“insan tahammül edemeyeceğini zannettiği şeylere pek çabuk alışıyor ve katlanıyor.”

kürk mantolu madonna, sabahattin ali
devamını gör...

karayip korsanlarındaki kara inci gemisi osmanlının yaptığı mahmudiye kalyonundan esinlenilerek oluşturulmuş bir gemidir.
kırım savaşında mahmudiye kalyonunun hiç zarar görmemesi üzerine aynı filmdeki gibi ona hayalet gemi lakabı takılmıştır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
(mahmudiye kalyonu)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
(kara inci)
devamını gör...

ingilizcesi bandwagon effect olan en yalın hali ile sırf insanların çoğu doğru olduğunu düşünüyor diye bir şeyin doğru olduğuna inanmak demektir. temelde “herkes böyle davranıyorsa bende böyle davranmalıyım” şeklindedir. başarılı ve popüler insanların alışkanlıklarını, davranışlarını, inançlarını izlemek insanın doğasında vardır. çünkü bunu yapmışta başarılı olmuş şeklinde düşünmenizi sağlar. başarılı bir insanın popülerliği ve güvenilirliğinden etkilenmiş bir insan, aynı hipnotze olmuş gibi muhakeme yeteneğini kaybeder. politikada sürü psikolojisi ise bir siyasi hareketi sadece popülerliğinden dolayı takip eden seçmenlerde görülmektedir. bu gibi sebeplerle seçmenler kazanması muhtemel görülen adayları desteklerler. (bir yerlerden size tanıdık geliyor mu, epey yakınınızdaki bir yer)

ingilizce adı ise bandwagon yani üzerinde bando olan bir at arabasından gelir. ilk kez amerikalı palyaço dan rice tarafından 1845 yılında kullanılır. o yılın başkanlık kampanyası boyunca rice, “herkesin olduğu yere gelin” gibi bir manaya gelecek şekilde “sürüye katılın” "to jump on the bandwagon" ifadesini kullanır. böylece başkan zachary taylor’ın zaferi elde etmesini sağlar.

ayrıca (bkz: asch deneyi)
devamını gör...

#494562 teessüf ederim. tosbağa hızında tanım giriyoruz diye bizi niye hor görüyorsunuz arkadaşlar. eldeki malzeme bu.

gün gelir kaplumbağalarda uçar. o zaman bu söylediklerinize üzülürsünüz.

ben bu işi kotaramam ama olurda kotarırsam karma puan olayında olduğu gibi haklarımı öğrenci bir arkadaşa devrederim.

bakalım becerebilecek miyiz? vatana, millete, sözlüğe, hayırlı olsun.
devamını gör...

o kişi benim. gittiği yere kadar yalnızlığı severim.
devamını gör...

gerçekçi olduklarını düşünmüyorum. bildiğin hepsi romantikler. kurgular hep aynı klişelerden gidiyor. zengin-fakir, iyi-kötü gibi hep zıt karakterler rekabet halinde. özellikle hep en çok beğenilen reytingi yüksek denilen tüm dizilerde çok da ahım şahım bir senaryo da yok. hep şaşalı gösterişli mekanlar, kıyafetler, güzel kızlar, erkekler, vıcık vıcık şeylerle işi götürüyorlar. ben gerçekçilik derken yani toplumu gerçekçi bir şekilde yansıtan dizilerin çok da olmadığını söylemek istiyorum. dizilere baksan hep bu gösterişli karnı tokların entrikalı hayatlarını sunuyorlar. belki de millet demek ki böyle hayatları görmek istiyor da olabilir. millet masallara inanmak istiyor, güzel kızların, yakışıklı erkeklerin boğaza nazır evlerinde yaşadıkları aşkları, entrikaları, pervasızlığını izlemek istiyor. talep var ki bu saçmalıklara arz da var. bence dizilerin geneli böyle. toplumsal gerçekçi üç beş dizi görmüşümdür sadece. ben bu açıdan bakmak istedim geneli maalesef abuk subuk pembe diziler.
devamını gör...

günaydın sözlük,
bugün seni biraz keyifsiz gördüm. bu akışın hali ne böyle; ölüm, aldatan sevgili, insanı yoran şeyler .. olmuyor sözlük, olmuyor. bugün de uyandık, şükür. her şeye rağmen derin bir nefes alıyoruz, sevdiğimiz şeyleri düşünüyoruz ve güne başlıyoruz.
ben yaralı kurt, sen kınalı kuzu
biraz cilve aşkın biberi tuzu
sanki biraz naz ediyorsun amma
senin bana gönlün var gibi, gibi *
devamını gör...

"...ama şu kız kulesinin aklı olsa
galata kulesine varır
bir sürü çocukları olur."

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ana diliyle türkü söylemek, dua etmek, ağıt yakmak, yazı yazmak.
devamını gör...

yine bir sabah, işe giderken deniz manzaralı sigara qeyfisi...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu şiir ölümün şiiri olmakla beraber aynı zamanda(bkz: fikret kızılok) u hayata az bir süreliğine de olsa döndüren hemşire yıldız atılgan a yazılmıştır.

gidiyordum
gitme dön dedin
...
peki dedim döndüm
peki şimdi ne olacak
....
sağım, solum
ne desem ki
artık zor olacak
anlaşalım bak
geceler benim olsun
ama sabah yine sen..

yıllar önce geçirdiği kalp krizini atlatan kızılok 2001 yılında geçirdiği kalp krizini maalesef atlatamadı ve ondan geriye sayısız şarkı ve şiirler kaldı.
devamını gör...

benim için üzerinde düşünmeme gerek bile olmayan sahnedir. ne zaman kendimi sinirli hissetsem ki bu çoğu zaman demektir, sakinleşmek için bu sahneyi açarım ve alan silvestri’nin müziği eşliğindeki bu sahneyi izlerim.

kuş tüyü

belki de huzur böyle bir şeydir ve belki de ben her tanımımı forrest gump’ın ayağının ucuna düşen o tüyle yazıyorum.
devamını gör...

akışta neler oliiirrr.
son günlerde akışla pek ilgilenmemişim galiba ben bu geyiği nasıl kaçırmışım yahu?
püff zaten söylenecek her şey söylenmiş bana okumak kalmış. canım sıkıldı.

ben kendi sözlüğümü kurmuşum sanırım. kendim çalıp kendim oynuyorum.
siz de deneyin efem.
kasmayın bu kadar, stres yapmayın.
stres kalbe zarar hem beyni de yorar he ruha da çelme takar.
hadi hayırlı işler...
devamını gör...

kafamız attı, normale döndük.
devamını gör...

böyle kadını bulsam en mutlu erkek olurum ama elimde imkan varsa her zaman en iyisini tercih ederim karşımdaki insan o kadar değersiz olamaz.
devamını gör...

kendimi bildim bileli istikrarla sürdürebildiğim nadir eylemlerdendir. yerel ya da ulusal radyo kanallarının iyisiyle kötüsüyle mutlaka dinleyenine katacağı bir şeyler olur çaldığı müzik türlerinin yanı sıra. uzun vadeli bir dinleyici olarak radyolara dair gözlemlediklerimi aktarmak istedim başlığı görünce.

özellikle yerel radyoların bulunduğu yerin tastamam birer aynası olduğunu düşünüyorum. şimdiye dek karşı kıyı dahil bunun aksini gözlemlediğim bir duruma rastlamadım. programcıların konuşmalarında seçtiği hitaplar ve cümlelerindeki belirli kelimeler, spikerlerin kime selam edip kime şarkı gönderdiği, varsa haber bültenlerindeki tavırları, programlara sponsor olan işletmeler, reklam metinleri ve içlerinde rakip firmaya atılan taş mahiyetindeki sloganlar, her biri o mahalde yaşanan günlük olaylara, insanların haline ve tavrına dair ipuçları veriyor. hele bazen yayınlarda çalınan müzik türüyle anonslardaki ve reklamlardaki söylemlerin birbirine tezat oluşturduğu durumlar oluyorsa o radyoda evlere şenlik durumların, dinleyene yansıyan ufak tefek çekişmelerin hatta yayın kazalarının yaşandığı vaki olur. *

ulusal yayın yapan radyolarda da zaman zaman benzer durumların görüldüğü olsa da bugün internet ve sosyal medya sayesinde ulusal radyo kanallarının daha kemikleşmiş ve ne istediği belli dinleyici kitleleri oluyor. öte yandan her ulusal kanalın farklı bir var oluş nedeni olabiliyor, kimi üç şarkı beş reklam, iki tane de rutini oturmuş programla çarkı döndürmeye çalışırken kimi istasyonlar da sanatçıların, müziğin, geleneksel ile yeninin daha geniş kitlelere tanıtılmasını görev bilip buna göre bir yayın anlayışı güdüyor. ilk gruptakiler dinleyici kitlesinin iyice gelişmesi konusunda daha çok çaba gösteriyor, bunun için çok dinlenen programların ve sunucuların peşinden koştukları olabiliyor. ulusal kanalların belli popüler programları kendilerine transfer etmesi, hatrı sayılır bir dinleyici grubunu da transfer etmesi , böylece reklam gelirini arttırması anlamına geliyor. bu program adına iyi bir gelişme olsa da riskli de olabilir; çünkü uzun süre devam eden yayınların müdavimleri değişiklikleri kolay kabullenmez, yeni yayın yerinde her zaman dinledikleri programın doğasında bir değişiklik sezerlerse bağırlarına taş basıp dinlemeyi bile bırakabilirler. ev sahibi radyonun her zamanki dinleyicileri de alıştıklarının dışında bir yayın görmeyi pek olumlu karşılamayabiliyor, bu da radyonun ticari hedefleri için kötü haber demek. ikinci gruptakilerin rolü zamanla bir tür kültür sanat ajandası oluşturma yönünde geliştiğinde, buna bir de düzgün bir sosyal medya kullanımı eşlik ederse daha sadık bir dinleyen kitlesine ulaşabiliyorlar, reklam ve sponsorluk gelirleri için de ekstra çaba harcamaları gerekmiyor.

bir dinleyen radyodan ne ister peki? aslında bu sorunun yanıtı da dinleyiciye göre değişebiliyor. örneğin trt'nin gece programlarının uzun yol şoförleri ve gece çalışmak zorunda olan insanlar tarafından sıkı sıkı takip edildiğini görünce bu dinleyiciler için sohbet ağırlıklı, müziğin nispeten daha az tutulduğu yayınlar yapılıyor. sabah programlarında dinleyeni gündemden haberdar eden ancak çok da dikkat istemeyen sohbetlerin ve hareketli şarkıların bulunduğu programlar talep görüyor, keza akşam trafiğinin yoğun olduğu saatlerde de dinleyeni oyalayacak ve onların telefonla katılımını güdüleyecek yayınlar daha çok dinleniyor. akşamın ve gecenin ilerleyen saatlerinde de sıfıra yakın sohbetin ve reklamın olduğu müzik yayınları yine ulusal istasyonların tercih ettiği yayın çizgisi oluyor. bir radyonun başarısını da gözlemlediğim kadarıyla uzun yıllar boyunca dinleyeninin de alışarak kolay kolay bırakmak istemediği rutinleri belirliyor, bu rutin bol ödüllü programlardan ya da sponsorluğunu yaptığı etkinliklerden oluşacağı gibi dinleyicisine vadettiği birkaç saatlik huzurlu bir yayın da olabiliyor. hasılı kelam, her ne kadar birçoğumuz internetten, albümlerden ve sair yerlerden müzik dinlemeye halihazırda alışmış olsak da, radyo teknolojisi halen basit ve erişilebilir oldukça radyo dinlemenin popülerliğinden çok da bir şey kaybetmeyeceğini görebiliyoruz.

siz yine de radyoları dinleyin. sesini duyurmak isteyenlerle sesle huzur bulmak isteyenleri buluşturan çok az şey var bu dünyada.
devamını gör...

“iki ömrüm olsun isterdim; biri yaşamak, diğeri okumak için.”
goethe
devamını gör...

(bkz: cheesecake)

koca bi balon. bi san sebastian çiizkeyk var görseniz 100 gram gelmeyecek dilimine utanmadan 30 lira alan yer var. (2020 fiyatidir, su an 50 lira olmustur)
devamını gör...

ileride parmak izleri fotoları falan da alınıp milletin mal varlığına çökülecek gibi.
devamını gör...

evde kalmış sözlük?

edit: evet başlıklarda noktalama işareti kullanılamıyor. işbu entry sadece gülüp geçmek amaçlıdır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim