parayla bir ev alabilirsin ama bir yuva değil, parayla bir saat alabilirsin ama zamanı değil, parayla bir yatak alabilirsin ama bir uykuyu değil, para ile bir doktor satın alabilirsin ama sağlığını değil. parayla maddi değeri olan her şeyi satın alabiliriz ama bu her şeye sahip olabileceğimiz anlamına gelmez.
parası olan bir insana maşallah çok paranız var derseniz mutlu olmaz bilakis huzursuz olur. param da gözü var, paramın hesabını yapıyor diye düşünür. para insanı mutlu etmez. çok sevdiğim bir söz vardır, "para firavun'dan,ilim peygamber'den mirastır." diye. yinede varlığı bir dert yokluğu yaradır. her şey gönlünüzce olsun.
devamını gör...

bir sergio chejfec romanıdır.

bizler en kısa yürüyüşe bile ölümsüz bir macera yaşama hevesiyle, asla geri dönmemecesine atılmalıyız.” der doğa aşığı henry david thoreau’muz...

henry david kilometreler süren yürüyüşler yapmayı seven bir abimizdi. yalnız kalıp yürüyüşleri esnasında derin düşüncelere dalar be yazacağı şeyleri kafasında toparlardı.

werner herzog bir batıl inanç olsa da arkadaşının hastalığını öğrendiğinde kilometrelerce yürüyüp kuş ortasında arkadaşının bulunduğu ülkeye gitmişti. gariptir bu batıl inanç belki de arkadaşını kurtardı.

sevgi soysal ablamız muazzam bir kitap yazmıştı “ yürümek” diye. zihninize çok nadide fikirleri nakşetme gücüne haiz bir kitaptır “ yürümek”.

velhasılı, yürümek önemlidir. düşünmenize olanak verir. ancak yürüyerek düşünmek bazen fikirlerinizi darmadağın edebilir, daldan dala atlatabilirsiniz. arjantinli büyük yazar chejfec de bunu yapmış yazarken birbirini takip etmeyen yürüyüş ritminde yazılmış roman olmayan bir roman okuyacaksınız. ama gerçekten etkileyici bir kitap.

bu arada benim en beğendiğim yayınevlerinin başında gelen jaguar bu kitabı prospero kitapları adı altında yayınlıyor. neden bu adın verildiğini her kitabın ilk sayfasında yazan notla anlayacaksınız.
devamını gör...

hem kızıyorsun bazı insanlara, hemde duyduğun cevap sinir bozucu..
"ben birşeyler yaptım ama.. bak şunu şunu yaptım, şuranın şusuyum, buranın busuyum, sen ne yaptın?.." diyor
evet kazanıyorlar doğru.. ama hep hile ile, haketmeden, yalan söyleyerek, ve bu durum o insanlar için utanılacak birşey değil, yalan söylemek, kandırmak onu rahatsız eden, uykularını kaçıran birşey değil, bencil insanlar bunlar.. kendileri dışında kimsenin acısına, kaybına, hakkına, haksızlığına karşı hiçbirşey hissetmezler, sadece "aldıklarına" bakarlar, onun hesabıyla meşguldürler.. sen istediğin kadar anlat, karşılığı bir duygu yok o insanda.. kurumsal hayatta da çok araştırmıştım bunu, şirketler de "bencil" insanları tercih ediyorlarmış, çünkü sadece kendini ve çıkarlarını düşünen insan, çalıştığı şirkette de sadece kendi şirketini düşünüyor, onun çıkarlarını koruyor..
işte bu yüzden hep o gıcık, yüzsüz tipler müdür oluyor..
şu anki iktidara bakın, bakınız "abartıyorlar.." zira "kötüler kazanıyor"a en büyük örnek olabilirler, rt dünya nın en yüksek maaş alan bir iki cumhurbaşkanından biri, en zengin 8 siyasetçisinden biri.. üstelik varlıkla parayla ilgili eskiden iddia ettiği şeyleri söylemiyorum bile..
artık bu işlerin tersine döneceğini düşünüyorum ve inanıyorum
çünkü başta ticaret olmak üzere dünyada birçok sistem değişmek zorunda şu an, büyük şirketler fabrikalarca üretip satıp tonla para kazanamıycak artık, hakettiğini alamadığını düşünen birçok insan, bireysel olarak yaratabileceği kaynaklar için uğraşıyor, hayatını nasıl sürdürebileceğinin yollarını arıyor, birçok insan da, iş başa düştüğü için hayatta kalmanın birçok yolunu bulmak zorunda kalıyor, bu bir itirazdır aslında, kabul etmemektir, yani kendine güvenip, inanıp, dayatılan şeylere, kötü olduğunu bile bile kabul etmeye, itiraz edenler çoğaldıkça, azalarak biteceklerini düşünüyorum ben, bunu denemiş bir insan olarak, özgürlük paha biçilmez birşey bence, isterseniz genel müdür olun, asla tam yetki verilmiyor hiçbir şirkette, potansiyelinizi kullanamıyorsunuz, tamda türkiye gibi, istediğinizi söyleyemiyorsunuz, yapamıyorsunuz, ben değişeceğine inanıyorum, bütün kalbimle..
sözlükler iyiki var..
devamını gör...

yanlış bir tespit.

hiç öyle bir talebim ya da faaliyetim yok. bu nedenle "herkes" demesek iyi olurdu.
devamını gör...

t: şahsım devleti adına bugüne kadar bana en fazla keyif veren sitcom dizisidir. aslı u.k versiyonudur.
ilk sezon yayınlanınca pek beğenilmemiş diye okumuştum, hatta devam etmeyecekmiş bile. oysa ilk sezon da çok iyiydi. (örn. michael'ın, mil başına bağış yaptığı kendisine söylenince ağzı yarı açık donup kalması.)
birçok insana göre u.k versiyonu daha iyidir. ricky gervais etkisi olabilir.
peki, nedir diğer sitcomlardan ayrılan özellikleri?
1. gülme efekti olmaması (salakmışız gibi nerede güleceğimize karar verilmemesi de diyebiliriz.)
2. çekim yöntemi: çoğu zaman tek kamera üzerinden ve sahne geçişlerinin de ani kamera manevralarıyla çekilmesi
3. karakterlerin değişimi ve sürekli farklı olayların yaşanması: örneğin kevin'in değişimi.
4. karakterlerin tek tek seyirciyle teması olması.
daha da arttırılabilir.*
devamını gör...

koronavirüs dahil olmak üzere virüsleri ve bakterileri öldüren eldivenler hayal edin. şimdi böyle eldivenlerin gerçekten var olduğunu hayal edin. *

elephantskin, avusturyalı rafael reifeltshammer (34 yaşında) tarafından tasarlanan bir eldivenin adıdır. tek kullanımlık eldivenlere bir alternatif haline gelmeli ve covıd-19 virüsü dahil bakteri ve virüslerin bulaşmasını etkili bir şekilde azaltmalıdır. eskiden profesyonel bir futbolcu olan genç bir girişimci, geçen ilkbaharda, koronavirüs salgınının başlangıcında eldiven fikrini aldı: "pek çok insan, virüsün yüzeylerden bulaşmasını önlemek için tek kullanımlık eldiven kullanıyor - dükkanlarda, toplu taşıma araçlarında," diyor reifeltshammer. bu nedenle, yüzeyindeki virüs sayısını azaltan yeniden kullanılabilir bir eldiven geliştirdi: “elephantskin eldivenleri dezenfekte etmek için kullanılan teknoloji, geçen yıl başarıyla geliştirildi. bu benzersiz bir teknolojidir. "

pamuk eldivenin yüzeyine bakteri yok edici etkiye sahip gümüş iyonları uygulanır. eldiven bu etkiyi kaybetmeden en az 30 defa yıkanabilir.

teknolojinin etkinliği, hohenstein tekstil test enstitüsü tarafından test edilmiş ve onaylanmıştır. elephantskin'e göre eldiven yüzeyindeki virüs ve bakterilerin% 95'inden fazlası sadece birkaç dakika içinde yok oluyor. böyle bir icadın fiyatı küçük - 13 €. dezenfektan etkisi olan eldivenler yakında alman süpermarketlerinde görünecek.

kaynak.
devamını gör...

çay.
bazen sadece elimde tutup buharını içime çekesim geliyor.
devamını gör...

bilinç dışımıza olumlu mesajlar vermenin ne kadar önemli olduğunu biliyorum fakat bu hayal panosunu yakın arkadaşım sayesinde öğrenmiştim ilk.
hayallerimizi her ne kadar kafamızda canlandırsak da karşımızda duran ve bize sürekli hayallerimizi hatırlatan bir panonun ve görsellerin olması hayallere bağlılık konusunda güzel bir fikir. isteseniz de unutamazsınız çünkü karşınızda gitmek istediğiniz bir ülkenin veya başarmak istediğiniz bir hedefin görselini görmek size tekrar tekrar hatırlatacaktır.
devamını gör...

tüm yks kitaplarını nevruz ateşi gibi yakacam.
düzeltme:
2 sene geçti hâlâ aynı kitaplara çalışıyorum.
devamını gör...

şarampol.
devamını gör...

geçmiş ama bitmemiş. bitseydi gelip buraya yazarak , onun vermiş olduğu ruhani darlığı azaltmaya çalışmazdın. oysa sen dediklerinden ve yaptıklarından pişman değilsin ama hissettiklerin... keşke demiyorsun lakin olmasa daha iyi olurmuş. hssetmesen daha iyi olabilirmiş.
devamını gör...

secdeye kafanı koyarken o kokuyu buram buram almana yol açan rezilliktir. temizlik imandandır deyip kokan ayakla camiye girmek nasıl bir kafa anlamış değilim.
devamını gör...

bu yıl sınavımdan dolayı böyle bi hedef koyamasam da * fırsatım olsa her haftaya bi film- kitap tarzı bi şey yapmak isterdim dolayısıyla 52 diyorum ben de .
devamını gör...

ani geliyorsa ani gider. ara ara geliyorsa düşenceli sürekli oluyor ise tehlikeli. her an her dakika ne oluyor bana? ben insan değil miyim? benim amacım ne? nereye kadar böyle? ve daha bir sürü sorularla karşılaşıp kendinizi sorguya çekmektir bu. basite almayın çok fena bir şey öyle böyle değil, hayat boyu peşinizde.. ben suçsuzum polis bey tribine sokar insanı üstelik polis te sensin şüpheli de. büyüklerimiz çok düşünme evladım hasta olursun, her şey olacağına varır derken küçüklerimiz toka dan başka bir şey takma kafana diyerek ortak noktada buluşturmuştur bizi. bu cevaptan tatmin olmayanlar, üç beş tur atıp gezecek,iki lafın belini kıracak, okuyacak,yazacak. (bkz: bu sefer tamam) ha oldu ha olacak derken gece yatarken yine derin bir of çekecek. sıkıntın ne diye soranlara da yoo öylesine içimden geldi diyecek. yok geçmiyor diyenlerle toplaşıp ağlayalım önerisini sunabilirim. kafadan defetme yöntemini bilen varsa da dinlerim ama üzerine yine güzel bir offf çekerim.
devamını gör...

normaldir. ekşi sözlüğün sallamadığı bir babannem kaldı zira.
şimdi ben orda da bulunan bir kişi olarak, her iki taraftada böyle kıyaslara girmeyi tercih etmiyorum. burada bulunuyorsam, tabii ki buranın bana göre olumlu yönlerinin olmasindandır.
ama tek diyebileceğim şey; çok ofansif bir şey olmadığı sürece ekşi sözlük başlıkları açmayın yahu. görünce ciddi itici geliyor. buranın tadını çıkartın.
devamını gör...

anadolu topraklarında bir salgın hastalık.
devamını gör...

doksanlı yılların kenar mahalle çocuklarından herhangi birini tutup sorduğunuzda size güzelce anlatabilir ama şimdi nereden bulup soracaksınız.

size bir güzellik yapayım da ben anlatayım o zaman.* çoğu kenar mahalle çocuğu bu işi yapmıştır veya yapan bir abisi/kardeşi olmuştur.

insanlara bir mal satmazsınız bu bakımdan hizmet sektörüne dahil edebiliriz bu uğraşı. maliyeti de öyle çok değildir. bir sandık, sandık bulamayan sağlam bir poşet de kullanabilir.

sandığın içine; biri siyah biri açık kahve rengi olmak üzere en az iki renk boya. biri sert, biri yumuşak toplam iki tüylü ayakkabı fırçası. boyaları uygulamak için yine biri siyah biri kahverengi tonları için iki sünger. bir cila. son olarak bir parça kadife bez.

boya malzemeleri sandıkta ve sandık kadın çantası gibi omuza asılır. ele bir yumuşak lastikten banyo terliği aldınız mı işlem tamam. artık müşteri bulma işine geçebilirsiniz.

müşteri bulmak için kalabalık ve işlek yerleri seçebilirsiniz ama zabıtalar sizi rahat bırakmaz. ben size daha kestirme yöntem söyleyeyim. mahalle arası kahvelerde kafanız rahat takılabilirsiniz. veya köfte/kokoreç/sergi/manav gibi tezgahların yakını da iş görebilir.

müşteri ararken ısrarcı olmamakta fayda var. mahalle arası dolaşırken eve ev sormayın dayağı yersiniz. aman diyeyim.*

bulduğunuz müşterinin ayakkabısını düzgünce boyayın. boya sırasında müşteriye plastik tabure hizmeti verirseniz müşteri memnuniyeti de artar. memnun olan müşteri daima fazlasıyla memnun eder.*

şimdi boya işinin detayına girmeyeyim. kafanız şişmesin. ilgili arkadaşlar bir portakal yuvarlarsa anlatırım detaylı.

hadi hayırlı işler…

genel hatlarıyla şöyle bir malzeme görüntüsü de bırakayım.
takım/taklava
devamını gör...

bu kişi için söylenen türküde geçen "de, bre!" sözü sonradan yanlış anlaşılarak "debreli"ye dönüşmüş ve "galat-ı meşhur" haline gelmiştir. hasan, osmanlı dönemi yunanistan'ın drama kazasındandır ve "dramalı hasan" olarak bilinmektedir. türküde adı geçen drama köprüsü de bunun kanıtıdır. yunanistan'da "debre" diye bir yer yoktur. "bre" ünlemi türkçe'de de kullanılan "be!" ünlemi ile aynı anlamdadır ve onun trakya ağzıyla söylenişidir. rumlar da aynı ünlemi "vre" olarak kullanmaktadırlar. türküde "de bre!, hasan" denilerek cesaret duygusu aşılanmaktadır.

"at martinini de "bre!" hasan dağlar inlesin" türkünün doğru söylenişidir.

(bkz: galat-ı meşhur)
devamını gör...

bireysel veya toplumsal bazda değerlendirmeye kalkınca ayrı istikametlere varan, dolayısıyla bireysel veya toplumsal algıya göre de farklı anlamlara kavuşabilen ve en nihayetinde yüzyıllardır bir “evrensel ahlak” kavramının tanımlanması çabasına da temel oluşturan, ilginç suistimallere de kaynak olmuş ezeli kavram.

belki gelecekte “uzaylıları koruma aktivistleri” gösterilerine başlamış olacaklardır ama insan diğer varlıkların kötüsü olma pozisyonundan kurtulabilecek bir töze çok da sahip olmadığından asla bu konumundan kurtulamayacaktır.
devamını gör...

zaman zaman gözümüzün önünde oluşan takip edilebilen ufak şekiller, gözün vitröz sıvısındaki protein yansımalarıdır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim