yazarların kendini tanımlama şekli
amazon kolilerinin içindeki geri dönüşümlü kağıttan yapılan destek elemanıyım işe yararım ama bi yere kadar sonra git bidaha dönüş falan.
devamını gör...
sinema tarihinin en iyi dans sahnesi
pulp fiction vincent vega ve mia wallace'ın lokantada yaptıkları danstır. buradan
devamını gör...
yusuf göbbels
bir mümin'den biraz fazlası. biraz daha biraz daha derken koyu bir hal almış mümin diyelim biz...
kendisinin âyetleri araştırıp hayatında uygulamaya devam etmesi elbet güzel. dünya yaşamını ahiret için hazırlıyor. ya peki hayatın bundan ibaret olmadığını biliyor mu?
dünya yaşamında bir başına değiliz ve çevremizde insanlar mevcut. aynı zamanda onları incitmememiz gerek. onlara karşı da peygamber sabrına yakın olmak gerek. beşeriz ve şaşarız en azından sabırlı olmayı öğrenmeliyiz. dinimizi yaymak istiyorsak höt höt diyerek değil güler yüzle tatlı dille bunu yapmalıyız. her şey cihad değildir...
iyi bir insan olduğu kanaatindeyim... biraz fevri...
kendisinin âyetleri araştırıp hayatında uygulamaya devam etmesi elbet güzel. dünya yaşamını ahiret için hazırlıyor. ya peki hayatın bundan ibaret olmadığını biliyor mu?
dünya yaşamında bir başına değiliz ve çevremizde insanlar mevcut. aynı zamanda onları incitmememiz gerek. onlara karşı da peygamber sabrına yakın olmak gerek. beşeriz ve şaşarız en azından sabırlı olmayı öğrenmeliyiz. dinimizi yaymak istiyorsak höt höt diyerek değil güler yüzle tatlı dille bunu yapmalıyız. her şey cihad değildir...
iyi bir insan olduğu kanaatindeyim... biraz fevri...
devamını gör...
normal sözlük'ün 30 yaş üstü yazar kaynaması
ya allah aşkına neredesiniz yaşıtlarım ?
her yazar mı 12 - 20 yaş arasında yahu?
ya lütfen 30+ yazarlar olarak bir kulüp kuralım, tanışalım, arkadaş olalım.
gerçekte özleminizi çekiyorum ey yaşıtlarım.
lütfen bir toplanalım, birlik olalım, birbirimizi bulalım.
her yazar mı 12 - 20 yaş arasında yahu?
ya lütfen 30+ yazarlar olarak bir kulüp kuralım, tanışalım, arkadaş olalım.
gerçekte özleminizi çekiyorum ey yaşıtlarım.
lütfen bir toplanalım, birlik olalım, birbirimizi bulalım.
devamını gör...
iq ortalaması düşük ortamlar
içinde akraba bulunan her türlü ortam . whatsapp grupları başı çekmektedir.
devamını gör...
ankara barosu'nun gece müzik yasağı iptali için dava açması
bağlı bulundukları şehir evet pavyonlarıyla ünlü bir şehir ve evet gece hayatı bar/pavyon olarak hareketli. fakat olaya pavyon şeklinde bakmaktan ziyade, yaşam şekline müdahale ve şahsının istediği şekilde yaşamı kısıtlama şeklinde bakınca gayet yerinde bir şikayet olmakla birlikte, kimi kime şikayet ediyorsunuz? tepkisi vermemi sağlamış şikayet. adalet? güzel bir kadın ismi.
devamını gör...
boşanan kadının davul zurna ile kutlama yapması
buradan
adana'da çilem ülkerler, 18 yıllık eşi ö.t.'den boşanmasını, oturduğu sitenin bahçesinde davul zurna çaldırarak kutladı. 2 yıl süren boşanma davasını 'zafer' olarak tanımlayan ülkerler, "bir gelin nasıl davul zurnayla gidiyorsa, boşandığında da bunu yapabilir" ifadelerini kullandı.
buradan
adana'da çilem ülkerler, 18 yıllık eşi ö.t.'den boşanmasını, oturduğu sitenin bahçesinde davul zurna çaldırarak kutladı. 2 yıl süren boşanma davasını 'zafer' olarak tanımlayan ülkerler, "bir gelin nasıl davul zurnayla gidiyorsa, boşandığında da bunu yapabilir" ifadelerini kullandı.
buradan
devamını gör...
çocukken tacize uğramak
hayatının devamında canını daha fazla yakan çok az şey yaşayacaktır bu çocuk.
o yaşadığı çaresizliği, korkuyu, güvensizliği ömür boyu sürdürecek. asla kimseye güvenemeyecek, kimseyi sevemeyecek, sevildiğine, güzel duyguları hakettiğine inanamayacak.
bir çocuğun yüzündeki masumiyeti ve acizliği göremeyen o iğrenç insanları düşündükçe, iyiliğe, güzelliğe, sevgiye, merhamete dair hiç bir umudu kalmayacak.
sokakta kucağında küçük kız çocuğuyla dolaşan adamları her gördüğünde, 'acaba gerçekten bir çocuk gibi mi seviyor' diye düşünecek, aksi ihtimal daha ağır basacak ve o çocuk için de acı çekecek. büyüdüğünde etrafındaki herkes özlemle çocukluk anılarını anlatırken, o çocuk ölmek için dua ettiği geceleri, intihar etmek için halının altına sakladığı bıçağı hatırlayacak.
ve maalesef, kaç yaşına gelirse gelsin, kabuslarında bu kabusu yaşamaya devam edecek.
hiç çocuk olamamış olmasına rağmen, hep çocuk kalacaktır aynı zamanda. korkak, ürkek.
o yaşadığı çaresizliği, korkuyu, güvensizliği ömür boyu sürdürecek. asla kimseye güvenemeyecek, kimseyi sevemeyecek, sevildiğine, güzel duyguları hakettiğine inanamayacak.
bir çocuğun yüzündeki masumiyeti ve acizliği göremeyen o iğrenç insanları düşündükçe, iyiliğe, güzelliğe, sevgiye, merhamete dair hiç bir umudu kalmayacak.
sokakta kucağında küçük kız çocuğuyla dolaşan adamları her gördüğünde, 'acaba gerçekten bir çocuk gibi mi seviyor' diye düşünecek, aksi ihtimal daha ağır basacak ve o çocuk için de acı çekecek. büyüdüğünde etrafındaki herkes özlemle çocukluk anılarını anlatırken, o çocuk ölmek için dua ettiği geceleri, intihar etmek için halının altına sakladığı bıçağı hatırlayacak.
ve maalesef, kaç yaşına gelirse gelsin, kabuslarında bu kabusu yaşamaya devam edecek.
hiç çocuk olamamış olmasına rağmen, hep çocuk kalacaktır aynı zamanda. korkak, ürkek.
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin
vaatleri ile halkı galeyana ve şevke getirme amacıyla bildiri yayınlamış liderdir. oraklar elimizde, kızıl ip belimizde beklemekteyiz..
devamını gör...
catawba
avrupa'lılar ilk geldiğinde, north carolina, south carolina ve virginia'nın güneyinde yaşayan, siouan dili konuşan bir kızılderili kabilesidir.
onları ilk görüp kaydeden avrupalılar, 1540'larda güneyden gelen ispanyol'lardı ve 20 bin kişilik bir kabile olduğunu yazdılar. catawba'lar kuzeydeki seneca ve lenape'lerle sık sık savaştılar. 1680'lerde ingiliz'ler catawba topraklarına geldiler. topraklarının çoğu beyazlarca ele geçirildiği için onlara yakın yaşamaları sonucu, salgın hastalık kaptılar ve nüfusları çok düştü. amerikan bağımsızlık savaşı'nda kolonileri tuttular. nüfusları o kadar düştü ki 1800'lerin başlarında sadece 100 civarı insan yaşıyordu. nüfusları azaldıkça, kendilerine verilen rezervasyon topraklarıda yeni antlaşmalarla azaldı.
bugün, south carolina ve north carolina sınırındaki, iki eyaletin topraklarında bulunan bir rezervasyonda yaşıyorlar.
onları ilk görüp kaydeden avrupalılar, 1540'larda güneyden gelen ispanyol'lardı ve 20 bin kişilik bir kabile olduğunu yazdılar. catawba'lar kuzeydeki seneca ve lenape'lerle sık sık savaştılar. 1680'lerde ingiliz'ler catawba topraklarına geldiler. topraklarının çoğu beyazlarca ele geçirildiği için onlara yakın yaşamaları sonucu, salgın hastalık kaptılar ve nüfusları çok düştü. amerikan bağımsızlık savaşı'nda kolonileri tuttular. nüfusları o kadar düştü ki 1800'lerin başlarında sadece 100 civarı insan yaşıyordu. nüfusları azaldıkça, kendilerine verilen rezervasyon topraklarıda yeni antlaşmalarla azaldı.
bugün, south carolina ve north carolina sınırındaki, iki eyaletin topraklarında bulunan bir rezervasyonda yaşıyorlar.
devamını gör...
günün sözü
allah'ım cidden la havle ve la kuvvete artık ama yani...
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının almış olduğu en güzel iltifat
bir arkadaşımın ettiği birkaç güzel söz üzerine
"teşekkür ediyorum bugün doğum günüm olduğu için kendimi şımartabilirim, övgülerini kabul ediyorum." dediğim vakit :
"desene diğer bütün günler övgülerin cehennemi olacak." demişti.
birçok güzel söz duymuş ya da okumuş biri olarak bu cümle diğerlerinden biraz daha üstün gelir bana.
okuyorsan, teşekkür ederim aklını kullanan kahraman.
"teşekkür ediyorum bugün doğum günüm olduğu için kendimi şımartabilirim, övgülerini kabul ediyorum." dediğim vakit :
"desene diğer bütün günler övgülerin cehennemi olacak." demişti.
birçok güzel söz duymuş ya da okumuş biri olarak bu cümle diğerlerinden biraz daha üstün gelir bana.
okuyorsan, teşekkür ederim aklını kullanan kahraman.
devamını gör...
yazarların küçükken yapmak istediği meslekler
iç işleri bakanı.
devamını gör...
julieta
hable con ella ile ingilizce olmayan bir film ile en iyi özgün senaryo gibi son derece önemli bir kategoride akademi ödülü almayı başaran ünlü ispanyol yönetmen pedro almodovar'ın 2016 yapımı filmi. yönetmenin filmografisi için görece daha az sansasyonel olan bu filmin cannes ve bafta adaylıkları ve ayrıca başrolde izlediğimiz emma suárez'in de çokça en iyi kadın oyuncu ödülü mevcut.
klasik bir avrupa sineması başyapıtı gerçekten. merkeze alınmış bir duygu, bu duygu durumunu anlatan, detay çalışılmış çok iyi sahneler (bu film için özellikle yakın plan ve metaforik ögelerle işlenmiş sahneler), iyi oyunculuk, akışkan bir dil ve bolca müzik. benim bu filmde en çok sevdiğim şey, yönetmenin suçluluk ve suçluluktan doğan intikam dürtüsü gibi son derece güçlü ve agresif duyguları bu kadar sakince ele almış olmasıydı. birçok sahne hatırlıyorum filmden. spoiler vermek istemem izlemeyenler için ama sanırım şunu söylemem lazım, hatırlayanlarınız muhakkak olacaktır, geyik sahnesi, dalga sahnesi, trendeki sevişme sahnesi, basketbol oynayan çocukların sahnesi, duş sahnesi... bunlar üzerinde uzun uzun, burada hakkında sayfalarca konuşabileceğimiz kadar etkili sahneler. yani bazen bazı filmleri izlerken bunu evde de mutlaka izlemeliyim diye düşünürsünüz. dilediğiniz gibi durdurabilmek, geriye alabilmek, yeniden izleyebilmek, düşünebilmek için. almodovar filmleri sık sık yaptırır bunu size işte.
bastırılmış öfkenin, dışavurulmamış, yüzleşilmemiş suçluluk duygusunun ve aslında bireyselleşmenin değil, insanları hayatımızdan dışlamamamızın sonuçlarını bir anne-kız ilişkisi üzerinden ele alan oldukça çarpıcı bir iş. tavsiye; 8/10.
klasik bir avrupa sineması başyapıtı gerçekten. merkeze alınmış bir duygu, bu duygu durumunu anlatan, detay çalışılmış çok iyi sahneler (bu film için özellikle yakın plan ve metaforik ögelerle işlenmiş sahneler), iyi oyunculuk, akışkan bir dil ve bolca müzik. benim bu filmde en çok sevdiğim şey, yönetmenin suçluluk ve suçluluktan doğan intikam dürtüsü gibi son derece güçlü ve agresif duyguları bu kadar sakince ele almış olmasıydı. birçok sahne hatırlıyorum filmden. spoiler vermek istemem izlemeyenler için ama sanırım şunu söylemem lazım, hatırlayanlarınız muhakkak olacaktır, geyik sahnesi, dalga sahnesi, trendeki sevişme sahnesi, basketbol oynayan çocukların sahnesi, duş sahnesi... bunlar üzerinde uzun uzun, burada hakkında sayfalarca konuşabileceğimiz kadar etkili sahneler. yani bazen bazı filmleri izlerken bunu evde de mutlaka izlemeliyim diye düşünürsünüz. dilediğiniz gibi durdurabilmek, geriye alabilmek, yeniden izleyebilmek, düşünebilmek için. almodovar filmleri sık sık yaptırır bunu size işte.
bastırılmış öfkenin, dışavurulmamış, yüzleşilmemiş suçluluk duygusunun ve aslında bireyselleşmenin değil, insanları hayatımızdan dışlamamamızın sonuçlarını bir anne-kız ilişkisi üzerinden ele alan oldukça çarpıcı bir iş. tavsiye; 8/10.
devamını gör...
milwall fc
ingiliz futbol takımıdır. şu an ingiltere championship liginde boy göstermektedir. kulübün lakabı aslanlardır. logosunda beyaz bir aslan bulunmaktadır.
maçlarını 20 bin kapasiteli the den stadyumunda oynuyorlar.
kuruluş yılları 1885 yılıdır.
benim bu takımla tanışmam ve ilgi duymam yeşil sokak holiganları filmiyle olmuştu.
orada west ham united ile aralarında bulunan rekabet. hatta savaş bu takımı tanımama vesile olmuştu.
zaten futbol dünyasında genelde west ham ile olan rekabetleri yüzünden tanınırlar.
taraftarları son derece vahşi ve ateşlidir. onları kimse sevmez ve bundan keyif alırlar.
rivayete göre west ham ile olan rekabetlerinin sebebi bir grevmiş.
tershane işçileri tarafından kurulan milwall west ham grev yaparken daha düşük ücrete çalışıyor ve grev bozuluyor. sonra bu iki ekip birbirine düşman oluyor.
taraftarları bence takımlarından daha ünlüdür. adamlar hala 2021 yılında holiganlık yapmaya devam ediyorlar. polis sevmiyorlar. medya sevmiyorlar. londra takımlarını sevmiyorlar.
nefret olmadan nefes alamıyorlar. bizi kimse sevmez umurumuzda değil diye beste söylüyorlar.
neden bilmiyorum ama bütün bu saçmalıkları çok çekici buluyorum. bu yüzden ilgi duyuyorum. garip ama orijinal futbolu hala yaşattıklarını düşünüyorum.
milwall taraftarı arkadaşlarımla rezalet bir ingiliz barında sulu bira içip dağıtmak istiyorum.
tabi böyle manyak bir taraftar grubuna sahip olup sadece west hamdan nefret etmelerini beklemek biraz salaklık olur.
kendileri leeds united takımından da nefret ederler. hatta bir leeds maçında milwall taraftarı galatasaray forması giyip bıçak hareketi yapmıştır.
galatasaray'ı severler. aslan mevzusu yüzünden ve leeds olayları yüzünden hoşlarına gidiyor sanırım.
ayrıca crystal palace takımından da nefret ederler. herkesten nefret ediyorlar ama bu takımlardan bir tık fazla nefret ediyorlar.
bakın kendilerinden bahsederken futboldan bahsetmiyorum çünkü bunlar böyle bir ekip. böyle bir takım. genelde ırkçılık, holiganlık, kavga, nefret gibi kavramlarla anılıyorlar.
sevdiğim bir pankartı koyup yazımı sonlandırıyorum.
maçlarını 20 bin kapasiteli the den stadyumunda oynuyorlar.
kuruluş yılları 1885 yılıdır.
benim bu takımla tanışmam ve ilgi duymam yeşil sokak holiganları filmiyle olmuştu.
orada west ham united ile aralarında bulunan rekabet. hatta savaş bu takımı tanımama vesile olmuştu.
zaten futbol dünyasında genelde west ham ile olan rekabetleri yüzünden tanınırlar.
taraftarları son derece vahşi ve ateşlidir. onları kimse sevmez ve bundan keyif alırlar.
rivayete göre west ham ile olan rekabetlerinin sebebi bir grevmiş.
tershane işçileri tarafından kurulan milwall west ham grev yaparken daha düşük ücrete çalışıyor ve grev bozuluyor. sonra bu iki ekip birbirine düşman oluyor.
taraftarları bence takımlarından daha ünlüdür. adamlar hala 2021 yılında holiganlık yapmaya devam ediyorlar. polis sevmiyorlar. medya sevmiyorlar. londra takımlarını sevmiyorlar.
nefret olmadan nefes alamıyorlar. bizi kimse sevmez umurumuzda değil diye beste söylüyorlar.
neden bilmiyorum ama bütün bu saçmalıkları çok çekici buluyorum. bu yüzden ilgi duyuyorum. garip ama orijinal futbolu hala yaşattıklarını düşünüyorum.
milwall taraftarı arkadaşlarımla rezalet bir ingiliz barında sulu bira içip dağıtmak istiyorum.
tabi böyle manyak bir taraftar grubuna sahip olup sadece west hamdan nefret etmelerini beklemek biraz salaklık olur.
kendileri leeds united takımından da nefret ederler. hatta bir leeds maçında milwall taraftarı galatasaray forması giyip bıçak hareketi yapmıştır.
galatasaray'ı severler. aslan mevzusu yüzünden ve leeds olayları yüzünden hoşlarına gidiyor sanırım.
ayrıca crystal palace takımından da nefret ederler. herkesten nefret ediyorlar ama bu takımlardan bir tık fazla nefret ediyorlar.
bakın kendilerinden bahsederken futboldan bahsetmiyorum çünkü bunlar böyle bir ekip. böyle bir takım. genelde ırkçılık, holiganlık, kavga, nefret gibi kavramlarla anılıyorlar.
sevdiğim bir pankartı koyup yazımı sonlandırıyorum.

devamını gör...
ayn rand
"algılamak ve düşünmek için karar vermeli ve istekli olmalı, çoğu insan algıladığı an duygularıyla harekete geçtiği için, düşünmeyi istemez, düşünmeyi tehlikeli, etkisiz ve çaba gerektiren birşey olarak görür, düşünmeyen insanın anlaşma yolu kaba kuvvettir"
der, sevgili ayn rand.. katıldığı bir televizyon programında
mimarlıklada ilgisi yaşamı ne kadar çok boyutlu sorguladığının kanıtıdır bana göre..
çok fazla özlü sözleri paylaşılan, bilinen bir yazar değildir, sözlükte adının geçmesi beni ayrıca mutlu etmiştir..
yeni öğrenen, merak eden, okuyan, araştıracak olan için altın madenidir, çıtayı yükseltir..
düşünmeyi istedikmi? bir düşünelim..
der, sevgili ayn rand.. katıldığı bir televizyon programında
mimarlıklada ilgisi yaşamı ne kadar çok boyutlu sorguladığının kanıtıdır bana göre..
çok fazla özlü sözleri paylaşılan, bilinen bir yazar değildir, sözlükte adının geçmesi beni ayrıca mutlu etmiştir..
yeni öğrenen, merak eden, okuyan, araştıracak olan için altın madenidir, çıtayı yükseltir..
düşünmeyi istedikmi? bir düşünelim..
devamını gör...
serçe parmağının yaşadığı zulüm
telefonu tutarken, serçe parmakla alttan desteklemek suretiyle, serçe parmağa ağır ve de alışık olmadığı yük bindirme sonucunda yaşanandır. zulme uğrayan serçe parmak, acısını çıkarmak için bütün el eklemlerini ağrıtır. büyük ve de pofidik ellerde görülmeyeceğini sandığım zulümdür.
devamını gör...
tümör
vücudumuzun sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürebilmesi için hücrelerin büyümesi, gelişmesi ve çoğalması gerekmektedir. sağlıklı bir hücrenin hayatı boyunca belli bir bölünme sayısı vardır, ne kadar bölüneceğini ve ne zaman öleceğini bilen hücreler bazen bu sağlıklı yoldan çıkarak bilinçlerini kaybetmiş hücrelere dönüşürler ve kontrolsüz büyümeye, bölünmeye başlarlar. bunlar bir kütle veya tümör oluşturur. dna iplikçiklerindeki hasar normal bir döngüde onarılır veya hücrenin istemli ölümü ile sonuçlanır. kanserli hücrelerde bu hasarlı dna onarılamaz ve kontrolsüz çoğalma başlar.
hücre çekirdekleri daha büyük ve farklı şekillerde gözlenir. çok sayıda hücre, düzensiz şekilde dizilir. hücre boyutları, şekilleri farklıdır; organeller şekilleri düzensizdir. kanser hücreleri birikerek tümörleri oluşturur. iyi ve kötü huyulu olarak ayrılan tümörlerin her türü kanser değildir.
iyi huylu tümörler kansere sebep olmaz, çoğu zaman tekrarlamaz ve yayılım göstermez. sıklıkla ameliyatla alınır ve nadiren hayatı tehdit eder.
kötü huylu tümör kansere sebep olur ve tekrarlama riski yüksektir. metastaz yapar, yayılım gösterir ve hayatı tehdit edebilir.
hücre çekirdekleri daha büyük ve farklı şekillerde gözlenir. çok sayıda hücre, düzensiz şekilde dizilir. hücre boyutları, şekilleri farklıdır; organeller şekilleri düzensizdir. kanser hücreleri birikerek tümörleri oluşturur. iyi ve kötü huyulu olarak ayrılan tümörlerin her türü kanser değildir.
iyi huylu tümörler kansere sebep olmaz, çoğu zaman tekrarlamaz ve yayılım göstermez. sıklıkla ameliyatla alınır ve nadiren hayatı tehdit eder.
kötü huylu tümör kansere sebep olur ve tekrarlama riski yüksektir. metastaz yapar, yayılım gösterir ve hayatı tehdit edebilir.
devamını gör...