sevilen şiirin en vurucu dizeleri
devamını gör...
murat soner
son dizi bükücü.
devamını gör...
suçluların suç işleme nedenleri
ukdeyi bırakan kendiniarayanbireyimsi
cennetten çalınan elma kadar, habil ile kabil'in hüzünlü sonu kadar eski bir soru bu. hamurabi'den bu yana cevaplanmaya çalışılan ancak cevabı ve çözümü hala tartışılan bir konu. böylesine çetrefilli bir ukteye cevap yazmak zor olacak.
suç işleme nedenleri, suçların niteliğine göre değişebilmekte. genelde bir değil ancak aynı anda birbirinin nedeni ve sonucu olan pek çok unsuru barındırmakta.
suç işleme nedenleri temelde fizyolojik, sosyolojik ve psikolojik nedenler olmak üzere üç gruba ayrılarak ele alınmakta.
fizyolojik nedenler
kişinin muhakeme yeteneğiyle bağlı olan prefrontal cortexin, korku, agresyon, sosyal ilişkilerin kurulmasında etkili olan amygdalanın yapısındaki sorunlar, testesteron, dopamin ve seretonin gibi hormonlar ve nörotransmitterlarla ilgili düzensizlikler kişinin suç işlemesinde etkili fiziksel faktörler.
sosyojik yaklaşım
kötü yaşam koşulları, yoksulluğun, işsizliğin, ayrımcılığın yüksek olması, eğitim hizmetlerinin azlığı gibi, sosyal, kültürel ekonomik nedenlerin suça olan etkisi araştırılır. suç , şiddet ve fakirlik kısır döngüsüne dikkat çeker.
chicago okulu teorisi, çatışma teorisi, zincir teorisi, sol gerçeklik teorisi, bio-sosyal model teorileri vb.
psikolojik yaklaşım
suçun nedenlerinin psikolojik yönünü inceler . burada da pek çok farklı teori vardır. davranış teorisi suç işleme davranışının öğrenilen bir davranış olduğunu savunur, cognitive teori olaya bilişsel ve duygusal açıdan bakarak bireyin ahlaki yargılama değerlerine ve çocukluktan itibaren öğrendiği davranışlara odaklanır, psikopat kişilik özellikleri gibi suça neden olan kişilik özelliklerini değerlendirir. impulsive davranışlar, düşmanca davranışlar ve narsistik özelliklet gösteren kişilerin suça daha yakın olduklarını ifade eder.
suça dair araştırmaların suçların büyük bölümünün trafik suçları, hırsızlık, gasp, illegal yoldan para kazanma amacıyla yapılan aktiviteler, vergi kaçakçılığı vb olduğunu ortaya koymakta.
şiddet suçlarında ilk sırayı domestik şiddet, tecavüz, cinsel veya kültürel ayrımcılık nedeniyle olan kavgalar ve yaralamalar almakta. bombalama, toplumsal alanda silahlı saldırı, cinayet gibi şiddet suçlarının oranı şiddet suçları içinde az olmakla birlikte etkisi oldukça büyük suçlar.
cennetten çalınan elma kadar, habil ile kabil'in hüzünlü sonu kadar eski bir soru bu. hamurabi'den bu yana cevaplanmaya çalışılan ancak cevabı ve çözümü hala tartışılan bir konu. böylesine çetrefilli bir ukteye cevap yazmak zor olacak.
suç işleme nedenleri, suçların niteliğine göre değişebilmekte. genelde bir değil ancak aynı anda birbirinin nedeni ve sonucu olan pek çok unsuru barındırmakta.
suç işleme nedenleri temelde fizyolojik, sosyolojik ve psikolojik nedenler olmak üzere üç gruba ayrılarak ele alınmakta.
fizyolojik nedenler
kişinin muhakeme yeteneğiyle bağlı olan prefrontal cortexin, korku, agresyon, sosyal ilişkilerin kurulmasında etkili olan amygdalanın yapısındaki sorunlar, testesteron, dopamin ve seretonin gibi hormonlar ve nörotransmitterlarla ilgili düzensizlikler kişinin suç işlemesinde etkili fiziksel faktörler.
sosyojik yaklaşım
kötü yaşam koşulları, yoksulluğun, işsizliğin, ayrımcılığın yüksek olması, eğitim hizmetlerinin azlığı gibi, sosyal, kültürel ekonomik nedenlerin suça olan etkisi araştırılır. suç , şiddet ve fakirlik kısır döngüsüne dikkat çeker.
chicago okulu teorisi, çatışma teorisi, zincir teorisi, sol gerçeklik teorisi, bio-sosyal model teorileri vb.
psikolojik yaklaşım
suçun nedenlerinin psikolojik yönünü inceler . burada da pek çok farklı teori vardır. davranış teorisi suç işleme davranışının öğrenilen bir davranış olduğunu savunur, cognitive teori olaya bilişsel ve duygusal açıdan bakarak bireyin ahlaki yargılama değerlerine ve çocukluktan itibaren öğrendiği davranışlara odaklanır, psikopat kişilik özellikleri gibi suça neden olan kişilik özelliklerini değerlendirir. impulsive davranışlar, düşmanca davranışlar ve narsistik özelliklet gösteren kişilerin suça daha yakın olduklarını ifade eder.
suça dair araştırmaların suçların büyük bölümünün trafik suçları, hırsızlık, gasp, illegal yoldan para kazanma amacıyla yapılan aktiviteler, vergi kaçakçılığı vb olduğunu ortaya koymakta.
şiddet suçlarında ilk sırayı domestik şiddet, tecavüz, cinsel veya kültürel ayrımcılık nedeniyle olan kavgalar ve yaralamalar almakta. bombalama, toplumsal alanda silahlı saldırı, cinayet gibi şiddet suçlarının oranı şiddet suçları içinde az olmakla birlikte etkisi oldukça büyük suçlar.
devamını gör...
yalnızlık
başka bir yalnız ile köprü kurana dek yaşanılan durumdur. yalnızlık mecburiyet değil, tercih olmalıdır yoksa acı verebilme özelliği ile tanışmak an meselesi olabilir.
devamını gör...
koca koca insanların burçlara inanması
ben inanıyorum. hatta astrolojik harita üzerinden değerlendirme yapıp burçlara farklı baktırdığım insanlar var. magazin içerikli astroloji paylaşımları gerçek astrolojiden çok uzakta.
insanlar olarak yaşadığımız gezegenden, hayat kaynağımız güneşten, kainattan bağımsız varlıklar değiliz. med-cezir olayının okyanusları nasıl dalgalandırdığını biliyoruz. örneğin; gökyüzünde dolunayı gördüğümüz zamanlarda yaşadığımız gerginliğin, uykusuzluğun ve ödemin açıklaması da olabiliyor bu.
eski çağlarda insanlar, hatta on iki hayvanlı takvimi kullanan türkler, gezegen hareketlerine göre sosyal yaşamı düzenleyip buna göre hareket etmişlerdir. bakınız biraz da (bkz: şamanizm). hatta günümüzde ay hareketlerine göre ekim biçim yapan insanlar var. yeni ayda ve ay büyürken ekilen ekinler verimli olur, başlanan işler nihayete ulaşır. m.ö yaşayan tıp üstadı hipokrat ,ay'ın yaklaşık 2 buçuk gün içerisinde farklı bir burcu temsil ettiğini bilmesi ve öğrencilerine bu takvime göre tıbbi tedavileri önermesi tesadüf değil. hatta buraya kadar okuyan arkadaşlara tavsiye etmem gereken bir site var.buradan. bu siteyi takip ederseniz kendi bakımınız ve sağlığınız adına güzel bir şey yapmış olursunuz.
astrolojiye tapınmıyorum ama geçerli olduğunu gördüğüm bir çok nokta var. kendi haritam üzerinde çalışıp faydalandığım çok şey oldu. ki benimkisi kısıtlı bir bilgi. bir kavramı yalanlamak için de o kavram da derinleşmenin ya da en azından birkaç araştırma yapmanın önemine inanıyorum. ama herkesin tercihine kimse karışamaz tabi.
insanlar olarak yaşadığımız gezegenden, hayat kaynağımız güneşten, kainattan bağımsız varlıklar değiliz. med-cezir olayının okyanusları nasıl dalgalandırdığını biliyoruz. örneğin; gökyüzünde dolunayı gördüğümüz zamanlarda yaşadığımız gerginliğin, uykusuzluğun ve ödemin açıklaması da olabiliyor bu.
eski çağlarda insanlar, hatta on iki hayvanlı takvimi kullanan türkler, gezegen hareketlerine göre sosyal yaşamı düzenleyip buna göre hareket etmişlerdir. bakınız biraz da (bkz: şamanizm). hatta günümüzde ay hareketlerine göre ekim biçim yapan insanlar var. yeni ayda ve ay büyürken ekilen ekinler verimli olur, başlanan işler nihayete ulaşır. m.ö yaşayan tıp üstadı hipokrat ,ay'ın yaklaşık 2 buçuk gün içerisinde farklı bir burcu temsil ettiğini bilmesi ve öğrencilerine bu takvime göre tıbbi tedavileri önermesi tesadüf değil. hatta buraya kadar okuyan arkadaşlara tavsiye etmem gereken bir site var.buradan. bu siteyi takip ederseniz kendi bakımınız ve sağlığınız adına güzel bir şey yapmış olursunuz.
astrolojiye tapınmıyorum ama geçerli olduğunu gördüğüm bir çok nokta var. kendi haritam üzerinde çalışıp faydalandığım çok şey oldu. ki benimkisi kısıtlı bir bilgi. bir kavramı yalanlamak için de o kavram da derinleşmenin ya da en azından birkaç araştırma yapmanın önemine inanıyorum. ama herkesin tercihine kimse karışamaz tabi.
devamını gör...
ankilozan spondilit
ilerleyici, sistemik ve romatizmal hastalık. ahmet mete ışıkara ve suna pekuysal örneğini verirsek hastalığın ne olduğu gayet iyi anlaşılır.
devamını gör...
insanı strese sokan mesajlar
bir şey konuşabilir miyiz? mesajıdır. kimden gelirse gelsin stres yaptırır insana.
devamını gör...
sevgi vs aşk
sevgi el, aşk ayaklardır.
sevgi, karşı tarafı incitmeden dokunan eller.
aşk, istemsizce her seferinde ona yürüyen ayaklar.
sevgi, her ihtiyaç duyduğunda uzattığın eller.
aşk, ne kadar uzaklaşmak istesen de ona doğru attığın adımlar.
farklı şeyler, birlikte voltranı oluşturuyorlar orası ayrı.
sevgi, karşı tarafı incitmeden dokunan eller.
aşk, istemsizce her seferinde ona yürüyen ayaklar.
sevgi, her ihtiyaç duyduğunda uzattığın eller.
aşk, ne kadar uzaklaşmak istesen de ona doğru attığın adımlar.
farklı şeyler, birlikte voltranı oluşturuyorlar orası ayrı.
devamını gör...
kızıl saç pişmanlığı
bende olmayan pişmanlıktır. bakırla başlayıp kızılla devam ettim. sürekli bakım isteyen bir renktir.
devamını gör...
geceye bir söz bırak
yeryüzüne bıraktığım ağırlık çok büyük.
bir kurtulsam, bir dünya hafifler.
bir kurtulsam, bir dünya hafifler.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
anonim olsaydım belki yazardım da tanıyan eden var :/
devamını gör...
hazall
o kadar samimi, içten bir insan ki kendisi...
bi orta şekerli randevumuz var, ayrıca çok örnek alınası bir hayatı ve kişiliği var dinlediğim kadarıyla.
birgün iç güzelliğinin yüzüne yansıdığı kendisini görmek dileğiyle. ^^
sevgilerimle balık.....
bi orta şekerli randevumuz var, ayrıca çok örnek alınası bir hayatı ve kişiliği var dinlediğim kadarıyla.
birgün iç güzelliğinin yüzüne yansıdığı kendisini görmek dileğiyle. ^^
sevgilerimle balık.....
devamını gör...
georges cuvier
paleontoloji'nin kurucusu fransız bilim adamı'dır. fosil hayvanların yapılarıyla onların yaşayan yakınlarının yapıları arasında bağlantı kuran ilk kişidir.
devamını gör...
yazarların küçükken yapmak istediği meslekler
ilk hayalim astronot olmaktı, eh kafa olarak uzaya daha yakınım dünyadan. *
sonraki de beyaz önlüğümle laboratuvarda keşif yapmaktı. keşif yapmasam da beyaz önlüğü giydim.
şimdi uzay yerine dünyayı ve insanları, toplumları anlamaya çalışıyorum.
(bkz: kabullenildiğinde olgunlaştıran acı gerçekler) *
sonraki de beyaz önlüğümle laboratuvarda keşif yapmaktı. keşif yapmasam da beyaz önlüğü giydim.
şimdi uzay yerine dünyayı ve insanları, toplumları anlamaya çalışıyorum.
(bkz: kabullenildiğinde olgunlaştıran acı gerçekler) *
devamını gör...
mesleğini söylemeden üç kelime ile anlat
örgü..atm..gıybet..
devamını gör...
kediyle yaşamak
ilk defa bu sene deneyimlediğim olay. aramızda böyle bir bağ kurulacağını, kendisini bu kadar sevebileceğimi düşünmüyordum bile. elbette hayvanları çok severim ama bu bambaşka bir şey. alıp içime sokasım geliyor. uyurken izleyesim geliyor. ona bakarken, onunla ilgilenirken diğer her şey anlamsız geliyor. hayatıma büyük bir anlam kattı. teşekkür ederim güzel kızım.
devamını gör...
türkiye'nin en güzel kadını
sevdiğim kadındır.
devamını gör...
cumhurbaşkanı sezer'in sadece iki oy alan rektörü ataması
o dönemde sistem şöyle işliyordu;
önce öğretim görevlileri sandık başına gidiyordu. en fazla oy alan 6 aday sonuç olarak yök'e bildiriliyordu.
yök'ün değerlendirme kurulu bu adaylarla görüşmeler gerçekleştiriyor ve bir nevi mülakat statüsü ile adayları puanlıyordu.
bu değerlendirme sonucunda ise cumhurbaşkanına 3 isim gönderiliyordu.
cumhurbaşkanı da kendisi için tanımlanan hak ve yetkiler dahilinde, bu üç isimden birini rektör olarak atıyordu.
sezerin, demirel'in hatta ondan önce özal'ın 1. sırada olmayan adaylara rektörlük görevini tevdi ettikleri oldu. ama mesele bu değil.
mesele şu; adını zikrettiğimiz cumhurbaşkanları istisna olarak böyle birkaç atama yaptılar. genel olarak teamüllere uydular ve birinci olan adayı görevlendirme yoluna gittiler. yani istisnalar kaideyi bozmadı.
şimdi ise istisnanın kaide olma riski var. artı atama dışarıdan yapıldı. öğretim görevlilerin iradesine tamamen ket vurulmuş oldu.
olayı bu pencereden değerlendirirseniz daha sağlıklı ve objektif değerlendirme yapabilirsiniz diye düşünüyorum.
önce öğretim görevlileri sandık başına gidiyordu. en fazla oy alan 6 aday sonuç olarak yök'e bildiriliyordu.
yök'ün değerlendirme kurulu bu adaylarla görüşmeler gerçekleştiriyor ve bir nevi mülakat statüsü ile adayları puanlıyordu.
bu değerlendirme sonucunda ise cumhurbaşkanına 3 isim gönderiliyordu.
cumhurbaşkanı da kendisi için tanımlanan hak ve yetkiler dahilinde, bu üç isimden birini rektör olarak atıyordu.
sezerin, demirel'in hatta ondan önce özal'ın 1. sırada olmayan adaylara rektörlük görevini tevdi ettikleri oldu. ama mesele bu değil.
mesele şu; adını zikrettiğimiz cumhurbaşkanları istisna olarak böyle birkaç atama yaptılar. genel olarak teamüllere uydular ve birinci olan adayı görevlendirme yoluna gittiler. yani istisnalar kaideyi bozmadı.
şimdi ise istisnanın kaide olma riski var. artı atama dışarıdan yapıldı. öğretim görevlilerin iradesine tamamen ket vurulmuş oldu.
olayı bu pencereden değerlendirirseniz daha sağlıklı ve objektif değerlendirme yapabilirsiniz diye düşünüyorum.
devamını gör...
ramazan
çocukluğumuzdan beridir tanışık olduğumuz bir aile dostudur. milyonlarca insan ile aynı anda sofraya oturup ortak dua ve temennilerle yemeğe başlamaktır. yiyeceklerinin, sahip olduklarının değerini anlamak, unutulan bazı değerleri hatırlamaktır. bazı insan hasret ve sevinçle karşılayıp bazı insan da mesafeli yaklaşsa da ramazan ayı geçmişle buluşturan bir zaman makinesi, kimi zaman kulağa gelen bir ney sesi, kimi zaman da minarelerdeki kandil ışıkları olur.
devamını gör...