"ruhsuz köpektir" biraz ağır olmuş. kimsenin fikrine karışamayız elbette, herkes kendini kendi kelimeleri ile ifade etmekte özgürdür fakat naçizane bunun şiir seven bir insana yakışacak bir ifade olmadığını düşünüyorum.

benim bu konudaki fikrime gelecek olursak;
yaklaşık 2 yıl öncesine kadar şiir çok nadir okurdum, aşina olduğum bir kaç şiir vardı, onlar dışında ilgimi hiç çekmezdi.
sonra hayatıma birisi dahil oldu *, iyi ki de oldu... onun sayesinde ben ilk şiir kitaplarımı aldım, beni yazmaya teşvik etti çokça. hala şiir kitabı almaya elim çok gitmiyor ama en azından çok şiir okuyorum, yazma isteğimi bastırmıyorum artık. onun sayesinde bu. ben onun yüzünden ve onun sesinden duyduğum şiirlerle sevdim şiiri...

yeri gelmişken;
hayatımda hep olması için çok çabaladığım, hep de çabalayacağım, bazen çocuk çocuk davranıp bunalttığım, yerli yersiz çok sitem ettiğim ama çok da başka sevdiğim insan, teşekkür ederim sana *

ve benim şiir denince ilk aklıma gelen şiir yine onun sesinden duyduğum...

seni bir yabancı gibi karşıma alıp
bunun dayanıklı bir şey olmadığını
sürekli kılınmadığını, çünkü aşkın
yapılan bir şey olmadığını,
başlangıçta bir melek konduğunu
sonunda bir kelebek öldüğünü,
yani kısacık sürdüğünü, oysa hayatın
bir korkular ve alışkanlıklar bütünü
olduğunu,
bütün bunları sana
nasıl anlatacağım?
* *

sanırım bana şiiri sevdiren tek kişi var ve ben şiirle onu beraber düşünüyorum hep...
devamını gör...

tecrübelerin yanıltıcı olabileceğidir. iki iki daha dört etmez.
devamını gör...

yaklaşık 15 ay süren mücadelemiz ne yazık çoğu hastada olduğu gibi olumsuz sonuçlandı. ilk önce dilde bir ağrı ile başlayan ve ilk başlarda önemsemediğimiz bir yara 15 ayda can aldı. hacettepe'de dil ameliyatı olan ve dilinin yarısı alınan babam lenflere sıçradığı için 1 ay sonra işin tedavisi ve takiben kemoterapi gördü. ne acılar ne ağrılar çekti. bu arada sakın ola bir doktorun demesi ile ameliyata , ışın tedavisine kemoterapiye evet demeyin. halk arasında bir tabir vardır. "bıçak değdiyse kanser hastasına o yara artık onulmaz." biz aynısını yaşadık. babama ameliyat kararı veren ve bize "küçük bir ameliyat diyen o hacettepeli sözüm ona doktor " yüzünden yara büyüdü de büyüdü. dilden boğaza çeneye sıçradı. ne ağrılar ne acılar çekti. ağladı da ağladı. boynunda ceviz büyüklüğünde 20-30'a yakın tümör....
intihar etmeye bile kalktı. piyasadaki artık uyuşturucu niteliğindeki iğnelere bile cevap vermeyen bünye ... medicanaya götürdük adama nefes alamıyor diye covid dediler. diyoruz ki adam hastalığı yüzünden nefes alamıyor, boynundakiyaralar vs... gün gibi ortada...

ankara şehir hastanesinde 40 gün yattı. müdahale edemeyiz, kemoterapi de veremeyiz dediler. çok ağır dediler. vefatı şah damarını boğmaya kalkan tümör parçaları sayesinde olacak dediler ve gerçekten de böyle lanet bir ölüm oldu. 3 gün önce babamı kaybettik . ve bu mücadelemiz sanki hiç yokmuş gibi ölüm sebebi covid, salgın hastalık yazıyor ölüm belgesinde.

evet 4. evrede artık yaşaması mucizelere kalmış , vücudu çürümüş 40 kiloya düşmüş 65 yaşındaki babamı sırf nefes almakta zorlanıyor diye covid diye ölüm belgesi düzenlediler. hani televizyonlarda yazıyor ya alt yazılarda.... "bugün 270 ölüm var coronadan diye...""" çoğu böyle hastalar.... aklınızda bulunsun. büyük bir düzenin parçası olabiliriz.
devamını gör...

kulaklık ya. mağazaya girdiğimde deliriyorum. yok dış kulaklık yok iç kulaklık, ohaa bu çok iyi ses veriyomuş falan. aa bak bunda dışarıdaki sesleri duymuyosun falan derken kendimi kaybediyorum.
devamını gör...

aşırı normal şey. ama bizim insanımızın bir çoğu işi gücü bırakıp kadın ve erkeğin arkadaş olamayacağı absürtlüğüne inanıyor. kültürsüzlük zor bir durum.
devamını gör...

annemin "hadi gel oğlum aç kalma kurban olurum sana" diye odaya girmesini beklemekti.. ya da herkes kalktıktan sonra yemeğin en güzel yerinden, salata yoğurt vs tepsiyle odaya servis yapmasıyla sürecin tok olarak sonlanmasıydı*
hakkını ödeyemem canım ciğerim annem..
devamını gör...

bazı insanlar vardır, sever sevdiğini belli eder. sana dair her şeye değer verir. senin olan ne varsa alır bağrına basar.. canım dostum da öyle işte! kızıma sevgi işlemiş. *
baş ucuna astık hemen. nerede olursak olalım bu salıncaktaki minik kız hep bizimle olacak. senin kalbimizdeki yerin gibi onun da yeri değişmeyecek..



kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

öğrendikleri "erkeklik" algısına uydukları, en "errrrrrrkek"in kendileri olduğunu belli etmek için yaptıkları her şey. çok itici ve komik oluyorlar.
devamını gör...

miko'nun sorularıyla renklendirdiği yayın.

ben dümdüz yürüyorum kardeşlerim. beğendiğim ne kadar özelliği varsa onlar üstünden yürürüm.
devamını gör...

"seni arkadaşım olarak görüyorum." cümlesi, seni sevmiyorum'un kibar halidir.
devamını gör...

hayatımda hiç bir şeye bu kadar katılmamıştım. gerçekten saçmalık büyük saçmalık.
bırakalım bu ayakları ingiliz çayı içmiyoruz hiç birimiz.
bakın arkadaşın sorduğu soru çok güzel kim sefilleri o yazamadığım isimle aratır.
devamını gör...

ölüme yakın bir adamın neler hissettiğini gözler önüne seren harika kitaptır.
şaheser bir kitap benim gözümde o psikolojiye bu kadar iyi bürünmek herkesin yapabileceği bir iş değil.
devamını gör...

sevdiceğimin nickaltına el atılması talebini sevdiceğime el atmak olarak yorumlayan yazarları en içten duygularımla sımsıkı sarmak isteğimi coşturan yazar.

ayrıca özlediğim kişi, haftada bir de olsa sıcaklığını hissedebilmek artık yetmiyor, ama en kısa zamanda çözüme ulaştıracağını düşünüyorum.*
devamını gör...

(bkz: cinsel video) nedir önce onu anlasak. her neyse bir adamın eşini izlemiş olduğu seks videosunda kazağından tanıması durumu.
devamını gör...

o işte denklik vardır.
devamını gör...

bir kafa sözlük sloganı.
devamını gör...

kendi döneminin ve hatta belki bu dönemin bile ötesinde bir adamdır.osmanlı'ya en fazla faydası dokunmuş kişidir.havan topunun mucididir.
devamını gör...

ıslak banyo terliğini çorapla giymek.
devamını gör...

birkaç aylık oluşum için gayet iyi bir sayıdır. nice 3000'lere. ancak bu 3000'in içinde ne kadar yazar sadece kayıtlı yazar? aktif yazardan ziyade aktif yazan yazar sayısı bence daha önemli. mesela dün girilen 4200 tanımın kaç farklı yazar tarafından girildiği ile ilgili bir istatistik varsa daha değerli olabilir.

(bkz: kocaman alkış)

ekleme: şimdi bu dediğim veriye erişilmese bile bu ay girilen tanım sayısı ve bu ayın hiperaktifleri listesinden kabaca bir hesap yapmanın mümkün olduğunu gördüm. buna göre bu ayın hiperaktifleri listesinde sıralanan 200 yazarın yazdığı toplam tanım sayısı 42830. bu ay sözlüğe girilen toplam tanım sayısı 70414. aradaki fark 27584. bu ayın hiperaktifleri listesindeki 200. yazarın tanım sayısı 80. diğer yazarların tanım sayılarının ortalamasını bunun yarısı kabul etsek aradaki 27584 tanımı yaklaşık 690 farklı yazar girmiş diyebiliriz.

buradan hareketle bu ay girilen 70414 tanımı farklı 890 yazar girmiş diyebiliriz. yanılma payı vs. diye düşünürsek 1000 farklı yazar diyelim. yani aktif yazar sayısı olan 3000'in üçte biri oranında bir katılım sağlanmış. fena bir rakam değil.
devamını gör...

sabah saat 10:00 dan önce, gece saat 22:00 den sonra acil bir durum yoksa keyfi ev telefonu,cep telefonu aranmaz.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim