hissedilen yaş
bazen 20 bazen 40 bazen 3 değişiyor sürekli. ruh halim çok değişken içimde 2-3 insan var bildiğin.
devamını gör...
türk dizilerinin saçmalığı
dizilerin yarısı bakışmalarla geçer.
devamını gör...
yeni açılacak pastaneye isim önerileri
tatlı dilim pastanesi.
devamını gör...
tıp vs mühendislik
iki mesleği de icra edenlerin artılarını eksilerini yazarak yks'ye hazırlanan kardeşlerime yardımcı olsun diye açtığım başlık
tarafımı zamanında da yaptığım gibi mühendislikten yana seçiyorum
tarafımı zamanında da yaptığım gibi mühendislikten yana seçiyorum
devamını gör...
marla singer
efsane olan fight club filminin efsane kadın karakteridir. hacı filmde ayrı seviyordum bu kadını ya, saykoydu ama şahaneydi be. nedeni de marla kimseyi umursamayan biriydi, kafasına göre takılıyordu, aslında dibe batmak için yapıyordu bunları ama yine de izleyiciye samimi olduğunu aktarıyordu. halktan biriydi öyle fantastik özellikleri yoktu. hümanist takılmak yerine yeri gerçekçi olmayı tercih ediyordu.
insani değerler onun umrunda olmadı, o daha çok insanların zaaflarından yararlanmak istedi çünkü kafasına göre takılıp daha ne kadar dibe batarım diye düşündü. özellikle filmde sigara içişi cidden insanı çileden çıkaran cinsten. seksi ve de cazibeliydi ve bir o kadar da tehlikeliydi. iyisini de yapıyordu çünkü insanların kibirli, çıkarcı ve bencil olduğunu biliyordu, ona göre hareket ediyordu.
yalnız bu karaktere can veren adeta bir dönem kendisini gerçekten marla singer zanneden insanların olduğu harika aktris helena bonham carter’a ayrı hayranım arkadaş. çünkü böylesine şahane bir karakteri ancak o canlandırabilirdi. daha söylenecek çok şey var bu harika karakter üzerine yalnız ilk etapta aklıma gelenleri yazdım. dibe vurmak isteyen, insanları umursamayan, kendi kafasına göre takılan bir karakter.
ne diyeyim ki şahane anasını satıyım. *
insani değerler onun umrunda olmadı, o daha çok insanların zaaflarından yararlanmak istedi çünkü kafasına göre takılıp daha ne kadar dibe batarım diye düşündü. özellikle filmde sigara içişi cidden insanı çileden çıkaran cinsten. seksi ve de cazibeliydi ve bir o kadar da tehlikeliydi. iyisini de yapıyordu çünkü insanların kibirli, çıkarcı ve bencil olduğunu biliyordu, ona göre hareket ediyordu.
yalnız bu karaktere can veren adeta bir dönem kendisini gerçekten marla singer zanneden insanların olduğu harika aktris helena bonham carter’a ayrı hayranım arkadaş. çünkü böylesine şahane bir karakteri ancak o canlandırabilirdi. daha söylenecek çok şey var bu harika karakter üzerine yalnız ilk etapta aklıma gelenleri yazdım. dibe vurmak isteyen, insanları umursamayan, kendi kafasına göre takılan bir karakter.
ne diyeyim ki şahane anasını satıyım. *
devamını gör...
çok kısa bir hayatımız olduğu gerçeği
kısadan çok anlamsız olması insanı sinir ediyor.
devamını gör...
sürekli linç yiyen yazar
her körpe yazarın başına gelebilecek absürt durumlar bunlar,* ileriye bak ve devam et. tünelin ucunda ışık var sayın yazar.*
devamını gör...
sısısısı
lucifer gülüşü.
devamını gör...
insanın kendi kendine yetmesi
bir insanın kendine yetmesi kendini sevmesiyle alakalı bir durumdur. eğer bir insan kendini sevmiyorsa kendine de yetemez. mutluluğu başka yerlerde arar. oysa ki mutluluk içimizde.
devamını gör...
cumartesi gecesi evde olmak
bütün bir haftanın koşuşturmasından sonra gayet dinlendirici ve normal bir durumdur.
devamını gör...
ankara'da oturulası semtler
yenimahalle.
beş yıldır ordayım. henüz sıkılmadım.
en sevdiğim yanı, istanbul yolu da dahil her yere yakın olması.
beş yıldır ordayım. henüz sıkılmadım.
en sevdiğim yanı, istanbul yolu da dahil her yere yakın olması.
devamını gör...
sözlükte cahil yazar artışı
başlık ve entrynin bir kısmı fazla üst perdeden bence, herkes alimse sözlükte ne yapılıyor?
trollere yönelik eleştirilerin yüzde yüz arkasındayım, nerede bir kadın düşmanı, cinsiyetçi, rahatsız edici türde cinsel içerikli başlık var alayının altında aynı isimler. komik olduğuna kim inandırdı bilmiyorum ama buradan sadece sinir bozucu gözüküyor. sonra da hepsine "sözlüğümüzün güzide trolü ayy yeriz abisi" şeklinde bir de nickaltı tanım giriliyor. ne diye sırt tıpışlanıyor bro?
çelişmeyelim arkadaşlar rica ediyorum.
trollere yönelik eleştirilerin yüzde yüz arkasındayım, nerede bir kadın düşmanı, cinsiyetçi, rahatsız edici türde cinsel içerikli başlık var alayının altında aynı isimler. komik olduğuna kim inandırdı bilmiyorum ama buradan sadece sinir bozucu gözüküyor. sonra da hepsine "sözlüğümüzün güzide trolü ayy yeriz abisi" şeklinde bir de nickaltı tanım giriliyor. ne diye sırt tıpışlanıyor bro?
çelişmeyelim arkadaşlar rica ediyorum.
devamını gör...
freudyen sürçme
freudyen sürçme, davranışlarımızın tümünün gerçek kaynağı olan bilinçaltımızın konuşma dilimizde kendini göstermesi anlamına geliyor. freud'a göre toplumsal tabular, kabul görmeyen düşünceler veya inançlar bilinçli farkındalıklardan yoksun bırakılıyor ve yapılan dil sürçmesi ise bilinçaltındaki gizli olanı açığa çıkarıyor. freudyen sürçme, bilinçaltında güvenle saklanmış sözel engeller, yasaklanmış dürtüler-cinsellik ve küfür gibi- dil hataları ile kişinin bilinç bulmacasını açığa çıkarıyor. günlük hayatımızın içinde hepimizin başına gelen freudyen sürçmeye örnek olarak şu magazinsel olay verilebilir.
1988 de dönemin abd başkan yardımcısı george bush tarım politikasıyla ilgili bir toplantı da konuşma yapmak için ıdaho'ya gidiyor. kürsüye çıktığında dönemin abd başkanı ronald reagan'ın politik başarılarından bshsetmek ve övmek niyetiyle şöyle diyor: " onunla çalışmaktan gurur duyuyorum. zaferler aldık, hatalar yaptık, seks yaptık... yani...aksilikler."
"we've had triumphs. made some mistakes. we've had some sex..uh..setbacks."
1988 de dönemin abd başkan yardımcısı george bush tarım politikasıyla ilgili bir toplantı da konuşma yapmak için ıdaho'ya gidiyor. kürsüye çıktığında dönemin abd başkanı ronald reagan'ın politik başarılarından bshsetmek ve övmek niyetiyle şöyle diyor: " onunla çalışmaktan gurur duyuyorum. zaferler aldık, hatalar yaptık, seks yaptık... yani...aksilikler."
"we've had triumphs. made some mistakes. we've had some sex..uh..setbacks."
devamını gör...
konu neydi radyo yayını
ilk konuşmamızdan itibaren epey beni güldürmüş ikili. 14 şubat temasını baz alarak girelim dedik ama asla konuya sabit kalamayan bu ikili sizi bambaşka yerlere götürecekler. buradan ikisini selamlayıp, konu neydi diye sorgulamaya gidiyorum ehe. *
devamını gör...
zehirli mantarlar
avrupa ve kuzey afrika'da, yapım tarihleri mö 6.000 ile 9.000 yılları arasında değişen ve psilocybe cinsinden mantarların tasvir edildiği iddia edilen mağara resimleri keşfedilmiştir.
ispanya daki duvar resimi ..... bak
cezayir deki duvar resimi ... bak
bazı mantarların halüsinojen özelliklerinin olduğu yüzyıllardır bilinmektedir. eski orta ve güney amerika medeniyetlerinde bulunan heykeller, mantarların o zamanlar dini törenlerde kullanıldığını göstermektedir. aztekler bu mantarları "teonanacatl - tanrıların eti" şeklinde tarif etmişlerdir. tarihçiler aztek ruhani liderlerinin bu halüsinojenleri kullanarak farklı bir bilinç düzeyine geçtiği, tanrılar ve diğer ruhlarla iletişim kurduklarına inandıklarını belirtmişlerdir.
bazı zehirli mantar türleri:
amanita muscaria
claviceps purpurea
amanita phalloides
amanita virosa
amanita pantherina
inocybe erubescens
gyromitra esculenta
entoloma sinuatum
felç ebişkesi
ispanya daki duvar resimi ..... bak
cezayir deki duvar resimi ... bak
bazı mantarların halüsinojen özelliklerinin olduğu yüzyıllardır bilinmektedir. eski orta ve güney amerika medeniyetlerinde bulunan heykeller, mantarların o zamanlar dini törenlerde kullanıldığını göstermektedir. aztekler bu mantarları "teonanacatl - tanrıların eti" şeklinde tarif etmişlerdir. tarihçiler aztek ruhani liderlerinin bu halüsinojenleri kullanarak farklı bir bilinç düzeyine geçtiği, tanrılar ve diğer ruhlarla iletişim kurduklarına inandıklarını belirtmişlerdir.
bazı zehirli mantar türleri:
amanita muscaria
claviceps purpurea
amanita phalloides
amanita virosa
amanita pantherina
inocybe erubescens
gyromitra esculenta
entoloma sinuatum
felç ebişkesi
devamını gör...
masallardaki ulaşım araçları
bal kabağından yapılan fayton.
devamını gör...
normal sözlük nick altı kültürü
lütfen sayın sözlük yazarları daha 6 ayını doldurmamış bir platformdan bahsediyoruz. ne kültürü allasen. ama burda üzerimize düşen bu kültürü oluşturmaktır. bizim sayemizde bi oluşsun sonra laf atarsınız.rica ediyorum bak.
devamını gör...
adak
bir atıf yılmaz filmidir.
başar sabuncu’nun senaryosunu yazdığı filmde tarık akan müslüm karakterini, necla nazır ise gülbahar karakterini canlandırmaktadır.
çok iyi bir film olduğunu söyleyemesem de çok düşündürücü olduğunu açıkça belirtebilirim. film altın portakal film festivalinde tarık akan’a en iyi oyuncu, başar sabuncu’ya da en iyi senaryo ödülleri getirmiştir ki bence de ikisi de sonuna kadar hak edilmiş ödüllerdir.

erzincan’da gerçekleşen bir olaydan esinlenerek senaryolaştırılan filmde işlemediği bir suç yüzünden hapse düşen müslüm’ün suçsuz olduğu anlaşılsın diye adak adaması konusu işlenir. ve beklenildiği üzere suçsuzluğu anlaşılır ve müslüm hapisten çıkınca adağı gerçekleştirmek konusunda derin içsel çatışmalar yaşamaya başlar ki bu çatışmalar “içinin çürümesine” neden olacaktır.
herkes hatırlar köy evlerinde asılı duran ibrahim peygamberin oğlu ismaili kurban etmek üzere iken gönderilen koyun ile ilgili o resmi. ben köydeki evde o resmi ne saman görsem içimi bir korku kaplardı. ama çocuksu bir korku olsa da etkisi çok zaman devam etti bu korkunun.

müslüm’de cehaletin verdiği bir güçle belki de dine haddinden fazla sarılıp kendine anlatılmak istenen gerçekleri görmek yerine hurafelere mahkum olarak git gide zihinsel gücünü yitirir bu film boyunca. ve yukarıda bahsettiğim resim de bu yok olma sürecine büyük bir katkı sağlar.
bence zaman ayırıp izlemeli herkes bu filmi. birbirimizi anlamak için iyi bir başlangıç olabilir.
başar sabuncu’nun senaryosunu yazdığı filmde tarık akan müslüm karakterini, necla nazır ise gülbahar karakterini canlandırmaktadır.
çok iyi bir film olduğunu söyleyemesem de çok düşündürücü olduğunu açıkça belirtebilirim. film altın portakal film festivalinde tarık akan’a en iyi oyuncu, başar sabuncu’ya da en iyi senaryo ödülleri getirmiştir ki bence de ikisi de sonuna kadar hak edilmiş ödüllerdir.

erzincan’da gerçekleşen bir olaydan esinlenerek senaryolaştırılan filmde işlemediği bir suç yüzünden hapse düşen müslüm’ün suçsuz olduğu anlaşılsın diye adak adaması konusu işlenir. ve beklenildiği üzere suçsuzluğu anlaşılır ve müslüm hapisten çıkınca adağı gerçekleştirmek konusunda derin içsel çatışmalar yaşamaya başlar ki bu çatışmalar “içinin çürümesine” neden olacaktır.
herkes hatırlar köy evlerinde asılı duran ibrahim peygamberin oğlu ismaili kurban etmek üzere iken gönderilen koyun ile ilgili o resmi. ben köydeki evde o resmi ne saman görsem içimi bir korku kaplardı. ama çocuksu bir korku olsa da etkisi çok zaman devam etti bu korkunun.

müslüm’de cehaletin verdiği bir güçle belki de dine haddinden fazla sarılıp kendine anlatılmak istenen gerçekleri görmek yerine hurafelere mahkum olarak git gide zihinsel gücünü yitirir bu film boyunca. ve yukarıda bahsettiğim resim de bu yok olma sürecine büyük bir katkı sağlar.
bence zaman ayırıp izlemeli herkes bu filmi. birbirimizi anlamak için iyi bir başlangıç olabilir.
devamını gör...
ne şeker şey
osman seden'in yönettiği 1962 yılına ait komedi türünde siyah beyaz bir türk filmidir 1962 yılında çekilmiştir. dokunmayın şabanıma filminin esinlendiği filmdir konu olarak çok benzerler ama ufak tefek farklılıklarla. filmin başrollerinde göksel arsoy, türkan şoray, öztürk serengil, efgan efekan, ahmet tarık tekçe, vahi öz, ali şen, suzan avcı, mürüvvet sim oynamaktadırlar.
konusuna gelecek olursak:
filmde, asıl kimliklerini değiştiren iki genç arasında yaşanan aşk konu edilir. hacı mansur ağa (vahi öz) çukurova’nın zenginlerindendir. yaşadığı ekonomik sıkıntılardan dolayı hacı mansur, oğlu tayfur’u(öztürk serengil) zeynel abidin bey(ali şen)'in kızı canan (türkan şoray) ile evlendirmek ister. tayfur ise bar şarkıcısı olan şıngırdak melahat (suzan avcı) ile flörtleşmektedir. canan çapkınlıkları ile can yakan tayfur’u yeterince tanımadan onunla evlenmek istemez. tayfur kardeşi (ahmet tarık tekçe) ve kuzeni (efgan efekan) evlilik için istanbul’a geldiklerinde, canan kendini jale (uğur kıvılcım) isminde bir hizmetçi olarak tanıtıp tayfur’u tanımaya karar verir. tayfur da askerlik arkadaşı kasımpaşalı nazım’ı (göksel arsoy) kendisi yerine geçirir. ondan sonra olan olaylar ise tam bir komedidir.
konusuna gelecek olursak:
filmde, asıl kimliklerini değiştiren iki genç arasında yaşanan aşk konu edilir. hacı mansur ağa (vahi öz) çukurova’nın zenginlerindendir. yaşadığı ekonomik sıkıntılardan dolayı hacı mansur, oğlu tayfur’u(öztürk serengil) zeynel abidin bey(ali şen)'in kızı canan (türkan şoray) ile evlendirmek ister. tayfur ise bar şarkıcısı olan şıngırdak melahat (suzan avcı) ile flörtleşmektedir. canan çapkınlıkları ile can yakan tayfur’u yeterince tanımadan onunla evlenmek istemez. tayfur kardeşi (ahmet tarık tekçe) ve kuzeni (efgan efekan) evlilik için istanbul’a geldiklerinde, canan kendini jale (uğur kıvılcım) isminde bir hizmetçi olarak tanıtıp tayfur’u tanımaya karar verir. tayfur da askerlik arkadaşı kasımpaşalı nazım’ı (göksel arsoy) kendisi yerine geçirir. ondan sonra olan olaylar ise tam bir komedidir.
devamını gör...
