kahraman şehidimiz. mekanı cennet olsun.
devamını gör...

bu başlığa dahil olmam için en sevdiğim yemek mantı falan demem lazım sanırım.
devamını gör...

//sızmak başka şeydi
dökülmek,
başka...

ve duymak,
her vakit kulaktan geçmezdi.//

d.b
devamını gör...

buz gibi bir realitedir. ulan bir gün yolda yürüyorum iki genç kendi aralarında, “kanka geçen kız meslek lisesinin önüne gittim, birisi göz kırptı bana acaba yatağa atabilir miyim bunu” diye yanındaki arkadaşına soru soruyor.
yanındaki de, “göz kırptıysa kesin verir kanka, bence numarasını al oradan yürü” diye de sorusuna cevap veriyor. vallahi ben utandım onlar konuşurken.

düşünsenize kızın göz kırpmasından tahrik olan ve de verici olduğunu düşünenler var bu ülkede. sonra neden tc vatandaşı böyle dediğimiz zamanda da sen türk düşmanı mısın diyorlar. aha dangalak her şey ortada niye bu malları yerin dibine gömmeyeyim ben. ne alaka türk düşmanı olmayla? ayrıca eleştirdiğimiz kişinin türk olduğu alnında mı yazıyor? bsg ya…
devamını gör...

açıklamayı tam okumadım, burada gördüklerim neticesinde bir iki bir şey demek istiyorum. haklı olduğumu gören ancak kabullenmek istemeyen olursa zahmet etmesin, nickini belli etsin ben engellerim. linç falan da işe yaramaz.

akepe'den ve de olaylardan uzakta yorum yapacağım; sınavdan çıkıp yorgun argın eve döndüğümde, sınava gireceğim günün gecesinde yahut dinlenmek için erken yatacağım saatte biri beni uyarmaksızın rahatsız ederse gider kapısına dayanırım birader. yok öyle.
düşünsenize; tam uyuyacaksınız üst kattan bangır bangır müzik sesi geliyor. kafayı yersiniz. öyle olmadığını ispatlayın, arka planıma bok resmi koymazsam adım ne olsun, hadi.

ezanları kaldır'mış, ulan ne alaka? * saat birçok kişinin uyuduğu bir saat. ne hakkınız var o lanet müziğin sesini arşa kadar açmaya?

ne sağcıyım ne solcu ama bu kararın arkasındayım. anneannem geldi gözümün önüne ya, yaşlı haliyle bıkmıştı üst komşuya "duyabileceğin kadar aç sesini." demekten. başlıkta toplasan beş entry var*, beşi de aynı rengin farklı tonu. *
ölüyorum size. *

edit: imla hatası.
devamını gör...

"bu ülkede sağcı-solcu, ilerici-gerici yoktur. namuslular ve namussuzlar vardır, siz namuslulardan olun." diyen bir cemil meriç geçti bu topraklardan. keşke reenkarnasyon gerçek olsa ve ülkeye bu düşünceyi aşılayabilecek insanlar, farklı bedenlerde tekrar tekrar yaşasa!
devamını gör...

dengesizliğim..
devamını gör...

kuruluş anayasası, aya gidiyoruz, kanal istanbul, yerli uçak, yerli uçak gemisi, yerli otomobil. hepsinin bir ortak yönü var. gerçekleşme olasılığı çeşitli nedenlerle yok ya da çok çok az.
ama kendi tabanında yarattığı coşku çok yüksek.
goebbels'in iletişim stratejisilerinden biridir. ne demiş goebbels bakalım: " söylediğin yalan ne kadar büyük olursa, inanacak kişi sayısı da o kadar çok olur".

tanım: iktidarın uçurduğu son balon
devamını gör...

bizi güldürmeyi kendilerine görev edinmiş çok kıymetli yazarlarımızdan 8 mart'a özel düşündüren bir kesit. burada hep beraber gülüp eğlenirken ülkemizin yadsınamaz acı gerçeklerine değinmeyi ihmal etmedikleri için kendi adıma teşekkür ediyorum. bu bilince toplum olarak bir gün değil, her gün sahip olmamız dileğiyle.
devamını gör...

(bkz: persepolis)
(bkz: soraya’yı taşlamak)

bu iki film de bana ülkemiz için mücadele etmekten neden vazgeçmememiz gerektiğini hatırlatıyor her zaman...
devamını gör...

bir yere gideceksen alarm kurmak yerine annene söyle. 8'de uyandırmanı istediysen seni 7'de uyandıracaktır. bu da yazılı olmayan bir kuraldır.
devamını gör...

şu sıralar moda. silahlanmalar, bazı yerlere tehdit içerikli yazılar bırakmalar falan. her yerdeler, dikkat etmeliyiz.
devamını gör...

bir yere otururken ya da bir yerden kalkarken ayayayayy ofoffoff diyerek hareket ediyorum.
devamını gör...

ruhumuzun savrulduğu kıyıların ekran görüntüsü.

flaşh tv kafasından istiyorum. 7/24 zılgıt atıp, halay çekip, pul yığını halinde dolaşmak istiyorum. halayda bulduğum hayırlı bir kısmetle evlenip,halay başından emekli olmak istiyorum. 'halaydan inciler' kitabımı halkla buluşturup,sevenlerimle halay günleri düzenlemek istiyorum.çok mu şey istiyorum? olamaz mı? olabilir!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

seçme ve seçilme hakkının bittiğini, sen istediğin için değilde, ne bulursan razı olman gerektiğini zannettikleri yaşlardır,

yaşını söyleyince sanki neşeni çok görüyorlar, 40 yaşına kadar hakkın var, normal bir hayata, sonra sadece solunum yapabilirsin, allah razı olsun *

halbuki artık hep 12 den vuracak kadar usta olmuşsundur, herşey hızlanmıştır, vakit kaybettiren herşeyi yakalamışsındır, artık herşeyin bir yolu bulunmuştur, demlenmişsindir, taze çay gibi...
demlendikten sonra bayatlamadan önce, çayın o en lezzetli, kokusunun kafa yaptığı süreç gibi bir dönem, işte bu 40-45 yaş arası, hadi 40-50 diyelim, o ilk bardak çaylar gibi düşünün... kısmet olursa 50+ da yine yazarım ama, bence en keyifli yaşlar,

ama nedendir bilinmez, insanlarda 40-50 den sonra bir, yaşını belirtmeden sana laf söyleyememe durumu var,
diyelimki üzmek için söylüyorlar...
aslında bu yaş dedektörlerinin dönüp kendilerine sorması lazım, ben niye bir insanın "canını acıtmak" istiyorum diye..

dün kadıköy moda da arkadaşımla oturuyoruz bankta, tabiiki çiçekçi bir arkadaş geldi, istemiyorum dedim, tabiiki ısrar etti, önümden çekilirmisin manzaramı kapatıyorsun dedim, aldığım cevabı söyliyim, bir iki soru-cevap daha uzattıktan sonra, nerdeyse gül almadık diye ağzımıza soktuğu sepetini ve şalvarını da sürüye sürüye, zorla çekti gitti önümüzden sağolsun, giderken de "40 yaşına gelmişsin birde gül istemiyorsun" dedi *

benimde kırkımdan sonra, içimdeki şahika koçarslanlı çıktı galiba, (şimdi yazarken farkettim) "40 yaşıma da gelirim, gül de istemem" dedim... kalitemi bozdum anlayacağınız.. *

sanırım daha küçük görünüyorum, çünkü üste çıkmak için 10 yaş koydu muhtemelen *
sinekten matematik çıkarıyorsam demekki.. 50+ da neler yapıcaz acep..

yeni bir şey daha öğrenmiş olduk, 40 yaşını geçtiysen, ne bulursan şükretmeni bekliyorlar, kimin aldığı, sen nasıl istiyorsun önemli değil yani..
hem 40 yaşındasın hemde gül bulmuşsun, daha ne istiyorsun.. hayır demek, "kendi" istediğini tercih etmek filan gibi hakların bitmiş sanki.. yersen *

40 yaşım kadar taş düşsün başınıza ne diyim *

aynı tonlarda bir diğer tanımım, ilgilenirseniz,
#492237
devamını gör...

sigmund freud, ''para mutluluk getiremez, çünkü mutluluk çocukluk arzularının tatmin edilmesidir; para da bu arzuların nesnesi değildir.'' demiştir. farklı bir yaklaşım olsa da doğruluk payının olduğunu düşünüyorum. bana kalırsa para elbet mutluluk getirir fakat asıl istediğimiz mutluluğu getirir mi ondan emin değilim.
devamını gör...

beni sevindirdiğinde
bazen düşünürüm:
şimdi ölüversem
mutlu kalırım
sonsuza kadar.

bertolt brecht
devamını gör...


seneryosunu, müziklerini, oyunculukları ve akışı sevdiğim dizi. chicago, san francisco, nairobi, mexico city, mumbai, berlin ve seul şehirlerinde yaşayan sekiz kişinin ortak hikayesini anlatıyor. izlemenizi öneririm.
devamını gör...

fşa adlı yazarın kurabiyelerini yakmasiyla kurabiye tazminatı entrysi ile sözlüğe kızmasi olandır.
devamını gör...

vakti zamanında; ulus'taki villasında, dönemin genç müzisyenleriyle beraber klanı andıran bir topluluk kuran, türk pop müziğinin büyük sanatçısı.
birçok müzisyene, el vererek kariyerlerinin ilk aşamasını oluşturmuş ve onları müzikal anlamda beslemeye, büyütmeye devam etmiştir. hala da bu misyonunu sürdürmektedir.

(bkz: levent yüksel)
(bkz: sertab erener)
(bkz: aşkın nur yengi)
(bkz: tuğba özerk)
(bkz: harun kolçak)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim