akıcı sohbetleriyle kendilerini dinleten bir podcast olmuş. keyifli.
devamını gör...

lucius malfoy ya da police academy'deki teğmen harris gibi bastonla gezmek isterdim.bir de üstümde tenet ya da kingsman'deki gibi havalı takım elbise.kızlara da göz kırpmak falan...*bastonu havalı havalı kolumun altına koyup kafasını silmek,kızların yollarını onunla kesmek...*
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"gönül kimi severse, aşk onda güzeldir"
-neşet ertaş.
devamını gör...

kötülüğe uğradığına ve uğrayacağına inananların gözü kara şekilde, sonuçlarını hesap edemeyerek, kontrol edilemez bir öfkeyle saldırgan tavırlar sergilemesi.
devamını gör...

gerçekçi olduklarını düşünmüyorum. bildiğin hepsi romantikler. kurgular hep aynı klişelerden gidiyor. zengin-fakir, iyi-kötü gibi hep zıt karakterler rekabet halinde. özellikle hep en çok beğenilen reytingi yüksek denilen tüm dizilerde çok da ahım şahım bir senaryo da yok. hep şaşalı gösterişli mekanlar, kıyafetler, güzel kızlar, erkekler, vıcık vıcık şeylerle işi götürüyorlar. ben gerçekçilik derken yani toplumu gerçekçi bir şekilde yansıtan dizilerin çok da olmadığını söylemek istiyorum. dizilere baksan hep bu gösterişli karnı tokların entrikalı hayatlarını sunuyorlar. belki de millet demek ki böyle hayatları görmek istiyor da olabilir. millet masallara inanmak istiyor, güzel kızların, yakışıklı erkeklerin boğaza nazır evlerinde yaşadıkları aşkları, entrikaları, pervasızlığını izlemek istiyor. talep var ki bu saçmalıklara arz da var. bence dizilerin geneli böyle. toplumsal gerçekçi üç beş dizi görmüşümdür sadece. ben bu açıdan bakmak istedim geneli maalesef abuk subuk pembe diziler.
devamını gör...

o kadar işe gidip gelmeme, istanbulun leş otobüs ve metrolarına rağmen mucizevi şekilde hasta olmadım. bir güç tarafından korunduğumu düşünüyorum.
devamını gör...

yeryüzünde mülteciydi, yurt bellediği yüreklerden sürgün.
devamını gör...

purification (saflaştırma) and purgation (tasfiye) of the emotion olarak tanımlanabilir katharsis. yani "ağla ağla açılırsın" halk arasındaki tabirle.

şimdi efendim, canınızı sıkan bir durum var ise ve bunu bastırıyorsanız bu sağlığa zararlı. hep derim, "içinde kalıp kanser olacağına dışına çıksın konser olsun". işte içine içine attığın o olaylar var ya anacım, onlar gün yüzüne çıktığında kendini tutamayıp ağlamaya başlıyorsun ya hani. hah işte o katharsis.

yalnız burada ufak bir durum var. bu duygu boşalmasını olay anında yaşayamazsınız. yani şey, bastırılıp sonradan ortaya çıkmış olması lazım. o kadar bastırırsınız ki, o kadar bilinçaltına itersiniz ki bu durumu... dışarı çıkarken yırtar. işte ağlama bu yüzden (değil de, öyleymiş gibi yapıyorum şu an. gönlünüzü alacağım az sonra).

misal, çocukluk çağında tacize uğramışsındır büyük biri tarafından. hem de aile eşrafından, yakından yamacından birinden. ne kadar büyük bir travma değil mi. hah işte bunu kimseye anlatamazsın, bastırırsın bastırırsın taa korteksin dibine, hatta medulla oblongataya, elinde olsa cauda equinaya kadar gömersin (sallıyorum, takılmayın. beyni yandan düşünün, korteks beynin en üst kısmı. medulla oblongata ise beyincik. kafamızın arkasında bulunur. cauda equina ise omuriliğin bittiği yer. belimizde falan. hani gömebilsek oraya kadar derine gömeriz, magmaya indiririz anlamında. hatta bakın şu sacral yazan yerlerde bir yerler)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel. üstünden 20 yıl geçer, evleneceksindir, söz olur konu gelir anlatmak zorunda kalırsın. anlatırsın ama ne anlatmak... bir yandan ağlayıp bir yandan sinirden kudurup bir yandan öfkeden delirirsin. anlatırsın da anlatırsın. bütün o bastırılmış enerji açığa çıkar, salınır, üstünden öküz kalkmışa dönersin. sonra yürüyecek gücü bulamazsın kendinde. sevdicek kucağında taşır (hehe). katharsis bu işte.

bir örnek daha verelim ki pekişsin. ebeveynlerin ölmesi de güzel bir örnek olabilir. baba vakitsiz ölür, genç yaşta evin en büyük erkeği olarak dımdızlak ortada kalıverirsin. sorumluluk artar, hatta altında ezilirsin. babanın ölümüne üzülemezsin bile. sorumluluklarını düşünürsün, küçük kardeşini düşünürsün, anneni düşünürsün. bütün üzüntünü gömersin içine. baban ölmüştür, daha birlikte bir futbol maçına gidemeden, ilk aşk acını anlatamadan, ilk kavganda kaşın patladığında 2 tokat da babandan yiyip üstüne pansuman yaptıramadan, sana tavuk döner kendine peynirli poğaça alıp parka götüremeden göçmüştür bu dünyadan. halbuki daha büyüyecektin, üniversiteye gidecektin, gururlandıracaktın babanı. evlenecektin. çocuğun olacaktı. "torunum oldu lan, ç*künü duvara asarım ben bunun" diyecekti. dede olacaktı. sen 10 yaşındayken göçtü bu dünyadan, sen de kış günü açıkta kalmış çingene g*tü gibi ortada kaldın bir anan bir kardeşinle he mi? aha öyle bir durumda üzülemezsin. üzülemiyorsun. içine atıyorsun herşeyi. sanki yüzyıllardır ölüydü, sanki annen partenogenezle doğurdu seni gibi davranıyorsun. yaşayamadığın bütün o güzel hayallere üzülmeyi bir kenara bırak, düşünmek bile aklına gelmiyor. ta ki tetiklenene kadar. belki psikiyatr tetikler, belki bir sevgili, belki ev arkadaşının babasının ölümü, belki patronun...

işte o an gelince ya oturur ağlarsın. gözlerin kuruyana kadar ağlarsın hem de. ya da 7 milyar insanı yan yana dizsek hepsini yumruklayacak kadar öfkeden yanarsın. sonunda da yorgunluktan hareket edecek gücün kalmaz.

işte katharsis budur.

"there's no "one size fits all" definition of "catharsis", therefore this does not allow a clear definition of its use in therapeutic terms." demiş powell kaynak. belki de yukarıda uzun uzadıya anlattığım herşey palavradır. belki de değildir. kim bilir.
devamını gör...

psikolojik fiziksel veya gelişimsel bozukluğu olan bireylerin bağımsız işleyiş yetisini geliştirmekte dixell özürleri ve rehabilite etmek sosyal veya fiziksel beceriler kazandırmak amacıyla değerlendirilmesi ve tedavisi için kendi kendine bakma yaratıcı çalışma oyun gibi etkinliklerin planlanması ve uygulanmasında kapsayan tedavi yöntemidir. meşguliyet terapisidir.
devamını gör...

(bkz: aldatmak)
devamını gör...

eğer yurtdışına kısa ve geçici bir süre için gitmişlerse kullanmalarını desteklediğim kitledir.

ancak mesela cumhurbaşkanlığı seçimi 5 senede bir oluyor. eğer bu kitle 5 seneden fazla yurtdışında yaşayacaksa oy kullanamamalı. kendisini yöneteni seçmiyor ki, başkalarını yöneteni seçiyor. bence bu büyük bir hak ihlali.
devamını gör...

mudskipper balıkları, karada suda olduğundan daha fazla zaman harcarlar. göç yüzgeçlerini kullanarak kendilerini öne çekerek veya atlama yaparak karada hareket edebilirler.mudskipper balıkları, afrika, asya, avustralya, samoa ve tonga adalarında yaşarlar. genellikle tropik veya subtropikal habitatlarda bulunurlar, ancak birkaç tür ılıman bölgelerde de bulunur.

balıklar, gelgit bölgelerinde, gelgit eylemine maruz kalan bataklıklarda veya nehirlerde bulunurlar. genellikle çamurda görülürler. düşük gelgit sırasında karada beslenirler. bazı türler diğerlerine göre su kenarından daha uzaklara gider. bazıları ise sadece en yüksek gelgitlerde suyla kaplı bir alanda yaşar. bu balıklar gerektiğinde girmek için ıslak bir yuvaya sahip olur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel kaynak
devamını gör...

haklı bulduğum açıklamalar silsilesi.
devamını gör...

rahmetli dedemin evinde vardı. üzerine çıkar tepinirdik, bana mısın demezdi.

sağlam olurdu bu somyalar.
devamını gör...

istatistik mini etek gibidir, çok şey gösterir ama en önemli şeyi göstermez. alex ferguson

anketler mini etek gibidir, çok şey gösterir ama en önemli şeyi göstermez. zk31çp
devamını gör...

kesinlikle tesadüf değildir. şimdi arapça alfabenin sadece ilk 4 harfini okuyun (sağdan başlayarak)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

size tanıdık geldi mi? elif, be, te, se. evet bts.

ama bts'de elif geçmiyor ki diyebilirsiniz, evet geçmiyor. buradaki elif, kpop dinleyen kardeşlerimizi ifade ediyor. her şey birbiriyle bağlantılı. eyyy islam sen ne ileri görüşlü, ne yüce bir dinsin?

şimdi de, "ulan kpop bts'den mi ibaret" diyecekler için de, bts en büyük kpop fandomuna sahip gruptur.

yani konudan bağımsız olarak bu yazdıklarımdan, allahın neden kuran'ı arapça indirdiğini ve kpop dinlemenin neden ilahi dinlemekten hiçbir farkı olmadığını çıkarabilirsiniz.
devamını gör...

düşüş mü? gözümüzden düşmeyi kast ediyor heralde.
devamını gör...

15 temmuz demokrasi ve milli birlik roketi.*
devamını gör...

nitelik ve nicelik nedir bilmeyen cumhurbaşkanı fıkrası. ne kadar bina yaparsak o kadar iyidir kafasıyla yaşıyor.

abi bunu da demezsin artik ya. adam gözümüzün içine baka baka dalga geçiyor lan.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim