arif’in merdivenden kendinden önce çıkan ceku’nun afedersiniz g*tüne bakarken “atmosfer gayet güzel bence” demesi. kimin -yine afedersiniz- g*tüne baksam kullandığım bir replik.

saf sanılmamak için “hocam bunun nitrojenini falan koydun mu?” repliği yine aynı şekilde hayatımın her alanında yer alan bir replik.

ortaya absürt bir şey koyduysam, mesela deneysel yemek yapmaya çalıştım leş gibi olduysa: “eli belindedir motifin adı” veya “eserimin adı: benimsin”

bir hedefim gerçekleşmekten çok uzak, hatta hayal boyutundaysa “taksim meydanını görür gibiyim...”

yok saymak istediğim bir sorunla karşılaştığımda “b şıkkı, yokmuş gibi yapıyoruz”

birinden özür dileyeceksem “o girişte bi tatsızlık oldu, onu unutalım.”

kafam patatese döndüğünde “beyler rica ediyorum ceku’nun babası ben çıkmayayım.”
devamını gör...

anlaşılmak. tek bir bakışımızdan, ses tonumuzdan hatta susuşlarımızdan anlaşılmak.
devamını gör...

bay kaktüs. kendisi çok havalıdır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gerçekten kitap kurdu da var. raflarda ki çok çok eski kitapların arasında veya ikinci el aldığınız kitapların arasından çıkabiliyor.

kitap yiyen böcek.
devamını gör...

bir düşünce, bir din, bir ideoloji ne kadar güzel olursa olsun cahil bir grubun temsiline geçtiyse özünden kopup yozlaşmaktan başka gideceği yer yoktur.

ben kaynağından edindiğim bilgi ile özünde insanlara karşı baskıcı ve şiddet öneren bir yönü olmadığını düşünüyorum. ancak bir fikir onu taşıyan insanların kalitesi ve niyeti ile yükselir ya da alçalır.
devamını gör...

bir yerli ve milli aile ve sosyal hizmetler bakanı derya yanık beyanıdır.
böylece çapsızlar ve vasatlar imparatorluğunda ele geçirdiği mevkinin tam da elemanı olduğunu pekiştirme yönünde , ensar tecavüzcülerini savunması sonrası , önemli bir adım daha atmıştır.
bu arada bizatihi kendi yaptığı sunumda yer alan “ maruz kaldığınız şiddet salgın döneminde arttı mı?” sorusuna kadınların yüzde 32’si, “evet”, yüzde 15’i ise “kısmen evet” yanıtını verdi.” bilgisinin de bir anlamı olmadığını öğrenmiş olduk.

aile ve sosyal hizmetler bakanı derya yanık, tbmm kadına yönelik şiddetin sebeplerinin belirlenmesi araştırma komisyonu’na katılarak sunum yaptı. bakan yanık, pandemi döneminde kadına şidet olaylarındaki artışın “tolere edilebilir (hoşgörülebilir, tahammül edilebilir)” düzeyde olduğunu söyledi.

buradan
devamını gör...

(bkz: anksiyete)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
halâ bitmedi.
devamını gör...

adını hatırlayamacak kadar uzun zaman önce hissettiğim tuhaflık. (bkz: kelimelerin kifayet bulamaması)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

orijinal ismi how to train your dragon 2 olan film 2014 yapımı çocuk, fantastik, macera türlerinde yönetmenliği ve senaristliği dean deblois tarafından yapılmış bir animasyon filmidir.

ilk filmin aksine bu filmde berk adası sakinleri yani vikingler ejderhalarla bayağı bayağı yakınlaşmış gibi görünüyor. onlara adalarını yetmemiş evlerini açmışlar. evcil hayvanları gibi sahiplenmiş ve sanılanın dışında ne kadar merhametli ve sevgi dolu olduklarını fark etmişler.

her viking kendine bir ya da birden çok ejderha alır ve adeta kedi gibi onları sever,eğitir, kolur kollar. ejderhalar da onları tabi. vikingler ve ejderhalar arasında kopmaz bağlar oluşur.

günler böyle geçip giderken hıçkıdık yine aynı kabına sığmaz kural tanımaz halleriyle oradan oraya macera peşine koşarken aklının ucundan bile geçmeyecek bir sürprizle sarsılıyor. bir buluş bir kaybedil yaşıyor bu filmde. yahu bir animasyon insanı duygulandırmamalı, hüzünlendirmemeli ama. gözümden pıta sebep olan bir animasyon daha neşeli ayaklardan sonra. her türlü duyguyu barındıran eğlenceli, sürükleyici bir yapım. izlemeyenler kesin izlemeli.

peki ya hıçkıdık liderliğe hazır mı? bu filmde insanın iç yolculuğuna değiniyor birazda. ne olduğuna? ne olmak istediğine? ne olması beklediğine ve ne olacağına dair? hıçkıdık zorlu bir sürece giriyor her türlü. hem sevinci hem hüznü aynı anda yaşıyor. yanında hep gecenin öfkesi. kendileri bu filmde pek sevimli. bir çok hareketi kedi gibi bana cokcok'u anımsattı doğrusu. gecenin öfkesi ve hıçkıdık eksik yanlarını birbirleriyle kapatıp dişli bir düşmana meydan okuyor. hem de ne meydan?

ikinci film her yönüyle ilk filmin üzerine çıkıyor. daha keyifli daha eğlenceli daha maceralı daha fazla renk ve ses mevcut.

yeni yeni karakterler de dahil oluyor tabi kadroya. yeni ejderhalar ve yeni insanlar... drago bunlardan biri. kötü, acımasız, merhametsiz, ejderha toplayıcısı ve hakimi. berk adasına acı getiriyor bu adam,yıkım getiriyor. peki ama berk adasının huzur atmosferini tan anlamıyla dağıtabikecek mi? tüm ejderhalara hakim olup karşısına çıkan herkesi haklayabilecek mi?

pek keyifli bir animasyon film. tüm aile izlenebilecekler listesinde ilk beşe girer. açıkçası ben ön yargılı davranmış bu seneye kadar izlememiştim. isminden dolayı bana biraz daha çocuklara hitap eder gibi gelmişti ama hiçte öyle olmadı. çok keyifle ve eğlenerek izledim. eğer gününüzü şenlendirmek ailecek vakit geçirmek istiyorsanız doğru adrestesiniz.

iyi seyirler efem.

seslendirme kadrosu,
hıçkıdık (harun can)
astrid (hazal erdal)
son of eret (umut tabak)
stoick the vast (hakan vanlı)
ruffnut (suzan acun)
snotlout (ahmet taşar)
valka (özden ayıldız)
fishlegs (ümit erdim)
tuffnut (mustafa oral)
gobber (fatih özacun)
drago bludvist (zeki atlı)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

son günlerde ağrısından uyuyamadığım diş türü. bu nasıl ağrıdır. yemek bile yiyemediğim zamanlar oluyor. uzun bir süre devam edeceği de söyleniyor. *
devamını gör...

#683429
devamını gör...

mevzunun ermeni kültürü kısmına hakim değilim ancak bunun eski bir türk geleneği olduğunu söyleyebilirim. zaten günümüzde islamiyet ile bağdaştırılan çoğu ölüm sonrası ritüel orta asya kökenlidir. misal vefat eden kişinin yedisinin çıkması mevzusu, bu tamamen eski türk gelenekleri ile alakalı ve tengricilik kökenlidir. çünkü bu inanışa göre vefat eden kişi ölümünün yedinci gününde tekrar otağına döner ve otağı tepeden izler. iş bu sebeple de kendisi otağında yad edilir. ha keza vefat edenin kırkının çıkması mevzusu da aynı kökten gelir. eski türk toplumları ölen kişinin cesedinin 40 gün boyunca kök tengri tarafından korunduğuna ve cesedin 41. günden itibaren bozulmaya başladığına inanırlardı. bunların sağlamasını roux'dan ve boratav'ın bu inanışların anadolu'daki yansımalarını aktardığı anlatılarda yapabilirsiniz. işte helva meselesi de tüm bunların tamamlayıcısıdır. aslı yuğ aşıdır. anadolu'daki yansıma ismi ise yağlaştır. eskiler halen ölünün arkasından kavrulan helvayı bu isimle nitelerler. köçkünov'da kırgızlar'la ilgili yazdığı eserde bu mevzuya ucundan biraz değinir. eski türk toplumlarında bu helva çövenç adıyla anılmaktadır. bu arada vefat eden kişi için verilen yemek mevzusunun kökenleri de aş toyuna dayanır. abdullah inan, ''tarihte ve bugün şamanizm'' adlı çalışmasında buna ayrıntısı ile değinmiştir.

başta da söylediğim gibi mevzunun ermeni kültüründeki yansımalarına hakim değilim ancak bu kavramın türk kültürünün ve tengricilik inancının bir parçası olduğu, yapılan çalışmalar ve yazılan eserlerle sabittir. tabi isteyen kendi araştırmasını kendi yapar ve mevzuyu daha ayrıntılı bir şekilde aktarırsa üzerine konuşma fırsatı doğar. neticede anadolu'daki ölüm sonrası ritüellerin büyük bir bölümü tengricilik kökenlidir. tabi biz bunları islami bağlamda bazı temellere oturtmaya çalışıyoruz lakin aslını inkar eden haramzadedir der kaçarım.
devamını gör...

corona olmasaydı ispanya olacaktı.
neyse artık, seneye...
devamını gör...

bilinen bir gerçek vardır ki kızlar her ne kadar feminizmi erkek düşmanlığı olarak tanımlamasalar da feminizm üstü kapalı bir erkek karşıtlığıdır. erkek düşmanlığı deyince itiraz ediyorlar, kabullenmiyorlar. yani erkeklerden gelebilecek her bir şeye karşıt fikir oluşturmaktır.

mesela, bayan kelimesinin içinde "bay" ifadesi geçiyor diye bu kelimeden rahatsız olmaları gibi. fakat onlar bunu daha resmi olarak şöyle açıklıyorlar: "kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasını (eşitsizliğin ortadan kaldırılması) ve eşitliğin korunmasını sağlayan ideolojidir."

aslında her şey bu tanım gibi masum değil. feminizm, üzerinde yaşadığımız dünyada ki erkek hegemonyasına itiraz etmek için ortaya atılan ideolojik bir fikirdir. fakat kızlar bunu eşitliği korumak manasında kullanmaya çalışsalar da başaramıyorlar, aksine erkek düşmanlığı pardon erkek karşıtlığı olarak kullanıyorlar.

yani erkeklerle üstü kapalı gizli bir savaş içindeler.
devamını gör...

bir özgürlük savaşı hikayesi doğabilir.
babasının izinden giden, avrupa'da eğitim almış, kültürlü ve yenilikçi bir adam.. ahmed mesud.
direneceklerini belirtiyor ve taliban karşıtı olan herkesi taliban'ın giremediği penşir'e çağırıyor.
böyle adamlar hep karizmatiktir.
hadi inşallah ahmed..

buradan

“ulusal kahraman ve komutan mesud’dan afganların özgürlüğü için verdiği mücadeleyi miras aldım. bu kavga artık benim, dönüşü yok. silah arkadaşlarım ve ben, köleliği reddeden ve ölmekte olan ülkemizin son özgür bölgesi olan kalemiz penşir’de bize katılmaya çağırdığım tüm özgür afganlarla birlikte kanımızı vereceğiz.

“sizinle konuşuyorum, tüm bölgelerden ve tüm kabilelerden afganlar ve sizi bize katılmaya davet ediyorum. size sesleniyorum, sınırlarımızın ötesinde, kalbinde afganistan olan afganlar ve burada, yine bulunduğum penşir’de umudunu kaybetmemiş yurttaşlarım olduğunu söylemek istiyorum."

“fransa’da, avrupa’da, amerika’da, arap dünyasında, başka yerlerde, geçmişte sovyetlere karşı, yirmi yıl önce taliban’a karşı özgürlük mücadelemizde bize çok yardımcı olmuş olan hepinize sesleniyorum: siz sevgili özgürlük dostları, geçmişte olduğu gibi yine bize yardım eder misiniz? bazılarının ihanetine rağmen size olan güvenimiz büyük. biz afganlar 1940 yılındaki avrupa’nın durumundayız.


“penşir dışında yaşanan büyük bir fiyaskodur. tek başımıza kalakaldık. ama asla boyun eğmeyeceğiz.

“kabil savaşmadığı için biz afganlar yenilmiş sayılmayız. savaşçılarımız, yaşlı ve genç mücahitlerimiz burada, penşir’de yeniden silahlandılar. ister ruhen, ister doğrudan destek yoluyla bize katılın. yanımızda olabildiğince çok özgürlüğün dostları olun. afganistan tarihinde birlikte yeni bir sayfa yazacağız. bu, ezilenlerin tiranlığa karşı ebedi direnişinde yeni bir sayfa olacak. allah’ın izniyle üstesinden geleceğiz.”
devamını gör...

hoşaftan da hoş laftan da anlamadığı iddia edilien bir eşeğin konu alındığı başlık.

fakat söylendiği, bize anlatıldığı, işaret edildiği gibi değil.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
şimdi dağılabilirsiniz. *

bu arada ben hep hoşaf olarak kullanmışımdır. bunda türkçe öğretmenimizin parmağı vardır.
saygılar.
devamını gör...

daha önce yaptığım, inanılmaz eğlenceli olan eylem. annemin saçını da biraz önce kestim.
kendim için internetten saç modeli arıyorum. umarım yakışıklı bir bey olurum. :(
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim