nasıl insanlarsınız aklım almıyor gerçekten. umarım yaşattığınızı yaşamadan ölmezsiniz.
devamını gör...

bayram eğlencesinin akşama iyice coşacağının habercisi şahane bir bölümle yayında olacak, radyomuzun hem cici, hem duyarlı, hem de sürprizli programıdır. sorsalar kırk yıl düşünürdüm kesin, ama benim için öyle güzel bir şarkı seçmişler ki bahtiyar oldum tam manasıyla. anladım ki yaptığımız programlarla kendimizi gerçekten ele veriyor, içimizi döküyormuşuz. derdimiz de sahiden anlaşılıyormuş üstelik iyi kalpli insanlar tarafından, daha ne olsun... hediyemi şimdiden aldım bile, çok çok teşekkür ederim hem aykut hem de kırkyama'ya, şimdi programı iple çekme zamanı.*
devamını gör...

baklava çalmak da yeterlidir diyolla.
devamını gör...

çok garip. siyasal islam fakültesi bekliyordum.
devamını gör...

acilen önlem alınması gereken durumdur. yakında çok sevdiğimiz büyük burunlu kimse kalmayacak ortalıkta böyle giderse.

kemerli burun severler derneği.
devamını gör...

futbol oyunda bir vuruştur.

orta yapmak için de kullanılmasına rağmen gol vuruşu olarak kullanıldığında nefis bir görüntü veren ve futbol sahalarında iyilerini ve kötülerini bolca gördüğümüz bir harekettir. herkes yapmamalıdır, işi erbabına bırakmakta fayda vardır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
daha önce tanımını yazdığım rabona ve röveşata gibi en artistik futbol vuruşlarından biridir. diğer ikisine kıyasla görme imkanımızın daha fazla olduğu bir vuruş stilidir.

bu vuruşun adı portekizcede üç parmak anlamına gelen tres dedos’tan gelmektedir. sol ayağın iç üstüyle içe doğru falso vererek yapılan vuruşta topun kaleye yaptığı yolculuğu izlemek bir sanat eserini seyretmek kadar büyük bir keyif verir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ben bu hareketi ilk kez büyük hayranlık beslediğim arsenal’de oynadığı yıllarda thierry henry’den izlesem de vuruş portekiz milli takımı, porto ve beşiktaş’ın efsanelerinden biri olan ricardo quaresma ile bütünleşmiştir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
quaresma bu hareketi sanki çok doğal ve çok basit bir hareketmiş gibi yapar. belki de futbol tarihinde atılmış en güzel trivela gollerinin tamamının sahibi olabilir. sağ kattan topla gelen futbolcunun trivela yapacağını anlayan kalecilerin yapacağı tek şey gözlerimi doksana dikip golün güzelliğini izlemektir.

quaresma trivela
devamını gör...

aslında çok değerli bir özgürlüğümüz. kesinlikle şahsi ve biricik; başka birine bazı ayrıntılarını anlatsak bile asla aynı rüyayı deneyimleyemez, kimse başkasının rüyasına girip karışamaz. ben rüya gördüğümde genellikle çok huzurlu hissediyorum. her zaman güzel şeyler görmesem de o rüyanın sadece benim oluşu ve kimsenin burnunu sokamayacağı bir yer oluşu iyi geliyor. yalnızlıktan hoşlanmamın da bu durumda bir etkisi var muhakkak.

ama bir şirket veya devlet (herhangi bir otorite), rüyalara müdahale edebiliyor olsaydı nasıl olurdu? mesela philip k. dick'in 1969 yılında yazdığı galaktik çömlek tamircisi adlı kitapta tasvir edilen gelecekte herkes aynı rüyayı görmek zorunda. kitaptan, sadece mekanizmanın ne olduğu ve nasıl işlediği ile ilgili bir kısmı paylaştım aşağıda, gördüğü rüya kısmını da koymadım. hikayeyle ilgili önemli bir sürprizbozan yok ama siz bilirsiniz yine de.

--! spoiler !--

yatıp dört saat uyumaya karar verdi. saat yediydi; saatin alarmını on bire kurabilirdi.

doğru düğmeye bastığında duvardan kayan bir yatak odanın neredeyse tümünü kapladı. az önceki oturma odası şimdi yatak odası olmuştu. yatağın saat mekanizmasını dört saate kurdu, daracık yatağın izin verdiği ölçüde kendine rahat bir pozisyon buldu. mümkün olan en derin uyku halini hızlı ve güçlü bir biçimde harekete geçiren düğmeyi el yordamıyla buldu.

cihazdan bir vızıltı geldi.

lanet olası rüya devresi, dedi kendi kendine, bu kadar erken vakitte bunu kullanmak zorunda mıyım? birden fırlayıp kalktı, yatağın yanındaki çekmeceyi açtı ve kullanma kılavuzunu çıkardı. evet, yatak her kullanıldığında zorunlu rüya şarttı... elbette, eğer seks kolunu indirmezse. öyle yapayım bari, diye düşündü. kendi kendine, "makineye bir dişiyle birlikte olacağımı söyleyeceğim," dedi.

bir kez daha yatağa uzandı, uyku düğmesini etkinleştirdi.

"ağırlığınız yetmiş kilo," dedi yatak. "şu an üzerimde uzanan ağırlık tam olarak bu kadar. yani şu an bir cinsel birleşme yaşamıyorsunuz." mekanizma uyku düğmesini açmasını geçersiz kıldı ve aynı zamanda yatak ısınmaya başladı. yatağın içindeki ısı bobinleri joe'nun altında göstere göstere parladı.

öfkeli yatakla tartışamazdı. böylece uyku-rüya etkileşimini açtı ve kaderine razı olarak gözlerini kapadı.

hemen uykuya daldı; her zaman böyle olurdu. mekanizma kusursuzdu. rüya, yani o sırada dünyanın her yerinde uyumakta olan herkesin gördüğü rüya başladı.

herkes için tek rüya ama neyse ki her gece değişiyordu.

neşeli bir rüya sesi, "merhaba," dedi, "bu akşamki rüya reg baker tarafından yazıldı. adı, derin izler bırakan anılar. unutmayın dostlar, rüya fikirlerinizi gönderin ve büyük para ödülleri kazanın! eğer rüyanız kullanılırsa, masraflarının tümünün tarafımızdan karşılanacağı bir dünya dışı seyahat kazanacaksınız, üstelik dilediğiniz herhangi bir yöne."

rüya başladı.

--! spoiler !--
devamını gör...

"bugün anne öldü. belki de dün, bilmiyorum. bakımevinden bir telgraf aldım:'anneniz vefat etti. cenaze yarın. saygılar.' bundan bir şey anlaşılmıyor. belki dün ölmüştür."
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

"privet drive dört numarada oturan mr ve mrs dursley, son derece normal olduklarını söylemekten gurur duyarlardı, sağ olun efendim.garip ya da gizemli işlere bulaşacak son kişilerdi, böyle saçmalıklara kafa yormazlardı çünkü."
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

"beth annesinin ölümünü elinden klipsli not levhası tutan bir kadından öğrendi. ertesi gün herald-leader'da fotoğrafı çıktı.maplewood yolundaki gri evin sundurmasında çekilmiş fotoğrafta beth sade, pamuklu bir elbiseyle görünüyordu daha o zamandan gösterişsizdi."
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

" yarın sabah öleceğim.
en azından engizisyoncular hücremde beni ziyaret ettiklerinde bana bunu söylüyorlar.haftalardır buradayım...bunu, yalnızca önüme getirilen öğünleri saydığım için biliyorum.
bir gün.iki gün.
dört gün.bir hafta.
iki hafta.
üç hafta.
bundan sonra saymayı bıraktım."
~adelina *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dinime küfreden müslüman olsa bari dedirten başlık.

ulan faşistliğin kitabını baştan yazdınız zaten hırbolar

gelmiş milleti faşistlikle suçluyor.
devamını gör...

biri çıkıp şunu demeli orada, sonra al eline çekirdek otur seyret.


'çünkü yunanca anatoli yani anadolu "doğu" demek, ve dikkatli bakarsanız yunanlıların doğusundayız."
devamını gör...

halbuki aşı, covidi hafif şekilde atlatılmasını sağlıyor yoksa bulaşıcılığa bir engel değil ya da covidi bitirmiyor. nedense tam anlayamıyoruz bazı şeyleri.
devamını gör...

sene 2015, sonbaharın en sıkıcı günlerinde, tüyap kitap fuarı başladı. ben de üniversiteme ilk başladığım dönemde olduğum için bu fuarı kaçırmamak adına izin alıp geldim ama cebimde 1 lira bile para yok, zaten aileme çok yük olduğum için isteyemiyorum. o zamanlar en yakın dostum ile bunu konuşuyoruz, "bende para var, kalk gidelim alalım" diyor, ertesi güne sözleşiyoruz.

ertesi gün oluyor, o güne kadar makyaj yaptığına denk gelmediğim dostum, öyle bir makyaj ile geliyor ki şaşırıp kalıyorum. "bir randevun mu var?" diye soruyorum, "yok, bugün şerefsizlik günüm." diye cevap veriyor. bi terslik var bu kızda diye düşünüyorum, ama hayırlısı diyerek geçiştiriyorum.

içeriye bi havayla giriyoruz, ben tir tir titrerken o yuvarlak çerçeveli güneş gözlüğünü rüyaymis stiliyle başının üstüne oturtuyor,
"en çok okumak istediğin seri?" diye soruyor, "ejderha dövmeli kız serisi ilk kiitabını okumuştum, gerisini çok merak ediyorum..." diye cevap veriyorum.
pegasus'un bulunduğu standa yaklaşıyor, bana bakıyor. böyle şeytan bi gülümseme yerleşiyor suratına, seti eline alıyor, bana doğru para ödemeden yaklaşıyor, sonra karşı standa gidip "özür dilerim, poşetim yırtıldı, bir poşet alabilir miyim sizden?" diye soruyor, karşıdan da bir poşet alıyor içine koymak için, bana uzatıyor.

şaşırıyorum, kalıyorum. "sıra sende..." diyor bana, hayır ben o zamana kadar hayatımın hiçbir döneminde hiçbir şey çalmamış temiz aile çocuğuyum ama bir anda başım dönüyor, en çok okumak istediğim kitaplar hemen önümde ve hepsini öylesine merak ediyorum ki...

"seyret abini..." diyorum, hayır o lafı diyen ben miydim daha önce diye düşünüyorum standa giderken, yanılmıyorsam ithaki'ye bakıyorum. kitap hırsızını görüyorum. "kitap hırsızını çalan kitap hırsızı olacağım eheuheue" diye düşünüyorum, bir anda çalıyorum ve sanki satın almış gibi bir de adamlara "şu kitap elinizde var mı, simon beckett serisi var mı abi" falan diye uzun uzun konuşmaya çalışıyorum. göz teması falan kuruyorum...

sonra çıkıyorum oradan, ben onu halledene kadar arkadaşım benim için grange'dan eco'ya kadar *ç*almış beni bekliyor ama korktuğum tek kısım ya dışarıya çıkarken öter ise??????

korkuyorum, çıkışa ilerler iken arkadaşıma bahsediyorum bundan, "boşuna mı makyaj yaptım ben, seyret ablanı.." diyor. polislerin yanına gidiyor, "arkadaşımla çok sıkıştık, acaba kitaplarımızı bir dakika tutar mısınız?" diye rica ediyor. yalandan tuvaletlere gidiyoruz, çıkıyoruz, polis tekrar elimize kitapları verirken, dostum "off üç kişi gelmemiz gerekir idi çok ağır oldu..." diyor, yüzünü buruşturuyor ve polis "otobüse kadar taşıyalım istersen ablacım..." diyor. "çok teşekkür ederim sizi yoracağız biraz ama..." diye cevap veriyor bizimkisi...

otobüse kadar polisin birisi taşıyor tüm çalıntı kitaplarımızı, sonrası mı? bir daha arkadaşımla alışverişe gitmiyorum.
devamını gör...

içindekileri söyleyip karşısındakini kırmamak adına kendi ruhuna işkence etmeyi göze alan insan modeli. erken yaşlanırlar. güzel insanlardır.
devamını gör...

matematiğin gelişmesinin en büyük nedeni fizik ve astronomidir. bir binayı yaparken, dünya’nın ay’a olan uzaklığını hesaplamaya çalışırken gelişmiştir.
matematiğin kelime anlamı, antik yunanca grekçe: matesis kelimesi matematik kelimesinin köküdür ve bilirim anlamına gelmektedir. daha sonradan sırasıyla bilim, bilgi ve öğrenme gibi anlamlara gelen grekçe: μάθημα (máthema) kelimesinden türemiştir. grekçe: μαθηματικός (mathematikós) öğrenmekten hoşlanan anlamına gelir. osmanlı türkçesinde ise "riyaziye"* denilmiştir. matematik kelimesi türkçeye fransızca fransızca: mathématique kelimesinden gelmiştir.
devamını gör...

12 eylül 1980 darbesinden sonra diyarbakır cezaevine tayin edilen türk subayı.
hapishanedeki kürt kökenli kişilere dışkı yedirdiği, elektirik verdiği, kemiklerini kırdığı, lağam suyu ile duş aldırdığı, kadınları çıplak bir şekilde cezaevinde dolaştırdığı söylenir. bu işkencelerden dolayı yüzlerce kişinin ölümüne sebep olmuştur.
kimisi bu işkencelerin ayrılıkçı kürtçülere(pkk'lılara) yapıldığını savunurken, kimisi de işkenceye uğramak için kürt olmanın yeterli olduğunu söyler.

hapishaneden kaçan kişiler dağa çıkıp silahlanmıştır. günümüzde askerlerimizi şehit eden, vatandaşlarımıza işkencede bulunan pkk'nın kurulmasındaki en büyük etkenlerden birisidir, esat oktay yıldıran.
22 ekim 1988 tarihinde, istanbul'da, karısı ve çocuğuyla birlikte suikaste uğrayıp öldürülmüştür. yorumsuz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu tip erkekler genelde nerede dekolte giyen nerede mini etek giyen kadın varsa ona yürür, sonra sevgili olduktan sonra giymesini istemez kıskançlığı bahane eder tabi yersen.
devamını gör...

ailesiyle yaşayan biri için geceden sabaha kadar olan vakit cennettir! çünkü herkes evde uyur, ev tamamen size kalır.toplu yaşamanıza rağmen, sanki tek yaşıyormuş gibi hissedersiniz.

televizyon, mutfak, koridorlar her yer size kalır.
hele tlc’de yayınlanan suç / cinayet programlarını kahve eşliğinde izliyorsanız efsanedir!
devamını gör...

bir fıçı şaraba dünyayı fethedecek şahıs, fatihin samimi arkadaşı.
devamını gör...

kadıköy bahariye

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim