2001 ekonomik krizi
2001 ekonomik krizinin tam olarak anlaşılması için 90'lar türkiye'sindeki yolsuzluk, rüşvet, mafya ve suikastler, faili meçhul cinayetler konjonktürünü irdelemek gerekiyor. geçmişin çöplüğünü karıştıralım biraz.
19 şubat 2001 milli güvenlik kurulu toplantısında bir hukukçu olan cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer, içerisinde başbakan yardımcısı hüsamettin özkan'a bağlı halkbank'ın da olduğu 11 bankanın dosyaları devlet denetleme kurulu tarafından incelemeye almıştı. bülent ecevit ise bu incelemeye "denetimin denetimi mi olur" diyerek karşı çıkmıştı. bülent ecevit, cumhurbaşkanının hükümetin işlerine karışmasına öfkelenmişti.
bankaların denetlenmesi konusunda dönemin iktidar partisi demokrat sol parti başbakanı bülent ecevit'e cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer "siz ya bu anayasayı (kitabı ecevit'in önüne doğru iterek) okumuyorsunuz ya da okuduğunuzu anlamıyorsunuz." dedi. bülent ecevit sessiz kalırken başbakan yardımcısı hüsamettin özkan bu eyleme tepkisini gösterdi. hüsamettin özkan, cumhurbaşkanına "seni halk seçmedi, üç lider bu konuma getirdi. başbakanla bu uslupla konuşamazsın, nankör" dedi ve anayasa kitabını cumhurbaşkanının önüne hızla geri sürüdü. kafaya kitap atmak filan yok, masanın üstünde kitabı birbirlerine sürüyorlar o kadar.
bülent ecevit ve ekibi toplantıyı terk etti. başbakanlıkta basının karşısına geçti. basına verdiği demeçte yaşananları bir "siyasi kriz" olarak anlattı. bülent ecevit dolduruşa gelmişti. kulislerde halkbank ve hüsamettin özkan konuşuluyordu. cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer "bende bankaları denetleyebilirim." dediğinde hüsamettin özkan neden karşı çıktı? demokrat sol parti neden bu tiyatroyu sergiledi? bu ülkenin ulusal ekonomisi ve halkının kaderi siyasetçilerin kaprislerine göbekten bağlıdır. yazıktır bu millete, yazıktır kurtatırılan bu vatana, yazık size, yazık bize.
türkiye borsası hep yabancı sermayeyle yüksek işlem hacimlerine ulaşmıştır. yabancı yatırımcı günümüzde hala türkiye'nin siyasi konjonktürüne göre yatırım kararları almaktadır. işte bu nedenle bülent ecevit'in yaptığı çok büyük bir cahilliktir. siyasi kriz, türkiye piyasalarında şok etkisi yarattı. zaten 1999 gölcük depremi yaralarını sarmaya çalışıyorduk ve 2000 yılında küresel bankacılık krizi yaşanıyordu. bülent ecevit işte bu yüzden büyük bir cahillik yapmıştır.
türkiye borsasından 7.6 milyar dolar para çıkışı oldu ve borsa -%14.6 değer kaybıyla çöktü. yabancı yatırımcı, bülent ecevit'e saygı duyuyordu ve onu yakından takip ediyordu. bülent ecevit, kıbrıs barış harekatı ile uluslar arası bir ün kazanmıştı. işte bu cahil davranışıyla anlık öfkesiyle, birilerinin dolduruşuyla siyasi özkıyımını gerçekleştirdi. zaten bülent ecevit tecrübeli bir siyasetçi, olsaydı anayasa kitapçığı krizini gündeme dahi getirmezdi. başbakanlıkta gözü olan ve ecevit'in kuyusunu kazan hüsamettin özkan a ve iktidar parti olarak koalisyon ortaklarına söz geçirmekte zorlanıyordu. (bülent ecevit'e kortizon tedavisi uygulayarak kemik erimesine sebep olan sözde tedaviyi kim planladı acaba? (gbkz: rahşan ecevit) doktorları ve hastaneyi değiştirince bülent ecevit sağlığına kavuşmuştu.)
ara not: hüsamettin özkan, fetullah gülen'in yurt dışına kaçması için sağlık raporu verilmesinde önemli isimnlerden biridir. kaynak1 kaynak2
türkiye %150 enflasyon gördü, %10 küçüldü. halk fakirleşti. dsp hükümetine tepkiler çığ gibi büyüdü. bülent ecevit, dünya bankası başkan yardımcısı kemal derviş'i çağırdı. kemal derviş, ekonomiden sorumlu devlet bakanı olarak dsp hüklümetine katıldı.
kemal derviş uluslar arası finans sektöründe tanınan biriydi. türkiye'de ekonomik krizin yönetilmesi için en doğru isimdi. bu da bülent ecevit'in zekası ve başarısıdır. çünkü bülent ecevit çok iyi bir diplomattır.
kemal derviş, 2001 türkiye ekonomik krizini bankacılık sektöründe üstü kapatılmış sorunlardan ortaya çıktığını söylüyordu. bu durum cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer'in öngörüsünü doğruluyordu. hükümet, var olan bankacılık sorunlarını öteliyordu ve cumhurbaşkanı görevini yapmıştı. hüsamettin özkan'ın şovu ve bülent ecevit'in cahilliği ülkeyi krize sürüklemişti.
kemal derviş bir teknokrat olarak koalisyon hükümetleri tarafından pek sevilmedi. özellikle milliyetçi hareket partisi'nin kemal derviş alerjisi tutmuştu. ilerleyen zamanda erken seçim isteyecekti zaten. mhp'nin kemal derviş alerjisi şüphesiz mafyatik ilişkilerinden kaynaklanıyordu. o dönemin faili meçhul cinayetlerle çalkalandığını hatırlatmak isterim.
international monetary fund (imf) türkiye'ye 20 milyar dolar kredi verdi. imf, kredi verdiği ülkelere müfettişlerini gönderir ve ekonomik istikrar için uyum politikalarını denetler. bu devlet memurlarının rüşvetlerini bir anda kesti. 90'lar rüşvetçi memurlarla biliniyordu. kemal sunal, şener şen, levent kırca gibi sanatçılar filmlerinde sürekli yolsuzlukları ve rüşveti eleştirirdi.
türkiye halkı her güne yeni bir zam haberiyle uyanıyordu. zamlar, ekonomik krizin gerekliliklerinden biridir. ancak halk hem cahil hem fakirdi. ekonominin bel kemiği olan orta gelirli devlet memurlarının rüşvet çarkı durmuştu. siyasetçiler kemal derviş'i zamların sorumlusu olarak gösteriyordu. yurt dışından geldiği için ve golf oynadığı için halk ona kinleniyordu. siyasi baskılar yüzünden 2002'de görevinden istifa etmek zorunda hissetti. ancak türkiye ekonomisi düzlüğe çıkamadığı için yine görevine geri döndü.
büyük şehirlerde hastane kuyrukları, çöp dağları, kışın kaçak yapılaşma, kömür sobaları sebebiyle kışın hava kirliliği, elektrik kesintileri, iski zamları, su kesintileri 90'lar türkiyesi'nin gerçekleriydi. bütün bunlar kemal derviş'in ekonomi politikalarının sonucuymuş gibi anlatılıyordu. uluslar arası piyasalarda çok saygı duyulan bir teknokrat olan kemal derviş kendi vatanında "ingiliz-amerikan uşağı" olarak görülmüştür. halbuki dünya bankası'nda görevliyken diğer vatanı olan arnavutluk cumhuriyeti'ni ekonomik krizden kurtarmış birisidir, kemal derviş. onun istikrarlı duruşu medya'da "arnavut inadı" olarak halka yediriliyordu. siyasetçilerle medya kol kola halkı arnavutlar'a karşı kinlendiriyordu.
kendisinden türkiye ekonomisi'nin kurtarması beklenen kemal derviş'in ekonomi politikaları siyasi bir güç tarafından sürekli engelleniyordu.
şimdi olayları şöyle bir hatırlayıp günümüzdeki datayla karşılaştırısak: halkbank en başından beri şüpheli işlemler yapıyormuş. ahmet necdet sezer denetlemek istediğinde siyasi kriz çıkarıldı. siyasi kriz bir anda ulusak ekonomik krize dönüştü. dünya bankası'ndan istifa edip gelen kemal derviş bankalardaki usulsüzlükleri rapor etti. bu dönem cem uzan'sız düşünülemez. amerikan şirketlerini dolandıran cem uzan ve halkbank rüşvetleri abn'nın dikkatini çekti. kemal derviş tüm türkiye'yi saran rüşvet ve yolsuzlukla mücadele etmek isterken karşısında kin ve nefret gördü. kemal derviş kendi vatanında hor görülünce mücadele ruhunu kaybetti. başbaşan olabilseydi bütün bu sorunları kökten çözebileceğine inanıyordu. bu yüzden dsp'den ayrılıp chp'ye geçti. türkiye cumhuriyeti için abd, fetullah gülen üzerinden başka bir oyun kuruyordu. bunu o dönem necip hablemitoğlu görmüştü ancak 2002'de faili meçhul cinayete kurban oldu.
kemal derviş çoktan kazanılmış bir oyunu bozamayacak kadar yalnızdı. kemal derviş'e hakaret etmek büyük bir cahilliktir çünkü türk finans sistemini umulmayacak şekilde yeniden yapılanmasını sağlayan güçlü ekonomi programı'nı hazırladı. 2002'de başbakan yardımcısı devlet bahçeli ile anlaşamadı için görevinden istifa etti. güçlü türkiye cumhuriyeti için yeni bir şans yarattı.
çok açıktır ki dış güçler türkiye'de sol iktidar istemiyor. dinci, yobaz bir türkiye yaratmak için herkes el birliğiyle çalışmıştır. kendisini sosyalist, halkçı, solcu gören kimseler kişisel hırsları ve bencilce hareketleri yüzünden birlik olamamıştır. işte türkiye'nin sorunu da budur zaten. solcuların hepsinden farklı sesler, farklı projeler çıkarken dincilerin hepsi tek paydada birleşebilmektedir.
recep tayyip erdoğan ve hüsamettin özkan ilişkisi
muhalefet partisinin konuşmasını habertürk tv kanalı canlı yayında verince recep tayyip erdoğan sinirleniyor ve fatih saraç'ı arıyor.ciner medya grubu'nu kontrol eden fatih saraç'ı arıyor
bahsi geçen ciner medya grubu'nun sahibi turgay ciner, hüsamettin özkan'ın damadıdır.
"alo fatih" olarak adlandırılan bir dizi ses kayıtlarında bu ilişkiyi recep tayyip erdoğan'ın da bildiği görülmektedir. aşağıda alo fatih 4 isimli ses kaydını ve konuşma metnini görebilirsiniz.
turgay ciner'in fetö bağlantısı: kaynak
post scriptum: hüsamettin özkan'ın fotoğrafına bakıp hangi partiden olduğunu tahmin edebilir misiniz?

o bıyığı ben fetöcüyüm diye bağırıyorken ecevit'in onu sağ kolu yapması gerçekten akıl alır gibi değil.
türkiye cumhuriyeti'nin gerçekten böyle vahşi, mülevves, tüketici siyasete ihtiyacı yoktur. devlet kurumlarının ve bürokrasinin iyileştirilmesi tek seçenektir. yoksa partiler liderleriyle birlikte doğarlar, büyürler ve siyasini ömrünü bitirirler.
2002 yılında cumhuriyet halk partisi yabancı sermayeye karşı, batının reformlarını örnek almak gerektiğini düşünse de muhafazakar birr partiydi. o dönem adalet ve kalkınma partisi küresel sermayeye karşı değildi.
kemal derviş gibi bir fırsatı chp kullanamadı. yabancı sermaye ile yeni gabrikalar kurulabilirdi, istihdam sağlanabilirdi. almanya ile birlikte büyürdük. kemal derviş çok büyük bir fırsattı. ce-ha-pe kullanamadı.
hepsinin allah belasını versin. yazık bu ülkeye
19 şubat 2001 milli güvenlik kurulu toplantısında bir hukukçu olan cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer, içerisinde başbakan yardımcısı hüsamettin özkan'a bağlı halkbank'ın da olduğu 11 bankanın dosyaları devlet denetleme kurulu tarafından incelemeye almıştı. bülent ecevit ise bu incelemeye "denetimin denetimi mi olur" diyerek karşı çıkmıştı. bülent ecevit, cumhurbaşkanının hükümetin işlerine karışmasına öfkelenmişti.
bankaların denetlenmesi konusunda dönemin iktidar partisi demokrat sol parti başbakanı bülent ecevit'e cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer "siz ya bu anayasayı (kitabı ecevit'in önüne doğru iterek) okumuyorsunuz ya da okuduğunuzu anlamıyorsunuz." dedi. bülent ecevit sessiz kalırken başbakan yardımcısı hüsamettin özkan bu eyleme tepkisini gösterdi. hüsamettin özkan, cumhurbaşkanına "seni halk seçmedi, üç lider bu konuma getirdi. başbakanla bu uslupla konuşamazsın, nankör" dedi ve anayasa kitabını cumhurbaşkanının önüne hızla geri sürüdü. kafaya kitap atmak filan yok, masanın üstünde kitabı birbirlerine sürüyorlar o kadar.
bülent ecevit ve ekibi toplantıyı terk etti. başbakanlıkta basının karşısına geçti. basına verdiği demeçte yaşananları bir "siyasi kriz" olarak anlattı. bülent ecevit dolduruşa gelmişti. kulislerde halkbank ve hüsamettin özkan konuşuluyordu. cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer "bende bankaları denetleyebilirim." dediğinde hüsamettin özkan neden karşı çıktı? demokrat sol parti neden bu tiyatroyu sergiledi? bu ülkenin ulusal ekonomisi ve halkının kaderi siyasetçilerin kaprislerine göbekten bağlıdır. yazıktır bu millete, yazıktır kurtatırılan bu vatana, yazık size, yazık bize.
türkiye borsası hep yabancı sermayeyle yüksek işlem hacimlerine ulaşmıştır. yabancı yatırımcı günümüzde hala türkiye'nin siyasi konjonktürüne göre yatırım kararları almaktadır. işte bu nedenle bülent ecevit'in yaptığı çok büyük bir cahilliktir. siyasi kriz, türkiye piyasalarında şok etkisi yarattı. zaten 1999 gölcük depremi yaralarını sarmaya çalışıyorduk ve 2000 yılında küresel bankacılık krizi yaşanıyordu. bülent ecevit işte bu yüzden büyük bir cahillik yapmıştır.
türkiye borsasından 7.6 milyar dolar para çıkışı oldu ve borsa -%14.6 değer kaybıyla çöktü. yabancı yatırımcı, bülent ecevit'e saygı duyuyordu ve onu yakından takip ediyordu. bülent ecevit, kıbrıs barış harekatı ile uluslar arası bir ün kazanmıştı. işte bu cahil davranışıyla anlık öfkesiyle, birilerinin dolduruşuyla siyasi özkıyımını gerçekleştirdi. zaten bülent ecevit tecrübeli bir siyasetçi, olsaydı anayasa kitapçığı krizini gündeme dahi getirmezdi. başbakanlıkta gözü olan ve ecevit'in kuyusunu kazan hüsamettin özkan a ve iktidar parti olarak koalisyon ortaklarına söz geçirmekte zorlanıyordu. (bülent ecevit'e kortizon tedavisi uygulayarak kemik erimesine sebep olan sözde tedaviyi kim planladı acaba? (gbkz: rahşan ecevit) doktorları ve hastaneyi değiştirince bülent ecevit sağlığına kavuşmuştu.)
ara not: hüsamettin özkan, fetullah gülen'in yurt dışına kaçması için sağlık raporu verilmesinde önemli isimnlerden biridir. kaynak1 kaynak2
türkiye %150 enflasyon gördü, %10 küçüldü. halk fakirleşti. dsp hükümetine tepkiler çığ gibi büyüdü. bülent ecevit, dünya bankası başkan yardımcısı kemal derviş'i çağırdı. kemal derviş, ekonomiden sorumlu devlet bakanı olarak dsp hüklümetine katıldı.
kemal derviş uluslar arası finans sektöründe tanınan biriydi. türkiye'de ekonomik krizin yönetilmesi için en doğru isimdi. bu da bülent ecevit'in zekası ve başarısıdır. çünkü bülent ecevit çok iyi bir diplomattır.
kemal derviş, 2001 türkiye ekonomik krizini bankacılık sektöründe üstü kapatılmış sorunlardan ortaya çıktığını söylüyordu. bu durum cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer'in öngörüsünü doğruluyordu. hükümet, var olan bankacılık sorunlarını öteliyordu ve cumhurbaşkanı görevini yapmıştı. hüsamettin özkan'ın şovu ve bülent ecevit'in cahilliği ülkeyi krize sürüklemişti.
kemal derviş bir teknokrat olarak koalisyon hükümetleri tarafından pek sevilmedi. özellikle milliyetçi hareket partisi'nin kemal derviş alerjisi tutmuştu. ilerleyen zamanda erken seçim isteyecekti zaten. mhp'nin kemal derviş alerjisi şüphesiz mafyatik ilişkilerinden kaynaklanıyordu. o dönemin faili meçhul cinayetlerle çalkalandığını hatırlatmak isterim.
international monetary fund (imf) türkiye'ye 20 milyar dolar kredi verdi. imf, kredi verdiği ülkelere müfettişlerini gönderir ve ekonomik istikrar için uyum politikalarını denetler. bu devlet memurlarının rüşvetlerini bir anda kesti. 90'lar rüşvetçi memurlarla biliniyordu. kemal sunal, şener şen, levent kırca gibi sanatçılar filmlerinde sürekli yolsuzlukları ve rüşveti eleştirirdi.
türkiye halkı her güne yeni bir zam haberiyle uyanıyordu. zamlar, ekonomik krizin gerekliliklerinden biridir. ancak halk hem cahil hem fakirdi. ekonominin bel kemiği olan orta gelirli devlet memurlarının rüşvet çarkı durmuştu. siyasetçiler kemal derviş'i zamların sorumlusu olarak gösteriyordu. yurt dışından geldiği için ve golf oynadığı için halk ona kinleniyordu. siyasi baskılar yüzünden 2002'de görevinden istifa etmek zorunda hissetti. ancak türkiye ekonomisi düzlüğe çıkamadığı için yine görevine geri döndü.
büyük şehirlerde hastane kuyrukları, çöp dağları, kışın kaçak yapılaşma, kömür sobaları sebebiyle kışın hava kirliliği, elektrik kesintileri, iski zamları, su kesintileri 90'lar türkiyesi'nin gerçekleriydi. bütün bunlar kemal derviş'in ekonomi politikalarının sonucuymuş gibi anlatılıyordu. uluslar arası piyasalarda çok saygı duyulan bir teknokrat olan kemal derviş kendi vatanında "ingiliz-amerikan uşağı" olarak görülmüştür. halbuki dünya bankası'nda görevliyken diğer vatanı olan arnavutluk cumhuriyeti'ni ekonomik krizden kurtarmış birisidir, kemal derviş. onun istikrarlı duruşu medya'da "arnavut inadı" olarak halka yediriliyordu. siyasetçilerle medya kol kola halkı arnavutlar'a karşı kinlendiriyordu.
kendisinden türkiye ekonomisi'nin kurtarması beklenen kemal derviş'in ekonomi politikaları siyasi bir güç tarafından sürekli engelleniyordu.
şimdi olayları şöyle bir hatırlayıp günümüzdeki datayla karşılaştırısak: halkbank en başından beri şüpheli işlemler yapıyormuş. ahmet necdet sezer denetlemek istediğinde siyasi kriz çıkarıldı. siyasi kriz bir anda ulusak ekonomik krize dönüştü. dünya bankası'ndan istifa edip gelen kemal derviş bankalardaki usulsüzlükleri rapor etti. bu dönem cem uzan'sız düşünülemez. amerikan şirketlerini dolandıran cem uzan ve halkbank rüşvetleri abn'nın dikkatini çekti. kemal derviş tüm türkiye'yi saran rüşvet ve yolsuzlukla mücadele etmek isterken karşısında kin ve nefret gördü. kemal derviş kendi vatanında hor görülünce mücadele ruhunu kaybetti. başbaşan olabilseydi bütün bu sorunları kökten çözebileceğine inanıyordu. bu yüzden dsp'den ayrılıp chp'ye geçti. türkiye cumhuriyeti için abd, fetullah gülen üzerinden başka bir oyun kuruyordu. bunu o dönem necip hablemitoğlu görmüştü ancak 2002'de faili meçhul cinayete kurban oldu.
kemal derviş çoktan kazanılmış bir oyunu bozamayacak kadar yalnızdı. kemal derviş'e hakaret etmek büyük bir cahilliktir çünkü türk finans sistemini umulmayacak şekilde yeniden yapılanmasını sağlayan güçlü ekonomi programı'nı hazırladı. 2002'de başbakan yardımcısı devlet bahçeli ile anlaşamadı için görevinden istifa etti. güçlü türkiye cumhuriyeti için yeni bir şans yarattı.
çok açıktır ki dış güçler türkiye'de sol iktidar istemiyor. dinci, yobaz bir türkiye yaratmak için herkes el birliğiyle çalışmıştır. kendisini sosyalist, halkçı, solcu gören kimseler kişisel hırsları ve bencilce hareketleri yüzünden birlik olamamıştır. işte türkiye'nin sorunu da budur zaten. solcuların hepsinden farklı sesler, farklı projeler çıkarken dincilerin hepsi tek paydada birleşebilmektedir.
recep tayyip erdoğan ve hüsamettin özkan ilişkisi
muhalefet partisinin konuşmasını habertürk tv kanalı canlı yayında verince recep tayyip erdoğan sinirleniyor ve fatih saraç'ı arıyor.ciner medya grubu'nu kontrol eden fatih saraç'ı arıyor
bahsi geçen ciner medya grubu'nun sahibi turgay ciner, hüsamettin özkan'ın damadıdır.
"alo fatih" olarak adlandırılan bir dizi ses kayıtlarında bu ilişkiyi recep tayyip erdoğan'ın da bildiği görülmektedir. aşağıda alo fatih 4 isimli ses kaydını ve konuşma metnini görebilirsiniz.
turgay ciner'in fetö bağlantısı: kaynak
post scriptum: hüsamettin özkan'ın fotoğrafına bakıp hangi partiden olduğunu tahmin edebilir misiniz?

o bıyığı ben fetöcüyüm diye bağırıyorken ecevit'in onu sağ kolu yapması gerçekten akıl alır gibi değil.
türkiye cumhuriyeti'nin gerçekten böyle vahşi, mülevves, tüketici siyasete ihtiyacı yoktur. devlet kurumlarının ve bürokrasinin iyileştirilmesi tek seçenektir. yoksa partiler liderleriyle birlikte doğarlar, büyürler ve siyasini ömrünü bitirirler.
2002 yılında cumhuriyet halk partisi yabancı sermayeye karşı, batının reformlarını örnek almak gerektiğini düşünse de muhafazakar birr partiydi. o dönem adalet ve kalkınma partisi küresel sermayeye karşı değildi.
kemal derviş gibi bir fırsatı chp kullanamadı. yabancı sermaye ile yeni gabrikalar kurulabilirdi, istihdam sağlanabilirdi. almanya ile birlikte büyürdük. kemal derviş çok büyük bir fırsattı. ce-ha-pe kullanamadı.
hepsinin allah belasını versin. yazık bu ülkeye
devamını gör...
dindar bir nesil yetişiyor mu sorunsalı
ateş olmayan yerden duman çıkmaz. eğer dindar bir nesil yetişseydi, bu arkadaşların sesi korku ile bu kadar yüksek çıkmazdı. hallerinden memnun sessiz sessiz devam ederlerdi. bugün diyanet işleri çocuklarımız ateist deist olmasın diyorsa, islami youtube kanallarında habire ateistlere kapak yapılıyorsa, bu bir çırpınışın göstergesidir. çünkü ellerinde bulunan kesimi de ellerinde tutamadıklarını, insanların gelişen teknoloji ve bilgiye ulaşım kolaylığı ile bir şeyleri sorgulayıp hızla dinden uzaklaştıklarını biliyorlar. yorum size kalmış artık.
devamını gör...
kalemi kuvvetli yazar
okunmaya değer, etkili ve güzel yazabilen; duygu ve düşüncelerini güçlü cümlelerle anlatan cesur yazardır. yazarken farklı kaynakları da araştırarak doğruları yazar.
"yazdıklarım favlansın, beğenilsin, takipçi sayım artsın, popüler olayım" gibi niyeti yoktur. dilbilgisine hakim olduğundan yazdıkları anlaşılır...kelimeleri adeta dans ettirir.
kafa sözlükte kalemi kuvvetli yazarlar bolca bulunur. bir kısmı henüz keşfedilmemiştir. tesadüfen yazılarını okumaya başlarsınız...birinci sayfa, ikinci sayfa derken zamanın ne çabuk geçtiğini fark edemezsiniz. okurken keyif duyarsınız, sürükleyici bir kitabın satırları gibi...
satır aralarında bile önemli mesajlar verir. tarafsız ve ahlaki kurallara uygun yazıp, az kelimeyle çok söz söyleyip nokta atışı yapar. kafa sözlüğün kalemi güçlü yazarlarından öğreneceğim çok şey var.
dünyada iki büyük kuvvet vardır; birisi kılıç, diğeri kalemdir, fakat kılıç kuvveti, ergeç kalem kuvvetine, mağlub olur. (napoleon bonaparte)
"yazdıklarım favlansın, beğenilsin, takipçi sayım artsın, popüler olayım" gibi niyeti yoktur. dilbilgisine hakim olduğundan yazdıkları anlaşılır...kelimeleri adeta dans ettirir.
kafa sözlükte kalemi kuvvetli yazarlar bolca bulunur. bir kısmı henüz keşfedilmemiştir. tesadüfen yazılarını okumaya başlarsınız...birinci sayfa, ikinci sayfa derken zamanın ne çabuk geçtiğini fark edemezsiniz. okurken keyif duyarsınız, sürükleyici bir kitabın satırları gibi...
satır aralarında bile önemli mesajlar verir. tarafsız ve ahlaki kurallara uygun yazıp, az kelimeyle çok söz söyleyip nokta atışı yapar. kafa sözlüğün kalemi güçlü yazarlarından öğreneceğim çok şey var.
dünyada iki büyük kuvvet vardır; birisi kılıç, diğeri kalemdir, fakat kılıç kuvveti, ergeç kalem kuvvetine, mağlub olur. (napoleon bonaparte)
devamını gör...
amerika birleşik devletleri'ne gideceklere tavsiyeler
dönüş vakti yaklaştığında hala kalmak için imkanınız varsa iyi düşünün. lakin döndükten sonra pişman olma olasılığınız oldukça yüksek. büyük şehirlerde yaşamıyorsanız türk kahvesi stoklayın yanınızda. gitmeden de ev yemeklerini doya doya yiyin, gidince fast food yemekten harap ve bitap düşeceksiniz. yolda sizi tanımadığı halde selam veren, hal hatır soranlar insanlarla karşılaşacaksınız; şaşırmayın, oldukça modunuzu yükseltecek bu durum. kendinizi beladan uzak tutun aman diyim karakola düşmeyin. hasta olmamalısınız, sağlığınıza çok dikkat edin, vitaminlerinizi ve ilaçlarınızı yanınızda götürün; sağlık hizmeti oldukça pahalı. türkiye'de uçuk fiyatta olan giyim, ayakkabı, kozmetik ve elektronik orada daha uygun(kur farkı kaygınız yoksa), alışverişin keyfini çıkarın. gezin, tozun, eğlenin canım bidaha mı gelicez dünyaya?
devamını gör...
tavukların kafası kesildiği halde ayakta durabilmesi
başlığı okuyunca gece gece içim acıdı be.
devamını gör...
sözlük radyosunun yayına başlaması
an itibari ile uzunlar çalıyor.
uykusunda her biri.
yorma sakın kendini,
anlatıp derdimizi onlara.
sen, ben, bi’ kaç kişi
bırakmışız bütün işi,
vurmuşuz kendimizi yollara.
uzunlar yanıyor arabamızdaaa
bu ışık hepimize fazla.
ah tam da şuan ihtiyacım olan şey bu yazdığım kısmı yaşamak.
uykusunda her biri.
yorma sakın kendini,
anlatıp derdimizi onlara.
sen, ben, bi’ kaç kişi
bırakmışız bütün işi,
vurmuşuz kendimizi yollara.
uzunlar yanıyor arabamızdaaa
bu ışık hepimize fazla.
ah tam da şuan ihtiyacım olan şey bu yazdığım kısmı yaşamak.
devamını gör...
avustralya'da askeri törende twerk krizi
elalemin derdi bile ne güzel ya.
bizim sevinç haberimizde bile illa bi huzursuzluk verici birşeyler oluyor.
bizim sevinç haberimizde bile illa bi huzursuzluk verici birşeyler oluyor.
devamını gör...
abuzer kömürcü
gözleri görmesede kulakları çok sağlam duyan,zürriyetsiz erdal'ın babasıdır.kendi deyimiyle erdal adam olsa babasının ayaklarına kapanıp,koluna bir altın bilezik takması için yalvarmalıydı ve yaptırdı da.ama neticede besle kargayı oysun gözünü olayı gerçek oldu ve zürriyetsiz erdal babasını altın vuruşu bizatih yaparak eşşek cennetine postaladı.
devamını gör...
örnek vatandaş (yazar)
bilgi dolu tanımlarıyla tüm yazarlara örnek olan, araştıran, emek veren yazardır. muhabbetimiz oldu mu bilmiyorum ama tanımlarını keyifle okuyorum. yazmaya devam etmesi dileğiyle..
devamını gör...
filmlerde sekreteri sallamayarak patronun odasına dalan adam
konuşmanın sonunda "güvenliği çağırmadan derhal terk et burayı!" diyerek kovulan adamdır.
devamını gör...
cinnet geçirten yazım yanlışları
ğ harfi yerine y harfini kullananlar.
devamını gör...
maraş dondurması
en güzeli yaşar ya da ferah pastanesinde yenir. üzerine çikolata sosu döken bizden değildir. en fazla toz fıstık serpilir. kaharamanmaras'ta değilseniz "mado" dondurması yaşar'ın aynısıdır. düğünlerde pasta kesilmesine bir tepki olarak kahamanmaraşlı kıraç düğününde maraş dondurması keserek bir duruş sergilemiş kalbimi fethetmiştir. olsa da yesek.
devamını gör...
her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkan insan
bir de farklı saatlerde yatıp yine aynı saatte kalkabilen insan modeli vardır ki bunun bir üst modelidir. varsa ben de bunun sırrını bilmek isterim. saat 3 olmuş hala buradayız. *
devamını gör...
normal sözlük ocak devrimi
resimag.com/p1/6474327ff4f5.jpeg
bak bak uyarı veriyor iki gözümün çiçeği.
t: lan yazarlar uyuyan yazarlar yarın bambaşka bir sabaha uyanacaksınız aloooo demek istediğim başlıktır.
mehmet ali erbilin çarkıfelek programındaki marketi ayağımıza getirmişler.
yapan düşünen çalışan çabalayan herkese teşekkürler.
bak bak uyarı veriyor iki gözümün çiçeği.
t: lan yazarlar uyuyan yazarlar yarın bambaşka bir sabaha uyanacaksınız aloooo demek istediğim başlıktır.
mehmet ali erbilin çarkıfelek programındaki marketi ayağımıza getirmişler.
yapan düşünen çalışan çabalayan herkese teşekkürler.
devamını gör...
sorunlu aile hayatı
kaçmak istediğin ama kaçmak isterken bile esiri olduğun sorunlardır. senden bağımsızsa ve elinden hiçbir şey gelmiyorsa bile seni ister istemez etkiler. sen kendi hayatına devam etmeye çalışsan da arka planda hep var olmaya devam eder, huzur vermez. aile insanın evidir, çok güzel bir gün geçirsen bile günün sonunda ev diye geldiğin yerde seni sorunlar bekliyorsa bazı şeylerin gerçekten bir önemi kalmaz.
devamını gör...
frida kahlo
"her kadın saçma sapan bir adam sevmeden olgunlaşmaz. muhakkak en güzel duygularını, en ruhsuz adamlar öldürür".
kendisi dünyadaki en iyi kadın ressamlardan biridir desem abartmış olmam sanırım.
yaptığı resimler kadar, söylediği can alıcı sözlerle de bilinir meksikalı ressam, üstteki sözüde benim favorimdir.
hayatını okuduğum da müthiş saygı duymuştum kendini ifade şekline. frida resimlerinin kendi gibi meksika'nın devrimci ruhunu simgeledigini ifade ediyor. bence resimlerine birde o gözle bakmak lazım.
tıp eğitimi alırken 19 yaşında bir trafik kazası geçiyor yanında ilk aşkı ile, kazada şans eseri hiç yaralanmayan sevgilisi tarafından terk ediliyor.
frida iki yıl boyunca hastaneden çıkamıyor sayısız ameliyatlar, uzun süren tedaviler, hastanedeki tüm zamanını resim çizerek geçiriyor ve sonunda ayağa kalktığında ressam olarak kalkıyor o yataktan.
hayatı ile ilgili film de var izlemeyen yoktur sanırım (salma hayek frida'yı canlandırıyor )
ilk çizdiği portresini bırakıyım buraya
kendisi dünyadaki en iyi kadın ressamlardan biridir desem abartmış olmam sanırım.
yaptığı resimler kadar, söylediği can alıcı sözlerle de bilinir meksikalı ressam, üstteki sözüde benim favorimdir.
hayatını okuduğum da müthiş saygı duymuştum kendini ifade şekline. frida resimlerinin kendi gibi meksika'nın devrimci ruhunu simgeledigini ifade ediyor. bence resimlerine birde o gözle bakmak lazım.
tıp eğitimi alırken 19 yaşında bir trafik kazası geçiyor yanında ilk aşkı ile, kazada şans eseri hiç yaralanmayan sevgilisi tarafından terk ediliyor.
frida iki yıl boyunca hastaneden çıkamıyor sayısız ameliyatlar, uzun süren tedaviler, hastanedeki tüm zamanını resim çizerek geçiriyor ve sonunda ayağa kalktığında ressam olarak kalkıyor o yataktan.
hayatı ile ilgili film de var izlemeyen yoktur sanırım (salma hayek frida'yı canlandırıyor )
ilk çizdiği portresini bırakıyım buraya
devamını gör...
doğru insan
''bütün zayıflıklarınızı bilen ama onları asla size karşı kullanmayan insan, doğru insandır.''
devamını gör...




