herkes için vardır böyle bir kitap. çoğu insan için bu (bkz: küçük prens)tır.

bana ise şiir kitapları eşlik eder çoğu zaman. örneğin son zamanlarda (bkz: birhan keskin)'den (bkz: y'ol) eşlik ediyor.


"sözde kalır sevgilim
sözde kalır bütün sözler
aşk çünkü, aşk çünkü kendine
bir yol, bir ideoloji ister.


bilirim, çöl rüzgârında çalıdır bazı yaşlar.
sen sevgilim ilerde, biraz daha ilerde
bir tarihe başlayacaksın, orası işte
benim tarihimle başlar.


ve say, geriye doğru, tek tek
sende kalsın şimdi al bu taşlar."

ukde sahibini nasıl ekleyebilirim? :/
devamını gör...

yaşadığının farkında olarak. günler, aylar, yıllar o kadar hızlı akıp geçiyor ki bu hızda bazen kendimizi, yaşadığımızı unutuyoruz. bugün bir parkta oturdum. ağaçtan düşen yaprakları, gökyüzünde uçan kuşları, çevremde gezinen kedileri izledim. o anın içinde o an orada olduğumu hissettim. hafif esen rüzgarla beraber düşen sarı kahverengi yapraklarla beraber sonbaharda olduğumuzu hissettim ilk defa. ve yaşadığımı, nefes aldığımı. keşke yaşadığımız her dakikanın böyle farkına varabilsek diye düşündüm. ama ne yazık ki sıklıkla kaybetmeden öğrenemiyor, sürekli unutuyoruz.
devamını gör...

türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı'nın sözleri.

şeriat düzeni için savaşan taliban ile ilgili böyle bir şey demesi gerçekten akıl almaz bir olay. kendi fikirlerini tüm türkiye cumhuriyeti halkına māl etmek artık sağlıklı düşünemediğini gösteriyor.

prompter olmayınca tabi böyle saçmalayabiliyor o yüzden çok da şaşırmamak lazım.
devamını gör...

bir yerde sistem olur , sistem de kişiler üzerine kurulmaz .
sistemi kurarsın, kişiler buna uyar veya uymaz. moderator de bu durumu kontrol eder .
yani x moderatore farklı, y moderatöre farklı davranma , hareket etme , karar verme inisiyatifi bırakmazsın.
bu durumda moderatörün kim olduğunun önemi kalmaz .
aslolan sistemdir, kurallar bütünüdür, kişiler değil.
henüz yeni olmasına rağmen, moderatörlerle birebir sorun yaşayan kişi sayısının fazlalığı da bu kuralsızlıktan , sistemsizlikten kaynaklanmaktadır. ( sorun yaşayanlardan biri de benim , yaşadığım sorunla ilgili oldukça açıklayıcı bir başlığı da bu gece açarak, özellikle bu konuya dikkat çektim. (#107013) .
devamını gör...

günümüzde libya'da bulunan antik kent.

m.ö. 8. yüzyılda fenikelilerce koloni edilmiş. roma akdeniz'de yükselişe geçene kadar akdeniz ticaretini tekelinde bulunduran zengin bir devlettir. bulunduğu konum itibariyle deniz ticaretinde söz sahibi olmuştur. biri ticarî gemilere diğeri savaş gemilerine ait olmak üzere iki ayrı limana sahiplerdi. denizcilikte usta oldukları bilinmektedir. romalıların ilk gemilerini kartaca filosunu örnek alarak inşa ettiği söylenmektedir.

ordularında paralı asker ve filler kullandıkları bilinmekte. dünyanın hemen her yerinde olduğu gibi kartaca'nın da yönetici sınıfı asil ve zenginlerden oluşmaktaydı. yerli halktan aldıkları acımasız vergiler ve diğer halkları köleleştirmelerinden dolayı "insan avcıları" lakabına mazhar olmuşlardır.

m.ö. 3. yüzyıl ortalarında roma ile çıkarları çatışınca ikili mücadeleler başlamış. bu mücadeleler aralıklı olarak 100 yıl kadar sürmüştür. sonuçta roma bu savaşlardan galip ayrılmış, kartaca'nın görkemli günlerinden geriye yakılmış, yıkılmış evler kalmıştır.
roma m.ö. 146'da burayı eyalet hâline getirince toprakları kutsal ilan etmiş ve işlenmesini, konut yapılmasını yasaklamış, eskinin bu görkemli topraklarını yıllarca çöl gibi kurutarak cezalandırmıştır.
devamını gör...

benim ingiliz anahtarım senin evde mi kalmış?

ya valla çok güzeldi, izeltaş yapımı, eşek yükü para vermiştim ben ona. birinde kaldı ama??
devamını gör...

çoğu zaman gerçekten ne istediğimizi önemsemiyoruz; kendimize yaptığımız en büyük kötülük bu olsa gerek.
devamını gör...

çok sempatik tanımları olan bir yazar. nickini değişmiş, demek değişiklik seviyor.
değişiklik candır. sevdim ben bu yeni nicki de. sevdiceği ölmüş ama olsun, öküz dediğin bulur kendine hemen bir sevdicek. *
elleri dert görmesin çok da güzel beğeniyor. iyi yazmalarda iyi beğenmelerde buluşalım sayın yazar.
devamını gör...

edebiyat oligarşisinin tepesindeki kişidir. 70 yıldır, (yazdıkları zaten pek bir şeye benzemese de) kontrol ettiği ya da yöneticisi olduğu mecralar aracılığıyla öyle bi yapı kurmuştur ki, onlara biat etmeyen bu camiada var olamaz. trt arşivden geçmişteki (70'li, 80'li yıllar, hatta günümüzdekileri de) programlarını izlediğinizde de görürsünüz ki ne doğru dürüst soru sorabilmekte ne de yorum yapabilmektedir. sorduğu sorular ortaokul-lise düzeyindedir. kitap inceleme yazıları insana "sanki bu kitabı okumamış da biri ona özetlemiş" hissi verir. ülkedeki yaklaşık 20 edebiyat-sanat ödülünün jüri başkanlığını yapmaktadır ve tahmin edeceğiniz üzere katılan eserlerin hiçbirini okumamaktadır. başkan olduğu için 2 oy hakkı vardır. toplam 7 kişilik bir jüride iki oy hiç de az değildir. aynı jüride semih gümüş de varsa, zaten onun dediği kişiye ödül verilir.

kader ona "yürü ya kulum" demiştir ve özellikle hürriyet gazetesi ve doğan kitap üzerinden bütün camiayı kontrol etmektedir. "one ring rule them all". işin tuhafı camiadaki herkes bunu bilir, dedikodusu bol bol yapılır ama kimse buna itiraz etmez.
(bkz: doğan'ın kanunu)

"aklı başında olanlar, deliliklerini onayladıktan sonra, adamlar nasıl deli olmasın?" don quijote - (bkz: miguel de cervantes saavedra)
devamını gör...

turizm çalışanları

her sezonda çalışıyorlar bir sezon tatile gitseler bütün kış aç kalacaklar.
devamını gör...

teşekkürler kafa sözlük belediyesi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir gün çıkmasını umduğum şarkı. evet.
devamını gör...

bazen bana neden nickaltı giriyorsun ve bu kadar özeniyorsun diye sorular geliyor. işte o soruların cevabı bu başlık.

gerçi bende aynı cevabı veriyorum ve 'ne alaka ya kim mutlu olur nickaltıyla?' diye cevap verenler oluyor. bakın işte oluyormuş. olanlar varmış. biliyordum biliyordum hahah.

nickaltı girmeyi seviyorum. özellikle iyi enerji aldığım yazarlara. (kötü enerji aldığım çok az yazar var. yani nickaltı girmediysem onla ilgili henüz doğru cümleleri buşamadığımdandır. ) saçma gelebilir ama bu olayı çok ciddiye alıyorum. tanımlarını okuyor kendimce kişilik analizi yapıyorum falan filan.

sadece yazılması değil yazmakta hoşuma gidiyor yani. yazarkende mutlu oluyorum. siz düşünün artık ne kadar ufak şeylerden mutlu olabildiğimi hah. bazen ters tepki alır mıyım diye korktuğum olmuyor değil. ama daha hiç olmadı. aman aman dilinizi ısırın. (bunun neden yapıyoruz bilmiyorum. umarım yapmamışsınızdır hahah.)
devamını gör...

tanımlarda denk geldikçe ismine aşina olduğum dahasında sözlüğe ufak bir aradan sonra devam etme kararı almış yazarlarımızdan biridir, hoş gelmiştir sefalar getirmiştir..
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nickaltı boş diye korkmuyormuş. biraz da heart attack yapalım. iyi bir yazar. kafa birine benziyor gibi. şimdi gidip beğendiğim entrylerini bulcam ve sözlük uyarı verene kadar beğencem
devamını gör...

ingiliz yönetiminin, irlanda katoliklerine uyguladığı baskı ve eziyetlerin iyice arttığı 70’ li yıllarda, ira safında mücadele veren irlanda direnişinin tüm dünyaca tanınan sembollerinden biridir.
kuzey irlanda’ dan bağımsız milletvekili olarak ingiltere parlamentosu’na seçilmesine rağmen tutukluydu ve ölüm orucundaydı. papa bile ölüm orucunu sonlandırmasını istedi. fakat dönemin ingiltere başbakanı, işçi hakları ve dış siyasette uyguladığı çok cevval politikalarla hatırladığımız (!) margaret thatcher “suç, suçtur” dedi ve geri adım atmadı.
sands, 66 günlük açlık grevinin sonunda, 5 mayıs 1981 yılında, 27 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.
ölümünün ardından belfast’ ta tabutunun arkasından binlerce insan yürüdü. dünyanın çeşitli yerlerinde eylemler yapıldı. bence en manidarı iran’ ın yaptığıydı. tahran’ da ingiliz elçiliğinin bulunduğu sokağa, bobby sands’ in adını verdi.
...ki neden vermesindi ? 1900’ lerin başında kurulan, “anglo-persian oil company” (apoc) adlı ingiliz petrol şirketi, iran petrolünü yıllarca neredeyse gasp etmişti. petrolünü millileştirmek isteyen muhammed musaddık ’ ı devirmişti. yani iran, ingiliz emperyalizmine olan öfkesini bir anlamda bobby sands’ in ismiyle de somutlaştırdı.

hapisanede yazmış olduğu şiirinden bir alıntıyla;
“ve rüzgar barut kokusunu götürür, kar kan izlerini temizler elbet,
ama özgürlük ruhu ölmez, ne de çürüyüp gider.”
bobby sands
devamını gör...

böyle durumlar için pek güzel bir söz vardır. uyuyanı uyandırabilirsin ama uyuyormuş numarası yapan birini uyandıramazsın.

o çocuğu niye seçtiler diyen mi var? tam da kıvırmaya çalıştığı üzere normal, olağan bir durumu hangi sebeple vurguluyor dedi insanlar. bir 23 nisan gününde o günün bir geleneği olarak konuk ettiğin çocuğa ne anlattın sen kameralar önünde? milli egemenlik, çocukların bu ülkenin umudu olması, bu bayramın atatürk'ün hediyesi olması yahut türkiye büyük millet meclisinden bahsetmek yerine ramazan ayından girip, çocuğun özel durumundan çıktın be kadın!
devamını gör...

recep tayyip erdoğan
devamını gör...

tedx videosuna değil kur’anın kendisine bakılırsa direkt yalanlanabilecek bir iddiadır.
nur suresi, 31. ayet:
mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. açıkta kalanlardan başka süslerini göstermesinler. başörtülerini yakalarının üzerinden bağlasınlar.

not1: videoyu tabii ki izlemedim çünkü on yedi dakika. bence bu türban konusunu oraya buraya çekmeye gerek yok.
not2: herkesi salak bir kendinizi zeki sanmaktan vazgeçin acilen.
not3: müslüman değilim beni oradan vurmaya çalışacaksanız eğer.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim