uzun zaman sonra içilen ilk sigara
beynin nikotin yoksunluğu tavan yapmışken belki de yoksunluk krizlerini unutmuşken insanın kendini zehirlemesiyle aldığı derin zevktir.
bir titreme ve ısınma eşlik eder.
bir titreme ve ısınma eşlik eder.
devamını gör...
ojeli tırnak ve kitap birlikteliğinin dayanılmaz cazibesi
#1308236 melting buna düşer misin? ve yiooo niye okuyayım tamamen süs niyetine taşıyorum**
not: foto anlıktır ve tamamen melting'i düşürmek için çekilmiştir.
not: foto anlıktır ve tamamen melting'i düşürmek için çekilmiştir.
devamını gör...
mürsel mistanoğlu
türk televizyon tarihinin en önemli kahramanlarından biridir. tlc kanalında yayınlanan 90 days fiance ( evliliğe 90 gün) programının yıldızıdır.

program esnasında mürsel/ antalya yazan her saniye için balkona astığım bayraklarla üç milli maç çıkarabileceğimi düşünüyorum.

bir yabancı dil tutkunu olarak mürsel’in ingilizceye hakimiyeti gözlerimi yaşartmakla kalmıyor, mesleğimi sorgulama da neden oluyor. çünkü türkiye’nin en turistik şehrinde ve muhtemelen biraz da olsa ingilizceye maruz kalmış birinin dil yetmezliğinden ölecek halde olması bütün ülkenin ayıbıdır.
mürsel türk insanını tlc ekranlarında temsil ederken ille de sarılmalı, dokunmalı, tokalaşmalı sevgi gösterileri ile misafirperverliğimizi yedi cihana göstermiştir. ki bu amerikalılar için çok da alışıldık bir şey olmasa gerek.

ablası ile yaptığı telefon konuşmasında sonra anna’yı bırakıp türkiye’ye dönen ve nasıl olduğunu kimsenin anlamadığı bir şekilde tekrar geri dönüp anna ile evlenen mürsel hiçbir şeyi ile değilse de samimiyeti ve iş bitiriciliğiyle ile artı puan toplamayı başarmıştır.

telefondaki sözlük yardımı ile anna ile iletişim kurmayı başardığını gördüğümüz antalyalı mürsel’in annayı nasıl tavladığı, hala devam etmekte olan evliliği nasıl yürüttüğü konusunda çeşitli dedikodular olsa da göğsümüzü kabarttığı gerçeği asla değişmeyecektir.

anna ve mürsel instagram’da ortak kullandıkları bir sayfa üzerinden bize kültür mozaiklerini sunmaya devam ediyorlar.

program esnasında mürsel/ antalya yazan her saniye için balkona astığım bayraklarla üç milli maç çıkarabileceğimi düşünüyorum.

bir yabancı dil tutkunu olarak mürsel’in ingilizceye hakimiyeti gözlerimi yaşartmakla kalmıyor, mesleğimi sorgulama da neden oluyor. çünkü türkiye’nin en turistik şehrinde ve muhtemelen biraz da olsa ingilizceye maruz kalmış birinin dil yetmezliğinden ölecek halde olması bütün ülkenin ayıbıdır.
mürsel türk insanını tlc ekranlarında temsil ederken ille de sarılmalı, dokunmalı, tokalaşmalı sevgi gösterileri ile misafirperverliğimizi yedi cihana göstermiştir. ki bu amerikalılar için çok da alışıldık bir şey olmasa gerek.

ablası ile yaptığı telefon konuşmasında sonra anna’yı bırakıp türkiye’ye dönen ve nasıl olduğunu kimsenin anlamadığı bir şekilde tekrar geri dönüp anna ile evlenen mürsel hiçbir şeyi ile değilse de samimiyeti ve iş bitiriciliğiyle ile artı puan toplamayı başarmıştır.

telefondaki sözlük yardımı ile anna ile iletişim kurmayı başardığını gördüğümüz antalyalı mürsel’in annayı nasıl tavladığı, hala devam etmekte olan evliliği nasıl yürüttüğü konusunda çeşitli dedikodular olsa da göğsümüzü kabarttığı gerçeği asla değişmeyecektir.

anna ve mürsel instagram’da ortak kullandıkları bir sayfa üzerinden bize kültür mozaiklerini sunmaya devam ediyorlar.
devamını gör...
öğretmenlerin kürtçe tabela önünde hareket çekmeleri
orada kürtçe tabelanın olmasını tartışmak böyle bir durumda birincil mevzu değil. şöyle ki, buradaki asli problem öğretmenlik gibi bir mesleği icra eden insanların üslupsuz, avam, bayağı tavırları. nasıl bu kadar çiğ kalabilmişler, asalet kavramına tepki olarak mı var olmuşlar anlamak çok zor. bu görselden sonra ülkedeki öğretmen kalitesinin tartışmaya çok açık bir alan olduğunu fark ettim. çocuklara kim bilir örtük olarak ne kadar kötü şeyler kazandırmışlardır. kim bilir talihsiz çocuklara nasıl hissettirmişlerdir. çok yazık. eğer yetki bende olsa herhalde hepsini tereddütsüz geri hizmete atardım.
devamını gör...
toska
1886 yılında çehov tarafından petersburg gazetesi'nde uçan notlar bölümünde yayınlanmış bir öyküdür.
öykü fayton sürücüsü ion potapov'un müşterilerine ölen oğlunun yokluğu ve bu yokluğun onu nasıl toska'ya sürüklediğini anlatması üzerinden, müşterilerin onu hiç dinlememesi hatta onun at arabası sürmeyi beceremediğini söylemeleri, hatta küfür etmeleri ve ion'un derdini mecburen atı ile paylaşması üzerinden ilerler...
öykü için çizilmiş bir resim
kelime olarak baktığımızda ise açık ve net şekilde, diğer dillere çevrilemeyen, karşılığı olmayan kelimedir. neden?

kelimenin türkçe'de 3 satır karşılığı var diye, bu o kelimenin türkçe'ye çevrilebilir olduğunu göstermez. ne demek istiyorum?
toska(ilk o biraz dar bir şekilde ağızdan çıkar, sondaki a'ya bastırılır ve uzatılır), sıkıntı ve üzüntü kaynaklı ağır bir gönül ağrısıdır. türkçe açıklaması, bizzatihi rusça açıklamasının, yani kelimenin değil, açıklamasının karşılığıdır. kelime olarak karşısına net bir kelime koyamazsanız bu onun çevrilemeyen bir kelime olduğunu gösterir.
türkçe'de toska yerine tek kelimelik bir karşılık yoktur. tıpkı türkçe'deki birçok kelimenin diğer dillerde kelime olarak karşılığının olmaması gibi.
bu yüzdendir ki özellikle rusça'da, diğer dillere çevrilemeyen bazı kelimeler vardır. mesela bunlardan sadece birisi olan zapoi(zaapoiyy-p,o ve iy sesleri bir bütün olarak okunur) kelimesi buna bir örnektir. zapoi kelimesine karşılık âlem kelimesi(içki içmek anlamındaki) kullanılır gibi, ama hayır o da tam karşılamaz. örneğin bizdeki hicran kelimesi. hicran kelimesi muhteşem şekilde açıklanabilir bir kelimedir, ancak tam karşılığı olarak, açıklama yapmaya gerek duymaksızın bir tane kelime koyulabilir mi rusça'da? hayır...
sözün özü, çevrilemeyen kelimeler bir gerçektir ve örnekleri vardır. toska da bu kelimelerden birisidir.
öykü fayton sürücüsü ion potapov'un müşterilerine ölen oğlunun yokluğu ve bu yokluğun onu nasıl toska'ya sürüklediğini anlatması üzerinden, müşterilerin onu hiç dinlememesi hatta onun at arabası sürmeyi beceremediğini söylemeleri, hatta küfür etmeleri ve ion'un derdini mecburen atı ile paylaşması üzerinden ilerler...
öykü için çizilmiş bir resim

kelime olarak baktığımızda ise açık ve net şekilde, diğer dillere çevrilemeyen, karşılığı olmayan kelimedir. neden?

kelimenin türkçe'de 3 satır karşılığı var diye, bu o kelimenin türkçe'ye çevrilebilir olduğunu göstermez. ne demek istiyorum?
toska(ilk o biraz dar bir şekilde ağızdan çıkar, sondaki a'ya bastırılır ve uzatılır), sıkıntı ve üzüntü kaynaklı ağır bir gönül ağrısıdır. türkçe açıklaması, bizzatihi rusça açıklamasının, yani kelimenin değil, açıklamasının karşılığıdır. kelime olarak karşısına net bir kelime koyamazsanız bu onun çevrilemeyen bir kelime olduğunu gösterir.
türkçe'de toska yerine tek kelimelik bir karşılık yoktur. tıpkı türkçe'deki birçok kelimenin diğer dillerde kelime olarak karşılığının olmaması gibi.
bu yüzdendir ki özellikle rusça'da, diğer dillere çevrilemeyen bazı kelimeler vardır. mesela bunlardan sadece birisi olan zapoi(zaapoiyy-p,o ve iy sesleri bir bütün olarak okunur) kelimesi buna bir örnektir. zapoi kelimesine karşılık âlem kelimesi(içki içmek anlamındaki) kullanılır gibi, ama hayır o da tam karşılamaz. örneğin bizdeki hicran kelimesi. hicran kelimesi muhteşem şekilde açıklanabilir bir kelimedir, ancak tam karşılığı olarak, açıklama yapmaya gerek duymaksızın bir tane kelime koyulabilir mi rusça'da? hayır...
sözün özü, çevrilemeyen kelimeler bir gerçektir ve örnekleri vardır. toska da bu kelimelerden birisidir.
devamını gör...
kadın kuaförü
her kadın bilir ki, 1000 kere iyi yapsa da saçını, bir kere kötü yaptı mı ilişkini bitireceğin meslek grubu.
biraz insaflı davranıp, sonuncusuna 4 kere şans verdim ama yok. sürekli gidince, bir süre sonra kafasına göre takılmaya ve nazım geçiyor ne de olsa diyerek iyice salmaya başlıyorlar.
biraz insaflı davranıp, sonuncusuna 4 kere şans verdim ama yok. sürekli gidince, bir süre sonra kafasına göre takılmaya ve nazım geçiyor ne de olsa diyerek iyice salmaya başlıyorlar.
devamını gör...
tahammül edilemeyen durumlar
karşımda bağırarak konuşulması.
devamını gör...
sarı siyah
birbirine yakışmayan renk kombinasyonu.
akla istanbulspor forması ve yaban arısından başka bir şey getirmedi.
akla istanbulspor forması ve yaban arısından başka bir şey getirmedi.
devamını gör...
yazarların psikolojik durumları
babam akciğer kanseri, gözümün önünde günden güne eriyor ve aldığı ilaçlar işe yaramıyor. ben bu haberi sigara yakarak* karşıladım.
bence gayet açıklayıcı oldu.
bence gayet açıklayıcı oldu.
devamını gör...
24 ağustos 2021 türkiye hollanda voleybol maçı
şiir gibi maç olmuş, milli takımımızın cânım kadınlarının 3-0 galibiyetiyle sonuçlanmıştır. helal olsun, gönülden tebrikler.
devamını gör...
sevgilisinin giyimine karışan erkek
bu tip erkekler genelde nerede dekolte giyen nerede mini etek giyen kadın varsa ona yürür, sonra sevgili olduktan sonra giymesini istemez kıskançlığı bahane eder tabi yersen.
devamını gör...
sözlük radyosunun yayına başlaması
nasıl olur da bütün enlerim tek bir radyoda sırayla çalar merak ediyorum doğrusu tepkisini verebileceğiniz radyodur.
devamını gör...
10 yaşındaki çocuğun üzerine kolonya dökülüp yakılması
sanki böyle bir olay ilk defa yaşanmış gibi, “çürük elma”, yok “bir tane şerefsiz” gibi tanımlar yaparak bu tarz olayları meşrulaştırmaya çalışanları da okuduk ya.
özellikle kadın yazarların, din güzellemeleri yapmaları çok isabet olmuş. bu olayı eleştirenleri “akla” davet eden kadınlar, sahi siz bu kafayla daha çok “tarla olup, sürülürsünüz.” (bkz: bakara 223) önce bir haddinizi bilin, bakınız size ne emredilmiş (bkz: nisa 34)
sadece islamiyet değil, dinler insanların sırtında bir yüktür. bu yükten kurtulamayan toplumlar ileri gidemez. taliban ile aynı düşüncedeyiz demek, burada bir çocuğa yaşatılan olayı, “çürük elma” ya “bir tane şerefsiz yaptı diye bla bla bla” ya bağlamak aynı kafadır.
biz bu yobaz kesimi iyi tanırız. en iyi bildikleri iş insan yakmaktır. sizlere “yakma” eylemi ile ilgili başka örnek vereyim mi? onu da meşrulaştırın. hoş sözlük’te öyle amipler de gördük.
özellikle kadın yazarların, din güzellemeleri yapmaları çok isabet olmuş. bu olayı eleştirenleri “akla” davet eden kadınlar, sahi siz bu kafayla daha çok “tarla olup, sürülürsünüz.” (bkz: bakara 223) önce bir haddinizi bilin, bakınız size ne emredilmiş (bkz: nisa 34)
sadece islamiyet değil, dinler insanların sırtında bir yüktür. bu yükten kurtulamayan toplumlar ileri gidemez. taliban ile aynı düşüncedeyiz demek, burada bir çocuğa yaşatılan olayı, “çürük elma” ya “bir tane şerefsiz yaptı diye bla bla bla” ya bağlamak aynı kafadır.
biz bu yobaz kesimi iyi tanırız. en iyi bildikleri iş insan yakmaktır. sizlere “yakma” eylemi ile ilgili başka örnek vereyim mi? onu da meşrulaştırın. hoş sözlük’te öyle amipler de gördük.
devamını gör...
bahane göstermeden hayır diyebilmek
diyoruz. sonra "neden?" diye soruyorlar. yetmiyor ikna çabasına giriyorlar. benim mi yüzüm yumuşak?
devamını gör...
mütevazı oluşuyla övünen insan
kendisiyle çelişen insan tipi. mütevazı insan herhangi bir şeyle, hele de kendisiyle hiç övünmez.
bu arada kelimenin doğru yazılışı mütevazıdır efendim. mütevazi ise paralel anlamına gelen, konuyla alakasız bir kelime.
başlık başa kalmaz umarım.
edit: başlık düzeltilmiş. teşekkürler.
bu arada kelimenin doğru yazılışı mütevazıdır efendim. mütevazi ise paralel anlamına gelen, konuyla alakasız bir kelime.
başlık başa kalmaz umarım.
edit: başlık düzeltilmiş. teşekkürler.
devamını gör...
kafa sözlük
muhtemelen sosyal hayatlarında pek güçlü olmayan ve tek işleri 10 dakikada bir bomboş tanımlar girmek olan sözde yazarlara ev sahipliği yapan platform. büyüyeceğiz veya en iyi yazar ben olayım diye bilgileri olmayan konularda boş tanımlar girerek zaten zor büyüyen sözlüğü iyice kalitesizleştiriyorlar.
not: tabi ki her yazar için geçerli değil bu, demek istediğimi online'a bakarak anlayabilirsiniz hep aynı yazar(!)lar boş yapıyor.
edit: bu entry'i girdikten sonra moderasyon tarafından tanımlarımın formata uymadığı konusunda uyarıldım. tesadüfen tam da bu entry'den sonra uyardılar sağ olsunlar(bunu söylediğimde mesaja dönmediler bile), neyse ben de dikkat ederim artık.
not: tabi ki her yazar için geçerli değil bu, demek istediğimi online'a bakarak anlayabilirsiniz hep aynı yazar(!)lar boş yapıyor.
edit: bu entry'i girdikten sonra moderasyon tarafından tanımlarımın formata uymadığı konusunda uyarıldım. tesadüfen tam da bu entry'den sonra uyardılar sağ olsunlar(bunu söylediğimde mesaja dönmediler bile), neyse ben de dikkat ederim artık.
devamını gör...
canlı yayın açılış programı
tam saatinde orda olacağım açılış programıdır. vre bismillah!
devamını gör...
başka bir şehirde yeni bir hayata başlamak
kafanın içindekiler değişmedikçe yeni bir hayata başlanmıyor, yerler, kişiler değişse bile, senaryo yine aynı oluyor. bu sefer farklı bir yerde, farklı kişilerle aynı olayları yaşıyorsun, yani tarih, tekerrür ediyor ama zihindeki bakış açısı değişirse, aynı şehirde aynı kişilerle farklı bir senaryo yaşayabilmek mümkün oluyor.
devamını gör...

