yemek bitmeden masadaki tabakları toplamaya başlayan garson
çayımı 5 snde bir kontrol eden, masaya bıraktığım anda dolu-boş farketmeksizin alıp götüren garsondur. ordan kovulmuştur restoran da işe başlamıştır şimdide yemeklerle bu alışkanlığını devam ettirmektedir. işini yaptığını patrona kanıtlamaya mı çalışıyor, yoksa kontrol edip durmaktansa hemen alıp götüreyim de iki cügara tüttüreyim şurada mı diyor pek bir fikrim yok. ama zor aga zor iç acıtır yani parasını vermişsin ve yenmeden gitmiş yazık.
devamını gör...
ırak'ta 3 penisle doğan çocuk
allah verdikçe veriyor. hey maşallah.
devamını gör...
normal sözlük'te söylediğiniz yalanlar
peki, bundan sonra daha neşeli olmaya çalışacağım.
devamını gör...
kendine ait bir oda
virginia woolf’un insanı düşüncelere gark eden kitabıdır.
herkesin ihtiyacı var kendine ait bir odaya. ama (bkz: özdemir asaf’)ın dediği gibi “ kime sorsan evinde bir oda eksik.” bulamıyoruz o odayı bir türlü. oda sanki kırk odanın kırkıncısı, açsak kapıyı her şey alt üst olacak. arayıp duruyoruz kendimize ait bir oda. ne yapacağız sanki bulsak? belki kafa dinleyeceğiz biraz, belki kendi kendimize konuşmaya ihtiyacımız var deli sayılmadan, belki sadece huzur içinde uyumaya çalışacağız. belki de bizi bir türkü kabullenmeyen topluma inat olsun diye yazacağız.
virginia woolf yazmış. anlatmış her şeyi. kendine ait odayı belki de nehre kendini bıraktığında buldu güzeller güzeli virginia. bilmiyoruz huzurlu mu ama biz okurken huzursuz oluyoruz onu, çünkü çok suçluyuz ona karşı.
herkesin ihtiyacı var kendine ait bir odaya. ama (bkz: özdemir asaf’)ın dediği gibi “ kime sorsan evinde bir oda eksik.” bulamıyoruz o odayı bir türlü. oda sanki kırk odanın kırkıncısı, açsak kapıyı her şey alt üst olacak. arayıp duruyoruz kendimize ait bir oda. ne yapacağız sanki bulsak? belki kafa dinleyeceğiz biraz, belki kendi kendimize konuşmaya ihtiyacımız var deli sayılmadan, belki sadece huzur içinde uyumaya çalışacağız. belki de bizi bir türkü kabullenmeyen topluma inat olsun diye yazacağız.
virginia woolf yazmış. anlatmış her şeyi. kendine ait odayı belki de nehre kendini bıraktığında buldu güzeller güzeli virginia. bilmiyoruz huzurlu mu ama biz okurken huzursuz oluyoruz onu, çünkü çok suçluyuz ona karşı.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
anlaşılmak üzerine,
kafanda aynı anda iki zıt fikrin olması.
zaman zaman biri birinden ağır basıyor derken tekrar dönüyorsun can çekişmeye. o an aslında insanların seni anlamaması tatavası değildir işin özü. sadece birine lütfen bana yardım et, neden böyle oluyor, doğru cevabı bulamıyorum diyerek bakıyorsundur. o anlaşılıp anlaşılmamak değil, şu anki hâlimden kurtar tavrı. ama şöyle bir muhteşemlik var, yaşarken farkettim. sizinle aynı anda bu problemle kafası meşgul olanlar. enterasan bir çekim gücü oluyor bu insanlarla aranızda. ya da ben onları çabuk farkediyorum. anlıyorum evet, bende de olduğu için anlıyorum.
sende mi? peki ne yapıyorsun? yıllardır cevabı bulunamamış bir gizemin kapısının aralandığını düşünüyorum hep. halbuki herkes kendi kendine yetebiliyor ancak.
o insan'ın çırpınışlarını gördüğüm için mutlu olmam beni kötü insan yapmaz. bunu söylemeye çekinmiyorum. ben onda kendi çırpınmalarımın izlerini görünüyorum. hislerimi haberim olmadan kimlerle paylaşıyormuşum?
ben anlaşılmayan insanı seviyorum. kendimi de sevmek zorundayım. insan olmanın en güzel tarafı kafandaki iki fikride kabul etmek. öyle olduğu gibi.
kafanda aynı anda iki zıt fikrin olması.
zaman zaman biri birinden ağır basıyor derken tekrar dönüyorsun can çekişmeye. o an aslında insanların seni anlamaması tatavası değildir işin özü. sadece birine lütfen bana yardım et, neden böyle oluyor, doğru cevabı bulamıyorum diyerek bakıyorsundur. o anlaşılıp anlaşılmamak değil, şu anki hâlimden kurtar tavrı. ama şöyle bir muhteşemlik var, yaşarken farkettim. sizinle aynı anda bu problemle kafası meşgul olanlar. enterasan bir çekim gücü oluyor bu insanlarla aranızda. ya da ben onları çabuk farkediyorum. anlıyorum evet, bende de olduğu için anlıyorum.
sende mi? peki ne yapıyorsun? yıllardır cevabı bulunamamış bir gizemin kapısının aralandığını düşünüyorum hep. halbuki herkes kendi kendine yetebiliyor ancak.
o insan'ın çırpınışlarını gördüğüm için mutlu olmam beni kötü insan yapmaz. bunu söylemeye çekinmiyorum. ben onda kendi çırpınmalarımın izlerini görünüyorum. hislerimi haberim olmadan kimlerle paylaşıyormuşum?
ben anlaşılmayan insanı seviyorum. kendimi de sevmek zorundayım. insan olmanın en güzel tarafı kafandaki iki fikride kabul etmek. öyle olduğu gibi.
devamını gör...
ilkokuldan akılda kalanlar
biri silgimi sürekli çalıyordu. haftada 1 silgi tüketiyordum. çalan kişiyide buldum hocaya söyledim hoca beni haksız buldu!
devamını gör...
hasan sabbah
tarihin en esrarengiz kişiliklerinden birisidir hasan sabbah. dönemin önemli devlet adamlarına düzenlenen suikastleri ile bilinen haşhaşiler tarikatının kurucusu ve lideridir. birçok alanda çok derin bilgi sahibi ve otoriter bir liderdir. sabbah keskin zekalı, becerikli, aritmetik düşünebilen bir lider olmasının yanı sıra astronomi ve büyü gibi alanlarda da yetkin biri olarak bilinirdi. "suikast"in atası olan hasan sabbah, tarihin ilk teröristlerini yetiştiren kişi olarak da tanınır. yetiştirdiği amansız suikastçiler ve 34 sene boyunca dışına çıkmadan yaşadığı ünlü alamut kalesi, sabbah'ı tarih sahnesinde farklı yapan etkenlerdir.
sabbah, kum şehrinde dünyaya gelmiştir. sabbah, hayatını anlattığı sergüzeşt-i seyyidina adlı eserinde himyerî krallığı'nın soyundan geldiğini belirtmektedir. babası ali bin muhammed oniki imam şiiliğinin önemli isimlerinden birisiydi. oğlu hasan'ın felsefe, kelam, mantık, fıkıh ve riyaziyyat alanlarında iyi eğitim almasını sağlamıştır.
sabbah hakkındaki en ünlü riyavetlerden birisi hasan sabbah, ömer hayyam ve nizamülmülk, aynı zamanda eğitim görmüş okul arkadaşları olduğudur. birbirlerine verdikleri sözlere göre, içlerinden hangisi başarılı olursa, diğerlerine yardımcı olacaktır. nizamülmülk devlet kademelerinde tepelere çıktıktan sonra, bu sözünü tutmuştur. ömer hayyam ondan kendine emeklilik maaşı bağlanarak serbest ve rahat bir hayat sürmek istemiştir. hasan sabbah ise saray içinde çok daha yüksek bir makama gelmek istemiştir. vezirlik mevkisine gelmeyi arzulayan hasan'ın ayağını kaydırmak adına, vezir tarafından şerefine laf getirici söylentiler çıkarılmıştır. bunun üzerine hasan sabbah, mısır'a yerleşmiştir. fakat anlatılan bu hikaye, efsane olmaktan öteye geçememiştir. çünkü nizamülmülk ile hasan ve hayyam arasında, yaklaşık 30 senelik bir fark bulunmaktadır. bu yüzden hikayenin gerçeklik payı yok denecek kadar azdır.
din alimi olmak isteyen sabbah tahsilini devam ettirmek için rey şehrine gitmiştir. on yedi yaşına kadar bağlı kaldığı oniki imam şiiliğinden, karşılaştığı fatımî daisinin etkisiyle ismaililik mezhebine geçiş yaptı. hasan sabbah'ın isfahan, azerbaycan, silvan, mezopotamya, suriye ve filistin kıyılarından geçerek mısır'a ulaştığı anlatılmaktadır. yaklaşık 3 yıl boyunca mısır'da kalan sabbah, daha sonra ise kuzey afrika'ya sürülmüştür. buradan da suriye'ye gitmiş ve 10 haziran 1081 tarihinde isfahan'a tekrar ulaşmıştır. hizmet için de 9 sene boyunda iran'ı dolaşmıştır. sabbah iran'ın kuzey taraflarında yer alan deylem bölgesi ile fazlaca ilgilenmiştir. bunun sebebi ise bu bölgenin islam dinini kılıç zoru ile kabul etmemiş olması ve sahip olduğu toprakları çok zor fethedilen, savaşçı insanlara sahip ve köklü geleneklerini sürdürebilen yerli halkın kontrolü altındaydı.
hasan sabbah, aradan geçen bir süre sonra, dikkatini çeken deylem bölgesinde faaliyetlerde bulunabilmek adına kazvin'e göçmüştür. yerleştiği bölgede, yerli halkın arasından çok sayıda mürit bulan sabbah, elbruz dağları'nda bulunan alamut kalesi'ne uzun süreli yerleşmeye karar vermiştir. alamut kales çok geniş bir vadiyi gören bir kayalık alan üzerindedir. yüksekliği iki bin metreyi bulur. oldukça sert, sarp ve dolambaçlı bir yolu vardır. bu yüzden ulaşılması zor bir kaleydi.
sabbah kaleye vardığında, alevi mehdi isimli hükümdar, kalenin hakimiydi. halkı kendi tarafına çekmeyi başaran hasan sabbah, kaleyi almak için çalışmalara başladı. 4 eylül 1090 tarihine, gizli bir çalışmayla kale ele geçirildi. kaleye hükmeden alevi mehdi, kaleyi terk etmek zorunda kaldı. bir kısım iranlı tarihçilere göre sabbah, mehdi'ye büyük bir meblağ değerinde altın vermiştir. fakat bu noktada önemli olan, sabbah'ın bu tarihten itibaren haşhaşin tarikatını kurmuş olmasıdır.
sabbah'ın alamut kalesi'ne yerleştiğinden itibaren toplam 34 yıl boyunca kaleden neredeyse hiç çıkmadığı, hatta kale içindeki odasını bile çok az terk ettiği rivayet edilmektedir. alamut kalesi'ni aldıktan sonra, büyük selçuklu devleti ve abbasiler'e karşı planlar yapan sabbah, yetiştirdiği haşhaşlı suikastçiler ile yalnızca kendi döneminde neredeyse 50'ye yakın suikast gerçekleştirmiştir. bu suikastlerin bazı kaynaklara göre ilki nizamülmülk'ün öldürülmesi olayıdır. diğer suikastler ise, büyük selçuklu devleti'nin üst kademedeki yöneticileri ve abbasiler'in önemli din adamlarına yönelik olarak gerçekleştirilen suikastlerdir.
devamını gör...
tügva paralel devlet belgelerinin ifşası
prensip olarak uzun zamandır kritik görevlerde çalışan kamu personeli olan herkese karşı mesafeli yaklaşıyorum ve bu belgeler de neyse ki bu konudaki hassasiyetimi haklı çıkardı.
allah kimseyi devlet kurumlarının eline düşürmesin, düzene dahil olmadığınız sürece, aralarına girmeyi reddettiğiniz ya da kabul edilmediğiniz sürece işiniz zor.
mesela tc taşra üniversitelerinde görev alan akademisyenlerin alayına değil üniversite emanet etmek kulübe bile emanet etmem ben. hepsi vasıfsız, yeteneksiz, torpille oralara getirilmiş slayt okuyucularıdır.
mesela çevremde hakim savcı olduğunu duyduğum birileri varsa anında soğurum, mümkünse ilişkimi keserim.
mesela polis asker vs. gibi görevlerde çalışan insanlarla çok yakın ilişkiler kurmam.
başkanlık sistemine geçtiğimizden bu yana bu tip spesifik meslekler zaten resmi olarak işgal edilmiş mesleklerdi. bu olay konuyu bir miktar aydınlatmış oldu.
geçen haftalarda bir akrabamla telefonda konuşuyorum. kendisi eski iktidar destekçilerindendi. hali vakti de epey yerindedir. onun bile canına tak etmiş. 1 saat ülkenin ekonomisinin kötülüğünden siyaseten kötü yönetildiğimizden falan bahsetti. laf arasında da savcı olan bir arkadaşından bahsetti. kendisi iyi bir üniversiteden iyi bir dereceyle mezun olmuş vs. o da çok şikayetçi bu durumlardan falan diye alıntılar yapmaya başladı. birden duraksadım. dedim senin bu savcı olan arkadaşın kaç yaşında yav? 32 dedi. dedim o nasıl savcı oldu lan o zaman? normal sıradan torpiller referanslar bile yetmiyor artık bu tip meslekler için baya sağlam bir referans gerekiyor iktidar işini şansa bırakmıyor.
hemen döküldü tabii. ankarada çok kuvvetli tanıdıkları var, baya sağlam mhp ilişkileri falan var demeye başladı. ulan dedim ne güzel istanbul.
sonuç olarak ben şaşırmadım bu olaya. zaten öngörülebilir bir durumdu bu. ama iyice ayyuka çıkması, iktidar yayınlarının vs. iyice tutuşup ortalığı ayağa kaldırması falan güzel gelişmeler. ben biraz gündeme bakınca acayip bir tutuşma sezdim iktidar ortaklarından. ekonomik sıkıntılar, ulusal ve uluslararası siyasi sıkışmalar, anket sonuçları, tabandan gelen çatlak sesler falan derken yavaş yavaş eski arsızlıkları da azalyor. sevindim buna.
korkmayın lan, biziz halk.
ayrıca şu yoruma bayıldım, ağzım sulandı: https://twitter.com/bombadildede/status/1447846724542865408?s=20
ahahahaha
allah kimseyi devlet kurumlarının eline düşürmesin, düzene dahil olmadığınız sürece, aralarına girmeyi reddettiğiniz ya da kabul edilmediğiniz sürece işiniz zor.
mesela tc taşra üniversitelerinde görev alan akademisyenlerin alayına değil üniversite emanet etmek kulübe bile emanet etmem ben. hepsi vasıfsız, yeteneksiz, torpille oralara getirilmiş slayt okuyucularıdır.
mesela çevremde hakim savcı olduğunu duyduğum birileri varsa anında soğurum, mümkünse ilişkimi keserim.
mesela polis asker vs. gibi görevlerde çalışan insanlarla çok yakın ilişkiler kurmam.
başkanlık sistemine geçtiğimizden bu yana bu tip spesifik meslekler zaten resmi olarak işgal edilmiş mesleklerdi. bu olay konuyu bir miktar aydınlatmış oldu.
geçen haftalarda bir akrabamla telefonda konuşuyorum. kendisi eski iktidar destekçilerindendi. hali vakti de epey yerindedir. onun bile canına tak etmiş. 1 saat ülkenin ekonomisinin kötülüğünden siyaseten kötü yönetildiğimizden falan bahsetti. laf arasında da savcı olan bir arkadaşından bahsetti. kendisi iyi bir üniversiteden iyi bir dereceyle mezun olmuş vs. o da çok şikayetçi bu durumlardan falan diye alıntılar yapmaya başladı. birden duraksadım. dedim senin bu savcı olan arkadaşın kaç yaşında yav? 32 dedi. dedim o nasıl savcı oldu lan o zaman? normal sıradan torpiller referanslar bile yetmiyor artık bu tip meslekler için baya sağlam bir referans gerekiyor iktidar işini şansa bırakmıyor.
hemen döküldü tabii. ankarada çok kuvvetli tanıdıkları var, baya sağlam mhp ilişkileri falan var demeye başladı. ulan dedim ne güzel istanbul.
sonuç olarak ben şaşırmadım bu olaya. zaten öngörülebilir bir durumdu bu. ama iyice ayyuka çıkması, iktidar yayınlarının vs. iyice tutuşup ortalığı ayağa kaldırması falan güzel gelişmeler. ben biraz gündeme bakınca acayip bir tutuşma sezdim iktidar ortaklarından. ekonomik sıkıntılar, ulusal ve uluslararası siyasi sıkışmalar, anket sonuçları, tabandan gelen çatlak sesler falan derken yavaş yavaş eski arsızlıkları da azalyor. sevindim buna.
korkmayın lan, biziz halk.
ayrıca şu yoruma bayıldım, ağzım sulandı: https://twitter.com/bombadildede/status/1447846724542865408?s=20
ahahahaha
devamını gör...
hatay
özellikle yemek kültürleriyle damak zevkime fazlasıyla hitap eden şehrimizdir. oraya bir süre gidip kilo almadan dönmek gerçekten zor. bir de bayaa meze kültürleri vardır. hataylı arkadaşım bizim yediklerimizin meze olmadığını iddia eder. gidilip görülmesi, gezilmesi, en çok da yemeklerinden yenilmesi gereken bir şehirdir. ayrıca birçok kültüre ev sahipliği yapmanın izlerini de hala taşır. sokaklarda yarı arapça yarı türkçe konuşan insanlar çoktur.
devamını gör...
türkiye'de kısıtlanan özgürlükler
bana göre var olan bir çok özgürlüklerdir. kafamda bulduğum kısıtlamaların çözümü
1)alevilerin ibadeti: bu konuda alevi imamları sünni imamlarla aynı statüde cem evleri camilerle aynı statüde ve yaygın olmalıdır. din kültürü dersi aleviler için farklı sünniler için farklı işlenmeli bu dersler çocuklar arasında ayrım olmaması için online yapılmalıdır.
2)kürt hakları: son 15 yılda kürtlere büyük haklar verilsede bizim ile beraber milli mücadelede kan akıtmış bu ırk ana dilde eğitimi kendi tarihlerini daha yoğun okumayı büyük liderleri olan selahhaddin eyyubi için basılmış yerel parayla ticareti hakediyor.
3)mütedeyyin hakları:türkiyede şeriat isteyen bir kesim var il il seçim yapılsın şeriat çıkan illerde yargıçlar yerine kadılar atansın dini kurallara göre ceza verilsin diğer şehirlerde laik kurallar geçerli olsun mesela bir şehirde aleviler fazla alevi-şii şeriatı sünniler fazla sünni şeriat seküler kesim fazlaysa normal ceza kuralları uygulansın.
4) gayrimüslim hakları:gayrimüslümlerden alınan vergi diyanet işlerine karıştırılmasın diyanet bağış usülü çalışsın. sünniler kendi aleviler kendi hristiyanlar ibadetlerinin bedelini ödesin.
1)alevilerin ibadeti: bu konuda alevi imamları sünni imamlarla aynı statüde cem evleri camilerle aynı statüde ve yaygın olmalıdır. din kültürü dersi aleviler için farklı sünniler için farklı işlenmeli bu dersler çocuklar arasında ayrım olmaması için online yapılmalıdır.
2)kürt hakları: son 15 yılda kürtlere büyük haklar verilsede bizim ile beraber milli mücadelede kan akıtmış bu ırk ana dilde eğitimi kendi tarihlerini daha yoğun okumayı büyük liderleri olan selahhaddin eyyubi için basılmış yerel parayla ticareti hakediyor.
3)mütedeyyin hakları:türkiyede şeriat isteyen bir kesim var il il seçim yapılsın şeriat çıkan illerde yargıçlar yerine kadılar atansın dini kurallara göre ceza verilsin diğer şehirlerde laik kurallar geçerli olsun mesela bir şehirde aleviler fazla alevi-şii şeriatı sünniler fazla sünni şeriat seküler kesim fazlaysa normal ceza kuralları uygulansın.
4) gayrimüslim hakları:gayrimüslümlerden alınan vergi diyanet işlerine karıştırılmasın diyanet bağış usülü çalışsın. sünniler kendi aleviler kendi hristiyanlar ibadetlerinin bedelini ödesin.
devamını gör...
ezan sesi
önce nefret ettiğim sonra aşık olduğum sestir.
islamda bildiğimiz üzere ibadet saatlerini haber vermek için vardır. ben ibadet etmediğim için bir işime yaramıyordu. farkında olmadan entegre oldum ve hayatımın vazgeçilmez bir parçası oldu. dışarıda çalıştığım zamanlar duymuyorum ama evin içindeyken yakından duyuyorum ve şöyle kullanıyorum.
öğle ezanı: benim için yataktan çıkma vaktidir. ikindi ezanına kadar çalışacağım sürenin başlangıcıdır. maillere bakılır, müşteriler aranır. üstelik kışın az yazları çok çalıştığım için kendinden aradaki süreyi ayarlıyor harika! kışın az uyuyorum yazın çok uyuyorum onu bile ayarlıyor gerçekten inanılmaz.
ikindi ezanı: mesai bitimi. kediye mamişko verilir. dışarı çıkabileceğim vakti gösterir. yazın çok işe yarar. ezan güneşe bağlı olduğu için havanın tam indiği saatlere denk geliyor yine harika!! mesela bir buluşma teklifi aldım. hemen yapıştırıyorum ikindiden sonra görüşelim diye. kafa rahat.
akşam ezanı: yemek saati geldi demek benim için. düzensiz besleme olayından beni bu ezan kurtardı diyebilirim. sixpack varmış lan bende.
yatsı ezanı: hayat kurtaran hatırlatmalar yapıyor bana. gece ne içilecekse buzluğa atma vakti geldi demek. çok önce atılırsa şişeler kırılıyor patlıyor vs. geç atılırsa malum ılık lık gitmiyor. tam vakti tam. içecek yoksa tekeli arama vakti aynı zamanda. yazın saat 22:00 denk geliyor. bu kadar denk gelmez be kardeşim. lokum lokum. en sevdiğim bu. artık geceleri pişman değilim.
sabah ezanı: yatma vakti geldi demek tam gün doğuyor günün en sevmediğim saati. hocam saolsun hatırlatıveriyor yatma saatini. oyuna dalıp gün ışığında yatmam hiç iyi olmuyordu.
üstelik bu hizmet beleş. saat kurma, plan yapma derdi yok. benim gibi unutkan, programsız insanlar için bulunmaz nimet. kedimde çok mutlu ezan sesiyle evde bir koşturma sevinç çığlıkları. üstelik güneşe göre en verimli şekilde ayarlı. okunmama ihtimali yok. tek derdo ezanın merkezden gelmesi. eskisi gibi canlı canlı okusalar keşke.
gerçek islam bu muydu ? keşke daha önce haberim olsaydı.
harbiden huzur islamdaymış.
islamda bildiğimiz üzere ibadet saatlerini haber vermek için vardır. ben ibadet etmediğim için bir işime yaramıyordu. farkında olmadan entegre oldum ve hayatımın vazgeçilmez bir parçası oldu. dışarıda çalıştığım zamanlar duymuyorum ama evin içindeyken yakından duyuyorum ve şöyle kullanıyorum.
öğle ezanı: benim için yataktan çıkma vaktidir. ikindi ezanına kadar çalışacağım sürenin başlangıcıdır. maillere bakılır, müşteriler aranır. üstelik kışın az yazları çok çalıştığım için kendinden aradaki süreyi ayarlıyor harika! kışın az uyuyorum yazın çok uyuyorum onu bile ayarlıyor gerçekten inanılmaz.
ikindi ezanı: mesai bitimi. kediye mamişko verilir. dışarı çıkabileceğim vakti gösterir. yazın çok işe yarar. ezan güneşe bağlı olduğu için havanın tam indiği saatlere denk geliyor yine harika!! mesela bir buluşma teklifi aldım. hemen yapıştırıyorum ikindiden sonra görüşelim diye. kafa rahat.
akşam ezanı: yemek saati geldi demek benim için. düzensiz besleme olayından beni bu ezan kurtardı diyebilirim. sixpack varmış lan bende.
yatsı ezanı: hayat kurtaran hatırlatmalar yapıyor bana. gece ne içilecekse buzluğa atma vakti geldi demek. çok önce atılırsa şişeler kırılıyor patlıyor vs. geç atılırsa malum ılık lık gitmiyor. tam vakti tam. içecek yoksa tekeli arama vakti aynı zamanda. yazın saat 22:00 denk geliyor. bu kadar denk gelmez be kardeşim. lokum lokum. en sevdiğim bu. artık geceleri pişman değilim.
sabah ezanı: yatma vakti geldi demek tam gün doğuyor günün en sevmediğim saati. hocam saolsun hatırlatıveriyor yatma saatini. oyuna dalıp gün ışığında yatmam hiç iyi olmuyordu.
üstelik bu hizmet beleş. saat kurma, plan yapma derdi yok. benim gibi unutkan, programsız insanlar için bulunmaz nimet. kedimde çok mutlu ezan sesiyle evde bir koşturma sevinç çığlıkları. üstelik güneşe göre en verimli şekilde ayarlı. okunmama ihtimali yok. tek derdo ezanın merkezden gelmesi. eskisi gibi canlı canlı okusalar keşke.
gerçek islam bu muydu ? keşke daha önce haberim olsaydı.
harbiden huzur islamdaymış.
devamını gör...
hasat zamanı
garip bir filmdi,ayinler,kurbanlar,ergenler, değişik güçler...
devamını gör...
aşı üretse korkmadan alınacak markalar
(bkz: fiskobirlik)
devamını gör...
cinselliğin kötü bir şey olması
cinsellik bu kadar kötüyse kimin bu çocuklar?
devamını gör...
sapyoseksüel
kelime kökeni bakımından sapyo, latincede bilgi anlamına gelmektedir. sapyoseksüel bireyler, fiziksel güzellikten ziyade, zekayı çekici bulurlar. bir bakıma beyin yapınıza aşık olurlar denebilir.
sherlock holmes'un, düşmanı olan irene adler'ın zekasına hayran olması ve ondan hoşlanması örnek verilebilir.
sherlock holmes'un, düşmanı olan irene adler'ın zekasına hayran olması ve ondan hoşlanması örnek verilebilir.
devamını gör...
öz güveni zedeleyen öğretmen
kekemelik problemi olan öğrencisinin konuşma bozukluğunu tiye alan ve sınıftaki diğer 24 öğrencisini güldüren öğretmendir aynı zamanda.
devamını gör...
yazarlar şu an ışınlanacak olsa ışınlanacakları yer
üsküdar'da bir bankta oturup, kızkulesi'ne, istanbul' a ve denize bakmak isterdim.
çayımı da ışınlamak isterdim.
çayımı da ışınlamak isterdim.
devamını gör...
meja (yazar)
paylaşımları ile ön planda olan yazar.. sıkılmadan herkesin okuyabileceği gibi yazıyor, emek veriyor. değerli yazar sayesinde ufkum açıldı desem yalan olmaz. sağolsun, tanımları daim olsun.
devamını gör...
cemal süreya'nın dediği gibi
okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur...
devamını gör...
