tüm gününü normal sözlük’te geçirmek
yapabilecek daha güzel bir aktivitem yok arkaaşlar.
devamını gör...
fatih terim belgeseline isim önerileri
kuş terbiyecisi.
devamını gör...
z kuşağı'nın ak parti'yi bitireceğini düşünen tip
haklıdır ve dünyadan da haberi vardır.
z kuşağının tamamının muhalif olduğunu söyleyen yok zaten. ama ailesi muhafazakar olan bir sürü z kuşağı tanıdım (öğretim görevlisiyken), çok büyük çoğunluğu muhalifti. elbette derste siyaset konuşmuyordum ama onların yaptığı göndermeleri de anlıyordum tabi.
- hocam, ampulü patlattık! (lede fazla akım verip yakmışlar.)
+ önemli değil, elimizde led çok, bir tane daha alın.
- çok 'ince' patlattık ama hocam, çok iyi oldu.
buna benzer bir sürü gönderme yapıyordu bu çocuklar 2018 yılında.
hele bir de ismi rte olan bir öğrenci vardı ki onu hiç sormayın, şoke etti hepimizi.
şimdi bu çocukların iktidar mensuplarına oy vermeyeceğini tahmin etmek için onlara sormanıza ya da siyaset profesörü olmanıza gerek yok. onlar saflarını belli ediyorlar zaten. (kılık kıyafetten bahsetmiyorum, tipe göre seçmen tahmini yapılmaz.)
ayrıca iktidar sadece z kuşağının oyları ile kaybetmeyecek. hele şu kış iyice gelsin, bir iki doğalgaz faturası kabarık gelsin, o zaman göreceğim ben el mi yaman, bey mi yaman...
z kuşağının tamamının muhalif olduğunu söyleyen yok zaten. ama ailesi muhafazakar olan bir sürü z kuşağı tanıdım (öğretim görevlisiyken), çok büyük çoğunluğu muhalifti. elbette derste siyaset konuşmuyordum ama onların yaptığı göndermeleri de anlıyordum tabi.
- hocam, ampulü patlattık! (lede fazla akım verip yakmışlar.)
+ önemli değil, elimizde led çok, bir tane daha alın.
- çok 'ince' patlattık ama hocam, çok iyi oldu.
buna benzer bir sürü gönderme yapıyordu bu çocuklar 2018 yılında.
hele bir de ismi rte olan bir öğrenci vardı ki onu hiç sormayın, şoke etti hepimizi.
şimdi bu çocukların iktidar mensuplarına oy vermeyeceğini tahmin etmek için onlara sormanıza ya da siyaset profesörü olmanıza gerek yok. onlar saflarını belli ediyorlar zaten. (kılık kıyafetten bahsetmiyorum, tipe göre seçmen tahmini yapılmaz.)
ayrıca iktidar sadece z kuşağının oyları ile kaybetmeyecek. hele şu kış iyice gelsin, bir iki doğalgaz faturası kabarık gelsin, o zaman göreceğim ben el mi yaman, bey mi yaman...
devamını gör...
fazla ciddiye alınan şeyler
“millet ne der ,ne düşünür”diye fazla ciddiye aldığın gereksiz insanlar zümresi
devamını gör...
gösterdiği oranda alaka bekleyen insanlar
kılını kıpırdatmayacak kişi için alakalar aşağıya çekilmeli düşük seviye alaka ile yetinilmeli ki yetmez o.ben karşılığını görmüyorsam ne için çaba sarf ediyorum karşıdakine saygıdır o bir kere.ha içten gelmiyorsa baştan ilgiyi almak istemeyeceksin..ilgi manyağı olup ben veremiyorum diyenler hiç erinmesinler elma'yı armudu ağaç'ından toplasınlar bir zahmet.
devamını gör...
ulusal saat
bir ülkenin her yerinde geçerli olan, hareket ve mesai birliği sağlayan saate ulusal (ortak) saat denir.
türkiye, uzun yıllar yaz döneminde 45 derece doğu meridyeninin yerel saatini (+3. saat dilimi), kış döneminde ise 30 derece doğu meridyeninin yerel saatini (+2. saat dilimi) ortak saat olarak kullanılmıştır. bu nedenle saatlerimiz yazın bir saat ileri, kışın ise geri alınmıştır. ancak 2016 yılından beri +3 saat dilimi sabit olarak kullanılmaktadır.
saat dilimlerinin sınırı her zaman meridyenler boyunca düzgün uzanmaz. ülkelerin siyasi sınırlarına uymak için meridyenlerden sapar.
doğu-batı yönünde geniş olan ülkelerde aynı anda birden çok ortak saat kullanılır.
- - - alıntı - - -
referans: coğrafya dersi notlarıdır. bilgiler bana ait değildir.
türkiye, uzun yıllar yaz döneminde 45 derece doğu meridyeninin yerel saatini (+3. saat dilimi), kış döneminde ise 30 derece doğu meridyeninin yerel saatini (+2. saat dilimi) ortak saat olarak kullanılmıştır. bu nedenle saatlerimiz yazın bir saat ileri, kışın ise geri alınmıştır. ancak 2016 yılından beri +3 saat dilimi sabit olarak kullanılmaktadır.
saat dilimlerinin sınırı her zaman meridyenler boyunca düzgün uzanmaz. ülkelerin siyasi sınırlarına uymak için meridyenlerden sapar.
doğu-batı yönünde geniş olan ülkelerde aynı anda birden çok ortak saat kullanılır.
- - - alıntı - - -
referans: coğrafya dersi notlarıdır. bilgiler bana ait değildir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şiirleri
hangi akşam üstün yeter ki bana?
hangi gün doğumu senden daha güzel?
gözlerinde bir şey var, bana ait, benlik!
tuhaf, delice ve sen gibi, güzel ve bizlik!
aynaya baksam sen var ya, her an sen!
kediler sen kokuyor, çiçekler sen renk
mevsimlerin tüm yolu senden geçiyor
şarkılar inadına sen makamında çalıyor
öyle tuhaf, öyle delice, öylece sen
deliliğinde sakince deliren ise, ben.*
hangi gün doğumu senden daha güzel?
gözlerinde bir şey var, bana ait, benlik!
tuhaf, delice ve sen gibi, güzel ve bizlik!
aynaya baksam sen var ya, her an sen!
kediler sen kokuyor, çiçekler sen renk
mevsimlerin tüm yolu senden geçiyor
şarkılar inadına sen makamında çalıyor
öyle tuhaf, öyle delice, öylece sen
deliliğinde sakince deliren ise, ben.*
devamını gör...
gülcee
nick'inden oturu, gorunce istemsizce gulumsedigim, asiri asiri tatli oldugunu dusundugum, hem profil hem kapak resmini ayri ayri begendigim seker mi seker yazarimiz. nicaltini da acmak bana nasip oldugu icin ekstra mutlu oldum. kahveli ve kurabiyeli sohbetlerde tanisip, sohbet etmek dilegiyle caggnimm yazar...
devamını gör...
akkuyu nükleer enerji santrali
sene 95 ya da 96'ydı. çöplükte avuçiçi kadar nükleer madde bulunmuştu.
belediye valilik filan napacağını şaşırdı, ortalık ayağa kalktı nükleer madde var diye..
küçükçekmece nükleer araştırma merkezi diye sadece tesadüfen adını duyduğumuz yere gönderildi.
türkiye'de nükleer enerjiye dair bilinen tek şey çernobil faciası olduğu için hepimiz korkmuştuk.
valla orada ne yaptılar bilmiyorum ama medyada günlerce olay olmuştu.
99'da hurdalıkta kobalt-60 içeren bir madde ortadan kaybolmuştu, ikitelli hurdalığına kadar izini sürmüşlerdi güya. (bunu da hurdacılar radyasyondan fenalaşınca fark etmişlerdi) istanbul nükleer alarma geçmişti.. madde uzun zaman bulunamamıştı.
şimdi benim aklım o kadar teknik detaya basmaz hemşerim; avuç içi kadar madde bulduğunda nükleer enerjiyle imtihanı bu olan memlekete, yılda 120 ton atık (halen dünyada bu atıkların bertarafı için net çözüm bulunamamışken) bırakacak tesis kondurursan sonucu neye bağlanır anlamam.
hele ki rusların gelip toprağına konduracağı tesisten sana elektrik satacağına aklım hiç basmaz.
heyy gidi günler; ecevit'in son koalisyon hükümeti zamanında enerji krizi çıkmıştı.. ecevit çıkıp "iki ampülden birini söndür" demişti de herkes alaya almıştı adamı. halbuki neyi kast etmişti kim bilir...
belediye valilik filan napacağını şaşırdı, ortalık ayağa kalktı nükleer madde var diye..
küçükçekmece nükleer araştırma merkezi diye sadece tesadüfen adını duyduğumuz yere gönderildi.
türkiye'de nükleer enerjiye dair bilinen tek şey çernobil faciası olduğu için hepimiz korkmuştuk.
valla orada ne yaptılar bilmiyorum ama medyada günlerce olay olmuştu.
99'da hurdalıkta kobalt-60 içeren bir madde ortadan kaybolmuştu, ikitelli hurdalığına kadar izini sürmüşlerdi güya. (bunu da hurdacılar radyasyondan fenalaşınca fark etmişlerdi) istanbul nükleer alarma geçmişti.. madde uzun zaman bulunamamıştı.
şimdi benim aklım o kadar teknik detaya basmaz hemşerim; avuç içi kadar madde bulduğunda nükleer enerjiyle imtihanı bu olan memlekete, yılda 120 ton atık (halen dünyada bu atıkların bertarafı için net çözüm bulunamamışken) bırakacak tesis kondurursan sonucu neye bağlanır anlamam.
hele ki rusların gelip toprağına konduracağı tesisten sana elektrik satacağına aklım hiç basmaz.
heyy gidi günler; ecevit'in son koalisyon hükümeti zamanında enerji krizi çıkmıştı.. ecevit çıkıp "iki ampülden birini söndür" demişti de herkes alaya almıştı adamı. halbuki neyi kast etmişti kim bilir...
devamını gör...
türkiye'de şaka maka sosyalizm olması
çalışan ve kendine hedef koyan memurda olur amirde olur.
kazanılmış bir hakkı acımasızca eleştirmek neden ?
özel sektörde kimse gelecek göremiyor ne yazık ki.
her birimiz mutlaka belli dönemlerde çalıştık, sağlığımızdan olduk, güzel zamanlarımızdan olduk üç kuruş için.
memurlar üzerinden sosyalizm gibi güzel bir kavrama çamur atmak, yani ne bileyim..
nerden baksan çok ezik bir hareket.
kazanılmış bir hakkı acımasızca eleştirmek neden ?
özel sektörde kimse gelecek göremiyor ne yazık ki.
her birimiz mutlaka belli dönemlerde çalıştık, sağlığımızdan olduk, güzel zamanlarımızdan olduk üç kuruş için.
memurlar üzerinden sosyalizm gibi güzel bir kavrama çamur atmak, yani ne bileyim..
nerden baksan çok ezik bir hareket.
devamını gör...
sevgili arsız ölüm
latife tekin'in ilk romanının ismi.
okurun bu romanda tanıdığı istanbul, çatılardan seyredilen ve ufku derme çatma gecekondular ile sınırlanmış ama büyük ve ışıltılı bir istanbul'dur.
okurun bu romanda tanıdığı istanbul, çatılardan seyredilen ve ufku derme çatma gecekondular ile sınırlanmış ama büyük ve ışıltılı bir istanbul'dur.
devamını gör...
kitap isimlerini 128 milyar dolar ile değiştir
128 milyar dolar çiftliği - george t. erdwell
devamını gör...
derinkuyu yeraltı şehri
inşasını hangi halkların yaptığı netlik kazanmayan, m.ö. 3000 yılına kadar uzanan tarihiyle kapadokya bölgesinde hala ayakta duran yeraltı şehri.
öncesi tam olarak tahmin edilmemekle birlikte, orada kaldığından emin olunan ilk grup, tarihteki ilk hristiyanlardı.
roma'nın katliamından kaçan ilk hristiyanlar sığınma arayışlarını derinkuyu yeraltı şehri sayesinde giderebildiler.
hristiyanlık ilk 200 yıl boyunca tüm roma topraklarında yasaklanmıştı. yakalanan tüm hristiyanlar en acımasız yollarla katlediliyordu. bu süreçte o zamanki nüfusa göre büyük bir sayı olan 2 milyondan fazla hristiyan roma askerleri tarafından katledildi.
sağ kalmak ve dinlerini yaşayabilmek adına derinkuyu'ya kadar ilerleyen hristiyanlar, yaşamlarının uzun bir süresini bu şehirde geçirdiler. içinde restorasyonlar yaptılar, kilise ve misyoner okulları eklediler.
yeraltı şehri 8 kattan oluşuyor ve 85 metre kadar derinliğe ulaşıyordu. içi, yer yüzüne çıkmalarını gerektirmeyecek kadar donanımlıydı. ahırdan, mutfağa, tuvaletten , yemekhaneye kadar tüm yaşam alanları yapılmıştı.
yeraltından yüzeye bağlanan bacalar sayesinde sürekli bir temiz hava akışı sağlanıyordu. kuyular, suyun süzülmesiyle yeraltına arınmış bir şekilde ulaşması mantığıyla yapılmıştı.
günümüzde ziyarete açık olan yeraltı şehrinin sadece küçük bir kısmını gezebiliyorsunuz.
öncesi tam olarak tahmin edilmemekle birlikte, orada kaldığından emin olunan ilk grup, tarihteki ilk hristiyanlardı.
roma'nın katliamından kaçan ilk hristiyanlar sığınma arayışlarını derinkuyu yeraltı şehri sayesinde giderebildiler.
hristiyanlık ilk 200 yıl boyunca tüm roma topraklarında yasaklanmıştı. yakalanan tüm hristiyanlar en acımasız yollarla katlediliyordu. bu süreçte o zamanki nüfusa göre büyük bir sayı olan 2 milyondan fazla hristiyan roma askerleri tarafından katledildi.
sağ kalmak ve dinlerini yaşayabilmek adına derinkuyu'ya kadar ilerleyen hristiyanlar, yaşamlarının uzun bir süresini bu şehirde geçirdiler. içinde restorasyonlar yaptılar, kilise ve misyoner okulları eklediler.
yeraltı şehri 8 kattan oluşuyor ve 85 metre kadar derinliğe ulaşıyordu. içi, yer yüzüne çıkmalarını gerektirmeyecek kadar donanımlıydı. ahırdan, mutfağa, tuvaletten , yemekhaneye kadar tüm yaşam alanları yapılmıştı.
yeraltından yüzeye bağlanan bacalar sayesinde sürekli bir temiz hava akışı sağlanıyordu. kuyular, suyun süzülmesiyle yeraltına arınmış bir şekilde ulaşması mantığıyla yapılmıştı.
günümüzde ziyarete açık olan yeraltı şehrinin sadece küçük bir kısmını gezebiliyorsunuz.
devamını gör...
gotik mimari
gotik özellikler avrupa’da çoğunlukla katedral ve kiliselerde görülmektedir.
gotik mimari de katedral ve kiliselerin göğe doğru yükselen görkemli yapıları, kralların ve hıristiyanlığın insanlar üzerindeki gücünü göstermektedir.
gotik katedral, evreni temsil eder. yapının yüceliği ve büyüklüğü gibi her mimari özellik dini bir mesaj içermektedir. göğe doğru yükselen gotik katedrallerin vermek istediği en önemli mesaj ise tanrının büyüklüğü ve yüceliğidir.
skolastik felsefe nin etkisi ile incil’den kesitler sunan heykeller, vitraylar ve duvar resimleri gotik kiliselerde görülen diğer mimari unsur olmuştur.
gotik mimari de katedral ve kiliselerin göğe doğru yükselen görkemli yapıları, kralların ve hıristiyanlığın insanlar üzerindeki gücünü göstermektedir.
gotik katedral, evreni temsil eder. yapının yüceliği ve büyüklüğü gibi her mimari özellik dini bir mesaj içermektedir. göğe doğru yükselen gotik katedrallerin vermek istediği en önemli mesaj ise tanrının büyüklüğü ve yüceliğidir.
skolastik felsefe nin etkisi ile incil’den kesitler sunan heykeller, vitraylar ve duvar resimleri gotik kiliselerde görülen diğer mimari unsur olmuştur.
devamını gör...
nuri bilge ceylan vs zeki demirkubuz
farklı kulvarların yönetmenleridir.
nuri bilge ceylan, sinemasında kendine has üslubunu yakalamıştır. evrenselliğiyle göz kırpar. sinematografi olarak ulaşılması çok güç bir yerdedir. mizansen ve diyalogdan yararlanmadan derdini bir kareyle anlatabilecek kadar yeteneklidir. obsesif bir yönetmendir, fazla detaycı ve mükemmelliyetçi.
nbc ortalama bir senaryoyla üst düzey bir film yaratabilir. ama aynısı zeki demirkubuz için geçerli değildir.
zeki demirkubuz sinemasında; senaryo, bir roman kadar akışkan bir örgüyle bürünmelidir ki yönetmen meziyetlerini ortaya çıkarsın.
masumiyet, yazgı, kader, yeraltı gibi kaliteli filmlere imza atan zeki demirkubuz, diğer filmlerinde bu seviyeye yaklaşamamıştır.
sinematografiden ziyade, daha çok hikayeden beslenir. oyuncu yönetiminde çok başarılıdır. nabzı yüksek gerilimli sahnelerin ve tiratların üstesinden rahatlıkla gelir. nuri bilge'ye kıyasla dağınıktır.
nuri bilge ceylan başka bir seviyede olduğu için hakkaniyetli bir versus olduğunu düşünmüyorum.
nuri bilge ceylan; ayran içtiği bardağı yıkamadan su içmez.
zeki demirkubuz; ayran içtiği bardağı yıkamadan su içer.
nuri bilge ceylan, sinemasında kendine has üslubunu yakalamıştır. evrenselliğiyle göz kırpar. sinematografi olarak ulaşılması çok güç bir yerdedir. mizansen ve diyalogdan yararlanmadan derdini bir kareyle anlatabilecek kadar yeteneklidir. obsesif bir yönetmendir, fazla detaycı ve mükemmelliyetçi.
nbc ortalama bir senaryoyla üst düzey bir film yaratabilir. ama aynısı zeki demirkubuz için geçerli değildir.
zeki demirkubuz sinemasında; senaryo, bir roman kadar akışkan bir örgüyle bürünmelidir ki yönetmen meziyetlerini ortaya çıkarsın.
masumiyet, yazgı, kader, yeraltı gibi kaliteli filmlere imza atan zeki demirkubuz, diğer filmlerinde bu seviyeye yaklaşamamıştır.
sinematografiden ziyade, daha çok hikayeden beslenir. oyuncu yönetiminde çok başarılıdır. nabzı yüksek gerilimli sahnelerin ve tiratların üstesinden rahatlıkla gelir. nuri bilge'ye kıyasla dağınıktır.
nuri bilge ceylan başka bir seviyede olduğu için hakkaniyetli bir versus olduğunu düşünmüyorum.
nuri bilge ceylan; ayran içtiği bardağı yıkamadan su içmez.
zeki demirkubuz; ayran içtiği bardağı yıkamadan su içer.
devamını gör...
bir şehri tanımanın en iyi yolu
sokak hayvanlarına bakın ve onların insanlarla esnafla olan ilişkisine.ordan net çıkarım yaparsınız..
devamını gör...
sanat sanat için midir sanat toplum için midir sorunsalı
sanat bence sanat için olmalı eğer topluma gelişme, farklı bir bakış kazandırmak isteniyorsa. toplumun yapısına uygun olarak toplum için de yapılabilir sanat ama o zaman da toplumu ileriye götürmek, farklı bir bakış kazandırmak daha zor olabilir bence. (belki bu kararım değişir. öncesinde bu konuyu hiç düşünmemiştim.).
e: bu yazdıklarımdan sanatın halk için olduğu anlamı çıkıyor gibi ama değil. sanat sanat için olursa kendini devamlı ileriye götürür ama sanat halk için olursa halkın isteği doğrultusunda şekil almak zorundadır. örneğin sinema bir sanat dalıdır. recep ivedik halk için, nbc filmleri sanat için yapılıyor.
e: bu yazdıklarımdan sanatın halk için olduğu anlamı çıkıyor gibi ama değil. sanat sanat için olursa kendini devamlı ileriye götürür ama sanat halk için olursa halkın isteği doğrultusunda şekil almak zorundadır. örneğin sinema bir sanat dalıdır. recep ivedik halk için, nbc filmleri sanat için yapılıyor.
devamını gör...
hatıra olsun diye saklanan garip nesneler
kuş tüyü. şehrin meydanında oturmuş kavga ederken bir güvercin çok yakından geçmiş “gruuu” sesi çıkarmıştı. durup gülmüştük bu olaya. sonra ne zaman kavga etsek bir taraf “gruuu” der kavgayı bitirirdi.
devamını gör...
her gün sadece bir tanımını beğenen yazar
sürekliliği olan yazardır. der ki senin tanımlarını okuyorum, seni takip ediyorum ama çok da şımartmıyorum. beni kızdırırsan hiç affetmem giderim diye de aba altından sopa gösteriyor. böylesi gizemli takipçilerimizi seviyoruz efendim.
devamını gör...
