kiloda artış fark edildiğinde yapılan ilk şey
36 saatlik aralıklı oruç yapmak.
devamını gör...
güne bir başkent bırak
bogota - kolombiya. güney amerikanın muhteşem doğal güzelliğiyle büyülendiğim yerlerinden...
devamını gör...
sokaktaki kedileri pis diye sevmemek
haspam.. kendi ne kadar temiz acaba.. sen sevme zaten..
devamını gör...
göze çay sürmek
gözde arpacık çıktığında, iltihaplanma veya göz kaşıntısı olduğunda ılık bir çaya pamuk veyahut peçete batırarak gözünüze uygulayabilirsiniz. sizi oldukça rahatlatacak, etkili yöntemdir.
devamını gör...
çılga
ilkbaharda dağlarda eriyen karın suya dönüşüp akarken çıkardığı sestir.
kar çiçeğine, karın güneş ışığında parıldamasına, yemeni üzerine bağlanan ince kumaş parçasına da çılga denir.
kırgızca’da ise iplik iplik akan akarsu çılga olarak tanımlanır.
son yıllarda kız çocuklarına konulan bir isim olarak ön plana çıkmaktadır çılga.
“küçük, duru, sevimli, bir çılga su. zorlansa övendire kalınlığına varacak” - mustafa kutlu
cılga ile çılga kelimeleri zaman zaman karıştırılmaktadır. cılga kelimesi patika anlamına gelmektedir.
“ahmetten bigane nadandır yola
istikamet şaşar çılga incinir
kendini bilmeyen yaramaz kula
güneş değse bile gölge incinir” – ilkay çoşkun.
birlik ve beraberlik ile kar yığınları erir; tabiat çılgalarla ile canlanır, toplumlar da...
“toplumun içinden çıkan her büyük insan, yakıcı bir büyüteç gibidir. milletin bütün gücünü ve dehasını kendi şahsında toplar; kendi halkına ve başka halklardan binlerce insana ilham kaynağı olur.
fakat hava kapalıysa ve atmosferde güneş ışınları yoksa bu büyüteç ne kar yığınlarını eritebilir ne de bir damla suyu ısıtabilir” -grigory petrov.
kar çiçeğine, karın güneş ışığında parıldamasına, yemeni üzerine bağlanan ince kumaş parçasına da çılga denir.
kırgızca’da ise iplik iplik akan akarsu çılga olarak tanımlanır.
son yıllarda kız çocuklarına konulan bir isim olarak ön plana çıkmaktadır çılga.
“küçük, duru, sevimli, bir çılga su. zorlansa övendire kalınlığına varacak” - mustafa kutlu
cılga ile çılga kelimeleri zaman zaman karıştırılmaktadır. cılga kelimesi patika anlamına gelmektedir.
“ahmetten bigane nadandır yola
istikamet şaşar çılga incinir
kendini bilmeyen yaramaz kula
güneş değse bile gölge incinir” – ilkay çoşkun.
birlik ve beraberlik ile kar yığınları erir; tabiat çılgalarla ile canlanır, toplumlar da...
“toplumun içinden çıkan her büyük insan, yakıcı bir büyüteç gibidir. milletin bütün gücünü ve dehasını kendi şahsında toplar; kendi halkına ve başka halklardan binlerce insana ilham kaynağı olur.
fakat hava kapalıysa ve atmosferde güneş ışınları yoksa bu büyüteç ne kar yığınlarını eritebilir ne de bir damla suyu ısıtabilir” -grigory petrov.
devamını gör...
samsun’da sokak ortasında eşi tarafından şiddete uğrayan kadın
harbi harbi yozlaşmış gotham'a döndüğümüzü gösteren haber.
devamını gör...
laktofenol pamuk mavisi
kültürde üreyen küf mantarlarını tanımaya yarayan özel boyama yöntemidir.
devamını gör...
bar ismi tavsiyeleri
devamını gör...
erkek yazarlardan kadın yazarlara tavsiyeler
balkonda neskafe sigara keyfi yapayım dedim bir baktım karşı apartmandan bağrışma sesleri geliyor.
hikayedeki baş kahraman bmw m3'e binen zengin adamın karısını aldatması, her akşam içmesi ve anladığım kadarıyla eşini dövmesi*.
şimdi vereceğim tavsiye çok klişe olacak ama evleneceğiniz adamı iyi seçin. keyfimin içine ettikleri gibi moralimi de bozdular çünkü.
hikayedeki baş kahraman bmw m3'e binen zengin adamın karısını aldatması, her akşam içmesi ve anladığım kadarıyla eşini dövmesi*.
şimdi vereceğim tavsiye çok klişe olacak ama evleneceğiniz adamı iyi seçin. keyfimin içine ettikleri gibi moralimi de bozdular çünkü.
devamını gör...
para mutluluğu satın almaz
para, manevi anlamda derin bir gerçeklikte olan hiçbir duyguyu satın alamaz.
gerçek sevgiyi, gerçek dostluğu, gerçek üzüntüyü, hissedilen aile huzurunu, evlat sevgisini ve sayamadığım birçok şeyi satın alamaz. örneğin
normalsozluk.com/entry/2025033
(bkz: arnella) nın babası ile arasındaki sevgiyi satın alamaz, gücü yetmez buna. :)
para, geçici maddi şeyleri alır ve dediğim gibi geçer gider.
1 trilyon dolarınız olduğunu varsayalım annenizin şefkatini alamazsınız, sevdiğiniz kişinin kalbinden sevgisini söküp alamazsınız ve yine sayamadığım gerçekten hissedilen kalbi bir şeyi alamaz. para bir yere kadardır.
para ile olan mutluluk unutulur ama sizin sevdiğiniz herhangi birinin öpücüğü, kalbinizin sevgiyle dolup taştığı an, unutulmaz.
gerçek sevgiyi, gerçek dostluğu, gerçek üzüntüyü, hissedilen aile huzurunu, evlat sevgisini ve sayamadığım birçok şeyi satın alamaz. örneğin
normalsozluk.com/entry/2025033
(bkz: arnella) nın babası ile arasındaki sevgiyi satın alamaz, gücü yetmez buna. :)
para, geçici maddi şeyleri alır ve dediğim gibi geçer gider.
1 trilyon dolarınız olduğunu varsayalım annenizin şefkatini alamazsınız, sevdiğiniz kişinin kalbinden sevgisini söküp alamazsınız ve yine sayamadığım gerçekten hissedilen kalbi bir şeyi alamaz. para bir yere kadardır.
para ile olan mutluluk unutulur ama sizin sevdiğiniz herhangi birinin öpücüğü, kalbinizin sevgiyle dolup taştığı an, unutulmaz.
devamını gör...
ca’dario
venedik’te bulunan bir on beşinci yüzyıl sarayıdır.

sarayın diğer bütün saraylardan, ya da çoğu saraydan bir farkı vardır çünkü bu saray birçok kez kanıtlandığı üzere lanetli bir saraydır. her şehirde, kasabada, köyde yani her yerleşim yerinde cinli perili olduğuna inanılan bir ev mutlaka vardır ancak çoğu sadece terk edilmiş metruk binalardan oldukları için böyle anılır. da’cario ise bu ününü sonuna kadar hak ediyor gibi görünmekte.
evin ilk sahipleri olan marietta dario ve eşi vincenzo barbaro bu laneti başlatan evli çifttir. vincenzo barbaro iflas edince marietta dario intihar eder. ve bu olaydan sonra bu eve sahip olanların ya intihar edeceğine ya iflas edeceğine ya da her ikisinin birden olacağına inanılır. öyle de olur.
sonraki sahip arbit abdol iflas eder. daha sonra evi alan bir kont bıçaklanarak öldürülür, onu öldüren adam da daha sonra aynı şekilde öldürülür. lanet hız kesmeden devam etmektedir. aslında bu kadarı bile laneti kanıtlamak için yeterlidir ama ev için değil. çünkü o lanetli bir evdir ve asla doymaz.
daha sonra hayaletlerden korktuğu için evi satın almasına rağmen bir otelde yaşayan christopher lambert uyuşturucu batağına gömülür ki belli ki bu adam ciddi ciddi kaşınmıştır. hem korkup hem hayaletlere kısmen kafa tutan bu cengaver de evi satmak zorunda kalır.
evi satın alan sonraki kişi olan fabrizio ferrari de iflas eder. ama hala lanete inanmayanlar vardır. bunlardan biri de evin sonraki sahibi raul gardini’dir, ki o da iflas ettikten sonra evin bir diğer kurbanı olarak intihar eder.
gardini’nin intiharından sonra kimse evi satın almak istemez. ev şu anda bir amerikan şirketinin mülkiyetindendir, ki donald trump ve joe biden ile belasını bulmuştur amerika da.
eğer bir gün çok param olursa bu evi almaya talibim.

sarayın diğer bütün saraylardan, ya da çoğu saraydan bir farkı vardır çünkü bu saray birçok kez kanıtlandığı üzere lanetli bir saraydır. her şehirde, kasabada, köyde yani her yerleşim yerinde cinli perili olduğuna inanılan bir ev mutlaka vardır ancak çoğu sadece terk edilmiş metruk binalardan oldukları için böyle anılır. da’cario ise bu ününü sonuna kadar hak ediyor gibi görünmekte.
evin ilk sahipleri olan marietta dario ve eşi vincenzo barbaro bu laneti başlatan evli çifttir. vincenzo barbaro iflas edince marietta dario intihar eder. ve bu olaydan sonra bu eve sahip olanların ya intihar edeceğine ya iflas edeceğine ya da her ikisinin birden olacağına inanılır. öyle de olur.
sonraki sahip arbit abdol iflas eder. daha sonra evi alan bir kont bıçaklanarak öldürülür, onu öldüren adam da daha sonra aynı şekilde öldürülür. lanet hız kesmeden devam etmektedir. aslında bu kadarı bile laneti kanıtlamak için yeterlidir ama ev için değil. çünkü o lanetli bir evdir ve asla doymaz.
daha sonra hayaletlerden korktuğu için evi satın almasına rağmen bir otelde yaşayan christopher lambert uyuşturucu batağına gömülür ki belli ki bu adam ciddi ciddi kaşınmıştır. hem korkup hem hayaletlere kısmen kafa tutan bu cengaver de evi satmak zorunda kalır.
evi satın alan sonraki kişi olan fabrizio ferrari de iflas eder. ama hala lanete inanmayanlar vardır. bunlardan biri de evin sonraki sahibi raul gardini’dir, ki o da iflas ettikten sonra evin bir diğer kurbanı olarak intihar eder.
gardini’nin intiharından sonra kimse evi satın almak istemez. ev şu anda bir amerikan şirketinin mülkiyetindendir, ki donald trump ve joe biden ile belasını bulmuştur amerika da.
eğer bir gün çok param olursa bu evi almaya talibim.
devamını gör...
türkiye'de ve dünyada islam'a yönelişin iyice hız kazanmasının nedeni
böyle bir durum, yöneliş yoktur. yazar arkadaş bununla ilgili bir kaynak ya da makale gösterirse daha iyi olur.
konda'nın yaptığı bir araştırmaya göre son 10 yılda kendisini dindar muhafazakar olarak adlandıranlar gençlerin oranı yüzde 28'den yüzde 15'e geriledi. araştırma gençlerin inanç seviyesi ve örtünme oranlarının ülke geneline göre daha düşük olduğunu ortaya koyuyor.
buradan
konda'nın yaptığı bir araştırmaya göre son 10 yılda kendisini dindar muhafazakar olarak adlandıranlar gençlerin oranı yüzde 28'den yüzde 15'e geriledi. araştırma gençlerin inanç seviyesi ve örtünme oranlarının ülke geneline göre daha düşük olduğunu ortaya koyuyor.
buradan
devamını gör...
bayan lafına itiraz eden feminist
feministlerin bence mücadele etmesi gereken daha önemli konular var. ataerki sistem bunlardan biri ve biliyorum elbette bu konuda çalışmaları var fakat bilinçsizce ve tek sorunları ''bayan'' kelimesiymiş gibi davranan kişileri anlamıyorum.
savunmaları ''bay'dan türeme'' olunca yetersiz kalıyor, fakat şu tanımımdaki gibi #95881 bir açıklama getirseler bence daha anlaşılır ve mantıklı olabilir. günümüzde çoğu feminist kendini ve feminizm amaçlarını yanlış aktarıyor çünkü feminizm'i tam olarak bilmediklerini düşünüyorum. sırf bu yüzden amacı ''cinsiyetçiliğe karşı savaşmak'' olan bir hareket, ataerki medya ile de birleşince yanlış anlaşılıyor. olan bence feminizm'i hakkı ile temsil eden kişilere oluyor.
savunmaları ''bay'dan türeme'' olunca yetersiz kalıyor, fakat şu tanımımdaki gibi #95881 bir açıklama getirseler bence daha anlaşılır ve mantıklı olabilir. günümüzde çoğu feminist kendini ve feminizm amaçlarını yanlış aktarıyor çünkü feminizm'i tam olarak bilmediklerini düşünüyorum. sırf bu yüzden amacı ''cinsiyetçiliğe karşı savaşmak'' olan bir hareket, ataerki medya ile de birleşince yanlış anlaşılıyor. olan bence feminizm'i hakkı ile temsil eden kişilere oluyor.
devamını gör...
sabahın erken saatlerinde duyulan kumru sesi
" yine yeniden bir sabah
'günaydın yaşamak.' " diyen sestir.
'günaydın yaşamak.' " diyen sestir.
devamını gör...
son akşam yemeği
leonardo da vinci'nin kullandığı yeni tekniğin uygun olmaması sebebiyle zor zamanlar geçirmiş ve yavaş yavaş yok olan, ''ünlü bir hasta'' olarak nitelendirilen eseri.*
öyle bir sanatçı ki ''hata''lı eseri sanat tarihinin en ünlü, en önemli eserlerinden.
öyle bir sanatçı ki ''hata''lı eseri sanat tarihinin en ünlü, en önemli eserlerinden.
devamını gör...
telefonla konuşmayı sevmeyen insan
hayatımda, fazla yer işgal edemeyecek olan insan.
sevdiğim tüm insanlarla, saatlerce konuşabilirim.
ödediğim telefon faturaları ile anılmışlığım var.
yıllar önceydi bankacı bir arkadaşım vardı*, canı sıkıldığı bir ara, insanların telefon faturalarına bakıyordu.*
beni aradı hemen, o ne fatura öyle dedi.
hatrı sayılır bir rakamdı.
daha cep telefonları her ele düşmemiş, ev telefonu ile konuşuyordum.
telefonla çekilmiş bir sürü resmim var, hepsi de gerçek konuşma zamanı.
şu an hattında 3 bin dakika var, anca yetiyor.
psikoloğa vereceğim parayı, faturaya verdim yıllarca, hala da aynı şekilde devam.
telefonla konuşmaya, teams aramalarımda eklendi son zamanlarda.
nerde çene orda ben, yani.
akşam yeşil-uzum ile iki saat kaynattık mesela.
en çok konuşmayı sevdiğim insan olabilir kendisi.
konuşma değil, standup yapıyoruz resmen.
konuşmadan yaşayabilen insanlar, size ağzım açık bakıyorum, görüyor musunuz?
bu arada konuşurum derken, öyle rastgele numara çevirip konuşurum değil, sevdiğim insanlarla hemen her gün yapılabilen türden olanından.
sevdiğim tüm insanlarla, saatlerce konuşabilirim.
ödediğim telefon faturaları ile anılmışlığım var.
yıllar önceydi bankacı bir arkadaşım vardı*, canı sıkıldığı bir ara, insanların telefon faturalarına bakıyordu.*
beni aradı hemen, o ne fatura öyle dedi.
hatrı sayılır bir rakamdı.
daha cep telefonları her ele düşmemiş, ev telefonu ile konuşuyordum.
telefonla çekilmiş bir sürü resmim var, hepsi de gerçek konuşma zamanı.
şu an hattında 3 bin dakika var, anca yetiyor.
psikoloğa vereceğim parayı, faturaya verdim yıllarca, hala da aynı şekilde devam.
telefonla konuşmaya, teams aramalarımda eklendi son zamanlarda.
nerde çene orda ben, yani.
akşam yeşil-uzum ile iki saat kaynattık mesela.
en çok konuşmayı sevdiğim insan olabilir kendisi.
konuşma değil, standup yapıyoruz resmen.
konuşmadan yaşayabilen insanlar, size ağzım açık bakıyorum, görüyor musunuz?
bu arada konuşurum derken, öyle rastgele numara çevirip konuşurum değil, sevdiğim insanlarla hemen her gün yapılabilen türden olanından.
devamını gör...
kitap okumanın ağaç katliamına eş olması
ben, olumsuz bakmadım başlığa*, bilakis e-kitap kast edilmiştir diye düşündüm. ki kendi hayatımda da, yarı yarıya 10 yıldır, 2-3 yıldır ise tamamiyle e-kitap tercih ediyorum.
bence tercih edilebilir...
bence tercih edilebilir...
devamını gör...
istanbul
uğruna şiirler yazılıp kitaplar basılan aşık olunası şehir. ancak bir sis şiirini görmezden gelmek olmaz. insanı boğanda o yaşatanda. sanırım hayat istanbul gibi o yüzden seviyoruz ve sarılıyoruz
devamını gör...

