ilk sivil cumhurbaşkanı. vizyon sahibi nadir insanlardan. o zamanın şartlarında federalizmi tartışabiliriz demiş, risk almış ve ölmüştür. piyasa ekonomisine biraz da bodoslama ülkeyi sokmuştur. çokça abd taraftarı olmakla eleştirilmiştir. ırak'a girelim kerkük'ü alalım fikrinde bir adamdı. ölümüyle türkiye'nin pek bir sisli zamanları başlamıştır. şiddet azmış, ekonomi batmıştır.

adına bir üniversite de var şu an ankara'da.
devamını gör...

kendine has bir düşünceyle ilgili bir başlık açıp, altında aksi bir yorum görünce o yazarın kafasına vurmak isteyen yazardır.

başlık onaylanmak için açılmaz gardaşım, fikrini ortaya atarsın gerekirse takdir edilir gerekirse linç edilirsin. bu işin raconu budur.
devamını gör...

hamal kelimesi ile hamile kelimesi aynı kökten türemiş arapça sözcüklerdir.
devamını gör...

hukuki olarak yok hükmünde olan fesih!!. zira anayasa m. 90/5 açık. diyor ki: usulüne uygun yürürlülüğe girmiş olan milletler arası anlaşmalar kanun hükmündedir. cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bir kanun yürürlükten kaldırılamaz. bu sözleşme temel hak ve hürriyetlerle ilgili bir sözleşme. anayasa'da temel hak ve özgürlüklerle kanunlar arası bir uyumsuzluk varsa sözleşme hükümleri uygulanır denmekte. yani sizin anlayacağınız temel hak ve özgürlüklerle ilgili sözleşme kanundan bir tık üstün. öte yandan cumhurbaşkanı, temel hak ve özgürlüklerle ilgili bir düzenleme yine yapamaz çünkü anayasa'ya yine aykırı. sözleşmeyi feshedebilmek için belli prosedürler var. önce uluslararası alanda o süreci yerine getireceksiniz daha sonra bir "kanun"la "sözleşmeyi uygun bulduğunuz kanunu" yürürlükten kaldıracaksınız.

neden yayımlandı bu kararname? o zaman karşımıza birtakım ihtimaller çıkıyor.
ilk ihtimal: bu zaten yok hükmünde. yok hükmünde olan birşey bile bile çıkarıldı. yok hükmünde olsa bile belli kesimlerin oylarının kazanılması cebe konuldu. fakat uluslararası alanda bağlayıcı olduğunu kim bilecek? bizim seçmen bunu bilmez ve bilmesi de gerekmez. hayali olarak "onların taleplerini yerine getirdim demek" bu. uluslararası çevrelere de "bizim düzenleme zaten yok hükmünde", "anlaşmaya bağlı olmaya devam edilecek" denilecek. yani içe başka dışa başka konulacak.

ikinci ihtimal: bu zaten yok hükmünde ve uygulanamaz. ancak 6284 sayılı kanunun kaldırılması veya önemli ölçüde değiştirilmesi yönünde bir irade oluşmuş oldu. bu sefer yine uluslararası anlaşma geçerli olur. zira bağlılık söz konusu.

üçüncü ihtimal: yok hükmünde değil ki bu düzenleme. zaten ülkede hukuk yok. ben kararname ile kanunu bile değiştiririm diyebiliyorsanız ben muz cumhuriyeti olmaktan, türkmenistan kuzey kore olmaktan mutluyum demek bu.

seç, beğen, al. consume, obey, die.
devamını gör...

malesef şu şartlarda el arabasi diyeceğim. ekonomik de hem benzin ,kasko,sigorta yok . servis vakti gelmez. sadece yazliktir o ayrı.
devamını gör...

okusunlar be! yaz kardeşim, yaz! yaşarken göremeyenler, anlamayanlar, okuduktan sonra anlarlar belki, yaz, gözünü sevdiğim yaz...
devamını gör...

"kimi ölüler bize ne kadar yakın
yaşayanların bir çoğu da ne kadar ölü..."


bu sözleri ilk olarak um:ag'ın, uğur mumcu'nun ölümünden sonra yayınlamış olduğu tanıtım metninde okumuştum. ferhan abinin ölümü işte öyle bir ölüm. bu sözleri doğrulatırcasına gitti şu kavanoz dipli dünyadan. ferhan abi gibi insanlar böyledir. terki diyar eyledikten sonra dahi insanların yaşamlarına dokunmaya devam ederler. ilk olarak ''kahraman bakkal süpermarkete karşı'' adlı oyununu izlemiştim. yeniden sahnelemişti. annem ve babamla birlikte gitmiştik. yani iradi bir seçim değildi. kendisi ile o oyunda tanıştım ve yıllar boyu en sıkı takipçilerinden birisi haline geldim. bir çocuğun gözleri ve aklı ile izlediğim o oyun bile meğer bana ne çok şey katmış diye düşünüyorum. o tarihten bugüne değin gerek oyunları, gerek kitapları gerekse filmleri ile heybemin bu kadar hınca hınç dolu olmasının müsebbiplerinden birisi olmuş. işte en mühim nokta burası. kimi ölülerin bize ne kadar yakın olduğunu ferhan abinin vefatı ile birlikte yine ve yeniden idrak etmiş bulunuyorum.

birde meselenin diğer tarafı var. onun vefatından sonra bazı kendini bilmezlerin arkasından yaptığı yorumları görünce, yaşayanların bir çoğunun da aslında ne kadar ölü olduğunu net bir şekilde yeniden görmüş olduk. iyiye ve güzele dair ne varsa düşmansınız be kardeşim! gülmeye ve güldürene düşmansınız. düşünene ve düşündürtene düşmansınız. toplumcu ve eleştirel sanata düşmansınız. ferhan abi bu dünyadan göçtü gitti diye bir yerlerinize kına yakıyorsunuz ya! yakmayın! o insanlara dokunmaya devam edecek. kalplerine, zihinlerine, düşünsel dünyalarına katkı sunmaya devam edecek! siz neye dokunuyorsunuz peki? kirli ellerinizin nerelere dokunduğunu çok iyi biliyoruz. ah bir çekseniz şu kirli ellerinizi çocukların/insanların bedenlerinden. ah bir çekseniz şu kirli fikriyatınızı insanlığın üzerinden, dünya çok daha yaşanabilir bir hale gelecek.

neyse eni topu üç günlük dünyada bu nefret ve kinle yaşamak da sizin cezanız olsa gerek. sanırım ferhan abi şu esnada ferhangi bir yerde, ferhangi bir şekilde, rakısını yudumlarken, bu lavuklar ne diyor yahu diyerek gülüp, arkasından basmıştır size küfrü. yüzbinlerce lavuk, bir kavuk etmezsiniz. belki de öfkenizin ve nefretinizin sebebi bunu içten içe biliyor olmanız. ferhan abi bu dünyadan göçüp gidiyorsa ve sizin gibi oksijen israfı zevat halen nefes alıyorsa, onun da söylediği gibi; ''adalet dediğiniz, o kadar da adil bir şey değil demek ki!''

devri daim olsun! uğurlar olsun!
devamını gör...

yaşıtlarım aleyna tilki bilmem ne dinlerken ben bunları dinliyorum.
devamını gör...

niye öyle dediniz beyefendi? alındım. gücendim.
edit: teşekkürler 3 takipçi teşekkürler! yo ağlamıyorum mutluluk gözyaşları bunlar.
devamını gör...

bugün balkona çıktığımda* hissettiğim o sıcak hava, kuş cıvıltıları, parıldayan güneş yazın geldiğinin habercisidir.. bayılıyorum bu havaya.
devamını gör...

şoktayım şu an..
lucifer ve ciddili bir konu. hiç meme falan demiyor alışık değilim bu hallerine. ayrıca bu ne tok bir ses beğendim he.

edit: bunu yazdıktan 2 dakika sonra dedi. kral yine çizgisini bozmadı.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tanım : çiçeksepetinin yaşattığıdır.

yarimin annesine, anneler günü için bir çiçek göndermek istedim.
çiçeksepetinden bir ürünü seçip, teslimat tarihi belirledim ve ödememi yaptım.

teslimat tarihi öğleden sonra gözükmesine rağmen, sevdiceğimin annesine şafak operasyonu yapar gibi teslimat yapılmış.
evet sevgili kafa yazarları, kadının kapısı 06.15'de çalınmış ! *.

evde de köpekleri var, kapı sesinden köpek huzursuz olmuş havhav...
kadın uyku mahmuru noluyoor yaa diyerek bi çırpınışla yataktan kalkıp kapıya koşması...
köpek sesinden apartmanın pazar sabahı 06.15 de ayağa kalkması...
finalinde bir çiçek.
çiçeği gönderen ben.
bunca yaygaraya sebep olan ben.

çiçek gönderip jest mi yaptım, polisi arayıp uyuşturucu baskını mı yaptırdım belli değil.

en güzel duyguların katilisin çiçeksepeti !

resim 1

resim 2

not : bir de utanmadan, 09.20 de dalga geçer gibi mesaj atıyorlar, siparişiniz teslim edilmek üzere servise verilmiştir diye.
devamını gör...

özel ve hesapta olmayan durumlar haricinde* kişinin liseye kadar olan dönemini kapsaması muhtemel anlardır.

liseden sonra üniversiteye ayak basılan veya direkt hayata atılan o adım, sanki indiana jones yasak parşomeni almış ve tanrıları kızdırmış gibi hızlı ve aksiyonlu geçmekte.
devamını gör...

ben de buraya yazayım istedim. tanımlarımı okuyan, okurken keyif alan herkese çok teşekkürler.
kırıp incittiğim varsa da özürlerimi bir borç bilirim.
nice 1000 entry'ye.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tarhanaya çok laf atılmış. önyargısız bir şekilde salçayla kavurduğunuz tarhananın üstüne süt ve süt kadar da su ekleyip pişirin bir de. bambaşka bir çorba olduğunu ve aslında ne kadar da lezzetli olabileceğini göreceksiniz. (tek bir kötü yorum almadım belirtmek isterim.)
devamını gör...

dövme insanoğlunun keşfetmiş olduğu en eski iletişim yollarından biridir aslında. dünyanın en eski dövmesi günümüzden tam 5270 yıl önce yaşamış olan buz adam ötzi'ye aittir. dolayısıyla tarihi bu kadar önceye dayanan bir eylemin birçok sebebi olabilir.

terapi: geçmişte yapılan yanlışları yinelememek, insanlara ve düşüncelere olan bağlılığı güçlendirmek ve olumsuz hisleri uzaklaştırmak için dövme yaptırılabilir. öte yandan hayatımızda dönüm noktası olan anılarımızı ve mutluluklarımızı da vücudumuzda dövme olarak taşımak isteyebiliriz.

kendini ifade etmek: her dövmenin bir anlamı vardır aslında. dövmeleri, konuşan çizimler olarak tanımlayabiliriz. söylemek istediklerimizi ve dünya görüşümüzü vücudumuza kazımak çok da tuhaf bir eylem olmasa gerek.

koleksiyon: bizim için bir anlam ifade eden dövmeleri vücudumuzda biriktirmek güzel bir tutku.

isyan: otoriteler, okullar, dinler hatta pek çok ebeveyn... tüm bunların dövme karşıtı olduğu bilinen bir gerçek. bu yüzden dövmelerin bireyler tarafından başkaldırışı ve farklılığı simgelemek amacıyla tercih edilmesi normal bir durum.

aidiyet: genel tanımıyla aidiyet duygusu, canlıların içinde yaşadıkları zorlu doğa koşullarında ayakta kalabilmesi için içgüdüsel olarak gösterdiği birlik ve beraberlik içinde yaşama dürtüsüdür. dövme, ait olduğumuz toplumu, kültürü, zümreyi ya da düşünce oluşumunu dışa vurmak ve ona olan aidiyetimizi simgelemek amacıyla da yapılabilir.
devamını gör...

hiç oturup da bir ünlünün libidosu hakkında düşünmemiştim.

esas soru şu: siz niye düşündünüz ki be!
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim