her şeyden önce insandır, doğu’nun kadim halklarından biridir. kim ne derse desin en misafirperver, samimi halktır. doğu’ya gelipte insanlardan şikayetçi kimse tanımadım. neredeyse tüm tanımları okudum bazı tanımlarda iq yerlerde vallahi üzüldüm. uyduruk bi millet değiliz dün de vardık yarın da var olacağız . yobaz , cahil vs vs tanımları da kesinlikle kabul etmiyorum. çoğumuz okuyoruz ve okumaya devam edeceğiz ve o korunmayı bilmiyor dediğiniz ailelerimizin göz bebeğiyiz biliyoruz hoşunuza gitmiyor ama gerçek bu.
devamını gör...

iktidarın ılımlı halidir. bahsettikleri cumhuriyete sahip çıktıklarını asla düşünmüyorum. mesela istanbul seçimlerinde bütün ülke demokrasiye, oylarımızla sahip çıktık. ama cumhuriyetci partililer mardinde veya batmanda iktidarın kayyum atamasına istikrarlı ve kararlı bir direniş göstermedi. konu burda hdp değil. konu oradaki halkın iradesinin yok sayılması. savunduğumuz cumhuriyet ve cumhuriyetçilik bu değil.
bir başka konu ise chp sadece seçimden seçime oy toplamanın bilincine varıyor ve çalışıyor. halkubi akp seçim kazanıp ertesi gün tekrar taban oluşturmaya ve oy toplamaya çalışıyor. bu kafayla zor iktidar olur zaten.
devamını gör...

yavaş yavaş biriken "hayat tecrübesi"'nin sonuçlarını hissetmeye başlamak ile kendini belli eden konulardır. sonrasında azar azar;

daha az konuşarak daha çok anlatırsınız. bir "şey"'in sonucunu önceden çok daha rahat görebilirsiniz,

"flu" olan öngörüler netleşmeye başlar; bilirsiniz ama yapmazsınız çoğu zaman. üşenebilirsiniz bu yüzden birçok "şey"e yeltenmeye.

sigara içiyorsanız bırakmak gerektiğini hatırlatır sabahki ilk öksürük.

özellikle yeme-içme konusu anlamsız bir şekilde önem kazanır, bir anda çevrenizde bu konu ile ilgili tavsiye verenler artmaya başlar. misal; bir zamanlar güney afrika'da sörf yapabilmek için varını yoğunu ortaya koyan cinsten olan -güya marjinal- arkadaşlarınızın, instagram'da; "en iyi afyon sucuğu veli dayı'da yenir!" tipinde mesajları ile karşılaşabilirsiniz. hatta öyle bir kapılınır ki, kısa zamanda siz de onlardan biri olursunuz.

önceden; "ilişkiler", "partileyelim moruk", "hath biralama yapalım" vs bazlı olan yakın arkadaş çevresi konu ve dertleri, kendini "domates fiyatları", "çocuğun okul seçimi", "hangi vitamini kullanmalı" vs gibi başlıklara bırakır.

"ufuk genişlemesi anomalisi"nden birçok kişiyi anlamaz gibi görünürsünüz ama fazlasıyla anlarsınız, ne var ki anlat(a)mazsınız.

eleştiri konusunda iyice hassaslaşırsınız. maruz kaldığınızda da, uyguladığınızda da; "ehe ehe yaşlanıyosun yaa!" yaftası hazırdır. bunu bilirsiniz ama önemli değildir. çünkü eminsinizdir. yaşlılık; "o"'nu yaşayanın değil, "o"'na yaklaşmakta olanın derdidir hep.

işte bu sebeple de hep yaşlanırsınız, hep yaşlandığınızı düşünürsünüz.

haklısınızdır da. sadece fazlasıyla değil, olduğu kadarıyla.
devamını gör...

basmasanız bile bastırırlar, emin olun.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

cebine koyduğun anda ya da odaya bıraktığın anda yok olan, insanı delirten şeyler. evin anahtarı bunların başında gelir.
devamını gör...

arz-talep meselesi gibidir. insanların ihtiyaçları ve merakları doğrultusunda hareket edildiği için hepsi birbirine benzemektedir. son zamanlarda biraz reklam kokan hareketlerle ayakta durmaya çalışan dergileri severek de okusak, edebi içerikleri * açısından gerçek değerlendirme yapılması gerekmektedir. bir ara "evdeki malzemelerle kolay ve pratik edebiyat dergisi hazırlama rehberi" * şeklinde bir zaytung haberine bile konu olmuştur bu durum. bazen kızıyorum bazen de diyorum ki; hiç yoktan iyidir, insanlara okuma alışkanlığı ve farkındalık sağlıyor.
devamını gör...

ne dedin sen, ha ne dedin sen!
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

taaşşuk-ı talat ve fitnat’ı kullanıyorum ben yeri geldiğinde. örneğin; sen benimle taaşşuk-ı talat ve fitnat mı geçiyorsun? gibi.
ses benzerliğinden dolayı hem anlaşılıyor hem de küfür etmek istediğim karşı taraf gülmeye başlıyor ve ortam yumuşuyor.
devamını gör...

ayda sadece 3-4 gün yaşayabildiğim,değeri kaybedince anlaşılan güzel eylem.
devamını gör...

çok erken yitirdiğimiz başarılı müzisyen.sizler gittiniz,sahne soytarılara kaldı.
devamını gör...

hayatımızda yeni bir şeye adım atmak istiyorsak onu gerçekleştirecek tek kişi biziz. insanların bizden pek hoşlanmayacağı veya bizi reddedeceği zamanlar olacaktır. kendimizi kabul etmek, sevmek hayatımızda yeni bir şeylere adım atmakta bize yardımcı olur. eğer istediğimiz şey bize iyi hissettiriyorsa bunu yapalım ve istediklerimize kavuşalım.
devamını gör...

sol tarafta başlık olarak gördüğümde bile tüylerimi diken diken eden, midemi bulandıran tanımsız hede. bu iki kelimenin yan yana gelmesi bile korkunç!
devamını gör...

brüt maaşınız 4000₺ olsun. %15 sgk kesintisi 3400₺ kaldı. %15 de gelir vergisi. kaldı mı 2890₺ yani maaşınızı çekmeden kafadan 1110₺ vergiye gitti. e bitti mi? harcamayacak mıyız parayı? %30'unu da dolaylı yollardan -zorunlu ihtiyaçlar, mutfak, çikolata, ekmek falan- vergiye vereceksiniz. 2,890₺ den düşün %30'u da. kaç kaldı? 2023? hedef 2023!
devamını gör...

bir tuğlada benden.
2020 yılında çıkan , çok beğendiğim en özgün klasik, modern klasik, neo-klasik, minimalizm, deneysel albümlerin listesidir:

nick cave, nicholas lens ‎– l.ı.t.a.n.ı.e.s (klasik / deneysel)
autumn tears ‎– the air below the water (neo-klasik)
sarah kirkland snider, gallicantus ‎– mass for the endangered (klasik / koro)
sigur rós with andersen, hilmarsson, sigfúsdóttir - odin's raven magic (klasik / post-rock)
louise bock - sketch for winter vıı - abyss: for cello (minimalizm / çello)
charles curtis - performances & recordings 1998​-​2018 (barok / klasik/ çello)
anastasia minster - father (neo-klasik / modern jazz)
gyda valtysdottir - epicycle ıı - (avangart / neo-klasik)
ulrike haage - himmelsbaum (modern klasik)
massimiliano gènot - emanuele sartoris - totentanz - evocazioni lisztiane (modern klasik / jazz)
okkyung lee - yeo​-​neun (modern klasik / doğaçlama)
the alvaret ensemble - ea (minimalizm)
niklas paschburg - svalbard (modern klasik)
martin kohlstedt - flur (neo-klasik)
devamını gör...

kafanıza göre milleti terörist ilan etmeyi tahminen ne zaman bırakırsınız?
biri size göre ters bir laf edince laps diye terörist damgası vuruyorsunuz.
tanım:bir şeye karşı çıkmak veya herhangi bir şeyi protesto etmek teröristlik değildir :)))))
devamını gör...

antik yunan ve roma'da kadınların yağmurdan veya rüzgârdan korunmak için baş ve omuz bölgelerine sardıkları dikdörtgen, yün bir kumaştır. erkeklerin giydiği pallium'a benzemektedir. antik roma'da stola gibi palla da kadınların oldukça yaygın kullandığı bir giysiydi.

aslında palla, antik yunan'da kullanılan himation'ın antik roma'da uyarlanan bir versiyonudur.
başta kadınların yağmurdan korunmak için kendilerine sardıkları yün kumaş olarak tanımladığım kıyafet ne yazık ki araştırmalarımı genişlettiğimde farklı işler için de kullanıldığını gösterdi şahsıma. yere serip halı olarak da kullanabiliyorlarmış mesela. veya duştan sonra vücutlarına sarıyorlarmış. yani insan bedeninde kullanılan bir şeyin yere serilmesi temizlik takıntısı olmayan bireyleri bile rahatsız eder diye düşünüyorum. neyse, bunun için farklı farklı pallalar kullandıklarını da düşünebiliriz. gözümüzle görmedik nihayetinde.

palla'nın yün kumaştan yapıldığını söylemiştik lakin elbette çok zengin olan kesimin kullandığı pallalar yünden değil uzak doğu'dan ithal edilen ipekten yapılmış pallalardı.
çeşit çeşit renkte ve desende pallalar olsa da, aşağıda görselde görebileceğiniz tek renk, sade pallaların daha zarif durduğunu düşünüyorum. hem renkli olan tuniklerin üzerinde de göz yormaz desenleriyle. umarım romalı kadınlar da öyle düşünmüş ve nahif bir moda ikonu haline gelmişlerdir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kaynak
devamını gör...

hiç de umduğunuz gibi bir okunuşu olmayan yanardağ.



az daha akıcı olan için:

devamını gör...

valla aga, ben türk hekimlerine emanetim. beni ırgalamaz.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"wobegon gölü" harika erkeklerin, müthiş ötesi kadınların ve onların ultra zeki çocuklarının yaşadığı kurgu bir hikâyede geçen yerin adıdır.
ilk olarak yazar garrison keillor'ın radyo programında ortaya çıkmıştır, kendisi radyo programında her gün buradaki müthiş ötesi insanların hikayelerini anlatıyor.
oradaki herkes harikadır, kusursuzdur.
bu terim psikolojide, kişinin kendisini diğer insanlardan üstün görmesi, kendini deyim yerindeyse bir b*k sanması, eksilerini görmezken, artılarını dağ gibi büyütmesi olarak tanımlanıyor.
yine günümüzde instagram annelerinin "en zeki benim çocuğum " mealine gelen paylaşımları da bu kategoriye giriyor.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim