eserekli biriyim.
devamını gör...

seçmeli astronomi dersinde fizik işlendiğini, seçmeli sanat tarihi dersinde hocanın serbest bıraktığını gören bu gözler için çok da şaşırtıcı gelmeyen karardır.
devamını gör...

uluslararası bir fotoğraf ajansıdır. new york, paris, londra ve tokyo'da ofisleri olan bu ajans 1947 yılında başta henri cartier bresson olmak üzere savaş fotoğrafçıları olan robert capa, david seymour ve george rodger tarafından kurulmuştur.
devamını gör...

20 eylül 1934 yılında, italya'nın başkenti roma'da dünyaya gelen dünyaca meşhur italyan aktris. gerçek adı sofia villani scicolone'dir.

hâlâ hayattadır ve 86 yaşındadır. ölmeden efsaneler arasına girmeyi başarmıştır. dünyada birçok kadın ondan ilham almıştır. ülkemizden türkân şoray'ın, iran'dan kraliçe süreyya'nın sophia loren'e hayran olduklarını düşünüyorum. çünkü bazen onu çok andırıyorlar. ondan esinlendiklerini tahmin etmek pek de zor değil. güzelliği, fiziği, seksiliği ve birbirinden şık giyim tarzı ile adından çokça söz ettiren bu eşsiz kadın, sayısız filmde başrol oynamıştır. sevgili sophia, sağlıklı ve uzun bir ömrün olsun.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

4 mart 1978 yılında dünyaya gelen italyan bestecidir. aslında kendisi müzisyen, besteci, virtüöz, kemancı ve rahiptir.

konçertonun babası olarak anılan ve kızıl papaz lakabıyla tanınan vivaldi 500 yüzden fazla eser bestelemiştir.
kendisi venedik'te dünyaya gelmiştir. kızıl saçlarından dolayı kızıl rahip olarak bilinmiştir.
vivaldi ilk müzik eğitimini ise babasından almıştır. adamın babası berbermiş. sonradan kemancı olmuş. garip bir hikaye.

vivaldi'nin eserleri amsterdam'da basılmıştır. opus eser numaralandırma yöntemi ile 100 konçerto 40 sonattır. ama 500 kadar konçerto yazdığı düşünülmektedir.

tarz olarak hayalinde canlandırdığı resimleri müzik haline getirmiştir. en ünlü eseri dört mevsimdir.

yaptığı müzikle bir çok ustaya ilham olmuştur. bir çok sanatçıya ilham vermiştir. ondan etkilenen sanatçılar çok fazladır.
kendisini dijital müzik platformlarından açıyorum. kendimi çok güzel hissediyorum. genelde kitap okurken dinliyorum. yürüyüş yaparken falan tarif edemeyeceğim şekilde garip hissettiriyor. sanırım müzik denen kavramı sonuna kadar icra etmiş. dibine kadar derler ya öyle müzik yapmış adam.



kendisi 28 temmuz 1741 yılında yani 63 yaşında hayata gözlerini yummuştur. genç yaş sayılabilecek bir yaşta ölmesi üzücü. yaşasa daha lezzetli daha olgun eserler dinleyebilirdik.

kendisi yeryüzünün en büyük keman virtüözüydü. bence.
kendisine getirilen eleştiriler tabi çok fazlaydı. vivaldi olsan bile eleştiriler yapılıyor. bu abimize bir melodi buldun oradan akıyor gidiyorsun vivaldi efendi demişler. yazıklar olsun hepinize kıskanç herifler.

kendisi annesi babası olmayan kız çocuklarına yardımcı olan bir okulda hocalık yapmıştır. eskiden rahip olduğu için bu konulara çok dikkat edermiş.

severek dinliyoruz usta. seni tanımadan önce bütün sevdiğim eserleri meğer sen yapmışsın çok sonradan öğrendim. güzel uyu.
devamını gör...

japonya'da her jenerasyonun sevdiği yazarın farklı olması, bu sebeple de kişinin sevdiği yazarlardan az çok yaşını tahmin edebilmeniz.

not: ben 500 yaşında falanım buna göre.
devamını gör...

hepimiz farklı meslekler icra ediyoruz, farklı mesailer yapıyoruz, farklı hayatlar yaşıyoruz. bunca çeşitliliğin arasında hepimiz farklı olaylara şahit oluyoruz. bu olaylar kimi zaman sadece anlık bir duygu değişimine sebep olurken kimi zaman aylarca rüyalarımıza giriyor, kimi zaman da hayatımızın yönünü tamamen değiştiriyor.

bu başlığın çıkış noktası munchausen sendromu başlığında yaptığım tanıma ilaveten anlatmak istediğim, bizzat yaşadığım ve kendimce çarpıcı bulduğum birkaç olayı anlatmak istememdi. sonradan düşündüm de, neden diğer portakalseverler de kendi yaşadıkları çarpıcı meslek hikayelerini anlatmasınlar? umarım bu başlık, henüz meslek seçimi yapmamış/mesleği eline almamış genç portakalseverler için de nelerle karşılaşabileceklerini önceden görebildikleri hikayeleri barındırır.

ilk hikaye:

munchausen sendromu ile ilgili tek bilgim yıllar evvel dersin birinde bir hocamın kısaca bahsettiği kadardı. ve ben ilk gerçek munchausen vakasını gördüğümde bunun öyle üstünkörü anlatılıp geçilecek bir şey olmadığını farketmiştim.

20'li yaşların sonlarında bir adam gelmişti acil servise, kucağında yarı baygın karısı ile. ben henüz toy bir öğrenciyim, koşuşturmaca içinde duyuyorum bütün olanları. adam eve geldiğinde kadını defalarca kusmuş ve yarı baygın halde bulmuş, hemen kucaklayıp arabayla acile getirmiş.

acilde koşuşturmaca başladı, kadının zehirlendiğine kanaat getirildi, midesi yıkandı vs.

hocanın odasında birkaç asistan doktor, hemşire ve ben vardım, kadın hastanın tedavisi bitirilmiş henüz taburcu edilmemişti. hoca ile asistanların konuşmalarına kulak kabarttım:
asistan doktor 1: hocam bu kadını daha önce de bu şekilde acile getirdi adam. acaba kadına bir şey yapıyor olmasın bilerek?
hoca: hasta kayıt dökümüne baktınız mı?
asistan doktor 2: baktım hocam, son 3 ay içinde 4 defa giriş yapılmış.
hoca: şikayetler hep aynı mı?
asistan doktor 1: aynı sayılır, çok benzer: neredeyse hepsinde kusmuş ve yarı baygın getirilmiş.
asistan doktor 2: polise haber verelim mi hocam?
hoca: kadınla ve kocasıyla ayrı ayrı konuşayım bi, sonra bakarız.

aradan zaman geçti, arada ne oldu ne bitti takip edemedim, zira o aralar acile hasta yağıyordu adeta. fakat sonradan öğrendim tüm hikayeyi: kadın, kocası onunla yeteri kadar ilgilenemediği için (adamın işleri çok yoğunmuş o sıralar ve şehir dışına gidip geliyormuş sürekli) ilgisini çekmek istemiş, ilk başlarda hasta numarası yapmış fakat kocasından yeteri kadar ilgiyi görememiş yine. ardından ilaçlar içmeye başlamış, bu da yetmeyince temizleyici kimyasallar içmeye başlamış. bu son gelişinde de kadının 1-1buçuk litre çamaşır suyu içtiğini farketmişler, sırf kocasının ilgisini çekebilmek için..
ilk karşılaştığım munchausen sendromu bu olsa da maalesef zaman içinde çok daha kötülerini gördüm. belki onları da başka zaman eklerim buraya.
devamını gör...

لا harfinin 1400 yıllık gelişimi. tam 1000 farklı şekil.
sanatçı bahiyah shihab çizmiş.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kendisini severim ama müzik tarzı cidden çeşitli olan nadir sanatçılardan biri ve bu hem çok garip hem de güzel..
demek istediğim şey, kariyerine country ile başlayıp sonrasında pop türüne yönelik albümler çıkarması, sonra biraz daha olgunlaşıp rock'a yönelmesi..

sonra 2017'de yine soluğu pop'da alıp 2018-2019 arasında daha da indie/ alternative/folk üçlüsüne yaklaşması yani lover albmünde kullandığı sound'lardan bahsediyorum.

2020 yılında covid ile birlikte, folk/indie türünü içine alan "folklere" albümü 4 ay gibi kısa sürede çıkarmış olamsı çok hayaranlık duyulası..
insana ciddrn 90'ların trendinden daha güçlü geldiğini gösteriyor..

2020'nin son everlerinde ise bizlere evermore albümünü bahşetmiştir ve cidden çok üretken bir sanatçı olduğunu kanıtlamış oldu.
bundan yıllar sonra adı efsanelerin arasına yazılacak sanatçı kişi diye de denilebilir taylor swift'e.

champagne problems tam beni anlatan bir şarkı, tşkler taylor ağlarken dinlemek çok iyi hissettiriyor..

unutmadan eski şarkılarının kendi versiyonlarını yayınlayacakmış ki yayınladı.
devamını gör...

9. sınıftayken kantinden bir liraya aldığım uçlu kalemim ve kalemimle 5. yılımız oluyor.
devamını gör...

uzun zamandır film izlemeye vakit ayıramıyorum fakat buraya katılırsam şart olur, izlerim. mükemmel bir me time fırsatı.
devamını gör...

mantı üzerine dökülen yoğurt ve tereyağlı pul biber.
devamını gör...

bilinen ilk sosyal deneyi gerçekleştiren amerikalı psikolog. bu deneyin sonuçları, insanların bir rakibe karşı yarıştıkları koşullarda, zamana karşı yarıştıkları koşullara kıyasla daha hırslı ve istekli davrandıklarını göstermişti.
devamını gör...

50 yada 100 yıl sonra bu necip milletimizin gerçek ateistler ve öz hakiki ateistler olarak ayrılıp birbirleriyle didişmeye dövüşmeye devam edeceğini gösterir
devamını gör...

ve sıra geldi radyo yayınları arasında benim için "elitlik" akan yayına. portakal suyum bitmiş*, gazoz stoğum da bitmiş*, maden suyumla** katılıyorum bu gecelik.
şarkı listesinin yine efsane olacağına inancım tam. bu sebepleee kendim kendime 3. şarkıyı hediye ediyorum. bakalım ne çıkacak?
hem şarkımı hem yayını beklemedeyiz, maden suyumla. son 2 dakika, bakalım neler olacak?

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çok uzak ülkelerde olmak isterdim.
devamını gör...

niye güvenmeyelim efendim. yaptığı iş önemli, işini sevip sevmediği, bilgi seviyesi, öngörüsü, zekası önemli. kıyafetle insanları etiketleme devri çoktan bitti gitti. hala bunlarla uğraşmak abeste iştigaldir.
devamını gör...

müzik değilse nedir, müzik dediğimiz olgu nedir gibi cevaplanması gereken sorular içeren sorunsal. eskiden ben de ‘beat üzerine hızlı hızlı bir şeyler söylemek’ gözüyle bakıyordum, sonrasında yedi ay kadar bir rapçiyle aynı evi paylaşınca müzik olduğuna karar verdim. çokça emek istiyor yapması.
devamını gör...

kafanıza göre atışırsınız
mani nedir bilmezsiniz
aaba şeklinde olacak
lütfen kendinize geliniz
devamını gör...

kemal doğulu gibi alakasız bir insanı bile delirtti bu afganlar, suriyeliler... bu saatten sonra her kim din kardeşlerimiz diyorsa büyük bir kitleyi karşısına alıyor demektir. göz göre göre kendi vatandaşıyla ters düşüyor adamlar. ipini koparan, boş beleş, abaza tipleri doldurdular güzelim memlekete. plajlar kara çarşaflı kaynıyor, yakında aynı tencereye 10 elin girdiği restoranlarda görmeye başlarız. nedir bu orta doğu bataklığından çektiğimiz ya...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim