makyajını sil tecavüzden kurtul
beynini aldır yaşamaktan kurtul.
devamını gör...
ölüm gibi bir şey olup ölünmeyen durumlar
mide bulantısı.
kim nazar etti beni?
güzelim, mutluyum diye yazıyorum, niye nazar ediyorsunuz.
çalışın sizin de olsun.
hadi buyur, 2 gün bir şey yiyemem.
sonra sen nasıl fitsin?
midem sağolsun, avrupa birliği gibi standartları var.
ani ısı değişimine bile tahammülü yok.
kademeli düşüş tercih ediyor, o da ankara'da yok.
ben ılıman iklim insanıyım.
kim nazar etti beni?
güzelim, mutluyum diye yazıyorum, niye nazar ediyorsunuz.
çalışın sizin de olsun.
hadi buyur, 2 gün bir şey yiyemem.
sonra sen nasıl fitsin?
midem sağolsun, avrupa birliği gibi standartları var.
ani ısı değişimine bile tahammülü yok.
kademeli düşüş tercih ediyor, o da ankara'da yok.
ben ılıman iklim insanıyım.
devamını gör...
girdiğin tanımı silmek
şahsen yaptığım davranıştır. eğer kendimi tutamayıp birtakım şahısları yargılayıcı veya incitici bir entry girdiysem fark edip siliyorum.
devamını gör...
mansur yavaş'ın selam chat tweeti
başkanın twitch katılımcısı olduğunu müjdeleyen ve harika kurgulanmış tweetidir.
başkan mansur yavaş tweeti
başkan mansur yavaş tweeti
devamını gör...
nedir bu kadar zor olan sorusu
bu konuda söylenecek o kadar çok şey varki.
zor olan yaşamak veya tarhana çorbasıyla, bulgura kaşık sallamak değil.
fakirlik veya fakirlikten utanıp kredi kartı onursuzluğuna batmakta değil.
bunlar küçük insanların, küçük yaşam formları.
kedi kıçını görmüş yara sanmış ; fakir arabeski bunlar.
zor olan ; hedeflerin olupta ; önüne çekilen setlerin hepsini yıkamayıp, deviremeyip, aşamayıp ; hedefine ulaşamamaktır.
insan çabalarını aşan durumlardır.
murphy kuralları içinde sıkışıp kalmak ; boğulmaktır.
sanki birileri sana sımsıkı yapışmışta ; seni kıpırdatmıyormuş gibi hissetmektir.
emeklerinin ve uğraşlarının defalarca boşa çıkmasıdır ; emeklerinin defalarca heba olmasıdır, defalarca yaptıklarının yıkılmasıdır.
yahudilerin bir sözü vardır.
plan yapıp allahı kendine güldürme, derler.
zor olan seni aşan durumlardır.
vakti gelmeden, sana verilmeyecek olanın peşinde koşmaktır.
vakti geldiğinde...
bir kaç gün sonra zor kelimesi hayatınızdan çıkar.
bu konuyu birde atatürk anlatsaydıda ; dinleseydik.
zor olan yaşamak veya tarhana çorbasıyla, bulgura kaşık sallamak değil.
fakirlik veya fakirlikten utanıp kredi kartı onursuzluğuna batmakta değil.
bunlar küçük insanların, küçük yaşam formları.
kedi kıçını görmüş yara sanmış ; fakir arabeski bunlar.
zor olan ; hedeflerin olupta ; önüne çekilen setlerin hepsini yıkamayıp, deviremeyip, aşamayıp ; hedefine ulaşamamaktır.
insan çabalarını aşan durumlardır.
murphy kuralları içinde sıkışıp kalmak ; boğulmaktır.
sanki birileri sana sımsıkı yapışmışta ; seni kıpırdatmıyormuş gibi hissetmektir.
emeklerinin ve uğraşlarının defalarca boşa çıkmasıdır ; emeklerinin defalarca heba olmasıdır, defalarca yaptıklarının yıkılmasıdır.
yahudilerin bir sözü vardır.
plan yapıp allahı kendine güldürme, derler.
zor olan seni aşan durumlardır.
vakti gelmeden, sana verilmeyecek olanın peşinde koşmaktır.
vakti geldiğinde...
bir kaç gün sonra zor kelimesi hayatınızdan çıkar.
bu konuyu birde atatürk anlatsaydıda ; dinleseydik.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar
devamını gör...
türkiye’de eksikliği en çok hissedilen şey
beyindir.düşünme,araştırma,algılama ve analiz etme yeteneği de 2.sırada gelir
devamını gör...
28 ocak 2021 izmir kar yağışı
çok fazla tutmayacak olan yağıştır. mevcut iklimden dolayı 24 saat içinde eriyip gideceğini düşünüyorum.
devamını gör...
ailurofobi
yunanca kökenlidir. kedi korkusu anlamına gelmektedir. kişilerin ciddi anlamda kedilere karşı korku beslemesi durumuna, panik atak geçirmesine sebep olmaktadır. kimisi uzaktan görse panik atak geçirirken, kimisi temas halinde sadece korkuyor. kişilerde değişkenlik gösterdiği gibi alıştırma ve tedavi süreçleride farklı şekilde ilerlemektedir. bu kedi fobisini çocukluk çağında yaşanmış bir duruma bağlanmamasını ve tek bir etkene bağlanmamasını belirten sigmund freud, birçok etkenden ötürü gelebileceğine sadece kedilere karşı değil diğer hayvanlara karşı yine aynı şekilde tepki verebileceğini söylemiştir.
freudyen yaklaşımdan bakacak olursak eğer, kişinin çocukluk çağında yaşamış olduğu ailesel korkutulma veya aileden birinin kişiye zararı ya da ürkme durumu varsa, kişi bu korkuyu ve öfkeyi içerisinde bastırmaya çalışıp bir hayvan ile eşleştirilebileceği söylenmektedir. ailesinde çocukluk zamanlarında sorun yaşamış bireylerin, bu tarz fobilerin daha sık görüldüğü belirlenmiştir.
freudyen yaklaşımdan bakacak olursak eğer, kişinin çocukluk çağında yaşamış olduğu ailesel korkutulma veya aileden birinin kişiye zararı ya da ürkme durumu varsa, kişi bu korkuyu ve öfkeyi içerisinde bastırmaya çalışıp bir hayvan ile eşleştirilebileceği söylenmektedir. ailesinde çocukluk zamanlarında sorun yaşamış bireylerin, bu tarz fobilerin daha sık görüldüğü belirlenmiştir.
devamını gör...
bankta sevgiliyle oturup denizi izlemek
deniz olsa sevgilimiz olmaz, sevgilimiz olsa deniz olmaz ikisi olursa da ben yokumdur kesin. bize nasip olmaz.
devamını gör...
kilolu kadınların çok itici gelmesi
kilo problemi olan kadınların birilerine itici gelmesi durumudur. genelde kendisini çok yakışıklı zanneden bireyler tarafından itici bulunur. kilo problemi olan insanları itici diye yargılayıp beğenmezler. birisi şişman ve o size itici geliyor gayet normal o zaman zayıf kadınlara yönelin diye naçizane tavsiyede bulunayım. ayrıca duyar kasmak gibi niyetim yok ama insanlara şişko falan demeyin abi kaç yılında yaşıyoruz. ciddi ciddi psikolojisi bozulup aynaya bakıp ağlayan insanlar var yazıktır.
devamını gör...
sıfır takipçisi olan bir yazarı ciddiye almak
yazdığı şey, hoşuma giderse ciddiye alırım.. bence esas tehlikeli olan, çok takipçisi olan * bir yazarın belki de normalde hiç onaylamayacağınız bir yazısını sırf yazarın takipçisi çok diye beğenmektir..
devamını gör...
eleştirel pedagoji
akademiye göre eleştirel pedagoji, “eleştirel teoriden kavramlar geliştiren ve uygulayan bir eğitim felsefesidir” (kincheloe, 1997), “öğretimi doğası gereği politik bir eylem olarak görür, bilginin tarafsızlığını reddeder ve 'sosyal adalet ve demokrasinin kendisi, öğretme ve öğrenme eylemlerinden farklı değildir" der. (giroux 2007).
bu hususta sıklıkla alıntılanan örnek, bir öğretmenin öğrencileri ders kitaplarını yırtmaya teşvik ettiği 'ölü ozanlar derneği' (dead poets society) filmidir. film, bilindiği üzere geleneksel bir üniversitede geçer ve bir öğretmenin öğrencileri gelenekleri reddederek ve kendileri için düşünerek öğrencileri günü yakalamaya ve kendi eğitimlerinden en iyi şekilde yararlanmaya nasıl teşvik ettiğinin hikayesini anlatır.
eleştirel pedagojinin savunucuları, bir dil sınıfının ideolojiden bağımsız olmadığına inanırlar. eğitim sistemlerinin bir dereceye kadar öğretmenler tarafından (belirli bir konu veya dersin içeriği bağlamında) karar verilmesi gerektiğine -örneğin, okuma metinlerini seçme vb. gibi) ancak sürecin bir boşlukta gerçekleşmediğini, politik ideolojiler ve dünya görüşleri tarafından da motive edildiğini öne sürerler. öte yandan eleştirmenler, bu yöntemin sanat açısından anlamlı olsa da, matematiğe veya bilimlere uygulandığında daha az anlamlı olduğuna da işaret ederler.
dr. henry giroux, "pedagoji ve umudun siyaseti" adlı kitabında, "uygun koşullar yaratarak, öğretmenlerin öğrencilerin deneyimlerini ve algılarını yeniden yazabilecek kültürel üreticiler olmalarını sağladığını" iddia eder. (giroux, 1997). öğrencilerin kendi karar vericileri olmasına izin vererek, dünyayı daha iyi anlamalarına yardımcı olunabileceğini öne sürer. paulo freire (1998) da eleştirel pedagojiye benzer bir bakış açısına sahiptir, “öğretmenlerin yardımıyla sınıf deneyimleri, öğrencilerin kendi eğitimlerinde aktif aracılar olarak hareket etmeye ve bir eğitim geliştirmeye teşvik edildikleri durumlar haline gelmelidir” düşüncesini savunur.
işbu yüzden eleştirel pedagojinin, kaçınılmaz olarak öğrencilerin dünya deneyimlerine, ilgi alanlarına dayandığı ve soru(n)ları ile uyuştuğu; öğrencilerin kendileri için bir cevabı keşfetmelerine izin verildiğinde en iyi şekilde öğrendikleri görüşüne dayandığını söylemek yanlış olmayacaktır.
referanslar:
*giroux, h., 1997.pedagogy and the politics of hope: theory, culture, and schooling. a critical reader. west view press.
*giroux, h., 2007. utopian thinking in dangerous times: critical pedagogy and the project of educated hope. utopian pedagogy: radical experiments against neoliberal globalization, pp.25-42.
*kincheloe, joe; steinburg, shirley (1997). changing multiculturalism. bristol, pa: open university press. p. 24.
*p. freire. teachers as cultural workers: letters to those who dare to teach the edge, critical studies in educational theory. west view press, 1998.
bu hususta sıklıkla alıntılanan örnek, bir öğretmenin öğrencileri ders kitaplarını yırtmaya teşvik ettiği 'ölü ozanlar derneği' (dead poets society) filmidir. film, bilindiği üzere geleneksel bir üniversitede geçer ve bir öğretmenin öğrencileri gelenekleri reddederek ve kendileri için düşünerek öğrencileri günü yakalamaya ve kendi eğitimlerinden en iyi şekilde yararlanmaya nasıl teşvik ettiğinin hikayesini anlatır.
eleştirel pedagojinin savunucuları, bir dil sınıfının ideolojiden bağımsız olmadığına inanırlar. eğitim sistemlerinin bir dereceye kadar öğretmenler tarafından (belirli bir konu veya dersin içeriği bağlamında) karar verilmesi gerektiğine -örneğin, okuma metinlerini seçme vb. gibi) ancak sürecin bir boşlukta gerçekleşmediğini, politik ideolojiler ve dünya görüşleri tarafından da motive edildiğini öne sürerler. öte yandan eleştirmenler, bu yöntemin sanat açısından anlamlı olsa da, matematiğe veya bilimlere uygulandığında daha az anlamlı olduğuna da işaret ederler.
dr. henry giroux, "pedagoji ve umudun siyaseti" adlı kitabında, "uygun koşullar yaratarak, öğretmenlerin öğrencilerin deneyimlerini ve algılarını yeniden yazabilecek kültürel üreticiler olmalarını sağladığını" iddia eder. (giroux, 1997). öğrencilerin kendi karar vericileri olmasına izin vererek, dünyayı daha iyi anlamalarına yardımcı olunabileceğini öne sürer. paulo freire (1998) da eleştirel pedagojiye benzer bir bakış açısına sahiptir, “öğretmenlerin yardımıyla sınıf deneyimleri, öğrencilerin kendi eğitimlerinde aktif aracılar olarak hareket etmeye ve bir eğitim geliştirmeye teşvik edildikleri durumlar haline gelmelidir” düşüncesini savunur.
işbu yüzden eleştirel pedagojinin, kaçınılmaz olarak öğrencilerin dünya deneyimlerine, ilgi alanlarına dayandığı ve soru(n)ları ile uyuştuğu; öğrencilerin kendileri için bir cevabı keşfetmelerine izin verildiğinde en iyi şekilde öğrendikleri görüşüne dayandığını söylemek yanlış olmayacaktır.
referanslar:
*giroux, h., 1997.pedagogy and the politics of hope: theory, culture, and schooling. a critical reader. west view press.
*giroux, h., 2007. utopian thinking in dangerous times: critical pedagogy and the project of educated hope. utopian pedagogy: radical experiments against neoliberal globalization, pp.25-42.
*kincheloe, joe; steinburg, shirley (1997). changing multiculturalism. bristol, pa: open university press. p. 24.
*p. freire. teachers as cultural workers: letters to those who dare to teach the edge, critical studies in educational theory. west view press, 1998.
devamını gör...
roman okumayı marifet sanan tip
marifet değil ama roman okuyanı küçük görmek, eziklemek bir marifet olmuş.
devamını gör...
en iyi hücum savunmadır
çelik adam josef staline ait bir söz ve savaş stratejisidir.
savunma yapmanın saldırıdan daha iyi ve etkili olduğunu anlatır.
savunma yapmanın saldırıdan daha iyi ve etkili olduğunu anlatır.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
hırçın, huysuz bir yanım var. bir anda huysuzluğum tutunca kendimi durduramıyorum ve sonuçları genelde kırıcı oluyor.
bari özür dilemeyi becerebilsem. o da yok. bunu yapamadığım için kendime karşı da hırçınlaşıyorum.
yaşlılığım da böyle olursa hiç çekilmem.
huysuz bir ihtiyar olmak istemiyorum, offf.
bari özür dilemeyi becerebilsem. o da yok. bunu yapamadığım için kendime karşı da hırçınlaşıyorum.
yaşlılığım da böyle olursa hiç çekilmem.
huysuz bir ihtiyar olmak istemiyorum, offf.
devamını gör...
yazarların unutamadığı film replikleri
(bkz: run forrest run)
devamını gör...