hayata dair iç burkan detaylar
yıllardır bakıp büyüttüğünüz ve üniversite için ayrı kaldığınız muhabbet kuşunuzun öldüğünü evden gelen bir telefonla öğrenmek.
devamını gör...
yazarlara iyi gelen yazarlar
sözlükteki yazarlardan en yakın dostlarım kendilerini biliyorlar zaten. hepsi ile de sık sık konuşuyorum ve hepsi bana çokça iyi geliyorlar ama normal yazarlardan bahsediyorsanız bu kişi kesinlikle sabahattin ali'dir.
devamını gör...
savage sendromu
rezistan over sendromu olarak da bilinir.
primordial foliküller vardır;ancak fsh reseptörlerinin olmaması veya postreseptör defekt varlığı nedeniyle fsh'a karşı cevap yoktur,foliküler gelişim devam edemez.
kesin tanı over biyopsisi ile konulur.
tedavi olarak ise menopoza kadar hormon replasman tedavisi uygulanır.
primordial foliküller vardır;ancak fsh reseptörlerinin olmaması veya postreseptör defekt varlığı nedeniyle fsh'a karşı cevap yoktur,foliküler gelişim devam edemez.
kesin tanı over biyopsisi ile konulur.
tedavi olarak ise menopoza kadar hormon replasman tedavisi uygulanır.
devamını gör...
sözlükte güzel kız olmaması
beni çoktan görmüş yazarın haklı serzenişidir.
edit: beğenmeyin lan bu tanımı, kalbim paramparça şu an.
edit: beğenmeyin lan bu tanımı, kalbim paramparça şu an.
devamını gör...
namaz kılarken sağa sola bakan kişi
belki namazı bitirip selam veriyordur demek istediğim kişidir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hissedemedikleri
son zamanlarda birçok duygu. acı, üzüntü, özlem, heyecan...
sanki artık ruhum hissedemez olmuş gibi. normalde olsa üzüleceğim belki de korkacağım şeyler için kılımı bile kıpırdatamıyorum dostlar. ruhum buz tutmuş sanki. lakin bu buzu eritmeye çalışan insanlar var. iyi ki de varlar.
sanki artık ruhum hissedemez olmuş gibi. normalde olsa üzüleceğim belki de korkacağım şeyler için kılımı bile kıpırdatamıyorum dostlar. ruhum buz tutmuş sanki. lakin bu buzu eritmeye çalışan insanlar var. iyi ki de varlar.
devamını gör...
avro diyemeyen türk
okunuşu ingilizcede yuro’dur, almancada oyro’dur, türkçede avro’dur. farklı dillerdeki “avrupa” kelimesi okunuşundan tüyo alabilirsiniz. ingilizler yurop, almanlar oyropa, türkler avrupa der. bu kadar basit bir mantıktır.
devamını gör...
sait faik abasıyanık
abasıyanık kitabı olan yazardır.
izlemek için buradan.
izlemek için buradan.
devamını gör...
quo fata ferunt
her "takip" kısmına girdiğimde, "acaba yeni bir tanımlaması var mıdır?" diye içten içe ve hevesle sorduran yazar.
devamını gör...
austerlitz savaşı
fransa imparatoru (bkz: napolyon bonapart)'ın 1805 yılında rusya ve avusturya' ya karşı gerçekleştirdiği zaferi. bu zafer bugün bile askeri okullarda ders olarak anlatılıp, savaştaki stratejisi hala en iyi taktik olarak kabul ediliyor.
devamını gör...
köylü kadınların libidosunun daha fazla olması
ne saçma başlıklarınız var sizin. kadınlar şöyle, kadınlar böyle, kadın insan mıdır, kadın erkek bir arada olmak vs. hiç kültürünüz yok mu? hiç yazabileceğiniz bilgili olduğunuz bir konu yok mu? neden sürekli kadınlar? kime ne mesajı vermeye çalışıyorsunuz. ekşi'de şurda burda eleştirdiğimiz çöp konuların burda da olması insanı üzüyor.
devamını gör...
fes
tepesi düz, genellikle kırmızı, püsküllü, silindirik başlık olup adını üretim merkezi olan fas'ın fes şehrinden alır. osmanlı padişahlarından 2. mahmud döneminde 1829 da kullanılmaya başlanmış, 25 kasım 1925'te çıkartılan şapka kanunu ile takılması yasaklanmıştır.
hala batı ülkelerinde türkiye denince insanların aklına fes ve deve gelmesi nedeniyle başımızın belasıdır. ancak osmanlıya ilk geldiğinde sarık kullananlar tarafından dirençle karşılanmıştır. 2. mahmud fesi önce askeriyeye sonra da memurlara mecbur tutmuş, yaptığı diğer ıslahatlarla birlikte sırf bu yüzden halk tarafından "gavur padişah" olarak adlandırılmıştır.
fese geçilirkende, festen şapkaya geçilirken de arada neredeyse yüz yıl olmasına rağmen değişmeyen tek şey yeniliklere ayak direyen, kişisel çıkarlarını gözeten ve dini kendi amaçları doğrultusunda kullanan belli bir kesimin hep var olmasıdır.
kamu spotuda vereyim: mesele dedelerimizin mezar taşını okuyup okuyamamak değil, nokta.
hala batı ülkelerinde türkiye denince insanların aklına fes ve deve gelmesi nedeniyle başımızın belasıdır. ancak osmanlıya ilk geldiğinde sarık kullananlar tarafından dirençle karşılanmıştır. 2. mahmud fesi önce askeriyeye sonra da memurlara mecbur tutmuş, yaptığı diğer ıslahatlarla birlikte sırf bu yüzden halk tarafından "gavur padişah" olarak adlandırılmıştır.
fese geçilirkende, festen şapkaya geçilirken de arada neredeyse yüz yıl olmasına rağmen değişmeyen tek şey yeniliklere ayak direyen, kişisel çıkarlarını gözeten ve dini kendi amaçları doğrultusunda kullanan belli bir kesimin hep var olmasıdır.
kamu spotuda vereyim: mesele dedelerimizin mezar taşını okuyup okuyamamak değil, nokta.
devamını gör...
sana bakmak
bir (bkz: yılmaz erdoğan)şiiridir.
her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.
bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok
uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım
olan olmayan acıtan sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercan maviliğine
sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır
sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor
çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
bahçıvanlar değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır
bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzamaya başlar
verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz
sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah’a inanmaktır
her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.
bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok
uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım
olan olmayan acıtan sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercan maviliğine
sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır
sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor
çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
bahçıvanlar değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır
bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzamaya başlar
verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz
sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah’a inanmaktır
devamını gör...
anın fotoğrafı
melting allah belayı vermeye, şaşı bak şaşırdım ama yine de anlamadım. koysana kedi kitap el ayak da ne olduğunu bilelim, puh..
vertigom azdı, fotoğrafa bak!
bunu örnek al!
vertigom azdı, fotoğrafa bak!
bunu örnek al!
devamını gör...
bayan eleman arama çılgınlığı
6000 tl maaşla prezantabl özel bayan asistan aranıyor ilanıyla kapışır.
devamını gör...
halkların demokratik partisi
"suriye'den 3-5 roket attırırız" planının, "3-5 hdp'li katlederiz" şeklinde güncellenmesine kurban edilmek istenen parti.
hdp kapatılsa da, benim üyesi olduğum başka bir parti kapatılsa da, herkesi cezaevine tıksanız da, yiyip semirdiklerinizden çatlasanız da biz buradayız. kapatmazsanız da hatırım kalır.
hdp kapatılsa da, benim üyesi olduğum başka bir parti kapatılsa da, herkesi cezaevine tıksanız da, yiyip semirdiklerinizden çatlasanız da biz buradayız. kapatmazsanız da hatırım kalır.
devamını gör...
iko (yazar)
memleket hasreti ile yanıp tutuşan orta doğu ve balkanların en iyi yazılımcısı.
ithafen :
ithafen :
devamını gör...
acaba sadece bana mı oluyor diye düşünülen şeyler
garsonla gözgöze gelmeden bir şey isteyememe.
devamını gör...
doğan cüceloğlu
öldü demeye dilimin varmadığı, öğretileriyle beni gelişip bugünkü olduğum insana çeviren muhteşem insan.
sayın hocam, bu dünya sizi bünyesinde barındırdığı için o kadar şanslıydı ki!
gittiğiniz yerde huzurla uyuyun, mekânınız cennet olsun.
sayın hocam, bu dünya sizi bünyesinde barındırdığı için o kadar şanslıydı ki!
gittiğiniz yerde huzurla uyuyun, mekânınız cennet olsun.
devamını gör...
