türkçe’ye “tıbbın kanunu” olarak çevrilebilir. ibn-i sina’nın kaleme aldığı 14 ciltlik tıp ansiklopedisidir. arapça yazılmış olan bu eser, ibn-i sina’nın kendi tecrübelerinden tutun yaşadığı dönem itibari ile orta çağ islam tıbbından, antik yunan hekimlerin yazılarına, antik hint tıp geleneğinden ve dahi antik arap ve pers tıp geleneklerine dayanmaktadır.
tıp tarihi konusunda çok önemli bir yere sahip olan eser, gerek avrupa gerekse islam topraklarında tıbbi standardı belirlediği gibi, eser ibn-i sina'nın en tanınmış eseri konumuna gelmiştir. nitekim eser fransa'daki montpellier üniversitesi gibi birçok farklı tıp okulunda, 1650 senesine kadar kullanılmıştır.

devamını gör...

(bkz: yemek yediği kaba pislemek).
devamını gör...

üzgün ayçiçekleri
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir tahsin yücel romanıdır.

romanı ilk okuduğumda çok beğendiğimi ama içselleştiremediğimi anlamam için benzer bir olay yaşamam ve romanı tekrar okumam gerekti. ve tahsin yücel’in ne kader büyük bir yazar olduğunu o zaman yeniden anladım.

benim saçma hikayem uzunca bir süre kesmediğim sakallarımı yeni aldığım tıraş makinesini denemek için kesmeye karar vermemle başladı.

hangi akla hizmetse makineyi önce çeneme götürdüm ve o bilindik cızırtı ile birlikte çenemdeki sakallar bir anda yok oldu. aynada bana bakan adam bir anda wolverine ‘e dönüştü. ama logan filmindeki kendinden vaz geçmiş haline. bu böyle olmaz deyip yanakları da tıraş edince amatör bir barış manço bıyığına sahip oldum ve kuzguna şahin görünen bir yavru olduğum için de bu hali çok beğendim. aslında o halimi görseniz allah’ın yarattığına inanılmayacak kadar çirkin bir halde olduğumu söylerdiniz.

ve hemen dışarı çıktım. arabayla ilerlerken bir kavşakta yol hakkı benim olduğu için dönerken bir başka arabayla burun buruna geldim ama karşımdaki şoför kafasıyla selam verip yolu bana bıraktı. yaşadığım küçük şehirde böyle bir şeyin olması mümkün değildi. o gün hala şehirde dünya döner kavşak günü olarak kutlanır.

ikinci olay ise daha ilginç. esnafın umursamazlığı ile meşhur olduğu şehirde bir şeyler almak için bir dükkana girdiğimde yayılmış oturan iki adam bir anda oturuşunu düzeltip “ abi hoş geldin” dediler. benden en az 15 yaş büyük olan iki adamın bana abi demesine mi şaşayım, yoksa esnafın bu tavrını daha önce hiç görmediğime mi yanayım bilemedim.

ve bu gün boyu devam ettim. bir arz bir ikram anlatamam. ben o gazla bir sene freak show gibi dolaştım. ve o sene anladım ki bıyık söylencesi diye bir şey var.

bir taşra kasabasında bıyık bıraktığı andan itibaren hayatı değişen cumali’nin hikayesi bu ve cumali’nin git gide bıyığı taşıyan kişiye dönüşmesinin. eğer türk edebiyatında bir başyapıt okumak istiyorsanız hemen alın ve okuyun.
devamını gör...

insanin icini kıpır kıpır eden turuncu
devamını gör...

532 - 537 yılları arasında imparator jüstinyen tarafından yaptırılan depremlere ve istilalara rağmen 1453'e kadar kilise, o tarihten sonrada cami, cumhuriyet dönemi ile birlikte müze olarak yüzyıllardır ayakta duran, temmuz ayında iç siyasete meze olarak tekrar camiye çevrilen dünyanın en ihtişamlı yapılarının başında gelen önünde saygıyla eğildiğim dünya kültürel mirası.
devamını gör...

"yavaş yavaş delirdim kimse farketmedi."
devamını gör...

yürümek . evet bildiğin yürümek , böyle damlalar yüzüne hafifçe çarpacak, kafanın içinde bir müzik , burnunun hafif donması , saçından aşağıya akan su damlaları saatlerce yağmur altında yürümek.
devamını gör...

büyülü sevda bahçesinde
dokunduğum her gül, sen oldu
bahçemin her yeri, seninle doldu
batan her diken, ruhumda soldu
güzel bir acıyla, onlar da sen oldu.
devamını gör...

ben yazar olana kadar favori atabileceğimi fark etmemiştim,neyse ki katıldıktan 3 saat sonra falan yazar oldum da hayali protestom uzun sürmedi.
devamını gör...

bir tatlı huzur..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nazi dönemi propaganda bakanı. "bir yalanı sürekli tekrar ederseniz toplum bir süre sonra bu yalana inanır" şeklinde beyanı vardır.
devamını gör...

saçmadır. anne olmayan kadınlar aşağılık olmadığı gibi annelik de kutsal değildir. her kadın değerlidir ancak arada bir üstünlük söz konusu olamaz. lakin bu demek değildir ki anneliğin ve annelerin bir önemi yok. annelik illa ki çok önemlidir. bir çocuğu doğurmaya, büyütmeye, hayatını ona adamaya karar vermek çok büyük bir sorumluluk ve fedakarlık gerektiriyor. bunu göze alabilen kadınlara saygımız sonsuz. ancak kutsallaştırılması kabul edilemez.
devamını gör...

geçti dost kervanı eyleme beni...
devamını gör...

günaydın sözlükçüğüm. rejim kafasıyla uyandığım için aç uyandım ben ya ama olsun bu sefer vazgeçmek yok*
ben hayattan soğutan limonlu ılık suyumu içerken hepinize; dumanı üstünde sıcacık poğaçalı, patates kızartmalı, gözlemeli kahvaltılar diliyorum. hayır tabiki ağlamıyorum gözüme limon kaçtı.

gülümseyin cancağızlarim, bulaşıcı..
maske var bahanesi istemem gözlerden belli oluyor zira. çooook güzel bir gün olsun.*
devamını gör...


“bence körleşmiyoruz. hepimiz körüz. körüz ama bakıyoruz. bakabilen ama görmeyen kör insanlar…”


jose saramgo, hayatımda 10 kitaplık dev bir yer tutmuş, roman sanatına yeni bir nefes getirmiş, romanın safi zaman geçirme aracı olmadığını; onun bir sanat olduğunu insanlara yeniden hatırlatmış büyük edebiyatçı. 2010 yılının 18 haziran’ında hayatını kaybettiğinde çok bencil bir şekilde artık yeni bir saramago kitabı okuymayacağım için üzülmüştüm en çok.
ama sonradan düşününce kaybımın bundan daha büyük olduğunu anladım.

filistine gidip yahudileri kınayacak kadar adil, kiliseye kafa tutacak kadar cesur bir adamdı bizi dünyada yalnız bırakan saramago. o yazıda cesaretin önemini bize gösteren bir bilgeydi ve tezat odur ki onun hayatında tanıdığı en bilge adam okuma yazma bilmiyordu.

saramago’nun bizi hediye olarak bıraktığı mücevherlerden biri de “körlük”tür. körlük’te kahramanların isimleri yoktur, onlar 1. kör, 2. kör, hırsız, doktor ve doktor’un karısı olarak ünvanlandırılmış nesnelerdir. bu durum saramago’nun noktalama işaretlerinde oynadığı oyunun bir parçası da olabilir, modernizmin insanları tektipleşmeye itmesine yapılmış dahice bir gönderme de. şehirde bir salgına dönüşen körlük sadece doktorun karısına bulaşmaz. yani şehirde görebilen yalnız bir kadın kalmıştır.

körlük sanıldığının aksine karanlık bir şey değildir. körlük, bembeyaz bir perdedir. ve bence bu körlüğü daha da korkutucu yapar. başlarda şehirde hayat kontrolden çıkma eğilimi gösterir ancak sonra sonra işler yoluna koyulur, zira körler arasında güç grupları meydana gelmeye başlar, bir grubun hükümranlığı artar, silahlı adamlar diğer insanların özgürlüğü ve hakları üzerind ekendi lehine söz sahibi olur. bildiğimiz modern dünya işte. modern dünyaya, kravatlı faşistlere bembeyaz bir devrimci tepkidir körlük.

insanın tüyleri diken diken olmuyorsa eğer bu kitabı okurkern körlük illettinden müstarip olduğu hiç düşünülmeden iddia edilebilir. kitap fernando meirellestarafından filme alınmıştır, çok iyi bir film olmasa da kitabı okuyan insanlar için etkileyici bir yapıt ortaya çıkmış olduğunu söylyebiliriz, içimizde hafif kuşkularla. isimsiz kahramanların, modernizmin beyaz kölelerinin hikayesidir “körlük”.
saramago 1995 yılında yayınlanan körlük’ten 11 yıl sonra 2006’da körlük’te bıraktığı yerden “görmek“le devam eder. o da okunmaya değer bir büyük romandır ve yakında onunla ilgili bir yazı da kaleme alınacaktır.

son bir kişisel not: bu yazıyı yazarken saramago’nun ölümüyle ilgili yazılara rast gelince hayatımda hiç görmediğin, aynı dili konuşmadığım bir insanı özleyebileceğimi anladım.
devamını gör...

hepsi değil de çoğu ergen. kitap kampanyasını gören geliyor. kazıklı maria'nın kitlesinden bahsetmiyorum bile. 50 liralık hediye çeki için twitter gibi kullanıyorlar sözlüğü.

edit: başlık da ukde sanırım.
devamını gör...

en genel ifade ile, üretmek anlamına gelen kelimedir.
devamını gör...

tanımlarını beğendiğim yazarlara gönderilmesini sağladığım iletidir.

bana gelince de hoş olur tatlış olur sevimli olur. sivrilik yapıp atıp tutamayacağım tabi ki de mutlu ediyor. selamlar gençler.*
devamını gör...

bir çeşit bulut türüdür. yaklaşık 6000 metrede bulunurlar. jet akımların getirdiği nemin yoğunlaşması sonucu oluşurlar. buz kristallerinden oluşan bu bulutlar ganelde 1 ya da 2 gün sonra gelecek yağışı haber verirler.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim