toplu taşıma araçlarında gıcık olunan tipler
daha otobüse binmeden, duraktayken sıraya kaynak yapıp önce binmeye çalışan tipler. boş koltuk kovalıyor pis herif.
devamını gör...
kedilere verilecek isimler
mırmır.
devamını gör...
evli çiftlerin osurması
her ne kadar birileri tarafından "doğallık" olarak nitelense de, bana göre eşlerin birbirine saygısını kaybetmesine neden olan davranış. doğallık, içinden geldiği gibi davranmak böyle bir şey değil. karşınızdaki kişi sizin gibi düşünmüyor olabilir. kendinizden tiksindirmeyin bence.
çok sonra gelen edit: yukarıdaki durum keyfi olarak bunu yapanlar için geçerlidir. hastalık durumları bundan hariç tutulmuştur.
çok sonra gelen edit: yukarıdaki durum keyfi olarak bunu yapanlar için geçerlidir. hastalık durumları bundan hariç tutulmuştur.
devamını gör...
normal sözlük'ün en yaşlı yazarı
1978 doğumluyum. benden yaşlı amcalara selamlar.
hadi bakem kahvaltıyı yaptık, ilaçları içelim.
hadi bakem kahvaltıyı yaptık, ilaçları içelim.
devamını gör...
ben küçükken sarışınmışım
hee ben öyleymişim. bazıları öyle olduğumu iddia eder. bir de ben zaten anlamıyorum kim kumral, kim sarışın?
devamını gör...
özgürüz deyip küfretmeyi yasaklamak
küfür etmeden özgür olamayacağımı öğrendiğim başlık
devamını gör...
normal sözlük'te tanışıp arkadaş olmak
nasıl oluyor diye merak ettiğim başlık.
benim denk geldiklerimin sanki başkalarına tahammülü kalmamış, bir emojiyle muhabbeti kesiyorlar. sağ olsunlar efendim.
benim denk geldiklerimin sanki başkalarına tahammülü kalmamış, bir emojiyle muhabbeti kesiyorlar. sağ olsunlar efendim.
devamını gör...
sözlüğe 90'lardan bir şarkı bırak
doktor mehmet mutaf'ın unutulmaz klasiği.
devamını gör...
devlet memurları bu ülkenin kanayan yarası kamburu kanseridir
çok ağır olduğu için katılmadığım önerme. memurluk kavramında sorunlar var mı? devasa sorunlar var ama ülkenin kanseri denecek noktada da değil.
öncelikle savuşturma amaçlı şu bilgileri paylaşayım: annem babam memurdu, kardeşim de şu an memur. memur düşmanı değilim, olmam da. bir ek not olarak da ömrümde hiç 'k' kodlu bir sınava girmedim, nasip de olmasın zaten.
gelelim memurluk kavramındaki sorunlara. bunlardan ilki bence performansa bağlı iş sonlandırma olmaması. tabii şimdi "bizim ülkede liyakat mi var? bu kötüye kullanılır" diyecekler olabilir, haklılık payları da var ancak ben hiç işini iyi yapamadığı için işten çıkarılan memur görmedim. bir insan işinde başarısızsa başarısızdır. "ömürlük iş" mantığı maalesef memurluğun en büyük sorunlarından biri.
yine bu "ömürlük iş" konusuna bağlı olarak oluşan ortam. birkaç ana başlık hariç işten atılamazsınız. ne yaparsanız yapın kınama, tutanak, soruşturma ve nadiren sürgün ile memurlukta kalırsınız. bu ne demek oluyor peki? taciz(cinsel olması şart değil), mobbing, adamcılık, gruplaşma ve benzeri 50 küsur şey daha iş hayatında yer edinir. iyi bir iş yerinin prensipleri ve disiplini olur. disiplinin olmadığı yerde başarısızlık kaçınılmazdır.
bir diğer konu da maaşların düşüklüğü ve bunun rekabetçi ortamı ortadan kaldırması. maaşlar belki kötünün iyisi olabilir şu anki ortamda ama kesinlikle yüksek denemez.(evet memur maaşlarının çok daha yüksek olması gerektiğini düşünüyorum) peki maaş konusu neyi getiriyor? iyi bilgisayar mühendisleri kpss'ye girmiyor bile. bir nevi elemanın kötüsü devlete kalıyor. milyonluk şirketler bile personelin en iyisini alırken milyarlık, 10 milyarlık işler yapan devlet personelin kötüsünü alıyor. özellikle kritik alanlarda maaşlar kesinlikle rekabetçi olmalı ki insanlar devlette çalışmak istemeli.
öncelikle savuşturma amaçlı şu bilgileri paylaşayım: annem babam memurdu, kardeşim de şu an memur. memur düşmanı değilim, olmam da. bir ek not olarak da ömrümde hiç 'k' kodlu bir sınava girmedim, nasip de olmasın zaten.
gelelim memurluk kavramındaki sorunlara. bunlardan ilki bence performansa bağlı iş sonlandırma olmaması. tabii şimdi "bizim ülkede liyakat mi var? bu kötüye kullanılır" diyecekler olabilir, haklılık payları da var ancak ben hiç işini iyi yapamadığı için işten çıkarılan memur görmedim. bir insan işinde başarısızsa başarısızdır. "ömürlük iş" mantığı maalesef memurluğun en büyük sorunlarından biri.
yine bu "ömürlük iş" konusuna bağlı olarak oluşan ortam. birkaç ana başlık hariç işten atılamazsınız. ne yaparsanız yapın kınama, tutanak, soruşturma ve nadiren sürgün ile memurlukta kalırsınız. bu ne demek oluyor peki? taciz(cinsel olması şart değil), mobbing, adamcılık, gruplaşma ve benzeri 50 küsur şey daha iş hayatında yer edinir. iyi bir iş yerinin prensipleri ve disiplini olur. disiplinin olmadığı yerde başarısızlık kaçınılmazdır.
bir diğer konu da maaşların düşüklüğü ve bunun rekabetçi ortamı ortadan kaldırması. maaşlar belki kötünün iyisi olabilir şu anki ortamda ama kesinlikle yüksek denemez.(evet memur maaşlarının çok daha yüksek olması gerektiğini düşünüyorum) peki maaş konusu neyi getiriyor? iyi bilgisayar mühendisleri kpss'ye girmiyor bile. bir nevi elemanın kötüsü devlete kalıyor. milyonluk şirketler bile personelin en iyisini alırken milyarlık, 10 milyarlık işler yapan devlet personelin kötüsünü alıyor. özellikle kritik alanlarda maaşlar kesinlikle rekabetçi olmalı ki insanlar devlette çalışmak istemeli.
devamını gör...
ağlatan kitap alıntıları
..."öp beni yine, gözlerini de gösterme! bana yaptıklarını bağışlıyorum. ben kendi katilimi seviyorum; ama seninkini, onu nasıl sevebilirim!"
sustular, yüz yüzeydiler, gözyaşları birbirine karışıyordu...*
-uğultulu tepeler.
sustular, yüz yüzeydiler, gözyaşları birbirine karışıyordu...*
-uğultulu tepeler.
devamını gör...
burada yaşarsam çok huzurlu olurum denilen yerler
şöyle bir ev, şöyle bir manzara olsun da adının ne önemi var?

