kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

pre: ön
precordial: 'kalbin önünde' anlamına gelir.

genelde bir kişi dinlenirken, kambur bir şekilde oturuyorken veya eğildiğinde ortaya çıkar. sendroma sahip kişiler nefes alıyorken göğüslerine sanki bıçak saplanıyormuş gibi bir ağrı hisseder. daha derin nefes alındığında ağrı şiddetlenebilir fakat uzun sürmediği gibi bir anda geçer.


uzmanlar, precordial catch sendromunun neden olduğu ağrının, göğüs duvarının iç astarında sinirlerin sıkışması veya tahriş olmasından kaynaklandığını düşünüyor.
devamını gör...

zamanında sscb tarafından sürgün edilen türk kardeşlerimiz.
devamını gör...

aynada gördüğünüz lavuktur.
devamını gör...

(bkz: kendime saygım yok içecekleri)
devamını gör...

yenisinin kokusu güzel olabilir fakat sahaftan alınan, iyi muhafaza edilmiş, sararmış sayfaları buram buram eski kokan kitabın kokusu benim için efsanedir.
devamını gör...

devamını gör...

dün gece...hiç tanımadığım bir yazarı...seri oyladım sırf sana benziyor diye...

nickini öpüp de yatarsın. bazen imleci nickinin üzerinde gezdirip okşarsın sevdiceğini. aşk böyle bir şey çünkü...aşığım be sözlük.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
sosyal medyanın gücünü, manipülasyon etkisini anlatan bir netflix belgeseli. apple'da, google'da, facebook'ta çalışmış insanları konuşturtmuşlar. bu yapımdan sonra sosyal medya uygulamalarına eskisi gibi bakmak artık zorlaşabilir.

beni en çok etlileyen kısım ise rohingya müslümanlarına yapılan soykırım öncesinde budistlerin facebook grupları üzerinde örgütlenmesi ve hem facebook'un hem de myanmar hükümetinin buna göz yummasıdır.

buna ek olarak, yapay zeka her kişinin beğenilerini veri tabanında toplayarak onların duygusal değişimlerine uygun kişiye özel otomatik gönderiler, reklamlar vs. sunduğundan bahsediyor. yani aslında biz özgür değiliz, yönlendiriliyoruz demeye çalışmışlar.

iyi seyirler.
devamını gör...

sagopa kajmerin ayakkabısını çözmüştüm en ünlü etkileşimimdir.
ayrıca sagopa kajmerin ayakkabısı ile çiğnediği sigarayı içmiştim.
beyinsizdim.
devamını gör...

bu durumu yaşayan arkadaşa geçmiş olsun diyorum öncelikle.
olayın başını bilmiyorum ama bu başlıktan anladığım kadarıyla, başka başlıklarda bu arkadaş yine yargılanmış ki, ifade tutanağını yayınlamak zorunda kalmış. söylenen şeyleri az çok tahmin ediyorum. ben de şunu söylemeliyim; bir insan fiilen buna teşebbüs etmemiş bile olsa, aklından geçirmesi bile, zor bir durum içinde olduğunu gösterir. bu durumda birisini yargılamak hiçbirimize düşmez.
kaldı ki bu boyutta bir bunalım halinde olmayan birisinin aklına intihar gelmez.
nereden mi biliyorum? kendimden.
aklı başında hiç kimse ilgi çekmek için intihar edicem demez. hadi bir ihtimal dedi diyelim, siz yargılayınca ne değişecek.
o bir ihtimal dışında, bir ihtimal de intihar edebileceğini düşünün böyle durumlarda ve o saçma yargılarınızı kendinize saklayın.
herhangi birisi böyle bir düşüncesi varken, yapmaktan vazgeçse, ya da kötü sonuçlanmamış bir intihar teşebbüsü yaşasa bu en iyi haberdir. insanların hayatını yargılamayın.
devamını gör...

ince düşünceli olmak ilk adımdır. eğer amaç bu ise defaatle yapınız zira uzun sürmeyecektir.
devamını gör...

potansiyel tacizci ve tecavüzcülerin, tacizi ve tecavüzü meşrulaştırmak için kullandığı cümledir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

21 (ya da 23) şubat 1830 tarihinde ilk kez perdelenmiş victor hugo oynu.

oynanacağı oda hugo'nun hem hayranları hem de düşmanları tarafından dolu imiş o gün. klasikler denen ve hugo'yu sevmeyen grup; onun cromwell oynunda da belirttiği şekilde tiyatroya getirdiği yeni kuralları reddetmekteydi. jean racine zamanlarının en önemli kuralı zaman-yer-hareket birliği yıkılmış ve yerini hayal gücüne, duyguya, hürriyete bırakmıştı.

birbirlerini dikkatle takip eden, izleyen, süzen seyirciler karşısındaki kişinin yeni akımı destekleyen biri mi yoksa ona karşı çıkan biri mi olduğunu anlamaya çalışıyormuş. perde açıldıktan sonra ilk anda alanı dolduran ''aaa!'' haykırışı adeta sahnenin barok dekoruna karşı hissedilen duygusunu ifade ediyordu.

ilk sahneler iki taraf için de olaysız ve sakin geçti. klasik tutumcuların bazı sahnelere gülmesi ve romantiklerin bunları susturmaya çalışmaları duyuluyordu sadece.

fakat beşinci perde... don ruy gomez de silva borusuna üfleyince klasiklerden sesler yükselmeye başladı. sahnenin saçmalığından, verdikleri paradan yakınan klasiklere, romantikler karşılık verdi. ağız tartışmaları yerini ev kavgalarına bıraktı ve olaylar gazete sayfalarına yansıyarak devam etti.
devamını gör...

-bu kalp seni unutur mu?*

-güzelsen güzelsin yok mu benzerin?*

-hani o bırakıp giderken seni
bu öksüz tavrını takmayacaktın?
alnına koyarken veda buseni
yüzüme bu türlü bakmayacaktın?
...
hani ey gözyaşım akmayacaktın?
*
devamını gör...

--- alıntı ---

yıkılmak binaya mahsus bir şey değil ki, züleyha. bir insanın, bir cümle ile yıkıldığını gördüm ben.

--- alıntı ---

(bkz: cahit zarifoğlu)
devamını gör...

müzik eşliğinde makyaj yapmak ya da sahil kenarında elinde kahven ve azıcık müzik ile denizi izlemek.
devamını gör...

alüminyumuna bile koyar. gülmek ömür uzatan bir eylemdir, herkes istediği şekilde, canı isterse anıra anıra bile gülebilir.
devamını gör...

sezen aksu'nun 1981 tarihinde çıkan ağlamak güzeldir albümünde yer alan biliyorsun şarkısının en çarpıcı yeridir.

sadece sevgiliye değil kutuplaştığın insanın gözlerine bakıp söylersin.
o da anlar seni ama o kendi kulvarında sıkışmıştır sen de kendi kulvarında.

gerçekleri ikiniz de görürsünüz de görmek istemezsiniz..
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim