yuva bulduğum güzelliklerden biri*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

günümüzdeki en büyük psikolojik hastalıktır. yaşanan haksızlıklar, çalınan özgüvenler ve ihanetler insanların sevgiye, güvene, sadakatle olan inancını alıp götürmesini sebep oluyor.
devamını gör...

benim ne suçm var ben evde teleğvizion izloom
devamını gör...

sanırım dostlarım eğer ben şu anki merdumgiriz'sem bunun sebebidir dedem. küçüklüğüm, çocukluğum, yetişkinliğim, manyaklığım hepsi onun yanında geçti hatta biraz da manyaklığımın sebebidir kendisi. aramızda mutlak bir aidiyet vardı her zaman. özgürlüğe hasret ruhum için (bkz: özgürlük), alkole bağımlı olan dedem için alkol demekti ilişkimiz. ben istediğim yere gider, gezerdim. o da istediği kadar içer, delirirdi ve günün sonunda aynı odada karşılıklı birbirimize gülümseyerek uyurduk her gece. acıktığımızda ben küçük ellerimle bir şeyler hazırlarken bize, o da sarma sigarasını içerek dikkatle izlerdi beni. yeri gelir bir baba olurdu bana, yeri geldiğinde ise bir dost, yeri geldiğinde ise ihtiyar bir dede. en uçuk kaçık fikirlerimi anlatırdım ona, kendisine illaki bir pay çıkarırdı hayallerimden. kendini sığdıracak küçük bir yer bulur, hayallerimin bir köşesinde kıvrılıp kendisine yer edinirdi. kurduğum 10 hayalin üzerine 100 de o ekler ve biz hayal dünyamızın uçsuz bucaksız sonsuzluğunda birbirimizi kovalardık.

şimdi bir rakı sofrasında dede, karşılıklı içiyoruz seninle. "ben delinin tekiyim. bipolardan şizofreniye kadar ne ararsan var bende. s*ktir et akıllıları onlar senden benden daha deli" diyen sen karşımda güzel anılarını anlatıyorsun yine. bir de anlattıklarının hangisi gerçek bir bilebilsem.
elimde, senin uzattığın bir dal sigara ve masanın üstünde kendi ellerinle hazırladığın rakılarımız. konuşuyoruz yine olacaklardan ve olmayacaklardan. evetlerden ve hayırlardan. keşkelerden ve iyi kilerden. iyilerden ve kötülerden. anason kokuyor soframız, gözlerimizde bir huzur, içimizde küçük bir hasret. çok severek balıkçı teknelerinde dinlediğin yunan ezgileri çalıyor arkada. sen anlatıyorsun ve ben yine özgürleşiyorum. tam da öğrettiğin gibi...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

günlerce konuşmaz,yazmaz,aramaz,sormaz;sonra gelir bir "merhaba" der,yine o kazanır.
devamını gör...

bugün dergimizi teşriflendiren yazarlarımız:
freud purosu ve kurtlarladans. bir solukta okunacak güzel yazılarına buradaki öne çıkan yazılardan ulaşabilirsiniz. iyi okumalar diliyoruz.
devamını gör...

parmak. özellikle intörn doktorların analdan rektal tuşe denemeleri hastaları korkutuyor. parmakları zarif olan arkadaşlar hastayı kazanırken , iri elleri olan arkadaşlar hastaya zulüm oluyor.
(bkz: rektal tuşe)
(bkz: vajinal tuşe)
edit : parmak organ değil uzuvdur diyen olabilir. el bir duyu organıdır der noktayı koyarım. hah.
devamını gör...

ilk olarak pasta yedim. 1 dilim pasta beni 2 gün mutlu edebilir zaten. sonrasında favori yerimdeydim. akyaka. bende ayrı bir yeri var. favori pizzamdan yedim. sarıyer börekçisinden*. dolu dolu bir gündü yani mutlu uyuyabilirim.
devamını gör...

(bkz: masaya çık tepin istersen)
devamını gör...

dilililililil dilililili. yapma kuzum yazarım etme eyleme böyle başlıklar.
devamını gör...

pedi gazeteye sarmak ve siyah poşete koymak büyük ihtimalle tarihe karışırdı.
devamını gör...

eşcinsel sözlük yazarlarından başka herkes yazmış.
devamını gör...

bayram şekerim olmaz mısın?..

bu nasıl mesaj yaa. haydaaa.
*
devamını gör...

*tanım beğenmeyeceksin, beğenirsen yalakasın.
*kadın tanımını beğenmeyeceksin, meriç olursun.
*nickaltı yazmayacaksın, yalaka olursun.
*nickaltında eleştirmeyeceksin, ağlıyor olursun.
*illa ki birileriyle tartışacaksın yoksa yavşak olursun.
*kendi tanımın beğenilmeyecek, yoksa peygamber gibi olursun.
*fotoğraf paylaşmayacaksın, burası instagram mı?
*sevincini paylaşmayacaksın, birisinin sevincine ortak olmayacaksın, yoksa yağlayıcı olursun.
*nefret dili tanım gireceksin, yoksa karaktersiz olursun.
* doğum gününü paylaşmayacaksın, yoksa ilgi budalası olursun.
* 700'e yakın başlık açıp, 10 tanım girmiş gözükeceksin. o zaman en omurgalı sen olursun.
daha neler neler var tabi. sözlükte iyi olmak suç. pic olacaksın, dalga geçeceksin, nefret edeceksin. o zaman en asil yazarsın.
devamını gör...

anadolumuza farklı bir bakış açısından bakmaya yarayan program. ben artık ışıl ışılım. iyi programlar.*
devamını gör...

sevgilisine "bana önce sevgili ol, beni öpüp kokla sonra da annem ol sarıp sarmala" demek isteyen şairin, cemal süreya'nın dizeleridir.
devamını gör...

reklamını gördük geldik.
devamını gör...

1 ay kadar önce ada ile ilgili bir belgesel izlemiştim. mevzunun fesle vesaire ile ilgili olmadığı direkt olarak türk denizcilerle ilgili olduğu anlatılıyordu. başlığı görünce de, o aklıma geldi birazcık araştırma yaptım. şöyle bilgiler mevcut;


16. 17. ve 18. yüzyıllarda ispanyol, fransız ve ingilizler arasında el değiştiren adaların ismi 16. yüzyılda ispanyollar’ın elindeyken bile yine türk adaları’ydı. yani bu ismi almasının fesle uzaktan yakından hiçbir alakası yok. ingilizler adanın ismini değiştirmek istemişlerse de ada halkını yüzyıllardır kullandıkları bu isimden vaz geçirememişler. adaların ismini değiştiremeyen ingilizler bu kez de ada ile türkler arasındaki bağı “fes benzerliği” masalını uydurarak kesmek istemişler. 1869 yılında ise turks ve caicos adaları’nın “ay-yıldızlı” eski bayrağını değiştirmeyi başarmışlar.


bayrak şöyle bir şey;

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

küba büyükelçisi de konuyla ilgili şöyle bir bilgi aktarmış;


“caicos kelimesi, türkçe’deki kayıktan geliyor. adanın adı türkler’in burada bulunduğunu gösteriyor. küba’nın en meşhur bir bölgesinin adı matatorcos, yani türklerin öldüğü yer! bunun bir felaket sonucu olduğunu dair bilgiler var. ispanyol gemisi san agustin 28 şubat 1596’da havana’ya geldiğinde mürettebatın 45’i müslüman, bazılarının adları ramazan, recep, yusuf, ali, hüseyin idi. batı anadolu ve karadeniz’den gelmişlerdi. 1640 yılında küba’nın güneyinde bir ingiliz ticari gemisi türk korsanları tarafından ele geçirilmiş.”


ayrıca, piri reis’in haritasında bu adaların bulunduğu yerde kayık resimleri olduğundan bahsediliyor. bu da küba büyük elçisinin sözlerini doğrular nitelikte. zaten oglalalakota dostumuz da fesin kullanılmaya başlanma zamanlarından bahsetmiş. bu sebeple türk denizcilerin oraya gitmiş olması ve bahsedilen izleri bırakmış olmaları daha akla yatkın gibi. laf aramızda bitkiyi de hiç sevmedim zaten *
devamını gör...

(bkz: murat belge)'nin bizlere armağan ettiği müthiş bir kaynak olmakla beraber; istanbul'u okurken, aynı zamanda tarihte de bir yolculuk yapıyor olmanızı sağlayan enfes bir eser.

istanbul'u, bursa'yı, edirne'yi, trabzon'u, diyarbakır'ı ve tüm şehirlerimizi anlamak demek, tarihi anlamak demek..

okuyun ve o yıllara dönüp, istanbul'u gezin; sokak sokak..

kitaba dair not defterime yazdıklarımdan birkaçını paylaşmak isterim;


"çoğu kişi yaşadığı kenti az tanır. bunun anlaşılır bir nedeni vardır. 'nasıl olsa burdayım, bir gün gider görürüm.' tavrı. ama söz konusu tavır istanbul olunca buna başka etkenler ekleniyor."

"yıllardır siz dışardan , biz içerden, yıkmaya çalışıyoruz, hala yıkılmıyor."

"türk mezarlığı, bakımsız karmaşık bir yerdir. taşlar üst üste devrilmiş, dar geçitleri ot bürümüştür. bu hava, mezarlığın her türlüsünün zorunlu olarak akla getirdiği ölüm kavramına bir doğallık kazandırır.

"fuat paşa, bir gün yabancılara istanbul' u gezdirirken, eski püskü ahşap evlerde, kem gözlere karşı asılan arapça 'ya allah ' , 'ya hafız' levhalarının ne olduğunu sorduklarında , 'bizim memleketin en büyük sigorta şirketidir,' demişti."
devamını gör...

namus denen kavramı,iki bacak arasında sanan mahlukatların hâlâ anlamadığı namus beyinde'dir beyinde , anlayın anlayın artık.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim