lucy
bilim kurgu olduğu bilinen fakat bünyesinde birçok yanlış bilgi bulunduran, halk arasında sözü geçen şeylerle oluşturulan alt metine sahip 2014 yapımı, bir buçuk saatlik bir izleme zamanına sahip film. yönetmen koltuğunda fransız film yapımcısı luc besson'ı ve oyuncu kadrosunda iki önemli isim scarlett johansson ile morgan freeman'ı görmek mümkün.
filmin verdiği mesaj ''insanlar beyninin sadece %10'unu kullanıyor, eğer %100'ünü kullanırsa ne olur?'' fakat beynimizin %10'unu kullandığımız bilgisi doğru değildir. zaten kapasitemizin büyük bir kısmını kullandığımız bilgisi ilk olarak 1900'lü yılların başında amerikalı filozof ve psikolog william james tarafından ortaya atılmıştır.
bilim kurgudan ziyade fantastik olarak adlandırılabilir, zaman geçirmek istiyorsanız ve bilimsel hataları pek de ciddiye almazsanız keyifle izleyeceğiniz bir filmdir. fakat bu kadar popüler bir filmin birbirinden farklı birçok bilimsel hatayı içerisinde barındırması ve bence pek de araştırma yapılmadan çekilmiş olması hayal kırıklığı. eminim ki bu film yüzünden birçok kişi beynimizin %10'unu kullandığımızı sanıyor ve bu da neticede çok tehlikeli olan sahte bilim'i (sözdebilim) doğuruyor.
filmin verdiği mesaj ''insanlar beyninin sadece %10'unu kullanıyor, eğer %100'ünü kullanırsa ne olur?'' fakat beynimizin %10'unu kullandığımız bilgisi doğru değildir. zaten kapasitemizin büyük bir kısmını kullandığımız bilgisi ilk olarak 1900'lü yılların başında amerikalı filozof ve psikolog william james tarafından ortaya atılmıştır.
bilim kurgudan ziyade fantastik olarak adlandırılabilir, zaman geçirmek istiyorsanız ve bilimsel hataları pek de ciddiye almazsanız keyifle izleyeceğiniz bir filmdir. fakat bu kadar popüler bir filmin birbirinden farklı birçok bilimsel hatayı içerisinde barındırması ve bence pek de araştırma yapılmadan çekilmiş olması hayal kırıklığı. eminim ki bu film yüzünden birçok kişi beynimizin %10'unu kullandığımızı sanıyor ve bu da neticede çok tehlikeli olan sahte bilim'i (sözdebilim) doğuruyor.
devamını gör...
distopya
birkaç örnek
körlük jose saramago
cesur yeni dünya adlous huxley
mülksüzler ursula le quin
hayvan çiftliği
1984 george orwell
distopya olmaması gerekeni anlatır
farklı bir bakış açısı katar ütopyalar bana aşırı hayalperest gelir ama distopyalar daha gerçekçi gibi ...
körlük jose saramago
cesur yeni dünya adlous huxley
mülksüzler ursula le quin
hayvan çiftliği
1984 george orwell
distopya olmaması gerekeni anlatır
farklı bir bakış açısı katar ütopyalar bana aşırı hayalperest gelir ama distopyalar daha gerçekçi gibi ...
devamını gör...
rus edebiyatı
gerçekçi edebiyatın oluşumu rus edebiyatıyla başlamıştır. bununla birlikte edebiyatta özel bir psikoloji, felsefi, sosyo-politik sorunlar izlenmiştir. insan ruhunu en iyi anlatan yazar (bkz: dostoyevski)'yi
siyasi ve toplumsal sorunlara yönelik eleştirileri büyük bir övgüyle anlatan gogol'u, gerçekçi ve derin gözlemci anlatımıyla tolstoy'u kısacası içinde en büyük yazarları barındıran edebiyat olmuştur.eselerde psikolojik analizler çok başarılıdır ve bir çoğunda açlık,yokluk, toplumsal sorunlara değinilmiştir.
seviyoruz rus edebiyatını saf gerçeklik iyi geliyor insan ruhuna.
siyasi ve toplumsal sorunlara yönelik eleştirileri büyük bir övgüyle anlatan gogol'u, gerçekçi ve derin gözlemci anlatımıyla tolstoy'u kısacası içinde en büyük yazarları barındıran edebiyat olmuştur.eselerde psikolojik analizler çok başarılıdır ve bir çoğunda açlık,yokluk, toplumsal sorunlara değinilmiştir.
seviyoruz rus edebiyatını saf gerçeklik iyi geliyor insan ruhuna.
devamını gör...
normal sözlük'te tanımlarından nefret ettiğiniz yazarlar
allah kafa sözlükte sevdiğiniz yazarlar listesinde ismini göremeyenler için bu başlığı gönderdi dediğim başlıktır.
ağlayarak okuyacak yazarlara sevgiler.
ağlayarak okuyacak yazarlara sevgiler.
devamını gör...
yaşam amacım yaşamak
sevgili yazarımız daddy'nin özlü sözler kitabına girecek potansiyeldeki muhteşem sözü.
devamını gör...
kullanılan elektronik aletler
elektriğin icadından hemen sonra açılsa güzel başlık da bu dönemde pek tutmaz gibi. alternatif önerim, artık eskisi kadar kullanılmayan elektronik ürünler olabilir.
devamını gör...
egbert adriaan kreiken
ankara üniversitesi kreiken rasathanesi'nin kurucusu olan hollandalı astronom.
kreiken, ilkokula başladığı fransa, orta ve lise öğrenimini gördüğü hollanda ve daha sonra çeşitli görevlerde çalıştığı endonezya ve liberya gibi çeşitli ülkelerden sonra türkiye'ye geldi ve 1954'te ankara üniversitesi astronomi enstitisü müdürlüğü görevine başladı.
geldiğinde astronomi bölümü, matematik bölümüne bağlıydı ve sadece 5 öğrencisi bulunuyordu. kreiken türk öğrencilerin, diğer ülkelerdeki öğrencilerden çok daha çalışkan ve istekli olduğunu görünce, zamanla sayısı artan bu gençlerden çoğunun yurt dışında doktora yapmasını sağladı.
bir rasathane kurulması fikri de yine onun öncülüğünde çıktı ortaya. ahlatlıbel'de, dönemin maliyet hesabına göre yaklaşık bir milyon lira harcanarak yapılan rasathane, 1963'te faaliyetlerine başladı. tüm gözlem araçları yurt dışından getirildi.
ne yazık ki bundan 1 yıl sonra hayatını kaybeden prof. dr. kreiken'in cenazesi, vasiyeti üzerine istiklal marşı eşliğinde kaldırıldı. yine vasiyeti üzerine, tabutunun üzeri kırmızı ve beyaz karanfillerden bir türk bayrağı ile kaplanmıştı.
1973 yılında, astronomi alanındaki katkıları nedeniyle uluslararası astronomi birliği tarafından ay’daki bir kratere ismi verildi. öncülüğünde kurulan rasathane ise artık ankara üniversitesi kreiken rasathanesi olarak anılıyor.

kreiken, ilkokula başladığı fransa, orta ve lise öğrenimini gördüğü hollanda ve daha sonra çeşitli görevlerde çalıştığı endonezya ve liberya gibi çeşitli ülkelerden sonra türkiye'ye geldi ve 1954'te ankara üniversitesi astronomi enstitisü müdürlüğü görevine başladı.
geldiğinde astronomi bölümü, matematik bölümüne bağlıydı ve sadece 5 öğrencisi bulunuyordu. kreiken türk öğrencilerin, diğer ülkelerdeki öğrencilerden çok daha çalışkan ve istekli olduğunu görünce, zamanla sayısı artan bu gençlerden çoğunun yurt dışında doktora yapmasını sağladı.
bir rasathane kurulması fikri de yine onun öncülüğünde çıktı ortaya. ahlatlıbel'de, dönemin maliyet hesabına göre yaklaşık bir milyon lira harcanarak yapılan rasathane, 1963'te faaliyetlerine başladı. tüm gözlem araçları yurt dışından getirildi.
ne yazık ki bundan 1 yıl sonra hayatını kaybeden prof. dr. kreiken'in cenazesi, vasiyeti üzerine istiklal marşı eşliğinde kaldırıldı. yine vasiyeti üzerine, tabutunun üzeri kırmızı ve beyaz karanfillerden bir türk bayrağı ile kaplanmıştı.
1973 yılında, astronomi alanındaki katkıları nedeniyle uluslararası astronomi birliği tarafından ay’daki bir kratere ismi verildi. öncülüğünde kurulan rasathane ise artık ankara üniversitesi kreiken rasathanesi olarak anılıyor.

devamını gör...
selda bağcan şarkılarından bir alıntı
"bakmayın suskunluğuma
bakmayın durgunluğuma
bedel verdim her kavgada
yenilmedim ki
denizlerin dalgasıyım
ben halkımın kavgasıyım
yarınların sevdasıyım
yenilmedim ki!"
bakmayın durgunluğuma
bedel verdim her kavgada
yenilmedim ki
denizlerin dalgasıyım
ben halkımın kavgasıyım
yarınların sevdasıyım
yenilmedim ki!"
devamını gör...
ölüm dışında olabilecek en kötü şey
yahya kemal beyatlı'nın düşünce adlı şiirinin son iki beyitinde değinilmiş şeydir.
...............
ölmek değildir ömrümüzün en feci işi,
müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi.
...............
ölmek değildir ömrümüzün en feci işi,
müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi.
devamını gör...
kutup yıldızı
kuzey yıldızı olarak da bilinen polaris isimli yıldız. gökyüzünde kuzey kutup noktasını gösterdiğinden bu isimle anılır. güney yarım küre için bu durum geçerli değildir.
dünya sabit hareket etmez. presesyon adını verdiğimiz bir hareket yapar. bu nedenle kutup yıldızı her zaman aynı değildir. 26.000 yıllık bir döngü ile bu yıldız sürekli olarak değişir. şu an bu döngünün hemen hemen yarısında bulunduğumuzdan, bundan yaklaşık 13.000 yıl sonra yeni kutup yıldızı vega olacak.
dünya sabit hareket etmez. presesyon adını verdiğimiz bir hareket yapar. bu nedenle kutup yıldızı her zaman aynı değildir. 26.000 yıllık bir döngü ile bu yıldız sürekli olarak değişir. şu an bu döngünün hemen hemen yarısında bulunduğumuzdan, bundan yaklaşık 13.000 yıl sonra yeni kutup yıldızı vega olacak.
devamını gör...
tartışmaktan zevk almak
edebiyat, sanat, felsefe, tarih ve ekonomi gibi konularda beyin fırtınası işlevi görüyor.
devamını gör...
çikolatayı ısırarak yemek
leydiler ve lordların yaptığı gibi, çikolata damardan alınmalıdır. ısırarak yeme nedir? resmen barbarlık.
devamını gör...
miller-urey deneyi
yaşamın başlangıcı deneyleri arasında en meşhur olandır. (bkz: harold urey)'in dünyanın ilk zamanlarında atmosferin oksijensiz olduğunu belirtmesi bir dizi deneyin yapılmasının önünü açtı. çünkü oksijenli olması demek kimyasal maddelerin yanması demekti. öğrencisi stanley miller ile birlikte yapmıştır ve urey bu deneyin miller deneyi olarak geçmesini istese de stanley hocasına haksızlık etmek istemez. bu nedenle miller -urey deneyi olarak geçer. bu deney de miller oksijensiz cam bir düzeneğin icerisine dünyanın başlangıcında var oldugunu düşündüğü 4 kimyasalı ekler: kaynar su, hidrojen gazı, amonyak ve metan. ve yine o zamanlar yıldırım çarpmalarının çok olduğu bilindiği için bu düzeneğe elektrik şokları uygular. bir hafta sonunda cam düzenekteki kimyasallar tepkimeye girer ve koyu kırmızımsı bir renk alır. miller karışımı analiz ettiğinde iki aminoasit oluştuğunu gözlemler: alanin ve glisin.vücudumuzdaki çoğu biyokimyasal süreci kontrol eden proteinlerin en basit halini onlar oluştururlar. böylece miller yaşamın en önemli iki bileşenini sıfırdan yapmayı başarmıştır. bu deneyle beraber bilim dünyasında çok büyük gelişmeler yaşanmıştır.daha sonra yaşamın başlangıcında sadece 4 kimyasal olmadığı başka kimyasallarında olduğu keşfedilse de bu miller-urey deneyinin önemine gölge düşürmemiştir .
ingiltere’nin cambridge şehrindeki moleküler biyoloji laboratuvarı’nın grup liderlerinden john sutherland, deneyin önemini şu sözleriyle vurgulamaktadır:
miller-urey deneyinin gücü, basit bir atmosferden yola çıkıp birçok biyolojik molekül üretilebileceğini göstermesinden gelmektedir.
sutherland deneyin son derece simgesel bir önem taşıdığını, birçok insanın hayal gücünü canlandırdığını ve çok sayıda çalışmada referans gösterildiğini söylemektedir.
başka bilim insanları da miller deneyinin izinden giderek basit biyolojik molekülleri sıfırdan üretme yollarını bulmaya başlamışlardır. artık yaşamın başlangıcı gizeminin çözümü yakın görünmektedir.
fakat sonra yaşamın düşünüldüğünden daha karmaşık olduğu anlaşılır. hücrelerin sadece birer kimyasal haznesi değil, anlaşılması güç minik makineler olduğu ortaya çıkar. birdenbire yaşamın sıfırdan oluşturulması, bilim insanlarının beklediğinden çok daha zorlu bir işe dönüşmüştür.
ingiltere’nin cambridge şehrindeki moleküler biyoloji laboratuvarı’nın grup liderlerinden john sutherland, deneyin önemini şu sözleriyle vurgulamaktadır:
miller-urey deneyinin gücü, basit bir atmosferden yola çıkıp birçok biyolojik molekül üretilebileceğini göstermesinden gelmektedir.
sutherland deneyin son derece simgesel bir önem taşıdığını, birçok insanın hayal gücünü canlandırdığını ve çok sayıda çalışmada referans gösterildiğini söylemektedir.
başka bilim insanları da miller deneyinin izinden giderek basit biyolojik molekülleri sıfırdan üretme yollarını bulmaya başlamışlardır. artık yaşamın başlangıcı gizeminin çözümü yakın görünmektedir.
fakat sonra yaşamın düşünüldüğünden daha karmaşık olduğu anlaşılır. hücrelerin sadece birer kimyasal haznesi değil, anlaşılması güç minik makineler olduğu ortaya çıkar. birdenbire yaşamın sıfırdan oluşturulması, bilim insanlarının beklediğinden çok daha zorlu bir işe dönüşmüştür.
devamını gör...
anatolian rock revival project
youtube'da düzenli olarak takip ettiğim ender kanallardan biri.
hak ettiği ilgiyi göremediği için de üzülüyorum.
"keşke daha önce keşfetseydim" dediğim eserleri gün yüzüne çıkarıyorlar; hem de restore edilmiş haliyle, kalitesi harika.
illüstrasyonlarına değinmeden geçemezdim. her biri ayrı bir duygu yaşatıyor insana, çok başarılı.
sahip çıkılması gerekir, daha çok keşfedilmesi dileğiyle.
kanal linki
hak ettiği ilgiyi göremediği için de üzülüyorum.
"keşke daha önce keşfetseydim" dediğim eserleri gün yüzüne çıkarıyorlar; hem de restore edilmiş haliyle, kalitesi harika.
illüstrasyonlarına değinmeden geçemezdim. her biri ayrı bir duygu yaşatıyor insana, çok başarılı.
sahip çıkılması gerekir, daha çok keşfedilmesi dileğiyle.
kanal linki
devamını gör...
duyunca mutlu olunan sesler
deniz ve martı sesi.
devamını gör...
fleabag
kara mizah ve "mockumentary" severlerin kaçırmaması gerektiğini düşündüğüm, kendisini bir çırpıda izleten, adeta şeytan tüyüne sahip dizi.
künyesini pas geçiyorum. ne hakkında olduğuna dair sağda solda bir şeyler okumadan, direkt olarak balıklama dalınması gereken bir dizi bence fleabag. bunun birkaç sebebi var. ilki, derdini daha ilk birkaç dakikadan anlatabiliyor. olayların ve diyalogların akıcılığı kadar, izleyici olarak bizleri de birer karakter haline getirmesinden kaynaklı bence bu. dizi boyunca gerçek adını asla duymadığımız fleabag, kendisini sürekli takip eden izleyiciye olanı biteni anlatmak, kameraya ara sıra haylaz bakışlar atmak ya da hiçbir kelimesine gerek kalmadan ne hissettiğini anlamamızı sağlayacak şekilde mimikler kullanmak suretiyle bizi dizinin içine çekiyor. adeta orada olan ama fleabag hariç kimsenin bunu bilmediği bir avatar gibi dolanıyoruz etrafta.
ikinci sebep ise, sadece bir ya da birkaç konuya saplanıp kalmaması yahut gerçek hayata bir ya da birkaç konuyla özetlenemeyecek kadar fazla kökle bağlanmış olması. 12 bölüm boyunca kendimizi aşkı, seksi, aileyi, sanatı, kariyeri, dini, felsefeyi, sosyolojiyi, ekonomiyi, psikolojiyi aynı zaman parçacıklarında anlamlandırmaya, bunlara dair zincirleme sorgular yapmaya dalmışken buluyoruz. her bir karakter o kadar incelikli ve duyarlı yazılmış ki, sahnelerin birçoğu en az iki karakterin herhangi bir sebeple kutuplaşması üzerine kurulu olsa da, bir haklı ya da haksız atayamıyoruz çünkü her iki tarafı da anlayabiliyor, özümseyebiliyoruz. dizinin kurgusu ve mimarisi buna izin veriyor. başarılması çok zor bir şey bu: bir kurgu içinde gerçek hayatı, gerçek hayatı yaşayan birilerine anlatmak. hissetmesini, merak etmesini, düşünmesini, sorgulamasını, empati yapmasını sağlamak. özellikle bir mini dizi için, harikulade bir başarı.
birçok detay var hoşuma giden ama, fleabag ve claire arasındaki abla-kardeş ilişkisinde her iki tarafın da kendilerinden en beklenmedik anlarda özverili davranabilmesi, dizi boyunca herkesin elinden geçen heykelin fleabag'in karakter gelişimini yansıtır şekilde oradan oraya savrulması ve aslında fleabag'in annesinden esinlenilmesi, fleabag'in bizimle konuştuğunu bir tek aşık olduğu rahibin duyması çünkü fleabag'i gerçekten can kulağıyla dinleyen tek karakterin o olması, kredi başvurusu için mülakata girdiği bankacıyla sürdürdükleri sessiz sakin ama samimi dostluk sanırım hafızamda kalıcı yer edinenlerden.
künyesini pas geçiyorum. ne hakkında olduğuna dair sağda solda bir şeyler okumadan, direkt olarak balıklama dalınması gereken bir dizi bence fleabag. bunun birkaç sebebi var. ilki, derdini daha ilk birkaç dakikadan anlatabiliyor. olayların ve diyalogların akıcılığı kadar, izleyici olarak bizleri de birer karakter haline getirmesinden kaynaklı bence bu. dizi boyunca gerçek adını asla duymadığımız fleabag, kendisini sürekli takip eden izleyiciye olanı biteni anlatmak, kameraya ara sıra haylaz bakışlar atmak ya da hiçbir kelimesine gerek kalmadan ne hissettiğini anlamamızı sağlayacak şekilde mimikler kullanmak suretiyle bizi dizinin içine çekiyor. adeta orada olan ama fleabag hariç kimsenin bunu bilmediği bir avatar gibi dolanıyoruz etrafta.
ikinci sebep ise, sadece bir ya da birkaç konuya saplanıp kalmaması yahut gerçek hayata bir ya da birkaç konuyla özetlenemeyecek kadar fazla kökle bağlanmış olması. 12 bölüm boyunca kendimizi aşkı, seksi, aileyi, sanatı, kariyeri, dini, felsefeyi, sosyolojiyi, ekonomiyi, psikolojiyi aynı zaman parçacıklarında anlamlandırmaya, bunlara dair zincirleme sorgular yapmaya dalmışken buluyoruz. her bir karakter o kadar incelikli ve duyarlı yazılmış ki, sahnelerin birçoğu en az iki karakterin herhangi bir sebeple kutuplaşması üzerine kurulu olsa da, bir haklı ya da haksız atayamıyoruz çünkü her iki tarafı da anlayabiliyor, özümseyebiliyoruz. dizinin kurgusu ve mimarisi buna izin veriyor. başarılması çok zor bir şey bu: bir kurgu içinde gerçek hayatı, gerçek hayatı yaşayan birilerine anlatmak. hissetmesini, merak etmesini, düşünmesini, sorgulamasını, empati yapmasını sağlamak. özellikle bir mini dizi için, harikulade bir başarı.
birçok detay var hoşuma giden ama, fleabag ve claire arasındaki abla-kardeş ilişkisinde her iki tarafın da kendilerinden en beklenmedik anlarda özverili davranabilmesi, dizi boyunca herkesin elinden geçen heykelin fleabag'in karakter gelişimini yansıtır şekilde oradan oraya savrulması ve aslında fleabag'in annesinden esinlenilmesi, fleabag'in bizimle konuştuğunu bir tek aşık olduğu rahibin duyması çünkü fleabag'i gerçekten can kulağıyla dinleyen tek karakterin o olması, kredi başvurusu için mülakata girdiği bankacıyla sürdürdükleri sessiz sakin ama samimi dostluk sanırım hafızamda kalıcı yer edinenlerden.
devamını gör...
ketçaplı pilav
lokantacıyım. esnaf lokantası işletiyorum isteyen olursa net döverim .
devamını gör...
satılık normal sözlük hesabı
hatasız, sicil tertemiz, 7bin küsür karma puanlı satılık hesap. iletişim için mesaj lütfen.
not: serdar bey'e opsiyonlanmıştır.
edit: karma puan 30 bin küsür ama halen serdar bey'e opsiyonlu.
not: serdar bey'e opsiyonlanmıştır.
edit: karma puan 30 bin küsür ama halen serdar bey'e opsiyonlu.
devamını gör...
z kuşağı sizi çizgi film yapacak
bir kemal kılıçdaroğlu sözü.
akp nin yayınladığı animasyondan sonra söylemiş.
tam hali şöyle: ' bekleyin ve görün asıl z kuşagi sizi çizgi film yapacak'
kaynak
valla yine kibar davranmış. gençlerde gelecek kaygısı çok yüksek, sizi miki filmi yapacak da diyebilirdi.
oysa güzel örnekler sunup, kaliteli eğitim verseniz, biraz da maddi destek oldu bitti. gençler de oy verir anne babaları da.
akp nin yayınladığı animasyondan sonra söylemiş.
tam hali şöyle: ' bekleyin ve görün asıl z kuşagi sizi çizgi film yapacak'
kaynak
valla yine kibar davranmış. gençlerde gelecek kaygısı çok yüksek, sizi miki filmi yapacak da diyebilirdi.
oysa güzel örnekler sunup, kaliteli eğitim verseniz, biraz da maddi destek oldu bitti. gençler de oy verir anne babaları da.
devamını gör...
24 mart 2021 covid-19 vaka sayısının 29 bin 762 olması
devamını gör...
