evim
evim - dünyalar çarpışıyor; animasyon, çocuk, macera filmidir. bu film 2007 yılında adam rex'in yazdığı the true meaning of smekday kitabından uyarlanmadır.
yönetmen koltuğunda tim johnson vardır ve filmin yapımcılığını chris jenkins ve suzanne buirgy yapmıştır.
buflar düşmanlarından kaçarken kendilerine yeni yaşam alanı olarak dünyayı seçerler. amaçları insanlara zarar vermek değilken yaptıkları her şey insanların geleceğini ve yaşamını kötü yönde etkilemektedir. insanlara yeni yaşam alanları kurar onları oralara sürgün ederler. bir kişi hariç, lüle.
lüle'nin yolu toplumdan dışlanan, sevilmeyen, sürekli itilen of'la kesişir. of diğer buflardan farklıdır. arkadaş olmak, dost olmak, bağ kurmak ister. diğer buflarsa sadece toplar, yer ve verilen görevleri yerine getirir.
buflar küçük mor yaratıklardır. sinirlendiklerinde kırmızı, korktuklarında sarı, şaşırdıklarında turuncu, üzüldüklerinde mavi, yalan söylediklerinde yeşil, sevinince pembe oluyorlar. mutlu morlarıyla hayatın akışında sürüklenirler.
lüle ile of çekişmeli bir şekilde tanışırlar. birbirlerinden korkar fakat iletişim kurdukları an birbirlerini anlarlar. animasyonun bize aktarmaya çalıştığı iletişimin önemidir. eğer iletişim kurabilirsek korlularımızdan arınabiliriz. her kim her ne olursa olsun dışlamak, korkmak, nefret etmek yerine onunla doğru iletişim içinde olursak sorunları daha kolay çözebilirizi çocuklara öğretme eğiliminde bir filmdir.
filmin hitap çağı çocuk ve pek genç izleyicilerdir. yıldız tozu bayılmışken beni baymıştır. çocuklarla izlenebilecek kaliteli bir animasyondur.
bu arada filmde lüle'nin kedisi tombik de onlara eşlik etmiştir. sevimli, cana yakın, mır mır benim dikkatimi tabikisi çeken o olmuştur. kedi candır.
türkçe seslendirmelerini;
of- ilham erdoğan, 'tip' lüle - yağmur ün, captain smek - fatih özacun, kyle - kadir çermik, lucy - ezgi bakışkan yapmıştır.
iyi seyirler...
yönetmen koltuğunda tim johnson vardır ve filmin yapımcılığını chris jenkins ve suzanne buirgy yapmıştır.
buflar düşmanlarından kaçarken kendilerine yeni yaşam alanı olarak dünyayı seçerler. amaçları insanlara zarar vermek değilken yaptıkları her şey insanların geleceğini ve yaşamını kötü yönde etkilemektedir. insanlara yeni yaşam alanları kurar onları oralara sürgün ederler. bir kişi hariç, lüle.
lüle'nin yolu toplumdan dışlanan, sevilmeyen, sürekli itilen of'la kesişir. of diğer buflardan farklıdır. arkadaş olmak, dost olmak, bağ kurmak ister. diğer buflarsa sadece toplar, yer ve verilen görevleri yerine getirir.
buflar küçük mor yaratıklardır. sinirlendiklerinde kırmızı, korktuklarında sarı, şaşırdıklarında turuncu, üzüldüklerinde mavi, yalan söylediklerinde yeşil, sevinince pembe oluyorlar. mutlu morlarıyla hayatın akışında sürüklenirler.
lüle ile of çekişmeli bir şekilde tanışırlar. birbirlerinden korkar fakat iletişim kurdukları an birbirlerini anlarlar. animasyonun bize aktarmaya çalıştığı iletişimin önemidir. eğer iletişim kurabilirsek korlularımızdan arınabiliriz. her kim her ne olursa olsun dışlamak, korkmak, nefret etmek yerine onunla doğru iletişim içinde olursak sorunları daha kolay çözebilirizi çocuklara öğretme eğiliminde bir filmdir.
filmin hitap çağı çocuk ve pek genç izleyicilerdir. yıldız tozu bayılmışken beni baymıştır. çocuklarla izlenebilecek kaliteli bir animasyondur.
bu arada filmde lüle'nin kedisi tombik de onlara eşlik etmiştir. sevimli, cana yakın, mır mır benim dikkatimi tabikisi çeken o olmuştur. kedi candır.
türkçe seslendirmelerini;
of- ilham erdoğan, 'tip' lüle - yağmur ün, captain smek - fatih özacun, kyle - kadir çermik, lucy - ezgi bakışkan yapmıştır.
iyi seyirler...
devamını gör...
karanlık
devamını gör...
geçmişe özlem duymak
''geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.'' geçmiş güven veriyor. özellikle şu son zamanlarda kendimizle fazla zaman geçirdiğimizden olsa gerek daha bir anılara tutunasımız geliyor. mesela ben izlediğim filmleri tekrar izliyorum, arkadaşlarımla aynı muhabbetleri tekrar yapıyorum, çünkü biliyorum filmin sonunu da arkadaşlarımla muhabbetin nereye gideceğini de. eskileri hatırlamak hüzünlü olsa da güzel şey. diyorum ya, güven veriyor.
devamını gör...
kör baykuş
"ikinci bir yaşam düşüncesi beni korkutup yıpratıyordu. ben daha bu dünyaya alışamadım, ikincisini ne yapayım?" s. 68
"evet, ikinci bir hayat düşüncesi beni korkutup yıpratıyor. bu mide bulandırıcı dünyayı, onun itici sakinlerini tekrar görmek istemiyordum." s. 69
"evet, ikinci bir hayat düşüncesi beni korkutup yıpratıyor. bu mide bulandırıcı dünyayı, onun itici sakinlerini tekrar görmek istemiyordum." s. 69
devamını gör...
atatürk ve eşi latife hanım'ın en net görüntüleri
aşağıdan izlenebilecek görüntülerdir.
devamını gör...
müşteriyi tezgahtar sanmak
lanet bir şeydir.
devamını gör...
karantinada olması gerekirken cuma namazına giden adam
cinayete teşebbüsten yargılanması gereken şahıs.
devamını gör...
eş cinsel olmadığımı ispat edeceğim diyen milletvekili
chpden istifa eden denizli milletvekili teoman sancar başlıktaki ifadeyi kullanmış.
kendisine kaset kumpası kurulduğunu iddia eden milletvekili, kendisinin olduğu iddia edilen görüntülerle şantaja uğradığını da söylemiş.
çok çirkin tabii, eğer bir şantaj montaj varsa asla kabul edilemez, herkes suçunun cezasını çekmeli.
bu eşcinsel olmadığımı ispat edeceğim söylemi ise aşırı sarkastik. nasıl yaa? eşcinsel değilim dediği anda konu kapanır, bunun ispatı mı olur?
ayrıca eşcinsel olmak kişinin hayatta sahip olduğu tüm titrlerden ötedir. kimse kimsenin özel yaşamında ne yaşadığına karışmamalı ve bu yönde suçlamalarda bulunmamalıdır.
bana ne, sana ne, size ne?
şuradan bakabilirsiniz
kendisine kaset kumpası kurulduğunu iddia eden milletvekili, kendisinin olduğu iddia edilen görüntülerle şantaja uğradığını da söylemiş.
çok çirkin tabii, eğer bir şantaj montaj varsa asla kabul edilemez, herkes suçunun cezasını çekmeli.
bu eşcinsel olmadığımı ispat edeceğim söylemi ise aşırı sarkastik. nasıl yaa? eşcinsel değilim dediği anda konu kapanır, bunun ispatı mı olur?
ayrıca eşcinsel olmak kişinin hayatta sahip olduğu tüm titrlerden ötedir. kimse kimsenin özel yaşamında ne yaşadığına karışmamalı ve bu yönde suçlamalarda bulunmamalıdır.
bana ne, sana ne, size ne?
şuradan bakabilirsiniz
devamını gör...
doppler
erlend loe'nin muhteşem 3'lemesindeki baş kahramanımız ve ilk kitaba da ismini vermiştir. diğer yazarların da bahsettiği gibi sıralama :
1- doppler
2- volvo kamyonlar
3- bildiğimiz dünyanın sonu
şeklindedir. ancak ben okumaya başladığımda türkçe olarak 1 ve 3 vardı. volvo kamyonlar henüz türkçe'ye çevrilmemişti. ben o yüzden aslında seri bittikten sonra ikinci kitabı okuyabildim. yeni başlayacak olan arkadaşlar kesinlikle sıralamayı bozmadan okusunlar.
doppler çok alışık olduğumuz bir karakter aslında. tam bir beyaz yakalı, orta sınıf insanı. tam da toplumun kendisinden beklentisini karşılayan her şeyi beklentiler doğrultusunda yapmış bir aile babası. (konformizmin dibi, tabi burada varoluşçuluk devreye giriyor) hikayenin başladığı sırada çok iyi bir firmada iyi maaşlı çalışan bir beyaz yaka ve 2 çocuğu var. hobileri var bisiklet sürüyor sağlıklı yaşıyor. çocukları özel okullarda, spor derslerinde keman derslerinde. kızı tam bir yüzüklerin efendisi hayranı neyse hayattaki en büyük sıkıntısı evdeki banyoyu yenileyecek ve yenileyeceğpi malzemelerin türü. eşiyle beraber ev eşyalarını yenilemeye çalışıyor. ve tam da bu sırada bisiklet gezisinde düşüyor ve bir kaç saat baygın kalıyor uyandığında tam bir aydınlanma yaşıyor ve kendisine soruyor: neden? neden ben bu bana dayatılan hayatı yaşıyorum? ve sonrasında olaylar gelişiyor. doppler konformizm yerine otantik yaşamayı seçiyor, değerler toplum aile gibi kavramları bırakıp ormana yerleşiyor, takas sistemiyle geçinmeye çalışıyor ve 3 kitap boyunca başından neler geçiyor neler. orta sınıf yaşamdan ve beyaz yaka köleliğinden mağdur olan arkadaşlarımızın mutlaka okuması gereken bir seri. tabi okurken varoluşçu felsefe arka planını unutmadan okumanızı öneririm.
1- doppler
2- volvo kamyonlar
3- bildiğimiz dünyanın sonu
şeklindedir. ancak ben okumaya başladığımda türkçe olarak 1 ve 3 vardı. volvo kamyonlar henüz türkçe'ye çevrilmemişti. ben o yüzden aslında seri bittikten sonra ikinci kitabı okuyabildim. yeni başlayacak olan arkadaşlar kesinlikle sıralamayı bozmadan okusunlar.
doppler çok alışık olduğumuz bir karakter aslında. tam bir beyaz yakalı, orta sınıf insanı. tam da toplumun kendisinden beklentisini karşılayan her şeyi beklentiler doğrultusunda yapmış bir aile babası. (konformizmin dibi, tabi burada varoluşçuluk devreye giriyor) hikayenin başladığı sırada çok iyi bir firmada iyi maaşlı çalışan bir beyaz yaka ve 2 çocuğu var. hobileri var bisiklet sürüyor sağlıklı yaşıyor. çocukları özel okullarda, spor derslerinde keman derslerinde. kızı tam bir yüzüklerin efendisi hayranı neyse hayattaki en büyük sıkıntısı evdeki banyoyu yenileyecek ve yenileyeceğpi malzemelerin türü. eşiyle beraber ev eşyalarını yenilemeye çalışıyor. ve tam da bu sırada bisiklet gezisinde düşüyor ve bir kaç saat baygın kalıyor uyandığında tam bir aydınlanma yaşıyor ve kendisine soruyor: neden? neden ben bu bana dayatılan hayatı yaşıyorum? ve sonrasında olaylar gelişiyor. doppler konformizm yerine otantik yaşamayı seçiyor, değerler toplum aile gibi kavramları bırakıp ormana yerleşiyor, takas sistemiyle geçinmeye çalışıyor ve 3 kitap boyunca başından neler geçiyor neler. orta sınıf yaşamdan ve beyaz yaka köleliğinden mağdur olan arkadaşlarımızın mutlaka okuması gereken bir seri. tabi okurken varoluşçu felsefe arka planını unutmadan okumanızı öneririm.
devamını gör...
kısa saç batağı
saçlarımı en son birinci sınıftayken uzun haliyle gördüm.
söyleyeceklerim bu kadar.
söyleyeceklerim bu kadar.
devamını gör...
atforvendetta
zirvecibaşı kişisi.
aynı zamanda görüp göreceğiniz en gıcık insan tanesi olabilir*.
itina ile hazırlanır ve hazırlar zirveleri. öyle bi ince ince planlama yapar ki merdum hiçbirine katılamasın, eli kolu bağlansın; diğer gıcık insanlar da* üzülme ya, bayburt zirvesine katılırsın diye teselli ederler*. ama işte yine zirvecibaşı kişisi öyle bi savunma yapar ki kızamazsınız...
neyse, verdiği sözler var. tutup tutmamasına göre düzenlerim tanımımı. o zamana kadar gıcıklığı baki. hıh.
aynı zamanda görüp göreceğiniz en gıcık insan tanesi olabilir*.
itina ile hazırlanır ve hazırlar zirveleri. öyle bi ince ince planlama yapar ki merdum hiçbirine katılamasın, eli kolu bağlansın; diğer gıcık insanlar da* üzülme ya, bayburt zirvesine katılırsın diye teselli ederler*. ama işte yine zirvecibaşı kişisi öyle bi savunma yapar ki kızamazsınız...
neyse, verdiği sözler var. tutup tutmamasına göre düzenlerim tanımımı. o zamana kadar gıcıklığı baki. hıh.
devamını gör...
pavlov'un göbeği
tanıma şerefi herkese nasip olmayacak, kibar, nazik, bilgi dolu moderatörümüz. aklımı çelip tüm yetkimi alabilecek seviyede kibar ve ikna edicidir. *
iyi ki var, iyi ki tanımışım dediğim kişilerdendir. sessiz duruşuna bakmayın, iş bitiricidir.
iyi ki var, iyi ki tanımışım dediğim kişilerdendir. sessiz duruşuna bakmayın, iş bitiricidir.
devamını gör...
yazarların uyumama sebepleri
haftada bir günlük hakkımız var kullanmayalım mı yani
devamını gör...
kolombiya
kolombiya'nın adı amerika kıtasının kaşifi olarak bilinen kristof kolomb'dan gelmektedir ve kolomb'un ülkesi anlamını taşımaktadır ancak kristof kolomb ülke topraklarına hiç ayak basmamıştır.
devamını gör...
yeni gelen yazarlara nickaltı giren moderatör
heveslendirmektir, onure etmektir. hatta nickaltı yazılmamış bir yazar farkettiğinizde tanımlarını okuyarak sizde yapabilirsiniz.
bana sevgili (bkz: helios) yazmıştı, çok mutlu olmuştum mesela. (bkz: daddy)’ nin üç hafta üst üste kraliyet arması alamamasından sebep 2.’ likten 1. olduğumda da (bkz: hi my i run) yazmıştı onda da onure olmuştum mesela. yalnız benim tek üzüntüm ben neden hiç günün ünlüsü, instgram ünlüsü vs olmadım. görüyorum, olanlar bir daha bir daha oluyor. ya beni bir yerlerde unuttular, kimsenin haberi yok ya da ben oldum benim haberim yok.(swh) çok gücüme gidiyor bu durum söyliyeyim.
bana sevgili (bkz: helios) yazmıştı, çok mutlu olmuştum mesela. (bkz: daddy)’ nin üç hafta üst üste kraliyet arması alamamasından sebep 2.’ likten 1. olduğumda da (bkz: hi my i run) yazmıştı onda da onure olmuştum mesela. yalnız benim tek üzüntüm ben neden hiç günün ünlüsü, instgram ünlüsü vs olmadım. görüyorum, olanlar bir daha bir daha oluyor. ya beni bir yerlerde unuttular, kimsenin haberi yok ya da ben oldum benim haberim yok.(swh) çok gücüme gidiyor bu durum söyliyeyim.
devamını gör...
moderasyon saçmalıkları
salt hakaret içeren tanımı, kaldırması gerekirken beğenip favori atan moderatör gördü gözler, arada canları sıkılıyor herhalde, saçmalamak bizimde hakkımızzz he he he heyooooo* falan diyorlar sanırım, ortaya bu görüntüler çıkıyor.
tanım: moderasyonun, zaman zaman hatalı hareket ettiklerinde yazarlar tarafından bu hatalarının dile getirildiği başlık.
tanım: moderasyonun, zaman zaman hatalı hareket ettiklerinde yazarlar tarafından bu hatalarının dile getirildiği başlık.
devamını gör...
komünizmin başarısız olması
gerçekten komünist olup da başarılı ve mutlu olan bir halkın olmamasıdır.
1. girişimin özgür olmadığı yerde rekabet de olmaz.
2. rekabet olmayan yerde kalitenin olma olasılığı yok denecek kadar düşüktür.
3. kalite yoksa ne iyi beslenebilir ne de iyi yaşayabilir insan.
örnek:
ülkede bütün ihtiyaçları zaten karşılanan daha üstüne çıkamayan insanın salgına aşı bulması muhtemel değil. çin ekonomide liberal, halkına komünisttir. özel şirketler kazanıp belli bir kesim zenginken. geri kalanı düşük kalite yaşam sürer.
küba her ne kadar kansere tedavi buldum dese de halkı fakirdir. dünya teknolojide son sürat giderken küba halkı hijyen ve beslenme konusunda bile sıkıntı çekmektedir.
yani komünizmin başarısız olması kaçınılmazdır. kalitesiz ve düşük yaşam şartları demektir.
not:
barınma, eğitim, sağlık vs en temel haklar... nedense komünist olan ülkeler bile bunu ancak ve kalitesiz sağlıyorken, diğer sistemlerde insan refahı daha yüksek... her şey ortada. apaçık göz önünde. en temel hakları koruyan sistem komünizm değil, hukuktur. almanya, kanada, norveç, vs ülkeler bu nedenle mutlu, huzurlu ve sağlıklılar. her örneğin yaşayan ve yaşamış kanıtı var. saldırmadan önce düşünce modunu açmanızı rica ediyorum.
1. girişimin özgür olmadığı yerde rekabet de olmaz.
2. rekabet olmayan yerde kalitenin olma olasılığı yok denecek kadar düşüktür.
3. kalite yoksa ne iyi beslenebilir ne de iyi yaşayabilir insan.
örnek:
ülkede bütün ihtiyaçları zaten karşılanan daha üstüne çıkamayan insanın salgına aşı bulması muhtemel değil. çin ekonomide liberal, halkına komünisttir. özel şirketler kazanıp belli bir kesim zenginken. geri kalanı düşük kalite yaşam sürer.
küba her ne kadar kansere tedavi buldum dese de halkı fakirdir. dünya teknolojide son sürat giderken küba halkı hijyen ve beslenme konusunda bile sıkıntı çekmektedir.
yani komünizmin başarısız olması kaçınılmazdır. kalitesiz ve düşük yaşam şartları demektir.
not:
barınma, eğitim, sağlık vs en temel haklar... nedense komünist olan ülkeler bile bunu ancak ve kalitesiz sağlıyorken, diğer sistemlerde insan refahı daha yüksek... her şey ortada. apaçık göz önünde. en temel hakları koruyan sistem komünizm değil, hukuktur. almanya, kanada, norveç, vs ülkeler bu nedenle mutlu, huzurlu ve sağlıklılar. her örneğin yaşayan ve yaşamış kanıtı var. saldırmadan önce düşünce modunu açmanızı rica ediyorum.
devamını gör...
lanet
yazımı karıştırılan kelimelerden biridir.
çoğu kişi 'nalet' olarak bilir ve kullanır.
kimseye lanet okumamanızı tavsiye ederim. çünkü o lanet dönüp sizi vurabilir.
çoğu kişi 'nalet' olarak bilir ve kullanır.
kimseye lanet okumamanızı tavsiye ederim. çünkü o lanet dönüp sizi vurabilir.
devamını gör...
küfür etkisi yaratan ama küfür olmayan sözler
"şu an beni düşünmekten, daha önemli bir "işin" yokmu gerçekten..
kendi hayatınla ilgili..
yazık, üzüldüm bak şimdi senin için.."
eğer birisi size akıl verdiyse sormadan.. (sorduğun şeyin cevabını bilse bile vermez kimse zaten.. faydası dokunmasın diye, hemen tavsiye verir, nasihat verir, senin iyiliğini filanda düşünmüyordur, kendini birşey zannedecek fırsatı yakalamıştır, hiç kaçırmaz..)
kendi hayatınla ilgili..
yazık, üzüldüm bak şimdi senin için.."
eğer birisi size akıl verdiyse sormadan.. (sorduğun şeyin cevabını bilse bile vermez kimse zaten.. faydası dokunmasın diye, hemen tavsiye verir, nasihat verir, senin iyiliğini filanda düşünmüyordur, kendini birşey zannedecek fırsatı yakalamıştır, hiç kaçırmaz..)
devamını gör...
geceye bir fotoğraf bırak
fotoğraftaki detaylara dikkatlice bakarsanız her bir detayın diğerinden tatlı olduğunu fark edeceksiniz;
1-küçük olan minnoşun terliklerini ters giyişine bakın.
2-yine küçük minnoşun elindeki sapanı tutuşuna bakın.
3- öz çekim yapılan aletin güzelliğine bakın.
4-abinin kardeşini sahiplenen tutuşuna bakın.
5-bir de bakışların güzelliğine bakın e mi?
1-küçük olan minnoşun terliklerini ters giyişine bakın.
2-yine küçük minnoşun elindeki sapanı tutuşuna bakın.
3- öz çekim yapılan aletin güzelliğine bakın.
4-abinin kardeşini sahiplenen tutuşuna bakın.
5-bir de bakışların güzelliğine bakın e mi?
devamını gör...