sözlüğün sosyal medyadan farklı bir mecra olduğunu düşünen ve buna göre tavır sergileyen yazardır. özgüvensizlik ile ilgisi yoktur. yeteri kadar yerde biliniyoruz zaten bari sözlükte özgürce, tanınmadan yazalım.
devamını gör...

dostum bana izmir'i anlat
hüznüme biraz imbat kat
eski günlere geri dönelim
dostum bana izmir'i anlat
hüznüme biraz imbat kat
eski günlere geri dönelim
kederlerimi denizlere at
yolum düşer uğrarım sana
kordon'da bir çay ısmarla bana
oturup konuşalım kana kana
istanbul bir yalan
söylenenlere inanma
alsancak'ta o yaralı gençliğim hala beni bekler
sen aklıma düştükçe hala kalbim tekler
içimde sancır istanbul benim darağacım
gidiş o gidiş bir daha da senden
haber bile alamadım
bu şehir süslü boyalı kadın
izmir sen benim anamdın
gel yine kol kanat ger bana
ben koynunda uyumalıyım
yolum düşer uğrarım sana
kordon'da bir çay ısmarla bana
oturup konuşalım kana kana
istanbul bir yalan
söylenenlere inanma
alsancak'ta o yaralı gençliğim hala beni bekler
sen aklıma düştükçe hala kalbim tekler
içimde sancır istanbul benim darağacım
gidiş o gidiş bir daha da senden
haber bile alamadım


buradan
devamını gör...

benim bu ve bu nedenle hayatımın en büyük travmasını yaşamıştım.
bir sosyal medya uygulamasından tanışmıştık. beni tanıyorsunuz; gayet kibar, iyi kalpli ve narin bir insanım. her zaman böyle olduğum için hemen buluşmak istemiyorum, iyice konuşup hem tanımak hem de tanınmak istiyorum. yaklaşık beş yıl konuştuktan sonra buluşmak için daha çok fularlı entellerin tercih ettiği bir mekan için sözleştik. ben, o' nun prensi olduğunu düşündüğüm için garajdan bu günler için sakladığım beyaz atımı çıkarttım ve yola koyuldum. uzun bir aradan sonra mekanın önüne geldim ve atımı valeye teslim ettikten sonra içeriye girdim. herkesin gözü benim üzerimdeydi; yakışıklı ve karizmatik bir erkek olduğumu biliyordum lakin bu kadarı benim için fazlaydı çünkü adeta taciz ediliyordum. prensesimin bulunduğu masaya doğru ilerlerken; prensesim masadan kalktı ve at ne ya at ne ya diye bağırmaya başladı üstüne bana da bir tokat attı ve gitti.
devamını gör...

gordon para yasasına isyan etmiş bir adam. ailesi sınıf atlamak için gerekli parayı kazanabilecek tek varis olarak onu gördüğünden tüm eğitimi için ellerinden geleni yaparken bir yandan da onu bu durum için işleyerek yetiştirmiştir.
gordan ise iyi bir işte çalışıp paranın kölesi olmaktansa sefil işlerde az para ile çalışarak ruhunu özgürleştireceğine inanır.

ancak her şeyin yolu da paradır. sadakat bile para ile satın alınır. iyi bir iş hapishanesine razı olmadığından kadınlarla olan bütün ilişkilerine süreksizlik ve aldatma egemendir. paradan feragat etmek, kadından da feragat etmeyi getirir ona göre. ya para tanrısına hizmet edecek ya da kadınsız kalacaktır.

ona aşık olan rosemary'in sevgisini isterken de bir yandan onu kendinden uzaklaştırmak ister. çünkü ne kadar iyi bir insan olsa da rosemary'nin de bir gün onu yoksulluğundan dolayı aşağılayacağına inanır. bu yüzden katı, kıskanç bir bağımsızlıkla özsaygısını korumak için elinden geleni yapar.

kitabın adı da* sınıf atlama özentisindeki dar gelirlilerin bir statü göstergesi olan çiçeksiz bir zambak türünden gelir.


"insanoğlunun ve meleklerin diliyle konuşsam da, param olmadığından, ses üfleyen bir trompet ya da çınlayan bir çembalo konumundayım. geleceği görme, bütün gizemleri ve bütün bilgileri anlama yetim olsa da, dağları yerinden oynatacağıma inansam da param yoksa, bir hiçim. bütün varlığımı yoksulları doyurmaya adasam da, yakılmak üzere bedenimi sunsam da, param yoksa, bunların bana hiçbir yararı yok. para çok acı çeker, naziktir; para kıskanmaz; para kendini övmez, şişinmez, uygunsuz davranmaz, kendini düşünmez, kolay aldanma, kötü şey düşünmez; eşitsizlikten hoşlanmaz ama hakikatle coşar; her şeye katlanır, her şeye inanır, her şeyi umar, her şeye dayanır... ve şimdi, inanç, umut ve para hüküm sürmekte; bu üçü egemen ama içlerinde en yücesi, para."
devamını gör...

insanlar doymak nedir bilmiyor. sevgiye, saygıya, iyiliğe çabucak doyan insan, kötülüğe, zorbalığa doyamıyor. iyiliğe aç olansa bir kırıntı için bin cefa çekiyor. yoruldum, yıldım bi bitmediniz demekten usandım.
devamını gör...

ışıktan kalkarken, vitesi bire alıp ağzı yana kıvırmanın havasının olmadığı araba.
belki konforlu ama karizmatik değil.*
devamını gör...

renk körü olan birisi olarak, normal insanlar nasıl görüyor diye merak ederim hep.
tanım: bir çeşit göz rahatsızlığı.
devamını gör...

ünlü düşünür descartes'in en sevdiğim sözünü feyz alarak hayatımı idame ettirmekteyim.*
"üşeniyorum, öyleyse yarın."
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

geometride ilk leveli atlamıştır. sırada üçgende açılar sorusunu çember çizerek çözmek vardır.
devamını gör...

çok iyi.
devamını gör...

kar yağışı etkisini kaybetmeye başlıyor.virüs olmasaydı bazı illerde okullar tatil olucak mı sorusu sık sık karşımıza çıkartılıcaktı.
devamını gör...

yedi numara

recep - haydar
devamını gör...

antik çağ'ın bilinen ilk kadın filozofudur. m.ö. 600-550 yılları arasında yaşadığı tahmin edilmektedir.

krotonlu theano, pisagor'un eşi ve õğrencisidir. felsefe matematik ve geometri üzerine pisagor'dan ders almış ve sonrasinda eşi öldükten sonra pisagor'un okulunu da yönetmiş özellikle kadınlara ders vermiş italya doğumlu ilk kadın filozoftur.

theano diğer pythagorasçılar gibi evrenin sayılardan kurulduğunu öne sürmüş, matematik ve müziğe önem vermiş ayrıca reenkarnasyon öğretisini savunmuştur.

theano, ruhun yeniden doğacağını, bu nedenle insanların erdemli bir hayat sürmeleri gerektiğini savunmuş, hayatın salt maddeden ibaret olmadığını, ruhun ve metafiziğin ön planda olması gerektiğini ileri sürmüştür. krotonlu theano, matematik ve müziğe büyük önem vermiş, sayıları ise düzen sağlayan unsur olarak görmüştür.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

koşun gelin, acayip saçmasapan bir şey oynuyoruz şuan ahahahaahah.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

6000. tanımımı kendisine atfetmek istediğim, benim için çok değerli olan bir insandır.

iyi ki vardır. kendisi hakkında yazacağım o kadar çok şey var ki, sığmaz buralara. ama o ne diyeceğimi bilir zaten.

iyi ki vardır.
devamını gör...

sokağa çıkma yasağı.
devamını gör...

bir yazar, laik devleti yıkmak için uğraştığını yazmış, laikliğin ilanı 1937.
bir yazar, şapka kanununa karşı isyan çıkaran bir lider olduğunu yazmış, ama isyanın adını yazmadığı için hangi isyanın lideri olduğunu öğrenemedik.
bir yazar, istiklal savaşı sırasında düşmanla işbirligi yaptığını yazmış, yani bu adamın vatan haini olduğu, düşman denize döküldükten 4 yıl sonra akıllarına gelmiş.
1 kasım 1925'te çıkan şapka kanunundan, bir buçuk yıl önce yazdığı "batı taklitçiliği ve şapka" adlı kitabı yüzünden mahkemeye çıkarılmış ve bu kitabı kanun çıkmadan önce yazdığı için bırakılmıştır. ama birileri kafayı taktı demekki, aynı suçlamayla yeniden mahkemeye çağrılmış ve savunma vermediği için suçlu görülüp asılmıştır.
bugün birileri, şapka giymediği için birilerinin asılmasının ne kadar saçma olduğunun farkında oldukları için başka bahaneler bulmaktalar.
devamını gör...

her insana yakışan, sadaka olan, hem madden hem manen iyi eden eylem.
alın size benden bir de aforizma.
geçmeden dünyadan geç dünyadan gülümseyerek.
devamını gör...

eğer yanına bir kilise, cemevi ve sinagog yapacaklarsa olumlu karşılayacağım karar.

aksi takdirde siyasal islam'ın şerefsizce, iki yüzlü, ötekileştirici hareketlerinden birisi olacaktır.
devamını gör...

tebrik edilesi, diş bakımına çok özen gösteren insanlardan sadece biri.

peki bu konuda olay sadece bakımda mıdır, o da tartışmalı konulardan biridir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim