kendisi.

başka bir şeye ihtiyacım yoktu.
devamını gör...

insan genellemelerinden kaçınmak hepimiz için daha faydalı olacaktır. z kuşağında da güzel ve kıymetli kardeşlerimiz var. onları kırmaktan imtina edelim.
devamını gör...

ben eskiden bunun "bir anda" olduğuna inanmazdım. sonra bir anda fark ettim aşık olduğumu. yıllarca sözümona taş kestirdiğimiz kalbimizi eritip, toz konduramadığımız yalnızlığımıza anında sırt döndürebiliyormuş. güçlü bir şey bu. üzerine konuşacağız, bu işleri iyi bilenler arasında bir dertleşme olacak. biralarımız ve çerezimiz hazır; alkol ve müzik de etkisini gösterdiğine göre başlayalım.

ilk olarak, insan aşık olduğunu gün boyunca onu düşünüp, işlerini, odağını ertelemeye başladığında anlıyor. sözgelimi akşam oyun oynayacaksınız ya da film izleyeceksiniz. hiç şansı yok. çıkarsınız balkona, yakarsınız bir sigara ve onu düşünürsünüz. herkesin hayalleri farklı farklıdır ama her biri titizlikle işlenir. adım adım kurgularsın sahneleri. yanlış olan, tutarsız olan bir durum olursa durdurursun mesela hayali. orayı düzenlersin, tekrar tekrar oynatırsın. otobüs durağında sarılmışsındır. orada olmaz, otobüs ve insanlar vardır. o halde otobüs durağının biraz ilerisinde sarılırsın, daha rahattır. olmayacak şeyleri de düzenlersin. öpersin mesela. haha, hop dedik! daha erkendir a.koyim. daha 2 ay geçmiştir ve öpmek için erkendir. hemen geri sararsın, öpücük yoktur. sadece sarılmak yeter de artar bile. allah bereket versin. bir bakmışsın hava kararmış, 1 saattir aynı yere bakmışsın ya da şarkı listenin sonuna gelinmiştir. sigara paketinin dibi görünmüştür; ne hayaller üflenmiştir gökyüzüne. nefistir gerçekten. çok güçlüdür.

allah bereket versindir aslında. eh, bu kadarı yetmelidir neticede. yetmez. bir kadın vardır; bedenen orada değildir ama oradadır. heyecan bastırıyordur sürekli. mutlusundur işte. lakin yetmez. aşk, benlikten bilince buram buram akar. o durmak istese sen durmazsın. "ben biraz uzanacağım, bugün erken uyuyacağım" der kaçarsın. sonra 3 saat geçer, kalkar bir sigara içersin. ne oldu ? "uyku tutmadı a.koyim, kafamız bozuk." haha. kafa falan bozuk değildir, "sevdiğim kadını düşünmek için biraz yalnız kalmak istedim" diyemezsin. aşk biraz özeldir neticede. akıtırsın aşkı her zerrene. bir noktadan sonra bilinç alarm vermeye başlar. hayallerden alınan haz, yerini ızdıraba bırakmaya başlar. bunun sebebi şudur abicim: o ellerini tuttuğun, sarıldığın insanın hayalinde yarattığı duygunun gerçeğini istiyorsun. bu kadar basit. net bir şey. o hissin bir imitasyonunu kafanda kurgulayıp yaşamak yetmiyor insana işte lan. bu kadar basit a.koyim.

işte bu noktada arızaya bağlıyoruz. çünkü hayalimizde kadın, biz ona sarılmak istediğimizde sarılıyordur. çünkü biz öyle istemişizdir. lakin gerçekler farklıdır. gerçek nedir biliyor musunuz ? "bu akşam beraber yemek yiyelim mi ?" bile diyememektir. haha, bu kadar uzaktır işte hayallerle gerçekler. sonra diyelim ki yemeğe çıktık. öyle bir duygusal ortam olur ki davet kabulu tamamen nezakettendir. telefon eldedir, biz sohbet ederken birileriyle konuşulmaktadır. taksi durağına yürüdük. "hadi görüşürüz" deyip kapıyı vurup girer. haha, eve kıçından vurulmuş gibi topallayarak dönersin.

bazıları, hayal dünyası ile gerçek arasında bir ilişki kurar. gerçekler acıdır maalesef, bunu bilirler. o yüzden o günün kurgusunu, kendi hayallerinden ziyade karşısındakinin davranışlarından yapar. basit bir ortamda, birer dal sigara içilmiştir. mevzu basittir. 10 dakikadır toplasan. lakin dakikada bir mesaj için telefona bakılıyordur. nedir bu ya a.koyim. sen, onun gözlerinden başka bir yere baktığın zamanlarda dahi "dön hadi, konu aç, onu dinleyeceğin, onun da konuşacağı bir şey bul aptal herif" diye kendine kızarken, o başka bir insana cevap yetiştirmektedir. senin için adil değildir ama gerçektir. sen onu, o başkasını.

bu sahneye bakarsın, o akşam yemeği davetini düşünürsün. vay anasınıdır ya. altı üstü 2 saat beraber oturup sohbet etmektir bütün mesele. işin içine duygular, başka başka hayal kırıklıkları, umutsuzluklar girince bir anda imkansız gelir o basit yemek. basit bir yürüyüşün arkasından bir sarılma; çok uzaktır artık senden. kendi kendine gelin güvey olmuşsundur kaç gecedir. hiçbirinde aklına bile gelmemişsindir belki. kendin çalıp oynamışsındır. kendi kendini aldatmışsındır.

