türkiye’nin girişine yazılması gereken söz
devamını gör...
şu an dinlenen şarkıdan bir cümle
yeter ki onursuz olmasın aşk" diye saydırıyordum,
dillerim kopaydı, benim kutsalım sensin,
büyük konuştum, yerlerde sürünüyorum,
evvelimden gitsen de ahirim sensin.
dillerim kopaydı, benim kutsalım sensin,
büyük konuştum, yerlerde sürünüyorum,
evvelimden gitsen de ahirim sensin.
devamını gör...
kitap alıntıları
''vermediğiniz şeyi alamazsınız, kendinizi vermeniz gerekir. devrim'i satın alamazsınız. devrim'i yapamazsınız. devrim olabilirsiniz ancak. devrim ya ruhunuzdadır ya da hiçbir yerde değildir.'
konuşmasını bitirirken, yaklaşan polis helikopterlerinin gürültüsü sesini boğmaya başladı."
mülksüzler / ursula k. le guin
konuşmasını bitirirken, yaklaşan polis helikopterlerinin gürültüsü sesini boğmaya başladı."
mülksüzler / ursula k. le guin
devamını gör...
nickaltı yalakalığı
abartıya kaçmamak suretiyle yazarken en çok zevk aldığım tanımlardır. samimi olduğum yazarların mahlas altına güzelleme yapmak, başka yazarların da kendi mahlas altıma iltifat vs eleştiri yapmaları, hatta dedikodumu yapmaları acayip hoşuma gider. sözlükte ciddi ve önemli meseleler dışında arada sırada yaparım böyle şeyler.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının yaş aralığı
22 yaşındayım, ruhum 5 ve 79 arasında gidip gelmektedir.
devamını gör...
ilk buluşma için nereye gidilir sorunsalı
genelde şehrin veya ilçenin rağbet gören cafe, pub tarzı yerleri .frekans tutmazsa en azından güzel bir kahve içmiş olursunuz.
devamını gör...
kafa film serileri sözlüğün youtube kanalına yüklensin kampanyası
hep destek, tam destek! dediğim kampanya.
devamını gör...
süleyman soylu deyince akla gelenler
türkiye'deki tüm hırsız, terör yandaşı, kadın düşmanı, pislik insanlarla fotoğrafı olan; şimdi içerisinde bulunduğu partiye eskiden muhalefet yaparken küfürler eden tutarlılık abidesi, mafya bozuntusu, saç bakımından yetersiz sözde siyasetçi.
daha çok var da dava açıyor amcamız. ondan bu kadarı yeterli şimdilik.
daha çok var da dava açıyor amcamız. ondan bu kadarı yeterli şimdilik.
devamını gör...
casimir etkisi
sanal parçacıkların varlığına kanıt olarak görülen, casimir kuvveti adlı kuvvet tarafından ortaya çıkan, varlığı hollandalı fizikçiler hendrik casimir ve dirk polder tarafından kanıtlanan etki.
bu etki aşağıdaki şekilde tasarlanmış bir deney sonucu ortaya çıktı:
deneyde, yüksüz ve iletken 2 levha birbirine paralel biçimde ve aralarında son derece küçük bir mesafe olacak şekilde, vakum içerisine yerleştirir. klasik fizik, levhalar yüksüz olduğundan burada bir elektrik alanı ve dolayısıyla elektriksel kuvvetin ortaya çıkmayacağını söyler. ancak gözlemlenen şey, levhaların bir güç tarafından birbirine doğru itilmesidir. bu durum, kuantum fiziğindeki sanal parçacıkların varlığı ile açıklanır.
durumu basitçe şöyle özetleyebiliriz:
bu iki levha arasında belirecek herhangi bir sanal parçacık, belirli bir dalga boyu ve enerjiden fazlasına sahip olamaz. levhalar arası aralık, bunu kısıtlar. ancak levhaların dış kısmında böyle bir kısıtlama yoktur. yüksek enerjili bir sanal parçacık çifti, levhaların dış bölgesinde var olabilir ve iki taraftan neden oldukları basınç aracılığıyla levhaları birbirine doğru itebilir. bu basınç, levhaların iç kısmındaki sanal parçacıkların neden olduğu basınçtan büyük olursa, levhalar birbirine yapışacaktır.
bu kısım bilimgenc. tubitak. gov. tr'den alıntıdır.
casimir kuvveti ile ilgili önemli bir gelişme yakın zamanlarda yaşandı. geçmişte özdeş (bileşimi, büyüklüğü ve biçimi aynı) iki cisim arasındaki casimir kuvvetinin her zaman çekici olduğunu söyleyen bir teorem vardı. ancak qing-dong jiang ve franck wilczek, bu teoremde bir eksiklik tespit etti ve bazı durumlarda özdeş cisimler arasındaki itici casimir kuvvetlerinin ortaya çıkmasının da mümkün olduğunu gösterdi.
yazının tamamı için link
bu etki aşağıdaki şekilde tasarlanmış bir deney sonucu ortaya çıktı:
deneyde, yüksüz ve iletken 2 levha birbirine paralel biçimde ve aralarında son derece küçük bir mesafe olacak şekilde, vakum içerisine yerleştirir. klasik fizik, levhalar yüksüz olduğundan burada bir elektrik alanı ve dolayısıyla elektriksel kuvvetin ortaya çıkmayacağını söyler. ancak gözlemlenen şey, levhaların bir güç tarafından birbirine doğru itilmesidir. bu durum, kuantum fiziğindeki sanal parçacıkların varlığı ile açıklanır.
durumu basitçe şöyle özetleyebiliriz:
bu iki levha arasında belirecek herhangi bir sanal parçacık, belirli bir dalga boyu ve enerjiden fazlasına sahip olamaz. levhalar arası aralık, bunu kısıtlar. ancak levhaların dış kısmında böyle bir kısıtlama yoktur. yüksek enerjili bir sanal parçacık çifti, levhaların dış bölgesinde var olabilir ve iki taraftan neden oldukları basınç aracılığıyla levhaları birbirine doğru itebilir. bu basınç, levhaların iç kısmındaki sanal parçacıkların neden olduğu basınçtan büyük olursa, levhalar birbirine yapışacaktır.
bu kısım bilimgenc. tubitak. gov. tr'den alıntıdır.
casimir kuvveti ile ilgili önemli bir gelişme yakın zamanlarda yaşandı. geçmişte özdeş (bileşimi, büyüklüğü ve biçimi aynı) iki cisim arasındaki casimir kuvvetinin her zaman çekici olduğunu söyleyen bir teorem vardı. ancak qing-dong jiang ve franck wilczek, bu teoremde bir eksiklik tespit etti ve bazı durumlarda özdeş cisimler arasındaki itici casimir kuvvetlerinin ortaya çıkmasının da mümkün olduğunu gösterdi.
yazının tamamı için link
devamını gör...
geç öğrenilen bir gerçek
kıskançlık ve bencillikle hayatımızın sonuna kadar baş etmeye çalışacağımız gerçeği.
devamını gör...
kafa sözlük muhalifleri
cinsiyetçiliğe karşı olduğunu söylerken, yollu yoldaş ifadesini kullanan bir garip oluşum.
ne diyim arkadaşlar takılın.
(bkz: ahiretlik olduk seninle) *
ne diyim arkadaşlar takılın.
(bkz: ahiretlik olduk seninle) *
devamını gör...
türklerde kölelik
orta asya türklerinde göçebe yaşam tarzı nedeniyle sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel şartlar köleliğe uygun değildi. orta doğu toplumlarında her zaman kölelik vardı. türkler köleliği ilk olarak iran’a geldiklerinde görerek (kavram olarak önceden öğrenmişlerdi) 9. yy’da yerleşik yaşama geçmeyle paralel olarak uygulamaya başladılar.
türklerdeki kölelik grekoromen kölelikten farklıdır. grekoromen kölenin hiçbir hakkı yoktur. boyunluklarında “beni sahibime götür. sahibim şu” yazardı. abd’de 19. yy.’da bile kullanıldı. pompei’de* evlerin alt katlarında köle odaları bulundu. üstteki sefih hayatın aksine sıkıştırılmış toprak zeminli, duvarda halkaların zincirlerin olduğu ortamlarda kalıyorlardı. kırsal alanda ise yakılmasın diye taş yapılarda gece kapı üstlerine kilitlenerek kalıyorlardı. roma imparatorluğu’nun son dönemlerinde halkın %90’ı köleydi, tüm iş gücünü köleler oluşturuyordu. orta çağdaki serfler (köylüler) de korunma amaçlı derebeyine biat eden bir tür gönüllü köle insanlardı.
hristiyanlık romalılardan kölelik kurumunu devraldı. daha sonra gelecek islam’ın çok büyük bir hızla geniş alanlara yayılmasının bir sebebi de müslüman olan herkese eşitlik vaadi ve köle azad etmenin sevap olduğuna inanılmasıdır.
türkler’de iki tür kölelik vardı.
1. savaşlarda ele geçirilenler
2. satın alınanlar
savaşlarda ele geçirilenler müslümansa köle yapılamazdı, müslüman olurlarsa azad edilirlerdi. niteliksiz olanlar kürek mahkumu yapılıyor, belli bir süre çalıştıktan sonra azad ediliyordu. cervantes 7 yıl kürek mahkumluğu yaptırıldıktan sonra azad edilmiştir. savaşta ele geçirilen yetenekli zanaatkar gayrimüslimler ise köle yapılırdı. onlara gulam denilirdi. örneğin bir demirci köle yapıldığında günlük belli bir işi yapması beklenirdi. yaşam tarzı olarak grekoromen kölelerden farklılardı. ev sahibi olur, evlenirlerdi. ülkelerine gidemezlerdi.
tarımsal iş gücünü köleler değil reaya (halk) sınıfı denilen köylüler oluştururdu.
genellikle afrika’da köle tüccarları güzel ve sağlıklı gençleri yakalar, erkekler hadım edilir, bu köleler önce mısır’da sonra şam’a, halep’e ve en iyileri istanbul’a getirilerek satılırlardı. afrika’dan getirilen köleler evlerde (şehirde saray, yalı, konak; taşrada bey evi, çiftlik vb) özel hizmetlerde (yemek, giyim vb) çalıştırılır, bir süre sonra veya müslüman olurlarsa hemen azad edilirlerdi. azad edilenler genelde aynı yerde kalır, pozisyonları yükselir, maaş alarak çalışmaya devam ederlerdi. eski türk filmlerindeki karikatürize edilmiş arap bacı karakteri önce köle, sonra azad edilip halayık* olan, evin bir ferdidir. pargalı ibrahim rum çeteciler tarafından köle olarak manisa’da şehzade süleyman’a satılmış, gelir gelmez müslüman olduğu için azad edilmiş, italyanca ve latince bilen çok zeki bir genç olduğu için süleyman’ın müsahibi* olarak yaşamış ve yükselmiştir. osman hamdi bey’in* babası ethem paşa da çocukken köle olarak istanbul’da satılmış bir rum’du.
türklerdeki kölelik grekoromen kölelikten farklıdır. grekoromen kölenin hiçbir hakkı yoktur. boyunluklarında “beni sahibime götür. sahibim şu” yazardı. abd’de 19. yy.’da bile kullanıldı. pompei’de* evlerin alt katlarında köle odaları bulundu. üstteki sefih hayatın aksine sıkıştırılmış toprak zeminli, duvarda halkaların zincirlerin olduğu ortamlarda kalıyorlardı. kırsal alanda ise yakılmasın diye taş yapılarda gece kapı üstlerine kilitlenerek kalıyorlardı. roma imparatorluğu’nun son dönemlerinde halkın %90’ı köleydi, tüm iş gücünü köleler oluşturuyordu. orta çağdaki serfler (köylüler) de korunma amaçlı derebeyine biat eden bir tür gönüllü köle insanlardı.
hristiyanlık romalılardan kölelik kurumunu devraldı. daha sonra gelecek islam’ın çok büyük bir hızla geniş alanlara yayılmasının bir sebebi de müslüman olan herkese eşitlik vaadi ve köle azad etmenin sevap olduğuna inanılmasıdır.
türkler’de iki tür kölelik vardı.
1. savaşlarda ele geçirilenler
2. satın alınanlar
savaşlarda ele geçirilenler müslümansa köle yapılamazdı, müslüman olurlarsa azad edilirlerdi. niteliksiz olanlar kürek mahkumu yapılıyor, belli bir süre çalıştıktan sonra azad ediliyordu. cervantes 7 yıl kürek mahkumluğu yaptırıldıktan sonra azad edilmiştir. savaşta ele geçirilen yetenekli zanaatkar gayrimüslimler ise köle yapılırdı. onlara gulam denilirdi. örneğin bir demirci köle yapıldığında günlük belli bir işi yapması beklenirdi. yaşam tarzı olarak grekoromen kölelerden farklılardı. ev sahibi olur, evlenirlerdi. ülkelerine gidemezlerdi.
tarımsal iş gücünü köleler değil reaya (halk) sınıfı denilen köylüler oluştururdu.
genellikle afrika’da köle tüccarları güzel ve sağlıklı gençleri yakalar, erkekler hadım edilir, bu köleler önce mısır’da sonra şam’a, halep’e ve en iyileri istanbul’a getirilerek satılırlardı. afrika’dan getirilen köleler evlerde (şehirde saray, yalı, konak; taşrada bey evi, çiftlik vb) özel hizmetlerde (yemek, giyim vb) çalıştırılır, bir süre sonra veya müslüman olurlarsa hemen azad edilirlerdi. azad edilenler genelde aynı yerde kalır, pozisyonları yükselir, maaş alarak çalışmaya devam ederlerdi. eski türk filmlerindeki karikatürize edilmiş arap bacı karakteri önce köle, sonra azad edilip halayık* olan, evin bir ferdidir. pargalı ibrahim rum çeteciler tarafından köle olarak manisa’da şehzade süleyman’a satılmış, gelir gelmez müslüman olduğu için azad edilmiş, italyanca ve latince bilen çok zeki bir genç olduğu için süleyman’ın müsahibi* olarak yaşamış ve yükselmiştir. osman hamdi bey’in* babası ethem paşa da çocukken köle olarak istanbul’da satılmış bir rum’du.
devamını gör...
popülaritesini hak eden filmler
devamını gör...
küresel ısınma etkisi
kendi evimizde yaşam alanımızda , yaşam kalitemizi düşürecek şeyler yapabilir miyiz? peki dünyamız için neden böyle yapıyoruz? ev dediğimiz kavramı neden hep 4 duvar olarak algılıyoruz. kapını pencereni kapatınca izole olduğumuzu mu düşünüyoruz? bu durumlardan kurtulabileceğimizi düşünüyoruz? evimizle ilgili sıkıntı yaşadığımızda çabucak başka kiralık bir ev bulabiliriz.ama dünyamıza bir şey olduğunda kiralık bir gezegen bulamayız.henüz şimdilik. ilerisi için bu durum değişebilir teknoloji gelişir vs başka bir gezegende yaşabiliriz. bu uzun sürebilir ama yakın gelecekte bu durum olacak. şu an başka bir gezegene gitme imkanımız olsa bile , problemli kiracı gibi neden b.k edip bırakıyoruz? insanlık olarak yaşam alanımıza dünyamıza umarım iyi bakarız.
devamını gör...
30 kasım 2020 köy okulu kitap yardımı etkinliğinin bitmesi
canım yazarlarım, 25 kasım 2020 tarihinde başlatmış olduğumuz kafa sözlük köy okuluna kitap yardımı etkinliğini an itibarı ile sonlandırmış bulunuyoruz.
5 gün gibi kısa bir sürede, hedef rakam olarak belirlediğimiz 125 kitabın çok çok üstüne çıktık.
bizi ne kadar mutlu ettiniz, bunu size tarif dahi edemem.
her birinizin teker teker yüreğine sağlık.
not : köşeye kitaplarını ayırmış ancak henüz kargoya vermemiş yazarlarımız için, çarşamba gününü son gün olarak belirledik.
kargolar ne yazık ki, okulun konumundan dolayı okula ulaşmakta güçlük çekiyor, bir de bildiğiniz üzere pandemi süreci okullar hali hazırda kapalı.
bu sebepten, kargo için belirttiğimiz adresten kitapları alıp, bireysel araç ile tek seferde okula ulaştıracağız.
not 2 : son kargo da batman'a ulaşınca fotoğraflarımızı almaya başlamış olacağız.
5 gün gibi kısa bir sürede, hedef rakam olarak belirlediğimiz 125 kitabın çok çok üstüne çıktık.
bizi ne kadar mutlu ettiniz, bunu size tarif dahi edemem.
her birinizin teker teker yüreğine sağlık.
not : köşeye kitaplarını ayırmış ancak henüz kargoya vermemiş yazarlarımız için, çarşamba gününü son gün olarak belirledik.
kargolar ne yazık ki, okulun konumundan dolayı okula ulaşmakta güçlük çekiyor, bir de bildiğiniz üzere pandemi süreci okullar hali hazırda kapalı.
bu sebepten, kargo için belirttiğimiz adresten kitapları alıp, bireysel araç ile tek seferde okula ulaştıracağız.
not 2 : son kargo da batman'a ulaşınca fotoğraflarımızı almaya başlamış olacağız.
devamını gör...



