günaydın sözlük...

ama öyle, evin küçük oğluymuşsunuz ve her sabah abiniz/ablanız tarafından, türlü mel'unluklarla dürtüle dürtüle uykunuzdan uyandırılıp zorla ekmek almaya yollanmışsınız da; sinirle evden çıkıp ayağınıza hırsla geçirdiğiniz annenizin terliklerine takılıp, merdivenin son basamağında tökezleyip düşmüş, ve bakkala kadar uzanan ömrünüzün o en uzun yolunu, içinize doğru sızan gözyaşları ve sızlayan dizinizin acısı ile yürümüşsünüz gibi bir günaydın değil elbet...

fırın dönüşü sıcak ekmeğin kulağını koparıp, o ekmeği kemire kemire, sallana sallana eve doğru yürümüşsünüz gibi bir günaydın...

sevgilisiyle mesajlaşan abilerinizi ablalarınızı 'babama söylerim' tehdidi ile ( söylemeyeceğinizi o da biliyordur elbet) yüklü bir bahşiş vermeye zorlayarak sabahki yuvarlanışın intikamını almışsınız gibi bir günaydın...

fırsatçı bir günaydın...
kindar bir günaydın...
küçük zaferlerle dolu bir günaydın...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
fotoğrafı çeken: erdal yazıcı/1989 istanbul
devamını gör...

bir çocuk
ağlarken ekmek diye
kurur
gözyaşlarının tuzu
annesinin kirpiklerinde. dize'lerinin sahibi şair'dir.
devamını gör...

emine gürsoy naskali’nin çevirisiyle türkçeye kazandırılan altay türkleri destanıdır. söyleyişindeki kuvveti bakımından dikkat çekici tasvirleri bulunuyor. kendi anlatımım yeterli olmayacağından yapı kredi yayınlarının kitap hakkındaki bilgisini aşağıya alıntılıyorum.



maaday-kara, güney sibirya’da yaşayan altay türklerinin destanıdır. binlerce yıllık yaşam mücadelesinin iki nesli temsil eden yaşlı baba maaday kara ve yaşamı sürdürecek olan oğlu kögüdey mergen’in yaşamına sığdırılarak anlatıldığı destanda odak noktası, ölüm korkusu ve ölümsüzlük arayışıdır: destanın kahramanı -aynı zamanda bir “şaman” prototipi olan- kögüdey mergen, hayatın sırrını çözmek, annesiyle babasını ölüler diyarından yeryüzüne geri getirmek, sürülerini ve halkını ölümün pençesinden kurtarmak için yeraltı dünyasına iner. şamanist bir toplumun ürünü olan (ancak yer yer budizm ve lamaizm etkisi de görülen) destanda, bu dünyayı ve öbür dünyayı algılayış biçimi şamanist düşünce doğrultusundadır. olaylar üç farklı boyuta uzanır: yeryüzü, yeraltı ve gökyüzü. yeryüzü canlıların mekânıdır; yeraltı ruhların yani ölülerin âlemidir, bu âleme karanlık güçler hâkimdir; gökyüzü de yine insan ötesi bir boyuttur. ancak, bu üç boyutun kapıları birbirine kapalı değildir; birinden diğerine gitmek ve geri dönmek mümkündür. maaday-kara’nın -nerdeyse bütün destanlarda olduğu gibi-kozmogonik yönleri de vardır: destan, büyükayı ve orion takımyıldızları ile kutupyıldızı’nın nasıl ve niçin meydana geldiğini de anlatır. kitapta, maaday-kara destanının sazon saymoviç surazakov’un 1964’te aleksey grigoreviç kalkin’in anlatımından derlediği altay türkçesi metninin çevrimyazısı ile türkiye türkçesine çevirisi yanında, destanı çeviren prof. dr. emine gürsoy-naskali’nin aykıntılı “giriş” yazısı, metinde geçen altayca kelimeler ve özel isimler için birer dizin ve geniş bir bibliyografya yer alıyor.
devamını gör...

bekir yıldız’ın öykü kitabıdır.

daha önce nasıl olduysa hiç karşılaşmadığım bir yazar bekir yıldız. bu aralar edebiyat için harcadığım zamanın çoğunu öykü okumaya ayırdığım için çok sayıda öykü kitabı okudum ve bu kitap da onlardan biriydi.

çok etkilediğini söyleyemem beni, bu kitabın ama içinde çok etkili öyküler olduğunu da yadsıyamam. made in germany öyküsünü çok beğendim mesela. ama öyküler yazım tekniği açısından çok iyi olsa da eksik bir şeyler vardı sanki ya da bende oluşturduğu his öyleydi.

öyküler çok karanlık geldi bana. karanlık öyküleri sevmediğimden değil elbette ama acıyı anlatırken bu kadar karanlık olmak beni olması gerekenden daha fazla geriyor belki de. sanki hiç mizah yokmuş gibi davranmış yazar. sanki her şey simsiyahmış gibi.

yazarın bir derdi var elbette. derdini yazmış, derdini anlatmış: göçmenlik, yalnızlık, terk edilmişlik, garibanlık, yabancılık gibi birçok şey üzerine için dökmüş yazar.

beni derinden etkilemiş olmasa da yine de ben bu kitabı okuduğuma memnun oldum. başka kitaplarını okur muyum bilemiyorum şu an ama en az bir kitabı okunması gereken bir yazar olduğunu söyleyebilirim.
devamını gör...

1-ciddi bir nüfus planlaması yapılması
2-eğitime ayrılan payın arttırılması
devamını gör...

iron maiden grubunun efsane vokalisti, günlük hayatında boeing 757 uçurabilen başarılı bir pilot, yazar, senarist, yapımcı ve eskrimci mükemmel insan. 62 yaşında olmasına karşın sahnedeki inanılmaz enerjisi ve yıllandıkça bir şarap gibi daha da güzelleşen sesi ile bana göre heavy metal tarzında gelmiş geçmiş en iyi vokalisttir.
devamını gör...

okurken sinirlendim.
devamını gör...

fragmanı 33 milyon izlense de hakkında pek fazla yorum bulunmayan apple tv plus dizisi. senaryosu peaky blinders'tan bilinen (bkz: steven knight) tarafından yazılmış ve 2019 yılında 1. sezonu yayınlanmıştır. dizide (bkz: jason momoa), (bkz: sylvia hoeks), (bkz: alfre woodard) gibi isimler yer almaktadır.
dünyayı saran bir virüs sonrasında tüm insanlık görme yeteneğini kaybeder. yüzyıllardır doğan herkes kördür ve buna adapte biçimde yaşamlarını sürerler. eskiden görebilen insanları da lanetlerler. çünkü görebilen insanlar yüzünden dünya harap olmuştur, hastalıklar ortaya çıkmıştır, doğa katledilmiştir. böyle bir düşüncenin hakim olduğu dünyada bir kadın görebilen iki bebek dünyaya getirmiştir. sözde lanetli olan bu bebeklerin hayatta kalma mücadelesini anlatır dizi.
yer yer mantık hataları olsa da bilimkurgu dizisi olduğu için göz ardı edilebilir. tek solukta kendisini izletti ve beğendiğim bir dizi oldu. 2. sezonunun ne zaman geleceği hakkında net bir bilgiye de ulaşamadım ama umarım çabuk gelir. öyle bir sezon finalinden sonra merakla bekliyor insan.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu ne kasıntı arkadaşlar.* salın bir kendinizi. elinizi korkak alıştırmayın. takip edelim beğenelim birbirimizi. cimriliğin lüzumu yok. mezara mı götüreceğiz bu beğenileri.*
devamını gör...

evet yeni bir tespitle karşınızdayım. hep beraber aydınlanıp kutsal bilgiye doyacağız. lafı uzatmadan konuya girelim.

bildiğiniz gibi sözlüğün mobil uygulaması (zaten chrome temelli bir uygulama) veya bilgisayar aracılığıyla sözlüğe girdiğinizde zoom yapma diye bir olay yok. yani bazı profil resimlerine yakından bakayım ağzı burnu nasıl diye düşünen abaza ve meriç kardeşlerimiz oldukça çaresiz kalıyordu. garibanların elinden tutup büyük bir hayır işine imza atmak için çalışmalara ve keşiflere başladım. mutlu sonu tüm yazarlarla paylaşmaktan onur duyuyorum. yapılacak işlem çok basittir. mobilde opera tarayıcısından sözlüğe girdiğinizde mis gibi zoom yapabiliyorsunuz. hadi eyw.
devamını gör...

tanım : ateist kardeşler yine büyük bir keşif yapmış dedirten iddiadır.
devamını gör...

dün bir çift bilet aldım. gidiş dönüş. "açık bilet" denen bir şey varmış. alıyorsunuz bileti, aldıktan hemen sonra açık bilete çevirebiliyor ve istediğiniz zaman yolculuğa çıkabiliyormuşsunuz. "istediğiniz zaman" derken 2022'de aldığınız biletle 2048'de yolculuğa tabii ki de çıkamazsınız. düşünmedim değil ama öyle değilmiş. altı aylık bir süresi varmış. tekrardan izmir'e gideceğim. çevirmenle görüşmek için. hem hava değişikliği olur hem otobüs yolculuğu yapmayı inanılmaz ama inanılmaz çok seviyorum. yolları izlemek... böyle bir keyif yok. var tabii de daha vizyon sahibi insanlar için var. ben dev bir köylü taşıyorum içimde. bütün seksiliğime rağmen üstelik. bir emmi var böğrümde. izmir'e ilk gidişimde kalamadım. şimdi kalmak istiyorum. bikaç gün rakının ve laikliğin başkentini turlayacağım. ıyy hiç de sevmem ha. rakı içmem üstelik ama yapacağım bunu. laikliği seviyorum yanlış anlamayın. rakıyı sevmiyorum. adabı vardır rakının. öğ. bu muhabbet nasıl kastı. neymiş adabı? anlat hele?

bi herif keşfettim. algoritma karşıma çıkarttı. acayip kafa bi adam. o kadar sevdim ki. barış ali özkesen. "vasatın kutsallaştırılması" videosuyla tanıdım; "gizli yeteneğinizi nasıl keşfedebiliriz"le bağrıma basasım geldi. öyle gerçek, öyle olgun, öyle kritik şeyler söylüyordu ki bu konuda düşünmemiş biri bütün bunları böyle hafifleterek anlatamazdı asla. bir şeyi komikleştirmek onu hafifletmeyi kabullenmekle mümkün. çocuğun iki videosundaki temel iki fikir aslında inanılmaz zararlı fikirler. uzun uzun ve çok ciddi bir şekilde düşünülmeli üzerlerine ama komikleştirmek işi saçma bi şekilde daha en azından görünür kılıyor. bilhassa vasat'ın kutsallaştırılması videosundaki o öfkeyi biliyorum. düşüş kalkışları, anlatırken saptığı ve sonra hemen çıktığı yerleri. hayran kaldım. çok temiz bir beyni var. tanınmıyor pek. bikaç bin izlenmiş videolar ama nasıl berrak bir kafa.
devamını gör...

küçük dağları ben yarattım tavırları.
devamını gör...

çocukluğumun, gençliğimin geçtiği bir ankara caddesi. sürekli görmekten sıkılıyorum ama bir süre görmeyince de özlüyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sigmund freud'un üstüne teoriler geliştirdiği bir vakadir. bu vaka ile çeşitli ruhsal etkilerin* birey üzerinde fiziksel sonuçlar doğurabileceği gösterilmiştir. (bkz: psikosomatizasyon)

vaka ise kısaca şu şekildedir.

dora 18 yaşında genç bir kızdır ve geçmek bilmeyen bir öksürüğü vardır. öyle ki bazen öksürmekten konuşamaz hale gelir bu kız. ancak yapılan tetkiklerde öksürüğünün kaynağı bir türlü bulunamamıştır. freud da dora'nin sorununu anlamak için bilinçaltına inmeye başlar, aile ilişkilerini sorgular.

dora, babasına aşırı düşkündür, ona hayrandır. annesi ile arası açıktır. annesi ile babası arasında da iyi bir karı-koca ilişkisi yoktur. babası da zaten annesini bayan k ile aldatıyordur. üstelik bayan k ile dora arasında da dostane bir ilişki vardır. ancak dora, bir süre sonra kendisinin bu ilişki için kullanıldığını düşünmeye başlar. bayan k'nın eşi bay k'da dora'yı taciz etmeye çalışır.

freud, içine kapanmış ve hali daha da kötüye giden bu kıza histeri tanısı koyar. o zamanın şartlarıyla çeşitli tedavi yöntemleri uygulasa da başarılı olamaz. sonunda freud, çevresindeki çarpık cinsel ilişkiler nedeniyle kızın bu hale geldiğini düşünür. freud’a göre dora, çok sevdiği babasının gizli sevgilisi bayan k'nın kronik öksürüğünü kendine kopyalamıştır.

böylece, dora vakası, psikanalizde bir yaklaşım göstermişti. insanların psikolojileri, onların vücutlarında doğrudan fiziki etki gösterebiliyordu.
devamını gör...

niçin merak edildiğini merak ediyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

evet. hayallerimdeki mutfak var.
devamını gör...

iade-i ziyaret.

ay tatlım ne gerek vardı? dedikten sonra profiline girilip bir bakılır, tabağı boş vermemek adına entrysi bulunur, "şekerim bende de aynen böyle ya..." diyerek artı hatta favori edilir.

sonra bir bakılır ki, şöyle denir;

ay meğer bu pek tatlı şeyler yazıyormuş...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

cehalet.
devamını gör...


çok mu çok güzel değil mi? hayko'nun her şarkısını severim ama bu ayrı.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim