(bkz: tuvalet yerine lavaboya gidiyorum demek)
devamını gör...

gördüğüm zaman insanın aymazlığının, zavallılığının, acizliğinin ve bencilliğinin bir işareti saydığım hareketlerden biridir.

zahmet edip tanımlarımı okuyan yazar arkadaşlarım daha önce yazdığım bağırmayacaktın anton ve dolmuşa binmek zorunda kalan zenginlerin ifadesiz yüzleri tanımlarımda dolmuş hikayelerimden bahsettiğimi hatırlayacaktır.

bugün de benzer bir hikayem var. yine her zamanki gibi sakin bir dolmuş yolculuğu ümidiyle bindiğim dolmuşta saçmasapan bir olaya şahit oldum. sanki ya bütün saçmalıklar beni buluyor ya da ben çoğu şeyi saçma bulmaya başladım. yaşlanıyorum sanırım, hala içimden akşam okundu mu diye sormak geliyor.

ben dolmuşta en arkada oturup dolmuşun uğradığı her kasiste tekerleklerin varlığını hissederken iki sıra ön çaprazımda iki kadın kucaklarında çocukları - çocuktan ziyade gremlin gibiydiler ama buna belki sonra değinirim- ile oturuyordu. çocuklar ise yarınlar yokmuş gibi bağırıyorlardı.

çocuklar ağlarken ve anneleri çocuklar ağlamıyormuş gibi aralarında sohbet ederken dolmuş durdu ve küçük sevimli bir kız çocuğu olan torununun elini tutan bir teyze dolmuşun içine doğru hareketlendi. ancak belli ki kadının belinde bir sorun vardı. zorlukla dolmuşun içine bir ayağını attı. sonra yine ancak daha büyük bir zorlukla ikinci ayağını attığı esnada gremlin sahibi olan kadınlardan biri elini teyzeye doğru uzattı.

crezione di adamo tablosu gibi bir andı sanki. o kadar görkemli. tabloyu hatırladınız. hani tanrının adem’e elini uzattığı tablo. bu konuya da daha sonra değineceğim: kendine el uzatan tanrı karşısında adem’in rahatlığı. işte öyle bir uzanıştı bu. elbette ben bunun bir yardım eli olduğunu düşündüm. ya yaşlı kadına yarım edecek ya da yer verecekti.

ancak öyle olmadı. aslında başlıkta spoiler verdim. keşke başka başlık düşünüp heyecan faktörünü kullansaydım. eğer tekrar başlığa bakıp döndüyseniz anlatmaya devam ediyorum.

elini uzatan kadın yaşlı teyzenin çemberindeki oyalardan birini parmak uçları ile tuttu, bir iki saniye dikkatle baktı, içindeki derin ve geleneksel sanat aşkı ile bir iki saniye daha düşündü ve sonra yanındaki kadına dönüp eltisini anlatmaya devam etti.

şaşkınlıktan donakaldım bir süre. yaşlı kadın da hiç garipsemedi bu durumu. belini tuta tuta arkaya doğru yürüdü ve bir yer bulup oturdu. tuhaftı, sürreal idi. sanat dolu bir aymazlıktı. çemberimde gül oya idi.
devamını gör...

en gereksiz seks türü. direkt hayvansı hislerin basitçe tatmini.
devamını gör...

öncelikle yavuz atsız beyin kumarhane keyfine bakalım
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

anladığımız kadarıyla inşaat işleriyle biraz içli dışlı. müteahhit olabilir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

vegasta işlerin pek yolunda gitmediğini görüyoruz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

tarık akan sevgisi şurada
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kumarhanede şortuyla verdiği bir poz

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

facebooktaki arkadaşlarının bir kısmına göz atalım

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

linkten detaylı habere ulaşabilirsiniz

neler olmuştu hatırlayalım isterseniz.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

yaşanan olayın videosu



yorumu sizlere bırakıyorum.
devamını gör...

sizi sevmiyorum!

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

' sen seversin diye ' ile başlayan tüm cümleler..
pamuk gibi oluyorum bunu duyunca.
devamını gör...

üstüne güzel bir kazakla süper kombin yapılan, kışın giyilen genelde bir kıyafet.
devamını gör...

buna benzer bir başlık bulamadım var ise aşağıda belirtmenizi rica ediyorum.

attila ilhan - ben sana mecburum.
can yücel - sevgi duvarı.
charles baudelaire - kötülük çiçekleri.
ahmet telli - belki yine gelirim.
devamını gör...

çekilin ben geldim. çok felsefesik bir nick'im var ancak hiç öyle nick'im gibi ciddi takılmayı düşünmüyorum.

hikayesi şu; ibn sinan'ın bilinci açıklamak için ortaya attığı uçan adam metaforundan esinlenerek aldım bu nick'i.
devamını gör...

kitap kokusunu,kapağının güzelliğini seviyordur.kitaplığı görünce mutlu oluyordur.teknoloji bağımlısı bireyin anlayamayacağı güzel hastalık.
devamını gör...

yaralı bir kalbin gidebileceği sınırlar çok çeşitli yerleri barındırır. bu bazen yalnızlığıdır. bir mülteci gibi sığınır. yeni bir vatan bulana kadar. yalın olmak, sadeleşmek ve yaralarından arınmak için buna ihtiyacı vardır.
olay mahallinde dolaşması daha fazla kalp kırıklığına sebep olabileceği için önerilmemektedir.
devamını gör...

her koşulda haklı olduğunu düşünen insan davranışı. son sözü söylemesine izin verseniz bile söylenmeye devam eder. siz ses çıkarmadığınız sürece daha da hırçınlaşabilir, en makul çözüm ortamdan uzaklaşmaktır.
devamını gör...

güzel entry yazdığım zaman kendimi omzumdan öpüyorum. fiziksel like.
devamını gör...

hem somut anlamda * hem de soyut anlamda* düşünüldüğünde (bkz: alyans).
devamını gör...

en sondayım, o zaman ocağın sonunda bulacağım aradığımı. ya onun aradığı ben değilsem. ya gene yanlış insanı bulursak. geçici bir heves olursa. şimdiden üzüldüm bak.
devamını gör...

~~biz bu derde çok yаndık, bir dаhа yаnsаk
of, bir daha yansak
bu gece аnаmа gitsem, otursаk sussаk
of, otursak sussak~~

annem karşımda, ellerimizde çaylarımız ve cigaralarımız. tosbik uyuyorken balkonun son demlerinin keyfini çıkarıyoruz. arkada da bu şarkı. oturduk, susuyoruz...

devamını gör...

dört adedine sahip olduğum, bana hediye edilmiş bitkidir.
vazoda su içerisinde tutulduğunda çok güzel görünür, iyi bakıldığında büyür, yuvarlanarak yada çubuk halinde büyümesini isterseniz sarmanız gereklidir, ancak sarmadan da uzayan kısımları yapraklı olacak şekilde büyütebilirsiniz.
güneşi çok seven bir bitkidir. direkt güneş ışığını çok sever ancak yaz aylarında öğle saatlerinde alması yaprakların uçlarından yanmasına neden olur. sabah yada akşam güneşi alan bir noktada olduğunda misler gibi mutlu mutlu büyümektedir. her suyunu değiştirdiğinizde güneşe doğru bakan yönünü de değiştirirseniz dümdüz değil yuvarlanarak büyümektedir. yaprakları açmış hali daha çok hoşuma gittiğinden ben sarmadan büyüttüm ancak sık sık yönünü değiştirdiğim için uzayan yaprakları bir sağa bir sola doğru uzayıp tatlı bir s zinciri şeklinde büyüdü.
vazoda su içerisinde iki yıl yaşamaktadır, daha sonra toprağa aktarabilirsiniz. bu iki yılda köklerinin gelişimi izlenmelidir. vazo dibinde çakıl taşları koyarsanız güzel durur ancak köklerini çakıl taşlarının içerisine batırarak yerleştirmeniz durumunda kökler gelişmeyecektir. bastırmadan, çakıl taşlarının üzerine bırakarak yerleştirmelisiniz ki köklerinde baskı olmasın ve kökleri gelişsin.
keserek çoğaltabilirsiniz, ancak kesilmesi/budanması durumunda mantar vs. oluşumu olmaması için kesik mum ile kapatılmalı ve açılmamalıdır. bu nedenle dışarıdan aldığınız bambuların üst kısmında genelde yeşil renkli bir mum tabakası vardır. yapraklar ve büyüyen kısımlar bu tabakanın sağından yada solundan patlamaya başlar. eğer odunsu yapıda devam etmesini istiyorsanız bu yapraklar büyümeye başlamadan yada başladıktan hemen sonra şekillendirmek için sarmalısınız.
çin kültüründeki inanışa göre, aşk için 2 adet, mutluluk için 3 veya 5 adet, sağlıklı bir ömür için 7 adet servet için 8 adet , iyi bir gelecek için ise 9 adet şans bambusu tek bir vazoya konmalıymış. benim 4 tane olduğundan pek şans getirmedi sanırım siz öyle yapmayın.

bu kadar uzun anlattığıma bakmayın, bakması kolaydır ve evinizin havasını değiştirir.
devamını gör...


abd'deki brown üniversitesi'nden bilim insanları, ilk kez bir insan beyni ile bilgisayar arasında tam işlevli kablosuz bağlantı kurmayı başardı. yeniliğin, felçli bireyler için dönüm noktası niteliğinde olduğu belirtiliyor.


buradan
devamını gör...

evden çalışma olayının en ciddi destekçisi olan internet sitesidir www.freelancer.com

basit tanımı: kişilerin bilişim teknolojileri alanında ortaya çıkardığı projelerin alıcılara ulaşmasını ve bunun karşılığında ücret ödenmesini sağlayan bir aracıdır

ortaya çıkmasının belirli nedenleri var

y kuşağı kendimi ofise kapatacağıma biraz az para alırım bmw 7 yerine bir vespa kullanırım kapitalizme kendimi alet etmem diyor.

(ofis dediysek y kuşağının tümünü konformist orta sınıf olarak kabul etmiyoruz sadece bir örnek ofiste çalışmak isteyip çalışamayanlar da var daha doğrusu o ünlü şiirde dendiği gibi "sistem bir tahterevalli yukarının dengede durması aşağının kalabalıklığına bağlı" ofiste çalışıp beyin gücünü satabilmek için gereken elemelerden geçemeyenler çoğunlukta)

iş bulamayanlar için de bir fırsat bilgisayar beceriniz olduğu ve payooner köpeklik yapmadığı sürece iyi kötü çorbanız kaynıyor.
devamını gör...

yanımdasın ama dokunamıyorum, bu çok saçma. sayfalarını çevirip kokusunu alamayacaksan, bir parçasını kıvırıp altını çizemeyeceksen ne anlamı var ki. kitapların da ruhu vardır canlar dokunun onlara, kırmayın. e-kitap da neymiş. hem yazar'a da haksızlık.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim