eski pehlivanım korona bana bulaşmaz
denetim yapan kişinin burnunun açık olması. önce kendin yapacaksın ki sonra milleti uyaracaksın. baştan savma iş olmaz.
devamını gör...
kedi insanı vs köpek insanı
at insanı olarak konuyu başka bir platforma taşımak istiyorum.
dünya üzerinde atlar kadar estetik hiçbir yapı, doğal güzellik ve canlı yoktur.
dünya üzerinde atlar kadar estetik hiçbir yapı, doğal güzellik ve canlı yoktur.
devamını gör...
hiç kazıklı maria izlememiş insan
hiçbir şey kaybetmemiş insandır. izleyerek zamanını boşa harcamamıştır.
devamını gör...
neden mutsuzsun sorusu
mutlu olduğumu hissetirecek anılar ve hisler uzun bir süre önce yitip gitti de ondan mutsum bne
devamını gör...
rütbe alan yazarların genelde kalitesiz oluşu
ermo valla dokundurtmam rütbeli kankilerime. *
yooo yanlış, başlık komple yanılıyor. hatta çelişki* bak. yanlışlığı o kadar kesin.
yooo yanlış, başlık komple yanılıyor. hatta çelişki* bak. yanlışlığı o kadar kesin.
devamını gör...
haz duyulan küçük sapıklıklar
bisiklet sürerken dönüşlerde anlamsız derecede yere yakınlaşıp kendimizi motorcu sanmak
devamını gör...
babun
eski dünya maymunları ailesinden bir primat cinsi. babun türlerinin kaç tane olduğu konusunda ihtilaf vardır. bazıları tüm babunların tek bir türe ait olduğunu söylerken genelde 5 ayrı tür oldukları söylenir. babunlar nerdeyse afrika'nın tüm bölgelerinde yaygın olarak yaşarlar. ayrıca mısır ve sudan'da bulunan tek primat cinsidir. fakat madagaskar'da bulunmazlar.
erkek babunlar dişi babunların nerdeyse iki katı büyüklüğüne sahiptir. babunların kuyrukları gövdelerinden daha kısa olup kavisli bir şekildedir. boyları 40 ila 110 cm arasındadır. babunlar gündüzleri aktif olurlar, bozkırlarda, yarı çöllerde, savanlarda, ormanlık alanlarda, kayalık bölgelerde bulunurlar. yerde dört ayak üzerinde hareket ederler, bu zaman kuyrukları da bükülmüş bir vaziyettedir.
büyük sürüler halinde yaşarlar, iletişim için 30'a kadar ses sinyalleri vardır, ayrıca iletişim için yüz ifadesi ve jest de kullanırlar. çok dikkatlidirler, kendilerini korumak için etrafı dikkatlice izlerler. vahşi bir hayvan kendilerine doğru yaklaşırsa, o zaman hilalimsi bir şekilde dizilirler ve sonra genç erkeklerin öncüsü gelip vahşi hayvanı karşılar. hasılı vahşi hayvan neye uğradığını şaşırır.
babunlar umutsuzcasına ve acımasızcasına savaşırlar. ayrıca birlikte çalışırlar. onlar sanki tüm güçleriyle hayata tutunmaya çalışırlar, hayata olan bağlılıklarını kaybetmezler. işte vahşi hayvan bu durumla karşılaşınca tehlike içerisinde olduğunu anlar. çünkü vahşi hayvan onlardan birine saldırıp onu yakalayabilir ama karşılığında diğer tüm babunlar hayvana saldıracaklardır. bunu "anlayınca" bir kural olarak babun avlamaktan vazgeçer.
eğer olur da bir gün bir babunla yaklaşırsanız, onun zararsız olduğunu düşünmeyin. çünkü birçok insan babunun zararsız olduğunu düşünür. oysa tam tersidir. bilhassa yetişkin erkek babunlar, insanlara saldırır ve dişleriyle ciddi yaralanmalara sebep olurlar. babunların insanlarla çatışmasının sebebi çoğu zaman insanları yavrulara yönelik tehdit olarak görmeleridir.

erkek babunlar dişi babunların nerdeyse iki katı büyüklüğüne sahiptir. babunların kuyrukları gövdelerinden daha kısa olup kavisli bir şekildedir. boyları 40 ila 110 cm arasındadır. babunlar gündüzleri aktif olurlar, bozkırlarda, yarı çöllerde, savanlarda, ormanlık alanlarda, kayalık bölgelerde bulunurlar. yerde dört ayak üzerinde hareket ederler, bu zaman kuyrukları da bükülmüş bir vaziyettedir.
büyük sürüler halinde yaşarlar, iletişim için 30'a kadar ses sinyalleri vardır, ayrıca iletişim için yüz ifadesi ve jest de kullanırlar. çok dikkatlidirler, kendilerini korumak için etrafı dikkatlice izlerler. vahşi bir hayvan kendilerine doğru yaklaşırsa, o zaman hilalimsi bir şekilde dizilirler ve sonra genç erkeklerin öncüsü gelip vahşi hayvanı karşılar. hasılı vahşi hayvan neye uğradığını şaşırır.
babunlar umutsuzcasına ve acımasızcasına savaşırlar. ayrıca birlikte çalışırlar. onlar sanki tüm güçleriyle hayata tutunmaya çalışırlar, hayata olan bağlılıklarını kaybetmezler. işte vahşi hayvan bu durumla karşılaşınca tehlike içerisinde olduğunu anlar. çünkü vahşi hayvan onlardan birine saldırıp onu yakalayabilir ama karşılığında diğer tüm babunlar hayvana saldıracaklardır. bunu "anlayınca" bir kural olarak babun avlamaktan vazgeçer.
eğer olur da bir gün bir babunla yaklaşırsanız, onun zararsız olduğunu düşünmeyin. çünkü birçok insan babunun zararsız olduğunu düşünür. oysa tam tersidir. bilhassa yetişkin erkek babunlar, insanlara saldırır ve dişleriyle ciddi yaralanmalara sebep olurlar. babunların insanlarla çatışmasının sebebi çoğu zaman insanları yavrulara yönelik tehdit olarak görmeleridir.

devamını gör...
sohbeti bitiren cümleler
görüldü atın, bu kadar kasmayın bence. *
ya da direkt söyleyin konuşmak istemediğinizi.
ya da direkt söyleyin konuşmak istemediğinizi.
devamını gör...
njord
iskandinav mitolojisinde deniz tanrısıdır.
aynı zamanda rüzgar, ticaret verimlilik gibi işler kendisinden sorulur. yunan mitolojisindeki mevkidaşı poseidon gibi hırçın değildir. sakin, kendi halinde, ağır başlı bir tanrıdır.
fırtına çıkarmaz, aksine fırtınaları yatıştırır. denizciler sıkıntıya düştüklerinde ilk onun adını haykırır, ona yakarırlar. kıyamaz denizcilere, denizlerin kabarıp, gemicileri yutmasına müsaade etmez, kahir ekseriyetini kurtarır. efendi huyludur njord., tabiri caizse adam gibi adamdır.
bunu iyi bilen denizciler ve tüccarlar öncelikle ona ibadet ederlerdi. balık avına çıkmadan önce kendisi çağrılır, gemilerin kutsanması istenirdi. öğrendiğimiz kadarı ile hiç kırmamış balıkçı kardeşlerimizi. bu yüzdende viking gemilerinin çoğunluğunda njord'un figürleri yer alır.
vanir halkına mensuptur. nautun'da ikamet eder. nautun, gemilerin yeri/mekanı anlamına gelir. kendisi mekanın asıl sahibi olduğu için de bir nevi liman işletmecisi sayılır.
hamağını limanın yakınına kurar, dalga seslerini dinler, rüzgarın vücudunda raks etmesinden inanılmaz keyif alır. bu açıdan baktığınızda keyif adamıdır njord. denizlerde bir sıkıntı çıkmadığı müddetçe istifini bozmaz.
ona, ''iyi niyetli tanrı'' derler. aesir tanrılarına bile yardım ettiği söylenir. barış adamıdır esasında, kimseyle didişmeyi sevmez.
akraba evliliği yapmak zorunda kalmıştır ve kardeşi nerthus ile evlenmiştir. bu evlilikten iki kızı olmuştur; freyr ve freyja.
aesir - vanir savaşı sonrasında yaşanan esir takası yüzünden bu efendi adam, kızları ile birlikte asgard'da yaşamak zorunda bırakılmıştır. böylece onun için hamaksız, denizsiz ve rüzgarsız günler başlar, bir nevi cehennem azabı...
günlerden bir gün, bir dev olan skadi savaş tazminatı talep etmek için asgard'ın yolunu tutar. aesir tanrıları onun talebini haklı bulurlar ve seç bakalım şuradan kendine uygun bir eş derler. skadi heyecanlanır, iskandinav mitolojisinin ediz hun'u diyebileceğimiz tanrı baldur'a aşıktır, onunla evliliğin hayallerini kurmaktadır. gelin görün ki, aesir tanrıları seçim için bir şart koşarlar. derler ki; ''eşini ayaklarına bakarak seçeceksin!'' bizde düşman ayağa bakar lakin iskandinavlarda olay değişiyor demek ki...
skadi, en güzel ayağı, baldur'un ayağı olduğunu düşünerek seçer, baltayı taşa vurmuştur. garibim nerden bilsin njord'un neredeyse bütün gün hamakta sallandığını ve ayaklarını yıpratmadığını. hâl böyle olunca, dev skadi ile njord evlenmek zorunda kalırlar. bu duruma ne njord'un ne de skadi'nin gönlü vardır. lakin olan olmuştur. ayak görücülüğü usulü ile evlendikleri için evlilikleri çok uzun sürmez.
njord, iç güveysi olarak skadi'nin dağ başındaki evine yollanmıştır. zaten buna kafası bozuktur, deniz yok, hamak yok, rüzgar çok ama o da njord'un işine yaramıyor, bunalır bizim efendi huylu tanrımız ve anlaşmalı olarak boşanırlar. mis, temiz, tertemiz...
ara ara görüşseler dahi iki lafın belini kırmaktan öteye gitmezler.
aynı zamanda rüzgar, ticaret verimlilik gibi işler kendisinden sorulur. yunan mitolojisindeki mevkidaşı poseidon gibi hırçın değildir. sakin, kendi halinde, ağır başlı bir tanrıdır.
fırtına çıkarmaz, aksine fırtınaları yatıştırır. denizciler sıkıntıya düştüklerinde ilk onun adını haykırır, ona yakarırlar. kıyamaz denizcilere, denizlerin kabarıp, gemicileri yutmasına müsaade etmez, kahir ekseriyetini kurtarır. efendi huyludur njord., tabiri caizse adam gibi adamdır.
bunu iyi bilen denizciler ve tüccarlar öncelikle ona ibadet ederlerdi. balık avına çıkmadan önce kendisi çağrılır, gemilerin kutsanması istenirdi. öğrendiğimiz kadarı ile hiç kırmamış balıkçı kardeşlerimizi. bu yüzdende viking gemilerinin çoğunluğunda njord'un figürleri yer alır.
vanir halkına mensuptur. nautun'da ikamet eder. nautun, gemilerin yeri/mekanı anlamına gelir. kendisi mekanın asıl sahibi olduğu için de bir nevi liman işletmecisi sayılır.
hamağını limanın yakınına kurar, dalga seslerini dinler, rüzgarın vücudunda raks etmesinden inanılmaz keyif alır. bu açıdan baktığınızda keyif adamıdır njord. denizlerde bir sıkıntı çıkmadığı müddetçe istifini bozmaz.
ona, ''iyi niyetli tanrı'' derler. aesir tanrılarına bile yardım ettiği söylenir. barış adamıdır esasında, kimseyle didişmeyi sevmez.
akraba evliliği yapmak zorunda kalmıştır ve kardeşi nerthus ile evlenmiştir. bu evlilikten iki kızı olmuştur; freyr ve freyja.
aesir - vanir savaşı sonrasında yaşanan esir takası yüzünden bu efendi adam, kızları ile birlikte asgard'da yaşamak zorunda bırakılmıştır. böylece onun için hamaksız, denizsiz ve rüzgarsız günler başlar, bir nevi cehennem azabı...
günlerden bir gün, bir dev olan skadi savaş tazminatı talep etmek için asgard'ın yolunu tutar. aesir tanrıları onun talebini haklı bulurlar ve seç bakalım şuradan kendine uygun bir eş derler. skadi heyecanlanır, iskandinav mitolojisinin ediz hun'u diyebileceğimiz tanrı baldur'a aşıktır, onunla evliliğin hayallerini kurmaktadır. gelin görün ki, aesir tanrıları seçim için bir şart koşarlar. derler ki; ''eşini ayaklarına bakarak seçeceksin!'' bizde düşman ayağa bakar lakin iskandinavlarda olay değişiyor demek ki...
skadi, en güzel ayağı, baldur'un ayağı olduğunu düşünerek seçer, baltayı taşa vurmuştur. garibim nerden bilsin njord'un neredeyse bütün gün hamakta sallandığını ve ayaklarını yıpratmadığını. hâl böyle olunca, dev skadi ile njord evlenmek zorunda kalırlar. bu duruma ne njord'un ne de skadi'nin gönlü vardır. lakin olan olmuştur. ayak görücülüğü usulü ile evlendikleri için evlilikleri çok uzun sürmez.
njord, iç güveysi olarak skadi'nin dağ başındaki evine yollanmıştır. zaten buna kafası bozuktur, deniz yok, hamak yok, rüzgar çok ama o da njord'un işine yaramıyor, bunalır bizim efendi huylu tanrımız ve anlaşmalı olarak boşanırlar. mis, temiz, tertemiz...
ara ara görüşseler dahi iki lafın belini kırmaktan öteye gitmezler.
devamını gör...
amélie mauresmo
eski bir fransız tenisçidir.

amelie simone mauresmo dünya eski bir numarası olmasının yanı sıra emekli olduktan sonra da andy murray’in kişisel antrenörlüğünü yapmıştır.

mauresmo çok iyi bir tenisçi olmasını tekniği ve oyunu okuma ve kurma becerileri kadar fiziksel gücüne de borçludur. özellikle öldürücü servisleri ve sağ backhandleri ile rakibini çaresiz bıraktığına defalarca şahit olmuşluğum vardır.

mauresmo tenis oyunculuğunun önüne geçen, daha doğru bir tabirle söylemek gerekirse rakipleri tarafından önüne geçirilen cinsel yönelimi ile de oldukça fazla polemiğe malzeme edilmiştir. haksız bir şekilde sık sık eleştirilen mauresmo’nun kadınlarla değil erkeklerle maça çıkmasını önermeye kadar gitmiştir iş.
bütün bu saçma itiraz ve eleştirilere rağmen mauresmo’nun kız arkadaşı kendine ayrılan kutudan yetenekli tenisçinin bütün maçalarını izleyerek ona destek olmaktan asla vaz geçmemiştir.
kariyeri boyunca iki grand slam zaferi kazanan tenisçi bu zaferlerden birini wimbledon’da diğerini ise avustralya açık tenis turnuvasında kazanmıştır.

eski bir numaralardan martina hingis’in yarım adam diye nitelediği mauresmo 2009 yılında tenisi bırakırken arkasında oldukça fazla tartışma da bırakmış oldu.

amelie simone mauresmo dünya eski bir numarası olmasının yanı sıra emekli olduktan sonra da andy murray’in kişisel antrenörlüğünü yapmıştır.

mauresmo çok iyi bir tenisçi olmasını tekniği ve oyunu okuma ve kurma becerileri kadar fiziksel gücüne de borçludur. özellikle öldürücü servisleri ve sağ backhandleri ile rakibini çaresiz bıraktığına defalarca şahit olmuşluğum vardır.

mauresmo tenis oyunculuğunun önüne geçen, daha doğru bir tabirle söylemek gerekirse rakipleri tarafından önüne geçirilen cinsel yönelimi ile de oldukça fazla polemiğe malzeme edilmiştir. haksız bir şekilde sık sık eleştirilen mauresmo’nun kadınlarla değil erkeklerle maça çıkmasını önermeye kadar gitmiştir iş.
bütün bu saçma itiraz ve eleştirilere rağmen mauresmo’nun kız arkadaşı kendine ayrılan kutudan yetenekli tenisçinin bütün maçalarını izleyerek ona destek olmaktan asla vaz geçmemiştir.
kariyeri boyunca iki grand slam zaferi kazanan tenisçi bu zaferlerden birini wimbledon’da diğerini ise avustralya açık tenis turnuvasında kazanmıştır.

eski bir numaralardan martina hingis’in yarım adam diye nitelediği mauresmo 2009 yılında tenisi bırakırken arkasında oldukça fazla tartışma da bırakmış oldu.
devamını gör...
sözlük yazarlarının yetenekli olduğu konular
acımı, keyifsizliğimi samimi olmadıklarımdan gizlemek.
yoğunluğu ne olursa olsun.
yoğunluğu ne olursa olsun.
devamını gör...
4-3-3 oynatan aykut
#1771283
yazdığı tanım için kendisine çok teşekkür ederim. almış olduğum arşivci rütbesi de bir çeşit gazeteci oluyor. yönetim, yazar olarak bizlere hangi rütbeyi vereceğini çok iyi tasarlamış aslında sevgili aykut bey.
yazdığı tanım için kendisine çok teşekkür ederim. almış olduğum arşivci rütbesi de bir çeşit gazeteci oluyor. yönetim, yazar olarak bizlere hangi rütbeyi vereceğini çok iyi tasarlamış aslında sevgili aykut bey.
devamını gör...
durumumuz yoktu sevisemedik
mahlası çok komik olan yazardır. birkaç kere denk geldim kendisinin yazılarına bana göre oldukça başarılı bir yazardır kendisi.
devamını gör...
örnek vatandaş (yazar)
"genellikle 2 çocuk annesi-babasıdır." kısmına uymayarak kaçırdığım tanımlama.
ayrıca bir kafa sözlük yazarıdır.
ayrıca bir kafa sözlük yazarıdır.
devamını gör...
allah göktedir
yaratıcı, zaman ve mekandan münezzehtir. gökte değil, yarattığı her yerdedir.
devamını gör...
normal sözlük'te adaletin olmaması
bazı şeyleri sadece sizin başınıza geliyor sanmanız sizi hasta eder, yapmayın. hepimizin başına geliyor ama işte gel gör ki kurala uymamışım diyip eyvallah diyoruz. çünkü uymamışım.
yapmayın bilal bile anlayacak yakında bu mevzuyu, yıl geçti anlaşılamadı bu.
yapmayın bilal bile anlayacak yakında bu mevzuyu, yıl geçti anlaşılamadı bu.
devamını gör...
bu yazara yakın zamanda çok fazla beğeni yaptığınız için oyunuz kaydedilmedi
acaba okunarak oylanmadığı için mi veriyor bu uyarıyı diye merak ettim. zira ben çok yakın bir vakitte bir yazarın profiline girip 50'ye yakın tanımını okuyup oyladım. bende böyle bir uyarı çıkmadı, acaba oyların birer ikişer saniye farkla verilmiş olması mıdır bu uyarının sebebi?
ekleme: sanırım 50 masum bir sayıymış, 500'ler 600'ler konuşuluyor... yapman guzum.
ekleme: sanırım 50 masum bir sayıymış, 500'ler 600'ler konuşuluyor... yapman guzum.
devamını gör...
aşık mahzuni şerif
“işte gidiyorum çeşmi siyahım”
asıl adı şerif cırık olan halk ozanı 17 kasım 1939 yılında kahramanmaraş’ın afşin ilçesine bağlı berçenek köyünde doğmuştur. 17 mayıs 2002 almanya köln’de hayattan ayrılmış mıdır?
hayatı hakkında kısa kısa bilgiler vereceğim ama daha detaylı okumak isteyenlere aşağıya linki bırakıyorum.
bu dünyaya bir mahzuni geldi demek doğrudur ancak geçti demek benim için yanlış olur. türkülerini farklı yorumculardan, filmlerden, dizilerden dinlemeye devam ediyoruz. söylenecek sözü olmayanlar, bugün yaşasalar bile bana göre, gerçek ölülerdir. mahzuni yaşıyor.
-1959 yılında astsubay okulunu bitirmiş. kuleli askeri okuluna maddi imkansızlıklar yüzünden devam edememiştir.
-mahzuni şerif, 60'lı yıllarda ankara’da fikret oytam ile tanışır. aralarındaki ilişki baba oğul gibidir.
-hakkında davalar da açıldı, ödüller de aldı. 453 plak, 58 albüm, 8 kitap, hakkında 2 belgesel.
-aşık mahzuni şerif, 1989-1991 yılları arasında halk ozanları federasyonu tarafından dünyanın en büyük 3 ozanı arasında gösterildi.
öyle ki, öldüğünde hakkında açılan davada, dönemin en iğrenç mahkemeleri olan dgm’nin kararı bile sonuçlanmamıştı. hayatı, hapis cezaları ve aldığı ödüllerle dolu bir ozan.
çok sevdiğim türküsü “dargın mahkum” aşığın hapishane günlerindendir.
eserlerini dinlemeye devam ediyoruz dedim. birkaç örnek vereyim;
- cem karaca “nem kaldı”
- edip akbayram “garip”
- hayko cepkin “sarhoşum dünyada”
- teoman “boşu boşuna”
- kardeş türküler “dargın mahkum”
- ahmet kaya “ben beni”
- ceylan ertem “zalim”
- mehmet erdem “han sarhoş”
- selda mabel matiz “yuh yuh”
liste uzayıp gidiyor. bu yazıyı bir fotoğraf ve benim çok sevdiğim bir türkü ile bitirelim. yazının başlangıç cümlesini ilkay akkaya’dan dinleyelim.
fotoğraf, aşık veysel ile mahzuni şerif’i birlikte bizlere gösterir. sihay beyaz olan fotoğraf, sonradan renklendirilmiştir. hasta yatağında veysel, hemen baş ucunda mahzuni’yi görürüz.

çeşmi siyahım
kaynak
asıl adı şerif cırık olan halk ozanı 17 kasım 1939 yılında kahramanmaraş’ın afşin ilçesine bağlı berçenek köyünde doğmuştur. 17 mayıs 2002 almanya köln’de hayattan ayrılmış mıdır?
hayatı hakkında kısa kısa bilgiler vereceğim ama daha detaylı okumak isteyenlere aşağıya linki bırakıyorum.
bu dünyaya bir mahzuni geldi demek doğrudur ancak geçti demek benim için yanlış olur. türkülerini farklı yorumculardan, filmlerden, dizilerden dinlemeye devam ediyoruz. söylenecek sözü olmayanlar, bugün yaşasalar bile bana göre, gerçek ölülerdir. mahzuni yaşıyor.
-1959 yılında astsubay okulunu bitirmiş. kuleli askeri okuluna maddi imkansızlıklar yüzünden devam edememiştir.
-mahzuni şerif, 60'lı yıllarda ankara’da fikret oytam ile tanışır. aralarındaki ilişki baba oğul gibidir.
-hakkında davalar da açıldı, ödüller de aldı. 453 plak, 58 albüm, 8 kitap, hakkında 2 belgesel.
-aşık mahzuni şerif, 1989-1991 yılları arasında halk ozanları federasyonu tarafından dünyanın en büyük 3 ozanı arasında gösterildi.
öyle ki, öldüğünde hakkında açılan davada, dönemin en iğrenç mahkemeleri olan dgm’nin kararı bile sonuçlanmamıştı. hayatı, hapis cezaları ve aldığı ödüllerle dolu bir ozan.
çok sevdiğim türküsü “dargın mahkum” aşığın hapishane günlerindendir.
eserlerini dinlemeye devam ediyoruz dedim. birkaç örnek vereyim;
- cem karaca “nem kaldı”
- edip akbayram “garip”
- hayko cepkin “sarhoşum dünyada”
- teoman “boşu boşuna”
- kardeş türküler “dargın mahkum”
- ahmet kaya “ben beni”
- ceylan ertem “zalim”
- mehmet erdem “han sarhoş”
- selda mabel matiz “yuh yuh”
liste uzayıp gidiyor. bu yazıyı bir fotoğraf ve benim çok sevdiğim bir türkü ile bitirelim. yazının başlangıç cümlesini ilkay akkaya’dan dinleyelim.
fotoğraf, aşık veysel ile mahzuni şerif’i birlikte bizlere gösterir. sihay beyaz olan fotoğraf, sonradan renklendirilmiştir. hasta yatağında veysel, hemen baş ucunda mahzuni’yi görürüz.

çeşmi siyahım
kaynak
devamını gör...

