fake atmak
okunuş olarak feyk atmak. basketbolda bir oyuncunun karşı takım oyuncusunu şaşırtarak kendi hareketini gizlemek için yaptığı farklı hareket. bunun yerine, ingilizce karşılığı olarak fake attı veya fake kullandı deyimi kullanılmaktadır.
devamını gör...
yaş ilerledikçe korkulan şeyler
bu küçümen benden zeki, o kesin. her türlü benden iyi yaşayacak eminim.
ölmeyi ya da elden ayaktan düşmeyi de dert etmiyorum, o da tamam
ama bu dünya kız çocukları için fazla kötü, her zaman böyle peşinden koşamayacak, elinden tutamayacak olmak beni korkutmaya başladı şu sıralar.
ölmeyi ya da elden ayaktan düşmeyi de dert etmiyorum, o da tamam
ama bu dünya kız çocukları için fazla kötü, her zaman böyle peşinden koşamayacak, elinden tutamayacak olmak beni korkutmaya başladı şu sıralar.
devamını gör...
kadınlara obje gibi davranılması
obje gibi davranmak eskide kaldı, direkt öldürüyorlar artık.
devamını gör...
uyku apnesi
obstrüktif uyku apne sendromu (osas) olarak geçer. tanısı polisomnografi ile konur. 1 gece uyku laboratuvarında uyumanız gerekir ve her yerinize elektrotlar bağlanarak izleme alınırsınız.
devamını gör...
manoel francisco dos santos
namı diğer garrincha. brezilyalılara pele mi büyük? garrincha mı? diye sorarsanız alacağınız cevap çok hoşunuza gider. pele büyüktür ama garrincha daha büyüktür. bunun en önemli nedeni ise bu adamın tabiri caizse tek başına 1962 dünya kupasını kaldırmış olmasıdır. zaten dünya üzerinde bu tarz bir performansı sadece (!) maradona da görebilirsiniz. ha pele mi? o garrincha ile birlikte 1958 dünya kupasını kaldırdı. 1962'de ise sakatlandı ve herkesin kararlar bağladığı dönemde ortaya ''küçük kuş'' çıktı. küçük kuş garrincha'nın lakabıdır bu arada.
peki neden pele dünya yıldızı oldu da garrincha sadece brezilyalıların gözünde büyük olarak kaldı? diye sorarsanız, bu hikayenin tüm ayrıntılarını, ruy castro'nun yazdığı'' garrincha: the triumph and tragedy of brazil's forgotten footballing hero'' adlı kitapta bulabilirsiniz.
ama özetle şu söylenebilir ki, garrincha keyif adamıdır. sahada eğlence için bulunur. hatta botafogo taraftarları, onun rakiplerini sirk maymununa çevirdiğini söyler ki, bunun sebebi de şu; adam aynı adamı defalarca çalımlar hıncını alamazsa bir kaç kere daha madara edermiş. kalecileri geçer topu çizgi de tutar, defans oyuncularının hamle yapmasını beklermiş. yani özetle adam eğlenmek için oynamış futbolu. seyirciyi de eğlendirmiş ama lakaytlığı başına bela olmuş. hayat hikayesi ise cidden trajiktir, futbolun hikaye kısmına da ilginiz varsa muhakkak okuyun derim. cidden büyük futbolcuymuş ve hikayesini okurken insan cidden üzülüyor. tabi beni tanıyanlar muhakkak tahmin edeceklerdir, evet kendisi ile sohbet imkanım olmuştu onu da ayrıca yazarım *
küçük kuşun cenazesinde mahşeri bir kalabalık varmış ve şöyle bir pankart açılmış; ''garrincha sen herkese gülmeyi öğrettin; oysa şimdi herkes senin için ağlıyor.''
eeee böyle adamların arkasından herkes ağlar lakin ağlayanların kahir ekseriyetinin gözünde başkaları kahramandır. bu da işin dramatik kısmı...
peki neden pele dünya yıldızı oldu da garrincha sadece brezilyalıların gözünde büyük olarak kaldı? diye sorarsanız, bu hikayenin tüm ayrıntılarını, ruy castro'nun yazdığı'' garrincha: the triumph and tragedy of brazil's forgotten footballing hero'' adlı kitapta bulabilirsiniz.
ama özetle şu söylenebilir ki, garrincha keyif adamıdır. sahada eğlence için bulunur. hatta botafogo taraftarları, onun rakiplerini sirk maymununa çevirdiğini söyler ki, bunun sebebi de şu; adam aynı adamı defalarca çalımlar hıncını alamazsa bir kaç kere daha madara edermiş. kalecileri geçer topu çizgi de tutar, defans oyuncularının hamle yapmasını beklermiş. yani özetle adam eğlenmek için oynamış futbolu. seyirciyi de eğlendirmiş ama lakaytlığı başına bela olmuş. hayat hikayesi ise cidden trajiktir, futbolun hikaye kısmına da ilginiz varsa muhakkak okuyun derim. cidden büyük futbolcuymuş ve hikayesini okurken insan cidden üzülüyor. tabi beni tanıyanlar muhakkak tahmin edeceklerdir, evet kendisi ile sohbet imkanım olmuştu onu da ayrıca yazarım *
küçük kuşun cenazesinde mahşeri bir kalabalık varmış ve şöyle bir pankart açılmış; ''garrincha sen herkese gülmeyi öğrettin; oysa şimdi herkes senin için ağlıyor.''
eeee böyle adamların arkasından herkes ağlar lakin ağlayanların kahir ekseriyetinin gözünde başkaları kahramandır. bu da işin dramatik kısmı...
devamını gör...
uzun ilişkiden çıkmış erkek
sudan çıkmış balık gibi olur başta. sonra kendini bulur. öldürmeyen şey güçlendirir nasılsa. tüm insanlar için geçerli bunlar.
devamını gör...
aman boşver yakışıklı olmasa da olur diyen kız
yüzü güzele kırk günde doyulur da gönlü güzele kırk yılda doyulmaz diyen kızdır. haklıdır.
devamını gör...
sözlükte seks hayatını konuşmaktan korkmak
ergenlik dönemindeki bireylerin cinsellikle ilgili ilk bilgilerini ordan burdan okuyarak değil ; ailesinden öğrenmesi gerekir.
çağımız teknoloji çağı ve yazdığımız her şey herkesçe okunabilir. bu yüzden cinsellik deneyimlerinizi paylaşmamanız daha uygun olacaktır.
çağımız teknoloji çağı ve yazdığımız her şey herkesçe okunabilir. bu yüzden cinsellik deneyimlerinizi paylaşmamanız daha uygun olacaktır.
devamını gör...
anne kız diyalogları
+git bak yemek pişmiş mi
(yemeğe bakarım)
-anne bir baksana yemek pişmiş mi
(yemeğe bakarım)
-anne bir baksana yemek pişmiş mi
devamını gör...
profil rozetleri arasındaki karma puan farkı
puan farkından da anladığımız üzere yoldaş kendi sevdiği filmleri yüksek puanlı yaparak kimsenin almasını istememiştir. kendi profilinin eşi benzeri olmasını istememektedir çünkü. ben onun yerinde olsam kimsede olmayan özellikleri bile koyardım profilime. sözlük benim değil mi istediğimi yaparım.
devamını gör...
30 yaşından sonra piyano çalmayı öğrenmek
yaklaşık iki hafta önce başladığım eylem.
malum pandemi koşullarında herhangi bir özel öğretmen ile çalışmaktan veya kursa gitmekten imtina ediyorum. bu sebeple tablete yüklediğim simply piano adlı uygulama ile öğrenmeye çalışıyorum. kendimce ilerleme katettiğimi düşünüyorum. ama acaba gerçekten de öyle mi? zaten geç başladığım bir disiplini bir de yanlış teknikle öğrenmek ileride öğrenme motivasyonumu düşürecek durumlar yaratabilir.
dört gözle tecrübeli arkadaşlardan konu ile ilgili yorum ve yönlendirme bekliyorum. saygılar sunarım.
malum pandemi koşullarında herhangi bir özel öğretmen ile çalışmaktan veya kursa gitmekten imtina ediyorum. bu sebeple tablete yüklediğim simply piano adlı uygulama ile öğrenmeye çalışıyorum. kendimce ilerleme katettiğimi düşünüyorum. ama acaba gerçekten de öyle mi? zaten geç başladığım bir disiplini bir de yanlış teknikle öğrenmek ileride öğrenme motivasyonumu düşürecek durumlar yaratabilir.
dört gözle tecrübeli arkadaşlardan konu ile ilgili yorum ve yönlendirme bekliyorum. saygılar sunarım.
devamını gör...
19 haziran 2021 grup yorum tweeti
sektir lan denilesi tweettir.
şu boktan ideolojiye bak...
kendi yoldaşı açlık grevinde talimatla ölmedi diye hain oluyor.
adları ne kadar devrimci olsa da bildiğin faşist bunlar.
ideolojiniz batsın ulan. adam ölse kahraman yoldaşımız diye timsah gözyaşı dökerdi bu devrimci kılıklı anguslar.
şu boktan ideolojiye bak...
kendi yoldaşı açlık grevinde talimatla ölmedi diye hain oluyor.
adları ne kadar devrimci olsa da bildiğin faşist bunlar.
ideolojiniz batsın ulan. adam ölse kahraman yoldaşımız diye timsah gözyaşı dökerdi bu devrimci kılıklı anguslar.
devamını gör...
bir şey bedavaysa ürün sizsiniz
bedava kullandığımız uygulamaların niçin bedava olduğunu özetleyen ifade.
elimizdeki telefonlarda yüklü olan başta google, facebook ve whatsapp olmak üzere envai çeşit uygulama var. bu uygulamalar nereden para kazanıyor da bu kadar kaliteli hizmeti bedava sunabiliyor? cevabı çok basit değil mi; reklamlardan. peki bu durumda biz ne oluyoruz? reklamı gören ürün. sadece bununla da kalınsa iyi. google olsun facebook olsun çeşitli zihin yönlendirme algoritmaları ile bizleri belli bir ürüne veya hizmete yönlendirebiliyor. hani bazen diyoruz ya "telefonu yanıma bile almadım, avm'ye gidip bir çanta baktım geldim, sonra telefonu açıp haberlere bakayım dedim, bir de ne göreyim? baktığım çantanın reklamı karşımda!" evet bunlar hepimizin başına gelen şeyler. sebebi zihnimizi okumaları değil elbet, zihnimizi yönlendirmeleri. biz farkında değiliz ama bizi bir şekilde o çantayı almaya yönlendiriyor.
basit bir örnek vereyim. 3838 rakamı size neyi çağrıştırıyor? cevabı ben vereyim. terse çevirip okuyunca 'bebe'. ve bilinçaltınız başlıyor bebe ile ilgili şeyleri düşünmeye. sonra da bebe ile ilgili şeyler algıda seçicilik yaratıp sizi o tip ürünlere yönlendiriyor. siz de sanıyorsunuz telefon düşüncelerimizi okuyor. durum bundan ibaret efendim. tekrar hatırlatalım;
"bir şey bedavaysa ürün sizsiniz."
elimizdeki telefonlarda yüklü olan başta google, facebook ve whatsapp olmak üzere envai çeşit uygulama var. bu uygulamalar nereden para kazanıyor da bu kadar kaliteli hizmeti bedava sunabiliyor? cevabı çok basit değil mi; reklamlardan. peki bu durumda biz ne oluyoruz? reklamı gören ürün. sadece bununla da kalınsa iyi. google olsun facebook olsun çeşitli zihin yönlendirme algoritmaları ile bizleri belli bir ürüne veya hizmete yönlendirebiliyor. hani bazen diyoruz ya "telefonu yanıma bile almadım, avm'ye gidip bir çanta baktım geldim, sonra telefonu açıp haberlere bakayım dedim, bir de ne göreyim? baktığım çantanın reklamı karşımda!" evet bunlar hepimizin başına gelen şeyler. sebebi zihnimizi okumaları değil elbet, zihnimizi yönlendirmeleri. biz farkında değiliz ama bizi bir şekilde o çantayı almaya yönlendiriyor.
basit bir örnek vereyim. 3838 rakamı size neyi çağrıştırıyor? cevabı ben vereyim. terse çevirip okuyunca 'bebe'. ve bilinçaltınız başlıyor bebe ile ilgili şeyleri düşünmeye. sonra da bebe ile ilgili şeyler algıda seçicilik yaratıp sizi o tip ürünlere yönlendiriyor. siz de sanıyorsunuz telefon düşüncelerimizi okuyor. durum bundan ibaret efendim. tekrar hatırlatalım;
"bir şey bedavaysa ürün sizsiniz."
devamını gör...
insanın içini hoş yapan kokular
deniz kokusu.
devamını gör...
tevfik fikret
vatan senden hayat umar, sen yaşarsan o canlanır,
vatan için ölmek de var, fakat borcun yaşamaktır!
dizeleriyle, zamanının ötesinde muhteşem dizeler yazmış şair.
vatan için ölmek de var, fakat borcun yaşamaktır!
dizeleriyle, zamanının ötesinde muhteşem dizeler yazmış şair.
devamını gör...
biten ilişkinin ardından yapılanlar
şeref yoksunluğu,
haysiyet eksikliği,
cibiliyetimsitraklık,
ben aslında buyumizm,
bu bumuymuşistan,
adam sandık fos çıktı vıttırıvızzıklar.
nerde track yavrum orda bırak.
haysiyet eksikliği,
cibiliyetimsitraklık,
ben aslında buyumizm,
bu bumuymuşistan,
adam sandık fos çıktı vıttırıvızzıklar.
nerde track yavrum orda bırak.
devamını gör...
cinsiyetsiz tuvalet olur mu sorunsalı
ya cinsiyetsiz tuvalet tamam olur ama, biz türkiyede neden böyle kıl tüy işlerle uğraşıyoruz ya. arkadaşlar biraz da doğudaki gelenekçi düzenle mi uğraşsak, kadın cinayetleri üzerine mi konuşsak, istanbul sözleşmesini mi savunsak ya da ne bileyim fakirliği mi önlemeye çalışsak? daha işe yarar şeylere yönledirelim enerjimizi, yoksa böyle bacak kılımdı cinsiyetsiz tuvaletimdi derken bize welcome to şeriat diyecekler bilginiz olsun.
devamını gör...
yazarlar ilkokulda olsa açılacak başlıklar
bu hafta sabahçı olmam sorunsalı.
devamını gör...
enerji emici insanların ortak özellikleri
bu insanların oldukça fazla türüyle haşır neşir olan, hatta mıknatıs gibi çeken biri olarak bu dev hizmeti ayaklarına getirdim...
birkaç türü mevcuttur bu insanların. bazısı hayatı sevmez, sürekli depresif ruh hali içindedir.
hep şikayet eder ve sen güzel şeyler anlattığında sana alaylı alaylı bakar.
sevincini yarım ağızla paylaşır ve yine dertlerine döner. hep anlatır ve asla sorunlarını çözmez. dramdan beslenir.
dedikoducu olanları vardır. kendisi hariç herkes, düzenbaz iğrenç yaratıklardır. kazara o bahsettiği insanlardan birini sevdiğini söylersen, önce bir güzel azarlar sonra da anlatmaya devam eder.
bir de eleştiri makineleri vardır ki ömür tüketir. yeni bir şeye başladığında seninle alay eder. biriyle tanışsan kusur bulur. her çabanı küçümser ama bunu "senin iyiliğin için" yapar. sonradan başarısız olup üzülmemen için uyarmıştır aslında.
yumuşak huylu ama her söylenene inanmayan bir insan değilsen benden daha çok yara alırsın bu insanlardan.
birkaç türü mevcuttur bu insanların. bazısı hayatı sevmez, sürekli depresif ruh hali içindedir.
hep şikayet eder ve sen güzel şeyler anlattığında sana alaylı alaylı bakar.
sevincini yarım ağızla paylaşır ve yine dertlerine döner. hep anlatır ve asla sorunlarını çözmez. dramdan beslenir.
dedikoducu olanları vardır. kendisi hariç herkes, düzenbaz iğrenç yaratıklardır. kazara o bahsettiği insanlardan birini sevdiğini söylersen, önce bir güzel azarlar sonra da anlatmaya devam eder.
bir de eleştiri makineleri vardır ki ömür tüketir. yeni bir şeye başladığında seninle alay eder. biriyle tanışsan kusur bulur. her çabanı küçümser ama bunu "senin iyiliğin için" yapar. sonradan başarısız olup üzülmemen için uyarmıştır aslında.
yumuşak huylu ama her söylenene inanmayan bir insan değilsen benden daha çok yara alırsın bu insanlardan.
devamını gör...
