bu tam olarak ben oluyorum. hem de birkaç tanımda zor dedikleri cinstenim çünkü bir tane bile hayırlı akrabam ya da kuzenim yok dolayısıyla ailenin büyükleri dahil herkes çok fazla ilgi gösteriyor yalnız olduğumu ya da eninde sonunda yalnız kalacağımı biliyorlar çünkü. yine de bunlara rağmen çok şanslıyım çünkü her zaman destekçim olan annem ve babam var ayrıca bir sürü akraba yerine iyiki hayatımdalar dediğim arkadaşlarım var ve ben onlarla ailem sayesinde ne yalnız olduğumu hissediyorum ne de üzülüyorum bu duruma çünkü ben hayatımda akrabalarından bi fayda görmüş kimseyi tanımadım**.
devamını gör...

youtube'da düzenli olarak takip ettiğim ender kanallardan biri.
hak ettiği ilgiyi göremediği için de üzülüyorum.
"keşke daha önce keşfetseydim" dediğim eserleri gün yüzüne çıkarıyorlar; hem de restore edilmiş haliyle, kalitesi harika.
illüstrasyonlarına değinmeden geçemezdim. her biri ayrı bir duygu yaşatıyor insana, çok başarılı.
sahip çıkılması gerekir, daha çok keşfedilmesi dileğiyle.

kanal linki
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sabahları uyandığında ilk içilen sigaranın tadı bana göre tüm gün diğer içilen dallardan daha zevklidir. bedenimde resmen bir mutluluk hissi olur, gün içerisinde zaman zaman peş peşe yakılan sigaraların aksine sabah sigarasının o muhteşem tadının nedeni saatler sonra içildiği içindir tahminimce. bir de öğlene kadar uyuduysan elin ayağın titreyerek içersin sigarayı bunun zevkini hiçbir şeye değişmem.
devamını gör...

kalbimi sevgiye açabilecek kadar içsel güce ve özgürlüğe sahip olmak, yani kendim olmak.


şöyle bir iç özgürlük:

''eğer zihninizin nasıl tepki gösterdiğini bilmiyorsanız, eğer zihniniz kendi etkilerinden habersizse, toplumun ne olduğunu hiç bir zaman öğrenemeyeceksiniz demektir. çünkü zihniniz toplumun parçasıdır ya da toplumun ta kendisidir.

toplumdan ayrı, toplumun dışında; gerçekten size özgü bir "sen" çoğunlukla varolamamaktadır.
toplum sürekli bizi etki altında tutmakta, düşüncelerimizi biçimlendirmektedir. toplumsal modeli fark edip onun boyunduruğundan kendinizi kurtarmadıkça, kendinizi özgür sansanız da, gene de cezaevinde bir tutuklusunuz. zihninizi yönetmeye, düşüncelerinizi düzeltmeye çalışın. "bu doğru, bu yanlış" diye yargılara varmayın. yanlızca bir sinema filmine bakar gibi, kafanızdan geçenleri izleyin.

zihniniz insanlığın ta kendisidir. ve siz bunu anladığınız zaman yüreğiniz sevgiyle karışık bir acıma duygusu ile dolacak ve bu anlayıştan büyük bir aşk doğacaktır, işte o zaman güzel şeyler gördüğünüzde, güzelliğin ne olduğunu anlayacaksınız.''
-krishnamurti

devamını gör...

(bkz: hala bunun sorunsal olması sorunsalı)
devamını gör...

bazı bedenler eşsiz oldukları için ruh eşlerini bulamazlar.
devamını gör...

bugün küçük bir kız çocuğunun gözyaşlarına şahit oldum. ilk ayrılık acısına, yalanla ilk kez tanışmasına, ilk hayal kırıklığına. aşka dair tüm inancının yerle bir oluşuna tanık oldum.
o anlatıp ağlarken nerden duyduğumu hatırlayamadığım bir söz geldi dilimin ucuna "ilk aşklar bahtsız olur." bahtsız oluyor ilk aşklar şüphesiz. ama geçiyor, küçük kızın acısı da geçecek. dünyası kaldığı yerden dönmeye devam edecek.
devamını gör...

sözlüğün trt2 gibi yazarı.
açıldığı günden beri severek izlediğim kanaldır.
rengi içeriği ne aradığını bileni tam doyuracak cinstendir.
yazarım da tam da öyle bir yazar.
hiç bitmesin o tanımlar.
hiç bitmesin güzel özenli beğeniler.
devamını gör...

adam o beceriksiz dediğiniz haliyle paraları balya yapmış, nereye para harcasam diye düşünüyor. başka dizi için ne kasacak.
devamını gör...

çevresinden ya da en sevdiği insanlardan yeterince darbe yemiş, insanlara olan tüm güvenini kaybetmiş, bu dünyada iyilerin değil de kötülerin mutlu olduğunu görmüş insanın sabrının tükenmesi sonucunda verdiği karar.
devamını gör...

#1264709

bodruma inerken korkma, orada sadece sen varsın. onlar da senin atıkların. ben girdim, ne var ne yok baktım kendiminkine. biraz korkutucu ama girince alışıyorsun. çok korkuyorsan yanına senden fazla korkan bir yetişkin al, ama boşver. en iyisi tek başına korkman. korkma demiştim değil mi? düzeltiyorum. kork. kaçma.



şarabımı hazırladım. iki mum yaktım. biri odayı hafifçe, biri de masamı çokça aydınlatsın diye. bodruma inmedim cenk'in arka bahçesi ama tesadüf bu ya tüm şehirde bakım için üç buçuk saatlik bir elektrik kesintisi vardı. tüm şehir kapkaranlıktı. küçük bir ışık parçasında bile uyuyamadığı için uyku gözlüğü takan bir insana göre ise karanlıktan çok korkuyorum. hani karanlığa alışmak diye bir deyim vardır. bir süre sonra hafifçe görmeye başlar ve rahatlarsın. ben de öyle olmuyor. çünkü göremediğim bir uzaklık ve karanlığa hapsolmuş şekiller hep var olmaya devam ediyor. bilmediklerimden korkarım. gücüm ancak bildiklerime yetiyor. bu yüzden de daha fazla öğrenmek için çaba sarf edip duruyorum.
ama konu bu değildi. uzun uzun cenk okuyunca bilinç akışına kaptırıyorsun kendini ve kendi üslubuna dönme meselesi de biraz zaman alıyor.

şarabımı içip, arkadaki şarkının neşeli seslerine adapte olmuşken birden ekrandaki mesaj yüzünden ruhumun/bilincimin karanlıklarına doğru itiliyorum. hayır gidesim yok. bir kuyunun dibine düşer gibi derine, çok derine düştüm. o duvarları tırmanmadım ben süründüm. şimdi aynı yolculuğu baştan yapamam. insan olmak zor. kolay incitiyor ve inciniyorsun. ben doğru yolu bulmana yardım ederim, bir meseleyi halletmekte iyiyim diyorsun. inanıyorum, daha önce bozulmuş bir kalbi onardığını da gördüm ama sanırım ben tamir olmak istemiyorum çünkü iyileşirsem gitmem gerek, gidecek bir yerim yok!

ve ben ruhumu iki kez aldattım. üçüncüde sahtelik çok belli olur, oturmaz yüreğime.
dün gece, tüm şehir kapkaranlıktı. ben bir mumun ışığında aklımda eski acılar ile kalakaldım tek başıma. ve herkes uyuyup yeni bir güne uyanmışken ben aynı kaldım. benim için bugün hala dün gibi bir gün.
devamını gör...

geniş bir arazide av yapan emekli bir adamın orada olduğu esnada gerçekleşen bir uyuşturucu-para takası sırasında çıkan çatışma ile birlikte orada bir cesetin yanında bulduğu parayı alan llewelyn moss adlı karakterin ve parayı aldıktan sonra peşini bırakmayan psikopat karakterde anton chigurh karakterini işleyen vahşi amerika tarzı bir film.

filmde birçok sahnede görülen hayvan katliamları da farkındalık oluşturmak için verilen bir mesaj olduğunu düşünüyorum.


filmde uyuşturucu para döngüsünde hiç olan hayatları gözler önüne seriyor.
filmde oyunculukların kaliteli olduğunu düşünüyorum, şans verebilirsiniz.
keyifli seyirler.
devamını gör...

nar meyvasının sıkımının zorluğu üstüne...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

lol'ün ukdesi.
the lord of the rings (kitap)'de gandalf'ın büyüleyici güzelliğe sahip dostu. aynı zamanda yılkı atlarının reisidir.
gölgeyele rohan'ın en iyi atıdır ama kimse bu ata binmeyi başaramaz ta ki gandalf'la karşılaşana kadar. gölgeyele dinginlenemez ve eyer vurulamaz bu sebepten dolayı gandalf eyersiz biner. çok hızlı, ,görenlerin gözlerini bir türlü alamadıkları muhteşem bir yılkıdır. gandalf'ın yoldaşı olmuştur. büyücünün her ıslık çalışında yanına gelir. nazgulların karşısında durabilen tek orta dünya atıdır.
devamını gör...

bana kasımpatı çiçekleri hep atatürk'ü hatırlatır bir de öğretmenler gününü
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: katma değer prusyalı)
devamını gör...

uzun zaman sonra tekrar girdiğim üniversite sınavında istediğim bölümü tutturmanın sevincini yaşıyorum.
sevinç var ama ingiliz dil edebiyat mezunu ne iş yapar halen bilmiyorum *

t: çok süre bekletmiş haber.
devamını gör...

"orhan veli ile sait faik, beyoğlu'nda hep aynı kahveye takılırmış. orda akşama kadar muhabbet eder, yazı yazar, bulmaca çözerlermiş. en çok da cumhuriyet gazetesinin bulmacalarını..." "bir akşam, sıkıntıdan öyle büyük bir boşluğa düşmüşler ki, bulmaca çözme üstüne iddiaya girmişler. bulmacayı kim daha önce bitirirse, diğeri ona rakı ismarlayacakmış."
"güzel iddiaymış."
açmışlar bunlar önlerine birer cumhuriyet gazetesi, başlamışlar bulmacaları çözmeye; ilk gün orhan veli kazanmış iddiayı. sonrasında, ikinci günü, üçüncü günü, dördüncü günü de orhan veli kazanmış. neredeyse bir ay boyunca, her gün kazanmış garibim orhan veli.
bakmış olacak gibi değil, sonunda sait faik dayanamamış, yeter be, demiş, her gün, her gün rakıyı bana ısmarlatıyorsun, ne yapıyorsun arkadaş, nasıl beceriyorsun sen bu işi?"
çünkü, demiş orhan veli- cumhuriyet'in bulmacalarını ben hazırlıyorum."
devamını gör...

garip bir sorunsal. efendim öncelikle hayvansever olmayan mı var? aklı başında herkes hayvanseverdir zaten, hayvanların kötülüğünü isteyen insan olamaz, istiyorsa da insan değildir. sizin bahsettiğiniz topluluk zannediyorum ki hayvantaparlar. zaman zaman hayvanları insanlardan üstün tutan insanlar.

bu konuda da olaya şöyle bakmak gerekir. insan doğada müthiş derecede empati yeteneği olan bir canlı. (diğer canlılara göre değerlendiriyorum, yoksa bütün insanlar aynı derecede empati yeteneğine sahip değil) örnek verecek olursak kazada ezilen birini görünce içimiz gider, ağlayan birini görünce üzülürüz gibi gibi.
köpekler de(kediler ve aynı özellikteki canlılar da olur) sinir sistemleri ve insanlara verdikleri tepkiler olarak empati kurmaya daha müsait canlılar, sinekler ise bize benzer ağzı yüzü burnu dili davranışları olmadığı için empati kurması daha güç canlılar. (burda sineklerin sinir sisteminin çok daha az gelişmesi de çok büyük etken) dolayısıyla insan empati kurabildiklerine karşı daha çok üzülüyor. nasıl bir insan öldüğünde empati kurup üzülüyorsa, bir köpek bir kedi öldüğünde de aynı şekilde üzülüyor. sineklere karşı ise böyle bir empati gelişmediğii için üzülmüyor.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim