ben babamla evleneceğim
2 kızımdan da, ilkokula başlayana dek (gördüler tabi delüğanluları) duyduğum cümle. yaw ne keyifli idi onların tek idolü olmak. bazen hatırlatıyorum, kızarıp bozarıyorlar sonra kahkahalar.
devamını gör...
sıcak su torbası
kettle’daki su hala fokurdarken doldurmayınız. suyun sakinleşmesini bekleyiniz. sabırsızlığımdan, elimi yakmıştım doldururken. baya baya asit mi döktüm? derim mi soyuluyor? elim öldüüüüüü. gibi ciyaklamalarım olmuştu. bi tür travma gibi. bir düdüklü tencere, bir de sıcak su torbasına güvenim sıfır. beni yeniden tavlamaları gerekiyor aksi takdirde sonsuza dek küsüm bu ikisine.
edit: ayrıca bir yazarımızmış. * tanımlarına aşina olduğumda editleyeceğim.
edit: ayrıca bir yazarımızmış. * tanımlarına aşina olduğumda editleyeceğim.
devamını gör...
misc radyo yayını
o halde,
t: emeklemeye başlayan merice barkın denir.
t: emeklemeye başlayan merice barkın denir.
devamını gör...
patatesli börek vs peynirli börek vs kıymalı börek vs ıspanaklı börek
ıspanak > patates > peynir > kıyma
böreğe en çok yakılan şey ıspanak bence
zaten kuru olan bi şeyi yumuşacık, lokum gibi yapıyor. patlıcanlı ve pırasalı da fena değil.
böreğe en çok yakılan şey ıspanak bence
zaten kuru olan bi şeyi yumuşacık, lokum gibi yapıyor. patlıcanlı ve pırasalı da fena değil.
devamını gör...
j harfinin en seksi harf olması
ruj, makyaj, oje, jakuzi, jinekoloji, vajina, jenital, erojen, jigolo, jüpon, jartiyer gibi kelimelerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
devamını gör...
kar yağdığında herkesin kar fotoğrafı paylaşması
yıllardır önünü alamadığımız çılgınlık.
bunun daha beteri haber bültenlerinde yaşanıyor her sene. kışın "havalar şöyle soğuyacak, böyle öldük bittik" yazın da "çok sıcak olacak, yanacağız, pişeceğiz" haberleri... yahu kış soğuk, yaz da sıcak olacak illa ki! her sene neyin tatavası bu? sanırsın temmuzda kar yağacak da adam onun haberini sunuyor...
bunun daha beteri haber bültenlerinde yaşanıyor her sene. kışın "havalar şöyle soğuyacak, böyle öldük bittik" yazın da "çok sıcak olacak, yanacağız, pişeceğiz" haberleri... yahu kış soğuk, yaz da sıcak olacak illa ki! her sene neyin tatavası bu? sanırsın temmuzda kar yağacak da adam onun haberini sunuyor...
devamını gör...
yüksek zeka belirtileri
-yerinde super tespitler yapmalari,
-analitik dusunme yetilerinin oldukca gelismis olmasi,
-kimsenin goremedigi ince detaylari farketmeleri,
-gozlem yeteneklerinin gelismis olmasi,
-esprileri, ironileri oldukca dusundurucu olmasi...
-analitik dusunme yetilerinin oldukca gelismis olmasi,
-kimsenin goremedigi ince detaylari farketmeleri,
-gozlem yeteneklerinin gelismis olmasi,
-esprileri, ironileri oldukca dusundurucu olmasi...
devamını gör...
evernevergreen
her gün , hiç vaktim olmasa dahi mutlaka en az 2-3 eski tanımını okuduğum yazar. kişiliği ayrı, yazdıkları ayrı güzel. bu gidişle bir aya bitireceğim tanımlarınızı; yenilerini bekliyorum. duyrulur ilgilisine. sevgiler*.
devamını gör...
ahmed arif
23 nisan 1923 diyarbakır doğumludur. asıl adı ahmet hamdi önal'dır. türk edebiyatının güzide şairlerindendir. 2 haziran 1991 tarihinde kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiştir. bugün ölüm yıl dönümü olan değerli şairimizi hasret, sevgi ve saygıyla anıyorum.. ruh'u şad olsun.
hasretinden prangalar eskittim
seni, anlatabilmek seni.
iyi çocuklara, kahramanlara.
seni anlatabilmek seni,
namussuza, halden bilmeze,
kahpe yalana.
ard-arda kaç zemheri,
kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
dışarda gürül-gürül akan bir dünya...
bir ben uyumadım,
kaç leylim bahar,
hasretinden prangalar eskittim.
saçlarına kan gülleri takayım,
bir o yana
bir bu yana...
seni bağırabilsem seni,
dipsiz kuyulara,
akan yıldıza,
bir kibrit çöpüne varana,
okyanusun en ıssız dalgasına
düşmüş bir kibrit çöpüne.
yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
yitirmiş öpücükleri,
payı yok, apansız inen akşamdan,
bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
seni anlatabilsem seni...
yokluğun, cehennemin öbür adıdır
üşüyorum, kapama gözlerini...
hasretinden prangalar eskittim
seni, anlatabilmek seni.
iyi çocuklara, kahramanlara.
seni anlatabilmek seni,
namussuza, halden bilmeze,
kahpe yalana.
ard-arda kaç zemheri,
kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
dışarda gürül-gürül akan bir dünya...
bir ben uyumadım,
kaç leylim bahar,
hasretinden prangalar eskittim.
saçlarına kan gülleri takayım,
bir o yana
bir bu yana...
seni bağırabilsem seni,
dipsiz kuyulara,
akan yıldıza,
bir kibrit çöpüne varana,
okyanusun en ıssız dalgasına
düşmüş bir kibrit çöpüne.
yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
yitirmiş öpücükleri,
payı yok, apansız inen akşamdan,
bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
seni anlatabilsem seni...
yokluğun, cehennemin öbür adıdır
üşüyorum, kapama gözlerini...
devamını gör...
başıboşlar
açıldığı zamandan beri trollerin de tadını kaçırdığını tahmin ettiğim mayınlı bölge.
bu tarafta olup herkesin göreceği şekilde entellere sataşmak daha zevkliydi, kabul edin. şimdi enteller o tarafa fazla takılmadığı ve kendilerine yapılan sataşmaları eskisi kadar görmediğinden keyfi ve anlamı kalmıyor tabii bu sataşmaların *
bu tarafta olup herkesin göreceği şekilde entellere sataşmak daha zevkliydi, kabul edin. şimdi enteller o tarafa fazla takılmadığı ve kendilerine yapılan sataşmaları eskisi kadar görmediğinden keyfi ve anlamı kalmıyor tabii bu sataşmaların *
devamını gör...
geceye bir sanat eseri bırak
devamını gör...
13 mart 2050 hala yaşayan yazarlar zirvesi
beni de hatırlarsınız artık gençler. *
devamını gör...
nevermore (yazar)
doğum gününde kaybolmuş yazar,
iyi ki doğmuş da,
@nevermore neredesin???
iyi ki doğmuş da,
@nevermore neredesin???
devamını gör...
nepman
sovyetler'in yeni ekonomik politika (nep) döneminde serbest ticaretle uğraşan girişimcileri belirtmek için kullandığı kısaltmadır.
nepmanlar sovyet yasalarına göre ''emekçi unsur'' sayılmadıkları için oy kullanmak gibi haklardan mahrumlardı.
1931 yılında özel girişimciliğin tekrardan yasaklanmasıyla ortadan kaldırılmışlardır.
nepmanlar sovyet yasalarına göre ''emekçi unsur'' sayılmadıkları için oy kullanmak gibi haklardan mahrumlardı.
1931 yılında özel girişimciliğin tekrardan yasaklanmasıyla ortadan kaldırılmışlardır.
devamını gör...
sürekli kaybedilen şeyler
aklım.
devamını gör...
naomi
cuniçiro tanizaki romanıdır.
birçok nitelikli okur nabokov’un lolita’sına aşinadır. kitap olarak aşina değilseniz bile en azından kubrick tarafından 1962’de sinemaya uyarlanmış halini izlemişsinizdir. o kadar eski filmler izleme alışkanlığınız yoksa adrian lyne’nın 1997 uyarlamasını mutlaka izlemiş en azından görmüşsünüzdür. bu yapacağım incelemenin lolita ile bir ilgisi yok aslında, ben bambaşka birinden bahsedeceğim: na-o-mi. tanizaki’nin naomi’si nabokov’un lolita’sından aşağı yukarı 20 sene önce yazılmış. ama bu iki kitap derin benzerlikler taşıyor. bununla birlikte çok büyük farklılıkları da yok değil.
lolita 13 yaşında bir kız çocuğudur ve yazar humbert humbert bu kız çocuğuna derin bir cinsel istek duymaktadır. lafı dolandırmadan, doğrudan söylemek de fayda var açık net bir pedofili vakasıdır kitapta anlatılan. ancak naomi 15 yaşındadır ve joji onu fiziksel olarak beğense de olay asla pedofiliye dönmez çünkü joji’nin aklında bambaşka bir plan vardır.
lolita kıyaslamalarına burda bir virgül koyuyorum ama bu incelemenin sonunda son bir kez daha değinmek üzere. kitap bana - belki size gülünç gelecek ama - manga grubunun “ bir kadın çizeceksin” şarkısını anımsattı çünkü joji 15 yaşındaki naomi’yi yanına onu batılı tarzda bir eş olarak yetiştirmek için alıyor.
köylü kızı naomi fiziksel olarak serpilip güzelleşse de git gide joji’nin asıl beklentisi bu değil. onun isteği naomi’nin batılı tavırları, batılı giyim tarzı, batılı konuşmasıyla hayranlık uyandıracak bir genç kadın olması, tabii ki sonra da naomi’ylr evlenip yanına yakışır bir kadınla “boy” göstermek.
naomi’nin joji’nin istediği bir kadın olup olmadığını yazmayacağım elbette burda ama kitapta sağlam bir japonya eleştirisi olduğuna değinmeden de geçemeyeceğim. biraz “ araba sevdası” tadı da yok değil kitapta. japonların batı hayranlığının bizimkinden geri kalır yanı olmadığını görüyoruz roman boyunca.
gelelim lolita ile naomi arasındaki son kıyaslamamıza. naomi’nin alt başlığı “ bir budalanın aşkı”. lolita’nın alt başlığı ise “ beyaz ırktan dul bir adamın itirafları”. yani iki roman da sonunda vaat ettiği hikayeyi anlatıyor.
birçok nitelikli okur nabokov’un lolita’sına aşinadır. kitap olarak aşina değilseniz bile en azından kubrick tarafından 1962’de sinemaya uyarlanmış halini izlemişsinizdir. o kadar eski filmler izleme alışkanlığınız yoksa adrian lyne’nın 1997 uyarlamasını mutlaka izlemiş en azından görmüşsünüzdür. bu yapacağım incelemenin lolita ile bir ilgisi yok aslında, ben bambaşka birinden bahsedeceğim: na-o-mi. tanizaki’nin naomi’si nabokov’un lolita’sından aşağı yukarı 20 sene önce yazılmış. ama bu iki kitap derin benzerlikler taşıyor. bununla birlikte çok büyük farklılıkları da yok değil.
lolita 13 yaşında bir kız çocuğudur ve yazar humbert humbert bu kız çocuğuna derin bir cinsel istek duymaktadır. lafı dolandırmadan, doğrudan söylemek de fayda var açık net bir pedofili vakasıdır kitapta anlatılan. ancak naomi 15 yaşındadır ve joji onu fiziksel olarak beğense de olay asla pedofiliye dönmez çünkü joji’nin aklında bambaşka bir plan vardır.
lolita kıyaslamalarına burda bir virgül koyuyorum ama bu incelemenin sonunda son bir kez daha değinmek üzere. kitap bana - belki size gülünç gelecek ama - manga grubunun “ bir kadın çizeceksin” şarkısını anımsattı çünkü joji 15 yaşındaki naomi’yi yanına onu batılı tarzda bir eş olarak yetiştirmek için alıyor.
köylü kızı naomi fiziksel olarak serpilip güzelleşse de git gide joji’nin asıl beklentisi bu değil. onun isteği naomi’nin batılı tavırları, batılı giyim tarzı, batılı konuşmasıyla hayranlık uyandıracak bir genç kadın olması, tabii ki sonra da naomi’ylr evlenip yanına yakışır bir kadınla “boy” göstermek.
naomi’nin joji’nin istediği bir kadın olup olmadığını yazmayacağım elbette burda ama kitapta sağlam bir japonya eleştirisi olduğuna değinmeden de geçemeyeceğim. biraz “ araba sevdası” tadı da yok değil kitapta. japonların batı hayranlığının bizimkinden geri kalır yanı olmadığını görüyoruz roman boyunca.
gelelim lolita ile naomi arasındaki son kıyaslamamıza. naomi’nin alt başlığı “ bir budalanın aşkı”. lolita’nın alt başlığı ise “ beyaz ırktan dul bir adamın itirafları”. yani iki roman da sonunda vaat ettiği hikayeyi anlatıyor.
devamını gör...




