geceye az bilinen bir şarkı bırak
devamını gör...
yaşlı insanlar gibi yaşayan gençler
ben,ben,ben.
üşengecim... kalkmaya, gezmeye mecalim yok. akşama kadar pc başında dizi-film keyfi yapmak daha cazip. bir de sevmiyorum bu hayatı.* ondan da olabilir.
üşengecim... kalkmaya, gezmeye mecalim yok. akşama kadar pc başında dizi-film keyfi yapmak daha cazip. bir de sevmiyorum bu hayatı.* ondan da olabilir.
devamını gör...
yks 2021
yarın girecek olduğum sınav. şu andaki duygularımı nasıl anlatabilirim ki. bir el midemi sıkıyor da sıkıyor. hayatımın dönüm noktalarından birinin önünde bekliyorum ve bunun farkındayım. ürkütücü, heyecan verici, gurur verici. karmakarışık.
devamını gör...
50 bin liraya alınabilecek en iyi araba
malesef şu şartlarda el arabasi diyeceğim. ekonomik de hem benzin ,kasko,sigorta yok . servis vakti gelmez. sadece yazliktir o ayrı.
devamını gör...
nasılsın sorusuna verilecek cevaplar
- sana ne! doktorum musun?
cevap olarak en saçmasapanı buydu herhalde.
cevap olarak en saçmasapanı buydu herhalde.
devamını gör...
jeff buckley
led zeppelin' in whole lotta love şarkısını söyleyerek mississippi nehrine girip bir daha çıkamayan sesindeki tını efsane hale gelmiş müzisyendir. öldüğünde henüz 31 yaşındaydı.
bazı şarkıları ağlatır bazılarını...
lover,you should've come over
hallelujah
burada ki linke de ölmeden önce söylediği son şarkıyı bırakıyorum.
whole lotta love
şarkının son sözü...
keep it coolin baby
(serinlemeye devam et bebeğim) ironik...
bazı şarkıları ağlatır bazılarını...
lover,you should've come over
hallelujah
burada ki linke de ölmeden önce söylediği son şarkıyı bırakıyorum.
whole lotta love
şarkının son sözü...
keep it coolin baby
(serinlemeye devam et bebeğim) ironik...
devamını gör...
matematik yapamıyorsan çöpsün
bir filden uçmasını bir kuştan yüzmesini beklemek aptallıktır. keşke bunları anlayıp ona göre bir sistemimiz anlayışımız olsa diye iç geçirdiğim bir başlık.
devamını gör...
yoldaş'ın dayak yediğini görseniz ne yaparsınız sorunsalı
bir şey yapmam.
çünkü yoldaş akıllı adam
yenileceği dövüşe girmez.
yannındaki kızları sakinleştiririm.
çünkü yoldaş akıllı adam
yenileceği dövüşe girmez.
yannındaki kızları sakinleştiririm.
devamını gör...
yazarların en ünlü etkileşimi
ferhat göçer twitter'da beni takip ediyor. ben onu etmiyorum.
devamını gör...
madeni para
çeşitli elementlerin karışımından yapılan para.
bozuk para, demir para gibi çeşitli adlarla andığımız bu paraların yapımında genellikle altın, bronz, alüminyum ve benzeri maddeler ya da bakır - nikel gibi alaşımlar kullanılır. tedavülden kalkmış olan çok eski madenî paralar, sıklıkla koleksiyoncular tarafından toplanır.
bozuk para, demir para gibi çeşitli adlarla andığımız bu paraların yapımında genellikle altın, bronz, alüminyum ve benzeri maddeler ya da bakır - nikel gibi alaşımlar kullanılır. tedavülden kalkmış olan çok eski madenî paralar, sıklıkla koleksiyoncular tarafından toplanır.
devamını gör...
sözlükteki birinden etkilenmek
bazen kafa yapımın uyuştuğu yazarlarla aramızda bir çekim hissediyorum. hoşuma da gitmiyor değil. özellikle de keyif aldığım bir konuda fikir belirtirken.
devamını gör...
eternal sunshine of the spotless mind
anlatmaya kelimelerin yetmeyeceği şahane bir film. kelimeler cidden yetmeyecektir çünkü herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği farklı yorumlayabileceği üzücü bir film.
filmin başrollerinde jim carrey ve kate winslet bulunuyor. ayrıca kirsten dunst , charlie kaufman , elijah wood gibi başarılı oyuncularda filmde karşımıza çıkıyor.
filmin yönetmeni michel gondry dir. çok güzel bir iş çıkarmış bayılarak izledim. sinematografi ve renkler nefis kullanılmış. anlatmak istenilen net bir şekilde anlatılmış. bazı sahneler rüya gibi hayal gibi hatta gerçek olamayacakmış gibi güzel çekilmiş.
filmin senaryosunu michel gondry, charlie kaufman ve pierre bismuth beraber yazılmış. ayrıca o dönem en iyi özgün senaryo oscarını kazanan senaryo olmuştur.
bu filmi bu kadar geç izlediğim için üzülmüyorum aksine seviniyorum. bazı şeylerin zamanı vardır ve bu öyle bir film. iyi ki aklım başımdayken veya aklımın başında olduğunu zannederken izlemişim.
geçmişte bu filmi izlesem bu ne biçim film lan gibi bir tepki verecektim eminim kendi aptal gençliğimden.
hayatınızın bir yerinde kesinlikle izlemeniz gereken harika bir film. tavsiye ederim.
film şu cümleyle başlıyor ve anlatacağı şey hakkında ipucu veriyor "bugün işi astım. trene atlayıp montauk'a gittim. neden bilmiyorum. ben aklına eseni yapan biri değilim aslında" aklına eseni yapan biri olmayan birisi neden böyle bir şey yapar diye düşünüyorsunuz.
film clem ve joel karakterinin iç dünyasına ve kişiliklerini anlatmaya başlıyor. bol bol joel karakterinin aklına eseni yapan biri olmadığını görüyoruz. kendisinin ilginç bir hayatı yok o yüzden konuşmayı pek tercih etmiyor. korkak heyecanı olmayan bir insan. clem karakteri ise aklına eseni yapan , heyecanlı , tutkulu , ne yapacağı belli olmayan bir tip. mesela bir ilişkiden çıkıp joel'i sildirmek istiyor. aslında joel karakterinin clem'e aşık olmasının sebebi kızın tam da böyle biri olması.
bu ikili birbirine aşık oluyor. klasik tabirle tencere yuvarlanıyor kapağını buluyor.
film ipuçları vererek ilerlemeyi tercih ediyor. joel mektubunun sayfalarının yırtık olduğunu görüyor. güzel bir ipucu.
clementhine hafızasını sildirince joel çok kızıyor ve aynısını yapmak istiyor ve bence film buradan sonra hayvani üzücü şekilde ilerliyor.
doktor git evine ve onu hatırlatan bütün eşyaları topla diyor. garibim joel evine gidiyor ve 2 çuval eşya toparlıyor. hayatında bu kadar fazla yer kaplamış bir insanı silmek istemesi beni çok üzdü. sonra silme işlemini yapan yere gidiyor ve diğer müşterilerin eşyalarının azlığına şaşırıyor.
joel hafızasını sildirirken canım çok yandı. ne olur burayı silme burası kalsın gibi bir cümle söylüyordu.
izlerken bol bol empati kurduğum bir film oldu.
acaba böyle bir imkanımız olsa sevdiğimiz insanı unutmak ister miydik? onu unutmak için acı çektiğimiz geceleri silmek ister miydik?
bir anıyı değerli yapan şey hatırlanması mıdır? sevdiğimiz insanlarla bizi birbirimize bağlayan şeyler hatıralarımız mıdır?
bol bol saçma ama hüzünlü soru sordum kendime.
filmi bütün detaylarıyla anlatmayı tercih etmiyorum. beni etkileyen hoşuma giden kısımlardan bahsediyorum. herkesi ayrı ayrı detayın etkileyeceğini de biliyorum.
bazen ikili ilişkilerde acı çekersiniz ve ilişkinin olmayacağını bilirsiniz. olmayacaktır. düzelmeyecektir. birbirinizi çok seversiniz ama birbirinizi tamamlayamazsınız. bunu çok iyi anlatan bir film.
son sahnede bütün olumsuzluklara rağmen çift birbirine "okey" diyor. tamam lan işte diyor. acı çekiyoruz uyumlu değiliz. kavga ediyoruz ama tamam.
aşk böyle bir şey işte. bütün olmamışlara olacak gibi yaklaşmak.
bazı anılar hatırlanmayı hak ediyorlar. üzücü olsa da hatırlanmayı hak ediyorlar.
filmin başrollerinde jim carrey ve kate winslet bulunuyor. ayrıca kirsten dunst , charlie kaufman , elijah wood gibi başarılı oyuncularda filmde karşımıza çıkıyor.
filmin yönetmeni michel gondry dir. çok güzel bir iş çıkarmış bayılarak izledim. sinematografi ve renkler nefis kullanılmış. anlatmak istenilen net bir şekilde anlatılmış. bazı sahneler rüya gibi hayal gibi hatta gerçek olamayacakmış gibi güzel çekilmiş.
filmin senaryosunu michel gondry, charlie kaufman ve pierre bismuth beraber yazılmış. ayrıca o dönem en iyi özgün senaryo oscarını kazanan senaryo olmuştur.
bu filmi bu kadar geç izlediğim için üzülmüyorum aksine seviniyorum. bazı şeylerin zamanı vardır ve bu öyle bir film. iyi ki aklım başımdayken veya aklımın başında olduğunu zannederken izlemişim.
geçmişte bu filmi izlesem bu ne biçim film lan gibi bir tepki verecektim eminim kendi aptal gençliğimden.
hayatınızın bir yerinde kesinlikle izlemeniz gereken harika bir film. tavsiye ederim.
film şu cümleyle başlıyor ve anlatacağı şey hakkında ipucu veriyor "bugün işi astım. trene atlayıp montauk'a gittim. neden bilmiyorum. ben aklına eseni yapan biri değilim aslında" aklına eseni yapan biri olmayan birisi neden böyle bir şey yapar diye düşünüyorsunuz.
film clem ve joel karakterinin iç dünyasına ve kişiliklerini anlatmaya başlıyor. bol bol joel karakterinin aklına eseni yapan biri olmadığını görüyoruz. kendisinin ilginç bir hayatı yok o yüzden konuşmayı pek tercih etmiyor. korkak heyecanı olmayan bir insan. clem karakteri ise aklına eseni yapan , heyecanlı , tutkulu , ne yapacağı belli olmayan bir tip. mesela bir ilişkiden çıkıp joel'i sildirmek istiyor. aslında joel karakterinin clem'e aşık olmasının sebebi kızın tam da böyle biri olması.
bu ikili birbirine aşık oluyor. klasik tabirle tencere yuvarlanıyor kapağını buluyor.
film ipuçları vererek ilerlemeyi tercih ediyor. joel mektubunun sayfalarının yırtık olduğunu görüyor. güzel bir ipucu.
clementhine hafızasını sildirince joel çok kızıyor ve aynısını yapmak istiyor ve bence film buradan sonra hayvani üzücü şekilde ilerliyor.
doktor git evine ve onu hatırlatan bütün eşyaları topla diyor. garibim joel evine gidiyor ve 2 çuval eşya toparlıyor. hayatında bu kadar fazla yer kaplamış bir insanı silmek istemesi beni çok üzdü. sonra silme işlemini yapan yere gidiyor ve diğer müşterilerin eşyalarının azlığına şaşırıyor.
joel hafızasını sildirirken canım çok yandı. ne olur burayı silme burası kalsın gibi bir cümle söylüyordu.
izlerken bol bol empati kurduğum bir film oldu.
acaba böyle bir imkanımız olsa sevdiğimiz insanı unutmak ister miydik? onu unutmak için acı çektiğimiz geceleri silmek ister miydik?
bir anıyı değerli yapan şey hatırlanması mıdır? sevdiğimiz insanlarla bizi birbirimize bağlayan şeyler hatıralarımız mıdır?
bol bol saçma ama hüzünlü soru sordum kendime.
filmi bütün detaylarıyla anlatmayı tercih etmiyorum. beni etkileyen hoşuma giden kısımlardan bahsediyorum. herkesi ayrı ayrı detayın etkileyeceğini de biliyorum.
bazen ikili ilişkilerde acı çekersiniz ve ilişkinin olmayacağını bilirsiniz. olmayacaktır. düzelmeyecektir. birbirinizi çok seversiniz ama birbirinizi tamamlayamazsınız. bunu çok iyi anlatan bir film.
son sahnede bütün olumsuzluklara rağmen çift birbirine "okey" diyor. tamam lan işte diyor. acı çekiyoruz uyumlu değiliz. kavga ediyoruz ama tamam.
aşk böyle bir şey işte. bütün olmamışlara olacak gibi yaklaşmak.
bazı anılar hatırlanmayı hak ediyorlar. üzücü olsa da hatırlanmayı hak ediyorlar.
devamını gör...
obez insanlardan ekstra sağlık vergisi alınsın
(bkz: eksi butonunun arandığı anlar)
kanser, şeker, tansiyon hastası insanlardan da alınacaksa olabilir tabii ki. siz sanıyorsunuz ki obezite bir seçimdir. hayır efendim obezite dümdüz bir hastalıktır. kimse bilerek obez olmayı seçmez.
kanser, şeker, tansiyon hastası insanlardan da alınacaksa olabilir tabii ki. siz sanıyorsunuz ki obezite bir seçimdir. hayır efendim obezite dümdüz bir hastalıktır. kimse bilerek obez olmayı seçmez.
devamını gör...
mini etek giyen eş
giydirmeyen erkek özgüvensizliği.. yada şöyle demeli, ben mini etekli kadınlara bakıyorum ya kesin benim karıma da bakarlar korkusu.. kişi kendinden bilir.. istediğini giyer istediği yere gider evlilik esaret mi ortak payda da birleşmek mi önce buna karar verilmeli.. iyi o zaman birde (bkz: şort giyen erkek)başlığı altında birbirimizi gavatlıkla suçlayalım fark ne? yapmayın çıkın artık bu sıglıktan
devamını gör...
yazarların dinlediği podcastler
deniz dülgeroğlu - merdiven altı terapi
umarım annem dinlemez
nilay örnek - nasıl olunur?
beyhan budak - kendine iyi davran
bunu ben de yaparım
serdar kuzuloğlu - zihnimin kıvrımları
arada bir çerez niyetine oitheblog -gülünecek bir şey göremiyorum
umarım annem dinlemez
nilay örnek - nasıl olunur?
beyhan budak - kendine iyi davran
bunu ben de yaparım
serdar kuzuloğlu - zihnimin kıvrımları
arada bir çerez niyetine oitheblog -gülünecek bir şey göremiyorum
devamını gör...
güne psikolojik bir tespit bırak
insan psikolojisine, en iyi gelecek şey sevgidir. önce kendini sevmek sonra tüm canlıları karşılıksız sevmek. kendini sevmeyen insan, başkalarının ona kötü davranmasına razı olur. çünkü kendi gözünde bile değersizdir. lütfen dostlar kendinizi bol bol sevin. sevgiyle:)
devamını gör...
bitik
insanın kendini tükenmiş hissettiği anlarda kullanabileceği bir sıfattır. bazen ne yorgunum, ne tükendim, ne de dayanamıyorum gibi sözcükler durumu açıklamaya yetmez. çünkü o an tüm bu hisleri zaten içinizde yaşıyorsunuzdur, üstüne bir de hepsini açıklayacak haliniz yoktur. işte o anda bu sözcük yardımınıza yetişir. "bitik haldeyim" dersiniz ve kısacık bir cümleyle derdinizi anlatmış olursunuz.
aynı zamanda kimsenin kullanmak durumunda kalmamasını dilediğim sözcüktür.
aynı zamanda kimsenin kullanmak durumunda kalmamasını dilediğim sözcüktür.
devamını gör...


