mesihhiyat
isrâiliyat terimine karşılık olarak kullanılan terim. hristiyan kaynakları anlamında kullanılır. aslında isrâiliyat terimi sanıldığı gibi sadece yahudi değil hristiyan kaynaklarını da içine almaktadır. fakat bu pek bilinen bir şey olmadığı için, hristiyan kaynakları için mesihhiyat terimi kullanılmıştır. aslında resmen böyle bir terim mevcut değildir, sadece bazı türk kaynaklarında kullanıldığını görebilirsiniz.
örneğin hadislere inananları adeta sapkınlıkla suçlayan şu sitede mesihhiyat terimi kullanılır. mesela sitede hz. isa hakkında "uydurulduğu" söylenen şu rivayet paylaşılmıştır:
allah resulü halkı topladıktan sonra şöyle dedi: “allah’a yemin ederim ki sizi korkutmak veya bir şeye teşvik etmek için toplamadım. sizi şunun için topladım. temim ed dari bir hıristiyandı. sonra gelip bana biat ederek müslüman oldu ve bana şunu anlattı: o, iğrenç cüzzamlı otuz kişiyle bir deniz gemisine binmiş, yolda bir ay dalgalarla boğuştuktan sonra denizin ortasında bir adaya ulaşmışlar. güneşin battığı yerde yer alan bu adaya girdiklerinde kendileri kıldan önü arkası ayırt edilemeyen bir hayvan karşılayıp şöyle demiş: ‘ben cesase’yim.’ sonra onlara manastırdaki bir adamı görmelerini önermiş. temim ve arkadaşları manastıra girdiklerinde yaratılışça daha önce hiç görmedikleri kadar iri ve topuklarından boynuna kadar her yeri demirle bağlı bir adam görmüşler. adam, onların hikâyesini ve arap olduklarını öğrenince kendilerine birçok soru sormuş. temim ve arkadaşları da onu cevaplıyorlarmış. sonunda: ‘bana ümmilerin peygamber’inden haber verin ne yaptı?’ demiş. bunlar da ‘mekke’den çıkıp medine’ye yerleşti’ demişler. o, ‘araplar onunla savaştı mı?’ diye sorduğunda, ‘evet’ demişler. o zaman o, ‘peygamber onlara nasıl bir muamelede bulundu?’ diye sormuş. bunlar da ‘karşısında bulunan arapları hezimete uğratarak, kendisine itaat etmelerini sağladı’ cevabını vermişler. o zaman demiş ki: ‘size kendimden bahsedeyim, ben mesih’im, bana izin verilme zamanı yaklaştı. çıktığımda kırk günde yeryüzünü dolaşıp, mekke ve medine dışında kırk gece içinde uğramadık köy bırakmayacağım. o iki şehirse bana haram kılınmıştır. onlardan birine girmek istediğimde elinde kılıç olan bir melek beni karşılar ve bana engel olur.” bunları zikrettikten sonra peygamberimiz, asasını minbere vurarak şöyle dedi: “işte medine, işte medine, işte medine.”
rivayetin kaynağı olarak müslim, ebu davud ve ibn mace verilmiştir. halbuki burda kendini "mesih" olarak tanıtan kişi hz. isa mesih olmayıp bildiğim kadarıyla deccaldir. yani mesihhiyat ile alakası yoktur.
sonra yine kaynak olarak buhari ve hanbel'i gösterdikleri şu hadisi paylaşmışlar:
şeytan her insanı doğarken yaralar. ancak meryem oğlu isa’yı yaralayamamış, yaralamak için gittiğinde onun örtüsüne vurmuştur.
iddialarına göre de bu hadis, hz. muhammed'in de içinde olduğu diğer insanların şeytan tarafından yaralandığını gösterir.
fakat rivayetin aslı şöyledir:
âdem'in çocuklarından hiçbir çocuk yoktur ki, doğduğu an şeytan ona dokunmamış olsun. işte doğarken ağlaması da şeytanın dokunmasından kaynaklanmaktadır. meryem ve oğlu bundan müstesnadır.
hz. ebu hureyre bunu anlatırken, hz. meryem'in annesinin kendisi için okuduğu duanın geçtiği al-i imran suresinin 36'cı ayetini okudu:
onu doğurunca dedi ki: “rabbim! onu kız doğurdum. -oysa allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilmektedir- erkek de kız gibi değildir. ben onun adını meryem koydum, işte ben onu ve soyunu kovulmuş şeytana karşı senin korumana bırakıyorum.”
örneğin hadislere inananları adeta sapkınlıkla suçlayan şu sitede mesihhiyat terimi kullanılır. mesela sitede hz. isa hakkında "uydurulduğu" söylenen şu rivayet paylaşılmıştır:
allah resulü halkı topladıktan sonra şöyle dedi: “allah’a yemin ederim ki sizi korkutmak veya bir şeye teşvik etmek için toplamadım. sizi şunun için topladım. temim ed dari bir hıristiyandı. sonra gelip bana biat ederek müslüman oldu ve bana şunu anlattı: o, iğrenç cüzzamlı otuz kişiyle bir deniz gemisine binmiş, yolda bir ay dalgalarla boğuştuktan sonra denizin ortasında bir adaya ulaşmışlar. güneşin battığı yerde yer alan bu adaya girdiklerinde kendileri kıldan önü arkası ayırt edilemeyen bir hayvan karşılayıp şöyle demiş: ‘ben cesase’yim.’ sonra onlara manastırdaki bir adamı görmelerini önermiş. temim ve arkadaşları manastıra girdiklerinde yaratılışça daha önce hiç görmedikleri kadar iri ve topuklarından boynuna kadar her yeri demirle bağlı bir adam görmüşler. adam, onların hikâyesini ve arap olduklarını öğrenince kendilerine birçok soru sormuş. temim ve arkadaşları da onu cevaplıyorlarmış. sonunda: ‘bana ümmilerin peygamber’inden haber verin ne yaptı?’ demiş. bunlar da ‘mekke’den çıkıp medine’ye yerleşti’ demişler. o, ‘araplar onunla savaştı mı?’ diye sorduğunda, ‘evet’ demişler. o zaman o, ‘peygamber onlara nasıl bir muamelede bulundu?’ diye sormuş. bunlar da ‘karşısında bulunan arapları hezimete uğratarak, kendisine itaat etmelerini sağladı’ cevabını vermişler. o zaman demiş ki: ‘size kendimden bahsedeyim, ben mesih’im, bana izin verilme zamanı yaklaştı. çıktığımda kırk günde yeryüzünü dolaşıp, mekke ve medine dışında kırk gece içinde uğramadık köy bırakmayacağım. o iki şehirse bana haram kılınmıştır. onlardan birine girmek istediğimde elinde kılıç olan bir melek beni karşılar ve bana engel olur.” bunları zikrettikten sonra peygamberimiz, asasını minbere vurarak şöyle dedi: “işte medine, işte medine, işte medine.”
rivayetin kaynağı olarak müslim, ebu davud ve ibn mace verilmiştir. halbuki burda kendini "mesih" olarak tanıtan kişi hz. isa mesih olmayıp bildiğim kadarıyla deccaldir. yani mesihhiyat ile alakası yoktur.
sonra yine kaynak olarak buhari ve hanbel'i gösterdikleri şu hadisi paylaşmışlar:
şeytan her insanı doğarken yaralar. ancak meryem oğlu isa’yı yaralayamamış, yaralamak için gittiğinde onun örtüsüne vurmuştur.
iddialarına göre de bu hadis, hz. muhammed'in de içinde olduğu diğer insanların şeytan tarafından yaralandığını gösterir.
fakat rivayetin aslı şöyledir:
âdem'in çocuklarından hiçbir çocuk yoktur ki, doğduğu an şeytan ona dokunmamış olsun. işte doğarken ağlaması da şeytanın dokunmasından kaynaklanmaktadır. meryem ve oğlu bundan müstesnadır.
hz. ebu hureyre bunu anlatırken, hz. meryem'in annesinin kendisi için okuduğu duanın geçtiği al-i imran suresinin 36'cı ayetini okudu:
onu doğurunca dedi ki: “rabbim! onu kız doğurdum. -oysa allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilmektedir- erkek de kız gibi değildir. ben onun adını meryem koydum, işte ben onu ve soyunu kovulmuş şeytana karşı senin korumana bırakıyorum.”
devamını gör...
yazarların şu an olmak istedikleri yerler
deniz kenarında olmak isterdim. ama mevsim yaz olacak.
devamını gör...
şaman
diğer bir deyişle "kam"
kam davulu çalarak spiritual öğretilere dayanarak ruhlar, tanrılar (kut bulmuş yüce ruhlar ) ve insan arasında köprü görevi gören din insanlarıdır. günümüzde geleneksel şamanizme dayalı yeterli bilgi olmadığından , revize edilerek uygulanmaya başlanmış buna da neo-şamanizm adı verilmiştir. ritüellerini canlı canlı izlemek isteyenler 2 senede bir icra edilen uluslararası hun turan kurultayı için macaristana gidebilirler.
kam davulu çalarak spiritual öğretilere dayanarak ruhlar, tanrılar (kut bulmuş yüce ruhlar ) ve insan arasında köprü görevi gören din insanlarıdır. günümüzde geleneksel şamanizme dayalı yeterli bilgi olmadığından , revize edilerek uygulanmaya başlanmış buna da neo-şamanizm adı verilmiştir. ritüellerini canlı canlı izlemek isteyenler 2 senede bir icra edilen uluslararası hun turan kurultayı için macaristana gidebilirler.
devamını gör...
işverenlerin yeni mezuna 3 bin lira teklif etmesi
devamını gör...
nadan
devamını gör...
arveles
çok etkili bir ağrı kesici.
devamını gör...
bütün erkekler aynısınız diyen kadın
hepsini denemiş mi diye hep merak ettiğim kızdır.
devamını gör...
uykunun zaman kaybı gibi hissettirmesi
geç uyanıldığında gün bitmiş gibi hissettirir
devamını gör...
konu neydi radyo yayını
bu hafta sürprizlerle dolu bir hafta olacak, bir adet iphone 12pro, bir adet ps5 hediyemiz. bakalım bu haftaki talihli kim? sordum namın verdiler pala remzi dediler, pala bıyığı değil yüreğidir dediler... sevgiler.
devamını gör...
çin’in roketi
türkiye riskli bölge olmasına rağmen saraya düşme ihtimalinin hala hesaplanmamış olmasına şaşırdığım rokettir.

edit; hint okyanusu'na düşmüş. biz dua zincirine devam geride uydular var. swh

edit; hint okyanusu'na düşmüş. biz dua zincirine devam geride uydular var. swh
devamını gör...
komünizmin başarısız olması
gerçekten komünist olup da başarılı ve mutlu olan bir halkın olmamasıdır.
1. girişimin özgür olmadığı yerde rekabet de olmaz.
2. rekabet olmayan yerde kalitenin olma olasılığı yok denecek kadar düşüktür.
3. kalite yoksa ne iyi beslenebilir ne de iyi yaşayabilir insan.
örnek:
ülkede bütün ihtiyaçları zaten karşılanan daha üstüne çıkamayan insanın salgına aşı bulması muhtemel değil. çin ekonomide liberal, halkına komünisttir. özel şirketler kazanıp belli bir kesim zenginken. geri kalanı düşük kalite yaşam sürer.
küba her ne kadar kansere tedavi buldum dese de halkı fakirdir. dünya teknolojide son sürat giderken küba halkı hijyen ve beslenme konusunda bile sıkıntı çekmektedir.
yani komünizmin başarısız olması kaçınılmazdır. kalitesiz ve düşük yaşam şartları demektir.
not:
barınma, eğitim, sağlık vs en temel haklar... nedense komünist olan ülkeler bile bunu ancak ve kalitesiz sağlıyorken, diğer sistemlerde insan refahı daha yüksek... her şey ortada. apaçık göz önünde. en temel hakları koruyan sistem komünizm değil, hukuktur. almanya, kanada, norveç, vs ülkeler bu nedenle mutlu, huzurlu ve sağlıklılar. her örneğin yaşayan ve yaşamış kanıtı var. saldırmadan önce düşünce modunu açmanızı rica ediyorum.
1. girişimin özgür olmadığı yerde rekabet de olmaz.
2. rekabet olmayan yerde kalitenin olma olasılığı yok denecek kadar düşüktür.
3. kalite yoksa ne iyi beslenebilir ne de iyi yaşayabilir insan.
örnek:
ülkede bütün ihtiyaçları zaten karşılanan daha üstüne çıkamayan insanın salgına aşı bulması muhtemel değil. çin ekonomide liberal, halkına komünisttir. özel şirketler kazanıp belli bir kesim zenginken. geri kalanı düşük kalite yaşam sürer.
küba her ne kadar kansere tedavi buldum dese de halkı fakirdir. dünya teknolojide son sürat giderken küba halkı hijyen ve beslenme konusunda bile sıkıntı çekmektedir.
yani komünizmin başarısız olması kaçınılmazdır. kalitesiz ve düşük yaşam şartları demektir.
not:
barınma, eğitim, sağlık vs en temel haklar... nedense komünist olan ülkeler bile bunu ancak ve kalitesiz sağlıyorken, diğer sistemlerde insan refahı daha yüksek... her şey ortada. apaçık göz önünde. en temel hakları koruyan sistem komünizm değil, hukuktur. almanya, kanada, norveç, vs ülkeler bu nedenle mutlu, huzurlu ve sağlıklılar. her örneğin yaşayan ve yaşamış kanıtı var. saldırmadan önce düşünce modunu açmanızı rica ediyorum.
devamını gör...
sözlükteki uludağcıları aşağılama modası
aslında olmayan aşağılamadır.
bu konularda kafa sözlük duruşu (bkz: gel gel ne olursan ol yine gel)dir.
burası küfürsüz bir platform olduğu için, daha önce bu tarz bir formatta yazmamış yazarların adaptasyon süreçlerinde zorluk çekmesi doğaldır, zamanla da aşılır.
ek olarak, uludağ sözlükte de herhangi bir reklam girişimimiz olmadı, olsa en başta benim haberim olurdu.
bu konularda kafa sözlük duruşu (bkz: gel gel ne olursan ol yine gel)dir.
burası küfürsüz bir platform olduğu için, daha önce bu tarz bir formatta yazmamış yazarların adaptasyon süreçlerinde zorluk çekmesi doğaldır, zamanla da aşılır.
ek olarak, uludağ sözlükte de herhangi bir reklam girişimimiz olmadı, olsa en başta benim haberim olurdu.
devamını gör...
üslup
üslup bir hazinedir. kullanmasını bilene kazandırır ya da kaybettirir. kalite göstergesidir. *
devamını gör...
kalenderilik
13. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar varlıklarını sürdürmüş sufi topluluğu. anadolu'dan balkanlar'a kadar birçok merkezde tekkeleri vardır. bu sufilerin en temel özellikleri saçları kazıtıp yalın ayakla seyahat etmeleriydi. günümüzde kullanılan "yalın ayak başı kabak" deyimi kalenderi dervişlerinden kalmadır. tıpkı "abdala malum olur" deyişi gibi. zira bazı kalenderi dervişleri geçimlerini sağlamak için fal bakıp gelecek hakkında kehanette bulunur, haliyle tutan birkaç tahminlerinden sonra halk arasında böyle bir deyiş peydah olmuştur. ayrıca topluluk içinde esrar kullanımı da mevcuttur.
"dün esrarı gördüm binmiş gider bir ata
gelecek yıl çok derem der ister birazın sata"
bu beyit kalenderilere mensup bir abdal tarafından kaleme alınmıştır. burada şunu da belirtmek lazım kalenderiler sırf dervişlerden oluşmazdı. batmış esnaf, bir takım suçlular yahut devlet otoritesinden kaçan insanlar da kalenderilerin arasına karışıp kamufle olmuşlardır , bir zaman sonra yavuz sultan selim kalenderileri kırıp geçirmiştir. konuya merakı olan arkadaşlar için aşağıya bir kaynak bırakıyorum.
kalenderiler
"dün esrarı gördüm binmiş gider bir ata
gelecek yıl çok derem der ister birazın sata"
bu beyit kalenderilere mensup bir abdal tarafından kaleme alınmıştır. burada şunu da belirtmek lazım kalenderiler sırf dervişlerden oluşmazdı. batmış esnaf, bir takım suçlular yahut devlet otoritesinden kaçan insanlar da kalenderilerin arasına karışıp kamufle olmuşlardır , bir zaman sonra yavuz sultan selim kalenderileri kırıp geçirmiştir. konuya merakı olan arkadaşlar için aşağıya bir kaynak bırakıyorum.
kalenderiler
devamını gör...
kabak tadı vermek
gına gelmek deyimi ile hemen hemen aynı anlama gelen bir deyim.
sözlükte ''sık sık yinelendiği için bıktırmak, tatsız gelmeye başlamak, usanç vermek, sıkıcı duruma gelmek.'' anlamlarına geliyor.
sözlükte ''sık sık yinelendiği için bıktırmak, tatsız gelmeye başlamak, usanç vermek, sıkıcı duruma gelmek.'' anlamlarına geliyor.
devamını gör...
bir kitaptan vurucu bir söz
demir olsam çürürdüm, toprak oldum dayandım.
- ince memed.
- ince memed.
devamını gör...
en mutlu olunan zaman
benim henüz öyle bir zaman dilimim olmadı. olduğu zaman güncelleyeceğim.
(bkz: kişinin mutluluk anı)
(bkz: kişinin mutluluk anı)
devamını gör...
barış özcan
ınsanlara bazen eksik ve yanlış bilgiler veren biri bu kişiyi takip etmek yerine kitap okuyarak bilgiye ulaşmak çok daha faydalı. özellikle togg (bkz: togg) ile ilgili yaptığı bir videoda türkiye'de araba tasarımı yapacak birinin olmadığı gibi bilgi birikimi olmadığı konularda konuşup aynı videoda togg ile ilgili gerçekleşmeyecek ifadelerde kullandığını hatırlıyorum. yanlış kullandığı terimler ve iyi araştırmadığı konuları da birkaç videosunda gözlemlemiştim, yüzeysel ve yanlış bilgilerle insanları meşgul etmesini yararlı bulmuyorum.
devamını gör...
