maria sharapova
rus kadın tenisçi.
1,88 boyunda olan sporcunun 5 grand slam şampiyonluğu vardır.
avustralya'da bir maçtan önce doping kullandığı tespit edilince eski saygınlığını yitirmiştir.
2020 şubat ayı civarlarında da tenis'i bıraktığını açıklamıştır.
not: serenaspor.
1,88 boyunda olan sporcunun 5 grand slam şampiyonluğu vardır.
avustralya'da bir maçtan önce doping kullandığı tespit edilince eski saygınlığını yitirmiştir.
2020 şubat ayı civarlarında da tenis'i bıraktığını açıklamıştır.
not: serenaspor.
devamını gör...
insan
çok gariptir, çok tuhaftır.
yahu ne sevilmeye gelir ne övülmeye ne gömülmeye.
kadınlar değil de ben en çok insan ne ister diye bazı bazı merak ederim.
sonra bazı bazı diyorum ki,
daha kendimin ne istediğini keşfedememişim
kaldı ki insanı keşfedeceğim.
sal beni sayın sorularım,
sevgili meraklarım
salın beni.
merak duygusu da istemiyor bünyem,
cümle diğer duyguları da
hatta ve hatta hiç bir şey istemiyor.
kırıntılara dönüşen ruhumu yapıştırmaya
ne takat kaldı ne heves.
benden çok var ne de olsa,
çok var ben gibilerden.
ben gibi kadın,
ben gibi insan
ve ben gibi 'eh bu olmazsa sıradakine geçeriz' türünden müsveddeler.
ama ben müsveddeleştim diye,
zorla sıradanlaştırıldım diye
kızmayacağım hiç
iyi ki yaptınız, iyi ki beni yıprattınız.
yoksa nereden bilecektim
insan denen mahlukun
sınırlarının olmayışını,
kendini tatmin etme uğruna
kendi türünü tükedişini.
sırrına ermişim gibi görünse de
aslında ben hala azıcık da olsa
insan denen bilinmeze dair
umut taşıdığım için
ve kendimden feragat etmeye bile
evet kendimden feraget etmeye bile
yeltendiğim için
hala yıpranabiliyorum.
yahu ne sevilmeye gelir ne övülmeye ne gömülmeye.
kadınlar değil de ben en çok insan ne ister diye bazı bazı merak ederim.
sonra bazı bazı diyorum ki,
daha kendimin ne istediğini keşfedememişim
kaldı ki insanı keşfedeceğim.
sal beni sayın sorularım,
sevgili meraklarım
salın beni.
merak duygusu da istemiyor bünyem,
cümle diğer duyguları da
hatta ve hatta hiç bir şey istemiyor.
kırıntılara dönüşen ruhumu yapıştırmaya
ne takat kaldı ne heves.
benden çok var ne de olsa,
çok var ben gibilerden.
ben gibi kadın,
ben gibi insan
ve ben gibi 'eh bu olmazsa sıradakine geçeriz' türünden müsveddeler.
ama ben müsveddeleştim diye,
zorla sıradanlaştırıldım diye
kızmayacağım hiç
iyi ki yaptınız, iyi ki beni yıprattınız.
yoksa nereden bilecektim
insan denen mahlukun
sınırlarının olmayışını,
kendini tatmin etme uğruna
kendi türünü tükedişini.
sırrına ermişim gibi görünse de
aslında ben hala azıcık da olsa
insan denen bilinmeze dair
umut taşıdığım için
ve kendimden feragat etmeye bile
evet kendimden feraget etmeye bile
yeltendiğim için
hala yıpranabiliyorum.
devamını gör...
sevmek vs sevilmek
pek bilinmeyen,
"canımla yazdığım sözlerim var istersen
kafiye bulmamı bekleyen sana
sev beni küçük ellerinle
bir soruyla ömrünü harcama
sevmek mi sevilmek mi
ölmek mi daha kolay?
iki yalnız/yanlış arasında olanlar şimdi neye yarar?" sözlerine sahip bir tuna kiremitçi şarkısıdır.buradan...
....
fuzuli "sevmek diye cevap vermiş bu soruya çünkü sevildiğimizden emin olmak zormuş...
"canımla yazdığım sözlerim var istersen
kafiye bulmamı bekleyen sana
sev beni küçük ellerinle
bir soruyla ömrünü harcama
sevmek mi sevilmek mi
ölmek mi daha kolay?
iki yalnız/yanlış arasında olanlar şimdi neye yarar?" sözlerine sahip bir tuna kiremitçi şarkısıdır.buradan...
....
fuzuli "sevmek diye cevap vermiş bu soruya çünkü sevildiğimizden emin olmak zormuş...
devamını gör...
normal sözlük haber paylaşım rezaleti
hiç bir yorum girilmeden doğrudan haber paylaşılması konusunda başlık sahibini haklı bulduğum serzeniştir.
haberi buraya kopyala-yapıştır ile taşıyıp başlık açılacaksa sözlüğün gazeteden ne farkı kalıyor?
başlığı açtın tamam, linki verdin o da tamam, hatta teşekkürler,
peki bu haberle ilgili bir fikrin ya da yorumun yok mu yazar kardeş? yoksa, neden bir sözlükte yazar oldun?
ikinci bir kategori yazar grubu var, bu gruptaki yazarlar kendi uzmanlık alanlarındaki terimler sözlüğün önüne koyup, rastgele bir sayfayı çeviriyor, -benim tahminim- gelen sayfada ilk gördüğü terimi buraya başlık olarak yapıştırıyor.
yorum, fikir, tartışma düzlemi yaratmak falan hak getire.
tahmin ediyorum moderatörler bunun farkında ancak bir süre görmezden gelecekler. çünkü sözlük henüz emekleme aşamasında.
yalnız, o iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gitmeden önce bu duruma bir çözüm üreteceklerini umut ediyorum.
haberi buraya kopyala-yapıştır ile taşıyıp başlık açılacaksa sözlüğün gazeteden ne farkı kalıyor?
başlığı açtın tamam, linki verdin o da tamam, hatta teşekkürler,
peki bu haberle ilgili bir fikrin ya da yorumun yok mu yazar kardeş? yoksa, neden bir sözlükte yazar oldun?
ikinci bir kategori yazar grubu var, bu gruptaki yazarlar kendi uzmanlık alanlarındaki terimler sözlüğün önüne koyup, rastgele bir sayfayı çeviriyor, -benim tahminim- gelen sayfada ilk gördüğü terimi buraya başlık olarak yapıştırıyor.
yorum, fikir, tartışma düzlemi yaratmak falan hak getire.
tahmin ediyorum moderatörler bunun farkında ancak bir süre görmezden gelecekler. çünkü sözlük henüz emekleme aşamasında.
yalnız, o iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gitmeden önce bu duruma bir çözüm üreteceklerini umut ediyorum.
devamını gör...
bullet journal
asla yapamayacağım kadar güzel olan defter kullanım tarzı. defter ya da ajanda almak gerçekten alışkanlık gibi bi şey bende ama bullet journal hazırlayabilmek çok fazla çizim yeteneği gerektiriyor bana göre. umarım bi gün o tarz bi hediye alır/hazırlar birisi ya da hazır olarak satan bi yer bulabilirim.*
devamını gör...
cezerye
her yiyeceği yerinde yeme taraftarı biri olarak evde de alternatiflerinin üretilebileceğini düşünmüşümdür hep. bunda biraz da hayat felsefesi haline getirdiğim “yıkıcı olma, yapıcı ol ya da en karanlık noktalar için de biçilmiş bir aydınlık olduğu” düşüncesi vardır. konu buraya nasıl geldi bilmiyorum ama canımız çektiğinde evde de yapabileceğimiz bir tarif bırakacağım buraya. mersinli arkadaşlarımıza ayıp olmasın diye adını da “yalancı cezerye” koyacağım. * *
yaptığımda tadına bakan insanlar “ımmmmm dur bi tane daha yiyeyim” der. bir tane bir tane derken hepsi bitmiştir. hatta arkadaşlarla toplaşacaksak * illa canınızın istediği bir şey var mı diye sorduğumda çok sevdiğim arkadaşım “leylimley cezerye yapar mısın?” der. benim için büyük zevktir tabii ki.
neyse bu kadar ön tanımlama, methetmeden sonra gelelim cezeryemizin yapımına.
malzemeler
* 2 paket pötibör bisküvi
* 1 kilo havuç
* 1 su bardağı şeker
* yarım bardak su
* 1 paket vanilya
* 25 gr. tereyağı
* göz kararı kakao. (2 - 3 kaşık koyuyorum sanırım)
* portakal kabuğu rendesi. ( cezeryenin tadını arşı alâya çıkaran detaydır.)
* ceviz, fındık
* hindistan cevizi
yapılışı:
öncelikle havuçlarımızı bir güzel yıkayalım. sebze soyacağı yardımıyla havuçları kabuklarından arındıralım. takıntılı ruh halim her defasında “soyduktan sonra bir kez daha yoka leylimley” der. ben de hiç üzmem yıkarım. soyma, yakana aşamasından sonra sırada bileklere kuvvet rendeleme aşamasına gelelim. rendenin iri tarafını kullanmamızda bir sakınca yoktur.
rendeleme aşaması bitince havuçları ya bir tencereye ya da bir tavaya alalım. (tencereye almanızda yarar var, havuçlar sünene kadar karıştırması biraz zor oluyor. )
havuçların üzerine şekeri ve suyu ekleyelim. harı normal bir ateş üzerinde havuçlar yumuşayana, özündeki suyunu salıp tekrar çekene kadar ara ara karıştırarak pişirelim.
havuçlar pişerken bir yandan bisküvileri rondodan geçirelim. bisküvileri derin bir kaba alalım. vanilyayı, kakaoyu, portakal kabuğu rendesini, tereyağı da bisküvilerin olduğu kaba alalım.
.annemle cevizli bir şey yaparken annem hep “leylimley dişe gelsin, çok ince olmasın” der. bu öğretiyi de düşün dünyama kattığı için cevizleri bıçakla doğrayalım. iri iri olsun. göze, dişe, mideye hitap etsin. *
havuçlar pişince havuçların ilk sıcağı çıkınca havuçları diğer tüm malzemelerin olduğu kaba aktaralım. bundan sonrası bilek gücü. iyice yoğuralım. birazcık elimiz yanacak. ona da güzel cezeryeler aşkına dayanalım.
malzemeler birbiriyle özdeşleştikten sonra cevizden küçük fındıktan büyük yuvarlaklar yapalım ve hindistan cevizine bulayalım.
cezeryeler dinlendikten sonra bir taneyle başlayıp sayamayacağımız kadar çok olacak sayıda yiyelim. deneyeceklere afiyet olsun. bir ara görselle destekleyeceğim. canı çekene sözüm olsun. *
not: telefondan yazdığım için yazım kontrollerini net yapamıyorum. sıkıntılı gördüğüm yerleri düzelteceğim.
yaptığımda tadına bakan insanlar “ımmmmm dur bi tane daha yiyeyim” der. bir tane bir tane derken hepsi bitmiştir. hatta arkadaşlarla toplaşacaksak * illa canınızın istediği bir şey var mı diye sorduğumda çok sevdiğim arkadaşım “leylimley cezerye yapar mısın?” der. benim için büyük zevktir tabii ki.
neyse bu kadar ön tanımlama, methetmeden sonra gelelim cezeryemizin yapımına.
malzemeler
* 2 paket pötibör bisküvi
* 1 kilo havuç
* 1 su bardağı şeker
* yarım bardak su
* 1 paket vanilya
* 25 gr. tereyağı
* göz kararı kakao. (2 - 3 kaşık koyuyorum sanırım)
* portakal kabuğu rendesi. ( cezeryenin tadını arşı alâya çıkaran detaydır.)
* ceviz, fındık
* hindistan cevizi
yapılışı:
öncelikle havuçlarımızı bir güzel yıkayalım. sebze soyacağı yardımıyla havuçları kabuklarından arındıralım. takıntılı ruh halim her defasında “soyduktan sonra bir kez daha yoka leylimley” der. ben de hiç üzmem yıkarım. soyma, yakana aşamasından sonra sırada bileklere kuvvet rendeleme aşamasına gelelim. rendenin iri tarafını kullanmamızda bir sakınca yoktur.
rendeleme aşaması bitince havuçları ya bir tencereye ya da bir tavaya alalım. (tencereye almanızda yarar var, havuçlar sünene kadar karıştırması biraz zor oluyor. )
havuçların üzerine şekeri ve suyu ekleyelim. harı normal bir ateş üzerinde havuçlar yumuşayana, özündeki suyunu salıp tekrar çekene kadar ara ara karıştırarak pişirelim.
havuçlar pişerken bir yandan bisküvileri rondodan geçirelim. bisküvileri derin bir kaba alalım. vanilyayı, kakaoyu, portakal kabuğu rendesini, tereyağı da bisküvilerin olduğu kaba alalım.
.annemle cevizli bir şey yaparken annem hep “leylimley dişe gelsin, çok ince olmasın” der. bu öğretiyi de düşün dünyama kattığı için cevizleri bıçakla doğrayalım. iri iri olsun. göze, dişe, mideye hitap etsin. *
havuçlar pişince havuçların ilk sıcağı çıkınca havuçları diğer tüm malzemelerin olduğu kaba aktaralım. bundan sonrası bilek gücü. iyice yoğuralım. birazcık elimiz yanacak. ona da güzel cezeryeler aşkına dayanalım.
malzemeler birbiriyle özdeşleştikten sonra cevizden küçük fındıktan büyük yuvarlaklar yapalım ve hindistan cevizine bulayalım.
cezeryeler dinlendikten sonra bir taneyle başlayıp sayamayacağımız kadar çok olacak sayıda yiyelim. deneyeceklere afiyet olsun. bir ara görselle destekleyeceğim. canı çekene sözüm olsun. *
not: telefondan yazdığım için yazım kontrollerini net yapamıyorum. sıkıntılı gördüğüm yerleri düzelteceğim.
devamını gör...
temel kuvvetler
kuvvet taşıyıcı parçacıklar aracılığıyla ortaya çıkan ve evrenin temeli sayılan 4 kuvvet: elektromanyetik kuvvet, güçlü nükleer kuvvet, zayıf nükleer kuvvet, kütle çekim kuvveti.
buradan gerisi bunların nasıl ortaya çıktığını, çalışma mekanizmasını merak edenler için. uzun olacak biraz ne yazık ki...
***
evrendeki birçok parçacığın birbiriyle ilişkisini açıklayan temel kuvvetler, sanal parçacık adını verdiğimiz atom altı parçacıklar aracılığıyla ortaya çıkarlar. bu sanal parçacıklar, evrenin dokusundan ödünç enerji alarak çiftler halinde var olur, ardından birbirlerini yok ederek ödünç enerjiyi de geri verirler.
***
1- elektromanyetik kuvvet
ışığın hammaddesi olan fotonların taşıyıcılık yaptığı bu kuvvet, elektrik yüklü parçacıkların manyetik alandaki etkileşimleriyle ilgilidir.
kuvvetin ortaya çıkma nedeni momentum aktarımıdır. bunu günlü hayattan bir örneğe benzeterek anlatayım.
2 kayığımız var. birinde siz duruyorsunuz, birinde arkadaşınız duruyor ve yüz yüzesiniz. ellerinizdeki basket toplarını aynı anda birbirinize atıyorsunuz ve herkes diğerinin attığı topu tutuyor. bunu üst üste birkaç kez yaptığınızda, momentum aktarımı nedeniyle kayıklar geriye doğru itilir ve gittikçe uzaklaşırsınız birbirinizden.
tersini düşünelim. bu kez kayıklarda birbirinize sırtınız dönük şekilde duruyorsunuz. ellerinizde birer bumerang var. bunları fırlatıyorsunuz ve birbirinizin attığı bumerangları tutuyorsunuz. bu kez sırt sırta olup bumerangları yüzünüzün dönük olduğu yere doğru fırlattığınızdan, negatif momentum aktarımı yapmış olursunuz.
şimdi gelelim konuya... 2 mıknatısın birbirini itmesi ya da çekmesi, tam da fotonların bu momentum aktarımı sebebiyle gerçekleşir. aynı türden yükler birbirini iterken, farklı türdekiler birbirini çeker. çünkü yükler arasında her zaman bir enerji dağılımı oluşur ve yükler, doğanın kanunları gereği en düşük enerji olan bölgeye doğru hareket ederler.
fotonlar durgun kütleye sahip olmadığından, uzun mesafeler boyunca seyahat edebilirler. bu da, elektromanyetik kuvveti en uzun menzilli temel kuvvet yapmaya yeterlidir.
***
2- güçlü nükleer kuvvet
atomların çekirdeklerindeki proton ve nötronları oluşturan kuark adlı parçacıkları bir arada tutan bir güç var. buna güçlü nükleer kuvvet diyoruz ve gluon adlı parçacıkların taşınmasıyla ortaya çıkıyor.
gluonların da durgun kütlesi yok ama bunlar foton kadar uzun menzillere erişemiyorlar çünkü bunu engelleyen farklı bir özellikleri var. buna renk yükü diyoruz ve başka bir yazının konusu olacak kadar uzun ve önemli. ancak şu kadarını söyleyeyim, renk yükleri de elektriksel yük gibi bir parçacık özelliği ve gluonların kısa süre içerisinde, etraflarındaki diğer parçacıklarla etkileşime girmesine neden oluyor. bu nedenle fotonlar serbestçe hareket ederken, gluonlar hemen bağlanıyor.
***
3- zayıf nükleer kuvvet
radyoaktivite dediğimiz şeyi hepimiz biliyoruz. bu olayı gerçekleştiren atomlar, kararsız çekirdekler olarak anılır. evrende kararsız olan her şey gibi bunlar da kararlı duruma geçmek için çekirdek yapılarını değiştirirler ve radyoaktif hale geçerler. çekirdek bozunması dediğimiz bu olaylar w ve z bozonlarının değiş tokuşu ile gerçekleşir.
örneğin bir protondan nötrona geçiş yapıp yük dengesini koruyacak şekilde kuark dönüşümünü gerçekleştiren ve görevini tamamlayan bir bozon, anında farklı parçacıklara bozunur. bu kuvvetin menzili çok kısadır çünkü bozonlar büyük kütleli parçacıklardır.
***
4- kütle çekim kuvveti
hepimizin aşina olduğu ama ne olduğu tam da tanımlanamayan bu kuvvet, daha çok makro ölçekteki cisimlerin etkileşimlerini açıklar. gezegenler, yıldızlar, kara delikler gibi...
yukarıdaki 3 temel kuvvet, kuantum kuramı ile uyum altında birleştirilmiş durumda. kütle çekimini ise henüz birleştiremedik. bu kuvvetin taşıyıcı teorik parçacığı graviton ama dediğim gibi, teorik. varlığı mümkün görünüyor ama henüz gözlenemedi.
graviton, sicim teorisi ile açıklanabiliyor ancak nasıl çalıştığı henüz tam olarak anlaşılabilmiş değil. o nedenle ben de size anlatamıyorum. ancak döngüsel kuantum kütle çekim teorisi gibi bazı teorilerle açıklanmaya çalışılıyor. bu kuvvet de kuantum kuramı ile birleştirildiğinde her şeyin teorisi elde edilecek diye düşünüyor bilim insanları.
***
son bir bilgi: modelleme ve gözlemlerden anladığımız kadarıyla, büyük patlama'dan hemen sonra bu dört kuvvet birbirine yapışık durumdaydı ve evren genişledikçe, yani sıcaklığıyla yoğunluğu azaldıkça, bu kuvvetler de teker teker birbirinden ayrılarak, münferit şekilde ortaya çıktılar.
buradan gerisi bunların nasıl ortaya çıktığını, çalışma mekanizmasını merak edenler için. uzun olacak biraz ne yazık ki...
***
evrendeki birçok parçacığın birbiriyle ilişkisini açıklayan temel kuvvetler, sanal parçacık adını verdiğimiz atom altı parçacıklar aracılığıyla ortaya çıkarlar. bu sanal parçacıklar, evrenin dokusundan ödünç enerji alarak çiftler halinde var olur, ardından birbirlerini yok ederek ödünç enerjiyi de geri verirler.
***
1- elektromanyetik kuvvet
ışığın hammaddesi olan fotonların taşıyıcılık yaptığı bu kuvvet, elektrik yüklü parçacıkların manyetik alandaki etkileşimleriyle ilgilidir.
kuvvetin ortaya çıkma nedeni momentum aktarımıdır. bunu günlü hayattan bir örneğe benzeterek anlatayım.
2 kayığımız var. birinde siz duruyorsunuz, birinde arkadaşınız duruyor ve yüz yüzesiniz. ellerinizdeki basket toplarını aynı anda birbirinize atıyorsunuz ve herkes diğerinin attığı topu tutuyor. bunu üst üste birkaç kez yaptığınızda, momentum aktarımı nedeniyle kayıklar geriye doğru itilir ve gittikçe uzaklaşırsınız birbirinizden.
tersini düşünelim. bu kez kayıklarda birbirinize sırtınız dönük şekilde duruyorsunuz. ellerinizde birer bumerang var. bunları fırlatıyorsunuz ve birbirinizin attığı bumerangları tutuyorsunuz. bu kez sırt sırta olup bumerangları yüzünüzün dönük olduğu yere doğru fırlattığınızdan, negatif momentum aktarımı yapmış olursunuz.
şimdi gelelim konuya... 2 mıknatısın birbirini itmesi ya da çekmesi, tam da fotonların bu momentum aktarımı sebebiyle gerçekleşir. aynı türden yükler birbirini iterken, farklı türdekiler birbirini çeker. çünkü yükler arasında her zaman bir enerji dağılımı oluşur ve yükler, doğanın kanunları gereği en düşük enerji olan bölgeye doğru hareket ederler.
fotonlar durgun kütleye sahip olmadığından, uzun mesafeler boyunca seyahat edebilirler. bu da, elektromanyetik kuvveti en uzun menzilli temel kuvvet yapmaya yeterlidir.
***
2- güçlü nükleer kuvvet
atomların çekirdeklerindeki proton ve nötronları oluşturan kuark adlı parçacıkları bir arada tutan bir güç var. buna güçlü nükleer kuvvet diyoruz ve gluon adlı parçacıkların taşınmasıyla ortaya çıkıyor.
gluonların da durgun kütlesi yok ama bunlar foton kadar uzun menzillere erişemiyorlar çünkü bunu engelleyen farklı bir özellikleri var. buna renk yükü diyoruz ve başka bir yazının konusu olacak kadar uzun ve önemli. ancak şu kadarını söyleyeyim, renk yükleri de elektriksel yük gibi bir parçacık özelliği ve gluonların kısa süre içerisinde, etraflarındaki diğer parçacıklarla etkileşime girmesine neden oluyor. bu nedenle fotonlar serbestçe hareket ederken, gluonlar hemen bağlanıyor.
***
3- zayıf nükleer kuvvet
radyoaktivite dediğimiz şeyi hepimiz biliyoruz. bu olayı gerçekleştiren atomlar, kararsız çekirdekler olarak anılır. evrende kararsız olan her şey gibi bunlar da kararlı duruma geçmek için çekirdek yapılarını değiştirirler ve radyoaktif hale geçerler. çekirdek bozunması dediğimiz bu olaylar w ve z bozonlarının değiş tokuşu ile gerçekleşir.
örneğin bir protondan nötrona geçiş yapıp yük dengesini koruyacak şekilde kuark dönüşümünü gerçekleştiren ve görevini tamamlayan bir bozon, anında farklı parçacıklara bozunur. bu kuvvetin menzili çok kısadır çünkü bozonlar büyük kütleli parçacıklardır.
***
4- kütle çekim kuvveti
hepimizin aşina olduğu ama ne olduğu tam da tanımlanamayan bu kuvvet, daha çok makro ölçekteki cisimlerin etkileşimlerini açıklar. gezegenler, yıldızlar, kara delikler gibi...
yukarıdaki 3 temel kuvvet, kuantum kuramı ile uyum altında birleştirilmiş durumda. kütle çekimini ise henüz birleştiremedik. bu kuvvetin taşıyıcı teorik parçacığı graviton ama dediğim gibi, teorik. varlığı mümkün görünüyor ama henüz gözlenemedi.
graviton, sicim teorisi ile açıklanabiliyor ancak nasıl çalıştığı henüz tam olarak anlaşılabilmiş değil. o nedenle ben de size anlatamıyorum. ancak döngüsel kuantum kütle çekim teorisi gibi bazı teorilerle açıklanmaya çalışılıyor. bu kuvvet de kuantum kuramı ile birleştirildiğinde her şeyin teorisi elde edilecek diye düşünüyor bilim insanları.
***
son bir bilgi: modelleme ve gözlemlerden anladığımız kadarıyla, büyük patlama'dan hemen sonra bu dört kuvvet birbirine yapışık durumdaydı ve evren genişledikçe, yani sıcaklığıyla yoğunluğu azaldıkça, bu kuvvetler de teker teker birbirinden ayrılarak, münferit şekilde ortaya çıktılar.
devamını gör...
çocuklarla girilen komik diyaloglar
dergide elmalı turta resmi görmüştü.
-anne şu elmalı turta ne güzel değil mi?
-evet, oğlum
-ama bence sen daha güzelini yaparsın
-teşekkür ederim canımmm!
-hatta sen enn güzelini yaparsın
-sağol
-bence sen dünyadaki en güzel yemek yapan annesin
-canım benim sağol
-anne bugün elmalı turta yapsana lütfeeeeen!
-anne şu elmalı turta ne güzel değil mi?
-evet, oğlum
-ama bence sen daha güzelini yaparsın
-teşekkür ederim canımmm!
-hatta sen enn güzelini yaparsın
-sağol
-bence sen dünyadaki en güzel yemek yapan annesin
-canım benim sağol
-anne bugün elmalı turta yapsana lütfeeeeen!
devamını gör...
reklam yüzü olmak isterken yüzünden olan 16 yaşındaki çocuk
toplumu, öncelikle sağlığımızı ilgilendirecek alanlarda faaliyet gösteren merdiven altı işletmelere ve 2-3 gün göstermelik seminer ile aldığı sertifikayı duvarına asınca doktor ve çakma cerrah kesilen sözde uzmanlara karşı uyarmak büyük bir sorumluluk. buna benzer estetik facialarına az rastlanmadı.
devamını gör...
bir vurgun sevda
/ nefessiz zordayım zamansız bir mekanda
çıkmaz bir yoldayım, amansız isyanda
ecelim ol benim, koynunda sar beni
aşk ölüm yaz bana, sonsuza al beni ah /
diyen şarkı, sevgiliye'den buraya daracık bir yoldan çıktı geldi bu saatte.
çıkmaz bir yoldayım, amansız isyanda
ecelim ol benim, koynunda sar beni
aşk ölüm yaz bana, sonsuza al beni ah /
diyen şarkı, sevgiliye'den buraya daracık bir yoldan çıktı geldi bu saatte.
devamını gör...
efexor
depresyona sebebiyet veren antidepresan olur kendileri.
3 yıl kadar kullandıktan sonra matematiksel zekamın köreldiğini hissetmeye başladım.
şuan bırakmama 10 gün kaldı ve bıraktığımda ortaya çıkması olası olan yoksunluk belirtileri bile bende anksiyete yaratmaya yetiyor.
ayrıca:
(bkz: depresyon)
(bkz: anksiyete)
3 yıl kadar kullandıktan sonra matematiksel zekamın köreldiğini hissetmeye başladım.
şuan bırakmama 10 gün kaldı ve bıraktığımda ortaya çıkması olası olan yoksunluk belirtileri bile bende anksiyete yaratmaya yetiyor.
ayrıca:
(bkz: depresyon)
(bkz: anksiyete)
devamını gör...
tarihi yerlerin duvarlarına isim yazmak
geri kalmış kafa yapısına sahip insanların yaptığı ayıp.
türkiye'den italya'ya gidip bunu yapan bir tipi orada gözaltına almışlardı bu hareketi nedeniyle. 200 euro ödemesi karşılığında serbest kaldı. ardından da 2000 euro tazminat ödettiler.
türkiye'den italya'ya gidip bunu yapan bir tipi orada gözaltına almışlardı bu hareketi nedeniyle. 200 euro ödemesi karşılığında serbest kaldı. ardından da 2000 euro tazminat ödettiler.
devamını gör...
nasa'nın 2020 yılına ait en iyi dünya fotoğrafları
kendi ellerimizle mahvetmemize rağmen dünyanın hala çok güzel olduğunu kanıtlayan fotoğraflar.
devamını gör...
kitap alıntıları
seni kitap okuyan insanlarla tanıştıracağım. hayat, ancak böyle insanlarla bir araya geliyorsan yaşanmaya değer olur.
jack london-martin eden
jack london-martin eden
devamını gör...
13 yaşındaki çocuğun 148 tane suç kaydının olması
şimdi ben bu çocuğa acımış olsam, çocuk yaşta hayatın yükünü taşıyan çocuk işçilere, haksızlık yapmış olurum, çocuk yaşta çıraklık yapan, lokantalar da komılik , bulaşık yıkayan , tamirciler de ezilen alın teri ile evin geçimine katkı sağlayan çocuklara haksızlık etmiş olurum.
ben acımıyor um kardeşim, keşke ilk hırsızlık yaptığında elli kırılmış olsaydı ,belki tekrar yapmazdı, başkasının zar zor kazandığını, malını çalmaz di.
kısaca hiç acımam, yakında yeni bir mafya çık , olur çıkar.
ben acımıyor um kardeşim, keşke ilk hırsızlık yaptığında elli kırılmış olsaydı ,belki tekrar yapmazdı, başkasının zar zor kazandığını, malını çalmaz di.
kısaca hiç acımam, yakında yeni bir mafya çık , olur çıkar.
devamını gör...
kendimize hatırlatmamız gereken şahane düşüncelerimiz
kimseyi merak etmiyorum, kimsenin başarısını kıskanmıyorum. kimseyle kıyasa da girmiyorum, sadece kendi hayatımla ve sevdiklerimle ilgileniyorum. kendi halindeliğin getirdiği huzura bayılıyorum.
devamını gör...
feminizmin anlamını bilmeden boş konuşanların artması
cahillik.
feminizm: "kadının siyasal ve toplumsal haklar bakımından erkekle eşit olması gerektiğini öne süren ve bunu gerçekleştirmeye çalışan akım."
bazı insanlar feminizmi 'erkekler ölsün yaşasın kadınlar' mantığında destekliyorlar halbuki sırf kadın olduğu için işe alınmayan bir kadın ya da sırf kadın olduğu için işinde yükselen kadın da feminizmin mantığına ters.
insanlar daha savunduğu şeyi bilmeden sağda solda konuşunca feminizme de düşmanlık artıyor.
feminizm düşman olacağınız bir akım değil arkadaşlar. kadının toplumda var olmasını sağlamaya yarayan bir akım.
ayrımcılık istemiyoruz eşitlik istiyoruz. bu kadar basit.
feminizm: "kadının siyasal ve toplumsal haklar bakımından erkekle eşit olması gerektiğini öne süren ve bunu gerçekleştirmeye çalışan akım."
bazı insanlar feminizmi 'erkekler ölsün yaşasın kadınlar' mantığında destekliyorlar halbuki sırf kadın olduğu için işe alınmayan bir kadın ya da sırf kadın olduğu için işinde yükselen kadın da feminizmin mantığına ters.
insanlar daha savunduğu şeyi bilmeden sağda solda konuşunca feminizme de düşmanlık artıyor.
feminizm düşman olacağınız bir akım değil arkadaşlar. kadının toplumda var olmasını sağlamaya yarayan bir akım.
ayrımcılık istemiyoruz eşitlik istiyoruz. bu kadar basit.
devamını gör...
kadın çantasında bulunanlar
kendi çantamda olanları söylüyorum; kitap, kalem, not defteri, çubuk kraker, su, maske, krem, ıslak mendil, cüzdanım, ve biraz ekmek. yolda kedi köpek görürsem hemen vermek için. evet. ben çok iyi bi insanım... teşekkürler.
devamını gör...
evdekilere küsüp kızınca yapılanlar
kulaklığı takıp son seste müzik dinlerim.
devamını gör...
öldü demenin binbir çeşidi
aramızdan ayrıldı - sosyetik hali
hakkın rahmetine kavuştu - dinci hali
ışıklar içinde uyu- sanatçı hali
toprağı bol olsun- halk hali
geberip gitti-nefret hali
hakkın rahmetine kavuştu - dinci hali
ışıklar içinde uyu- sanatçı hali
toprağı bol olsun- halk hali
geberip gitti-nefret hali
devamını gör...