gerçekten hayret ediyorum. bir insandan sırf ayşe'yi sevmeyip ali'yi seviyor diye nasıl nefret edebilirsiniz ki? insan hiç mi düşünmez banane bundan diye. insanları sırf kimlikleri yüzünden sevmemek asıl hastalıktır. kendinden bağımsız birinden nefret etmek, ölmesini istemek normal bir sey değil inanın bu psikolojik bir rahatsızlık.
homofobikseniz beni sevme ihtimaliniz yok direkt engelleyebilirsiniz. hâlâ hastalık diyenler bile var. yahu dilimizde tüy bitti. bilim kanıtladı bunu ama hâlâ inandıramıyoruz. ne anlatsak boş bu gerici hareketinizden kurtulup kendi hayatınıza bakmanız dileğiyle..
devamını gör...

hayatın bizler için bir anlamı kalmadığında seçtiğimiz, bir şeyleri geride bırakma yöntemi. ailelerimizde bunun üzerinde etkilidir çünkü doğuştan getirdiklerimiz dışında kişiliğimizin birçoğunu doğduğumuz ev belirliyor.

bir çocuk düşünün; elinde şekeri, yanında anne-babası, lunaparkta güzelce eğleniyor. hayattan keyif alıyor, hayattan beklentisi var. hissettiği duygular melankoliden, depresiflikten çok uzakta. böyle yetişen bir bireyin intihara meyilli olması neredeyse imkânsız. ya yapar, ya yapmaz. onun ruh halinde gel-gitler olmaz. ilerde yaşayacakları bunu etkileyebilir elbette, demek istediğim şey; ruhunun öncesi bir darbe almamış olması.

bir de şöyle bir senaryo düşünün; aynı çocuk, her gün kavga eden bir anne-baba, arkadaşlarının yaptıklarına bakıp iç çekmesi, ebevenylerinden birinin sorunlu olması... işbu çocuk hem şiddete, hem de intihara meyilli olur ki; en tehlikelisi budur. ruh halinin gel-gitli olması kadar tehlikeli çok az şey vardır. cesare pavese der ki; bir insan için en acı şey intiharı düşünüp yapamamasıdır.

bu çocuk için hayatın anlamı kaos, kavga, gürültüdür. e bir insan bunlarla da yaşayamayacağına göre yapılacak şey bellidir; kaçmak. burada da devreye intihar düşüncesi girer. hayat anlamsızlaşmış, gökyüzü griye boyanmıştır bile çoktan.
devamını gör...

bir evliliğin başlangıcına sebep olabilecek korkusu olan kızdır. arkadaşım fareden korktuğu için evine fare kapanı kurmya gittiği kişiyle evlendi. fark ettim de benim dışımda herkes bir şekilde biriyle tanışıp evleniyor.. (bkz: yine yangınlar yine ben)
devamını gör...

bu karşılıklı çekim ve hayat şartları ile alakalı olan bir durum.

12 saat fabrikada çalışan birini baz alalım, sabah 6 da uyanıyor ve eve geri gelmesi akşam 21:00.

aradan geçmiş 15 koca saat, zaten adamın temelini sevmişler afedersin, nasıl sevişecek bu adam?

uyuyakalır la yaparken.*
devamını gör...

şehzade alaeddin ya da alaeddin paşa, bilinen ilk osmanlı sadrazamı’dır. osmanlı devleti’nin kurucusu osman gazi ile bala hatun’un oğlu,orhan gazi’nin kardeşidir.

bölge paylaşımı, tabii ki devletin teşkilat kanununun ve devlet idaresinin öncelikle islam hukukuna, hadislere, sünni kurallara ve dört büyük imamın ya da islam’ın dört mezhep kurucularının kararlarına ve orhan gazi zamanında, islam kanunlarında muhtemel boşlukları ve eksiklikleri, zamanın ihtiyaçlarına uygun olarak çıkartılan özel düzenlemelerle doldurmak ve kapatmak gibi, osmanlı devleti için çıkartılan bu türdeki ilk kanunlar, orhan gazi’nin ilk hükümdarlık yıllarına ait olup, kardeşi alaeddin’in eseridirler.


çok zeki ve siyasetle askeri alnda çok derin bilgiye sahip bir adam olan alaeddin, osman gazi’nin ölümünden hemen sonra, gönüllü olarak babasından miras kalan bütün paylarından feragat ederek, bursa yakınlarındaki kite ovasında bir köye yerleşmiş ve görünüşe göre kendini burada ağabeyinin gözleri önünde büyüyen devletinin amaca uygun olarak düzenlenmesine dair düşüncelere adamıştı. ancak izmit alındıktan kısa bir süre sonra, yapılan son fetihlerini kutlamak ve aynı zamanda devletin bağımsızlığı, sürekliliği ve genişletilmesi için önemli saydığı bazı debvlet kurumlarının gerekliliğine dikkat çekmek üzere, ağabeyinin sarayına geldi. dikkat çektiği konular, para basma, kıyafet ve ordu düzeniydi.



orhan gazi, kardeşinin fikir ve önerilerini derhal kabul etti. bunların yürütülmesi ve uygulanması konusunda kardeşinden yardım beklediği için, osmanlı imparatorluğu’nda ilk kez olmak üzere kardeşine vezir rütbesi verdi. alaeddin paşa’nın öncelikle para basma konusuna verdiği önemin nedeni, islam’da hükümdarın adının cuma hutbelerinde okunmasının yanı sıra, ilk sırada para basma hakkının geldiği egemenlik haklarına dayanıyordu. bu egemenlik haklarından biri olan cuma hutbelerinde, hükümdarın adının geçmesinin, selçuklulardan osmanlı’ya ne zaman intikal ettiği tam olarak bilinmemektedir.



1328 yılında alaeddin paşa’nın girişimleri ile orhan gazi’nin adını taşıyan ilk altın ve gümüş sikke basıldı ve osmanlı devleti’nin her yerine dağıtıldı. nasıl ki alaeddin paşa egemenlik hakkının önemli bir kısmını oluşturduğu için para basma hakkının kullanımına önem veriyorsa, belirli bir kıyafet düzeninin uygulanmasıyla ilgili çabaları da, muhtemelen yükselmekte olan osmanlı devleti’nin en temel direklerinden biri olarak gördüğü mevkilrin ve sınıfların sıkı ayrımı hakkındaki görüşleriyle bağlantılıydı.


özellikle kıyafet aracılığıyla harici bir ayrım ayrıca doğu geleneklerinde vardı ve alaeddin paşa muhtemelen rumlarla sık sık gerçekleşen temasların ve bizans imparatorluğu’nun görkemli başkentinin yakınlığının, halkının eski ciddiyeti ve sadeliği üzerinde olumsuz bir etki bırakmaya başladığı için, kıyafet düzenlemesinde o denli ısrar etmek zorunda olduğunu düşünüyordu. görünüşe göre zengin süslemeli, değerli bizans kıyafetleri, başlıkları osmanlılar arasında çok erken dönemde kullanılmaya başlanmıştı ve bu konularda yozlaşmayı önlemek için, alaeddin paşa muhtemelen sınıf ayrımına bir düzen ve ordunun kıyafetlerine bir birlik ve “yekdüzelik” getirmek amacıyla kıyafetlerde tam bir reform yapmak istiyordu.



alaeddin paşa, idaresi sırasında dikkat ettiği üçüncü ve belki de en önemli konu, unsurları açısından hala ertuğrul gazi’nin ilk zaferlerini ve fetihlerini borçlu olduğu eski göçebe topluluklarını andıran orduya bir düzen getirmesiydi. bugüne kadar bu vahşi askerlerin kaba yiğitliklerini amacına uygun bir düzenleme ile artırma, meydan muharebelerinde ve kalelerin kuşatılmasında düzenli bir savaş yönetimi için daha yararlı hale getirme çabası içine girilmemişti.



osmanlı ordusunun çekirdeği bu yüzden halen tımar hizmetlerinden ve ganimet tutkusundan dolayı birbirlerine çok zayıf bağlarla bağlı olup, şiddetleri kırsal halkın korkuya ve dehşete kapılmasına neden olan ama iyi tahkim edilmiş şehirlerin surlarına karşı çok az ya da hiçbir şey yapamayan hafif atlı sipahilerden oluşuyordu ve bu birliklerin kuşattığı kalelerin çoğu genelde açlıktan ya da susuzluktan teslim oluyordu. tamda burada alaeddin paşa, müstahkem mevkilerinin zabtının ancak iyi organize edilmiş bir piyade sınıfı ile mümkün olabileceğini kolayca fark etti ve derhal böyle bir teşkilatın kurulmasını orhan gazi’ye önerdi. orhan gazi bunu onayladı ve uygulama aşamasında daha da emin olmak için savaş konusunda çok tecrübeli bir adama, bilecik kazaskeri çandarlı kara halil’e de danıştı.


sonunda aynı silahlarla donatılacak ve iyi bir ücret alacak seçkin genç türklerden oluşacak bir birlik kurarak, ilk denemeyi yapmaya karar verdiler. çandarlı kara halil, bu teşkilatı yönetmeyi üstlendi. muhtemelen bunun için bizans piyadelerini örnek almıştı. aldıkları ücret adam başı 1 akçe olarak belirlendi. ama sadece aktif savaş halinde oldukları zaman ödeniyordu, zira sayıları 20 bin kişiye kadar çıkan bu birlikler, en azından sürekli olarak silah altında olmamaları açısından daimi bir orduyu oluşturmuyorlardı. sefer bittiğinde terhis edililerdi, ücretleri kesilirdi ve vergiden tamamen muaf tutulan topraklarını işlemelerine izin verilirdi. bunun yanında odu yollarının tamiri ve muhafazası, ordu erzaklarının ve eşyalarının taşınması gibi küçük hizmetlerde yardımcı oluyorlardı. bu durum onları daha kurulduklarında kendine özgü bir paralı asker teşkilatına dönüştürdü ve belki de içlerinde çok geçmeden tamamen tasfiye edilmelerine neden olacak direniş ve isyan ruhunun gelişmesine neden oldu.


zira görünüşe göre, teşkilat kurulduktan birkaç ay sonra, muhtemelen aldıkları ücretlerden dolayı cesaretlenerek, çok ağır taleplerde bulunmaya başlamışlar ve orhan gazi’de ne savaşta, ne de barışta yararlı kullanılamayacaklarına dair bir kanaat bırakmışlardı. bu yüzden tasfiye edildiler ama en azından gelirlerini yani tımarlarını işletmeye devam ettiler. ilk zamanlarda başarısız gibi görünen bu deneyim, yeniçeri teşkilatına bir örnek oluşturmuş ve avrupa da osmanlı şanını ve büyüklüğünü yayacak bir teşkilatın öncüsü olmuştu.

şehzade alaeddin ya da vezir alaeddin paşa net bilinmemekle birlikte 1331 yılında vezirliği bırakıp, 1333 yılında bursa, kükürtlü de vefat etti. naaşı osman gazi türbesine defnedilmiştir.
devamını gör...

orta avrupa'da bir ülke.
-resmi dili lehçe'dir. kendilerine ayıp olmasın da en fazla kaç tane sessiz harfi yan yana kullanarak kelime oluşturabiliriz diye çabalamışlar. (bkz: szymankowszczyzna) bu ne şimdi? köy adıymış.
-para birimi złoty. 1 złoty=2 lira. 3 yıl önce bu durum tam tersiydi. yorum yok.
-giderseniz (bkz: pierogi) yemeden gelmeyin. polonya mutfağını merak edenler için buradan. kebap da yiyin. her sokak başında bir kebapçı var.
-başkenti varşova'yı ankara'ya, kraków'u da istanbul'a benzetiyorlar. ben en çok kraków'u sevdim. her şehri başka güzel.
-ikinci dünya savaşı döneminden kalma en ünlü toplama kampı (bkz: auschwitz) kraków'un 1 saat uzaklığında. görmeden dönmeyin. gezilecek başka yerleri görmek isteyenler için buradan.
-kışları -25°c'ye kadar düşen havasıyla dışarıya çıktığınıza pişman edebilen bir havaya sahip. özellikle soğuğa alışkın değilseniz 8 kat giyinmeye alışmanız gerekiyor.
-her tanıştığınız leh birey size ya viyana kuşatması'ndan ya da türkiye'yi gezmiş ve bayılmış bir yakınından bahseder. alışın.
- son olarak ülkemizde en çok (bkz: erasmus) sebebiyle bilinen, benim de bu sebeple gittiğim ve askerlik anısı gibi yaşadıklarımla herkesi darladığım anılarımın yaşandığı ülke.
devamını gör...

dünyada birden fazla din olmasından dolayı olduğunu düşündüğüm durum. hangi birine yetişeceğini şaşırıp kitapları karıştırma ihtimali olduğundan dolayı olabilir. en iyisi hiç duymamış gibi yapayım diyordur.
devamını gör...

bir guns n' roses şarkısı.

der ki:

"so if she's somewhere near me,
i hope to god she hears me.
there's no one else could ever make me feel,
i'm so alive.

i hoped she'd never leave me,
please god you must believe me,
i've searched the universe and found myself,
within her eyes.
"

devamını gör...

hayat aslında film çekimi gibidir.
tam mutlu oldum derken,yönetmenden ses gelir;"kestik"
devamını gör...

abla ya allah razı olsun. çokça hoşbulduk.çok teşekkür ederim. bunu yapan ilk insanın senin gibi kalemi güçlü,iyi biri olması ayrı bir mutluluk verdi bana. senin yazdıklarından ilerliyorum,başka bir espirisi yok benimkilerin. yüreğimden ne gelirse onu yazıyorum buraya, inşallah okuyanlara
bir fayda sağlayacak değerdedirler de kimsenin zamanından çalmış olmuyoruzdur.
devamını gör...

iki tane böyle arkadaşım olmuştu. biriyle 5 diğeriyle 6 sene arkadaşlığımız sürdü. sonra çeşitli sebeplerden eski samimiyet kayboldu. bundan bir 5-6 sene önceki sanal dostluklar bile daha samimiydi. şimdilerde kimse mesajlaşmayı bırakın, telefonla konuşmaktan aciz. herkes başbakan olmuş, ne zaman konuşmak istesem aşırı meşgul.
devamını gör...

tembel olup işleri süreklli ötelemem.
devamını gör...

evimde kedi beslemiyorum ama işyerimde tatlı tonton çok kedilerimiz var.
en tatlı kedim yıldız dır. diğerleri nisan, alaca kız, zeyna.
devamını gör...

ele ayaga dusmeden once inanilmaz anlamli, simdilerde “nassin,eyisin” gibi otomatik cevap niteligine donusmus cumle.*

biz gencken bu cumleyi duydugumuzda gercekten kendimizi bir sey sanirdik, biz büyüdük ve kirlendi dünya.*

sakasi bir yana; ikili iliski icinde -sevgililik olmasi sart degil, arkadas ve aile ortami da dahil- soyleyen kisi duyan icin ozel bir konumdaysa, duyan kiside bulutlara kurulmus salincakta sallaniyor hissi uyandirir.

soyleyin olm etrafinizda olmasindan mutluluk duydugunuz insanlara, eksilmezsiniz valla bak. icten soyleyin ama laf olsun diye degil.

ben mi? minik bi’ gecmis taramasi yaptim da, en son yilbasinda duymusum, simdi animsayinca uzdu lan.*
devamını gör...

bol bol kedi fotosuyla geldim bu sefer hadi iyisiniz köftehorlar. *
favorim;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
biraz gerginsin dostum;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
senin kalplerine kurban;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
huzurun tanımı;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

seni unuttum sanma;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çocukken ailesi tarafından ne olacağı belirlenen insanlar vardır. o çocuğa fikri sorulmaz. o çocuğun hayal dünyası önemsenmez. mühim olan o ebeveynin bastırılmış duygularıdır.
böyle çocuklar, daima belirli bir programa sadık kalınarak eğitilmeye çalışılırlar. öğrenim ve deneyim, yanılgı ve tökezleme bunun dışındadır. böyle bir lüksü yoktur o çocukların. bu çocuklar, büyüdüklerinde de sıvı halde girdikleri o kapların içerisinden yüksek soğuğa maruz bırakılmış gibi sabit, bükülmez, sert bir halde çıkarlar. eriyenleri, yani kurtulanları azdır; çünkü çoğu, sıcakta da yaşanabileceğini bilmez. muntazam, düz ve çok sıkıcı yaşantılarının en vahim sonuçlarından biri, olması gerekeni bu zannetmeleridir.
o çocukları hiçbir şey şaşırtmaz. çünkü sürprize geçit vermeyen, riske eğilim göstermeyen, mucizelerden bihaber mizaçlarıyla kendilerine hapsolmuşlardır.

serol teber'in şu sözleri, konuya gerçekten güzel bir bakış açısı katıyor olabilir.
(bkz: #20324">#20324)
devamını gör...

amerikan başkanı dahil herkesi devreye sokun, uzaylılar tarafından kaçırıldım. ney?.. evet tarafından.
devamını gör...

nordik ülkeleri'nin hepsi.
devamını gör...

adam koskoca süpermen. istediği yerde değişir kardeşim.
devamını gör...

çakısı ile meşhur ülke. eskiden isviçre'ye gurbete giden kişilere sipariş verilirdi. tabi çikolatayı unutmamak gerek. youtube'de tren yolculuğu videoları var. bazen açıp izliyorum. gerçekten eşsiz yerler. bazen orada yaşamak sanırım çok güzel olurdu diyorum. tabi insanoğlu kuş misali belli olmaz.

buyrun efendim buradan
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim