faturalarını düzenli ödeyen tip
akıllı tiptir. su faturası neyse ama elektrik, doğalgaz ve internet faturalarını zamanında ödemek çok önemli. şak diye kesiveriyorlar. sonra hem faturayı ödüyorsun hem açma kapama bedeli ödüyorsun.
otomatik ödeme en mantıklısı.
ekleme: yahu hemen ödenmek istemediğini falan uydurmayın. otomatik ödemede değilse unutulabiliyor. bir seferinde 56 liralık elektrik faturasını ödemeyi unuttuğumdan 56+85 tl ödemiştim.
otomatik ödeme en mantıklısı.
ekleme: yahu hemen ödenmek istemediğini falan uydurmayın. otomatik ödemede değilse unutulabiliyor. bir seferinde 56 liralık elektrik faturasını ödemeyi unuttuğumdan 56+85 tl ödemiştim.
devamını gör...
son dönem hastalarda tepki
elisabeth-kübler-ross tarafından incelenmiş ve 5 evreye ayrılmıştır.
evre 1: şok evresidir,hasta ölümünü kabullenmez.
evre 2: hasta aşırı gergin ve öfkelidir. neden ben diye isyankar tavır sergiler.
evre 3: pazarlık yapılan eğridir. bir iyileşeyim şunu yapacağım,bunu yapacağım der.
evre 4: depresyon evresidir,intihar düşünceleri olabilir.
evre 5: hasta öleceğini kabullenir.
evre 1: şok evresidir,hasta ölümünü kabullenmez.
evre 2: hasta aşırı gergin ve öfkelidir. neden ben diye isyankar tavır sergiler.
evre 3: pazarlık yapılan eğridir. bir iyileşeyim şunu yapacağım,bunu yapacağım der.
evre 4: depresyon evresidir,intihar düşünceleri olabilir.
evre 5: hasta öleceğini kabullenir.
devamını gör...
birinci dünya savaşı
savaşın asıl sebebi hammadde ve pazar arayışıdır.
devamını gör...
28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi
maske takmanın bile güzel olduğu zamanlar...
devamını gör...
kızlık zarı
asıl namussuzluk bu zarı diktirip bir insanı kandırmaktır. adam bakire istiyorsa kendinizi diktirip yamalanmaktan utanmiyor musunuz? bakire istemeyen birini bulunuz kendinize. evlilik gorusmesinnde de belirtin bakire olmadığınızı. bazıları sormaya utanıyor. kıvrandırmayin insanları.
devamını gör...
aynı evde yaşıyormuş gibi entryler
kalkın yerinize yatın. poponuz açık kalıyor saçma sapan rüyalar görüyorsunuz.
devamını gör...
patates kızartması
en kıymetlilerimden biri olan patatesin çıtır hali.
çeşitli soslarla tüketilir, pek sevilir.
çeşitli soslarla tüketilir, pek sevilir.
devamını gör...
ince ince yasemince
sürahi hanım'ın tek camı aktif gözlüğünü nasıl unuturuz dediğim güldürü.
devamını gör...
kuşlar da gitti
yaşar kemal’in kalemi okurların burnuna buram buram kokan anadolu’yu getirir, bu koku bazen özlemledir, bazen hüzünledir tıpkı “üç anadolu efsanesi” adlı eserinde olduğu gibi. kuşlar da gitti eserinde durum farklı, burada anadolu yerine istanbul’un o duru ve kirli kokusunu alıyorsunuz ister istemez. kokusu ile sınırlı da kalmıyor, gürültüsünü, kargaşasını, kalabalığını da okuyarak yaşıyorsunuz. sultanahmet’i, yeşilköy’ü, karaköy’ü, florya’yı, eminönü’nü ben de gezdim adeta. mahmut ile ben de ağıtlar yaktım, üzüldüm, suçluluk duydum, yeri geldi kahkaha attım. romanın kısa olmasına aldanmayın, okurları insanlık hakkında epey düşündürtmeye sevk ediyor bu eser.
büyük uğraşlarla yakaladıkları kuşları, tıkış tıkış kafesler içerisinde istanbul’un semtlerinde, kiliselerinde, cami önlerinde “azat buzat, beni cennet kapısında gözet” nidalarıyla satmaya çalışan üç fukara garip gençler, günler geçtikçe fark ederleri ki; artık kimseler ne kuş almak ne de onları azat etmek istemektedirler. insanlar öyle bir hale gelmiştir ki göz gözü görmez, konu komşu birbirine selam vermez olmuştur. şehir hayatında insanlar büyük bir koşuşturma içerisindedirler, bu koşuşturma insanları giderek insanlıktan çıkarmaktadır. istanbul’da betonlaşmalar günden güne çoğalmakta, doğa ana ise giderek gözler önünde yitip gitmektedir. insanlığın geldiği noktayı kuşlar üzerinden ne kadar vahşi, merhametsiz, bencil olmaya başladığımızın hikayesini okuyoruz, kuşlar da gitti eserinde.
alıntılar
• “bu dünyada tekmil yaratıklar birbirlerinin dilinden anlarlar.”
• “yadigar malın hiçbir şeyle değeri ölçülemez.”
• “o zamanlar insanlar, daha iyiydiler denemez, kim bilir, ama daha başkaydılar. belki de kuşları daha çok seviyorlardır. belki de yürekleri yufka, daha acımayla, daha sevgiyle doluydular. belki de doğaya daha yakındılar, kim bilir…”
• “seher yeli ormandan, denizden, çekmece gölünden, dört bir yandan efiliyor, insanın içini yuyup arıtıyor, bir tüy gibi insanı yeyniltip uçuracakmış gibi dünyayı sevinçle dolduruyordu.”
büyük uğraşlarla yakaladıkları kuşları, tıkış tıkış kafesler içerisinde istanbul’un semtlerinde, kiliselerinde, cami önlerinde “azat buzat, beni cennet kapısında gözet” nidalarıyla satmaya çalışan üç fukara garip gençler, günler geçtikçe fark ederleri ki; artık kimseler ne kuş almak ne de onları azat etmek istemektedirler. insanlar öyle bir hale gelmiştir ki göz gözü görmez, konu komşu birbirine selam vermez olmuştur. şehir hayatında insanlar büyük bir koşuşturma içerisindedirler, bu koşuşturma insanları giderek insanlıktan çıkarmaktadır. istanbul’da betonlaşmalar günden güne çoğalmakta, doğa ana ise giderek gözler önünde yitip gitmektedir. insanlığın geldiği noktayı kuşlar üzerinden ne kadar vahşi, merhametsiz, bencil olmaya başladığımızın hikayesini okuyoruz, kuşlar da gitti eserinde.
alıntılar
• “bu dünyada tekmil yaratıklar birbirlerinin dilinden anlarlar.”
• “yadigar malın hiçbir şeyle değeri ölçülemez.”
• “o zamanlar insanlar, daha iyiydiler denemez, kim bilir, ama daha başkaydılar. belki de kuşları daha çok seviyorlardır. belki de yürekleri yufka, daha acımayla, daha sevgiyle doluydular. belki de doğaya daha yakındılar, kim bilir…”
• “seher yeli ormandan, denizden, çekmece gölünden, dört bir yandan efiliyor, insanın içini yuyup arıtıyor, bir tüy gibi insanı yeyniltip uçuracakmış gibi dünyayı sevinçle dolduruyordu.”
devamını gör...
kendinle aran nasıl sorunsalı
hep aynı fikirdeyiz.
devamını gör...
kapadokya
kanımca bir defa görmenin yeterli olduğu, ikinci kez uğramayacağım turistik bölge.
devamını gör...
manas destanı kadar tanım girip paylaşamamak
biraz evvel başıma gelen. o kadar araştırıp uzun uzun tanım yazdım, tam paylaşacağım sıra elektrikler kesildi. bir de üstüne ben sayfayı yeniledim yanlışlıkla. daha da yazamam.
(bkz: ağlamamak için kendimi zor tutuyorum)
(bkz: ağlamamak için kendimi zor tutuyorum)
devamını gör...
kötü espriler
- üşüdün mü?
- evet.
- google earth.
- evet.
- google earth.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en sevdiği çizgi film introları
ikisinide çok severim.
devamını gör...
başlıklara desteğin azalması
yaza yaza yaz geldi
çarşıya kiraz geldi
daha yazacaktık ama
herkes tatile gitti..
çarşıya kiraz geldi
daha yazacaktık ama
herkes tatile gitti..
devamını gör...
en sevilmeyen sözlük yazarı
hiç aklıma gelmezdi böyle bir başlık açacağım.. fakat teklif geldi, davete icabet etmek hasıl olur efendim.
adeta bir köleyim bugünlerde.. it gibi kapıda bekliyorum, biri ufak bir et parçası atsa zıplamamak içten değil..
başlığa gelince tabi ki (bkz: abdulseyidbincabbar).. evimden aldırmak isteyenlere adres atılır. ama bıçakla gelmeyin, bdsm sanıyorum sonra.
adeta bir köleyim bugünlerde.. it gibi kapıda bekliyorum, biri ufak bir et parçası atsa zıplamamak içten değil..
başlığa gelince tabi ki (bkz: abdulseyidbincabbar).. evimden aldırmak isteyenlere adres atılır. ama bıçakla gelmeyin, bdsm sanıyorum sonra.
devamını gör...
bir eşi olmalı insanın
bir dönem can yücel’e mi yoksa eylül gökdemir’e mi ait olduğu tartışma konusu olan güzel bir şiirdir.
bir eşi olmalı insanın
bakarken yüreğinin kabardığı,
gözlerinden gözlerine yüreğinin aktığı...
aşık olduğu bir eşi olmalı!
sabah gözlerini açtığında,
yanında olduğunu görüp,
şükürler etmeli yaradana.
koklamalı saçlarını uyuyan eşine şefkatle bakıp,
usulca dokunmalı yüzüne,
bir eşi olmalı insanın.
varlığını hissedebilmek için.
parmakları titremeli, incitirim korkusuyla.
sürekli çağlayan bir pınar olmalı gönlü...
kramplar girmeli midesine,
onsuzluk aklına geldikçe.
bir eşi olmalı insanın.
rüzgar onun kokusunu getirmeli,
yağmur o’nun sesini.
elleri yanmalı ellerini tutabilmek için.
akşam onu görecek diye, pırpır etmeli yüreği.
kelebekler gibi olmalı insanın kalbi.
ayakları birbirine dolaşmalı heyecandan, eve dönerken eşi.
beklemek asırlar gibi uzun gelmeli.
gelişi ile sonsuz bir nur dolmalı içine.
bir eşi olmalı insanın.
yüzüne baktığında, konuşmadan anlamalı derdini,
tasasını, öfkesini, sevincini, coşkusunu...
güven duymalı, her şeyiyle.
başını göğsüne koyup, huzurla uyuyabilmeli,
tüm düşüncelerinden arınmış olarak.
babası, abisi, arkadaşı, dostu, sırdaşı, anası, çocuğu olmalı...
şımarabilmeli yanında. kıskanılmalı zaman zaman da...
bir eşi olmalı insanın.
sabah yolcularken işine, içi acımalı,
daha yollarken özlemeye başlamalı.
seni şimdiden özledim.
bir eşi olmalı insanın.
akşam dönüşünü beklemeli sabırsızlıkla.
gözleri yollarda kalmalı
ve kapıyı çalmadan açmalı...
aşkla karşılamalı,
hasretle sarılmalı boynuna,
özlemle koklayıp, öpmeli,
yıllarca uzak kalmışçasına!
bir eşi olmalı insanın.
her günü bir başka güzel olmalı yaşamın,
bir başka özel, bir başka soluklanmalı her anında.
verdiği hiçbir şeyin yeterli olmadığını düşünüp, kahrolmalı,
daha fazla ne yapabilirim diye düşünmeli.
bir eşi olmalı insanın.
cennetten köşe almışçasına
sevdiği, sakındığı, bakmaya kıyamadığı...
her bir hücresinden aşkın fışkırdığı,
çölde okyanusu yaşadığı bir eşi olmalı.
bir eşi olmalı insanın
bakarken yüreğinin kabardığı,
gözlerinden gözlerine yüreğinin aktığı...
aşık olduğu bir eşi olmalı!
sabah gözlerini açtığında,
yanında olduğunu görüp,
şükürler etmeli yaradana.
koklamalı saçlarını uyuyan eşine şefkatle bakıp,
usulca dokunmalı yüzüne,
bir eşi olmalı insanın.
varlığını hissedebilmek için.
parmakları titremeli, incitirim korkusuyla.
sürekli çağlayan bir pınar olmalı gönlü...
kramplar girmeli midesine,
onsuzluk aklına geldikçe.
bir eşi olmalı insanın.
rüzgar onun kokusunu getirmeli,
yağmur o’nun sesini.
elleri yanmalı ellerini tutabilmek için.
akşam onu görecek diye, pırpır etmeli yüreği.
kelebekler gibi olmalı insanın kalbi.
ayakları birbirine dolaşmalı heyecandan, eve dönerken eşi.
beklemek asırlar gibi uzun gelmeli.
gelişi ile sonsuz bir nur dolmalı içine.
bir eşi olmalı insanın.
yüzüne baktığında, konuşmadan anlamalı derdini,
tasasını, öfkesini, sevincini, coşkusunu...
güven duymalı, her şeyiyle.
başını göğsüne koyup, huzurla uyuyabilmeli,
tüm düşüncelerinden arınmış olarak.
babası, abisi, arkadaşı, dostu, sırdaşı, anası, çocuğu olmalı...
şımarabilmeli yanında. kıskanılmalı zaman zaman da...
bir eşi olmalı insanın.
sabah yolcularken işine, içi acımalı,
daha yollarken özlemeye başlamalı.
seni şimdiden özledim.
bir eşi olmalı insanın.
akşam dönüşünü beklemeli sabırsızlıkla.
gözleri yollarda kalmalı
ve kapıyı çalmadan açmalı...
aşkla karşılamalı,
hasretle sarılmalı boynuna,
özlemle koklayıp, öpmeli,
yıllarca uzak kalmışçasına!
bir eşi olmalı insanın.
her günü bir başka güzel olmalı yaşamın,
bir başka özel, bir başka soluklanmalı her anında.
verdiği hiçbir şeyin yeterli olmadığını düşünüp, kahrolmalı,
daha fazla ne yapabilirim diye düşünmeli.
bir eşi olmalı insanın.
cennetten köşe almışçasına
sevdiği, sakındığı, bakmaya kıyamadığı...
her bir hücresinden aşkın fışkırdığı,
çölde okyanusu yaşadığı bir eşi olmalı.
devamını gör...
yazarların hayattaki motivasyon kaynakları
toplumsal fayda sağlamanın verdiği iç huzur.
devamını gör...
ingilizce öğretmeni
her zaman hamile ve uzun deri çizmeli olanlardır. ama iyi insanlardır.
devamını gör...
