artık kaldıramıyorum
maltepe'de koronavirüs denetimleri sırasında ceza yazilan minibüs şoförü 'artik kaldıramıyorum,bittim ben' diyerek aracını bırakıp gitti.
belirtilen sayının üstünde yolcu aldığı için ceza verilmiş.
hükümete lebaleb vatandaşa ceza.
bugünler geçecek.lebaleb gideceksiniz sayın yetkililer.
belirtilen sayının üstünde yolcu aldığı için ceza verilmiş.
hükümete lebaleb vatandaşa ceza.
bugünler geçecek.lebaleb gideceksiniz sayın yetkililer.
devamını gör...
klaas-jan huntelaar diye bir ad varken murtaza olmak
çok alındım. teessüf ederim.
devamını gör...
erbaş'tan zenginlere zekat çağrısı
müslüman olduğum yıllarda zekâtımı veriyordum ki maddi olarak tek varlığım biriktirdiğim (şimdi olmayan) 240 gr altındı.
şimdi dinsizim pandemi dönemi işe gidemediğini bildiğim tanıdığım olan kişilere, hiç olmazsa birkaç ayda bir nefes aldıracak kadar da olsa yardım ediyorum. bunu bana tanrı da demiyor.
sorarım geçen yaz hastanelerde sıcaktan bunalan *derileri türlü türlü hastalığa tutulan sağlık emekçilerine klima dışında bir soğutucu alabilecekken almayıp milletin orasına burasına koyanlara milyar liralık ihlaleleri peşkeş çekenlere destek veren bu tipler hiç zekat verir mi?
verirse de göstermelik yardım kolisi olarak 5-10 kişiye veriyorlar. kimse sahiden malının 1/40'ini ya da öşrünün 1/10 -1/20'sini vermiyor.*
bu işin de tekeli nakış gıda'dır. * ayrıca nakdî yardımdan yanayım kimin ne derdi varsa ona harcasın.
şimdi dinsizim pandemi dönemi işe gidemediğini bildiğim tanıdığım olan kişilere, hiç olmazsa birkaç ayda bir nefes aldıracak kadar da olsa yardım ediyorum. bunu bana tanrı da demiyor.
sorarım geçen yaz hastanelerde sıcaktan bunalan *derileri türlü türlü hastalığa tutulan sağlık emekçilerine klima dışında bir soğutucu alabilecekken almayıp milletin orasına burasına koyanlara milyar liralık ihlaleleri peşkeş çekenlere destek veren bu tipler hiç zekat verir mi?
verirse de göstermelik yardım kolisi olarak 5-10 kişiye veriyorlar. kimse sahiden malının 1/40'ini ya da öşrünün 1/10 -1/20'sini vermiyor.*
bu işin de tekeli nakış gıda'dır. * ayrıca nakdî yardımdan yanayım kimin ne derdi varsa ona harcasın.
devamını gör...
kemal kılıçdaroğlu'nun iki kelimeyi bir araya getirip konuşamaması
üst edit: başlık bana kalmış, yazar müsveddesi kaçmış.
okurken acaba ahmet hamdi çamlı sözlükte yazar mı olmuş dediğim entridir. (bkz: yeliz)
ayrıca kafa sözlük'ün aktrolleri
okurken acaba ahmet hamdi çamlı sözlükte yazar mı olmuş dediğim entridir. (bkz: yeliz)
ayrıca kafa sözlük'ün aktrolleri
devamını gör...
boş beleş insanların yazar olması
kendinize yüklenmeyin bu kadar.
ayrıca sözlük yazarlığıyla övünmek mi? ben kimseye söylemiyorum sözlükte yazdığımı.
ayrıca sözlük yazarlığıyla övünmek mi? ben kimseye söylemiyorum sözlükte yazdığımı.
devamını gör...
kapitalizm
kapitalizm, neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir sistemdir diyebiliriz. ama eğer kapitalizmi, modern kapitalizm olarak alırsak -ki öyle almalıyız- 16. yüzyıl ila 19. yüzyıl arasında kurumsallaşmış ve oturmuş bir sistem olduğunu görürüz. mamafih modern kapitalizmin ayırt edici açıklamasının yapılmasının zor olduğunu kesinlikle görebiliriz. çünkü, eğer kapitalizm sizin için serbest piyasayı ifade ediyorsa serbest piyasa tarihte hep var olmuştur. bu da bunun kapitalizmle doğmadığını göstermektedir. para da kapitalizm ile ortaya çıkmamıştır. kapitalizmi kâr olarak niteleyenler de yanılmaktadır çünkü kâr anlayışı tarihte hep var olmuştur. ancak kapitalizmin burada ek bir etkisi olmuştur. modern kapitalizmden önce kârın kullanılacağı yer öncelikle ihtiyaçların karşılanması iken bu süreçten sonra kâr, yeniden yatırım için kullanılmaya başlanmıştır. aslına bakacak olursak bu tüketim ve üretim ekonomisi için çok büyük bir değişimdir. kapitalizm, özgür emeğin çıkış noktası değildir. bu tarihte olan bir olgudur. ancak kapitalizm bunun kitleselleşmesini sağlamıştır. kapitalizmin tanımı için kullanılan bir diğer olgu da fazladan tüketimdir. bunu söyleyenler, kapitalizmin ihtiyaç fazlasından tüketimi yarattığını söyler. ancak fazladan tüketim, kapitalizm ile var olmamıştır. lokal boyutta diyebileceğimiz lüks tüketim tarih boyunca hep var olmuştur. bu da bu tezi çürütmektedir. ancak şunu eklemeliyiz ki, bu tüketim miktarı elbette ki kapitalizmden sonrası ile mukayese kabul etmeyecek kadar küçüktür. kapitalizmin, emeğin sömürülmesine yol açtığını ve bu süreci yarattığını savunanlar da vardır. lakin bu tam mânâsıyla doğru değil diyebiliriz. emeğin sömürülmesi ve istismarı, kapitalizmden önce de vardır. ve bu insanlık kadar eskidir diyebiliriz. emeğin istismarı, daha bireysel ve sistemsiz olsa dahi var idi. bunun için eski mısır'da piramitlerin inşasına bakmak yeterlidir. bu mantıkla binlerce işçinin emeği bilinçli şekilde istismar edilmiştir. olsa olsa kapitalizm tüm bunları belli oranda arttırmış ve gözle görünür kılmıştır diyebiliriz. tüm bu saydığım ve çürüttüğüm münferit tanımlar kapitalizmi tam olarak tanımlayamamıştır. çok önemli olan bir şey vardır ki kapitalizmi çevresinden bir şey ayırt eder. bu, alfred marshall tarafından öne sürülen "homoeconomicus" kavramıdır. iktisadi insan mânâsına gelen bu sözcük, modern insanın finansallaştığını ifade eder. sürekli olarak kârını düşünen ve bireyselliğini öne çıkaran insan modelidir. bu aslında derin bir kavramdır. çünkü anlatmak istediği, modern kapitalizm ile birlikte artık ekonomik mevzularda kendini için en yararlı olacak ve mantıklı kararı verecek bireyci bir insan tipi oluştuğudur.
devamını gör...
gerçekbirgangsta
işini bilmeyen çavuş moduna geçmiştir. bir kadına karşı yatakta görüşürüz istersen diyip sonra üste çıkmaya çalışmış, gerçekleri söyleyincede bana yalaka diyerek itham etmiş hakaret etmiştir. kendisini moderasyona havale ediyorum.
devamını gör...
kolay gibi görünen ama çok zor olan şeyler
düzenli bir hayat sürmek, çok kolay görünür ama ciddi anlamda hırs, kan ve gözyaşı ister...
devamını gör...
pastanın ortasına bardak batırmak
ilk defa duyduğum korkunç, dehşet verici, barbarik eylem.
devamını gör...
yazarların normal sözlük’te yazma nedenleri
hayattaymış gibi hissetmek. birilerinin hayatına dokunmak.
devamını gör...
sözlük radyosu
üst not: işbu tanım mübalağalı bir anlatım ile yazılmış ve hiçbir gerçeklik içermemektedir. muhtemelen hiç kullanmayacağım ama radyo, kullanıcısı için yararlıdır. sözlük için hayırlı olsundur. yönetim çalışıyor. ellemeyin çalışsınlar azıcık.
-------------------
büyük bir eksikliği giderecek diye düşünüyorum. radyomuz da çalmaya başlayınca tek eksiğimiz girişte üst tarafa sabitlenmiş chat paneli kalacak. sözlük yönetimi onu da hayata geçirebilirse kafa foruma hoş geldiniz. *
eskiden forum sayfalarına girince otomatik çalmaya başlardı. durdurana kadar göbeğimiz çatlardı. öyle olmaz umarım. *
-------------------
büyük bir eksikliği giderecek diye düşünüyorum. radyomuz da çalmaya başlayınca tek eksiğimiz girişte üst tarafa sabitlenmiş chat paneli kalacak. sözlük yönetimi onu da hayata geçirebilirse kafa foruma hoş geldiniz. *
eskiden forum sayfalarına girince otomatik çalmaya başlardı. durdurana kadar göbeğimiz çatlardı. öyle olmaz umarım. *
devamını gör...
mustafa cengiz
galatasaray eski başkanıdır.
galatasaray başkanlar tarihinde adı her zaman iyi anılacak bir başkandır. ekonomik konularda çok başarılı bulsam da fatih terim’in egosuna yenilmesi biraz can sıkıcı bir atmosfer yaratmıştır takımda.
aslında hitabetini çok beğendiğim başkan, arada sırada dilin kemiğinin olmadığını gösteren sözleri ve çıkışları ile çok sevimli bulduğum konuşmalara da imza atmıştır.
az önce galatasaray’ımın lig maçını izlemek için televizyonu açtığımda ölüm haberini aldım. çok üzüldüm. toprağı bol olsun.
galatasaray onu unutmayacaktır.
galatasaray başkanlar tarihinde adı her zaman iyi anılacak bir başkandır. ekonomik konularda çok başarılı bulsam da fatih terim’in egosuna yenilmesi biraz can sıkıcı bir atmosfer yaratmıştır takımda.
aslında hitabetini çok beğendiğim başkan, arada sırada dilin kemiğinin olmadığını gösteren sözleri ve çıkışları ile çok sevimli bulduğum konuşmalara da imza atmıştır.
az önce galatasaray’ımın lig maçını izlemek için televizyonu açtığımda ölüm haberini aldım. çok üzüldüm. toprağı bol olsun.
galatasaray onu unutmayacaktır.
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
attila ilhan'ın "kesik birer kol gibi yalnızdık" cümlesidir.
devamını gör...
merkez bankası başkanının 128 milyar dolar açıklaması
karışık cümleler kurarak kafa karıştırmak hepsi o.
devamını gör...
kitaplarla ilgili takıntılar
bir kitabı çok beğendiğimde ondan birkaç tane alır kim denk gelirse onlara hediye ederim. uzun süre görüşmediğim biriyle buluşacaksam ona kitap hediye ederim. en yakınımdaki doslarıma her fırsatta kitap hediye ederim. bir de bu takıntının dergili olanı var. yani genel olarak bir hediye etme söz konusu.
devamını gör...
ali babacan'ın partisinin 1. olağan kongresi'nde ağlaması
ne için yaptığını bilmediğim ve ilgilenmediğim ağlamadır.
ama anlattıkları gerçektir, ağlanacak kadar da vahimdir.
o dönem üniversitelerde bunlar yapılmasaydı vatandaş akp’ye bu kadar sarılmazdı.
şimdi de güç akp’nin elinde, onlar da bilmelidir ki yapılan haksızlıklar bir gün patlar.
mazlumun ahını almamak gerekir.
ama anlattıkları gerçektir, ağlanacak kadar da vahimdir.
o dönem üniversitelerde bunlar yapılmasaydı vatandaş akp’ye bu kadar sarılmazdı.
şimdi de güç akp’nin elinde, onlar da bilmelidir ki yapılan haksızlıklar bir gün patlar.
mazlumun ahını almamak gerekir.
devamını gör...
sözlük yazarlarının yetenekli olduğu konular
"kanka ya beni çizsene " repliğine sürekli maruz kalmama sebeb olan yetenek
devamını gör...
hidatsa
bir diğer adı minitari olan, kuzey amerika'da yaşayan, siouan dili konuşan bir kızılderili kabilesidir.
eskiden, "büyük ovalar" civarında, en çok ticaret yapan kabilelerin başındaydı. 1780 ve 1830'larda iki kere, ticaret yaptıkları beyazlardan salgın hastalık kaptılar ve nüfuslarının çoğu öldü.
güçsüz düştükten sonra, aynı salgından etkilenen dostları mandan ve arikara'lara daha yakın oldular.
beyazlarla çatışmaları olmadı, onlarla anlaştılar ve hâla yaşadıkları north dakota'ki rezervasyona yerleştiler.
büyük ovalar kabilesi olsalarda, mandan ve arikara'lar gibi onlarda tepee'lerde değil, şu evlerde yaşadılar.
eskiden, "büyük ovalar" civarında, en çok ticaret yapan kabilelerin başındaydı. 1780 ve 1830'larda iki kere, ticaret yaptıkları beyazlardan salgın hastalık kaptılar ve nüfuslarının çoğu öldü.
güçsüz düştükten sonra, aynı salgından etkilenen dostları mandan ve arikara'lara daha yakın oldular.
beyazlarla çatışmaları olmadı, onlarla anlaştılar ve hâla yaşadıkları north dakota'ki rezervasyona yerleştiler.
büyük ovalar kabilesi olsalarda, mandan ve arikara'lar gibi onlarda tepee'lerde değil, şu evlerde yaşadılar.
devamını gör...