arkadaşımın yeri burası. gönderdiğinde kıskançlıktan çatır çatır çatladım, yalan yok. kendisine de bunu çeşitli sözlerle ifade ettim.* üstelik burası, bu evin ikinci manzarası. bir önceki mekan direkt denizin dibindeydi. * ve orası da muhteşemdi. adamlar manzaradan sıkılıp bozup taşıyıp tekrar yapıyorlar evi. bir sonraki neresi olacak hiç merak etmiyorum.* *

arkadaşımın yeri burası. gönderdiğinde kıskançlıktan çatır çatır çatladım, yalan yok. kendisine de bunu çeşitli sözlerle ifade ettim.* üstelik burası, bu evin ikinci manzarası. bir önceki mekan direkt denizin dibindeydi. * ve orası da muhteşemdi. adamlar manzaradan sıkılıp bozup taşıyıp tekrar yapıyorlar evi. bir sonraki neresi olacak hiç merak etmiyorum.* *
devamını gör...
teoman şarkılarından bir kuple
tek başına dans ederken
mutsuzluktan sarhoşmuş...
mutsuzluktan sarhoşmuş...
devamını gör...
kitap okurken ağlayan insan
benimdir.
özellikle kitap akıcıysa sonuna kadar dayanamam hemen ağlarım. yazılan her kelime ruhuma işler resmen.
özellikle kitap akıcıysa sonuna kadar dayanamam hemen ağlarım. yazılan her kelime ruhuma işler resmen.
devamını gör...
7 kasım
benim ve the matrix isn't real in doğum günü. kafa daha bebek. biz daha önceden vardık.*
devamını gör...
kalıcı güzellik müzesi
güzellik algılarını sorgulayan ve birçok gelenekte yer alan güzellik kavramına ışık tutan bu müze malezya malakka’da bulunuyor.

güzellik anlayışı tarih boyunca büyük değişimlere maruz kalmıştır.
rönesans dönemi kadınlarının o dönemin güzellik simgesi sayılan beyaz bir tene sahip olabilmek için; beyazlatma iddialı kimyasalları içtiğini, beyazlatıcı krem ve pudra kullandıklarını, venedik sirüsü olarak adlandırılan ve beyaz kurşundan yapılan kimyasal sıvıyı derilerine sürdüklerini öğrenince şaşırırız.
o dönemde kadının zayıf olması, hastalıklı veya maddi durumunun kötü olmasına bir işaretti.
kilolu olması kadını güzel yapan bir özellikti.
kalıcı güzellik müzesi - museum of enduring beauty gezerken akla ralph waldo emerson’un sözü gelir.
“güzelliği bulmak için tüm dünyayı dolaşsak da onu içimizde taşımıyorsak, asla bulamayız”.

güzellik anlayışı tarih boyunca büyük değişimlere maruz kalmıştır.
rönesans dönemi kadınlarının o dönemin güzellik simgesi sayılan beyaz bir tene sahip olabilmek için; beyazlatma iddialı kimyasalları içtiğini, beyazlatıcı krem ve pudra kullandıklarını, venedik sirüsü olarak adlandırılan ve beyaz kurşundan yapılan kimyasal sıvıyı derilerine sürdüklerini öğrenince şaşırırız.
o dönemde kadının zayıf olması, hastalıklı veya maddi durumunun kötü olmasına bir işaretti.
kilolu olması kadını güzel yapan bir özellikti.
kalıcı güzellik müzesi - museum of enduring beauty gezerken akla ralph waldo emerson’un sözü gelir.
“güzelliği bulmak için tüm dünyayı dolaşsak da onu içimizde taşımıyorsak, asla bulamayız”.
devamını gör...



