çok şey yapmak isteyip hiçbir şey yapamamak
çok şey yapamayabilirsin belki ama hala bir şeyler yapabilirsin. o bir şeyler birikir zamanla ve çok şey oluverir. bir şeyde iyi olmak için ona zamanını ve emeğini vermek gerekiyor. her şeyde yarım olmaktansa bir şeyde tam olmak daha makul olabiliyor.
devamını gör...
hayatınızın son yılına biçtiğiniz maddi değer
başlığın sonuna o soru işaretini koymasan sana çok ucuza bırakırdım.
devamını gör...
geceye bir hayat dersi bırak
bu yaşıma gelene kadar öğrendiğim en muazzam şey tepkisiz kalabilmek.
ınanılmaz kırılmış, şaşırmış yada üzülmüş olsam bile herşeyin olabilirliğini,
herkesin herşeyi yapabileceğini kabullenmek.!
ınanılmaz kırılmış, şaşırmış yada üzülmüş olsam bile herşeyin olabilirliğini,
herkesin herşeyi yapabileceğini kabullenmek.!
devamını gör...
paranoid kişilik bozukluğu
patolojik bir kavramdır. niyetlerin yanlış okunduğu, şüphe ve güvensizlik ile çepeçevre sarılmış bir ruh halini ifade eder. çevresindeki insanların hep kendisini kıskandığı, arkasından işler çevirdikleri, hatta insanların onun hakkında kötü düşünceler içinde oldukları konusunda kendilerinden emindir. halbuki böyle bir durum yoktur, sadece bir sanrıdır. ama kişi düşük öz saygısı sebebiyle bu çarpıtılmış düşünceleri gerçeklik olarak algılar. bu sebeple çevresindeki insanlar ile devamlı çatışma halindedirler.
devamını gör...
gta san andreas
nasıl oynandığını öğrenene kadar birçok kişinin yalnızca araba çalıp adam öldürdüğü, şifreleri girerek silahlar aldığı, ilk sürümünün 2004 yılında geldiği pc oyunu.
hatırlıyorum babam bize bilgisayar almış, yıl 2010. kardeşimle kavga dövüş oynuyoruz oyunu... geçenlerde tekrar indirdim, oynanışını bilerek oynadım falan da eski tadı vermedi. sanki iş bilmeden oynamakmış... hüzünlendim...
edit: oynun keyfi 4 yıldızda iken aezakmı şifresini girip polislere bay bay demektir.
hatırlıyorum babam bize bilgisayar almış, yıl 2010. kardeşimle kavga dövüş oynuyoruz oyunu... geçenlerde tekrar indirdim, oynanışını bilerek oynadım falan da eski tadı vermedi. sanki iş bilmeden oynamakmış... hüzünlendim...
edit: oynun keyfi 4 yıldızda iken aezakmı şifresini girip polislere bay bay demektir.
devamını gör...
hayatınızın arka planında çalan şarkı
osman öztunç- ak alın kara yazgı.
devamını gör...
sözlüğün en sevilen yazarı
hani ben nerdeyim.
devamını gör...
the big short
2015 yapımı belgesel niteliğinde sayılabilecek bir dram/komedi filmidir. film genel olarak 2008 yılında amerikada gerçekleşen emlak piyasası kaynaklı ekonomik krizin neden çıktığını, bu krizin geleceğini bile bile şirketlerin nasıl 3 maymunu oynadığını anlatıyor. genel olarak filmin dili anlaşılabilecek düzeyde. fakat ağır geldiği yerlerde anthony bourdain, margot robbie, selena gomez gibi ünlü insanların anlayamadığınız kavramları sizin anlayabileceğiniz düzeyde anlattıkları güzel klipler koyulmuşşekil 1-a. filmin kadrosunda (bkz: christian bale)(bkz: ryan gosling)(bkz: steve carrel)(bkz: brad pitt) gibi aşina olduğumuz isimler var. hem güleceğiniz gülerken de iki-üç bir şey öğrenebileceğiniz hoş bir film. ayrıca filmdeki bütün olayların ve karakterlerin gerçekte aynı isimlerle var olduğu bilgisini de paylaşayım. tavsiye edilir...
devamını gör...
mükemmeliyetçilik
gerçekçi olmayan bir şekilde yüksek standartlar koyma ve bireyin değerini bu standartları karşılama becerisiyle ölçme eğilimi olarak tanımlanır. özelliklerine bakacak olursak
-yüksek standartları vardır, bunlar karşılanmadığında ciddi sıkıntı yaşarlar.
-hep ya da hiç bakış açısına sahiptirler.
-mükemmellik kabul edilebilir tek başarı seviyesi olduğundan ve gerçekte kimse mükemmel olmadığından bu insanlar içten içe kendilerini başarısız görürler.
-özünde koşullu kendilik değeri duygusu vardır. onlara göre onlar sadece son başarıları kadar iyidirler.
-daha iyi olmaya bitmek tükenmez dürtüyle kendilerini paralarlar. elestirel iç seslerinin "daha fazla uğraşmalıydım" gibi şeyler söylediğini görürüz.
-olumsuz değerlendirmeye odaklanma ve ondan korkma. o mükemmel kabuğun altında bolca hayal kırıklığı ve endişe vardır.
-yanlış bir seçim yapmaktan korktukları için çok kararsızdırlar.
julia cameron şöyle söylemiş: "mükemmeliyetçilik en iyisini aramak değildir. mükemmeliyetçilik bize yaptığımız şeyin hiçbir zaman yeteri kadar iyi olmayacağını, yeniden denememiz gerektiğini söyleyen, en kötü tarafımızın pesinde olmak demektir. "
birden fazla mükemmeliyetçilik tanımı vardır. aslında böyle olan insanlar çoğu zaman bunun farkında bile olmazlar. farkına varılıp üstüne gidildiğinde aşılabilecek bir sorundur. hayat kalitesini düşürür. ben kendimi asla mükemmeliyetçi olarak nitelendirmezdim ancak bununla ilgili bir kitap okuduğumda fark ettim ki öyleymişim. önemli olan kısım fark edebilmek. fark ettikten sonra müdahale edebiliyorsun ancak. hayatının her aşamasında insan kendine objektif bakabilmeli. eleştirel olmalı bu kendini geliştirir ancak bunu yaparken şefkatli olmayı da unutmamalı. yoksa hiçbir şey onu tatmin etmez.
-yüksek standartları vardır, bunlar karşılanmadığında ciddi sıkıntı yaşarlar.
-hep ya da hiç bakış açısına sahiptirler.
-mükemmellik kabul edilebilir tek başarı seviyesi olduğundan ve gerçekte kimse mükemmel olmadığından bu insanlar içten içe kendilerini başarısız görürler.
-özünde koşullu kendilik değeri duygusu vardır. onlara göre onlar sadece son başarıları kadar iyidirler.
-daha iyi olmaya bitmek tükenmez dürtüyle kendilerini paralarlar. elestirel iç seslerinin "daha fazla uğraşmalıydım" gibi şeyler söylediğini görürüz.
-olumsuz değerlendirmeye odaklanma ve ondan korkma. o mükemmel kabuğun altında bolca hayal kırıklığı ve endişe vardır.
-yanlış bir seçim yapmaktan korktukları için çok kararsızdırlar.
julia cameron şöyle söylemiş: "mükemmeliyetçilik en iyisini aramak değildir. mükemmeliyetçilik bize yaptığımız şeyin hiçbir zaman yeteri kadar iyi olmayacağını, yeniden denememiz gerektiğini söyleyen, en kötü tarafımızın pesinde olmak demektir. "
birden fazla mükemmeliyetçilik tanımı vardır. aslında böyle olan insanlar çoğu zaman bunun farkında bile olmazlar. farkına varılıp üstüne gidildiğinde aşılabilecek bir sorundur. hayat kalitesini düşürür. ben kendimi asla mükemmeliyetçi olarak nitelendirmezdim ancak bununla ilgili bir kitap okuduğumda fark ettim ki öyleymişim. önemli olan kısım fark edebilmek. fark ettikten sonra müdahale edebiliyorsun ancak. hayatının her aşamasında insan kendine objektif bakabilmeli. eleştirel olmalı bu kendini geliştirir ancak bunu yaparken şefkatli olmayı da unutmamalı. yoksa hiçbir şey onu tatmin etmez.
devamını gör...
bir öz eleştiri yap
tatlım her şeyin istediğin gibi olması imkansız
devamını gör...
doctor sleep
ilk tanımı yapan yazar arkadaşın belirttiği gibi the shining (film)inin devamı niteliğinde bir film. fakat the shining'teki gibi bir beklentiye girmek iyi olmayacaktır. filmin ilk 50 dakikasına dayanıp ve merak edip izleyebildiyseniz devamı da geliyor, ondan sonrasını sıkılmadan izleyebiliyorsunuz sanırım. yoksa biraz kafa yakıcı olabiliyor.
filmde korkunun aslında ne kadar güçlü bir duygu olduğu ve kötülüğün iyilerin korkularına ait enerjisinden/buharından beslendiğini hatırlatıyor bize. günümüze gönderiler olarak düşünüyorum bu durumu da. dünyayı düşündüğümüzde bizlerin korkularıyla güçlenenler ve beslenenler yok mu? bir de bizim korkularımızla güçlenenler de aslında bize kıyasla daha korkak olmuyorlar mı??
filmde korkularının üzerine git klişesi olsa da, filmin sonunu bu şekilde görebiliyoruz.
--! spoiler !--
filmde, şeytani özellikte olan yaşlı kötünün ruhu??? bedenini terk etmek üzeredir. ana kötü kraliçe rose ile arasında geçen bir konuşma aslında korkunun güçlü enerjisini özetliyor:
+korkuyorum...
-hayır korkmuyorsun! imparatorlukların yükselip yıkılmasına şahit oldun. roma’da gladyatörleri alkışladın. denizlere açılıp yeni dünyaları geçtin. krallar, kraliçeler ve papalardan beslendin. seninle ilgili efsaneler yazdılar ve heykeller yaptılar. köylerinde, yataklarında ve gökdelenlerinde korkudan tir tir titrediler. o yüzden hayır korkmuyorsun. sen bir kralsın ve korku yersin…..”
--! spoiler !--
filmde korkunun aslında ne kadar güçlü bir duygu olduğu ve kötülüğün iyilerin korkularına ait enerjisinden/buharından beslendiğini hatırlatıyor bize. günümüze gönderiler olarak düşünüyorum bu durumu da. dünyayı düşündüğümüzde bizlerin korkularıyla güçlenenler ve beslenenler yok mu? bir de bizim korkularımızla güçlenenler de aslında bize kıyasla daha korkak olmuyorlar mı??
filmde korkularının üzerine git klişesi olsa da, filmin sonunu bu şekilde görebiliyoruz.
--! spoiler !--
filmde, şeytani özellikte olan yaşlı kötünün ruhu??? bedenini terk etmek üzeredir. ana kötü kraliçe rose ile arasında geçen bir konuşma aslında korkunun güçlü enerjisini özetliyor:
+korkuyorum...
-hayır korkmuyorsun! imparatorlukların yükselip yıkılmasına şahit oldun. roma’da gladyatörleri alkışladın. denizlere açılıp yeni dünyaları geçtin. krallar, kraliçeler ve papalardan beslendin. seninle ilgili efsaneler yazdılar ve heykeller yaptılar. köylerinde, yataklarında ve gökdelenlerinde korkudan tir tir titrediler. o yüzden hayır korkmuyorsun. sen bir kralsın ve korku yersin…..”
--! spoiler !--
devamını gör...
dark
ilk sezonu harika olan bir dizidir. hatta öyle harika ki resmen senaryonun tüm güzel kısmını ilk sezona yığıp devamını sadece beğenildiği için çekmişler gibi. özellikle de 3. sezon 2. bölümde dayanamadım ve diziyi bıraktım. zamanla ilgili her teori mükemmel ve beyin sulandırıcıydı ancak farklı bir evren bir tık fazla olağandışıydı. eğer listenizdeyse kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim, hatta ilk sezonu büyük bir hız ve heyecanla bitireceğinize iddiaya bile girebilirim. tabii 3. sezonu bitirebilirseniz lütfen bana da sonunu söyleyin çünkü şahsen ben devamını izlemeye katlanadım.
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
babaannem derdi ki: insan kısadır oğlum
ve bilmezden gelir kısalığını, bilseydi
yarışmazdı yollarla, göğe evler yükseltmezdi,
nazlı babaannem sözü de uzatmazdı ısrarı da
az söyler, usul söyler, pir söylerdi bir de
adamın kötüsünü piyade, sözün fazlasını şiir
yaparlar derdi, piyade olduğumu da gördü şiir yazdığımı da,
küçücük bir büyükanneydi, onu yitirince anladım
kısacıkmış her şey, insan kısaymış ağaçtan, ikindiden,
elmadan, güneşten, kardan, yağmurdan,
gölgemiz bile bizden uzunmuş, ya çocukluk,
o da rüyasından kısaymış meğer, sanki altı kardeş
nöbetleşe rüya görsek hepimizden bir çocukluk belki
çıkarmış, “bu dünya bir pencere” türküsünü söylerdi de
anlamazdık, bu dünyaya alıştık, şimdi zor geliyor
dünyadan gitmek, bazen rüyama geliyor, kısacık
kalıyor, bir gülümseme kadar, “çok uzatma” diyor
“şiiri, kimse anlamaz ve ömrün de uzamaz bundan,”
insan yanlışlarıyla büyür, aşkı uzun boylu sanırdım
anladım ama, ne zaman, harflerinden de kısaymış aşk,
bazen yazıncaya kadar geçiyor, bazen zaman alıyor
aşkı içimizdeki ormandan kurtarmak, aşk kısa, şiir uzun,
sözgelimi bir ağaç kaybolsa da orman yine orman,
ya bir harfi kaybolsa, zaten kaç harf ki insan?
ve bilmezden gelir kısalığını, bilseydi
yarışmazdı yollarla, göğe evler yükseltmezdi,
nazlı babaannem sözü de uzatmazdı ısrarı da
az söyler, usul söyler, pir söylerdi bir de
adamın kötüsünü piyade, sözün fazlasını şiir
yaparlar derdi, piyade olduğumu da gördü şiir yazdığımı da,
küçücük bir büyükanneydi, onu yitirince anladım
kısacıkmış her şey, insan kısaymış ağaçtan, ikindiden,
elmadan, güneşten, kardan, yağmurdan,
gölgemiz bile bizden uzunmuş, ya çocukluk,
o da rüyasından kısaymış meğer, sanki altı kardeş
nöbetleşe rüya görsek hepimizden bir çocukluk belki
çıkarmış, “bu dünya bir pencere” türküsünü söylerdi de
anlamazdık, bu dünyaya alıştık, şimdi zor geliyor
dünyadan gitmek, bazen rüyama geliyor, kısacık
kalıyor, bir gülümseme kadar, “çok uzatma” diyor
“şiiri, kimse anlamaz ve ömrün de uzamaz bundan,”
insan yanlışlarıyla büyür, aşkı uzun boylu sanırdım
anladım ama, ne zaman, harflerinden de kısaymış aşk,
bazen yazıncaya kadar geçiyor, bazen zaman alıyor
aşkı içimizdeki ormandan kurtarmak, aşk kısa, şiir uzun,
sözgelimi bir ağaç kaybolsa da orman yine orman,
ya bir harfi kaybolsa, zaten kaç harf ki insan?
devamını gör...
çizim geliştirmek
eskiden güzel güzel portreler çizerken çizimi bırakmamla çöp adam bile çizemeyen bir hale geldim. anlayacağınız çokça sabır gerektiren bir durum. çizdikçe geliştiği gibi çizmedikçe köreliyor.
devamını gör...
şokomel
sayın sözlük yazarları;
#497141 şu entry'de bahsettiğimiz üzere kafa sözlük'e beğeni adı bulucaktık. ve sanırım bulduk. ekşi sözlük'teki şükela şokelladan yani çikolatanın halk arasındaki adından geliyor. şokomel'de sayın berat albay... pardon çokomel çikolatasından geliyor yani gayet mantıklı.
bundan sonra beğendiğimiz entrylere "şokomelini verdim." tarzında laflar edebilirsiniz.
ayrıca bu ismi bulan yazarımız örnek vatandaş. kendisini tekrardan tebrik ediyorum. şimdi profiline gidip şokomelini vereceğim ve bir geleneği başlatmış olacağım. ya allah bismillah.
#497141 şu entry'de bahsettiğimiz üzere kafa sözlük'e beğeni adı bulucaktık. ve sanırım bulduk. ekşi sözlük'teki şükela şokelladan yani çikolatanın halk arasındaki adından geliyor. şokomel'de sayın berat albay... pardon çokomel çikolatasından geliyor yani gayet mantıklı.
bundan sonra beğendiğimiz entrylere "şokomelini verdim." tarzında laflar edebilirsiniz.
ayrıca bu ismi bulan yazarımız örnek vatandaş. kendisini tekrardan tebrik ediyorum. şimdi profiline gidip şokomelini vereceğim ve bir geleneği başlatmış olacağım. ya allah bismillah.
devamını gör...
şeyma subaşı'nın sevgilisinin uçak kapatması
firavun bile mısırdan böyle faydalanmamıştır.
devamını gör...
en son mutlu hissedilen an
1. sınıf karne günüm. karneyi almışım hepsi 5, koşuyorum sonra birden düştüm çakıllı topraklı bir yolda ellerimin içi kanadı karneye bulaştı kan izleri. annemin beni kaldırırken sözleri " kesin nazar oldun sen. " demesi. ellerim acıyor ama mutluyum, hatırladığım sanırım son mutlu an.
devamını gör...
cenk’in arka bahçesi
favori yazarım. manzara tanımını, world of warcraft tanımını tekrar tekrar okudum. çok güzel yazıyor gerçekten. sevgiler ve kocaman kalpler.*
devamını gör...
öyle bir geçer zaman ki dizisindeki ali kaptan karakteri
öyle bir geçer zaman ki dizisinin tüylere ürperti akıllara ziyanlık veren,denizcilerin çapkına çıkan adını iyice parlatan karaketeri; sofra toplama sahnesi ile de bilinir
ev kadını mıyım lan ben şeklinde avam bi çıkış
ev kadını mıyım lan ben şeklinde avam bi çıkış
devamını gör...
memleketinin meşhur yemeği
gece gece acıktıran başlık.
şehrimde ünlü olan ama ülke genelinde az bilinenlerden; bakla yemeği, enginar dolması, kabak çiçeği dolması, şevketi bostan.
şehrimde ünlü olan ama ülke genelinde az bilinenlerden; bakla yemeği, enginar dolması, kabak çiçeği dolması, şevketi bostan.
devamını gör...