maş fasulyesi
baklagiller familyasından minik minik sevimli yeşil bir fasulye çeşididir,bitkidir,bakliyattır. yaygın olarak asya ve hindistan'da yetişir ve oralarda sıkça kullanılır. son yıllarda bizim mutfağımıza yavaş yavaş ama emin adımlarla giren maş fasulyesini özellikle liften faydalanmak isteyen , potasyum desteği ihtiyacı hisseden ve özellikle uzun süre tok kalmak isteyen sporcular ve beslenme düzenine dikkat edenler için çok güzel bir alternatiftir maş fasulyesi. tadı mercimeği andırsa da * kanımca mercimekten daha çok bağımlılık yapan mükemmel bir tadı vardır. 100 gramında yaklaşık 1250 mg potasyum barındırdığı için * pişirmeden 1 gece önce ya da en azından 5-6 saat suda bekletip sonrasında haşlamak gerekir ki o potasyum size zarar vermesin , böbreklere yüklenmesin.
genelde salata olarak tüketilmesi yaygın olsa da aynı mercimek gibi yemek halinde tüketilebilir, yaptığınız çorbalara karıştırıp bızlatabilir , muffin yapabilir , mücver olarak değerlendirebilir yani kısaca bu minik sağlık kaynağını bir çok alternatifle hayatınıza sokabilirsiniz. bu kadar yazmışken sıkça yaptığım salata tarifini de yazayım belki denemek isteyenler olabilir.
maşları suda beklettikten sonra hacminin 2 katı su ile (çok su kaldırıyor çünkü) haşlıyoruz , ortalama 15-20 dakikada çok yumuşamadan haşlıyoruz ve süzüyoruz. salata malzemelerine eklemek için soğumasını bekliyoruz. takribi 200 gr maş fasulyesi olabilir. diğer yandan isterseniz ince doğranmış kıvırcık salata , maydanoz , dereotu mutlaka olsun çook yakışıyor çünkü ,kapya biber (köz ya da standart farketmez) ,taze soğan (kuru soğan opsiyonel olabilir) , 2-3 yemek kaşığı kadar nar taneleri , bol limon suyu, 2 yemek kaşığı kadar zeytinyağı,1 yemek kaşığı nar ekşisi,kaya ya da himalaya tuzu,karabiber ,sumak(diğer baharatları yine zevkinize göre ekleyebilirsiniz sorun yok). sağlıklı ve doyurucu salatanız hazır , haftada 2 kez beslenme düzeninize eklemeniz yeterli olacaktır.
edit : imla
genelde salata olarak tüketilmesi yaygın olsa da aynı mercimek gibi yemek halinde tüketilebilir, yaptığınız çorbalara karıştırıp bızlatabilir , muffin yapabilir , mücver olarak değerlendirebilir yani kısaca bu minik sağlık kaynağını bir çok alternatifle hayatınıza sokabilirsiniz. bu kadar yazmışken sıkça yaptığım salata tarifini de yazayım belki denemek isteyenler olabilir.
maşları suda beklettikten sonra hacminin 2 katı su ile (çok su kaldırıyor çünkü) haşlıyoruz , ortalama 15-20 dakikada çok yumuşamadan haşlıyoruz ve süzüyoruz. salata malzemelerine eklemek için soğumasını bekliyoruz. takribi 200 gr maş fasulyesi olabilir. diğer yandan isterseniz ince doğranmış kıvırcık salata , maydanoz , dereotu mutlaka olsun çook yakışıyor çünkü ,kapya biber (köz ya da standart farketmez) ,taze soğan (kuru soğan opsiyonel olabilir) , 2-3 yemek kaşığı kadar nar taneleri , bol limon suyu, 2 yemek kaşığı kadar zeytinyağı,1 yemek kaşığı nar ekşisi,kaya ya da himalaya tuzu,karabiber ,sumak(diğer baharatları yine zevkinize göre ekleyebilirsiniz sorun yok). sağlıklı ve doyurucu salatanız hazır , haftada 2 kez beslenme düzeninize eklemeniz yeterli olacaktır.
edit : imla
devamını gör...
tadında bırakmak
çoğu insanın beceremediği şeydir. illa her şeyin cılkını çıkartacağız.
devamını gör...
bim sözlük olsa alınabilecek nickler
şey mi dost'um
devamını gör...
6 kelimelik otobiyografi
sözde ben bir insan olmaya geldim.
devamını gör...
bakara suresi 7. ayet
paradoksal bir ayet. birinin gözlerini oyup sonra da niye göremiyorsun diye kızmak gibi. kulakiarımla göremiyorum maalesef. kusura kalma.
devamını gör...
başlık ve tanım engelle opsiyonunun gelmesi
bal porsuğu >opsiyonlandı = pislik yazar kişisi.
deneme amaçlı 1,2 kişi de uyguladım. ürünü deneyeceğim. memnun kalırsam sizlere ürünü tavsiye edip,etmeyeceğimi söyleyeceğim.
deneme amaçlı 1,2 kişi de uyguladım. ürünü deneyeceğim. memnun kalırsam sizlere ürünü tavsiye edip,etmeyeceğimi söyleyeceğim.
devamını gör...
normal sözlük'e veda
gençlik seviyorum sizi. spesifik bir nedeni yok ufak bir yolculuğa çıkıyorum kendi içimde. alışkanlıklara ve bağımlılıklara veda ediyorum. güzel günlerde buluşacağız buna inancım tam iyi bakın kendinize evdekilere selam :)
devamını gör...
400 bin liraya alınabilecek en iyi araba
öneri veren dostlar 400 bin lira nasıl kazanılır onu da tavsiye ederse memnuniyetle okurum dediğim başlıktır.
devamını gör...
para
bir çok derdin çaresi. kimi insanlar için ise fazlalığı derttir. keşke uğruna insanlar birbirini öldürmek zorunda kalmasa.
devamını gör...
lucifer'in aslında benjamin olması
evet yoldaşın içindeki troll arzusunu gidermek için açtığı hesabı olabilir mi? teorisi. kendisini göremiyorum bu aralar, uçurulmaması için başka bir sebep bulamıyorum sözlük!
devamını gör...
accepted
2006 yapımı amerikan yapımı komedi gençlik filmi. yönetmenliğini steve pink yapmıştır. türkçe'ye "hayali üniversite" adıyla çevrilmiştir.
hiçbir üniversiteye kabul edilmeyen bartleby, ailesini kandırmak için arkadaşlarıyla beraber eski bir akıl hastanesini onarıp üniversite diye yutturmaya çalışır. adına da güney harmon bilim okulu der ve hatta arkadaşına okula ait web sayfası bile yaptırır ki, ailesi adı sanı duyulmamış bu üniversite hakkında bilgi edinebilsin diye. başta bu sözde okulda bartleby ve arkadaşları takılıp zaman geçirir ve işler yolunda gider. durumu da kimse durumu çakmaz. fakat web sayfasında yapılan küçük bir hata sonucu işler bir anda ciddiye biner ve okula yüzlerce öğrenci katılır. kurulmuş olan bu hayali üniviersite (ki film türkçe'ye de bu adla çevrildi) artık gerçekte var olan harmon üniversitesi'ne rakip olmuştur. ta ki her şey anlaşılıncaya kadar.
bense filmin sonlarına doğru bartleby'in kurulda yaptığı konuşmada kaldım ve keşke şu filmi, özellikle de şu kurul sahnesini ülkemizdeki eğitimin başına olan yöneticiler izlese diye iç geçirdim. bunu daha önce aamir khan'ın oynadığı 3 idiots filmi için de düşünmüştüm. biraz spoiler içerecek belki ama umurumda değil açıkçası. o nedenle kurulda yaptığı can alıcı konuşmayı yazıyorum;
"bartleby: harmon üniversitesi ve 100 yıllık gelenekleri... ama neyin geleneği? çocuklarla dalga geçmek ve biraz değişik olan birisini aşağılamak mı? çocukları fazla baskıdan stres manyaklarına ve kafein bağımlılarına çeviriyorlar.
esas üniversitenin yöneticisi: düzmece okulunuz bütün gerçek üniversiteleri küçük düşürüyor!
bartleby: niçin? neden ikimiz de olamıyoruz ha? notlarınız, kurallarınız, yapınız ve hayal aleminize sahip olabilirsiniz. biz de kendi yöntemimizle yaparız. neden sizin isteklerinize uymak zorundayız?
esas okulun yöneticisi: müfredatınız şaka gibi ve siz bayım suçlusunuz!
bartleby: biliyor musunuz siz suçlusunuz! çünkü bu çocukalrın yaratıcılığını ve arzularını çalıyorsunuz. işte gerçek suç bu! peki ya siz veliler? sistem sizin için gerçekten işledi mi? kalbinizi dinlemenizi gerçekten öğretti mi? yoksa garanti oynayıp yuvarlanıp gittiniz mi? peki ya sizler? hep okul yöneticisi mi olmak istemiştiniz? dr. alexander hayaliniz bu muydu? belki de değil, belki de şair olmak istemiştiniz. belki sihirbaz veya sanatçı olmak istemiştiniz. belki de sadece dünyayı dolaşmak istemiştiniz. bakın, size yalan söyledim. hepinize yalan söyledim ve özür dilerim. baba, özellikle senden. ama o çaresizlik sonuucnda çok şaşırtıcı bir şey oldu. hayat olasılıklarla doluydu. ve bu sonuçta bizim için istediğiniz şey değil mi? veliler olarak, yani... olasılıklar değil mi? bugün sizin onayınızı almak için buraya geldik ve bir şeyi anladım. bir bok fark etmez! sizin onayınız kimin umurunda? yaptığımızın gerçek olduğunu anlamak için onayınıza ihtiyacımız yok. çünkü bu dünyada görür görmez anlaşılan çok az gerçeklik var. ve bunun gerçek olduğunu biliyorum. güney harmon'da gerçekten bir öğrenim oldu. beğenseniz de beğenmeseniz de oldu. çünkü öğrenmek için öğretmenlere, sınıflara, süslü geleneklere veya paraya ihtiyaç yok. sadece kendilerini geliştirme isteği olan insanlar gerekli. ve güney harmon'da bizde bok gibi bundan var. o yüzden durmayın, formlarınızı imzalayın. bizi reddedin, kapatın ve ne gerekiyorsa onu yapın. bu noktadan sonra önemi yok. çünkü öğrenmeyi bırakmayacağız, büyümemiz hiç durmayacak. ve o yerde içimize işleyen ideallerimizi hiç unutmayacağız. çünkü biz artık b.o.k kafayız ve sonsuza kadar b.o.k kafa olacağız. söylkediğiniz, yaptığınız veya damgaladığınız hiçbir şey bizden bunu alamaz. devam edin! durmayın!"
hiçbir üniversiteye kabul edilmeyen bartleby, ailesini kandırmak için arkadaşlarıyla beraber eski bir akıl hastanesini onarıp üniversite diye yutturmaya çalışır. adına da güney harmon bilim okulu der ve hatta arkadaşına okula ait web sayfası bile yaptırır ki, ailesi adı sanı duyulmamış bu üniversite hakkında bilgi edinebilsin diye. başta bu sözde okulda bartleby ve arkadaşları takılıp zaman geçirir ve işler yolunda gider. durumu da kimse durumu çakmaz. fakat web sayfasında yapılan küçük bir hata sonucu işler bir anda ciddiye biner ve okula yüzlerce öğrenci katılır. kurulmuş olan bu hayali üniviersite (ki film türkçe'ye de bu adla çevrildi) artık gerçekte var olan harmon üniversitesi'ne rakip olmuştur. ta ki her şey anlaşılıncaya kadar.
bense filmin sonlarına doğru bartleby'in kurulda yaptığı konuşmada kaldım ve keşke şu filmi, özellikle de şu kurul sahnesini ülkemizdeki eğitimin başına olan yöneticiler izlese diye iç geçirdim. bunu daha önce aamir khan'ın oynadığı 3 idiots filmi için de düşünmüştüm. biraz spoiler içerecek belki ama umurumda değil açıkçası. o nedenle kurulda yaptığı can alıcı konuşmayı yazıyorum;
"bartleby: harmon üniversitesi ve 100 yıllık gelenekleri... ama neyin geleneği? çocuklarla dalga geçmek ve biraz değişik olan birisini aşağılamak mı? çocukları fazla baskıdan stres manyaklarına ve kafein bağımlılarına çeviriyorlar.
esas üniversitenin yöneticisi: düzmece okulunuz bütün gerçek üniversiteleri küçük düşürüyor!
bartleby: niçin? neden ikimiz de olamıyoruz ha? notlarınız, kurallarınız, yapınız ve hayal aleminize sahip olabilirsiniz. biz de kendi yöntemimizle yaparız. neden sizin isteklerinize uymak zorundayız?
esas okulun yöneticisi: müfredatınız şaka gibi ve siz bayım suçlusunuz!
bartleby: biliyor musunuz siz suçlusunuz! çünkü bu çocukalrın yaratıcılığını ve arzularını çalıyorsunuz. işte gerçek suç bu! peki ya siz veliler? sistem sizin için gerçekten işledi mi? kalbinizi dinlemenizi gerçekten öğretti mi? yoksa garanti oynayıp yuvarlanıp gittiniz mi? peki ya sizler? hep okul yöneticisi mi olmak istemiştiniz? dr. alexander hayaliniz bu muydu? belki de değil, belki de şair olmak istemiştiniz. belki sihirbaz veya sanatçı olmak istemiştiniz. belki de sadece dünyayı dolaşmak istemiştiniz. bakın, size yalan söyledim. hepinize yalan söyledim ve özür dilerim. baba, özellikle senden. ama o çaresizlik sonuucnda çok şaşırtıcı bir şey oldu. hayat olasılıklarla doluydu. ve bu sonuçta bizim için istediğiniz şey değil mi? veliler olarak, yani... olasılıklar değil mi? bugün sizin onayınızı almak için buraya geldik ve bir şeyi anladım. bir bok fark etmez! sizin onayınız kimin umurunda? yaptığımızın gerçek olduğunu anlamak için onayınıza ihtiyacımız yok. çünkü bu dünyada görür görmez anlaşılan çok az gerçeklik var. ve bunun gerçek olduğunu biliyorum. güney harmon'da gerçekten bir öğrenim oldu. beğenseniz de beğenmeseniz de oldu. çünkü öğrenmek için öğretmenlere, sınıflara, süslü geleneklere veya paraya ihtiyaç yok. sadece kendilerini geliştirme isteği olan insanlar gerekli. ve güney harmon'da bizde bok gibi bundan var. o yüzden durmayın, formlarınızı imzalayın. bizi reddedin, kapatın ve ne gerekiyorsa onu yapın. bu noktadan sonra önemi yok. çünkü öğrenmeyi bırakmayacağız, büyümemiz hiç durmayacak. ve o yerde içimize işleyen ideallerimizi hiç unutmayacağız. çünkü biz artık b.o.k kafayız ve sonsuza kadar b.o.k kafa olacağız. söylkediğiniz, yaptığınız veya damgaladığınız hiçbir şey bizden bunu alamaz. devam edin! durmayın!"
devamını gör...
normal sözlük mesaj kutusu
her turuncu olduğunda heyecanlandıran mesaj kutusu.
inşallah mesajlaşılan kimseler gerçek hayatta da arkadaş olabilirler. insanların gerçekten buna ihtiyacı var. insanlar gerçekten çok sıkıldı.
inşallah mesajlaşılan kimseler gerçek hayatta da arkadaş olabilirler. insanların gerçekten buna ihtiyacı var. insanlar gerçekten çok sıkıldı.
devamını gör...
her şeye bilmiyorum diyen insan
fazla düşünmeye gerek yok* yada sizinle konuşmak istemeyen insan tipidir
devamını gör...
cengiz atay
yengesini ite köpeğe yedirmez. kendi yer.
devamını gör...
türk milletinin gereksiz kutsallaştırdığı şeyler
daha önce iki yazar arkadaş daha yazmış ama bence de arapça, bu ülkede kutsallaştırılan en saçma şey. inanamıyorum işlerin bu noktaya gelmesine. mesela babam, chp türkçe ezan okutacak diye asla oy vermiyor. hayır vermezse vermesin de ne alaka (burada küfür)?
devamını gör...
ergenlik dönemi ritüelleri
ütü ile saç düzleştirmek. saç düzleştiricileri bu kadar yaygınlaşmamıştı o zamanlar, herkes ütü ile düzleştirirdi saçlarını.
devamını gör...
an itibarıyla işsiz kalmam
sen de hak etmiyorsun, ben de, hiç kimse de. 2 diplomamla 1 yıldan fazladır iş arıyorum. ışsiz kalmam pandemi dönemine denk geldi diye işler iyice zorlaştı. zaten hakkıyla bir iş bulmak zorken, artık imkansız hale geldi. insanın kendisini işe yaramaz hissetmesi, maddi anlamda kendi kazancının olmaması insanı alaşağı ediyor. umuyorum iş arayan ve ihtiyacı olan herkes hakettiği işe kavuşur. şu dönemde, iş bulunca da bitmiyor dert o ayrı da, hiç olmaması daha büyük dert. umuyorum son bulur.
devamını gör...
ilişkilerin son zamanlarda hızlı tükenme sebebi
tüketim toplumunun "insan tüketme" noktasına ulaşmasının bir sonucudur. sosyal medyanın hayatımızın her alanını ele geçirmesi, insanlara empoze edilen ilişki algıları artık tahammülsüz birer bireye dönüştürdü. insanlar her şeyi tükettikleri gibi artık birbirlerini tüketiyor.
devamını gör...
sözlüğü bırakmasından korkulan yazar
buradaki çoğu insan ikiyüzlü ve dümencidir. o yazdığınız isimler ayrılsa, 2. saatine unutursunuz. nasıl içinizi okuyorum buradan bir bilseniz.
devamını gör...