
14 mart tıp bayramı
bütün sağlık çalışanlarına, başta hemşireler olmak üzere,bütün çalışanların tıp bayramını kutlarım, bu pandemik dönemde şehit olan sağlık çalışanlarına allah'tan rahmet dilerim.
hepsine canı gönülden çok teşekkür ediyorum.
hakkınızı helal edin.
hepsine canı gönülden çok teşekkür ediyorum.
hakkınızı helal edin.
devamını gör...
her konuda fikri olan insan
bilim adamıdır.* (bkz: herbokolog)
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
çok yorgunum, hem de çok. ama bu yorgunluk bedenen değil sevgili okur, ruhen bir yorgunluk. ruhum o kadar yorgun ki bunu asla anlayamazsınız, evet asla.
zihnim çok karışık, hep bir düşüncelerin en derinlik noktalarında. sürekli düşünüyor, düşünüyor ama bir sonuca varamıyor bu zihin. bir sonuca varamadığının da farkında ama kendini bir yalana inandırmış işte, bir zamanlar sadece yalandan ibaret olduğunu düşünmüş olduğu bu “hastalıklı düşünce” artık hayatının merkezine kon(ul)muş bir gerçekliğe dönüşmüştü.
bir nevi kendini kandırmaktı belki de bu, kendimi kandırdığımın farkındayım. bazılarınız “kendini kandırdığının farkında olduğunu söylüyorsun, o zaman kendini kandırmamış oluyorsun” şeklinde bana söylevler çekebilir ama hayır hayır işte, bu gözüktüğü gibi değil. içinde bulunduğum durum bir çıkmaz sokaktan ibaret ve buradan çıkmam çok zor, belki bir ihtimal çıkabilirim ama çıkabileceğim noktaya gelene kadar epey daha acı çekeceğim-bunu da gayet aklı başında bir şekilde biliyorum- neyse, bu yazdıklarımın hiçbir manası yok aslında, çünkü beni anlayamayacaksınız. siz sevgili asilzade beyefendiler, hanımefendiler beni anlamanız çok düşük bir ihtimal, ben artık anlaşılma inancımı çoktan yitirdim sadece bunu kendime itiraf etmek kaldı. bir gün, bir gün bunu sizler ne dersiniz ne söylersiniz diye düşünmeden kendime itiraf edeceğim.
ek olarak; koca bir ağız dolusu yetersiz kelimelerden, düşük cümlelerden oluşan koca bir metin, yazı, tanım var karşınızda adını ne derseniz deyin, bu sefer dediklerinizi umursamayacağım -aslında umursuyorum da- neyse…
zihnim çok karışık, hep bir düşüncelerin en derinlik noktalarında. sürekli düşünüyor, düşünüyor ama bir sonuca varamıyor bu zihin. bir sonuca varamadığının da farkında ama kendini bir yalana inandırmış işte, bir zamanlar sadece yalandan ibaret olduğunu düşünmüş olduğu bu “hastalıklı düşünce” artık hayatının merkezine kon(ul)muş bir gerçekliğe dönüşmüştü.
bir nevi kendini kandırmaktı belki de bu, kendimi kandırdığımın farkındayım. bazılarınız “kendini kandırdığının farkında olduğunu söylüyorsun, o zaman kendini kandırmamış oluyorsun” şeklinde bana söylevler çekebilir ama hayır hayır işte, bu gözüktüğü gibi değil. içinde bulunduğum durum bir çıkmaz sokaktan ibaret ve buradan çıkmam çok zor, belki bir ihtimal çıkabilirim ama çıkabileceğim noktaya gelene kadar epey daha acı çekeceğim-bunu da gayet aklı başında bir şekilde biliyorum- neyse, bu yazdıklarımın hiçbir manası yok aslında, çünkü beni anlayamayacaksınız. siz sevgili asilzade beyefendiler, hanımefendiler beni anlamanız çok düşük bir ihtimal, ben artık anlaşılma inancımı çoktan yitirdim sadece bunu kendime itiraf etmek kaldı. bir gün, bir gün bunu sizler ne dersiniz ne söylersiniz diye düşünmeden kendime itiraf edeceğim.
ek olarak; koca bir ağız dolusu yetersiz kelimelerden, düşük cümlelerden oluşan koca bir metin, yazı, tanım var karşınızda adını ne derseniz deyin, bu sefer dediklerinizi umursamayacağım -aslında umursuyorum da- neyse…
devamını gör...
sevildiğini anlamanın yolları
kıyamaması...
söylediklerine değer vermesi...
sana baktığında gözlerinin içinin gülmesi...
yanına gelmek için sürekli sebep araması...
söylediklerine değer vermesi...
sana baktığında gözlerinin içinin gülmesi...
yanına gelmek için sürekli sebep araması...
devamını gör...
hayatınızın mottosu olan sözler
insanlar plân yapar, tanrı yukarıdan güler.
devamını gör...
neil peart
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hobileri
80lerde veya 90ların başında çekilmiş bir filmi izledikten sonra internette castin fotoğraflarına bakıp: "oha ne kadar yaşlanmışlar." demek.
(bkz: every single goddamn time)
(bkz: every single goddamn time)
devamını gör...
klasik erkek yalanları
sen kafanda kurmuşun zaten. *
devamını gör...
dua et kızsın
bazı erkeklerin(!) korkaklığını ifade ederken kullandığı cümle.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının 100. tanımları
#100
benim 100. tanımım hangisi bilmiyorum ama sözlüğün 100. tanımı bana nasip olmuştur sözlüğün açıldığı gün.
benim 100. tanımım hangisi bilmiyorum ama sözlüğün 100. tanımı bana nasip olmuştur sözlüğün açıldığı gün.
devamını gör...
bir kadını kırmadan ona şişman olduğunu söylemek
yas yas yas gley yas gley cürübbübbbüüü
devamını gör...
deniz feneri mekanizması
bir nötron yıldızı çeşidi olan pulsarlardaki ışınım mekanizması için kullanılan terim.
pulsarlar son derece yoğun cisimler. bu da onların kendi eksenleri etrafında aşırı derecede hızlı dönmesini sağlıyor. örneğin psr j1748−2446ad adlı pulsar kendi ekseni etrafında saniyede 716 kez dönebiliyor. *
pulsar, dönme esnasında son derece yoğun manyetik alan oluşturur ve bundan kaynaklı olarak da yüklü miktarda radyasyon yayar. dünyadan bakan bir gözlemci için bu ışınımı sürekli görmek pek mümkün olmaz çünkü ışınımın yayılım doğrultusu, pulsarın kutuplarıdır. bir başka deyişle, pulsarın yaptığı ve ancak periyodik olarak gözlemleyebildiğimiz için "puls" olarak adlandırdığımız bu ışınımı sürekli olarak görebilmek için, onun manyetik kutuplarından birinin tam karşısından bakıyor olmanız gerekir.
bu durum deniz fenerlerindeki ışığın durumu gibidir. bir deniz fenerinin ışığını, sadece bulunduğumuz konumu aydınlatırken periyodik olarak görebiliriz. sürekli görebilmek için o ışığın karşısında sabit olarak onunla dönmemiz gerekirdi. pulsarın ışınımını da manyetik ekseni doğrultusunda değilsek sadece periyodik olarak ölçebiliriz. bunlar, evrendeki en dakik saatlerden biri olarak kabul edilir. bu mekanizmaya da deniz feneri mekanizması adı verilir.

görselin kaynağı
pulsarlar son derece yoğun cisimler. bu da onların kendi eksenleri etrafında aşırı derecede hızlı dönmesini sağlıyor. örneğin psr j1748−2446ad adlı pulsar kendi ekseni etrafında saniyede 716 kez dönebiliyor. *
pulsar, dönme esnasında son derece yoğun manyetik alan oluşturur ve bundan kaynaklı olarak da yüklü miktarda radyasyon yayar. dünyadan bakan bir gözlemci için bu ışınımı sürekli görmek pek mümkün olmaz çünkü ışınımın yayılım doğrultusu, pulsarın kutuplarıdır. bir başka deyişle, pulsarın yaptığı ve ancak periyodik olarak gözlemleyebildiğimiz için "puls" olarak adlandırdığımız bu ışınımı sürekli olarak görebilmek için, onun manyetik kutuplarından birinin tam karşısından bakıyor olmanız gerekir.
bu durum deniz fenerlerindeki ışığın durumu gibidir. bir deniz fenerinin ışığını, sadece bulunduğumuz konumu aydınlatırken periyodik olarak görebiliriz. sürekli görebilmek için o ışığın karşısında sabit olarak onunla dönmemiz gerekirdi. pulsarın ışınımını da manyetik ekseni doğrultusunda değilsek sadece periyodik olarak ölçebiliriz. bunlar, evrendeki en dakik saatlerden biri olarak kabul edilir. bu mekanizmaya da deniz feneri mekanizması adı verilir.

görselin kaynağı
devamını gör...
gönülçelen
koyu kırmızı ve menekşe renkli, taneli, çekirdeksiz bir üzüm türüdür.
devamını gör...
normal sözlük seni seviyorum mesajı etkinliği
yine sevenimizin olmadığını gördüğümüz bir etkinlik oldu hamdolsun.
edit: bu sevgi olayını hep aşk meşk sanıyorsunuz galiba ya siz.
edit: bu sevgi olayını hep aşk meşk sanıyorsunuz galiba ya siz.
devamını gör...
hiçbir kulübe katılmayan asosyal kafa sözlük yazarı
tanımı zar zor giriyoruz, ne kulübü.
devamını gör...
öyle bir geçer zaman ki dizisindeki ali kaptan karakteri
öyle bir geçer zaman ki dizisinin tüylere ürperti akıllara ziyanlık veren,denizcilerin çapkına çıkan adını iyice parlatan karaketeri; sofra toplama sahnesi ile de bilinir
ev kadını mıyım lan ben şeklinde avam bi çıkış
ev kadını mıyım lan ben şeklinde avam bi çıkış
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sevgili proletarya. bugün çarşamba, hadi yine iyiyiz haftayı yarıladık.
devamını gör...
geceye bir siyasetçi sözü bırak
urfa'ya , mardin'e güneydoğu ya deniz getireceğiz.
rahmetli erbakan da rahmetli demirel de bu sözleri söylemişlerdir, söyleme sebebi gap projesi aslında , ama halk milleti kandırıyorlar diye dalga geçerdi.
rahmetli erbakan da rahmetli demirel de bu sözleri söylemişlerdir, söyleme sebebi gap projesi aslında , ama halk milleti kandırıyorlar diye dalga geçerdi.
devamını gör...
iris'in ölümü
yine bir didem madak şiiri.
birçok nedenden belki de hiçbir nedenden ötürü çok seviyorum kendisini.
yaşasaydı, limon ağacımı nasıl hayatta tutacağımı anlatırdı bana muhakkak.
ki söz vermişliği var bu hususta..
bugün kalbimi eski bir plak gibi
öyle çok tersine çevirdim ki
bazı şarkılar vardır
cızırtılı bir yağmur gününü anlatır
uzaklarda süren sarı yağmurluklu bir hayatı
deniz bazen kendini kaldırımlara fırlatır
o zaman bir yavru yengece bakan
insanların şarkısı olurdu o şarkının adı
keşke ismim iris olsaydı
keşke ismim herkese
sarı yağmurluğuyla koşan hayatı anlatsaydı
bazı şarkılar vardır
ellerim kocamanlaşır, tuhaflaşır
işte o ellerimle herkese
çamurlu şiirler uzatsaydım
hepsi çok kirli olsaydı tanrım
bazı şarkılar vardır
kırmızı akşamsefalarını anlatır
karanlığın kalbinde yalnız açmanın acısını
komşu kadınların basma elbiseli konuşmalarını
geceyi onlar bahçeye taşırdı
ben ne zaman öleceğim tanrım
sabah olunca mı?
keşke birkaç dakikayı ipek mendillere sarıp saklasaydım
irileşen, gitgide irileşen ağaç gibi
ismi nedensizce iris oluveren bir ağaç gibi
şu odanın ortasında dursam
saat kuleleri dökülürdü dallarımdan tanrım
artık sarı yaprakların ölü olduğuna inanmıyorum
bazı şarkılar vardır
kanatlarında yağmuru taşıyan kelebeği anlatır
kırmızı bir çakmak gibi neşeli ölmek olurdu
o şarkının adı
ardında yalnızca nemli sigaralar bırakmanın acısı
keşke ismim iris olsaydı
keşke ismimin bir anlamı olmasaydı
herkes çıkarsın kalbini
o çirkin mücevher sandığından
ve herkes onu birbirine fırlatsın tanrım.
birçok nedenden belki de hiçbir nedenden ötürü çok seviyorum kendisini.
yaşasaydı, limon ağacımı nasıl hayatta tutacağımı anlatırdı bana muhakkak.
ki söz vermişliği var bu hususta..
bugün kalbimi eski bir plak gibi
öyle çok tersine çevirdim ki
bazı şarkılar vardır
cızırtılı bir yağmur gününü anlatır
uzaklarda süren sarı yağmurluklu bir hayatı
deniz bazen kendini kaldırımlara fırlatır
o zaman bir yavru yengece bakan
insanların şarkısı olurdu o şarkının adı
keşke ismim iris olsaydı
keşke ismim herkese
sarı yağmurluğuyla koşan hayatı anlatsaydı
bazı şarkılar vardır
ellerim kocamanlaşır, tuhaflaşır
işte o ellerimle herkese
çamurlu şiirler uzatsaydım
hepsi çok kirli olsaydı tanrım
bazı şarkılar vardır
kırmızı akşamsefalarını anlatır
karanlığın kalbinde yalnız açmanın acısını
komşu kadınların basma elbiseli konuşmalarını
geceyi onlar bahçeye taşırdı
ben ne zaman öleceğim tanrım
sabah olunca mı?
keşke birkaç dakikayı ipek mendillere sarıp saklasaydım
irileşen, gitgide irileşen ağaç gibi
ismi nedensizce iris oluveren bir ağaç gibi
şu odanın ortasında dursam
saat kuleleri dökülürdü dallarımdan tanrım
artık sarı yaprakların ölü olduğuna inanmıyorum
bazı şarkılar vardır
kanatlarında yağmuru taşıyan kelebeği anlatır
kırmızı bir çakmak gibi neşeli ölmek olurdu
o şarkının adı
ardında yalnızca nemli sigaralar bırakmanın acısı
keşke ismim iris olsaydı
keşke ismimin bir anlamı olmasaydı
herkes çıkarsın kalbini
o çirkin mücevher sandığından
ve herkes onu birbirine fırlatsın tanrım.
devamını gör...