başlığının açılmadığına şaşırdığım, efsanevi, havaya sokan ulusal marş. ara sıra evde son ses açarım bu bana ayrı bir haz verir. otobüste de dinlediğim oluyor ama çok tercih etmiyorum, çünkü o zamanlar ayrı bir havaya giriyorum, toplum içerisinde garip duruyor olabilir.

после гроз восходит солнце свободы.

devamını gör...

son yıllarda daha bir coşkuyla kutlar oldum her milli bayramı, inadına daha da coşkulu olacağım her yeni gelen bayrama ...

özellikle şarkılarla, türkülerle, marşlarla kutlayalım; çünkü
(bkz: şarkı/müzik silahtir, söz ve yazı elbet unutulur ama şarkı müzik unutulmaz)

adige
devamını gör...

bu şarkı dünyanın en seksi şarkısı olabilir, cidden.
devamını gör...

vedalardan zerre kadar haz etmeyen ve sırf veda olmasın diye her yeri bir gün önceden sessizce terk eden ben için; sapasağlam binaya yanlışlıkla değen yıkım topu gibidir.

bu top başka bir bina için hazırlanmıştır fakat milimlik bir hata yapılır. binanın en güzel köşesine, tahminen bir insanın kalbine denk geliyor o yer, değer ve orayı yıkar. binayı yapan yapım ekibi çok üzgündür, bunlar da sanırım hücreler falan oluyor. ayrıca bakım ekibi de ağlamaktadır. *

çok dramatize etmeyeyim, neyse * ; biraz hüzünlüdür efendim. tabii hüznü yaşayan için. yaşamayan ne bilse veda sarılması olmaz onun adı, bu da böyle biline.
devamını gör...

evlilik çocuk yapmak için değildir evlilik çocuk yapmak için değildir evlilik çocuk yapmak için değildir evlilik çocuk yapmak için değildir
devamını gör...

şu sıralar kitaplar iyi ki var en azından o kadar da boş yaşamıyoruz dediğim.
devamını gör...

pathos(hastalık) ve genesis(gelişme/oluşma) kelimelerinden türemiş ve hastalıkların gelişim mekanizmasındaki tüm sürece verilen isimdir.
devamını gör...

sarımsaklı yoğurt.. ve üstüne pul biberle kizdirilmis tereyağı.. oyyy ooyyy..
devamını gör...

aklıma ümit yaşar oğuzcan'ın oğlu geldi. o da galata 'dan atlamıştı. ve 17 yaşındaydı!
vedat.
neden etti, çözümü yok muydu, ikna edilemez miydi, tartışılır. keşke başka bir çözümü olsaydı.
genç iken eğilen bir başak daha. ne denir ki?
devamını gör...

"nefrete sevgiden daha çok güvenirim," dedi şeytan. "çünkü nefretin sahtesi olmaz."

(bkz: emre yılmaz)
(bkz: şeytanın fısıldadıkları)
devamını gör...

aman da aman, hayırlı uğurlu olsun diyeceğim etkinlik.
dilerim konumumu korurum.
devamını gör...

internet ortamında kendisine ait olmayan şiirler sözler sanki kendisine aitmiş gibi paylaşılan şair.
devamını gör...

sadece yakın çevremde karşılaşıp 100 hastalığın 99 una çare bulamayan tıp için artık hiçbir ümidim kalmamıştır.

crohn hastalığı
mezotelyoma
liken planus
pemfigus
osteoartrit
alzheimer
migren
kulak çınlaması
vitreus dejenerasyonu
malassezia globasa
miyop-hipermetrop-astigmat (ameliyatla geçiyor demeyin, herkeste farklı sonuçlara sebep olan tedavi, yeterli tedavi değildir. )
göz tansiyonu
ve daha birçok hastalıkta sadece şikayetleri azaltır, hastalık tamamen ortadan kalkmaz.
devamını gör...

bir polis olan poyrazın oğlunun vesayetini tekrar almak için amirin teklifi ile mafyanın içine girerek bilgi aktarmasıdır. tabi mafyanın kızına aşık olarak işler sarpa sarar.
--- alıntı ---

“aklın esir, ruhun köle, hayallerin mahkum. sen mi özgürsün! lan kendinize gelin be kendinize! adamı deli etmeyin! kime ne anlatıyorum ben! kandırıyoruz! özgürlestikce köleleşiyoruz! cep telefonlarınız, akbilleriniz, internetiniz var. algınız yerle yeksan! adına teknoloji denen uyuşturucunun müptelası olmuşsunuz! filmleriniz pespaye! romanlarınız barkodlardan ibaret! şiirleriniz plastik!”

--- alıntı ---
devamını gör...

sabahtan akşama kadar hayatımı yazıyorum. sonrada yazdıklarımı oynuyorum sahneye çıkıp.
devamını gör...

sevdik de ne oldu efes bizden zengin oldu.
yazarken utandığım tanım.
devamını gör...

değerli kurucumuzun kalbindeki güzel.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

paradox interactive'in ezilmiş, hor görülmüş, dışlanmış, terk edilmiş evden atılmış çocuğu olan strateji oyunudur. bu dediklerim birer mecaz değil. eğer tarihi yanlış hatırlamıyorsam, 30 nisan 2020 itibarıyla bu durum böyle.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
oysa ki bu oyundaki potansiyel muazzam, iskender'in imparatorluğu'nun ardılları arasındaki savaşın başladığı (m.ö 303) dönemden oyuna giriş yapıyorsunuz. antik çağda olduğunuz için tüm devlet stratejileriniz de ona göre olmak zorunda kalıyor doğal olarak. isterseniz iskender'in ardıllarından biri, ister küçük bir yunan şehir devleti; ister gücünü pekiştirmiş roma veya kartaca, ister galya ve germania'nın barbar kabilelerinden biri ile başlayın, bu gerçek hep sabit kalacak. antik çağ'ın atmosferi ile oyunun içine çekileceksiniz.

yani, en azından öyle olmalıydı...

16 şubattaki marius güncellemesine kadar oyunun bazı eksikleri vardı o kabul. özellikle bazı savaş mekanikleri ve oyun dinamikleri baya overpowered olabiliyordu. fakat levy-legion sisteminin gelmesiyle artık öyle dilediğiniz gibi asker de basamıyorsunuz. oyun ekonomik ve politik gücünüze bağlı olarak ordu ve donanmanızı da gerçeğe uygun bir şekilde kısıtlıyor. ki bu bana kalırsa oldukça büyük bir artı. elbette bu tür oyunlarda "cheesing" dediğimiz olayı engellemek neredeyse imkansız. fakat yine oyunu düzgün oynamak isteyenler için oldukça güzel bir denge katıyor oyuna. işin daha ekonomik, kültürel kısımları ve belki de savaştan bile çok daha zorlu kısmı olan iç işleri ve yolsuzluk yapan karakterler ile uğraşma kısmına ise hiç değinmeyeceğim bile. yoksa bu tanım uzar da uzar, ve ben o kadar uzun yazmak için çok üşengeçim.

özetlemek gerekirse, şunu demek istemiştim:
bu oyunun akıbeti için çok üzülüyorum. tam kendini düzelttiği ve asıl ilgiyi görmesi gerektiği zamanda paradox kitlesi yüzünü çevirdi, gözünü yumdu bu oyuna. sessiz sedasız kendi başıma oynarken bari boş boş durmayıp az reklamını yapasım geldi. cidden diyorum he, güzel oyun. oynayınız, oynatınız şu mereti...
devamını gör...

kişiye göre değişen romantiklik durumu. bir kadın ya da erkek size karşı ilgisiz, duygusuz olabiliyorken bir başkasına ise tutkulu, romantik, sevecen, sempatik hatta daha aşık olabilir. iki kişi arasında yeterli uyum yoksa çok da birşey beklemeyin.
devamını gör...

nietzsche yaşasaydı kesin böyle derdi dediğim söz. onun yerine ben diyeyim bari. gençlerimiz gerçekliğe karşı büyük yanılgı içinde, gerçeklikten koparak ikinci bir gerçeklik yaratıp aslın yerine koyuyor. tam olarak kişilik bozukluğu demiyorum, yalancılık da demiyorum, kendini unutmak. ne haldesin dostum? haline bak! kemancı, başımın tacı... dur o başka hikaye. eh böyle işte. ne durumdasın?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim