herkes gider mi sorunsalı
gider. ailenizdeki insanlar da sevgiliniz de en yakın arkadaşlarınız da gider. üzgünüm ama herkes herkesi bırakabilecek unutabilcek soğukkanlılığa sahip kendi içinde. ben bunu akrabam ailem dediğim insanlardan gördüm hem de çok yakın bi zamanda ve aklıma bile gelmeyecek kadar kötü olduklarını anladım. insanlar terk eder,unutur,kin tutar ve nefret eder. tabikii herkes için geçerli olan şeyler değil bunlar ama aklınızın bi köşesinde mutlaka bulundurun “bi gün beni öylece en zayıf anımda bile bırakıp gitme ihtimali var” düşüncesini. insan en yakınlarından bile o kadar beklemediği şeyler görüyo ki yeni tanıştığınız insanların bile gitme ihtimali olması çok doğal geliyo size bi yerden sonra.
yine de başlığı görünce aklıma gelen sevdiğim bi şarkıyı eklemek istiyorum.
cem adrian-herkes gider mi
yine de başlığı görünce aklıma gelen sevdiğim bi şarkıyı eklemek istiyorum.
cem adrian-herkes gider mi
devamını gör...
tüm yazarların profilinde kurucu yazması
sahibinden satılık sözlük. kurucusu olduğum sözlüğü 128 milyar dolara satıyorum. bilen bilir! tertemiz cillop gibidir. içinde hiç küfür, hakaret edilmemiş. libidosu yüksek, yazarları efendi, sadece 3 beş 10 yazar hesabı uçurulmuş olup, sorunsuz olarak yeni sahibine verilecektir.
sadece bu kadar mı? sözlüğü alana yanında bir adet bakımı hiç bitmeyen bir radyo (anten kırık kesin), bir adet dergi, bir adet haber ajansı da eşantiyon olarak verilecektir. lütfen ciddi alıcılar özelden dürtsün.
tanım: yönetimin 23 nisan jestini fırsata çeviren yazar beyanıdır.
sadece bu kadar mı? sözlüğü alana yanında bir adet bakımı hiç bitmeyen bir radyo (anten kırık kesin), bir adet dergi, bir adet haber ajansı da eşantiyon olarak verilecektir. lütfen ciddi alıcılar özelden dürtsün.
tanım: yönetimin 23 nisan jestini fırsata çeviren yazar beyanıdır.
devamını gör...
dadaizm
20. yüzyılın başlarında avrupa'da yenilikçi bir akım olarak karşımıza çıkmıştır. 1916 yılında hugo ball'ın etkisiyle isviçre'de, 1920 yıllarında ise paris'te yayılmaya başlamıştır. 1. dünya savaşı'na tepki olarak çıkan ve gelişen bu akım modern toplumun estetik tabularını yıkarak anlamsızlığı ve mantıksızlığı savunmuştur. edebiyat alanında bir başkaldırı olarak kabul edilen bu akımın en önemli temsilcisi tristan tzara'dır.
*
*
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
ah ormancı vah ormancı
alfabeye bile yabancı
gel kafiye redif öğretem
bak mideme girdi sancı.
alfabeye bile yabancı
gel kafiye redif öğretem
bak mideme girdi sancı.
devamını gör...
m. serdar kuzuloğlu
okan bayülgen'in bir programında denk gelince ki; yanındaki diğer konuklar konusunun uzmanı epey aydın insanlardı birkaç videosunu izledim. hakkaten bazı insanların bu denli balon olmasına inanamıyor insan.
kötü veya yanlış bir şey söylemiyor ya da bilemiyorum bana denk gelmedi o kadar dayanamadım çünkü ama sahiden çok boş ve vakit kaybı şeyler. televizyonlarda bile kalmadı böyle insanlar. yani bir youtuber olsam ne söyler ne anlatırdım diye düşünüyorum bazen de; hakkaten bu insanlar çok özgüvenli, zamanları ve paraları çok sanırım. yukarıdakileri okuyunca insan hayret ediyor gerçekten.
gidin ingilizce çalışın ya da iki belgesel izleyin boş verin fikrimce.
kötü veya yanlış bir şey söylemiyor ya da bilemiyorum bana denk gelmedi o kadar dayanamadım çünkü ama sahiden çok boş ve vakit kaybı şeyler. televizyonlarda bile kalmadı böyle insanlar. yani bir youtuber olsam ne söyler ne anlatırdım diye düşünüyorum bazen de; hakkaten bu insanlar çok özgüvenli, zamanları ve paraları çok sanırım. yukarıdakileri okuyunca insan hayret ediyor gerçekten.
gidin ingilizce çalışın ya da iki belgesel izleyin boş verin fikrimce.
devamını gör...
ahmet hamdi tanpınar
sen akşamlar kadar büyülü, sıcak,
rüyalarım kadar sade, güzeldin,
başbaşa uzandık günlerce ıslak
çimenlerine yaz bahçelerinin.
ömrün gecesinde sükun, aydınlık
boşanan bir seldi avuçlarından,
bir masal meyvası gibi paylaştık
mehtabı kırılmış dal uçlarından.
cumhuriyet’in ilk öğretmenlerinden, şair, romancı, denemeci ve dahası...
devamını gör...
eğitim seviyesi arttıkça akp oyları düşüyor
zamanın enerji bakanı taner yıldız'ın sarf ettiği sözlerdir. konuşma
eğitime saldırıp, dine sarılmaları bu yüzden zaten.
eğitime saldırıp, dine sarılmaları bu yüzden zaten.
devamını gör...
devlet memurları bu ülkenin kanayan yarası kamburu kanseridir
bu ülke fransa ingiltere ve almanya gibi üreten zengin bir ülke değil. ona rağmen memur sayılarımız bu 3 ülke ile aynı sayılarda. peki resmi enflasyonu bile açıklamayan tüik'in verilerine güveniyor musunuz? resmi memur sayısı 4 milyon civarı. 1,5 milyon kolluk kuvveti 1 milyon öğretmen var desen sağlık çalışanları vs zaten 4 milyona yaklaşıyor sayı. diğer memurlukları saymadım bakın. bence ülkedeki memur sayısı toplam 6 veya 7 milyon. ben her zaman devletin güvenlik dış siyaset ve eğitim dışında bütün alanlardan çekilmesini savunuyorum. basit bir örnek adam olmayacak öğrenciye lise sonuna kadar o kadar boş masraf yapılıyor. bu adam gidip sonra memur oluyor. ülkeye 10 kat zarar. soruyorum size eğitim liseye kadar zorunlu da ne bok oluyor daha türkçe okuduğunu anlamayan milyonlarca insan var bu ülkede. en düşük memur maaşı 5 bin tl civarı ülkemizde hangi özel sektör de başlangıç maaşı bu veya ortalama maaş. özel sektörde ortalama maaş son zamlarda 3.800 filandır. bakın türk milleti aç kala kala anlayacak ülkeleri kalkındıran zenginleştiren özel sektördür. aksi ispatlanmış olsaydı rusya kübe ve kuzey kore ekonomik süper güç olurlardı. akp si chp mhpsi yok bu ülke memur zihniyetinden kurtulmadıkça ülke de yüzde 50 enflasyon olmak zorunda.
devamını gör...
kedisi olan yazarlar birliği
9 adet tuxedo ile bu birliğin içinde olmaktan gurur duyuyorum.*
devamını gör...
delirdim
bir çağan şengül eseri. sözleri, son zamanlardaki ruh halimi anlatıyor adeta.
"kafamdan gelen seslerden
aklımdan geçen sözlerden
samimiyetsiz tüm yüzlerden
delirdim delirdim delirdim ben"
"kafamdan gelen seslerden
aklımdan geçen sözlerden
samimiyetsiz tüm yüzlerden
delirdim delirdim delirdim ben"
devamını gör...
piknik yaptıktan sonra çöpünü doğaya bırakan insan
piknik yaptıktan sonra çöpünü doğaya bırakan nefes israfı canlı. üzücüdür. sahillerde de bolca karşılaşılır izmaritlerden, çekirdek kabuklarına, içecek kaplarına kadar çöpe çok yakın konumlarda dahil çöp bulunmakta olup, bizi her defasında medeniyetsiz bir ülke olduğumuz gerçeğiyle yüzleştiren canlıdır.
devamını gör...
sağcı yobaz vs solcu yobaz
ikisi arasında fark bulamadığım iki tip insan. ikisi de fikirlere körü körüne bağlanmıştır. ikisi de diğer fikirlere kapalıdır. asla empati kurmazlar. tek doğru fikir onlarındır. efendilerine büyük bir bağlılık ile bağlıdırlar.
devamını gör...
anın fotoğrafı
başlık ayak koktu yeter.
devamını gör...
doktora başvurusu
insanın sinirlerini yıpratan süreçtir.
yurt dışı ve yurt içi programlar bir arada düşünüldüğünde; en az 3-4 tane sınava girmek -ales, yds, toefl, ielts, gre; siz çoğaltın-, bunların her birinde başvurmayı planladığınız üniversitelerin şartlarını tutturmak, her üniversiteye ayrı motivasyon mektubu yazmak, her başvuru için utana sıkıla referans istemek, tonla belgeyi bir araya getirip istenilen formatta sunmak, mülakata girmek ve en acısı kimi başvuru için $100-200 para ödemek gibi birçok aşamadan oluşan uzun ve karmakarışık bir iştir. bunun haricinde kimi zaman çalışmak istediğiniz hoca tamam demiş üniversitede yeriniz bile hazırken burs peşinde koşturursunuz. başvuru süreci kimi zaman insana hayatın anlamını sorgulatır.
ben de şu anda bu süreçten geçmekteyim, aynı durumda olan kafacıları başlığa/sohbete bekliyorum efendim. henüz yalnızca birkaç üniversite/enstitüye başvuru yaptım. yakın gelecekte başvuru yaptığım yerlerden dönüş almaya başlayacağım. umuyorum bu tanımımı güzel bir haberle güncellerim.
edit: efenim güncellerim demişim ve unutmuşum. pek yakında boğaziçi üniversitesi'nde doktoraya başlıyorum.
yurt dışı ve yurt içi programlar bir arada düşünüldüğünde; en az 3-4 tane sınava girmek -ales, yds, toefl, ielts, gre; siz çoğaltın-, bunların her birinde başvurmayı planladığınız üniversitelerin şartlarını tutturmak, her üniversiteye ayrı motivasyon mektubu yazmak, her başvuru için utana sıkıla referans istemek, tonla belgeyi bir araya getirip istenilen formatta sunmak, mülakata girmek ve en acısı kimi başvuru için $100-200 para ödemek gibi birçok aşamadan oluşan uzun ve karmakarışık bir iştir. bunun haricinde kimi zaman çalışmak istediğiniz hoca tamam demiş üniversitede yeriniz bile hazırken burs peşinde koşturursunuz. başvuru süreci kimi zaman insana hayatın anlamını sorgulatır.
ben de şu anda bu süreçten geçmekteyim, aynı durumda olan kafacıları başlığa/sohbete bekliyorum efendim. henüz yalnızca birkaç üniversite/enstitüye başvuru yaptım. yakın gelecekte başvuru yaptığım yerlerden dönüş almaya başlayacağım. umuyorum bu tanımımı güzel bir haberle güncellerim.
edit: efenim güncellerim demişim ve unutmuşum. pek yakında boğaziçi üniversitesi'nde doktoraya başlıyorum.
devamını gör...
deniz göktaş
nadir bulunan underrated bir komedyendir. ayrıca psikologtur. stand-up gösterilerinde insanları güldürdüğü konular ise gayet ciddi konulardır. savaş, soykırım, tecavüz, vegan olmak, seksizm, siyaset gibi. böyle yazınca komik olmadı ama buradan izleyebilirsiniz.
devamını gör...




