çok basit şeyler söyleyip gideceğim, alınmaca gücenmece yok şimdiden söyleyeyim.

''biz bu kuran'ı sana zahmet çekesin, sıkıntıya düşesin, bedbaht olasın diye indirmedik.'' (tâha suresi, 2)
''kuran'dan, kolay geleni okuyun. ondan kolay geleni okuyun.'' (müzzemmil, 20)

hem aklın apaçıklık ilkesine hem de büyük fıkıh ekollerinin içtihat ve yorumlarına dayanarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: kur'an'dan kolay geleni okumanın bir anlamı da, ibadetlerde onun orijinal metnini okumada zorlananların, anadillerindeki tercümelerle ibadet edebilecekleridir. buhara halkı namazı arapça değil kadim farsça kılıyordu ve rükuya giderken ''kinita nikinet'' secdeye giderken ''nikunya nikuni'' diyorlardı. mezheplerin içerisinde en esnek sayılan mezhebe dahilsiniz zaten, hanefi mezhebi bu konularda gayet esnek. imam hanife farsça namaz kılmakta bir sorun olmadığını söyleyen mezhep imamı.
ebû hanîfe, ''şayet biri namazına farsça tekbir getirerek başlasa ve namazını da farsça okusa, bu kişi arapça'yı iyi biliyorsa da namazı caizdir'' demiştir.
bu bahsi burada kapattık.

bunları bir kenara bırakıp, türkler'in islam'ı kabul etmesi ile ilgili birkaç şey ekleyelim.
ermeniler, soykırım diyebiliyorlar. rumlar, topraklarımızdan sürüldük, yerimizden edildik diyebiliyorlar. ancak türkler, araplar bizi katletti sonrasında da müslümanlığı dayattı diyemiyorlar. niye? çünkü türk gururludur. türkler'in islamı kabul etmesi şöyle anlatılır hep resmi tarihte; türkler ve çinliler savaşırken araplar yardıma gelmişler, bu esnada -savaş sırasında- iki millet birbirine sempati beslemiş ve türk savaşçılar arap okçuların yanaklarından makas alıp islamiyeti kabul etmişler.*

talkan katliamı'nda 100.000 türk katledilip, 50.000 türk köleleştirilmiştir. halk, müslüman araplarla savaşmadığı halde, kuteybe ve askerleri sırf diğerlerine ibret olsun diye 40.000 kadar türkü kılıçtan geçirmiş, ağaçlara asmıştır. tüm bunlar hep islam adına yapılmıştır. o bölgeden geçen derenin 2 ay boyunca farklı bölgelere kan taşıdığı rivayet edilir. köleler de pazarda, orada, burada alınıp satılmıştır. türk tarihi anlatıyorum dur dinle. bu katliam, islam’ın barış dini olduğunu yeterince kanıtlamış, ayağı kayıp yanlışlıkla arap kılıçlarının üstüne düşen arkadaşlar da olmuş ama dersini iyi alanlar akın akın islamiyet ile şereflenmiştir.
kaah el-aşkari bir şiirinde şöyle diyor; herkesi kılıçtan geçirdiniz. yalnızca ata bile binemeyecek yaşta küçük çocuklar kaldı. binenler de o hırçın atların sırtında sanki bir yük gibiydiler.
islamı nasıl kabul ettiğimiz gerçeği ile yüzleştiysek bu bahsi de burada kapatalım.

dîvânu lugâti't-türk'ü türkçe'ye tercüme eden besim atalay da, giriş kısmında, türklerin islam'a girdiği ilk dönemlerde, aralarında arapça’nın yaygınlaşması için çok büyük baskıların yapıldığına işaret etmektedir. burada verilen bilgiye göre, islam'a büyük hizmetler yapmış olan ofşin adında bir türk, sırf türkçe bir kitap okuduğu için ölüm cezasına çarptırılmıştır.
yüz binlerce türkün öldürüldüğü coğrafyanın diliyle ibadet etmek şimdi daha cazip değil mi?*
devamını gör...

güneş lekelerinin güneş üzerinde bulundukları enlemlerin zamana göre değişimin veren grafik.

lekelerin gözlemleri 18. yüzyıla dayanır. o tarihlerden itibaren düzenli olarak kaydedilen veriler hem leke çevrimini hem de lekelerin ortaya çıktıktan sonra yüzeyde izlediği yolu açıkça gösterir.

lekeler genel olarak orta enlemler dediğimiz 30-35 derece enlemlerinde ortaya çıkar. etkinliğin maksimum olduğu dönemde 10-15 derece enlemlerine doğru iner. çevrim boyunca güneş ekvatoruna doğru ilerler ve yaklaşık 5 derece enlemine geldiklerinde kaybolurlar.

aşağıdaki görselde üst bölüm kelebek diyagramı ve lekelerin zamana göre enlemler üzerindeki ilerleyişini temsil ediyor. şekiller kelebeğe benzediği için diyagram bu isimle anılıyor. alt kısımda ise ortalama günlük leke alanlarının, gözlenen güneş yarı küresinin yüzde olarak ne kadarını kapladığı verilmiş. her iki şekil de 10 yıllık dönemlere ayrılmış ve birbirine bağlı veriler içerdiklerini grafikleri karşılaştırarak görebilirsiniz.

üstteki şekli incelediğimizde yukarıda bahsettiğim durumu net bir şekilde görebiliyoruz. dikey düzlemde 90 n ve 30 n ile gösterilen noktalar güneş'in 90 derece ve 30 derece kuzey enlemleri. 90 s ve 30 s ise güney enlemleri temsil ediyor. gördüğünüz gibi lekeler hiçbir zaman 30 derece enlemlerinden fazla uzaklaşmıyorlar. zaman ilerledikçe resimde eq ile gösterilen ekvatora doğru yöneliyorlar ve bir sonraki 10 yılın başında tekrar 30 derece civarında ortaya çıkıyorlar.

lekelerin güneş yüzeyinde belirme nedeni ise güneş'in manyetik alanındaki kutupların sürekli olarak, alternatif akım motorundaki akım gibi yön değiştirmesidir. bu arada nikola tesla'nın bu motoru güneş'ten ilham alarak tasarladığı söylenir.

lekelerin aynı yerde sabit durmayıp ekvatora doğru hareket etme nedeni ise diferansiyel dönme olayıdır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
görselin kaynağı
devamını gör...

fikret kızılok'un "gecenin tam üçünde" diye şarkısı var ama bir başka şarkıda "sabahın tam üçündesin, dertlerin en gücündesin" de diyor. yani fikret'in çözemediğini biz hiç bulamayız. en iyisi sadece şarkı dinlemek.
devamını gör...

buz devri, sid
devamını gör...

gerçek hayatta var mı bilemem ama bizimkiler dizisinde alamancı davut usta arada sırada yapardı bunu :

uçağı tayyar bey adında bir türk bulmuştur.

ampulü ediz hun adında bir türk icat etmiştir.

noel baba diye bir şey yok, o demreli nail efendi adında bir türk'tür.
devamını gör...

ellerden birisinin kişinin kontrolü dışında hareket etmesi şeklinde kendini gösteren nörolojik sendrom.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

instagram sözlük.
devamını gör...

ne de alışkınmışım bilindik izlerden gitmeye. az mı bulandım kömüre, zifte. vıcık vıcık sahtelik dedin, pek ala güzel de döne döne kaybolursun böyle işte.

sana demiştim deniz fenerini gören dalgasına hazırlıklı olmalı. düştün değil mi yine? yüzme de az biliyorsun. birkaç albatros uçuşta, yakamoz yakın, su baskın, gonca gonca pembe çiçekler görüyorsun. elin elimde mavi bir düş, mitos, yokos pokos. bırakmaz elini sahici adam, ne de güzel adam, dönüp de "oneiro itane" demiyor mu? susma hiç susma sen.
devamını gör...

yaz günlerinde insanı mutlu eder. tatli bir heyecan barındırır. sabahlara kadar konuşulur, her şey çok güzel ilerlerken konuşmamaya başlanır ya da bir tartışma çıkar. genellikle hayal kırıklığı ile son bulur. ama özlendi bee.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ünlü bir romancımiz. nami diğer mini. baruter'in eşi rasta insanı. bazı kitapları fena değildir.
devamını gör...

paris'te bulunan ve aşıklar köprüsü olarak da bilinen çiftlerin aşklarının sonsuzluğunu mühürlemek için asma kilitler astığı köprüdür. aslında adı sanat köprüsü olarak çevriliyor ama asma kilitler nedeniyle aşıklar köprüsü olarak anılıyor.
çiftler tarafından yıllardan beri o kadar çok kilit asılmış ki köprü çökme tehlikesi ile karşı karşıya kalmış, bu nedenle artık kilit asmak yasaklanmış.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ankara'da sadece rozet vardı.
bozuldum ama şimdi.
hani benim nickli yaka kartım.
olmadı böle, incindim.
biri benim gönlümü alsın.
devamını gör...

bir takım esintilerin bırakıldığı başlık.

seninle şöyle olabilirdik zalımın oğlu.
şöyle işte
devamını gör...

çok düşüktür, ne yazık ki. çevremde metal dinleyen bir tane yaşıtım yok. bir gün rap dinemekten bıkarlar umarım.
devamını gör...

çok şımarık, mızmız bir çocuksun. biraz da ağlaksın. azıcık uysal ol, istediğin bir şey olmadığı zaman insanların burnundan getirme yavrum. neyse ki büyüdükçe farkına varıyorsun. bu da bir şeydir.
devamını gör...

sevmenin dışavurumu da zamanla değişiyor, yapacak bir şey yok. tanzimat dönemi eserleri okuyorum da, bir kadın/erkeği 30 saniye kesip ardından aşık oluyorlar, masumane hayaller kurup evlenmek falan istiyorlar. günümüzde de birinin instagram profiline giriyorsun, aaa çok güzelmiş/yakışıklıymış diyorsun, hayaller kuruyorsun, dm atıyorsun falan fişman. hangisi daha güzel sevmek bilemedim açıkçası. hala masumane seven insanlar var, eskiden de fantezi dünyasında yaşayan insanlar da varmış. sanırım herkes istediği gibi birini bulabilir bu durumda. ya da ben saçmalıyorum şuanda, bilemedim.
devamını gör...

aklıma aşağıdaki karikatürü getiren başlıktır. *

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim