iyi ve tatminkar bir açıklama olmuş. zaten bu tarz insanları anlayamıyorum. biraz geniş takınılması gerekli. bir program yapıyorsun, başarılı olacak diye bir şey yok, zorlamaya da gerek yok.

yapsınlar yine dinlerim dinlemem demiyorum şahsen ama bu olaylar aklıma şu dizeleri getirdi: hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten. bu olayın sözlüğe zarar vermekten başka bir şeye yaradığı yok.

hakkını ara, mutlaka ara ve bul. ama bunun yeri burası değil ne yazık ki. adam toplayıp dövdürücem diyen liseli cimadan farkınız kalmıyor. moderasyon yine de emek veriyor, güzellemek için de söylemiyorum. hepimizin şahit olduğu tonlarca şey yaptılar. hakkaniyetleri konusunda bir şey de diyemem. ama başlığı başa almadı diye ya da süreyi uzatmadılar diye linç edilmelerine karşıyım. pire için deveyi yakmaktan başka bir şey değil yapılan ve bu pire sadece bir radyo programı.

bunu para için yapmadıklarını söylüyorlar fakat zaten bir şeye gönüllü olmak, olumlu olumsuz her şeyi çantana koyup gönüllü olmaktır. bunu dert edinmek gereksiz, çabuk yaşlanırsınız.
devamını gör...

hayatini kaybettiginde 1.sinifa yeni baslamis bir tifildim. ona ragmen bircok sarkisini ezberden soyler, adam olacak cocuk’ta sahneye cikardigi cocuklarla 10 puan alma yarisina girerdim.

saclarinin, takip takistirdigi ayrica yakistirdigi yuzuklerinin asigiyim hala, belki de gri saclarimdan sen sorumlusun baris abi.

bir gun oldugumde beni oldugum gun ile degil dogdugum gun ile hatirlayin diyen, turk muzik endustrisine katkisi asla yadsinamayacak ekol sanatci.
devamını gör...

birçok ilke imza atmış bir gök bilimcimiz. meslektaş olduğumuzdan kendisine ayrı bir saygım var.

öğrenim hayatına ankara'da başlayıp istanbul'da devam eden eryurt, okul bitince yeniden ankara'ya döndü ve ankara üniversitesi'nde astrofizik üzerine çalışmaya başladı. 2 yıl sonra hocasının teşvikiyle yüksek lisans yapmak üzere yurt dışına gitti. yüksek lisansı bitince tekrar ankara üniversitesi'ne döndü ve rasathanemizin de kurucusu olan egbert adriaan kreiken ile birlikte çalıştı.

doçent olduktan sonra tekrar yurt dışına gitti eryurt. orada üzerinde çalıştığı konu için bir bilgisayar programı yazdı. ardından nasa’nın goddard uzay araştırma enstitüsü'ne burslu olarak gitti ve profesörlük unvanı kazandı.

yıldız evrimini çalışma alanı olarak seçti. o zamanlar güneş ile ilgili bilgiler oldukça yetersiz ve hatta yanlıştır. eryurt, güneş'in evrimine ilişkin bir model geliştirdi ve bu modeliyle ödül aldı. tekrar türkiye'ye döndü. odtü'de profesör olarak göreve başladı ve astrofizik bölümünü kurdu. bölüm başkanlığı ve dekanlık da yaptıktan sonra emekli oldu.

apollo projesi ile ay'a ilk kez ayak basılmasında da çlaışmalarının katkısı oldu. bu nedenle nasa, ay'a inildiği günün yıl dönümünde, yani 20 temmuzda kendisini unutmadı ve bir doodle ile onurlandırdı.

***

hasan âli yücel, kendisine bir nutuk hediye etmiş ve içerisine şöyle bir not düşmüştü:

“gönlümün bütün dileği sizin de gireceğiniz meslekte ve ileriki hayatınızda atatürk gibi, türk milletine büyük hizmetler etmeniz ve insanlığa milletiniz yolundan büyük faydalar ve bahtiyarlıklar getirmenizdir.”

eryurt ve eşi, ölmeden önce tüm servetlerini "memlekete vefa borcunu ödemek" amacıyla erzurum milli eğitim müdürlüğü’ne bağışladı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sayesinde farma bilgilerimi tekrar ettiğim sevgili yazar.
devamını gör...

evlilik dışı bir doğumla dünyaya geldiği iddia edilir, tabiri caizse p*çtir. hristiyanlık ve insanlık adına yaptığı katkılarla küresel bir hümanist olarak bilinir. en belirgin düşünce yapısı da bilgeliği, delilik olarak tanımlamasıdır. bu görüşünü de en iyi şekilde bence (bkz: deliliğe övgü) kitabında bahseder.
devamını gör...

chp'li kadın siyasetçi. korkmadan bir şeyleri ifade eden nadir insanlardan.
devamını gör...

başlığı açan yazarımızın dediği gibi ağaca çıkın. leoparlar avlarını ağaçta daha büyük bir keyifle yerlermiş.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çocukken saçları kıvırcıkmış bu yüzden kıvırcık lakabı takılmış öyle de kalmış. tabii saçlar dökülünce algılanamıyor haliyle.
devamını gör...

belasını buluyor. başka ne buluyor bilmem.
devamını gör...

aynı ismi taşıyan, çok farklı türlerde iki güzel parça:



devamını gör...

trans olmanın nesi suç, ahlaka aykırı hiçbir şey göremiyorum ben ortada? rtük kendi görevinden çıkıp akp'nin ideoloji aygıtı oldu artık, ülkedeki bir çok kurum gibi. yazık, akp ülkenin ayarlarıyla kökten oynuyor. bunlar gittikten sonra ne kadar sürede toparlanırız hiç bilemiyorum.
devamını gör...

bad boy olmadığı,kadına şiddet göstermediği,ego timsali olmadığı,zarar vermediği,incitmediği kısacası erkek olduğu anlar.
devamını gör...

çok yazmak, hatta sabaha kadar yazmak.

kıymetli yazarcanlar, okuyucuların, arama motoruna bir kelime ya da bir cümle yazdıktan sonra karşısına çıkan her şeyin objektif olması doğru değil. inanın bir o kadar biz subjektif tanım/tarif ya da yaşanmışlık veya tecrübeyi de arıyoruz. hepimiz yapıyoruz.

zeytinyağlı yaprak sarmasının zibilyon adet tarifi var, yazın o sebepten, takılmayın içeriğe falan.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel ordu akkuş
devamını gör...

hakkımda soruşturma açılmasına neden olan büyük şairdir.

çalıştığım okulda bir şiir dinletisi yapılmaya karar verir idare ve edebiyat öğretmeni arkadaşıma bu görev verilir, o da güzel bir şiir seçkisi yapar, öğrencileri seçer ve çalışmaya başlar ama dinletiye 15 gün kala tayin olup gider. okulda başka edebiyat öğretmeni de olmadığı için dinletiyi çıkarmak bana düşer.

hikaye burda başlar zaten. bir kız öğrenci “ yerçekimli karanfil”i okur ve güzel de okur. ben de beğendiğim için dinletide bu şiirle başlamaya karar veririm. iki gün sonra ise hayatımda duyduğum en saçma soruşturma için milli eğitimden aranırım.

meğer bir veli beni şikayet etmiştir, güzel şiir okuyan kızın velisi ve şikayet konusu şudur:

“ şiirde rakı içiliyor.”

edip cansever ile şiirde içtiğimiz rakıdan sarhoş olan velilerimizin şikayeti ile açılan soruşturmadan elbette bir şey çıkmadı ama edip abiye ayıp oldu. işte sarhoş eden şiir:


yerçekimli karanfil
biliyor musun az az yaşıyorsun içimde
oysaki seninle güzel olmak var
örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi
bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.

sen karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
o başkası yok mu bir yanındakine veriyor
derken karanfil elden ele.

görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
birleşiyoruz sessizce.
devamını gör...

her büyük servetin altında büyük bir suç yatar.*
devamını gör...

sözlükte açıktan siyaset yapılmıyor diyerekten cevapladığım deli saçmalığı. bazı dayatmalara ses çıkarmak ve farkında olmak siyaset değil, aydın insanların yaptığı aktivitedir.
devamını gör...

iki gün yokum, bülbüller susuyor, tık yok tık. cezam bitiyor döner dönmez şakımaya başlıyorlar, allahın bir hikmeti işte?

hikmet-i hüda, sual olunmuyor ama bu bir tesadüf mü acaba diye de düşündürmüyor değil.
neyse ya, bana ne.


1967 / trablusgarp / noter tasdikli.
devamını gör...

sen!
her defterin sol sayfasisin..
hep bu sefer de denilen..
üzüntü sebebi..
sağ sayfanın sagindakisin/otekisin..
ona en güzel şiirler yazılırken..
sen iç geçirip.. bakansin..
nolur
evet bu sefer şiir olmasın
sadece karala.. boş bırakma..

defteri her kapatisinda..
beni sağ yanıma..
mecbur bırakma..
bir parça mürekkep..
belki iz bırakır..
anlam kazanır..
ahh.. bak çevirdi yine sayfayı..
-greenland' a sevgilerle-
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim