bundan daha kötüsü olamaz deme. özellikle iş hayatında.

yoksa hayat pis pis sırıtıp hadi ya öyleyse bir de bunu deneyelim diyor.
devamını gör...

kelimelerin hâlini tasvir etmeye yetmeme durumu. çoğunlukla sinirli olduğumda yaşadığım bu duruma bir de sinirden ağlama eklenirse daha da beter bir hal alıyor. ne diyeceğimi, nerden söveceğimi şaşırıyorum..
devamını gör...

gerçekten de çok sağlam bir işe imza atmışlar. hepsini tebrik ederim. bu hayatta düşmandan da nice şey öğrenmek varmış. sedat peker gibi zeki düşmanlara sahip olduğum için kendimi şanslı addediyorum. videodaki retro formattan seslenişine bayıldım. hem bireysel, hem de tarihsel nokta atışı özeleştiriler yaptı. güncel olana pek girmedi. haziran dan sonra ilk defa kendisini görünce ölmüş abimi görmüş kadar çok sevindim. ben bu kadar sinir bozucu ama bu kadar da rahatlatan başka kahkaha atan insan bilmiyorum.

1988-1999 arası türkler olarak dünya müziğine altın yıllar yaşattık. ama aynı zamanda o yıllarda güzel ülkemizin her köşesi masum kanı kokuyordu. bu yüzden genelde içimden 90 ları övmek gelmez.
peker, tam da bu noktadan ele almış. o da müzikaliteye atıfta bulunuyor. ama o yıllarda müzik dışında herkes manyaktı diyerek durumu çok güzel özetliyor.

hele ki en son "turanı kuracağız kardeşlerim" dediğinde nasıl coştuğumu anlatamam. benim gibi hdp liyi nasıl coşturabiliyor anlayamıyorum bu adam.
devamını gör...

davet etmediğin birini de yanında getirmesi...
devamını gör...

düşünsene, yanlışlıkta bastıktan sonra evde oturuyorsun, evine 2 doktor 1 organ dönoru gelip seni zorla götürüyor.
+bırakın abi vallaha yanlışlıkla bastım, hem ölünce değil miydi o ?
- zaten yaşamıyorsun rahatsız, ne fark eder.
devamını gör...

gözlerim var yeterli mi güzelim.
devamını gör...

fak-it gazetesi okuyun o daha iyi diye cevap vermesi lazımdı halbuki.
devamını gör...

tam olarak 25 gündür kafa sözlükte yazıyorum. gülüyoruz eğleniyoruz gerçekten hoş ve güzel bir platform. ama başlıkta belirttiğim gibi böyle bir güruh mevcut sözlükte.

x kişi deyimlerle alakalı bir şey paylaşır, mevcut güruh hemen orada biter: sözlüğe tdk'ya çevirenler bik bik bik.

y kişisi bilgi içerikli bir şey paylaşır, mevcut güruh: pufff bunları okuyacak olsam wikipedia'ya giderim yeaaaa

format belli küfür yok, hani bunu kabul ederek buraya gelmişsiniz zaten, belli bir çoğunluk ona da karşı çıkıyor. neymiş küfür etmek özgürlükmüş.

benim anlamadığım bundan tam olarak nasıl bir zevk aldıkları. hani bu şekilde doyuma falan mı ulaşıyorlar yoksa, belli bir iktidar problemleri var ve acısını burda çeşitli başlıklara saldırarak mı çıkarıyorlar gerçekten anlamak güç.

son söz: lütfen mutlu olmanın başka yollarını arayın. bu şekilde saldırdığınız insanların canını kısa bir süreliğine sıkabilirsiniz, fakat siz bir ömür mutsuz olursunuz. bir ömür mutsuz olarak hayat geçer mi değerli arkadaşlar?

edit: ha birde uzun uzun bir tanım paylaşıp sözlükte ne olması ve ne olmaması gerektiğini gözlem adı altında yazanlar var birde. onlara da buradan "sizene" diyorum. yani size mi kaldı kardeşim?
devamını gör...

arkadaşlar bana bundan oldu.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

karanliktakimum'un idil amin'le ilgili yazdığı yazıyı görünce, film aklıma düştü. gireyim başlığına bir şeyler yazayım dedim ama ne göreyim beğenirsiniz? başlık henüz açılmamış. hüzünlendim tabi biraz.* forest whitaker’ın bu filmdeki başarısı ile oscar kazandığını da söylemek lazım. ancak benim üzerinde duracağım nokta o değil. dr. nicholas garrigan karakteri bu filmin lokomotifi. bu abi biraz başına buyruk, dediğim dedik bir karakter. aslında otorite ile sorunu olan bir adam. babasının ayrıcalıklarından yararlanmayı reddeden idealist bir doktor. ama işin ironik tarafı şu ki; bu karakter idil amin gibi bir figürle teşrik-i mesaide tabiri caizse arşı alaya çıkıyor. garrigan karakteri aslında kurgusal bir karakter. dönemi yansıtmak için filme entegre edilmiş. ama bu karaktere ilham veren bir isim var; robert bob astles...

garrigan'ın uganda'ya gidişi de bomba, yerli halka yardım için gittiği ülkede darbe olduğunu orada öğreniyor. eh medeniyeti vahşilere(!) götürmenin bazı bedelleri oluyor tabi. böyle böyle ısınıyorsunuz filme. zaten james mcavoy doktor karakterini çok iyi oynamış. ısındırma turlarından itibaren bunu hissediyorsunuz. sonra sahneye idil amin karakteri çıkıyor. adama sempati duymaya başlıyorsunuz. sevimli bir diktatör figürü var ortada. tabi bu bilinçli bir tercih. zira amin'in darbeyi yapmasından sonra özellikle batılı devletlerin kendisine olumlu bakması ve hakkında pozitif şeyler söylemesine binaen yapılmış bir eleştiri. sonrasında tüm yaşananları garrigan'ın gözünden görüyorsunuz. amin'in açmazları, gelgitleri ve dahi yalnızlığı çok güzel gözler önüne serilmiş. tarihi bir karakter olarak fena yansıtılmadığını söyleyebilirim. bir dönem filmi olarak gayet akıcı ve kaliteli bir film. aslında amin ve garrigan ilişkisi üzerine yazılacak çok şey var ama bunlar ciddi ipuçları içerdiği için kaba taslak üzerinden geçmiş olalım. izlememiş olanların muhakkak izlemesini öneririm. tabi bu önerim dönem filmlerini sevenler için. şerhimizi koyalım ki başımıza taş yağmasın. *

tanım: 2006 yapımı kevin macdonald imzalı kaliteli bir dönem filmi.
devamını gör...

azıcık eğlenmek isteyen insan.

ben yapıyorum bunu. şimdiye dek pek de hüsrana uğramadım.
devamını gör...

yönetmenliğini (bkz: wes anderson)'un yaptığı, 2015 en iyi film müziği oscar'ı, 2015 en iyi yapım tasarım oscar'ını almış filmdir. görselliği, renklerin uyumu ve müzikleriyle beni çok etkilemiştir. bir kış gecesi * izlenebilecek hoş, tatlı bir yapım.
bitiş müziğini de şuraya bırakalım, insana huzur veriyor.
tık
devamını gör...

insanın kendini bulduğu, kalabalıktan kurtulduğu genellikle tek katlı ve bahçeli yapı.
komşu yok. sizi gözetleyen başka bir göz yok. rahatsız eder miyim ya da rahatsız edilir miyim endişesi yok. komşu kombiyi açtı açmadı derdi yok. bir zamanların gözardı edilen ama şimdinin aranılanı.
devamını gör...

ders çalışmayı ihmal ettim. net vicdan mahkemem sabahına kurulmuş olur ey ahali.
devamını gör...

rönesans döneminin en önemli ressamlarından biri.
çok küçük yaşta babası öldüğü için onun işini devralarak resim yapmaya başlamıştır. 19 yaşına geldiğinde çoktan bir usta olarak görülmeye başlamıştır ve aranan bir ressam olmuştur.
yine küçük yaşta aristokrasinin içine girmek zorunda kalmasıyla zamanın davranış kurallarını çok iyi öğrenmiştir. bu yüzden de tercih edilen bir ressamdır.
stilini geliştirirken da vinci'den epey etkilenmiştir.
michelangelo'yla olan rekabeti ona school of athens'i yaptırmıştır.
devamını gör...

kafa store'daki içeriklerin moderatörlere beleş olmaması durumudur.
devamını gör...

ilgi çeken tanımların sahibi yazarımız. aslında bir çoğumuzun aradığı o tılsımlı içerikleri usta bir gazeteci gibi hazırlıyor. bir gazetede çalışıyor olsa bugün herhalde hepimizin bildiği gazetecilerden olurdu.
beğeni konusunda da çok cömert biri.
takipteyiz efendim.
devamını gör...

ismini veremeyeceğim birtakım kimyasal maddeler üretiyorum. yalnızca üretim değil satıştan da sorumluyum.
devamını gör...

silinebilir ama yok edilemez diye düşündüren olay.

akp’lilerin siyasi atmosfere uymayan eski demeçleri trt tarafından telif gerekçesiyle kaldırılıyor. bakan soylu’nun samanyolu tv’deki “hadep”in meclis’te olması ve mhp’nin ülkede yerinin olmadığı” sözleri de kaldırılmaya başlandı. chp’li özel, siyasetçilerin temizlik çabasında olduklarını belirtti.

--- alıntı ---
chp grup başkanvekili özgür özel, trt’nin bir süredir sosya medya sağlayacılarına başvurarak, akp’li siyasetçilerin eski demeçlerini içeren videoların içeriğini telif hakkı gerekçesiyle engellemek amacıyla harekete geçtiğini kaydetti. özel; içişleri bakanı süleyman soylu’nun, 12 eylül 2010 referandumunun ardından fetö’ye ait bir televizyon kanalına çıkarak, “adalet ve kalkınma partisi’nin bu millete yüzde 10 seçim barajını düşürme borcu vardır. dehap’ın parlamentoya girebilmesi gerekiyor. yeni türkiye’de mhp’ye yer yok” ifadelerini kullandığı videolarının, trt ya da iş ortakları tarafından gelen “telif hakkı talepleri” gerekçe gösterilerek, engellendiğini dile getirdi.
--- alıntı ---

kaynak
devamını gör...

her açıdan farkli olmaktır.
- elektriğin her yerde olmadığı dönem ile internetle(ne adsli? 185 aramasi ile) tee zibilyon kilometre uzaktaki insanlarla konuşulabilen döneme hızlı geçiş yapan en adaptif nesildir.
- sokakta oynarken yorulunca hic tanımadığı halde herhangi bir kapiyi çalıp bir bardak su istendiği ve asla geri çevrilmediği dönemi gören nesildir.
- cocuk oyunlarının fiziksel aktiviteye dayalı olduğu, simiiiiiittt, ortada sıçan, saklambaç, kovalambac, yakalanbac, gibi uyduruk türevlerde isimlerin oynandığı ve aksam ezanı ile anında bitirilen oyunlari bilfiil oynamış nesildir.
- hicbir yazılı kurala dayanmayan mahalle maçları kurallarını ezbere bilen nesildir.( misal : kaleden kaleye gol olmaz, penaltı boş kaleye ters dönerek topukla atılır. hele hele top seninse ve henüz huysuz bir ihtiyar tarafından kesilmemişse kuralları sen koyarsın. net.. velev ki kesildiyse de kesik toplar kafaya geçirilip baslik yapilirdi.
- denize giden mahalle çocuğunun bunu ispatlamak icin asla keselenmedigini bilen ve ölü derileri arkadaşlarının yaninda çıkardığında tiksinilmeyecegini bilen nesildir.
-bakkalin rafında kurumuş turbo sakızların bile tatlı geldiği nesildir.
- pıringıls cipsini ilk defa star gazetesinin ilk baskisinda hediye olarak vermesiyle yemiş, star ve show tvnin ve daha da küçükken trt2'nin ve trt3'un açılışına şahit olmuş, uzaktan kumanda teknolojisinin yaygınlaşmasına kadar evde yakından kumanda görevini layıkıyla ifa etmiş, karincali goruntulerde ise catiya cikan babaya camdan oldu olmadı diye seslenen nesildir.
- bayramlarda elinde poşetle kapı kapı gezip topladığı şekerlerle dişlerini çürüten, nadiren de olsa verilen mendil ya da paraları iç etmeden annesine getiren nesildir.
- atari kelimesinin "atarlanmak" fiiline ait bir fiil çekimi olmadığını bilen, şimdilerin yazılımcı ya da hackerlarini yetiştiren nesildir.
-80 darbesinin soğukluğunu ailesi tarafından "asker ve polislerden korkutularak" yaşamaya devam etmiş , bu sebeple belki de antimilitarist ve antisiyaset güdülenmiş, hala ezbere "andımızı" okuyabilecek nesildir.
- şimdilerde bu yaziyi okuyup bıyık altından sırıtan ve yanindaki çocuğuna bakıp "keske sizlerin de bu imkanı olsaydı yavrum" diye iç geçiren şimdilerde "y" 'ye dönüşmüş, zamanın z kuşağı nesildir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim