delirmemek için yapılanlar
insan delirtmektir. inanın öyle keyifli öyle zevkli ki.*
devamını gör...
yalan olduğu bilinen sözler
gerçekten ben daha önce böyle hissetmedim.
devamını gör...
tiktok hesabı olmayan ezik insan
tiktok hesabı olmayanların ezik olduğunu öğrendiği başlık. bugün de bu ağırlığın altında ezildik çok şükür.
devamını gör...
introvert
türkçe'de içe dönük olarak da tasvir ettiğimiz, enerjisini yalnız kalarak yeniden toplayan ve fazla sosyal etkileşimlerde bu enerjiyi kaybeden kişilerdir. dışa dönük ve içe dönük beyinler arasındaki fizyolojik farklılıklara işaret eden pek çok heyecan verici araştırma bulunmaktadır.
içe dönük -introvert- ve dışa dönük -extrovert- terimleri insanların kişiliklerini ve sosyal etkileşimin enerji düzeyleri üzerindeki etkilerini tanımlamak için kullanılır. bazı insanlar bu etiketleri önemsiz olarak görürken, birçok kişi bunları dünyadaki yerlerini, kendi beyinlerinin nasıl çalıştığını ve başkalarıyla en iyi nasıl etkileşimde bulunduklarını anlamanın bir yolu olarak kullanıyor.
hiç kimse tamamen içe ya da dışa dönük değildir.
eminim burada da birçok kişi duruma ve hatta etrafındaki insanlara göre kendini daha dışadönük ya da içedönük hissediyordur.
içe dönük kişilerin özelliklerinden bahsetmek gerekirse, ilk önce yalnız kalmayı severler demeliyiz. ancak bu, insanları sevmedikleri anlamına gelmemektedir. gerçek şu ki, içe dönük biri, kendisinin ayırdığı zamana çok değer verir. içine kapanık bir kişi için yalnız başına zaman geçirmek, enerji deposunu yeniden doldurma şansı demektir.
yüzeyselden çok derinliği olan gerçek etkileşimleri tercih ederler. özgünlük, özellikle içe dönük kişiliğe sahip birçok kişi için her türlü ilişkinin temel unsurudur. sığ olduğunu düşündükleri insanlarla arkadaşlık kurmakta zorlanabilirler. içedönükler, enerji israfı gibi hissettiklerinden, genellikle mümkün olduğunca sığ etkileşimlerden kaçınırlar.
empatiye değer verirler, karşısındaki insanı anlamak isterler. tamamen sosyal çevreden kopuk olduklarını söylemek yanlış olur, sadece gerçekten zaman geçirmek istedikleri insanlarla sosyalleşmek isterler. zorunlu sosyalleşme gibi durumlar enerjilerini ever.
ve son olarak, aslında bir yerlere davet edilmek isterler. bazen insanlar, içedönük arkadaşlarına sosyal bir olaydan uzak durarak bir iyilik yaptıklarını düşünürler. bu, rahatlamadan daha çok incinmeye ve yanlış anlamaya yol açar. bir sosyal etkinliğe katılmak isteyip istemediklerine karar vermeyi kişiye bırakmakta fayda var. bir davete dahil olmak zorunluluk ("davet edildim, bu yüzden gitmem gerekiyor") değil, bir fırsat ("bu yapmak istediğim ve enerjiye sahip olduğum bir şey mi?") ve bir onaylamadır ("insanlar beni etrafta istiyorum! ”). kimse dışlanmış hissetmek istemez.
kaynak
devamını gör...
geceye bir söz bırak
“özgür insan, başka türlü karar verme imkânı olan insandır.”
rosa luxemburg.
rosa luxemburg.
devamını gör...
baruch spinoza
evren, tanrı, zihin, duygular, din, siyaset ve insan üzerine düşünüp yazmış rasyonalist felsefi yazar.
spinoza’nın kavrayışından yola çıktığımızda; özel olarak spinoza’nın felsefesi ya da bilgelik diye hiçbir ayrıcalıklı atfın yapılamayacağını fark ederiz. birçok felsefede filozof öznel olarak metnin içinde gezinirken, spinoza’nın metinlerinde bu öznellik insanın ortak doğasıyla ikame edilir. bu felsefede hakikatin kavranmasına dönük arzu ve sahip olduğumuz ortak doğa mevcuttur.
spinoza aslında geometrik yöntemi kullanarak bize şunu fısıldar: nasıl ki insanın doğayla işbirliği içinde yarattığı her şey aslında herkesin ise felsefe ve bilgi de herkesindir. şeylerin doğası ile ilişkilerin tarihsel kuruluşu arasındaki bağın kavranması bize bu hakikati gösterir. bu nedenle din ve devletin itaati canlı tutmak için bütün kurucu unsurlarıyla en çok ihtiyaç duyduğu şey hurafe, nefret, korku, melankoli, umut ya da kederin yeniden ve yeniden üretilmesidir.
çünkü tüm itaat ilişkilerinde şu hakikatten hareket edilir: “avam korkmazsa korkutucu olur” (ethica)
korkunun yerine çabayı, hurafenin yerine gerçekliği, kederin yerine neşeyi, itaatin yerine özgürlüğü yaratabilmenin koşulu ise ortak varoluşun ve ortak gücün yaratılması arzusundan geçer. ki bu arzu yaratılmadan, itaat ettirenin varoluşunun ve itaat ilişkilerinin köklerine korku salınabilir gözükmemektedir.
spinoza, “tanrı nedir?” sorusuna, tam olarak şöyle bir cevap veriyor: “kendi kendisinde var olan ve kendi kendisiyle kavranan; yani kavramını, kendisini teşkil edecek başka bir şeyin kavramına borçlu olmayan şey.” bu tanımdan da çıkaracağımız sonuç üzerine tanrı, kendi kendisinin nedenidir; bu sebeple onun var oluşunu başka bir şeyle açıklamak mümkün değildir. bu ifadeden spinoza, şöyle bir sonuç çıkarır: ona göre, var olması ve nedeni kendisinde olan tözün daha üstünde bir kavram yoktur. nitekim onun dışında tüm kavrananlar da ancak onun altında kavranabilir. o bölünemez, sınırlanamaz, tek parçadır ve elbette sonsuzdur.
tanrı doğadır ve her şeydir.
spinoza’nın kavrayışından yola çıktığımızda; özel olarak spinoza’nın felsefesi ya da bilgelik diye hiçbir ayrıcalıklı atfın yapılamayacağını fark ederiz. birçok felsefede filozof öznel olarak metnin içinde gezinirken, spinoza’nın metinlerinde bu öznellik insanın ortak doğasıyla ikame edilir. bu felsefede hakikatin kavranmasına dönük arzu ve sahip olduğumuz ortak doğa mevcuttur.
spinoza aslında geometrik yöntemi kullanarak bize şunu fısıldar: nasıl ki insanın doğayla işbirliği içinde yarattığı her şey aslında herkesin ise felsefe ve bilgi de herkesindir. şeylerin doğası ile ilişkilerin tarihsel kuruluşu arasındaki bağın kavranması bize bu hakikati gösterir. bu nedenle din ve devletin itaati canlı tutmak için bütün kurucu unsurlarıyla en çok ihtiyaç duyduğu şey hurafe, nefret, korku, melankoli, umut ya da kederin yeniden ve yeniden üretilmesidir.
çünkü tüm itaat ilişkilerinde şu hakikatten hareket edilir: “avam korkmazsa korkutucu olur” (ethica)
korkunun yerine çabayı, hurafenin yerine gerçekliği, kederin yerine neşeyi, itaatin yerine özgürlüğü yaratabilmenin koşulu ise ortak varoluşun ve ortak gücün yaratılması arzusundan geçer. ki bu arzu yaratılmadan, itaat ettirenin varoluşunun ve itaat ilişkilerinin köklerine korku salınabilir gözükmemektedir.
spinoza, “tanrı nedir?” sorusuna, tam olarak şöyle bir cevap veriyor: “kendi kendisinde var olan ve kendi kendisiyle kavranan; yani kavramını, kendisini teşkil edecek başka bir şeyin kavramına borçlu olmayan şey.” bu tanımdan da çıkaracağımız sonuç üzerine tanrı, kendi kendisinin nedenidir; bu sebeple onun var oluşunu başka bir şeyle açıklamak mümkün değildir. bu ifadeden spinoza, şöyle bir sonuç çıkarır: ona göre, var olması ve nedeni kendisinde olan tözün daha üstünde bir kavram yoktur. nitekim onun dışında tüm kavrananlar da ancak onun altında kavranabilir. o bölünemez, sınırlanamaz, tek parçadır ve elbette sonsuzdur.
tanrı doğadır ve her şeydir.
devamını gör...
güne bir söz bırak
bir şeyin kalbini kırması için illa yanlış olması gerekmez ki..
devamını gör...
geceye tek bir başyapıt film bırak
devamını gör...
kitap sayfalarını ayraç niyetine katlayan insan
temiz bir sopayı hak eden insandır.
devamını gör...
zırdeli
deli sözcüğünü kuvvetlendirmek, derecesini artırmak için başına konan hece ile oluşan kelimedir. ayrıca zırdeli bitişik yazılır. zırdeli zırdeli zırdeli.
edit: başlık düzeltildiği için teşekkür ediyorum
edit: başlık düzeltildiği için teşekkür ediyorum
devamını gör...
dünyanın en muhteşem üçlüleri
yatak, yorgan, yastık
devamını gör...
yaşı sorulunca kaç gösteriyorum diyen insan
her türlü düşük sallamanız gereken insandır. yaşından büyük bir sayı söylerseniz bozulacaktır.
devamını gör...
okuduğun kitaptan bir alıntı bırak
"adalet uygulanmıyorsa, namussuzluk örtbas ediliyorsa ve inançlarını koruyan insanlar acı çekiyorsa, sizin gerçekliğiniz ne işe yarıyor peki?"
-joanne greenberg- sana gül bahçesi vadetmedim
-joanne greenberg- sana gül bahçesi vadetmedim
devamını gör...
brokoli yiyen insanın amacı
bir insan eşittir ben... özellikle haşlayıp sıcak sıcak tuz döküp kemirmeye bayılıyorum. çorbası konusunda da en ala italyan aşçıyla rekabete girerim, net. ne kadar yararlı, ne kadar zararlı bilemem ama benim ara ara yeme nöbetlerim geliyor. kendimden geçiyorum.
devamını gör...
turks ve caicos adaları
ismi turks and caicos, başkentinin bulunduğu adanın ismi de grand turk olan, bir aralar kullandıkları bayrağın ise ay ve yıldızlardan oluştuğu karayip ülkesi. mantıklı düşünen her insan bu ülkenin kesinlikle türklerle bağlantılı olduğuna kanaat getirecektir. geçmişi ile ilgili iddiaların aksine tüm bu tanımlamalar ucu fese benzeyen kaktüsten dolayı çıkmış olamaz. iddia ise adaya ilk çıkan ispanyol askerlerin adadaki kaktüsü fes'e benzetmesi. ispanyolların adaya vardığı tarihte türklerin fes kullanmamaları da iddiayı ayrıca çürütmektedir.

karayiplerde 8 büyük, onlarca da küçük adadan oluşmaktadır. "türk adası geçidi" denilen derin bir geçit ile iki ada grubuna ayrılır. başkentleri ise nüfusun büyük kısmının bulunduğu büyük türk (grand turk) adasındadır.

karayiplerde 8 büyük, onlarca da küçük adadan oluşmaktadır. "türk adası geçidi" denilen derin bir geçit ile iki ada grubuna ayrılır. başkentleri ise nüfusun büyük kısmının bulunduğu büyük türk (grand turk) adasındadır.
devamını gör...
küçük bir penise sahip olmak
kaçıncı sefer oldu solda her gördüğümde küçük prens'e sahip olmak diye okuduğum başlık.
affet küçük prens, seni böyle bir başlıkla anmak istemezdim.*
affet küçük prens, seni böyle bir başlıkla anmak istemezdim.*
devamını gör...
ekşi sözlük
artık umrumda olmayan site.
devamını gör...
normal doğum
yapabilene saygı duyduğum doğum şeklidir. insan vücudu en fazla 45 del (birimi) acıya dayanabiliyor ancak doğumda bu oran 57 dele kadr çıkıyor bunun 20 kemiğin aynı anda kırılmasına eşit olduğunu söylüyorlar gerisini siz düşünün.
devamını gör...

