yarım saate hazır ol gelip seni alacağım
almanın bile insanın içini kıpır kıpır ettiği mesaj. detaylı hazırlanmazsınız. yazsa efil efil bir elbise, dolgu topuklu ayakkabı; kışsa balıkçı yaka kazak, deri ceket ve topuklu bir çizme... hemen şöyle bir rimel, biraz yanağa renk... saçlar iyiyse zaten iyisin. aç müziği, bas gaza, suratında içten bir gülüşle o anın keyfini çıkar... ay yazarken bile ne kadar içine işliyor insanın...
devamını gör...
ormancı
resmi ismi orman muhafaza memuru olan mesleğin halk arasındaki ifade şekli.
bir dönemin kırsalda yaşayan halkı için en prestijli mesleklerden biridir. bu önemi ifade eden çok sevdiğim bir hikaye var:
köyde yaşayan bir adamın oğlu, okumak için şehre gitmiş. okumuş, okumuş, canını dişine takıp çalışmış. en sonunda kaymakam olunca gurur ve sevinç içinde babasını ziyaret etmek için köyüne dönmüş. babasının elini öpüp başlamış okuyup ettiklerini, çektiği emekleri anlatmaya. en sonunda da gurur içinde kaymakam olduğunu söylemiş babasına.
babası biraz buruk, uzaklara dalmış "ah oğlum, o kadar okumuşsun, accık daha okuyup ormancı olamadın mı?" diye sormuş, hafiften kederle.
farklı şehirlerdeki köylerde "olay, şu karşıdaki köyde yaşanmış ." diye anlatıldığını duydum çok kez, dilden dile dolaşmış bir halk öyküsü.
bir dönemin kırsalda yaşayan halkı için en prestijli mesleklerden biridir. bu önemi ifade eden çok sevdiğim bir hikaye var:
köyde yaşayan bir adamın oğlu, okumak için şehre gitmiş. okumuş, okumuş, canını dişine takıp çalışmış. en sonunda kaymakam olunca gurur ve sevinç içinde babasını ziyaret etmek için köyüne dönmüş. babasının elini öpüp başlamış okuyup ettiklerini, çektiği emekleri anlatmaya. en sonunda da gurur içinde kaymakam olduğunu söylemiş babasına.
babası biraz buruk, uzaklara dalmış "ah oğlum, o kadar okumuşsun, accık daha okuyup ormancı olamadın mı?" diye sormuş, hafiften kederle.
farklı şehirlerdeki köylerde "olay, şu karşıdaki köyde yaşanmış ." diye anlatıldığını duydum çok kez, dilden dile dolaşmış bir halk öyküsü.
devamını gör...
flört şiddeti
ben hala anlayamadım flört olayını ve aşamalarını. nefret ediyorum bu tarz olaylardan. birisinden hoşlanırsın ve sadece onunla ilgilenirsin. bu ne böyle aynı anda bir sürü insanla konuşmak, karşındaki insanın sana soru bile soramaması. böyle olaylar yüzünden asla bir ilişkim olmayacak muhtemelen, hiç anlayamadım bu yaşıtlarımın ilişki yaşama biçimlerini.
devamını gör...
yeni bir şey öğrenmenin verdiği haz
öğrenmek, keşfetmek insan için haz veren bir duygudur. çünkü keşfettikçe insan anlamlandırmaya başlar. anlamlandırmak ise insanı aydınlatır. bu yaşanan aydınlanma ise haz verir.
devamını gör...
yazılacak kitabın ilk cümlesi
devamı da var ama henüz bitmedi kitabım.
"yeni kör olmuş biri gibi yaşıyorum hayatı. adımımı nereye atacağımı, neye güvendiğimi, kimi seveceğimi bilmeden… dokunduğum her şeyde daha çok kanıyor ellerim. yaptığım her şeyde biraz daha parçalıyorum umutlarımı. ben oturup kaldığım yerde debelenirken diğerleri acemiliğimle alay edip yanımdan yürüyüp geçiyorlar sanki. her gün daha çok lanet ediyorum kendime, şansıma, başkalarına. onlar bitince yeni birilerini uyduruyorum suçlamak, kötülemek için. çünkü böylesi daha kolay. ayağa kalkıp bir şeye başlamaktan çok daha kolay. onlar gidiyor, ben de arkalarından öylece bakakalıyorum, öylece bakakalıyorum."
"yeni kör olmuş biri gibi yaşıyorum hayatı. adımımı nereye atacağımı, neye güvendiğimi, kimi seveceğimi bilmeden… dokunduğum her şeyde daha çok kanıyor ellerim. yaptığım her şeyde biraz daha parçalıyorum umutlarımı. ben oturup kaldığım yerde debelenirken diğerleri acemiliğimle alay edip yanımdan yürüyüp geçiyorlar sanki. her gün daha çok lanet ediyorum kendime, şansıma, başkalarına. onlar bitince yeni birilerini uyduruyorum suçlamak, kötülemek için. çünkü böylesi daha kolay. ayağa kalkıp bir şeye başlamaktan çok daha kolay. onlar gidiyor, ben de arkalarından öylece bakakalıyorum, öylece bakakalıyorum."
devamını gör...
normal sözlük'ün gececi yazarları
benim de içinde aktif olarak bulunduğum kitle. pandemi sağolsun iki yıldır ne uyku kaldı ne düzeni.* işsiz gibi burada yazan 203 tanımın hepsini de okudum, şimdi benden hızlı davranıp yazan yoksa ben bu başlığa 204. tanımı gireceğim.** yine boş yapmışım kusuruma bakmayın. hep ciddilik de olmaz ama şimdi * neyse bu başlıktaki tanımları okudum, çoğuna çok güldüm, keyfim yerine geldi güzel insanlar sayenizde. neyse, kafa sözlüğün gececi yazarlarına iyi geceler diliyorum.*
edit: tühh imla hatası yapmışım*, hemen düzelteyim.
edit: tühh imla hatası yapmışım*, hemen düzelteyim.
devamını gör...
sınavın varken normal sözlük'te takılmak
yapmayın evladım, kafa sözlük karın doyurmaz!
devamını gör...
tıpta uzmanlık sınavının sadece 3 şehirde yapılması
ankara, istanbul ve izmir dışında okuyan veya çalışan doktor yokmuş gibi davranan ösym'nin başka sınav merkezi taleplerini değerlendirmemesi durumu. en azından pandemi döneminde ülkenin bütün doktorlarını 3 şehire yığmak yerine birkaç sınav merkezi daha eklenebilirdi. neredeyse bayburt'a bile tıp fakültesi açılmışken(belki de çoktan açıldı.) hala sınav merkezi sayısının 3 ile sınırlı kalması nasıl bir saçmalıktır.
bugün itibariyle başvurumu yaptım. 500 tl sınav ücreti, 700 tl gidiş geliş uçak bileti ve kalacak yer ücretiyle varın siz hesap edin.
bence ankara, istanbul ve izmir dışında okuyanlara uzman olmayı yasaklayarak çözüm üretebilirsiniz...
bugün itibariyle başvurumu yaptım. 500 tl sınav ücreti, 700 tl gidiş geliş uçak bileti ve kalacak yer ücretiyle varın siz hesap edin.
bence ankara, istanbul ve izmir dışında okuyanlara uzman olmayı yasaklayarak çözüm üretebilirsiniz...
devamını gör...
akut intermittant porfiria
porfobilinojen deaminaz enzim eksikliği sonucu oluşan tablodur.
idrarda porfobilinojen ve ala birikir.
hastaların idrarı hava ile temas ettiğinde ışıkta koyulaşır.
hastalar ışığa hassas değillerdir, bu özellikle fotosensitivite görülmeyen tek porfira hastalığıdır.
idrarda porfobilinojen ve ala birikir.
hastaların idrarı hava ile temas ettiğinde ışıkta koyulaşır.
hastalar ışığa hassas değillerdir, bu özellikle fotosensitivite görülmeyen tek porfira hastalığıdır.
devamını gör...
sülün osman
insanlar saf ise sülün osman'ın suçu ne?
(sülün osman vatandaşa boğaz köprüsünü satan adam)
(sülün osman vatandaşa boğaz köprüsünü satan adam)
devamını gör...
kişinin kendine sorduğu sorular
istediklerimi gerçekten ne kadar istiyorum ? yoksa her şey bir heves mi ?
peki ben gerçekten bir şey istiyor muyum ?
umursamazlığımın ve boş vermişliğimin hayatı çokta önemsemeyişimin sebebi ne ? ya da olmasa da olur düşüncem ?
hayat kandırmacadan mı ibaret ?
gerçekten yaşamak istiyor muyum ?
çoğu şey hormonlar etkisinde gerçekleşiyor o zaman ben ne kadar özgürüm ?
insan neden sever ? sevgi karşılıksız olur mu ? yoksa bir ihtiyaç mı ?
sevgi bir ihtiyaç ise gerçekten buna ihtiyaç duyuyor muyum ?
birinin beni sevmesi o halde kendi ihtiyacını gidermesi mi ? aynı durumda bende varım.
peki bu ne kadar karşılıksız ? bir bencillik yok mu ?
bir hedefim var mı ? var ise neden var ? zaman geçirmek için mi ?
zaman geçirmek için ise bu bir boşlukta iken kendini oyalamak değil midir ?
neden bazen yürürken yürümeyi unutacakmış gibi hissediyorum ?
halbuki kilometrelerce yürürüm ben.
bir başka bedende de gelebilirdim dünyaya o halde bedenlere canlılık katan bir şey var peki ne bu ?
insan neden kendi seçmedikleri şeyler üzerine kavga eder ? mesela din mesela ülke mesela cinsiyet
bunların hepsi dünyaya geldiğimizde bize dayatılan şeyler.
ve insanların bunlar üzerine fanatikliğinin sebebi ne yine bunları seçmemişken ?
beynimizde hayvanlarda da bulunan bölge var sadece işlevi yemek-içmek ve cinsellik olan
peki ben ne kadar insanım ? sahi her şey bedende gerçekleşiyorsa ben neyim ki ? ne işe yarıyorum ?
neden ihtiyaç duyarız ? sevgi için ? mutluluk için ? huzur için ?
beden için temel yaşam gereksinimleri bir kenara bırakıldığında hormonâl olarak ihtiyaç duyulan şeyler beynimizin bir oyunu mu yoksa ?
insan buna karşı çıkabilir mi ? gökyüzünde sevdiğim bir atmosfer olmasa neden üzülürüm ? mutluluğum dışa mı bağlı olması gerekir ?
hormonlar niye hep bir şeyi bir şeye atfeder ? yoksa bunu ben mi yaparım ? insan öylesine mutlu olamaz mı ? öylesine mutlu olmakta bir kandırmaca mı yoksa ?
insan neden hep elde etmek ister bir gün tüm elindekiler gidecekken ? sahi elde ettiklerimiz ne kadar elimizde ?
bir evin olsun mesela bir deprem yeter ona.
artık birini sevmeyi ya da sevmemeyi
mutlu olmayı ya da olmamayı
üzülmeyi ya da üzülmemeyi
vb.
önemsemiyorsam ne için yaşıyorum ? haybeye yaşıyormuşum gibi geliyor. kendimi önemsemesem de bazı insanları önemsiyorum.
peki neden ? yoksa ben onları seviyor muyum ? onlardan bir beklentim de yok. o halde sevgi karşılıksız olabilir mi ?
kendim için yaşamıyorsam niye başkaları için yaşıyorum ? onlar bensiz yaşayamaz mı ? yaşarlar.
neden ölümü merak ediyorum ? ve neden hep aklımın bir köşesinde ve ara ara ringin ortasına geliyor ?
hayatta yaşamaya değer şeyler yok mu ? aslında yaşamaya değer gördüğüm çok şey var o halde niye hep ölüm fikri aklıma geliyor ?
insan yaşarken ölümü çok düşünürse yaşamını kısıtlamış olmaz mı ? sonuçta bir şeyi hakkıyla yapmak için ona odaklanmak gerek.
bu arada çok düşünmeyecektim demiştim: #1060008 neden böyle oldu ?* neyse artık yine de olumsuzluğa kapılmıyorum.
bence olumsuzluk diye bir şey de yok neyse şimdi bunu açarsam bu da sayfalar sürer*
bunlar gayet normal geliyor artık. bir şey düşünüyorsun sonra farklı farklı kollara ayrılıyor süperrr*
"düşünüyorum, öyleyse varım." - rene descartes
"sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez." - socrates
peki ben gerçekten bir şey istiyor muyum ?
umursamazlığımın ve boş vermişliğimin hayatı çokta önemsemeyişimin sebebi ne ? ya da olmasa da olur düşüncem ?
hayat kandırmacadan mı ibaret ?
gerçekten yaşamak istiyor muyum ?
çoğu şey hormonlar etkisinde gerçekleşiyor o zaman ben ne kadar özgürüm ?
insan neden sever ? sevgi karşılıksız olur mu ? yoksa bir ihtiyaç mı ?
sevgi bir ihtiyaç ise gerçekten buna ihtiyaç duyuyor muyum ?
birinin beni sevmesi o halde kendi ihtiyacını gidermesi mi ? aynı durumda bende varım.
peki bu ne kadar karşılıksız ? bir bencillik yok mu ?
bir hedefim var mı ? var ise neden var ? zaman geçirmek için mi ?
zaman geçirmek için ise bu bir boşlukta iken kendini oyalamak değil midir ?
neden bazen yürürken yürümeyi unutacakmış gibi hissediyorum ?
halbuki kilometrelerce yürürüm ben.
bir başka bedende de gelebilirdim dünyaya o halde bedenlere canlılık katan bir şey var peki ne bu ?
insan neden kendi seçmedikleri şeyler üzerine kavga eder ? mesela din mesela ülke mesela cinsiyet
bunların hepsi dünyaya geldiğimizde bize dayatılan şeyler.
ve insanların bunlar üzerine fanatikliğinin sebebi ne yine bunları seçmemişken ?
beynimizde hayvanlarda da bulunan bölge var sadece işlevi yemek-içmek ve cinsellik olan
peki ben ne kadar insanım ? sahi her şey bedende gerçekleşiyorsa ben neyim ki ? ne işe yarıyorum ?
neden ihtiyaç duyarız ? sevgi için ? mutluluk için ? huzur için ?
beden için temel yaşam gereksinimleri bir kenara bırakıldığında hormonâl olarak ihtiyaç duyulan şeyler beynimizin bir oyunu mu yoksa ?
insan buna karşı çıkabilir mi ? gökyüzünde sevdiğim bir atmosfer olmasa neden üzülürüm ? mutluluğum dışa mı bağlı olması gerekir ?
hormonlar niye hep bir şeyi bir şeye atfeder ? yoksa bunu ben mi yaparım ? insan öylesine mutlu olamaz mı ? öylesine mutlu olmakta bir kandırmaca mı yoksa ?
insan neden hep elde etmek ister bir gün tüm elindekiler gidecekken ? sahi elde ettiklerimiz ne kadar elimizde ?
bir evin olsun mesela bir deprem yeter ona.
artık birini sevmeyi ya da sevmemeyi
mutlu olmayı ya da olmamayı
üzülmeyi ya da üzülmemeyi
vb.
önemsemiyorsam ne için yaşıyorum ? haybeye yaşıyormuşum gibi geliyor. kendimi önemsemesem de bazı insanları önemsiyorum.
peki neden ? yoksa ben onları seviyor muyum ? onlardan bir beklentim de yok. o halde sevgi karşılıksız olabilir mi ?
kendim için yaşamıyorsam niye başkaları için yaşıyorum ? onlar bensiz yaşayamaz mı ? yaşarlar.
neden ölümü merak ediyorum ? ve neden hep aklımın bir köşesinde ve ara ara ringin ortasına geliyor ?
hayatta yaşamaya değer şeyler yok mu ? aslında yaşamaya değer gördüğüm çok şey var o halde niye hep ölüm fikri aklıma geliyor ?
insan yaşarken ölümü çok düşünürse yaşamını kısıtlamış olmaz mı ? sonuçta bir şeyi hakkıyla yapmak için ona odaklanmak gerek.
bu arada çok düşünmeyecektim demiştim: #1060008 neden böyle oldu ?* neyse artık yine de olumsuzluğa kapılmıyorum.
bence olumsuzluk diye bir şey de yok neyse şimdi bunu açarsam bu da sayfalar sürer*
bunlar gayet normal geliyor artık. bir şey düşünüyorsun sonra farklı farklı kollara ayrılıyor süperrr*
"düşünüyorum, öyleyse varım." - rene descartes
"sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez." - socrates
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin söyleşisi
"benim bir akrabam olamaz, böyle bir şey mümkün değil".
- yoldaş benjamin franklin.
- yoldaş benjamin franklin.
devamını gör...
anne frank'ın hatıra defteri
insan olmak çok zor. çoğu zaman elimizden gelmiyor. yapamıyoruz. beceremiyoruz. bize benzemeyen herkesi ya kendimizden uzaklaştırma telaşındayız ya da yok etme hevesinde. kullandığımız dil bile zehirli. eğer eşcinsel birine anlayış gösterecekse “ onu da böyle kabul ediyoruz”. sanki bizim kabulümüz bir lütufmuş gibi. başka ırktan birini seversek “ onu bile seviyoruz”, cümledeki bile sevgimizi baltalamazmış gibi. hayvanlara “ yaşama hakkı” tanıyoruz, sanki bu yaşama hükmüne verme gücü bize aitmiş gibi. bir grup ağacı kestikten sonra başka yere yenilerini dikiyoruz. sanki öldürdüğümüz ağaçların hayatı başla ağaçlarla devam edermiş gibi. kibirimizden ödün vermemekte kararlıyız. ve bu kararlılık bizi insanlıktan fersah fersah uzak bir yere götürmekte.
düşmanımızın düşmanı dostumuz. o dost ne kadar acımasız olursa olsun. bir halkın yok edilmesi, işkenceden geçirilmesi “ onların hak ettiği” bir şey bize göre. tanımadığımız insanların ölümlerini alkışlamak ne acı!
anne frank benim kardeşimdi. o bir evin derinliklerinden nazilerin zulmünden saklanırken tuttuğu günlüklerden insan olmanın ve bunu kaybetmenin abecesini anlattı geride kalanlara. çünkü anne geride kalanlardan biri değildi.
toplama kamplarını akıl edebilmiş bir canlı türünün mensubu olmaktan duyduğum utanç anne’nin günlüklerini okuyunca perçinlendi. utanıyorum insan olmaktan okudukça.
okuyun, utanın ve insan olun biraz...
düşmanımızın düşmanı dostumuz. o dost ne kadar acımasız olursa olsun. bir halkın yok edilmesi, işkenceden geçirilmesi “ onların hak ettiği” bir şey bize göre. tanımadığımız insanların ölümlerini alkışlamak ne acı!
anne frank benim kardeşimdi. o bir evin derinliklerinden nazilerin zulmünden saklanırken tuttuğu günlüklerden insan olmanın ve bunu kaybetmenin abecesini anlattı geride kalanlara. çünkü anne geride kalanlardan biri değildi.
toplama kamplarını akıl edebilmiş bir canlı türünün mensubu olmaktan duyduğum utanç anne’nin günlüklerini okuyunca perçinlendi. utanıyorum insan olmaktan okudukça.
okuyun, utanın ve insan olun biraz...
devamını gör...
sinüzit
kış ayı gelince korkmaya başlarım.bandana olmazsa sokağa çıkamam o derece. yine tıkalı sinüzler ne yapsam boş, çekmeyen bilmez.
bu dertten muzdarip olan kardeşlerim ağlayalım diyeceğim ama daha da tıkanır diye onu da yapamayız.
bu dertten muzdarip olan kardeşlerim ağlayalım diyeceğim ama daha da tıkanır diye onu da yapamayız.
devamını gör...
19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı
malum iktidar sayesinde hiçbir bayramı kutlamadigimiz gibi bunuda kutlamadigimiz, çok değerli bir bayramimiz.
devamını gör...
fetal alkol spektrum bozukluğu
hamilelikte yoğun alkol alan annelerin çocuklarında ortaya çıkan bir dizi anormallik ve problemlerdir. bu anormallikler; yüz deformeleri, uzuvlarda ve kalpte görülen kusurlardır.
tabii sadece alkol olarak düşünülmemelidir. çocuğun gelişimini olumsuz etkileyen başka zararlı maddeler de vardır.
hamilelikte sigara içmek:
-erken doğum
-bebeğin düşük kiloda doğması
-solunum problemleri
-ani bebek ölümü sendromu'na yol açabilir. ayrıca adhd(attention deficit hyperactivity disorder) yani dikkat eksikliği ve hiparektivite bozukluğu için de bir risk oluşturmaktadır.
hamilelikte kokain kullanmak:
-bozulmuş motor gelişim
-yaşıtlarına göre daha yavaş büyüme hızı
-dil gelişiminde bozukluk
-davranışsal problemlere yol açabilir.
hamilelikte esrar kullanmak:
-düşük zeka seviyesi
-düşük kiloda doğuma sebebiyet verebilir.
hamilelikte eroin kullanmak:
-titreme
-sinirlilik
-anormal ağlama davranışlarına neden olabilir.
tüm bu sebeplerden dolayı hamilelikte sigara, alkol, kokain, esrar, eroin ve bu tarz zararlı maddeler kesinlikle kullanılmamalıdır. sigara içen başka bir kişinin yanında da bulunulmamalıdır. çocuğun sağlıklı doğması ve sonrasında da sağlıklı gelişim göstermesi annenin stresten ve zararlı şeylerden uzak, sağlıklı beslenmesine bağlıdır.
tabii sadece alkol olarak düşünülmemelidir. çocuğun gelişimini olumsuz etkileyen başka zararlı maddeler de vardır.
hamilelikte sigara içmek:
-erken doğum
-bebeğin düşük kiloda doğması
-solunum problemleri
-ani bebek ölümü sendromu'na yol açabilir. ayrıca adhd(attention deficit hyperactivity disorder) yani dikkat eksikliği ve hiparektivite bozukluğu için de bir risk oluşturmaktadır.
hamilelikte kokain kullanmak:
-bozulmuş motor gelişim
-yaşıtlarına göre daha yavaş büyüme hızı
-dil gelişiminde bozukluk
-davranışsal problemlere yol açabilir.
hamilelikte esrar kullanmak:
-düşük zeka seviyesi
-düşük kiloda doğuma sebebiyet verebilir.
hamilelikte eroin kullanmak:
-titreme
-sinirlilik
-anormal ağlama davranışlarına neden olabilir.
tüm bu sebeplerden dolayı hamilelikte sigara, alkol, kokain, esrar, eroin ve bu tarz zararlı maddeler kesinlikle kullanılmamalıdır. sigara içen başka bir kişinin yanında da bulunulmamalıdır. çocuğun sağlıklı doğması ve sonrasında da sağlıklı gelişim göstermesi annenin stresten ve zararlı şeylerden uzak, sağlıklı beslenmesine bağlıdır.
devamını gör...
normal sözlük’te artı oyun bilinmeyen faydaları
artı oy aldığımda, girdiğim tanımı tekrar okuma ihtiyacı duyuyorum.
bazen kendi tanımıma yahu bunu gerçekten benmi yazdım? hangi kafayla yazdım? bu nasıl bir tanım ne çeşit bir açıklama ne amaçla yazılmış diyorum kendime..
bazen artı oy alan tanımlarım bana öyle saçma geliyor ki düzeltmeyip direkt silme ihtiyacı duyuyorum.
artı oy=tdk.
bazen kendi tanımıma yahu bunu gerçekten benmi yazdım? hangi kafayla yazdım? bu nasıl bir tanım ne çeşit bir açıklama ne amaçla yazılmış diyorum kendime..
bazen artı oy alan tanımlarım bana öyle saçma geliyor ki düzeltmeyip direkt silme ihtiyacı duyuyorum.
artı oy=tdk.
devamını gör...
tanju okan şarkılarından bir alıntı
güzel sesiyle kulaklarımızı pasını silen, neredeyse tüm şarkıları çok özel olan sanatçı.
"...
hayatım anlamsız şimdi
sendin bana neşe veren seviyorum sevgilim
sen benim sıcak güneşim
güzel tatlı tek eşimdin kara sevdam sevgilimdin
unutamam asla seni
hergün anıyorum bi asla seni
n'olursun dön dön bana
kollarım bekliyor seni
öpsem öpsem ellerini
yine de sana hasretim
..."
"...
hayatım anlamsız şimdi
sendin bana neşe veren seviyorum sevgilim
sen benim sıcak güneşim
güzel tatlı tek eşimdin kara sevdam sevgilimdin
unutamam asla seni
hergün anıyorum bi asla seni
n'olursun dön dön bana
kollarım bekliyor seni
öpsem öpsem ellerini
yine de sana hasretim
..."
devamını gör...

