okula gidene kadar pek fark edilmeyen, okula başladıktan sonra diğer anne, babaların çocuklarına gösterdikleri sevgi ve imtinayı gördükçe ukdeye dönüşen bir şeydir.

yıllar geçer, zaman seni büyütür ama sevilmeyen yanın hep o küçük çocuktur..
devamını gör...

kur artıyor ekonomi iyileşiyor ve haliyle çöreğim ben doğalgazımın elektriğimin derdindeyim (ben alaçatıda lahmacuna 1000 lira gömemiyorum) ne harvard ı ne business ı ne review i işsizim la ben diyorsunuz. hay hay çöreğiniz sizin dertlerinizi duymaz mı görmez mi? görür.

harvard business review'e para bayılmamak için yapabileceğiniz yöntemler kısaca şunlardır. harvard business review (hbr diyeceğim artık içime gına geldi üç kelime yaz üç kelime yaz)'ın günlük bedava okuma kotası vardır ve bu sayede 3 tane diye hatırladığım makalenizi güzelce okursunuz. hürriyetle 25 kupona değil bedavaya.

ben internetimi kullanmak istemiyorum ama dergiye bayılacak gündemi takip edecek halim yok diyen kafacılar harvard business review'in online kitapçılarda dergiyle aynı fiyata gelen kitaplarını edinebilirler çünkü bu kitaplar aslında dergilerden konuyla ilgili yapılan seçmecelerdir. ay yok benim ona da verecek param yok diyorsanız hırs yapın yeni hürrem sultan siz olun ve aylık puan tablosunda sıranızı kapıp 25 telelik kuponunuzu alırsınız. bu kuponla gider dergiyi de alabilirsiniz. türkçe olan dergisi için konuşuyorum gayet güncel gayet güzel konular konuşulmakta. ha bir para kaybı asla değildir ama okumazsanız bittiniz gibi bir durum yoktur.

özetle kaliteli bir management ve business dergisidir.
devamını gör...

aaa niye öyle dediniz*onun yerine erkek şöyle olmalı,kadın böyle olmalı diye konuşmamız ,dini bir forumdaymış gibi ya da ateizm kampındaymış gibi din üzerine klişe kavgaları yapmamız ,forumsal başlıklar açmamız lazım .sizi anlıyorum ve katılıyorum.
devamını gör...

george ritzer tarafından yazılan kitaptır.

ritzer bu kitapta hesaplanabilirlik ve öngörülebilirlik , denetim , akılcılığın akıldışılığı gibi kavramlarla mcdonalds şirketinin neler yaptığını ve amerikan toplumunun nasıl değiştiğini anlatıyor.
tüketim çılgınlığı özellikle çok güzel anlatılıyor. toplumların nasıl değiştiği inceleniyor. acayip güzel detaylarla ve çok güzel bilgilerle basitçe anlatılmış hoş bir eserdi tavsiye ederim.

toplum yaşamımızın değiştiğini mcdonalds üzerinden anlatmak bana çok şaşırtıcı ve garip geldi o yüzden çok başarılı bulduğum bir kitap oldu. bunu tavsiye eden öğretmenime buradan kucak dolusu saygılar ulan.

babacım ne anlatıyorsun sen benim vaktim yok okuyamam kitap falan diyen yazarlar için ritzer kısaca şöyle anlatır.


toplumun mcdonaldlaştırılması kavramının temsil ettiği akılcılaşma süreci, modern yaşamın ihtiyaçlarına hızlı ve etkili yanıtlar sağlayan dört temel unsura dayanır : verimlilik, hesaplanabilirlilik, öngörülebilirlilik ve denetim. akılcılaşma tüm yaşamlarına hakim olmakla kalmaz, yaşamın öncesine ve sonrasına da el atar : mcdoğumlar ve mccenazeler hep bu elden çıkmadır. ancak akılcılaşma ister istemez kendi içinde akıldışılığı barındırmaktadır ve bu da beraberinde insansızlaşmayı, insanlıktan çıkmayı getirir : standart büyüklük ve lezzetteki patateslerin ardında korkunç bir çevre tahribatı; parlak renklerle döşenmiş bol ışıklı ekonomik, pratik, öngörülemezliğin tehliklerinden uzak sofralarında "benliğin sınırlandığı, duyguların denetlendiği, ruhun boyun eğdiği" bir dünya vardır.

bu kavramları teker teker inceleyecek olursak basit şekilde

verimlilik: az ürünle çok ürün elde etme. mesela mcdonalds sınırlı bir menüye sahip seçenekler kısıtlı hamburger patates kola lan işte. mesela patatesler hileli uzun kesim kıvrımlı oluyor sebebi daha fazla görünmesi. ( vaay bütün sırrı çözdün demeyin )

hesaplanabilirlik: mesela mcdonaldslarda hız çok önemlidir gittiğiniz zaman 5 dakikada yemeğinizin geleceğini bilirsiniz. veya tadını bilirsiniz tadı kötü veya iyi değildir hep aynıdır. istanbul da yediğin big mac ile uganda da yediğin big mac aynıdır bunu bilirsin.

öngörülebilirlik: ne olacağını bilirsiniz gittiğiniz zaman robot gibi size aynı kelimeleri söylerler. hee kardeşim büyüt benim menüyü dersiniz. mcdonaldsa gittiğiniz zaman hemen karar vermek zorunda gibi hissedersiniz bunun sebebi onların öyle istemesidir. fiyatlar klasik ve öngörülebilir dünyanın her yerinde hemen hemen aynıdır.

denetim: mesela mcdonaldsa gittiğimiz zaman sandalyeler serttir ve rahatsızdır bunun sebebi orada daha fazla oturmaman içindir. orada bulunma süren denetlenmiştir. mcdonaldlaşmada hem müşteriler hem çalışanlar için denetim çok önemli bir olaydır. menüleri kaç dakikada sipariş verebileceğimize kadar her şey denetlenmiştir. sistem çok güzel kurulmuştur. patateslerin köftelerin kızardıktan sonra öteceğine kadar denetlenmiş bir sistemdir bu denetim meselesi.


akılcılığın akıldışılığı: ritzer bu konuyu sezaryen doğumu örneği üzerinden anlatıyor. normal doğum yerine sezaryen doğumun tercih edilme sebebinin bu bahsedilen kavramlar olduğunu savunuyor. hesaplanabilirlik , denetim ve öngörülebilirlik.


not: karnım acıktı. okunması gereken başarılı bir eser herkese tavsiye ederim. kitabın tek sıkıntısı bir süre sonra aynı olayları farklı farklı anlatmaya çalışmasıydı. okurken sürekli lan bunu biliyorum öğrendim işte tepkisi verdim. onun dışında gayet iyiydi.
devamını gör...

olmayan anlamsızlıktır. "bu dünyaya çocuk getirilir mi" kadar kafa açan bir düşünce olamaz. korkaklıktır. bu dünyaya çocuk getirmeyelim de meydan haramilerin çocuklarına mı kalsın? "sen yanmazsan ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa" diyen nazım bunu boşuna dememiş. mesele dünyaya çocuk getirmek değil, hiçbir işe yaramayan çocuklar yetiştirmektir. geleceğin bilim adamları, siyasileri, aktivistleri, sanatçıları, işçilerin hakkını yemeyen patronlar henüz doğmamış çocuklar olabilir. dünyayı değiştirecek ellere sahip çocuklar yetiştirmeyi düşünmek haliyle çocuk yapmamayı düşünmekten daha zordur. alıştırmışlar her işin kolayına bizi. ulan hepsini geçtim kaynanaya ne diyeceksin?
devamını gör...

henüz yenilerde tanıştığım kıymetli meslektaşım. hep iyi olması temennisiyle.
devamını gör...

bir kimsenin kafasından geçenleri ya da çok uzakta geçen bir olayı, arada hiçbir araç, duygusal bağlantı olmaksızın algılama yeteneği.*
devamını gör...

sahilde yürüyüş yapmak, bisiklete binmek bence. vazgeçilmezimiz ailece. güzel havayı bulduğumuz çoğu hafta sonu ilçeden ilçeye yürüyüş, bisiklet turluyoruz.
boğazda veya moda'da çay içmek denize karşı.
eminönü'de, kapalıçarşı'da gezmek.
vapur turu atıp karaköy'de inip tünelle istiklal'e gitmek.
veya kadıköy'den vapurla karşıya geçmek. ya da üsküdar dolaşıp vapurla beşiktaş'a geçip dolaşmak..
göztepe veya özgürlük parkında vakit geçirmek, bağdat caddesi'nde dolaşmak.
şu an nasıl canım istedi. bi çıkayım turlayayım ah ah!
devamını gör...

annemin ömrü
devamını gör...

seksenli ve doksanlı yılların elektronik oyuncağı. bana kalırsa tetristen bin kat iyiydi.
devamını gör...

yeni dostlar kazandıran olaydır.
devamını gör...

ev arkadaşımı! çok kıskanıyorum. evet itiraf ediyorum, bu herif bilgisayara geçtiği zaman 5 saat hiç susmuyor, devamlı konuşuyor. ben ise bilgisayar geçtiğimde bir tane konuşacak kişi bulamıyorum, ağzım kilit başlıyorum, kilit bitiriyorum.
bu herifi çok kıskanıyorum. *
devamını gör...

ben adam seçmeden atıyorum ya, beğeni bildirimi mi geldi, yapıştır gitsin.
devamını gör...

evde gazete kuponu ile alınan anabrittanica ları alfabetik sıraya göre okumak, zevkli bir çocukluk aktivitesiydi.
ama en unutulmazı anatomi atlasınsından çocukların leylekler tarafından getirilmediğini, kadın, erkek genital organları eve doluşan bir sürü meraklı çocuk birlikte öğrenmekti.

anılar anılar...
devamını gör...

unutmuş gibi yaptığım her şeyi hatırlıyorum. bilmiyorum hangi acımın hangi yarama denk düştüğünü ve sırf bu yüzden lorianna, aynaya bakarken gözlerimi gözlerimden kaçırıyorum. ne olur kimseye söyleme ama... çok yoruldum.*
devamını gör...

1-bernad lewis - hata neredeydi?
2- nigel warburton - felsefenin kısa tarihi
3- desiderius eramus - deliliğe övgü
4- luther'in 95 tezi
5- nazım hikmet ran - memleketimden insan manzaraları
6- zeki velidi togan - umumi türk tarihine giriş
7- kapital*
8- platon - devlet*
9- cemil meriç - bu ülke
10- yusuf akçura - üç tarz-i siyaset

ekstra: metin yazarlığı ile uğraşanlar için umberto eco, tez nasıl yazılır isimli kitap.
devamını gör...

tebrik edilesi erkektir. ideal eş özelliklerinden birini taşıyor ve sorumluluklarını biliyor demektir. eşinin hizmetçi olmadığının farkındadır.

not: ben de erkeğim.
devamını gör...

bu durum genelde kadının dominant olduğu bir ailede büyüyen çocuklarda görürüz der alfred adler.
çocuk annesiyle çok yakın olur ve ruhsal tatminini o yönde yaşar. daha sonra okula gittiğinde sporla ilgilenmez, diğer kişiler onla dalga geçer ve aşağılık kompleksine girmeye başlar. kendini kız gibi davranarak kabul görüldüğü bir tiyatro oyunu veya toplumda takdir edildiğinde asıl saygıyı kadın olarak alacağını düşünür ve bu uzun vadede cinsel sorunlara yol açar.
alfred adler yaşamın anlamı.
devamını gör...

çöreğimi geçmiş, başarılarının devamını diliyorum ama çöreğim yakinda gelir tahtını almaya*. saka bir yana çok severek takip ettiğim, neredeyse her başlığın altında karşılaştığım ve her tanımını da mutlaka bir şekilde okudugum yazar. başarılarının devamını diliyorum...

not: tanım karne dağıtan öğretmenin sözleri gibi olmuş ama neyse.*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim