yazarların uçurulmadan önceki son sözleri
yoldaş beni buldu.
devamını gör...
#guneseumutol
sma hastası güneş bebek için açılan yardım kampanyasına destek olmak isteyen kafa sözlük yazarlarının toplaşacağı başlıktır. #guneseumutol
devamını gör...
disleksi
haftanın günlerini 9 yaşımda öğrendim. saatleri 11 yaşımda. bağcıklarımı bağlayamadığım için babamdan bir çok kez dayak yedim.
ayları hâlâ karıştırıyorum. cümlenin yarısında durup cümleyi tekrar tekrar okumak zorunda kalıyorum. sağımı ve solumu 10 yaşımda bisikletin vitesi sayesinde öğrendim. umarım geri zekalı değilimdir.
edit: dün ve yarını karıştırmak. hâlâ six ve sekiz'i karıştırıyorum. otobüs ve minibüs'ü karıştırmak.
(aklıma geldikçe eklerim)
ayları hâlâ karıştırıyorum. cümlenin yarısında durup cümleyi tekrar tekrar okumak zorunda kalıyorum. sağımı ve solumu 10 yaşımda bisikletin vitesi sayesinde öğrendim. umarım geri zekalı değilimdir.
edit: dün ve yarını karıştırmak. hâlâ six ve sekiz'i karıştırıyorum. otobüs ve minibüs'ü karıştırmak.
(aklıma geldikçe eklerim)
devamını gör...
entry'ni beğenen yazarı stalklamak
sürekli yaptığım ve kendime engel olamadığım eylem, seviyorum kardeşim fikrimi beğenen insanların fikirlerine bakmayı
devamını gör...
gary moore
1952 irlanda'da doğmuş, 2011 de ispanya'da bir otel odasında uykusunda geçirdiği kalp krizi ile hayata veda etmiş, usta gitarist, vokalist, besteci. the loner gibi bir esere sahip bir sanatçının bir otel odasında yapayalnız ölmesi yüreğimi burkar... 92 yılında 15 kişilik bir müzisyen grubu ile muhteşem bir sound ile turnelere çıkarken 2010 yılında davul + bas + klavye gibi sade bir trioyu arkasına alarak sade bir sound ile sahnelere veda etmiştir. ardından bıraktığı onlarca muhteşem ballad ile blues ve hardrockın mükemmel bir sentezini yapmıştır. yeryüzünde hiç bir gitarist onun gibi bend yapamamıştır, yapamayacaktır. huzur içinde yat üstad.
devamını gör...
sözlük yazarlarının bugün öğrendikleri
fazla takmamak lazım, boşver beyaaa.
devamını gör...
her boş vakitte okumak insanı ahmaklaştırır
maalesef bazı mesleklerde insanın devamlı okuması ve kendini geliştirmesi zorunlu bir durumdur.bu insanlar istisnasız her boş vaktinde* okur,öğrenir. tıp ve hukuk şimdi aklıma gelenler mesela.eğer mesleki zorunluluk olarak değil de entelektüel açıdan bakarsak* gerçekten de sadece okumak,başka hiçbir şey yapmamak zihni köreltir,insanı kendi kendine düşünemez hale getirir. hatta schopenhaur'a göre ne kadar çok okunursa okuduklarının o denli az etkisi kalır insan üzerinde.çünkü ona göre okunan şeyin etki bırakması için bunlar hakkında derin derin düşünmek ve bunu da zamana yaymak gereklidir.*
devamını gör...
yazarların uykudan uyanmasına sebep olan en kötü şey
kedim ben uyurken* kafama atlayıp ısırmaya başlamıştı. uyku sersemliğiyle ne olduğunu anlayamamıştım bile. sıçrayarak uyanmıştım.*
devamını gör...
yönetim bizden kazandığı puanları ne yapıyor sorunsalı
arkadaşlar, bizim puanlar coin sistemine bağlı, şimdi size bu derin ve gizli bilgiyi anlatıyorum.
en yüksek seçenekler en çok coin kazandıran tuzaklardır.
renkli mahlas alırsanız, yönetim eth kazanıyor.
takipçileri gör özelliğini aktif ederseniz, yönetim xrp kazanıyor.
başucu eserleri isterseniz, yönetim (bkz: hot) kazanıyor. bakınız burada başucu eseri yerine eserleri kullanılarak biz kapitalist sistem kurbanlarını resmen uzağa düşürüyorlar. demek ki hot gelecek vadeden bir coin.
gizli gezinme tam bir tuzak. ''kimin hesabına girdiğim görülmesin tribi '' ile yönetimi ada zengini yapıyorsunuz.
kişisel ileti , msn anılarınızı canlandıran bu seçenek, yönetime btt kazandırıyor.
rozetler ile neler kazanıldığını tek tek yazamayacağım. sadece en ucuz olan, güne özel rozetler alındığında yönetim tryb kazanıyor. yerli ve milli görünelim kaygısı ile bu coin atlanamazdı.
ayrıca bir yatırım tavsiyesi vereyim, beşiktaş şampiyon olursa chilizz uçacaktır. yönetim sanırım ilerleyen günlerde yeni seçenek getirir. mesela, engellediğim insanlar beni göremesin ya da hoşlandığım yazarın tanımlarını sadece ben göreyim gibi.....
bu sözlük, neden reklam almıyor, neden bu türden kaygılar gütmüyor diye düşünmeyin. yeni dünya düzeni bu arkadaşlar, kafa sözlükçüyüz coinnillah
belki türkiye'nin ilk sözlüğü değil, fakat türkiye'nin ilk coin kazanan sözlüğüdür, kafa sözlük.
her zamanki gibi büyük resmi gördüm. şimdi alın bu bilgileri, ister sözlük kurun, ister coin işine girin.
en yüksek seçenekler en çok coin kazandıran tuzaklardır.
renkli mahlas alırsanız, yönetim eth kazanıyor.
takipçileri gör özelliğini aktif ederseniz, yönetim xrp kazanıyor.
başucu eserleri isterseniz, yönetim (bkz: hot) kazanıyor. bakınız burada başucu eseri yerine eserleri kullanılarak biz kapitalist sistem kurbanlarını resmen uzağa düşürüyorlar. demek ki hot gelecek vadeden bir coin.
gizli gezinme tam bir tuzak. ''kimin hesabına girdiğim görülmesin tribi '' ile yönetimi ada zengini yapıyorsunuz.
kişisel ileti , msn anılarınızı canlandıran bu seçenek, yönetime btt kazandırıyor.
rozetler ile neler kazanıldığını tek tek yazamayacağım. sadece en ucuz olan, güne özel rozetler alındığında yönetim tryb kazanıyor. yerli ve milli görünelim kaygısı ile bu coin atlanamazdı.
ayrıca bir yatırım tavsiyesi vereyim, beşiktaş şampiyon olursa chilizz uçacaktır. yönetim sanırım ilerleyen günlerde yeni seçenek getirir. mesela, engellediğim insanlar beni göremesin ya da hoşlandığım yazarın tanımlarını sadece ben göreyim gibi.....
bu sözlük, neden reklam almıyor, neden bu türden kaygılar gütmüyor diye düşünmeyin. yeni dünya düzeni bu arkadaşlar, kafa sözlükçüyüz coinnillah
belki türkiye'nin ilk sözlüğü değil, fakat türkiye'nin ilk coin kazanan sözlüğüdür, kafa sözlük.
her zamanki gibi büyük resmi gördüm. şimdi alın bu bilgileri, ister sözlük kurun, ister coin işine girin.
devamını gör...
içimizdeki şeytan
hüsamettin efendinin ümitsizliğini anlatan bölüm, kitaptaki en sevdiğim bölümdür. kitap üzerine işaretleme yapmadığım dönemlerde bu bölümü tekrar okuyabilmek için çok aradım ve bulamamıştım. 184. sayfa olur kendileri.
devamını gör...
miyop olmanın zorlukları
gözlüksüz gözlerinizi kısarak ileriyi görmeye çalışmaktır. merdiven çıkıyorsanız basamağa bastım sanıp sarsılırsınız.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının başına gelmiş trajikomik olaylar
üniversite birinci sınıftaydım.bildiğiniz gibi birinci sınıfta herkes yavaş yavaş kendi arkadaş çevresini kurar. benimde kendime ait bir arkadaş grubum vardı.bu yakın arkadaşımdan bir tanesi ile hafta sonu yurtta yatıyoruz. tak telefon geliyor "hadi merkeze gelin x'in dogum gününü kutlayacağız". ulan zaten sıkıntıdan kafayı yiyoruz hemen hazırlanıp çıktık. tabi bizim kampüs ile merkez arası baya bir mesafe var. cepte de iki bardak çay içecek kadar paramız var, e zaten en başta yurtta yatmamızın sebebi de buydu.otobüse verecek para yok. zaten gerek de yoktu, her yere otostop ile gidiyorduk.neyse yol ağzına çıktık çekiyoruz otostopu, önümüzdeki kızlar tak el kaldırıyor duruyorlar falan. biz de bir 10 dakika otostop çektik hala duran eden yok. neyse en sonunda doblolu bir dayı durdu. arkadaş çekti kapıyı konuşuyor . ben biraz geride olduğum için muhabbeti duymuyorum.arkadaşım döndü bana "kanka abinin yolu ordan geçecekmiş ama önce 2 bira içecekmiş gidelim mi bize de ısmarlıcakmış" falan dedi.ulan dedim ,fazla zamanımız yok ama 1 bira da içeriz amk nolacak. arkadaşta onay verdi. atladı öne, bende arkaya geçtim.tın tın gidiyoruz. dayı bir seyyar tekel(büfe) gibi bir yere çekti. arkadaşa parayı verdi. arabayı göster verirler dedi. siz de ne içeriyorsanız alın dedi. ben bir bira istedim arkadaş da "meyve suyu olsun eşlik edeyim bari "dedi(meyve suyuyla eşlik etmek de :d).aldı gidiyoruz. tın tın merkeze dogru. adam u dönüşü yaptı döndü okula doğru sürüyor. lan bir şey diyeceğiz diyemiyoruz yani0 ne alaka0 belki başka yoldan gidecek diye sustuk. adam okula yaklaştı, okulun dışındaki orman araziye gidiyor. tabi o ara, yolda giderken adam vitesten elini çekerek, önde oturan arkadaşın bacağına(diz kapagı ve baldır tarafı) elini attı.ama babacan bir tavırla normal muhabbet ediyor.hani evde akrabalarla konuşurken ee nettin bacanak diye enişte elini vurur ya ,onun gibi işte. neyse arkadaş aynadan bana bakıyor ama melül gözlerle kurtar beni diye e ben napayım ***.neyse ormanlık araziye çekti. konuyu sex muhabbetine getirdi. o ara durunca ,arkadaş direk hava alcam diye kendini dışarı attı tabi.adam da gel yeğenim senle muhabbet edek dedi.içimden şey edilmesek iyi bari diyerek geçtim. elini attı yine aynı şekil,bileğinden tuttum. ordan huyum var deyip kenara ittim. neyse bu olaydan sonra da dayı bozuldu. lafa girecekken dedim abi bizim arkadaşın dogum gününe yetişmemiz lazım sen bizi aldığın yere bırak biz gideriz dedim.allahtan kazasız belasız aldığı yere bıraktı . bir daha otostop çekmeye tövbe ettik.daha sonra doğum günü kutlamasına gittiğimiz arkadaşlar muhtemelen okul grubunda paylaşılan sapık adam olduğundan bahsettiler.iyi ucuz atlatmışız. erkek halimizle bize bile halleniyorlarsa...
devamını gör...
terapi yerine geçebilecek şey
doğada vakit geçirmek ve hayvanlarla iletişim kurmak. (özellikle kedilerle :) )
devamını gör...
stephen blumberg
5,3 milyon dolar değerinde 23.600 tane kitabı çaldıktan sonra yakalanan bibliyoman.
[ (bkz: bibliyomani) ]
çocukken, yıkılması kararlaştırılan victoria dönemine ait evlerin kapı kollarını, renkli cam parçalarını falan toplayıp biriktirirmiş blumberg. o dönemin mimarisine olan ilgisi önce o konuyla ilgili kitaplarla tanıştırmış onu. daha sonra da kitapları biriktirmeye, hatta çalmaya başlamış.
90'lı yıllarda tutuklandığında 71 ay ve 200.000 dolar para cezasına çarptırılmış. duruşmanın yapıldığı zamanlarda olaya müdahil olan bir doktor, blumberg'in gençlik dönemlerinde şizofrenik sanrılar gördüğünü ve çok defa hastaneye kaldırıldığını ortaya çıkarmış. biriktirdiği/çaldığı şeyleri, yapılması planlanan yıkımlardan korumak amacıyla çaldığını itiraf etmiş. blumberg, önemli ve nadir eşyalara, sıradan insanların erişmesinin hükümet tarafından engellediğine inanıyormuş ve bu planı boşa çıkarmak için, bu eşyaları "özgürleştirmeye" karar vermiş. yani tüm bu çalma olaylarının arkasında, varlığına inandığı bir komplo teorisi yatmaktaymış.
tutuklandıktan bir süre sonra serbest kalmış ama birkaç sene sonra da antika hırsızlığından yeniden tutuklanmış. bir şekilde yeniden çıkmış ve birkaç yıl sonra da bir evi soyduğu için tekrar tutuklanmış.
***
tutuklanan insanların psikolojik rahatsızlığı olduğu tespit edildiğinde salınmaları ilginç. bir insanı işlediği bir suçtan sonra, durumuna bağlı olarak ya tedavi edersin ya da mahkûm. bırakıp bırakıp başkalarına zarar vermesine sebep olanları da tutuklamak gerek bence.
[ (bkz: bibliyomani) ]
çocukken, yıkılması kararlaştırılan victoria dönemine ait evlerin kapı kollarını, renkli cam parçalarını falan toplayıp biriktirirmiş blumberg. o dönemin mimarisine olan ilgisi önce o konuyla ilgili kitaplarla tanıştırmış onu. daha sonra da kitapları biriktirmeye, hatta çalmaya başlamış.
90'lı yıllarda tutuklandığında 71 ay ve 200.000 dolar para cezasına çarptırılmış. duruşmanın yapıldığı zamanlarda olaya müdahil olan bir doktor, blumberg'in gençlik dönemlerinde şizofrenik sanrılar gördüğünü ve çok defa hastaneye kaldırıldığını ortaya çıkarmış. biriktirdiği/çaldığı şeyleri, yapılması planlanan yıkımlardan korumak amacıyla çaldığını itiraf etmiş. blumberg, önemli ve nadir eşyalara, sıradan insanların erişmesinin hükümet tarafından engellediğine inanıyormuş ve bu planı boşa çıkarmak için, bu eşyaları "özgürleştirmeye" karar vermiş. yani tüm bu çalma olaylarının arkasında, varlığına inandığı bir komplo teorisi yatmaktaymış.
tutuklandıktan bir süre sonra serbest kalmış ama birkaç sene sonra da antika hırsızlığından yeniden tutuklanmış. bir şekilde yeniden çıkmış ve birkaç yıl sonra da bir evi soyduğu için tekrar tutuklanmış.
***
tutuklanan insanların psikolojik rahatsızlığı olduğu tespit edildiğinde salınmaları ilginç. bir insanı işlediği bir suçtan sonra, durumuna bağlı olarak ya tedavi edersin ya da mahkûm. bırakıp bırakıp başkalarına zarar vermesine sebep olanları da tutuklamak gerek bence.
devamını gör...
hayır diyebilmek
kendinizi insanlardan korumak için sahip olmanız gereken özellik.
devamını gör...
kırmızı kuşak
düğünlerde gelinin beline bağlanan ve bekareti simgeleyen kuşak.
iğrenç bir gelenektir.
iğrenç bir gelenektir.
devamını gör...

