yan lianke kitabıdır.

vaz geçmek de devam etmek de sizin elinizde. kalıp savaşabilirsiniz de terk edip gidebilirsiniz de. yeni bir şeyler üretip yaşamı sürdürmek de her şeyi bırakıp yeni bir başlangıç yanılsaması yaşamak da sizin elinizde. ama seçim ne olursa olsun doğru olduğunu düşündüğünüz şeyi yapmaya gayret edin. ve doğanın size verdiği işaretleri asla göz ardı etmeyin.

çok yaşlı olmanız hiçbir şeyi değiştirmez. nazım ustanın dediği gibi bir zeytin ağacı dikin, belki siz büyüdüğünü görmezsiniz ama görenler olacaktır. ne zaman öleceğiniz belirsiz. o zaman her an ölecekmiş gibi yaşamaktansa hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamak yeğdir.

yanınızda kimse olmayabilir. belki sadece sizin kadar yaşlı bir köpek. hatta bu köpek kör bile olabilir. onun sizin eşitiniz olduğunu aklınızda tuttuğunuz sürece asla yalnız kalmazsınız. onun da en az sizin kadar yaşama hakkı olduğunu unutmazsanız insan olma yolunda emin adımlar atıyor olacaksınız. kör bir köpek eğer sizin arkadaşınızsa o kurak köyde her şeye kafa tutabilecek kadar kalabalık olabilirsiniz.

size umut verecek hiçbir şey kalmamış olabilir. belki bir mısır fidesi. açlıktan ne yapacağınızı şaşırmış, susuzluktan kurumuş olabilirsiniz. ama içinizde bir gün o mısır fidesinin büyüyeceğine dair bir umut yeşermişse gücünüz arttıkça artacaktır. ve sizin o mısır fidesine verdiğiniz emek hiçbir şey olmayacaksa da kahramanlık dolu mezarınıza gölge yapacaktır bir gün.

günler, aylar, yıllar sonra tekrar okumak istiyorum bu kitabı. o günlerde, o aylarda, o yıllarda bana umut verdiğini düşünerek.
devamını gör...

günün birinde orgazmın içine girecektir, eğer beynine izin verirse. zira her şey beyinde bitiyor...
kısa süreli ve yüzeysel klitoral orgazm yerine -partnerinin de emeği ile- vajinali keşfederse hayata bakış açısı bile değişir.

sabır her şeyin ilacıdır, tavuk döner ise düşmanı.
devamını gör...

dört bölümden oluşan kitabın ilk bölümünün ismi ihsan'dır. ihsan, mümtaz'ın ağabeyi, amcasının oğludur. bu bölümde mümtaz karakterinin ayaklarını bastığı yer anlatılır. mümtaz'ı bu güne getiren arka plan göz önüne serilir. anlatıcı bu bölümde mümtaz ile arasında bir cam yerleştirmiştir ve bu camın ilerleyen bölümlerde gittikçe inceldiğini ve "o'nun" "biz" olduğunu hiddetli anlarda görmek mümkündür. fakat şimdilik anlatıcı ile mümtaz bütünleşik olamaz. asli görevi mümtaz'ın gerçeklerini anlatmaktır. diğer karakterlerin neden ve nasıl'ını anlamak için de bu bölüm önemlidir. mümtaz'ın düşünce dünyasını bu bölümde anlatır. geçmiş ve gelecek arasında bir sarkaçtır huzur. "ilk defa doğuracak bir kedi yavrusunun sancılı telaşıyla * , okunur bu bölüm. pek çok şey insan'ın rahatsızlığı etrafında çerçevelenir. toplumsal meselelere giriş niteliğinde bir altyapı oluşturulur.

ikinci bölüm nuran'dır. "bu, dünyanın en basit, adeta bir cebir muadelesini hatırlatacak kadar basit bir aşk hikayesidir." cümlesiyle başlar ikinci bölüm. tanpınar'ın musiki bilgisini gözler önüne serer, bir kilim gibi dokur tanpınar romanında musikiyi. insan ilişkilerini özenle inceler. tabiatımızın anlatmaktan yoksun olunan yönlerini su akar yolunu bulur misali anlatır. tanpınar'ın betimlemelerinin zirveye ulaştığı nokta benim için insan ilişkileri ve insan doğası hususundadır. bir nakış gibi. tanpınar bunu nasıl yapıyorsa okuduğum her eserinde hayret ederim. insan ilişkilerini de memleket meselelerini de bu bölümde okuyucunun zihninde yapılandırmaya başlar. dostları ile bir masa etrafında tartışmaya giren mümtaz, günümüzün memleket problemlerine sığlığını gösterir. a, b, c partilerini tartışmanın çok ötesindedir bu tartışma. insan ilişkileri konusundaki betimlemeleri sırlı bir kalem gibidir. tanpınar'ın dili başka bir evren. dili günümüz insanının da yazarı ve hata entelektüel kimliğinin de ne denli fakir bir biçimde kullandığı tanpınar'ın tek cümlesiyle bir fotoğrafa dönüşür. büyük küçük yok diyor tanpınar, her şey ve herkes var.

bu her şeyin ve herkesin mekan edindiği istanbul, bir çağlayan gibi akıyor bu esere. bazen mekan insanla bazen de insan mekan ile var oluyor. nuran hayaletinde kadını anlatıyor tanpınar. bir kadının hayatını çoğu zaman nasıl kendi seçimlerine aykırı şekillendirdiğini gösteriyor nuran. eski kocası ve kendi hayatı göz önüne alındığında bu adaletsizlik daha da belirgin hale geliyor. nuran aydın bir kadın olmasına rağmen, kendi hayatının iplerini tutuyor olmasına rağmen yılıyor. nuran, nuran'ı değil nuran olmamayı gösteriyor. bunun yanında önemsiz veya sevimli bir adam olan suat'ın mümtaz için nasıl korkunç bir adama dönüştüğünü görürüz. mümtaz tereddütleriyle, iç sıkıntısıyla o kadar meşguldür ki aşkının yerini bu tereddütleri almaktadır.

üçüncü bölüm suat'tır, mümtaz bu bölümün başlangıcında tereddütlerinin yersizliğiyle rahatlar. umduğu nuran'a ve "huzur"a kavuşmasına ramak kalmıştır. romanın ismi olan huzur sözcüğünün ne kadar kıt kullanïldığı, adeta harcanmaktan sakınıldığı dikkate değer olsa benim için bunun bir adım fazlası romanda dikkatimi çeken tek huzur sözcüğüdür. anlatıcı mümtaz'ın hayatında öyle bir çaba huzur'u eklemiştir ki bu dikkat ve ihtimam insanı çarpar. oysa defalarca tadarız bu huzuru. nuran mümtaz'ın kollarında veya ağaçların ismini sayarken kokusu gelir. hayır, tanpınar huzur'u bu biçimde konumlandırmıştır. huzur, hakiki huzur yalnız o anadır veya o andan sonra başlar huzur'un yokluğu. mümtaz aldığı kararı, bu sert duvarı tek bir cümleyle ifade eder. oysacbiz günlerce senin nuran'a dair şüphelerini, heyecanlarını paylaşmadık mı mümtaz?

tanpınar'ın zamanla ilişkisi bir acayiptir. bu bölümde de en sıradan görünen anların içine zamanla ilgili ipuçları bırakmıştır. ikinci bölümde olduğu gibi yine yaşam, zaman, ölüm konuları iç içe geçmiş durumdadır. mümtaz'ın, zamanla bir derdi vardır. bu derdin tek sahibinin mümtaz olmadığı ise gün gibi ortadadır. ses, musiki, an! yine de bu bölüm için bunları söylemekle yetinmek esere büyük bir haksızlık. üstelik bu yalnız bu bölüme has değil. insan tanpınar okumadan kendine ve insana nasıl yaklaşabilir şaşarım bazen. suat ile mümtaz'ın karşı karşıya geldiği bu bölümde benim için bir iç muhasebedir. mümtaz ve suat taban tabana iki zıt karakter ve yaşam adamıdır. ne yazık ki suat, nuran ve mümtaz'ın ayrılığını ölümüyle sağlayacak ve geride bir mektup bırakacaktır.

dördüncü bölüm ise nihayet mümtaz'dır. bize suat'ın mektubundan bir bölümden bahsedildiğinde suat'ın hayaletinin mümtaz'ın yakasına yapıştığı ve bırakamadığı anlaşılır. koskoca bir an içinde geçen zaman, ihsan'ın yatağı başında oturur. artık türkiye değil, dünyadır mesele. suat bir hayalettir mümtaz'ın yanında. bir zihinde yaşadığı için artık daima güzel kalacaktır, zihinde yaşayanlar bu biçimde kalırlar.
devamını gör...

são paulo'dan sonra, brezilya'nın ikinci büyük şehridir. adını var olmayan bir nehirden -rio portekizcede nehir anlamına gelmektedir- almıştır. ocak 1502'de portekizli denizci gaspar de lemos, 1565 yılında şehrin resmen kurulacağı guanabara körfezi'ne gelmiştir. ve körfezi bir nehrin ağzıyla karıştıran kaşifler şehre rio de janeiro adını vermiştir. janeiro da portekizce'de ocak anlamına gelmektedir, ocak ayında bulunduğu için ismi böyle şekillenmiştir.
aynı zamanda dünyanın en mavi gökyüzüne sahip şehridir. araştırmacı anya hohnbaum, portatif bir spektrometre yardımıyla 72 gün boyunca dünyanın dört bir yanındaki ülkelerden geçen yolculuğunda, rio'daki gökyüzünün en yoğun mavi tonuna sahip olduğunu tespit etmiştir.
ve dünyanın en büyük kentsel ormanına ev sahipliği yapar. bu bilgiler ışığında göze hitap eden, büyüleyici bir şehir olduğunu söyleyebiliriz sanırım.
bir de çoğunlukla brezilya'nın başkenti olduğu düşünülür, ancak değildir. sadece bulunduğu eyaletin başkentidir.
kaynak

ve son olarak, sanırım gitmeyi en çok istediğim şehirdir. küçükken daha hayalperesttim, dünyayı gezmek gibi büyük bir hayalim vardı. sonra tabii hayatın gerçekleriyle karşılaşınca o hayalleri tek tek kaybettim ama bu şehir hala içimde minik bir istek olarak varlığını sürdürüyor. açıklayamadığım, insanı kendine çeken büyüleyici bir yanı var bence.
devamını gör...

bir olacak o kadar vecizesi.
devamını gör...

hayır işleri yapıp vergiden düşmeleridir.
devamını gör...

değerli sözlük yazarları,

bu kulübün potansiyelinin sözlükteki diğer kulüplere oranla daha yüksek olduğunu düşünüyorum. muhterem ateist kaplumbağa hocamız açıklamasında diğer kulüpler ile bir problemi olmadığını belirtese de bana göre diğer kulüplerin profili bu kulübün yanında ilkokul kulüpleri gibi kalmaktadır. eğer sözlük gibi platformlarda kulüpler var olacaksa bu kulüpteki mantaliteye sahip olunması gerekir. ben de bu sebepten bu kulübün bir parçası olmaya karar verdim ve bu kulüp için bazı fikirlerim mevcuttur. bu fikirlerimi de muhterem hocamız ile paylaştım ve kendisinin iznini alarak bu fikirleri sizlere duyurmak istiyorum. umarım fikirlerim ile bu oluşuma bir katkım olur.

artık bu kulüpte premium ve vip şeklinde iki kategoride üyelik olacak. tabii bu üyeliklerin şartları da bir o kadar ağır olacak. şimdi kısaca şartları açıklamaya çalışayım.

premium bir hunidaş olmak isterseniz yapacağınız eylem meshuggah eşlğinde zikir çekmek olacak:


eğer yok premium değil vip bir hunidaş olmak isterim diyorsanız ise şartlar şu şekilde olacak:*


fark edeceğiniz üzere bu şartlar kulübün potansiyelini arttırmaya yönelik hamlelerdir. hem dindar yazarlarımızı hem de doyasıya dans etmeyi seven yazarlarımızı kapsayan bir program getireceğiz. böylece türkiye'de şu günlerde en çok ihtiyacımız olan birlik ve beraberlik duygusunu sağlamış olacağız. eğer bu kulübe giriş şartlarını yerine getirmediğimi düşünen varsa profilimi bir kez daha incelesin.

yakarsa dünyayı hunidaşlar yakar.

kalın sağlıcakla.*

edit: nizanim isimli yazar arkadaşımız bu kulüp uğruna kişisel fotoğrafını atmış bulunmaktadır. bundan dolayı bu tarz olası eylemler için bir de platin hunidaşlık seçeneğini devreye alınmasına yönelik bir önerim var. bunun da dikkate alınmasını rica ediyorum.
devamını gör...

sanatçı: lorenzo quinn
eser adı: support
yer: venedik/italya
aşağıda görmüş olduğunuz binaya destek olan eller heykeli küresel ısınmaya ve venedik'teki artan su seviyesine dikkat çekilmek amacıyla yapılmış.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

oyuncak dünya adlı parçasını ilk dinlediğimde gitara başlamaya karar verdim ve bir akustik gitar sipariş ettim. işte böyle büyük bir adamdır kendisi.
şimdi ise parçalarını çalmayı en çok sevdiğim adamdır. mesele sadece iyi gitar çalmak değil, o sahneye çıktığında gitarı eline aldığında, onun içindeki ruh hepimizi sarmalıyor. huzur içinde uyu yavuz abi...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ordu'da bir yayla
devamını gör...

kendisini mahlasi "pavlov un göbeği" iken hatırlarım. online listesinde saniyelerce turuncu olan adına bakar "acaba ne zaman kesme işaretini mahlasina ekleyecek" diye beklerdim.* kesme işareti eklendi, üstüne bir de sözlüğün yöneticisi oldu. tebrik ediyorum.

bye bye manchester! *
devamını gör...

erkeklerin geneli düşmeye müsait olduğu için çokta kasmaya gerek yok diye düşünüyorum.

bir erkek olarak.
devamını gör...

insanı utandıracak görüntülerdir. kendi koydukları yasakları takmazlar, vatandaşın sefaletini ve çaresizliğini iliklerine kadar sömürürler.. hep bir mizansen. koca bir memleketi simülasyona gömüp ilüzyonlara hapsettiler. bu görüntü özelinde masa hepinizin dikkatini çekecektir..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

efsaneyi unutmayalım "sen abdulhamid 'i savundun"
devamını gör...

bizim mesleğimiz müşteri ile alakalı olmaktan çok hayatın kendisi ile alakalı..

yeri gelir ağaçta kalan bir kedinin, yeri gelir evine su basan vatandaşın imdadına koşarız.

yeri gelir su altına dalıp arama yapar, yeri gelir gecenin karanlığında kayıp bir çocuğun aranmasına yardım ederiz.

yeri gelir trafik kazasına koşarız, yeri gelir bacası çekmeyen vatandaşın evinin bacasını temizleriz.

yoluna engel olan ağacın dallarının budanması için de bizi ararlar, ocakta yemeğim kaldı kapım kilitli imdadıma koşun da derler.

hayatın her yerinde biz varız. sessiz sedasız, siz bizi fark etmeden bir çoğunuzun tabiri caizse hayatına dokunuruz.

depremde, selde, heyelanda, yangında, boğulmada, trafik kazasında, baca temizliğinde, su kesintisinde..

hepsi de zor diyilecek durumlardır. kiminin malı yanar, kiminin canı.. kimi evini kaybeder yangında, kimi eşini trafik kazasında...

mesleğimin en zor yanı var oluşu.. ama bir o kadar da gurur kaynağımdır..

bu hayata tekrar gelsem itfaiye görevlisi olmayı isterdim yine...
devamını gör...

hemoglobin içerisindeki +2 demir iyonunun +3 değerlikli hale gelmesiyle oluşan klinik tablodur.
bu hemoglobinin oksijene ilgisi daha yüksek olduğu için dokuların oksijenlenmesi bozulur.

neden olarak sitokrom b5 redüktaz enzim eksikliği benzokain,lidokain gibi lokal anestezik ilaçlar,sülfonamid türevi ilaçlar örnek verilebilir.

hastalarda anemi ve hipoksemi olmadığı halde vücut uçlarında morarma ile karakterize psödosiyanoz görülür.

tanıda pulse oksimetre ile arteriyel kan gazı ölçümündenki uyumsuz oksijen basıncı tanıya yaklaştırır.
spektrofotometre tanı için kullanılan araçtır.
tedavisinde metilen mavisi ve askorbik asit (c vitamini) verilmektedir.
devamını gör...

(bkz: kilonu hiç belli etmiyorsun)
kilolu muyum yoksa zayıf mıyım, 404 not found.
devamını gör...


denizli'de çöpte atatürk posterlerinin bulunmasına ilişkin soruşturmada bir okul müdürü görevden uzaklaştırıldı.

denizli doğan demircioğlu emsan ilkokulu ’nda, aralarında çok sayıda atatürk resmi, istiklal marşı ve gençliğe hitabe’ nin yazılı olduğu tablolar çöplüğe atıldı. bir yurttaş tarafından cep telefonu ile kaydedilen görüntülerde okulun hemen yanında bulunan çöplüğe bu eserlerin atıldığı görüldü.

denizli valiliği tarafından yapılan açıklamada, konuyla ilgili il milli eğitim müdürlüğü tarafından inceleme başlatıldığının kaydedildi. açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"çeşitli basın yayın organlarında doğan demircioğlu emsan ilkokulu yakınında atatürk posteri ve istiklal marşı tablosunun çöpe atılması ile ilgili çıkan haberlere istinaden okul müdürü r.ö. görevden uzaklaştırılarak konunun aydınlığa kavuşturulması için geniş çaplı soruşturma başlatılmıştır".


buradan
devamını gör...

nüfusu 33 bin olan ülke. ülke demeye bin sahit.

bizim istanbul'da esenler, esenyurt gibi ilçelerin nüfusu 1 milyon zaten.
devamını gör...

saçtır. saçmalama demeyin evet saç. yaş aldığınızı gösterir aynı zamanda başınızdan geçen her kara günün hatırasını inadına bembeyaz bir şekilde başınızın üstünde taşırsınız.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim