erkeğimin malı olmaktan mutluyum diyen birinin sorun olarak görmeyeceği eylem .
devamını gör...

ay'a baktığımızda gördüğümüz, ismini danimarkalı astronom tycho brahe'den alan ve uydumuzun en aydınlık bölgesinde bulunankraterlerden biri.

kraterin ay üzerindeki yeri:
solarsystem.nasa.gov/intern...

yakından görünüşü:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
(görseller nasa. gov'dan alıntıdır.)

dikkat ederseniz ilk fotoğrafta kraterden çıkıp dışarıya doğru uzanan beyaz yollar göreceksiniz. işte yol gibi görünen o uzantılar, kraterin oluşmasına neden olan çarpışmanın, kraterden dışarıya doğru fırlattığı kayalar.

kraterin orta kısmında gördüğünüz yükseltinin boyu yaklaşık 2 kilometre. kraterin çapı ise 85 kilometre kadar. beyaz "yolların" uzunluğu ise 1500 kilometreye kadar çıkıyor.

bu krateri görmek için en iyi zaman dolunay evresi değil çünkü o evrede ay yüzeyi son derece aydınlık oluyor, güneş ışığını da tam karşıdan alıyor. bu durum, kraterin gölgede kalan herhangi bir kısmının olmamasına ve dümdüz beyaz bir bölge gibi görünmesine neden oluyor. en iyi gözlem zamanı -bu krater için- ay'ın şişkin dediğimiz * evresi.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

evet değerli okuyazarlar bize ulaşan üzücü bir haber vesilesiyle satranç turnuvası haberlerimize ara vermek zorunda kaldık. sözlüğümüzün medar-ı iftiharı, the lords of the portakals serisinin dahi yönetmeni mellisho, içinde bulunduğu ekonomik dar boğazı bir türlü aşamamış ve karnını doyurmak için girdiği evin mutfağında bulunan bulaşık makinesinin içerisinde, suç üstü yakalanmak suretiyle ne yazık ki tutuklanmıştır.

gelişmeleri an be an takip ediyoruz...

ancak mellisho bu hale nasıl geldi? sözlük halkı olarak bunun üzerinde biraz düşünmemiz gerekiyor. onun gibi bir değerin, amerika'da, elin gavurunun evinde, aç ve bitap bir halde, acınası bir vaziyette tutuklanmış olması, sözlüğümüz adına onarılmaz bir yara açtı. onun bu noktalara gelmiş olmasını kimsenin fark etmemesi cidden üzücü. böyle büyük bir yönetmeni bu hallerde görmek bizleri ziyadesiyle üzdü.

aldığımız bilgilere göre; mellisho filmlerinin yakaladığı gişe başarısı sonrasında ciddi miktarda karma puan sahibi oldu. kazandığı karma puanların da etkisi ile lüks ve şatafat dolu bir yaşama yelken açtı. nereden geldiğini, bir halk rakunu olduğunu unuttu. sonrasında hiç bir şey kendisini tatmin etmemeye başladı. serinin üçüncü filmini bir türlü çekemiyordu. ilham gelmiyor, havamda değilim, olmuyor işte! diyerek sürekli projeyi öteledi. sanat yaşamından uzaklaştıkça kendisini içinden bir türlü çıkamadığı bir bataklığın ortasında buldu. bir elinde viski şişesi diğer elinde iskambil kartları ile ortamlarda gezmeye başladı. bu hareketler bir rakunun yapmaması gereken hareketlerdi. ancak onun tabutuna son çiviyi çakanlar dost bildikleriydi. güzide rakunumuzu gaza getirdiler, nasıl olsa paran bol, kalk las vegas'a uçalım birader! söylemlerinin kurbanı oldu. kendisini bu batağa çeken şahıslarında sözlük efradının bilinen yazarlarından olduğu söyleniyor.

sonrası ise bilindik bir hikâye... bu sevimli rakun tüm mal varlığını las vegas kumarhanelerinde, içine düştüğü alkol illetinin de etkisi ile kaybetti. onunla birlikte amerika'ya giden yazarlar, kendisini dımdızlak ortada bırakarak kayıplara karıştı. mellisho ormanlarını pek iyi bilmediği bir coğrafyada beş parasız ve bir başına kaldı. açlığını dindiremedi ve en sonunda iç güdülerine yenik düşerek, gecenin kör vaktinde bir ailenin evine girerek karnını doyurmaya çalıştı.

muhabirimiz konuyla ilgili kendisini tutuklayan polis memuru john metzo'dan şu bilgileri aldı;

gecenin bir yarısı eve girmiş. önce lambaları kırmış. zeki kerata. bu sayede görünmeyeceğini düşünmüş olabilir. eve geldiğimizde mutfağın her yerini dağıtmış olduğunu gördük. ne buldu ise yemiş. sonrasında yorgunluğa ve uykusuzluğa dayanamayarak, bulaşık makinesinde uyuyakalmış. onu makinenin içinde bulduğumuzda yanında bir elma vardı. sanırım zor zamanlar için yanına almak istedi. bize mukavemet gösterecek gücü kalmamıştı. acınası bir haldeydi. bize zorluk çıkarmadan teslim oldu. "abi ben türk rakunuyum bizim elçiliğe bir telefon açabilir misiniz?" dedi. tamam açarız dedik ama önce görevimizi yapmak zorunda olduğumuzu kendisine ilettik. tasmaya kafasını kabullenmiş bir biçimde uzattı. o anda haline ben de üzüldüm. çünkü yüzünden pişmanlık akıyordu. sonra onu karakola götürdük. biraz yiyecek ve içecek verdik. çok mutlu oldu. şimdi nezarethanede uyuyor. yarın mahkemesi var. durumu ondan sonra netlik kazanır.

evet değerli dostlar konunun yakinen takipçisiyiz. rakun dostumuzla ilgili tüm gelişmeleri size aktarmaya çalışacağız. umarız vicdanlı bir hakime denk gelir ve hafif bir ceza ile kurtulur.

açık mert korkusuz kafa sözlük haber ajansı'nı okudunuz...

sürç-i lisan ettiysek af ola!
devamını gör...

mumyalanmış bedeni bulunan nesyamun adlı mısırlı bir rahibin, ingiliz bilim insanlarının 3 boyutlu yazıcı, hoparlör ve bilgisayar yazılımı kullanarak yaptığı bir çalışma aracılığı ile ortaya çıkarılan sesi.

ekip, mumyanın ses telleri ve gırtlak yapısınını bir görüntüsünü elde etti ve bu ortamı dijital olarak yeniden modelledi. model, yazıcı aracılığıyla basıldı ve elektronik bir gırtlak elde edilmiş oldu. ancak bedenin bazı yerleri doku kaybına uğradığından, bu durumun ortaya çıkan ses tonunu da etkilemiş olabileceği söyleniyor.

devamını gör...

2008 yılında hayata gözlerini yummuş, sembolizm üstadı şairimiz. betimlemerinde sık sık doğa betimlemelerine yer verip, yazılarında melankolizm yüklü bir kalemle resim çizermişçesine bir üslüp kullanır. bilgilerimi buraya aktardıktan sonra, tanımımı kendisinin en meşhur şiirlerinden biriyle, gecenize bırakarak bitirmek istiyorum:

üç kez seni seviyorum diye uyandım
tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim
bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum.

sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün.

sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim
sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum
-taflanım! diyordu bir ses duyuyordum.

cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün.

kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım
şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim
karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum.

eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun.
devamını gör...

biten şampuanı su ile çoğaltmak
devamını gör...

hakkında konuşulması zor bir tarihi olgudur. devletin bir arada kalması için milli değerlere aşırı önem verilen türkiye gibi bir ülkede, osmanlı imparatorluğu ile ilgili söyleyeceğiniz herşey, hem osmanlı hayranlığıyla hem de osmanlı düşmanlığıyla aynı anda suçlanır! dahası sizin amacınız son derece objektiftir. hele hele devletin alevi politikaları gibi hassas ve ucu bugüne dokunan meselelere girerseniz tarşılaşacağınız tepki daha da sert olmaktadır.

fakat biz gene de objektiflikten şaşmayalım. gayrimüslimlere hoşgörülü, alevilere ise çok acımasız davrandığı doğrudur. osmanlı imparatorluğunun gayrimüslimlere hoşgörüsü ve aleviliği bastırma politikası tamamen stratejiktir.
gayrimüslimlere karşı tavrı, bizansla savaşmaya başladığı andan itibaren karşısına dikilen avrupa hristiyan birliğini parçalama amacı taşır.

zaten hristiyan kilisesi yandaş ve destek topalamak için anti-türk, anti-osmanlı propogandası yapmaktadır. osmanlı hanedanı da mantıklı olarak en ufak bir malzeme vermek istemez karşı tarafa. alevi ve şii baskısı ise, malumunuz, yavuz sultan selim ile başlar. yavuz şehzade iken trabzon'u yönetir. yakınlığından ötürü doğu anadolu'da safevi destekli şii propogandalarına tanık olur. babası 2. beyazıt'ın da bu gelişmelere müdahale etmemesi, onun babasına muhalefet etmesi ve ardından onu tahttan indirmesine sebep olan etkenlerden biridir.

o dönemde din olgusu aynı zamanda siyasi gruplaşmaları da belirlerdi. bu sebeple osmanlı, doğudaki şii ve alevi yayılmasını kendine karşı bir tehdit olarak algılamış ve çok sert bir reaksiyon göstermiştir. bugün doğal olarak sert bir dille eleştirdiğimiz bu tutum, o dönemin şartlarında normal sayılan bir devlet operasyonudur.
devamını gör...

derdini anlattığın insanın kibirlenmesi, acıyarak bakması ve senin bu halinden memnun olması gibi ayrıntılardır.
devamını gör...

şarkıları eğlenceli ve kendini sevdiren bir tarzda umarım çizgisini bozmadan ilerler
devamını gör...

makyajını abartı bulduğum balıktır.
devamını gör...

aklıma güldür güldür'de kendisiyle ilgili olarak drone şevket abimizce yapılan süper ötesi espriyi getiren şarkıcı.


mesut: ya senin ne pis bi kinin varmış arkadaş!
drone şevket: kin dutmada demet akalın gibiyimdir; asla unutmam ve çabuk silerim.


swh.
devamını gör...

gezerken insanı osmanlı zamanlarına götüren, kendini oraya ait hissettiren, kahve kokan, lokum tadında çarşıdır.
detaylı bilgi için aa haberini bırakıyorum.
www.aa.com.tr/tr/pg/foto-ga...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çok depresif bir dönemdeyim. kimseyle konuşmak gelmiyor içimden. yazmam gereken onca kişi var. yazmazsam kaybedeceğim ve belki bir kısmını kaybettim bile. ama öyle bir herkesten ve her şeyden uzaklaşmak istediğim dönem ki... kendimden bile kaçıyorum. beni tanıyanlar veya tanımayanlar, sizlere sesleniyorum: ben herkes olabilirim. beni affedin. size yazmıyorum diye, sizi aramıyorum diye bana kızıp kırılmayın. bilin ki kendimle baş edemediğim bir dönemdeyim. bunu kimin yazdığını boş verin ve sizi arayıp sormayan kişi her kimse ve aklınıza ilk kim geldiyse o yazmış gibi kabul edin. beni tanıyanlar ise, ciddiyim, af diliyorum sizden. affınıza ihtiyacım var. sizi seviyorum.
devamını gör...

stresten ve heyecandan olmaması gereken yerde saçmalamaktır. herkesin başına gelebilir, utanç vericidir.
lisedeyken baloda beni dansa kaldıran çocukla geometri sınavıyla ilgili konuşmaya çalıştığımı aklıma getirdi bu başlık. kendi adıma tekrar utandım.
devamını gör...

sen sahiden hayatımda gördüğüm en güzel çirkinsin...
ne güzel kitaptın nasıl okuttun.
devamını gör...

ejderha mızrağı kurgusunda yer alan solamnia şövalyeleri'nin kurucusu vinas solamnus tarafından söylenmiş ve solamnia şövalyelerinin düsturu olmuş söz öbeği. şövalyelerin ölçü adı verilen kural kitabının ruhunu oluşturur. bütün şövalyeler bu kurallara uymak zorundadır.

bu sözleri duyduğumda/okuduğumda benim aklıma her daim sturm brightblade gelir. zaten krynn üzerinde yürüyen en has adam da kendisidir. kâh caramon majere'de bu konularda az buz değildir lakin sturm'un eline su dökemez. sturm delikanlılığın kitabını yazmak şöyle dursun onu direkt kutsal kitap haline getirmiştir. şövalye olmadığı halde kurallara bu kadar sıkı sıkıya bağlanmış bir erdem timsali bulamazsınız. ölmeden önce şövalye olması ise tek tesellimizdir. tabi raistlin majere'e göre sturm hayatı boyunca gerçek bir şövalyeydi. onun şövalyeliği için ritüellerin bir anlamı yoktu. ağanın lafının üzerine laf söylemekte bize düşmez. raistlin bu! adamı eciş bücüş eder maazallah.

böyle güzel abiler kalmadı artık. ''o iyi insanlar o güzel atlara binip çekip gittiler. demirin tuncuna, insanın piçine kaldık.'' diyor ya yaşar kemal, hah işte romanlarda bile halimiz ahvalimiz bu oldu. olması gerektiği gibi davranan sıradan insanları bile özler olduk. siliniyorlar çünkü. şeytana pabucunu ters giydirmek ve sıçanı incelikle yemek asrın yeni umdesi. bak laf lafı açıyor. asrın yeni umdesi deyince de aklıma neyzen geldi. ne diyordu;


asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
geçmez ele bir pâye, kavuk sallamayınca,
kürsî-i liyakat muhabbet tellalı , puşt olanındır!

muhabbet tellalı yazınca tam oturmadı sanki ama biraz yumuşattı gibi. aslını bilen zaten biliyor. dörtlüğün ayarları ile oynamaya gerek yok. sahi ne diyorduk. hah sturm... güzel adamdı. doğrunun peşinden koştu. bugün aramızda dolaşıyor olsa, saf, salak, enayi yaftası yerdi kesin. zira dönem sinsiliğe övgü dönemi. elbet bir gün bu omurgasızlıklara da sövülecek bir dönem gelir. ara ara oluyor öyle. bakalım hangi ara olacak?

ışıklar içerisinde yat sturm... ya da yatma bunlar ışıkları bile kapatır abicim!
devamını gör...

iki mesleği de icra edenlerin artılarını eksilerini yazarak yks'ye hazırlanan kardeşlerime yardımcı olsun diye açtığım başlık
tarafımı zamanında da yaptığım gibi mühendislikten yana seçiyorum
devamını gör...

bu deli yine kulaklığını takıp, 90'lar pop mix eşliğinde sokaklarda dans ederek yürürken
bu begonvile denk geldi.. çok güzel değil mi?

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim