dağın tepesindeki beyaz bölgedir. yaşayan efsanedir.
devamını gör...

terasımız yoksa çatımız var,
bir de dosta gider çayımiz var.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

her şeyi dramaya dönüştüren, mıy mıy mıy konuşan, sürekli iyi şeylerin içindeki kötülükleri görüp kendimi sabote etmeme neden olan içimdeki drama queen. sus artık bi sus ya vallahi bıktım ya artık seni dinlemek istemiyorum..
devamını gör...

17. yüzyılın sonunda çok hafif çıkmaya başladığı iddialarına karşın asıl savunulagelen görüş 18. yy'da başlayıp 19. yy'da hat safhaya çıktığıdır.
ilk olarak kurulan vakıf ve cemiyetlerde etki gösterirken daha sonra yazılan dergilere romanlara yansımıştır.
dönemin erkekleri tarafından da desteklenen bu düşün sistemi; jön türkler başta olmak üzere, kendine destekçi bulmuş ancak barış içinde hareket edilmiş, sadece görüşlerini anlatmak ve daha çok bireye ulaşma amacı güdülmüştür.
ilk temsilcilerinden olarak, halide edip adıvar'ı da gösterebiliriz.
osmanlı'da feminist olarak kurulan ilk cemiyet ise; "teali-i nisvan cemiyeti" yani "kadınların durumunu yükseltme derneği"dir.

kanaatimce, avrupa'dan farklı olarak, erkekler tarafından da destekleniyor oluşu, cumhuriyet ile birlikte türk kadınına seçme seçilme haklarının verilmesinde ülkece, dünya üzerinde ilk olmamızı sağlamıştır.

bir başka önemli nokta da, kültürel olarak türk halkında kadının avrupa ülkelerindeki gibi hor ve hakir görülme durumunun olmaması, geçmişten günümüze kadar kadın erkek eş değil tamamlayıcı olarak görülmesi, kadının aşağı görülmesinin toplumca hoş görülmemesinin de etkisi olmuştur. nitekim osmanlı devletinin kuruluşunda etkili olan bacıyan-ı rum'un, kurtuluş savaşında büyük yararlık gösteren nene hatun, kara fatma ve daha adı bilinmeyen yüzlerce kadının varlığı türk milleti için yabancı değildi. ki bu halk, göç ederek köklerinden kopup gelmedi: ne tomris'ler unutuldu ne terken sultanlar ne de hakan olmadığında kurultaya başkanlık eden hakanın eşi... dolayısıyla osmanlı'da feminizm hareketi, avrupa, amerika ve hatta çağının da ilerisinde bir hareket, hareketsiz görünen bir atılım olarak seyretmiştir.
devamını gör...

biraz önce 204 tanımımı hiç sıkılmadan beğenmiş yazardır. kaldı mı böyle babayiğitler? teşekkürlerimi sunuyorum. *

14 şubat editi: 477 tanımımı daha hiç sıkılmadan artılayan yazarımız. abi sen böyle yaparsan sana taparlar.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sokaklar, dar sokaklar neden sizden kurtulup caddelere çıkamıyorum. dön dolaş aynı darlık, aynı kaldırımlar, aynı elektrik telleri. tozlar, toz bulutları sarıyor etrafı. ayaklarıma kara sular indiriyor bu toz bulutları. azıcık yürüyerek nasıl da birbirinden farklı yerler görüyorum öyle. bir bakmışım kalabalıklar, bir bakmışım kocaman boşluklar insanlar arasında, bir bakmışım koca koca bloklar, bir bakmışım ahşap evler, bir bakmışım kagir evler. başım dönmeye başlıyor artık.

bir dakika, bir ara çok mutluydum, bu mutluluğumun sebebi neydi acaba? tabi ya o vardı. işte bu yüzden çok mutluydum. oh be tekrar keyiflendim. sonra o gülümsemeleri içimi nasıl da ısıtmıştı. caddelere çıkmam lazım. ancak oralarda bir otel bulabilirim. evet olacak bu sefer.

babam ne kadar da üzgündü yola çıktığımda. bu üzüntüsünün büyük bir kısmının para için olduğundan eminim, küçük bir kısmının bile benden ayrı yaşamaktan kaynaklandığını bir bilebilsem, işte o kadarcık önemseme bile bana sevinç katabilirdi. ama olsun buradan da bir miktar yardım edebilirim ona.

kendimi bildim bileli arada bir gelen, bu içimin sıkıntısından ne zaman tamamen kurtulacaktım acaba. elimde olmayan şeyler için bile duyduğum pişmanlıklar nedendi. kendimi böylesine üzmemim sebebi, beni sevmediğim için miydi? peki neden önemsiyordum kendimi. sevmesem bu kadar önemser miydim acaba?

valizler elimde külçeye döndü sanki. ah hayallerimi içine koyduğum valizler. söyleyin fazla mı geldi hayallerim size. başım dönüyor, tozlar içime içime giriyor, allah’tan havanın griliği tanıdık geliyor. ah, yeşil gözlerin nasıl da parıldıyor. nasıl da beni benden alıp, hülyalara daldırıyor. bu koku nereden geliyor, midem bulanıyor. yollar biraz genişlemeye başladı galiba. kollarım kopacak artık. ah yine mi bilincim kaymaya başlıyor. işte tam zamanında bir pansiyon buldum. bu nasıl oldu da, yine sığınağa rastladım. o eski ve rahatsız edici yatakta yatmak istemiyorum. ama başka şansım da yok, yorgunluktan bayılmak, kokudan kusmak üzereyim.
devamını gör...

"erdoğan ve akp milli güvenliğimiz için en az pkk kadar tehdittir."
devlet bahçeli
kaynak
devamını gör...

dizilerde ya da filmlerde arabaların nasıl hep temiz kaldığı. hep temiz olmaları hiç gerçekçi değil.
bu gün arabayı yıkatıyorum yarın araba tozlanıyor.
devamını gör...

1 saattir tanımlarını takip ediyorum; noktasından virgülüne, kullanılan kelimeden kullanılmayacak kelimesine kadar kullandığı dile özenle dikkat ettiğini düşünüyorum. girdiği tanımlar ise ancak bir seri katil tarafından girilebilirdi diyerek hem severek okuyup hem ürktüğüm yazardır.
devamını gör...

diyar diyar anadolu diyerek zirve dagitan, sayesinde sozlugun ucus takimlarini cikardigi pelerini lacivert super kahraman.

b a k, s a k a y d i!
devamını gör...

sıklıkla alkol alımı sonrası veya hamilelerde görülen şiddetli kusmaya bağlı özofagusta(yemek borusu) lineer mukoza yırtığı ve buna bağlı gelişen üst gis kanamasıdır.
tanı endoskopi ile konur.
aktif kanama varsa endoskopik tedavi edilir.
devamını gör...

haşmetmeapları kızacağı için çaktırmadan iphone'unu açar ve shazamla aratır. akıllı sadrazamdır vesselam.
devamını gör...

napolyon demiş ki bana bir aşk mektubu verin, mektuptan bir cümle seçerek mektubu yazanı idam ettireyim. yani bir aşk mektubunda ne yazar canım bebeğim bir tanem vs vs . böyle bir mektupta bile farklı şekilde sunulunca anlamı değişecek bir cümle vardır.

bir anlatım ancak bağlamında anlamlıdır. 15 saniyelik bir cümlenin öncesini ve sonrasını bilmeden sadece birilerinin başlığa çıkardığı anlam üzerine yorum yapmak anlamlı olmaz. ben açtım programın kendisini izleyeyim dedim ama 5 dakika zor dayandım. sayın soylu diyor ki benim görevim vatandaşı uyarmak ben konuşurum.

kendisi bürokrat olsa eyvallah. eski siyasi parti lideri yani seçime girip halktan oy isteyen insan. iki gün sonra tekrar o da görevden affını istese (ne demekse artık) ve istifası kabul edilse ne olacak. ya mhp ye genel başkan olacak ya da parti kurup seçimlere girecek. belki o da başkanlık sisteminin yeni başkanı olmak isteyecek.

sonuç olarak istifa edip parti kurarsa ya da adalet ve kalkınma partisi genel başkanı olursa sabah akşam konuşabilir ama bu şekilde bence olmuyor.
devamını gör...

sokağı gören bir pencereye sahip olmak, karın yağışını izlerken kalorifere yapışmaktır.
devamını gör...

sanırım çocukluk arkadaşımı buldum, ben de çocukken ekmek üzeri margarin ve şeker yiyenlerdenim. *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

pax romana, latince "roma barışı" anlamına gelir. roma imparatorluğu'nun uzun soluklu barış dönemi adlandırmak için kullanılır. terim, roma yönetimi ve roma hukuku altında, aralarında kavga eden rakip liderlerin ve eyaletlerin, bazen sert bir şekilde, barıştırılmasından çıkmıştır. roma'da "pax romana"yı sağlayan lider augustus caesar'dır. bu dönem iki yüzyıl kadar sürmüştür. dönemin, augustus'un mö 27'de "büyük roma iç savaşı"nın bitişinin ilanıyla başladığı ve imparator marcus aurelius'un ölümü ms 180 ya da oğlu commodus'un ölümü ms 192 ile sona erdiği kabul edilir. "pax romana" terimi, dünyada istikrar dönemlerinin tanımlanmasına etki etmiştir. bunlara örnek olarak "osmanlı barışı" anlamına gelen (bkz: pax ottomana) verilebilir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu dönemde görece barış içinde yaşanılan bölgeler. (bkz: trajan)'ın kendisinin ve imparatorluğunun ulaştığı en geniş sınırlar.
devamını gör...

2003 yılında yayınlanmış aynı adlı pulitzer ödüllü oyundan uyarlanan 6 bölümlük tv dizisi.
gay çiftli dizi önerileri başlığını görünce ilk aklıma gelen dizi bu oldu. ancak sadece o başlık altında bu dizi için bir şeyler yazmak diziye hakaret olurdu. dizinin okuna okuna bitmeyecek alt metinleri, din, milliyet, cinsiyet kavramlarına sert ve bazen de ince bir mizah cizgisinde seyreden eleştirileri elbette onu gay çiftli diziden daha fazlası yapıyor.
ayrıca al pacino ve meryl streep'in arzı endam ettiği bir dizi kendileri.
devamını gör...

kolay ama sabır isteyen oluşum.

yıkanmış, temizlenmiş, doğranmış, meyveyi (kabuklarıyla birlikte ya da kabuksuz) pet şişe ya da kavanozu hemen hemen yarısına kadar bu meyvelerle doldurup üzerine su ekliyoruz (kap dolana kadar). ardından bir tatlı kaşığı kadar da bal (bal, 5 litrelik bidon ölçüsü) atıp kapak yerine tülbent ya da tülbent benzeri bir bezle kapatıp karanlık bir yerde olmaya bırakıyoruz. unutuyoruz bir nevi aslında. ne kadar geç olursa, o kadar iyi.

yaparken birine kızmakta fayda vardır. sirke tutsun diye. aynısını turşu kurarken de söylerler. ne güzel insanlarız, kızarak olduruyoruz her şeyi.

not: arada kontrol edin, kokacaktır ve böceklenecektir, korkmayın. o böcekler sayesinde oluyor. olma süresi yaklaşık 10-12 hafta. tadına bakıp anlayabilirsiniz. ekşimiş olması gerekir. bu sirkenin bir de anası (maya gibi düşünün) var, (bkz: sirke anası) o olmadan ve böceklenmeden de sirke olmaz.
devamını gör...

addetmek: (öyle) kabul etmek, (öyle) saymak.
atfetmek: bir düşünceyi, eylemi ya da sözü birinden çıkmış gibi göstermek, birini kaynak olarak belirtmek.
devamını gör...

çeşitli mercek türleriyle göze gelen ışığı kırıp sahibi olan kimsenin görüşünü düzgünleştiren şeydir. alternatif bir tanım olarak "başta herkeste görüp sahibi olmak için gözlerimi bozmaya çalıştığım, bunun saçma olduğunu anlayıp gözlerimi olabildiğince koruduğumda ise sahibi olduğum alet(?)" de denebilir. en azından okuyarak bozduğum için teselli etmeye çalışıyorum kendimi.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim