kafede kitap okuyan tip
üniversitedeyken ders araları uzun olduğunda kaç kitap bitirmişimdir o kafelerde. gayet okunuyor.
arkadaşınızla buluşurken bekleme süreniz uzunsa o vakti de okuyarak geçirebilirsiniz. kimse kafede telefonla uğraşan insanlara laf atmaz zaten. kendinin yapmadığı bir şeyi yapanlara atar. kimse size samimi görünmek zorunda değil.
arkadaşınızla buluşurken bekleme süreniz uzunsa o vakti de okuyarak geçirebilirsiniz. kimse kafede telefonla uğraşan insanlara laf atmaz zaten. kendinin yapmadığı bir şeyi yapanlara atar. kimse size samimi görünmek zorunda değil.
devamını gör...
normal sözlük'te küfrün yasak olması
mantıklı olan bir karar.
devamını gör...
new providence
bahamalar'daki en kalabalık adadır. adadaki en büyük yerleşim yeri ise nassau'dur.

new provindence civarında kurulan korsan cumhuriyeti'nin sınırları. (vikipedi)
1703 yılına ispanyol hakimiyeti altında olan ada, 18. yüzyılın başlarında ispanyol donanmasının iyice güçsüzleşmesi, ve diğer devletlerin bu adaya yeterli ilgiyi göstermemesi sonucu bu ada korsanlar tarafından zapt edilerek karayip denizi'ndeki en büyük üs haline gelmiştir. en nihayetinde 1706 yılında bu adada nassau merkezli bir korsanlar cumhuriyeti kurulmuştur.
bu dönemde monarşinin dünyadaki popülerliğinin oldukça yoğun olduğunu göz önünde bulundurursak, korsanların burada bir cumhuriyet kurmaya karar vermiş olması oldukça şaşırtıcıdır. bu cumhuriyette hem hükümetin başındaki magistratlar, hem de herhangi bir geminin başındaki kaptanlar oylama yöntemi ile değiştirilebilmekte ve görevden alınabilmekteydi. bu uygulama bazen barışçıl bir bir şekilde, bazen ise kanlı bir şekilde sonuçlanmakta idi.
ayrıca korsan cumhuriyeti'nde beyazların ve siyahların eşit olduğu, ve tarihte erkekler arası eşcinsel ilişkiyi ilk kez yasallaştırılmış olduğu bilinenler arasındadır. ki gerçekten, bunlar da dönemin şartlarına kıyasla oldukça çağının ötesinde uygulamalardır. böyle ortamın oluşmasında elbette ki denizcilerin bazen aylarca, hatta bazen yıllarca kadın yüzü görmemesi ve zorlu gemi yolculukları sırasında tayfanın her bir bireyinin ırk fark etmeksizin önemli bir konumda olması çok etkilidir.
uzunca bir süre boyunca büyük imparatorlukların ilgisini çekmeden varlığını devam ettirebilmiş bu cumhuriyet, en nihayetinde 1718 yılında ingiliz işgaliyle son bulmuştur.

kaptan jack rackham'a (calico jack) ait kara sancak.

zalimliği ile bilinen en ünlü korsan edward teach'e (karasakal) ait kara sancak.

new provindence civarında kurulan korsan cumhuriyeti'nin sınırları. (vikipedi)
1703 yılına ispanyol hakimiyeti altında olan ada, 18. yüzyılın başlarında ispanyol donanmasının iyice güçsüzleşmesi, ve diğer devletlerin bu adaya yeterli ilgiyi göstermemesi sonucu bu ada korsanlar tarafından zapt edilerek karayip denizi'ndeki en büyük üs haline gelmiştir. en nihayetinde 1706 yılında bu adada nassau merkezli bir korsanlar cumhuriyeti kurulmuştur.
bu dönemde monarşinin dünyadaki popülerliğinin oldukça yoğun olduğunu göz önünde bulundurursak, korsanların burada bir cumhuriyet kurmaya karar vermiş olması oldukça şaşırtıcıdır. bu cumhuriyette hem hükümetin başındaki magistratlar, hem de herhangi bir geminin başındaki kaptanlar oylama yöntemi ile değiştirilebilmekte ve görevden alınabilmekteydi. bu uygulama bazen barışçıl bir bir şekilde, bazen ise kanlı bir şekilde sonuçlanmakta idi.
ayrıca korsan cumhuriyeti'nde beyazların ve siyahların eşit olduğu, ve tarihte erkekler arası eşcinsel ilişkiyi ilk kez yasallaştırılmış olduğu bilinenler arasındadır. ki gerçekten, bunlar da dönemin şartlarına kıyasla oldukça çağının ötesinde uygulamalardır. böyle ortamın oluşmasında elbette ki denizcilerin bazen aylarca, hatta bazen yıllarca kadın yüzü görmemesi ve zorlu gemi yolculukları sırasında tayfanın her bir bireyinin ırk fark etmeksizin önemli bir konumda olması çok etkilidir.
uzunca bir süre boyunca büyük imparatorlukların ilgisini çekmeden varlığını devam ettirebilmiş bu cumhuriyet, en nihayetinde 1718 yılında ingiliz işgaliyle son bulmuştur.

kaptan jack rackham'a (calico jack) ait kara sancak.

zalimliği ile bilinen en ünlü korsan edward teach'e (karasakal) ait kara sancak.
devamını gör...
ogün sanlısoy
1971 doğumlu olan türk rock müziğin vazgeçilmez sesleri arasında yer alan sanatçıdır. sağlam sesi vardır, şarkılarının her biri birbirinden güzeldir. türk rock denildiği zaman milletin aklına cem karaca erkin koray falan gelir ama ogün sanlısoy’da türk rock müziğine emek vermiş insanlardan biridir. çocukluğunda babasının mesleği nedeniyle birçok şehir değişikliği yapmıştır, fenerbahçe lisesinde okumuş ardından üniversite eğitimini de mimar sinan üniversitesinde almıştır.
kariyerinde birçok işler yapmıştır. ilk olarak yakın arkadaşıyla bir akustik dinleti hazırlamışlar işte her şey ondan sonra başlıyor. ardından birçok grupta amatör olarak şarkı söylemiş ve 1992 yılında pentagram’a katılmıştır. pentagram ile sesini daha büyük kitleye duyurmuştur. ardından başarılı sanatçı olup en iyi erkek rock müzik sanatçısı ödülünü almıştır.
pentagram’dan tam ayrılmış olmasa bile yoluna bağımsız şekilde gitme karar almıştır ve bir sürü de albüm yapmıştır. bunlardan bazıları; korkma, ben, üç, sen uyurken. evlendikten sonra da dünya tatlısı bir oğlu olmuş, oğlu otizm hastası olduğu için kendini ona adamış adeta, hatta sahnede beraber şarkı da söylemişler. çok iyi bir baba ogün sanlısoy, çok da ciddi biri öyle gündemde durmak için türlü şaklabanlık yapan sanatçılardan değil.
yalnız eskisi gibi albüm yapmıyor. keşke çok albüm yapsa da dinlesek. sevgiler saygılar kendisine…
kariyerinde birçok işler yapmıştır. ilk olarak yakın arkadaşıyla bir akustik dinleti hazırlamışlar işte her şey ondan sonra başlıyor. ardından birçok grupta amatör olarak şarkı söylemiş ve 1992 yılında pentagram’a katılmıştır. pentagram ile sesini daha büyük kitleye duyurmuştur. ardından başarılı sanatçı olup en iyi erkek rock müzik sanatçısı ödülünü almıştır.
pentagram’dan tam ayrılmış olmasa bile yoluna bağımsız şekilde gitme karar almıştır ve bir sürü de albüm yapmıştır. bunlardan bazıları; korkma, ben, üç, sen uyurken. evlendikten sonra da dünya tatlısı bir oğlu olmuş, oğlu otizm hastası olduğu için kendini ona adamış adeta, hatta sahnede beraber şarkı da söylemişler. çok iyi bir baba ogün sanlısoy, çok da ciddi biri öyle gündemde durmak için türlü şaklabanlık yapan sanatçılardan değil.
yalnız eskisi gibi albüm yapmıyor. keşke çok albüm yapsa da dinlesek. sevgiler saygılar kendisine…
devamını gör...
mucize bir olasılık mıdır sorunsalı
olasılıksa bile bende olmayan olasılıktır.
devamını gör...
marka adıyla anılan ürünler
başlık sahibi bize de birkaç tane bıraksaymış dedirtmiştir.
devamını gör...
yazarların en sevdiği 90’lar pop şarkısı
sertap erener - rüya
kendisine ayrı, klibine ayrı aşık olduğum bence doksanların en en en güzel şarkısı.yeri hep ayrı olacak bende.
kendisine ayrı, klibine ayrı aşık olduğum bence doksanların en en en güzel şarkısı.yeri hep ayrı olacak bende.
devamını gör...
rudolf hess
hitler'e kendini tekrar kanıtlamak için modifiye edilip menzili arrtırılmış bir uçakla düşman hava sahasını geçerek iskoçya'ya uçmuş, hava karardığı için iniş yapacak yer bulamayıp ilk kez paraşütle atlamış, iniş yaptığı yerde britanyalı bir çiftçi tarafından evine davet edilmiş, sonra kimliği tespit edilince tutuklanmıştır. amacı iskoçya'da kraliyete yakın olduğunu düşündüğü bir dükle temasa geçip barışı sağlamak ve hitler'in gözüne girmekti. fakat hess, hitler'in vekiliydi. bulunduğu konum açısından yaptığı iş hitler'i çıldırtmıştı. hitler'in vekilinin düşmanla işbirliği yapacağı fikri hem nazilerde hem halkta büyük bir infial yaratacaktı. alman radyosunda hess'in deli olduğunu ilan ettiler.
aynı zamanda britanya basınında da olay şaşkınlıkla karşılandı. rudolf hess'in bu çılgın planı beklediği gibi gitmedi. churchill ile görüşme umut ederken britanya istihbaratı tarafından sorguya çekildi. ingilizlerin de pek barışa yanaşacağına ihtimal yoktu. daha birkaç hafta öncesine kadar alman hava kuvvetleri britanya'yı bombalamış, sanayiye büyük darbe vurmuştu.
rudolf hess bu çılgın planı sonucunda iyice çaresiz kalıp britanya'da yerleştirildiği evde korkuluklardan atlayıp intiharı denedi. bunu da başaramadı. ömrünün geri kalanını mahkum olarak yaşadı.
aynı zamanda britanya basınında da olay şaşkınlıkla karşılandı. rudolf hess'in bu çılgın planı beklediği gibi gitmedi. churchill ile görüşme umut ederken britanya istihbaratı tarafından sorguya çekildi. ingilizlerin de pek barışa yanaşacağına ihtimal yoktu. daha birkaç hafta öncesine kadar alman hava kuvvetleri britanya'yı bombalamış, sanayiye büyük darbe vurmuştu.
rudolf hess bu çılgın planı sonucunda iyice çaresiz kalıp britanya'da yerleştirildiği evde korkuluklardan atlayıp intiharı denedi. bunu da başaramadı. ömrünün geri kalanını mahkum olarak yaşadı.
devamını gör...
üniversite hocalarının öğrencileri küçümseyen tavırları
bizim üniversitede rastlamadığım hocalardır. egoları yok bir kere, mütevaziler. örneğin çok sevdiğim dünya edebiyatına giren bir hocamın ertesi gün londra'da sunumu varmış, dersin sonunda tatlı tatlı ve biraz da heyecanlı "lütfen şans dileyin, londra'da sunumum var" gibi bir şey dedi. kadın yurtdışında kendini zaten fazlasıyla geliştirmiş ve o sunumu kötü yapmasının bizce imkanı yok fakat mütevazi olduğundan gelmiş bize anlatıyor. bu tabii basit bir örnekti, diğer hocalarımız da anlamadığımızda anlamamız için gerçekten çaba gösteren kişiler. üni dili ingilizce olduğundan ve çoğu hoca başka ülkede yüksek lisans, doktora vs yaptığından da geliyor olabilir bu mütevazi tavırları. bilmiyorum ama şanslıyım, çünkü lise hocalarımı aklıma getiriyorum da, tek yaptıkları öğrenciyi önemsememek, hiçbir şey bilmiyorsun tavırları sergilemek, öğrencilerini dinlemekten bile aciz olmaktı. bu tarz kisiler umarım kendisine öğretmen demez. çünkü tek yaptıkları öğrenciye psikolojik şiddet uygulamak.
devamını gör...
parşömen
zamanında, üzerine yazı yazmak veya resim çizmek için kullanılan, hayvan derisinden yapılmış kağıt benzeri bir gereç.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hissettikleri
nefret. insanlara karşı nefret. bir hava alayım diye kitabımı aldım sahile indim, çimlerde oturan epey de insan var, ben de bir yere oturdum. fakat o da ne, ülkemin pastoral kırolarından üçü ağaca hoparlör asmış, açtılar müziklerini tüm insanlara dinletiyorlar. kimse de bir şey demiyor yahu, bir ben miyim bu kadar ortak yaşam kuralları hassasiyeti olan? ben dinlemek istemiyorum senin müziğini, denizin sesini, çocukların seslerini dinlemek istiyorum ama ne mümkün. dayanamıyorum bazen insanların düşüncesizliklerine. al işte iki nefes alayım diye geldim, sinirlenip döneceğim.
devamını gör...
arada sırada radyo yayını
evet arkadaşlar, yarın gece beraber olacağımızı ve yayın için konu önerileriniz, duymak istediğiniz şeyler varsa buradan istek alabileceğimizi tekrar hatırlatmak istedim. şimdiden yazmaya başlayabilirsiniz. programa kadar beklemenize gerek yok.
pamuk eller klavyeye!..
edit: arkadaşlar yarın gece 00.00'da yayın. yanlış anlamaya müsait yazmışım ilk tanımı. düzelttim şimdi. aklınızda bulunsun.
pamuk eller klavyeye!..
edit: arkadaşlar yarın gece 00.00'da yayın. yanlış anlamaya müsait yazmışım ilk tanımı. düzelttim şimdi. aklınızda bulunsun.
devamını gör...
noble m600
noble isimli ingiltere menşeili butik spor otomobil firmasının 2011 yılından beri ürettiği el üretimi güncel modelidir..
b8444s kodlu 4.4 litrelik v8 yamaha üretimi bir volvo xc90 motoruna sahiptir.. bu motor garret marka twinturbo denilen ikiz turbo ile güçlendirilmiştir ve maksimum 650 hp güç üretir.. araç kullanımında 3 farklı mod vardır ve bunlara göre gücü 450-550-650 hp olacak şekilde sürücü tarafından ayarlanabilir.. şasesi alüminyum ve paslanmaz çeliktendir kaportası ise karbon fiberdir.. sadece 1250 kg olan bu aracın güç/ağırlık oranı bugatti veyron'dan daha fazladır..


aracın bu kadar özel olmasının sebeplerinden biri noble'ın leicester city şehrindeki fabrikasında 20 kişilik bir ekip tarafından el yapımı olarak üretilmesidir.. dolayısıyla nadir, egzotik bir araçtır..
yine bu kadar özel olmasının sebeplerinden en önemlisi araçta "bulunmayan" donanımlardır.. bu araçta esp denilen güvenlik donanımları, hava yastığı, abs, denge kontrolü, otomatik vites bulunmamaktadır.. güvenlik olarak sadece açıp kapatabildiğiniz azıcık çekiş kontrolü (traction control) ve emniyet kemeri bulunmaktadır.. bunun dışında pedallar, direksiyon, 6 vitesli manuel şanzıman, arkadan çekiş ve 650 beygir ile araba ve siz varsınız..
frenlerde genelde spor araçlarda karbon ve seramik alaşımları kullanılırken bu araçta eski tip çelik fren diskleri kullanılmaktadır.. önler 6 pistonlu, arkalar ise 4 pistonlu kalipere sahiptir..

araçla aranıza girecek hiç bir şey yok.. bu da saf bir sürüş zevkini size vaad ediyor.. diğer ünlü spor otomobillerdeki güvenlik sağlayan ve sürüşünüze yardımcı olan elektronik donanımlar bazı petrolhead'lere göre sürüş zevkini baltalamakta, otomobili limitlerde kullanmayı engelleyen ve bazen yapmak istediğiniz şeyi veya yeteneklerinizi göstermenizi engelleyen unsurlar olmaktadır.. bu araç da böyle düşünen kişiler için üretilmektedir.. saf bir otomobildir, aranıza fitne fesat sokmayan, sizi olduğunuz gibi gösteren, über süper ultimate driving machine'dir..

aracın içinde bol miktarda karbon fiber detaylar mevcut.. çok detay yok.. vites kolunun arkasında savaş uçaklarında bulunan kapaklı bir düğme var, zaten azıcık olan çekiş kontrol sistemini bu düğme yardımıyla tamamen kapatabiliyorsunuz.. yine vitesin ön tarafındaki kırmızı renkli çevirmeli anahtar ile de 3 tane olan sürüş modları arasında geçiş yapabiliyorsunuz..

aracın teknik verilerine gelirsek:
0-100'ü 3 saniye
son hızı üretici firma tahmini olarak 362 km/h beyan etmekte ancak bilinmiyor.. resmi olarak 346 km/h hıza çıkılmış bu zamana kadar..
0-200 9 saniye
0-300'ü ise 30 saniye sürmektedir..
fiyatı yaklaşık 330 bin dolardır..
üstü açık modeli de vardır.. speedster diye geçer..
gönlümde yeri ayrı olan bir otomobildir..
b8444s kodlu 4.4 litrelik v8 yamaha üretimi bir volvo xc90 motoruna sahiptir.. bu motor garret marka twinturbo denilen ikiz turbo ile güçlendirilmiştir ve maksimum 650 hp güç üretir.. araç kullanımında 3 farklı mod vardır ve bunlara göre gücü 450-550-650 hp olacak şekilde sürücü tarafından ayarlanabilir.. şasesi alüminyum ve paslanmaz çeliktendir kaportası ise karbon fiberdir.. sadece 1250 kg olan bu aracın güç/ağırlık oranı bugatti veyron'dan daha fazladır..


aracın bu kadar özel olmasının sebeplerinden biri noble'ın leicester city şehrindeki fabrikasında 20 kişilik bir ekip tarafından el yapımı olarak üretilmesidir.. dolayısıyla nadir, egzotik bir araçtır..
yine bu kadar özel olmasının sebeplerinden en önemlisi araçta "bulunmayan" donanımlardır.. bu araçta esp denilen güvenlik donanımları, hava yastığı, abs, denge kontrolü, otomatik vites bulunmamaktadır.. güvenlik olarak sadece açıp kapatabildiğiniz azıcık çekiş kontrolü (traction control) ve emniyet kemeri bulunmaktadır.. bunun dışında pedallar, direksiyon, 6 vitesli manuel şanzıman, arkadan çekiş ve 650 beygir ile araba ve siz varsınız..
frenlerde genelde spor araçlarda karbon ve seramik alaşımları kullanılırken bu araçta eski tip çelik fren diskleri kullanılmaktadır.. önler 6 pistonlu, arkalar ise 4 pistonlu kalipere sahiptir..

araçla aranıza girecek hiç bir şey yok.. bu da saf bir sürüş zevkini size vaad ediyor.. diğer ünlü spor otomobillerdeki güvenlik sağlayan ve sürüşünüze yardımcı olan elektronik donanımlar bazı petrolhead'lere göre sürüş zevkini baltalamakta, otomobili limitlerde kullanmayı engelleyen ve bazen yapmak istediğiniz şeyi veya yeteneklerinizi göstermenizi engelleyen unsurlar olmaktadır.. bu araç da böyle düşünen kişiler için üretilmektedir.. saf bir otomobildir, aranıza fitne fesat sokmayan, sizi olduğunuz gibi gösteren, über süper ultimate driving machine'dir..

aracın içinde bol miktarda karbon fiber detaylar mevcut.. çok detay yok.. vites kolunun arkasında savaş uçaklarında bulunan kapaklı bir düğme var, zaten azıcık olan çekiş kontrol sistemini bu düğme yardımıyla tamamen kapatabiliyorsunuz.. yine vitesin ön tarafındaki kırmızı renkli çevirmeli anahtar ile de 3 tane olan sürüş modları arasında geçiş yapabiliyorsunuz..

aracın teknik verilerine gelirsek:
0-100'ü 3 saniye
son hızı üretici firma tahmini olarak 362 km/h beyan etmekte ancak bilinmiyor.. resmi olarak 346 km/h hıza çıkılmış bu zamana kadar..
0-200 9 saniye
0-300'ü ise 30 saniye sürmektedir..
fiyatı yaklaşık 330 bin dolardır..
üstü açık modeli de vardır.. speedster diye geçer..
gönlümde yeri ayrı olan bir otomobildir..
devamını gör...
artık satışta bulunmayan efsane abur cuburlar
cheetos'un zamanında çıkardığı minik üçgen çikolatalı cipsidir.
ayrıca bir de petitonun arkası çikolata kaplı bisküvisi vardı bir ara okul kantininde. ikisini de hiçbir yerde bulamıyorum.
ayrıca bir de petitonun arkası çikolata kaplı bisküvisi vardı bir ara okul kantininde. ikisini de hiçbir yerde bulamıyorum.
devamını gör...
uykusuzkahve
en sevdiğim biricik modlardandır. gidişine çok üzülmüştüm. iyi ki geldi, hoş geldi. tanımlarını severek okumaya, her soru soracağım zaman dm kutunu aşındırmaya devam edebileceğimi bilmek sevindirici.* iyi ki varsın uykusuzkahve.*
devamını gör...
madalya müracaatları
psikoloji alanında
varoluşsal kaygılar: #316178
spotlight effect: #765489
çocuk istismarı: #145072
erik erikson: #134603
bağlanma teorisi: #95243
sahte anne deneyi: #76084
freud'un psikoanalitik kuramı: #191311
tüketim psikolojisi: #540866
etkileşimli kitap okuma: #399532
edimsel koşullanma: #226009
kitap/ yazar
daha: #164147
gözlerimi kaparım vazifemi yaparım: #163641
az (kitap): #33555
ilk öğretmenim: #913495
magic shop: #56488
alemdağ'da var bir yılan: #447277
rıfat ılgaz: #463706
feminizm herkes içindir: #414481
en iyi türk yazar: #638832
film
do-ga-ni: #62343
züğürt ağa: #201480
split: #327464
bilgi
dna: #90055
smeraldo: #47790
mağara alegorisi: #263995
küresel eşitsizlik: #203038
müzik
kim taehyung: #219600
jeon jungkook: #220629
winter bear: #742212
tarih (bilgi)
27 mayıs 1960 darbesi: #400253
11 kasım 1938 cumhurbaşkanlığı seçimi: #400164
dilde sadeleşme çabaları: #400138
cadı avı: #329556
tanzimat dönemi'nde moda: #328639
varoluşsal kaygılar: #316178
spotlight effect: #765489
çocuk istismarı: #145072
erik erikson: #134603
bağlanma teorisi: #95243
sahte anne deneyi: #76084
freud'un psikoanalitik kuramı: #191311
tüketim psikolojisi: #540866
etkileşimli kitap okuma: #399532
edimsel koşullanma: #226009
kitap/ yazar
daha: #164147
gözlerimi kaparım vazifemi yaparım: #163641
az (kitap): #33555
ilk öğretmenim: #913495
magic shop: #56488
alemdağ'da var bir yılan: #447277
rıfat ılgaz: #463706
feminizm herkes içindir: #414481
en iyi türk yazar: #638832
film
do-ga-ni: #62343
züğürt ağa: #201480
split: #327464
bilgi
dna: #90055
smeraldo: #47790
mağara alegorisi: #263995
küresel eşitsizlik: #203038
müzik
kim taehyung: #219600
jeon jungkook: #220629
winter bear: #742212
tarih (bilgi)
27 mayıs 1960 darbesi: #400253
11 kasım 1938 cumhurbaşkanlığı seçimi: #400164
dilde sadeleşme çabaları: #400138
cadı avı: #329556
tanzimat dönemi'nde moda: #328639
devamını gör...
şirin
ferhad ile şirin isimli aşk hikayesindeki şirin. daha önce şirin'in aslında gerçekten yaşamış biri olduğunu, hz. muhammed döneminde mecusi(zerdüşt) olan sasani imparatoru ii. hüsrev perviz'in karısı olduğunu söylemiştim. sonra hz. muhammed, hüsrev'e onu imana davet eden mektup göndermiş ve hüsrev, hz. muhammed'in mübarek mektubunu küstahça yırtmıştı. sonra da hz. muhammed kendisine beddua etmiş ve hüsrev o yılda, yani 628 yılında oğlu tarafından öldürülmüştü. (bkz: ii. hüsrev perviz) (bkz: hüsrev ve şirin)
fakat şimdi, şirin'in gerçek hikayesini anlatacağım. şirin, iran doğumlu bir kadındır. hüsrev'in babası ölünce, general behram-ı çubin pers imparatorluğunu ele geçirdi. şirin de hüsrev ile birlikte suriye'ye kaçtı. burda bizans imparatorunun koruması altında yaşadılar. fakat, 591 yılında hüsrev, imparatorluğun kontrolünü almak için iran'a döndü ve şirin kraliçe oldu. yeni nüfuzunu, iran'daki hristiyan azınlığı desteklemek için kullandı. ama siyasi durum sebebiyle bunu gizlice yaptı. kiliselere katıldı. 614 yılında kudüs'ü fethetti, persler 602-628 savaşları sırasında haçı ele geçirdiler.
ölümünden uzun süre geçtikten sonra şirin, sadık sevgili ve eş modeli olarak fars edebiyatının önemli bir kahramanı oldu. hüsrev ve şirin(ferhat ile şirin olarak da bilinir) isimli aşk hikayesinde yer aldı.
fakat edebiyatta geçen hikayesi, hayatının bilinen tarihi gerçeklerine çok az benzerlik taşımakta veya hiç benzememektedir. şirin kocası gibi zerdüşt olmayıp hristiyan olmuştu, kocası öldükten sonra zorluklar yaşamıştı. ilk erken süryani tarihçesine göre, şirin bir aramidir. fakat daha sonra şirin'i ermeni olarak tanımlayan bir gelenek de oraya çıkmıştır.
şirin'den ilk kez tarihçi evagrius scholasticus, sira olarak bir dinsel tarihinde bahsetmiştir. ki bu metnin 592/593 tarihli bölümünde şöyle bir şey de yazmaktadır:
ben (ii. hüsrev) beramais'teyken, sana yalvardım, ey kutsal olan, en çok benim yardımıma geleceksin. sira bir hristiyan ve ben bir kafir olduğum için, ki yasamız hristiyan bir eşe sahip olmayı yasaklamakta ama ben yine de sana karşı olumlu duygularımı, yasayı ona saygımdan dolayı hiçe saydım! karılarım arasında ona sürekli olarak saygı duydum ve hâlâ ona tuhaf bir şekilde saygı duyuyorum....
zaten az önce belirttiğim gibi "sira", şirin'dir.
hüsrev, şirin'in adını taşıyan birçok şehir yapmıştır. örneğin, (bkz: kasr şirin)
fakat şimdi, şirin'in gerçek hikayesini anlatacağım. şirin, iran doğumlu bir kadındır. hüsrev'in babası ölünce, general behram-ı çubin pers imparatorluğunu ele geçirdi. şirin de hüsrev ile birlikte suriye'ye kaçtı. burda bizans imparatorunun koruması altında yaşadılar. fakat, 591 yılında hüsrev, imparatorluğun kontrolünü almak için iran'a döndü ve şirin kraliçe oldu. yeni nüfuzunu, iran'daki hristiyan azınlığı desteklemek için kullandı. ama siyasi durum sebebiyle bunu gizlice yaptı. kiliselere katıldı. 614 yılında kudüs'ü fethetti, persler 602-628 savaşları sırasında haçı ele geçirdiler.
ölümünden uzun süre geçtikten sonra şirin, sadık sevgili ve eş modeli olarak fars edebiyatının önemli bir kahramanı oldu. hüsrev ve şirin(ferhat ile şirin olarak da bilinir) isimli aşk hikayesinde yer aldı.
fakat edebiyatta geçen hikayesi, hayatının bilinen tarihi gerçeklerine çok az benzerlik taşımakta veya hiç benzememektedir. şirin kocası gibi zerdüşt olmayıp hristiyan olmuştu, kocası öldükten sonra zorluklar yaşamıştı. ilk erken süryani tarihçesine göre, şirin bir aramidir. fakat daha sonra şirin'i ermeni olarak tanımlayan bir gelenek de oraya çıkmıştır.
şirin'den ilk kez tarihçi evagrius scholasticus, sira olarak bir dinsel tarihinde bahsetmiştir. ki bu metnin 592/593 tarihli bölümünde şöyle bir şey de yazmaktadır:
ben (ii. hüsrev) beramais'teyken, sana yalvardım, ey kutsal olan, en çok benim yardımıma geleceksin. sira bir hristiyan ve ben bir kafir olduğum için, ki yasamız hristiyan bir eşe sahip olmayı yasaklamakta ama ben yine de sana karşı olumlu duygularımı, yasayı ona saygımdan dolayı hiçe saydım! karılarım arasında ona sürekli olarak saygı duydum ve hâlâ ona tuhaf bir şekilde saygı duyuyorum....
zaten az önce belirttiğim gibi "sira", şirin'dir.
hüsrev, şirin'in adını taşıyan birçok şehir yapmıştır. örneğin, (bkz: kasr şirin)
devamını gör...
formatını beğenmediğin sözlükte yazmak
adaletini beĝenmediğim bir dünyada yaşıyorum. o daha korkunç. beğenmeyenler de yazmasın kardişim.
devamını gör...

