aşk işlerinden uzak duran insan
tipsizdir diyerek genelleyen yazarı görmemi sağlayan ve beni çok güldüren başlık.
"tipli" olmak nedir sevgili yazar? evet, toplumun genel olarak beğendiği bazı özellikler var ama gerçekten bunlara sahip olmayan kimsenin aşkı deneyimleyemeyeceğini mi sanıyorsun? sen sanırım yaşadığın yüzeysel ilişkileri aşk zannetmişsin ya da kimseye gerçekten aşkla bakmamışsın çünkü insan sevdiğini güzel görür, bunun için o kişinin başkalarınca güzel görülmesi bile gerekmez.
"tipli" olmak nedir sevgili yazar? evet, toplumun genel olarak beğendiği bazı özellikler var ama gerçekten bunlara sahip olmayan kimsenin aşkı deneyimleyemeyeceğini mi sanıyorsun? sen sanırım yaşadığın yüzeysel ilişkileri aşk zannetmişsin ya da kimseye gerçekten aşkla bakmamışsın çünkü insan sevdiğini güzel görür, bunun için o kişinin başkalarınca güzel görülmesi bile gerekmez.
devamını gör...
ortaokulda yapılan zorbalıklar
çocukların da acımasız olduğunu, masum olmadıklarını gözler önüne seren zorbalıklardır.
devamını gör...
sevmediğin bir yazarın tanımını beğenmek
akışta tanım beğenirken genellikle isme dikkat etmem. zaten sözlükte sevmediğim bir yazar diye bir olayım yok. bu kadar içselleştirmedim kimseyi.
devamını gör...
bir insanın kalitesiz olduğunu gösteren detaylar
bilgisi olmadan fikri olması.
devamını gör...
doğal sakinleştiriciler
salıncakta başını geri yatırarak sallanmak. ağaca çıkıp etrafı izlemek. gündüz kuş seslerini gece kurbağa seslerini dinlemek. gece geç vakitte balkona çıkıp oturmak. güzel kokan çiçekleri koklamak. arkadaşlarla yapılan gırgır şamata...
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
ne günlerdi o günler cancağızım,
ne günlerdi;
sen, on yedisinde sevgilerin sisinde
başı duman duman bir kız.
ben, yirmi üstünde
gönlü gördüğü her güzelliğe nişanlı
öylesiye bir şair, öylesiye bir delikanlı.
-rıza polat akkoyunlu
ne günlerdi;
sen, on yedisinde sevgilerin sisinde
başı duman duman bir kız.
ben, yirmi üstünde
gönlü gördüğü her güzelliğe nişanlı
öylesiye bir şair, öylesiye bir delikanlı.
-rıza polat akkoyunlu
devamını gör...
normal sözlük izdivaç
güldürü için yayınlanmıştır, lütfen ciddiye almayınız!
devamını gör...
sözlükte bildirimlerin geç gelmesi sorunsalı
beğenmek, başlıklara tıklamak işkence gibi. 3 saniye bekleyemecek kadar tahammül kalmamış. fakat bu, sözlüğün bugün yavaş olduğunu değiştirmiyor.
devamını gör...
cebimdeki yabancı
yönetmen koltuğunda serra yılmaz'ın olduğunu filmi izledikten sonra gördüm, iyi de olmuş zira kendisinden hiç haz etmediğim için önceden bilseydim izlemezdim filmi.
gelelim filme:
filmin orijinali 2016 yılında italyan paolo genovese'nin çektiği:
"perfetti sconoscuiti". ve bu çok iyi bir filmdi.
gelelim filmin oyuncu kadrosuna:
- şükrü özyıldız
- leyla lydia tuğutlu
- serkan altunorak
- buğra gülsoy
- şebnem bozoklu
- çağlar çorumlu
- belçim bilgin
serra hanımın çektiği biraz komedi tadında olmuş ama yine de çerez niyetine izlenir mi?
izleyin efendim fakat yanınızda sevgilinizle izlemeyin sakın.
zira bu filmi izledikten sonra insanlara olan güveninizi kaybedebilirsiniz.
gelelim filme:
filmin orijinali 2016 yılında italyan paolo genovese'nin çektiği:
"perfetti sconoscuiti". ve bu çok iyi bir filmdi.
gelelim filmin oyuncu kadrosuna:
- şükrü özyıldız
- leyla lydia tuğutlu
- serkan altunorak
- buğra gülsoy
- şebnem bozoklu
- çağlar çorumlu
- belçim bilgin
serra hanımın çektiği biraz komedi tadında olmuş ama yine de çerez niyetine izlenir mi?
izleyin efendim fakat yanınızda sevgilinizle izlemeyin sakın.
zira bu filmi izledikten sonra insanlara olan güveninizi kaybedebilirsiniz.
devamını gör...
buzadam ötzi
hikâye bundan 5300 küsur yıl önce başlıyor. ata soylarımdan olan eunotosaurus'lardan biri ile ötzi'nin yolları kesişiyor. bildiğiniz kanka oluyorlar. yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor. ötzi onu asla yanından ayırmıyor. peki biz bu bilgilere nasıl ulaşıyoruz? malum bizim kabuklar sağlam. bizde bilgi kabuktan kabuğa geçer. farklı bir kodlama biçimi ile tüm dünya tarihini kuşaktan kuşağa aktarırız. yani anlayacağınız dünya tarihini sırtımızda taşırız. insanların tarihi algılama biçimi kulaktan kulağa olduğu için bizim sağlamcılığımız karşısında hep ters ayakta yakalanırlar. ötzi abi cidden güzel bir adam. yalnız takılmayı seviyor. kendi türü ile selamı sabahı kesmiş. dağ bayır yanında bir tosbağa ile yolculuk yapıyor. biraz da kafayı kırmış. kalbi kırık insanların kafayı kırması daha kolay oluyor gibi. kırmamak lazım. hele o dönemler, incinmişsin diyecek bir profesyonel de yok henüz ortalarda. ne yapsın adam? derdini tasasını yanındaki tosbağaya anlatmış. onu yaren edinmiş. bir nevi terapi yani.
kabuksal aktarımdan aldığımız bilgilere göre kendisine büyük bir haksızlık yapılmış. ötzi abi kabilesinden bir kıza gönül vermiş. gidip kızı babasından istemiş. abiye demişler ki git biraz avlan gel, kabileyi bir ay boyunca doyur, kızı sana verelim. ötzi abi bu isteği ikiletmemiş bile... avlanmış da avlanmış. kabileyi bildiğiniz tek başına doyurmuş. peki sonra ne olmuş? vermemişler kızı zalımlar. ötzi'nin kalbi kırık. vurmuş kendisini dağlara. tek balta takılmaya başlamış. alplerin yalnız adamı olarak nam salmış. o tek başına gezedursun, babası kızı başkasına vermek istemiş. kız kabul etmemiş. bayağı zorlamışlar ablamızı. o da baskılara dayanamayıp kendisini bir mamutun önüne atıp intihar etmiş.
kabile, bu olaydan ötürü ötzi'yi suçlamış. konsey toplanmış ötzi abi hakkında vur emri çıkarmış. bir arama ekibi kurup düşmüşler abimizin peşine. içlerinden bir tanesi bu güzel adamı yakalamak için çok istekliymiş. ayrılmış gruptan. işi kendisi bitirip kahraman olacak ya! en nihayetinde muradına ermiş. ötzi abiyi bulmuş. mamut dişinden yaptığı bıçağıyla saldırmış ötzi'nin üzerine. ötzi abi ilk hamleyi savuşturmak için eliyle bir hamle yapmış ve elinden yaralanmış. ama hamleyi savuşturmayı başarmış. sonrasında kafayı koyduğu gibi elemanı bayıltmış.
eski model tosbağa arkadaşına dönerek ; ''yaa tosbik efendi görüyorsun değil mi? hem kızı vermediler. hem canımıza kast ettiler. bu insan denen yaratık korkarım ki dünyayı çok fena felaketlere sürükleyecek. korkarım ki senin torunlardan çorba bile yapar bunlar.'' dedikten sonra elini sarmaya başlamış. dinlenmek maksadıyla mağarasına doğru yola koyulmuş. ertesi gün ötzi abinin şansı yerindeymiş. avlanmak için dışarı çıktığında bir geyikle karşılaşmış. heyecanlanmış tabi. birkaç gündür midesine hiçbir şey girmemiş. avlamış geyiği, sırtlamış. mağaranın yakınlarında bir yere kadar taşımış. gerekli işlemleri yaptıktan sonra yakmış ateşi. geyik etini güzelce pişirip, karnını doyurmaya başlamış; ''vay be tosbağa bugün de karnımızı doyurduk çok şükür. geyik eti de güzelmiş.'' o esnada havayı yaran küçük bir uğultu duyulmuş. bir mızrak saplanmış ötzi abinin sırtına. yere yığılmış. boğuk bir sesle; ''gey ik e ti gü zel miş.'' diyerek son nefesini vermiş. 30 metrelik bir mesafeden kalleşçe sırtından vurulmuş ötzi abi. son sözleri de bu olmuş. ata tosbağanın aktardığına göre ötzi'yi öldüren ona bıçakla saldıran elemanmış. onu öldürdükten sonra yanına gelip, ölüp ölmediğini kontrol etmek istemiş. bizim ata tosbağa o esnada ne olur ne olmaz diyerek olay yerinden uzaklaşmak zorunda kalmış.
tabi siz, şimdi bu hikâyeye inanmayacaksınız. olsun, sıkıntı yok. yalnız 5300 senelik bu cinayet dosyasında görev alan dedektif alexander horn'un ulaştığı bulgular bu hikâye ile örtüşüyor. ötzi, ölümünden iki gün önce elinden yaralanmış. sonrasında ise sırtından mızrakla vurularak öldürülmüş. mesafe de 30 metre kadar. eşyalarına dokunulmamış. yani soygun vesaire amacı ile öldürülmemiş. kişisel husumet olduğu aşikâr. horn incelemeleri sonucunda bu bulgulara ulaşmış ama mevzuyu tam olarak aydınlatamıyoruz diyor. aydınlatamazsınız tabi. mevzunun ayrıntıları bizde ve sizin ulaştığınız bilgiler de kısmi olarak doğru. işte böyle! hep kulaktan kulağa oynayarak inandığınız tarihe biraz da kabuk sağlamlığında bakıp, gerçeklere ulaşmayı yani bu hikâyeye inanmayı seçebilirsiniz. * artık o kısım size kalmış.
kabuksal aktarımdan aldığımız bilgilere göre kendisine büyük bir haksızlık yapılmış. ötzi abi kabilesinden bir kıza gönül vermiş. gidip kızı babasından istemiş. abiye demişler ki git biraz avlan gel, kabileyi bir ay boyunca doyur, kızı sana verelim. ötzi abi bu isteği ikiletmemiş bile... avlanmış da avlanmış. kabileyi bildiğiniz tek başına doyurmuş. peki sonra ne olmuş? vermemişler kızı zalımlar. ötzi'nin kalbi kırık. vurmuş kendisini dağlara. tek balta takılmaya başlamış. alplerin yalnız adamı olarak nam salmış. o tek başına gezedursun, babası kızı başkasına vermek istemiş. kız kabul etmemiş. bayağı zorlamışlar ablamızı. o da baskılara dayanamayıp kendisini bir mamutun önüne atıp intihar etmiş.
kabile, bu olaydan ötürü ötzi'yi suçlamış. konsey toplanmış ötzi abi hakkında vur emri çıkarmış. bir arama ekibi kurup düşmüşler abimizin peşine. içlerinden bir tanesi bu güzel adamı yakalamak için çok istekliymiş. ayrılmış gruptan. işi kendisi bitirip kahraman olacak ya! en nihayetinde muradına ermiş. ötzi abiyi bulmuş. mamut dişinden yaptığı bıçağıyla saldırmış ötzi'nin üzerine. ötzi abi ilk hamleyi savuşturmak için eliyle bir hamle yapmış ve elinden yaralanmış. ama hamleyi savuşturmayı başarmış. sonrasında kafayı koyduğu gibi elemanı bayıltmış.
eski model tosbağa arkadaşına dönerek ; ''yaa tosbik efendi görüyorsun değil mi? hem kızı vermediler. hem canımıza kast ettiler. bu insan denen yaratık korkarım ki dünyayı çok fena felaketlere sürükleyecek. korkarım ki senin torunlardan çorba bile yapar bunlar.'' dedikten sonra elini sarmaya başlamış. dinlenmek maksadıyla mağarasına doğru yola koyulmuş. ertesi gün ötzi abinin şansı yerindeymiş. avlanmak için dışarı çıktığında bir geyikle karşılaşmış. heyecanlanmış tabi. birkaç gündür midesine hiçbir şey girmemiş. avlamış geyiği, sırtlamış. mağaranın yakınlarında bir yere kadar taşımış. gerekli işlemleri yaptıktan sonra yakmış ateşi. geyik etini güzelce pişirip, karnını doyurmaya başlamış; ''vay be tosbağa bugün de karnımızı doyurduk çok şükür. geyik eti de güzelmiş.'' o esnada havayı yaran küçük bir uğultu duyulmuş. bir mızrak saplanmış ötzi abinin sırtına. yere yığılmış. boğuk bir sesle; ''gey ik e ti gü zel miş.'' diyerek son nefesini vermiş. 30 metrelik bir mesafeden kalleşçe sırtından vurulmuş ötzi abi. son sözleri de bu olmuş. ata tosbağanın aktardığına göre ötzi'yi öldüren ona bıçakla saldıran elemanmış. onu öldürdükten sonra yanına gelip, ölüp ölmediğini kontrol etmek istemiş. bizim ata tosbağa o esnada ne olur ne olmaz diyerek olay yerinden uzaklaşmak zorunda kalmış.
tabi siz, şimdi bu hikâyeye inanmayacaksınız. olsun, sıkıntı yok. yalnız 5300 senelik bu cinayet dosyasında görev alan dedektif alexander horn'un ulaştığı bulgular bu hikâye ile örtüşüyor. ötzi, ölümünden iki gün önce elinden yaralanmış. sonrasında ise sırtından mızrakla vurularak öldürülmüş. mesafe de 30 metre kadar. eşyalarına dokunulmamış. yani soygun vesaire amacı ile öldürülmemiş. kişisel husumet olduğu aşikâr. horn incelemeleri sonucunda bu bulgulara ulaşmış ama mevzuyu tam olarak aydınlatamıyoruz diyor. aydınlatamazsınız tabi. mevzunun ayrıntıları bizde ve sizin ulaştığınız bilgiler de kısmi olarak doğru. işte böyle! hep kulaktan kulağa oynayarak inandığınız tarihe biraz da kabuk sağlamlığında bakıp, gerçeklere ulaşmayı yani bu hikâyeye inanmayı seçebilirsiniz. * artık o kısım size kalmış.
devamını gör...
yazarları bugün mutlu eden olaylar
göğüs hastalıkları dersi dinliyordum hocanın odasında akciğer tablosu vardı(olsun yani) ve o tablonun da yukarısında atamın resmi vardı çok hoşuma gitti gerçekten. mutlu oldum. çok anlamlı ve çok güzel bir yerdeydi.
devamını gör...
eski kafa radyo yayını
canlar dostlar nasılsınız?
yine bir pazar günü yine bir ben. değişikliğe hazır mısınız?
bugün değişik 90'lar türkçe yayını olacak dinleyince cidden bu da vardı ya diyeceksiniz. arada hunili şarkılar ile....
bu haftalık sadece 90'larda takılacağız sonra tekrar 70'ler 60'lar ve daha eskiler ile devam edeceğiz.
saatlerinizi 20.15'e ayarlayınız.
yine bir pazar günü yine bir ben. değişikliğe hazır mısınız?
bugün değişik 90'lar türkçe yayını olacak dinleyince cidden bu da vardı ya diyeceksiniz. arada hunili şarkılar ile....
bu haftalık sadece 90'larda takılacağız sonra tekrar 70'ler 60'lar ve daha eskiler ile devam edeceğiz.
saatlerinizi 20.15'e ayarlayınız.
devamını gör...
yaz bunu bir kenara
mary jane grubunun son şarkısı. solistin şarkının her bölümünde sesini farklı bir tonda kullanması en beğendiğim yanı oldu.ayrica çok eskilerden sensiz bensiz isimli şarkıya da çok benziyor.
devamını gör...
önce klasik gitarla başla sonra elektroya geçersin
çocukken elektro gitar çalmak isteyen hemen hemen her çocuğun maruz kaldığı klişe cümle.
genelde o çocuklar gönlü olmadığı için klasiğe devam etmedi, nihayetinde elektro çalacağı varsa ondan da soğudu. olur da bir gün çocuğunuz anne/baba ben gitar çalmak istiyorum der ise, siz de çocuğunuzu bu klişeye maruz bırakmayın. hangi gitarı istiyorsa alıverin gitsin...
genelde o çocuklar gönlü olmadığı için klasiğe devam etmedi, nihayetinde elektro çalacağı varsa ondan da soğudu. olur da bir gün çocuğunuz anne/baba ben gitar çalmak istiyorum der ise, siz de çocuğunuzu bu klişeye maruz bırakmayın. hangi gitarı istiyorsa alıverin gitsin...
devamını gör...
korkutucu sesler
camların, kapıların arasından sızan rüzgarla oluşan uğultulu ses bu kategoriye girmektedir.
şu anda duyuyor olduğum ve kış aylarında çok sık duymaya devam ettiğim, beni tek başımayken korkutan sestir.
şu anda duyuyor olduğum ve kış aylarında çok sık duymaya devam ettiğim, beni tek başımayken korkutan sestir.
devamını gör...



