kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
hollandalı ressam vincent van gogh'un 1885 yılında yapmış olduğu tablo.
dikkatle incelendiğinde, büyük ihtimal akşam yemeğinde, tek bir gaz lambası ışığının altında, beş kişiden oluşan ailenin yemek masasında yalnızca patates ve çay görülüyor. yani resimde , patates geldikten sonraki yüzyıl boyunca avrupalı ailelerin sefaletine değinilmiştir.
devamını gör...

sözleri tatyos efendi'ye ait uşşak makamında, sofyan usûlünde şarkı. barış manço,müzeyyen senar ve daha bir çok sanatçı bu eseri kendi yorumları ve tarzlarıyla seslendirmiştir.benim içinde yeri apayrıdır ruhu bir başkadır... eser hey heeey le başlar takat yetmiyor ile biter.
içteki serzenişin ruhun sukûnetini sağlaması bu olsa gerek. (bkz: müzik ruhun gıdasıdır)
devamını gör...

mümkün olsaydı eğer
kendimden çok uzaklara gitmek isterdim
huzura koşmak olurdu bu
nefes almak
yolda kendimle karşılaşırdım belki
anlatabilirdim içimdekileri
anlar mıydı o zaman beni
mümkün olsaydı eğer anlatırdım kendimi, kendime.
devamını gör...

harika bir opeth parçasıdır. hafif karamsar havası ve huzur verici melodisiyle dinleyiciye yüksek bir enstrümantal keyif verir, parçayı sözsüz sandığınız anda kudretli bir vokal bu altyapıya eşlik eder. 11 dakikaya yakın bir uzunlukta olduğunu bu tanımı girerken öğrendim. hiçbir zaman bu kadar uzun gelmedi.
devamını gör...

düş sokağı sakinleri-düşlerin büyüsü
devamını gör...

dönemin ünlü spor spikeri ertem şener'in 25 kasım 2009 tarihli beşiktaş'ın manchester united deplasmanında aldığı 0-1'lik galibiyetin önemli mimarlarından rüştü reçber'e olan saygısını türk spor tarihine geçerek ayarsız bir şekilde sunması olayı. buradan.
devamını gör...

konuşma diline olan yakınlığı sayesinde muhabbet eder gibi kod yazmama vesile olan dil. makinelerle de kaynaşmak için cpythonla aramı yapıyorum son zamanlarda.

popüler bir dil olmasından kaynaklanıyor olsa gerek, hemen her işinizi görebilecek bir kütüphane illa ki bulabiliyorsunuz. kütüphane içeriğinin kolay anlaşılabilir ve uygulanabilir yapısıyla da neredeyse hiç zaman kaybetmeden bilgi haznenize yeni bir python kullanım alanı daha ekleniyor.

ayrıca linux üzerinde kullanılan toolların da python ile yazılmış olması açıp inceleme, ekleme-çıkarma yapma konusunda büyük rahatlık sağlıyor.

yine de başlangıç için doğru dilin c olduğunu düşünenlerdenim, python kod yapısını tam öğretmiyor ve işleri kolaylaştırması bir noktadan sonra zihni tembelleştiriyor.

kullanılabilecek bazı python kütüphaneleri;
numpy: veri biliminde kullanılan başlıca kütüphanelerdendir. çok boyutlu diziler ve matrisler ile çalışıyorsanız oldukça işinize yarayacaktır. pandas ile birlikte kullanılması elzemdir.

pandas: zaman serileri analizleri ve sayısal tablolar için kullanılan bir başka modül. veri biliminde kullanılır, veri analizlerini oldukça kolaylaştıran metotları barındırır.

scrapy: internetten veri "kazımak" için kullanılan bir kütüphanedir. oldukça geniş kullanımı olan bir modül olan scrapy ile büyük boyutlarda salt veriyi oldukça hızlı çekebilirsiniz.

beautifulsoup: kişisel olarak çoğunlukla scrapy ile birlikte kullanırım. çekilmiş olan salt verinin, tıpkı adını yansıtarak işlenmesini sağlar. o karman çorman malzeme yığınını törpüler, düzenler ve istediğiniz anlaşılabilir/göz yormayan formata getirir. html ve xml dosyalarını işlemek için kullanılır.

matplotlib: yine bilimsel programlamada kullanılan bir modül. yazılan sayısal değerleri grafikleştirebilir, sayıların sıkıcı dünyasını görselleştirerek daha anlaşılır ve göze hitap eden hale getirebilirsiniz. hatta bunu üç boyutlu olarak yapabilir, sayı büyüklüklerine, sapmalarına ya da derinliklerine göre renklendirme de katabilirsiniz.

pyqt5 ve tkinter: bu iki modül, python'da arayüz çalışmaları(gui) için kullanılmaktadır. basit bir hesap makinesi için tkinter daha kolay kullanımı ve pratikliği için tercih edilebilirken, uygulamanıza daha detaylı bir arayüz tasarlayacaksanız kapsadığı özellikler bakımından pyqt5 tercih edilmelidir.

speech recognition: "hey siri..." hayır hayır, bu çok sıkıcı. "hey, spybot! benim için kafa sözlük'e girmeni istiyorum" diyen kendinize özgü bir sesli asistan harika olmaz mıydı? olsun o zaman, speech recognition, konuşmayı yazıya çevirmek için kullanılan bir modüldür. dilerseniz bir ses dosyasını, dilerseniz mikrofon kullanarak doğrudan kayıt almasını sağlayıp kendi sesinizi.

pygame, scipy, pytorch... oyundan yapay zekaya, veri biliminden sesli asistana birçok alanda kullanılabilecek modern yazılım dilidir python.
devamını gör...

iyi bir yazar, kullanıcı adı her seferinde aklıma domestos çamaşır suyunu getiriyor.*
devamını gör...

-kaç kardeşsiniz?
-oha tek anneden mi?
devamını gör...

bakir aşkıyla
cehennem
şeffaf
acelesiz iliklenir gözümüze

aydınlık
dikenleri öyle tel tel
kanatır da
kirletilmiş bir şey olur

göz çukuru kıyamet
gözünüz
görünmez olur

bir şey
sizi
susturur

sevinci öyle kırmızı
kedilerin
kanatlanır
tırnakları

dağlar dağlara tırmanıyor
bilmiyorum nasıl

bu şarkı nasıl böyle güzel
yüzümde
su yatağı ölüm

“şiir nasıl yazılır”
bilmiyorum

başka bir şey var içimde
canınız cehenneme
diyemiyorum

mimozalar öpsün sizi
birbirinizi öptüğünüz gibi
değil

yedinci dem şiiridir.
devamını gör...

aşık olduğum insanın, en iyi arkadaşıma dönüşmesi tercihimdir.
devamını gör...

arkdadaş iyice ekşiye çevirdiniz burayı. tamam bir iki kişi makarasına yazdı ama herkes de devam ettirmek için aynı şeyi yazmasın be.
bu arada benim tavsiyem de kaynamış sütün üzerindeki ince kaymak tabakası.
devamını gör...

tartışmadaki amaç eğer " öğrenmek" ise ,ister istemez çok faydalı, gayet nezih bir konuşma içinde gerçekleşiyor.

ancak amaç savaşta gibi karşıısındakini alt etmek, bundan keyif alıp, böbürlenmek ise maalesef yol açtığı örneklerini çokca görüyoruz.
devamını gör...

telsiz,ambulans,korna,beton delme, matkap,aşırı çocuk,bozuk diafon,balkondan balkona bir saat konuşan cahil insan sesi vs...
devamını gör...

gençliĝimiz.
akıl saĝlıĝımız.
zaman.
devamını gör...

rastgele denk geldiğim ve acayip bir şekilde kendini dinleten bir şarkı.

yarınlardan perşembe
tutkulardan intihar
ve ölmekten
bir gün daha vardı önümde

devamını gör...

öğretmenlere toplumca değer verildiğini göstermek üzere, onlara saygı günü.

en çok mesleğini sözleşmeli yapmak zorunda kalan, atama bekleyen, memleketin ücra köşesinde imkansızlıklarla baş ederek gelecek nesli en iyi şekilde eğiten öğretmenlerin günü kutlu olsun!.
devamını gör...

nazım hikmet, kaçak olduğu ve polis tarafından aranıldığı günlerden bir gün sevgilisi piraye ile buluşmak ister. bu sebeple de güvendiği bir arkadaşı ile haber ulaştırır piraye’ye. fakat hikmet’in arkadaşı sanıldığı gibi güvenilir biri değildir. öyle ki, bu arkadaş polislere ”nazım, gülhane parkı’nda, en ulu ceviz ağacının altında olacak” diye haber uçurur.

gelgelelim buluşma günü gelip çatar, piraye’nin hasreti ile yanan nazım hikmet, gülhane parkı’na gelir. gelir gelmesine de, her yer polis kaynamaktadır. derken polislere görünmemek için meşhur ceviz ağacına tırmanıverir. nazım ağacın tepesindeyken, sevgilisi piraye ceviz ağacının altında belirir ve kendisini beklemeye başlar. polisler ise uzaktan piraye’yi gözetlemekte, nazım’ın onun yanına gelmesini beklemektedir.

polisler bir köşede, piraye ağacın altında, nazım ağacın tepesinde… herkes birbirini beklemektedir. bizim şair ne ağaçtan inebilir ne de sesini duyurabilir sevdasına. ve çaresiz çıkarıp kağıdını kalemini, o meşhur şiirini yazar: “başım köpük köpük bulut içim dışım deniz/ ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkı’nda/budak budak serham serham ihtiyar bir ceviz/ne sen bunun farkındasın ne polis farkında/ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkı’nda/yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl/yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril/koparıver gözlerinin gülüm yaşını sil/yapraklarım ellerimdir tam yüz bin elim var/yüz bin elle dokunurum sana istanbul’a/yapraklarım gözlerimdir şaşarak bakarım/yüz bin gözle seyrederim seni istanbul’u/yüz bin yürek gibi çarpar çarpar yapraklarım”
devamını gör...

usta yönetmen tayfun pirselimoğlu'nun rıza-saç-pus çok sevdiğim bir üçleme.
devamını gör...

hani bütün kitapların yazdığı, bütün dillerin söylediği gibi; hayat uzun bir yol insan bir yolcu. bu yolculuk esnasında zaman öylesine hızlı akar ki, birçok defa birçok yükün altında kalır, ezilir ve kırılırız. hele kalp kırıklarımız, o çocukken düştüğümüz diz kırıklarımızdan daha kötü olur.

işte bu gibi zor ve önemli problemleri çözmeye çalışmak, çözülemediği durumlarda bazı şeyleri "zamana bırakmak" en doğru karar olur.
zira bunu böyle yapmayıp kendi kendimize ısrarcı bir tavır sergilememiz, dahası bunu bir tartışma konusu haline getirmemiz mevcut problemi çözmeyeceği ve daha da zorlaştırdığı gibi, yeni sorunların ortaya çıkmasına sebep olabilir.

belki bu yol gösterici yaklaşımın esas alınıp uygulanması bizi gereksiz stres, gerilim ve bunalımlardan kurtarıp huzura kavuşturur. sabrı öğrenerek zaman ile olgunluğa erişmemizi sağlar. bu şekilde geçip giden zaman, bizim için daha çok değerli olabilir.
---
belki de nazım hikmet'in dizelerindeki gibidir.

"önemli olan zamana bırakmak değil, zamanla bırakmamaktır..."
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim