mutlu olmaktır.
devamını gör...

sadece burun yaygınlaştı demek baya masum kalıyor.

16-18 yaşlarında kızlar, erkekler jawline başta olmak üzere bir dünya estetik operasyon geçiriyor.
devamını gör...

anthony burgess'a beyin tümörü teşhisi konulup, 1 yıl ömür biçildikten sonra bir yıl içinde yazdığı 12 kitaptan biridir. yazarken amacı eşine bir miktar para bırakabilmekmiş ancak sonraları büyük ses getiren; özgür iradenin önemine değinen suç tarzındaki kült roman haline gelmiş. daha sonradan filme de uyarlanmıştır.

bana soracak olursanız, alex karakteriyle konuşma yapan rahibin sözleri kitabın en can alıcı kısmıdır:


“iyi bir insan olmak çok da hoş olmayabilir küçük 6655321. iyi bir insan olmak korkunç olabilir. bunu sana söylerken, kulağa ne kadar çelişkili geldiğini biliyorum. (..) tanrı ne ister? tanrı iyilik mi ister yoksa iyi olma seçeneğini mi? kötülüğü seçen bir insan, kendisine iyilik dayatılmış bir insandan bazı açılardan daha üstün olabilir mi? bunlar derin ve zor sorular, küçük 6655321.”


edit: uyarılar üzerine eşine değil, kendine tümör teşhisi konduğu hadisesinde yeniden düzenledim.
devamını gör...

“ama güçlüler güçsüzleri incitemeyecek kadar güçsüz olunca, güçsüzler çekip gidecek kadar güçlü olmak zorundaydılar”
varolmanın dayanılmaz hafifliği
devamını gör...

çok yakın bir zaman diliminde güzel haberler bekliyorum.
devamını gör...

hayır ağlamıyorum, yüzüme tükürüyor gözlerim..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: sinirini sözlükte başlık açarak geçirmeye çalışan yazar)
bu arada aklıma geldi.zinhar kelimesini bir insan hayatında kaç kez kullanır ki.*
devamını gör...

hala en gereksiz akraba mıdır? :( bir hala olarak çok üzüldüm bunu duyduğuma. benim teyzem yok, bir tane halam var. halam köyde yaşadığı için çok görüşemiyoruz haliyle pek bir yakınlığımız yok ama ben kendi yeğenime tüm gün baktığımı, oyunlar oynattığımı hatırladıkça ağlayasım geliyor. yeğenimin teyzesi olmadığını hatırlayınca da biraz mutlu oluyorum çünkü en çok ben sevicem onu!! en çok ben!!
devamını gör...

sanırım mitolojiyle içli dışlı olmama sebep olan mitti bu. yedinci sınıf, yağmurlu hava, kaldıramayacağım kadar yük, kaçış yeri olarak görülen kütüphane.
evden gizlice götürdüğüm mitoloji kitabının sayfalarını çeviriyorum yavaşça. ardından yeryüzünden ekinden yapılmış saçlarını çeken demeter in güpgüzel bir resmi çıkıyor karşıma. anında bağlanmış hissediyorum kendimi. okumaya başlıyorum ama mitoloji kitabımın o miniminnacık paragrafı yetmiyor. çeviriyorum sayfaları. daha çok bulmak istiyorum. hades hakkında, persephone hakkında. kalbim hızla çarpıyor, çalan zili duymuyorum bile. sonunda karşıma çıkıyor bir 'hades' kelimesi. ama altındaki cücük kadar metin yine memnun etmiyor beni. o gün hayatımda, karakterimde büyük değişiklikler yaptı o minnacık paragraflar. ve hala da taşıyorum o izleri. bugün buraya yarım yamalak da olsa sağlam olarak gelmemin sebebi onlar. mitolojiyle bu kadar çekilmemin, kendimi kaybetmememin yani kendim olma sebebim onlar. bu yüzden bu miti anlatacağım sözlük.
beni en çok etkileyen şey, ikisi hakkında da çok az şeyin bilinmesidir. bu aşıklar yerin altında yaşarlar. birbirlerine yeterler, duymazlar entrikalara, dramalara ihtiyaç. evet, aşıklar. eğer hades ve persephone nin birbirini sevmediğini düşünüyorsanız, bu sizin kararınız. üç üzeri ikiye altı demek gibi bir karar.
persephone özel değildi. orijinal altilidan biri değildi, tanrıça demeter'in basit bir kiziydi sadece. unutulacakti, basit bir bahar veya ekin tanrıçası olarak. ta ki hades onu görene kadar. persephone nin ilk adı kore ydi. temiz, saf olan demekti bu. kadın. ancak bu isim ona layık değildi. o daha fazlasıydı. bunu gören ilk kişi hades ti. uzun süredir yer altında yaşıyordu. olimpos a girmesi yasaktı, şahsen kendi kardeşi yasaklamisti bunu. kimse de bir şey dememişti. görmezden gelinmenin ne olduğunu biliyordu. persephone yi görünce vuruldu ona. içinde çiçekler açıtırıyordu bu kız. ne ironik değil mi? olum tanrısı yaşamı hissediyor. böyle ama işte. tanrılar bile kadere mahkum bazen. bundan sonrasını bilirsiniz zaten. hades persephone yi kaçırır, ona nari yedirir ve persephone 6 ayı annesinin yanında yeryüzünde, diğer 6 ayı da yeraltında hades ile geçirir. ancak böyle değildir benim için. persephone de hades de mitolojinin gördüğü en büyük emo lardir. havalı emo lar. persephone zaten yaşamak istemez o samimiyetsiz olimposta. zamanı olsa on iki nar tanesi yerdi ben biliyorum da işte.
ikisi de sever birbirini. onlar en özeldir. çünkü o soğuk yeraltını bile evleri yapmayı basarmislardir. ancak yeraltından öte, birbirinin evidir onlar. dramasız, kendi içlerinde yuvarlanıp giderler bir ölümsüzlük boyunca. bundan da hoşnutturlardır. persephone papatya yapraklarını sayar geri dönmek için, hades de altınları, kemikleri.
"ı feel so far away from my home. but, where is my home?"
"ı've been trying to go home for as long as ı can remember."
"home, home. yeah ı want to go home."
"there is this place where ı don't feel alone."
arıyorum evi. evimi. pes etmeyeceğim. çünkü biliyorum. bir yerde benim karanlığımı ışığıyla aydınlatacak, kalbimi sıcacık yapacak, beni mutlu hissetirecek ve aynısını onun için benim de yapacağım bir ev var. ve her ne kadar uzakta hissetsem de aramaya devam edeceğim evi.
"ı feel so far away"
teşekkürler sözlük. sen beni, ben seni tanımıyorum. ama içimi açmama izin verdiğin için teşekkür ederim.

dilerim evinize varırsınız.
devamını gör...

darısı kardeşinin başına. cehennemde odunu bol olması dileğiyle...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel fotoğraf paylaşmayı sevmiyorum ama sayfam renklensin biraz.
devamını gör...

belki çok klişe ama her ne kadar uygulamakta hala güçlük çekiyor olsam da, o gün son günmüşcesine yaşamaktan henüz daha iyi bir tavsiye duymadım.
devamını gör...

2023.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

en zayıf anında bırakıp gideceğini düşünerek yaşa.
devamını gör...

insanların zor durumundan kendilerine pay çıkarmaları, böyle bir durumu bile fırsat bilmeleri, resmen ahlaksızlık...

gülmenin, mizahın, yeri değil, zamanı değil, tutar yanı yok bunların,

bu ne merhametsizlik ya, inanılır gibi değil...
devamını gör...

yapabilmek ve yapıldığında anlayabilmek için zeka ve genel kültürün gerektiği kızım sana söylüyorum gelinim sen anla eylemi.

çevrenizdeki, yaptığını zannedip beceremeyen, yapıldığında ise anlayamayan kişileri kendinizden uzaklaştırırsanız hayat kaliteniz artacaktır.
devamını gör...

biz anlıyoruz onları sen şey etme bir bilen. yazana kadar bi'ton zaman geçiyor. hatta paylaşmadan önce kendi adıma konuşacak olursam önce okuyorum. sonra önizlemeden kontrol ediyorum. yani kısacık süre içinde gelen artıların nedeni anlaşılıyor sayın yazarlar. rica edeceğim önce okuyun, dilerseniz yine artıyı basarsınız.
devamını gör...

imla yüzünden çıkacak tartışmadır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sağlık diyerek gelişine vole vurduğum versus.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim