normal sözlük yazarlarının şiirleri
daha cemre bile düşmeden
toprağa, havaya, suya
madımaklar güvermeden
taze bir bahar yeli değmeden
siyah ipekten saçlarına
seçmeden çiçekler içinden bir renk
koymak için bir çocuğun avucuna
nisan yağmurunda bereket dilemeden
ve karanlıklara armağan etmek için
koparıp almadan mayısın göğsünden
bir parça parlak güneşi
gidiyorsun amazonlar ülkesine
git, her gidiş bir varıştır
git, her ayrılık bir vuslatı müjdeler
gözün ve gönlün arkada kalmasın
güzel dostum, güle güle
toprağa, havaya, suya
madımaklar güvermeden
taze bir bahar yeli değmeden
siyah ipekten saçlarına
seçmeden çiçekler içinden bir renk
koymak için bir çocuğun avucuna
nisan yağmurunda bereket dilemeden
ve karanlıklara armağan etmek için
koparıp almadan mayısın göğsünden
bir parça parlak güneşi
gidiyorsun amazonlar ülkesine
git, her gidiş bir varıştır
git, her ayrılık bir vuslatı müjdeler
gözün ve gönlün arkada kalmasın
güzel dostum, güle güle
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
kitap okurken her zaman yanımda bulundurduğum ajandadır. kitap isim ve yazarlarını( seri olarak okuduklarım hariç) aklımda tutamadığımdan ve alıntı yapmayı sevdiğimden, beğendiğim ve kendimce anlamlı bulduğum söz ve metinleri yazarım. sonra onları arkadaşlarımla paylaşırım bazen döner döner kendim okurum. her birinin ya yaşanmışlığı ya ders veren, öğreten bir anlamı olur bende. şimdilerde karalama defterimi kısmen de olsa buraya aktarmaya başladım. keşke hepsini aklımda tutabilecek bir hafızam olsaydı çünkü bazen yazmaktan okuma hızım kesiliyor. telefonumda da notlarıma kaydederim. yazmayı ve okumayı seven çoğu kişinin alışkanlığı bu sanırım.
devamını gör...
müsilaj sorununun araştırılması teklifinin reddedilmesi
tahmin edildiği gibi malum partilerin oylarıyla reddedilmiştir. bildiğiniz doğa artık bağırıyor mahvettiniz beni diye. ama bir kesim kulaklarını her zaman olduğu gibi tıkamış durumda. bu bildiğiniz cinayet artık.
buradan
chp istanbul milletvekili ali şeker, marmara denizi'nde yaşanan müsilaj (deniz salyası) sorununun araştırılması için verdikleri önergenin ak parti ve mhp oylarıyla reddedildiğini duyurdu.
buradan
chp istanbul milletvekili ali şeker, marmara denizi'nde yaşanan müsilaj (deniz salyası) sorununun araştırılması için verdikleri önergenin ak parti ve mhp oylarıyla reddedildiğini duyurdu.
devamını gör...
15 şubat 2021 yök'ün yüz yüze eğitim açıklaması
yüzyüzeyken konuşuruz yekta dur şimdi.
devamını gör...
gençlerimizin en büyük problemi iş beğenmeme
gençler sizin gibi değiller tabi, bir çoğu onurlu insanlar. zamanında acımadan madenlere tıktığınız, güneş yüzü görmeden karın tokluğuna çalıştırdığınız atlar gibi çalıştırılmak istemiyorlar.
devamını gör...
sturmgeschütz iii
alman mühendisliğinin efsane ürünlerinden biri olan anti-tank tanktir. anti-tank işte, tank avcısı tank.
75mm kwk40 (kampfwagenkanone 40) ve 54 top mermisini birincil silah ve cephane olarak kullanan tank, piyadeler ve hafif zırhlı hedefler için 7.92mm mg34 makineli tüfek ve 600 mermiden oluşan bir ikincil silah sistemine sahiptir.
önce silahını tanıyalım. kwk40 aslında bir anti-tank topu olan pak40'ın tank paletleri ve şasesi üzerine oturtulmuş hali. kampfwagenkanone ismi aslında çok açıklayıcı ve basit, fakat almanca olduğu için göz korkutuyor birazcık. alt tarafı bir topa bu kadar uzun isim vermek falan. neyse, dağıtmayalım konuyu da açıklayayım.
kampf: savaş
wagen: vagon, araç, araba gibi birşey. kabaca tekerlekli ve hareket edebilen kutu diyelim, aynı araba ve vagon gibi
kanone: top
parçaları birleştirince puzzle bize diyor ki, "yürüyen bir aracın içine monte ettiğimiz top". pak40 için ayrıca bir entry girerim, girince de buraya pak40 için bkz veririm.
bu top, ikinci dünya savaşı boyunca panzer iv orta zırhlı tank ile stug iii ve stug iv anti-tank tankları tarafından ana silah olarak kullanılmış. bir önceki modeli olan kwk37 topunun yerini alan kwk40, kullanılmaya başlamasıyla birlikte muazzam bir ateş gücü sağlamış alman ordusuna. l/43 ve l/48 olmak üzere de iki tipi var (büyük l harfi bunlar. lüleburgaz). 43 ve 48 sayıları tamamen kullandıkları top mermilerinin kalibresiyle alakalı. 43mm olanı 43mm top mermisi ateşliyor, diğeri 48mm işte.
bu tankların diğer tanklardan farklı olan bir diğer özelliği de fixed turret olarak üretilmesi, yani alışılagelmiş tanklardan farklı olarak taretleri dönmez. hatta stug iii ausf. a gibi modellerin taret sayılabilecek bir yapıları bile yoktur. namlusu çok kısadır falan. dışarıdan bakınca paletli, yürüyen çelik bir kutuya benzer ausf. a modeli. neyse. almanlar bu tanklara stuk40 ismini verdiler (sturmkanone 40). hatta kimi kaynaklara göre stug bir tank değil, saldırı topu idi.

stug iii ausf. a
pak40 gibi toplar genellikle iki adet lastik tekerlek (bildiğimiz traktör tekerleği gibi tekerlek) üzerine inşa edilir ve genellikle savunma için kullanılırdı. motorlu bir taşıt olmadığı için taşıyıcı ataçlara ihtiyaç duyarlardı ve atış yapmadan önce sabitlenirlerdi. yani topu itip kakarak en fazla atış yapacağı yönü değiştirebilirsiniz, mobilite için ise bir araca bağlayıp çekmeniz gerekiyor. bu da şu iki sorunu beraberinde getiriyor; birincisi pak40 atış yaparken sabit bir hedef ve vurulması çok kolay, ayrıca taarruz için çok elverişli değil. düşman kovalarken falan işe yaramaz. ikincisi ise taşınma esnasında atış yapamaz. işte stuk40 bu sorunları aynı anda çözen bir yöntem, ve bu yüzden taarruz topu ismini alıyor kimi insanlar tarafından. fakat benim görüşüm, palet varsa tanktır aga. bu kadar. istisnalar var tabii ki, ona sonra şeyaparız.

pak40 top
şimdi dedik ki bu tank devrim niteliğinde birşey. atış yaparken sabit hedef haline gelen toplarınız var, bu toplar hareket için başka araçlara ihtiyaç duyuyorlar, araca bağlayıp çektiğinizde de atış yapamıyorlar. öyle bir yöntem geliştiriyorsunuz ki hem kolayca hareket edip hem de kolayca pozisyon alabiliyorsunuz. dahice, gerçekten. hatta daha da dahice bir şey söyleyeyim. pak40 ulu orta duran bir top, yani açık havada. tabii ki kamuflajı, siperini, ne bileyim ıvır zıvırını kurarsınız ama cephaneyi koymak için sınırlı alanınız yok. stug iii getirdiği muhteşem avantajlarına rağmen bu konuda birşey yapamıyor diyecekken alman mühendisler tekrar yardımımıza koşuyor. klasik pak40 top mermilerini daha küçük hale getiriyorlar daha fazla taşınması için. böylece 54 tane mermi taşıyabiliyor stug iii. bu da beraberinde bir dezavantaj getiriyor tabii. stug iii sadece kendisi için tasarlanmış mermileri atabilir hale geliyor.
şimdi gelelim tankımızı tanımaya. eski panzer iii şasesini alıyor alman mühendisler, üzerine kwk40 topunu oturtuyor, etrafını da çelikle örüyor, ortaya stug iii adlı tank avcısı çıkıyor. asıl üretiliş amacı piyadeye destek olsun diye, zırhlı hafif silah olmasıyken zamanla geliştirilip düzeltiliyor, ana top değiştiriliyor falan, ortaya jagdpanzer falan çıkıyor, destek silahıyken tank avcısı tank yaratıyorlar.
fikir nerden çıkmış peki, kim düşünmüş bunu ona da bakalım. erich von manstein diye bi general var alman ordusunda. bu adam ilk dünya savaşında topçuların mobilite yetersizliğini görüyor, ayrıca zırhlı binaları, çeşitli yol tuzaklarını ve barikatları aşmakta zorluk çektiğine de şahit oluyor, sonra diyor ki "ulan ben bu topu alır paletin üzerine koyarım. patır kütür önüme gelenin üzerinden geçerim". bu fikri yüzünden "saldırı topu (ing. assault artillery, alm. sturmartillerie)" fikrinin babası kabul edilir.
bu abinin fikri doğrultusunda ihale daimler-benz şirketine patlıyor. yüce führer diyor ki "bana bi yolluk yap", bunun üzerine 75 mm top taşıyabilecek zırhlı, piyade destekçisi bir silah üretimine giriyor daimler. tankın yerden yüksekliği ortalama bir asker boyundan biraz daha yüksek olacak şekilde, ve normal tanklardan çok daha farklı tasarlanıyor. tepesinde taret olmadığı için görece düz sayılabilecek bir tavanı var.
neyse efendim, bu abiler 5 tane prototip yapıyorlar 1937 yılında. panzer iii şasesini ve paletlerini alıp üzerine kwk37 model top koyuyorlar. bu top kwk40 gibi uzun menzilli ve yüksek patlayıcı güce sahip bir top değil. tasarlanma amacına uygun olarak kwk37 koyuluyor, yani piyadeye destek. piyade dediğimiz adam 2 km ileri atış yapan biri değil sonuçta, o yüzden hayvan gibi uzak mesafelere atış yapmasına ihtiyaç yok denilerek bu topta karar kılınmış. ayrıca çelik zırhla örmüşler topun dört bir yanını, ortaya kampfwagen çıkmış, savaş arabası yapmışlar :)
yine tasarlanış amacına göre piyade tugaylarına verilen stug iii tankları, bir süre sonra fikir birliğiyle mekanize kanadına kaydırılıyor ordunun. baktılar ki bu toplar desteği bırak saldırı bile yapar, hemen stug müfrezeleri kuruyorlar. sonra bu müfrezelerden stug tugayları falan kuruluyor, iş cidden büyüyor.
rus kv-1 ağır zırhlı tankları ve t-34 tanklarıyla karşılaşmaya başladıktan sonra kwk37 topları kwk40 toplarıyla değiştiriliyor, 1942 baharında stuk40 l/43, sonbaharında ise stuk40 l/48 kullanılmaya başlanıyor. hatta 1942 aralığından itibaren mg34 7.92mm makineli tüfek de eklendi silahlara, çünkü o kadar can yakar hale gelmişti ki bu tanklar, piyadeler üzerlerine atlayıp bomba patlatır olmuştu. bunu engellemek için, yani düşman piyadeye karşı makineli tüfek eklenmesi ihtiyacı duyulmuş, zamanla o da geliştirilerek önüne siperlik alan eklenmiş.
23.9 ton ağırlığında olan tank 6.85 m uzunluğunda ve 2.95 m genişliğinde. yüksekliği ise 2.16 m olan tank 4 kişilik mürettebata sahip. zırh kalınlığı 16 ile 80 mm arasında değişen tank, gücünü 300 beygirlik maybach hl120trm v-12 benzinli motordan alıyor. bu da saatte 40 km hıza ulaşmasını ve 155 km operasyonel menzile ulaşmasını sağlıyor.
fixed turret olması, silah sistemleri, zırhı, hareketli akşamı vs derken tam bir fiyat/performans canavarı olan stug iii (ausf. g), 82.500 rm (reich mark) maliyetle üretilebiliyordu. panzer iii ausf. m ise 103.163 rm fiyata üretiliyordu (tareti falan dönebilen bir tank çeşidi). yaklaşık olarak 11.300 stug iii ve stuh 42 üretildi savaş sonuna kadar. bu da ne kadar etkili ve ucuz olduğunu gösteriyor aslında.

güney sovyetlerden bir ausf. m, 1943.
tarihsel en bilinen başarısı ise stalingrad meydanlarında, sovyet tanklarına karşı girdiği savaşta stug iii ausf. f model 1 tane tankın (stug.abt.244) 20 dakika içinde 9 sovyet tankını havaya uçurmasıdır. hatta tank komutanı kurt pfreundtner, knight's cross madalyası ile ödüllendirilmiştir. ancak en büyük başarı 5 temmuz 1943 ile 17 haziran 1944 tarihleri arasında 2. ss panzer tümeni das reich'a bağlı sturmbannführer walter kniep komutasındaki 2. sturmgeschütz abteilung birliğinin elde ettiği başarıdır. bu birlik 2 adet kaybedilen stug'a karşılık toplamda 129 adet sovyet tankını imha etmiştir.
o kadar bahsettik, fotoğraflarını da koyalım.
ilk model olan stug iii ausf. a:
son model olan stug iii ausf. g:
edit. bu yazı daha önceden bir dergide yayınlanmıştı. havamı da atayım *
75mm kwk40 (kampfwagenkanone 40) ve 54 top mermisini birincil silah ve cephane olarak kullanan tank, piyadeler ve hafif zırhlı hedefler için 7.92mm mg34 makineli tüfek ve 600 mermiden oluşan bir ikincil silah sistemine sahiptir.
önce silahını tanıyalım. kwk40 aslında bir anti-tank topu olan pak40'ın tank paletleri ve şasesi üzerine oturtulmuş hali. kampfwagenkanone ismi aslında çok açıklayıcı ve basit, fakat almanca olduğu için göz korkutuyor birazcık. alt tarafı bir topa bu kadar uzun isim vermek falan. neyse, dağıtmayalım konuyu da açıklayayım.
kampf: savaş
wagen: vagon, araç, araba gibi birşey. kabaca tekerlekli ve hareket edebilen kutu diyelim, aynı araba ve vagon gibi
kanone: top
parçaları birleştirince puzzle bize diyor ki, "yürüyen bir aracın içine monte ettiğimiz top". pak40 için ayrıca bir entry girerim, girince de buraya pak40 için bkz veririm.
bu top, ikinci dünya savaşı boyunca panzer iv orta zırhlı tank ile stug iii ve stug iv anti-tank tankları tarafından ana silah olarak kullanılmış. bir önceki modeli olan kwk37 topunun yerini alan kwk40, kullanılmaya başlamasıyla birlikte muazzam bir ateş gücü sağlamış alman ordusuna. l/43 ve l/48 olmak üzere de iki tipi var (büyük l harfi bunlar. lüleburgaz). 43 ve 48 sayıları tamamen kullandıkları top mermilerinin kalibresiyle alakalı. 43mm olanı 43mm top mermisi ateşliyor, diğeri 48mm işte.
bu tankların diğer tanklardan farklı olan bir diğer özelliği de fixed turret olarak üretilmesi, yani alışılagelmiş tanklardan farklı olarak taretleri dönmez. hatta stug iii ausf. a gibi modellerin taret sayılabilecek bir yapıları bile yoktur. namlusu çok kısadır falan. dışarıdan bakınca paletli, yürüyen çelik bir kutuya benzer ausf. a modeli. neyse. almanlar bu tanklara stuk40 ismini verdiler (sturmkanone 40). hatta kimi kaynaklara göre stug bir tank değil, saldırı topu idi.

stug iii ausf. a
pak40 gibi toplar genellikle iki adet lastik tekerlek (bildiğimiz traktör tekerleği gibi tekerlek) üzerine inşa edilir ve genellikle savunma için kullanılırdı. motorlu bir taşıt olmadığı için taşıyıcı ataçlara ihtiyaç duyarlardı ve atış yapmadan önce sabitlenirlerdi. yani topu itip kakarak en fazla atış yapacağı yönü değiştirebilirsiniz, mobilite için ise bir araca bağlayıp çekmeniz gerekiyor. bu da şu iki sorunu beraberinde getiriyor; birincisi pak40 atış yaparken sabit bir hedef ve vurulması çok kolay, ayrıca taarruz için çok elverişli değil. düşman kovalarken falan işe yaramaz. ikincisi ise taşınma esnasında atış yapamaz. işte stuk40 bu sorunları aynı anda çözen bir yöntem, ve bu yüzden taarruz topu ismini alıyor kimi insanlar tarafından. fakat benim görüşüm, palet varsa tanktır aga. bu kadar. istisnalar var tabii ki, ona sonra şeyaparız.

pak40 top
şimdi dedik ki bu tank devrim niteliğinde birşey. atış yaparken sabit hedef haline gelen toplarınız var, bu toplar hareket için başka araçlara ihtiyaç duyuyorlar, araca bağlayıp çektiğinizde de atış yapamıyorlar. öyle bir yöntem geliştiriyorsunuz ki hem kolayca hareket edip hem de kolayca pozisyon alabiliyorsunuz. dahice, gerçekten. hatta daha da dahice bir şey söyleyeyim. pak40 ulu orta duran bir top, yani açık havada. tabii ki kamuflajı, siperini, ne bileyim ıvır zıvırını kurarsınız ama cephaneyi koymak için sınırlı alanınız yok. stug iii getirdiği muhteşem avantajlarına rağmen bu konuda birşey yapamıyor diyecekken alman mühendisler tekrar yardımımıza koşuyor. klasik pak40 top mermilerini daha küçük hale getiriyorlar daha fazla taşınması için. böylece 54 tane mermi taşıyabiliyor stug iii. bu da beraberinde bir dezavantaj getiriyor tabii. stug iii sadece kendisi için tasarlanmış mermileri atabilir hale geliyor.
şimdi gelelim tankımızı tanımaya. eski panzer iii şasesini alıyor alman mühendisler, üzerine kwk40 topunu oturtuyor, etrafını da çelikle örüyor, ortaya stug iii adlı tank avcısı çıkıyor. asıl üretiliş amacı piyadeye destek olsun diye, zırhlı hafif silah olmasıyken zamanla geliştirilip düzeltiliyor, ana top değiştiriliyor falan, ortaya jagdpanzer falan çıkıyor, destek silahıyken tank avcısı tank yaratıyorlar.
fikir nerden çıkmış peki, kim düşünmüş bunu ona da bakalım. erich von manstein diye bi general var alman ordusunda. bu adam ilk dünya savaşında topçuların mobilite yetersizliğini görüyor, ayrıca zırhlı binaları, çeşitli yol tuzaklarını ve barikatları aşmakta zorluk çektiğine de şahit oluyor, sonra diyor ki "ulan ben bu topu alır paletin üzerine koyarım. patır kütür önüme gelenin üzerinden geçerim". bu fikri yüzünden "saldırı topu (ing. assault artillery, alm. sturmartillerie)" fikrinin babası kabul edilir.
bu abinin fikri doğrultusunda ihale daimler-benz şirketine patlıyor. yüce führer diyor ki "bana bi yolluk yap", bunun üzerine 75 mm top taşıyabilecek zırhlı, piyade destekçisi bir silah üretimine giriyor daimler. tankın yerden yüksekliği ortalama bir asker boyundan biraz daha yüksek olacak şekilde, ve normal tanklardan çok daha farklı tasarlanıyor. tepesinde taret olmadığı için görece düz sayılabilecek bir tavanı var.
neyse efendim, bu abiler 5 tane prototip yapıyorlar 1937 yılında. panzer iii şasesini ve paletlerini alıp üzerine kwk37 model top koyuyorlar. bu top kwk40 gibi uzun menzilli ve yüksek patlayıcı güce sahip bir top değil. tasarlanma amacına uygun olarak kwk37 koyuluyor, yani piyadeye destek. piyade dediğimiz adam 2 km ileri atış yapan biri değil sonuçta, o yüzden hayvan gibi uzak mesafelere atış yapmasına ihtiyaç yok denilerek bu topta karar kılınmış. ayrıca çelik zırhla örmüşler topun dört bir yanını, ortaya kampfwagen çıkmış, savaş arabası yapmışlar :)
yine tasarlanış amacına göre piyade tugaylarına verilen stug iii tankları, bir süre sonra fikir birliğiyle mekanize kanadına kaydırılıyor ordunun. baktılar ki bu toplar desteği bırak saldırı bile yapar, hemen stug müfrezeleri kuruyorlar. sonra bu müfrezelerden stug tugayları falan kuruluyor, iş cidden büyüyor.
rus kv-1 ağır zırhlı tankları ve t-34 tanklarıyla karşılaşmaya başladıktan sonra kwk37 topları kwk40 toplarıyla değiştiriliyor, 1942 baharında stuk40 l/43, sonbaharında ise stuk40 l/48 kullanılmaya başlanıyor. hatta 1942 aralığından itibaren mg34 7.92mm makineli tüfek de eklendi silahlara, çünkü o kadar can yakar hale gelmişti ki bu tanklar, piyadeler üzerlerine atlayıp bomba patlatır olmuştu. bunu engellemek için, yani düşman piyadeye karşı makineli tüfek eklenmesi ihtiyacı duyulmuş, zamanla o da geliştirilerek önüne siperlik alan eklenmiş.
23.9 ton ağırlığında olan tank 6.85 m uzunluğunda ve 2.95 m genişliğinde. yüksekliği ise 2.16 m olan tank 4 kişilik mürettebata sahip. zırh kalınlığı 16 ile 80 mm arasında değişen tank, gücünü 300 beygirlik maybach hl120trm v-12 benzinli motordan alıyor. bu da saatte 40 km hıza ulaşmasını ve 155 km operasyonel menzile ulaşmasını sağlıyor.
fixed turret olması, silah sistemleri, zırhı, hareketli akşamı vs derken tam bir fiyat/performans canavarı olan stug iii (ausf. g), 82.500 rm (reich mark) maliyetle üretilebiliyordu. panzer iii ausf. m ise 103.163 rm fiyata üretiliyordu (tareti falan dönebilen bir tank çeşidi). yaklaşık olarak 11.300 stug iii ve stuh 42 üretildi savaş sonuna kadar. bu da ne kadar etkili ve ucuz olduğunu gösteriyor aslında.

güney sovyetlerden bir ausf. m, 1943.
tarihsel en bilinen başarısı ise stalingrad meydanlarında, sovyet tanklarına karşı girdiği savaşta stug iii ausf. f model 1 tane tankın (stug.abt.244) 20 dakika içinde 9 sovyet tankını havaya uçurmasıdır. hatta tank komutanı kurt pfreundtner, knight's cross madalyası ile ödüllendirilmiştir. ancak en büyük başarı 5 temmuz 1943 ile 17 haziran 1944 tarihleri arasında 2. ss panzer tümeni das reich'a bağlı sturmbannführer walter kniep komutasındaki 2. sturmgeschütz abteilung birliğinin elde ettiği başarıdır. bu birlik 2 adet kaybedilen stug'a karşılık toplamda 129 adet sovyet tankını imha etmiştir.
o kadar bahsettik, fotoğraflarını da koyalım.
ilk model olan stug iii ausf. a:
son model olan stug iii ausf. g:

edit. bu yazı daha önceden bir dergide yayınlanmıştı. havamı da atayım *
devamını gör...
metalci gençliğin tarihe karışması
o iyi metalciler o güzel atlara binip çekip gittiler.
müziğin popuna, insanın çipine* kaldık.
müziğin popuna, insanın çipine* kaldık.
devamını gör...
zioland.00

kendisiyle konuşma fırsatı bulduğum çok anlayışlı, yazma konusunda inanılmaz hevesli ve gerçekten çok güzel yazıları olan genç yazarımızdır. diğer iki kardeşinin sözlüğe gelmesinde en büyük etkiye sahip olduğunu düşündüğüm yazarımız ne kadar güzel bir şeye vesile olmuş. teşekkür ediyorum kendisine. benim içinde ilk oldu bu durum. aynı anda 3 kardeşe nickaltı tanımı girebildim ne kadar güzel bir duyguymuş.
#1010064 tanımında yazarımız çok güzel ifade etmiş anlatmak istediklerimi. ona da teşekkür ediyorum. bu genç yazarlarımıza beğeni atmadan geçmeyin zaten okudukça istemsizce beğenileri kendiniz atacaksınız. eline ,emeğine,yüreğine sağlık diyorum.
napmıyorduk diğer iki kardeşi unutmuyorduk. hepsini takip ediyorduk. ozercesur47 (bkz: zilan_47)
görselin içeriği için #1013942
devamını gör...
yks 2021
şu an yaptığım strese yıllar sonra dönüp baktığımda ufak bir tebessümle boş yere kendimi kasmışım demek istiyorum.
devamını gör...
yazarların tc kimlik numaraları
niye merak edildiğini merak ettiğim başlıktır.
devamını gör...
mahlasını beğendiğiniz yazarlar
tabiki de (bkz: kayıp balık memo) aksi düşünülemez, düşünülmesi teklif dahi edilemez.
devamını gör...
iç çamaşırı satarken sütyeni üstüne giyen pazarcı
budur.
resimag.com/p1/bc75f37be904.jpeg
resimag.com/p1/bc75f37be904.jpeg
devamını gör...
tek vasfı lol oynaması olup yurtdışına gitmek isteyen türk genci
dil öğrenmiş, kendini geliştirmiş, okulunu okuyan bir birey olarak size sesleniyorum ey türk gençleri :
"önceliğiniz kendinizi geliştirmek değil, yurt dışına gitmek olsun"...
"önceliğiniz kendinizi geliştirmek değil, yurt dışına gitmek olsun"...
devamını gör...
sevdiğimiz insanları üzme nedenimiz
sevdiğimiz insanlar üzüldüğünde biz de üzüldüğümüz için üzmeyiz. üzdüklerimiz sevmediklerimiz.
psikolojide buna benzer bir şey vardı ama tam hatırlamıyorum ne olduğunu. hatırladığım kadarıyla anlatmaya çalışacağım sadece. insanoğlu olarak bencil * olduğumuz için sırf kendimiz üzülmeyelim diye, sevdiklerimiz üzülsün istemezmişiz. mesala annemizin annesi hasta oldu, annemiz de haliyle üzülüyor. biz ise anneannemizin hasta olmasından çok annemiz üzüldüğü için, ama daha da çok kendimizi düşündüğümüz * için anneannemizin hasta olmamasını istermişiz. tamamen bencillikten yani.
bu mantıktan hareketle, biz üzülmemek için sevdiklerimizi de üzmeyiz. ne zaman ki üzülmeyeceğiz, o zaman üzeriz. kısacası sevmediklerimizi üzeriz.
psikolojide buna benzer bir şey vardı ama tam hatırlamıyorum ne olduğunu. hatırladığım kadarıyla anlatmaya çalışacağım sadece. insanoğlu olarak bencil * olduğumuz için sırf kendimiz üzülmeyelim diye, sevdiklerimiz üzülsün istemezmişiz. mesala annemizin annesi hasta oldu, annemiz de haliyle üzülüyor. biz ise anneannemizin hasta olmasından çok annemiz üzüldüğü için, ama daha da çok kendimizi düşündüğümüz * için anneannemizin hasta olmamasını istermişiz. tamamen bencillikten yani.
bu mantıktan hareketle, biz üzülmemek için sevdiklerimizi de üzmeyiz. ne zaman ki üzülmeyeceğiz, o zaman üzeriz. kısacası sevmediklerimizi üzeriz.
devamını gör...
hamile eşini sokak ortasında döven varlık
ülkemizde her gün ortalama 5 kadın öldürülüyor. üstelik bu rakam katlanarak artıyor. caydırıcı bir ceza yok kaldı ki kadınları tehdit eden ''yaratıklar!'' en fazla 3 ay yatar çıkarım' fikriyatına kapılmışlar. maalesef öyle de oluyor. öldürülen kadınlar sığınma talep ediyor, uzaklaştırma istiyorlar, korkuyorlar ve korktukları başlarına geliyor. ruh hastalarının acilen tedavi olması, toplumdan ayrıştırılması gerekiyor. en üst perdeden cezayı hak ediyorlar. yoksa ne ilkti ne de son olacak.
onlara hayvan demeyin, zira doğa da hiçbir canlı dişisinde kuvvetini denemiyor.
onlara hayvan demeyin, zira doğa da hiçbir canlı dişisinde kuvvetini denemiyor.
devamını gör...
kadınların birbirleriyle aşkımlı konuşması
bütün genellemeler yanlıştır.(bu da dahil )*
devamını gör...
aslında öyle değil ama anlatasım yok
rahatsız ukdesi
yorgun, bıkkın,bitkin insan sözü.
anlatır bir kere yarım ağız, karşısındaki anlamayınca da neyse üşendim deyip bırakır.
ay yazarken üstüme sirayet etti başlık,bu ne böyle!?
yorgun, bıkkın,bitkin insan sözü.
anlatır bir kere yarım ağız, karşısındaki anlamayınca da neyse üşendim deyip bırakır.
ay yazarken üstüme sirayet etti başlık,bu ne böyle!?
devamını gör...
küs gibi davranıp ne oldu diye sorulduğunda yok bir şey denmesi
kibarlık göstergesidir. insan karşısındakini haklı dahi olsa kırmamaya özen göstermelidir. yoksa sıradan olmakla bir kazanç elde edilemez.
devamını gör...
magnus carlsen
kendi düzenlediği turnuvada 3. olarak izleyenleri dumura uğratmış satranç dehası. muhtemelen online olmasından dolayı zira satranç hesaplama oyunu olduğu kadar psikoloji oyunudur da. şu pandemi bitse de eski formuna dönse.
devamını gör...
kaç kere aşık olunabilir sorunsalı
insan bana göre yalnızca bir kere aşık olabilir. belki o duyguları yaşatan belki daha güzellerini yaşatan biri veya birileri karşına çıkabilir ve insan bir kere aşık olmazmış diyebilirsin. bu tanımı goethe'nin şu sözüyle noktalamak istiyorum. insan yaşamı boyunca bir kişiyi sever. önceki ve sonrakiler; birer arayış, kaçış yada aldanıştır.
devamını gör...