evlilik baskısıyla baş etme yöntemleri
direne direne kazanacağız!
bu şekilde bu güne geldim. kimse beni hayallerimi gerçekleştirmekten alıkoyamaz. sadece erteliyor bu baskılar o kadar.
bu şekilde bu güne geldim. kimse beni hayallerimi gerçekleştirmekten alıkoyamaz. sadece erteliyor bu baskılar o kadar.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının vasiyetleri
kedilerime, sokakta yaşamak zorunda olan hayvanlara ve kimsesiz insanlara gücünüz yettiğince sahip çıkın.
devamını gör...
mihriban
kimsenin musa eroğlu kadar hisli ve güzel söyleyemeyeceği türkü. ayrıca; şu hayatta en çok gurur duyduğum şeylerden birine konu olan türküdür. hayatımda en çok gurur duyduğum şeylerden biri de şudur ki; bu türküyü, besteleyen kişi olan musa eroğlu'nun sazından, nefesinden, dilinden canlı olarak dinlemektir. hasan can'ın sorduğu cinsel olmayan fantezilerimden biriydi bu. gerçekleştirdim, çok mutluyum. işitsel bir şölendir. sözleriyle de, bestesiyle de.
devamını gör...
eski gazeteleri okumak
eski gazete ya da dergi nüshalarına bakarken bu dünyadan kopar, gençlik ve çocukluğa döner, "ben burada yok iken kimler varmış" diye dış dünyadan soyutlarım kendimi.
devamını gör...
sözlük dergi yazılarını bekliyor
çok güzel olmuş, bolca emek içerdiği belli. dergiyi oluşturan herkesin emeğine sağlık. ilerleyen zamanda ben de yazılar göndermek isterim.*
devamını gör...
cem karaca şarkılarındaki ölümcül cümleler
yok içmeye bir şişe bile ayran
nene gerek senin taht-ı revan
maaşla gırtlak gırtlak gırtlağa rap rap
liberal, miberal malı kap, götür al rap rap
eriyor liralar, mark kap, dolar al rap rap
geleceği görmüştür büyük üstat...
nene gerek senin taht-ı revan
maaşla gırtlak gırtlak gırtlağa rap rap
liberal, miberal malı kap, götür al rap rap
eriyor liralar, mark kap, dolar al rap rap
geleceği görmüştür büyük üstat...
devamını gör...
teoloji vs ilahiyat
batı toplumlarında teoloji bilimi dinamiktir. araştırma yapar, sorgular, güncel, işe yarar ve rasyonel sonuçlara ulaşır. doğu toplumlarındaki ilahiyat bilimi ise "sivri sineğin kanı abdesti bozar mı bozmaz mı?" sorusuna yanıt vermek için 1000 yıl öncesinde sorulmuş ve cevaplanmış sorunun yanıtını delil olarak getirir. sorgulamaz, güncel ve işe yarar bir bilgi sunmaz. aksini yaparsa sapkın ilan edilmektense susmayı tercih eder. üç maymunu oynar. "imam ebu azam ebu hanefi'ye göre...", "imam şafi'ye göre..." der, hükmü açıklar.
örneğin; peygamberimiz (s.a.v) veda hutbesi'nde, "çocuk kimin döşeğinde doğarsa ona aittir." derken ne demek istiyor? sorusuna verilmiş yanıt aynen şu şekildedir:
çocuğun ana yönünden nesepsiz oluşu düşünülemez; onu doğuran kadın annesi sayılır. anneye bağlanma bakımından doğumun meşru veya gayri meşru olması da sonucu değiştirmez.
çocuğun babaya ait olması ise ancak dört durumda gerçekleşebilir. sahih veya fâsit evlilik, şüpheye dayalı cinsel birleşme ve erkeğin çocuğun nesebini kabul etmesi.
hz. peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:
"çocuk, yatağın sahibi olan kocaya aittir. zina edene ise taşla kovulma ve mahrumiyet vardır." (1)
bu hadisten kastedilen geçerli bir nikâhla evli olan kocadır; çocuk ona nisbet edilir. buna göre, çocuk, babaya ancak yatakta bulunması meşru olduğu zaman neseben bağlanır. bu da sahih veya fasit nikâhla gerçekleşir. çoğunluğun görüşü budur. ebû hanîfe'den, nesebin mücerret, evlilik akdi ile de sabit olacağı rivayet edilmiştir. (2)
oysa bugünün koşullarında dna testi diye bir şey vardır, bir saç telinden yapılan dna testi ile çocuğun kime ait olduğu tespit edilebilmektedir ve sonuçları %99,9 oranında kesindir. çocuğun kendisinden olmadığından şüphe eden bir erkek, dna testini yaptırır ve iddiası doğru çıkarsa nikahlı eşinin kendi yatağında dünyaya getirdiği çocuğa kendi çocuğu gibi sahip çıkmak zorunda kalmaz.
işte teoloji, başta tıp bilimi olmak üzere diğer ilgili bilim adamlarının görüşünü de alarak çağdaş, işlevsel bir sonuç ortaya koyar. ilahiyat ise yukarıda da görüldüğü üzere "çoğunluğun görüşü budur" der, işi bitirir. işbu durumda çocuk hala biyolojik babasına değil de "kimin yatağında doğduysa ona aittir" mi denilecektir?
ezcümle, bilimin ışığıyla aydınlanmış ve aydınlatan "21. yüzyılın imam-ı azamlarına ihtiyaç vardır."
dipnotlar:
(1) bk. buhârî, büyû', 3, 100, husûmât, 6, vesâyâ, 4, meğâzî, 53, ferâiz, 18, 28, hudûd, 23, ahkâm, 29; müslim, radâ', 36, 37; ebu dâvud, talek, 34; tirmizî, radâ', 8, vesâyâ, 5; ibn mâce, nikâh, 59, vesâyâ, 6; mâlik, muvatta', akdiye, 20; ahmed b. hanbel, ı, 25, 59, 65, 59, 104, ıı, 179, 207, 239, 280.
(2) bk. el-kâsânî, el-bedâyi', 2. baskı, beyrut 1394/1974, ııı, 212; ibnü'l-hümâm, fethu'l-kadîr, 1. baskı, mısır 1316/1898, ııı, 300; ibn rüşd, bidâyetü'l-müctehid, mısır, t.y., ıı, 352; eş-şevkânî, neylü'l-evtâr, vı, 279 vd.
örneğin; peygamberimiz (s.a.v) veda hutbesi'nde, "çocuk kimin döşeğinde doğarsa ona aittir." derken ne demek istiyor? sorusuna verilmiş yanıt aynen şu şekildedir:
çocuğun ana yönünden nesepsiz oluşu düşünülemez; onu doğuran kadın annesi sayılır. anneye bağlanma bakımından doğumun meşru veya gayri meşru olması da sonucu değiştirmez.
çocuğun babaya ait olması ise ancak dört durumda gerçekleşebilir. sahih veya fâsit evlilik, şüpheye dayalı cinsel birleşme ve erkeğin çocuğun nesebini kabul etmesi.
hz. peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:
"çocuk, yatağın sahibi olan kocaya aittir. zina edene ise taşla kovulma ve mahrumiyet vardır." (1)
bu hadisten kastedilen geçerli bir nikâhla evli olan kocadır; çocuk ona nisbet edilir. buna göre, çocuk, babaya ancak yatakta bulunması meşru olduğu zaman neseben bağlanır. bu da sahih veya fasit nikâhla gerçekleşir. çoğunluğun görüşü budur. ebû hanîfe'den, nesebin mücerret, evlilik akdi ile de sabit olacağı rivayet edilmiştir. (2)
oysa bugünün koşullarında dna testi diye bir şey vardır, bir saç telinden yapılan dna testi ile çocuğun kime ait olduğu tespit edilebilmektedir ve sonuçları %99,9 oranında kesindir. çocuğun kendisinden olmadığından şüphe eden bir erkek, dna testini yaptırır ve iddiası doğru çıkarsa nikahlı eşinin kendi yatağında dünyaya getirdiği çocuğa kendi çocuğu gibi sahip çıkmak zorunda kalmaz.
işte teoloji, başta tıp bilimi olmak üzere diğer ilgili bilim adamlarının görüşünü de alarak çağdaş, işlevsel bir sonuç ortaya koyar. ilahiyat ise yukarıda da görüldüğü üzere "çoğunluğun görüşü budur" der, işi bitirir. işbu durumda çocuk hala biyolojik babasına değil de "kimin yatağında doğduysa ona aittir" mi denilecektir?
ezcümle, bilimin ışığıyla aydınlanmış ve aydınlatan "21. yüzyılın imam-ı azamlarına ihtiyaç vardır."
dipnotlar:
(1) bk. buhârî, büyû', 3, 100, husûmât, 6, vesâyâ, 4, meğâzî, 53, ferâiz, 18, 28, hudûd, 23, ahkâm, 29; müslim, radâ', 36, 37; ebu dâvud, talek, 34; tirmizî, radâ', 8, vesâyâ, 5; ibn mâce, nikâh, 59, vesâyâ, 6; mâlik, muvatta', akdiye, 20; ahmed b. hanbel, ı, 25, 59, 65, 59, 104, ıı, 179, 207, 239, 280.
(2) bk. el-kâsânî, el-bedâyi', 2. baskı, beyrut 1394/1974, ııı, 212; ibnü'l-hümâm, fethu'l-kadîr, 1. baskı, mısır 1316/1898, ııı, 300; ibn rüşd, bidâyetü'l-müctehid, mısır, t.y., ıı, 352; eş-şevkânî, neylü'l-evtâr, vı, 279 vd.
devamını gör...
profiline kendi fotoğrafını koyan yazar iticiliği
koydum ama bir sor niye koydum. bir film kahramanı, ünlü bir gangster, bir manzara, kedi, köpek hatta bir maymun resmi koyabilirdim. ama her kişide, her işte, her eylemde, aynılığın derin çukurunda boğulan bir bok böceği gibi hep aynı şeyleri yapan bir zavallı değilim. burada yazarken herkes gibi kendimi keşfediyorum. işin ucu gidip gelip iticiliğe dayanıyor ya sonunda, kim bilir belki de kendinizi keşfettikçe bambaşka bir şeye dönüşüyorsunuz.
bizim suretimiz siretimize şahittir. lakin siz kendinizi keşfettikçe ölçüsüzce ve inatla ileri gidiyorsunuz. geride dönemiyorsunuz. kendiniz olmak o kadar da zor olmasa gerek...
bizim suretimiz siretimize şahittir. lakin siz kendinizi keşfettikçe ölçüsüzce ve inatla ileri gidiyorsunuz. geride dönemiyorsunuz. kendiniz olmak o kadar da zor olmasa gerek...
devamını gör...
hükmün açıklanmasının geri bırakılması
şahsen yaşadığım bir durum. her ne kadar kurtulmuş gibi gözüküyorsan da diken üstünde olmana sebep veren bir durum. herhangi bir olaya karıştın 4.5 yıl ceza aldın diyelim, hukuken 5 yılın altında ki cezalar ceza evinde infaz olunmaz. ama 1.5 yılda hagb varsa yandı gülüm keten helva. temiz boxer atlet stoğunuzu her hafta güncellemeniz gerekebiliir.
an itibariyle bitmiş durum. allah korusun bir daha herhangi bir olaya karışmam.
an itibariyle bitmiş durum. allah korusun bir daha herhangi bir olaya karışmam.
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
bütün iyi kitapların sonunda
bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda
meltemi senden esen
soluğu sende olan
yeni bir başlangıç vardır
devamını gör...
adalet bakanı'nın adaletsizliğe isyan etmesi
adalet bakanının konumundan bir haber olduğunu gösteren durumdur. adalet senin elinde, sen düzeltmek yerine yakınıyorsun bundan. o zaman sen neden varsın diye sormak hakkımız değil mi?
buradan
buradan
devamını gör...
memleketinin adını söylemeden anlat
en büyük yüz ölçümüne sahip şehir.
devamını gör...
magic mushroom
etken madde olarak psilosibin içeren ve zehirleyerek etkisini gösteren bir tür mantar. yanlışlıkla bu mantarı tüketen saf bir anadolu ailesinin dramını şurdan okuyabilirsiniz. www.kibrisgazetesi.com/duny...
devamını gör...
louis william wain
londra'nın sakinliği ile göze çarpan yerleşmelerinden birinde, 1860 yılı dolaylarında doğmuş bir ressam.

kendisi ölümden yaklaşık on yıl kadar önce şizofreni olduğunu öğrenmiştir. öncesinde kedi çizimleri ile meşhur olan bu sanatçı, hastalığının atak gösterdiği zamanlara göre çizimlerinde soyutluğa ve değişikliğe gitmiştir. kronolojik sıralamaya göre linkini verdiğim yukarıdaki görsel; wain'in buhranının resmine ne derece yansıdığını realist bir şekilde gösteriyor.
peki, bu adamın ilham kaynağı nedir ve hastalığı nasıl nüksetmiştir?
louis william wain'in evinde çok severek baktığı bir kedisi vardı. ondan esinleniyor, arada şakasına insansı görünümlü de kedişler de çiziyordu. bir gün yine kedisini resmettiği komikli bir tabloyu çok sevdiği eşine gösterdi ve eşi tabloyu çok sevdi. bunu gören wain, eşini güldürmek adına çeşitli kedi resimleri yapmaya başladı. (hayırlı koca ya resmen swh)
daha sonra bizler için üzücü, wain için korkunç derece yıkım gücü olan bir olay oldu; eşi kansere yakalanmıştı. günler günleri kovalarken eşi gözleri önünde yitip gitti. onun ölümünden sonra şizofreni teşhisi konulan wain, ölünceye değin kedileri çizmeye devam etti ancak hastalığı dolayısıyla çizimleri gittikçe soyutlaşıyordu. baktığımızda "bu ne la?" diyeceğim, karmaşık, fraktal şeklindeki tablolar vardı fakat louis hâlâ kedi çizdiğini düşünüyordu. eşinden yaklaşık on yıl sonra kendisi de yaşama veda etti.
hastalığından evvelki bir tablosu için; #958424.

kendisi ölümden yaklaşık on yıl kadar önce şizofreni olduğunu öğrenmiştir. öncesinde kedi çizimleri ile meşhur olan bu sanatçı, hastalığının atak gösterdiği zamanlara göre çizimlerinde soyutluğa ve değişikliğe gitmiştir. kronolojik sıralamaya göre linkini verdiğim yukarıdaki görsel; wain'in buhranının resmine ne derece yansıdığını realist bir şekilde gösteriyor.
peki, bu adamın ilham kaynağı nedir ve hastalığı nasıl nüksetmiştir?
louis william wain'in evinde çok severek baktığı bir kedisi vardı. ondan esinleniyor, arada şakasına insansı görünümlü de kedişler de çiziyordu. bir gün yine kedisini resmettiği komikli bir tabloyu çok sevdiği eşine gösterdi ve eşi tabloyu çok sevdi. bunu gören wain, eşini güldürmek adına çeşitli kedi resimleri yapmaya başladı. (hayırlı koca ya resmen swh)
daha sonra bizler için üzücü, wain için korkunç derece yıkım gücü olan bir olay oldu; eşi kansere yakalanmıştı. günler günleri kovalarken eşi gözleri önünde yitip gitti. onun ölümünden sonra şizofreni teşhisi konulan wain, ölünceye değin kedileri çizmeye devam etti ancak hastalığı dolayısıyla çizimleri gittikçe soyutlaşıyordu. baktığımızda "bu ne la?" diyeceğim, karmaşık, fraktal şeklindeki tablolar vardı fakat louis hâlâ kedi çizdiğini düşünüyordu. eşinden yaklaşık on yıl sonra kendisi de yaşama veda etti.
hastalığından evvelki bir tablosu için; #958424.
devamını gör...
sezenler olmuş
bu şarkı adeta mideme yumruk yemiş etkisi ile gözlerimde mazinin özlemi...
çok özledim seni anneannem...*
çok özledim seni anneannem...*
devamını gör...
velev ki
hatta, her ne kadar gibi manalar yüklenen son dönemin ağza sakız bağlacı.
yusuf ziya özcan sözü olarak bilinir.
yusuf ziya özcan sözü olarak bilinir.
devamını gör...
asıl babanın kim olduğu gerçeği
merhaba pek sevgili, potansiyel kafa sözlük mafya organizasyon'u üyeleri;
geçen günlerin birinde saygıdeğer patronuzum şöyle bir entari görüvermiş: #777175. o pek takmamış ama mafya'nın üyeleri durur mu? sormuş soruşturmuşlar. lucifer denen bu acar* kendisini baba diye tasvir ederek sizlerin kafasında minnoş bir profil çizmeye çalışıyor. neymiş efendim "babaymış"? bak bak bak, laflara bak.
organizasyonumuzdan haberi olan tüm yoldaşlar bilir ki asıl baba homeros'tur. bu madde anayasanın ilk üç maddesi gibidir.
değişmez.
değiştirilemez.
değişmesi teklif dahi edilemez.
••
şimdi o acarı arıyoruz. muhtemelen göbek deliğinden zeytin yediği ve süper ince siyah külotlu çorabıyla ona hava atan flörtüyle birliktedir. onu bulup getirenlere patrondan kelle başı 6 btc parası.
gören olursa ya bana ya da homeros babaya ulaşıversin.
••
mafya psikoloğu sundu.
xxx.xxxmars
geçen günlerin birinde saygıdeğer patronuzum şöyle bir entari görüvermiş: #777175. o pek takmamış ama mafya'nın üyeleri durur mu? sormuş soruşturmuşlar. lucifer denen bu acar* kendisini baba diye tasvir ederek sizlerin kafasında minnoş bir profil çizmeye çalışıyor. neymiş efendim "babaymış"? bak bak bak, laflara bak.
organizasyonumuzdan haberi olan tüm yoldaşlar bilir ki asıl baba homeros'tur. bu madde anayasanın ilk üç maddesi gibidir.
değişmez.
değiştirilemez.
değişmesi teklif dahi edilemez.
••
şimdi o acarı arıyoruz. muhtemelen göbek deliğinden zeytin yediği ve süper ince siyah külotlu çorabıyla ona hava atan flörtüyle birliktedir. onu bulup getirenlere patrondan kelle başı 6 btc parası.
gören olursa ya bana ya da homeros babaya ulaşıversin.
••
mafya psikoloğu sundu.
xxx.xxxmars
devamını gör...
yazarların şu an olmak istedikleri yerler
devamını gör...
hayatta başarısız olacağını ilkokulda fark etmek
ilk ne olmak istiyorsun dediklerinde afallamıştım. düşününce aklıma bir şey gelmemişti. uzun bir süre kimse çakmasın diye mevzuyu öğretmen olmak istiyorum demiştim. neden mi? o dönem çoğu öğrencinin ağzından çıkan kopyala yapıştır bir kelimeydi bu. arada çok çarpıcı meslekler çıkıyordu ortaya. biri ben ressam olucam demişti mesela. en çok onun kini beğenmiştim ama benim bu konuda yeteneğim yoktu söyleyemezdim. çok uzun bir süre sadece bir soruya cevap verme zihniyetiyle oyaladım kendimi zaten çocuksun oyalanmak istersin. aslında biliyordum 'ben bir şey olmak istemiyorum'. içimden gelmiyordu, oyun oynamak istiyordu bu çocuk. ama gel gör ki ömrünün sonuna kadar barbie bebeklerinin kıyafetlerini değiştiremezsin. olamaz.. büyümeyen çocukluk olmalıydı halbuki. haydi ben bu kafayla ip atlamaya gidiyorum.*
devamını gör...