hepsini bir toparlarsın. "peki" dersin. "bu işler böyleymiş, bizim haddimize değilmiş." artık kenardasındır, kenarı kabullenmişsindir. mücadele yoktur, cesaret yoktur ortada. bir yandan da eskisi gibi yalnızlığınla mutlu değilsindir artık. seni kucağından bir anda bırakmıştır ve tutmasını istediğin insan da tutmamıştır. sen düşerken, o bunu görürken, başka yöne bakmıştır işte. şimdi ne yalnızlık tutar elini ne de aşk. ikisinde terk edip gitmiştir kısacık bir sürede, sahipsiz kalmışsındır. düşüp, paramparça olursun.

bir kenarda, yavaş yavaş kırılan parçalarını toplamaya başlarsın. ilk bir iki gün geçer, biraz toparlanma var gibidir. üçüncü gün, zihnini aldatmaya gücünün kalmadığı zaman, bir anda tüm sahneyi görürsün. parçaların her yerdedir. çok yükselmiş ve büyük düşmüşsündür. artık zaman lazımdır, yine, yeniden zamana sığınırsın.


bu aşkın kavuşulduğu versiyonunu hiç deneyimlemedim. deneyimleyemediğim şeyi de yazamam. ben aşkın, acısını yaşayanlarla konuşabilirim ancak.
devamını gör...

adana'dan mersine denize gelenler de cennetten kaçıp geliyorlar demek.
devamını gör...

linç yemek, birilerini sinirlendirmek için açıldığını düşündüğüm başlık.

yüzyüzeyken bile bir şeyleri anlatmak öğrencilerin kavramasını sağlamak zorken bunu uzaktan yapmak, öğrenciye kendini dinletebilmek çok daha güç. herkesin internet, tablet gibi derse erişim imkanının olmadığını da düşünürsek hem öğrenci hem de öğretmen açısından çok sıkıntılı bir dönemden geçtik. evde çocuklarının birkaç saatlik dersiyle ödeviyle ilgilenmekten aciz ebeveynleri gördükçe yaptıkları işin ne kadar sabır, özen gerektirdiğini daha iyi anlıyoruz. hep olumsuz örnekler verilir ama çok iyi öğretmenlerimiz var: öğrencisinin derdini kendine dert edinen, kendi çocuğunun geleceğiymiş gibi endişelenen, planlar yapan, yön gösteren. onlar hepimizi yetiştiren hayatımızda iz bırakan insanlar. iyi ki varlar..
devamını gör...

ölen yaşlı insanların bir sonraki kışı göremeyecek olmasına rağmen bilmeden hazırlık yapmasıdır çok hüzünlü geliyor bana iç burkuyor.
turşu kuruyor mesela sonra ölüyor . çok hüzünlü.
devamını gör...

dirençli depresyon tedavisinde intranazal (burun içinden) uygulanan nmda blokajı yaparak etki gösteren antidepresan medikal ajandır.
edit: antidepresan yazmadığımı hatırlatan pastirmalicorek'e teşekkür ederim. :)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
dobby, marsyolcusunun diğer ayağı bitirmesini bekliyor.
devamını gör...

1926 yılında yasalaşıp 1935 yılında bayram olarak kabul edilen ve kıyı denizciliği anlamına gelen sözcük.
devamını gör...

batmaya çalışırken
ankara - 2021
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu ülkeye laiklik de cumhuriyet de kadın hakları da gökten zembille indi.

elin gavurunun 300 yıl boyunca vuruşa vuruşa, öle öle kazandığı hakkı daha dün padişaha el etek divan duran marabaya bedavaya şlink diye verirsen elbette tayyip olur herşey.
devamını gör...

keşke konuşmayı öğrenebilme imkanları olsa da en azından beni o kadar dinledikten sonra onay ya da ret verebilseler.
devamını gör...

destek olduğu kampanya ve düzenleyeceği etkinliklerle kalbimizi kazanmıştır. iyi ki geldin kafa sözlük!
devamını gör...

cevap verseniz bir türlü vermeseniz bir türlü olan sorulardır.
(bkz: evlilik ne zaman)
(bkz: kilo mu aldın)
(bkz: ne kadar maaş alıyorsun)
devamını gör...

yalnızlığımızın görkemli kalelerinden çıkabilecek kadar cesur olamadığımız için.
devamını gör...

christiane vera felscherinow'un hayatının anlatıldığı ve tamamen onun ağzından iki gzeteci tarafından kaleme alınmış kitap. kitabın orijinal ismi "wir kinder vom bahnhof "'dur. 2011 yılında bu kitabı okumuştum ve bende epey derin bir etki bıraktığını söylemek mümkün. yapay hikayelerden ve kurgulardan sıkılanlara önerebilirim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çocuk istismarcısı hacı hocalara da iki çift laf etmesini beklediğimiz yobaz zırvası. ulan son olimpiyat şampiyonunu ezmişler, belki de takım sporlarında ilk madalyayı filenin sultanları getirecek şunun dediklerine bak.
devamını gör...

bekçilik pardon galaksi muhafızlığı.*

(bkz: bekçilerin kendilerine bekçi denmesini istememesi)
devamını gör...

zihnim internet aleminin komik videoları çöplüğü gibi. öyle ki her durum her konuşma için kafamda anında bir video beliriyor, sonsuza kadar yalnızca videolardaki replikler ile hayatımı sürdürebilecek seviyede bir rezillik… tüm bu kirlilik içerisinde şu video ve altındaki yorumlardan daha çok güldüğüm çok az video var. uçurumdan düşen la ibo ve aşırı sakin arkadaşları sizi unutturmamaya and içtim!

devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim