dünyanın tadının kaçmaya başladığı yıl
2002
devamını gör...
canlı yayın açılış programı
kafa sözlükte dj olmak kadın yazarların ilgisini çekiyor mu sayın dj sorusunu lütfen sorun.
ayrıca orada olacağım güzel bir yayın olacağa benziyor.
saygılar.
ayrıca orada olacağım güzel bir yayın olacağa benziyor.
saygılar.
devamını gör...
kürtlerin ana dilde eğitim hakkı
türklerin almanya'da türkçe eğitim istemesi kadar saçmadır. türkiye cumhuriyeti vatandaşı olup da, ayrı bir dil istemenin manası yoktur. türkiye cumhuriyeti, gayet doğal bir şekilde, resmi dili olan türkçe dilinde eğitim vermektedir.
devamını gör...
kadınların birbirine sürekli nemlendirici krem ikram etmesi
kızkardeşlik gerekliliği olay. hoş kendimden biliyorum yanıda kim varsa nemkendirici sürerken ikram edilir. erkekler genelde küfür etmişim gibi bakıyor o an o yüzden kadınlarla bu olay bir başka güzel oluyor.
devamını gör...
gail modeli
meme kanseri risk değerlendirmesi için yapılmış bir modeldir.
bu değerlendirmede bulunan kriterler;
yaş
menarş(ilk adet) yaşı
ilk doğum yaşı
biyopsi sayısı
1. derece akrabada kanser öyküsü
atipik hiperplazi öyküsü'dür.bu kriterlere göre meme kanseri riski değerlendirilerek,duruma göre tedbir alınmaktadır.
bu değerlendirmede bulunan kriterler;
yaş
menarş(ilk adet) yaşı
ilk doğum yaşı
biyopsi sayısı
1. derece akrabada kanser öyküsü
atipik hiperplazi öyküsü'dür.bu kriterlere göre meme kanseri riski değerlendirilerek,duruma göre tedbir alınmaktadır.
devamını gör...
abdulseyidbincabbar
tanımam etmem. yazdıkları da beni alakadar etmez ama nasıl ki ölen adamın arkasından konuşulmazsa giden adamın arkasından da konuşulmaz. kendisi buradayken yüzüne söyleseydiniz.
linç kültürü sevdalıları sizi.
linç kültürü sevdalıları sizi.
devamını gör...
#türkiyedinsizleşiyor
(bkz: ay hadi inşallah)
devamını gör...
hiç bilinen türk ressam olmaması
nuri iyem
fikret otyam
ceylan gözlü, mahsun bakışlı anadolu kadınlarının resmini çizen bu iki ustayı yok saymak büyük ayıp ve kayıp.
fikret otyam
ceylan gözlü, mahsun bakışlı anadolu kadınlarının resmini çizen bu iki ustayı yok saymak büyük ayıp ve kayıp.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının sevmediği insan tipi
eğitimli ya da eğitimi olmasın kendini bir şey sananlar .aşırı tiksindirici..
devamını gör...
23 nisan'da adminlik koltuğuna geçecek kişi
eveeet, 23 nisan geliyoorr.
bilindiği üzere teamüller gereği her yıl 23 nisanda ilgili kurum, kuruluş ve oluşumlarda en üst mevkilere genç bıdıklar oturtulur.
bence biz de sözlük olarak buna başlamalıyız.
benim önerim lucifer hariç herkes olabilir.. şaka şaka..
doğum günü olması hasebiyle hediye ba'bında bal yerine reçel yapan arı ve doğum günü olmaması hasebiyle ne alakaysa aryart olmak üzere iki aday benden.. finale kalanlar arasından yoldaş tercihini yapsın..
bilindiği üzere teamüller gereği her yıl 23 nisanda ilgili kurum, kuruluş ve oluşumlarda en üst mevkilere genç bıdıklar oturtulur.
bence biz de sözlük olarak buna başlamalıyız.
benim önerim lucifer hariç herkes olabilir.. şaka şaka..
doğum günü olması hasebiyle hediye ba'bında bal yerine reçel yapan arı ve doğum günü olmaması hasebiyle ne alakaysa aryart olmak üzere iki aday benden.. finale kalanlar arasından yoldaş tercihini yapsın..
devamını gör...
cem aksel
bülent ortaçgil'e davulu sevdirmiş ve grubunun değişmez elemanı olmuş müthiş müzisyen, davulcu.
caz festivallerinden küçük emrah'a uzanan geniş bir "tarz yelpazesinde" takılmışlığı vardır.
caz festivallerinden küçük emrah'a uzanan geniş bir "tarz yelpazesinde" takılmışlığı vardır.
devamını gör...
gençlik nereye gidiyor sorunsalı
bir kısım, tiktok çekip vasıfsız fenomenler olma yoluna gidiyor. bir kısmı durmadan inekleyip ya okumuş işsiz, ya da yurtdışı yoluna gidiyor. azınlıkta olan bir kısım var, onlar da ne olur ne olmaz diye hafiften ders çalışıp gençliğini imkanları dahilinde ne kadar yaşayabiliyorsa o kadar yaşamaya çalışıyor.*
devamını gör...
intihar etmeyi düşünmek
19 yaşında intihar düşünen adam billurlarından asılmalıdır net. düsebildiğin kadar aşağıya düş ama onun daha altı seviyesi hep var ve var olmaya devam edecek. polyanna yapma ama düştüm öldüm bittim dediğin anda, daha fazla düşülecek en az 10-20 level daha var. sadece kendi hikayelerimiz bize ağır gelir. intihar, aileye ve arkadaşlara zulümdür. sana bir sey olmaz !
not: sansürship
not: sansürship
devamını gör...
şiir inceleme
şiir nedir?
şiirin tek bir tanımı yoktur. hatta biraz abartarak söyleyelim; şiirin, şiiri tanıyıp, bilenlerin sayısı kadar tanımı olabilir. nedir şiiri bu kadar 'özel' kılan? şiiri bilen insan sayısı kadar tanımı olmasını sağlayan?
ben bugün, şiirin edebi tanımları üzerinde durmayacağım. şiiri tıpkı öğrencilerime anlatır gibi, 'formülleştirerek' anlatmaya çalışacağım.
şiir kısaca; ses + imaj/imge'dir.
şimdi 'ses'le neyi kastettiğimizi açalım:
ses aslında şiirin biçimine ait her şeydir; şiirin nazım şekli, şiirin nazım birimi, şiirin ölçüsü, şiirin kafiye dizilişi, şiirin kafiye ve varsa redifleri, şiirdeki bilinçli ses tekrarları; aliterasyonlar ve asonanslar.....
şiirde, imge/imaj nedir onu açalım şimdi de:
imge/imaj dediğimiz şey, şiire ait her türlü anlamsal/bağlamsal niteliktir. yine formülize ederek açıklamaya çalışırsak:
şiirleri; şiirin konusu, şiirin ana duygusu -theme/tema-, şiirin -eğer varsa- vermek istediği mesaj, şiirde kullanılan edebi sanatlar, şiirin imge dünyası (şiiri okuduğumuzda gözümüzde canlananlar), şiirde kullanılan sözcüklerin seçimi (dil ve anlatım)... özellikleriyle irdelediğimizde ortaya koyduğumuz her şeydir.
şimdi, yukarıdaki açıklamaları okuyanlar "bu da nedir, yazar bize ne anlatmaya çalışıyor?" diyebilirler.
bu soruya çok basitçe bir cevap verirsek, lisedeki edebiyat derslerinde ve üniversitelerdeki 'dil' bölümlerinde, bir şiir inceleneceği zaman yukarıdaki kriterlerden hareket edilir. bu kişiler -öğrenciler (?)- için şiir, yalnızca 'ruhlarında fırtınalar estiren bir söz mucizesi' değildir. onlar bir şiiri yukarıda saydığım kıstaslar çerçevesinde didik didik ederler.
belki siz de bundan sonra bir şiiri okurken, yukarıya yazdıklarımı hatırlar ve şiire bir de bu çerçeveden bakarsınız.
not: ilerde bu yazdıklarımı, örnek bir şiir üzerinde göstermek, şiiri bu formüle uygun olarak incelemek istiyorum.
şiirin tek bir tanımı yoktur. hatta biraz abartarak söyleyelim; şiirin, şiiri tanıyıp, bilenlerin sayısı kadar tanımı olabilir. nedir şiiri bu kadar 'özel' kılan? şiiri bilen insan sayısı kadar tanımı olmasını sağlayan?
ben bugün, şiirin edebi tanımları üzerinde durmayacağım. şiiri tıpkı öğrencilerime anlatır gibi, 'formülleştirerek' anlatmaya çalışacağım.
şiir kısaca; ses + imaj/imge'dir.
şimdi 'ses'le neyi kastettiğimizi açalım:
ses aslında şiirin biçimine ait her şeydir; şiirin nazım şekli, şiirin nazım birimi, şiirin ölçüsü, şiirin kafiye dizilişi, şiirin kafiye ve varsa redifleri, şiirdeki bilinçli ses tekrarları; aliterasyonlar ve asonanslar.....
şiirde, imge/imaj nedir onu açalım şimdi de:
imge/imaj dediğimiz şey, şiire ait her türlü anlamsal/bağlamsal niteliktir. yine formülize ederek açıklamaya çalışırsak:
şiirleri; şiirin konusu, şiirin ana duygusu -theme/tema-, şiirin -eğer varsa- vermek istediği mesaj, şiirde kullanılan edebi sanatlar, şiirin imge dünyası (şiiri okuduğumuzda gözümüzde canlananlar), şiirde kullanılan sözcüklerin seçimi (dil ve anlatım)... özellikleriyle irdelediğimizde ortaya koyduğumuz her şeydir.
şimdi, yukarıdaki açıklamaları okuyanlar "bu da nedir, yazar bize ne anlatmaya çalışıyor?" diyebilirler.
bu soruya çok basitçe bir cevap verirsek, lisedeki edebiyat derslerinde ve üniversitelerdeki 'dil' bölümlerinde, bir şiir inceleneceği zaman yukarıdaki kriterlerden hareket edilir. bu kişiler -öğrenciler (?)- için şiir, yalnızca 'ruhlarında fırtınalar estiren bir söz mucizesi' değildir. onlar bir şiiri yukarıda saydığım kıstaslar çerçevesinde didik didik ederler.
belki siz de bundan sonra bir şiiri okurken, yukarıya yazdıklarımı hatırlar ve şiire bir de bu çerçeveden bakarsınız.
not: ilerde bu yazdıklarımı, örnek bir şiir üzerinde göstermek, şiiri bu formüle uygun olarak incelemek istiyorum.
devamını gör...





