cumhurbaşkanı erdoğan:

--türkiye ab ile ilişkilerinde her zaman samimi ve şeffaf olmuştur. ab liderleri ile gümrük birliği, vize serbestisi dahil gündemdeki gelişmeleri konuştuk.

--cumhurbaşkanı erdoğan: avrupa ülkelerinde salgın sürecindeki toplumsal kargaşalara verilen tepkiler, türkiye’ye yönelik çifte standardı gözler önüne sermiştir.

--biz hala ab tam üyelik hedefine bağlıyız. ab'den tek talebimiz üyeliği kabul edilen diğer ülkelerle aynı süreçlerden geçmek.

--ülkemize yeni ve sivil bir anayasa kavuşturma çalışmalarına titizlikle devam ediyoruz.

--ramazan ayının ilk iki haftasında kısmi kapanma uygulamasına geçiyoruz.

--vaka ve vefat sayılarımızın artış gösterdiği durumlarda ister istemez tedbirleri sıkılaştırmak zorunda kalıyoruz.

--hafta içi kısıtlama saatleri 19.00 - 05.00 arası güncellenmiştir.

--kısıtlama saatlerinde şehirler arası seyahatlere izin verilmeyecektir.

--65 yaş üstü ve 18 yaş altının şehir içi toplu taşıma araçlarını kullanma sınırlamasını yeniden getiriyoruz.

--lokanta ve benzeri işletmeler ramazan boyunca sadece paket servisi verebilecek.
devamını gör...

kemal sunal'ın mülayim sert karakterine hayat verdiği korkusuz korkak isimli filmde geçen bir repliktir.

devamını gör...

her kriz bir fırsattır düşüncesini benimserler. hayatın hep iyi kötü sürprizler getireceğini ve bunun bilincinde olup karşımıza çıkan her krizi bir fırsata dönüştürmemiz gerektiğini ifade ederler. ayrıca kontrol edemeyeceğimiz hiçbir şeye kafa yormamamız gerektiğini şimdi yaşadığımız zamanın sonsuz olmadığının idrakine varıp zamanı etkin kullanmamızın gerekliliği üzerine kafa yorarlar. yaşanan her kötü olaydan sonra bir adım geri çekilip büyük resme bakmamız gerekir stoacılara göre. ayrıca en önemli sloganları da memento moridir. yani her zaman fani olduğumuzu, ölümü aklımızdan çıkarmamamız gerektiğini ve anı yaşamaya odaklanmamız gerektiğini ifade ederler.
yazarken çok güzel insanın içi kıpır kıpır oluyor bir ferahlık geliyor sanki üzerine insanın ama maalesef bunları insanoğlu her zaman aklında tutup öyle hareket edemiyor işte.
anksiyeteli, depresif, kendini bulamamış insanına ilaç gibi gelecek, kolayca benimsenebilecek felsefe.
son derece açık ve anlaşılabilir ilkeleri vardır; tanrı’dan gelen her şeyi kabulleniş, maddi ve manevi bütün bağımlılıklardan uzak durmak, yaşamdan haz almak, ölümü kabulleniş...
tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için kuvvet; değiştirebileceğim şeyler için cesaret ve bu ikisini birbirinden ayırmak için akıl ver.
stoa duası
devamını gör...

nickaltında tanım olmayan yazar kalmayacak arkadaş. ben bu arkadaşımızın mahlas'ını sevdim ayrıca akıllıca düşünülmüş. daha önce nasıl farketmedim yahu? şaşkınlık işte.
devamını gör...

"kızgın kumlardan serin sulara atlamak" ifadesinin sadece reklam olarak kalmasını istemeyen bir insan evladıdır. içinde bir tutam delilik olmayan hayat, eksik bir hayattır, denmiş. deliler iyidir sevin onları.
devamını gör...

şeyhim kainata alışamadım
devamını gör...

nickaltına övgüler dizilen yazarın kadın taklidi yapıp nude istemesinden daha iyidir.
devamını gör...

ingilizce irritation'den türkçeye geçip tahriş anlamına gelen kelime. tahriş eden maddeye ise irritan denir.
devamını gör...

her tarikat gibi gereksiz bir tarikattır. eteğini öpenler çok fazladır. allah akıl fikir versin.
devamını gör...

okyanusu geçip derede boğulmamak'tır.
devamını gör...

bıkmıştır! birine bişeyler anlatmaktan ve karşılığı yerine tekrar aynı hataları görmekten ama ortamlarda çabuk sinirlenen diye adlandırılır hiç bu kişi bu hale nasıl geldi diye sorulmaz.
devamını gör...

tek kişiye bile aşık olmak inanılmaz zorken bir yürekte iki aşka yer yoktur: o aşk değil başka bir şeydir; maymun iştahlılık gibi.

t:olmayacak iş.
devamını gör...

l ile şehir: lüleburgaz.
devamını gör...

az önce koca bir demliği bitirdim,buradayım.çay seven insanları da sevmişimdir hep.
devamını gör...

sadece tapınak olarak kullanılmayan yapılardır.

okul, rasathane ve soğuk hava deposu olarak da kullanılmışlardır.
devamını gör...

(bkz: ne sudeymiş be) dedirten başlık.
devamını gör...

küçücük çocuğu çatışma alanına götürüp
ona muhbirlik yaptırmaya çalışan vatanseverler yüzünden canını yitirmiş gariban çocuk.

sonra da birilerinin çıkıp gariban annesine bir anahtar verip “bak sana daire veriyoruz, oğlun öldü ama evin oldu, mutlu ol.” dedikleri çocuk.

yitip giden çocuğun ardından “iyi ki varsın eren” deyip olamayan vicdanınızı rahatlatabilirsiniz.
devamını gör...

yoldaş benjamin franklin, af furyası ve hedeflenen yeni sözlük düzeni üzerine

evet değerli okuryazarlar gün geçmiyor ki, sözlüğümüzde yeni bir skandal patlak vermesin. baskıcı tek adam yönetimi, muhalif yazarların sesini kısmak için türlü türlü bahaneler üreterek, sürekli yeni uygulamaları gündeme sokuyor.

bu uygulamaların son halkası ise geçtiğimiz günlerde yoldaş'ın onayından geçerek yürürlüğe giren af kararı. bazılarınız bunun neresi kötü? sözlükten uzaklaştırılan yazarlar geri gelmiş işte, fena olmamış diye düşünüyor olabilir. ancak kazın ayağının öyle olmadığını sizlere bu yazımızda ayrıntıları ile anlatacağız.

bildiğiniz üzere cesur habercilik anlayışını şiar edindiğimiz için, önceki bültenlerimizde muhalif yazarların başına gelen elim hadiseleri sizlere tek tek aktarmış ve bu olayların takipçisi olacağımızın altını çizmiştik.

o yazarlara ilişkin bu konu bağlamında bir kaç ayrıntı vermek istiyoruz;

aldığımız bilgilere göre dady başına gelenler sonrasında, psikolojik destek almaya başlamış. klostrofobi tedavisi görüyormuş. metruk bir binada yoldaşın ajanları tarafından rehin tutulmasının yarattığı travmayı bir türlü atlatamıyormuş. yakın çevresinden aldığımız duyumlara göre, yoldaş'ı sözlükte gördüğü an sağ gözünde aniden bir seğirme başladığı için sözlük penceresini kapatıp hemen bilgisayarın başından kalkıyormuş.

bir diğer muhalif mellisho ise son günlerde yoldaşın saflarına katılmış gibi gözüküyor. devrim neferi yaşadığı kötü hadiseler sonrasında evirilerek tek adam yönetimini destekler hale geldi.

eski jön kafacılar aralarında ona ''benjamin franklinin anahtarı'' lakabını takmışlar. zira onun artık bir paratoner vazifesi gördüğüne inanıyorlar. yönetime yapılan eleştirilerde, eski ününü ve şanını kullanarak kendisini ortaya attığını ve bu eleştirilerin şiddetini bir nebze olsun düşürdüğünü iddia ediyorlar.

şef oglala lakotanın durumuna ise hiç girmek istemiyoruz. adamın barış çubuğu tüttürecek tütünü bile kalmamış. karma puanlarını kullanmasına izin verilmiyor. tek başına zor bir hayat sürüyor. kendisini tanıyan, onu seven bir kaç kişi hariç, özel mesajlar kesilmiş. millet bu güzel insanla selamı sabahı kesmiş.

işte tam da bu manzara-i umumiye çerçevesinde söz konusu af kararları yürürlüğe girdi. peki amaçlanan nedir ?

buradan yönetime bir takım sorular sormak istiyoruz;

-ortaya çıkması muhtemel yeni muhalif hareketleri, hakkında af kararı verdiğiniz, çoğunluğu karanlık ilişkiler ağının parçası olan troll ordunuzla mı sindirmek niyetindesiniz ?

-bu af kararını alırken, affettiğiniz trollere ne vaat ettiniz?

- istibdadi yönetiminiz hakkında konuşan muhaliflerin başlık ve tanımlarına bu troller aracılığı ile saldırılar düzenleyip, onlara itibar suikastları yapmayı mı amaçlıyorsunuz?

af kararı ile ilgili kafamızda çok fazla soru işareti var. ancak bu üç soru dahi niyetin ifşası açısından önem arz edecektir diye düşünüyoruz.

elbette görüşümüzü sadece dile getirmekle yetinmeyeceğiz. acar muhabirlerimiz, olanları içine sindiremeyen bazı sözlük yöneticilerine ulaştı ve konuyla ilgili ciddi bilgiler edindiler. noktasına virgülüne dokunmadan bu bilgileri sizinle paylaşıyoruz;

''bu bir haftadır falan konuşulan bir mevzu. yoldaşa bunun doğru yol olmadığını defalarca söyledim. ama şu sıralar gözü hiç bir şey görmüyor. özellikle muhalif kanadın sürekli yeni yazarlar ortaya çıkarması canını iyice sıktı. ne yaparız da bunun önünü alırızın telaşına düşmüş vaziyette. elinde gözlüğü yanında kahvesi sürekli çaylak iletilerini okuyor. hah işte bu diye bağırdığında anlıyoruz ki, okuduğu çaylağı çoktan mimlemiş. bunu yazar yapmayalım diyor bize. tehlikeli bu adam/kadın diyor ve keyif kahkahasını attıktan sonra bir başka iletiye geçiyor. yoldaşla son dönemlerdeki iletişimimiz resmen bir kabusa dönüştü. sözlükte pirinç ayıklar gibi kırık taş arıyor. bulduğunda ise sevinç nidaları atıyor. sadece bu mevzuya odaklanmış durumda.''

bir başka yönetici ise yoldaşın direktiflerini şöyle aktardı;

'' geri getirelim bu arkadaşları, ilgilenin konuyla, hem bize karşı minnet borçları olur. ne istersek yaptırırız. benim gözümden kaçıp yazar olan muhalifleri bu arkadaşlar aracılığıyla raptı zapt altına alırız. ne istiyorlarsa verin. karma puan konusunda elinizi korkak alıştırmayın. adamlara takipçi falan ekleyin. güzel güzel giydirin ki, efendi gözüksünler. ama gözdağı vermeyi de ihmal etmesinler. önce mesaj kutularına yönlendirin bunları. baktık sonuç alamıyorlar, başlık, tanım allah ne verdiyse ileri sürün. şöyle böyle koysunlar. küfür yasak ona dikkat etsinler. gerekirse masum pipileri falan kullansınlar. yani ne bileyim işte uygun bir jargon bulun bu çocuklara. ''

görüştüğümüz üçüncü yönetici ise mevzuya son noktayı koyuyor.

''canlı yayında sürekli es vermesinin, sesinin titremesinin sebebi kahve falan değil. bu konuda o kadar gergin ki, bize sürekli avazı çıktığı kadar bağırıyor. af önerisine karşı çıkan arkadaşların hepsine tabiri caizse gümbürdeyen gök gürültüsü misali gürledi. günde 5-6 paket sigara içmeye başladı. hatta içmiyor sigarayı resmen yiyiyor. ama yapacak bir şey yok. o olmazsa sözlük olmaz. sonuna kadar yanındayız. biz eskiden tanım/başlık kuyrukları görmüş nesiliz. bir başlığa yazabilmek için bize karne verilirdi. tanımlarımız onaydan geçerdi. en azından şimdi bunları yaşamıyoruz. hem biraz müdahale olacak ki, ortam müreffeh olsun!''

evet değerli okuryazarlar umarız tehlikenin farkındasınızdır. bu af kararından sonra huzurlu bir sözlük ortamı beklememiz abesle iştigal olacaktır. yoldaş'ın kontrklavye örgütü nerede demokrat, ilerici, açık fikirli bir yazar görürse üzerine çullanacaktır.

sizlere açıkça ve büyük puntolarla sesleniyoruz;

daha gün o gün değil, kaldırılmasın klavyeler.
dinleyin, uzaktan duyduğunuz trollerin ulumasıdır.
safları sıklaştırın yazarlar,
bu kavga yoldaşa karşı, bu kavga demokratik sözlük kavgasıdır.


***bugün sizlerle özel bir dosya paylaştığımız için sözlükle ilgili diğer haberlere bir sonraki bültende ulaşacaksınız. bazı skandallar üzerine ise ciddi çalışmalar yürütmeye devam ediyoruz. özellikle sözlük radyosunun kuruluş amacı ve biz yazarlar üzerindeki etkisine dair edindiğimiz çarpıcı bilgileri ilerleyen günlerde sizlerle paylaşacağız.

ayrıca masum pipiler konseyi hakkında da kulağımıza gelen bazı duyumlar var. bu konunun da üzerine eğilmeyi düşünüyoruz.

açık mert korkusuz kafa sözlük haber ajansını okudunuz.

sürç-i lisan ettiysek af ola!
devamını gör...

ironi ne aslında biliyor musunuz?

güzel kız, çirkin erkek birlikteliği olur da;
çirkin kız, güzel erkek birlikteliği olmaz. "güzel erkek bir de türk ise, gömer de gömer türk kızlarını, çuval geçiririz abi ne yapalım bile der."

kim daha yüzeysel?
kim sadece seks, kim aşk için birlikte bir daha düşünelim bence!
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim