haftasonu sabah erkenden uyanıp şirinleri izlemek. şirinler kırmızı çizgimdir.
devamını gör...

nerede olduğunu bilmek, kurtulmanın ilk yoludur.
devamını gör...

günaydın ey psikolojisi bozuk, kalabalıklar içinde çaktırmadan ibrahim tatlıses dinleyenler, müslüman gibi görünüp parayı putlaştıran mubarekler, içimizdeki nerde iş orda olan afganlar, bayram için türkiye'yi terk edip evlenip gelen 5.5 çocuklu 3 eşli suriyeliler, yazım ve imlanın içinden hunharca geçenler, kurallar karşısında kuralsızlık diye sessiz çığlık atanlar, her sabah sevmediği işi yapmak zorunda olanlar, 5 entry yardırıp yazarlık bekleyen çaylaklar, süslüüüü biloghhhh , beyaz yaka fatighhh, adam mahmutghhh, sizlere de günaydın.
devamını gör...

fas'ın kuzeybatısında, rif dağları'nın eteğine yakın bir konumda yer alan küçük ve tatlı şehirdir.
şehri diğer kentlerden ayıran özelliği ise evlerinin mavi boyalı olmasıdır. evlerin dış cephe duvarları, merdivenleri, direkleri yani neredeyse tamamı mavi-beyaz boyalar ile boyanmış durumdadır.
mavi boyalı olmasının nedeninin 2 rivayete dayandığı söylenmektedir.
ilk rivayet, ilk tanımda da yer alan bir yahudi geleneği, ikinci rivayet ise evlerini mavi renge boyayanların kötü ruhlar tarafından rahatsız edilmeyeceğine olan inançtır.
tıpkı bodrum'un beyaz boyalı evleri gibi bu şehir de mavi boyalı evleriyle turistler tarafından büyük ilgi görmektedir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kaynak:şafşavan
ps: kaynak belirttiğim sayfayı incelerseniz çok daha detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz, gerçekten çok güzel anlatmış.
devamını gör...

yaşananların hepsi kudretli duyguların sahibiydi
değerler, sevgiler ve en önemlisi aşkı getirirdi
yağmurlu bir havada çatısı kırık bir oda da yaşanmış
aşkın, aziz varlığa dair yaklaşımı. onu bana sevdirirdi.

saçlarından akan hüzünlü yağmur damlaları, yüreğime akardı,
delirtirdi o geç kalan vapurların sesleri, haydarpaşanın heybeti.
istiklal'de yaşanır derler vaktin en değerlisi, sevgili dostlarım.
ben göremedim ya da görüyorum cinsinden bir yanılgıya sahiptim.

görmek ya da görmemek, farketmek ya da gizlemek. hepsi ama hepsi,
belki de sevmeyi gerektirir ama yetmeden; hissettirerek sevmeyi.
fakat hiçbir şey yarım kalmamalı, bölünebilmeli ama yarım kalmamalı.
beylik ifadelere gerek kalmadan, tamamlamayı bilmeli. aşk'a yaklaşmalı.
gözden, gönülden ve vücudun her yerinden gitmeden; sevmeyi bilmeli.

benim kalemimden, sarı saçlı, yeşil gözlü sevgilime.
devamını gör...

büyümek istemiyorum annem babam yaşlanır demiş şair.
çok üzücü bir durumdur.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

neden bilmiyorum çok muhabbetim olmamasına rağmen feci derecede kanımın ısındığı yazar. sanki otursam saatlerce konuşacakmışım gibi. radyo programında efsaneler yaratıyorlar. ayrıca sesi de güzel mi güzel. daim olsun yazılarınız efenim.
devamını gör...

khaled hosseini'nin okuduğum ilk kitabı.

çok fazla beğendiğim ve alakasız bir yerde gözyaşı dökmeme neden olan kitap, öncelikle arkasında yazan "nereye giderseniz gidin, ülkeniz peşinizden gelir. artık siz orada yaşamasanız da o içinizde yaşar." cümlesiyle hayli etkiledi. buradan konuyla alakalı birkaç bilgi almış oldum. hosseini çocukluğunda gördüğü, bildiği afganistan'ı anlatacaktı. daha sonra okumaya başladım ve ilk sayfada "harami" sözcüğüne rastladım. evlilik dışı olan bir çocuğun yaşayacağı zorlukların da böylelikle farkına vardım.

şimdi sıra sekizinci sayfada, sonlarda şu cümle var, hepimiz illa duymuşuzdur: "pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima mutlaka bir kadını gösterir."
burada yazar "bakın, bu kitapta suçlayıcı parmaklara maruz kalan kadınları anlatacağım!" dedi ve öyle de oldu.


nana'dan leyla'ya ismi geçen her kadın bir erkek yüzünden hayatından oldu. bilirsiniz birinin hayatını kaybetmesi için ölmesi gerekmez. bu kadınlar henüz ölmeden yaşamlarından oldular. sanırım tarık ve babi harici iyi erkek karakter sınırlıydı. raşit'in bitmek bilmeyen dayakları, istekleri, sövmeleri... celil salağının kızını eve almaması falan feminist olmaya yetecek sebepti resmen.

meryem henüz on beşindeyken evlendirildi. o yaşta vücudu kaldırmadığı için bebeklerini kaybetti ve yine kendisi suçlandı. babası diğer kızlarını okula gönderdi, 'meryem'e evlenmek için ideal yaştasın' dediler. raşit cıbıl cıbıl kadın fotoğraflarına baktı ama meryem'e 'burka (çarşaf türü bir şey) giymek zorunda olduğunu' söyledi. kim ne derse desin, bu hikâyenin asıl kaybedeni meryem co'ydu.


kitap okumaya doyurdu desem yanlış olmaz sanırım. edebiyatı, siyaseti, aşkı, terörü, hayatı yani kısaca, çok güzel anlatmıştı yazar. kesinlikle yatırım tavsiyesidir. ilk sayfalara bir göz atın, demek istediğimi anlayacaksınız.

-"bir toplumun, kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma şansı yoktur."
devamını gör...

bugün türk insanı zorla yaşıyor hatta vadesi dolmadığı için yaşıyor.
devamını gör...

diyete girmesidir dediğim yöntem.
devamını gör...

"çiçek tozu üstümüz başımız... bak sen geldin."
...
"der misin ki bir gün, inşallah çok bekletmedim seni."8
...
". bazen birdenbire aklıma geliyorsun öyle olsun istemiyorum kasıtlı düşünmek istiyorum seni. "
...
"sevmek de yorulur."
devamını gör...

ya da balkona çık bağır bağırabildiğin kadar
zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor.
devamını gör...

san stefano, montenegro

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

her bireyin evlat sevgisini yaşama hakkı vardır. isterse lgbt olsun ister ise tek yaşayan bir kasın veya adam. insanları bu şekilde kalıplar halinde yargılamak insanlığa sığar mı bilmem.
devamını gör...

sisteminde ki akışkanı yakıtın yanması ile ısıtarak ısı enerjisini mekanik enerjiye dönüşmesini sağlayan motorlardır.
buhar makinesi ve stirling motoru dıştan yanmalı motorlara örnektir.
devamını gör...

bağlaması ve bas bariton sesiyle sosyalist türküler söyleyen özgün müzik sanatçısı. siyasi görüşünden dolayı zamanında devlet operasından kovulmuş, gene siyasi görüşünden dolayı yıllarca hapiste çürütülmüş.
devamını gör...

(bkz: özgür demirtaş) bir (bkz: tedx) konuşmasında (bkz: fatih sultan mehmet) şuan şu salondan girse elinde kılıcı, başında fesi ile değil yuvarlak gözlüğü ve jilet gibi bir takımı ile girer ve modern hayata, çağa ve gelişen dünyaya ayak uyduran bir entel olurdu demiştir.

fatih sultan mehmet çağının yüz sene sonrası için çalışırken r.t.e çağımızın iki yüz sene öncesi için çabalıyor. herkes fes taksın, herkes türban taksın. ne netflikş, ne iniştagram, ne dwidir, ne yudub olsun. ya allah, bismillah, allahuekber milli marşımız olsun.

f.s.m bu vs'nin net kazananıdır.
devamını gör...

genelevitto tatlitto diyecektin.
devamını gör...

bi susmadınız olma ihtimali yüksek olan komşudur.

ve siz hiçbir ödün vermeden sevişmeye devam edeceksiniz. gelen de evine dönüp sallanan avizeyi izleyecektir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim