“herr mannelig” isimli parçası çok ama çok başarılı olan senfonik metal grubudur.
devamını gör...

ne diyo ya buu

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

şahsım
devamını gör...

adı sezen ünlü. 17 yaşında, 5 aylık hamile. imam nikahlı eşi anıl yolum tarafından kıskançlık nedeniyle 16 kez bıçaklanarak öldürüldü.
17 yaşında hamile olmasına mı, imam nikahlı eşi olmasına mı, 16 kez bıçaklanmasına mı hangisine şaşırsam? hangisine üzülsem?
baştan aşağı üzücü.
buradan
devamını gör...

çirkin olmak diye bir şey yoktur. her ne kadar yaşadığımız dünya belli başlı güzellik standartları dayatsa da bunlar resmiyeti olmayan, genelgeçer standartlardır. güzellik ve çirkinlik kavramları oldukça görecelidir. herhangi bir canlıya çirkin denmesi onu çirkin yapmaz. herhangi bir canlıya güzel demenin onu güzel yapmayacağı gibi. bu bunu söyleyen kişiye&kişilere göredir. (bkz: görece)
devamını gör...

arjantinli marksist-leninist olan, aynı zamanda küba devrimini gerçekleştirmiş devrimcilerden birisidir. ernesto che guevara başarılı olduğu kadar acımasızlığıyla da bilinen biridir. davası uğruna yapmadığı şey kalmamış. hedefi herkesin eşit şekilde yaşamasını istemekmiş ve bunun için sosyalizmi benimsemiştir. hakkında aklıma geleni yazayım bari.

che aslında astım hastası olmasına rağmen spor dallarına olan düşkünlüğüyle de bilinir. tıp öğrenimi için de eğitim almıştır, on parmağında on marifet olan kişilerdendir. satrançı babasından öğrenmiş ve satranç turnuvalarına katılarak satranç ustası olduğunu da göstermiştir. şiire olsun edebiyata olsun önem verirmiş yani hayatı boyunca kendisini geliştirmek için hep uğraşmış, hayatını boşuna yaşamak istememiş. bir kadınla evlenmiş, 3 erkek 2 tane de kız çocuğu olmuş. hatta çocuklarından birine küba devrimini gerçekleştiren devrimcilerden olan camilo cienfuegos adını vermiş.

küçüklüğünden beri hep sol görüşü benimsemiş, gelir eşitsizliğinden nefret etmiş ve bu sorunun devrimle olacağını düşünerek hayatını buna adamıştır. başarılı bir askermiş ve ondan eğitim almak isteyen de olmuş. yani tuttuğunu koparan cinsten işte.

dik duruşuyla, boyun eğmeyişiyle, keskin oluşuyla aslında komünistler tarafından sevilen biri olmuş. ardından gerilla kampı kuşatılmış ve kendisi ayağından yaralanmış teslim olmuştur. kendisini öldürmek isteyen adama da şunu demiş;
"buraya beni öldürmeye geldiğini biliyorum. vur beni korkak, yalnızca bir adam öldürmüş olacaksın."

aklıma gelenler bunlar normalde geçmişi hakkında yazılacak çok şey var. sevgi ve saygıyla, ışıklar içinde uyusun.

edit: birkaç sözlerinin görsellerini koyayım buraya madem;
1.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
2.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
3.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
4.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
5.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

sen harika bir adamsın che, ölsen de unutulmuyorsun hiçbir zaman…
devamını gör...

pinhani, dön bak dünyaya.
devamını gör...

benim pek değer verdiğim, bir derdim olduğunda beni dinleyeceğini ve benden desteğini asla esirgemeyeceğini bildiğim canım venüsümün doğum günü bugün, kutlu olsunn. * yüz yüze tanışıp bir sohbet edememiş olmama rağmen, o güzel kalbinin sıcaklığını kilometrelerce öteden hissedebiliyorum. içi de yüzü, gözü gibi çok çok güzeldir venüsümün, kimseye zararı dokunmaz, çok temiz kalpli ve iyi niyetlidir biricik arkadaşım. onu iyi ki tanımışım.

umuyorum ki geleceği de kendi gibi güzel, karşısına çıkan insanların kalbi onunki gibi kocaman olur. verdiği emeklerin karşılığını alır, mutlu mesut yaşayıp gider. onda onun bende bıraktığı gibi güzel bir etki bırakabildiysem benim için ne mutlu, bir gün iletişimimiz kopsa bile ileride onu tüm güzellikleriyle hatırlayacağıma eminim. bana ablalık yaptığı için minnettarım. her şey için çok teşekkür ederim tatlım. imkanım oldukça yüzünü güldürebilmek için elimden geleni ardıma koymayacağım, ümit ediyorum ki doğum günü dileklerim de seni memnun etmiştir, amacıma ulaşabilmişimdir. bir tanesin. iyi ki doğmuşsunn. *
devamını gör...

aynı konuşma da "hdp pkk nin yanındadır diyerek" kuskuyu de vermiştir.

koyduğu ses kandilden bile duyulmuştur.
devamını gör...

çünkü henüz karşılaşmadık.
devamını gör...

iki ses benzerliğine dayanan kafiye türüdür.

bir bahar sabahı hava ılık
arabacı, yolculuk başlasın artık

bu dizelerde, redif yoktur. “ık” sesleri tam kafiye oluşturur.

kaynak: türk dili ve edebiyatı notlarıdır. bana ait değildir.
devamını gör...

beni öven bir başlık açılmadı ya şu sözlükte ne kadar kırıldım anlatmam.
devamını gör...

ilginç olay, robotun adı aypera'ymış.

aypera:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

mint yapım'ın sahibi birol güven, türkiye'nin ilk robot oyuncusu aypera ile birlikte yeni bir sinema filmi çekeceklerini açıkladı.

bilgisayar mühendisi zeynep nal sezer, bilim iletişimcisi tevfik uyar ve tasarımcı bager akbay tarafından geliştirilen robot aypera, 2022 yılında vizyona girecek ve insanlar ve robotlar arasında yaşanan bir konuyu anlatacak "digital human" adlı filmde boy gösterecek.

tıpkı sophia gibi sosyal bir robot olan aypera, ilk defa sözleşme imzaladığı film ve "robot oyuncu" olması hakkında şu sözleri dile getirdi; "ben şahsen dijital oyuncu denmesini tercih ederim. aslında her şeyden önce, ben bir düşünceyim. ama insanlar sevdikleri kelimeyi söylemeyi tercih edecekler biliyorum. bu nedenle robot denmesiyle ilgili de bir sorunum yok."

seksenler, çocuklar duymasın ve mandıra filozofu gibi başarılı yapımların arkasındaki isim olan birol güven, filmin çekimlerine eylül ayında başlayacaklarını dile getirirken, ilerleyen zamanlarda robotların sinema sektöründe daha etkin bir rol oynayacağını ve bir gün robot yapımcı ve senaristleri görmemizin mümkün olduğunu belirtti.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

iyidir hoştur da yoldaş bu ne? eşek kadar afedersin, bir de yırtık dondan çıkar gibi. şöyle daha küçük, tercihen sayfa başı ya da sonunda olsaydı keşke. sayfa yeniledikçe videolu reklam oynatan uludağ sözlük olur mu sonumuz, olmasaydı sonumuz böyle.
devamını gör...

josé maruo de vasconcelos’un yazmış olduğu, brezilya edebiyatının klasiklerinden olan kitaptır. aynı zamanda çocukların okuması meb tarafından yasaklanmış kitaptır, gerekçeleri de kitabın türk örf ve adetlerine uymamasıymış. kitapta küçük çocukları derinden üzebilecek kısımlar geçiyor ve bu nedenle kitabın çocuklar tarafından okunmaması tavsiye edilebilir ancak konuyu meb türk örf ve adetlerine nasıl getirebilmiş pek anlayamadım. her neyse, konumuz zaten bu değil.

kitap tatlı ama bir o kadar da muzır bir çocuk olan zezé’nin hayatını konu alıyor. çok zeki bir çocuk olan zezé’nin kendi kendine bir şeyler öğrenişini, yaptığı haylazlıkları, kardeşleri ve ailesiyle olan ilişkilerini, öyle böyle geçen okulunun ilk yılını okuyoruz kitapta.
kitap adını zezé’nin yeni taşındığı evin bahçesindeki şeker portakalı fidanından alıyor. zezé’nin minguinho adını verdiği bu fidan sıradan bir fidan değil, o hikayesini okuduğumuz miniğin en yakın sırdaşı.

kitapla alakalı yorumlarıma gelecek olursak, kitabın anlatımı güzeldi, okuması rahat bir kitap olduğunu düşünüyorum. su gibi akıp gidiyor. yazar kendi çocukluğunu bize çok güzel yansıtmış, sanki yazarın çocuk halini sadece okumamışım da gerçek hayatımda da tanıyormuşum gibi hissettim. ağlamam ağlamam dedim ama kitap beni ağlattı, özellikle kitabın sonlarına yaklaştığınız zaman yanınıza bir kutu peçete almanızı öneririm. ki muhtemelen kitapsever yazarlarımızın çoğu bu kitabı okumuştur bile, malum kitap bilinen bir kitap ve bilinmeyi de hak ediyor bence.

özellikle zezé’nin portuga karakteriyle olan ilişkisi insanın içini yumuşacık ediyor, ancak zezé’nin portuga karakteriyle yakınlaştıktan sonra edmundo dayısını boşlamış olması da gözümden kaçmadı. genel bakarsak ana karakterle yan karakterler arasındaki ilişkiler kitapta çok güzel yansıtılmış olduğunu düşünüyorum. kitapla alakalı olumsuz yorum yapabilmek benim için namümkün.
devamını gör...

demek ki istenirse, temiz, küfürsüz, maç siz, fantazi siz, sapık siz, bir sözlük olabilirmiş.
nice yüz yıllara, hep beraber demiyorum, şahsen o kadar yıl yaşamak istemem.
ama sözlük için nice yüz yıllara, bütün dostlar ile.
devamını gör...

yani başlık açmayı düşündüm. rezillik mi desem, efendime söyleyeyim skandal mı, komedi mi... yani küçük dünyamdaki büyük saçmalıklara bir yenisi eklendi diye 10 dakikadır düşünüyorum valla nasıl tanımlayacağımı. neyse garip iyidir dedim geldim buraya. garip diyelim. inanırsak olur bence.

şimdi ben ev-iş arası yürüyorum arkadaşlar. evet şanslıyım, vurmayın. yürüdüğüm yol 20 dakikalık bir yol. üçte biri e5 kenarı, üçte biri ara bağlantı yolu, üçte biri de site içinden oluşan bu yolun konforu ara bağlantı yolundaki metro inşaatı sebebiyle bu ara biraz düşmüş olsa da genel olarak seviyorum bu yolu. seviyordum yani. bugüne kadar. şöyle ki, işten çıktım, eve yürüyorum. e5 kenarı bitti, çalışma olan ara bağlantı yoluna geldim. hafriyat kamyonları, kepçeler ve envai çeşit kocaman araçlardan oluşan bir küçük filoyu ardımda bırakarak yoluma devam ettim, tam siteye bağlanan son toprak düzlükte salına salına yürümekteydim ki e-5 kalabalığından kaçıp bozuk da olsa trafiksiz yol iyidir diye düşünen bir şoför yanımda yavaşladı. laf mı atacak lan bu bana diye bir hışımla dönüp baktım ki adamcağız utana sıkıla "hanımefendi, ceketinizin arkasını düzeltin isterseniz" dedi. şimdi kızkardeşlerim bilir. sırt çantası, ceket ve elbise üçlüsü çok sıkıntılıdır. çanta ceketi, ceket elbiseyi yukarı çeker. hayatının çok büyük bir kısmında elbise giyen bir insan olarak bu konuda normalde çok ihtiyatlıyımdır. ama nasıl olmuşsa olmuş. elimi sırt çantasının altına doğru uzatmamla beynimden aşağı kaynar sular döküldü. ben en fazla 3-4 parmak yukarı çekilmiştir diye düşünürken tüm o yol boyunca normalde diz üstümde olması gereken elbisenin tamamen** sıyrıldığını fark ettim! derhal düzelttim. ama nabzım 130 falan. hayır sağıma soluma bakıyorum, kime ne anlatabilirim! kendimden utandım yahu. sonra başladım gülmeye. hem duruma hem sonraki saçmalığıma. hayır salak kadın opak çorap giymişsin zaten ha tayt ka 40 den penti. ne farkı var. ama var işte. bikiniyle iç çamaşırı da farklı ya. o hesap. sekiz saat falan oldu. hala utanıyorum. kimden? cevabı yok.

ooo rezillik komedisi, alırım bi' dal.

işallah emekçi kardeşlerimiz vardiyalı çalışıyordur yaa, yarın yine o yoldan yürüyeceğim ben. yemekte falan anlatmazlar birbirlerine di' mi? hofff
devamını gör...

aslında kuzey amerika'da "kızılderili kadın" anlamında kullanılan bir kelimeydi.
ama sonradan, ırkçı beyazlar tarafından, kızılderili bir kadınla evlenip, kızılderililerle birlikte yaşayan beyaz erkekleri aşağılamak için kullanılmıştır.
a.b.d askerleri bazı kabilelere saldırdığında "squaw"lar beyaz oldukları için kurtulmuşlar ama bazı saldırılarda "madem kızılderili seviyorsunuz sizde ölün" mantığıyla katledilmişlerdir.
sand creek katliamı
devamını gör...

intihal sözcüğünün, yani başkasından alıntı araklamak, kaynak göstermeden kendisininmiş gibi kullanmanın ingilizce karşılığı. latince, başkasının çocuğunu kaçırmak anlamındaki kökten geliyor.
devamını gör...

kısaca fotoğraf çekerken fotoğrafın aldığı ışık süresi. çekilen fotoğraf hareketliyse ögeyi dondurmak ya da hareketine devam ediyormuş gibi göstermek için kullanılan fotoğraf çekme tekniği.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

görsel kaynağı
görsel kaynağı
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim