lanet olsun dediğim, hiç almadığım bildirim.* *
devamını gör...

hayatın her alanında çabalamak ve istediğini alamamak insanın canını sıkıyor ve motivasyonun düşüyor.her şeyi akışına bırakıyorsun sonra gelsin beni bulsun diyorsun.biliyorsun durdugun yerden de gelmez ama çabalansa da olmuyor..bu düşünceyle yola çıkarak kronik üşengeç oluyorsun insanı zorla tembel yapıyorlar...sonra ne sevgili düşünüyorsun ne iş güç..
devamını gör...

"ölüm yok ya sonunda." denemeyecek tek yarıştır.
devamını gör...

karikatürist rewhat arslan'ın türkülerden yola çıkıp çizdiği şahane karakter...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kendilerine ait yazılı olmayan kuralları olan anaerkil halktır. zorlu bir kültürü vardır, saygı takıntılı olduklarını söylemek mümkündür. gerçek çerkes kültürünü uzun uzun yazayım, siz de çerkes olduğunu söyleyen insanları aklınızdan geçirin bakalım. hangisi bahsettiğim gibi davranıyor?

- misafir geldiği zaman evin kızı ayakta bekler. sürekli hizmet için hazır durumdadır. anaerkil bir toplumda bu kadını küçümsemek demek değildir, sadece misafire verilen değer ile alakalıdır. misafirin bardağının ve tabağının sürekli dolu olabilmesi için bir gözcü bulundurmak gibi düşünebiliriz. misafir yolcu edilirken arabasına ya da durağa kadar eşlik etmek gerekir. hatta işleri abartıp onunla evine kadar yürümek çok görülen bir durumdur.

- çerkes gelinler kayınvalide ve kayınpeder ile konuşmaz diye bir bilgi geçer hani, o sahiden doğrudur. ancak bu kadının ezilmesi ile alakalı değildir. çerkeslerde samimiyet anlayışı daha katıdır sadece. mesela kayınpeder gelinin evinin önünden geçerken ayak sesi yapmaz ya da yüksek sesli konuşmaz. yani kültürel olarak iç içe yaşayıp fazla samimiyet kurma gibi bir mevzu yoktur. herkes kendi yerini bilir.

- çerkes eşler birbirlerine isimleri ile hitap etmezler. yine aşkitom minişkom falan böyle şeyler yoktur. çift resmen başkalarının yanında resmi bir tavır takınır. kavgalar, aralarının iyi ya da kötü olması ya da farklı detaylar asla dışarıdan anlaşılamaz böylece çünkü stabil bir davranış şekli geliştirmişlerdir.

- odaya giren kadın ya da kız çocuğu sonrası, etrafta yabancılar varsa, ailenin erkekleri ayağa kalkar. çocuğun yaşı önemli değildir. bazı kaynaklarda bunun tam tersi olduğu, erkek girince kadınların ayağa kalktığı yazar ki nasıl şuursuz bir abartma halidir belli değil. çerkesler pagandır, anaerkildir. hatta bir kadın bekarsa ve yaşı büyükse ailenin en saygı duyulan insanlarından biri haline gelir. boyleyken kadınlar kalkacak he mi? daha neler.

- müslüman olsalar bile hâlâ paganizm izleri devam ediyor demek mümkün. çerkesler çerkeslerden başka kimse ile evlenmez, ailesi bizi ayırdı bilmem ne geyikleri aslında kültürün kendisine uygun değil. bunun sebeplerinden biri insanları ırk, din ve dil olarak ayırmanın büyükler tarafından tamamen yasaklanması ve buna göre büyütülmüş olmak. diger sebep müslümanlık anlayışının daha değişik olması. birbirini seven insanları ayıran şeytani bir varlık olarak görülüyor. bunun aileye felaket getireceği düşünülüyor.

- çerkeslerde hapishane kavramı yok çünkü özgür insanlar. çocuklar bile çok özgür yetiştirilir, çocuk kendi kararını alır ve uygular. ceza genellikle toplumdan tamamen soyutlamadır. büyük suçlar işleyen insan ile kimse konuşmaz, iş verilmez, yok sayılır. yine kadına ve çocuğa karşı işlenmiş şiddet gibi suçlarda hâlâ toplumdan soyutlama eylemi devam ediyor diyebilirim. çerkes erkekleri gelip o kişinin uzaklaşmasını sağlıyorlar.

- çerkeslerde şiddet tercih edilmez. hatta bir baba kızını uyaramaz bile. bir yanlış görürse eşine ya da kız kardeşine söyler, kız çocuğu kadın tarafından uyarılır. dediğim gibi samimiyet anlayışı farklıdır.

daha uzatmak mümkün. çerkes kültürü çoğu yönüyle aslında eski türk kültürüne benzer. eski türk kültürünü bilen ailelerin insana yaklaşımı, misafiri ağırlaması, kadına, çocuğa ve aşka saygısı çok başkadır. ancak ülkemizi son 20 yıldır esir almış arap kültürü yüzünden bu iki güzel kültür ölüyor ki önlem almak lazım. evet..
devamını gör...

son zamanlarda çeşitli sosyal medya hesapları üzerinden aileler seslerini duyurmaya çalışmakta ve duyarlı kişiler, gruplar ya da ünlüler bir şekilde yardım kampanyaları gerçekleştirmekteydi. insanlar az da olsa kendi çaplarında yardım edebilmekteydi. ama internet üzerinden yapılacak kampanyalara kısıtlama gelmesine yönelik yeni teklif meclisten geçerse, bu imkanlarını da kaybedecek aileler. gerçekten zor zamanlar bekliyor onları...
devamını gör...

bazen yazının sığlığı anlaşılmasın diye dolambaçlı cümlelere başvurulur. belki de o yazılar derin mana taşır, biz anlayamayız. uzun ya da kısa, en güzeli anlaşılır cümlelerle yazabilmek ve okuyabilmektir.
devamını gör...

kışı güzel kılan detayların en tatlı olanı. kestane parçacıklı pasta. kaliteli bir pastaneden yenmesi halinde tadına doyum olmayan , yüksek kalorili tatlı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

aşk nasılda kırılgan sus dedim ama olmadı kalbimden ismin geçti ah kimseler duymadı.

babazula- bir sana bir de bana
devamını gör...

bakar bakar. hatta aynı anda herkese birden bakar.
devamını gör...

kendi fikrim: yapılmalıdır. üslubu önemlidir. *
şöyle bir yönü var;
başından geçen travmatik olayları düşün. bunlara karşı yapılan kinayeli esprilere alınmak yerine gülebiliyorsan, travmanı atlatmışsın demektir.

bir yakınım bir kaza geçirmişti. durumuyla dalga geçerek yüzüne vurmasam, içinde besleyip büyütecek, hem daha geç atlatacak hem de zaman geçtikte travmanın izleri artacaktı. şuan kendi bile yeri gelince kendiyle dalga geçebiliyor ve yüzü gülüyor.
başka bir yakınım ciddi bir ameliyat geçirmişti, bize gerek kalmıyordu. o bol bol mizah konusu yapıyordu kendini.

din denmiş, yapalım hemen: 1 milyar kişinin kutsal gördüğü ineği, her gün başka bir 1 milyar kişi katlederek yiyor. daha komik bir şey mi var? illa ki diyorlardır: "bizim dinimiz kutsaldır, kimse dalga geçemez", e adam yedi senin kutsalını, artanını da çöpe sıyırdı.
4000 küsür aktif din var. gücenen sensin, tanrın değil.

kaldı ki mizah subjektif bir şeydir.
ayrıca tanımadığın birine de aklına gelen her mizahı yapmazsın zaten.
devamını gör...

sevilmemek. çok sevdiği birisi tarafından sevilmeyip değişmeyen biri olduğunu sanmıyorum.
devamını gör...

sondaj isimli yazar arkadaşımızın ukdesi.

içinden ışık geçebilmesine izin veren ve arkasındaki cisimlerin görülmesine izin veren cisimlere denir.
devamını gör...

doğu perinçek'in yüzde elli artı bir oy alma olasılığı bile daha fazladır
devamını gör...

bir şey bozulduğunda kapatıp açmak veya vurarak düzeltmeye çalışmak.
devamını gör...

ihtiyar : seçim
gayri: dışı
seçim dışı
istemsiz.
devamını gör...

profile sabitleme olmasa da şöyle bi vitrin bölümü falan dizayn edilip 10-15 tanımımızı seçerek sergileyebilsek çok şükela olur.

düşünüyorum da, ben bir yazarın profiline bakınca en çok bunun eksikliğini duyuyorum. çünkü ben o yazarı okuyabildiğim kadar tanıyabilirim. ama kendisi nasıl tanınmak isterse vitrinine o türden tanımlarını koyar.

en azından nasıl tanınmak istediğini beyan etmiş olur. söz hakkı fena değildir hani…
devamını gör...

bir gecede tarlayı yemiş dayıdır.
promosyon olarak cavır gızı da yer.
devamını gör...

roma hukukunun zorluğu ders veren hocaya bağlı olarak değişir. hoca, roma hukukunun hala yürürlükte olduğunu düşünen, latince terimlere önem veren ve kendini beğenmiş bir kişiliğe sahipse dersten geçmek oldukça zordur.

ama hoca öğrenciye hukukla ilgili temel bilgileri öğretir, öğrencinin ayrıntıda boğulmasını engeller ve latince terimlere çok önem vermezse oldukça eğlenceli bir ders olur.
'böyle romacı mı olur??! demeyin. şanslı bir insan olduğumdan bana böyle iyiniyetli şeker bir hoca denk gelmiştir. ilk grupta bahsettiğim hocaya çatanlara ise büyük sabırlar diliyorum.
devamını gör...

yapandan çok, göreni bağımlı yapan eylem.
öncelerden, kıpkırmızı ruj sürerdim.
yeni kan emmiş vampir gibi gezerdim.
tek ben değil tabi, o zaman moda idi herkes öyle gezerdi.
bir gün sürmesem, hemen herkes nen var, soluksun hasta mısın, derdi.
şimdi de bir kahverengi kalem çekiyorum gözüme, bir gün çekmesem, ne kadar soluksun deniyor.
dün sürmedim diye, kızımdan laf işittim.
alışmış, görmek istemiyor beni boyasız, soluk.
tam türküde dendiği gibiyim
sür gözüne sürmeyi hiç kimseden farkın yok
çektim kahverengi kalemimi gözüme
ne olacaksa olsun.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim