zamanın su gibi akıp geçtiği.
devamını gör...

ucu açık bir tanım. sosyo-ekonomik sosyo-politik faktörler göz ardı ediliyor. türkiye’de kadın olmak derken... ama nasıl? kadın var, kadın var. insan var, insan var. hangi kadından bahsediyoruz?

500 metre yanına yaklaşamayacağın, koluna elli bin dolarlık hermes marka çanta takan emine erdoğan mı, çankaya köşkü’nü baştan aşağı yenileyip bizim vergilerimizi çar çur eden, 15 yaşında gelin olmuş hayrünnisa gül mü? hiçbir vasfı olmamasına rağmen, akrabalık ve partizanlık sayesinde devlet mertebelerinde yüksek makamlar elde eden, haksız güç ve zenginliğe kavuşan liyakatsizler mi? okula gitmesi gereken yaşta zorla evlendirilen kızlar, koca dayağı yiyip öldürülen kadınlar mı? tecavüze uğrayan vahşice katledilen özgecan, şule mi? standartların üstünde bir hayat tarzı sürdüklerini tahmin ettiğim dolar milyarderi güler sabancı, arzuhan doğan yalçındağ, semahat arsel, ipek kıraç, caroline koç mu? kendi hayatını mesleği uğrunda ve toplum için feda eden türkan saylan mı? fantazilerini anlatarak toplumu tehlikeli bir şekilde tahrik eden kabataş yalanı baş karakteri yandaş gazeteci elif çakır mı? sırtını önce cemaate, sonra iktidara dayamış, hödük kocasıyla tv’ler de her gün kendisini gösteren yalancı yandaş nagehan mı? pelikancılar mı? yoksa hayatıyla bedel ödeyen aydın yazar bahriye üçok mu? hemcinsleri her gün şiddete uğrayıp öldürülürken, onları yaşatmaya çalışan bir sözleşmenin iptal edilmesini savunan kadınlar mı? kimden bahsediyoruz?

türkiye’de kadın olmak derken, kastedilen türkiye’nin şu an, afganistan ve iran gibi 3.dünya ülkesi durumuna gelmesi. oysa, türkiye’de kadın olmak, 1923 sonbaharında çok güzel olmalı. ya da 1934’te kadınlar seçme ve seçilme hakkı kazandığı zaman. o kadınlar, türkiye’de yaşarken gururlu, mutlu, geleceğe dair umutluydular.

o zamanları yaşamadım elbet, okuduklarımdan biliyorum. ayrıca rahmetli anneannem çocukluğunu ve gençliğini cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşamış, o dönemi bilen, iki kere atatürk’ü yakından görmüş bir kadındı. onun hatıralarını anlattıklarını ilgiyle dinlerdim. şu an hayatta olsa, haberleri izlerken kahrından ölürdü.

kadınıyla erkeğiyle el ele emperyalizme karşı milli mücadele vermiş kurtuluş savaşı kazanmış, devlet kurmuş, cumhuriyet’i ilan etmiş, medeni kanunlar yapmış bir türkiye’den bugünlere geldik. işin ironik yanı, bugünlerde kadın olmaktan ve türkiye’nin bugünkü durumundan şikayet eden bazı kadınların, bir ara konjönktür ve kendi gündemleri gereği, türk kadınlarına fırsat eşitliği, hak ve özgürlükler veren o zamanları ve atatürk ilkelerini tu kaka ilan etmesi, görmezden gelmesi, milliyetçi-ırkçı diye yaftalaması.

inkilaplar yarım kaldı, tam olarak hayata geçemedi, köy enstitüleri “ahlaksızlık yayıyor” gerekçesiyle kapatıldı, insanlar eğitilemedi, cahil kaldı, öylelerinin işine geldiği için. toprak reformu yapılamadı, feodal ağalar zenginleşirken cumhuriyet’in birey yaptığı insanlar kul kalmaya, fakir yaşamaya devam etti. türkiye nato’ya girdi, abd’nin dayattığı yeşil kuşak siyasal islam'ı adım adım benimsedi, tarikatlar ve cemaatler tekrar güç kazanıp sinsice devletin kılcal damarlarına kadar girdi, darbeler vesaireler ile hak ve özgürlükler yavaş yavaş çiğnenerek bugünlere global çağa kadar gelindi. şimdi kafamızı kaldırıp bakınca, "türkiye nasıl bu hale geldi?" diyor, her gün duyduğumuz acı iğrenç haberlere önce şaşırıp sonra kanıksıyoruz. türkiye’de kadın olmak şöyledir böyledir diyoruz. konu sadece cinsiyet üzerinden değerlendirilecek bir şey değil. roma bir günde inşa edilmedi.
devamını gör...

genellikle bilgi veya zeka gerektiren esprilere gülüyorum. hatta bazen yapıyorum lakin anlayan çok olmadığı için yapmaktan vazgeçiyorum.
devamını gör...

pek bilinmez ama şikayetname'si pek bir güzeldir.

şöyle:
devamını gör...

ama ankara’da yağan kar gibi olmalı.öğleden sonra başlayan iri taneli ve sürekli yağıp gece son bulanıdır. sonra gece yumuşamış havada dışarı çıkarsın temiz havayı içine çekersin.gökyüzüne baktığında hafif pembeleşmiş bir ortam görürsün.eğer azcık şanslıysan yaşadığın yerdeki bir kaç arkadaşınla sözleşip kartopu oynar,sigara içer, geyik yaparsın. sonra da hafif üşümüş halinle sıcacık evine döner ve yorganın altına girip uykuya dalarsın.
devamını gör...

hoş geldin, burayı eğlenceli kılmak ve özünü uzun yıllar yıllı korumak için formata sadık kalmamız gerektiğini sana hatırlatmak isterim.

nedir bu format ?

format, burayı forumlardan ayıran en belirgin kuraldır.
kısaca anlatmak gerekirse, sözlük formatı tanımlardan oluşur. dilediğin herhangi bir şeyi özgür iradenle tanımlayabilirsin.
tanım yazdığınız başlıkla ilgili fikirlerinizden ziyade o başlığı nasıl tanımladığınızı göstermektedir.
t: bu adam da karısını saraylarda yaşatıyor tanım değildir. veya x yazar ukdesidir demek de tanım değildir.

örnek olarak : çilek : yaz ayının habercisi olsa da yesek meyvesi.
örnek 2 olarak : putin : sözlüğümüzü kendi cebinden fonladığı iddia edilen cengaver rus lider.
örnek 3 olarak : recep tayyip erdoğan : karısını saraylarda yaşatan lider.
örnek 4 olarak: türkiye : adaleti ile dünyaya örnek olan ülke. (bu şekilde tanımlar ile ironi hakkını da pek tabii saklı tutabilirsin)

başlıklarımızın en azından ilk cümlesini bu şekilde tanımlama ile yaparsan müthiş bir şekilde mutlu oluruz.
son olarak girdiğimiz tanımların sonuna nokta koymayı da ihmal etme.
bunu yaparak arama motorlarına cümlenin bittiği mesajını vermiş oluyorsunuz.
aklına takılan bir şeyler olursa online listesinden moderatörlere yazabilirsin.



kurallarımız ;

1-) normal sözlük, tamamen bağımsız bir oluşumdur.

2-) normal sözlük, farklılık gözetmeksizin her üyeyi kucaklamayı amaçlamaktadır.

3-) normal sözlük’ün amacı, organize bir sivil dayanışma ile galaksinin her noktasından kişileri bir araya getirip interaktif bir bilgi ağı oluşturmaktır. (uzaylı dahi olsa)

4-) normal sözlük’te bulunan her tanımın (görsel, yazı, video vs.) içeriği hakkındaki sorumluluk yazara aittir. normal sözlük içerikler hakkında mesuliyet kabul etmez.
4.1) mesajlaşmalarda yaşanan sorunlar da yazarların mesuliyeti altındadır. mesajlarda edilen küfür ve hakarete maalesef moderasyon müdahale edememektedir. ancak aynı yazarın sürekli olarak farklı kullanıcılara özel mesaj yoluyla hakaret ve küfür etmesi, sözlükte huzuru kaçırması cezai yaptırım kapsamındadır.

5-) yazarın, sözlükten uzaklaştırılması veyahut hesabını dondurması durumunda yazıların yayınlanmaya devam etmesi yönetimin tasarrufundadır.

6-) normal sözlük’te birinci, ikinci ve üçüncü tekil/çoğul kişilere, oluşumlara, dinlere ve milletlere küfür, hakaret, argo kelime kullanımı sevimli görülemez ve dahi kabul edilemez. bu gibi davranışların eyleme dökülmesi halinde oluşabilecek hukuki sorumluluk yazara aittir. küfürlerin neler olduğunu merak ediyorsan bu tanımın sonuna bir göz atmanı tavsiye ederiz.
6.1) görsel ve video olarak dahi küfür görüldüğünde tanım silinebilir.
6.2) eserler küfür sansürüne takılmaz. örnek olarak -yoldaş ben ibneyim- kitabı gösterilebilir.
ancak bu kural suistimal edildiği takdirde, normal sözlük yönetiminin içeriği kaldırma hakkı bulunmaktadır.
6.3) normal sözlük’te ille de küfür edeceğim diyorsan, bunun da önünü açtık.
küfürlü kelimenin harf sayısını baz alarak, harflerin %51’ine sansür uygulayarak pek tabii küfürünü edebilirsin.


7-) başlıklarda veyahut tanımlarda emoji kullanılamaz, ancak girdilerde yıldızlı bakınız içinde kullanılabilir. *
random ve gülücük ( :), :(, :/ gibi gibi) ise çağın getirisi olarak bir nebze serbesttir.
yıldızlı gülücük için tanım kutusundaki yıldıza basman yeterli.

8-) içeriklerde kaynak kullanılırsa bu kesinlikle kaynakça olarak gösterilmelidir. aksi halde doğabilecek hukuki sorumluluktan yazarın kendisi sorumludur. yapılan alıntılar yazar tarafından alıntı içine alınmadığı takdirde moderasyon ekibi tarafından alıntı içine alınabilir.

9-) normal sözlük, yazılan veyahut eklenen herhangi bir içerik hakkında doğruluk teminatı vermez.

10-) yazarlar herhangi bir soru veyahut sorunlarını, normal sözlük yönetimine iletme hakkına sahiptirler fakat yönetim bu sorunun çözümü için güvence veremez.

11-) yazarlar, normal sözlük ve oluşumlarına yönelik herhangi bir sosyal platform veyahut anlık mesajlaşma uygulamaları (whatsapp, telegram, discord vb.) üzerinden aleyhe niyet toplanamaz. tespit edildiği takdirde kendilerine sözlük içi cezai işlem uygulanacaktır.
11.1) bu tür grupların sözlük ile hiçbir bağlantısı yoktur. buna rağmen oluşturulan grupların sözlük içine taşınmaya başlaması durumda reklam olarak değerlendirileceğinden müdahale edilecektir.

12-) yazarlar, normal sözlük ve oluşumlarına yönelik herhangi bir sosyal platform veyahut anlık mesajlaşma uygulamaları (whatsapp, telegram, discord vb.) linki tanım içine gömüp (özel bir durum yok ise) kişi toplayamaz. veyahut x grubumuza bekleriz minvalinde özel mesaj ile kişi toplayamaz. tespit edildiği takdirde kendilerine sözlük içi cezai işlem uygulanacaktır.
12.1)bu kural için kendi içimizde bir esnetme yapıp size normal sözlük kulüpleri’ni kurduk. hızlıca 500 karma puan toplayıp istediğiniz kulübe katılabilirsiniz.

13-) formata uymama gibi aykırılık durumunda öncelikle uyarı, sonrasında ise cezai hükümler uygulanır ve bunlar katlanarak yazar azline kadar gider.

14) soru işareti ile başlık açmak için #yardım kategorisi kullanılabilir. bu kategoride format ve kural aranmaz. #yardım kategorisi haricinde başlıklar soru biçiminde açılamaz ve dahi başlıklarda (özel bir durum yok ise) noktalama işareti kullanılamaz.
14.1) yardım kategorisi haricinde, soru şeklinde açılan başlıklar moderasyon tarafından değiştirilir, ya da sonuna sorusu, sorunsalı gibi kelimeler eklenebilir
14.2) başka dildeki başlıklar için (film/kitap/dizi) popüler hali hangi dilde ise o dilde başlık açılmasını önemseriz. örnek olarak, lord of the rings yerine yüzüklerin efendisi başlığının açılması gibi.
14.3) film, dizi, kitap ve müzik başlıklarında eserin orijinalinde bulunan noktalama işaretleri başlık açarken korunur.

15) normal sözlük latin alfabesi kullanmaktadır. latin alfabesi dışındaki alfabeler ile başlık açmak ya da tanım üretmek (istisnai durumlar dışında) kurallarımıza aykırıdır.

16-) tanımlar ,sadece entry numarası ile ve cevap niteliğinde kışkırtıcı tanımlar girilemez.

17-) toplumu galeyana getirici tarzdaki tanımların tasarrufu moderasyona aittir.

18-) flood, (bir başlığa aynı gün içinde birden fazla tanım girmek) özel durumlar harici yasaktır.
18.1) bir başlık altında hikaye yazmak ‘moderasyona danışıldığı takdirde’ uygundur.
18.2) gündem, futbol ve radyo başlıklarına birden fazla olarak girilen tanımlar flood kuralına tabi değildir.

19-) yazar kişisi spesifik bir konu belirleyip yalnızca bu konuda hakkında içerik ürettiği takdirde, yönetim işlem yapabilir.
bu tür özel hesaplar yönetime danışıldığı takdirde uygundur.

20-) bir yazara ait kişisel bilgiler izni olsa dahi sözlükte afişe edilemez. aynı zamanda yazar isimlerinin yer aldığı özel mesaj ifşası da kesinlikle yasaktır.

21-) her yazar yalnızca tek bir hesap ile sözlüğe kayıt olabilir. birden fazla hesabı olduğu tespit edilen üyelerin tüm hesapları banlanır.

22-) kayıt olurken alınan nickname küfür veyahut argo ifade içermemelidir.

23-) cezai işlem hiyerarşisinin yazar, mod ayrılmaksızın uygulanabilirliği mevcuttur.

24-) daha önceden denk gelinmemiş ve formatta yer almamış konu ile ilgili bir durumda yönetim takdir yetkisini kullanabilir.

25-) normal sözlük hiyerarşisi kurucu – yönetici- moderatör - editör - yazar- çaylak biçimindedir.

26) birden fazla tanımı başlıktan bağımsız olarak düzenlemek/nokta ile değiştirmek ban ya da çaylaklık sebebidir.

27-) normal sözlük yazarlarının moderasyona talepte bulunarak, kendi nickaltını gizletme hakkı saklıdır. lakin nickaltı başlığı kilitlenemez.
27.1)sözlükten uçurulan yazarların nickaltları başıboşlara taşınır. ceza almış yazarların nickaltları ise ceza süresi sona erene kadar başıboşlarda kalır.

28-) her üyenin 6 ayda bir olmak üzere mahlas değiştirme hakkı vardır. burada bilinmesi gereken unsur; mahlas değiştirilse bile nickaltı başlığı yeni nickaltına yönlendirilecektir.

29-) format kurallarına uyulmadığı düşünülen tanımlarda yazarlar şikayet et butonunu kullanabilir, her şikayet mutlaka değerlendirilmektedir.

30-) normal sözlük’e üye olan her yazar iş bu formatı okumuş ve kabul etmiş sayılır.

normal sözlükte küfürler :

%51 sansür kuralına uymayan her türlü küfür sözlükten uzay boşluğuna doğru gönderilmeye mahkumdur. dilerseniz %51 kuralı ile küfrü sansürleyerek sözlükte kullanabilirsiniz.
nedir bu %51 kuralı?
kelimelerin içerisindeki harf sayısının yarısından +1 fazlasının sansürlemesidir.
örnek:
başlık: tokio hotel
tanım: aşırı y.r.. kürek şarkıları olan 4 kişilik alman rock grubu.

amk, aq ve benzeri kelimeler açıkça yazıldığı takdirde silinir. asgari olarak yarısından fazlasını (min. %51) sansürleyerek yazarsanız kabul olunur.

neler serbest?

kıç: kendisi bir tekne kısmıdır. veyahut kıç kadar oda diyebilirsiniz.

meme/başlık: mia khalifa
başlık: memeleri ile ön planda olan webcam modeli.

salak, aptal, manyak, gerizekalı, pipi, çük, piç, yavşak, sıçmak, bok, puşt, kelimelerinin kullanımı tanım içerisinde serbesttir.
ancak aynı kelimeler bir yazarı hedef alır şekilde hakaret amaçlı kullanılırsa bu yasaktır.
örnek: başlık/ yavşak yavşak gülmek (doğru)
başlık/ sözlükte bulunan yavşak yazarlar (yanlış)
ayrıca bakınız...

(bkz: sıkça sorulan sorular)
(bkz: çaylaklık sistemi)
devamını gör...

düşünceye katılmayabilirsiniz, saygı duymayabilirsiniz ancak herkesin istediği gibi düşünme ve düşüncesini ifade hakkına saygı duyarsınız. kimseyi düşünceleri nedeniyle yargılayamazsınız, hapsedemezsiniz. düşüncelerin eyleme dönüşmesi halinde bu eylem başkalarının kişi hak ve özgürlükleriyle çatışıyorsa ve insan hakları hukukuna uymuyorsa ya da ülkede yasal olmayan bir eylemse kişi zaten cezalandırılır.
düşünce ve düşünceyi ifade hakkında eyleme dönüşmeyen durumlarda ceza verildiği tek istisna ise kişilere veya kurumlara yönelik direk tehditlerdir. tehditlerde bile genel olarak tehdidin direk olması, güvenlik güçlerince bu tehdidin gerçekleşme ihtimali yüksek olarak kategorilendirilmesi gerekir.
devamını gör...

henüz çiçeği burnunda* bir yazar olarak beni şaşırtmış olaylar silsilesini anlatan haberin ajansıdır aynı zaman.

(bkz: vay anam vay neler dönmüş serhat ya)
devamını gör...

türkan şoray, frida kahlo (çok satar sanki)*, audrey hepburn, kemal sunal, burhan altıntop, john lennon, the beatles, freddie mercury ilk aklıma gelenlerdir.
devamını gör...

"pandeminin götürmedikleri" şeklinde bir başlık olsaydı daha az şey sıralayabilirdik belki.

pandeminin götürmediği ne var ki? iki arkadaşınla kafede oturup edeceğin keyifli sohbetleri götürmüştür mesela, okulunu götürmüştür, tatilini götürmüştür, eğlence mekanlarını götürmüştür, sevdiğin birine sarılma hakkını almıştır elinden, canının isteğinde anneni öpme özgürlüğünü götürmüştür, ilişkini götürmüştür, işini götürmüştür, hatta belki sevdiğin bir insanı, belki de aileni bile götürmüştür.
devamını gör...

çok değerli cinci hocamız, tanımlarını kısıtlamaya takılıncaya kadar beğenmeden edemediğim yazarlardan biri. hatta kimi tanımlarına katıla katıla güldüğüm bile oluyor. maşallah hocamıza, müzik zevkinin iyi olmasının yanı sıra kendisi z kuşağına mensup şanslı bir insan inşallah. inşallah hocamız yazmaya devan eder. amen.
ek olarak: mahlasının hakkını veriyorsun*. rastgele beğendiğini düşünüyordum*. bu tanımı tam yazmıştım ve diğer tanımlarla beraber akşama yayınlayıp gidecektim ki birileri erken davranmış. umarım benden önce sözlüğe geri dönersin*.
devamını gör...

bu psikopat yaratığın çeşitli tasvirleri var. yap boz gibi resmen. çözemiyorum bir türlü. birine bakıyorsun aslan başlı bu diyorsun, bir de keçi başlı olarak betimlemişler kerkenezi diye içten içe sinirleniyorsun. hooop başka bir tasvirde o algı alt üst oluyor. bu sefer tamam bu keçi başlıymış, aslan bunun omuzundan fışkırmış hem vücutta yılan vücudu anası ekhidna kılıklı bu diyorsun, tam bir rahatlama gelecek, bu seferde tıpkı kardeşi kerberos gibi üç başın yan yana dizildiği bir başka tasvire denk geliyorsun. ulan hani vücut yılandı, baş keçiydi, arada bir yerlerde aslan vardı, hepsi ne ara baş oldu arkadaş!

hadi bunların hepsi baş oldu, vücut ne olacak? illet bir yaratık, tosbağa da tahammül bırakmıyor. tasvirleri muamma, betimlemeleri muamma öyle enteresan bir hilkat garibesi.

şükür ki, ölümüne dair netlik var da içimiz soğuyor biraz. kahraman beikrophontes atlıyor pegasus'un sırtına, süzülüyor göklerde, khimaira'yı kestirmiş zaten gözüne, gördüğü yerde alacak canını, çıralıya yakın bir yerde kıstırıyor iblisi, kargısıyla ağzını hedefliyor, khimaira salıyor ateşi, fakat beikrophontes hazırlıklı gelmiş, kargısının ucunda kurşun var. khimaira'nın ağzından çıkan ateşler kurşunları eritiyor ve etini dağlıyor bu ne idüğü belirsizin.

sonrasında da feci şekilde can veriyor arkadaş. çıralı'daki yanar taş işte bu gıcık yaratığın öldürüldüğü yer olarak anlatılıyor. oralar hala alev alev olduğu için dikkat etmek lazım. zeus muhafaza yeniden doğar falan, dertsiz başınıza dert alırsınız, etrafı dikkatli gezmek lazım. kontrolsüz sigara falan yakmayın, orayı burayı ateşe vermeye kalkmayın benden uyarması. bu arada hesiodos'un anlatılarında da tam 4 kafa saydım o durum beni iyice dağıttı. böyle mitolojinin ızdırabını lay lay lom diyorum başka da bir şey demiyorum...
devamını gör...

yer yer haklı olan söylemdir. gireceği tanım için wikiden bilgi alan ve bu bilgiyi kendi bilgisi ile harmanlayıp kendi cümleleri ile sözlüğe girenlerin doğru yaptığını düşünüyorum.

bir de copy/paste yazarlar var. bunlar sadece bilgi değil geyiği bile diğer sitelerden kopyalıyorlar. yazılan bir tanımın tamamını yada bir kısmını komple kopyalayıp google yaptığınızda sonuç veriyorsa eğer ve bir yazarın bu şekilde birebir kopyalanmış 3 tanımı var ise (bence) tekrar çaylak yapılmalıdır.

kızıl nelsonun* örnek verdiği başlıklardan birisi bana ait. ben nereden ezbere bileyim adamın doğum tarihini. elbette bakacağım, ama kendi cümlelerim içine serpiştireceğim bir "dışarıdan bilgi alma" durumu bu.

wikiyi mikiyi olduğu gibi kopyalamak/yapıştırmak yazarlık değil.

-----------------------------------------------------------------
yazar ile fotokopici arasında bir fark var. o fark bu sözlükte de olmalı.
-----------------------------------------------------------------
devamını gör...

inanamıyorum, bu nasıl bir yetenektir böyle. nasıl yapıyorsunuz, lütfen söyleyin.
devamını gör...

sahte insanlardan uzak gerçeğine yakın olmak için yaşadığın dünyanın dünya mı olduğunu anlamak için konuşmak için meydan okumak için hayata, aşka,sevgiye, şiire meydan okumak için.
kitap okumayan meydan okuyamaz.
"nuri pakdil"
devamını gör...

normaldir. anormal olan duygularını saklayıp sonra beni kimse anlamıyor demektir.
devamını gör...

kendi ülkemizde 2. sınıf vatandaşız. suriyelisi, turisti bizden iyi. kendi ülkenin gençleri maddi manevi yıllarını versin. öğretmen adayları kpss saçmalığı yüzünden intihar etsin. doktorlar uzmanlık için tus'la kafayı yesin. bir sürü başka bölüm mezunları işsiz evde otursun. elin ülkesindeki hop diye gelip memur olsun . memurluk sınavı için kurs, özel ders, kitap parası veren insanlar var, psikolojisi bozulup 1 yılını veriyor da kazanamıyor. bir türk öğretmenlik ,memurluk kazansa bile soruşturma vs derken birkaç ay sonra göreve başlayabiliyor, bu kişi 15 günde.
devamını gör...

bir tarafta öğrencilerinin korkulu rüyası, jazz öğretmeni terrence fletcher (bkz: j.k. simmons), diğer tarafta “en iyi” olmayı kafasına koymuş, aşırı hırslı genç öğrencisi andrew neiman (bkz: miles teller)
iki taraf da baskın karakterlerinden taviz vermeyince, çok geçmeden mantık dışı olaylar gelişmeye başlar. bu süreçte elleri çalışmaktan kanlar içerisinde kalan neiman, fletcher’ın hakaretle bezeli eğitim tekniklerine boyun eğmek zorunda kalır. ama neiman’ın da kendine göre numaraları vardır ve en sonunda karşı karşıya kalacakları müzikal düellodan önce işler iyice çıkmaza girer.
ikinci uzun metraj filmi whiplash ile ismini duyuran 1985 doğumlu yönetmen damien sayre chazelle harward üniversitesi’nde “görsel ve çevresel çalışmalar” bölümünden mezun oldu. lise öğrenimi boyunca bir jazz davulcusu olma hayali kuran chazelle, kendi lise müzik öğretmeni ile aralarındaki ilişkiden esinlenerek yazdığı whiplash’i ilk kez 2013 te kısa film olarak çekti. sundance’te yapımcıların dikkatini çekerek uzun metraj yolculuğuna başlayan film 2015 te 5 dalda oscar a aday oldu ve en iyi kurgu, ses miksajı ve yardımcı erkek oyuncu dallarında ödülü kucakladı.
devamını gör...

ilk olarak 2011 yılında ingiliz televizyon dizisi olarak yayınlanan yani bilinenin aksine netflix yapımı olarak üretilmemiş yalnızca 2015 yılında yayın hakları satın alınmış olan dizidir.

entryler'de sıkça rastlanan ''her bölümün birbirinden farklı olması'' yorumu ilk başta her bölüm için farklı yönetmen ve farklı senarist fikriyle yola çıkmalarından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. sonrasında ise ortak bir dil ve farklı senaryolar olsa dahi bir süreklilik sağlanması amacıyla sanırım tek bir senaristle devam edilmiş. ancak kontrol ettim her bölüm için farklı yönetmenlerle çalışılması fikrine sadık kalmışlar. teknik olarak fark hissediliyor, bu da daha keyifli kılıyor diziyi.

ilk izleyişim üniversite zamanlarıma denk geliyor, netflix vs olmadığı için torrent linki, altyazı kovalıyorduk diye hatırlıyorum. çok etkileyiciydi o zaman için böyle bir dizi olması.

bandersnatch bölümü/ seri dışındaki ilk bağımsız filmi için herkes çılgın atmıştı, bende diziye göre biraz hayal kırıklığı yaratmıştı ne yalan söyleyeyim. iyi ki hatırlattınız çekirgeler, sevdiğim tüm dizileri tam tur dönmüştüm sıra black mirror da olsun bakalım.

bir de kenarda başlığı görünce heyecanlanmıştım yoksa yeni sezon mu çıktı diye. anımsadığım kadarıyla yapımcısının yeni sezon için dünyanın buna hazır olmadığını, yeterince karanlık günlerden geçtiği minvalinde bir açıklaması olmuştu. adam haklı tabii biz olmuşuz black mirror daha ne yeni sezonu, dizisi...
devamını gör...

migrenden çok çekmiştir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim