ısırıkla sevgilinin koluna saat yapıp bu saatten sonra benimsin demek
ağzının orta yerine vurmakla suretiyle bitirilmesi gereken ilişkidir.
hem kolumu ısırıp can yakacak hem bu saatten sonra benimsin diyecekmiş.
seviyorsa akşam gelip istesin babamdan.
hem kolumu ısırıp can yakacak hem bu saatten sonra benimsin diyecekmiş.
seviyorsa akşam gelip istesin babamdan.
devamını gör...
kaliteli yaşam için ucuz öneriler
kendini sev ve kendi mutluluğun için yaşa.
devamını gör...
the umbrella academy
2.sezon ile beraber gelen nostalji hissi ile yerini biraz daha sağlama alan dizi. aidan gallagher, number five rolü ile diziyi tek başına sırtlamış resmen. diziyi saf bir ciddiyetle izlememek lazım. çoğu sahnesi göndermelerle dolu olduğu için ve bu göndermeler tamamlayıcı unsur olduğundan dolayı herkesin sevebileceği bir dizi değil.
--! spoiler !--
ikinci sezonda diego ve luther'ın öga för öga ( isv.göze göz) deyimini isim zannetmeleri ve benzer bir isim bulup yaşlı bir kadını tehdit etmeleri çok iyi sahneydi.*
klaus (bkz: robert sheehan) karakteri ise her sahnesi ile sürükleyen bir karakter olmuş. ölülerle konuşabilen uyuşturucu müptelasının kendi tarikatını kurup bir kesimi peşine takması çok ince bir detaydı. karton bir karakter değil, ruhu var. insansı kırılganlığı ve deliliği her yerinden akıyor, dengesiz bir karakter olduğu için ne yaparsa yapsın karakter gelişimi saçma bir ilerleme kaydetmiyor zaten.
number five karakteri için tek cümle etmeden sadece ağır spoiler içeren bir video bırakıyorum. number five vs temps commission
vanya seni sevmiyorum ve senin için laflar hazırladım fakat bastırılmış bir gücün sonunda dünyayı yıkacağı başından belliydi ama bu senin ağzına vurulası bir karakter olduğun gerçeğini değiştirmez.
--! spoiler !--
--! spoiler !--
ikinci sezonda diego ve luther'ın öga för öga ( isv.göze göz) deyimini isim zannetmeleri ve benzer bir isim bulup yaşlı bir kadını tehdit etmeleri çok iyi sahneydi.*
klaus (bkz: robert sheehan) karakteri ise her sahnesi ile sürükleyen bir karakter olmuş. ölülerle konuşabilen uyuşturucu müptelasının kendi tarikatını kurup bir kesimi peşine takması çok ince bir detaydı. karton bir karakter değil, ruhu var. insansı kırılganlığı ve deliliği her yerinden akıyor, dengesiz bir karakter olduğu için ne yaparsa yapsın karakter gelişimi saçma bir ilerleme kaydetmiyor zaten.
number five karakteri için tek cümle etmeden sadece ağır spoiler içeren bir video bırakıyorum. number five vs temps commission
vanya seni sevmiyorum ve senin için laflar hazırladım fakat bastırılmış bir gücün sonunda dünyayı yıkacağı başından belliydi ama bu senin ağzına vurulası bir karakter olduğun gerçeğini değiştirmez.
--! spoiler !--
devamını gör...
gelin ve damat düğünde dans ederken ne konuşuyorlar sorunsalı
hiç birşey konuşmuyorlar olarak yanıtlayabileceğim sorunsal.
bize düğün fotoğrafçısı dans ederken konuşmayın, konuşunca fotoğraflarınız sindirim sisteminin son ürünü gibi çıkıyor demişti.
konuşmadık.
bize düğün fotoğrafçısı dans ederken konuşmayın, konuşunca fotoğraflarınız sindirim sisteminin son ürünü gibi çıkıyor demişti.
konuşmadık.
devamını gör...
30 yaşından fazla olup kendini genç gören insan
geceleri saymayan insandır. kendine göre haklıdır. aşksız geçen günlerini yaşadım saymıyor da olabilir.
tanrım, kafamda deli sorular.*
tanrım, kafamda deli sorular.*
devamını gör...
kaç kere aşık olunabilir sorunsalı
ben sınırsız diye biliyorum ama siz illaki birşeylere indirgemek istiyorsanız buyrun.
devamını gör...
en güzel teoman şarkısı
az bilinir ama mavi kuş ile küçük kız şahanedir.
devamını gör...
klasik batı müziği
klasik batı müziği ; avrupa kökenli müzik türüdür. yüksek kültürle anılır ve çok sesli olması en önemli özelliğidir.
klasik batı müziği dönemleri ;
*rönesans :tek sesli müzikten çok sesli müziğe geçiş yapılan dönemdir. bu dönemde din dışı müzikler, çalgılar ve çalgı toplulukları için yazılan müzikler yaygınlaşmıştır. ayrıca dans müzikleri ve dans eşliğinde müzikler akıcı bir şekilde yapılmıştır. klasik batı müziğinde bu dönemle birlikte armoni kuvvetlenmiştir.
önemli bestecileri josquin desprez, orlande de lassus
*barok : barok çağ ile birlikte batı müziği daha da gelişmiştir. bu dönem klavyeli çalgılar önemsenmiştir. karışık sesler ön plandadır. batı müziği artık zenginlik göstergesine dönüşmüştür. barok dönem opera denemeleri ile başlayıp bach 'ın ölümüyle son bulmuştur. vivaldi ve bach dönemin en önemli bestecileridir.
*klasik : klavyenin yerini piyanoya bıraktığı dönemdir. ve en önemli bestecisi dönemin mozart' tır.
*romantik :bu dönemle birlikte eğitim için adımlar atılır. melodi ve ritim bestelerde önem kazanır. dönemin bestecilerinden en önemlisi beethoven ve weber olmuştur.
klasik batı müziği dönemleri ;
*rönesans :tek sesli müzikten çok sesli müziğe geçiş yapılan dönemdir. bu dönemde din dışı müzikler, çalgılar ve çalgı toplulukları için yazılan müzikler yaygınlaşmıştır. ayrıca dans müzikleri ve dans eşliğinde müzikler akıcı bir şekilde yapılmıştır. klasik batı müziğinde bu dönemle birlikte armoni kuvvetlenmiştir.
önemli bestecileri josquin desprez, orlande de lassus
*barok : barok çağ ile birlikte batı müziği daha da gelişmiştir. bu dönem klavyeli çalgılar önemsenmiştir. karışık sesler ön plandadır. batı müziği artık zenginlik göstergesine dönüşmüştür. barok dönem opera denemeleri ile başlayıp bach 'ın ölümüyle son bulmuştur. vivaldi ve bach dönemin en önemli bestecileridir.
*klasik : klavyenin yerini piyanoya bıraktığı dönemdir. ve en önemli bestecisi dönemin mozart' tır.
*romantik :bu dönemle birlikte eğitim için adımlar atılır. melodi ve ritim bestelerde önem kazanır. dönemin bestecilerinden en önemlisi beethoven ve weber olmuştur.
devamını gör...
benden uzak allah'a yakın olsun
klasik bir cümle ile başlayayım.
bu kadar çok kullanılan öbeğin başlığının açılmaması garibime gitti*.
genelde düşünmeden kullanıp "aman benden uzak ol da ne halin varsa gör" gibi bir kullanıma sahiptir.
müslüman olan kimselerin kullanmasının tehlikeli olduğu cümle topağıdır aynı zamanda.sinir anında(vs.)kullanılan bu cümleyi düşünürsek o benden uzak olacak ve allah'a yakın olacak.teknik olarak ben de allah'a uzak oluyorum o zaman ve bu da tasavvufi açıdan tehlikeli kısma giriyor.
bu kadar çok kullanılan öbeğin başlığının açılmaması garibime gitti*.
genelde düşünmeden kullanıp "aman benden uzak ol da ne halin varsa gör" gibi bir kullanıma sahiptir.
müslüman olan kimselerin kullanmasının tehlikeli olduğu cümle topağıdır aynı zamanda.sinir anında(vs.)kullanılan bu cümleyi düşünürsek o benden uzak olacak ve allah'a yakın olacak.teknik olarak ben de allah'a uzak oluyorum o zaman ve bu da tasavvufi açıdan tehlikeli kısma giriyor.
devamını gör...
massive attack
müzikleri insanı ürkütüp çok fazla etkisi altına alan gruptur. her dinlediğimde bana başka bir boyuta geçtiğimi hissettirir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
içinizden bir ağaç geçtiğini hayal edin.
ayak tabanlarınızdan giriyor dalları ilkin. o ilk temas çok keskin, çok yabancı, çok korkutucu. ama engel olunamaz da aynı zamanda. kısım kısım ilerlemesi de içinizde. aklınız çıkıyor ama nafile. canınızı çok yakıyor kendine yol bulmaya çalışırken içinizde.
sert, acımasız; ve evet doğru, çok acılı. artacak da bu acı daha, biliyorsunuz üstelik. bazen siz galip geliyor, kırıyorsunuz birkaç dalını ama çoğunlukla o kazanıyor savaşı. yavaş yavaş ilerliyor bedeninizde. kasıklarınızdan da girdiğinde, artık geriye dönüş olmadığını kavrıyorsunuz. evet en zoru bu diyorsunuz. bundan daha fazlası olamaz. buraları geçtiğinde, yoluna devam ederken işim kolaylaşacak. sıkmam gerek dişimi. tüm varlığı ile; dalları ve gövdesiyle, yoluna sizi yararak devam ediyor ağaç. direniyorsunuz çok sinirlenip bazen, ama boşuna. tüm organlarınız yer değiştiriyor içinizde ona yol açmak için. belli bir noktadan sonra kendinizi hissetmeyi unutuyorsunuz. sadece ve tüm gerçekliğiyle ağaç oluyorsunuz. bütünleşmek değil, hala yabancı size, ne var ki o kadar büyük ki, başka bir şey düşünemez, hissedemez oluyorsunuz. değişim zordur, herkes bilir bunu. ama bu kadar zor olacağı okunarak öğrenilemezmiş zaten... ya da geçmiş deneyimler... peh!
göğsünüzün oralarda bir yerlerde işler değişmeye başlıyor. kalple karşılaşınca ağaç da bir şaşalıyor herhalde, bilemiyorum. incitmeden, hasar bırakmadan geçmeye çalışıyor sanki. bir iki çizik alsa da koruyor kendini o. bunu fark etmek korkunuzu da azaltıyor. sevmeye başlıyorsunuz dönüştürücünüzü. alışmak belki, kim bilir. ama hemen sonra başka bir süreç başlıyor. tahayyül edilemez olan kısım. en zoru... artık dallar ve gövde bedeninizden ayrıldığında, son aşama başladığında yani demek istiyorum; köklerin beyninizden ayrılma sürecinde en dibi görüyorsunuz. zifiri karanlık burası. ağaca değil kendinize yabancı olduğunuz bir dönemi yaşıyorsunuz çünkü aklınız kökler tarafından zapt edilmiş vaziyetteyken. ne kadar süredir devam ettiğinden tutun, neler olup bittiğine kadar hiçbir şeyden haberiniz yok. siz siz değilsiniz, kökler tüm beyninizi ele geçirdi. çok, çok zor evet, asla bitmeyecek gibi. ama bitiyor... bir gün, ansızın, çat diye! o sizi terk etmeye karar verdiğinde. her şey gibi...
vedalaşmak zor oldu ağacımla, doğru. tüm acısına rağmen ama, iyi ki girdi içime. iyi ki değiştirdi beni. iyi ki sağ salim atlatabildim bu süreci. tüm yüklerimden arındım. tüm varlığımı yeniden yarattım. tortusu, izi bile kalmadı içimde. kendimi yeniden doğurdum.
pişman değilim, yine olsa yine yaparım. ben bu'yum diyebilmenin yolu bu acıyı çekmekten geçiyordu ise şayet, yine olsun yine çekerim. razıyım. mutluyum. tatminim. tamamım.
ayak tabanlarınızdan giriyor dalları ilkin. o ilk temas çok keskin, çok yabancı, çok korkutucu. ama engel olunamaz da aynı zamanda. kısım kısım ilerlemesi de içinizde. aklınız çıkıyor ama nafile. canınızı çok yakıyor kendine yol bulmaya çalışırken içinizde.
sert, acımasız; ve evet doğru, çok acılı. artacak da bu acı daha, biliyorsunuz üstelik. bazen siz galip geliyor, kırıyorsunuz birkaç dalını ama çoğunlukla o kazanıyor savaşı. yavaş yavaş ilerliyor bedeninizde. kasıklarınızdan da girdiğinde, artık geriye dönüş olmadığını kavrıyorsunuz. evet en zoru bu diyorsunuz. bundan daha fazlası olamaz. buraları geçtiğinde, yoluna devam ederken işim kolaylaşacak. sıkmam gerek dişimi. tüm varlığı ile; dalları ve gövdesiyle, yoluna sizi yararak devam ediyor ağaç. direniyorsunuz çok sinirlenip bazen, ama boşuna. tüm organlarınız yer değiştiriyor içinizde ona yol açmak için. belli bir noktadan sonra kendinizi hissetmeyi unutuyorsunuz. sadece ve tüm gerçekliğiyle ağaç oluyorsunuz. bütünleşmek değil, hala yabancı size, ne var ki o kadar büyük ki, başka bir şey düşünemez, hissedemez oluyorsunuz. değişim zordur, herkes bilir bunu. ama bu kadar zor olacağı okunarak öğrenilemezmiş zaten... ya da geçmiş deneyimler... peh!
göğsünüzün oralarda bir yerlerde işler değişmeye başlıyor. kalple karşılaşınca ağaç da bir şaşalıyor herhalde, bilemiyorum. incitmeden, hasar bırakmadan geçmeye çalışıyor sanki. bir iki çizik alsa da koruyor kendini o. bunu fark etmek korkunuzu da azaltıyor. sevmeye başlıyorsunuz dönüştürücünüzü. alışmak belki, kim bilir. ama hemen sonra başka bir süreç başlıyor. tahayyül edilemez olan kısım. en zoru... artık dallar ve gövde bedeninizden ayrıldığında, son aşama başladığında yani demek istiyorum; köklerin beyninizden ayrılma sürecinde en dibi görüyorsunuz. zifiri karanlık burası. ağaca değil kendinize yabancı olduğunuz bir dönemi yaşıyorsunuz çünkü aklınız kökler tarafından zapt edilmiş vaziyetteyken. ne kadar süredir devam ettiğinden tutun, neler olup bittiğine kadar hiçbir şeyden haberiniz yok. siz siz değilsiniz, kökler tüm beyninizi ele geçirdi. çok, çok zor evet, asla bitmeyecek gibi. ama bitiyor... bir gün, ansızın, çat diye! o sizi terk etmeye karar verdiğinde. her şey gibi...
vedalaşmak zor oldu ağacımla, doğru. tüm acısına rağmen ama, iyi ki girdi içime. iyi ki değiştirdi beni. iyi ki sağ salim atlatabildim bu süreci. tüm yüklerimden arındım. tüm varlığımı yeniden yarattım. tortusu, izi bile kalmadı içimde. kendimi yeniden doğurdum.
pişman değilim, yine olsa yine yaparım. ben bu'yum diyebilmenin yolu bu acıyı çekmekten geçiyordu ise şayet, yine olsun yine çekerim. razıyım. mutluyum. tatminim. tamamım.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
komşu komşu hoşgeldiniz?
uzak diyarlardan bana ne getirdiniz?
manileri ustalarından öğrenmeye geldim
yeni yetmeler kenara çekiliniz.
uzak diyarlardan bana ne getirdiniz?
manileri ustalarından öğrenmeye geldim
yeni yetmeler kenara çekiliniz.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
o değil de nasıl herkes kırk yıllık radyocu diksiyonu ve ses tonuna kavuştu. valla ben hayatımda böyle konuşmadım.
devamını gör...
kamp yapmak
türkiye'de en çok karadeniz yaylalarında yapmak istediğim aktivitedir. özellikle huser yaylasında kamp yapmak mükemmel olur.
devamını gör...
yoldaş'ın bot olduğu gerçeği
devamını gör...
kırılganlık sendromu
vücudun yaşlanma, yüksek toksisite düzeyi, yetersiz/yanlış beslenme, hareketsizlik ve yoğun stres gibi çoklu faktörlerle hastalıklara karşı normale göre çok daha kırılgan hale gelmesi durumudur.
devamını gör...
konuşurken sürekli dokunan insanlar
sinir bozuculardır. ya kardeşim zaten dikkatim sende, neden dokunuyorsun? ayrıca zaten sakar birisin, dokunma bana!
devamını gör...



