bir güruhun talebi.

hangi güruhun? dj akman dinlemiş güruhun, doksanlarda komik renkli şeylwr giyip arabeskten içi geçen güruhun, 80 anayasasına evet diyen güruhun, 70 kerde sokaklara dökülen sağcı solcu diye birbirimi vuran anısını sevdiğim r*mantik güruhun, 60 larda statükonun orduya sızmasına dur dememiş iki kitap okınuş cahillerin, 50 lerde nato ülkesi olup da bunu kendine layık göremeyen güruhun, 40 larda hiçbir ekonomik atılımda bulunmamış müteşebbissiz toplumdan kalan güruhun, 30 larda demokrasinin d sini tınlamamış güruhun.. devam ederim de toplum buna hazır değil.

özetle z kuşağı cs go da birbirini vuran bir kuşak. sokaklarda birbirini vurmuyorlar en azından. dahası azınlık da olsa şimdiki toplumun oranına göre çok daha araştırmacı aydın demokrat liberal bir çizgiye sahip z kuşağı mensupları da çok sayıda var.

ve son olarak önemli mi bilmiyorum ama z kuşağı değilim.

sadece şuna eminim gençliğe böyle bir ülke verdiği için özür dilenesi gereken yaşlılar yeni nesili suçluyor.

iyisini de kötüaünü de bu çocukları siz yetiştirdiniz.
devamını gör...

07.07. 2018 - barış akarsu'nun memleketi amasra'da gün batımı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hayat bu işte
kanatlanıp gitmek dururken
dört duvar içinde hap solursun
yaşamak için bir neden ararken
ölmek için bulursun
manga-hayat bu işte

her gecenin sabahı
her kışın bir baharı
her şeyin bir zamanı
benim dermanım yok
fikret kızılok-bir harmanım bu akşam
devamını gör...

sergen f..ing yalçın.
devamını gör...

sinirimi fazlasıyla bozan durumdur, telefondan teker teker müzik aramanızı şart kılar. malumunuz araç kullanırken de telefonla ilgilenmek zor oluyor.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

babam uzun yol yolculuğu yapsa da hep bu cevabı verir.
- canım nerdesin, şehir girişinde trafik varmış?
- yoldayım, tamam.
arabanın multimedyasına bağlı konuşuyoruz zaten.
devamını gör...

"türk halkı kitap okusun diye tüm kitaplarımı maks 100 syf. yazdım."
kaynak: bir kitap edit: kaynağı merak edenler olmuş, benden daha iyi kaynak mı var ya? tövbe tövbe.
orta edit: haklı değil! sadece maks 100 sayfa okuyabiliriz diyor!
yazıklar olsun bu zihniyete. şu gariban türk halkının çektiğini kimse çekmedi şu dünyada.
okumayın şu adamın kitaplarını artık.
devamını gör...

zarar verici, yıkıcı, baltalayıcı harekette bulunma işidir.
sabotaj kelimesi, sanayi devrimi sonrası işsiz kalan fransız işçilerin sabo denilen ayakkabılarını makinelere sokarak bozmasından dolayı doğmuştur.
devamını gör...

beceremedim.
devamını gör...

maslow'un tüm aşamalar tamamlandığında bir bireyin kendini gerçekleştirmiş olduğunu iddia ettiği hiyerarşidir.

maslow, kendini gerçekleştirmiş insanların özelliklerini belirlemek, bu düzeye nasıl geldiklerini anlamak için çalışmalarına önce kendisini gerçekleştirme konusunda önemli ilerlemeler kaydetmiş ola insanları seçerek başlamıştır. daha sonra hayatta olanlarla yüz yüze görüşmeler yapmış, hayatta olmayanlarla da tarihi belgeleri inceleyerek ortak özelliklerini belirlemiş.  einstein, benjamin franklin, goethe, spinoza, abraham lincoln incelediği kişilerden bazılarıdır.

1. gerçeği olduğu gibi algılama
2. kendini ve başkalarını olduğu gibi kabul etme
3. kendiliğindenlik, sadelik ve olağanlık
4. problem odaklı olma
5. yalnızlık yaşayabilme, mahremiyet ihtiyacı
6. çevreden bağımsız olma ve kendini kontrol edebilme
7. doruk deneyimle yaşama
8. tüm insanlara yönelik empati ve sevgi gösterme
9. derin ve anlamlı kişiler arası ilişki kurabilme
10. demokratik karakter yapısına sahip olma
11. iyi ve kötüyü birbirinden ayırt edebilme
12. amaçla aracı birbirinden ayırt edebilme
13. mizah anlayışı
14. yaratıcılık
devamını gör...

1851-1913 yılları arasında yaşamış alman sembolist ressam ve sosyal reformcu.
dönemine göre farklı fikirleri olan değişik bir ressam. bir hastalık geçirdikten sonra doğal yaşama merak salıp vejetaryen olmayı seçmiş, tüm dinleri reddetmiş. doğayla iç içe yaşamakla ilgili demeçler vererek kendini peygamber ilan etmiş.
eserlerinde mısır'a gidip gördüğü sfenksleri, ömrünün sonuna kadar yaşadığı capri'nin muhteşem manzaralarını ve karanlık manzaralardaki insanüstü varlıkları bolca görüyoruz.
beğendiğim bir kaç eserini bırakıyorum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel the fairy dance (1895)

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel the blue grotto of capri (1902)

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel sphinx (1913)

eserlerini incelemek için buradan
kaynak
devamını gör...

mahmut tuncer, demek ki zamanında ülke olarak ne kadar yokluktaysak bu adamı türkücü olarak kabul etmişiz. bence ülkede tanımayan yok bunu ama türkülerini seven kişi sayısı da azdır.
aynı şekilde alişan. adamda oyunculuk da yok ses de yok ama her yerde karşımıza çıkıyor.
devamını gör...

tüm tanımlarını baştan sona okuduğum insandır kendisi. bulmaca gibi tüm parçaları birleştirip kafamın içinde yeniden ete kemiğe büründü kendisi. okudukça roman karakterlerine yaptığım gibi karakter ve ruh ekledim içine. kitapçığını gezdim . oturup sorular sordum. cevapları kendim vermiş olsam bile iyi bir röportaj oldu. madalyaları sona kadar hak ediyor. izci rozetleri gibi madalya yaptırıp göndermek gibi bir fikrim vardı ama sürekli yenisi geldiği için vazgeçmek zorundayım. sözlüğü sözlük yapan gerçek yazarlardan biri olduğu için teşekkürü hak ediyor.
devamını gör...

öyle bir ülke ki tuttuğun yerden elinde kalıyor. hiç kimse davasında samimi değil. bir taraf hümanizm, barış, kardeşlik altında bunları yapıyor. bir taraf terörist elebaşının abisini devletin kanalına çıkartıp vatanseverlik oynuyor. olan askerimize, polisimize ve vatandaşımıza oluyor. günahı yokken öldürülen sivillere mi üzüleyim, şehit olan dağ gibi askerlerimize mi üzüleyim, yoksa ülkemin getirildiği hale mi üzüleyim bilmiyorum. kahırdan öleceğiz. öldürecek bunlar bizi.
devamını gör...

anne olan kadınlar için +-30 kilo bile olabilecek farktır. ben +- 13 kilo ile bunu deneyimledim.
devamını gör...

görebileceğiniz en vahşi ölümleri gördüğünüzü mü düşünüyorsunuz? acının, korkunun ve çaresizliğin sizi etkilemeyeceği sanrısında mısınız? o halde daha hiçbir şey görmediniz! huzurlarınızda idam cezalarının en büyüğü, kazığa oturtma.

hakkında farklı farklı çeşitler ve yöntemler geliştirilmiş olsa da ana fikir hep aynıdır. mesela osmanlı zamanında uygulananı şöyledir: yaklaşık bilek kalınlığında bir ahşap kazık önce ucu sivriltilerek, sonra da güzelce yağlanarak sağlamca bir yere çakılır. ardından infaz edilecek mahkum, kazığın makatından girmesi sağlanacak şekilde bir güzel oturtulur. burada asıl acılı kısım bu oturma süreci de değildir. kazık önce makatı, sonra bağırsakları ve üzerindeki iç organları delerek ilerler. en nihayetinde de sırt civarlarında bir yerden çıkar. gerektiğinde mahkumun pozisyonu değiştirilerek kazığın bahsedildiği şekilde bir yol izlemesi sağlanır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
işte bu da böyle bir temsili. fakat benim bahsettiğim şekildeki uygulanışında kazık ağızdan değil, sırtın yukarı bölgelerinden ya da direkt ense civarlarından çıkıyor.

bu işlem bir ritüel şeklinde yapılır. "ibretialem olsun deyü," çevredeki insanlara da izletilir. zaten bu denli acımasız bir yöntem seçilmiş olmasının sebebi de budur. zira en büyük sayılan (genellikle de devlete karşı olan) suçları işleyen mahkumların infazında uygulanır.

şanslı mahkumlar olabildiğince kısa sürede ölür. fakat saatler ve hatta günler geçmesine rağmen ölemeyen mahkumların olduğunu da biliyoruz. böyle durumlarda mahkuma çevredeki insanlar tarafından susuzluğunu gidermesi ya da serinlemesi için su verildiği dahi olurmuş. hatta mahkumun başında bekleyen görevlilerle ya da izleyicilerle laklak etmişliğine bile rastlanabilirmiş. uygulanmaya başlandığından itibaren geri alınabilecek bir işlem olmadığından, ne olursa olsun, ne kadar uzun sürerse sürsün, mahkum en kötü ihtimalle kan kaybından nihayetinde ölürmüş. genellikle işleme başlandıktan sonra dışarıdan müdahale edilmez, mahkumun bizzat kazık sebebiyle ölmesi beklenirmiş.

osmanlı'da uygulanmasına dair bir tahayyül na drini ćuprija'daki bir bölümde de görülebilir. ilgili bölüm kitabın oldukça çarpıcı bir bölümüdür. mahkumun dayanılmaz bir acı çekmesine rağmen bir türlü ölmemesi, hemen öldürmeleri için yalvaracak hale gelmesi çok çarpıcı bir sekanstır.

ve bir şey daha: unvanını bu teknikten alan bir tarihi kişilik bile var: (bkz: kazıklı voyvoda).
devamını gör...

artık doğurmamamız değil artık imkanlarımız ölçüsünde doğurmalıyız diye anlamak isterim.
ben 3 çocuk annesiyim, temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor, ruhsal açıdan da onlara destek olabilmeyi başarıyorum. 3 çocuğum daha olsaydı yapmam mümkün olur muydu emin değilim.
bir dilim ekmek, biraz peynir ile karnını doyurabiliyorum diye sürekli üremek bana da doğru gelmiyor. öte yandan iyi yetiştirilmiş, doğru eğitilmiş, düşünen, hayata artı değerler katabilen gençlere ihtiyacımız yok mu? çok var.
özetle, fiziksel ve ruhsal olarak ihtiyaçlarını karşılayabileceğiniz, doğduğu andan ömrünüzün sonuna kadar destekleyebileceğiniz, en önemlisi çok seveceğiniz kadar çocuk doğurun.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

topaloğlu'nun ayağını kaydırıp ben gideceğim çaktırmayın.gelince çikolata getiririm.
-gelmedi-
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli portakal radyo renk modu sözlük kütüphanesi online yazarlar kulüpler yazarak kitap kazan puan tablosu sıkça sorulan sorular yönetim kadrosu istatistikler iletişim