
idealinizdeki evde olmasını istediğiniz yaşam alanı
alaska'daki evler gibi bir göl manzarası ve arkada ormanın boylu boyunca uzanacağı şekilde her iki duvarı da boydan boya cam ile kaplı bir evim olsun isterdim. özellikle ahşap detayların yoğunlukta olduğu bir ev olmalı. ahşap terasta bir sera alanı yaratabilmeliyim.
devamını gör...
anne ve babanın çocuğuna yapabileceği en büyük iyilik
eğer bir durum yanlışsa doğrusunu göstermek onu cezalandırarak bir yere varamazlar.
devamını gör...
insanın kendini çaresiz hissettiği anlar
hatırlanmadığın zamanlar.
devamını gör...
kitap okumak
“iki ömrüm olsun isterdim; biri yaşamak, diğeri okumak için.”
goethe
goethe
devamını gör...
askere giden sevgiliden ayrılmak
tabi askere giderken ki psikoloji berbat oluyor.bu olayıda yaşamayan azdır.ama sonra düşününce gülüp geçiyosun çok şey değilmiş yani..
devamını gör...
sürü psikolojisi
ingilizcesi bandwagon effect olan en yalın hali ile sırf insanların çoğu doğru olduğunu düşünüyor diye bir şeyin doğru olduğuna inanmak demektir. temelde “herkes böyle davranıyorsa bende böyle davranmalıyım” şeklindedir. başarılı ve popüler insanların alışkanlıklarını, davranışlarını, inançlarını izlemek insanın doğasında vardır. çünkü bunu yapmışta başarılı olmuş şeklinde düşünmenizi sağlar. başarılı bir insanın popülerliği ve güvenilirliğinden etkilenmiş bir insan, aynı hipnotze olmuş gibi muhakeme yeteneğini kaybeder. politikada sürü psikolojisi ise bir siyasi hareketi sadece popülerliğinden dolayı takip eden seçmenlerde görülmektedir. bu gibi sebeplerle seçmenler kazanması muhtemel görülen adayları desteklerler. (bir yerlerden size tanıdık geliyor mu, epey yakınınızdaki bir yer)
ingilizce adı ise bandwagon yani üzerinde bando olan bir at arabasından gelir. ilk kez amerikalı palyaço dan rice tarafından 1845 yılında kullanılır. o yılın başkanlık kampanyası boyunca rice, “herkesin olduğu yere gelin” gibi bir manaya gelecek şekilde “sürüye katılın” "to jump on the bandwagon" ifadesini kullanır. böylece başkan zachary taylor’ın zaferi elde etmesini sağlar.
ayrıca (bkz: asch deneyi)
ingilizce adı ise bandwagon yani üzerinde bando olan bir at arabasından gelir. ilk kez amerikalı palyaço dan rice tarafından 1845 yılında kullanılır. o yılın başkanlık kampanyası boyunca rice, “herkesin olduğu yere gelin” gibi bir manaya gelecek şekilde “sürüye katılın” "to jump on the bandwagon" ifadesini kullanır. böylece başkan zachary taylor’ın zaferi elde etmesini sağlar.
ayrıca (bkz: asch deneyi)
devamını gör...
avurtlak
iri yanaklı ya da büyük ağızlı kimselere denir.
giysinin uygun gelmeyip kabarık kalmasına denir.
zurnalarda sipsinin bulunduğu yere takılan yuvarlak plakaya denir.
cricetidae olarak da bilinen kemiricilere denir.
giysinin uygun gelmeyip kabarık kalmasına denir.
zurnalarda sipsinin bulunduğu yere takılan yuvarlak plakaya denir.
cricetidae olarak da bilinen kemiricilere denir.
devamını gör...
dizi tarihinin en zeki karakteri
devamını gör...
instagram fenomenlerinin deli para kazanması
garibime giden durumdur. eğitim/öğrenim seviyesini kimsenin küçümseyecek biri değilim. lakin açıktan lise okuyup ama çok bilgili olduğunu gösteriş yaparak inandırmaya çalışan insanlar var. instagram içerisinde sırf iki çocuğu var 7-8 sene sonra sevgilisiyle evlenmiş diye fenomen edilmiş insanlar var. türkiye içerisinde o kadar çok güzel eğitimli yüksek derecelerle okullarından mezun olmuş insanların aldığı maaşlar veya işsizlikleri göz önünde bulundurunca gerçekten cahilliği nasıl besleriz adlı çalışma ortaya çıkmaktadır. verilen reklamlardan alınan paralar olsun, özel hayatları ve aile yapılarını göz önüne sokarak insanları özendirmeye çalışan aslında sosyal medya olmasa aç kalacaklarını düşünmekteyim.
(bkz: cahil cahili besliyor)
(bkz: cahil cahili besliyor)
devamını gör...
türkiye'yi yaşanmaz kılan detaylar
tanıdığı olana adalet işlememesi.
kadınların insan yerine konulmaması.
her gün en az bir insan öldürülmesi ve bunları yapanların çoğunun hapse bile girmemesi.
emeğin değil torpilin önemli olması.
birilerinin hayatı güzel ilerlesin diye birilerinin sürünmesine göz yumulması.
kadınların insan yerine konulmaması.
her gün en az bir insan öldürülmesi ve bunları yapanların çoğunun hapse bile girmemesi.
emeğin değil torpilin önemli olması.
birilerinin hayatı güzel ilerlesin diye birilerinin sürünmesine göz yumulması.
devamını gör...
aynı başlığa aynı gün birden fazla entry girmek
bir de bunun kendi açtığı başlığa üst üste iki üç entry gireni var ki evlerden ırak.
devamını gör...
fikrimiz sorulmadan yorum yapmamamız gereken şeyler
en çok duygular hakkında yorum yapılmaması gerekir,kişiye özeldir . size sorulmadan akıl vermek tam anlamıyla haddini bilememek başka bir şey değil . misal çok duygusalsın, kafana takmaman lazım, önemseme, sevmemen lazım, üzülme, korkma, güçlü ol, özlememen lazım gibi karşınızdakini etkileyecek, kötü hissettirecek müdahaleler yapılmamalıdır.
devamını gör...
eş cinsel sözlük yazarları
bir gidin ya. tamam eşcinselsiniz. tamam çok havalısınız. ya tamam ya.
devamını gör...
babaların garip huyları
duymamazlıktan gelme.
devamını gör...
her ilde üniversite olması
ülkedeki en büyük rezilliklerden biridir aynı zamanda akademisyenin öğretmeyi umursamaması, öğrencinin tek aracının işsiz kalmayayım olması ve fikirleri olmadan geçmişte yetişmiş olması doğrultusunda kalitesiz meslek sahipleri ortaya çıkar ve ülkedeki işlerin kalitesi iyice düşeceği için bu nedenle ülke her gün daha da geriye gitmeye devam eder.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hayallerindeki türkiye
dünyaya terörist ihraç eden bir ülke olarak değil de eskisi gibi istanbul'uyla, ölüdeniz'iyle, efes'iyle tanınan,
tarihi ve doğal kaynaklarının kısa vadeli getiriler için hiç edilmediği,
kültürel ve ekonomik olarak batıyla tam entegre olmuş, paramızın değersiz olmadığı,
dünyada herkese höt höt eden değil de sorunlarını ve çıkarlarını diplomasi kanallarını zorlayarak çözmeye çalışan, güçlü ordusunu da gerektiğinde kesin sonuç almak üzere sahaya sürebilecek güçte olan ve diğer ülkelerin de bunun farkında olduğu,
ortalama bir türk insanının yılda ortalama 30 kitap okuyarak dünya ortalamasını tutturduğu,
dünyanın en iyi ilk beş yüz üniversitesi listesinde en az on üniversitesinin olduğu,
yılda 100 milyon turistin ziyaret ettiği ve türkiye'yi ziyaretin statü göstergesi olduğu,
ve pek tabii ki türk pasaportu taşımanın da klas olduğu bir türkiye hayal ediyorum. kaldı ki bunlar ulaşılamayacak hayaller değil. türkiye bunları karşılayabilecek yeterli potansiyele sahip bir ülkedir. bunların içinde en kolay olanı da yılda ortalama 30 kitap bitirmek olanıdır. ilk başta ''voaaav nasıl olacak bu'' gibi düşünülebilir ama bu ayda hepi topu 2 kitap filan ediyor zaten. ayda 2 kitap okumak da imkansız bir şey değil. zaten bunu halletsek gerisi çorap söküğü gibi gelecektir inanın bana...
tarihi ve doğal kaynaklarının kısa vadeli getiriler için hiç edilmediği,
kültürel ve ekonomik olarak batıyla tam entegre olmuş, paramızın değersiz olmadığı,
dünyada herkese höt höt eden değil de sorunlarını ve çıkarlarını diplomasi kanallarını zorlayarak çözmeye çalışan, güçlü ordusunu da gerektiğinde kesin sonuç almak üzere sahaya sürebilecek güçte olan ve diğer ülkelerin de bunun farkında olduğu,
ortalama bir türk insanının yılda ortalama 30 kitap okuyarak dünya ortalamasını tutturduğu,
dünyanın en iyi ilk beş yüz üniversitesi listesinde en az on üniversitesinin olduğu,
yılda 100 milyon turistin ziyaret ettiği ve türkiye'yi ziyaretin statü göstergesi olduğu,
ve pek tabii ki türk pasaportu taşımanın da klas olduğu bir türkiye hayal ediyorum. kaldı ki bunlar ulaşılamayacak hayaller değil. türkiye bunları karşılayabilecek yeterli potansiyele sahip bir ülkedir. bunların içinde en kolay olanı da yılda ortalama 30 kitap bitirmek olanıdır. ilk başta ''voaaav nasıl olacak bu'' gibi düşünülebilir ama bu ayda hepi topu 2 kitap filan ediyor zaten. ayda 2 kitap okumak da imkansız bir şey değil. zaten bunu halletsek gerisi çorap söküğü gibi gelecektir inanın bana...
devamını gör...
recep yazıcıoğlu
babamın bir zamanlar koruma polisi olduğu kaymakam/vali, ayrıca türkiye'nin en genç valisidir.
yoğun kış aylarında ulaşımın olanaksız olduğu ücra köylere yanında bir kamyonet ve bir kar küreyici ile gidip bir günün şafağından diğer günün şafağına kadar yardım kolileri taşırmış eliyle. (evet baya eliyle, kendisi, koruma polisi ve şoförü)
ha bir de eğin sıra gecelerini çok severmiş:)
babam tayin olduktan bir süre sonra kaymakamın vefat haberini almıştı. onu hiç o kadar üzgün görmemiştim.
yoğun kış aylarında ulaşımın olanaksız olduğu ücra köylere yanında bir kamyonet ve bir kar küreyici ile gidip bir günün şafağından diğer günün şafağına kadar yardım kolileri taşırmış eliyle. (evet baya eliyle, kendisi, koruma polisi ve şoförü)
ha bir de eğin sıra gecelerini çok severmiş:)
babam tayin olduktan bir süre sonra kaymakamın vefat haberini almıştı. onu hiç o kadar üzgün görmemiştim.
devamını gör...
spin-off'u yapılması gereken karakterler
devamını gör...
deliliğe övgü
avrupa'da reformun şafağında ortaya çıkan desiderius erasmus birçok çalışmasında çağdaşları gibi dini ve siyasi kurumları hicvetmiştir. erasmus (kendisi aynı zamanda rahip ve teolog) manastırda büyümesinin etkisiyle yunanca ve latince'ye hakimdi. bir çok eserinde bu dillerde yazılmış eserlerden alıntılara yer vermektedir. deliliğe övgü eserinde de bunun örnekleri mevcuttur.
gelelim deliliğe övgü eserine; eseri çağdaşı thomas more'a ithaf etmiştir. hatta ithaf mektubunda soy ismiyle alay ediyor. (mõrós grekçe'de budala demek) türkçeye deliliğe övgü olarak çevrilse de ismi tartışmalı, orijinal ismi "encomium moriae" kimi zaman "budalılığa övgü" olarak da geçmektedir. eserde alaycı bir dille lutherciler, katolik kilisesi, krallar ve tüccarları eleştirmektedir. budalalığı konuşturan erasmus aslında bir düalizmin içindedir. yer yer sert olan dili genelde doğruları söylediği için hoş görülür. son olarak erasmus bu ve daha birçok eseriyle reform hareketlerine zemin hazırlamıştır.
kimse ahmaklığından kurtulma çabasında değil, çünkü çok hoş bir şey bu.
sayfa 57
gelelim deliliğe övgü eserine; eseri çağdaşı thomas more'a ithaf etmiştir. hatta ithaf mektubunda soy ismiyle alay ediyor. (mõrós grekçe'de budala demek) türkçeye deliliğe övgü olarak çevrilse de ismi tartışmalı, orijinal ismi "encomium moriae" kimi zaman "budalılığa övgü" olarak da geçmektedir. eserde alaycı bir dille lutherciler, katolik kilisesi, krallar ve tüccarları eleştirmektedir. budalalığı konuşturan erasmus aslında bir düalizmin içindedir. yer yer sert olan dili genelde doğruları söylediği için hoş görülür. son olarak erasmus bu ve daha birçok eseriyle reform hareketlerine zemin hazırlamıştır.
kimse ahmaklığından kurtulma çabasında değil, çünkü çok hoş bir şey bu.
sayfa 57
devamını gör...
flor
insan ve hayvanların kemik ve diş yapıları için gerekli ve önemli bir maddedir. diş macunlarında kullanılan flor dişe beyazlık kazandıran maddedir. içme sularına da zaman zaman flor takviyesi yapılır.
devamını gör...