(bkz: insanların gerçekten küfürsüz konuşamıyor olması) ilgili başlığa gereken açıklama yapıldı.#463950

bu düşüncedeki insanların kulakları çınlıyor olmalı.
devamını gör...

sıla şarkısıdır.


sana inandım koştum geldim
dünde ne vardı unuttum geldim
dünya yansın koyverdim
bana biraz renk ver
devamını gör...

beni kaybettiğine göre aptala benziyor
devamını gör...

привет rusça merhaba demek. privet diye okunuyor.
devamını gör...

sedanter yaşam tarzı, düzensiz fiziksel aktivitenin olduğu ya da fiziksel aktivitenin olmadığı bir yaşam tarzıdır. sedanter yaşam tarzı yaşayan bir kişi halk dilinde "sersem" ya da "tembel" olarak bilinir. yaygın olarak gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bulunurlar. sedanterlerin güçlü fiziksel aktiviteleri çok azdır veya hiç yoktur. genelde okuma, televizyon seyrederken oturma, video oyunları oynama ve bilgisayar kullanma gibi faaliyetlerde bulunurlar. sedanter yaşsm tarzı, ölümün önlenebilir sebepleri arasındadır. aşırı ekran süresi olumsuz sağlık sonuçlarına neden olur. günde 5 saatten fazla oturanlar için bu risk daha fazladır. hareketsizlik arttıkça kronik hastalıklara yakalanma riski artar.
devamını gör...

2004 yapımı steven spielberg filmi. tam bir senaryo filmi. yönetmenin bilim-kurgu ya da fantastik türde yaptığı işlerin haricinde kalan hemen hemen tüm filmlerinde olduğu gibi bu filmde de merkezde bir büyük hikaye var. bir gerçek yaşam öyküsü olsa da hikayenin net şekilde deforme edildiği yakından biliniyor. başrol tom hanks'in jfk'de, uçuşu esnasında ülkesinde askeri darbe olduğu için pasaportu geçersiz hale geldiğinden mahsur kalan bir talihsiz yolcuyu* canlandırdığı bu film ne gerçek hikayenin ana hatlarıyla örtüşüyor ne de vermek istediği politik mesajı verebiliyor bana kalırsa. spielberg-hanks işbirliğinden çıkan çok sayıda güzel filmin içinde ciddi şekilde sırttığını düşünüyorum açıkçası. oyunculuk performansı tabi ki çok üst düzey. aksini bekleyemezdik zaten ama komik olmaya çalışan sahneleri bile zorlama filmin. etliye sütlüye de pek dokunmamayı tercih etmiş spielberg, falan... e ne anlatıyorsun o zaman sen güzel kardeşim derler adama. dediler de zaten. pek kayda değer bir ödülü yok filmin.

güzel vakit geçirmek için tabi ki izlenebilir neler neler izledik/izliyoruz da 1988-2006 yılları arasında tam 18 yıl boyunca fransa'da bir havaalanında yaşayan ve sayısız politik/sosyal ve dahi insani krizin tam merkezi olan iranlı mülteci mehran karimi nasseri'nin hikayesinden esinlenilip, konunun bu kadar yüzeysel bir şekilde işlenmesini, çok da güldürmeyi başaramayan bir komedi filmi tandansını falan pek açıklayamadı spielberg sinema dünyasına, yapacak bir şey yok.

bir gezo ukdesi.
devamını gör...

yunan mitolojisinde adı geçen bir arkadaş. şimdi bu herif arkadhia'da yaşayan çoban tayfasının tapındığı keçiboynuzlu, keçi ayaklı bir herif olup hermes ve penelope'nin oğlu olduğu söylenmekte. mevzuya bak, oğlun olsun sonra keçi olsun.
ayrıca yunan dilinde "pan" tüm anlamındadır. panik sözcüğü de buradan gelir. abicim yolda gidiyorsun, karşıdan böyle keçi ayaklı ve keçi boynuzlu bir tuhaf adamı geliyor. herhalde panik olursun.
devamını gör...

dışlamak ve yabancılaştırmak anlamına gelir.
kişinin ya da toplumların kendi gibi düşünmeyen, o sosyokültürel grubun normlarına aykırı buldukları kişileri ve grupları dışlaması, topluma yabancılaştırmasıdır. kimi durumlarda ötekileştirilen kişi veya grup kişinin ve/veya toplumaun değer yargılarına karşı tehdit olarak ve düşman olarak algılanır.
devamını gör...

harika müzelere ev sahipliği yapan, mimarisi ve eğlence anlayışı ile yaz kış ziyaret etmekten çok hoşlanacağınız kuzey avrupa şehri.

kışın ziyaret ediyorsanız, loş, bolca mumla süslenmiş kafelerinde öğleden sonra fika saatlerinde sıcak içecekler eşliğinde yeni br şehir ve kültür keşfediyor olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu düşünerek ısınabilirsiniz. gamla stan eski bir yerleşim ve turistlere hitap eden bir yer. bir günde buradaki müzeleri ya da gezilecek yerleri bitiremiyorsunuz. halbuki harita üzerinden incelerseniz o kadar da büyük değilmiş gibi gelecektir.

nobel ödülleri müzesi'ni cuma günleri ücretsiz gezebiliyordunuz. pandemi öncesinde tabi. vasa museum gezginler tarafından da sıkça yazılmasına rağmen benim en çok hoşuma giden kültüre ait bir çok detay içeren nordiska museet oldu. müzelerin neredeyse tamamında çocukların da ilgisini çekmek adına minik oyunlar var. ayrıca içeride minik hediyelik eşyalar alabileceğiniz standlar, hatta daha önce müze içerisinde de sergilenmiş, minik kafeler mevcut. insanlar yemeklerini de yanında getirerek gün boyu aailecek bir aktivite gerçekleştirebiliyorlar. müzelerin bazıları büyük ama dinlenecek bolca keyifli yer var içlerinde.

kapalı alanların neredeyse tamamında ücretsiz kablosuz internet var. internet hızı gayet iyi. sadece kablosuz internete bağlanabilen herhangi bir cihazla tüm şehri rahatlıkla gezebilirsiniz. insanları yardım sever ve ingilizce biliyorlar. kaybolurum endişeniz olmasın.

şehri gezerken isveç'e neden tasarım ülkesi dendiğini çok iyi anlıyorsunuz. yıllık mum tüketim istatistikleri çok yüksek. bu istatistiğin paylaşıldığını görünce biraz şaşırabilirsiniz, fakat her yerde loş, abartısız, beyaz mumlar ve şamdanlarla süslü mekanlar karşınıza çıkıyor. buraları gördüğünüzde bu istatistiğin ortaya çıkış nedeni anlamlanıyor.
devamını gör...

bu başlıktır.
çünkü adamın yazdığı tanımı okusan yanlış anlaşıldığını anlarsın.
ne bu insanların birbirini taşlama sevdası.
devamını gör...

her ne kadar bireysel desek de din toplumsal biseydir. yani toplumun çoğu müslüman olduğunu sandığı için müslüman olmamak kötü muamele görme sebebidir. kuranda da var bu kuran bile gayrimuslimleri aşağılıyor. şimdi hiç boş yapmayın dinimiz saygı hoşgörü dinidir zart zurt diye öyle fln değil yani
devamını gör...

makarna bence. bir gün haşlama yerim, bir gün peynirli, bir gün kıymalı, bir gün sebzeli, bir gün fırında, bir gün de yoğurtlu salça soslu yerim.
devamını gör...

şair diyor ki:

öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

sanki...
buradan
devamını gör...

karşıdaki kişiyi yakışıklı/güzel bulmadığımızda kullanarak işin içinden sıyrıldığımız söz grubudur.
devamını gör...

kafatasını yarıp,içinden beyni çıkarıp atma isteği uyandırır insanda.
''ulan ben ki yaratıcılıkta çığır açan bir insanım,ne oldu bana'' dedirtir,sinir bozar, her şey güzel gitse bile sırf bu durumdan tüm gün veya gece çöp olur.
insanlarla konuşma isteği olmaz,resim çizdirmez, envai çeşit müzik dinleyip hayaller kurdurmaz.

edit:ama ağlama isteği uyandırır.
devamını gör...

polyanna.
devamını gör...

harper lee tarafından yazılan orjinal adı to kill a mockingbird olan romanın baş kahramanıdır. kitap türkçe'ye bülbülü öldürmek adıyla çevrilmiştir.


atticus, abd'de 1920 lerin sonunda başlayan büyük buhran sırasında alabama eyaletinde hayali bir kasaba olan maycomb'da iki çocuğu ile birlikte yaşayan bir avukattır. kasabanın önde gelenlerinden biridir ve büyük buhran sırasında kasabanın diğer sakinlerine göre ekonomik olarak nispeten daha iyi durumdadır.

atticus insanların hem iyi hem de kötü nitelikleri olduğunu kabul eden, kötüyü anlayıp affederken iyiye hayran olmaya ve yüceltmeye kararlı biridir.

kasabada etkileyici zekası, bilgeliği ve örnek davranışları nedeniyle herkes tarafından saygı gören biridir. ancak siyah bir adam olan tom robinson'un beyaz bir kıza tecavüz ettiği iddiasıyla açılan davada onu savunmaya karar verince maycomb halkıyla arası açılır.

alabama bir güney eyaletidir ve siyahi birini savunmak hoş karşılanacak bir durum değildir.


atticus isminin manası eski yunancada atina'nın bir bölgesi olan attica ile ilgili olup attica'lı adam demektir. roman ve filmden sonra abd'de bu isim epey popüler olmuş ve yeni doğan çocuklara öncekine göre daha fazla verilmeye başlanmış.

roman daha sonra aynı adla sinemaya uyarlanmıştır. filmde atticus finch'i oynayan gregory peck 1963 yılında en iyi erkek oyuncu akademi ödülünü kazanmıştır.

kısa adı afi olan amerikan film endüstrisinin
100 yılın 100 kahramanı ve kötüsü sıralamasında, kahraman sınıflandırılmasında atticus finch karakteri bir numaradadır.

hem romanını okumuş hem de filmini izlemiş biri olarak gerçekten ününü haketmiş bir karakter olarak nitelendirebilirim.

film ile ilgili yazdıklarım için bkz:. #377681
devamını gör...

burcu güneş-çile bülbülüm.
devamını gör...

7 şubat 2021 - 14 şubat 2021 haftasının kraliyet armasını 3555.95 puan ile yakasına iliştirmiş yazarımız. kendisine çok yakıştı.
tebrik ederim.*
parmakları dert görmesin.
devamını gör...

marksist- komünist kimliğinin altında kürt ırkçılığı yapan, devlet ve pkk arasında kaldığı için öldürülen ilkesiz herifin tekiydi. salt bu kürt ırkçılığından dolayı marksist görünmesine rağmen saidi kürdi övmüşlüğü bile vardır.

nitekim son kürt filozofu ve azizi olan saidi kürdi yani saidi nursi’nin en layık lakabı bediüzzaman’dır. anlamı, devrinin en büyük bilgini demektir.”

öte yandan kürtçülerin bu yere göğe sığdıramadığı kürt faşisti kimmiş yakından bakalım ;

peki kim bu musa anter?

daha çocukluğunda, atatürk’ün annesi zübeyde hanıma sövmekten 45 gün göz altında tutulmuş.

öğrencilik yıllarında, yaz aylarında suriye’ye gidiyor ve orada ne kadar kaçak kürtçü varsa onlarla buluşuyor.

kâmuran bedirhan, osman sabri gibi kürtçülerle. “kürdistan’ı kurtarma cemiyeti” ni kuruyorlar.

sarı güneşli, sözde kürt bayrağı ve silah üzerine yemin ediyorlar.

1940’ların başında musa anter istanbul’da.

önce felsefe, sonra hukuk okuyor.

dicle talebe yurdu’nda remzi bucak, faik bucak, tarık ziya ekinci gibi kürtçülerle gizli faaliyet yapıyorlar;

suriye’de çıkan kürtçü dergileri kaçak olarak getirtip yurtta okuyorlar.

musa anter’in bu yılları, david mcdowall’ın “modern kürt tarihi” adlı eserinde şöyle anlatılıyor:

“anter, seçilen en parlak gençlerden biri olarak istanbul’a hukuk okumaya gönderildi ve burada kürdistan’ın farklı bölgelerinden gelen elli civarında genç aydınla temas kurdu.” (bilal şimşir, ıı, s. 430).

musa anter 1960’tan sonra türkiye işçi partisi’nden milletvekili adaylığına teşebbüs ediyor.

1970’lerde devrimci doğu kültür ocakları’nın önde gelen isimlerinden biri oluyor.

abdullah öcalan’ın “sümer rahip devletinden halk cumhuriyetine doğru” kitabındaki ifadesiyle “musa anter devrimci doğu kültür ocaklarının ruhu gibiydi.” (bilal şimşir, kürtçülük ıı, s. 593).

isveç’te kaçak olarak yaşayan abdülkadir aygan’ın iddiasına göre 1992’de musa anter, jitem tarafından öldürülmüştür.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim