normal sözlük’te darağacının hazırlanması
sözlükteki deniz gezmiş ruhuna sahip olan gençleri ortaya çıkarmış olan başlık. hey yavrum hey, tüyler tiken tiken oldu.
devamını gör...
go back couple
2017 güney kore yapımı, 12 bölümlük bir dizi.
küçükken tozpembe gözlüklerimiz biraz büyüyüp de gençlik yıllarımıza ulaştığımızda giderek grileşiyor. gri fazlasıyla belirsiz bir renk. fakat belirsiz olması zaten bize birçok karar aldırıyor. yanlış veya yolunda kararlar.
hayatın beklenmedikleriyle olgunlaşan fakat o beklenmeyen şeylerden ötürü birbirlerini sevseler de ayrılmanın doğru karar olduğunu düşünen bir çift ve sahneleriyle diziyi izlemeye başlıyoruz.
çiftimizden eş ve anneyi canlandıran jang na ra, ''ma jin joo'' karakteriyle can buluyor. ma jin joo ilgili bir anne fakat eşinin fazla çalışmasından ötürü kendini çoğu zaman yalnız hisseden, kırgın bir eş aynı zamanda. annesini de kaybedince iyice yalnız hissetmeye başlıyor. içinde enerjiye dair hiçbir şey yokken tanışıyoruz onunla.

son ho jun ise ailenin babası choi ban do'yu canlandırıyor. neşeli bir karakterin nasıl patronu tarafından ezildiğini, sırf ailesi için nelere katlandığını görüyoruz. elbette çabaları çoğu zaman görülmüyor. hayat insanları tahmin edemeyeceği kişilere dönüştürüyor.

bu çiftimiz, boşanma günü yüzüklerini çıkardığında doğa-üstü bir güçle depreme benzer bir sarsıntı yaşıyor ve uyandıklarında kendilerini 20'li yaşlarının başında, üniversite yıllarında buluyor. büyüleyici ve belki de birçok kişinin hayal ettiği bir durum değil mi? geçmiş güzel yıllara geri dönmek..
gözler... insanların gözlerindeki parıltıyı kaybetmiş olmaları üzüyor beni. genç simalarda pırıl pırıl olan gözler neden sonrasında sönüyor? hayatın birçok kötülüğüne ve zorluğuna şahit oldukları için mi?
işte üniversite yıllarına dönen çiftimizin gözlerindeki parıltıya tekrar şahit oluyoruz.

basit bir konu olarak görülebilir lakin çiftin arasındaki atışmalar, arkadaşlık ve kendi aileleriyle olan ilişkileri o kadar samimi, o kadar içtendi ki. saf sevgiyi işliyordu, hem de birçok türden.
anne sevgisi, arkadaş sevgisi, evlat sevgisi, karşılıksız sevgi..
örneğin geçmişe dönen ma jin joo'nun annesinden hiç ayrılmaması ve tüm işleri kendisinin yapıp annesini yormamak için uğraşması, o pişmanlığı öyle değerliydi ki. halbuki geçmişte annesi yanındayken hep yanında olacakmış gibi düşünüyordu. oysa şimdi bir şansı daha vardı, hayattan öğrendiklerini gençliğinde kullanma şansı.

dizideki tüm karakterler ayrı ayrı incelenmeyi hak ediyor aslında. fakat onu izleyip siz keşfedin derim. iyi seyirler!
küçükken tozpembe gözlüklerimiz biraz büyüyüp de gençlik yıllarımıza ulaştığımızda giderek grileşiyor. gri fazlasıyla belirsiz bir renk. fakat belirsiz olması zaten bize birçok karar aldırıyor. yanlış veya yolunda kararlar.
hayatın beklenmedikleriyle olgunlaşan fakat o beklenmeyen şeylerden ötürü birbirlerini sevseler de ayrılmanın doğru karar olduğunu düşünen bir çift ve sahneleriyle diziyi izlemeye başlıyoruz.
çiftimizden eş ve anneyi canlandıran jang na ra, ''ma jin joo'' karakteriyle can buluyor. ma jin joo ilgili bir anne fakat eşinin fazla çalışmasından ötürü kendini çoğu zaman yalnız hisseden, kırgın bir eş aynı zamanda. annesini de kaybedince iyice yalnız hissetmeye başlıyor. içinde enerjiye dair hiçbir şey yokken tanışıyoruz onunla.

son ho jun ise ailenin babası choi ban do'yu canlandırıyor. neşeli bir karakterin nasıl patronu tarafından ezildiğini, sırf ailesi için nelere katlandığını görüyoruz. elbette çabaları çoğu zaman görülmüyor. hayat insanları tahmin edemeyeceği kişilere dönüştürüyor.

bu çiftimiz, boşanma günü yüzüklerini çıkardığında doğa-üstü bir güçle depreme benzer bir sarsıntı yaşıyor ve uyandıklarında kendilerini 20'li yaşlarının başında, üniversite yıllarında buluyor. büyüleyici ve belki de birçok kişinin hayal ettiği bir durum değil mi? geçmiş güzel yıllara geri dönmek..
gözler... insanların gözlerindeki parıltıyı kaybetmiş olmaları üzüyor beni. genç simalarda pırıl pırıl olan gözler neden sonrasında sönüyor? hayatın birçok kötülüğüne ve zorluğuna şahit oldukları için mi?
işte üniversite yıllarına dönen çiftimizin gözlerindeki parıltıya tekrar şahit oluyoruz.

basit bir konu olarak görülebilir lakin çiftin arasındaki atışmalar, arkadaşlık ve kendi aileleriyle olan ilişkileri o kadar samimi, o kadar içtendi ki. saf sevgiyi işliyordu, hem de birçok türden.
anne sevgisi, arkadaş sevgisi, evlat sevgisi, karşılıksız sevgi..
örneğin geçmişe dönen ma jin joo'nun annesinden hiç ayrılmaması ve tüm işleri kendisinin yapıp annesini yormamak için uğraşması, o pişmanlığı öyle değerliydi ki. halbuki geçmişte annesi yanındayken hep yanında olacakmış gibi düşünüyordu. oysa şimdi bir şansı daha vardı, hayattan öğrendiklerini gençliğinde kullanma şansı.

dizideki tüm karakterler ayrı ayrı incelenmeyi hak ediyor aslında. fakat onu izleyip siz keşfedin derim. iyi seyirler!
devamını gör...
uzaktan arkadaş edinmek
farkında olmadan aynı tarihlerde aynı şehirde bulunmak suretiyle yakın zamanda görüşeceğim bir arkadaşım var bu şekilde. bir daha ne zaman görüşürüz bilmem ancak böyle şans bir daha denk gelmez gibi.
devamını gör...
eski sevgiliyle karşılaşınca söylenmesi gereken sözler
öp de barışalım.
devamını gör...
ruh sağlığı için uzak durulması gereken şeyler
türkiye gündemi.vallaha bıktıhkk.
devamını gör...
birinin sizi size anlatması
garip bir şekilde hoşuma gidiyor bu şey. içimdeki benle dışarıya yansıttığım beni karşılaştırmak eğlenceli.
bazen "nasıl ya dışarıdan öyle mi görünüyorum?" tepkisini verdiğim de doğrudur.*
bazen "nasıl ya dışarıdan öyle mi görünüyorum?" tepkisini verdiğim de doğrudur.*
devamını gör...
boşanma sebepleri
bir çiftin boşanma tutanağında kadının yazdıklarını okuyan adam çok etkilenmiştir. ve tutanakta şunları yazmıştı kadın:
o kendi dünyasında benimle iletişim kurmadan yaşayabiliyordu. problem yoktu. böyle sonsuza dek yaşardı. sessizlik ile uygulanan bir psikolojik şiddeti, sessiz işkenceyi istemiyorum.
hem kadın hem de adam eşlere sesleniyorum. eşinizi yalnız bırakmayın onları yalnızlık hissine alıştırırsanız sonunda siz de yalnız kalırsınız.
o kendi dünyasında benimle iletişim kurmadan yaşayabiliyordu. problem yoktu. böyle sonsuza dek yaşardı. sessizlik ile uygulanan bir psikolojik şiddeti, sessiz işkenceyi istemiyorum.
hem kadın hem de adam eşlere sesleniyorum. eşinizi yalnız bırakmayın onları yalnızlık hissine alıştırırsanız sonunda siz de yalnız kalırsınız.
devamını gör...
mafya sözlük olsa alınabilecek nick
yengeye elif dedin usta
devamını gör...
kafa sözlük'ün kurulması
anladığım kadarıyla yoldaş ve birkaç arkadaşı, malum sözlükte para ile hesap satın almaların, trollük yapmaların, cinsiyetçiliğin, küfrün, saygısızlığın ve reklam bombardımanının aşırı artması sebebiyle kurmuş kafa sözlüğü. iyi de yapmışlar pandemide çok iyi geldi gerçekten, evde asosyallikten ölecek idik yoksa. teşekkürü borç bilirim.
devamını gör...
yazılımcı atasözleri
hızlı yazılan kodun bug'ı çok olur,
bug yazılımcının kamçısıdır,
el elin bug'ını türkü çığırarak çözer,
elin koduyla fat'a girilmez,
kod kodun külüne muhtaçtır,
acele koda bug karışır,
bana kodunu göster, sana kim olduğunu söyleyeyim.
bug yazılımcının kamçısıdır,
el elin bug'ını türkü çığırarak çözer,
elin koduyla fat'a girilmez,
kod kodun külüne muhtaçtır,
acele koda bug karışır,
bana kodunu göster, sana kim olduğunu söyleyeyim.
devamını gör...
gereğinden fazla abartılan kitaplar
şeker portakalı.
50. sayfasına kadar dayanbildiğim, insanların neden bu kitabı çok iyiymiş demesine şaşırıyorum.
50. sayfasına kadar dayanbildiğim, insanların neden bu kitabı çok iyiymiş demesine şaşırıyorum.
devamını gör...
kitap alıntıları
"tam da havanın açık olduğu, dünyanın bir atmosfer tabakası olarak her yöne doğru şeffaflaştığı ve doğanın sırf sakinliğiyle güzelleştiği günlerde, uzun zaman önce ölmüş birinin arkasında kalanın hüznü iki kat oluyormuş."*
"bir insanın özü ancak onu kaybettiğimizi görmek zorunda kaldığımızda, o insan bir veda sürecine girdiğinde ortaya çıkarmış."*
(bkz: thomas bernhard) (bkz: sarsıntı (kitap))
"bir insanın özü ancak onu kaybettiğimizi görmek zorunda kaldığımızda, o insan bir veda sürecine girdiğinde ortaya çıkarmış."*
(bkz: thomas bernhard) (bkz: sarsıntı (kitap))
devamını gör...
sözlük yazarlarının ruh halini anlatan görseller
yaklaşık 4 saat sonra da böyle olurum muhtemelen. alık alık ekrana bakmak da uykusuzluğa dahil.*
(bkz: sözlükte sabahlamak)
(bkz: sözlükte sabahlamak)
devamını gör...
gagavuz türkçesi
t: oğuz grubu türk dillerinden biridir. bazılarınca rumeli ağzı sayılır.
sözdizimi bakımından diğer türk dillerinden büyük bir farklılık gösterir: "insannar hepsi duuêrlar serbest hem birtakım kendi kıymetindä hem haklarında. onnara verilmiş akıl hem üz da läazım biri-birinä davransınnar kardaşlık ruhuna uygun."
ilk tanımdaki türkü link
sözdizimi bakımından diğer türk dillerinden büyük bir farklılık gösterir: "insannar hepsi duuêrlar serbest hem birtakım kendi kıymetindä hem haklarında. onnara verilmiş akıl hem üz da läazım biri-birinä davransınnar kardaşlık ruhuna uygun."
ilk tanımdaki türkü link
devamını gör...
sözlükteki herkes sözlükten uçurulsun kampanyası
arkadaşlar selamun aleyküm. şunlar uçurulsun, bunlar uçurulsun, şunlar blowjob yapsın, şurdakiler oryantal, burdakiler de headbang yapsın gibi kampanyalardan gına geldiği için yepisyeni bir kampanyaynan karşınızdayım. evet, burdan yönetime sesleniyorum; herkesi uçurun sözlükteki.
patron çıldırdı. franklin bizi uçur. ben uçmak istiyorum.
patron çıldırdı. franklin bizi uçur. ben uçmak istiyorum.
devamını gör...
tatlı dillim
cem karaca'nın muhteşem yorumladığı şarkı.
sözleri:
şu garip halimden bilen işveli nazlım
gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?
tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?
neredesin sen?
tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?
neredesin sen?
ben ağlarsam ağlayan, gülersem gülen
bütün dertlerimi anlayıp gönlümü bilen
sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?
neredesin sen?
sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?
neredesin sen?
sinemde gizli yara var, kimse bilmiyor
hiç bir tabip bu yarama merhem olmuyor
boynu bükük bir garibim, yüzüm gülmüyor
gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?
neredesin sen?
neredesin sen?
neredesin sen?
nerdesin sen?
sözleri:
şu garip halimden bilen işveli nazlım
gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?
tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?
neredesin sen?
tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?
neredesin sen?
ben ağlarsam ağlayan, gülersem gülen
bütün dertlerimi anlayıp gönlümü bilen
sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?
neredesin sen?
sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?
neredesin sen?
sinemde gizli yara var, kimse bilmiyor
hiç bir tabip bu yarama merhem olmuyor
boynu bükük bir garibim, yüzüm gülmüyor
gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?
neredesin sen?
neredesin sen?
neredesin sen?
nerdesin sen?
devamını gör...
tanımı bile olmayan çaylağın takipçisi olması
şu nedenle var olduğunu tahmin ettiğim durum:
çaylak kişi bir tanıdığı tarafından sözlüğe davet edilir. geldiğinde tanıdığına haber verir. tanıyan kişi de arkadaşını doğrudan takibe alır. bu arada çaylak ya uygun bir anda doğru dürüst tanımlar girmek için ağırdan almaktadır ve bu nedenle profili boştur ya da hatır gönül uğruna sözlüğe pek de istemeden gelmiştir ve tanım bile yazmaya tenezzül etmemiştir.
gereksiz analiz kasmam bitti. dağılabiliriz.
çaylak kişi bir tanıdığı tarafından sözlüğe davet edilir. geldiğinde tanıdığına haber verir. tanıyan kişi de arkadaşını doğrudan takibe alır. bu arada çaylak ya uygun bir anda doğru dürüst tanımlar girmek için ağırdan almaktadır ve bu nedenle profili boştur ya da hatır gönül uğruna sözlüğe pek de istemeden gelmiştir ve tanım bile yazmaya tenezzül etmemiştir.
gereksiz analiz kasmam bitti. dağılabiliriz.
devamını gör...
kadın filozof olmaması
(bkz: hypatia)
1. yüzyılda yaşamış, iskenderiye kütüphanesinde felsefe, matematik ve astronomi alanlarında ders vermiş antik yunan filozofu hanım. devrindeki en güzel kadınlardan da biriymiş ayrıca.
(bkz: mary wollstonecraft)
ingiliz filozof ve feminist. 38 yıllık kısacık hayatına romanlar, felsefi inceleme yazıları ve içlerinde fransız devrimi tarihçesi de bulunan bir sürü eser sığdırmıştır. hem erkeklerin hem kadınların akıllı varlıklar olarak kabul edilmesini ve mantık üzerine bir düzeni hayal etmiştir. rip mary, sensiz üşüyoruz.
(bkz: mantinealı diotima)
kadın filozof yoksa sokrates'in hocası olan diotima kimdi?
(bkz: simone de beauvoir)
fazla söze gerek var mı? fransız feminist ve düşünür. derslerde sartre'ın önüne geçen tek kişi.
(bkz: hannah arendt)
(bkz: elizabeth anscombe) - analitik filozofuydu rahmetli
(bkz: iris murdoch)
(bkz: hipparkhia) ilk kadın filozoflardan
(bkz: sosipatra)
(bkz: krotonlu theano) yine ilk kadın filozoflardan
ve daha nicesi..
1. yüzyılda yaşamış, iskenderiye kütüphanesinde felsefe, matematik ve astronomi alanlarında ders vermiş antik yunan filozofu hanım. devrindeki en güzel kadınlardan da biriymiş ayrıca.
(bkz: mary wollstonecraft)
ingiliz filozof ve feminist. 38 yıllık kısacık hayatına romanlar, felsefi inceleme yazıları ve içlerinde fransız devrimi tarihçesi de bulunan bir sürü eser sığdırmıştır. hem erkeklerin hem kadınların akıllı varlıklar olarak kabul edilmesini ve mantık üzerine bir düzeni hayal etmiştir. rip mary, sensiz üşüyoruz.
(bkz: mantinealı diotima)
kadın filozof yoksa sokrates'in hocası olan diotima kimdi?
(bkz: simone de beauvoir)
fazla söze gerek var mı? fransız feminist ve düşünür. derslerde sartre'ın önüne geçen tek kişi.
(bkz: hannah arendt)
(bkz: elizabeth anscombe) - analitik filozofuydu rahmetli
(bkz: iris murdoch)
(bkz: hipparkhia) ilk kadın filozoflardan
(bkz: sosipatra)
(bkz: krotonlu theano) yine ilk kadın filozoflardan
ve daha nicesi..
devamını gör...
sözlüğün uzun zaman sonra ilk defa bu kadar sakin olması
sınavlar, pandemi kısıtlamalarının azalması ve discord.
evet, discord.
sözlükler canlı kalması için etkileşim gereken yerler, bunun için de insanların o oluşum içinde kalmasını teşvik etmek lazım.
ama biz ne yaptık?
onu kurduk, bunu kurduk ve hepsini discord üzerinde etkin hale getirdik.
kulüpler orada, insanlar kendi kafalarına göre arayıp da bulamayacakları bir ortam, kendi kafalarına uygun insanlar bulmuşlar, buraya gelip beni mi okuyacak?
edebiyat kulübü örnek, atıyorum şimdi; insanlar orada okuyor, tartışıyor, merak ediyor, fikir alışverişinde bulunuyor, yazıyor, grup içinde konuşuyor, bire bir konuşuyor..
bunların ne kadarını sözlük içinde sadece yazarak yapabilir?
dünyada bir yer kurup insanları toplayıp sonra da "gidin dışarda oynayın" diye başka bir yer önerip, neredeyse kovalayan tek yer burası olabilir, ilginç..
evet, discord.
sözlükler canlı kalması için etkileşim gereken yerler, bunun için de insanların o oluşum içinde kalmasını teşvik etmek lazım.
ama biz ne yaptık?
onu kurduk, bunu kurduk ve hepsini discord üzerinde etkin hale getirdik.
kulüpler orada, insanlar kendi kafalarına göre arayıp da bulamayacakları bir ortam, kendi kafalarına uygun insanlar bulmuşlar, buraya gelip beni mi okuyacak?
edebiyat kulübü örnek, atıyorum şimdi; insanlar orada okuyor, tartışıyor, merak ediyor, fikir alışverişinde bulunuyor, yazıyor, grup içinde konuşuyor, bire bir konuşuyor..
bunların ne kadarını sözlük içinde sadece yazarak yapabilir?
dünyada bir yer kurup insanları toplayıp sonra da "gidin dışarda oynayın" diye başka bir yer önerip, neredeyse kovalayan tek yer burası olabilir, ilginç..
devamını gör...
yazarların sevdikleri tablolar
devamını gör...
