turgut özal'ın söylediği ''benim memurum işini bilir'' sözünden sonra sayıları daha da artan büyük bir kitledir. en azından büyüklerimden duyduğum, okuduğum ve anlamaya çalıştığım kadarıyla daha öncesinde bu tür bir yan gelip yatma mevzusu bu kadar sık görülen bir şey değilmiş.
devamını gör...

insanoğlunun en saf ve masum ihtiyacıdır bu arzu. yalandan sevişirsin ama yalandan sarılmazsın, sarılamazsın.

“insanlık kadar eski olan bu hareket iki vücudun kavuşmasından çok daha fazlasını ifade eder. sarılmanın anlamı şudur: sende bir tehlike sezmiyorum, yanında olmaktan korkmuyorum, rahatlayabilir, kendimi yuvamda hissedebilirim, beni koruyan ve anlayan birisi var. birine isteyerek her sarıldığımızda ömrümüzün bir gün uzadığına inanılır. lütfen, şimdi sarıl bana.”

(bkz: paulo coelho)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
böyle beklememe deydiğinin ilk iki şarkıdan anladım.
uzun yolda olamasakda yıldızları izlerken de insanı alıp götürüyor şarkılar.
devamını gör...

zaman zaman aklıma geldiğin de , ulan zengin seni ne yapsın diyerek hayali sonlandırmak zorunda kaldığımla kalıyorum.
devamını gör...

ataol behramoğlu ve özdemir ince'nin rusya'dan brezilya'ya kadar uzanan, pek çok şair'in şiirlerini derlediği iki ciltlik dünya şiir antolojisinin ilk cildinde yer alan başyapıt. alman şair ve müzisyen karl wolf biermann'ın birbirini tamamlayan 3 kısa şiirinin yer aldığı vietnam taşlamaları'nın orijinal metinlerini bulabilirsem tanıma edit geçeceğim ama çevirileri ilk cildin* 141. sayfasında yer alıyor. general ky'nin her sabah söylediği, general ky'nin düşü ve saldırının sınırlı etkisi isimli üç şiir de yüksel pazarkaya tarafından dilimize kazandırılmıştır. özellikle general ky'nin düşü isimli şiir guerra sucia zamanlarında baskıcı yönetimin politikalarını o kadar anımsatır cinstendir ki ne zaman okusam sevimsiz bir gülümseme beliriyor suratımda. farklı zamanlar, farklı isimler ve farklı ülkeler... hiç önemli değil. diktatörler savaşı körüklerken şairler kalemlerinin en keskin ucu ile bu çığırtkanlığı eleştirmeye devam ettiler. wolf biermann'a ilk defa rudi dutschke hakkında okurken rastlamış daha sonra bertolt brecht' e saygı duruşu niteliğinde yazılmış olan realismus bei brecht'ini okuma fırsatı bulmuştum ama bana kalırsa en etkileyici işlerinden birini bu şiirlerinde çıkarmış biermann. düşünülerek okunursa vietnam taşlamalarında çıkarılacak pek çok ders var.


vietnam taşlamaları

general ky'nin her sabah söylediği

halktan başka
korkusu olmayan bir hükümet
çok yaşar, çok
hükümetten başka
korkusu olmadıkça halkın

general ky'nin düşü

ve sonunda bir yasa çıkardı hükümet
bütün insanlar mutludur
diye

karşı koymalar
ölümle cezalandırıldı

hemen ardından
gerçekten yalnızca
mutlu insanlar vardı

saldırının sınırlı etkisi

zorbalık yeterince büyükse
çokları susar

zorbalık ama en büyük ise
gene
yalnızca
çokları susar.
devamını gör...

adını ingilterenin somerset cheddar kasabasından alan muazzam lezzetli bir peynir çeşidi. zamanında, bir sütçünün unuttuğu bir kova süt ile icat edildiği söylentileri var. bir çok çeşidi, tarzı var. bazı yerler sırf daha turuncu görünsün diye gıdasal boya kullanıyorlar.
bu peyniri isterseniz evinizde yaptığınız burgerın arasına koyarak, ister fondü tabağında servis edebilirsiniz.

bu benim sevdiğim katı halde olanı;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bugün doğum günü olan yazar, doğum günü kutlu olsun, bu arada 13 temmuz da benim doğum günüm.

(bkz: konuşurken konuyu sürekli kendisine getiren insan)
devamını gör...

ne var yani, sorsa?
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

arkadaş.
devamını gör...

sistine şapeli'nin fresklerini yapan muhteşem ressam.
ayrıca ilk resmini 12-13 yaşlarındayken yapmıştır.
devamını gör...

' unutmak olmazsa insanoğlu nasıl yaşardı bunca acı ortasında.'
-mavi kuş, mustafa kutlu
devamını gör...

peş peşe gireceğim bilim sınavı ve mülakatın üst üste gelme ihtimali sosunda bekletilmiş orta pişmiş ‘ben ne yapacağım her şeyi unuttum’ düşüncesi.
ay durun iki dk başladı yine çarpıntım.
devamını gör...

tarih; 15 kasım 1924, cumhuriyet tarihimizin ilk öğrenci eylemi. o gün, bütün öğrenciler istanbul’da tramvay duraklarından tramvaya binecek ve hakları olan tam biletin yarısı kadar ücret ödeyeceklerdir. harbiye tramvay istasyonundan üç öğrenci biner ve biletçiye tam biletin yarısı kadar ücret ödemek isterler, biletçi kabul etmez. o esnada tramvay yolunda onarım vardır. vatman tramvayı durdurur, yolun kenarında belçikalı şirkete çalışan insanlar vardır. üç öğrenci tramvaydan indirilir ve feci şekilde dövülür, bununla da kalmaz, iki el silah sesi ve yerde kanlar içinde yatan iki öğrenci.

bugün öğrencilerimiz şunu bilsinler ki kimliklerini gösterdiklerinde tam biletin yarısı kadar ücret ödüyorlarsa, onun bedeli cumhuriyet tarihimizde ödenmiştir. bizde bir söz var; 40 paralık adam, birilerini aşağılamak, küçümsemek için kullanılır bu deyim. kırk paralık adam! o yıllarda tam bilet 80 paraydı, 40 paralık adam, haklarını, cumhuriyetin kendilerine verdiği kazanımları savunmak isteyen öğrencilerden başkaları değildir.
kaynak
devamını gör...

arkadaşımın kardeşinin hatim mevlüdü. ilahiler eşliğinde salonun giriş kapısında uyuya kalmıştım. pide ayran dağıttılar diye uyandım kış uykumdan yoksa uyanmaya hiç niyetim yoktu.
devamını gör...

daha güzel gülüyordur.
sohbeti daha güzeldir.
daha güzel bakıyordur.
konuşurken ellerini takip etmek daha güzeldir.
aşk öyle salt güzellik olsa insan çiçekle kediyle aşk yaşardı. *
devamını gör...

günümüzde pek kullanılmayan bir duygudur.

şu söz insanın vefasızlığını çok güzel anlatır:(bkz: hava soğuyunca gölge veren ağaçları unutmak).
devamını gör...

hayatın gerçeklerini hatırlatan bir sözdür. makam, mevki, para, şan, şöhret vb. hiç birşey kalıcı değildir.
öldüğümüzde ünvan, meslek, renk, ırk, din, kültür vb. ayrımı olmadan herkesin toprağın altında tek başına kalacağını hatırlatan sözdür.
devamını gör...

serbest tırmanış yaparken ortada bir yerde sıkışıp kalmıştım. ne ileri gidebiliyorum, ne aşağı inebiliyorum. gittikçe yoruluyordum bir de. üstüne bir kere "napacam la şimdi" diye düşünmeye başlayınca, her şey daha da beter olmaya başlamıştı. neyse ki yukarıda göremediğim bir yer varmış, sağ olsun arkadaşım sayesinde farkına vardım. insan nasıl da tutuşuyor...
devamını gör...

aslında bence yeni yazarlar, kendini geliştirmek isteyenler, yazmayı sevenler için müthiş bir platform ancak şöyle bir gerçek var ki herkes iyi olduğu işi yapmalı. bilmem kaç kişinin internet üzerinde kitabı okuması bunların edebi değeri olduğu anlamına gelmez ve internette tuttu diye bu kitapların basılması gerçek yazarlara karşı büyük bir saygısızlık bana göre. kafa dağıtmak için, birilerine seslenmek veya sadece hayal dünyanıza birilerini misafir etmek için wattpad de kitap yazmak kesinlikle çok güzel bir hobi olacaktır ancak hobileri basıp, edebiyat dünyasına sokmaya çalışarak o dünyaya daha fazla zarar vermeyelim.
devamını gör...

bu bir yaşam tarzı arkadaşlar,
bunun içinde eğitim, kültür var,
bunun içinde kişisel gelişim var,
bunun içinde dünyaya bakılan pencere var,
bunun içinde yaşam hedefi var yaşam hedefi.
hani şu an yeni neslin büyük çoğunluğunun sahip olduğu kısa yoldan köşeyi dönüp , hayatını sürdürme şeklindeki hedef var ya ,
( istisnalar kaideyi bozmaz) , o var bunun içinde.
ben yaptım oldu ! kafası var,
başına buyrukluk var ,
kısaca olmaması gereken herşey var,

tek bir şey yok, vicdan.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim