yazarların sosyal medyadaki en ilginç takipçileri
twitter’da beni ingiltere’de bulunan bir havalimanı takip ediyor.
devamını gör...
cinnet geçirten yazım yanlışları
saatlerin yazılışı ile ilgili olanlar...
örneğin 20.00'da yazılmaz. 20.00'de yazılır. 15.00'da yazılmaz, 15.00'te yazılır. burada saate ilişkin sayı nasıl okunuyorsa, ek de ona göre getirilir saatin sonuna. "saat yirmi sıfır sıfırda" diye okunmaz "saat yirmide" diye okunur ve bu yüzden de sona gelen ek -da değil -de şeklinde yazılmalıdır.
edit: düzeltme için teşekkürler rosadolujoe. artık galiba tek nokta kullanılıyormuş saatleri yazarken. dijital saatlerde çift kullanılsa da...
2. edit: ben sadece ek yüzünden cinnet geçiriyorum; nokta ya da iki nokta yüzünden değil.
örneğin 20.00'da yazılmaz. 20.00'de yazılır. 15.00'da yazılmaz, 15.00'te yazılır. burada saate ilişkin sayı nasıl okunuyorsa, ek de ona göre getirilir saatin sonuna. "saat yirmi sıfır sıfırda" diye okunmaz "saat yirmide" diye okunur ve bu yüzden de sona gelen ek -da değil -de şeklinde yazılmalıdır.
edit: düzeltme için teşekkürler rosadolujoe. artık galiba tek nokta kullanılıyormuş saatleri yazarken. dijital saatlerde çift kullanılsa da...
2. edit: ben sadece ek yüzünden cinnet geçiriyorum; nokta ya da iki nokta yüzünden değil.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarından tavsiyeler
çalışmadan hiç bir şey elde edemiyorsunuz. bu yüzden bir işe girişecekseniz ben bu iş için ne kadar çalışırım ne kadar sabrederim diye düşünmelisiniz. ilk baştan su koyverecekseniz hiç girişmeyin daha iyi ve o işe dair inancınızı asla kaybetmeyin. doğru bildiğiniz yolda emin adımlarla ilerleyin çünkü emin olmadığınız bir adım sizi yoldan çıkarır
devamını gör...
mail atar gibi tanım girmek
tanımı birilerinin okuması için cc kısmı nerde sorusu kafanızı kurcalar. sorunun çözümü için feedback umulur. tanım beğeni alır, sorun çözülür.
devamını gör...
melekler şehri
yönetmenliğini brad silberling’in yaptığı senaryosunu ise the million dollar hotel isimli muhteşem filmi de yönetmiş olan wim wenders’in yazdığı 1998 yapımı filmdir.
filmin başrol oyuncuları neden bu kadar ünlü olduğunu anlayamadığım nicolas cage ve romantik komedi filmi oyuncularının en sevimlisi meg ryan’dır.

film yeni ölmüş insanların ruhlarını alıp götürmekle görevli bir meleğin bir ameliyat esnasında başarılı bir cerraha aşık olması çerçevesinde dönüyor.

doktora aşık olan melek onu inandırmak için savaşmaktadır. insan görüntüsü ile doktora görünür ve aralarında bir yakınlık başlar. ancak doktor metafizik hiçbir şeye inanmamaktadır. bir sahnede melek doktora onu sevdiğini söyler, doktor nerden bildiğini sorduğunda melek hissettiğini söyleyerek cevap verir. doktor bunun çok zayıf bir duygu olduğunu belirtince melek doktordan gözlerini kapamasını ister ve yüzüne dokunur. şu an ne yapıyorum diye soran meleğe doktor bana dokunuyorsun diye cevap verir. melek bunu nerden bildiğini sorunca da doktor hissediyorum der. bence filmin bütün özeti bu sahneydi.
meg ryan’ın gözlerini kapatıp iki ellerine yana açarak bisiklet sürdüğü sahneler ise insanda bir özgürlük hissi yaratıyor her seferinde.

elbette film bu kadar değil. yan hikayeler de oldukça etkili. filmi izlerken aşk için yapabileceğiniz en büyük fedakarlığın ne olabileceğini düşünün.
filmin başrol oyuncuları neden bu kadar ünlü olduğunu anlayamadığım nicolas cage ve romantik komedi filmi oyuncularının en sevimlisi meg ryan’dır.

film yeni ölmüş insanların ruhlarını alıp götürmekle görevli bir meleğin bir ameliyat esnasında başarılı bir cerraha aşık olması çerçevesinde dönüyor.

doktora aşık olan melek onu inandırmak için savaşmaktadır. insan görüntüsü ile doktora görünür ve aralarında bir yakınlık başlar. ancak doktor metafizik hiçbir şeye inanmamaktadır. bir sahnede melek doktora onu sevdiğini söyler, doktor nerden bildiğini sorduğunda melek hissettiğini söyleyerek cevap verir. doktor bunun çok zayıf bir duygu olduğunu belirtince melek doktordan gözlerini kapamasını ister ve yüzüne dokunur. şu an ne yapıyorum diye soran meleğe doktor bana dokunuyorsun diye cevap verir. melek bunu nerden bildiğini sorunca da doktor hissediyorum der. bence filmin bütün özeti bu sahneydi.
meg ryan’ın gözlerini kapatıp iki ellerine yana açarak bisiklet sürdüğü sahneler ise insanda bir özgürlük hissi yaratıyor her seferinde.

elbette film bu kadar değil. yan hikayeler de oldukça etkili. filmi izlerken aşk için yapabileceğiniz en büyük fedakarlığın ne olabileceğini düşünün.
devamını gör...
depremde şiddet ve büyüklük farkı
sürekli birbirine karıştırılan iki kavram arasındaki fark.
peşin peşin şunu yazarak başlayayım yazıya: "xyz şehrinde 5.4 şiddetinde deprem oldu." cümlesi kesinlikle yanlış.
doğru söyleniş ise şu: "xyz şehrinde 5.4 büyüklüğünde deprem oldu."
nedenini şimdi açıklayacağım.
***
depremin büyüklüğü ya da magnitüdü, depremde ortaya çıkan enerji ile ilgili bir kavram. sismograf ile ölçtüğümüz ve ondalıklı sayılarla ifade ettiğimiz şey de işte bu büyüklük. yani gölcük depreminden bahsederken kullandığımız 7.5 kavramı, onun büyüklüğüydü.
büyüklüğün bilimsel tanımı "sismogram üzerindeki deprem dalgalarının genliğinin logaritması" şeklinde yapılır.
***
şiddet kavramı, depremin verdiği fiziksel hasarla ilgili. bu hasar ondalıklı sayılarla değil, roma rakamları ile ifade edilir. yani örneğin "deprem x şiddetindeydi" şeklinde bir cümle ile ifade edebilirsiniz bu durumu. burada x, bilinmeyen anlamındaki değil, roma rakamlarında 10 sayısına karşılık gelen x'tir.
şiddetin bilimsel bir tanımı yok. tamamen görsel etkiler üzerine yapılmış bir tanımlama.
***
eğer bu ikisini yine de karıştırıyorsanız size tavsiyem, şiddet kelimesini tamamen unutmanız. kandilli rasathanesi'nin sitesine baktığınızda gördüğünüz değerler, depremin büyüklüğüyle ilgili. şiddete ilişkin bir bilgi yok burada.
***
buradan gerisi biraz daha detaya giriyor. merakı olmayanları uyarayım, okumak istemeyebilirler.
büyüklük ve şiddet arasındaki ilişkiye bakalım biraz.
- büyüklüğü 1.0 ve 3.0 arasındaki depremlerin şiddeti ı ve bunlar pek hissedilmez. gün içerisinde yüzlercesi gerçekleşir.
- büyüklüğü 3.0 ve 3.9 arasındaki depremlerin şiddeti;
ıı ise daha çok üst katlarda yaşayanlar tarafından hissedilirler.
ııı ise araçlar sarsılabilir.
- büyüklüğü 4.0 ve 4.9 arasındaki depremlerin şiddeti;
ıv ise hemen hemen tüm binalarda hissedilir. eşyalarda titreşim ve duvarlarda çatırdama oluşabilir.
v ise hemen hemen herkes tarafından hissedilir. dengede olmayan eşyalar, cam eşyalar düşüp kırılabilir.
- büyüklüğü 5.0 ve 5.9 arasındaki depremlerin şiddeti;
vı ise herkes tarafından hissedilir. ağır mobilyalar kayar.
vıı ise özensiz yapılan binalarda baca yıkılması gibi hasarlara neden olur.
- büyüklüğü 6.0 ve 6.9 arasındaki depremlerin şiddeti;
vııı ise ağır mobilyalar devrilir. bacalar, kolonlar yıkılır. özensiz binalarda ağır hasar oluşur.
ıx ise normal yapıdaki binalarda bile ağır hasar oluşur. binalar temelinden kayar.
- büyüklüğü 7.0 ve üzerindeki depremlerin şiddeti;
x ise demiryolları bükülür, birçok bina yıkılır.
xı ise taş binalar haricindeki çoğu bina ve köprüler yıkılır.
xıı ise tüm binalar yıkılır. cisimler havaya fırlar. yeryüzünün şekli değişir.
peşin peşin şunu yazarak başlayayım yazıya: "xyz şehrinde 5.4 şiddetinde deprem oldu." cümlesi kesinlikle yanlış.
doğru söyleniş ise şu: "xyz şehrinde 5.4 büyüklüğünde deprem oldu."
nedenini şimdi açıklayacağım.
***
depremin büyüklüğü ya da magnitüdü, depremde ortaya çıkan enerji ile ilgili bir kavram. sismograf ile ölçtüğümüz ve ondalıklı sayılarla ifade ettiğimiz şey de işte bu büyüklük. yani gölcük depreminden bahsederken kullandığımız 7.5 kavramı, onun büyüklüğüydü.
büyüklüğün bilimsel tanımı "sismogram üzerindeki deprem dalgalarının genliğinin logaritması" şeklinde yapılır.
***
şiddet kavramı, depremin verdiği fiziksel hasarla ilgili. bu hasar ondalıklı sayılarla değil, roma rakamları ile ifade edilir. yani örneğin "deprem x şiddetindeydi" şeklinde bir cümle ile ifade edebilirsiniz bu durumu. burada x, bilinmeyen anlamındaki değil, roma rakamlarında 10 sayısına karşılık gelen x'tir.
şiddetin bilimsel bir tanımı yok. tamamen görsel etkiler üzerine yapılmış bir tanımlama.
***
eğer bu ikisini yine de karıştırıyorsanız size tavsiyem, şiddet kelimesini tamamen unutmanız. kandilli rasathanesi'nin sitesine baktığınızda gördüğünüz değerler, depremin büyüklüğüyle ilgili. şiddete ilişkin bir bilgi yok burada.
***
buradan gerisi biraz daha detaya giriyor. merakı olmayanları uyarayım, okumak istemeyebilirler.
büyüklük ve şiddet arasındaki ilişkiye bakalım biraz.
- büyüklüğü 1.0 ve 3.0 arasındaki depremlerin şiddeti ı ve bunlar pek hissedilmez. gün içerisinde yüzlercesi gerçekleşir.
- büyüklüğü 3.0 ve 3.9 arasındaki depremlerin şiddeti;
ıı ise daha çok üst katlarda yaşayanlar tarafından hissedilirler.
ııı ise araçlar sarsılabilir.
- büyüklüğü 4.0 ve 4.9 arasındaki depremlerin şiddeti;
ıv ise hemen hemen tüm binalarda hissedilir. eşyalarda titreşim ve duvarlarda çatırdama oluşabilir.
v ise hemen hemen herkes tarafından hissedilir. dengede olmayan eşyalar, cam eşyalar düşüp kırılabilir.
- büyüklüğü 5.0 ve 5.9 arasındaki depremlerin şiddeti;
vı ise herkes tarafından hissedilir. ağır mobilyalar kayar.
vıı ise özensiz yapılan binalarda baca yıkılması gibi hasarlara neden olur.
- büyüklüğü 6.0 ve 6.9 arasındaki depremlerin şiddeti;
vııı ise ağır mobilyalar devrilir. bacalar, kolonlar yıkılır. özensiz binalarda ağır hasar oluşur.
ıx ise normal yapıdaki binalarda bile ağır hasar oluşur. binalar temelinden kayar.
- büyüklüğü 7.0 ve üzerindeki depremlerin şiddeti;
x ise demiryolları bükülür, birçok bina yıkılır.
xı ise taş binalar haricindeki çoğu bina ve köprüler yıkılır.
xıı ise tüm binalar yıkılır. cisimler havaya fırlar. yeryüzünün şekli değişir.
devamını gör...
kız isteme cinsiyetçi midir sorunsalı
erkeğimin malı olmaktan mutluyum diyen birinin sorun olarak görmeyeceği eylem .
devamını gör...
sözlük solcularının aklına uyup mahkemelik olmak
(bkz: silivri soğuktur)
devamını gör...
normal sözlük'ün kadın yazarları
sayıları %65 kadar olduğunu tahmin ettiğim benim de aralarında bulunduğum güzel kadınlardır.
öyle iki kuru merhabaya da kanmazlar ayrıca.
öyle iki kuru merhabaya da kanmazlar ayrıca.
devamını gör...
apollo
müziğin, kehanetlerin, sanat ve bilginin tanrısı olarak bilen, artemis'in ikizi olan tanrıdır. zeus ve leto'nun oğludur.
apollo veya apollon ismi, homeros'un ilyadasında anadolu'dan geldi şeklinde tabir edilmektedir. daphne ile aşkı dillere destandır.

god of light by charles meynier
edit: imla.
apollo veya apollon ismi, homeros'un ilyadasında anadolu'dan geldi şeklinde tabir edilmektedir. daphne ile aşkı dillere destandır.

god of light by charles meynier
edit: imla.
devamını gör...
kırıldığında susmak
konuşmaya mecali kalmayanların yaptığı şeydir.
devamını gör...
mesajlara geç cevap veren insan
biri 3 gün sonra "evet haklısın" yazmış.hangi konuda haklı olduğumu 1 gün falan düşünmüşümdür.
devamını gör...
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
bir ara araştırıp edindiğim birkaç bilgi vardı, özellikle roma'nın cenazelerine takmıştım. öğrendiklerimden sonra daha da ilgim arttı.
şöyle ki, antik roma'da, ölmeden önce can vermek üzere olan bi insan evladının son nefesini içine çekmek büyük şans getirir gibi bir inanç varmış. insanlar, ölmekte olan akrabalarının üzerine üşüşür, içine çekebilmek için neredeyse diğer aile üyeleriyle kavga ederlermiş... düşünsenize, bugün aynı şeyin olduğunu... dahası da, ölen insanlar bir hafta boyunca hareketsiz bir şekilde kalmak zorundaydı öldüğü evlerde, ne biçim leş gibi kokuyordur...
sonrası da ilginç, gömülmeden/yakılmadan önce, aile üyeleri, ölen yakınlarının yüzlerini temsil eden masklar takarlarmış cenazelerde ve cenaze ile birlikte yürürlermiş.
son olarak, ilginç bir olay ile girdimi noktalamak isterim.
roma imparatoru, impratorumuz septimus severus ne yazık ki york'ta ölüyor. roma'daki cenazesi için de balmumundan heykeli yaptırılıyor, buraya kadar yine bi nebze normal ama ilginç olan kısım, bütün hekimler, bu balmumu heykelin başında, sanki ölmek üzereymiş gibi tedavi etmeye uğraşmaya başlıyor, olağanüstü bi çaba harcıyorlar balmumu ölmesin diye... ama allah'ın işi işte, imparatorun balmumu heykeli ölüyor, bizim hekimler de üzülerek imparatorun öldüğünü bildiriyorlar.
bu balmumu heykelini odun yığını üzerine koyuyorlar, bu arada bu odun yığını da birkaç kattan oluşuyor, pasta gibi. odunları yakıp balmumu heykelini eriterek cenaze merasimini düzenliyorlar ve en son olarak odun yığınının üzerinden bir kartal uçuruyor ve imparatorun ruhunu cennete postalıyorlar.
daha böyle edindiğim çok bilgi var aslında, ara ara paylaşabilirim.
şöyle ki, antik roma'da, ölmeden önce can vermek üzere olan bi insan evladının son nefesini içine çekmek büyük şans getirir gibi bir inanç varmış. insanlar, ölmekte olan akrabalarının üzerine üşüşür, içine çekebilmek için neredeyse diğer aile üyeleriyle kavga ederlermiş... düşünsenize, bugün aynı şeyin olduğunu... dahası da, ölen insanlar bir hafta boyunca hareketsiz bir şekilde kalmak zorundaydı öldüğü evlerde, ne biçim leş gibi kokuyordur...
sonrası da ilginç, gömülmeden/yakılmadan önce, aile üyeleri, ölen yakınlarının yüzlerini temsil eden masklar takarlarmış cenazelerde ve cenaze ile birlikte yürürlermiş.
son olarak, ilginç bir olay ile girdimi noktalamak isterim.
roma imparatoru, impratorumuz septimus severus ne yazık ki york'ta ölüyor. roma'daki cenazesi için de balmumundan heykeli yaptırılıyor, buraya kadar yine bi nebze normal ama ilginç olan kısım, bütün hekimler, bu balmumu heykelin başında, sanki ölmek üzereymiş gibi tedavi etmeye uğraşmaya başlıyor, olağanüstü bi çaba harcıyorlar balmumu ölmesin diye... ama allah'ın işi işte, imparatorun balmumu heykeli ölüyor, bizim hekimler de üzülerek imparatorun öldüğünü bildiriyorlar.
bu balmumu heykelini odun yığını üzerine koyuyorlar, bu arada bu odun yığını da birkaç kattan oluşuyor, pasta gibi. odunları yakıp balmumu heykelini eriterek cenaze merasimini düzenliyorlar ve en son olarak odun yığınının üzerinden bir kartal uçuruyor ve imparatorun ruhunu cennete postalıyorlar.
daha böyle edindiğim çok bilgi var aslında, ara ara paylaşabilirim.
devamını gör...
cemal süreya
''sizin hiç babanız öldümü
benim bir kere öldü kör oldum
yıkadılar aldılar götürdüler
babamdan ummazdım bunu kör oldum.''
benim bir kere öldü kör oldum
yıkadılar aldılar götürdüler
babamdan ummazdım bunu kör oldum.''
devamını gör...
iltifat mı hakaret mi olduğu belli olmayan cümleler
(bkz: kilonu hiç belli etmiyorsun)
kilolu muyum yoksa zayıf mıyım, 404 not found.
kilolu muyum yoksa zayıf mıyım, 404 not found.
devamını gör...
tatili en çok hak eden meslek mensupları
turizm çalışanları
her sezonda çalışıyorlar bir sezon tatile gitseler bütün kış aç kalacaklar.
her sezonda çalışıyorlar bir sezon tatile gitseler bütün kış aç kalacaklar.
devamını gör...
apple watch series 6
kebapçının camına ekmek banan kemal sunal misali baktığım akıllı saattir.
devamını gör...
varoluşçuluk
diğer bir adı da egzistansiyalizmdir.
devamını gör...
sevgilisi olmayan ezik erkek
niye ezik oluyorum acaba diye sorarım.
olmuyorsa bunun benim suçum mu olması gerekiyor veya sevgilim olacak kişinin suçu mu olması gerekiyor?
benim için imkânsız bir ilişki türüdür sevgili olmak mesela.
geleceği olmayan biri olarak karşımdaki insana neyi nasıl vaad edebilirim ?
engeller sadece kişiliklerle alakalı olmayabilir.
insanları yargılarken biraz ama biraz empati yapabilirsiniz. bu sizi küçültmek yerine yuceltir inanın.
olmuyorsa bunun benim suçum mu olması gerekiyor veya sevgilim olacak kişinin suçu mu olması gerekiyor?
benim için imkânsız bir ilişki türüdür sevgili olmak mesela.
geleceği olmayan biri olarak karşımdaki insana neyi nasıl vaad edebilirim ?
engeller sadece kişiliklerle alakalı olmayabilir.
insanları yargılarken biraz ama biraz empati yapabilirsiniz. bu sizi küçültmek yerine yuceltir inanın.
devamını gör...