özellikle gece uykumdan uyandığımda ve buzdolabını açtığımda bana serin serin ve turuncu turuncu gülümseyen meyve.

ayrıca (bkz: at bordagalları)
devamını gör...

her şeye rağmen mutluyum.
sağlığım yerinde, bir eksikliğim yok çok şükür.
beni çok seven bir annem var ve hayatta çok şükür.
beni çok seven bir kadın var. çok sevdiğim bir kadın var. arkadaşlarım dostlarım var, hobilerim var, sizler varsınız... burada tanıştığım kaliteli insanlar var.
oğlum her şeyi geç nefes oluyoruz lan bundan güzel bir şey var mı hayatta ?
devamını gör...

geçmişte düdüklü tencere patlaması ile ilgili anısı veya duyumu olan birisinin sahip olabileceği fobi. bu fobiye sahip olanların sayısı da az değildir.

şahsen ben her ne kadar teknolojisi gelişmiş olsa da düdüklü tencereye bomba gözüyle bakıyorum. misafirliğe gittiğim evde ben kılpayı kurtulmuş olsam da kuzenim maalesef nasibini almış, uzun süre yanık tedavisi görmüştü. o zamandan beri ocakta düdüklü tencere olan mutfağa girmem.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

--- alıntı ---

oecd verilerine göre ülkemiz nüfusunun ~%40'ı (okuma/yazma, okuduğunu anlama, basit matematik/sayı bilgisi, basit problem çözme gibi) temel yeteneklere sahip değilmiş.

--- alıntı ---

link: twitter.com/turkerkilic/sta...
devamını gör...

iş bulmak
iş bulmak
iş bulmak
zira para kazanamayıp kenardan yemeye devam edince malesef ki ne düzen kalıyor ne bir şey yapabiliyorsun.
suan ilk sıradaki isteğim
devamını gör...

efsane olan bir evrendir star wars evreni. en sevilmeyen filmi bile, sırf bu evren için izlenir haldedir.
devamını gör...

bir şeyi zihinde canlanacak biçimde ifade etmek. karşıdaki insanın hayal gücü ve kelimelerin seçimi ile sanat eseri gibi canlandırılabilecek ya da zar zor anlaşılabilecek bir karalama çizmek arasındaki sınır.
ruhu kırık insanların çokça başvurduğu kaynak. bir de anlatının olmazsa olmazı.

"türkçe biti- "yazmak" fiilinden +ım sonekiyle türetilmiş bir kelime olduğu"söylenir, bir de dilimize nurullah ataç tarafından kazandırıldığı.

bir kaynakta da çince "bet/ bit - çizmek" kelimesinden türkçeye geçtiğine dair bir yazı okumuştum. doğruluğundan emin olmamakla birlikte çok da yakıştırmıştım. sonuçta betimlemek kelimelerle resim çizmek.
devamını gör...

sallamadır. adamlar sallıyorlar tutarsa mutlu oluyorlar.

kafayı yiyeceğim.
devamını gör...


evrensel yüz ifadelerini tespit etmek isteyen psikolog carney landis, deneklerinin yüz kaslarının hareketini takip etmek için yüzlerine yanık bir mantarla hatlar çizdi. daha sonra deneklere amonyak koklatıldı, caz dinletildi, elleri kurbağa dolu bir sepete sokuldu.en sonunda tüm denekler canlı bir farenin kafasını kesmeye ikna edildi. bu eylem sırasında çekilen fotoğraflarda denekler "deneyin büyük tanrısı"na kurban adayan garip bir tarikatın mensuplarına benzer yüz ifadelerine sahipti.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
deney bilim dünyasında kabul görmüş verilere ulaşamamış fakat tarih'in en korkunç deneyleri arasında yerini almıştır.


deney sonuç: ekolojisi uzmanı araştırmacı adam anderson ve yardımcısı, psikolog ve nörobilimci daniel lee, ortak 6 yüz ifadesini modellediler: bunlar üzüntü, tiksinme, öfke, sevinç, korku ve şaşkınlık idi. darwin’in bu deneyi ve onu izleyen yüzlercesi, en son cornell üniversitesi’ndeki bulgularla beraber değerlendirildiğinde aynı sonuca ulaşılıyor: yaşadığımız bölge ve kullandığımız dil ne olursa olsun, basit ve istemsiz yüz ifadeleriyle temel düzeyde iletişim kurabilme yetisine sahibiz.
devamını gör...

bir bireyin, başka kişinin kendisine aşık olduğunu düşündüğü sanrısal bir bozukluktur. kişinin kendisine aşık olduğuna inandığı kişiler genellikle ünlü, tanınmış kişilerdir. kadınlarda daha sık rastlanan bu hastalık aniden ortaya çıkabilir.

hastalığın en temel sendromu, başka bir kişinin ona gizlice aşık olduğuna duyulan yüksek inançtır. aşık olduğunu düşündüğü kişi birden fazla olabileceği gibi hiç görmediği birisi de olabilir. aynı zamanda hayali veya ölmüş de olabilir.

erotomanik hastalar, gizli hayranlarından mesajlar gönderildiğini algılar. kendisine hayran olduğunu düşündüğü kişilerin en basit hareketlerini bile kendisine yönelik bir sevgi gösterisi olarak algılayabilir. bu hastalıktaki temel noktalardan birisi de inkardır. kendisine aşık olduğunu düşündüğü kişi ister çok ünlü olsun, ister evli olsun isterse de ölmüş olsun bu hastalar bunu inkar edecektir.

sigmund freud, erotomaniyi güçlü paranoya, inkar, yerinden edilme ve projeksiyon duygularına yol açabilecek eşcinsel dürtülerden korunmak için bir savunma mekanizması olarak açıklamıştır. benzer şekilde, büyük bir kayıptan sonra şiddetli yalnızlık veya ego eksikliği ile baş etmenin bir yolu olarak açıklanmıştır.
devamını gör...

yaşar kemal.
devamını gör...

sabah kalhvaltisini alsancak dostlar fırınında boyoz ile yaparsın, sonra kıbrıs sehitlerinde bir tur atıp (eskiden olsa viran gönüller'de sabah kahvesi iç derdim ama) kordon'dan yürüyerek konak'a geçersin. saat kulesi'nin önünde güvercinlere yem verir, kemeralti'na girersin. neşe köfte, kuyum pide,can döner , manisa döner vb ünlü yerlerden birinde karnını doyurur, hisarönü caminde ya da sahlepcioglu caminde öğlen namazını kılar , namaz kilmiyorsan bu tarihi camileri incelersin. kizlargasi hanı'nı gezip hediyelik eşya alır, avlusunda bir kahve içersin. hemen yan tarafta mennan'da karadutlu dondurma ya da sutcicegi'nde bademli kazandibi yersin. kemeralti' da pazarlık yapmayı unutmaman gerek bu arada. konak'ta hemen üst tarafta varyant'i biraz tirmaninca arkeoloji ve etnografya müzesi ile oyuncak müzesi var onları gezebilirsin. sonra tekrar kordon'a geçer güzelyalı tarafına ilerlersin. göztepe sahilde biraz soluklanir, iç tarafta da dairo moreno sokağı gezer, asansör ile yukarı çıkıp manzarayı izlersin. kısa bir taksi yolculuğu ile balcova'ya gider teleferik ile yukarıya çıkarsın. serin havada çam ağaçlarının altında dinlenir istersen kendin pişir kendin ye ile mangal yakarsın. teleferikle tekrar aşağı inince sahil evlerine geçip sahilde yürüyüş yapıp, balıkçı lokantalarindan birinde karnını doyurmani da öneririm. işte 35 tarafında gün içinde yapabileceklerinin bazıları bunlar. başka birgün de 35.5 tarafını ve izmir'in dağlarını anlatırım inşallah.
devamını gör...

stanley milgram'in 1961'de yaptığı bu oldukça korkunç deney insanların otoriteye ne kadar boyun eğdiğini gözler önüne serdiği çarpıcı bir deneydir.

deneye başlamadan önce, gazete ilanı ile 25-50 yaş arası insanlar arandı. herhangi bir şart yoktu. sadece ilk deneyde katılımcıların hepsi erkeklerden seçildi. katılımcılara deneyin ‘cezanın öğrenmedeki etkileri’ üzerine olduğu söylendi. ve ikinci bir katılımcının daha olduğu belirtildi.

ilk olarak kura ile bir ‘öğretmen’ ve bir ‘öğrenci’ seçileceği açıklandı. ancak ikinci katılımcı, deney grubunun elemanıydı ve her iki kağıtta da ‘öğretmen’ yazıyordu. dolayısıyla gerçek katılımcının öğretmen rolünde olması kaçınılmazdı. ‘öğrenci’ ile ‘öğretmen’ birbirinin sesini duyabileceği ancak birbirini göremeyeceği farklı odalarda yer aldılar. deneyin asıl amacında otoriter figürü temsil eden, özellikle sert ve disiplinli görünen deney gözlemcisi, deney boyunca katılımcının (öğretmenin) yanında kaldı. deney başlamadan önce katılımcıya, öğrencinin çekeceği acıyı öngörebilmesi için 45 voltluk bir elektro şok uygulandı.

deney boyunca, öğretmen öğrenciye öğrenmesi için sözcükler listesini bildiriyor ve bu sözcükleri öğrenip öğrenmediğini sorarak kontrol etti, her yanlış cevapta ceza olarak öğretmen, öğrenciye, bağlı olduğu makine ile her seferinde artan miktarda elektroşok uyguladı. gerçekte ise şok uygulanmıyordu. işbirlikçi denek gerçek denekten ayrıldığı zaman, geçtiği odada elektroşok makinesine bütünleştirilmiş bir ses kayıt cihazını çalıştırıyordu, bu cihaz da her şok seviyesine karşılık önceden kaydedilmiş bir çığlık sesini çalıyordu. voltajın birkaç defa artırılmasından sonra (bu, genelde 150 volttu) aktör, kendisini yan odadaki katılımcıdan ayıran duvarı yumruklamaya başlıyordu.

denek herhangi bir noktada deneyi durdurma isteğini ifade ettiği zaman kendisine sert gözlemci tarafından aşağıdaki sırayı takip eden sözlü uyarılarda bulunuldu:

1. lütfen devam edin.
2. deney için devam etmeniz gerekiyor.
3. devam etmeniz kesinlikle çok önemli.
4. başka seçeneğiniz yok, devam etmek “zorundasınız”.

denek bu dört uyarıdan sonra bile hala durmak istediğini ifade ederse deney durduruluyor, tersi durumda ise deney ancak denek en yüksek şok olan 450 voltu 3 kere art arda uyguladıktan sonra durduruluyordu.

milgram’ın ilk deney dizisinde katılımcıların % 65’inin (40 katılımcıdan 26’sının) deneydeki en yüksek gerilim olan 450 voltu, her ne kadar epey huzursuzluk hissetmiş olsalar da, uyguladıkları görüldü. hepsi deneyin bir noktasında durup deneyi sorguladı, hatta bazıları kendilerine ödenen parayı geri vereceklerini söylediler. katılımcılardan hiçbiri 300 volt seviyesinden önce şok uygulamaktan tereddütsüzce vazgeçmedi.

milgram deney sonuçlarını şöyle değerlendirdi; “sadece görevlerini yapan, kendi başlarına vahşi işlere kalkışmayan sıradan insanlar, korkunç bir yok etme işleminin bir parçası olabilmekteler. ek olarak, yaptıkları işin yıkıcı sonuçlarını apaçık görmelerine rağmen, temel ahlaki değerleriyle çelişen bu görevlerde pek az kişinin otoriteyi reddetme potansiyeli olduğu görüldü.”

milgram ulaştığı sonuçları 1974 tarihli makalesi “itaatin tehlikeleri”nde (ing.: the perils of obedience) özetledi:

itaatin hukuksal ve felsefesel açılardan devasa önemi bulunmaktadır, ancak bunlar çoğu insanın somut durumlarda nasıl davrandığı konusunda fazla bilgi vermez. yale üniversitesinde sıradan bir insanın sadece bir deney bilimcisinden aldığı emirle başka bir insana ne kadar acı çektireceğini ölçmek için basit bir deney düzenledim. katılan deneklerin güçlü vicdani duyguları ile saf otoriteyi çeliştirdim, ve kurbanların acı dolu çığlıklarının eşliğinde genellikle otorite kazandı. yetişkin insanların, bir erk makamının komutası doğrultusunda her şeyi göze almakta gösterdikleri aşırı isteklilik, çalışmamızın acilen açıklama gerektiren en önemli bulgusudur.

sadece görevlerini yapan, kendi başlarına vahşi işlere kalkışmayan sıradan insanlar, korkunç bir yok etme işleminin bir parçası olabilmekteler. ek olarak, yaptıkları işin yıkıcı sonuçlarını apaçık görmelerine rağmen, temel ahlaki değerleriyle çelişen bu görevlerde pek az kişinin otoriteyi reddetme potansiyeli olduğu görüldü.
devamını gör...

onları sizin zamanınıza göre değil onların zamanına göre yetiştirin. ben demiyorum hz ali diyor.
devamını gör...

imzaya gelenlerin çoğu kitabı okumayan kişiler olacaktır.
edit: başlık başıma kalmaz inşallah.
devamını gör...

bildiğimiz gibi dünyanın dörtte üçü sularla kaplı fakat dünya ilk oluştuğu milyarlarca yıl önce herhangi bir su kütlesi bulunmuyordu dünyamızda. peki bu su yaşadığımız evimize nereden geldi?

* aslında iki hidrojen bir oksijenin birleşmesi suyu meydana getiriyor. hidrojen, büyük patlama* sırasında ortaya çıkıyor. evrendeki tüm hidrojenin de bu sırada oluştuğu söylenir.

* ilk yıldızlar meydana geldiğinde içerdikleri hidrojen tükeninceye kadar milyarlarca yıl boyunca yandılar. bu noktada yıldızlar çöktü ve helyumları birleşti. bunların çekim gücü ağır atomları birleştirecek kadar güçlü olmadığı için yıldızlar patlayarak söndü. bu patlamalar sonucunda ise oksijen atomları oluştu.

5 milyar yıl önce de hidrojen ve oksijen atomları yıldız kalıntılarında uçuşuyordu. oksijen ve hidrojen atomları birbirine tutunarak su moleküllerini yavaş yavaş meydana getirmeye başladı. yüz binlerce yıl devam bu süreçte her toz taneciği birleşe birleşe taş, kaya ve göktaşı ve gezegen boyutuna ulaştı.

dünyamız ilk oluştuğunda ise yanardağların bulunduğu bir ateş topu gibiydi. dünyanın yüzeyindeki suyun kaynağı ise onu oluşturan kaya ve buz parçalarından gelmişti. fakat atmosfer henüz oluşmadığı için su molekülleri dünyada tutunamıyor ve uzaya uçuyordu. dünyanın içinden dışarı doğru sızan su buharı soğuyup atmosferde yoğunlaştı. bunun sonucunda ise binlerce yıl boyunca yağmurlar yağmaya başladı.

ancak dünya, ortaya çıktıktan bir milyar yıl sonra düzene girmiş atmosferini oluşturmuştu.
devamını gör...

kahvenin her türlüsüne evet.*
bağımlısı değilim ama severim. bir yakınimden french pres istedim (benimki alır almaz kırıldı) * alırsa bağımlısı da olabilirim.
devamını gör...

eğitim ve farkındalığın yüksek olmasındandır.insanlar gelecek sunamadıkları çocuklar dünyaya getirmek istemiyorlar. bakabildikleri kadar veya kaliteli yaşam sunabilecekler mi daha çok ona bakıyorlar bence.
devamını gör...

evlenmek başarı değil ama evliliği sürdürmek ciddi bir başarıdır.
devamını gör...

bazen ortada bir sebep yoktur varsa bile siz bilmezsiniz, siz sadece şaşkınlıkla izlersiniz olanı biteni ve o kadar fazlası yoktur, bazı şeyler elinizde değildir. neden kaybettiğinizi anlamlandırmaya çalışmak ile günleriniz geçer ama üstüne ne kadar düşünürseniz düşünün çoktan giden gitmiştir. bu bir kişi, bir sınav, bir şans.. olabilir. neden bu şarkılar bilmiyorum neden kaybettiğimi bilmediğim gibi.


t: sebebini kimsenin bilmediği bir çıkmazdır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim