ingiliz aksanını sevdiren insanlar
kimse yazmamış:
(bkz: jack davenport)
ayıp be kardeşim, toptan çarpılacağız sizin yüzünüzden sgdhcjhkvjvkvjcjbkd.
(bkz: jack davenport)
ayıp be kardeşim, toptan çarpılacağız sizin yüzünüzden sgdhcjhkvjvkvjcjbkd.
devamını gör...
19 haziran 2021 istanbul depremi
bazı semtleri baya sallamış olan bir deprem. ben hiç hissetmedim umarım daha büyük depremler yaşanmaz. herkese çok geçmiş olsun diliyorum, iyisinizdir umarım.
devamını gör...
duygusal biri olup duygusal biri değilmiş gibi davranmak
yorucu bir hadise, ayrıca bir süre sonra gerçekten duygusallıktan uzaklaştırabiliyor.
ama malum hikaye insan bu noktaya bir gün içinde gelmiyor tabiki. zararını görmüştür, suistimal edilmiştir iyi niyeti. duygusal hali zayıflık olarak algılanmıştır, çabuk harcanmıştır.
bu durumda insan duygularını söküp atamayacağına göre kalbini bırakıp mantığıyla hareket etmeye çalışır. içi cız ederken bile hayır demesini öğrenmiştir.
bu bir yerde olgunlaşmakta oluyor desem yalan olmaz sanırım. hayat bu, adama her şeyi kafasına vura vura öğretir.
ama malum hikaye insan bu noktaya bir gün içinde gelmiyor tabiki. zararını görmüştür, suistimal edilmiştir iyi niyeti. duygusal hali zayıflık olarak algılanmıştır, çabuk harcanmıştır.
bu durumda insan duygularını söküp atamayacağına göre kalbini bırakıp mantığıyla hareket etmeye çalışır. içi cız ederken bile hayır demesini öğrenmiştir.
bu bir yerde olgunlaşmakta oluyor desem yalan olmaz sanırım. hayat bu, adama her şeyi kafasına vura vura öğretir.
devamını gör...
popüler olmayan sözlük yazarlarının yazma amacı
kitap var diye gelmiştim, baktım eğlenceli bir yer devam edeyim dedim. evet.
devamını gör...
jean paul sartre
fransız filozof.
varoluşçuluk bir hümanizmadır'da platon'un "öz varoluşun öncülüdür" söylemine karşı ürettiği "varoluş özden önce gelir" söylemine, kara orman'ın tezenesi martin heidegger, "letter on humanism" adlı denemesinde "metafizik bir önermenin ters çevrilmiş hali yine metafizik bir önermedir" gibisinden şık bir yanıt vererek kendisini birazcık okşamıştır.
yine de aklı başında, nispeten ayakları yere basan bir felsefesi vardır kendisinin, severiz.
varoluşçuluk bir hümanizmadır'da platon'un "öz varoluşun öncülüdür" söylemine karşı ürettiği "varoluş özden önce gelir" söylemine, kara orman'ın tezenesi martin heidegger, "letter on humanism" adlı denemesinde "metafizik bir önermenin ters çevrilmiş hali yine metafizik bir önermedir" gibisinden şık bir yanıt vererek kendisini birazcık okşamıştır.
yine de aklı başında, nispeten ayakları yere basan bir felsefesi vardır kendisinin, severiz.
devamını gör...
veda mektubu
t: kişilerin veda etmek için tercih ettiği bir yöntem. *
“... günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mi bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğim hissediyorum ve uzun suredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan acele etmeliyim ölmeye karar verdim günseli ..! “
oğuz atay - tutunamayanlar
dinlemek isteyenler için,
“... günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mi bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğim hissediyorum ve uzun suredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan acele etmeliyim ölmeye karar verdim günseli ..! “
oğuz atay - tutunamayanlar
dinlemek isteyenler için,
devamını gör...
tutankamonun laneti
başlıklarda denk geldiğimde aklıma hep tutenstein adlı çizgi filmi getiren yazarımız. ordaki karakter gibi olabilir mi diye acaba *
bilgi dolu tanımları daim olsun.
bilgi dolu tanımları daim olsun.
devamını gör...
schwarzschild yarıçapı
bir kara delik etrafındaki olay ufkunun yarıçapı.
her cisim için belirli bir schwarzschild yarıçapı bulunur. belirli bir cismin sahip olduğu kütleyi, kendisi için geçerli olan bu yarıçaptan daha küçük bir yarıçapa sıkıştırırsanız bir kara delik elde edersiniz. bunun nedeni, kara delik olmak için sadece büyük bir kütlenin yetmemesi ve önemli olanın o kütlenin küçük bir hacim içerisinde, yani büyük bir yoğunluğa neden olacak şekilde bir araya gelmesi.
örneğin güneş'in yarıçapı yaklaşık 700.000 kilometredir. eğer güneş'in şu anki kütlesini 3 km'lik bir yarıçapa sıkıştırabilseydik, elde edeceğimiz cisim bir kara delik olurdu. yani güneş'in schwarzschild yarıçapı 3 km'dir.
aynı şekilde dünya için schwarzschild yarıçapı yaklaşık 9 mm iken, ay için bu sayı yaklaşık 0,11 mm'dir.
***
ek bilgi:
bu isim karl schwarzschild adlı bilim insanının soyadından geliyor. ilginç olan, schwarzschild'in almancada "siyah kalkan" anlamına geliyor oluşu. bu ismin, gerçekten siyah bir cisme bir anlamda kalkan olan olay ufkuna bu kadar uyuyor olması bence ilginç bir tesadüf olmuş.
"nasıl okunuyor yahu bu!" diyenler için link
her cisim için belirli bir schwarzschild yarıçapı bulunur. belirli bir cismin sahip olduğu kütleyi, kendisi için geçerli olan bu yarıçaptan daha küçük bir yarıçapa sıkıştırırsanız bir kara delik elde edersiniz. bunun nedeni, kara delik olmak için sadece büyük bir kütlenin yetmemesi ve önemli olanın o kütlenin küçük bir hacim içerisinde, yani büyük bir yoğunluğa neden olacak şekilde bir araya gelmesi.
örneğin güneş'in yarıçapı yaklaşık 700.000 kilometredir. eğer güneş'in şu anki kütlesini 3 km'lik bir yarıçapa sıkıştırabilseydik, elde edeceğimiz cisim bir kara delik olurdu. yani güneş'in schwarzschild yarıçapı 3 km'dir.
aynı şekilde dünya için schwarzschild yarıçapı yaklaşık 9 mm iken, ay için bu sayı yaklaşık 0,11 mm'dir.
***
ek bilgi:
bu isim karl schwarzschild adlı bilim insanının soyadından geliyor. ilginç olan, schwarzschild'in almancada "siyah kalkan" anlamına geliyor oluşu. bu ismin, gerçekten siyah bir cisme bir anlamda kalkan olan olay ufkuna bu kadar uyuyor olması bence ilginç bir tesadüf olmuş.
"nasıl okunuyor yahu bu!" diyenler için link
devamını gör...
edebiyatçıların ilginç ölümleri
honore de balzac (fransız yazar): çok fazla kahveden boğuldu diye bilinir. ama aslında kalp yetmezliğinden ölmüştür. onu bu sebebe iten şey ise kupalarca içmiş olduğu kahvedir.
lev tolstoy (rus yazar): başka kalacak yeri olmadığı için tren istasyonunda kalmak zorunda olan tolstoy, soğuk bir kış günü donarak öldü.
virginia woolf (ingiliz yazar): ceplerini taşla doldurarak kendini ouse ırmağı'na bıraktı. ardında eşine bıraktığı şu sözler kaldı: sevgilim, yine çıldırmak üzere olduğumdan eminim. yaşadığım o korkunç anlara geri dönemem artık. bu kez iyileşemeyeceğim. sesler duymaya başladım, hiçbir şeye odaklanamıyorum. bu yüzden yapabileceğimin en iyisi olduğunu düşündüğüm şeyi yapıyorum.
slyvia plath (amerikalı yazar): çocuklarını odalarına götürdükten sonra odalarının kapılarını içeri gaz girmeyecek şekilde bantlar ve mutfağa gidip gazı açıp kafasını fırına sokarak intihar eder.
stefan zweig (avusturyalı yazar): 1941 yılında bezilya'da yaşarken avrupa'nın durumundan dolayı üzüntüden eşiyle birlikte zehir içerek intihar etmiş.
lev tolstoy (rus yazar): başka kalacak yeri olmadığı için tren istasyonunda kalmak zorunda olan tolstoy, soğuk bir kış günü donarak öldü.
virginia woolf (ingiliz yazar): ceplerini taşla doldurarak kendini ouse ırmağı'na bıraktı. ardında eşine bıraktığı şu sözler kaldı: sevgilim, yine çıldırmak üzere olduğumdan eminim. yaşadığım o korkunç anlara geri dönemem artık. bu kez iyileşemeyeceğim. sesler duymaya başladım, hiçbir şeye odaklanamıyorum. bu yüzden yapabileceğimin en iyisi olduğunu düşündüğüm şeyi yapıyorum.
slyvia plath (amerikalı yazar): çocuklarını odalarına götürdükten sonra odalarının kapılarını içeri gaz girmeyecek şekilde bantlar ve mutfağa gidip gazı açıp kafasını fırına sokarak intihar eder.
stefan zweig (avusturyalı yazar): 1941 yılında bezilya'da yaşarken avrupa'nın durumundan dolayı üzüntüden eşiyle birlikte zehir içerek intihar etmiş.
devamını gör...
en yakın arkadaşının allah çıkması skandalı
tanım: gerçekleşme ihtimali olmayan bir skandal.
arkadaşın yaşadığı kafayı yaşamak için zamanında bir servet harcadığımı bilirim ayrıca.
arkadaşın yaşadığı kafayı yaşamak için zamanında bir servet harcadığımı bilirim ayrıca.
devamını gör...
(tematik)
ölmüş birini özlemek
anneannem mavişimi istisnasiz hergün özlerim.
o benim geç bulup erken kaybettiğim annemdi.( anne sevgisini annemde hic yaşamadım desem yeridir.) anneannem çok sert bir kadındı, yüzü hiç gülmez beton bir duvar kadar güleçti diyeyim siz anlayın. çocukları bile bir metre uzağında dururdu etrafına adeta görünmez bir duvar örmüş gibiydi.
babaannemin hastalığının başlangıcında, sülaledeki hic kimse dedeme tahammul edemeyeceği icin köye gitmek istemedi. 13 yaşındayken bir yıl okulumu dondurup köyde kalmıştım. babamın babası olan dedemin baskısı ve nice zorluk içinde geçen günlerden birinde çok dolmuştu yüreğim, bir soluk alırım belki diye anneannemlere gittim. sırtı kapiya dönük hali tezgahında halı dokuyordu. elindeki bir kiloluk hali tarağıni güm güm indirirken halıya ,kafama vurma ihtimalini göze alıp birden sarıldım arkasından. sımsıkı yumdum gözlerimi, kafama indirecegi tarağı bekledim. nefesim kesildi o an...
- "gel yanıma otur, halı dokumayı belleteyim" dedi.
sesizce yanina oturdum tezgahtaki halıda bana önceleri bir karış, sonra iki karış yer açtı. kalbinin kapılarını açar gibi...
sonrası öyle güzeldi ki, tüm kedere karşı artik benim de sığınacağım bir annem vardı. bildiği ne varsa yillar icerisinde bana öğretti. yaz tatillerim hızlandırılmış bir kurs gibiydi. kah kepçeyi kafama indirdi, kah oklavayı geçirdi. bir kere bile canımı acıtmak icin vurmadığından hic canımı yakmadı. cok sey yaşadık yaz tatillerinde, o suratsız kadin benimle yaşıt gibiydi. neşesi şakası bambaşka biriydi benimleyken...
yıllar içerisinde bize en koyan dönem , benim istanbul'a dönüş haftam olurdu. kendimizi deli gibi işe verirdik. sanki o günü unutmak ister gibi...
o gün gelip çatınca, 5 kızi gelin olurken, 4 oğlu askere giderken ağlamayan anneannem arkamdan hüngür hüngür ağlardı. en son seferde dizlerinin bağı çözülüp ceviz ağacına yaslanıp ağladığı o hali gözümün önünden gitmiyor.
4 yıl evvel onu kaybettim. o gün bugündür köye gidemiyorum. ben köye gelir gelmez saat kac olursa olsun bahçe duvarından mavi mavi bakıp " gıvırcık guzuuuum."diye fısıltıyla seslenip yanina gelince koklaya koklaya bir kere öpünce " hadi ebengil görmesin kızarlar belki, hadi git işlerini gör. sonra deden kızar kötülük eder" diyen kimsem olmayacak.
bu şarkıyı her dinleyişimde o yörük halıları beni anneannemle geçen günlerimize sürükler. koca ömründe evlâdı bile ondaki sıcaklığı çıkarıp, kollarına sarmaya zahmet etmedigi muhteşem kadın.
yırtıldık kağıt gibi ortadan...
o benim geç bulup erken kaybettiğim annemdi.( anne sevgisini annemde hic yaşamadım desem yeridir.) anneannem çok sert bir kadındı, yüzü hiç gülmez beton bir duvar kadar güleçti diyeyim siz anlayın. çocukları bile bir metre uzağında dururdu etrafına adeta görünmez bir duvar örmüş gibiydi.
babaannemin hastalığının başlangıcında, sülaledeki hic kimse dedeme tahammul edemeyeceği icin köye gitmek istemedi. 13 yaşındayken bir yıl okulumu dondurup köyde kalmıştım. babamın babası olan dedemin baskısı ve nice zorluk içinde geçen günlerden birinde çok dolmuştu yüreğim, bir soluk alırım belki diye anneannemlere gittim. sırtı kapiya dönük hali tezgahında halı dokuyordu. elindeki bir kiloluk hali tarağıni güm güm indirirken halıya ,kafama vurma ihtimalini göze alıp birden sarıldım arkasından. sımsıkı yumdum gözlerimi, kafama indirecegi tarağı bekledim. nefesim kesildi o an...
- "gel yanıma otur, halı dokumayı belleteyim" dedi.
sesizce yanina oturdum tezgahtaki halıda bana önceleri bir karış, sonra iki karış yer açtı. kalbinin kapılarını açar gibi...
sonrası öyle güzeldi ki, tüm kedere karşı artik benim de sığınacağım bir annem vardı. bildiği ne varsa yillar icerisinde bana öğretti. yaz tatillerim hızlandırılmış bir kurs gibiydi. kah kepçeyi kafama indirdi, kah oklavayı geçirdi. bir kere bile canımı acıtmak icin vurmadığından hic canımı yakmadı. cok sey yaşadık yaz tatillerinde, o suratsız kadin benimle yaşıt gibiydi. neşesi şakası bambaşka biriydi benimleyken...
yıllar içerisinde bize en koyan dönem , benim istanbul'a dönüş haftam olurdu. kendimizi deli gibi işe verirdik. sanki o günü unutmak ister gibi...
o gün gelip çatınca, 5 kızi gelin olurken, 4 oğlu askere giderken ağlamayan anneannem arkamdan hüngür hüngür ağlardı. en son seferde dizlerinin bağı çözülüp ceviz ağacına yaslanıp ağladığı o hali gözümün önünden gitmiyor.
4 yıl evvel onu kaybettim. o gün bugündür köye gidemiyorum. ben köye gelir gelmez saat kac olursa olsun bahçe duvarından mavi mavi bakıp " gıvırcık guzuuuum."diye fısıltıyla seslenip yanina gelince koklaya koklaya bir kere öpünce " hadi ebengil görmesin kızarlar belki, hadi git işlerini gör. sonra deden kızar kötülük eder" diyen kimsem olmayacak.
bu şarkıyı her dinleyişimde o yörük halıları beni anneannemle geçen günlerimize sürükler. koca ömründe evlâdı bile ondaki sıcaklığı çıkarıp, kollarına sarmaya zahmet etmedigi muhteşem kadın.
yırtıldık kağıt gibi ortadan...
devamını gör...
ölmeden önce yapılacak bir şey
kesinlikle hic bilmediğim sokaklarda gecenin bir yarısı, hic tanımadığım bir arkadas grubuyla yarı sarhoş halde bağıra çağıra şarkı söyleyip el ele koşurmak.
devamını gör...
the matrix portakal revolutions
beni maziye götüren, pek duygulandıran ve hazırlayanın ellerine sağlık dediğim video. hayatım olağan akışında, her şeyden habersiz bir şekilde seyrederken, tam olarak 20 kasım 2020 tarihinin akşam 9'u 5 geçesinin 37. saniyesinde kafa sözlük'e kaydolmamla hayatımın büsbütün değişeceğini nerden bilebilirdim ki? gelir gelmez de modluğu kapmıştım. aha bunlar da kanıtları: #41441, #41465 işte o gün hapı yuttuğum gündü. kırmızı hapı yani. üç aydan bu yana ne badireler atlattık bir bilseniz. bir tanesini hep birlikte izleyelim:
devamını gör...
sözlük yazarlarının tanışmak istedikleri normal sözlük yazarları
larktwain.
yıllardır tanışamadık!
yıllardır tanışamadık!
devamını gör...
instagram kullanmayan insan
gizliden hayranlık duyduğum insandır.
zaman zaman bende denedim ama çok sıkılıyorum özellikle bir film veya dizi bitirdikten sonra ilk yaptığım şey oyuncuların sosyal medya hesaplarına bakmak oluyor. yani tebrik ederim
zaman zaman bende denedim ama çok sıkılıyorum özellikle bir film veya dizi bitirdikten sonra ilk yaptığım şey oyuncuların sosyal medya hesaplarına bakmak oluyor. yani tebrik ederim
devamını gör...
30'luk sözlük teyzelerinden gençlere öğütler
30'luk bi sözlük teyzesi olarak söyleyebilirim ki huzurevinde dayak var..
devamını gör...




