15 nisan 2021 adana'da kadına şiddet videosu
arkadaşımın yanındaydım bu videoyu gördüğümde, ikimiz de donakaldık. hiçbir şey diyemeden, bi tepki veremeden kaldık oyle. diyecek tek bir şey bulamıyorum dostlar çünkü maalesef ki sözün bittiği yerdeyiz.
devamını gör...
tıp fakültesinde okumak
en büyük pişmanlığım bu hayatta. pandemi dönemimde daha da yoğun hissediyorum bunu.
hastanede hocaların ego tatmin aracıyız sadece stajyerler ve intörnler olarak, ne kadar çalışırsak çalışalım yeterli değil, sözlüde hoca ters tarafından kalkmışsa bütün emeğimizi yok sayarak herkese düşük verip bırakabilir, sadece var olduğun için sana sinirlenebilir, özel hayatın hakkında üzerine vazife olmayan yorumlar yapabilir, evde yaşadığı bir olay yüzünden suçsuzken insanların yanında seni rencide edebilir, hiçbir şey diyemezsin çünkü bu devran böyle gelmiş böyle gidecektir, kimseye şikayet edemezsin, hakkını arayamazsın. haksızlığa uğramayı kaldıramayan bünyelere çok ağır geliyor böyle şeyler. her bölümde vardır manyak hocalar, olmaması gereken olaylar ama tıp fakültesinde sistematikleşmiş bir mobbing var en tepeden aşağıya.
durmadan ders çalışıp bir yandan da mobbing ve sağlıkta şiddet olaylarını görerek meslek hayatı hakkında her geçen gün daha da umutsuzluğa kapılıyoruz, öğrenciliğimiz bitince rahat edicez diyemiyoruz. birkaç ay önce bir doktor intihar etti, intihar mektubunda hastanede uygulanan mobbingin kendisini ne kadar etkilediğinden bahsediyordu. ruh sağlığı bozulan, istifa eden bir sürü doktor var benzer şekilde.
şiddet haberleri asla bitmiyor zaten. daha yeni bir ortopedi asistanının parmakları kesildi hasta tarafından sahte rapor hazırlamadığı için, muhtemelen birkaç ay sonra benzer bir haberle karşılaşıcaz. hiçbir zaman yeterli önlem alınmıyor, şiddeti uygulayanlar kınanıyor sadece ama bu o doktorun ellerini kullanamayacağı için cerrahlık hayatının bitmesini düzeltmiyor. yarın şiddet uygulanan kişi biz de olabiliriz ve kimse bizi korumaz biliyoruz.
türkiye’de okunuyorsa bir haksızlıklar zincirine, her yerde müthiş bir hiyerarşiye, daha birinci sınıftayken hocaların “siz doktor olacaksınız sosyal hayatınız olamaz” gibi aptalca laflarına, sosyal hayatsızlığınızın sonunda da meslek hayatınızda ruh sağlığınızın ve canınızın iki kuruşluk değeri olmamasına hazır olunmalı.
birinci sınıfta doktor olacağı için heyecanlı olan insanların yıllar geçtikçe her şeyden ne kadar bıktıklarını görüyorum ve üzülüyorum. ama hangi noktada bu devran döner bilmiyorum.
hastanede hocaların ego tatmin aracıyız sadece stajyerler ve intörnler olarak, ne kadar çalışırsak çalışalım yeterli değil, sözlüde hoca ters tarafından kalkmışsa bütün emeğimizi yok sayarak herkese düşük verip bırakabilir, sadece var olduğun için sana sinirlenebilir, özel hayatın hakkında üzerine vazife olmayan yorumlar yapabilir, evde yaşadığı bir olay yüzünden suçsuzken insanların yanında seni rencide edebilir, hiçbir şey diyemezsin çünkü bu devran böyle gelmiş böyle gidecektir, kimseye şikayet edemezsin, hakkını arayamazsın. haksızlığa uğramayı kaldıramayan bünyelere çok ağır geliyor böyle şeyler. her bölümde vardır manyak hocalar, olmaması gereken olaylar ama tıp fakültesinde sistematikleşmiş bir mobbing var en tepeden aşağıya.
durmadan ders çalışıp bir yandan da mobbing ve sağlıkta şiddet olaylarını görerek meslek hayatı hakkında her geçen gün daha da umutsuzluğa kapılıyoruz, öğrenciliğimiz bitince rahat edicez diyemiyoruz. birkaç ay önce bir doktor intihar etti, intihar mektubunda hastanede uygulanan mobbingin kendisini ne kadar etkilediğinden bahsediyordu. ruh sağlığı bozulan, istifa eden bir sürü doktor var benzer şekilde.
şiddet haberleri asla bitmiyor zaten. daha yeni bir ortopedi asistanının parmakları kesildi hasta tarafından sahte rapor hazırlamadığı için, muhtemelen birkaç ay sonra benzer bir haberle karşılaşıcaz. hiçbir zaman yeterli önlem alınmıyor, şiddeti uygulayanlar kınanıyor sadece ama bu o doktorun ellerini kullanamayacağı için cerrahlık hayatının bitmesini düzeltmiyor. yarın şiddet uygulanan kişi biz de olabiliriz ve kimse bizi korumaz biliyoruz.
türkiye’de okunuyorsa bir haksızlıklar zincirine, her yerde müthiş bir hiyerarşiye, daha birinci sınıftayken hocaların “siz doktor olacaksınız sosyal hayatınız olamaz” gibi aptalca laflarına, sosyal hayatsızlığınızın sonunda da meslek hayatınızda ruh sağlığınızın ve canınızın iki kuruşluk değeri olmamasına hazır olunmalı.
birinci sınıfta doktor olacağı için heyecanlı olan insanların yıllar geçtikçe her şeyden ne kadar bıktıklarını görüyorum ve üzülüyorum. ama hangi noktada bu devran döner bilmiyorum.
devamını gör...
yoldaş bakkal rozet önerileri
dizi isteklerim:
westworld
mr. robot
person of interest
the office
oyun isteklerim:
tesv: skyrim
portal
assassin's creed
film isteklerim:
interstellar
bi tanecik film isteğim var.
anime olarak da death note. düz adamım.
edit: bi akıllı benmişim gibi istek için başlık açmıştım. taşınınca düzeltmek farz oldu.
westworld
mr. robot
person of interest
the office
oyun isteklerim:
tesv: skyrim
portal
assassin's creed
film isteklerim:
interstellar
bi tanecik film isteğim var.
anime olarak da death note. düz adamım.
edit: bi akıllı benmişim gibi istek için başlık açmıştım. taşınınca düzeltmek farz oldu.
devamını gör...
yazarların eş cinsel çocuğu ile yapacağı ilk konuşma
onu ne kadar çok sevdiğim. ötesi berisi mühim değil.
devamını gör...
ziya gökalp
bizim semtte mahalle aynı zamanda okula ismi verilerek, ismi ölümsüzleştirilen zat-ı mühteremdir.
devamını gör...
eurovision saati radyo yayını
eurovision konusunda ilgisi ve en ince ayrıntılara hakimiyetiyle tanıdığımız twelvepointsgoesto ile eurovision şarkı yarışması tarihinde yunanistan'ın serüvenini konuşacağız.
ara ara karşı kıyının ilginçliklerinden de dem vuracağımız eğlenceli bir yayın olacak. tüm meraklıları bekliyoruz. *
ara ara karşı kıyının ilginçliklerinden de dem vuracağımız eğlenceli bir yayın olacak. tüm meraklıları bekliyoruz. *
devamını gör...
salavat
(bkz: hz. muhammed) için okunan ve allah’ın rahmet ve selamının onun üzerine olması dileğini ifade eden dualara denir.
hz. peygambere (s.a.s.) allah teala’nın salât etmesi, rahmet etmesi; meleklerin salât etmesi, şanının yüceltilmesini dilemeleri; müminlerin salât etmesi ise, dua etmeleri anlamını ifade eder.
hz. peygambere (s.a.s.) allah teala’nın salât etmesi, rahmet etmesi; meleklerin salât etmesi, şanının yüceltilmesini dilemeleri; müminlerin salât etmesi ise, dua etmeleri anlamını ifade eder.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının başarıları
marmara üçüncüsü olduğumuz oryantiring bence başarıdır. (yalnız sadece dört takımın katıldığı aramızda kalsın.)
devamını gör...
kahve falı bakanların klişeleri
bak burda kocaman bir balık var, balık kısmet demek para demek . ne zaman baktırsam aynı şey, nedense bu balık bana bir ulaşamadı yolunu kaybetti sanırsam .
devamını gör...
normal sözlük yazarlık rütbeleri
karma puanlarıyla alakalı bir düzenleme olduğunu düşünüyorum. biz yine garip, biz yine yetim...
devamını gör...
kız mısın diye mesaj atan erkek yazar
aklıma bundan 4 yıl önce kadınlar gününde arkadaşlarımla birlikte yaşadığımız bir olayı anımsatan erkek yazar. acaba o yazar bu olayın baş kahramanı olabilir mi merak ettim şimdi?
efendim yukarıda da belirttiğim üzere tarih 4 yıl önce 8 mart idi. arkadaşlarla kadınlar günü için canlı müzik yapan bir kafeye gidip eğlenelim dedik. kafe daha önceden de düzenli olarak gidip müzik dinlediğimiz bir yer olduğu için orada çalışan ve müzik yapan insanları tanıyorduk. her neyse, siparişlerimizi verdik müziğin başlamasını bekledik. grubun solisti olan çocuk masamıza geldi "hoş geldiniz" deyip halimizi hatrımızı sordu. klasik selamlaşma faslında sonra şu cümleyi kurdu:
"bu arada, kız mısınız kadın mısınız bilmiyorum ama kadınlar gününüz kutlu olsun."
-...._%?!&.....
"o zaman keyifli dinlemeler, isteğiniz olursa söyleyin çalayım."
-.... evet.... oldu.... teşekkür....
bu soru karşısında ne diyeceğini bilemeyen biz ve ne diyeceğini bilemeyen bizim karşımızda bizim neden bir şey diyemediğimizi anlamayan solisti düşünün. vazgeçtim ya da düşünmeyin ne gerek var, keşke ben de düşünmeseydim.
efendim yukarıda da belirttiğim üzere tarih 4 yıl önce 8 mart idi. arkadaşlarla kadınlar günü için canlı müzik yapan bir kafeye gidip eğlenelim dedik. kafe daha önceden de düzenli olarak gidip müzik dinlediğimiz bir yer olduğu için orada çalışan ve müzik yapan insanları tanıyorduk. her neyse, siparişlerimizi verdik müziğin başlamasını bekledik. grubun solisti olan çocuk masamıza geldi "hoş geldiniz" deyip halimizi hatrımızı sordu. klasik selamlaşma faslında sonra şu cümleyi kurdu:
"bu arada, kız mısınız kadın mısınız bilmiyorum ama kadınlar gününüz kutlu olsun."
-...._%?!&.....
"o zaman keyifli dinlemeler, isteğiniz olursa söyleyin çalayım."
-.... evet.... oldu.... teşekkür....
bu soru karşısında ne diyeceğini bilemeyen biz ve ne diyeceğini bilemeyen bizim karşımızda bizim neden bir şey diyemediğimizi anlamayan solisti düşünün. vazgeçtim ya da düşünmeyin ne gerek var, keşke ben de düşünmeseydim.
devamını gör...
şaka maka normal sözlük’ün keyifli olması
eğleniyormuyuz gençlerrrr ???
şahsım olarak ben baya keyif aldım.
benden sözlüğe tam puan.
şahsım olarak ben baya keyif aldım.
benden sözlüğe tam puan.
devamını gör...
arapların türklere karşı hainlikleri
tanıştığımız ilk günden bu yana türk'te gücü gördüğü zaman tapan, güçsüz gördüğü zaman ise her daim ihanet eden çöl faresi arapların bitmek tükenmek bilmeyen ihanetlerinden bir kaç örnek sunmak istiyorum.
misal talkan ve curcan katliamları başlığında da bolca göreceğiniz vahşetleri yapan araplardır.
kuteybe bin muslim isimli emevi atmığının bütün rezillikleri burada kayıtlıdır.
göktürkler'e karşı sasaniler tarafında yer alan yine onlardır.
haçlı seferlerinde yine türklere olan nefretini haçlı orduları ile paylaşan onlardır.
birinci dünya savaşında olanlar ise hepinizin malumudur.
filistin'de, hicaz'da, medine’de türkleri örneksiz vahşetler ile katleden yine bunlardır.
daha dün ne yediğini unutan hümanist çılgınlara milyon tane örnek göstersen, milyon sayfa yazsan da iflah olmazlar.
filistin meselesi ayağına hdp kongrelerinde cirit atan sözde din kardeşleri ve savunucuları bunlar işte.
bakınız ne diyor ismi bile bilinmeyen ve arap çöllerinde yitip giden bir mehmed'imiz:
"gazze'nin kumundan çok imiş meğer kalleşi.
nasıl sırtından vurur insanı din kardeşi.
filistin, trablusgarp, yemen illeri
hangisini kanım ile sulamadım,
gezdim cephe cephe bütün çölleri,
türk'e türk'ten başka dost bulamadım !"
misal talkan ve curcan katliamları başlığında da bolca göreceğiniz vahşetleri yapan araplardır.
kuteybe bin muslim isimli emevi atmığının bütün rezillikleri burada kayıtlıdır.
göktürkler'e karşı sasaniler tarafında yer alan yine onlardır.
haçlı seferlerinde yine türklere olan nefretini haçlı orduları ile paylaşan onlardır.
birinci dünya savaşında olanlar ise hepinizin malumudur.
filistin'de, hicaz'da, medine’de türkleri örneksiz vahşetler ile katleden yine bunlardır.
daha dün ne yediğini unutan hümanist çılgınlara milyon tane örnek göstersen, milyon sayfa yazsan da iflah olmazlar.
filistin meselesi ayağına hdp kongrelerinde cirit atan sözde din kardeşleri ve savunucuları bunlar işte.
bakınız ne diyor ismi bile bilinmeyen ve arap çöllerinde yitip giden bir mehmed'imiz:
"gazze'nin kumundan çok imiş meğer kalleşi.
nasıl sırtından vurur insanı din kardeşi.
filistin, trablusgarp, yemen illeri
hangisini kanım ile sulamadım,
gezdim cephe cephe bütün çölleri,
türk'e türk'ten başka dost bulamadım !"
devamını gör...
hiç en yakın arkadaşı olmayan kişi
en yakın arkadaşınız anne falan değildir. anne, annedir. boşanmaların bir çoğu anneyi arkadaş gibi görerek her şeyi anlatmakla ve sonunda aile içi olaya dahil olmasıyla sonuçlanmaktadır.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
yanlış düşünüyorum diyemediğimiz için, yanlış düşündüğümüzü kabul etmediğimiz için doğruya gidemiyoruz.
devamını gör...
türkiye'nin kaybedip ukrayna'nın kazandığı diş hekiminin ahvali
kimse kusura bakmasın ama hiç de iyi niyetle yaklaşmayacağım durumdur. birde burada kıza karşı yazanlar o kız yurtdışına gidebildiği için değil yurtdışına giderken bunu şova dönüştürüp, ülkesini aşağılamaya çalışmasına kullandığı laubali üsluba kızıyor. boşuna kimse bu kızı savunmasın.
sen giderken ülkeni kötüle içten içe kurtuldum diye sevinip bunu da herkesin gözünün önüne soka soka paylaş sonra gel o beğenmediğin, kurtuldum diye sevindiğin ülkeden yardım dilen. yok öyle bir dünya hadi okumaya gittiğin ülke sahip çıksın sana ne yüzle şimdi gelip de nefret ettiğiniz ülkeden başınız sıkışınca yardım dileniyorsunuz?
bu ikiyüzlü, menfaatçi şahıs için kimse kusura bakmasın ben üzülemem. türkiye umarım boşverir bu tipi. kalsın ukrayna'da kalsın da bir daha büyük sözler ederken iki kere düşünmeyi öğrensin, aklı başına gelsin.
sen giderken ülkeni kötüle içten içe kurtuldum diye sevinip bunu da herkesin gözünün önüne soka soka paylaş sonra gel o beğenmediğin, kurtuldum diye sevindiğin ülkeden yardım dilen. yok öyle bir dünya hadi okumaya gittiğin ülke sahip çıksın sana ne yüzle şimdi gelip de nefret ettiğiniz ülkeden başınız sıkışınca yardım dileniyorsunuz?
bu ikiyüzlü, menfaatçi şahıs için kimse kusura bakmasın ben üzülemem. türkiye umarım boşverir bu tipi. kalsın ukrayna'da kalsın da bir daha büyük sözler ederken iki kere düşünmeyi öğrensin, aklı başına gelsin.
devamını gör...
dikiş kutusu
geleneksel olarak iğnelerin tutulduğu, süsleme nesnesi haline gelen kutulardır. dikiş iğneleri, bir dikiş yüksüğü, makas ve cımbız gibi diğer öğelerle beraber muhafaza edildikleri kutudur.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
google enter, sabır nedir enter;
1. olacak ya da gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme.
2. öfke doğuracak bir şey karşısında bile öfkelenmeme durumu.
bakayım kıyımda köşemde kırıntısı kalmış mı? nope.
göğüs sıkışması? not entered. ben yazayım, şiştim. nefes alınmıyor. canıma yetiyor, yeter, yetsin artık. narsist, 30 iq lu ebeveynlere rağmen şu yaşıma geldim. bir şekilde oldu. püh saygısız sudoku hiç öyle denir mi? neler denmedi de içimde kaldı bir bilsen… belki anlatırım bi’ ara.
şuan yine her an her şey olabilir.
ayak uçlarımdan saç diplerime kadar sinirliyim. tüm gün dinmedi öfkem. bir söz, bir boş bakış, beş yıl sonrasında hatırlamayacağım bir kaç saniyenin yirmidört saatimden çalışını izliyorum. sonrasında hayat akışımı; her an her şey olabilir. ben biriktirip taşan tiplerdenim. çok biriktim, tutamıyorum. bir şey yapmalıyım, nefes aldıracak bir şey. tabak çanak kırmak bana ne nefes aldırır, ne yirmidört saatimi geri verir, üstelik ortalığı toplamam için extradan iş çıkar ve ona harcanan zaman. yazık gerçekten. doldum, taşıyorum. usulca akardı gözlerimden böyle anlarda. şimdi kurumuş. güzel aslında. ağlamakta gereksiz enerji kaybı. nitekim yanaklarımızı pürüzsüzleştirmekten, dudaklarımızı ve gözlerimizi dolgunlaştırmaktan öteye geçemiyor. makyajsız da güzel olmak gibi. o da ayrı bi şans, baktığında.
lanet girsin ne anlatıyorum lan ben? hahah.
hayatımı alt üst etmeme bir kaç saat kalmış ben ne anlatıyorum? işi, gücü, kursunu, dersini, stajını ve tabi kafiyeli olsun diye sülalesini üzeyim. böyle hayatı bana reva görenleri de tabii.
her an her şey olabilir.
uyumayınca huysuzlaşan biriyim. çok değil ya altı saat uyuyacağım ve bu elimden alındığında ben snickers reklamında ki yakışıklı çocuğun sarışın ablaya dönüşmesi gibi tatsızlaşıyorum… şimdi bunu beşle çarp. hayır ya yüzüme değil, içinden. yüzüme çarpılan gerçekler ve başıma kakılan olması gerekenin adını iyilik yapmak sanılanlar yeterince tadımı kaçırdı zaten. bir de sen eklenme. manyak de geç, okuma hatta. zaman kaybettiriyorum sana. mühim bu. biliyorum uzaya çıkıp halay çekmeyeceksin. olsun yine de, kendinle değerlendir zamanını.
ben bana ayıramadığım zamana öfkeli değilim. bazen akmadığı, çokça taştığı için öfkeliyim. biraz denge, lütfen.
ne diyodum? tanımımın sloganı her an her şey olabilir olsun mu? olsun, yaptım oldu.
şimdi içimde bir yerlerde fısıldayanı dinleyeceğim ve bir yirmidört saatlik daha sabredeceğim. sonrası plan, organize işler, tepeyi taklaya çevirmece falan.
#dirensudoku
1. olacak ya da gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme.
2. öfke doğuracak bir şey karşısında bile öfkelenmeme durumu.
bakayım kıyımda köşemde kırıntısı kalmış mı? nope.
göğüs sıkışması? not entered. ben yazayım, şiştim. nefes alınmıyor. canıma yetiyor, yeter, yetsin artık. narsist, 30 iq lu ebeveynlere rağmen şu yaşıma geldim. bir şekilde oldu. püh saygısız sudoku hiç öyle denir mi? neler denmedi de içimde kaldı bir bilsen… belki anlatırım bi’ ara.
şuan yine her an her şey olabilir.
ayak uçlarımdan saç diplerime kadar sinirliyim. tüm gün dinmedi öfkem. bir söz, bir boş bakış, beş yıl sonrasında hatırlamayacağım bir kaç saniyenin yirmidört saatimden çalışını izliyorum. sonrasında hayat akışımı; her an her şey olabilir. ben biriktirip taşan tiplerdenim. çok biriktim, tutamıyorum. bir şey yapmalıyım, nefes aldıracak bir şey. tabak çanak kırmak bana ne nefes aldırır, ne yirmidört saatimi geri verir, üstelik ortalığı toplamam için extradan iş çıkar ve ona harcanan zaman. yazık gerçekten. doldum, taşıyorum. usulca akardı gözlerimden böyle anlarda. şimdi kurumuş. güzel aslında. ağlamakta gereksiz enerji kaybı. nitekim yanaklarımızı pürüzsüzleştirmekten, dudaklarımızı ve gözlerimizi dolgunlaştırmaktan öteye geçemiyor. makyajsız da güzel olmak gibi. o da ayrı bi şans, baktığında.
lanet girsin ne anlatıyorum lan ben? hahah.
hayatımı alt üst etmeme bir kaç saat kalmış ben ne anlatıyorum? işi, gücü, kursunu, dersini, stajını ve tabi kafiyeli olsun diye sülalesini üzeyim. böyle hayatı bana reva görenleri de tabii.
her an her şey olabilir.
uyumayınca huysuzlaşan biriyim. çok değil ya altı saat uyuyacağım ve bu elimden alındığında ben snickers reklamında ki yakışıklı çocuğun sarışın ablaya dönüşmesi gibi tatsızlaşıyorum… şimdi bunu beşle çarp. hayır ya yüzüme değil, içinden. yüzüme çarpılan gerçekler ve başıma kakılan olması gerekenin adını iyilik yapmak sanılanlar yeterince tadımı kaçırdı zaten. bir de sen eklenme. manyak de geç, okuma hatta. zaman kaybettiriyorum sana. mühim bu. biliyorum uzaya çıkıp halay çekmeyeceksin. olsun yine de, kendinle değerlendir zamanını.
ben bana ayıramadığım zamana öfkeli değilim. bazen akmadığı, çokça taştığı için öfkeliyim. biraz denge, lütfen.
ne diyodum? tanımımın sloganı her an her şey olabilir olsun mu? olsun, yaptım oldu.
şimdi içimde bir yerlerde fısıldayanı dinleyeceğim ve bir yirmidört saatlik daha sabredeceğim. sonrası plan, organize işler, tepeyi taklaya çevirmece falan.
#dirensudoku
devamını gör...
moderasyona soru sor
tanım taşıma butonu neden kaldırıldı?
devamını gör...
