“yeni dostluklar kuracak yürek kalmadı artık bizde. işimiz çok... üstelik; yorgunuz.”

bir nezihe meriç sözüdür.

ve evet! ben gerçekten çok yorgunum.
devamını gör...

çok sevdiğim ve görünce mutlaka okuduğum yazar. arada "hele bakim ne yazmış bugün?" diye profilini de stalklamaktayım. *

eksik olmasın.
devamını gör...

bir kişinin düşüncesinin saçma/yanlış/saygısızca/cinsiyetçi olduğunu düşünmek veya belirtmek ne zamandan beri aşağılamak oluyor?
ha tabii sırf filozof, bilim insanı, sanatçı vb. diye körü körüne dediklerini takip etmeyi seçiyorsa bazıları, o başka*. işte asıl cahillik budur.

bir de kişinin kendi cinsiyetçiliğini beslediği için bu isimlerin cinsiyetçi söylemlerini gururla oraya buraya kopyala yapıştır yapan kişiler de var elbette. bence onlar hakkında konuşmaya bile gerek yok, tek yaptıkları ctrl+c, ctrl+v'ye basmak çünkü.

edit: bu da amacı cinsiyetçi söylemleri ctrl+c, ctrl+v yapmak ve sözlüğü cinsiyetçi başlık ve tanımlarla doldurmaya çalışmak olan yazara verdiğim ikinci ve son prim olsun.

edit 2: tarih; savaşlara, açlığa, doğal afetlere, reform-rönesans'a olduğu gibi ''cadı avı'' altında yakılan kadınlara da şahitlik etmiştir. kadınların tek yapması gerekenin ev işleriyle uğraşmak olarak görülen bir geçmişte, kadınların zihninin bilim, felsefe gibi konularla uğraşmak için uygun olmadığını söylemek, empatiden yoksunluk ve geniş çaplı düşünememektir. demek ki filozof da olsan tam manasıyla düşünemeyebiliyorsun. kadınların yaptıkları sabote ediliyor, birçok şeyden alıkonuluyor, diri diri yakılıp toprağa gömülüyor, ama çıkıp da insanlar ''kadınların zihni yetersiz'' diyebiliyor. yahu zihinlerini gösterebilecekleri fırsatı vermediniz ki. ama onlar yine de, tüm baskılara rağmen bir şekilde o kabuklarından çıkmaya çalışmayı başardı.

bu filozofların kurdukları cinsiyetçi cümlelerin üzerinden yüzyıllar geçti, 21. yüzyıldayız ve gururla bu sözlere hak verenler, körü körüne, reddetmeyi eleştirenler var. cinsiyetçiliğin kişileri ve toplumu geriye götürmekten başka bir şeye yaramadığını görebiliyorum. eğer bu körlükse, cinsiyetçiliğe hak verecek cümleleri görmeyi reddettikleri için gözlerimle gurur duyarım.
devamını gör...

bireyin kendini yalnızca kendine ait hissetmesi gerektiği düşüncesindeyim. yer , zaman, kişi üçlemesinden hiçbirine ait olmak için çabalamayın. bu üç faktör dinamiktir. her koşulda var olan ise yalnız sizsinizdir.
hemen her yere gidebilir ve hiçbir yere dönmeyebilirim.
içinizden hiçbirinize ait hissedemiyorum.
*şarkı sözlerini aklıma getiren başlık.
devamını gör...

'bağğzzı arkadaşlar çok haklı bağğzıları da çok işsiz.' deyip gideceğim başlık.

ayrıca derdini seveyim butonu istiyorum ben de yönetimden. neyse beni ilgilendiren başka bir durum olmadığından gidiyorum.

bağzıı şeyler çokk şeyy pehh!
devamını gör...

cinsellik konusunda aşırı ısrarcı olması.

kadın veya erkek fark etmez, bu kadar istekli ve ısrarcı olmak aşık usandırır. rutine düşünce anlamı ve heyecanı kalmıyor, görev hissiyati vermesi yerine, o heyecanı ve özeli korumak önemli.
devamını gör...

düzgün yapmaya çalışırsanız da enayi yerine koyuluyorsunuz. herkes haksız kazanç peşinde. patronu ayrı işçisi ayrı.
devamını gör...

kaynak mühendisliği.
türkiyede böyle bir bölüm yok henüz.
odtü gibi bir kaç kurumun dönem dönem açtığı süresi ve ücreti belirli kurslara katılıp, 'kaynak mühendisi ' sertifikası alıyor ve metal imalat sektöründe, çalışmaya başlıyorsun.

belli bir tecrübe ve deneyimden, ayrıca bunun yanına katacağın tahribatsız muayene ( ndt ) uzmanlığı sertifikalarından sonra , bugün türkiyede hiç kimsenin kazanamadığı ücretler karşılığında yurt dışı, özellikle de türki cumhuriyetler ve rusya yolculuğuna başlıyorsun.
devamını gör...

yunan mitolojisi'nde sicilya'da yaşayan,tek gözleri olan ve çobanlık yapan dev'lerdir.
devamını gör...

afganistan menşeili, süs köpeği olarak da kullanılan uzun kıllara sahip tazı ırkı. anavatanında çoban köpeği olarak ve ceylan avlamada kullanılıyordu.
devamını gör...

bence gemi aynı gemidir, kendi üzerimizden düşünecek olursak biz insanlar sürekli deri değiştiriyoruz, saçlarımız dökülüyor ve yenileri çıkıyor bir nevi parça değiştiriyoruz ve bu bizi değiştirmiyor hala biz aynı biziz, aynı olarak kalıyoruz.
devamını gör...

(bkz: the lord of the rings)
devamını gör...

katılmadığım önermedir. metallica, metal müziğe giriş 101’in bel kemiğidir. sonradan başka gruplar metallica’nın önüne geçebilir ama bu metallica’nın kötü olduğu anlamına gelmez.

ayrıca james hetfield’ın abartılan bir sesi, lars ulrich’in abartılan bir yeteneği olduğunu düşünüyorsanız siz de haklısınız, metallica şişirilmiş bir balon.
devamını gör...

gökhan semiz'in kendi ifadesiyle 1988 yılında, aynı dönemin birçoğu farklı farklı branşta itü türk musikisi devlet konservatuarı öğrencilerinin* , okul kantininde kendilerine ait komik sözleri bir araya getirerek oluşturdukları şarkıları, 1990 yılında "bol vitamin" adıyla bir albüm yapmalarıyla oluşmuş müzik grubu.

ilk albüm yaklaşık 20 genç öğrenci arkadaşın neredeyse tamamen amatörce bir araya gelmesiyle oluştuğundan, grup ikinci albüm ve sonrasında aynı kadroyla devam edemedi. birkaç yıl sonra sertaç demirtaş'ın da gruptan ayrılmasıyla üç kişi ile yollarına devam ettiler, ta ki gökhan semiz'in vefatına kadar. ardından uzun yıllar kendilerince müzik çalışmalarına devam eden emrah anul ve selçuk aksoy geçmişte "takmayacaksın" reklam filmi müziğiyle guruba ödül kazandıran aranjör tolga sünter'in de katılmasıyla yeniden grup vitamin olarak çalışmalar yapmaya, yayınlamaya başladılar.

grup vitamin, ama özellikle sözleri yazan gökhan semiz çok kısa süren hayatında, özellikle 90'ların ortaokul - lise gençliğinin neşe ve espri kaynağı oldu şarkılarıyla. vitamin şarkılarındaki kelime oyunlarını, ince esprileri, eleştirileri, anlamak, arkadaş gruplarında paylaşmak, farklı olmaktı o yılların gençliği için.

kendisine ait sözünde; "birlikte eğlenemeyen insanlar, birlikte bir gelecek kuramazlar" diyordu gökhan semiz, istanbul güngören mezarlığındaki kabrinde, mezar taşında da ifade edildiği gibi.

çalgı - çengi filminden gökhan semiz anısına bir sahne .... [ (!) küfürlü ].
devamını gör...

yeğenimle(2) olan bir diyalog;

-ayaz seni yiyebilir miyim?
-olmaas ben mama değilim.
devamını gör...

son bölümünde "ne bu uyarlama sevdası" diye çemkiren uyarlama dizi.
devamını gör...

evet sevgili gençler , gerçekten bystander çok güzel , açık ve aydınlatıcı yazmış ellerine sağlık .
tabiki biz yine susurluk olayı patladığı zaman , halk olarak bir kaç gece ışık yakıp kapattık aydınlık bir türkiye için ve biraz zaman geçtikten sonra bizi tekrar uyuttular; aynen şuan yattığımız gibi .
şimdi bakmayın, s peker'in bas bas bağırıyor olmasına, çıkarı, istediklerini alabilseydi hiç birimizin bunlardan haberi olmayacaktı.
kısacası sevgili gençler bundan, 25- 30 yıl önce ülke neyse , şuan için de aynı , kacirdiginiz hiç bir şey yok.
bunların hepsi" yiyici hareket önlenemez "diyenler.
devamını gör...

son samuray ukdesi.

sözlük içerisinde çok fazla ukde bırakan veya dolduran yazarlara yakıştırılan sıfat. yani sadece ukde dolduran ile kısıtlamamak gerekir. *

ayrıca ukde bırakana daha çok yakıştığına inanıyorum. sonuçta tanımlanması için bırakan o. tanımlayan sadece aracı. *
devamını gör...

ilkokuldayken tuvalete para düşürmek gibidir. allah'tan 50 kuruş felandı. 1 tl olsa ağlardım büyük ihtimalle.
devamını gör...

200 yıldan daha uzun süre önce goethe genç wertherin acıları adında bir roman yayımladı bildiğiniz gibi. bu kitap yayınlandıktan sonra toplumda bir çok insan kitaptaki karaktere özenip intihar etmiştir. bu kitap yüzünden toplumdaki intihar sayısı yükselmiştir. bu o kadar büyük bir etkiydi ki bazı avrupa ülkelerinde roman yasaklanmıştı. david phillips adında abi bir araştırma yapıyor. werther etkisini modern zamana taşıyor. yaptığı araştırma şu bir intihar hikayesini gazetelerin ilk sayfalarında yayımlanmasının hemen ardından hikayenin çok fazla konu edildiği o bölgede intihar oranları büyük derecede artıyor. phillipse göre başkasının kendini öldürdüğünü okuyan sorunlu insanlar onları taklit etmek için intihar etmektedirler. toplumsal kanıtın daha hastalıklı bir göstergesi olarak bu insanlar diğer sorunlu insanların davrandığı şekilde davranmaya karar vermektedirler. yani başkasının intihar ettiğini duyan çok sayıda insan kendi intiharının da uygun bir davranış olduğuna karar veriyor ve kendini öldürüyor. bu çok ilginç ve çok üzücü bir araştırma. iknanın psikolojisi adlı kitabı okurken hoşuma giden bir bölümdü bende okuyup buraya tanım girmek istedim. okuduğunuz için teşekkür ederim sayın yazarlar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim