yaşanan bu büyük afet sonrasında yıkılan cezaevinde kalan mahkumlar kaçmamış, kurtarma çalışmalarına katılarak bin üzeri kişinin kurtarılmasına vesile olmuştur.

özel bir kanun ile 241 mahkum affedilmiştir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
fotoğrafın kaynağı
devamını gör...

felsefede materyalizmi, etikte haz ahlakını, siyasette monarşiyi benimseyen bir ingiliz filozoftur. en tanınmış eseri olan leviathan batı siyaset felsefesinin izleyeceği yolu çizmiş ve baş ucu eseri olmuştur. tanım

insanları kötü olarak simgeler. bu konuda ona bir soru sorabilmek isterdim, insanlığın kötü olduğunu söylüyorsa iyi olarak aldığı bir şey olmalı. peki, referans olarak aldığı iyiyi kötüden ayıran nedir?
devamını gör...

osmanlı'da ilk bütçeyi yapan adam , o kadar ileri görüşlü ve iyi bir ekonomist , maliye politikaları ile dış borçları azaltmaya çalışmış . padişaha bazı şartlar sunarak vezirazam olmuştur. modern bir bütçe hazırlar iken idam edilmiştir.

--- alıntı ---

wikipedia:
19 haziran 1652'de tarhuncu ahmed paşa sadrâzam olarak tayin edildi.

tarhuncu ahmed paşa hazine açığını kapatmak, para değerindeki istikrarsızlığı kaldırmak, gümrük gelirlerini artırmak, saray ve tersane harcamalarını azaltmak ve yolsuzluğu önlemek için gayet ciddi ve dürüstlükle gece gündüz çalışmaya koyuldu. bundan dolayı hem devlet içinden hem de devlet dışından tarhuncu ahmed paşa icraatından menfaatleri zarar görenler ona düşman olup diş bilemeye başladılar.

en sonunda bu düşmanların sadrazamın padişahı tahttan indireceği iftirası saraylıları birleştirdi ve tarhuncu ahmed paşa'nın sadrazamlıktan uzaklaştırılmasına dair bir hatt-ı hümayun çıkartıldı.

nevruz günü olan 21 mart 1653'te sadrazam yılbaşı hediyelerini pâdışâha takdimden sonra donanma işleri için tersanede bulunduğu sırada saraya davet olunarak deniz yoluyla hasbahçe'ye girdikten sonra kendisini kızlar ağası (darüssaâde ağası) karşılayıp sadaret mührünü geri aldı. vezir-i âzamlığı 9 ay kadar sürmüştü.

sonra tarhuncu ahmed paşa bostancılara teslim edilip onlar vasıtası ile boğuldu.

--- alıntı ---
devamını gör...

yaşım 6.. ablamın benden kurtulmak için beni denize fırlatması.. yüzme bildiğim halde.. denizin dibini boylamam.. zar zor yüzeye çıkabilmem..
elbette bu olayı ablam hatırlamıyor..
devamını gör...

plaka kodu 07 olan, 2019 senesi sonu itibarıyla en kalabalık 5. ilimizdir. aynı zamanda yüz ölçümü olarak da yine 5. sırada yer almaktadır.

türkiye'de turizme ciddi anlamda katkı sağlamakla beraber tarım alanında da -özellikle narenciye üretiminde- önemli bir yere sahiptir. (bkz: narenciye)
devamını gör...

1938 mudanya doğumlu gazeteci, yazar, tekke musikisi icracısı. galatasaray lisesi'nden mezun olmuştur. tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra evlerde devam eden tekke musikisi icralarına iştirak etmiş ve altın değerinde kayıtlar yapmıştır. cumhuriyet dönemi istanbul dinî hayatını en iyi bilenlerdendir. yönetim şekli değişmiştir fakat insanlar aynı benlikleriyle hayatını sürdürmüşlerdir ve özellikle istanbul için söylersek şahsî meclisler devam edegelmiştir. işte buralarda çokça bulunmuş bir kişi olması sebebiyle o muhiti derinlemesine tahlil etme şansına sahip olmuştur. kendi deyimiyle osmanlı -bakiyelerinin vefat etmesiyle- 1980de gerçekten bitmiştir. bugün, kemal tahir romanlarından fırlamış köylü dindarlığın ortalığı talan ettiği memlekette şehirli dindarlığın ne idüğünü kendisinin konuşmalarına, kayıtlarına bakarak anlayabiliriz. ayrıca bektaşi nefeslerini seslendirdiği kayıtları nefistir.
bunların yanında yine bir mecliste tesadüfen tanıştığı işgal dönemi ingiliz yüzbaşısı benneth ile ilgili bir kitap yazmıştır. bu benneth de epey ilgi çekici bir kişidir. işgal yıllarında galata mevlevihanesinde sema icralarına katılmış, orada gürciyev ile tanışmış, onun öğrencisi olmuş, mistikliğe meyletmiş hatta amerikada kendi ekolünü dahi oluşturmuştur. (ne kadar tuhaf hayatlar var.)
nezih uzel, 2012 yılında rah-ı hakka güzeran olmuştur, hak rahmet eyliye.
devamını gör...

üniversitedeki ilk dersim bir amfideydi.

geçen 7 yılın ardından amfinin adını bile söylerim.
bir sonraki ders ise liseden yeni mezun olmuş benim mantığıma göre bir sonraki amfideydi. yani bir kapıdan çıkıp diğerine girmem yeterliydi benim için. ben de tam olarak öyle yaptım. ilk dersim bittikten sonra kağıdı kalemi toplayıp heyecanlı bir şekilde bir sonraki kapıdan ikinci amfiye giriş yaptım. ortalarda güzel bir yer bulup kuruldum. her şey yolundaydı. mis! hoca geldi ve hemen dersi anlatmaya başladı. girişimcilik, iktisat, ekonomi, ticaret, ithalat ihracat...

40 dakika boyunca hiç nefes almadan ders anlattı. şimdi hayal edin; soluksuz ders anlatan bir hoca, "konu acaba ne zaman sanata, edebiyata, tarihe gelecek" diye bekleyen bir edebiyat fakültesi öğrencisi ben ve bir amfi dolusu iibf öğrencisi... meğer benim güzide üniversitemin amfileri biri sağda biri solda olmak üzere iki kapılıymış ve ben ilk girdiğim dersin amfisinin sol kapısından çıkıp sağ kapısından girmişim. ayrıca üniversite dersleri 2+2 saat blok ders olarak yapılıyormuş. bana bu iki bilgiyi kimse vermediğinden dersin ortasında "sorusu olan var mı" diyen hocayı fırsat bilip "çok özür dilerim hocam. acaba bu ders hangi bölümün?" dememle hocanın yüzündeki şaşkınlık ve gelen yanıt...

"iibf"
"anladım. fakat ben sanırım yanlış geldim. çıkabilir miyim?"
"elbette, buyrun"

bu cümle ile koca bir sıradaki herkesi tek tek kaldırıp kendimi dışarı atmaya çalıştım. sağa sola çarpa çarpa inerken tam kürsünün yanında bir kıkırdama sesi duydum. o kıkırdamayla bir anda arkamı dönüp "gülün gülün... şu kapıdan çıkınca ben de güleceğim" dedim ve kendimi dışarı attım. kapıyı kapatmamla tüm amfi kahkaha sesiyle yankılandı. ben ise koşarak üç kat aşağı inip listeden doğru amfinin yerini tespit edip yine koşarak üç kat çıkıp yeni derse girdim ve 5.5 yıllık üniversite hayatım boyunca da iibf'nin önünden bir kere bile geçmedim.

yıllar oldu. muhtemelen o sıralarda oturanlar bu olayı unutmuşlardır iki dakika içinde. fakat ben tüm asosyalliğim ve anksiyetem ile koca bir fakültenin önünde teklemeden o cümleyi nasıl düşündüm, nasıl söyledim hiç bir fikrim yok. hayatımdaki en trajik, en komik, en unutulmaz ve en keyifli anıdır. üniversite için ilk 'iyi ki'mdir.
devamını gör...

tam kapanma olması beklenen zamanda böyle bir tweet beklemiyordum fakat şaşırmadım.

buradan
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ışıklarda bekleyen kişiye 'düğmeye bastınız mı?'diyen garip insanın kardeşidir.
devamını gör...

bu ete kemiğe bürünmüş insan ile içimdeki içi kan ağlayan insan aynı kişi olamaz!
gece, rüzgar, yapraklar, börtü böcek hepsi olması gerektiği gibi...
bir ben aynada gördüğüm o gözlerden kaçırıyorum gözlerimi,
bir ben durduk yere olmayan aslında ama durduk yere akan gözyaşlarıyla yıkıyorum yüzümü,
bir ben belki dünyanın son günüymüşcesine
uyumaya değil de uyanık kalmaya çabalıyorum...
çok kırgınım insanlara, bu kadar kolay kırabilir oldukları için,
ve elbette kendime; bu kadar kolay izin verdiğim için onlara...
rüzgar esiyor, yağacak belli
bırakıyorum ruhumu oracığa,
yıka beni, pakla...
sabaha güneş doğsun yeniden...
yeniden doğalım küllerimizden,
henüz savrulmamışken...

incelikler yüzünden
devamını gör...

bu hakkı bütünüyle vermez fakat cezaların hafifletilmesi gerekir nitekim hz. ömer döneminde süregelen kıtlıkla beraber hırsızlara karşı uygulanan el kesme cezası geçici olarak kaldırıldı. çünkü insanların içinde bulunduğu açlık ve yokluk onları çalmaya mecbur bırakabilirdi.

yüksek adaleti elde edebilmiş sistemlerde benzerlerini görebilirsiniz hiçbir fakir karnını doyurmak için çaldığı ekmekten yüksek bir ceza almaz.

ülkemizin ve batının adalet sisteminde ise ekmek çalan bir kişi silivri'yi boylayabilecekken. hırsızlığı meslek haline getirip sürekli, nitelikli bir şekilde hırsızlık yapanlar kendilerini psikolojik olarak rahatsız gösterip silivrinin aksine boğaz yalılarında keyif sürebiliyor.

ne sandınız? sistem böyle olmasa en büyük hırsız en büyük sarayda kalmazdı!
devamını gör...

umudunu kaybetme.. bu sefer olacak..
devamını gör...

peru köylülerinin yiyeceği olan bir tohum. onunla birlikte maş fasulyesi ve mercimek de bunları yemeyen insanlarca fark edildi.
devamını gör...

fransız simyacı (bkz: nicolas flamel) tarafından bulunduğuna inanılan iksirdir.

flamel'in mezarının kazılması ama cesedinin mezarda olmaması da bu iddiayı güçlendirmiştir.
devamını gör...

bugün global ortak yayın olmayacak olması ve gelen istekler üzerine, bugün tam 2 (yazıyla iki) saat türkçe 90'lar djin` live set şeklinde yayın yapacağız.

65 şarkılık bir kaba liste oluşturmakla beraber; set trafiğine ve kompozisyonuna ise duruma göre birlikte karar veririz.

22:00'de kabindeyim; görüşmek üzere.

not : bu geceki yayında sadece pioneer cdj 1000mk3 (x2) ve pioneer djm 600 mixer kullanacağım.
devamını gör...

haytarma, kırım tatar türklerinin milli halk oyunudur. konusu doğa olan bu dans kırım ve çevresindeki halkların düğünlerinde sıkça görülür. geri dönüş anlamına gelen bu halk oyununu son zamanlarda ülkemizdeki düğünlerde de görmek mümkündür.



haytarma filmi ise 1944 kırım tatar sürgününü konu alarak, "bağımsız devletler topluluğu ve baltık devletleri en iyi film ödülünü" kazanmıştır. haytarma filmi
devamını gör...

bir ara evdeki eski bir telefonu kullanıyordum, zar zor tek parça halinde duran çakma bir iphone, bir kaç kez kulaklığın kablosunu takınca sesi dışarı vermişti ama sıkıştırınca kulaklığa veriyordu,

sabah işe gidiyorum otobüsteyim, ve pek de isteyerek gitmiyorum her zamanki gibi, masama oturup çalışmaya başlayana kadar da mental olarak uyuyorum aslında, neyse ben sürekli ya radyo yada müzik dinliyorum biraz olsun acımı hafifletmek için, benim bu antika telefon sesi dışarı vermiş ve ben farketmedim, artık hem kulaklığa hem dışarımı vermiş, benmi algılayamamışım onu bilmiyorum ama esas sorun, beş defa üst üste aynı şarkıyı dinlemem, her tekrar çalışımda o otobüstekilerin yeter artık bakışını hala hatırlıyorum, (ben kendi kendime müzik dinlediğimi zannettiğim için üstüme alınmamışım) otobüsten inerken kulaklığı çıkarınca farkettim telefonun sesi dışarıya verdiğini, yalnız bana da kimse bir şey söylemedi nedense,

şarkı da hande yener - sinan akçıl - atma
düşünebiliyormusunuz sabahın körü, beş kere üst üste atmaaa atmaaa.....
bütün otobüse hopörlörden, kro gibi :)

aklıma geldikçe gülüyorum, ben otobüsten inerken, şarkıdaki atma gibi, oh beee oh beee demişlerdir, hala hatırlıyorum suratlarını.
devamını gör...

21 kasım 1960 doğumlu hikaye ve roman yazarıdır. şu ana kadar iletişim yayınlarından 7 kitabı yayınlanmıştır. aslen yozgatlı olan yazar ege üniversitesi felsefe bölümünden mezun olmuştur.

eserleri
(bkz: puslu kıtalar atlası)
(bkz: kitab-ül hiyel)
(bkz: efrasiyab'ın hikayeleri)
(bkz: amat)
(bkz: suskunlar)
(bkz: yedinci gün)
(bkz: galiz kahraman)

ilk olarak puslu kıtalar atlası kitabı ile kendisiyle tanıştım. ardından ise tüm kitaplarını okudum. eserleri detaylı betimlemeler, güçlü mizah anlayışı ve sürükleyici hikaye anlatımı ile adeta okuyucuyu kendisine bağlıyor. özellikle istanbul sokaklarına ve eski istanbula dair olan betimlemeleri o kadar detaylı ki okurken sanki sokaklarda geziyormuşum hissi uyandırıyor. ayrıca her eseri çok ilginç konulara değiniyor. bununla birlikte bu eserlerde tarih, bilim, tasavvuf ve benzeri pek çok farklı alanda detaylı bilgiler mevcut.

ihsan oktay anar’ın en beğendiğim eserleri puslu kıtalar atlası ve kitab-ül hiyel’dir. eğer roman okumayı seviyorsanız kesinlikle ihsan oktay anar’ın tüm eserlerini tavsiye ederim.

son olarak 2022 yılında everest yayınlarından yeni bir kitabı çıkacağında dair haberler çıkmıştır.
devamını gör...

ünlü ispanyol film müziği bestecisidir. pan'ın labirenti (el laberinto del fauno) filminin arka plan müzikleri ile oscar'a aday gösterilmiştir. bunun dışında inkheart (mürekkep yürek) ,greta , byzantium, hemingway and gellhorn ve cracks gibi dünyaca ünlü birçok filmin de müziklerini bestelemiş bir isimdir navarrette.
en unutulmaz eserlerinden biri kuşkusuz mercedes lullaby (mercedes'in ninnisi)'dir. yaşamsal gerçekliğin önemli bir kısmını sözcük kullanımına gerek duymadan anlatabilmek, üstelik bunu birkaç dakikaya sığdırmak müziğin gücü değil de nedir ki;


byzantium (bir vampir hikayesi) filminden 'my mother' **;
devamını gör...

reklamlarından bıktığım helal sertifikalı ev, araba alma yolu olduğunu iddia eden oluşumlar. ne zaman patlayacaklar merakla bekliyorum. üzgünüm ama bu saatten sonra bu ülkede kimseye güvenmem.
benzerleri için isim önerim (bkz: bsgevim)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim