doğum sancısı
erkeklerin çektiği böbrek taşı sancısından hallice olan sancı.
beterin beteri var.
beterin beteri var.
devamını gör...
ilk görüşte aşk
inanıyorum.
bazen sebep boşluk da olabilir. ama daha çok newton ya da arşimet'în zihnindeki kuluçka evresi gibidir olay. yani belki de elmanın yeşil-pembe olup düşmesi değil öncesi vardır zihinde. ya da shakespeare'nin deyimiyle:
'beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, bunu 'aşk' sanıyorsunuz.'
bazen sebep boşluk da olabilir. ama daha çok newton ya da arşimet'în zihnindeki kuluçka evresi gibidir olay. yani belki de elmanın yeşil-pembe olup düşmesi değil öncesi vardır zihinde. ya da shakespeare'nin deyimiyle:
'beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, bunu 'aşk' sanıyorsunuz.'
devamını gör...
başlayınca durdurulamayan şeyler
ağlamak.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
durdu... kafasını kaldırıp, göğe doğru.... şu koca kainatta nereye akmakta olduğunu düşündü...
durdu. gidecek yeri yoktu...
nereden geldiğini de unutmuştu... bir anlık, bir saliselik bu zaman diliminde, kendini unutmuştu...
kimliği....
kim?liği...
unutmuştu..
durdu... ne bir adım ileri ne bir adım geri...
önünde, ardında insanlar, nereye aktığını bilmeden... insanlar...
bir salise öncesine kadar, o da...
lakin durdu... durdu... öylece! öylesi!
durdu... ne bir adım ileri ne bir adım geri... durdu...
yazma yeteneğinin benden ne vakit alındığını bilmiyordum. mecbur takıldığım 5 kişinin ortalaması olma lanetine de inanmıyordum. lakin tuttu. evet bu lanet geldi, en sonunda gizli evrenimi buldu. kalem değil, ruhum, klavye ve müzik üçgeninde. zihnin evrelerinden çıkagelen o çoklu genleri dile döküvermek, en efsunlu sığınağımken... tuttu...
bu lanet, habis bir güç gibi iliklerime kadar yoğurdu.. en baş, müzik evreninden beni soğuttu... ardından.. lanet bu ya, o 5 orta, bir derin efsun muhafız alayı kılındı. ne bir adım ileri ne bir adım geri... tuttu.. bu lanet tuttu.. .artık yazmak ağrısı ne başıma ne ruhuma vurdu... tuttu.
durdu. gidecek yeri yoktu...
nereden geldiğini de unutmuştu... bir anlık, bir saliselik bu zaman diliminde, kendini unutmuştu...
kimliği....
kim?liği...
unutmuştu..
durdu... ne bir adım ileri ne bir adım geri...
önünde, ardında insanlar, nereye aktığını bilmeden... insanlar...
bir salise öncesine kadar, o da...
lakin durdu... durdu... öylece! öylesi!
durdu... ne bir adım ileri ne bir adım geri... durdu...
yazma yeteneğinin benden ne vakit alındığını bilmiyordum. mecbur takıldığım 5 kişinin ortalaması olma lanetine de inanmıyordum. lakin tuttu. evet bu lanet geldi, en sonunda gizli evrenimi buldu. kalem değil, ruhum, klavye ve müzik üçgeninde. zihnin evrelerinden çıkagelen o çoklu genleri dile döküvermek, en efsunlu sığınağımken... tuttu...
bu lanet, habis bir güç gibi iliklerime kadar yoğurdu.. en baş, müzik evreninden beni soğuttu... ardından.. lanet bu ya, o 5 orta, bir derin efsun muhafız alayı kılındı. ne bir adım ileri ne bir adım geri... tuttu.. bu lanet tuttu.. .artık yazmak ağrısı ne başıma ne ruhuma vurdu... tuttu.
devamını gör...
online 446 yazar ne yapıyor sorunsalı
onu bunu stalklıyorum ne yazmışlar diye.
devamını gör...
suffe
hz. muhammed'in yoksul sahabilerin barınması için yaptırdığı yer. burası daha sonra eğitim kurumuna dönüşmüştür. burda, muhacirlerden ya da müslüman olup medine'ye hicret edenlerden olan yoksul ve yakını da olmayan sahabiler kalırdı. hatta evleri olmasına rağmen hz. abdullah bin ömer ve ensar'dan bazı evleri olan kişiler, burda kalanlara imrendikleri için onlarla birlikte kalırlardı. ki bunun üzerine bu kişiler de suffe ehlinden sayılmışlardır. suffe ehlinden bazıları evlendikten sonra burdan ayrılırdı ve bazıları da gelir suffe ehline katılırdı. bazıları da misafir olarak suffe'de kalırdı. hatta suffe ehlinin sayısının 400'e ulaştığı da olmuştu. suffe'de kalanların yani ehl-i suffe'nin meslekleri yoktu. bu yüzden paraları da yoktu. resulullah da onların geçimiyle ilgilenirdi. ve resulullah, akşamları ehl-i suffe'yi ayırır ve ayırdığı çeşitli grupları sahabelere teslim ederdi ki, onların karınlarını doyursunlar. geriye kalanları da kendi evine götürürdü. bu, müslümanların maddî durumları düzelinceye kadar devam etmiştir. resulullah'a getirilen sadakaların tamamını, resulullah suffe ehline gönderirdi. kendisine verilen hediyeleri ise, suffe ehliyle paylaşırdı. hatta, hz. muhammed, aile ihtiyaçlarından çok onların ihtiyaçlarıyla ilgilenirdi. buhari'de geçene göre, (bkz: hz. fatıma) kendisine yardım etmesi için, resulullah'dan bir hizmetçi ister. fakat resulullah, suffe'de kalanların ihtiyaçlarını giderebilmek adına hz. fatıma'nın isteğini geri çevirir. ashab-ı suffe'den olan güç sahipleri, sabahları mescide su taşır ve dağdan toplamış oldukları odunları satar ve böylelikle de ihtiyaçlarını gidermeye çalışırlardı. geceleriyse, ilim ve kur'an tivaleti ile meşgul olurlardı.
hurmaların hasat zamanı geldiğinde, herkes, ellerinden geldiği kadarıyla hurma salkımları getirir, mescide asardı. ehl-i suffe de karınlarını bunlarla doyurur, hatta bazıları hurma yemekten bıkar ve şikayet ederlerdi. ashab-ı suffe'den bazılarının namazda ayakta durmaya zorlandığıyla ilgili rivayetlerden anlaşılıyor ki, her ne kadar yoksul olsalar bile zühd içinde yaşıyorlardı.
fakat suffe, kısa bir müddet sonra eğitim kurumuna dönüşmüştür. şöyle ki, ashab-ı suffe vakitlerini resulullah'ı dinleyerek, ondan islamî konuları öğrenerek geçirirlerdi. bazen de resulullah'a sorular sorar, kafalarını karıştıran meselelerin cevabını alırlardı. resulullah, ashab-ı suffe'nin eğitimleriyle ilgileniyor ve dersler veriyordu. onlara yazı yazmayı, kur'an okumayı öğretecek hocalar da tayin etmişti. ehl-i suffe, duydukları hadisleri diğer sahabilere de naklediyorlardı.
ayrıca, hanım sahabiler için suffetü'n-nisa denen bir başka suffe de vardır. fakat burası hakkında bilgi yoktur.
hurmaların hasat zamanı geldiğinde, herkes, ellerinden geldiği kadarıyla hurma salkımları getirir, mescide asardı. ehl-i suffe de karınlarını bunlarla doyurur, hatta bazıları hurma yemekten bıkar ve şikayet ederlerdi. ashab-ı suffe'den bazılarının namazda ayakta durmaya zorlandığıyla ilgili rivayetlerden anlaşılıyor ki, her ne kadar yoksul olsalar bile zühd içinde yaşıyorlardı.
fakat suffe, kısa bir müddet sonra eğitim kurumuna dönüşmüştür. şöyle ki, ashab-ı suffe vakitlerini resulullah'ı dinleyerek, ondan islamî konuları öğrenerek geçirirlerdi. bazen de resulullah'a sorular sorar, kafalarını karıştıran meselelerin cevabını alırlardı. resulullah, ashab-ı suffe'nin eğitimleriyle ilgileniyor ve dersler veriyordu. onlara yazı yazmayı, kur'an okumayı öğretecek hocalar da tayin etmişti. ehl-i suffe, duydukları hadisleri diğer sahabilere de naklediyorlardı.
ayrıca, hanım sahabiler için suffetü'n-nisa denen bir başka suffe de vardır. fakat burası hakkında bilgi yoktur.
devamını gör...
brothers düğüm salonu radyo yayını
ilgilendiğim cinse ki kendisi erkek olur,* tek bir önerim var;
bir vals etsek her şey tamam...
bir vals etsek her şey tamam...
devamını gör...
bizim niye sözlüğümüz yok
kafa sözlüğün çıkış noktasıdır.
annem ve babam da bu şekilde beni yapmışlar.
bizim niye erkek çocuğumuz yok demişler.
ta daaa.
annem ve babam da bu şekilde beni yapmışlar.
bizim niye erkek çocuğumuz yok demişler.
ta daaa.
devamını gör...
normal sözlük'e girişte ilk mesaj atan moderatör
(bkz: bir bilen)
alışık olduğum bir sistem olmadığı için, şaşkınlıkla kendisini bot zannettim ve belki değildir diye, buz kütlesinden hallice bir yanıt verdim. sonra öğrendim ki bu karşılamadaki modlar gerçek kişilermiş.
şimdi bu başlık vesilesiyle, aslında buz kütlesi olmadığımı beyan eder, saygılarımı sunarım.
alışık olduğum bir sistem olmadığı için, şaşkınlıkla kendisini bot zannettim ve belki değildir diye, buz kütlesinden hallice bir yanıt verdim. sonra öğrendim ki bu karşılamadaki modlar gerçek kişilermiş.
şimdi bu başlık vesilesiyle, aslında buz kütlesi olmadığımı beyan eder, saygılarımı sunarım.
devamını gör...
orhan veli dizeleri
bekliyorum,
öyle bir hava da gel ki,
vazgeçmek imkansız olsun.
devamını gör...
süredurum kuramı
kozmolojiye göre evrenin oluşumu ile ilgili iki temel teoriden birisidir.
bu teori birçok fizikçi tarafından evrenin başlangıcı olarak sayılan big bang teorisi* ile çelişmektedir.
teoriye göre evrenin belli bir başlama zamanı yoktur, yaklaşık olarak bugünkü haliyle mevcut olmuştur. büyük patlama teorisinde olduğu gibi evrenin genişlemekte olduğunu kabul etmektedir. fizikte bir genleşme söz konusu olduğun da birim hacimde ki madde miktarı azalır ve yoğunluk azalmış olur. bu teori hacmin genişlemesinin yanında yoğunluğun değişmediğini savunmaktadır. bunu da evrenin genişlemesine karşın azalan yoğunluğun, üretilen yeni maddelerle dengelenmesi ile açıklamakta ve yoğunluğun her zaman aynı olduğunu söylemektedir.
bu teori britanya'da küçük bir savunucu grubu dışında büyük kitlelere ulaşamamıştır. büyük patlama teorisine rakip bir teori olarak gösterilme çabası büyük patlama teorisini savunan fizikçilerin teorilerini geliştirmesine olanak vermiştir. 1964-65 yıllarında kanıtlanan, kalıntı ışınım olarak adlandırılan evrende ki nesnelerin durmaksızın bir birlerinden uzaklaşması olgusu büyük patlama teorisini destekleyen bir kanıt niteliğinde olmuştur.
bu gelişme bir çoğuna göre süredurum teorisinin sonunu işaret etse de savunucuları teoriyi kabul edilir duruma getirmek için çalışmışlardır. ancak kazanan big bang teorisidir.
bu teori birçok fizikçi tarafından evrenin başlangıcı olarak sayılan big bang teorisi* ile çelişmektedir.
teoriye göre evrenin belli bir başlama zamanı yoktur, yaklaşık olarak bugünkü haliyle mevcut olmuştur. büyük patlama teorisinde olduğu gibi evrenin genişlemekte olduğunu kabul etmektedir. fizikte bir genleşme söz konusu olduğun da birim hacimde ki madde miktarı azalır ve yoğunluk azalmış olur. bu teori hacmin genişlemesinin yanında yoğunluğun değişmediğini savunmaktadır. bunu da evrenin genişlemesine karşın azalan yoğunluğun, üretilen yeni maddelerle dengelenmesi ile açıklamakta ve yoğunluğun her zaman aynı olduğunu söylemektedir.
bu teori britanya'da küçük bir savunucu grubu dışında büyük kitlelere ulaşamamıştır. büyük patlama teorisine rakip bir teori olarak gösterilme çabası büyük patlama teorisini savunan fizikçilerin teorilerini geliştirmesine olanak vermiştir. 1964-65 yıllarında kanıtlanan, kalıntı ışınım olarak adlandırılan evrende ki nesnelerin durmaksızın bir birlerinden uzaklaşması olgusu büyük patlama teorisini destekleyen bir kanıt niteliğinde olmuştur.
bu gelişme bir çoğuna göre süredurum teorisinin sonunu işaret etse de savunucuları teoriyi kabul edilir duruma getirmek için çalışmışlardır. ancak kazanan big bang teorisidir.
devamını gör...
tanrının size verdiği en önemli yetenek
her işten biraz anlama ama hiçbir işi tam yapamama becerisi.
devamını gör...
kölelik
köle insanlara para ile verilmesi karşılığında istenileni yapan kişidir. kölelik ise yaptığı eylemdir cariye ise kölenin kadın versiyonudur.
15 yüzyıl'da çıkıp 19 yüzyıla kadar da devam eden bir sistemdir.
köleliğin belli çıkış sebepleri vardır.
örneğin;
antik yunan'da borcun ödenmemesinden kaynaklı olarak ortaya çıkmıştır. başka bir neden olarak da; teknolojinin az ve yaygın olmadığı zamanlarda zengin kişiler gerek tarımda gerek alım satımda olsun hem hepsine yetişemeyeceklerinden dolayı hem de zengin olduklarından köle alma ihtiyacı duymuşlardır. ayrıca bu köleler zor şartlar altında ağır işleri yapmaktaydı lar.
köleliği yasaklayan kişi amerikan cumhurbaşkanı abraham lincoln dur
kölelik geçmiş zaman diliminde yer almış de şu an pek görünmüyor gibi gözüksede hiç de göründüğü gibi değildir.
ve biz buna modern kölelik diyoruz.
modern kölelik;
eski köleliğe farkla, eskiden insanlar insanlara köle oluyorken şimdilerde belli nesnelere bağlı olarak köle oluyorlar.
örneğin;
televizyon, telefon, sosyal medya ve diğer kitle iletişim araçlarına modern kölelik yapmaktadırlar.
ayrıca bir şeyler de hatırlatmak isterim;
o zamanki köleler istedikleri zaman azad olamıyorlar ken, şimdiki modern köleler tedavi alarak veya hobi edilerek( özellikle kitap okumak, spor yapmak, resim çizmek, dikiş nakışla uğraşmak...) azad olabilirler.*
15 yüzyıl'da çıkıp 19 yüzyıla kadar da devam eden bir sistemdir.
köleliğin belli çıkış sebepleri vardır.
örneğin;
antik yunan'da borcun ödenmemesinden kaynaklı olarak ortaya çıkmıştır. başka bir neden olarak da; teknolojinin az ve yaygın olmadığı zamanlarda zengin kişiler gerek tarımda gerek alım satımda olsun hem hepsine yetişemeyeceklerinden dolayı hem de zengin olduklarından köle alma ihtiyacı duymuşlardır. ayrıca bu köleler zor şartlar altında ağır işleri yapmaktaydı lar.
köleliği yasaklayan kişi amerikan cumhurbaşkanı abraham lincoln dur
kölelik geçmiş zaman diliminde yer almış de şu an pek görünmüyor gibi gözüksede hiç de göründüğü gibi değildir.
ve biz buna modern kölelik diyoruz.
modern kölelik;
eski köleliğe farkla, eskiden insanlar insanlara köle oluyorken şimdilerde belli nesnelere bağlı olarak köle oluyorlar.
örneğin;
televizyon, telefon, sosyal medya ve diğer kitle iletişim araçlarına modern kölelik yapmaktadırlar.
ayrıca bir şeyler de hatırlatmak isterim;
o zamanki köleler istedikleri zaman azad olamıyorlar ken, şimdiki modern köleler tedavi alarak veya hobi edilerek( özellikle kitap okumak, spor yapmak, resim çizmek, dikiş nakışla uğraşmak...) azad olabilirler.*
devamını gör...
şeytan bunun neresinde
halk şairlerinden en büyüğü olarak da kabul edilen aşık dertli'nin döneminde "saz çalmanın günah olduğunu, şeytanların saz çalan kişinin başına toplandığını" söylemeleriyle, kadı tarafından saz çalmanın yasaklandığı bir dönemde yazmış olduğu muazzam taşlama örneğidir. aynı zamanda içinde bol bol din adamı eleştirisi de vardır.
bir çok aşık tarafından da seslendirilmiştir. (bkz: aşık veysel) başta gelir. aynı zamanda modern müziğe de pentegram çok güzel cover yapmıştır. buradan dinleyebilirsiniz.
bir çok aşık tarafından da seslendirilmiştir. (bkz: aşık veysel) başta gelir. aynı zamanda modern müziğe de pentegram çok güzel cover yapmıştır. buradan dinleyebilirsiniz.
devamını gör...
yaşlıların gençlerin hayatına müdahale etme merakı
gençlerin canını oldukça sıkan bir durum, zaten ülkede yeteri kadar zorluklarla gençliğimizin baharında mücadele ederken, bir de bu tip insanların çıkıp, ''vay efendim bu yaşına kadar neden evlenmedin?'' ''vay sen neden dinsizsin neden alkol içiyorsun cima yapıyorsun ?'' gibi apptal saptal sorularına maruz bırakılmak, manevi açıdan gerçekten tüketiyor bizi.
size ne ulan size ne ? hem ateistim hem alkol kullanıyorum, ama sizin gibi tüm hayatımı başkaların hayatına müdahale etmeye adamıyorum. yeter be bıktık arkadaş, gerçekten koca içi boş boomerlar bu insanlar.
size ne ulan size ne ? hem ateistim hem alkol kullanıyorum, ama sizin gibi tüm hayatımı başkaların hayatına müdahale etmeye adamıyorum. yeter be bıktık arkadaş, gerçekten koca içi boş boomerlar bu insanlar.
devamını gör...
janis joplin
yuvarlak güneş gözlükleri ile hatırlanan, rock müziğin asi kraliçesi. 27 yaşında aşırı dozdan ölmüştür.
devamını gör...
erkekleri itici yapan detaylar
a'dan z'ye hangisini yazayım ki.
dişlerini fırçalamamaları,
deodorant kullanmamaları,
giyim konularında beceriksizlik.
paraya takılanlar olmuş, para itici olmasında bir kriter değil. o zaman parası olmayan kadın da iticidir.
dişlerini fırçalamamaları,
deodorant kullanmamaları,
giyim konularında beceriksizlik.
paraya takılanlar olmuş, para itici olmasında bir kriter değil. o zaman parası olmayan kadın da iticidir.
devamını gör...
yazar mısın sabaha mı bırakırsın
kafa sözlüğün özelliklerinden bir. smile was here
ayrıca küfürün yasak olduğu kafa sözlükte küfür niyetine kullanılabilecek bir terim.
ayrıca küfürün yasak olduğu kafa sözlükte küfür niyetine kullanılabilecek bir terim.
devamını gör...

