frequency modulation
kısaltması fm.
taşıyıcı sinyalin anlık frekansı, gönderilecek olan sinyalin genliğine göre değişir. fm bandından yayın radyo istasyonlarının, şehir ortamında performansı yüksek iken, şehir ortamından çıkıldığı zaman da dezavantajlı olur. .
taşıyıcı sinyalin anlık frekansı, gönderilecek olan sinyalin genliğine göre değişir. fm bandından yayın radyo istasyonlarının, şehir ortamında performansı yüksek iken, şehir ortamından çıkıldığı zaman da dezavantajlı olur. .
devamını gör...
birine bir şey yedirirken senin de ağzının o lokmayı yer gibi açılması
çocuklara yemek yedirirken her annenin yaptığı eylem.
devamını gör...
haritada kütahya'yı ararken hamile kaldı
küçükken haritada şehir bulmaca oynardık. yoksa bunlar hep akrabalarımızın bir oyunu muydu?
devamını gör...
karadenizli kızlar
genelleme yapmayı her ne kadar sevmesem ve anlamsız bulsam da yedi ceddi karadenizli bir kadın olarak bunu yapacağım sanırım. karadenizli kadınlar çok güçlü olurlar. baskın karakterleri vardır. çalışkandırlar. ailesine oldukça bağlıdırlar. ekseriyetle beyaz tenlidirler. bizim ailedeki kadınlar genel olarak da güzeldir. ben erkek olsam kesinlikle karadenizli bir kız ile evlenirdim.*
devamını gör...
vücuda yapışan ince ve dar tayt giyen kadın
erkekler daha çok giyiyor, bize sıra gelmiyor. her şey ortada geziyorlar resmen! yahu arkadaş biz gözlerimiz kapalı yürümek zorunda mıyız? edep illa da edep!
devamını gör...
adli tıp
motivasyonlarını daima merak ettiğim tıp uzmanlığıdır.polisiye meraklısı biri olarak bu insanların hangi sebeplerden dolayı bu alanı seçtiklerini sorgularım sürekli.*
devamını gör...
türkçeden türkçeye çeviri şiirler
"şiir, öyle ayrı bir dildir ki başka hiçbir dile çevrilemez, hatta yazılmış göründüğü dile bile." der jean cocteau. bu başlığa en uygun cümlelerden biri budur zannımca.
ay karanlık şiirinde geçen,
maviye
maviye çalar gözlerin…
dizeler için, “bu iki mısra var ya, belki bir on yıl değil, daha fazla, çok daha fazla bekledi.” der ahmed arif. bir başka dilde nasıl bulur insan aynı şiiri, birkaç sözcük uğruna on yıllar beklemeyi? eksilir o şiir. bu sebeple, sırf bir şiiri ana dilinde okuyabilmek için yeni diller öğrenmek heyecan veriyor bana.
şiiri, bizzat şairi çevirse dahi, o şiir başka bir şiir olmuştur artık.
ay karanlık şiirinde geçen,
maviye
maviye çalar gözlerin…
dizeler için, “bu iki mısra var ya, belki bir on yıl değil, daha fazla, çok daha fazla bekledi.” der ahmed arif. bir başka dilde nasıl bulur insan aynı şiiri, birkaç sözcük uğruna on yıllar beklemeyi? eksilir o şiir. bu sebeple, sırf bir şiiri ana dilinde okuyabilmek için yeni diller öğrenmek heyecan veriyor bana.
şiiri, bizzat şairi çevirse dahi, o şiir başka bir şiir olmuştur artık.
devamını gör...
bostancı ocağı
--- alıntı ---
tesis tarihi kesin olarak tesbit edilememekle birlikte ı. murad devrine kadar çıkar. bostancı ocağı'nın efradı devşirme oğlanlarının güçlü ve gösterişli olanlarından seçilerek sağlanır, özellikle bosnalı poturoğulları'nın çocukları tercih edilirdi. topkapı sarayı'nın dış hizmetlilerinden olan bostancıların başlıca görevleri saraya ait bağ ve bahçelerle padişaha mahsus kayıklarda çalışmaktı. ancak bunlar saraya ait her işte kullanılabilirlerdi. bostancıların saray içinde çalışanlarına "gılmânân-ı bağçe-i hâssa", dışarıda olup da saraya mahsus bağ ve bahçelerde hizmet edenlerine ise "gılmânân-ı bostâniyân" denilirdi. istanbul dışında edirne'de de bir bostancı ocağı vardı. bursa, gelibolu, hatta amasya gibi padişahlara mahsus bağ ve bostanların olduğu yerlerde de bostancılar bulunurdu.
bostancıların en büyük âmiri bostancıbaşıydı. bostancıbaşı istanbul'un başta boğaziçi ve adalar olmak üzere önemli bir kısmının asayişinden sorumluydu. padişahın bindiği kayığın dümenini o tutar, görevli bostancılar kürek çekerdi. önemli bir görevi de genellikle saray içinde olmak üzere idam cezasına mahkûm kimselerin infazını yapmaktı. hükümdardan sonra sarayda sakal bırakma hakkına sahip tek kişi bostancıbaşıydı. bostancıbaşılarda boğaziçi ile haliç'te mevcut yalıların tamamını ihtiva eden defterler bulunurdu. onun izni olmadan hiçbir yerde yalı yapılamazdı. hep saraydan yetişen ve tayin edilen bostancıbaşılar dış hizmete genellikle sancak beyi olarak çıkarlar, bazan da ya kapıcıbaşı veya beylerbeyi olurlardı. vezîriâzamlığa kadar yükselen bostancıbaşılar bile vardı.
öteki kapıkulu ocaklarına göre padişaha karşı daha sadık ve güvenilir olan bostancılar 1703'teki hariç isyan hareketlerine pek karışmamışlardır. bu sadakatlerinden dolayı ı. mahmud devrinde açılan mühendishâneye ilk öğrenciler bu ocaktan alınmış, aynı şekilde ııı. selim'in kurduğu nizâm-ı cedîd de bu ocağa bağlanmıştır. 1826'da yeniçeri ocağı'nın ilgasından sonra istanbul'un asayiş ve inzibatı yeni kurulan asâkir-i mansûre'ye havale edilince bostancı ocağı'nın varlığına gerek duyulmamış, aynı tarihte bu ocak da ilga edilmiştir. ancak bu ilga keyfiyeti öteki ocaklarınki gibi değil, yapılan bazı ıslahatlar ve çıkartılan yeni bir kanunnâme ile ocağa yön verilmek şeklinde olmuştur. bir kısım bostancılardan kurulan tâlimli hassa askerleri daha sonraki hassa ordusu'nun ve bugünkü birinci ordu'nun temelini teşkil etmiştir. edirne'deki ocak ise tamamen lağvedilmiştir.
--- alıntı --- buradan
tesis tarihi kesin olarak tesbit edilememekle birlikte ı. murad devrine kadar çıkar. bostancı ocağı'nın efradı devşirme oğlanlarının güçlü ve gösterişli olanlarından seçilerek sağlanır, özellikle bosnalı poturoğulları'nın çocukları tercih edilirdi. topkapı sarayı'nın dış hizmetlilerinden olan bostancıların başlıca görevleri saraya ait bağ ve bahçelerle padişaha mahsus kayıklarda çalışmaktı. ancak bunlar saraya ait her işte kullanılabilirlerdi. bostancıların saray içinde çalışanlarına "gılmânân-ı bağçe-i hâssa", dışarıda olup da saraya mahsus bağ ve bahçelerde hizmet edenlerine ise "gılmânân-ı bostâniyân" denilirdi. istanbul dışında edirne'de de bir bostancı ocağı vardı. bursa, gelibolu, hatta amasya gibi padişahlara mahsus bağ ve bostanların olduğu yerlerde de bostancılar bulunurdu.
bostancıların en büyük âmiri bostancıbaşıydı. bostancıbaşı istanbul'un başta boğaziçi ve adalar olmak üzere önemli bir kısmının asayişinden sorumluydu. padişahın bindiği kayığın dümenini o tutar, görevli bostancılar kürek çekerdi. önemli bir görevi de genellikle saray içinde olmak üzere idam cezasına mahkûm kimselerin infazını yapmaktı. hükümdardan sonra sarayda sakal bırakma hakkına sahip tek kişi bostancıbaşıydı. bostancıbaşılarda boğaziçi ile haliç'te mevcut yalıların tamamını ihtiva eden defterler bulunurdu. onun izni olmadan hiçbir yerde yalı yapılamazdı. hep saraydan yetişen ve tayin edilen bostancıbaşılar dış hizmete genellikle sancak beyi olarak çıkarlar, bazan da ya kapıcıbaşı veya beylerbeyi olurlardı. vezîriâzamlığa kadar yükselen bostancıbaşılar bile vardı.
öteki kapıkulu ocaklarına göre padişaha karşı daha sadık ve güvenilir olan bostancılar 1703'teki hariç isyan hareketlerine pek karışmamışlardır. bu sadakatlerinden dolayı ı. mahmud devrinde açılan mühendishâneye ilk öğrenciler bu ocaktan alınmış, aynı şekilde ııı. selim'in kurduğu nizâm-ı cedîd de bu ocağa bağlanmıştır. 1826'da yeniçeri ocağı'nın ilgasından sonra istanbul'un asayiş ve inzibatı yeni kurulan asâkir-i mansûre'ye havale edilince bostancı ocağı'nın varlığına gerek duyulmamış, aynı tarihte bu ocak da ilga edilmiştir. ancak bu ilga keyfiyeti öteki ocaklarınki gibi değil, yapılan bazı ıslahatlar ve çıkartılan yeni bir kanunnâme ile ocağa yön verilmek şeklinde olmuştur. bir kısım bostancılardan kurulan tâlimli hassa askerleri daha sonraki hassa ordusu'nun ve bugünkü birinci ordu'nun temelini teşkil etmiştir. edirne'deki ocak ise tamamen lağvedilmiştir.
--- alıntı --- buradan
devamını gör...
intihar etmeden ölmenin yolları
reflü.
sürüm sürüm süründürür, miden ağzında gezersin, yatsan uyutmaz, kalksan ağzından gelir. içini kemirir yeri gelir yakar. illet bir şey bu.
sürüm sürüm süründürür, miden ağzında gezersin, yatsan uyutmaz, kalksan ağzından gelir. içini kemirir yeri gelir yakar. illet bir şey bu.
devamını gör...
hiç gelmeyecek birini özlemek
sen elmayı seviyorsun diye elmada seni sevmek zorunda değildi ya hani işte öyle bir şey. verilen tüm sözlerin, söylenen her cümlenin yerini anlamsızlıkların işgal ettiği, söylenecek yüzlerce kelime varken, bolca yutkunup bir hoşçakala sığdırdığınız andan sonra gelen sancılı dönem. bir süre hayal kuramaz, umut edemezsiniz. çokça bir süre aklınıza bile getirmek istemezsiniz sonra binlerce kelime beyninize hücum eder, ele geçirir. bir de kuvvetli bir hafızanız varsa tamam, özledikçe kendinize kızdığınız bir yangın yeriniz var demektir. hayırlı olsun.
devamını gör...
yakın arkadaşının sözlükte hangi yazar olduğunu bulmak
insanı mutlu eden, arkadaşımı ne de doğru seçmişim diye düşündürten olay
devamını gör...
mesaj alımını kapatan yazar
haddini bilmezlerle dolu ortamlarda çok doğru hareket eden insan.
düşünsenize, hiçbir hakaret içermeyen bir fikrinizi yazdınız diye küfür işitiyorsunuz bazen. buna niye katlanasınız ki?
düşünsenize, hiçbir hakaret içermeyen bir fikrinizi yazdınız diye küfür işitiyorsunuz bazen. buna niye katlanasınız ki?
devamını gör...
18 mart 1915 çanakkale zaferi
minnettarız ; dehanıza,cesaretinize ,vatan sevgisinin ne olduğunu öğrenmemize güzel bir sebep yaratmanıza.. yeriniz ve ruhunuz huzur dolsun
tarihçi sinan meydan, deniz savaşları ile kara savaşlarının birbirinden ayrılamayacağını belirterek mustafa kemal’in askeri dehasıyla damgasını vurduğu çanakkale zaferi’ni şöyle anlatıyor:
“25 nisan 1915’te itilaf devletleri, kumkale’ye, gelibolu yarımadası’nda 6 ayrı noktaya asker çıkardılar. bir diğer çıkarma noktası güneydeki seddülbahir’di. anzak kuvvetlerine karşı sabah saat 10.00 civarında 19. tümen komutanı yarbay mustafa kemal komutasındaki 57. alay ve 27. alay büyük bir savunma başarısı göstererek düşmanın conkbayırı ve kocaçimen tepeyi ele geçirmesini önlemiştir. 6 ağustos’ta anafartalar bölgesine ingiliz kuvvetlerince büyük bir çıkarma gerçekleştirildi. 10 ağustos’ta mustafa kemal taaruzuyla conkbayırı çıkarması etkisiz kılındı. 25 nisan ve 10 ağustos’taki yarbay mustafa kemal’in arıburnu ve anafartalar direnişi olmasaydı 18 mart 1915’in bir anlamı kalmazdı. deniz zaferi de sonuçsuz kalır, bugün böyle bir zafer kutlamazdık. düşman kuvvetleri gelibolu üzerinden istanbul’u işgal ederdi.”
çanakkale geçilmez!!!
tarihçi sinan meydan, deniz savaşları ile kara savaşlarının birbirinden ayrılamayacağını belirterek mustafa kemal’in askeri dehasıyla damgasını vurduğu çanakkale zaferi’ni şöyle anlatıyor:
“25 nisan 1915’te itilaf devletleri, kumkale’ye, gelibolu yarımadası’nda 6 ayrı noktaya asker çıkardılar. bir diğer çıkarma noktası güneydeki seddülbahir’di. anzak kuvvetlerine karşı sabah saat 10.00 civarında 19. tümen komutanı yarbay mustafa kemal komutasındaki 57. alay ve 27. alay büyük bir savunma başarısı göstererek düşmanın conkbayırı ve kocaçimen tepeyi ele geçirmesini önlemiştir. 6 ağustos’ta anafartalar bölgesine ingiliz kuvvetlerince büyük bir çıkarma gerçekleştirildi. 10 ağustos’ta mustafa kemal taaruzuyla conkbayırı çıkarması etkisiz kılındı. 25 nisan ve 10 ağustos’taki yarbay mustafa kemal’in arıburnu ve anafartalar direnişi olmasaydı 18 mart 1915’in bir anlamı kalmazdı. deniz zaferi de sonuçsuz kalır, bugün böyle bir zafer kutlamazdık. düşman kuvvetleri gelibolu üzerinden istanbul’u işgal ederdi.”
çanakkale geçilmez!!!
devamını gör...
27 mayıs 2021 dolar kurunun tarihi rekor kırması
ne demişti.. mmm tamam şöyleydi; bunlar daha iyi günleriniz..
biz olayları bir de karanlık lord'dan dinleyelim.
biz olayları bir de karanlık lord'dan dinleyelim.
devamını gör...
7 notayla kaç ayrı beste yapılabilir ki sorusu
hepi topu iki insan vardı adem ile havva.
bak bugün 8 milyarız.
milyarlarcası da öldü.
olabiliyormuş isteyince.
bak bugün 8 milyarız.
milyarlarcası da öldü.
olabiliyormuş isteyince.
devamını gör...
ümitcan uygun'un abisinin herkesi tehdit etmesi
birkaç saat karakolda misafir edilip salınacaktır.
devamını gör...
kuan
mistik. ömer hayyam rubaileri, santur ve didgeridoo birleşimi; çok özel
devamını gör...
yazarların uyumama sebepleri
epey oldu uykuyla aram bozulalı.
belki de 30 yılda aramız hiç olmadı bilmiyorum.
aklım ermeye başladığı günden beri keşfedilecek çok fazla şey vardı ve ben gözümü alamadım. şu oyuncağımla da oynayayım diye başlayan mazisi; şunu da okuyayım, bunu kesin dinleyeyim, hatta bunu milyon kez daha dinleyeyim diye diye erteleyerek devam ediyor uykusuzluğumun hikayesi. bazen kendimi zorluyorum, 2 saatten fazlası yaramıyor bana. yani demem o ki, uyuyamama sebebim uyku harici her şeye istekli olmam. *
belki de 30 yılda aramız hiç olmadı bilmiyorum.
aklım ermeye başladığı günden beri keşfedilecek çok fazla şey vardı ve ben gözümü alamadım. şu oyuncağımla da oynayayım diye başlayan mazisi; şunu da okuyayım, bunu kesin dinleyeyim, hatta bunu milyon kez daha dinleyeyim diye diye erteleyerek devam ediyor uykusuzluğumun hikayesi. bazen kendimi zorluyorum, 2 saatten fazlası yaramıyor bana. yani demem o ki, uyuyamama sebebim uyku harici her şeye istekli olmam. *
devamını gör...
dünya
gereğinden fazla önem atfedilen küçük ve zavallı bir gezegendir. sakinleri henüz başka bir gezegende yaşam formu bulamadığı için kendilerini bulunmaz hint kumaşı sanmaktadır. üzerinde yaşadıkları için gerim gerim gerinen az gelişmiş yaşam formları yaradılışlarında bulunan tezatlar yumağı yüzünden bir yandan da bu gezegenciği yok etmek için uğraşmaktadır.
güneşe uzaklık konusunda ilk üçe girmesine rağmen büyüklük konusunda aynı başarıyı gösterememiş olan gezegen 10.000 vedon çapında bir alev topunun çarpması sonucu gök haritasından silinmeyi hal etmektedir.
güneşe uzaklık konusunda ilk üçe girmesine rağmen büyüklük konusunda aynı başarıyı gösterememiş olan gezegen 10.000 vedon çapında bir alev topunun çarpması sonucu gök haritasından silinmeyi hal etmektedir.
devamını gör...
yazarların izledikleri en kötü film
dünyayı kurtaran adam.
zaten kült film olarak seçilmiş,türk filmi.
zaten kült film olarak seçilmiş,türk filmi.
devamını gör...