sivaslılar
sivaslı olmaları her zaman işe yaramayan ülkemiz insanlarıdır.
devamını gör...
11 kere üst üste fake hesap açan yazar
12. hesabıyla bu başlığı okuyacak yazardır. ataları uhud savaşında tepeyi terk etmeyen okçulardan geliyor sanırım.
selam olsun doğukan, ne olursan ol yine gelme doğukan.
selam olsun doğukan, ne olursan ol yine gelme doğukan.
devamını gör...
asansöre atla birlikte binmeye çalışmak
haksız yere gözaltına alınmış bence adam.gercektende etrafta asansöre at sokmayiniz yazili bir tabele falan yok.
devamını gör...
beyin
ağırlığı yaklaşık olarak 1400 gram olan %78'i su, %11'i yağ, %8'i protein, %1'i inorganik maddeler, kalan %1'ini de diğer besinlerin oluşturduğu ve günlük yaşamımızda bolca kullanılması gereken mucizevi organımızdır. ayrıca beyin bol suya ihtiyaç duyar. bu yüzden susuz kaldığınızda baş ağrısı gibi sorunlar yaşamanız mümkündür.
devamını gör...
othello sendromu
türk erkeklerinin %70'inde olduğunu düşündüğüm sendrom.
gel gör ki bizimkiler normal olanın bu olduğunu sanıyor. ilginç.
gel gör ki bizimkiler normal olanın bu olduğunu sanıyor. ilginç.
devamını gör...
hz. muhammed
on bir karısı olan peygamber.
devamını gör...
önemli olan benim gol atmam değil takımın kazanması
maçta gol atan futbolcuların galibiyetin ardından sergiledikleri anlamsız tevazu gösterisini anlatan cümledir.
biten maçın ardından kameraların karşısına geçen futbolcular genelde aynı cümleleri kurarlar. çok nadir rastlarız farklı cümlelere. bu da futbolun kalitesi ile doğru orantılıdır bence. ama böyle teorik bir tartışmaya girmeyeceğim şu an. bunu daha sonra konuşuruz.
şimdi konumuz galip gelinen maçtan sonra neyin önemli neyin önemsiz olduğu. golü atan futbolcu kansere çare bulmuş, açlığı bitirmiş, afrika’da su kuyuları açmış, ırkçılığa son vermiş gibi sevindikten ve golü atanın kendisi olduğu kesin olarak belli olsun diye formasını çıkardıktan ve kamerayı şap diye öptükten sonra önemli olan takımın kazanması dediğinde beni bir gülme alıyor.
şahsen ben futbolcu olsam - ki bir zamanlar amatör olarak öyleydim- takımın 3-2 yenildiği maçta iki gol atarsam içten içe mutlu olurum. ya da takımın kazandığı maçta golleri ben attıysam bu takımın kazanması kadar önemlidir benim için.
bilemiyorum altan, belki ben fazla bencil ve hırslıyım ama gerçekleri söylemek zorundayım.
hayatımda belki ilk defa galibiyete yakınım. takım da kazansın ama ben de attığım gol için birkaç övgü alayım bence.
biten maçın ardından kameraların karşısına geçen futbolcular genelde aynı cümleleri kurarlar. çok nadir rastlarız farklı cümlelere. bu da futbolun kalitesi ile doğru orantılıdır bence. ama böyle teorik bir tartışmaya girmeyeceğim şu an. bunu daha sonra konuşuruz.
şimdi konumuz galip gelinen maçtan sonra neyin önemli neyin önemsiz olduğu. golü atan futbolcu kansere çare bulmuş, açlığı bitirmiş, afrika’da su kuyuları açmış, ırkçılığa son vermiş gibi sevindikten ve golü atanın kendisi olduğu kesin olarak belli olsun diye formasını çıkardıktan ve kamerayı şap diye öptükten sonra önemli olan takımın kazanması dediğinde beni bir gülme alıyor.
şahsen ben futbolcu olsam - ki bir zamanlar amatör olarak öyleydim- takımın 3-2 yenildiği maçta iki gol atarsam içten içe mutlu olurum. ya da takımın kazandığı maçta golleri ben attıysam bu takımın kazanması kadar önemlidir benim için.
bilemiyorum altan, belki ben fazla bencil ve hırslıyım ama gerçekleri söylemek zorundayım.
hayatımda belki ilk defa galibiyete yakınım. takım da kazansın ama ben de attığım gol için birkaç övgü alayım bence.
devamını gör...
zihinde yer etmiş anonslar
hanımların dikkatine!
overlok makinesi ayağınıza geldi!
halı, kilim, paspas, yolluk kenarına, halıfleks kenarına overlok yapılır. beş dakikada teslim edilir.''
overlok makinesi ayağınıza geldi!
halı, kilim, paspas, yolluk kenarına, halıfleks kenarına overlok yapılır. beş dakikada teslim edilir.''
devamını gör...
nefret etmek
çevremde genellikle nefret ettiğim kişiler yok sanırım. benim nefretim genellikle sisteme ve bu sistemi bu hale getirenlere oluyor. benim için daha kötü olan duygu hissizliktir dostlar. o kişiye karşı artık tek bir duygu* beslememek. ona nefret edecek kadar bile değer vermemek. o kişiyi görmezden gelmek. çevremde bana çok zararı olmuş ya da gercekten cok problem yaşadığım insanlara karşı bir süre sonra hissizlesiyorum. yaptıkları ya da söyledikleri hiç bir sey umrumda olmuyor. benim icin adeta hayalet oluyorlar. ve bu hissizlik karşısında çırpınişları acınası oluyor.
devamını gör...
prezervatif hap ve spirale rağmen doğan bebek
cesur yürek william wallace'ın özgürlük diye bağırdığı sahne gibi elinde spiralle doğan bebektir.. umarım doğru bir coğrafyada doğmuşsundur canım bebek.
devamını gör...
karısının en yakın arkadaşıyla yatan adam
eşinin en yakın arkadaşıyla yattın, tamam... kadın da istekli erkek de istekli, eyvallah... peki sonra evine yatağına dönüp o kadının yüzüne bakabiliyorsun ya, onunla hiçbirşey yokmuş gibi devam edebiliyorsun ya; hatta yattığın hatun ve eşinle birlikte gezip tozup, enişte kanka rolünü de oynuyorsun ya; nasıl bu kadar pişkin, şerefsiz ve haysiyetsiz olabiliyorsun? biz yapamıyoruz valla, olmuyor. vicdan diye birşey koymuş yaradan bize, o sızlıyor rahatsız ediyor, yoksa biz de yaparız yani...
devamını gör...
aynı evde yaşıyormuş gibi entryler
salatayı yapsın birisi iftara az kaldı
devamını gör...
obsesyon
kelime anlamı ''takıntı'' olan kavram.
psikiyatri sözlüklerinde kısaca “yanlış olduğunu bildiğimiz halde kafamızdan atamadığımız, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki fikirler” olarak tanımlanmaktadır.
yani bu ilişkide fikir obsede endendir. edilen ise birey...
çoğu unutulmaz eser bu 'fikir'ler kapsamında icra edilmiştir. zamanının ötesinde şarkılar, romanlar, eşsiz tablolar, saraylar, hatta teoriler... insan obsesif bir canlı türüdür. obse edenlerden kurtulunsa bile bir yenisi yaratılırdı sade ve sadece beslenebilmek için.
çoğu -farkında olmadan- yaşam kalitesini bir şekilde etkileyen fikirler olmak üzere; bu fikirleri etkisizleştirmek adına yapılan hareketlere kompülsiyon adı verilmektedir. (etkisizleştirmekten kasıt, eylemlerle dışavurumdur. fikirleri eylemlere dökmediği sürece birey kendisini rahatsız, sıkıntılı hisseder.)
içinde bulunulan kapital, metropol, led ortamda (kısaca hızlı kent yaşamı) obsesif kompulsif kişilik bozukluğu yapılan araştırmalara göre her 10 kişiden 8'inde görülmekte imiş. ancak bunların seviyesi/derecesi pek tabii birbirinden farklı. aşırı düzeydeki rahatsızlıklar kişi veya yakınları tarafından saptanıp tedavisine başlanır. aksi halde obsesyon zamanla anksiyete bozukluğuna evrilmekte esnektir.
yüce insanın tedavi problemi: daddy's little obsession…
psikiyatri sözlüklerinde kısaca “yanlış olduğunu bildiğimiz halde kafamızdan atamadığımız, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki fikirler” olarak tanımlanmaktadır.
yani bu ilişkide fikir obsede endendir. edilen ise birey...
çoğu unutulmaz eser bu 'fikir'ler kapsamında icra edilmiştir. zamanının ötesinde şarkılar, romanlar, eşsiz tablolar, saraylar, hatta teoriler... insan obsesif bir canlı türüdür. obse edenlerden kurtulunsa bile bir yenisi yaratılırdı sade ve sadece beslenebilmek için.
çoğu -farkında olmadan- yaşam kalitesini bir şekilde etkileyen fikirler olmak üzere; bu fikirleri etkisizleştirmek adına yapılan hareketlere kompülsiyon adı verilmektedir. (etkisizleştirmekten kasıt, eylemlerle dışavurumdur. fikirleri eylemlere dökmediği sürece birey kendisini rahatsız, sıkıntılı hisseder.)
içinde bulunulan kapital, metropol, led ortamda (kısaca hızlı kent yaşamı) obsesif kompulsif kişilik bozukluğu yapılan araştırmalara göre her 10 kişiden 8'inde görülmekte imiş. ancak bunların seviyesi/derecesi pek tabii birbirinden farklı. aşırı düzeydeki rahatsızlıklar kişi veya yakınları tarafından saptanıp tedavisine başlanır. aksi halde obsesyon zamanla anksiyete bozukluğuna evrilmekte esnektir.
yüce insanın tedavi problemi: daddy's little obsession…
devamını gör...
yazarların kendilerini tanımlama şekli
eskiden vardı ya hani fotoğraf makinesi gibi bir şey mercekten baktığınızda resim falan gözüküyordu. hatta bu durum tesbihlerde de vardı. heh ben de işte öyleyim. dışardan basit, sessiz sakin bir o kadar da sıkıcı ama tanıdığınız zaman bambaşka biriyim. pısırık sessiz biri sanılabilirim ama tanıdığım insanlara eğlenceliyim.
devamını gör...
gecenin üçü mü sabahın üçü mü sorunsalı
hava karardıktan bir saat sonrasından havanın aydınlanmasına bir saat kalana kadar ki zaman dilimi hukuk dilinde gecedir.
devamını gör...
maaşın çeker çekmez bitmesi
(bkz: kredi kartımın maaşı yatmış)
devamını gör...
en güzel ad soyad kombinasyonları
devamını gör...



