seni kitap okuyan insanlarla tanıştıracağım. hayat, ancak böyle insanlarla bir araya geliyorsan yaşanmaya değer olur.
jack london-martin eden
devamını gör...

şimdiye kadar ki kadın cinayetleri içerisinde en vahşi şekilde, yakılarak katledilmiş bir kadın. ülke, gittikçe kadın mezarlığına dönüştü. kimimizin annesi, kimimizin kız kardeşi, kimimizin kızı her an bu cinayetlerin hedefi olabilir. bu artık şakası kalmamış bir memleket meselesi ve şakası kalmamış bir vicdan meselesi.
devamını gör...

kimi iddialara göre sarhoş vatandaşın elinde kılıçla taksi durağına saldırması hadisesi.
dayının gecenin o saatinde he man'den kılıcı nasıl yürüttüğü büyük sır.
kaynak
devamını gör...

bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu.
hep böyle mi bu?
bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer...
kafatasımın içini, bir küçük huzur adına
aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!
paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.
oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
"öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş.
devamını gör...

ölüler yaşadıklarını sanıyordu.
devamını gör...

evet varız hatta yaşıyoruz .çok garip gerçekten.
devamını gör...

yarın sabah da atamayacağım günaydın mesajı. buradan bu mesajı atamayacaklara hatırlatılır.
devamını gör...

benim çok çok çok sevdiğim bir şiirdir bu ki görünce çok mutlu oldum. seslendirilmiş farklı yorumları olsa da maalesef yorumcusu kim bilgisine ulaşamadığım ama fonda balmorhea remembrance parçası kullanılmış bu versiyon çok güzel. 2 ay önce yüklenmiş görünse de daha önce de vardı, sanırım sayfa değişmiş. 'halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu, her şey naylondandı o kadar' 'ama siz zavallısınız, ben de zavallıyım, eskimiş şeylerle avunamıyoruz' ne güzel mısralar bunlar. şiirin ifade ettiği anlama gelecek olursak, şahsi yorumum, temelde modern bireyin uyum sağlama sorununu işlediğini görebiliriz. bir kaçış vardır şiir boyu, geyikli geceye sığınmaktadır şiir kişisi. her şeyin naylon olması korkutur onu. naylon yapaylığı sembolize eder. imgeler yoğundur ve zıtlıklar göze çarpar. geyikli gece doğaldır tüm yapaylıklara rağmen, kurtarılmış bölgedir, gladyatörlerden ve dişlilerden kurtarılmış olması onun sistemden çıkarılmış modern dünyanın vahşetinden uzak olduğunu gösterir. her ne kadar okurken karamsar bir hava verse de yine de içinde büyük bir umut barındırır şiir. çünkü hala sığınacak bir şeyler vardır. modernist şiirde görülen parçalanmışlık burada da görülür, geyikli gecenin bir kaçış olduğunu, sonunun olduğunu bildiğini söylerken şiir kişisi birden oturup esmer bir kadını yıkadığını söyler. bu bölünmüşlük parçalanmışlık şairin ruh halini, dünyasını modern dünyada kendisini içinde gördüğü açmazı çağrıştırır. kadın erkek ilişkisine yapılan göndermeler insanın insani ilişkilerine, yapaylığın içerisinden sağ çıkabilmiş insani duygularını ifade eder. geyikli gece imgesi yorumlayana göre değişebilir. fakat ben bunun sadece doğa denilemeyecek kadar güçlü bir imge olduğunu düşünüyorum. gecedir çünkü gece tüm sistemin durduğu kişinin kendisiyle kaldığı zamandır. bu yüzden geyikli gece kişinin sığındığı yalnızlığı, kendi iç dünyası, ya da sığındığı her neyse odur bana göre, ve okuyana göre ifade ettiği şey değişir. ama tabii ki bu zıtlığı göstermek için doğal bir ortam olarak tasvir edilmiştir.
devamını gör...

herkes darbe girişimini konuşurken olayın arkasındaki kahramanı unutuyor.teşekkürler iko.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kitap, ayakkabı, kahve ve alkol..
devamını gör...

sesi harika olan, çok güzel piyano çalan, minnoş bir görünümü olan çok tatlı sanatçı. sanatcı diyeceğim ortalıkta gezen kendine sanatçı diyenlerin canını okur yani. hemde öyle bir mütevazı ki.
bir de yemek tarifleri var ki çok sevimli o kırık türkçesiyle. severek takip ediyoruz efenim.
devamını gör...

kadını erkeği fark etmeksizin kişilerin yapmaya çalıştığı eylem. düşürmek kelimesi argo evet. sevimsiz. hele hele iki kişiden biri düşmek istemeyip ısrar varsa, son derece üzüntü verici durumlar ortaya çıkabiliyor. boş laf kalabalığı aynı zamanda. düşürmeye çalışan kişiyi yalan söylemeye kadar itiyor bazı durumlarda. çok can sıkıcı olmaya başlayan durumlar. kafa sözlükte yaşanacak güzel deneyimleri birden zehir haline getirebilir. yazarların sözlükte yazma amacı sadece bu olmamalı diye düşünüyorum. ama varsa böyle kişiler niyetlerini de açık açık söylerlerse çok rahat olur. açıklık şeffaflık her zaman için iyidir. ben şahsen buradan bir kaç kez, kimseyi aramaya gelmedim burada ki amacım eğlenmek ve sohbet etmek dememe rağmen ısrarlar oldu. anlatamıyorsun. dinletemiyorsun. çaresiz kalıyorsun. sonunda hiç sevmediğim engelleme eylemi geliyor. şiddetin bir başka türlüsü bu. sözlüğü bazılarımız bir sığınak gibi görebiliyor. bu bile bazen kişinin hayatını gereğinden fazla buraya kaptırmasına sebebiyet verebiliyor. neyse. şimdilik bu kadar. kim neyi yazarsa yazsın. kim kimi "düşürmek" mi istiyor " sevişmek" mi istiyor. "dost" mu olmak istiyor. " arkadaş" mı olmak istiyor... ne yaparsa yapsın ama kimse kimseyi malzeme yapmasın. bu ne ya?
devamını gör...

interdisipliner yaklaşım sistemiyle yürütülen, psikolojinin psikolojik süreçlerini fizyolojik temelleri ile inceleyen bilim dalıdır. zihinsel ve ruhsal süreçler ile fiziksel süreçler arasında ki ilişkiyi ele alır. daha türkçesi davranışlarımızın arkasında yatan nedenleri araştırır.

psikofizyolojik bozukluklar, hastalık oluşumuna sebebiyet veren duygusal durumlar olan kaygı, stres ve korku sonucunda otonom sinir sisteminin uyarılmasıyla oluşan fiziksel belirtilerdir. bu dal duygularımızı yönetebilmemizin vücudumuz için ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkarmaktadır.

'her hastalık evvela ruhta başlayıp sonra vücuda sirayet etmiş bir isyandır.'*

psikolojik sistem vücudumuzda ki hislerden oluşur ve duygular fiziksel acılarla doğrudan alakalıdır. farklı kişilerin maruz kaldığı aynı duygusal durum sonucunda kişiler farklı şekilde etkilenebilir. birisinde fiziksel rahatsızlıklara neden olabilirken diğerinde hiç bir etki göstermeyebilir. endişeli olduğunuzda başınızın ya da karnınızın ağrıması, sinirden midenize kramplar girmesi veya gözünüzün seğirmesi psikofizyolojik bir durumdur.

'bedenimizde görülen bazı hastalıklar, ruhlarımızda saklanan hastalıkların küçük parçalarıdır.'*

psikofizyolojik bozukluklar ruhsal bozukluklar değildirler. ancak uzun süren olumsuzluklar sonucunda fiziksel rahatsızlıkların yanında ruhsal sıkıntılar da çıkarmaya başlamaktadır. astım, peptik ülser, yüksek tansiyon, gastrit ve kalp damar rahatsızlıkları bazı sebeplerinden dolayı psikofizyolojik bozukluk sayılabilmektedir. bu bozuklukların olumsuz duygu durum değişiklikleri ile direkt bağlantısı olduğu kanıtlanmıştır. bu zihnimizin ve düşündüklerimizin beden sağlığımızı her daim bozabileceğinin kanıtıdır.

'bedenimizi hasta eden, ruhumuzun baskısıdır.'*

bunlarla mücadelede kaygı, stres ve korku yönetimi ilk önemli husustur.
'stres, kişinin aşırı olarak algıladığı çeşitli durumları uzun süre boyunca fazla aktive edilmiş bir hal içerisinde deneyimlenmesidir. kişinin kurabildiği kontrolün ve ona verilen sosyal desteğin az olduğu durumlarda ortaya çıkar.'* tanımdan da anlaşılacağı üzere ikinci en önemli husus etrafımızdaki pozitif insan*ların varlığıdır..

'eğer senden öfke çıkıyorsa bu içeride hasta olduğunu gösterir; eğer senden kin çıkıyorsa bu senin içeride bütün olmadığını gösterir; eğer senden sevgi, merhamet ve ışık çıkıyorsa bu bütünselliğe ulaşıldığını gösterir.'*
devamını gör...

binlerce yıl önce hindistan’da bulunan hay bulunmaz olaydı dediğim elmasın işlenmiş halidir.
taşın büyüklüğüne, rengine göre fiyatlandırılır. makbulu beyaz ve büyük olanıdır. bir yatırım aracı olarak kullanılmamalıdır.
devamını gör...

z kuşağına isveç gibi bir ülke bıraktığını zannedenlerin söylemidir. sanki memleketi onlar bu hale getirmiş gibi bütün suçları onlara yüklemeye çalışan bir kesim var.
devamını gör...

1886 - 1927 yılları arasında yaşamış, çerkes asıllı türk ressam. samsunda doğmuş, istanbulda yaşamını yitirmiştir.
türk resminde çallı kuşağı olarak da adlandırılan 1914 kuşağı ressamlarından bence en değerli olanlarından biridir.
okul zamanlarında aldığı resim dersleri harici, özel olarak resim üzerine bir eğitimi olmamasına rağmen resimde kendini geliştirmek için anatomi ve kimya derslerine katılmıştır.
fransızca üzerine iyi bir eğitim almıştır ve öğretmeni iskender ferit tüm hayatını değiştirecek bir olayda onu cesaretlendirmiştir: henüz 20'li yaşlarının başındayken amatör zamanlarında yaptığı pipolu otoportresini müze müdürü osman hamdi'ye göstermesi. osman hamdi tabloyu görünce ressamın yeteneğinin hemen farkına varmış ve bundan sonra yapacağı resimleri ona göstermesini istemiştir.
1909 yılında devlet himayesinde resim üzerine eğitim alması için fransa'ya gönderilir.
1912'de istanbul'a geri döndüğünde istanbul sultanisi şimdiki adıyla istanbul erkek lisesi'nde resim öğretmenliği yapmaya başlar. birçok sergide yer alır ve hatrı sayılır ressamlar arasında anılır.
lifij, avrupada gördüğü izlenimciliği kendine has bir üslupla romantizm ve sembolizmle karıştırarak harika eserler verir.


heykeltıraş nijad sirel’in kız kardeşi harika hanım'la evlenen lifij, eşi ve kayınbiraderi ile ekim 1922’de bursa’ya atatürk’ü karşılamaya giden öğretmenler arasında yer aldı.
avni lifij’i ankara’ya götüren mustafa kemal, onu erkan-ı harbiye’de dört ay misafir etti, burada fevzi çakmak’ın portresini yaptı, dönüşünde savaşın vahşetini, geride kalan yıkımı ve hüznü gösteren kara gün ve akgün tabloları üzerinde çalışmaya başladı.
bir figür ressamı olan lifij’in poşadları dışındaki büyük boyutlu kompozisyonları, simgesel bir kurguya sahiptir. rengi ve ışığı ustalıkla kullanan sanatçı, kendine özgü ışığı ile şiirsel, gizemli bir atmosfer yaratır. sanatçının ilham anını gösteren atölye, sembolik/romantik bir resimdir.


pipolu otoportre
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

balkonda 3 genç kadın
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

karagün
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

andy weir - artemis
stefan zweig - satranç
devamını gör...

geldi...yemin ederim geldi iki gozumun bebegi. su an nasil mutluyum nasil, sozlukte yeri nasil da belliydi kuzumun...hic gitmesin bir daha allahim cok amin.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yağmura en çok yakışan
seninle dansımızdır sevgili
berrak su damlaları arasında
ahenkle salınışımızdır

dediğim başlıktır.
devamını gör...

nickin altında niyeyse çizgi oluyor. o beni garip yapıyor işte. çıkış yapıp baktığımda aynı heyecan olmuyor. sözlükte o çizgili nicki görmek ilk anda ayy ne oluyor etkisi yaratıyor doğru.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim