islam, demokrasiye karşı değildir. demokrasinin işleyişinin, şartlar ve durumlara göre uygulanıp, uygulanmayacağını yorumlar.

murtaza mutahhari*; islami demokrasinin uygulanması için, toplumun her kesiminin belli bir düzeyde bilinçli olması gerektiğini, doğru ve yanlışın, menfaat ve zararın boyutlarının, seçim yapacak kişilerin bilgisi dahilinde olması gerektiğini savunur.

islam da icma* nın uygulanabilmesi için, doğru ve yanlışın apaçık ortada olması gerekir. doğru ve yanlış gizli kalmış ise icma uygulanmaz.

kısacası islamın demokrasiye yaklaşımı, toplumun bilinciyle doğru orantılıdır. eğer toplum, seçme yetisine haiz ise uygulanır. eğer toplum, seçme yetisine haiz değil ise uygulanamaz.

nitekim hz ali şöyle buyuruyor;
"zalimlerin saltanatı, cahillerin omuzlarında yükselir."
devamını gör...

efendilik ve olgunlukta şu sözlükte üstüne tanımıyorum. allah yolunu açık etsin, kalbindeki güzelliği hayatinin her anına nasip etsin. nice iman sağlık huzur dolu onunla olsun.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bugün adım leyla... *

kırsam kıramam,
döksem dökemem, kıyamam sana,
dönemem geriye,
bugün adım leyla....

sen de otur bir düşün.
yaramaz mı talihine?
hayat bu hayal ötesi,
ne çıkarsa kısmetine...
devamını gör...

güney afrika cumhuriyeti'nin, cape town şehrinde bulunan müslüman, malay mahallesidir.
malezya'dan getirilen müslüman esirler için, deniz kıyısında oturan beyazlardan uzağa, dağın eteğine kurulmuş, o yüzden "yukarı cape" anlamında afrikaans'ça bo kaap denilmiştir.
apartheid zamanında beyaz olmayanların evleri için sadece beyaz renk zorunluluğu olduğundan, ırkçılık bitince evlerini rengarenk boyamışlardır.
güney afrika'daki ilk cami 1794'de burada yapılmıştır. ebubekir efendi'nin mezarıda buraya yakındır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

trabzon'da, içinde bölgenin en büyük cezaevinin bulunduğu mahallenin adı.
cezaevi ile ilgili ne fıkrada bulundum paylaşmak isterim.
bir arkadaşın erkek arkadaşı ile tanıştım.
arkadaş beni tanıtıyor
-bak canım bu hanım da trabzonlu
adam
-çok severim ben trabzonlular'ı
ben
-öyle mi?
adam
-6 ay trabzonda kaldım ben
ben
-neresinde?
adam
-cezaevi
ben
-bende o mahallenin biraz yukarısında oturdum, gittiniz mi hiç yukarılara?
adam
-yok ben cezaevinde yattım, orda tanıdım trabzonlu
şaşkın ben
-hadi ya
adamın dünya umurumda değil
-şu an da şartlı tahliye edildim
bir şey diyemedim.
ben cezaevi mahallesi sandım, adam mahkummuş, cezaevinde kalmış. yüzüne karşı gülemedim, allah bilir ne yaptı, başıma bela almak istemedim.
ordan çıkar çıkmaz kızkardeşimi aradım baya baya güldük.
devamını gör...

dünyanın neresine giderlerse gitsinler bizim türkler kendilerini çok güzel şekilde rezil ederler. hem de saygısızlık yaparak.
devamını gör...

psikoloji alanında
varoluşsal kaygılar: #316178
spotlight effect: #765489
çocuk istismarı: #145072
erik erikson: #134603
bağlanma teorisi: #95243
sahte anne deneyi: #76084
freud'un psikoanalitik kuramı: #191311
tüketim psikolojisi: #540866
etkileşimli kitap okuma: #399532
edimsel koşullanma: #226009

kitap/ yazar
daha: #164147
gözlerimi kaparım vazifemi yaparım: #163641
az (kitap): #33555
ilk öğretmenim: #913495
magic shop: #56488
alemdağ'da var bir yılan: #447277
rıfat ılgaz: #463706
feminizm herkes içindir: #414481
en iyi türk yazar: #638832

film
do-ga-ni: #62343
züğürt ağa: #201480
split: #327464

bilgi
dna: #90055
smeraldo: #47790
mağara alegorisi: #263995
küresel eşitsizlik: #203038

müzik
kim taehyung: #219600
jeon jungkook: #220629
winter bear: #742212


tarih (bilgi)
27 mayıs 1960 darbesi: #400253
11 kasım 1938 cumhurbaşkanlığı seçimi: #400164
dilde sadeleşme çabaları: #400138
cadı avı: #329556
tanzimat dönemi'nde moda: #328639
devamını gör...

asosyalin dibiyim gençler, hatta biliyor musunuz hiç discord kullanmadım ve kullanmayı da düşünmüyorum..
devamını gör...

"bakarken kıyamamak mı?
yoksa baktıkça doyamamak mıdır aşk?"


özdemir asaf söylemiş bu cümleyi. birine tamam işte budur desem diğeri atlıyor oradan hayır o desem bu sefer ilki hala aklımda kalıyor. sahi nedir aşk?
devamını gör...

(bkz: kaf dağı)
memleketim.*
devamını gör...

fink atmak sözünde geçen fink, gezmek, eğlenmek anlamındadır.
devamını gör...

mesele varlığınızın neye armağan olduğu değil. mesele 7 yaşındaki bir sabiye varlığını armağan etmesi gerektiğinin her sabah dikte edilmesi. bu tür yeminler ancak askeri diktatörlüklerde görülebilecek, militarizm kokan yeminlerdir.

ekleme: #562580 no’lu tanımla ilgili arkadaşımız kısmen haklı. haklı olduğu kısım bahsettiği şeylerin hakikaten birer sembol olması. ancak ıskaladığı şey her sembolün zararsız olmadığı gerçeği. örnek vermek gerekirse almanya bugün nazi dönemine ait gelenekleri devam ettirmek istese ve gelen eleştirilere bunların yalnızca birer sembol olduğu savunmasını geliştirse ne ölçüde makul ve mantıklı olur. ramazan davulculuğu bir sembol, ancak bu sembol çocukların pedagojik eğitimini sarsıcak boyutta zararlı değil. ingiliz kraliyet ailesi topluma militarizm pompalamıyor.
devamını gör...

resmi kanallarda yayınlanan sahneler bunlar, sürekli önemsediklerini iddia ettikleri aile yapısını bozan netflix değil de bu sahneler olmasın sakın! midemi bulandırıyorsunuz. her dizide böyle bir sahne mutlaka var. kadını sürekli ezikleyen hor gören yapıdan bahsetmiyorum bile!!

youtube aramaya yazdığım tek şey "tecavüz dizi" oldu milyonlarca tıklanan sahneler var altındaki yorumlar zaten pislik dolu. ruh sağlığınızı korumak adına izlemeyin. ne kadar iğrenç bir durum olduğunu görmek isteyenler buradan ulaşabilirler.
devamını gör...

alman şair. bana göre şiirlerinde felsefeye bakış tutmuş bir filozoftur. kısaca bakalım hayatına;

tam adı, christian johann heinrich heine olan şair, doğumu düsseldorf 1797’dir. hayata, paris 1856 yılında veda etmiştir. tüccar bir ailenin çocuğudur ancak babası hangi işe el atsa batırmış birisidir. hamburg ve bonn’da yaşamıştır. yahudi bir aileden gelir ancak kendi isteğiyle dinini değiştirir ve protestan olur. bunun nedenini şöyle açıklamak doğru olur; o dönem yahudiler devlet memuru veya üniversite hocası olamıyorlardı. aslında din değiştirme bir bahane. kaldı ki, bir süre sonra dinden tamamen uzaklaşmış bir şairdir.

hukuk eğitimi almıştır ancak aklı fikri edebiyatta olan biridir. ilk kitabı “gedichte” (şiirler) 1821 yılında yayımlanır. çok aşk acısı çekmiştir. tek taraflı olunca aşk, o da şiirlere sığınmıştır. birçok şiiri şarkı olarak bestelenmiştir.

1831 yılında paris’e gider ve düşünsel anlamda değişimi burada yaşar. almanya’nın siyasi durumunu eleştiren “almanya; bir kış masalı” adlı eseri, yakın arkadaşı karl marx, çalıştığı gazetede makaleler halinde yayımlar.

bir kitabı yakılarak imha edilir. ha işte o güzel sözü tam burada söylemiştir.

“eğer bir yerde kitapları yakıyorlarsa, orada eninde sonunda insanları da yakacaklardır.”


bu sefer yazıyı kısa kesiyorum!


“neyim mi var, küçük kız?
almanya'da çoklarında olan şey!
en ağır acılar söylenince
içlerinde benimki de bulunur.”


diyen şairdir.
devamını gör...

ben takip ediyorum ve paylaşılan her posta bakıp beğenenlerden yazar mahlaslarını tahmin etmeye çalışıyorum. eğlenceli bir olay tavsiye ederim. *
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
metruk.
devamını gör...

günaydın herkese. umarım pamuk şeker tadında bir hafta sonuna yelken açarız.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir zamanlar dine bağnazca bağlanan insanların şimdi bağnazca bilime bağlanması gerçeğinden doğan söylemdir. nasıl ki yobaz kimseler dinin sorgulanmasını dinden çıkmak olarak algılıyor, şimdilerde bilimi sorgulayınca da aptal durumuna düşürülebiliyoruz oysaki bireysel olarak deneyimlemediğimiz ya da kanıtlanmayan (veyahut kanıtlandığı iddia edilen) şeylerin üzerine düşünmemiz gerekir. demek istediğim dünyanın merkezinde bir mıknatısın olduğundan emin olana dek yerçekimi diye bir şeyin varlığından şüphe duyabiliriz zira dünyanın yüzeyi sanıldığının aksine küresel değil, düz olabilir; nitekim yerin de çekme gibi bir kuvvetine sahip olmasına gerek olmayabilir. kısacası her şey sorgulanmalıdır. birilerinin "o kadar düşünme yoksa kafayı yakarsın, dinden çıkarsın vs." demelerine aldırış etmeyin.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
çocukluğunuza sahip çıkın arkadaşlar.
ha birde gözlerinizdeki o güzel ışığı kaybetmeyin. (bkz: kamu spotu)
devamını gör...

eskilerden. ben çocukken abim çok dinlerdi. hatta o kadar çok dinledi ki kaset bozuldu tekrar aldı.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim