günaydın sözlük, günaydın allah'ın manyağı.

aslında daha erken uyandım da birkaç teknik aksaklıktan dolayı şimdiye günaydın demek nasip oldu. bir de arkadaşlar bu aralar bana bir fotoğraf çekme aşkısı gelmiş, anlatamam. şuna bakın ya;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

hediyem olsun size. güne musmutlu başlayın. *
devamını gör...

10 yıllık bir genetik araştırma ve çeşitli ülkelerdeki insanlar üzerinde yapılan çalışmalara göre, sahip olan bireylerin hepsinin tek bir atadan ortaya çıktığı kanıtlanan göz rengi.

(bkz: durun siz kardeşsiniz)
devamını gör...

hayallerimi kıran kurucudur.
sana nick altı girmiştim ve bir bildirim geldi bir yazar sizi takip etmeye başladı.
dedim ki işte o. yazdıklarımı severek okuyor. bir mutlu oldum bir mutlu.
bugün takipçilerimi gördüm. aralarında yokmuşsun. benim de duygularım var yoldaş.
utanmıyor musun beni takip etmemeye ?
aynaya bakabiliyor musun hala ?
bu sana son nick altım. kırılan kalbimin göz yaşlarıyla beraber çiçekleri sulamaya gideceğim.
sen de kös kös oturup sözlüğü denetle. ilişkimiz artık bitti.
biliyorum sorun bende değil,
sende....
edit: tamam affettim seni tatlı çocuk.
devamını gör...

bu yayın tam kafama göre. oblomovreis sen işi biliyorsun. 90 ları bırakma tutunduk oraya.. 80 lerede varız ama.. selamlar, hürmetler keyifle dinlemeler...
gözümde canlanır koskoca mazi..ah barbie bebeklerim ah çilekli max dondurmalarım...*dilek taşı ağlıyor şu an...
devamını gör...

"cepte" tabiri pek hoş olmasa da maalesef yerine geçecek daha iyi bir kelime yok.
nedir cepte olmak?
karşıdaki kişi size ne yaparsa yapsın gidememek demektir, size saygı duymayan ve hatta sevgisi dahi olmayan birine bile bağımlı olmak demektir. şunu unutmamalıyız ki, kimsenin hayatı bir diğerine bağlı değildir. vakti geldiği zaman, bize saygı duyulmadığı zaman ve de ilişkinin bize, kişiliğimize zarar verdiğini anladığımız an gitmek gerekiyor.
şimdi gelelim bizi cepte yapacak cümlelere:
- senden başka kimsem yok.
- sensiz yaşayamıyorum.
- beni bırakmaaa noooğluuur.
- sen gidersen ölürüm.
- sensiz yaşayamam
- seni kaybetmekten çok korkuyorum
bu noktada freud reise söz vermek istiyorum:
"bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde, ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz."
devamını gör...

tabi olm manyak mısın?
devamını gör...

latinceden fransızcaya, fransızcadan türkçeye geçmiş isim soylu sözcük.
yükseltilmiş düz zemin, taban, kaide, altlık anlamlarına geliyor. mecaz kullanımı da var: düşünceye dayanan herhangi programın yaslandığı, dayandığı zemin anlamında kullanılıyor. jeolojik bir bilimsel terim olarak da kullanılırlığı var: "büyük tabakalardan meydana gelen çok hafif eğimli düz arazi parçası." anlamına geliyormuş.
bir ara moda olan ve kadınları çok ama çok çirkin gösteren bir ayakkabı tabanının da ismidir. ama tam burada bir not düşmek gerekir:
tribes of europa dizisinde şahane ve korkunç bir dişiyi canlandıran -lord varvara- iran asıllı melika foroutan'ın giydiği platform ayakkabılar bir efsane. bu ayakkabıları kim yarattıysa, ancak lord varvara karakterinde bir kadının giyebileceği acayip seksi bir şey tasarlamışlar. o ayakkabıyla yürümek (yürümüyor, salınıyor) bir yana, savaşıyor bile kadın. ne yetenekler var diye size 'hayretler etmek' kalıyor yalnızca.*
devamını gör...

modası hiç geçmeyen, her izlendiğinde insana eski güzel zamanlar nostaljisi yaşatan bir yeşilçam klasiği.
devamını gör...


gülümseyen depresyona (atipik depresyon) sahip olmak diğer kişilere mutlu ve eğlenceli görünmeye çalışıp içten içe acı çekmektir.
bir nevi içinde fırtınalar koparken dışarıya gül bahçesi göstermek yani.
depresyonu yaşayan insanlar acı çekmiyor gibi görünür. bu yüzden de arkadaşları ve aileleri sorun olduğunu fark etmezler. ayrıca, kimi zaman acı çekenler de sorunları olduğunu fark etmez ve destek ya da yardım aramazlar. gülümseyen depresyonla uğraşan insanların aktif sosyal yaşantıları vardır, aileleri, arkadaşları, işleri vardır. mutlu ve başarılı görünürler. doğal olarak da mutlu yüzlerinin arkasında ne olduğunu bilemezsiniz.
gülümseyen depresyon(atipik depresyon) belirtilerini kişi içerisinde yoğun olarak normal depresyon gibi yaşamaktadır. gülümseyen depresyon (atipik depresyon) belirtilerine bakıldığında genel anlamda kişi hayattan zevk almaz.kişide yoğun bir şekilde hayattan zevk almama ve umuzsuzluk gibi düşünceler ve hisler hakimdir. olumlu olan duygularında bile kişi anlık bir mutluluk yaşar fakat bu durum geçici olur. sevinçleri anlık huzursuzlukları süresizdir kısaca.
gülümseme gibi sevimli bir isim taşısada depresyonun her hali sevimsiz sonuçta.
devamını gör...

centrocercus ya da adaçayı kekliği olarak da bilinen bir kuş türü. anavatanı kuzey amerika'dır. gerek yaşadıkları ormanların tahrip edilmeleri gerek kaçak olarak avlanmaları onları nesillerini de tükenme tehlikesi ile karşı karşıya bırakmıştır. uluslararası doğayı koruma birliği tarafından koruma altına alınan türler arasında bulunurlar. çok ilginç bir çiftleşme ritüelleri vardır ve görülmeye değerdir.


devamını gör...

balıkların uçtuğunu, kuşların da yüzdüğünü söyleyerek doğa kanunlarına meydan okuyan tiz ama enfes sesli bir hatun.
devamını gör...

hiç kimseye onun izin verdiğinden daha fazla yardım edemezsin.
devamını gör...

ben olabilirim. 80 doğumluyum. artık bu bilgiyle ne yapıyorsanız yapın. ilaç içeceğim ben.
devamını gör...

bir atasözü.

anlamı: saldırgan davranışlar sergileyen kişilerin kendisi gibi biriyle karşılaştıklarında bu tutumlarından vazgeçtiği anlamına gelir. çünkü bu tür kişiler sadece sessiz ve içine kapanık kişilere karşı saldırgandır. kendileri gibi asabi kişilerle bir araya geldiklerinde ise mesafeli olur ve iç yüzlerini göstermezler.
devamını gör...

mark of the vampire veyahut vampires of prague, yönetmen koltuğunda tod browning'in oturduğu, 1935 yapımı korku filmi.
bu korku filmini anlatmadan önce, dönemin korku filmleri içerisinde belki de en sevdiklerimden birisi olduğunu söylemeliyim.

şimdi spoiler vermeden bu filmi biraz anlatayım ve neden en sevdiklerimden birisi olduğunu da açıklayayım madem.

prag'ta bir soylu bir adam ölü bulunuyor ama normal bir ölüm değil bu; boynunda iki minik delik var! bu soylu adamın arkadaşı ve olay yerinde rahmetliye bakan doktor, bu adamın bir vampir tarafından öldürüldüğünü iddia ediyorlar ama prag polis şefini bir türlü ikna edemiyorlar ve film böylece başlıyor.

bu güzel filmin senaryosunu da sevgili tod browning yazmış, e hal böyleyken sadece vampir filmi değil, okültizm de karışmış işin içerisine, daha kapsamlı bir öyküyü sunmuş önümüze.

sadece öykü olarak tatmin etmiyor bu film, dönemin korku filmleri değil, genel olarak dönemin filmlerinden çok daha hoş bir kamera açısına sahip, aynı zamanda oyunculuk kısmı da oldukça hoş ilerliyor, dönemin yazarlarının "katil kim?!" temalı öykülerini okur gibi hissediyorsunuz izlerken.

dahası da var, film her kısmıyla tadında kalmış ve kısa bir yapıt, sadece 1 saat sürüyor, bu da onu sadece kült film yapmıyor, dönemin belki de en ama en iyilerinden birisi haline getiriyor. ayrıca bu güzel film, bugünün korku temalı öyküleri ve filmleri için harika bir öğe yaratıyor; puslu mezarlıklar...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

günaydın sözlük, biz pazartesiyi değil o bizi seçti.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

eski gazete ya da dergi nüshalarına bakarken bu dünyadan kopar, gençlik ve çocukluğa döner, "ben burada yok iken kimler varmış" diye dış dünyadan soyutlarım kendimi.
devamını gör...

türkçülük dediğimiz düşünce/ideoloji iki ayrı kola ayrılıyor;
1- ziya gökalp türkçülüğü
2- hüseyin nihal atsız türkçülüğü.

ziya gökalp türkçülüğü, türk olmasa bile kendini türk gören her insanın benimseyebileceği ve türk kimliği altında tanımlandığını savunan bir düşüncedir. ulu önder mustafa kemal atatürk, ziya gökalp’i kendisinin fikir babası olduğunu belirtmiştir ve en büyük kanıtı ise “ne mutlu türk’üm diyene!” sözüdür.

hüseyin nihal atsız’ın türkçülüğü ise ırkçılık üzerine kurulmuş kafatasçı bir düşüncedir. birleştiricilikten çok ötekileştirmeye dayalıdır. atsız’ın çevresinde yeni tanıştığı insanlarla konuşmadan önce kafatası ölçümü yaptığı birçok kişi tarafından biliniyor. atsız’ın, oğlu yağmur atsız’a yazdığı vasiyetinde tek tek etnik ırkları sayıp neredeyse tüm birleşmiş milletleri düşman ilan etmiştir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim