sözlüğün en nefret edilen yazarı olmak
sürekli birilerine sataşma dürtüsüyle hareket edip netice itibariyle kimse tarafından iplenmeyen bir yazar olmaktır.
devamını gör...
2002 yılındaymış gibi yazmak
ne demek lise giriş sınavı ile 2002 dünya kupası kosta rika-türkiye maçı aynı gün olacak!
tanım: kafa sözlükteki pek çok miniğin tanım giremeyeceği bir başlık.
tanım: kafa sözlükteki pek çok miniğin tanım giremeyeceği bir başlık.
devamını gör...
efendi bir insan olmaktan vazgeçilen an
bu konu benim canımı hep sıkan bir konu olmuştur. çevremde o kadar çok “şöyle kazık yedim sonra böyle oldum ... yok çok sevdimmm hayatımı s..kti ...yok efendilik hiç işime yaramadı bundan sonra p.ç takılacağım” muhabbetleri dönüyor ki sinir oluyorum. o zaman ölçülü efendi olun... değen kişiye değer gösterin... bunlardan bi haber gerçekten sevmeye gelmiş adamların bunda şuçu ne yani???yok illaa kazık yemiş birilerinden ; o da illa başkasından acısını çıkartacak. bence bu da saf kötülük, çünkü bilerek ve karar alınarak yapılan bir duruş tarzı.
devamını gör...
b12 vitamini eksikliği
kalan son 3 iğnemi sağlık ocağında unuttuğumu 1 hafta sonra fark ederek tescillendirdiğim, eksikliğim.
devamını gör...
28 nisan 2021 erdoğan görev onayı anketi
yakın bir zamanda milli duyguları harekete geçirecek gelişmelere gebe sonuçlar. reis bunu karşılıksız bırakmaz. vatan millet sakarya din iman allah muhammed ne varsa yüklenir.
devamını gör...
maruz kalınmak istenmeyen sorular
ne zaman evleniyorsun, senin şu iş vardı noldu ona? okulu naptın?
devamını gör...
dedesinin mezar taşını okuyamayan tek toplum
türkler geçmişten bu yana:
göktürk alfabesi, uygur alfabesi, arap alfabesi, kiril alfabesi, lâtin alfabesi kullanmışlardır.
latin alfabesi bugün de kullandığımız türkçe sesleri en iyi karşılayan alfabedir.
osmanlı türkçesi denilen türkçe bugünkü gibi okunur. sadece alfabe farklıdır. arap alfabesinde bulunmayan türkçe sesler bu alfabede benzer sesler ile karşılanmıştır. mesela vav hem o, ö, u, ü hem de v yerine kullanılmaktadır. ya da bizde bir tek "s" harfi varken bu alfabede peltek s, kalın s (sad) ve s vardır.
alfabeyi öğrenmek kolayken (malum ülkenin yarısı en azından kuran okumayı biliyor.) osmanlı türkçesi ile yazılmış metinleri okumak bu yüzden zordur. arapça g ve l harflerini yan yana konulduğunu düşünün, bu iki harfi (arapça bükümlü bir dil olduğu için) gel, gül, gol... şeklinde telaffuz edebiliriz. hangisi olduğu ise cümlenin akışından anlaşılır.
yukarıda saydıklarım ve okul sayısının da azlığı sebebi ile osmanlı devleti'nde okur yazar oranı da yüzde 10 civarında falan seyretmektedir.
bu konuda asıl endişe etmesi gerekenler ise bence dönemin aydınları idi. yani bir gecede cahil kalan onlardı ancak bu duruma karşı çıkmak yerine desteklemişlerdir ki alfabe değişmeden çok önce cumhuriyetten de önce dil devrimi gerçekleşmiş ve edebi dilde bulunan arapça-farsça sözcükler ve dilbilgisi kuralları atılmış, yazı dili ve konuşma dili ortak hala gelmiştir. kast ettiğim zaman dilimi de tanzimat dönemi ile cumhuriyet dönemi arasını kapsar yani ortalama 60 yıllık bir icraat.
en sonunda da 1 kasım 1928'de latin alfabesine geçilmiştir. 1935 yılındaki nüfus sayımında ise okur yazar oranı neredeyse yüzde 20'ye yaklaşmıştır. bu sebeple diyebiliriz ki dil devrimi ile hem kendimizi daha kolay ifade edebilir hale geldik hem de daha çok insan okur-yazar oldu. eğer ki atam ve diğer aydınlar bu devrimi gerçekleştirmeseydi muhtemelen şimdi de birçokları o mezar taşlarını okumayacaktı.
göktürk alfabesi, uygur alfabesi, arap alfabesi, kiril alfabesi, lâtin alfabesi kullanmışlardır.
latin alfabesi bugün de kullandığımız türkçe sesleri en iyi karşılayan alfabedir.
osmanlı türkçesi denilen türkçe bugünkü gibi okunur. sadece alfabe farklıdır. arap alfabesinde bulunmayan türkçe sesler bu alfabede benzer sesler ile karşılanmıştır. mesela vav hem o, ö, u, ü hem de v yerine kullanılmaktadır. ya da bizde bir tek "s" harfi varken bu alfabede peltek s, kalın s (sad) ve s vardır.
alfabeyi öğrenmek kolayken (malum ülkenin yarısı en azından kuran okumayı biliyor.) osmanlı türkçesi ile yazılmış metinleri okumak bu yüzden zordur. arapça g ve l harflerini yan yana konulduğunu düşünün, bu iki harfi (arapça bükümlü bir dil olduğu için) gel, gül, gol... şeklinde telaffuz edebiliriz. hangisi olduğu ise cümlenin akışından anlaşılır.
yukarıda saydıklarım ve okul sayısının da azlığı sebebi ile osmanlı devleti'nde okur yazar oranı da yüzde 10 civarında falan seyretmektedir.
bu konuda asıl endişe etmesi gerekenler ise bence dönemin aydınları idi. yani bir gecede cahil kalan onlardı ancak bu duruma karşı çıkmak yerine desteklemişlerdir ki alfabe değişmeden çok önce cumhuriyetten de önce dil devrimi gerçekleşmiş ve edebi dilde bulunan arapça-farsça sözcükler ve dilbilgisi kuralları atılmış, yazı dili ve konuşma dili ortak hala gelmiştir. kast ettiğim zaman dilimi de tanzimat dönemi ile cumhuriyet dönemi arasını kapsar yani ortalama 60 yıllık bir icraat.
en sonunda da 1 kasım 1928'de latin alfabesine geçilmiştir. 1935 yılındaki nüfus sayımında ise okur yazar oranı neredeyse yüzde 20'ye yaklaşmıştır. bu sebeple diyebiliriz ki dil devrimi ile hem kendimizi daha kolay ifade edebilir hale geldik hem de daha çok insan okur-yazar oldu. eğer ki atam ve diğer aydınlar bu devrimi gerçekleştirmeseydi muhtemelen şimdi de birçokları o mezar taşlarını okumayacaktı.
devamını gör...
mutluluğun resmi
bir abidin dino şiiridir. nazım hikmet'in saman sarısı şiirine cevaben yazdığı bilinir.
saman sarısı
sen mutluluğun resmini yapabilir misin abidin?
işin kolayına kaçmadan ama,
gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil.
ne de ak örtüde elmaların,
ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini.
sen mutluluğun resmini yapabilir misin abidin ?
nazım hikmet
mutluluğun resmi
kokusu buram buram tüten
limanda simit satan çocuklar
martıların telaşı bambaşka
işçiler gözler yolunu.
inebilseydin o vapurdan
ayağında varna’nın tozu
yüreğinde ince bir sızı.
mavi gözlerinde yanıp tutuşan
hasretle kucaklayabilseydim
seninle, bir daha.
davullar çalsa, zurnalar söyleseydi
bağrımıza bassaydık seni nazım,
yapardım mutluluğun resmini
başında delikanlı şapkan,
kolların sıvalı, kavgaya hazır
bahriyeli adımlarla düşüp yola
gidebilseydik meserret kahvesine,
ilk karşılaştığımız yere
ve bir acı kahvemi içseydin.
anlatsaydık
o günlerden, geçmişten, gelecekten,
ne günler biterdi,
ne geceler…
dinerdi tüm acılar seninle
bir düş olurdu ayrılığımız, anılarda kalan.
ve dolaşsaydık türkiye’yi
bir baştan bir başa.
yattığımız yerler müze olmuş,
sürgün şehirler cennet.
işte o zaman nazım,
yapardım mutluluğun resmini
buna da ne tuval yeterdi;
ne boya…
abidin dino
saman sarısı
sen mutluluğun resmini yapabilir misin abidin?
işin kolayına kaçmadan ama,
gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil.
ne de ak örtüde elmaların,
ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini.
sen mutluluğun resmini yapabilir misin abidin ?
nazım hikmet
mutluluğun resmi
kokusu buram buram tüten
limanda simit satan çocuklar
martıların telaşı bambaşka
işçiler gözler yolunu.
inebilseydin o vapurdan
ayağında varna’nın tozu
yüreğinde ince bir sızı.
mavi gözlerinde yanıp tutuşan
hasretle kucaklayabilseydim
seninle, bir daha.
davullar çalsa, zurnalar söyleseydi
bağrımıza bassaydık seni nazım,
yapardım mutluluğun resmini
başında delikanlı şapkan,
kolların sıvalı, kavgaya hazır
bahriyeli adımlarla düşüp yola
gidebilseydik meserret kahvesine,
ilk karşılaştığımız yere
ve bir acı kahvemi içseydin.
anlatsaydık
o günlerden, geçmişten, gelecekten,
ne günler biterdi,
ne geceler…
dinerdi tüm acılar seninle
bir düş olurdu ayrılığımız, anılarda kalan.
ve dolaşsaydık türkiye’yi
bir baştan bir başa.
yattığımız yerler müze olmuş,
sürgün şehirler cennet.
işte o zaman nazım,
yapardım mutluluğun resmini
buna da ne tuval yeterdi;
ne boya…
abidin dino
devamını gör...
parmak alfabesi
işitme engellilerce kullanılan, harflerin el işaretleriyle gösterildiği iletişim sistemidir.
devamını gör...
kabuğunu soyacağımız meyvenin yıkanmasının sebebi
pis(lafın gelişi) olan kabuğa elimiz değdikten sonra aynı şekilde meyveye de değmesi ve o meyveyi yememizden dolayı olabilir.
mandalina mesela.
mandalina mesela.
devamını gör...
tüm bebeklerin birbirine benzemesi
hepsinin birbirine benzediğine katılmıyorum. kimisi saçlı doğuyor kimisi saçsız. bununla birlikte bakışları, tepkileri farklı olabiliyor.
t: tüm bebeklerin birbirine benzediğinin ifade edildiği başlık.
t: tüm bebeklerin birbirine benzediğinin ifade edildiği başlık.
devamını gör...
kitap satın alma hastalığı
sahaftan valizle çıktığımı bilirim. her kitap bir hazinedir. elbet okunacağı zaman gelir.
odamda beni kitaplarım bekler. bu yegane tesellidir. her eşyasını ayrı ayrı ve gayet iyi tanıdığım bu odada yalnız onlar her zaman için yeni bir koku taşırlar. her zaman söyleyecek birçok lafları vardır.
odamda beni kitaplarım bekler. bu yegane tesellidir. her eşyasını ayrı ayrı ve gayet iyi tanıdığım bu odada yalnız onlar her zaman için yeni bir koku taşırlar. her zaman söyleyecek birçok lafları vardır.
devamını gör...
herhangi bir rahatsızlığı google'da aratmak
illaki sonuç kansere bağlanır.
devamını gör...
whatsapp felsefe grubu
bir gaflettir katıldığım ve nezaketsizlik etmemek için çıkamadığım whatsapp grubum. kitap okumayı seviyorum diye herkes beni felsefeden anlıyorum zannediyor. daha doğrusu ben bile öyle zannediyormuşum. fakat grupta konuşulanlardan anladığım şu ki: ben felsefe bilmiyorum. ve bırak felsefe bilmeyi öğrenmek falan da istemiyorum.
bana çeşitli araştırma kitapları, tarih, arkeoloji, psikoloji türünden kitaplar verin, satır aralarına da felsefe serpiştirilmiş olsun bana yeter. öyle kalıp kalıp felsefe kitaplarını okuyup derin analizler kasacak kadar meraklısı değilim galiba felsefenin.
mesela bir örnek: spinoza ne demiş: sevmek, sevinç duymaktır. işte bu felsefi bilgi benim için kâfi. ethica’ya kafam basmıyor benim.
bana çeşitli araştırma kitapları, tarih, arkeoloji, psikoloji türünden kitaplar verin, satır aralarına da felsefe serpiştirilmiş olsun bana yeter. öyle kalıp kalıp felsefe kitaplarını okuyup derin analizler kasacak kadar meraklısı değilim galiba felsefenin.
mesela bir örnek: spinoza ne demiş: sevmek, sevinç duymaktır. işte bu felsefi bilgi benim için kâfi. ethica’ya kafam basmıyor benim.
devamını gör...
ilişkinin yıprattığı kişi
ilişkide en fazla kaybetme korkusu yaşayan kim ise, odur.
kaybetme korkusuna sahip taraf, bu korkusu sebebiyle hoşlanmayacağı, onaylamayacağı şeyler yapacak, bunların kendisine mutluluk getirmediğini fark edecek ve yıpranacaktır. kaybetme korkusu olmayan taraf ise ip, kuşak takılacaktır.
kaybetme korkusuna sahip taraf, bu korkusu sebebiyle hoşlanmayacağı, onaylamayacağı şeyler yapacak, bunların kendisine mutluluk getirmediğini fark edecek ve yıpranacaktır. kaybetme korkusu olmayan taraf ise ip, kuşak takılacaktır.
devamını gör...
güneşi hiç görmemiş birisine güneşi tarif et
gözlerini kapat ve aç... işte o kadar aydınlık... ellerini tenine hızlıca sürt... işte o derece sıcak... atatürk'ün saçlarına bak.. işte öyle altın sarı...
devamını gör...
güçlü kadınların ortak özelliği
toplumda kadınlara empoze edilen "güçlü kadın" imajının maalesef ki kadınları güçlü değil, zamanla depresif hale getirdiğini düşünüyorum * çünkü güçlü kadın denilince, her işi mükemmel yapan, ev, iş, çocukların bakımı, eğitimi vb. tonla sorumluluğu tek başına üstlenen süper bir kadın imajı çizilmeye çalışılıyor ve böylelikle kadınlar, manipüle ediliyor bence... ben de senelerce güçlü kadın olacağım diye diye yoğun çalışma hayatı, çocuklar, evlilik vb. derken kendimi kaybetme noktasına geldim. sonra anladım ki güçlü kadın, kendini tanıyan, duygularının sorumluluğu üstlenen, sınırlarını bilen kadınmış. nerede ne yapacağını bilen, her şeyi halletmeye çalışan değil, yeri geldiğinde işleri delege etmeyi de bilen, duygularıyla dost, kendisiyle barışık olan kadınmış.
devamını gör...
bekaret
yukarıdaki entriyi okuyunca üniversitede yemediği halt kalmayan fakat sonuncu partnerine/kocişine kendisini basbakire sunan hanım arkadaşlar aklıma geldi. bu ülkede bir grup erkek ayakta uyutulduğu halde delikanlılık, genişlik muhabbeti yapıyor ya ona çok gülüyorum. hiç acımıyorum, kadınları da eleştirmiyorum. talep buysa, arz da bu olacak.
devamını gör...
i harfinin ı harfinden önce gelmesi
1353 sayılı "türk harflerinin kabul ve tatbiki hakkında kanun"a göre düzenlemedir yani alfabe sayarken h,i,ı,j... şeklinde sıralamamız lazımmış.
devamını gör...
mustafa kemal atatürk
şimdi yaşaması için birçok şey feda edilebilecek liderimiz♡
devamını gör...