chevrolet cruze
chevrolet ve opel'in beraber geliştirdiği c segmenti otomobil. ((gbkz: opel astra) ile aynı altyapıya sahip) ülkemizde 1.6 atmosferik benzinli, 1.4 turbo ve 2.0 turbo dizel motorlarıyla satıldı. chevrolet avrupa pazarından çekildiği için insanlar parça bulmakta zorlanırız diye korkuyorlar ama opel servisleri ve opel tamircileri bu arabaları çok iyi bilir. bu arabada kullanılan her motor opel modellerinde de kullanılmıştır. 1.6 benzinli motoru bu araç için hantal ama 1.4 turbo ve 2.0 turbo dizel motoru çok iyi. 1.4 turbo ve 1.6 benzinli motorların bazı kronik sorunları var ama bütün sorunların çözümü en fazla 5 bin tl tutar. ayrıca 1.6 motorunun 115 ve 124 beygirlik iki farklı seçeneği bulunmaktadır. hatchback modelinin yol tutuşu biraz daha iyi olmakla beraber bu araç neredeyse astra j kasanın birebir aynısıdır. chevrolet modelleri ülkemizde tutmamasına rağmen bu araç zamanında çok satmıştır bundan dolayı ikinci el piyasası zannettiğiniz kadar yavaş değildir. ayrica 1.6 benzinli motorunu lpg ile kullanmak isterseniz subapları çelik subap ile değiştirmeniz daha sağlıklı olacaktır. araç ile ilgili sorularınız olursa mesaj yazabilirsiniz.


devamını gör...
ankara barosu'nun gece müzik yasağı iptali için dava açması
bildiğiniz üzere gece 24.00'dan sonra "kusura bakmayın kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok" denilerek müzik yasağı gelmişti. buna ankara barosu'ndan tepki gelmiş. bu tepkinin ankara'dan gelmesi güldürdü. bildiğimiz üzere pavyonlarıyla ünlü bir şehir ve gece hayatı 00'dan sonra başlıyor zaten. ankara'yı bitirirdi bu yasak. haklı bir tepki. #kusurabakıyoruz
ankara barosu şöööyle bir açıklama yapmış efenim:
sanatın ve sanatçının korunması anayasamızın 64. maddesi uyarınca devletin yükümlülüğündedir. genelgeler ile anayasa'ya aykırı düzenleme yapılamayacağı gibi anılan düzenlemenin halk sağlığını korumak ile ilişkilendirilmesi de mümkün değildir. müziği, sahneyi, konseri, sanatı yasaklayarak yaşam tarzına müdahale içeren bir anlayışı ortaya koyan içişleri bakanlığı'nın saat 24:00'den sonra müzik yasağı getiren 27.06.2021 tarihli 'kademeli normalleşme tedbirleri genelgesi'nin ilgili maddelerinin anayasa'ya aykırı olması nedeniyle yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle danıştay'da dava açılmıştır
buradan
ankara barosu şöööyle bir açıklama yapmış efenim:
sanatın ve sanatçının korunması anayasamızın 64. maddesi uyarınca devletin yükümlülüğündedir. genelgeler ile anayasa'ya aykırı düzenleme yapılamayacağı gibi anılan düzenlemenin halk sağlığını korumak ile ilişkilendirilmesi de mümkün değildir. müziği, sahneyi, konseri, sanatı yasaklayarak yaşam tarzına müdahale içeren bir anlayışı ortaya koyan içişleri bakanlığı'nın saat 24:00'den sonra müzik yasağı getiren 27.06.2021 tarihli 'kademeli normalleşme tedbirleri genelgesi'nin ilgili maddelerinin anayasa'ya aykırı olması nedeniyle yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle danıştay'da dava açılmıştır
buradan
devamını gör...
kopyala yapıştır ile tanım giren yazar
arkadaşlar gercekten anlamıyorum bari birkaç kelime degiştirinde emek hırsızlığınızı görmeyelim. bire bir aynısı yazılmış. oysaki büyük yoldaş düşünmüş ve alıntı seçeneğini koymuş. eğer biri bir şeyler bulmak istiyorsa wikipedia da bakabilir burda amac farklı bakış acısı, derinlemesine bilgi, cok uc bilgileri,kör noktaları, ince detayları gibi ruhsuz tanımlardan uzak sevgili sözlükte ortamında ögrenmek. bazen başlıkta peşisıra noktasına kadar aynı tanımları görünce mod ister istemez düşüyor.
not :bu tanım kimseye sataşma amacı gütmemekte sözlükte coğalan bu durumu gündeme taşıma cözüm arayışı veya kendi görüşümü dillendirme istegimden dogan tanımdır
edit:çeviri kaynaklı imla hataları uyarmalar üzerine değiştirilmiştir. parayı bulunca ilk iş dil kursuna gitmektir. uyaran yazarlara teşekkürler.
not :bu tanım kimseye sataşma amacı gütmemekte sözlükte coğalan bu durumu gündeme taşıma cözüm arayışı veya kendi görüşümü dillendirme istegimden dogan tanımdır
edit:çeviri kaynaklı imla hataları uyarmalar üzerine değiştirilmiştir. parayı bulunca ilk iş dil kursuna gitmektir. uyaran yazarlara teşekkürler.
devamını gör...
lennykereviz
efsane geri döndü deyip iddialı bir giriş yapmak isterdim lakin öyle efsanelik bir durumum yok. neyse işte, buralardayız uzun bir aradan sonra. farkeden etmeyen herkese teşekkürler.
devamını gör...
ailem robotlara karşı
türkçe'ye ailem robotlara karşı olarak çevrilmiş bir netflix animasyon filmidir.
mitchell ailesi mükemmellikten uzak olan, her ferdinin tuhaflıkları bulunan bir ailedir. ve dünyayı kurtarmak bu aileye kalır.
kesinlikle çok eğlenceli, birçok yerinde kahkaha attığım *, iç ısıtan tatlı mı tatlı bir film. zaman ayırıp izleyin derim, birçok kişinin gerçekten seveceğini ve eğleneceğini düşünüyorum.
mitchell ailesi mükemmellikten uzak olan, her ferdinin tuhaflıkları bulunan bir ailedir. ve dünyayı kurtarmak bu aileye kalır.
kesinlikle çok eğlenceli, birçok yerinde kahkaha attığım *, iç ısıtan tatlı mı tatlı bir film. zaman ayırıp izleyin derim, birçok kişinin gerçekten seveceğini ve eğleneceğini düşünüyorum.
devamını gör...
sabah saat 4 ve 6 arası
uyandığım saatlerdir.çoğunluğun uykuda olduğu o sessizlik ve bölünmezlik içinde yapacağın tüm işlerden en çok verim alabileceğin zaman dilimidir.filtre kahvenin baş döndürücü kokusu ve tadı eşliğinde mükemmel çalışmalara imza atabileceğin,kitap okuyabileceğin,film izleyebileceğin veyahut sözlüğe yazı yazabileceğin eşsiz vakitlerdir.özetle kendine bir şeyler katmak için seçilebilecek en uygun zaman dilimidir.
devamını gör...
benmişim
az önce çalana kadar çok uzun zamandır dinlemediğimi fark ettiğim nev şarkısıdır.
can alıcı farkındalık cümleleri barındıran tatlı bir şarkı aynı zamanda;
içimde kaleler inşaa ettim kırılmamak adına
harcına gözyaşı döktüm daha da sağlam olsun diye
şimdi yarattığım zindanlarda ışıksızım
kaçtım kendime saklandım her küstüğümde
vazgeçtim aynalardan vakitsiz uykularda
insan kendine rağmen yaşamayı bilmeli bazen
benmişim kendimden bir korkak yaratmışım
(bkz: kendimi korurken en çok ben ürkütmüşüm)
benmişim kendini savunurken en çok hançerleyen
bir meçhul olmuşum failim ben
ama beni bana küstüren beni bana kırdıran
kalpsizin hiç suçu yok mu?
kim demiş aşıklar hep mutlu olurlar diye
hesapsız seveceksin, canın ağzına gelse de
vururken yalnızlık yüzüne
sen pay edersin gönlünü onlarca hüzüne
benmişim kendimden bir korkak yaratmışım
kendimi korurken en çok ben ürkütmüşüm
benmişim kendini savunurken en çok hançerleyen
bir meçhul olmuşum failim ben
ama beni bana küstüren beni bana kırdıran
kalpsizin hiç suçu yok mu?
can alıcı farkındalık cümleleri barındıran tatlı bir şarkı aynı zamanda;
içimde kaleler inşaa ettim kırılmamak adına
harcına gözyaşı döktüm daha da sağlam olsun diye
şimdi yarattığım zindanlarda ışıksızım
kaçtım kendime saklandım her küstüğümde
vazgeçtim aynalardan vakitsiz uykularda
insan kendine rağmen yaşamayı bilmeli bazen
benmişim kendimden bir korkak yaratmışım
(bkz: kendimi korurken en çok ben ürkütmüşüm)
benmişim kendini savunurken en çok hançerleyen
bir meçhul olmuşum failim ben
ama beni bana küstüren beni bana kırdıran
kalpsizin hiç suçu yok mu?
kim demiş aşıklar hep mutlu olurlar diye
hesapsız seveceksin, canın ağzına gelse de
vururken yalnızlık yüzüne
sen pay edersin gönlünü onlarca hüzüne
benmişim kendimden bir korkak yaratmışım
kendimi korurken en çok ben ürkütmüşüm
benmişim kendini savunurken en çok hançerleyen
bir meçhul olmuşum failim ben
ama beni bana küstüren beni bana kırdıran
kalpsizin hiç suçu yok mu?
devamını gör...
gençlerin hobi sahibi olmayışı
üzücü bir durumdur. ne kadar herkes için geçerli bilemem ama kimle tanışsam "boş vaktinde ne yapmaktan hoşlanırsın?" sorusuna asla doğru dürüst bir cevap alamıyorum. okulda birisine "haftasonu neler yaptın?" diyince suratıma boş boş bakışı cidden beni üzüyor. "ders çalışmazsan hayatın sona erer" öğretisinden dolayı mı yoksa refah veya eğitim ile mi bağlantılı bilemiyorum ama çok üzücü bir durum.
edit: madem başlık tutmuş size mesaj: oturun evinize çıkmayın dışarı iki hafta da şu vaka sayıları bir azalsın.
edit: madem başlık tutmuş size mesaj: oturun evinize çıkmayın dışarı iki hafta da şu vaka sayıları bir azalsın.
devamını gör...
akarsu (yazar)
kalemi kıvrak ve gülmece sosuna bulanmış tanımlarla kendisini ifade eden çiçeği burnunda bir sözlük yazarı.
devamını gör...
kimliksiz hikayeler
karanlıkta yürüyordu adam. küçük bir ışık gözlerine değdi. tanıdık bir melodiyi duydu.
"sen, özgür dingin başın, yine artmış yaşın
uzakta yalnız tek arkadaşım"
sözlerini duydu, can bonomo'dan. severdi bu şarkıyı. ensesinde hissettiği nefesle yürümeye devam etti. kadın konuşuyordu bir yandan "lütfen hazır diyene dek açma." gülümsedi onun bu çocuksu telaşına.
kadın biraz heyecanlıydı çünkü günlerdir düşünmüş ve birlikte oldukları, ilk doğum gününde her şeyi listelemiş; anlattıklarından, okuduklarından yola çıkıp çok çaba göstermişti. yine de tedirgindi. içten içe yeterli olamayacağını düşünüyordu. adam, uzun zamandır hissetmediği bir huzuru yaşatmıştı. sonunda yeniden birine güvenmişti.
sesi, gülüşü, kelime seçimi, konuşmasındaki üslup. kimi zaman saran sarmalayan kimi zaman okşayan...
her iki yanına da dokunuyordu adam. kırılgan ve kadınsı. etkilenmişti kadın. belki de haklıydı adam, sesine aşık olmuştu da her şey, o söylediğinde farklı bir renge bürünüyordu. hayattan uzak, hayale yakın.
nihayet "hadi aç artık."dedi kadın. adam masaya baktı. edip'in sesini duydu 'masa da masaymış ha'...
kadın; masaya çocukluğunun anılarını, en çok kırıldığı yerlerden öptüğü yara izlerini, şefkatsiz kaldığı her gün için bir sarmalanmayı, anlaşılmak istediği her bir gün için telakkiyi, tutkuyu, arzuyu, sevgiyi, mutluluğu bırakmıştı. ha bir de çok sevdiği limonlu cheesecake ile portakallı keki. bir de tam ortada yüreğini gördü kadının.
"iyi ki doğdun sevgili." dedi kadın.
çevirdi adamın yüzünü tuttu parmak uçlarıyla. gözlerine baktı.
"sen, özgür dingin başın, yine artmış yaşın
uzakta yalnız tek arkadaşım"
sözlerini duydu, can bonomo'dan. severdi bu şarkıyı. ensesinde hissettiği nefesle yürümeye devam etti. kadın konuşuyordu bir yandan "lütfen hazır diyene dek açma." gülümsedi onun bu çocuksu telaşına.
kadın biraz heyecanlıydı çünkü günlerdir düşünmüş ve birlikte oldukları, ilk doğum gününde her şeyi listelemiş; anlattıklarından, okuduklarından yola çıkıp çok çaba göstermişti. yine de tedirgindi. içten içe yeterli olamayacağını düşünüyordu. adam, uzun zamandır hissetmediği bir huzuru yaşatmıştı. sonunda yeniden birine güvenmişti.
sesi, gülüşü, kelime seçimi, konuşmasındaki üslup. kimi zaman saran sarmalayan kimi zaman okşayan...
her iki yanına da dokunuyordu adam. kırılgan ve kadınsı. etkilenmişti kadın. belki de haklıydı adam, sesine aşık olmuştu da her şey, o söylediğinde farklı bir renge bürünüyordu. hayattan uzak, hayale yakın.
nihayet "hadi aç artık."dedi kadın. adam masaya baktı. edip'in sesini duydu 'masa da masaymış ha'...
kadın; masaya çocukluğunun anılarını, en çok kırıldığı yerlerden öptüğü yara izlerini, şefkatsiz kaldığı her gün için bir sarmalanmayı, anlaşılmak istediği her bir gün için telakkiyi, tutkuyu, arzuyu, sevgiyi, mutluluğu bırakmıştı. ha bir de çok sevdiği limonlu cheesecake ile portakallı keki. bir de tam ortada yüreğini gördü kadının.
"iyi ki doğdun sevgili." dedi kadın.
çevirdi adamın yüzünü tuttu parmak uçlarıyla. gözlerine baktı.
devamını gör...
dahiyane reklamlar
istirham ediyorum. gerek ismiyle, gerek cismiyle, gerek plot twist'leriyle; reklamcılık sektörü için olduğu kadar, sinematografi için de pek değerli olan "düz duvara tırmandıran tahinli pide" reklamını bu kadar insanın hatırlamamış olması kabul edilemez. kendisi türk ekranlarının ve reklamcılığının son dönemlerde imza attığı en önemli işlerden biridir.
hep birlikte izleyelim:
hep birlikte izleyelim:
devamını gör...
çetin emeç
1935 istanbul doğumlu gazeteci. babası selim ragıp emeç demokrat partinin kurucuları arasında olan eski bir milletvekilidir.
çetin emeç hayat ve ses dergilerinde yazı işleri müdürlüğünün yanı sıra hürriyet ve milliyet gazetelerinde bir süre genel yayın yönetmenliği yapmıştır.
kendi zamanının duayen gazetecileri arasında yer alan çetin emeç, 7 mart 1990 yılında evinden işine giderken şoförü ile birlikte suikaste kurban gitti. mezarı zincirlikuyu mezarlığındadır.
çetin emeç suikasti 90'lı yılların ilk faili meçhul cinayetlerindendir.
çetin emeç hayat ve ses dergilerinde yazı işleri müdürlüğünün yanı sıra hürriyet ve milliyet gazetelerinde bir süre genel yayın yönetmenliği yapmıştır.
kendi zamanının duayen gazetecileri arasında yer alan çetin emeç, 7 mart 1990 yılında evinden işine giderken şoförü ile birlikte suikaste kurban gitti. mezarı zincirlikuyu mezarlığındadır.
çetin emeç suikasti 90'lı yılların ilk faili meçhul cinayetlerindendir.
devamını gör...
bahşılı sefiri
tuhaf tanımlar giren, 2008'li olup olmadığı hakkında beni bilgilendirmesini istediğim yazar kardeşimiz.**
edit: bugün girdiği tanımlar ile kendine sövdürmüştür.
edit: bugün girdiği tanımlar ile kendine sövdürmüştür.
devamını gör...
herr holz
pkk sempatizanı yazar, böylelerinin uçurulması gerek.
sizleri ırak'a bekleriz.
sizleri ırak'a bekleriz.
devamını gör...





