olgunluk belirtileri
eleştirileri saygıyla sevgiyle kabul ediyorsan olgunsundur. ota b*ka anlamadan okumadan atılmıyorsan olgunsundur.
"vasıfsız"
#mastorunkankisivesavunucu.
"vasıfsız"
#mastorunkankisivesavunucu.
devamını gör...
güne bir şarkı bırak
ezginin günlüğü-düşler sokağı.
devamını gör...
yapılmış en aptalca dalgınlık
aynı anda hem telefon hem de zil çalıyordu. önce diyafondan "alo" diye seslendim. sonra telefonu "kim o?" diye açtım.
devamını gör...
yaygın anksiyete bozukluğu
hastaların beyinlerinde neurotransmitterler olması gerekenden farklı seviyelerde bulunur. neurotransmitterler beyinde sinir uçlarından sinyalleri taşıyan şeylerdir. buda anksityete olarak dışa vurur, hastalık; adını buradan alır.
en belirgin semptomları:
küçük şeyler üzerinde çok fazla endişe duyma
genel olarak sinirli veya gergin olma
stresli olma
herşeyi çok fazla analiz etmektir
bunun dışında belirgin semptomları
dinlenememe
çok çabuk yorulma
konsantre olamama ilgi odaklanması problemleri
kas tansiyonu
rahat olmayan uyku
en belirgin semptomları:
küçük şeyler üzerinde çok fazla endişe duyma
genel olarak sinirli veya gergin olma
stresli olma
herşeyi çok fazla analiz etmektir
bunun dışında belirgin semptomları
dinlenememe
çok çabuk yorulma
konsantre olamama ilgi odaklanması problemleri
kas tansiyonu
rahat olmayan uyku
devamını gör...
sevilme ihtiyacı
gerçekten, eksikliğini çok ağır hissettiğim ihtiyaçtır
çok mu şey ister ki insan ?
ne olur yani, yüzüme gülen bir çift göz olsa, bir çift el okşasa saçlarımı.
yanındayken yüreğim sıcacık olsa.
sevilmek çok mu pahalı bir şey ? nedir acaba bedeli ? ben ödemeye hazırım.
yeter ki ömrümün geriye kalmış olan, ağaçtaki yaprak misali kalan kısmı huzurla geçsin.
ama yook. özür dilerim kader.
çok mu şey ister ki insan ?
ne olur yani, yüzüme gülen bir çift göz olsa, bir çift el okşasa saçlarımı.
yanındayken yüreğim sıcacık olsa.
sevilmek çok mu pahalı bir şey ? nedir acaba bedeli ? ben ödemeye hazırım.
yeter ki ömrümün geriye kalmış olan, ağaçtaki yaprak misali kalan kısmı huzurla geçsin.
ama yook. özür dilerim kader.
devamını gör...
abd'de naaşı mezarlığa alınmayan siyahi polis
ırkçılık böyle bir şey işte. hatta bir ara bırakın mezarlığa alınmamayı, güney afrika cumhuriyeti'nde, apartheid zamanında beyazlar, çok para kazanacakları halde, alış veriş merkezlerine siyahları almıyorlarmış. sırf siyahlar etrafımızda dolanmasınlarda, paralarını istemeyiz diyorlarmış. bugün fırsatlarını bulsalar, aynısını yapacak adam çok orada.
devamını gör...
bir öz eleştiri yap
çok özgüvensizim. maalesef ki.
böyle olmayı ben istemezdim dostum.
böyle olmayı ben istemezdim dostum.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
az önce "uçurtma avcısı" kitabına yapılan kötü yorumları görünce hemen bir savunasım geldi. yapılan emeğe haksızlık edilmiş gibi. hayatımdaki herkese ya da tanımadığım insanlara bile haksızlık yapılmasına tahammül edemiyorum. hep bir diğer taraf da var diye düşünüyorum. bir şey kötü yapıldıysa bile emeğe saygı gösteriyor, olur tarafına bakmaya çalışıyorum . kötü insanların bile geçirdikleri kötü yaşantılar yüzünden böyle olduklarını düşünüyor, onlar adına da üzülüyorum. sonra dönüp bakıyorum. omzumda koskocaman bir yük ile herkesi anlamaya çalışmaktan bitap düşmüş oluyorum. bazen hediye edilen bir kıyafeti dandik diye bir kenara atmak, kötü yazılmış bir kitabı çöpe atmak, beni üzen insanları hayatımdan çıkarmak istiyorum. hep öfkem geçiyor, bir şekilde affediyorum.
sonra dönüp bakıyorum 'bir kendime acımasızım' . biraz da safça olan bu yaklaşımla nasıl hayatta kalıyorum hala nasıl birileri bunu kötüye kullanmıyor emin olamıyorum. ya sandığım kadar saçma biri değilim ya da inanmadığım tanrı beni çok seviyor ki gerçekten kötülük yapacak insanlarla karşılaştırmıyor. *
sonra dönüp bakıyorum 'bir kendime acımasızım' . biraz da safça olan bu yaklaşımla nasıl hayatta kalıyorum hala nasıl birileri bunu kötüye kullanmıyor emin olamıyorum. ya sandığım kadar saçma biri değilim ya da inanmadığım tanrı beni çok seviyor ki gerçekten kötülük yapacak insanlarla karşılaştırmıyor. *
devamını gör...
tenturdiyot (yazar)
yaraların nikotik ve bakteriyel cilt enfeksiyonlarının antisepsisinde, yaraların mikrop kapmasının önüne geçmek için sürülen iyotlu tentüre tentürdiyot denir. eskiden ilk yardım çantalarının vazgeçilmezi olan tentürdiyot yerine şimdi "polivinilpirolidon iyot" isimli madde kullanılmaktadır.
kafa sözlükte ise değerli bir yazarın tenturdiyot mahlasıdır. özgün yazıları ile sözlüğe renk veren örnek bir yazardır. paylaşımcı, üretken, nezaket sahibi, takip edilesi bir bilgi kaynağıdır. kafa sözlüğe dadanan trollere karşı ilkyardımın vazgeçilmezidir.
kafa sözlükte ise değerli bir yazarın tenturdiyot mahlasıdır. özgün yazıları ile sözlüğe renk veren örnek bir yazardır. paylaşımcı, üretken, nezaket sahibi, takip edilesi bir bilgi kaynağıdır. kafa sözlüğe dadanan trollere karşı ilkyardımın vazgeçilmezidir.
devamını gör...
ayın en çalışkan 10 yazarı hakkında ne dediler
76. olan değerli yazarımız staretzzosima bunu önemsemedi. *
devamını gör...
avukat
her an ölümle burun buruna olan meslek grubu!! tıpkı bugün olduğu gibi!! gencecik bir meslektaşımızı daha yitirdik. yazıklar olsun!! avukat "taraf" değildir arkadaşlar, vekildir vekil! sizi borç altına sokan ya da sizin suçlarınızı üstlenen kişi değildir avukat!! utanmadan bir de burda "para karşılığı yalan söyleyen meslek grubu" denilmiş. böyle düşünenlere de ayrıca yazıklar olsun.
devamını gör...
sevgili edinme konusunda hiçbir şey yapmayan insan
dünyada yaygın bulunan ve sap adı verilen insan türüdür.
devamını gör...
cümlenin ögeleri
yamulma yok sevgili yazar. *
küçük bir güncelleme:
yüklem yargı bildiren sözcük. her zaman. fiil de olabilir, ek fiil (-idi, - imiş, - dir) almış isim de.
asıl sözcüğümüz gibidir. onu bulduk mu o yolun yarısı tamam. çünkü tüm soruları yükleme sorarak buluruz.
özne her zaman işi yapan kişi. insan da olabilir cansız bir varlıkta. ayrıntıya girmiyorum. (açık, sözde, örtülü versiyonları var çünkü)
örnek: çicek arkadaşına gülümsedi.
gülümseme eylemini yapan kim? çiçek, özne (özel isim, insan)
çiçek açtı.
açan kim/ne? çiçek, özne(cins isim)
nesne işten etkilenen öge. insan da olur, her şey olur, yeter ki etkilensin
örnek : ayşe çiçek kopardı.
koparılan ne? çiçek, nesne (belirtme eki - i almadığı için belirtsiz nesne)
ayşe, ali'yi sevdi.
sevilen kim? ali, nesne (belirtme eki - i aldığı için belirtili nesne)
dolaylı tümleç :yer tamlayıcısı. her zaman bir yeri belirtir.
aklım sende kaldı. nerede aklım? sende d. t.
kalemim masadan düşmüş? nereden düşmüş? masadan d. t.
zarf tümleci de geriye kalan hepsi diyorum. *
küçük bir güncelleme:
yüklem yargı bildiren sözcük. her zaman. fiil de olabilir, ek fiil (-idi, - imiş, - dir) almış isim de.
asıl sözcüğümüz gibidir. onu bulduk mu o yolun yarısı tamam. çünkü tüm soruları yükleme sorarak buluruz.
özne her zaman işi yapan kişi. insan da olabilir cansız bir varlıkta. ayrıntıya girmiyorum. (açık, sözde, örtülü versiyonları var çünkü)
örnek: çicek arkadaşına gülümsedi.
gülümseme eylemini yapan kim? çiçek, özne (özel isim, insan)
çiçek açtı.
açan kim/ne? çiçek, özne(cins isim)
nesne işten etkilenen öge. insan da olur, her şey olur, yeter ki etkilensin
örnek : ayşe çiçek kopardı.
koparılan ne? çiçek, nesne (belirtme eki - i almadığı için belirtsiz nesne)
ayşe, ali'yi sevdi.
sevilen kim? ali, nesne (belirtme eki - i aldığı için belirtili nesne)
dolaylı tümleç :yer tamlayıcısı. her zaman bir yeri belirtir.
aklım sende kaldı. nerede aklım? sende d. t.
kalemim masadan düşmüş? nereden düşmüş? masadan d. t.
zarf tümleci de geriye kalan hepsi diyorum. *
devamını gör...
yedi büyük günah
seven (filmi)nde hristiyanlığa ait olan bu günahlar konu edilmiştir. günahları işleyenler kendi günahlarıyla yüzleşmişlerdir.
devamını gör...
allah
ard arda dört kere denilirse ardından "bu nasıl sevmek" getirilmesi farzdır.
devamını gör...
avrupa yakası replikleri
burhan altıntop: "vay anasını fatoş hanım, burası kimya laboratuarı mı, müşterinin buraya geliş sebebi zaten cinsel taciz"
(pavyon işletmecisi olduğu bölümde konsomatris fatoş'un müşteri beni elledi diye şikayet etmesi üzerine)
(pavyon işletmecisi olduğu bölümde konsomatris fatoş'un müşteri beni elledi diye şikayet etmesi üzerine)
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının olabileceği renk
doğaya zarardan çok yarar sağlayan hatta insanların açtığı yaraları saracak bir yeşil olmak ya da yeni filizler çıkmasını sağlayan bir kahverengi olmak isterdim.
devamını gör...
sevgili yapınca sözlüğe girmeyecek olan tip
hayatında kafa dağıtacak kadar bile yer bırakmayacak kişi yeryüzündeki bütün sevgiyi verse de dönüp bakma...
başlarım onun ilgisine anlamasına, hayattan soğutur böylesi. sakın yazar arkadaşlarım 'ben ilgi istiyorum, bana sevgi göster, bla bla bla...' konuşan biri olursa oradan uzaklaşın.
sonunda her şeyden korkan, kimseye guvenemeyen, acaba bu da baskıcı mı diye yüreğini korkular saran biri olup çıkarsınız.
hayatınızdaki kimseye hayatınızı kısıtlatmayın, kimsenin de hayatını kısıtlamayın.
bu şekilde sadece kendi yalnızlığınızı hazırlarsınız.
başlarım onun ilgisine anlamasına, hayattan soğutur böylesi. sakın yazar arkadaşlarım 'ben ilgi istiyorum, bana sevgi göster, bla bla bla...' konuşan biri olursa oradan uzaklaşın.
sonunda her şeyden korkan, kimseye guvenemeyen, acaba bu da baskıcı mı diye yüreğini korkular saran biri olup çıkarsınız.
hayatınızdaki kimseye hayatınızı kısıtlatmayın, kimsenin de hayatını kısıtlamayın.
bu şekilde sadece kendi yalnızlığınızı hazırlarsınız.
devamını gör...
wiederholung
heideggeryen bir terim olan (bkz: dasein)'in tarih üzerinde kendini gerçekleştirmesi ve açmasıdır. varoluşsal bi imkandır. tekrar ve tekerrür olarak tercüme edilebilir. heidegger diliyle söylemek gerekirse, bir zamanlar 'tam olan dasein'in, bu 'tam'lığı tekrar elde etmesidir. heidegger'de. tarihin öznesi olan dasein için, ''tam dasein'' olmanın mirası geçmişte değildir. bu tekrar veya tekerrürün geçmişle hiçbi bağlantısı yoktur. dasein'in potansiyelini açığa çıkarttığı alan olarak tarih aynı zamanda' tekerrür'ün yatağıdır. tarih bilimi klasik anlamda mümkün değildir bu açıdan. çünkü geçmişe giden yol açık değildir. sadece dasein'ın tarihselliği aracılığıyla tarih hakkında konuşabiliriz.
kavramsal çerçeveye hakimiyeti olan arkadaşlar burada heidegger'in platonik kavramları kullandığını hemen anlayacaktır. heidegger'in bahsettiği şey (bkz: aletheia) sürecinin transendental öğelerinden soyutlanmış halidir. aletheia'nın aristocu bi yorumu gibidir bu. dasein'in potansiyelini tamamen praksis'e indirgemektir aslında. ancak şunu da söylemek gerekir ki, antik yunan'a kadar geri dönmeden, modern felsefe'de de benzer atıflar olmuş. kierkegaard'ın repetition'ı* gibi... günümüz felsefecilerinden john caputo'nun da yaptığı karşılıklı okumalar neticesinde, heidegger'in kierkegaard'ı görmemezlikten gelmesinin sebebi anlaşılmakta.
'tekrarlama', aslında kinesis'in varoluşsal versiyonudur. bireyde vuku bulan devinimdir. (aslında modern felsefenin arkaplanında bulunan merkezi kavramlardan biridir kinesis.) kierkegaard'da ''hatırlama''-platon'un aletheia'sı ve heidegger'in wiederholung'u her ne kadar farklı şeyler olsa da, sesteş kelimeler gibidirler- diğerlerinden farklı olarak 'maruz kalınandır'. tarih karşısında suje edilgendir bu konuda. 'hatırlamak' için -dasein'de olduğu gibi- suje asla tek başına muktedir değildir. kierkegaard'ın bu yorumundan da anlaşılacağı üzere, kendisi bir felsefeci olmaktan ziyade, dindar bir entelektüeldir. heidegger'in ise bu çerçevede kierkegaard'ı yanlış mı anladığı, yoksa basit bi retorikle yok mu saydığı anlaşılamamakta..
kavramsal çerçeveye hakimiyeti olan arkadaşlar burada heidegger'in platonik kavramları kullandığını hemen anlayacaktır. heidegger'in bahsettiği şey (bkz: aletheia) sürecinin transendental öğelerinden soyutlanmış halidir. aletheia'nın aristocu bi yorumu gibidir bu. dasein'in potansiyelini tamamen praksis'e indirgemektir aslında. ancak şunu da söylemek gerekir ki, antik yunan'a kadar geri dönmeden, modern felsefe'de de benzer atıflar olmuş. kierkegaard'ın repetition'ı* gibi... günümüz felsefecilerinden john caputo'nun da yaptığı karşılıklı okumalar neticesinde, heidegger'in kierkegaard'ı görmemezlikten gelmesinin sebebi anlaşılmakta.
'tekrarlama', aslında kinesis'in varoluşsal versiyonudur. bireyde vuku bulan devinimdir. (aslında modern felsefenin arkaplanında bulunan merkezi kavramlardan biridir kinesis.) kierkegaard'da ''hatırlama''-platon'un aletheia'sı ve heidegger'in wiederholung'u her ne kadar farklı şeyler olsa da, sesteş kelimeler gibidirler- diğerlerinden farklı olarak 'maruz kalınandır'. tarih karşısında suje edilgendir bu konuda. 'hatırlamak' için -dasein'de olduğu gibi- suje asla tek başına muktedir değildir. kierkegaard'ın bu yorumundan da anlaşılacağı üzere, kendisi bir felsefeci olmaktan ziyade, dindar bir entelektüeldir. heidegger'in ise bu çerçevede kierkegaard'ı yanlış mı anladığı, yoksa basit bi retorikle yok mu saydığı anlaşılamamakta..
devamını gör...
