...ve ders çalışma bitmiştir.
devamını gör...

tabii ki.
(bkz: estetik operasyon).*
paran varsa, istediğin insan olursun.
gençler yazarlar, bakmayın siz para da neymiş diyen kimseye.
çalışın ve kazanın, göreceksiniz para insanı değiştirir.
ama olumlu anlamda.
doğru düzgün işi olmayan, insan ile düzenli çalışan insana bakın.
eli, yüzü, donanımı, kültürü düzgün olur.
t: para, insanı ne şekilde istiyorsa o şekilde değiştirir.
iyi ya da kötü olması, kişiye kalmıştır.
parasızlık ise insanı hiç değiştirmez.
iyi bir fıtratı varsa iyi kalır, kötü bir fıtratı varsa kötü kalır.
devamını gör...

çok güzel bir meyvedir ama ülkemizde oldukça pahalıdır.

ayrıca 'pazarda ananasaldırdım' esprisinin de muhattabıdır.
devamını gör...

bakın hiç abartmıyorum, bu mal yaptıysa ben de yaparım dediğim çoğu şeyi yapamadım. beceremedim. olmadı.

o zamandan beri hep sorguluyorum asıl mal kim diye ama net cevaba henüz ulaşamadım. bakalım. kısmet.
devamını gör...

t: huzur veren, anlamsız derin düşüncelere daldıran, zaman zaman ulan içmese miydim keşke dedirten her gecemin ritüeli olan eylemdir.
devamını gör...

düşünmeden öğrenmek faydasız, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir sözüyle düşünmenin önemine vurgu yapan ve çağını aşıp günümüz kimi toplumların düşünce yapısını şekillendiren bir filozoftur.
devamını gör...

sevimli hayvan.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

azerbaycan tarafından haddi bildirilen işgalci devlet.
devamını gör...

beğenmek*
herkes*

türkçe 101. en azından başlık açarken, lütfen.
devamını gör...

hayatının film yapılacağına dair haberler çıkan sanatçı. yapımcılığını aytaç medya, fikri harika prodüksiyon ve metronom film adına aytaç ağdağ, özgür tari ve oğuz sözen’in üstlendiği filmin çekimlerine bu yaz başlanacak.

kaynak

güzel adamdı rahmetli.
devamını gör...

bir sözlük bildirimi. hem iyi oldu hem kötü...

iyi oldu çünkü cidden bunu farklı amaçlarla kullananlar vardı. kötü oldu çünkü yazılarını gerçekten beğendiğim yazarlar var ve bu kısıtlama, beğeniyi hak eden çok sayıda tanıma da kısıtlama getirmiş oldu. bunun ortası olur mu, oluyorsa nasıl olur, uzun vadede nasıl etkiler sözlüğü bilmiyorum ama şimdilik hayırlı olsun diyelim.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sinir seviyenize ve ortama göre değişir. nispeten rahat bir arkadaş/aile ortamındaysanız durumu yönetmek daha kolaydır. ancak konuşsanız ağzınızdan çıkanlardan korkacağınız derecede bir sinirle resmi bir ortamdaysanız orada işiniz zor*.
devamını gör...

hürriyet gazetesinin kurucusu, gazeteci yazar. 1896'da doğmuş ve 1953'te ölmüştür.

aristokrat bir türk ailesine mensup olan sedat simavi'nin dedesi, sadrazamlık yapmış saffet paşa'dır. birçok türk aydını gibi galatasaray lisesi'nde okur, kısa bir süre tarih öğretmenliği yapsa da 1916'dan ölümüne değin muhtelif gazete ve dergiler çıkarır. mesela mütareke basınında ankara'yı destekleyen tek karikatür dergisi olan güleryüz veya uzun yıllar yayınlanan, hayat mecmuasından önceki fenomen yedigün; simavi tarafından çıkarılan belli başlı dergiler... ama en çok hatırlanan yatırımı, şüphesiz 1 mayıs 1948'de ilk sayısı bayilere verilen hürriyet gazetesidir.

uzun yıllar, 14 mayıs 1948'de ilan edilen israil cumhuriyeti'ni kutlamak için hürriyet'in çıkarıldığı, manşetindeki "ürdün ve ırak orduları filistin'e girdiler" başlığının bununla alakalı olduğu, hatta türk bayraklı logosu ve "türkiye türklerindir" sloganının da paravan olduğu, zira sedat simavi'nin yahudi dönmesi olduğu dincilerce anlatılagelmiştir. bunlar muhtemelen balon, ama uzun yıllar türk basınının amiral gemisi olarak önemli bir hizmet gördüğü, ayrıca tsk'ya en bağlı gazete olması sebebiyle fox'a veya turgut özal tasavvutuyla ingiltere'den gelerek türk basınına giren asil nadir'e satışına genelkurmay'ın taş koyduğu sabahattin önkibar'ca da iddia edilen şeyler (önkibar malum, türkiye gazetesinde de çalışsa da yandaşlıkla ön plana çıkmamış bir gazetecidir, herhalde duydukları sıfırdan temelsiz değil).

simavi'nin iki çocuğu da medya sektöründeydi. büyük oğlu haldun simavi (ki rahmi koç'un çocuklarının annesi çiğdem meserretçioğlu'nu kaçırmıştı) uzun yıllar hürriyet gazetesinin en büyük rakibi günaydın gazetesini çıkardı. küçük oğlu erol simavi ise hürriyet'i 1994'e değin devam ettirdi.

kaynak: genel olarak şu site, ayrıca sabahattin önkibar'ın "imamlar ve haramiler medyası" kitabı.
devamını gör...

beni "ateist'e kafir diyor" diyerek eleştiren ve hesapta ilahiyat mezunu(!) olan kişi engellemiş.
evet ateist birine kafir diyemez-mişiz.. bunu söyleyen ilahiyatçı.
engel için teşekkür.
devamını gör...

ben eskiden bunun "bir anda" olduğuna inanmazdım. sonra bir anda fark ettim aşık olduğumu. yıllarca sözümona taş kestirdiğimiz kalbimizi eritip, toz konduramadığımız yalnızlığımıza anında sırt döndürebiliyormuş. güçlü bir şey bu. üzerine konuşacağız, bu işleri iyi bilenler arasında bir dertleşme olacak. biralarımız ve çerezimiz hazır; alkol ve müzik de etkisini gösterdiğine göre başlayalım.

ilk olarak, insan aşık olduğunu gün boyunca onu düşünüp, işlerini, odağını ertelemeye başladığında anlıyor. sözgelimi akşam oyun oynayacaksınız ya da film izleyeceksiniz. hiç şansı yok. çıkarsınız balkona, yakarsınız bir sigara ve onu düşünürsünüz. herkesin hayalleri farklı farklıdır ama her biri titizlikle işlenir. adım adım kurgularsın sahneleri. yanlış olan, tutarsız olan bir durum olursa durdurursun mesela hayali. orayı düzenlersin, tekrar tekrar oynatırsın. otobüs durağında sarılmışsındır. orada olmaz, otobüs ve insanlar vardır. o halde otobüs durağının biraz ilerisinde sarılırsın, daha rahattır. olmayacak şeyleri de düzenlersin. öpersin mesela. haha, hop dedik! daha erkendir a.koyim. daha 2 ay geçmiştir ve öpmek için erkendir. hemen geri sararsın, öpücük yoktur. sadece sarılmak yeter de artar bile. allah bereket versin. bir bakmışsın hava kararmış, 1 saattir aynı yere bakmışsın ya da şarkı listenin sonuna gelinmiştir. sigara paketinin dibi görünmüştür; ne hayaller üflenmiştir gökyüzüne. nefistir gerçekten. çok güçlüdür.

allah bereket versindir aslında. eh, bu kadarı yetmelidir neticede. yetmez. bir kadın vardır; bedenen orada değildir ama oradadır. heyecan bastırıyordur sürekli. mutlusundur işte. lakin yetmez. aşk, benlikten bilince buram buram akar. o durmak istese sen durmazsın. "ben biraz uzanacağım, bugün erken uyuyacağım" der kaçarsın. sonra 3 saat geçer, kalkar bir sigara içersin. ne oldu ? "uyku tutmadı a.koyim, kafamız bozuk." haha. kafa falan bozuk değildir, "sevdiğim kadını düşünmek için biraz yalnız kalmak istedim" diyemezsin. aşk biraz özeldir neticede. akıtırsın aşkı her zerrene. bir noktadan sonra bilinç alarm vermeye başlar. hayallerden alınan haz, yerini ızdıraba bırakmaya başlar. bunun sebebi şudur abicim: o ellerini tuttuğun, sarıldığın insanın hayalinde yarattığı duygunun gerçeğini istiyorsun. bu kadar basit. net bir şey. o hissin bir imitasyonunu kafanda kurgulayıp yaşamak yetmiyor insana işte lan. bu kadar basit a.koyim.

işte bu noktada arızaya bağlıyoruz. çünkü hayalimizde kadın, biz ona sarılmak istediğimizde sarılıyordur. çünkü biz öyle istemişizdir. lakin gerçekler farklıdır. gerçek nedir biliyor musunuz ? "bu akşam beraber yemek yiyelim mi ?" bile diyememektir. haha, bu kadar uzaktır işte hayallerle gerçekler. sonra diyelim ki yemeğe çıktık. öyle bir duygusal ortam olur ki davet kabulu tamamen nezakettendir. telefon eldedir, biz sohbet ederken birileriyle konuşulmaktadır. taksi durağına yürüdük. "hadi görüşürüz" deyip kapıyı vurup girer. haha, eve kıçından vurulmuş gibi topallayarak dönersin.

bazıları, hayal dünyası ile gerçek arasında bir ilişki kurar. gerçekler acıdır maalesef, bunu bilirler. o yüzden o günün kurgusunu, kendi hayallerinden ziyade karşısındakinin davranışlarından yapar. basit bir ortamda, birer dal sigara içilmiştir. mevzu basittir. 10 dakikadır toplasan. lakin dakikada bir mesaj için telefona bakılıyordur. nedir bu ya a.koyim. sen, onun gözlerinden başka bir yere baktığın zamanlarda dahi "dön hadi, konu aç, onu dinleyeceğin, onun da konuşacağı bir şey bul aptal herif" diye kendine kızarken, o başka bir insana cevap yetiştirmektedir. senin için adil değildir ama gerçektir. sen onu, o başkasını.

bu sahneye bakarsın, o akşam yemeği davetini düşünürsün. vay anasınıdır ya. altı üstü 2 saat beraber oturup sohbet etmektir bütün mesele. işin içine duygular, başka başka hayal kırıklıkları, umutsuzluklar girince bir anda imkansız gelir o basit yemek. basit bir yürüyüşün arkasından bir sarılma; çok uzaktır artık senden. kendi kendine gelin güvey olmuşsundur kaç gecedir. hiçbirinde aklına bile gelmemişsindir belki. kendin çalıp oynamışsındır. kendi kendini aldatmışsındır.

hepsini bir toparlarsın. "peki" dersin. "bu işler böyleymiş, bizim haddimize değilmiş." artık kenardasındır, kenarı kabullenmişsindir. mücadele yoktur, cesaret yoktur ortada. bir yandan da eskisi gibi yalnızlığınla mutlu değilsindir artık. seni kucağından bir anda bırakmıştır ve tutmasını istediğin insan da tutmamıştır. sen düşerken, o bunu görürken, başka yöne bakmıştır işte. şimdi ne yalnızlık tutar elini ne de aşk. ikisinde terk edip gitmiştir kısacık bir sürede, sahipsiz kalmışsındır. düşüp, paramparça olursun.

bir kenarda, yavaş yavaş kırılan parçalarını toplamaya başlarsın. ilk bir iki gün geçer, biraz toparlanma var gibidir. üçüncü gün, zihnini aldatmaya gücünün kalmadığı zaman, bir anda tüm sahneyi görürsün. parçaların her yerdedir. çok yükselmiş ve büyük düşmüşsündür. artık zaman lazımdır, yine, yeniden zamana sığınırsın.


bu aşkın kavuşulduğu versiyonunu hiç deneyimlemedim. deneyimleyemediğim şeyi de yazamam. ben aşkın, acısını yaşayanlarla konuşabilirim ancak.
devamını gör...

onurlu bir kadın sırf para için onursuz bir erkek ile birlikte olmaz. şu algıdan kurtulun lütfen.
devamını gör...

okb ile birlikte görüldüğü taktirde insanın hayatını cehenneme çeviren rahatsızlık.

üstüne bir de doktorunuz, size çaktırmadan bipolar bozukluk tedavisi uygulamaya başlamışsa geçmiş olsun.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel hazır bahar gelmişken şenlendirelim buraları..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

merhabalar canım portakallar,
bu akşam yapacağımız 90lar gecesinin duyurusu ve gecenin yıldızları afişini paylaşıp kaçıyorum müsaadenizle.
bu akşam saat 21.00'da sözlük radyosundayız, 90lar dinlemek isteyen herkesi bekliyoruz ve karşınızda 90lar gecesi yıldızları;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ps: tam anlamıyla 90ların ruhunu yansıtan bu güpgüzel afiş için canım cenk'in arka bahçesine çok fazla teşekkür. *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim