sıla gençoğlu şarkılarından bir alıntı
sırtında uzun hırka gibi gece
yârenlik etmez kaytarır hece
hatıra oturmuş kalkmaz hâlden anlamaz
derya deniz düşünce
gezdim seni sokak sokak
valla' yok hesap kitap
içimde avaz avaz
yan yan yan benimle
uzun yola gider gibi
bakma öyle yüzüme
aman cancağazım etme
yârenlik etmez kaytarır hece
hatıra oturmuş kalkmaz hâlden anlamaz
derya deniz düşünce
gezdim seni sokak sokak
valla' yok hesap kitap
içimde avaz avaz
yan yan yan benimle
uzun yola gider gibi
bakma öyle yüzüme
aman cancağazım etme
devamını gör...
taze çekilmiş kahve kokusu
ekmeğimi o kokudan kazanıyorum ve o kokuyu sevdikçe çalışmaya devam.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
elvis presley - are you lonesome tonight?
devamını gör...
çok konuşan arkadaş
arkadaşlarımın yanında çenem'in düştüğü doğrudur.
devamını gör...
bugün okuduğunuz en güzel cümle
tilkiye cesaretini ispat et demişler gitmiş yavrusunu yemiş , bazıları cesur olmayı sevdiklerini harcamak sanıyor.
devamını gör...
summer queen
çook neşeli, sıcakkanlı, renkli, asil bir kadın kesinlikle. çok da hoşsohbet. yazılarını gülümseyerek okuduğum yazarlardan bir tanesi. enerjinizi bir anda yükselten bir vitamin deposu hatta. çok kalp, çokça papatya bırakıyorum buraya.. kaleminiz daim olsun cağnım yazar.
devamını gör...
martin eden
jack london'ın bence en iyi romanı. bende etkisinin büyük olmasının nedeni okuduğum ilk kitaplardan biri olması ve sonrasında kitap okumaya devam etmemdir. london'ın hayatından mini kesitler de taşıması kitabı daha da güzel hale getirir.
devamını gör...
türk toplumunda damak zevkinin karbonhidrat tercihli gelişmiş olması
yapılan araştırmalara göre son 6 ayda karbonhidrat tüketiminde çok büyük bir artış olmuş... ekmekten pastaya (pasta derken bildiğimiz pasta değil, ingilizcesi pasta olan makarnaya), pastadan ekmeğe geçiş yapmışız demek ki.. bunun, fakirlikle, işsizlikle, alım gücünün azalmasıyla, sürekli zamlanan sebze ve meyve fiyatlarıyla alakalı olduğunu hiç kimse inkar edemez herhalde...
devamını gör...
en sevilen bergen şarkı sözü
ask vermistim ne yaptın
aldın yere fırlattın
ikimizi sen yaktın
maziyi silemezsin
aldın yere fırlattın
ikimizi sen yaktın
maziyi silemezsin
devamını gör...
madalyasız yazarların boş beleş tipler olması
ben boş beleş bir yazar olarak bir kaç kelam etmek isterim.
öncelikle madalyam yok, sebebi küfürsüz az tanımım olması , kitap, film ve müzik kategorilerinde tanım yazmamam. madalyam olsun minicik ama minicik bile istemiyorum çünkü bana birinin o çirkin kurdeleyi takması için çok çok çok kalifiyeli bir insanın ya da bir toplumun takması gerekiyor. bakıyorum takanlara... maalesef. olmadı. aynı seviyedeyiz en iyi ihtimalle. hiç onore olmam. sıfır. eksi yönleri bile var hatta. birinin bana 'aferin' demesini kabul etmiş oluyorum. ki hiç sevmem karşımda ki usta, uzman vs değilse* laf biraz 'sen kimsin ki bana madalya takıyorsuna' geldi ama öylede değil tam. anladınız işte. bir de sözlüğün açık yürekli yazarlar kontenjanında bulunduğum için rahatlıkla dile getirebilirim sanırım bunu. tam sıkıcı yazarlar turnusolu olmadı mı bu ya ahdajhsdhj. içlerinde süper insanlar ve gerçekten kaliteli yazarlar var lakin biraz sıkıcı şeyler gibi işte. eleştiri değil bu, benlik değil sadece.
bir gün es kaza bir kurdelecik konarsa tanımıma, rica ederim modlardan kaldırması için, tanımımı yok etmeye kadar gider bu iş. yada editlerim, küfür falan eklerim. çirkinleşirim hemen.
ama sözlüğe madalya olayının gelmesini olumlu buluyorum. resmen sözlük yönetiminin yazarlara 'siz biraz salak kaldınız, kendi beğendiğiniz tanımlar salak saçma. ne okuyup, ne yazdığınız belli değil. en iyisi bizim seçtiklerimizi okuyun, oylayın. ' deme şekline bayıldımmmmm.. en çok beğenilen girdilere gidin bakın. sözlük değil panayır ya adajdajdjah. ha bir de hevesli arkadaşlara motivasyon sağlar tabi. ''madalyaaaaa madallyaaaaaaaaaaaa. daha çok yazmalıyımmmm. daha çok madalyaaa kazanmalıyımmmm. en çok bende olmalıı... yyazz yazzzz.'' ahdahsdha. kıyak iş. like.
öncelikle madalyam yok, sebebi küfürsüz az tanımım olması , kitap, film ve müzik kategorilerinde tanım yazmamam. madalyam olsun minicik ama minicik bile istemiyorum çünkü bana birinin o çirkin kurdeleyi takması için çok çok çok kalifiyeli bir insanın ya da bir toplumun takması gerekiyor. bakıyorum takanlara... maalesef. olmadı. aynı seviyedeyiz en iyi ihtimalle. hiç onore olmam. sıfır. eksi yönleri bile var hatta. birinin bana 'aferin' demesini kabul etmiş oluyorum. ki hiç sevmem karşımda ki usta, uzman vs değilse* laf biraz 'sen kimsin ki bana madalya takıyorsuna' geldi ama öylede değil tam. anladınız işte. bir de sözlüğün açık yürekli yazarlar kontenjanında bulunduğum için rahatlıkla dile getirebilirim sanırım bunu. tam sıkıcı yazarlar turnusolu olmadı mı bu ya ahdajhsdhj. içlerinde süper insanlar ve gerçekten kaliteli yazarlar var lakin biraz sıkıcı şeyler gibi işte. eleştiri değil bu, benlik değil sadece.
bir gün es kaza bir kurdelecik konarsa tanımıma, rica ederim modlardan kaldırması için, tanımımı yok etmeye kadar gider bu iş. yada editlerim, küfür falan eklerim. çirkinleşirim hemen.
ama sözlüğe madalya olayının gelmesini olumlu buluyorum. resmen sözlük yönetiminin yazarlara 'siz biraz salak kaldınız, kendi beğendiğiniz tanımlar salak saçma. ne okuyup, ne yazdığınız belli değil. en iyisi bizim seçtiklerimizi okuyun, oylayın. ' deme şekline bayıldımmmmm.. en çok beğenilen girdilere gidin bakın. sözlük değil panayır ya adajdajdjah. ha bir de hevesli arkadaşlara motivasyon sağlar tabi. ''madalyaaaaa madallyaaaaaaaaaaaa. daha çok yazmalıyımmmm. daha çok madalyaaa kazanmalıyımmmm. en çok bende olmalıı... yyazz yazzzz.'' ahdahsdha. kıyak iş. like.
devamını gör...
nicolino calyo
nicolino calyo 1799 - 1884 yılları arasında yaşamış italyan bir sanatçıydı. doğduğu şehirde, napoli akademisi'nde resmi sanat eğitimi aldı. 1820-21 mücadelelerinden sonra napoli'den kaçan nicolino 1829'da malta'daki bir italyan sürgün topluluğunun parçasıydı. sanatsal bir yaşam arayışında olan calyo malta'yı terk etti ve 1834'te atlas okyanusu'nun karşı tarafına, amerika'nın maryland eyaletindeki en büyük şehir; baltimore'daydı. 16 nisan 1835 baltimore american sayısında çizimler yaptı. gauj boya kullanan sanatçı tanıdık yerlerin tasvirlerini, avrupa akademik eğitimli bir sanatçıdan beklendiği gibi yapıyordu. amerikalıların aradığı şey, onları avrupa'ya gitmeye iten şey de buydu.
16 haziran 1835'te baltimore cumhuriyetçisi, calyo'nun kuzeye, philadelphia ve new york'a, bu şehirlerin manzaralarını boyamak için yolda olduğunu bildirdi. aralık 1835'te çıkan yangını resmetmek için de doğru yerde, new york'taydı. 1838'den 1855'e kadar calyo, new york city rehberlerinde “portre ve manzara ressamı” veya “resim profesörü” olarak listelenmişti. new york'tan sahneler ve karakterler içeren cries of new york eserleri ile dikkat çekti. new york'taki evi, gelecekteki napolyon ııı (1808-1873) de dahil olmak üzere, sürgündeki avrupalılar için bir buluşma yeri oldu. bunlar dışında meksika savaşı'ndan (1846-48) sahneler sergiledi ve kraliçe maria christina'nın saray ressamı olarak ispanya'da zaman geçirdi. 1874 yılında amerika'ya döndü. ölene kadar da burada kaldı.
steven h. jaffe onun hakkında hiçbir zaman sofistike bir ressam olmadığını; manzaralarının, yüzlerinin ve insan figürlerinin genellikle halk sanatının veya karikatürün kalıplaşmış kalitesine yaklaştığını söylemiştir.
''calyo was never a particularly sophisticated painter; his landscapes, faces, and human figures often approach the formulaic quality of folk art or caricature.''
steven h. jaffe, cries of the city - nicolino calyo and his street characters adlı makalesinden
kaynakça ve daha fazlası: hirschlandadler.com, schwarzgallery.com, metmuseum.org, artnet.com, artvee.com, ephemeralnewyork.wordpress.com, madelinemuse.com - steven h. jaffe'nin makalesi, collections.mcny.org
16 haziran 1835'te baltimore cumhuriyetçisi, calyo'nun kuzeye, philadelphia ve new york'a, bu şehirlerin manzaralarını boyamak için yolda olduğunu bildirdi. aralık 1835'te çıkan yangını resmetmek için de doğru yerde, new york'taydı. 1838'den 1855'e kadar calyo, new york city rehberlerinde “portre ve manzara ressamı” veya “resim profesörü” olarak listelenmişti. new york'tan sahneler ve karakterler içeren cries of new york eserleri ile dikkat çekti. new york'taki evi, gelecekteki napolyon ııı (1808-1873) de dahil olmak üzere, sürgündeki avrupalılar için bir buluşma yeri oldu. bunlar dışında meksika savaşı'ndan (1846-48) sahneler sergiledi ve kraliçe maria christina'nın saray ressamı olarak ispanya'da zaman geçirdi. 1874 yılında amerika'ya döndü. ölene kadar da burada kaldı.
steven h. jaffe onun hakkında hiçbir zaman sofistike bir ressam olmadığını; manzaralarının, yüzlerinin ve insan figürlerinin genellikle halk sanatının veya karikatürün kalıplaşmış kalitesine yaklaştığını söylemiştir.
''calyo was never a particularly sophisticated painter; his landscapes, faces, and human figures often approach the formulaic quality of folk art or caricature.''
steven h. jaffe, cries of the city - nicolino calyo and his street characters adlı makalesinden
kaynakça ve daha fazlası: hirschlandadler.com, schwarzgallery.com, metmuseum.org, artnet.com, artvee.com, ephemeralnewyork.wordpress.com, madelinemuse.com - steven h. jaffe'nin makalesi, collections.mcny.org
devamını gör...
8 şubat 2022 doktorların iş bırakması
haklılar haklılar ve haklılar. sağlık çalışanlarına özellikle fiziki şiddet gösterenlerin tespit edilip; sağlık haklarını ellerınden süreli/ süresiz alınması gerektiğine inanıyorum.
devamını gör...
dışarıdan soğuk görünen insan
buyrun benim.
içimde soğuk sadece dışım değil.
ailem ve yakın dostlarım hariç senli benli konuşulmasına dahi müsaade etmem terslerim,tek istisna çocuklar ve hayvanlardır ha bir de çiçeklerimi budarken ya da sularken puccini’den mırıldanırım,bunlar hariç bildiğin buz gibiyim ve gayet memnunum.
içimde soğuk sadece dışım değil.
ailem ve yakın dostlarım hariç senli benli konuşulmasına dahi müsaade etmem terslerim,tek istisna çocuklar ve hayvanlardır ha bir de çiçeklerimi budarken ya da sularken puccini’den mırıldanırım,bunlar hariç bildiğin buz gibiyim ve gayet memnunum.
devamını gör...
eurovision saati radyo yayını
merhaba ahali, iyi bayramlar!
sözlük radyomuzda yepyeni bir programa başlıyoruz. sadece eurovision konuşacağımız bu programda eurovision'un tarihini, ülkeleri, şarkıları, oylamaları kısaca her şeyi konuşacağız. sizlerden gelen yorumları okuyacağız, ülkemizin yarışma geçmişini yad edeceğiz*. bazen üzülecek, bazen şaşıracak, bazen olay tıpkı o an olmuş gibi tekrar sevinecek ve gurur duyacağız.
20:30'da başlıyoruz. kaçırmayın.
efendim müsaadenizle bugünkü* yayınımızda çaldığım şarkıları yazmak istiyorum.
katrina & the waves - love shine a light (1997 birleşik krallık)
barbara pravi - voila (2021 fransa)
måneskin - zitti e buoni (2021 italya)
destiny - je me casse (2021 malta)
gjon's tears - tout l'universe (2021 isviçre)
senhit - adrenalina ft. flo rida (2021 san marino)
daði fryeyr & gagnamagnið - think about things (2020 izlanda)
the roop - on fire (2020 litvanya)
ben dolic - violent thing (2020 almanya)
james newman - my last breath (2020 birleşik krallık)
sunstroke project & olia tira - run away (2010 moldova)
guy sebastian - tonight again (2015 avustralya)
aysel &arash - always (2009 azerbaycan)
francesco gabbani - occidentali's karma (2017 italya)
sergey lazarev - you are the only one (2016 rusya)
marayaa - here for you (2015 slovenya)
chaneé & n'evergreen - in a moment like this (2010 danimarka)
alexander rybak - fairytale (2009 norveç)
şebnem paker & grup etnik - dinle (1997 türkiye)
takasa - you and me (2013 isviçre)
sözlük radyomuzda yepyeni bir programa başlıyoruz. sadece eurovision konuşacağımız bu programda eurovision'un tarihini, ülkeleri, şarkıları, oylamaları kısaca her şeyi konuşacağız. sizlerden gelen yorumları okuyacağız, ülkemizin yarışma geçmişini yad edeceğiz*. bazen üzülecek, bazen şaşıracak, bazen olay tıpkı o an olmuş gibi tekrar sevinecek ve gurur duyacağız.
20:30'da başlıyoruz. kaçırmayın.
efendim müsaadenizle bugünkü* yayınımızda çaldığım şarkıları yazmak istiyorum.
katrina & the waves - love shine a light (1997 birleşik krallık)
barbara pravi - voila (2021 fransa)
måneskin - zitti e buoni (2021 italya)
destiny - je me casse (2021 malta)
gjon's tears - tout l'universe (2021 isviçre)
senhit - adrenalina ft. flo rida (2021 san marino)
daði fryeyr & gagnamagnið - think about things (2020 izlanda)
the roop - on fire (2020 litvanya)
ben dolic - violent thing (2020 almanya)
james newman - my last breath (2020 birleşik krallık)
sunstroke project & olia tira - run away (2010 moldova)
guy sebastian - tonight again (2015 avustralya)
aysel &arash - always (2009 azerbaycan)
francesco gabbani - occidentali's karma (2017 italya)
sergey lazarev - you are the only one (2016 rusya)
marayaa - here for you (2015 slovenya)
chaneé & n'evergreen - in a moment like this (2010 danimarka)
alexander rybak - fairytale (2009 norveç)
şebnem paker & grup etnik - dinle (1997 türkiye)
takasa - you and me (2013 isviçre)
devamını gör...
şahsım hakkında düşündükleriniz
başlık ve tanım arasında bağlantı kurmaya çalışırken beynim yandı, o yüzden cevap veremiyorum.
siz beni bırakın, devam edin.
siz beni bırakın, devam edin.
devamını gör...
anonim yazar
bir süreliğine yok olması bile fark edilen bir yazar. dönmesine sevindik.
devamını gör...


