normal sözlük yazarlarının şiirleri
taşımak kimselerin bilmediği yükleri
ben, söylemek isteyip söyleyemediklerin
sustuğun tüm geceler benim ve üzerine boşanan yağmurlar
ben, bir âciz ancak kimsesizlerin iç sesiyim
ne kadar penceremin yüksekliği
tetiği çekmek kaça
ya bataklıktan bozma bir denizde boğulmak
ya da bir hiç olarak dünyadan göçmek
ne kadar
değil herkes eşit bilirsin
kıymet ölçerler bozuldu asrımda
endazeleri çarpık vicdanlar
ve inan zor tutunuyor üç kuruşluk aklım da
çingene olarak doğmayı seçtim bu yıl
sen söyle, kaç gözün parıltısı söner karşımda
bu aynı, uyanmak gibi bir böcek olarak yatakta
vicdanımı mı sorgularlar yoksa sarı saçıma mı kurban olurlar hayatta
metrolarda dilenmek mi yoksa keyfe keyif katmak mı bir yatta
ellerinde yalanlar, serabilleri hümanizm
sancakları mütenevvi binbir şovmen koşar üzerime de
insan olunmuyor ki azizim uçakları kapatmakla
tutmuyor tartılarımız çünkü ben
etiyle kemiğiyle nefret edenleri sevdim
bir çağda yaşıyorum ki insanlık, insanlığını terk etti
dilimde biten tüyleri dökerim satırlara da
bilmem ben bu dünyaya gelerek yanlış mı ettim
gözümü kapatırım ingiltere’ye
gözümü kapatırım fransa’ya
karar verdim kullanılmış bir kıtada doğmaya
bahsetmek istiyorum bir kitaptan bir de kulübeden
karakterim beş para etmez elbisemse kara beden
pekâla cüreti pek âladır densizlerin
bilmem ben bu dünyaya gelerek yanlış mı ettim
başlarım ibtidaya!
insanın hangi cinayetine değinmeli
kendi canına dahi yan gözle bakan görmez olsun isterim
ya çocukların katili, kirlenmiş içleri
görmek istemem ölümü yok sayan kızıl elleri*
ben, söylemek isteyip söyleyemediklerin
sustuğun tüm geceler benim ve üzerine boşanan yağmurlar
ben, bir âciz ancak kimsesizlerin iç sesiyim
ne kadar penceremin yüksekliği
tetiği çekmek kaça
ya bataklıktan bozma bir denizde boğulmak
ya da bir hiç olarak dünyadan göçmek
ne kadar
değil herkes eşit bilirsin
kıymet ölçerler bozuldu asrımda
endazeleri çarpık vicdanlar
ve inan zor tutunuyor üç kuruşluk aklım da
çingene olarak doğmayı seçtim bu yıl
sen söyle, kaç gözün parıltısı söner karşımda
bu aynı, uyanmak gibi bir böcek olarak yatakta
vicdanımı mı sorgularlar yoksa sarı saçıma mı kurban olurlar hayatta
metrolarda dilenmek mi yoksa keyfe keyif katmak mı bir yatta
ellerinde yalanlar, serabilleri hümanizm
sancakları mütenevvi binbir şovmen koşar üzerime de
insan olunmuyor ki azizim uçakları kapatmakla
tutmuyor tartılarımız çünkü ben
etiyle kemiğiyle nefret edenleri sevdim
bir çağda yaşıyorum ki insanlık, insanlığını terk etti
dilimde biten tüyleri dökerim satırlara da
bilmem ben bu dünyaya gelerek yanlış mı ettim
gözümü kapatırım ingiltere’ye
gözümü kapatırım fransa’ya
karar verdim kullanılmış bir kıtada doğmaya
bahsetmek istiyorum bir kitaptan bir de kulübeden
karakterim beş para etmez elbisemse kara beden
pekâla cüreti pek âladır densizlerin
bilmem ben bu dünyaya gelerek yanlış mı ettim
başlarım ibtidaya!
insanın hangi cinayetine değinmeli
kendi canına dahi yan gözle bakan görmez olsun isterim
ya çocukların katili, kirlenmiş içleri
görmek istemem ölümü yok sayan kızıl elleri*
devamını gör...
insanı strese sokan mesajlar
normalde hiç yazmayan veya yazmayacak birinin attığı mesaj.
devamını gör...
oligarşi
devlet yönetiminin bir zümre veya bir grubun elinde olduğu yönetim biçimidir. azınlığın kötü yönetimi anlamına gelen de bir kavramdır. aristotoles, oligarşiyi kötü insanların haksız yönetimi anlamında da kullanmıştır.
devamını gör...
sirma
pek sevilesi, konuşulası yazardır. konuşmasanız da okuyun efendim. yerde bir kağıt parçası bulmuşsunuz da üstünde karalanmış yazılar var gibi okuyun. denk gelmiş ama çok aramışsınız gibi okuyun. okuduktan sonra da etkileşirseniz tadından yenmez olur.
ayrıca bugün doğum günüdür. şımartmadan usulca kutlamış olayım :) ya da neyse... şımarsın varsın. iyi kiiiiiii doğmuş*.
ayrıca bugün doğum günüdür. şımartmadan usulca kutlamış olayım :) ya da neyse... şımarsın varsın. iyi kiiiiiii doğmuş*.
devamını gör...
doğru insanı bulmak
doğru insan bulunmaz. doğru insan olunur ve doğru insan inşa edilir, karşılıklı. barışmayı, geçinmeyi ve yetinmeyi bilmediğiniz sürece çok insan harcarsınız. karma da döner size ödetir harcadığınız ilişkilerin bedelini. bu konuda sürekli şikayet halinde iseniz bakmanız gereken çevreniz değil aynadır. hadi bakim gençler, tövbeye.
devamını gör...
yay burcu kadını
yay burcu kadınları ; çok pratik ve tez canlı olduklarından kimi zaman başlarına iş açarlar. fazla heyecanlı, dikkatsiz ve kimi zaman patavatsız olabilirler. özgürlüklerine çok düşkündürler. özgürlükleri kısıtlandığı zaman içsel bakımdan alt üst olurlar. pek çok riske atılma eğilimleri vardır. her şeyden çok çabuk sıkılırlar. becerikli ve yeteneklidirler. çok pratik insanlardır. bu nedenle pek çok işi çok kısa bir süre içinde bitirirler. temiz çalışmayı severler. güler yüzlü ve sevecen bir yapıya sahiplerdir. yeni şeyler araştırmak ve keşfetmeye bayılırlar. hep bir heyecan arayışı içindedirler. çok yönlü bir kişiliğe sahiplerdir. aynı zamanda çok zeki ve kültürlülerdir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şiirleri
unuttum sanıyordun onu,
oysa affetmedin,
affetmediğin için unutmadın,
unutmamak için affetmedin.
öyle bir bağ vardı ki aranızda,
senin şehrinin mevsimi bile kulağına onun adını fısıldıyordu farkında olmadan,
üzerine yağıyordu adeta, onun adıyla yıkanıyordu tüm günahlar...
aylar, yıllar, insanlar gidiyordu araya,
ama acı çekmek daha güzeldi.
sevdiğin için acı çekmek...
ne kadar acı o kadar sevgiydi çünkü,
çünkü mutlu aşk olmazdı, öyle öğrenmiştin sen,
tıpkı diğer öğrenilmiş çaresizliklerin gibi.
böyle bir şey değil ki halbuki sevmek,
üzmemekti, kırmamaktı,
üzerine titremekti, merak etmekti,
almadan vermekti,
kar-zarar hesabı yapar gibi öncesi-sonrası düşünmemekti,
geç geldi diye hayıflanmamak, artık var diye mutlu olmaktı,
uzak olsa da sesini duyunca dünyalar senin olmaktı,
kilometrelerce uzaktan gelip sadece bir saat görebilmekti ve ömre bedel olmaktı,
onunla kurulan hayallerin bir gün gerçekleşme ihtimalinin kalbinden binlerce rengarenk kelebek uçurmasıydı,
şükretmekti sevebiliyor olduğunu gösterdiği için bile...
aşk acı değildi, olamazdı,
neden severdi insan o zaman yeniden ve yeniden?
yani senin unutamaman çok sevmekten değil sevdiğin gibi sevilmemektendi,
tıpkı karşılıksız bir çek gibi senin hislerin de karşılıksızdı,
elinde yüklü meblağda bir çek vardı ama sadece üzeri yazılı bir kağıt parçasıydı üstelik adın bile yoktu üzerinde,
hamiline yazmıştı,
öylesine boş, öylesine değersiz...
oysa affetmedin,
affetmediğin için unutmadın,
unutmamak için affetmedin.
öyle bir bağ vardı ki aranızda,
senin şehrinin mevsimi bile kulağına onun adını fısıldıyordu farkında olmadan,
üzerine yağıyordu adeta, onun adıyla yıkanıyordu tüm günahlar...
aylar, yıllar, insanlar gidiyordu araya,
ama acı çekmek daha güzeldi.
sevdiğin için acı çekmek...
ne kadar acı o kadar sevgiydi çünkü,
çünkü mutlu aşk olmazdı, öyle öğrenmiştin sen,
tıpkı diğer öğrenilmiş çaresizliklerin gibi.
böyle bir şey değil ki halbuki sevmek,
üzmemekti, kırmamaktı,
üzerine titremekti, merak etmekti,
almadan vermekti,
kar-zarar hesabı yapar gibi öncesi-sonrası düşünmemekti,
geç geldi diye hayıflanmamak, artık var diye mutlu olmaktı,
uzak olsa da sesini duyunca dünyalar senin olmaktı,
kilometrelerce uzaktan gelip sadece bir saat görebilmekti ve ömre bedel olmaktı,
onunla kurulan hayallerin bir gün gerçekleşme ihtimalinin kalbinden binlerce rengarenk kelebek uçurmasıydı,
şükretmekti sevebiliyor olduğunu gösterdiği için bile...
aşk acı değildi, olamazdı,
neden severdi insan o zaman yeniden ve yeniden?
yani senin unutamaman çok sevmekten değil sevdiğin gibi sevilmemektendi,
tıpkı karşılıksız bir çek gibi senin hislerin de karşılıksızdı,
elinde yüklü meblağda bir çek vardı ama sadece üzeri yazılı bir kağıt parçasıydı üstelik adın bile yoktu üzerinde,
hamiline yazmıştı,
öylesine boş, öylesine değersiz...
devamını gör...
yasak ilişki tanığının açmazı
klasik veremli beşir hareketidir.
ben daha masum, her ortamda olan bir mevzudan bahsedeyim madem konu açılmışken. her okulda vardır bu olay iki kişi sevgilidir. bir anda ayrılır üçüncü girer ve hoop ilişki evlilikle son bulur klasik iki demet bir ibrahim kutluay vakası yani.. sınıf arkadaşlarımdan ikisi sevgiliyken beyefendi kişisi diğer kızla sürekli bi atışma, çekişme, sataşma hali içerisindeydi. sınıfça oğlanın diğer kızla sevgilisinin yanında olan bu flörtöz hallerini hiç normal görmedik. nitekim dediğimiz gibi de oldu. ne olduysa ara dönemde öteki kız artık daha neler olduysa okulu bırakmaya kalkmış. oğlan müsaade etmemiş ki bu süreçte diğeriyle ayrılıp bunla sevgili olmuş bile. ne diyelim sınıfça veremli beşir gibi şaştık kaldık ama gelin görün ki ölmedik hala yaşıyoruz. şimdi o kızla oğlan evli. aldatılan kız da bir başkasıyla evli. hepsinin evlilikleri de çok afedersiniz b.k gibi. şimdi bekliyoruz acaba ne zaman demet-kutluaya evrilecek olaylar... meraktayız ya da değiliz. bilmiyorum.
ben daha masum, her ortamda olan bir mevzudan bahsedeyim madem konu açılmışken. her okulda vardır bu olay iki kişi sevgilidir. bir anda ayrılır üçüncü girer ve hoop ilişki evlilikle son bulur klasik iki demet bir ibrahim kutluay vakası yani.. sınıf arkadaşlarımdan ikisi sevgiliyken beyefendi kişisi diğer kızla sürekli bi atışma, çekişme, sataşma hali içerisindeydi. sınıfça oğlanın diğer kızla sevgilisinin yanında olan bu flörtöz hallerini hiç normal görmedik. nitekim dediğimiz gibi de oldu. ne olduysa ara dönemde öteki kız artık daha neler olduysa okulu bırakmaya kalkmış. oğlan müsaade etmemiş ki bu süreçte diğeriyle ayrılıp bunla sevgili olmuş bile. ne diyelim sınıfça veremli beşir gibi şaştık kaldık ama gelin görün ki ölmedik hala yaşıyoruz. şimdi o kızla oğlan evli. aldatılan kız da bir başkasıyla evli. hepsinin evlilikleri de çok afedersiniz b.k gibi. şimdi bekliyoruz acaba ne zaman demet-kutluaya evrilecek olaylar... meraktayız ya da değiliz. bilmiyorum.
devamını gör...
kurban
türk rock müziğinin en iyi grubu denebilir. 10-15 sene önce yaptıkları şarkıların kalitesine bugün ulaşabilecek grup var mı bilmiyorum. keşke dağılmasalardı, yeni şeyler üretmeseler de en azından konserlerine giderdik.
devamını gör...
uykuluk
sütten kesilmemiş kuzu ve danadan elde edilen bir sakatat türüdür. bu ciğer, böbrek, dalak gibi organ değil salgı bezidir. şiş, ızgara ve tavada pişirilir.
devamını gör...
yaran nickler
devamını gör...
bir ay doğar ilk akşamdan geceden
malatya yöresine ait bir türkü. hasan durak ve mehmet seske tarafından derlenmiştir.
pek çok sanatçı tarafından seslendirilmiş olsa da benim en sevdigim yorumu (bkz: grup abdal)'dan dinlemek için tık tık.
--- alıntı ---
bir ay doğar ilk akşamdan geceden
neydem neydem geceden
şavkı vurur pencereden bacadan
dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
uykusuz mu kaldın dünkü geceden
neydem neydem geceden
uyan uyan yâr sinene sar beni
dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
uyan uyan yâr sinene sar beni
dağlar harâmı açma yaramı perişânım ben
yüce dağ başından aşırdın beni
neydem neydem yâr beni
tükenmez dertlere düşürdün beni
dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
madem soysuz gönlün bende yok idi
neydem neydem yok idi
niye doğru yoldan şaşırdın beni
dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
niye doğru yoldan şaşırdın beni
dağlar harâmi açma yaramı perişânım ben
aşağıdan gelir eli boş değil
neydem neydem boş değil
söylerim söylerim gölnüm hoş değil
dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
bir güzeli bir çirkine vermişler
neydem neydem vermişler
baş yastığı kendisine eş değil
dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
baş yastığı kendisine eş değil
dağlar harâmi açma yaramı perişânım ben
--- alıntı ---
pek çok sanatçı tarafından seslendirilmiş olsa da benim en sevdigim yorumu (bkz: grup abdal)'dan dinlemek için tık tık.
--- alıntı ---
bir ay doğar ilk akşamdan geceden
neydem neydem geceden
şavkı vurur pencereden bacadan
dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
uykusuz mu kaldın dünkü geceden
neydem neydem geceden
uyan uyan yâr sinene sar beni
dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
uyan uyan yâr sinene sar beni
dağlar harâmı açma yaramı perişânım ben
yüce dağ başından aşırdın beni
neydem neydem yâr beni
tükenmez dertlere düşürdün beni
dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
madem soysuz gönlün bende yok idi
neydem neydem yok idi
niye doğru yoldan şaşırdın beni
dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
niye doğru yoldan şaşırdın beni
dağlar harâmi açma yaramı perişânım ben
aşağıdan gelir eli boş değil
neydem neydem boş değil
söylerim söylerim gölnüm hoş değil
dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
bir güzeli bir çirkine vermişler
neydem neydem vermişler
baş yastığı kendisine eş değil
dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
baş yastığı kendisine eş değil
dağlar harâmi açma yaramı perişânım ben
--- alıntı ---
devamını gör...
sözlükteki bitmez vedaların yazarları
sıradan yazarlardır.
devamını gör...
ozgur1ey
haşortman konusunda açıklama yapması gereken yazardır.
kelimenin etipuf/olojik kökeni eskilere dayanır. benim çocukluğuma kadar gider. erkeklerin çizgili pijamalarını beyaz atlet ile kombine ettiği, kadınların basmalı entari altına çiçek desenli pijamalar giydiği dönemlerde, babasının aldığı bir eşofmanı mahallede gururla giyinen bir çocuğa, mahalle teyzelerinin “ooooo haşortmanın da çok güzelmiş.” demeleriyle ortaya çıkmış ve literatüre girmiştir.
bu vesile ile nick altına ziyaret etmişlere çok teşekkür eden yazardır.
kelimenin etipuf/olojik kökeni eskilere dayanır. benim çocukluğuma kadar gider. erkeklerin çizgili pijamalarını beyaz atlet ile kombine ettiği, kadınların basmalı entari altına çiçek desenli pijamalar giydiği dönemlerde, babasının aldığı bir eşofmanı mahallede gururla giyinen bir çocuğa, mahalle teyzelerinin “ooooo haşortmanın da çok güzelmiş.” demeleriyle ortaya çıkmış ve literatüre girmiştir.
bu vesile ile nick altına ziyaret etmişlere çok teşekkür eden yazardır.
devamını gör...
sirius
bir çeşit bulut türüdür. yaklaşık 6000 metrede bulunurlar. jet akımların getirdiği nemin yoğunlaşması sonucu oluşurlar. buz kristallerinden oluşan bu bulutlar ganelde 1 ya da 2 gün sonra gelecek yağışı haber verirler.
devamını gör...
2. bayezid
1481'de fatih sultan mehmet'in ölümü, osmanlı için çok kritik bir aşamanın başlangıcıdır. yeni padişahın tahta geçişi sorunsuz olmayacaktır. ıı. mehmet'in ölümü üzerine (bazılarına göre bayezid zehirlemiştir.) iki veliaht arasında çatışma kaçınılmaz olur. askeri çatışma cem'in aleyhine gelişir ve memluklere sığınak zorunda kalır. kardeşine karşı yaptığı tüm girişimle başarısız olunca osmanlıya karşı koz olarak kullanılacağı sürgün hayatı başlar. önce rodos'ta tutulur, sonra fransa'nın çeşitli bölgelerine gönderilir. daha sonra ise papa vııı. ınnocentius ve papa vı. alexander'in misafir tutsağı olur. vııı. charles onu türklere karşı siyasi koz olarak kullanmak istese de cem sultan 25 şubat 1495'te ölünce plan suya düşer. 2. bayezid, osmanlı tarihinde sultan bayezid-î velî olarak geçer. onun döneminde imparatorluk, babasının planladığından çok daha farklı bir yöne evrilir. dindar bir müslüman olan bayezid, türk aristokrasisinin hırslarını sınırlamakla uğraşır. toplumun dindar kesimleriyle yüksek askeri ve idari makamlar için çeşitli tarikatlarca yetiştirilen insanlara güvenir. balkanlı genç hristiyanlardan oluşan devşirmelere imtiyaz ve güçlerini iade eder. ıı.bayezid'ın uzun dönemi boyunca devletin idari yapısı yeniden düzenlenir, maliyeye çekidüzen verilir ve başkent büyük bir değişime gider. ıı.bayezid barışsever olarak tanınmasına rağmen imparatorluğun sınırlarını genişletmeyi ihmal etmez. onun döneminde kara orduları hersek'i fetheder ve baltık'a kadar uzanır. ceneviz'li ustaların yardımıyla donanma geliştirilir. ıı.bayezid ölümünden birkaç ay önce oğullarından biri olan selim tarafından tahttan indirilip sürgün edilir.
devamını gör...
sevdiğimiz insanları üzme nedenimiz
severken öldürmek diye bir şey var. sevdiğinde bazen ölçüyü kaçırabiliyorsun. seni de seven insansa üzsem ne olur nazım geçer diye bile düşünebilirsin. bunu planlamıyorsun elbet. ama insan kendini bile üzüyor be hem de çok. bazen en yakının da bu duygu karmaşasından nasibini alıyor.
daha çok sevilmek için de yapabilirsin bazen en çok sevdiğinin derdini anlamadığına çok bozulursun. belki bir yardım çığlığıdır belki bir beklentidir.
biz özünde kendi içimizdeki duyguyu anlayamıyoruz ki? bunun sancısını çekerken de sevdiklerimize ters tepkiler veriyoruz.
ayna kırıldığında, cam kırıkları sana battığı gibi en yakınınıda batıyor. bu bir gerçek.
daha çok sevilmek için de yapabilirsin bazen en çok sevdiğinin derdini anlamadığına çok bozulursun. belki bir yardım çığlığıdır belki bir beklentidir.
biz özünde kendi içimizdeki duyguyu anlayamıyoruz ki? bunun sancısını çekerken de sevdiklerimize ters tepkiler veriyoruz.
ayna kırıldığında, cam kırıkları sana battığı gibi en yakınınıda batıyor. bu bir gerçek.
devamını gör...


