis sağlayıcıya dün geceden beri erişim problemleri mevcut. kafa sözlüğe erişemediğiniz zamanlarda servis sağlayıcının sunucularımızı yönettiğimiz aç/kapa yaptığımız kontrol paneline dahi erişim kesilmiş vaziyetteydi. sunucularımıza hiç bir şekilde erişemediğimiz için de bizim yapabileceğimiz şey sizinkinden çok farklı değildi. evet beklemek. servis sağlayıcıya support ticket açıp f5 yapmakla yetiniyoruz.

başka mecralarda dile getirilen "vay efendim yoğunluktan patladı" falan gibi söylemler asılsızdır. her zamanki yoğunluğumuzun dışında olağan bir yoğunluk falan söz konusu değil.

alert tool'umuz verdiği rapora göre iki kez erişim kesintisi yaşanmıştır:
dün gece saatlerinde: downtime: 38m
bu sabah saatlerinde: downtime: 1h 31m

servis sağlayıcı ile bu şekilde sorunlar devam ederse başka bir yere taşınmayı düşünebiliriz lakin bu da maliyetlerimizi epey artıracak bir durum.

edit: almanya'da yaşayan varsa servis sağlayıcının ofisinin adresini vereyim gidip camına portakal atın protesto edin.

saygılarımla
iko
devamını gör...

ben laf anlatmaktan, karşı tarafın anlamasını beklemekten çok sıkıldım. aranızda burada benim gibi hisseden birçok arkadaşımın olduğunu da biliyorum. o kadar sığ, çirkin, geçersiz argümanlı tanımlar yapıldı ve başlıklar açıldı ki sessiz kalmak belli bir süreden sonra teslim olmak oluyor. #762172 tanımımda da anlattığım gibi lütfen prim vermeyin ve kendi yalnızlıklarında boğulsun bu zihniyetler. bu güzel platformun tadını kaçırmayalım. benim burada olmamın sebebi güzel vakit geçirmek, naçizane fikirlerimi paylaşmak ve yine naçizane fikirlerinizi anlamaktır. gündem hakkında geçerli tartışmalar yaşamak, bilgi alışverişinde bulunmaktır. ama ben burada cinsiyetçi, ırkçı, düşman, kin sahibi başlıklar ve tanımlar görüyorum. lütfen bu tarz başlıklara prim vermeyelim, değerli tanımlarımızı bunlara harcamayalım, karşı olduğumuzu bile dile getirici tanımlar yapmayalım ki karşı taraf yalnız kalabilsin. sözlüğün kalitesi için bunun şart olduğunu düşünüyorum.

bunu bir tek ben düşünmüyorumdur herhalde?
devamını gör...

gözlem mekanizmasından ziyade, bir denetim biçimidir; olanı gören göz değil, ideali yaptıran bir sistem. mahkumlar bu sistemde her an, her saniye olması gerektiği gibi davranmaya bir nevi zorlanmıştır.
devamını gör...

bazen "bilgi istesem x siteye giderim" diyenlere bu yüzden kızıyorum işte. türkçe içerik konusunda büyük sıkıntı var. üstelik de bazı konularda türkçe içeriği hiç bulamıyorsunuz, yanlış ya da eksik olmasını geçtim... bence bu vesileyle, burada evren ya da kuantum mekaniği hakkında yazılar yazan kişileri küstürmemek gerektiğini söylemek lazım.
devamını gör...

yetim olarak dibine kadar yaşıyorum
devamını gör...

ya hayır yaa. biz hala bu konuları konuşuyor olamayız!!!
devamını gör...

sanıldığının aksine çok da faydalı olmayan bir insan özelliği.

küçük şeylerle mutlu olabilen insan hayata diğer insanlardan daha büyük bir mercekle bakar. kıyıda köşede kalmış, kimsenin önemsemediği, alelade şeyleri fark edebilir. peki bu yalnızca mutluluk mu getirir? elbette hayır.

farkındalık her zaman hüsrana daha yakındır. önemsiz kabul edilen ama sizin apaçık ortada olduğunu düşündüğünüz her şey belirli bir zaman sonra sizi diğer insanlardan ayrıştırır. örneğin; hakkında saatlerce konuşabileceğiniz bir konunun "hmm doğru, aynen" gibi susturucu özelliği taşıyan tepkilerle geçiştirilmesi. çok yorucu. çünkü insan her şeyi eşit önemde gördüğünde nelerin anlatmaya değer olduğunu ayırt etmekte zorlanıyor.

benim bununla baş etmek için uyguladığım bir yöntem var. hiç istemesem de insanları beynimde filtreliyorum. kimin neleri konuşmayı sevdiğini/sevmediğini az çok anlayıp onlarla konuşmalarımı belirli bir çerçevenin içinde tutmaya çalışıyorum. "peki senin ne anlatmak istediğinin bir önemi yok mu?" diye soracak olursanız; bunu en çok ben önemsiyorum. kendimle geçirdiğim zamanın kıymetini biliyorum. yazarak, resim yaparak, düşünerek bir şekilde kendimi dinliyor aynı zamanda kendime anlatıyorum. insan ne olursa olsun, hangi şartlarda yaşarsa yaşasın daima yalnızdır ve kendisiyle iyi bir dost olmaktan başka şansı yoktur. bu daha çok küçükken farkına vardığım bir şey.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim