sonrasinda bu sebepten ilişkiyi sonlandirmak istediginde suçlanacak olan kişidir. bu sadece kadin erkek ilişkileri için de geçerli degil bence. arkadaş, aile, akrabalar.. bize büyük yıkımlar getirecekse ya da zarar veriyosa, mutsuz ediyosa iletişimi kesmek ya da en aza indirmek en dogrusudur. zaten hayatin kendisi zorken bide beni yoran yıpratan insanlarla neden olayım ki yani.
devamını gör...

amerika' nin ikinci dunya savasi doneminde japonya'nin iki farkli sehri olan hirosima ve nagasaki 'ye yaptigi atom saldirisidir. olayin ucu aslinda adollf hitler'e kadar gitmektedir. adolf hitler ikinci dunya savasi'nin seyrini degistirmek icin, bunyesinde barindirdigi bilim adamlariyla atom bombasi gibi tehlikeli nukleer silahlar uretip kullanmayi dusundu. bu durumundan endise duyan,iclerinde albert einstein'nin da bulundugu bir kac bilim adami careyi donemin abd baskanina mektup yazmakta buldu. "vay canina bu bizim neden aklimiza gelmedi" diye dusunmus olmalilar ki, akabinde atom bombasi uretimine basladilar ve tarih 6 agustos 1945 saat 8:15 civarinda "little boy" adli atom bombasiyla ilk saldiri gerceklesti. suanki kaynaklara gore bombanin atildigi bolgenin ilk 500 m. uzakliginda insanlarin %90'i saldirida vefat etti ve sehrin
%70' lik bolumu yok oldu. bu saldirinin uc gun sonrasinda ise (9 agustos 1945) nagasaki kentine "fat man" adini verdikleri atom bombasi atildi. soylentilere gore iki saldirininda sabah saatlerinde yapilmasinin nedeni, japonlarin en cok disarida bulunduklari zaman diliminin sabah olmasidir. kisacasi amac aslinda japon kraliyetini devirmekten ote halkini da yok etmektir. nagasaki sehrinin ise kayitli raporlara gore %50'lik bolumu saldirida yok olmustur. nagasaki saldirsindan cok kisa bir sure sonrasinda jopon kraliyeti teslim oldu. ayriyeten tarihte bu saldirinin iki farkli onemi vardir.birinci neden bir ulkeye/sehre duzenlenen ilk atom bombasi saldirisi olmasi, ikincisi ise ikinci dunya savasi'ni sonlandiran bir saldiri olmasi...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
nagasaki_temple_destroyed.jpg


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sevabı bile artıyormuş !
devamını gör...

sorunsal olmayan bir geyiktir.

bu ne yaa, klimayı mı açıyor? der çaktırmadan basardım ben. çünkü yok etmeme ihtimali var gezegen sonuçta, butonla falan yok olmaz gibi.*

nolan oturdu filmini çekti bunun. 260 milyon dolar para harcadı, basılmasın diye kaç kişi telef oldu.
devamını gör...

sade maden suyu karıştırmak, cidden bir üst segment oluyor.
devamını gör...

sütçü değilim arkadaşlar, tişikkirlir.
devamını gör...

moderatörden gelen mesajlardır.
devamını gör...

“ güzel konuşan birine değil, güzel davranan birine itimat et. can ol, yeri gelince yol, düşerse kanat ol. çünkü sevilmelerin ve değer vermelerin en güzeline layıktır böyleleri. nasıl ki 'söz gümüşse sukût altın' . davranışta huzura açılan kapıdır benim gözümde.”
devamını gör...

amerika tarihinin uğur ışılak'ı olabilir bu adam. o nasıl keskin bir dönüştür aslanım, o nasıl bir "r" yapmakdır.*
devamını gör...

geceleri çok yoğun anksiyete atakları geçirdiğim dönemde ilaç almadan halletmenin bir çok yolunu aradım. herkeste işe yarar mı bilmiyorum ama sıcak bir bitki çayı içip karanlıkta uzanarak youtube'dan masal falan dinlemek baya iyi geliyordu. kafayı başka bir şeyle meşgul etmek tekrarlayan felaket senaryolarını düşünmenin önüne geçiyor. mutlaka kendinizi meşgul tutmalısınız. anksiyete sırasında hiçbir şey yapmadan oturmanın bir faydası olmuyor ne yazık ki. kalkıp harekete geçmek lazım. bir şeyler izleyin, spor yapın, yürüyüşe çıkın. ne yaparsanız yapın ama oturup düşünmeyin.
devamını gör...

semiramis pekkan-bana yalan söylediler.
devamını gör...

gerçekleştirmemiz gereken bir eylemi yapmaya başlamamız için beş saniyelik bir süremizin olduğunu iddia eden bir kural. beynimiz beş saniyeden sonra bu eylemi gerçekleştirmemizi engelliyor. bu yüzden erken harekete geçmekte fayda var.

bu kuralı ortaya atan mel robbins şöyle diyor" bir şeyi yapmak istediğinizde bunu beş saniye içerisinde yapmazsanız zihninizin fren mekanizması devreye girer. fikri öldürmüş olursunuz. sorun fikirler değil. sorun harekete geçmemek. ve bunu bir başkası değil kendiniz yapıyorsunuz. yapmayın!"

çok haklı bir açıklama olduğunu düşünüyorum. çoğu insandaki erteleme hastalığını bu kuralla halledebiliriz. biz yapmaya başlamadıkça, harekete geçmedikçe yapacağımız iş gözümüzde büyüyor ve bize ağır gelmeye başlıyor. ağırlaşmasına izin vermeden harekete geçersek hayatımızın kolaylaşacağına inanıyorum.
devamını gör...

gel benimle çok çok uzaklara
hüzünlerini bir parça aşkla değiştir
gel benimle bilinmez duraklara
mevsimlerini bir dalga yaza dönüştür
...

sözlerine sahip olan harika şarkı.
devamını gör...

cinsiyetçi tanımlar girme konusunda doktora yapmış çakma profesör yazarımızdır. şu kadın böyledir, bu kadın şöyledir... yok eğer böyle ise kadın kesin şöyledir vs.

acilen kendine çeki düzen vermesi gerektiğini düşündüğümdür.

edit: sürekli sözlüğü küçümsüyorsun veya imada bulunuyorsun. kimse sana zorla tanım yazdırmıyor. ilgi çekmek için kendini şekilden şekle sokma.
devamını gör...

iyi giden, veya bir şekilde ilerleyebilen bir işi bozmak, onun kötü yanlarını pat diye söylemek asla hiçbir zaman istemem. motive edici, destekleyici cümleler hep hayat kurtarır. ama artık görüyorum ki, burada cinsiyetçi söylemler, insanları ayıran başlıklar, karşı tarafı linçlercesine yazımlar çıkmış ortaya. bu ben buraya gelmeden önce de öyleymiş ama ben kendi gözlerimle görmeden ve biraz da sabırla ne zaman biter vs diye beklemeden önce yazmak istemedim. kışkırtıcı başlıklar, ayırıcı söylemler ve en önemlisi bu başlıklara sürekli prim veren tatlı yazarlarımız. burada ilk önce yazar alımlarında tanımlara ciddi ciddi bakılıyor mu? kimin ortalık karıştırıcı olduğu sezilemiyor mu? ya da yazar olduktan sonraki tanımları dikkate alınmıyor mu? sorusuyla mod arkadaşlarıma iş düşüyor. hemen arkasından da bu platformun sadece modlarla yürümediği, yazar olmadan yönetici, yönetici olmadan da yazarın olmadığını hatırlatarak; yazar arkadaşlarımın neden çirkin başlıklara prim verdiği? neden o başlıklara yazdığı? neden tartışmaya girilmeyecek konuların tartışıldığı? soruları sorulması gerekiyor. siz o çirkin başlıklara yazdıkça başlık sahibi kazanıyor. ondan dolayı sadece yöneticiye suç bulmak doğru değil burayı yönetici-yazar çerçevesi içerisinde değerlendirmek en doğrusu diye düşünüyorum.
devamını gör...

yetersiz bakiye
devamını gör...

okuyunuz.*

peygamber'in müslümanlara vasiyet ettiği temel görevlerden biri cihattı. bu sözcük arapça'da çaba ya da uğraş anlamına gelen c-h-d kökünden gelir.

bernard lewis-islam'ın krizi.


sultan bayezid ispanyol ve portekizden kovulan ve işkenceler gören yahudilere acıdı.ve tüm valilere bu yahudileri kabul etmelerini ve onlara iyi davranmalarını emretti.çok büyük sayıdaki bu mülteci yahudiler osmanlı himayesinde hristiyan zulmünden kurtuldu.onlarda büyük hayır işleri yaptılar ve vakıflar kurdular.


bernard lewis-çatışan kültürler.


islamın temel metinlerinin hiçbir yerinde terörizm ve cinayet emredilmez.
hiçbir yerinde taraf olmayan üçüncü kişilerin gelişigüzel katledilmesinin sözü bile geçilmez.

bernard lewis-inanç ve iktidar - ortadoğu'da din ve siyaset.
devamını gör...

açtım yine bi' küçük...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

üst başlık: (bkz: merdivenaltı_müzisyen ile müzik teorisi 101)
müzikte bir kök ses üzerine üçlü aralıklar koyarak elde ettiğimiz, bu notaların aynı anda çıkarttığı sestir.

oluşturabileceğiniz en temel akor kök ses - üçlü - beşli aralıklarına sahiptir. üçlü, akorun minör mü majör mü olduğunu belirler, akora karakter katar.
(bkz: müzikal aralıklar)
(bkz: power akor)

armonik olarak ise basitleştirirsek bir melodinin sahip olduğu renk.

haydi detayına girelim.

bir tonalitede yedi tane akor bulunur. her bir akorun tonaliteye olan mesafesine göre bir görevi vardır. mesela sol majör tonunu ele alalım. sırayla:

i - g
ii - am
iii - bm
iv - c
v - dm
vi - em
vii - f#-

akorlarını bulundurur. roma rakamları ile belirttiğimize dikkat edelim, sözlükte belli olmuyor ama büyük i ise majör, küçük i ise minör akorlar. peki bunları böyle sıralamanın anlamı ne? tamam görevleri var ama numaraya ne gerek var?

şöyle ki la tonundaki v akoru ile do tonundaki v akoru farklı sese sahip olsalar bile aynı hissiyatı vereceklerdir. bu numaralar bu yüzden spesifik bir akor ismine değil, o akorun işlevine verilmiştir aslında. mesela ii-v-i gibi bir akor gelişimi görürsek, bunu farklı tonalitelere taşıyabiliriz. bu gelişim do majör tonunda dm, g, c akorları iken örneğin sol majör tonunda am, dm, g akorlarıdır. her ne kadar farklı akorlar olsa da, hepsi tonaliteye göreceli olduğu için, tonun kökü ile aralarındaki mesafe aynı olduğu için aynı hissiyatı verirler.
devamını gör...

duracell reklamlarında aşağılanan, çocukluğumu bu pille çalışan oyuncağa acıyarak geçirdiğim pil türü.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim