kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

t: içmediğim gün hayat damarlarımdan biri kesin kopmuştur dediğim başlıktır. tadını hiçbir kahveye değişmem. köpüğünü sevdiğim.
devamını gör...

90 yıllarda trt de yayınlanan efsane çizgi film. o jenerasyonun bilgisine çok şey katmıştır.
devamını gör...

ev sahibinin kızını hizmetçi gibi görmesidir. kendi hiçbir şeye yardım etmez ama hizmet bekler.
devamını gör...

bu sözlükte böyle bir özgürlük yoktur. zira 3 tanım arka arkaya sildikten sonra gelen uyarı iletisini müteakip bir dahaki entrynizi silmek için kaç sn, kaç dk, kaç saat bekleyeceğiniz de belli değildir.

oysa pedofiliyi, çocuk yaşta evlilikleri övecek olsak öyle mi? canımız istediğince yazıp çizebiliriz ama bu ortamdan tiksindikten 3 sn. sonra özgür irademizle yazdığımız bize ait entryleri, özgür irademizle istediğimiz hızda silemeyiz. neden? çünkü neden olmasın.
çünkü yönetim sadece bu 'silme' fiilinin sözlüğe zarar verdiğine karar vermiş.
ama bakın ne diyeceğim; s...ler gençler. diğer sözlükten bin küsür entrymi nasıl sildiysem 800 küsür entrymi de buradan siler giderim. sabırlıyım ben hiç merak etmeyin.
devamını gör...

bu aralar ozelden "naber tatli kıs tanisalim mi?" diye sorasim var ama yanlis anlar diye de tirsmiyorum degil. nickinden dolayi midir nedir, tanimlamalarda kendisini de rastlayinca bir gulumseme geliyor, cok samimi,cok tatli, hep boyle olsun...
devamını gör...

zippo'nun imitasyonu olmakla beraber bazen çakmalarının da kaliteli olduğu görülmüştür.
devamını gör...

ben anlaşılmaya çalışmıyorum, aman beni dinlesinler de demiyorum.
bir yaştan sonra çok umurunuzda olmuyor bunlar. bunun yaşanmışlıkla, çok çeşit insan tanımakla doğrudan alakası var bence.
devamını gör...

severiss. ayrıca hakan taşıyan'ın uzun zaman aradan sonra, mayıs ayı gibi düet yaptığı sanatçımız. aynı zamanda şarkının klibinde de yer almaktadır hakan taşıyan, bıyrınn

devamını gör...

ıspanaklı börek.
devamını gör...

bu şarkı bana mutluluk aşılıyor. nedense uykuya dalmadan önce mutlu hissetmek ve hissettirmek istiyorum. *

devamını gör...

içki, tüm kötülüklerin anasıdır gibi bir savaş. pardon savaşımsı. sonuçta ölen var. yine de savaş sayılır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kendim olmayı, kendimi sevmeyi başardım. var mı daha ötesi?..
devamını gör...

#790969 biraz geç olsa da bu challenge'ı kabul ediyorum.

elinize kalem-kağıt almanıza gerek yok, linki kaydetmeniz yeterli olacaktır.* ben risottoyu 2 farklı versiyonlu denedim ve seviyorum(hiç restoranda yemedim). (bkz: mantarlı risotto) ve (bkz: karidesli risotto)

ben mantarlı olanı anlatayım ama mantar yerine karides ile aynı işlemi yapabilirsiniz. gramaj usulü yemek yapmayı sevmem damak tadıma göre yapıyorum ve el ayarıma güveniyorum. yinede sizin için bir liste toparladım.

malzemeler:

1 adet orta boy soğan
1/3 çay bardağı zeytinyağı(50-60 ml)
200 gram mantar
3 yemek kaşığı (tepeleme)
200 gram risotto pirinci
1 litre sebze suyu(arzuya göre tavuk veya et suyu)
60 gram rendelenmiş parmesan peyniri
1 çay kaşığı tuz


yapılışı ise şöyle:

çok ince doğranmış soğanı tereyağ(varsa saf zeytin yağı) ile kısık ateşte rengini döndürüyoruz(sakın yakmayın). bir yandan da martarların saplarını kesip, serçe parmağın yarısı genişliğinde çok ince olmadan kesip sote gibi tavada tereyağ ile kısık ateşe veriyoruz. pirinçlerini iyice yıkayıp duruladıktan sonra, hafif rengi dönmüş veya kendi salmışsa soğanlara ilave ediyoruz. 1-2 dakika durmadan karıştırıyoruz. buraya kadar standart bir pilav olarak ilerliyor zaten. tam bu aşamada farklılıklar ekleniyor. italyanlar bu aşamada beyaz şarap falan eklerler ama benim fantastiğime fazla* o yüzden siz sebze suyu ekleyin (et/tavuk suyu da olabilir) tencerinin 1 parmaktan az üstüne çıkacak kadar. tuzunu ekleyin ve kısıktan biraz fazla derece altını ayarlayın. 10-15dk civarıdır ama net bir şey diyemeyeceğim o yüzden pirinçlerin yumuşamasını ve suyun çekilmesine göre karar verin. pilav gibi piştikten sonra, sotelenmiş mantarı ve parmesan(çok yakışıyor bimdeki 200gr'lk paketi komple koyuyorum ben) ile birlikte karıştırın. isterseniz servis esnasında biraz kekik ile de şahane olur. (bkz: afiyet olsun)
devamını gör...

nereden geliyor bu çeşmenin suyu diye sorulması gereken insandır.
devamını gör...

bilgi güçtür derlerdi de inanmazdım. bilgisiyle tavlayabilen varsa helal olsun diyeceğim durumdur..
devamını gör...

vikinglerin kullandığı, dar ve uzun bir biçime sahip hafif yapılı gemilerin genel adı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

hem kürek hem de yelkenle yol alabilmelerinin yanı sıra tasarımsal yapıları itibariyle alışık olduğumuz tipteki gemilerden farklı olarak hem açık denizlerde hem de nehirlerde seyredebilecek özelliklere sahiptirler ve bilhassa hafif yapıları sayesinde bulundukları döneme özgü çeşitli yöntemlerle karaya çıkarılarak bir nehirden başka bir nehre nakledilerek kullanıldıkları bilinmektedir.

gerek drakkar tipi gemilerin bu kendine has özellikleri gerekse avrupa'da pek çok bölgenin nehirler üzerinden ulaşılabilecek konumda olması nedeniyle vikingler, pek çok bölgeye rahat ve hızlı bir şekilde ulaşarak yapmış oldukları ani baskınlarla avrupa'da yüzyıllar süren bir istila süreci başlatmıştır. (vikinglerin yavaşlamasını ve çağlarının sona ermesini sağlayan etkenlerden biri de hristiyanlık etkisinde kalan dini yapılarının dönüşüm geçirmesinin yanısıra, istifaya açık olan bu kolay ulaşılabilir konumdaki bölgelerin inşa edilen surlarla daha korunaklı bir hâle getirilmiş olmasıdır.)

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

not: gemilerin yanlarında görülen yuvarlak ahşap cisimler ise yine bu nordik elemanların yumuşak ahşaptan yapılmış kalkanları olup nispeten yumuşak bir ahşap türünü kalkan yapımında malzeme olarak kullanmış olmalarının sebebi, ana malzemesi metal olan kalkanların darbeyi geri püskürmesinin aksine karşı tarafın kullandığı silahın kalkanın yüzeyine takılmasını sağlamaktır.
ayrıca gemilerin önünde yer alan ejderha başı figürü bildiğim kadarıyla, gemiyi ve içindekileri koruması ve şans getirmesi için gemiye eklenmektedir.

yamuluyorsam düzeltin editi: yanlış hatırlamıyorsam bu gemiler herhangi bir şekilde çekiç veya çivi kullanılmaksızın yapılıyor. yani bütün parçaları oluşturacak ağaçlar özel olarak seçildikten sonra tamamen balta yardımıyla şekillendirilerek birbirine geçmeli şekilde monte ediliyor. hatta drakkar yapımını konu alan bir belgeselde ekip gemiyi önce modern yöntemlerle yapmaya çalışmış ancak yaptıkları ilk birkaç gemi batmıştı. daha sonra tamamen vikinglerin yöntemleriyle ve onların yaşadığı dönemdeki şartları göz önünde bulundurarak yapılan yeni gemi başarılı bir şekilde suya indirildi.

konuya uygun şarkı bonusu:
devamını gör...

hiçbir ideolojik görüşe sahip olmamak dünyanın her yerinde rahatlatıcı bir durumken hiçbir siyasi görüşü olmamak rahatlatıcı bir durum değildir bence. eğer siyaseti umursamazlıksa evet çok iyi gerçekten ama siyasi görüşümüzün olamamasının sebebi demokrasinin veya o ülkedeki uygulanış şeklinin hataları, eksiklikleri yüzünden olabilir. bu da kötü bir durum. siyasetle ilgileniyorum ama benim görüşümü yansıtan, benim haklarımı savunan bi siyasi görüşü savunan iyi olduğunu düşündüğüm bir parti veya beni temsil etmesi gereken kişiler yoksa aciz bir durumdayım demektir.
devamını gör...

son zamanlarda izlediğim en iyi işlerden birisi. hatta büyük ihtimalle en iyisi.

koreliler gelse al şu bilmem kaç won parayı bizim diziyi öv dese ancak bu kadar övebilirim. harika lan harika.

şimdi ben bir insan olarak bir şeyler izlemeyi ve tüketmeyi çok severim. çerezlik dizilerde izlerim, entelektüel abilerin yarım saat üzerine düşündüğü filmlerde izlerim.
bir kaç diziyi aynı anda izlerken kardeşimi bir dizi izlerken gördüm. sokağa çıktım kaç saat sonra geri geldim hala aynı diziyi izliyor. çocuk bir günde diziyi bitirdi ve abi ne olur izle çok iyi dedi. lan velet dedim yürü git birkaç diziyi aynı anda takip ediyorum sonra izlerim dedim. yok dedi ne olur izle dedi dayanamadım bir bölüm açtım ve sonrası aktı gitti. ne izledim lan ben dedim. çok sürükleyici çok müthiş bir iş olmuş.

dizinin yönetmenini veya oyuncularını burada yazmayacağım. genelde yazarım ama bu sefer yazmayacağım yazan arkadaşlar olmuşlar bir an önce diziyi övmek istiyorum.

şimdi dizinin konusu acun ılıcalı tarzı bir abinin fakir ve borcu olan insanları bir yere toplayıp oyun oynatması. bütün fakirleri ve geçim sıkıntısı yaşayan insanları bir araya getirip oyun oynatıyor. onlara bir şans veriyor.
dizi başlıyor ilk 15 dakika klasik bir kore işi gibi ilerliyor. mahalleler, geçim sıkıntısı yaşayan insanlar tanıtılıyor. kore'nin içinde bulunduğu durumu rahat şekilde anlıyorsunuz. artık her şey tamam konuyu size yedirdikten sonra dizi başlıyor. bu insanların kaybedecek bir şeylerinin kalmayışı sizi oyuna inandırıyor.

izlerken çok fena keyif aldım bunun sebebi korelilerin, türk milletine benzemeleri. her anlamda bize benziyorlar. fakirlik anlamında bile bize benziyorlar.
dizide bol bol her insanın anlayacağı göndermeler yapılıyor. toplumsal sorunlar, kapitalist sistem falan derken bildiğimiz şeyler deyip kahroluyorsunuz ve izlemeye devam ediyorsunuz.
dizide kullanılan mekanlar, kostümler, müzikler, oyuncular hepsi mükemmel. özellikle mekanlar ve kostümler çok hoşuma gitti. yaratılan dünya çok başarılı ve merak ettirici.

dizi her seyirciye hitap etmeyecektir. mesela takıntılı insanlar varlar onlar bu diziyi sevmeyecekler. dizide bir sürü mantık dışı hareket ve olay oluyor ama bunları takmayan biriyseniz çok eğlenceli hale geliyor. ben takmıyorum şahsen. dedektif gibi bir şeyler izlerken mantıksızlık aramaya çalışanlardan değilim.
spoiler olan kısımlara geçmeden önce şunu söyleyeceğim. kesinlikle izlenmesi gereken harika bir dizi. ilk bölümü açın izleyin sonra gerisi gelecek.


dizinin bazı bölümleri dizinin gelişimi için mesajlar veriyordu bazı bölümleri ise dram içeriyordu. bazı bölümler haliyle dünyayı tanıtırken bazı bölümler yeter bu kadar tanıdığın artık kan vakti diyordu ve gerilim ile kanın bol olduğu bölümler izliyorduk. 6. bölüm ise tam anlamıyla içinde bulunduğumuz acımasız dünyayla ilgili tespitler ve gözlemlerden oluşuyordu. insan denen canlının zor durumlarda nasıl tepkiler verdiğini, kötü yaşamların insanlara neler yaptırdığı gibi konular müthiş gözlemlenmiş ve seyirciye aktarılmış.
oyunun en iyi niyetli ve en saf karakterli kişisi pakistanlı ali maalesef saflığı yüzünden kazanacağı oyunu kaybediyor. yaşaması için bir sebep kalmamış kız dostumuz kendini feda ediyor ve ölüyor. kalbi temiz olarak tanıdığımız dizinin başrol oyuncusu abimiz ise yaşlı bir amcayı kandırıyor. müthiş bir bölümdü ağladım ağladım durmadan ağladım.

dizinin son bölümü ve son sahneleri bence olmamıştı. küfür edeceğim şimdi. ulan adamlar hayvani bir organizasyon kurmuşlar. leblebi gibi adam öldürüyorlar. bin uçağa defol git. gerizekalı herif ne yapacaksın kocaman sistemi sen mi çökerteceksin. saf abim benim.
yaşlı amca kısmında ise harbiden acayip ters köşe oldum. bence yaşlı amca küçükken zor bir çocukluk geçirmiş ve oynayamadığı oyunları oynamak istemiş. kendisinin dediği gibi oyunları oynamak izlemekten daha keyifli.
ayrıca yukarıda bahsetmiştim pek böyle şeylere takılmam. mantıksızları görmem falan diyorum ama polis çocuğun şarjı nasıl bitmiyor ya. nasıl bitmiyor. iphone bide. o şarjın bitmemesi imkansız yahu. ulan bir sahneye telefonu şarj ettiği kısım falan ekleseydiniz. neyse izlediğim en iyi dizilerden biriydi. şimdilik. final kısmı devam edecekmiş gibi bitti. netflix bu dizinin ekmeğini çatır çutur yer. dizinin tadı kaçana kadar çekerler. yetmez aynı evrende geçen başka dizi çekerler.
devamını gör...

bu duruma alıştım ve keyif alıyorum.
fazla insan şart değil.
kimseye hesap vermeden,kimsenin yükünü çekmeden canımın istediğini yapmak ayrı bir zevk.yaşam tarzı haline gelince de vazgeçilmiyor.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim