sarılmak
sımsıkı sarılacak insan sevdiğine. kokusunu içine çekerek, kemiklerini kemiklerinde hissederek, kocaman, hudutsuzca.
devamını gör...
hazall
en sevdiğim süper moderatör.aşağısı kurtarmıyor.tevazuya gerek yok.
devamını gör...
evrim ağacı
odtü biyoloji ve genetik topluluğu bünyesinde yürütülen web sitesisir. evrim konusunda zengin argümanlar sunmaktadır.
evrimagaci.org
evrimagaci.org
devamını gör...
zombi istilasında yapılması gerekenler
en son kalan insan olmaktan hep korktuğum için; gider hemen birini kışkırtırım ki en önce beni ısırıp zombi yapsın.*
devamını gör...
isimlerin kişiliğe etkisi
bahadır ismi güçlü, kuvvetli, yiğit, cengaver, cesur ne kadar heybetli anlamlar varsa yüklenmiş bir isimdir. ben; 1.80 boyunda, bu aralar dertten tasadan 56 kilograma düşen, baya baya en ufak rüzgarda sallanan bir adamım ya. etkisi tartışılmaz benim için çünkü sıfır.
devamını gör...
yazarların hayatlarını devam ettirme motivasyonları
"güzel günler göreceğiiiz çocuklaaar
motorları maviliklere süreeceğiz... "
motorları maviliklere süreceğim güzel günler hatrına yaşıyorum. elbet bir gün gelecek o günler inanıyorum.
motorları maviliklere süreeceğiz... "
motorları maviliklere süreceğim güzel günler hatrına yaşıyorum. elbet bir gün gelecek o günler inanıyorum.
devamını gör...
evrim teorisi
ulan.
bilimden, incir çekirdeğinin hacmini dolduracak kadar bir şey kapamamış tipler çıkıyor, sırf adında "teori" geçiyor diye kanıtlanamamış diyorlar. sever misin, sabaha mı bırakırsın!
bilimden, incir çekirdeğinin hacmini dolduracak kadar bir şey kapamamış tipler çıkıyor, sırf adında "teori" geçiyor diye kanıtlanamamış diyorlar. sever misin, sabaha mı bırakırsın!
devamını gör...
18 yaşından küçük sözlük yazarları
aramızda dolaşan bıcırıklardır kendileri. abilerinden ablalarından tecrübe kazanıp sözlükte bi yerlere gelmeye çalışırlar. yolları daim olsun efendim.
devamını gör...
sözlük yazarlarının yaptığı mesleğin en zor yanı
insanların pinti olmasıdır. yahu insan kız arkadaşına çiçek almaz mı ayıptır.
devamını gör...
geceye bir siyasetçi sözü bırak
"biz demireller'den, türkeşler'den milliyetçilik dersi almayız. sevgili kardeşlerim! biz milliyetçiliği sokak duvarlarına değil, kıbrıs'ın topraklarına, ege'nin deniz yataklarına yazmışız. biz milliyetçiliği batı anadolu'nun haşhaş tarlasına yazmışız"
(bkz: bülent ecevit)
(bkz: bülent ecevit)
devamını gör...
acının tatlı tebessümü
bazen olur ya, içinizde fırtınalar koparken kırık bir tebessüm belirir suratınızda... hah işte ondan söz eden başlık.
böyle zamanlarda, sırf kendinize olan saygınızdan bir küfür patlatın o tebessümün ardından. ilaç gibi geliyor.
böyle zamanlarda, sırf kendinize olan saygınızdan bir küfür patlatın o tebessümün ardından. ilaç gibi geliyor.
devamını gör...
fiyatı korkunç bir şekilde artan ürünler
ayçiçek yağı.
devamını gör...
yarın anne olacağını düşünmeden yaşayan kadın
t: istediği gibi, kimseye hesap vermek zorunda olmadığını bilerek yaşayan kadındır.
bu nasıl bir cinsiyetçi düşünce ya*. kadın anne olmak zorunda değildir. her insanın yaşantısı da başka birini rahatsız etmediği sürece kendisinin bileceği iştir.
bu nasıl bir cinsiyetçi düşünce ya*. kadın anne olmak zorunda değildir. her insanın yaşantısı da başka birini rahatsız etmediği sürece kendisinin bileceği iştir.
devamını gör...
yarına hazırlanmak
yarın bir türlü gerçekleşmeyen ameliyat için tekrar gün almaya gideceğim. sanırım 3 kez ertelendi. umarım yarın verilecek olan tarihte olabilirim. gerçekten sıkıldım ve psikolojik olarak çöktüm. bir safra kesesi bu kadar zor olmamalı.
devamını gör...
köpeksiz sokaklar istiyoruz
saçma bir istektir. bir sokak köpeği size bıçak çekmez. öldürüp varile koyup yakmaz. tecavüz etmez. çocuğunuzu kaçırıp valize koyup gömmez. hatta bir kap su ve mamayla sizi koruyacağına emin olabilirsiniz.
devamını gör...
güzellik ondur dokuzu dondur
içten ziyade dış görünümün mühim olduğunu ifade eden atalar sözü. [don: eski türkçede libas, kılık kıyafet.]
devamını gör...
maxwell'in cini
not: bir başka sitedeki kendi yazımdan alıntıdır.
termodinamik yasaları ile ilgili bir düşünce deneyi.
yazı, içerikten kaynaklı olarak mecburen biraz uzun olacak. baştan uyarmış olayım.
***
termodinamik, 4 yasa üzerine şekillenmiştir. cinin olayını anlamak için kısaca bakalım bunlara.
0. yasa:
elimizde bir a ve bir de b olmak üzere 2 sistem olsun. bu sistemler birbirleriyle etkileşim içerisinde olsunlar. eğer etkileşime rağmen ikisinin de sıcaklığında zamanla bir değişim meydana gelmiyorsa, bu sistemler ısıl dengededir.
bir c sistemimiz daha olsun. bunun sıcaklığına dair bir bilgimiz olmasın. bu sistemi mesela a sistemi ile etkileşecek şekilde konumlandıralım. tıpkı yukarıdaki gibi, a ve c arasında bir ısı alışverişi ve sıcaklık değişimi olmazsa, a ile c ısıl dengededir. o halde c sistemini b ile bir araya getirmeye gerek kalmadan, b ve c'nin de ısıl dengede olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
1. yasa:
çoğumuzun bildiği "enerji yoktan var, vardan yok edilemez" sözünün temeli olan yasadır. ancak enerji bir formdan diğerine dönüştürülebilir.
2. yasa:
en meşhur yasadır da diyebiliriz. entropi ilkesi olarak da bilinir. en kaba şekliyle, evrendeki her şeyin minimum enerji ve maksimum düzensizliğe gitme eğilimi içerisinde olduğunu söyler. bir yerde var olan enerji, %100 verimli şekilde işe dönüştürülemez. bir kısmı işe dönüşürken, bir kısmı da sistem içerisinde kullanılır.
3. yasa:
basitçe, hiçbir maddenin sonlu sayıda işlemden geçirilerek mutlak sıfır noktasına kadar soğutulamayacağını söyler.
***
cin konusuna geçmeden önce 2 detayı daha hatırlamak gerek.
1- bir ortamda bulunan parçacık ya da moleküllerin tamamı aynı hıza sahip değildir. ortalama bir hız değeri ve bunun altında ya da üstünde kalan hızlarda hareket eden parçacıklar bulmak mümkündür. yani hız değerleri bir dağılım gösterir.
2- odaya bıraktığınız sıcak bir çayın zamanla soğumasını beklersiniz, daha fazla ısınmasını değil. normal şartlarda ısı transferi sıcak olan ortamdan, daha soğuk olana doğru gerçekleşir. sıcak çay, ısısını daha soğuk olan oda ortamına vererek onunla eşit sıcaklığa gelir bu yüzden.
***
düşünce deneyimiz şöyle:
ortasında açılıp kapanan küçük bir kapı olan, eşit sıcaklıkta 2 bölmemiz var ve cinimiz de bu kapının yanında nöbet tutuyor.
cinin görevi, ortamdaki moleküller içerisinde, ortalama hızdan daha hızlı ve daha yavaş olan molekülleri ayrı ayrı bölmelerde bir araya toplamak için, uygun zamanda kapıyı açıp kapatmak. ortalamadan daha hızlı moleküller kapıya yaklaştığında cin kapıyı kapatıyor ve geçişe izin vermiyor. ortalamadan daha yavaş moleküller içinse kapıyı açıyor ve bunların diğer bölmeye geçmesine izin veriyor. yani 1. bölmeye hızlı, 2. bölmeye de yavaş olan molekülleri topluyor.
şöyle bir sorun geliyor karşımıza: başlangıçta bölmelerin sıcaklıkları eşitti, ancak cin termodinamiğin 2. yasasına aykırı görünen bir iş yapıyor gibi... eşit sıcaklıktaki bölmeler arasında ısı transferi yaptığı için bölmelerden biri zamanla daha sıcak, diğeri daha soğuk oluyor. hatta sıkıntı tam olarak şu: yavaş olan molekülleri diğer tarafa geçirerek, soğuk ortamdan sıcak ortama ısı aktarıyor. oysa böyle bir şey gerçekte pek de karşılaşacağımız bir durum değil.
görünüşe göre termodinamiğin 2. yasası ihlal edildi ama gerçekten edilebilir mi?
edilemeyeceği, birçok uğraş ve çalışmadan sonra, landauer - penrose - bennett çözümü ile anlaşıldı. buna göre cini de sistem içerisindeki bir faktör olarak hesaba katmak gerektiği açıkça ortaya çıkmıştı. cin, gazın entropisini düşürmesine düşürüyordu, ama aynı işlemi sürekli tekrarlıyordu (moleküllerin hızını ölçme ve kapıyı açıp kapatma.) cin canlı bir varlık da olsa, bir bilgisayar da olsa hafızasını sonsuza kadar verimli kullanamayacak ve eski bilgileri "kafasından" silmek zorunda kalacaktı. silme işlemini yaparken enerji harcamak, çevreye ısı vermek zorunda kalacağından, sürekli olarak entropi doğuracak ve böylece toplam entropi sürekli olarak artmaya devam edecekti. bu da 2. yasanın geçerliliğini koruması demekti.
maxwell'in cini adlı bu düşünce deneyi 2. yasayı geçersiz hale getirmek şöyle dursun, yasanın mikroskobik sistemler için de geçerli olduğunu ortaya koymuş oldu.
termodinamik yasaları ile ilgili bir düşünce deneyi.
yazı, içerikten kaynaklı olarak mecburen biraz uzun olacak. baştan uyarmış olayım.
***
termodinamik, 4 yasa üzerine şekillenmiştir. cinin olayını anlamak için kısaca bakalım bunlara.
0. yasa:
elimizde bir a ve bir de b olmak üzere 2 sistem olsun. bu sistemler birbirleriyle etkileşim içerisinde olsunlar. eğer etkileşime rağmen ikisinin de sıcaklığında zamanla bir değişim meydana gelmiyorsa, bu sistemler ısıl dengededir.
bir c sistemimiz daha olsun. bunun sıcaklığına dair bir bilgimiz olmasın. bu sistemi mesela a sistemi ile etkileşecek şekilde konumlandıralım. tıpkı yukarıdaki gibi, a ve c arasında bir ısı alışverişi ve sıcaklık değişimi olmazsa, a ile c ısıl dengededir. o halde c sistemini b ile bir araya getirmeye gerek kalmadan, b ve c'nin de ısıl dengede olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
1. yasa:
çoğumuzun bildiği "enerji yoktan var, vardan yok edilemez" sözünün temeli olan yasadır. ancak enerji bir formdan diğerine dönüştürülebilir.
2. yasa:
en meşhur yasadır da diyebiliriz. entropi ilkesi olarak da bilinir. en kaba şekliyle, evrendeki her şeyin minimum enerji ve maksimum düzensizliğe gitme eğilimi içerisinde olduğunu söyler. bir yerde var olan enerji, %100 verimli şekilde işe dönüştürülemez. bir kısmı işe dönüşürken, bir kısmı da sistem içerisinde kullanılır.
3. yasa:
basitçe, hiçbir maddenin sonlu sayıda işlemden geçirilerek mutlak sıfır noktasına kadar soğutulamayacağını söyler.
***
cin konusuna geçmeden önce 2 detayı daha hatırlamak gerek.
1- bir ortamda bulunan parçacık ya da moleküllerin tamamı aynı hıza sahip değildir. ortalama bir hız değeri ve bunun altında ya da üstünde kalan hızlarda hareket eden parçacıklar bulmak mümkündür. yani hız değerleri bir dağılım gösterir.
2- odaya bıraktığınız sıcak bir çayın zamanla soğumasını beklersiniz, daha fazla ısınmasını değil. normal şartlarda ısı transferi sıcak olan ortamdan, daha soğuk olana doğru gerçekleşir. sıcak çay, ısısını daha soğuk olan oda ortamına vererek onunla eşit sıcaklığa gelir bu yüzden.
***
düşünce deneyimiz şöyle:
ortasında açılıp kapanan küçük bir kapı olan, eşit sıcaklıkta 2 bölmemiz var ve cinimiz de bu kapının yanında nöbet tutuyor.
cinin görevi, ortamdaki moleküller içerisinde, ortalama hızdan daha hızlı ve daha yavaş olan molekülleri ayrı ayrı bölmelerde bir araya toplamak için, uygun zamanda kapıyı açıp kapatmak. ortalamadan daha hızlı moleküller kapıya yaklaştığında cin kapıyı kapatıyor ve geçişe izin vermiyor. ortalamadan daha yavaş moleküller içinse kapıyı açıyor ve bunların diğer bölmeye geçmesine izin veriyor. yani 1. bölmeye hızlı, 2. bölmeye de yavaş olan molekülleri topluyor.
şöyle bir sorun geliyor karşımıza: başlangıçta bölmelerin sıcaklıkları eşitti, ancak cin termodinamiğin 2. yasasına aykırı görünen bir iş yapıyor gibi... eşit sıcaklıktaki bölmeler arasında ısı transferi yaptığı için bölmelerden biri zamanla daha sıcak, diğeri daha soğuk oluyor. hatta sıkıntı tam olarak şu: yavaş olan molekülleri diğer tarafa geçirerek, soğuk ortamdan sıcak ortama ısı aktarıyor. oysa böyle bir şey gerçekte pek de karşılaşacağımız bir durum değil.
görünüşe göre termodinamiğin 2. yasası ihlal edildi ama gerçekten edilebilir mi?
edilemeyeceği, birçok uğraş ve çalışmadan sonra, landauer - penrose - bennett çözümü ile anlaşıldı. buna göre cini de sistem içerisindeki bir faktör olarak hesaba katmak gerektiği açıkça ortaya çıkmıştı. cin, gazın entropisini düşürmesine düşürüyordu, ama aynı işlemi sürekli tekrarlıyordu (moleküllerin hızını ölçme ve kapıyı açıp kapatma.) cin canlı bir varlık da olsa, bir bilgisayar da olsa hafızasını sonsuza kadar verimli kullanamayacak ve eski bilgileri "kafasından" silmek zorunda kalacaktı. silme işlemini yaparken enerji harcamak, çevreye ısı vermek zorunda kalacağından, sürekli olarak entropi doğuracak ve böylece toplam entropi sürekli olarak artmaya devam edecekti. bu da 2. yasanın geçerliliğini koruması demekti.
maxwell'in cini adlı bu düşünce deneyi 2. yasayı geçersiz hale getirmek şöyle dursun, yasanın mikroskobik sistemler için de geçerli olduğunu ortaya koymuş oldu.
devamını gör...
dikiş tutmaz
bazı ateşsiz silahlar için kullanılan terim.
maket bıçağı, komando bıçağı veya bazı çakı türleri bu sııfa girer. bu bıçaklar oldukça ince olduğundan vücutta açacakları bir yara da epey derine iner. üstelik dokuları paramparça eder. yaranın en derin noktasından üst deriye kadar dikiş atılması gerekir. kanamanın fazla olması dikişin tutmamasına neden olur. çok büyük olasılıkla yaralanan kişi hayatını kaybeder. mucize eseri ölmezse, hayatı boyunca son derece derin olan bu yaranın izini taşır.
bu tür silahların kullanımı genellikle yasaktır. sadece bir kişiyi bununla yaralamak ya da öldürmek değil, üzerinizde taşımak bile hapis cezasıyla sonuçlanabilir. ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanun'un 4. maddesine göre sivri uçlu ve oluklu bıçakların yapımı yasaktır. eğer herhangi bir meslekte kullanılması gerekirse -ki komandolar bu tür bıçaklar kullanabilir- bunlar içişleri bakanlığı'nın özel iznine bağlıdır.
her ne kadar sosyal medyada en ölümcül bıçak olarak yine bir dikiş tutmaz olan microtech komando bıçağının görselleri paylaşılsa da -#1534416 no'lu tanımda kendisini görebilirsiniz- dünyanın en ölümcül bıçağı wasp enjeksiyon bıçağı olarak görülüyor çünkü bu bıçak yaralama dışında bir de sıkıştırılmış gaz enjekte edebiliyor kurbanın vücuduna. gazın basıncı 55 bar civarında ve kurbanın iç organlarında yaklaşık basketbol topu büyüklüğünde bir bölgeyi etkisi hale getirebiliyor.
eğer dikiş tutmazlar sınıfında hangisi en tehlikelisi diye sorarsanız poshland ram-211 diyebiliriz:

görselin kaynağı
maket bıçağı, komando bıçağı veya bazı çakı türleri bu sııfa girer. bu bıçaklar oldukça ince olduğundan vücutta açacakları bir yara da epey derine iner. üstelik dokuları paramparça eder. yaranın en derin noktasından üst deriye kadar dikiş atılması gerekir. kanamanın fazla olması dikişin tutmamasına neden olur. çok büyük olasılıkla yaralanan kişi hayatını kaybeder. mucize eseri ölmezse, hayatı boyunca son derece derin olan bu yaranın izini taşır.
bu tür silahların kullanımı genellikle yasaktır. sadece bir kişiyi bununla yaralamak ya da öldürmek değil, üzerinizde taşımak bile hapis cezasıyla sonuçlanabilir. ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanun'un 4. maddesine göre sivri uçlu ve oluklu bıçakların yapımı yasaktır. eğer herhangi bir meslekte kullanılması gerekirse -ki komandolar bu tür bıçaklar kullanabilir- bunlar içişleri bakanlığı'nın özel iznine bağlıdır.
her ne kadar sosyal medyada en ölümcül bıçak olarak yine bir dikiş tutmaz olan microtech komando bıçağının görselleri paylaşılsa da -#1534416 no'lu tanımda kendisini görebilirsiniz- dünyanın en ölümcül bıçağı wasp enjeksiyon bıçağı olarak görülüyor çünkü bu bıçak yaralama dışında bir de sıkıştırılmış gaz enjekte edebiliyor kurbanın vücuduna. gazın basıncı 55 bar civarında ve kurbanın iç organlarında yaklaşık basketbol topu büyüklüğünde bir bölgeyi etkisi hale getirebiliyor.
eğer dikiş tutmazlar sınıfında hangisi en tehlikelisi diye sorarsanız poshland ram-211 diyebiliriz:

görselin kaynağı
devamını gör...
normal sözlük’te tanımlarını sevdiğiniz yazarlar
forumsal yazmayan ve tanım sonuna nokta koyan yazarlar.
devamını gör...