dün akşam yemek hazırlarken üzerimdeki enerji patlamasıyla mutfaktaki garip hareketlerim üzerine kardeşimin(13) gelip bana, ben senin yaşında olsam böyle çocukca hareketler yapmazdım dediği an. o an bir daha farkettim.
devamını gör...

--- alıntı ---
zulümler yağmur gibi yağmaya başlayınca 
"dur!" diyen olmaz artık, 

cinayetler üst üste yığılmaya başlayınca görülmez  oluverirler. 

çekilen acılar dayanılmaz olunca duyulmaz artık 
hiçbir çığlık. 

çığlıklar da yaz yağmuru gibi yağar

--- alıntı ---

brecht'in çok sevdiğim bir şiirinin son dizeleri...

bu tarz ölümler o kadar çok artmaya başladı ki, görünmez oldular artık. insanlar kanıksıyor.

önemsemiyorlar demek istemiyorum, o bana bile zül geliyor lakin vicdanlarının sesini susturmak için, bambaşka mevzulara meylediyorlar.

duyulmuyor artık bu sessiz çığlıklar, kulaklarımızı tıkadığımızdan değil, o kadar çoğaldı ki ayırt edemiyoruz, en yüksek perdeden olanını bile kısa bir süre algılıyor. sonrasında yolumuza devam ediyoruz.

onlar ölüyor, bu tarz ölümlerle birlikte bizimde bir parça insanlığımız ölüyor. yukarıda bir arkadaşın söylediği gibi 4 duvara sığdıramadıgımız canları, 4 kolluya ne kadar kolay sığdırır olduk...

bugünde utandık bakalım insanlığımızdan, utanabildiğimize şükreder konuma geldik ya, asıl acı veren kısım o.
devamını gör...

hayatınızın merkezinde bir tek siz olun.
devamını gör...

beyazların birinci, asyalıların ikinci, melezlerin üçüncü ve siyahların dördüncü sınıf olduğu bir yönetimdi. her ırkın takılabileceği yerler ayrılmıştı ki apartheid, aslında ayrı tutmak gibi bir anlamı var.
beyazlar kendilerini o kadar üstün görüyorki sahibi oldukları, para kazanacakları alışveriş merkezlerine bile siyah ve melezlerin haftada sadece iki saat gelmesine izin veriliyor.
her ırkın yaşayabileceği semt kanunlara göre ayrılmış, o yüzden akşam saat 7'den sonra beyazların semtinde gezen bir siyahı vursalar suç değilmiş. yaşlı bir teyze anlatmıştı, 5'te işten çıktıktan sonra minibüs, otobüs beklerlermiş ve eğer minibüs bulamazlarsa başlarlarmış yürümeye melez semtine doğru, en azından beyazların semtinden çıkalımda bizi vurmasınlar derlermiş.
devamını gör...

102 kg olmamla uzaktan yakından alakası olmayan olay. evimde gece tencerede herhangi bir şey kalmadığından böyle bir derdim de olmuyor.
devamını gör...

bizim susup yıldız tilbe'nin şarkılarıyla konuşacağı yayınımız 21.00 da.
kulak pası silmeye bekleriz anacığım.

aykut umarım playlistin bunun için hazırdır karşim?
devamını gör...

kız: buğlem,
erkek: berk.
devamını gör...

bu zaaf yüzünden nonstop müzik çalıyo evimde. dışarda işim varsa arabada, yürüyüşteysem kulaklığımla dinliyorum. müzik ruhun gıdası ise, ben obezim.

ses tonuna düşüyorum. kendi sesim ise fok gibi af edersin. karşımdaki suskunluğuma aldırmasın, ben dinlemeyi severim.* konuşsun, 5 saat boş yapsın okay’dir bi yere kadar. *
devamını gör...

1962 konya doğumlu türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, televizyon sunucusu. ayrıca dolandırıcı, kumarbaz, işe yaramaz rollerin de baş kahramanıdır. (bkz: akasya durağı) dizisinin sinan'ıdır.
devamını gör...

en en sevdiğim canım moderatör . o kadar güzel bir kalbi var ki hemen sevmemek elde değil. kendisi ayrıca tam bir yerlere not etmelik tavsiyeler veriyor. o tavsiye verince hepsini anında yapmak istiyorum, bu sihir mi ne?* çok güzel motive ediyor bir de. onunla konuşurken her şey çok güzel olacak gibi hissediyorum. yok yok kesin sihir yapıyor.*
nickine de ayrıca değineyim. her gördüğümde gülümserim, melankoli ama tatlı. hep bizimle ol öahs! seviyoruz seni, çok çok.*
devamını gör...

-efendim, neden ingiliz dışilişkiler bakanı’nın elini sıktınız?

-neresini sıkacaktım kardeşim?

süleyman demirel...
devamını gör...

merhaba kaldırım yerine sokağın ortasında yürüyenler ve arabasını kaldırıma park edenler. merhaba evinin caddeye bakan duvarını boyayanlar ve bütün gece oraya yazı yanlar. merhaba çiçek dikenler ve ekilen o çiçeğin caddenin ortasındaki çukurda olmasından mütevellit duraksayan sürücüler. merhaba çöldeki bahtsız bedeviler ve araya araya belasını bulan kutup ayıları. merhaba duyar kasanlar ve merhaba geceyi uykusuz geçirenler ayrıca yaya yollarına öncelik veren sürücülere de teşekkürler.
devamını gör...

14. yy'ın ikinci yarısı ve 15. yy'ın başlarında yaşamış türk edebiyatı şairlerindendir. hurufilik tarikatına mensuptur. bu tarikatın savunduğu görüşler din alimleri tarafından şiddetle eleştirilmiştir. nesimi sonunun ölüm olacağını bildiği halde inandığı davadan vazgeçmeyip korkusuz bir dil ile şiirlerini insanlara ulaştırmak için çabalamıştır. bazı rivayetlere göre derisi yüzülmüş, olay birçok insan tarafından izlenmiştir.

hatta devrin müftüsü konumundaki adam gaza gelerek şehadet parmağını kaldırmış “bu öyle bir kâfirdir ki kazara pis kanı insanın bir uzvuna temas etse orasını kesmek lâzım gelir.” diyerek onu lanetlemişti. tam da o sırada derisi yüzülen nesimi’nin bir damla kanı adamın şehadet parmağına sıçramıştı. izleyenlerden biri müftünün parmağının kesilmesini söylemiş fakat müftü kendisiyle çelişerek parmağını yıkamıştı. bunun üzerine nesimi şu beyiti söylemişti:

‘‘zahida bir parmağın kessen dönüp haktan kaçar
gör bu miskin aşığı serpa sayarlar ağlamaz”

*zahid: dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getiren anlamına gelen
*sarpa sayarlar: baştan aşağı soyarlar.

bir başka rivayete göre ise derisinin yüzülmesi bitince nesimi ayağa kalkmış, derisini bir örtü gibi sırtına alıp izleyenlerin dehşet dolu bakışları arasında yürüyerek gitmiştir. nereye gittiği tam olarak bilinmemekle birlikte halep’in 12 kapısında bekleyen kapıcıların her biri kendi bulundukları kapıdan çıktığını iddia etmişlerdir. bu yüzdendir "nesimi 12 kapıdan aynı anda çıkıp sırlara karıştı" denmesi.
ayrıca, insanın yalnızca kendi günahlarından sorumlu olduğunu, diğer insanların hayatına burnumuzu sokmamamız gerektiğini anlatan çok güzel dizeler bırakmıştır geride:
"....
gâh giderim medreseye
ders okurum hak için
gâh giderim meyhaneye
dem çekerim kime ne

sofular haram demişler
bu aşkın şarabına
ben doldurur ben içerim
günah benim kime ne
...."

ruhu şad olsun diyelim.
devamını gör...

sosyal medyadan aşina olduğumuz bir terim. ne kadar çabalarsan çabala karşıda ki anlamaz da "ulan acaba ben mi malım da anlatamadım?" diye bir iç hesaplaşma yaparken derin bir nefes alıp "-oğlum bak son kez anlatıyom." diyerek en baştan, big bang teorisinden başlanır ya mevzuya, hah işte tam o an ortaya çıkan bir eylemdir bilâl'e anlatır gibi anlatmak.
devamını gör...

günün birinde sevdiğin insanları kaybedeceğin gerçeği. bundan daha çok can acıtan bir şey olamaz bence. ne demiş peyami safa:
"dikkat et sözüme, bu dünyada ölümden başka hemen her şeyin bir çaresi vardır. mesele diye karşımıza çıkan zorlukların çoğunu kendi ruhumuzun içinde halledebiliriz."
devamını gör...


epimenides ölümsüz bir ifadede bulunmuş, bir giritli idi; "tüm giritliler yalancıdır." epimenides'in bu ifadesi epimenides paradoksu olarak adlandırılır. zaman zaman yalancı paradoksu veya giritli paradoksu olarak da anılmıştır.
devamını gör...

mafya, kaçakçılık, uyuşturucu, acılı meksika sosu .
devamını gör...

(bkz: tabii lan manyak mısın)
(bkz: susun deli konuşuyor konuş deli)
t: olma ihtimali obama'nın çıplak bir şekilde bir sonraki çorum belediye başkanlığı seçimine aday olmasını açıklamasından daha düşük olan hede.
düdüt: şu ana kadar girdiğim en iyi tanım oldu.
devamını gör...

azimli normal sözlük yazarı beyanı.
" her yolu deniyorlardı. bir bu kalmıştı dediğimiz her şeyi denediler. düşman çok güçlüydü.."
devamını gör...

friedrich nietzsche
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim