ıslak mendil paketinden bir tane mendil çekmek isterken bütün mendillerin gelmeye başlaması.
devamını gör...

başlıktan utandım
devamını gör...

anlık halimi yansıtan nick.
devamını gör...

keşke her şey durulsa, tüm belirsizlikler netleşse. bir süre sessizlik olsa. insanlar teşekkür etmekten, sevgisini belli etmekten, hatasını kabul etmekten ve özür dilemekten bu kadar korkmasa. birbirini kıranlar tüm kötü izleri sevgiyle silebilse. çok isterdim bunu.
devamını gör...

düşünme hakkınızı saklı tutun, çünkü yanlış da olsa düşünmek, hiç düşünmemekten daha iyidir. iskenderiyeli hypatia
devamını gör...

akıl akıldan üstündür. yaşla değil kendini geliştirmeyle doğru orantılıdır. galiba bazı yazarlarımız kendilerini çok yukarıda görüp kompleks yaratmış. kendilerini mantıklı düşünmeye davet ediyorum.
devamını gör...


“insan isterse her koşulda her şey yapılır. geri çekilmek, vazgeçmek yok. bütün mesele yeteri kadar isteyip istemediğimizdir. ağzınızın ucuyla değil yüreğinizle istemelisiniz.”


madalyonun içi- gülseren budayıcıoğlu
devamını gör...

periyodik olarak ışınım yayan bir tür nötron yıldızı. tüm nötron yıldızları pulsar değildir, ancak tüm pulsarlar nötron yıldızıdır. pulsarların kendi eksenleri etrafındaki dönüş hızları 1 saniyede 1000 sefere kadar ulaşabilir.

gözlenebilir evrendeki tüm pulsarlar dünyadan görülemez. bunları görebilmek için, ışınım yaydıkları doğrultuda, yani cismin manyetik ekseni doğrultusunda, hatta örnekle anlatmak gerekirse bu resimde radiation beam olarak gösterilen doğrultuda bakmanız gerekir.
devamını gör...

ruhu genç olanlar kabul olsun o zaman.
onlar ortaya çıkana kadar.
devamını gör...

göğüs dekolteli bir elbise kusursuz bir vücutta +18 etkisi bırakıyormuş.öğrendik...
devamını gör...

serinin ilk kitabı orta direk de hikâyenin ana karakterlerinden ziyade benim aklımda kalan karakter taşbaşoğlu mehmet karakteridir. bu hikâyede yaşar kemal'in vermek istediği tüm mesajlar onun üzerinden verilir. taşbaşoğlu sömürü çarkının karşısındaki adamdır. doğru, dürüst ve mert bir adamdır. muhtar'dan ve ağalardan çekinmez. köylünün hakkını çatır çatır savunur. ama her zamanki hikâye tekrarlanır. halk kendini düşüneni değil, kendisini sömüreni dinler. kendisi için kellesini tehlikeye atanı değil, onun üzerinden geçineni adam beller. böylece gerçekte olan şey yaşar kemal'in hikâyesinde de vuku bulur. anadolu insanı kendisini düşünenin değil, korktuğu, çekindiği zevatın peşinden gider. ona yaltaklanır. bu yüzden de ne yazık ki, burnu boktan çıkmaz. çünkü kılavuzu kargadır. kâh karga akıllı ve duygusal hayvan lakin ata sözü kalıplarına da, atalara saygı babında riayet etmekte fayda var. böyle insanların değeri hep sonradan anlaşılır. iş işten geçer. ahlar vahlar eşliğinde sonrasında arkasından güzellemeler düzülür. işin komik tarafı da bu yapılırken bile işin içine kutsiyet atfedilmeye çalışılmasıdır ki, taşbaşoğlu'nun başına da bu gelmiştir. evliya ilan edilmesine ramak kalmıştır * ortamız yok ki bizim. ya gömeriz, ya uçururuz.

işte efsanenin doğuşu da bu uçurma ritüeli ile başlar. yer demir gök bakır bu noktaya temas eder. taşbaşoğlu köylüye postayı koymuştur. yeniden köye döndüğünde köylü onun için artık yok hükmündedir. öfkelidir köylüye lakin yine de vicdanı onların yediği herzelerin sebebini bilmesi sebebiyle bir yandan hep kendisini dürter. köylüye söylenir durur. onlara yaptıklarının yanlış olduğunu en yüksek perdeden ve anlayacakları dilden yani kabaca dile getirir. bu sertlik enteresan şekilde köylüde biraz olsun reaksiyon yaratır. zaten bizde efendi insan, hak hukuk gözeten insan pek itibar görmez. vuracaksın masaya ki, değerin olsun. yazık ki böyle işte. taşbaşoğlu içinde de süreçler bu şekilde ilerliyor. korku ile karışık bir saygı yaratıyor köylünün üzerinde. insani yönüyle doğuramadığı etkiyi, yaptıkları şeyden ötürü her fırsatta köylüyü aşağılayarak, onlara kızarak doğuruyor. çok fazla ipucu olmaması açısından olay örgüsüne pek değinmeyeceğim ama sonrası tam bir şeyh uçmaz mürit uçurur hikâyesi. ama taşbaşoğlu karakterini ve onun üzerinden yaşar kemal üstadın verdiği mesaj ve kullandığı simgeleri takip ederseniz türk ve anadolu mitolojisinin enteresan dehlizlerinde kaybolma garantisini kapmışsınız demektir. taşbaşoğlu bir yığın efsanenin ortasında yer alan karmaşık bir karakter. ve yine söylüyorum bu hikâyeler bütünündeki en sağlam karakter.

ölmez otu içinse şunu söyleyebilirim. taşbaşoğlular ölmez. ama muhtarlar ölür! bu coğrafyanın genetiğinde bu vardır. her ne kadar egemenin borazanı devrinde daim olsa da, gün gelir yitip giderler! tıpkı muhtar gibi. adları bile anılmaz olur. ama taşbaşoğlu bir şekilde bu coğrafya da hep anlatılagelir, söylenegelir. tıpkı bedreddinler, pir sultanlar, dadaloğlular ve niceleri gibi. o yüzden kapanış muazzamdır. bu coğrafyanın genetiğinde ölmez otu vardır. onu öldürmek isteyenlere inat! binlerce kez deneseler de, ölmez otunun kökünü söküp atamadılar bu coğrafyadan. daha ne olsun!
devamını gör...

(bkz: karıncayı öpmek, belini incitmemek)
devamını gör...

sözlüğün sosyal medyadan farklı bir mecra olduğunu düşünen ve buna göre tavır sergileyen yazardır. özgüvensizlik ile ilgisi yoktur. yeteri kadar yerde biliniyoruz zaten bari sözlükte özgürce, tanınmadan yazalım.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"ben bu çağdan nefret ettim. etimle, kemiğimle nefret ettim." cahit zarifoğlu
devamını gör...

1800'lü yılların popüler mesleği.

william here ve william burke isimli iki mezar soyguncusundan bahsetmek istiyorum.
herşey burke ve kız arkadaşının edinburg'a taşınmasıyla başlıyor. taşındıkları yer; here ve eşinin işlettiği pansiyon.
bu pansiyonda kanka olan william'lar pansiyondaki yaşlı bir kiracının, kirasını ödemeden hakkın rahmetine kavuşmasıyla, tahsilat amacıyla mezarlığa girip kadının cesedini çalıp edinburg üniversitesi anatomi doktoru robert knox a kadavrayı satıyorlar.
7 sterlin ve 10 şilin.
eh bu para tatlı geliyor tabe .bunlar bu işi süreklilik haline getiriyorlar. bu işi defalarca yapıyorlar.
ancak mezar kazmak zor ve zahmetli bir iş, kaz kaz nere kadar. usanıyorlar kazmaktan yani.
1827'de pansiyonda kalan bir kadın hastalanıyor. burke kadının kafasına vursa yara bere olacak, zehirlese moraracak...burke kadının ağzını burnunu kapatma suretiyle öldürünce tıp literatürüne yeni bir deyim kazandırıyor. burking metodu... definitions.uslegal.com/b/b...
neyse efenim ilk ''temiz iş''leri bu şekilde gerçekleşiyor.
bunlar işleri büyütüyorlar. evsizler ,fahişeler, derken; ''seri üretim''e geçiliyor. önce iyi bir içirip sarhoş ediyorlar daha sonra burking metodunu kullanarak cesede zarar vermeden işi bitiriyorlar.
neyse gene bir gün, pansiyonda bir kadını öldürüyorlar. bu arada pansiyonda kalan başka kişiler bu fark edip polise haber veriyor. tam 11 ay boyunca sürekli ödüren bu ikili en sonunda yakalandılar.
ama olay kanıtlanamadı. bu yüzden birinin itiraf etmesi gerekiyordu itirafçı olarak hare bu şans tanındı ve anında burke'yi sattı dokunulmazlık karşılığında burke'yi idama gönderdiler.
25 bin kişi, idamı izlemek için hazır bulundu. ön sıralarda yer karaborsaya düştü. 1 sterline satılıyordu iyi bir noktadan idam manzarası...

neyse efenim burke, dr knox'un rakibi, dr monro tarafından halka açık bir biçimde parçalara ayrıldı.
iskeleti edinburg tıp fakültesine bağışlandı
tam 16 kurban verilen bu olay west port cinayetleri olarak tarihe geçti.
bu cinayetler, 1832 anatomi yasasının yürürlüğe girmesini sağlamıştır.
bu yasa ile birlikte mezar soygunculuğu mesleği bitmiştir.
devamını gör...

nisa suresi/3. ayet:
eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın. eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin.

yani diyor ki; evlatlık aldığın kız ile evlenebilirsin seks falan yapabilirsin. zihniyete bak. eğer yok diyorsan yetmez 3-4 tane falan alabiliyorsun. zaten kurulu bir haremin de var içersinde cariye kaynayan. yani diyor ki kısaca herkesi düdükleyebilirsin.

ondan sonra teyzeler amcalar bu ayetleri okurken ağlıyor sızlıyor duygusallaşıyor kendilerinden geçiyor, peki açıp bir kere baktınız mı mealine kutsal kitap size ne diyor?

edit: bazı yazar arkadaşlar sinirlenmiş kızmış yerine göre dönemselmiş yerine göre evrenselmiş, kur'an'da evlatlık diye birşey yokmuş kaldırılmış falan. hepsi birşeyler yazmış ama bir tanesi de bu yüzden böyle bundan ötürü şöyle diye mantıklı bir açıklama yapmamış. bir tanesi bir çıkarımda bulunmamış.

yazıyor kardeşim işte açık seçik hepsi yazıyor daha neler neler yazıyor da buraya satır yetmez.

ben ayet alıntılıyorum yazan neyse onu paylaşıyorum adam dönemsel diyor bazen evrensel diyor o zamanda öyleydi diyor.
devamını gör...

her gün trigonometri mi çözüyoruz dediğim başlık. eşit ağırlıkçı olarak her iki tarafa eşit mesafedeyim ama sözelcilerin kurduğu cümleler daha güzel ve anlaşılır.
devamını gör...

başlık açmadan önce o başlığın farklı yazılmış veya aynı şeyi kasteden versiyonu olup olmadığını kontrol etmek, ara sıra ukde listesine girip bilginiz olan başlıkları açmak,* yazım yanlışlı başlıkları yazarına yahut moderatöre yollayıp düzeltme talep etmek gibi şeyler geldi aklıma şimdilik.
devamını gör...

ex nihilo nihil fit

hiçlikten hiçlik doğar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim