bu tür sesler asalak sesler olarak adlandırılır diksiyon ve hitabet kurallarında. sürekli ee ııı hmm gibi sesler insanın dikkatini dağıtır. insan karşısındakini dinlese bile dikkatini veremez. genelde kelime dağarcığı yetersiz olduğu için cümleyi toparlayaman kişilerdir .
devamını gör...

(bkz: sever misin sabaha mı bırakırsın)
devamını gör...

amerikan filmlerindeki kızılderili imajından dolayı, bütün kabilelerin sahip olduğu sanılan, ailelerin ataları saydığı hayvanların sembolleri olan, ağaçtan oyulmuş yüksek direktir.
gerçekte sadece pasifik kıyısında, kuzeybatı bölgesindeki a.b.d'nin washington ve kuzeyde alaska eyaletinde ve ikisinin arasındaki kanada'nın british columbia eyaletindeki kabilelerde vardır.
devamını gör...

şeytanın ruhani bir boyutta yaşadığına inanıp onunla iletişim kuran, şeytanı bir bilge, ona kilisenin taktığı bir isme ithafen ışık getiren, bilgi fısıldayan bir bilge olarak gören insanların içinde bulunduğu bir inanç.

bir dönem ilgi duyup araştırmıştım, içinde bulunan arkadaşlarım da oldu, onlarla da bol bol konuştum spiritüel satanizm hakkında, bana şeytan ayetleri isminde bir pdf göndermişti, onun izinden gidenlerden birinin trans yolu ile şeytanın ağzından yazdıklarıymış sözde, ama tuhaf biçimde okurken içine çekmişti beni, çok farklı, belki de insana en yakın sözcükleri kullanmış, ötekileştirmekten çok birleştirmek ister gibiydi.

merak eden olursa mesajdan paylaşırım.
devamını gör...

5 seçenekli bir sınava giriyorsanız dikkat etmeniz gereken bir detaydır.4 seçenekli bir sınava giriyorsanız 3 yanlış 1 doğruyu götürecektir.tümevarım yoluyla düşünürsek bu durumdan çıkartacağımız sonuç ; seçeneklerin ne kadar çokca hayat sana o kadar iltimas sağlayacaktır ama yok sen daralttıysan çemberi işin zor demektir.yeri gelecek 1 yanlış 1 doğruyu götürecektir....
devamını gör...

ben asansörle sınanmak istemiyorum
devamını gör...

ortaokulda ingilizce öğretmenimiz kanada da bir okulla anlaşmıştı. bütün sınıfın kanada da bir mektup arkadaşı vardı artık. mektubu beklemek bile keyifliydi. hala görüşürüz o arkadaşlarla. bir ara urfada çalışmıştım. çok merak edip urfaya bile gelmişlerdi. hey gidi günler.
devamını gör...

(bkz: chernobyl) herkesin hayatında en az bir kez izlemesi lazım diye düşünüyorum bu yaşıma kadar izlediğim en iyi dizidir kendisi
devamını gör...

mizah anlayışı eğlenceli olması dikkatimi çeker.
bakışlar, gülüş ve eller..
devamını gör...

en yalın haliyle doğar doğmaz teknoloji ile tanışan, onunla büyüyen nesili tanımlamak için kullanılan kavram. 1985 ve sonrasında doğan bilgisayar, telefon, internet vb. ile haşır neşir olmuş bireylerdir. bunun karşıtı ise dijital göçmenlerdir.

dijital yerlilerin genel özellikleri;
- bebek ya da çocuk yaşta bilgisayarla tanışmışlardır.
- bilgiye hızlı ulaşmak temel amaçlarıdır.
- her içeriği, fikri ve duyguyu çabuk tüketirler.
- teknolojik gelişmelerle yakından ilgilenir, dijital araçların kullanımı onlar için çok basittir.
- geleneksel medyayı değil yeni medya araçlarını kullanmayı tercih ederler. (blog, sosyal medya uygulamaları, video ve fotoğraf uygulamaları kısaca internet içerikleri)
- aslında iletişime açık olmalarına rağmen dikkatleri çabuk dağılır.

ayrıca(bkz: z kuşağı)
devamını gör...

yoğurt.. yoğurda babamdan daha duskundum..
devamını gör...

1470'li yillarda midilli'de dogdu. annesi yunan, babasi ise (arnavut yahut sirp) devsirme idi. asil ismi hizir'dir. barbaros lakabini ise buyuk kardesi oruc'tan almistir. oruc reis olmeden evvel hizir reis'den daha meshurdu. barbaros ismi italyanca "barba rossa" yani kizil sakaldan geliyor olabilecegi gibi yunanca "barbaros" yani barbardan gelmesi de mumkun. cunku uzun bir sure, oruc ve hizir yunan adalarini hristiyan kole bulup ya gemide calistirmak ya da satmak icin yagmalamistir.

yavuz sultan selim'in vaktinde osmanli'ya bagli bir korsandi (corsaire/ privateer). cezayir'i tekrar fethettikten sonra (evet tekrar fethettikten sonra ama çok uzun hikaye), cezayir sultanligini suleyman'a hediye etti. bunun uzerine kaptan-i derya oldu.

avrupa'da deniz tanrisi olarak gorunen andrea doria'yi birkac defa silkelemesine ragmen en doria karsisindaki en buyuk zaferi preveze'dir. preveze'de hacli donanmasi turk donanmasinin iki katinda daha fazla olmasina ragmen 28 eylul 1538'de barbaros kesin bir zafer almayi basarmistir. preveze deniz muharabesi sonucunda, turkiye iyonya ve ege denizlerindeki butun venedikli ve cenevizli kolonileri ele gecirmistir.

barbaros hayrettin pasa suphesiz en buyuk turk denizcisidir. maalesef ki turkler olarak tarih boyunca aslina bakarsaniz denizde cok basarili olamamisizdir. amma velakin barbaros buna bir istisnadir. abartmadan soyleyebilirim ki, akdeniz'in preveze ve lepanto arasinda neredeyse tamamen turkler tarafindan domine edilmesinin nedeni barbaros'dur.

fun fact: doneminin buyuk turk denizcileri arasinda tek yasliliktan olenidir. emekli olduktan sonra, 1546'da vefat etmistir.
devamını gör...

çünkü küfürsüz hava sahası.
devamını gör...

ülke bölünsün istiyorum,
yandaş, yalaka, ve yavşaklar bir tarafa...onurlu, şerefli, emekçi ve vatansever insanlar bir tarafa..
diye çok güzel bir tanımdır.

edit: sevgili yazarlarımızın uyarısı üzerine söylemin sevgili can yücel'e ait olmadığını öğrendim. uyarıda bulunan yazar arkadaşlarıma teşekkür ederim. hata affola..
devamını gör...

huzur. gerisini, her şeyi becermekte üstüne olmayan kadın yapar.
devamını gör...

meditasyon, latince meditatio kelimesinden gelir. yapanın, zihnini deneyimlemesini ve hatta denetlemesini sağlayan tekniklere verilen genel ad. meditasyon sayesinde zihin akışı yavaşlar ve biz bir nevi daha net görmeye başlarız. bazen iç huzur için, bazen öz'e ulaşmak için, bazen anksiyeteyi azaltmak için, bazen iyi uyumak için, bazen yaptığımız işi yaparken daha net görebilmek için yapabiliriz. düzenli olarak yaparsanız en nihayetinde daha huzurlu birisi olursunuz. meditasyon yapmanın 'kesin' şekli bana göre yoktur. zaten o zaman amaçtan sapılır ve araç ön plana çıkar. önemli olan zihin akışınızı yavaşlatmak. sessiz biryerde, istediğiniz şekilde oturarak, nefes, ses veya bir eşya gibi birşeye konsantre olarak bunu yapabilirsiniz. tabi ki söylenildiği gibi oturma şekliden, el pozisyonuna, nefes alıp verme şeklinden, dik durmaya kadar eğer yaparsanız meditasyonunuzu pozitif olarak farklılaştıracak yöntemler var. fakat bunlar zamanla farkına varılacak şeyler. son olarak meditasyon yapmak isteyenleri zeynep aksoy'u takip etmelerini önerebilirim.
devamını gör...

onun dikkatini çekebilmek için mahallede en uçuk kaçık hareketleri ben yapıyordum. çatıdan çatıya zıplamalar, inşaatın 3. katından kuma atlamalar falan. birgün annemle komşuya onların evine gitmiştik. bana herkesin içinde “sen mal mısın ?” diye sormuştu. bu da böyle bir anımdır.
devamını gör...

klipteki selin demiratar seksiliği.
devamını gör...

1813 yılında yayımlanan kitap bir aşk romanı olmasının yanısıra dönemin izlerini ve ingiltere'deki sosyal sınıf farkını, kadının yerini ve miras düzenlemelerindeki adeletsizlikleri de göz önüne seren bir kitaptır.
kadınlar hakkındaki yorumlar yer yer insana rahatsızlık verse de kadının toplumdaki yerini çıplak bir gerçeklik ile görmemize ve gelişimine de tanıklık etmemizi sağlıyor.
romanın belirli kısımlarında anlatıcı formatının dışına çıkılması ve okur için kaleme alındığını belli eden cümleler ile teknik açıdan kusurlu bir kurgu olmasını ise roman türünün yeni yeni geliştiği bir dönemde yazılmış olmasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. bunun yanında kitap oldukça akıcı ve okuru sıkmayan bir üslupla kaleme alınmıştır.
entelektüellik, ahlak, dürüstlük, adalet gibi kavramlar satır aralarında okura verilmek istenmiş; 'doğru ve yanlış' karakterler üzerinden aktarılmıştır.
iki yüz yıllık bir geçmişe sahip olan kitap defalarca basılmış, dizi ve filmi de birçok kez çekilmiştir.

kitapta gözüme tarazlı gelen bir bölümü de aşağıya bırakıyorum.

burada size derbyshire beldesini anlatacak
ve yolcularımızın gördüğü oxford, blenheim,
birmingham, warwick, kenelworth gibi ünlü
yerleri ince ince sayıp dökecek değiliz. bizi
şimdilik tek ilgilendiren yer derbyshire’ın ufak
bir köşesidir. yolcularımız, görüp gezilecek
bütün önemli yerleri gezdikten sonra, bayan
gardiner’ın bir zamanlar oturmuş olduğu
küçük lambton kentine yollandılar. ve
elizabeth, pemberley malikânesi’nin de
lambton’dan altı yedi kilometre uzakta
olduğunu yengesinden öğrendi. pemberley,
yollarının üzerinde olmamakla birlikte pek de
sapa sayılmazmış. o akşam, ertesi günlerini
tasarlarlarken bayan gardiner, pemberley’yi
gene görmek istediğini söyledi. bay gardiner de
buna razı olduğunu bildirince elizabeth’e
başvurdular. yengesi, “adını bu kadar
duyduğun bir yeri görmek istemez misin,
güzelim?” diye sordu. “hele birçok tanıdığının
yakından bildiği bir yeri. dostumuz wickham
orada büyümüş, biliyorsun.”
devamını gör...

hiç umudum yoktu sinemaya gittiğimde. iyi bir film bulamayacağımı düşünerek girdim sinemaya. sinema mevzu bahis olunca yanımda olan insanların izlemek istedi şeyler fazlaca umrumda olmaz zaten ama o gün hiç umrumda değildi. ve afişi gördüm. anında karar verdim izlemek istediğim filme, yanımdakiler de mecburen bana uydular çünkü ne olursa olsun bu filmi izlemekte kararlı olduğumu biliyorlardı. hayır bahsettiğim film “ sol ayağım”ın sinema uyarlaması değil. benim anlattığım film alejandro amenabar’ın “ içimdeki deniz” filmi. izlerken büyülendim be ne kadar haklı bir karar verdiğimi anladım. boynundan aşağısı felç olan bir yazarım hikayesi anlatılıyordu. sol ayağım gibi bir başarı hikayesi değildi ama sonunda çok daha organize bir “ başarı” vardı filmin.

sol ayağıma gelince benzer bir hikaye. okuduğum zaman beğendiğimi hatırladığım bir film ama okunmasının kolay olması bence kitabı bu kadar popüler yaptı. kitabı kötülemiyorum yanlış anlaşılmasın ama bu kadar büyük bir ünü hak etmediğini de düşünmüyor değilim.

christy brown her türlü övgüye değer. üstesinden geldiği şeyler büyük bir saygı nedeni. okuyun ve mücadeleyi görün ama edebi olarak hayran olmayın, verilen savaşa saygı gösterin.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim