saklambaç
eskiden oynamayı çok sevdiğim bir oyundur. köyde toplanır hep beraber oynardık. ama az önceki olay gördüğüm en komik olay olabilir. yeğenlerim ve kuzenim bir de birkaç akraba çocuğu daha saklambaç oynuyor ben de yeğenlerime bakıyorum. bir kız ile kuzenim arasında geçen konuşma nedense çok güldürdü beni. kaça kadar sayalım muhabbeti dönünce:
kız: seksene kadar sayalım allah'a.
kuzenim: sen niye allah'a sayıyon*.
ama öyle bir dedi ki yarım saattir ona gülüyorum. hani çok ciddiydi. acaba biz de böyle değişik muhabbetlere giriyor muyduk diye düşünmedim değil*.
kız: seksene kadar sayalım allah'a.
kuzenim: sen niye allah'a sayıyon*.
ama öyle bir dedi ki yarım saattir ona gülüyorum. hani çok ciddiydi. acaba biz de böyle değişik muhabbetlere giriyor muyduk diye düşünmedim değil*.
devamını gör...
seri tanım silme özgürlüğü
aa bu resmen faşoluk. sosyopat mısınız yahu ben yazdım ben silerim size ne?
devamını gör...
yazarların kırmızı çizgileri
kırmızıya biraz mavi eklesem mor olur. kırmızı çizgiler de öyle. zamanla değişir.
kedilerim, annem, küçük iskender, savaşta ölen çocuklar ve şiir.
kedilerim, annem, küçük iskender, savaşta ölen çocuklar ve şiir.
devamını gör...
sosyal güvencesi olmayan kadına aylık 325 lira yardım yapılması
sadaka devletinden beklenen bir hareket, verdikleri miktar 15 günlük fitre parası bile değil.
halk açken (bkz: itibardan tasarruf olmaz) diyip saraylar, villalar yaptıranlar;
boğazınızda kalsın.
halk açken (bkz: itibardan tasarruf olmaz) diyip saraylar, villalar yaptıranlar;
boğazınızda kalsın.
devamını gör...
akıştaki nickaltı trafiği
iko’ya duyurulur. ayrı bir nickaltı sekmesi olsa mesela ne hoş olurdu.
t. insanı mutlu eden ancak bazende şikayet edilen trafik.
t. insanı mutlu eden ancak bazende şikayet edilen trafik.
devamını gör...
lfbtlzsmsk
buralarda yeni olduğu her halinden belli yazar. kendilerine bir adet yazım kılavuzu hediye etmek isterim.
bir de;
(bkz: kafa sözlük formatı ve kuralları)
(bkz: format neydi format emekti)
edit: yazım kılavuzu hediye etmek isterken kendim yazamadığımı görünce güldüm evet.
bir de;
(bkz: kafa sözlük formatı ve kuralları)
(bkz: format neydi format emekti)
edit: yazım kılavuzu hediye etmek isterken kendim yazamadığımı görünce güldüm evet.
devamını gör...
4-3-3 oynatan aykut
kendisi hakkında hiçbir fikrim olmasa da, yazdıklarıyla, nicki ile gönlümüzü kazanan yazardır. 4-3-3 oynatan aykut nickini gördüğümde moralim bozuksa bile bir gülümsüyorum içimden, yani varlığı beni-bizi çok mutlu ediyor. dün doğum günüsü olan yazarımız imiş, sözlükten bu aralar biraz uzak kaldığım için bir güncük gecikme ile doğum gününüzü ve yeni yaşınızı kutlarım.* sevdiklerinizle ve ailenizle beraber nice güzel yaşlarınız olsun inşallah.bir de editör olmuş kendisi, başarılarınız daim olsun.*siz hep buralarda olursunuz umarım, kaleminiz daim olsun. çokça sevgi ve saygı ile.*
devamını gör...
feminist sevmeme nedenleri
bir cinsiyeti önde tutan bir ideoloji ile düşünmeleri.
köken: latince isim, yunanca ek
feminist: kadıncı [femina + ist]
feminizm: kadıncılık [femina + ism]
cinsiyette eşitlik arayan insanlar başım üstüne. fakat bunun için pozitif ayrımcılık gerektiğini düşünen insanları sevmiyorum.
- "eşitlik istiyorsanız siz de feministsiniz, her yere yazın" gibi söylemler, tartışılmaz bir yanlıştır.
kelimelerin tanımını kafanıza göre değiştiremezsiniz. eşitlik veya adalet, hangisini istiyorsanız, bu kelimeleri kullanın. başka kelimeleri bükmeye çalışıp ideoloji yaratmaya çalıştığınızda, doğal olarak tepki alırsınız.
- bugün bir çok erkek, başka kadınlara yapılan zulmü kullanarak yolunu bulmaya çalışan* kadınlar tarafından suçlanıyor, işinden atılıyor, toplumdan soyutlanıyorsa, sebebi bellidir.
- kadın hakları olarak türkiye'de ne aranmak istendiği bilinmemektedir. cezalar zaten belli. uygulanmasında sorun var. bunun için tüm erkekleri değil, baştakileri sorumlu tutmalısınız.
- sırf siz sevmiyorsunuz diye "onlar feminist değil", "onlar radikal", "onlar feminazi" diyerek kendinizi kurtaramazsınız. bugün ben "onlar gerçek nazi değil" desem, gülerek hapse atarlar.
bir gün ben kendime erkekçi* desem, şurada linçlenirim, ki şimdiden geçmiş olsun, bu tanımda da linçleneceğim. bu sözlükte ilk kez böyle bir tanım yazdım, çünkü başlık çok güzel sormuş ve tanımda giydirmece yok.
köken: latince isim, yunanca ek
feminist: kadıncı [femina + ist]
feminizm: kadıncılık [femina + ism]
cinsiyette eşitlik arayan insanlar başım üstüne. fakat bunun için pozitif ayrımcılık gerektiğini düşünen insanları sevmiyorum.
- "eşitlik istiyorsanız siz de feministsiniz, her yere yazın" gibi söylemler, tartışılmaz bir yanlıştır.
kelimelerin tanımını kafanıza göre değiştiremezsiniz. eşitlik veya adalet, hangisini istiyorsanız, bu kelimeleri kullanın. başka kelimeleri bükmeye çalışıp ideoloji yaratmaya çalıştığınızda, doğal olarak tepki alırsınız.
- bugün bir çok erkek, başka kadınlara yapılan zulmü kullanarak yolunu bulmaya çalışan* kadınlar tarafından suçlanıyor, işinden atılıyor, toplumdan soyutlanıyorsa, sebebi bellidir.
- kadın hakları olarak türkiye'de ne aranmak istendiği bilinmemektedir. cezalar zaten belli. uygulanmasında sorun var. bunun için tüm erkekleri değil, baştakileri sorumlu tutmalısınız.
- sırf siz sevmiyorsunuz diye "onlar feminist değil", "onlar radikal", "onlar feminazi" diyerek kendinizi kurtaramazsınız. bugün ben "onlar gerçek nazi değil" desem, gülerek hapse atarlar.
bir gün ben kendime erkekçi* desem, şurada linçlenirim, ki şimdiden geçmiş olsun, bu tanımda da linçleneceğim. bu sözlükte ilk kez böyle bir tanım yazdım, çünkü başlık çok güzel sormuş ve tanımda giydirmece yok.
devamını gör...
düğünlerdeki kapalı genç kadın oynaması
dans eden kadın görünce heyecan yapıyorsa başka yöne bakmasını tavsiye edeceğim yazar beyanıdır.
devamını gör...
seks sırasında partnerinin boğazını sıkmak
yahu arkadaşım niye hepiniz illa nimeti murdar etme derdindesiniz? birbirinize zarar vermeden olmuyor mu bu seks?
biri boğazını sıkar, biri kelepçe bağlar, biri tasma takar, biri kırbaç vurur. yeter lan artık!
biri boğazını sıkar, biri kelepçe bağlar, biri tasma takar, biri kırbaç vurur. yeter lan artık!
devamını gör...
sevgisiz büyümüş insan
gördüğü en ufak sevgi kırıntısında dahi ne yapacağını bilemeyen,eli ayağına dolanan,hatta şımarık davranarak* o sevgiyi de muhtemelen kaybedecek olan kişidir.
zaten bir süre sonra bu döngüden de bıkar ve akıllanmayı denemek yerine kendisini insanlardan soyutlamayı tercih eder.
zaten bir süre sonra bu döngüden de bıkar ve akıllanmayı denemek yerine kendisini insanlardan soyutlamayı tercih eder.
devamını gör...
kitap ve defter kaplamak
o gün evde kaos yaşanır. kaplar ya kasar ya da bol gelir.
devamını gör...
renk körlüğü
farklı çeşitleri olan kalıtsal hastalık. ben de döteranamoli'yim yani yeşile karşı duyarlılığım düşük. kırmızı-yeşil, turuncu-yeşil, sarı-yeşil, kahverengi-yeşil karıştırdığım renkler. ve de yeşilden ayrı olarak mor-mavi, gri-pembe de karıştırdığım renkler arasında.
günlük hayatta aslında çok da sorun olmazken en kötü yanı insanların kıpkırmızı bir şey gösterip bu ne renk diye sorması ve açıklamakla uğraşmam.
burdan seslenmek istiyorum kıpkırmızı bir elmayı veya yemyeşil ağacın rengini zaten anlayabiliyoruz arkadaşlar. belki sizin kadar doygun göremiyorumdur bunu anlamak imkansız çünkü zaten doğuştan geliyor ve karşılaştıralamaz ama sonuç olarak ana renklerde sıkıntı olmuyor. ama çoğu nesnenin renk paleti direkt yüzde yüz yeşil olmuyor. çoğu şey aslında ana renklerin değişik oranlarda karışımından oluşuyor ve siz bunu yeşilin tonu, morun şu tonu vs. olarak algılarken biz tam olarak hangi renk olduğuna karar veremiyoruz bazen. örneğin renk körlüğü testlerinde birbiriyle aynı koyulukta benzer tonlarda küçük dairelerden oluşan sayılar oluyor. örneğin yüzde 65 kırmızı yüzde 35 yeşil olan daireye siz kırmızı diyorsunuz. yüzde 65 yeşil yüzde 35 kırmızı olan daireye yeşil diyorsunuz. ve bunlarla bi sayı yazıldığında ayırt edebiliyorsunuz. bize göreyse bu ikisi de birbiriyle nerdeyse aynı görünüyor.
umarım açıklayabilmişimdir. bir daha bana bunu ne görüyon diye soran olursa bunu okutacağım çünkü. hala sorusu olan varsa da sorabilir.
günlük hayatta aslında çok da sorun olmazken en kötü yanı insanların kıpkırmızı bir şey gösterip bu ne renk diye sorması ve açıklamakla uğraşmam.
burdan seslenmek istiyorum kıpkırmızı bir elmayı veya yemyeşil ağacın rengini zaten anlayabiliyoruz arkadaşlar. belki sizin kadar doygun göremiyorumdur bunu anlamak imkansız çünkü zaten doğuştan geliyor ve karşılaştıralamaz ama sonuç olarak ana renklerde sıkıntı olmuyor. ama çoğu nesnenin renk paleti direkt yüzde yüz yeşil olmuyor. çoğu şey aslında ana renklerin değişik oranlarda karışımından oluşuyor ve siz bunu yeşilin tonu, morun şu tonu vs. olarak algılarken biz tam olarak hangi renk olduğuna karar veremiyoruz bazen. örneğin renk körlüğü testlerinde birbiriyle aynı koyulukta benzer tonlarda küçük dairelerden oluşan sayılar oluyor. örneğin yüzde 65 kırmızı yüzde 35 yeşil olan daireye siz kırmızı diyorsunuz. yüzde 65 yeşil yüzde 35 kırmızı olan daireye yeşil diyorsunuz. ve bunlarla bi sayı yazıldığında ayırt edebiliyorsunuz. bize göreyse bu ikisi de birbiriyle nerdeyse aynı görünüyor.
umarım açıklayabilmişimdir. bir daha bana bunu ne görüyon diye soran olursa bunu okutacağım çünkü. hala sorusu olan varsa da sorabilir.
devamını gör...
en iyi yastık vicdandır
ve bazıları yastıksız uyur.
devamını gör...
başlıkta kendi tanımını okuyup ne güzel tanımmış bu demek
sıklıkla kullandığım o kadar kelime var ki hemen anlıyorum, şaşıramıyorum. hatta başkalarının tanımını ben yazdım zannediyorum bazen. ben çıkmayınca şaşırıyorum.
devamını gör...
hiç aramıyorsun sormuyorsun hayırsız diyen insan tipi
uzun süredir görüşmeyen ,yani ne o aramış ne siz, iki arkadaştan biri aklına eser de bir gün ararsa bir anda olay bir muharabeye dönüşür. kimin aradığı da önem arz etmez. hiç arayıp sormuyorsun diyen ilk kişi saldırmış olur digeri savunma yapmak zorunda kalır. ya işte yogundum iş güç sen de aramıyorsun gibi şeyler söyler. ne söylese de artık savunma hattındadır. oysa iki taraf ta bilir ki durum karşılıklıdır. bu durumda savunma yapan sinirlenir ulan ben niye savunuyorum kendimi o da aramadı diye lakin ilk karşı taraf durum değerlendirmesi yapmıştır savunmadan başka çare yoktur. bir dahaki sefere dostum bu kalıbı ilk sen kullanmalısın ilk kılıcı sen çekip saldırmalısın bakalım karşı taraf kendi zehrinden tadınca ne tepki verecek?
devamını gör...
antalya’yı çekici kılan detaylar
aspendos antik kenti ve kleopatra plajı.
devamını gör...


