erkeğe yakışmayan şeyler
beyaz pantolon. gerçi yazılmış ama bir de dar pantolon. allahınız varsa dar giymeyin. sakallı adamlar kalçalar ortada geziyor mınaki.
devamını gör...
katapult
uçak gemilerindeki uçakların kısa sürede kalkış hızına ulaşıp tam yükle kalkabilmesi adına uçağı hızla fırlatan mancınık vari sisteme verilen addır. katobar ismiyle de anılır bu sistemler. amerika ve fransa uçak gemilerinde bu sistemi kullanmaktadır ki çin'in bu sene suya indirmeyi öngördüğü type 003 uçak gemisi de bu sistemi kullanacak. artı ve eksileri söz konusudur. bu sistemin yanında bir de stobar sistemi vardır ki ona ayrıca gireceğim.
sistemin çalışma prensibi basittir. eskiden geminin kazanlarındaki buhar basıncının gücü ile şimdi ise elektromanyetik sistemler ile uçak bağlı olduğu halattan fırlatılır(çin'in geliştirmekte olduğu type 003 ve yeni nesil amerika uçak gemilerinde var elektromanyetik fırlatma sistemi ki emans diye geçer). bu o denli hızlı bir fırlatma olur ki uçak çok kısa sürede kalkış hızına denk bir hıza ulaşır ve tam silah yüküyle kalkışını sağlar.
artı tarafta başta belirttiğim üzere tam silah yüküyle kalkış kısmı vardır ki muharebe sahasında ciddi bir avantaj sunar. öte yandan stobar tekniğinden daha hızlı bir şekilde daha kısa sürede daha fazla uçak gemiden kalkış yapabilir ki muharebe sahası için o fazladan tek uçağın bile kalkışı çok şeyi değiştirebilir.
eksilerine gelirsek o noktada ilk başta katobar ile fırlatılan uçakların kalkıştaki yakıt sarfiyatları stobar tekniği kullananlara daha fazladır ki bu da uçağın muharebe yarıçapına olumsuz etkiler yapar. bunun yanında her ne kadar basit bir çalışma prensibi olsa bile uçak gemisinde katobar için farklı parçalar ve bakım süreçleri vardır ki bu süreçlerin dikkatle izlenmesi gerekir. zira bu sistemde olabilecek bir aksilik koca uçak gemisinin uçak hangarına dönüşmesine sebebiyet verecektir.
sistemin çalışma prensibi basittir. eskiden geminin kazanlarındaki buhar basıncının gücü ile şimdi ise elektromanyetik sistemler ile uçak bağlı olduğu halattan fırlatılır(çin'in geliştirmekte olduğu type 003 ve yeni nesil amerika uçak gemilerinde var elektromanyetik fırlatma sistemi ki emans diye geçer). bu o denli hızlı bir fırlatma olur ki uçak çok kısa sürede kalkış hızına denk bir hıza ulaşır ve tam silah yüküyle kalkışını sağlar.
artı tarafta başta belirttiğim üzere tam silah yüküyle kalkış kısmı vardır ki muharebe sahasında ciddi bir avantaj sunar. öte yandan stobar tekniğinden daha hızlı bir şekilde daha kısa sürede daha fazla uçak gemiden kalkış yapabilir ki muharebe sahası için o fazladan tek uçağın bile kalkışı çok şeyi değiştirebilir.
eksilerine gelirsek o noktada ilk başta katobar ile fırlatılan uçakların kalkıştaki yakıt sarfiyatları stobar tekniği kullananlara daha fazladır ki bu da uçağın muharebe yarıçapına olumsuz etkiler yapar. bunun yanında her ne kadar basit bir çalışma prensibi olsa bile uçak gemisinde katobar için farklı parçalar ve bakım süreçleri vardır ki bu süreçlerin dikkatle izlenmesi gerekir. zira bu sistemde olabilecek bir aksilik koca uçak gemisinin uçak hangarına dönüşmesine sebebiyet verecektir.
devamını gör...
koklaması zevkli olan şeyler
fırında pişmekte olan kek kokusu.
devamını gör...
bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi
new york’un manhattan adası bir tüccar tarafından kızılderililerden 24 dolar değerindeki incik boncuk karşılığında satın alınmıştır. ada şu an abd’ nin en pahalı arazisidir.
hollanda ile scilly adaları arasında gerçekleşen savaş tarihte bilinen en uzun savaştır. başlaması için "hiçbir gerekçe olmayan" savaş 1651 - 1986 yılları arası sürmüştür.
hollanda ile scilly adaları arasında gerçekleşen savaş tarihte bilinen en uzun savaştır. başlaması için "hiçbir gerekçe olmayan" savaş 1651 - 1986 yılları arası sürmüştür.
devamını gör...
diocletianus
diocletian olarak da bilinen roma imparatoru. imparatorluk krizine son vermiştir. imparatorluk krizi, roma'da aynı aynı anda gerçekleşmiş 3 tane krizdir. roma'da var olan iç savaş, ekonomik çöküş ve dıştan gelen istilalar. işte diocletianus da bu 3'üne son vermiştir. ve böylelikle de 49 yıl süren bir devri kapatmıştır. diocletianus'un kurduğu hükumet sisteminde, otokrasi hakimdi. otokrasiise, yöneticinin bütün * yetkileri elinde bulundurması demektir. diocletianus'un yaptıkları, imparatorluğun uzun bir süre daha varlığını koruyabilmesi adına etkili olmuştur.
diocletianus'un "imparatorluk krizi" devrini kapatması baya zor olmuştur. çünkü bu devirde kim imparator olsa hepsi suikast sonucunda ölmüştür. diocletianus, bu devri kapamak adına epey zorluklar çekmiş hatta kendisinin de suikast sonucu diğer imparatorlar gibi ölecek basit bir imparator olduğu düşünülmüştür. fakat diocletianus'un başarılı siyaseti neticesinde, siyasî yönden bir galibiyet elde etmiş, dış istilaları durdurmuş ve imparatorluğa yapılan saldırıları da durdurabilmiştir. böylelikle diocletianus'un bir suikaste kurban gidecek basit bir imparator olduğu düşüncesi de ortadan kalkmıştır.
o koskoca imparatorluğu tek başına, otokrasi ile yönetiyordu fakat birkaç yıl kadar sonra, koskoca imparatorluğu tek başına yönetemeyeceğini anlamıştı. her ne kadar krizle geçen bir devri kapatsa bile, sorunlar devam etmekteydi. ve o, imparatorluğu ikiye bölmek kararı aldı. fakat düşünsenize; koskoca imparatorsunuz, koskoca bir imparatorluğunuz var ve siz onu ikiye bölmek istiyorsunuz. aslında diocletianus bunu yaparak, gözünü makam sevdasının bürüdümediğini ve roma imparatorluğu için çalışan başarılı bir lider olduğunu gösterdi. diocletianus'un bu bölme isteği gerçekleşti fakat kalıcı olmadı. fakat gerçekleştirdiği bu kısa süreli bölme işleminin, bir zaman sonra, kalıcı bir bölünme işlemine dönüşeceğini nerden bilebiirdi ki?..
aslında roma imparatoru olmak çok kolaydı! evet, her ne kadar zamanında bazı imparatorlar, imparator olmak adına bazı kurallar getirseler dahi, bu kuralları kalıcı olmadı. ve roma'da hiçbir zaman bir kişinin nasıl imparator olacağı hiç çözülemedi. bu konuda kurallar yoktu. fakat diocletianus, dörtlü yönetim sistemini kurdu. dörtlü yönetim, öyle bir sistem ki, bu zaman roma, yönetimsel açıdan ikiye ayrılıyor ve her birine de iki farklı "majesteleri" hakim oluyordu. daha da açıklamak gerekirse, yani her iki tarafa da 2 kıdemli imparatoru başa geçirmek fikrindeydi diocletianus! "majesteleri" yani augustus unvanı ise, o dönem en büyük unvandı. ve diocletianus, 2 imparatora da bu unvanı verme niyetindeydi! bir imparator emekli olunca da, ya da ölünce de, yerine "sezar" geçecekti.
evet artık diocletianus, imparatorluğun bir kısmı için bir imparator bulmuştu bile. kendisi ise imparatorluğun diğer kısmını yönetmekteydi. diocletianus kendi başkentini izmit yaptı. * daha sonra, diocletianus bir süre sonra diğer imparatorla birlikte varislerini seçtiler. hatta bu 2 tane varis yani "sezar"a imparatorluğun dörtte birini verdiler.
305 yılında, diocletianus ve diğer imparator kendi istekleriyle istifa ettiler. * bu olaydan 90 yıl sonra roma kalıcı olarak bölündü. diocletianus iyi biri değildi. hristiyanlara işkence veren bir adamdı. o binlerce hristiyanı öldürmüştü. hristiyanların ibadet için bir araya gelmeleri de yasaklandı.
peki diocletianus'un istifasındaki sebep neydi? ölümcül bir hastalık. hastaydı nerdeyse ölecekti. o da emekli oldu ve sarayına çekildi. lahana yetiştirmeye başladı. diocletianus'un göreve yeniden dönmesi istendiyse de, sebzelerimi görseniz, böyle konuşmazdınız diyerek reddetti. diocletianus, imparatorluktan kendi isteğiyle ayrılan ilk roma imparatoru olarak tarihe geçti.
diocletianus'un "imparatorluk krizi" devrini kapatması baya zor olmuştur. çünkü bu devirde kim imparator olsa hepsi suikast sonucunda ölmüştür. diocletianus, bu devri kapamak adına epey zorluklar çekmiş hatta kendisinin de suikast sonucu diğer imparatorlar gibi ölecek basit bir imparator olduğu düşünülmüştür. fakat diocletianus'un başarılı siyaseti neticesinde, siyasî yönden bir galibiyet elde etmiş, dış istilaları durdurmuş ve imparatorluğa yapılan saldırıları da durdurabilmiştir. böylelikle diocletianus'un bir suikaste kurban gidecek basit bir imparator olduğu düşüncesi de ortadan kalkmıştır.
o koskoca imparatorluğu tek başına, otokrasi ile yönetiyordu fakat birkaç yıl kadar sonra, koskoca imparatorluğu tek başına yönetemeyeceğini anlamıştı. her ne kadar krizle geçen bir devri kapatsa bile, sorunlar devam etmekteydi. ve o, imparatorluğu ikiye bölmek kararı aldı. fakat düşünsenize; koskoca imparatorsunuz, koskoca bir imparatorluğunuz var ve siz onu ikiye bölmek istiyorsunuz. aslında diocletianus bunu yaparak, gözünü makam sevdasının bürüdümediğini ve roma imparatorluğu için çalışan başarılı bir lider olduğunu gösterdi. diocletianus'un bu bölme isteği gerçekleşti fakat kalıcı olmadı. fakat gerçekleştirdiği bu kısa süreli bölme işleminin, bir zaman sonra, kalıcı bir bölünme işlemine dönüşeceğini nerden bilebiirdi ki?..
aslında roma imparatoru olmak çok kolaydı! evet, her ne kadar zamanında bazı imparatorlar, imparator olmak adına bazı kurallar getirseler dahi, bu kuralları kalıcı olmadı. ve roma'da hiçbir zaman bir kişinin nasıl imparator olacağı hiç çözülemedi. bu konuda kurallar yoktu. fakat diocletianus, dörtlü yönetim sistemini kurdu. dörtlü yönetim, öyle bir sistem ki, bu zaman roma, yönetimsel açıdan ikiye ayrılıyor ve her birine de iki farklı "majesteleri" hakim oluyordu. daha da açıklamak gerekirse, yani her iki tarafa da 2 kıdemli imparatoru başa geçirmek fikrindeydi diocletianus! "majesteleri" yani augustus unvanı ise, o dönem en büyük unvandı. ve diocletianus, 2 imparatora da bu unvanı verme niyetindeydi! bir imparator emekli olunca da, ya da ölünce de, yerine "sezar" geçecekti.
evet artık diocletianus, imparatorluğun bir kısmı için bir imparator bulmuştu bile. kendisi ise imparatorluğun diğer kısmını yönetmekteydi. diocletianus kendi başkentini izmit yaptı. * daha sonra, diocletianus bir süre sonra diğer imparatorla birlikte varislerini seçtiler. hatta bu 2 tane varis yani "sezar"a imparatorluğun dörtte birini verdiler.
305 yılında, diocletianus ve diğer imparator kendi istekleriyle istifa ettiler. * bu olaydan 90 yıl sonra roma kalıcı olarak bölündü. diocletianus iyi biri değildi. hristiyanlara işkence veren bir adamdı. o binlerce hristiyanı öldürmüştü. hristiyanların ibadet için bir araya gelmeleri de yasaklandı.
peki diocletianus'un istifasındaki sebep neydi? ölümcül bir hastalık. hastaydı nerdeyse ölecekti. o da emekli oldu ve sarayına çekildi. lahana yetiştirmeye başladı. diocletianus'un göreve yeniden dönmesi istendiyse de, sebzelerimi görseniz, böyle konuşmazdınız diyerek reddetti. diocletianus, imparatorluktan kendi isteğiyle ayrılan ilk roma imparatoru olarak tarihe geçti.
devamını gör...
türk kadınının evlilik saplantısı
bugün kadınlara mı yükleniyoruz? akışta kadınlar ile ilgili başlıklar fink atıyor resmen. kadın evlilik istemese, cinsel hayatını evlenmeden özgürce yaşasa bu sefer yollu diyeceksiniz lan! şu kadınlar erkeklere ne yapsa yaranamaz o yüzden başlığı pas geçelim.
kadınlar aşağı kadınlar yukarı, ama bıktık yeter!
kadınlar aşağı kadınlar yukarı, ama bıktık yeter!
devamını gör...
liberté égalité fraternité
fransız ihtilali ve getirdiği havayı en güzel özetleyen söz. nitekim devrimin sloganlarından da biridir.
devamını gör...
kedilerin yanaklarını sürtmesi
çok sevimli bir harekettir, anlamı da ne hoş.
4 aydır kedi annesi olduğumu oturdum kabullendim. nasıl mı?
efendim bizim buralar kedi cumhuriyetidir. bir çoğu da vahşidir ama. migrosun döktüğü kaliteli mamaları pek sevmezler. "meavv" diye nalet bir miyavlama atıp totolorunu döner giderler. sevdirmek mi? asla efendim. "iyuuuvvv" diye çığlığı basıp kaçarlar anında.
bende ve kapımın önünde ne var inanın bilmiyorum. bu çılgın biçıslar ne zaman sigaraya çıksam kapımın önüne, gelir ayaklarıma, bacaklarıma yanaklarını sürterler. hayır yemek filan da vermedim hiçbirine, her yerde mama var zaten. bazen otururum, laps diye kucağıma atlayıverirler.
2 kediciğim samimiyetin dozunu epey kaçırdı ama, zilliler. kucağıma atladıkları, yanak sürttüleri yetmiyor gibi iki patilerini dayıyorlar kapıya, "al kız beni içeri" babında psikolojime oynuyorlar.
taa ağustos ayından beridir belalım olan adını yavşak koyduğum kedim, aylarca kapımın önünde kasadan yaptığım yuvasında kaldı. sonra öldü maalsef. diğer sarı kediye de sarı adını vermiştim, ona da araba çarptı.
gidin diyorum kendinizi sevdimeyin bana, sevdirip alıştırıp ölüyorlar sonra.
bana yanak sürten hiçbir biçısa kanmayacağım artık. üzülüyorum sonra.
4 aydır kedi annesi olduğumu oturdum kabullendim. nasıl mı?
efendim bizim buralar kedi cumhuriyetidir. bir çoğu da vahşidir ama. migrosun döktüğü kaliteli mamaları pek sevmezler. "meavv" diye nalet bir miyavlama atıp totolorunu döner giderler. sevdirmek mi? asla efendim. "iyuuuvvv" diye çığlığı basıp kaçarlar anında.
bende ve kapımın önünde ne var inanın bilmiyorum. bu çılgın biçıslar ne zaman sigaraya çıksam kapımın önüne, gelir ayaklarıma, bacaklarıma yanaklarını sürterler. hayır yemek filan da vermedim hiçbirine, her yerde mama var zaten. bazen otururum, laps diye kucağıma atlayıverirler.
2 kediciğim samimiyetin dozunu epey kaçırdı ama, zilliler. kucağıma atladıkları, yanak sürttüleri yetmiyor gibi iki patilerini dayıyorlar kapıya, "al kız beni içeri" babında psikolojime oynuyorlar.
taa ağustos ayından beridir belalım olan adını yavşak koyduğum kedim, aylarca kapımın önünde kasadan yaptığım yuvasında kaldı. sonra öldü maalsef. diğer sarı kediye de sarı adını vermiştim, ona da araba çarptı.
gidin diyorum kendinizi sevdimeyin bana, sevdirip alıştırıp ölüyorlar sonra.
bana yanak sürten hiçbir biçısa kanmayacağım artık. üzülüyorum sonra.
devamını gör...
gençlerde işsizlik diye bir kaygının bulunmaması
ben 30 yaşındayım 2 yıldır işsizim.işletme,sosyal hizmetler bitirdim.ingilizce biliyorum.şu anda havacılık yönetimi okuyorum açıktan.sen bana iş beğenmiyor diyemezsin.tabiki iş beğenmem.ulan ben hayatımın 15-16 yılını eğitime ayırmışım.kendimi yetiştirmişim cafede masa silip kültablası mı temizleyeceğim.ha yalan yok bunları da zamanında çok yaptım.hatta şöyle söyleyim ben 27 yaşıma kadar hep garsonluk,komilik,baristalık vs yaptım.düzgün bir muhasebe işi buldum onda da şirket fesh oldu işten çıkarıldım.zaten okurken bile çalışmışım hep çile çekmişim bu yaştan sonra düzgün bir iş istemek hakkım diye düşünüyorum.düzgün işten kastım sağlığımı kaybetmeden çalışmak.evet boynumda bir belimde iki fıtık var.fazla ayakta durmaktan dolayı iki ayağımda da taban çökmesi var.yani düztaban oldu ayaklarım.bir zahmet ameleliği de beğenmeyelim.herkes sallıyor anca birde yaşayanlara sorun.
devamını gör...
leonard nimoy
nam-ı diğer mr.spock
bir nesle star trek dizisini sevdiren amerikalı aktör.2015 yılında vefat etmiştir. "the big bang theory" dizisinde sheldon cooper'ın en sevdiği ve hayran olduğu karakterdir. ayrıca "turist ömer uzay yolunda" filminde erol amaç tarafından canlandırılmıştır.
bir nesle star trek dizisini sevdiren amerikalı aktör.2015 yılında vefat etmiştir. "the big bang theory" dizisinde sheldon cooper'ın en sevdiği ve hayran olduğu karakterdir. ayrıca "turist ömer uzay yolunda" filminde erol amaç tarafından canlandırılmıştır.
devamını gör...
sabah şarkısı
4 non blondes-what’s up
devamını gör...
bal porsuğu (yazar)
sözlük için ikinci kafa sözlük döneminin başladığını söyleyebilirim. bu iz bırakan bir gelişmedir. bal porsuğu haklı ya da haksız bilemiyoruz ancak yokluğu beni üzmüştür.
devamını gör...
gereksiz abartılan şeyler
gereksiz abartılan şey tamlaması anlatım bozukluğu içerir. bir şey gereksiz abartılmaz. abartı tabiri edebiyatın sembolik olarak kullandığı (mübalağa tekniği) bunun dışında ise yalan - yanlış şeyleri tarif etmek için kullandığı bir tabirdir. abartı ekonomide ve pazarlama departmanlarında, askeri ve istihbarati tedbirlerde ve toplum manipülasyonu için politika alanında gerekli bir şekilde kullanılır.
edebiyat alanında abartı tabiri gereksiz şey anlamı da içerir, diğer içerdiği anlamların yanı sıra (duruma göre çok anlamlıdır, işlev olarak - çok çeşitli- anlamlandırmada yardımcı tabirlerler arasındadır yani.)
overrated things gibi bir cümle (saçma da olsa) sade ve mümkündür. türkçede, ingilizce deki overrated things cümlesi ya da yerine kullanılabilecek benzer bir cümle gibi bir abartılan şeyler cümlesi vardır. ve abartılan şeyler cümlesi anlamı tam olarak karşılamaktadır.
ek not :
şimdi, sonuç olarak şöyle de diyebiliriz akıl yürütürsek. (içimizden) gerekli abartılan şeyler başlığı açılsa daha çok tanım içerir ama gereksiz abartılan şeyler başlığı her kategoriden abartılan şeyi gereksiz bir şekilde içeriyor. gereksiz abartılan ürünler (reklam filmlerini vs.'yi eleştirerek mesela) başlığı olsa daha net tanımlar içerir.
gerekli abartılan şeyler tamlaması varsa ya da olabilecekse gereksiz abartılan şeyler tamlaması atıl (gereksiz) duruma düşer.
ör. : ' mir ve bir başka çocuk kafeye geldiler, seni sordular ' cümlesi kurulabilir. ama ' mir ve mir olmayan bir başka çocuk kafeye geldiler, seni sordular ' gibi bir cümle, türkçede, kurulmaz/kurulamaz.
abartılan şeyler tamlaması kendi başına cümle olarak daha mantıklı ve düzgündür. (sadedir) ama başlık olarak gerekli abartılan şeyler tamlaması daha sınırlayıcı, tanımlayıcı ve nettir, her abartılan şeyi içine sığdıramayacağınız bir başlık olurdu böyle bir tamlama.
gereksiz abartılan şeyler tamlamasında ilk bakışta göze çarpan gereksiz pekiştirmenin yaşattığı yavanlık hissiyatının kaynağı aslında dil ve anlatım bilgisi kapsamında olan bir kural hatasıdır.
edebiyat alanında abartı tabiri gereksiz şey anlamı da içerir, diğer içerdiği anlamların yanı sıra (duruma göre çok anlamlıdır, işlev olarak - çok çeşitli- anlamlandırmada yardımcı tabirlerler arasındadır yani.)
overrated things gibi bir cümle (saçma da olsa) sade ve mümkündür. türkçede, ingilizce deki overrated things cümlesi ya da yerine kullanılabilecek benzer bir cümle gibi bir abartılan şeyler cümlesi vardır. ve abartılan şeyler cümlesi anlamı tam olarak karşılamaktadır.
ek not :
şimdi, sonuç olarak şöyle de diyebiliriz akıl yürütürsek. (içimizden) gerekli abartılan şeyler başlığı açılsa daha çok tanım içerir ama gereksiz abartılan şeyler başlığı her kategoriden abartılan şeyi gereksiz bir şekilde içeriyor. gereksiz abartılan ürünler (reklam filmlerini vs.'yi eleştirerek mesela) başlığı olsa daha net tanımlar içerir.
gerekli abartılan şeyler tamlaması varsa ya da olabilecekse gereksiz abartılan şeyler tamlaması atıl (gereksiz) duruma düşer.
ör. : ' mir ve bir başka çocuk kafeye geldiler, seni sordular ' cümlesi kurulabilir. ama ' mir ve mir olmayan bir başka çocuk kafeye geldiler, seni sordular ' gibi bir cümle, türkçede, kurulmaz/kurulamaz.
abartılan şeyler tamlaması kendi başına cümle olarak daha mantıklı ve düzgündür. (sadedir) ama başlık olarak gerekli abartılan şeyler tamlaması daha sınırlayıcı, tanımlayıcı ve nettir, her abartılan şeyi içine sığdıramayacağınız bir başlık olurdu böyle bir tamlama.
gereksiz abartılan şeyler tamlamasında ilk bakışta göze çarpan gereksiz pekiştirmenin yaşattığı yavanlık hissiyatının kaynağı aslında dil ve anlatım bilgisi kapsamında olan bir kural hatasıdır.
devamını gör...
aşı yaptıran sağlık çalışanına beddua eden twitter kullanıcısı
sosyal medyada seviye iyice yerlerde.
okur-yazarlarımız kadar okur-azarlarımız var. artık el alemin derdi değil, sanal alemin derdi bizi geriyor.
okur-yazarlarımız kadar okur-azarlarımız var. artık el alemin derdi değil, sanal alemin derdi bizi geriyor.
devamını gör...
1991
an itibariyle girdiğimiz yıl. ya da değil. iyi değilim sanki ben.
devamını gör...
hastanede yatak bulamadığı için yaşamını yitiren vatandaş
bir kaç gün önce kanal d ve bir çok kanalda anahaberlerde avrupa'nın nasıl süreci kötü yönettiği anlatılıyordu. kendi halkının gazını almak için bu propagandaya bile başvuruyorlar. türkiye başarısızlıkta başı çeken ülkelerden biridir bunu her gün iliklerimize kadar hissediyoruz.
devamını gör...
ekşi sözlük'ün son yıllardaki en büyük yazar alımını yapması
tam 3 yıl boyunca bekledim. dile kolay 3 yıl...
saçma sapan cinsel, siyasi, bilmem ne başlıklardan gına gelmişti. kafa sözlük ilaç gibi geldi valla. isterlerse herkesi yazar yapsınlar oraya geri döneceğimi sanmıyorum.
ey kafa sözlük sen nelere kadirmişsin meğer!
saçma sapan cinsel, siyasi, bilmem ne başlıklardan gına gelmişti. kafa sözlük ilaç gibi geldi valla. isterlerse herkesi yazar yapsınlar oraya geri döneceğimi sanmıyorum.
ey kafa sözlük sen nelere kadirmişsin meğer!
devamını gör...
bir yazar sizi takip etmeye başladı
insanı merak ettirir. kim acaba ya diye kafada o soru döner de döner.
devamını gör...
normal sözlük-koruncuk vakfı yardımımızın ulaşması
kafa sözlük sosyal sorumluluk projelerinde sınır tanımıyormuş bana öyle dediler geldim, gördüm ve bu sözlüğe yenildim( çok kalp). hep var olasınız.
devamını gör...
