öldürmeyip süründüren şeyler
imkansızlıklar.
devamını gör...
biyolojik takvim
normal takvim hangi zamanı gösterirse göstersin esas önemlisi bizim de kişisel bir takvimimiz var. doğumumuzla başlayıp ecelimizle sona erecek bir takvimdir bu. bu takvimin döngüsü ne güneştir ne de ay. insanı merkez alan ve ölçü birimi nefes olan bir takvim.
devamını gör...
hayvan müzesi
bir carlos fonseca kitabıdır.
öncelikle şunu söylemeliyim ki okuduğum zor kitaplardan biriydi. okurken yazarın yaptığı ve benim cahil aklımın fark edebildiği göndermeler üzerine araştırmalar yapmam, hatta itiraf ediyorum ki bazı yan okumalar yapmam gerekti. ancak son tahlilde verdiğim bütün emeklere değdi.
hikaye bir müze bilimci ile bir moda tasarımcısının ortak hayali olan ancak moda tasarımcısının beklenmedik ölümüyle sekteye uğrayan hayvanlar alemdeki farklı, tuhaf ve sıra dışı biçimler üzerine bir çalışma yapma fikrini alıyor odak noktasına.
bir ölünün mektuplarını okumak insanda bir ürpertiye neden olduğu kadar okuyan kişinin merak duygusunu da uyandırır. ancak ölen kişi o mektupları ve arşiv niteliğindeki belgeleri sizin için toplamış ve ölümünden tam yedi yıl sonra bu belge istifi size ulaşmışsa o zaman işler daha girift bir hal alabilir. romanımızda da tam olarak olan şey bu.
hayvan müzesi 2017 yılının en iyi romanlarından biri ve okurken bunun böyle olduğuna siz de ikna olacaksınız. hayvan müzesi fikrinden yola çıkarak ölü bir insanın aile ağacına uğrayarak yapılan kutsal bir yolculuk hikayesi anlatılan. bence mutlaka okuyun.
öncelikle şunu söylemeliyim ki okuduğum zor kitaplardan biriydi. okurken yazarın yaptığı ve benim cahil aklımın fark edebildiği göndermeler üzerine araştırmalar yapmam, hatta itiraf ediyorum ki bazı yan okumalar yapmam gerekti. ancak son tahlilde verdiğim bütün emeklere değdi.
hikaye bir müze bilimci ile bir moda tasarımcısının ortak hayali olan ancak moda tasarımcısının beklenmedik ölümüyle sekteye uğrayan hayvanlar alemdeki farklı, tuhaf ve sıra dışı biçimler üzerine bir çalışma yapma fikrini alıyor odak noktasına.
bir ölünün mektuplarını okumak insanda bir ürpertiye neden olduğu kadar okuyan kişinin merak duygusunu da uyandırır. ancak ölen kişi o mektupları ve arşiv niteliğindeki belgeleri sizin için toplamış ve ölümünden tam yedi yıl sonra bu belge istifi size ulaşmışsa o zaman işler daha girift bir hal alabilir. romanımızda da tam olarak olan şey bu.
hayvan müzesi 2017 yılının en iyi romanlarından biri ve okurken bunun böyle olduğuna siz de ikna olacaksınız. hayvan müzesi fikrinden yola çıkarak ölü bir insanın aile ağacına uğrayarak yapılan kutsal bir yolculuk hikayesi anlatılan. bence mutlaka okuyun.
devamını gör...
eski pehlivanım korona bana bulaşmaz
denetim yapan kişinin burnunun açık olması. önce kendin yapacaksın ki sonra milleti uyaracaksın. baştan savma iş olmaz.
devamını gör...
sözlükte herkesin birbiri ile senli benli konuşması
başlıktaki tanımları teker teker okudum ve en sonunda bir karara vardım. sanırım en doğrusu sizli bizli konuşmak. eğer karşıdaki senli benli konuşursa zaten isteyen senli benli konuşmaya devam eder. fakat sizli bizli konuşursa da kimseyi rahatsız etmemiş olursunuz. şahsen kendi düşüncem olarak da benimle sizli bizli konuşulmasını tercih ederim, çünkü senli benli konuşulunca tepenize çıkan yazarlar oluyor.
devamını gör...
hocalara sorulan garip sorular
hocam, camiye dolar bağışlasam, dolar arttıkça sevabım da artar mı, mevcut dolar hareketliliği merakı sorusu gibi sorular.
devamını gör...
kısa şiirler
şimdi, diyorum.
şimdi.
bir deniz,
denizde vapur,
gökyüzünde martı,
semaverde çay olmalı
bir de çaya yaren.
(bkz: cemal süreya)
şimdi.
bir deniz,
denizde vapur,
gökyüzünde martı,
semaverde çay olmalı
bir de çaya yaren.
(bkz: cemal süreya)
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şiirleri
uyumsuzluğun uyumunda var olan bir dünya
kaosla kozmos yan yana
zıddıyla mümkün mertebeler
hazineyi keşfetmek isterken
zaman tünelinden geçerler
tam bitti derken devam eden sahneler
bir tavşan deliğinden geçip başka alemlere giderler.
kaosla kozmos yan yana
zıddıyla mümkün mertebeler
hazineyi keşfetmek isterken
zaman tünelinden geçerler
tam bitti derken devam eden sahneler
bir tavşan deliğinden geçip başka alemlere giderler.
devamını gör...
prisoner (yazar)
kendisini gerçek hayatta tanıyorum ve fikrileri düşünceleri kurduğu cümleleri buraya yansıtması ve kendini ifade ediş tarzına hayranım. bu sebepten ötürü nick altını açma görevini üstlenip kendisini mutlu etmek istedim umarım daha çok yazar tanımlarını daha çok okuruz.*
devamını gör...
erdoğan'ın kitap çıkarması
büyük ihtimalle erdoğan da bu eser ile 6 eylül günü buluşacaktır.
devamını gör...
nobel ödülü
1895 yılında alfred nobel'in vasiyeti doğrultusunda, 1896 yılından beri çeşitli alanlarda verilen ödüldür.
1938 yılında kimya alanında ödülü kazanan richard kuhn, 1939 yılında kimya alanında ödülü almaya hak kazanan adolf butenandt ve 1939 yılında fizyoloji-tıp alanında ödülü kazanan gerhard domagh almanya adolf hitler hükümetinin izin vermemesi sebebiyle ödülü reddetmişlerdir.
aynı şekilde 1958 yılında nobel edebiyat ödülü'ne layık görülen boris pasternak da sscb'nin baskıları ile ödülü reddetmiştir.
ayrıca kendi isteği ile ödülü reddedenler de olmuştur. 1964 yılında nobel edebiyat ödülü'nü kazanan jean-paul sartre ödülü almayı reddetmiştir. sartre hayatı boyunca tüm ödülleri reddetmiştir.
1973 yılında nobel barış ödülü'ne layık görülen vietnamlı devrimci general lê ðức thọ da, vietnam'ın içinde bulunduğu durum sebebiyle ödülü reddetmiştir.
1938 yılında kimya alanında ödülü kazanan richard kuhn, 1939 yılında kimya alanında ödülü almaya hak kazanan adolf butenandt ve 1939 yılında fizyoloji-tıp alanında ödülü kazanan gerhard domagh almanya adolf hitler hükümetinin izin vermemesi sebebiyle ödülü reddetmişlerdir.
aynı şekilde 1958 yılında nobel edebiyat ödülü'ne layık görülen boris pasternak da sscb'nin baskıları ile ödülü reddetmiştir.
ayrıca kendi isteği ile ödülü reddedenler de olmuştur. 1964 yılında nobel edebiyat ödülü'nü kazanan jean-paul sartre ödülü almayı reddetmiştir. sartre hayatı boyunca tüm ödülleri reddetmiştir.
1973 yılında nobel barış ödülü'ne layık görülen vietnamlı devrimci general lê ðức thọ da, vietnam'ın içinde bulunduğu durum sebebiyle ödülü reddetmiştir.
devamını gör...
mutlu evliliğin sırları
-sohbet etmekten keyif aldığın biriyle evlenmek.
-ortak hedef, ideal ve hayallere sahip olmak
-anne baba zoruyla evlenmemek.
-sırf evlenmek için evlenmemek.
-baştan gördüğün kötü huylarını "ben onu değiştiririm nasılsa" diyerek evlenmemek.
-1-2 ay gibi kısa sürede evlenmeye karar vermemek, en az 2 sene flört etmek.
-evlenmeden önce ailesiyle, etrafıyla ilişkisini gözlemleyerek başkalarına kaba, kötü davranır ama bana davranmaz diye düşünerek evlenmemek.
-başka bir ilişkiden yeni çıkmışken hemen ona inat, komşulara nispet olsun diye evlenmemek.
-olduğu gibi kabul edebileceğin biriyle evlenmek.
- en önemlisi gerçekten sevdiğin biriyle evlenmek. çünkü bu dünyadaki en büyük azap, birbirini sevmeyenlerin mecburen yürüttüğü evliliktir.
edit: aslında evlenmeden önce dikkat edilmesi gerekenleri yazdığım bir tanım olmuş sanki ama zaten bunlara dikkat edilmeden yapılan bir evlilikte mutlu olmak pek mümkün değil bence..
-ortak hedef, ideal ve hayallere sahip olmak
-anne baba zoruyla evlenmemek.
-sırf evlenmek için evlenmemek.
-baştan gördüğün kötü huylarını "ben onu değiştiririm nasılsa" diyerek evlenmemek.
-1-2 ay gibi kısa sürede evlenmeye karar vermemek, en az 2 sene flört etmek.
-evlenmeden önce ailesiyle, etrafıyla ilişkisini gözlemleyerek başkalarına kaba, kötü davranır ama bana davranmaz diye düşünerek evlenmemek.
-başka bir ilişkiden yeni çıkmışken hemen ona inat, komşulara nispet olsun diye evlenmemek.
-olduğu gibi kabul edebileceğin biriyle evlenmek.
- en önemlisi gerçekten sevdiğin biriyle evlenmek. çünkü bu dünyadaki en büyük azap, birbirini sevmeyenlerin mecburen yürüttüğü evliliktir.
edit: aslında evlenmeden önce dikkat edilmesi gerekenleri yazdığım bir tanım olmuş sanki ama zaten bunlara dikkat edilmeden yapılan bir evlilikte mutlu olmak pek mümkün değil bence..
devamını gör...
ofsayt
kötü anlatanlar yüzünden anlamayanların bolca bulunduğu futbol kuralı. bu kural anlatıldıktan sonra kuralın neden konduğu. amacı ve bu kural olmazsa futbolun nasıl içinden çıkılmaz bir hâle gelip, gol atmanın zorlaştığı anlatılarak pekiştirilmeli.
kuralı anlatayım; bir futbolcu kendi gerisindeki bir takım arkadaşından pas alırken, top arkadaşının ayağından çıktığı anda pası alan futbolcunun kendi hizasında veya önünde en az iki rakip futbolcu olmak zorundadır. şimdi bu tanımdan kafası karışmış olanlar varsa ''kendi hizasında'' kısmını çıkartıp cümleyi öyle okusun. hazır yazılmışı var; top arkadaşının ayağından çıktığı anda pası alan futbolcunun önünde en az iki rakip futbolcu olmak zorundadır. eğer olmazsa offside olmuş olur. ingilizce offside, adı üstünde off durumdaki yani pasif durumdaki alan. yani futbolcu oynanmayan alanda olduğu için oynayamaz.
bunu türkçe yazarken ofsayt yazarlar ben böyle bir başlık açmadım. gerek görmedim.
şimdi gelelim bu kuralın önemine; öncelikle oynamayanlar için şunu belirteyim aslında futbol sahası göründüğünden büyük bir alan. oynayanlar ya da sahaya çıkanlar bilirler bir taraftan diğer tarafa antremansız bir insanın koşması yorucudur. göbekli bir insan maç gibi bir stres anında koşarken kalp krizi bile geçirebilir. futbolcular ise sürekli antreman ve iyi beslenme ile bu alanları rahatça katederler. ama bu iki taraf için de geçerlidir. çıplak gözle izlediğiniz bir maçta savunma hattının kendi yarı sahasının ucuna kadar geldiğini görürsünüz. rakip savunmada açılmaktadır. bu savunma hattının arkasında kalan alan rakip için bir nevi gidilmesi yasak olan alandır. eğer gider ve pas alırsa offside'a düşmüş olur. yani futbol genelde görünen sahanın daha küçük bir yerinde oynanır. öne çıkan bu savunma hattı sayesinde daha fazla adamla hücum yapabilirsiniz. rakip savunması da açıldığı için boşluklar bulabilirsiniz. ama offside kuralı olmasaydı savunma hattı ileri açılamadığı için az adamla hücum yapardınız. bunun yanında savunmanın sağ ve sol kanadındakiler şimdiki futbolda hücuma belirli ölçülerde katılıyor. onlar da hücuma katılamaz olur. rakip savunma da kendi kalelerinin önünde çakılı duracağı için az adamla hücum yapar ve rakip sahada boş alan bulamazsınız. savunma oyuncuları sürekli oradadır. bu nedenle gol çok zor atılır. eğer futbol böyle olsaydı. ileride nasıl stratejiler izlenirdi. futbol ne hâle gelirdi bilmiyoruz. ama tatsız bir oyun olacağı kesin. son olarak. offside alanı rakip yarı sahada geçerlidir. rakip savunma açılarak sahayı ortadan bölen çizgiyi geçmişse savunma hattının arkasında kalan bölgenin sadece kendi yarı sahalarındaki alanı offside olur. bir futbolcu kendi yarı sahasında offside'a düşemez.
basketbolda'da bir kural var. kuralın adını bilmiyorum ama eğer o kural olmazsa basketbol olmaktan çıkar. oynanamaz. şöyle ki top rakip potaya doğru giderken inişe geçtiği sırada rakip oyuncu topu keserse o sayı alınır. yani biri potanın önünde bekleyip gelen tüm topları kesemez. eğer keserse oyun oynanamaz. bu kuralda savunma oyuncusuna sürekli kendi potanın önünde duramazsın deniliyor. offside kuralında ise sürekli rakip kalenin önünde duramazsın deniliyor. ikisi de oyunun oynanmasını devam ettirmek için çıkan kurallar. bu oyunlardan bu kuralları çıkarırsanız kriptonit tutulan süpermen gibi olurlar.
kuralı anlatayım; bir futbolcu kendi gerisindeki bir takım arkadaşından pas alırken, top arkadaşının ayağından çıktığı anda pası alan futbolcunun kendi hizasında veya önünde en az iki rakip futbolcu olmak zorundadır. şimdi bu tanımdan kafası karışmış olanlar varsa ''kendi hizasında'' kısmını çıkartıp cümleyi öyle okusun. hazır yazılmışı var; top arkadaşının ayağından çıktığı anda pası alan futbolcunun önünde en az iki rakip futbolcu olmak zorundadır. eğer olmazsa offside olmuş olur. ingilizce offside, adı üstünde off durumdaki yani pasif durumdaki alan. yani futbolcu oynanmayan alanda olduğu için oynayamaz.
bunu türkçe yazarken ofsayt yazarlar ben böyle bir başlık açmadım. gerek görmedim.
şimdi gelelim bu kuralın önemine; öncelikle oynamayanlar için şunu belirteyim aslında futbol sahası göründüğünden büyük bir alan. oynayanlar ya da sahaya çıkanlar bilirler bir taraftan diğer tarafa antremansız bir insanın koşması yorucudur. göbekli bir insan maç gibi bir stres anında koşarken kalp krizi bile geçirebilir. futbolcular ise sürekli antreman ve iyi beslenme ile bu alanları rahatça katederler. ama bu iki taraf için de geçerlidir. çıplak gözle izlediğiniz bir maçta savunma hattının kendi yarı sahasının ucuna kadar geldiğini görürsünüz. rakip savunmada açılmaktadır. bu savunma hattının arkasında kalan alan rakip için bir nevi gidilmesi yasak olan alandır. eğer gider ve pas alırsa offside'a düşmüş olur. yani futbol genelde görünen sahanın daha küçük bir yerinde oynanır. öne çıkan bu savunma hattı sayesinde daha fazla adamla hücum yapabilirsiniz. rakip savunması da açıldığı için boşluklar bulabilirsiniz. ama offside kuralı olmasaydı savunma hattı ileri açılamadığı için az adamla hücum yapardınız. bunun yanında savunmanın sağ ve sol kanadındakiler şimdiki futbolda hücuma belirli ölçülerde katılıyor. onlar da hücuma katılamaz olur. rakip savunma da kendi kalelerinin önünde çakılı duracağı için az adamla hücum yapar ve rakip sahada boş alan bulamazsınız. savunma oyuncuları sürekli oradadır. bu nedenle gol çok zor atılır. eğer futbol böyle olsaydı. ileride nasıl stratejiler izlenirdi. futbol ne hâle gelirdi bilmiyoruz. ama tatsız bir oyun olacağı kesin. son olarak. offside alanı rakip yarı sahada geçerlidir. rakip savunma açılarak sahayı ortadan bölen çizgiyi geçmişse savunma hattının arkasında kalan bölgenin sadece kendi yarı sahalarındaki alanı offside olur. bir futbolcu kendi yarı sahasında offside'a düşemez.
basketbolda'da bir kural var. kuralın adını bilmiyorum ama eğer o kural olmazsa basketbol olmaktan çıkar. oynanamaz. şöyle ki top rakip potaya doğru giderken inişe geçtiği sırada rakip oyuncu topu keserse o sayı alınır. yani biri potanın önünde bekleyip gelen tüm topları kesemez. eğer keserse oyun oynanamaz. bu kuralda savunma oyuncusuna sürekli kendi potanın önünde duramazsın deniliyor. offside kuralında ise sürekli rakip kalenin önünde duramazsın deniliyor. ikisi de oyunun oynanmasını devam ettirmek için çıkan kurallar. bu oyunlardan bu kuralları çıkarırsanız kriptonit tutulan süpermen gibi olurlar.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
selam karalama defteri, görüşmeyeli baya oldu sanırım. uzun bir çalışma gününün ardından uyku öncesi beden yorgunluğumu bir adet amsterdam strong beer ile uzaklaştırmaya çalışırken, zihin yorgunluğum için tabii ki caanım sözlüğü tercih ettim ve sen çıkıverdin karşıma. iki kelam kusayım dedim. sonrası mı? sonrası uyku yani kısa bir mola. inan bu ara ne yapıyorum, niye yapıyorum, hayatımın neresi eğri neresi büğrü, bu hayat benim istediğim hayattan kaç ışık yılı uzakta bilmiyorum. burası iki kelam ettiğim mecralardan teki olabilir, insanların hayat gailelerinin tanıklığından usandım sanırım. temcit pilavı gibi aynı konulardan;
yasaklar bitti mi?
tatil zamanı geldi mi?
bitcoin delirdi mi?
sedat peker sülüledi mi?
vs.bıktım...
ne konuşacaz başka alüminyum diyenleri duyar gibiyim! da ben bıktım aga cidden bıktım! deniz kıyısı bir kulübe, uzun süre yetecek erzak ve gün batımlarından gecenin yıldızlarına geçişte içeceğim birkaç kadeh şaraptan başka bir hayalim yok. böylece dünyanın sonunu bekleyebilirim. ney? yanına bir de manzara izlemeye yar mı? insanlar tüketme salgınına tutulmuş a dostlar, eşya, zaman, can, sevgi.. bla bla bla. ondan bu hayalin böyle yalnız hali iyidir. görüşürüz karalama defteri sağlıklı yapraklar...
yasaklar bitti mi?
tatil zamanı geldi mi?
bitcoin delirdi mi?
sedat peker sülüledi mi?
vs.bıktım...
ne konuşacaz başka alüminyum diyenleri duyar gibiyim! da ben bıktım aga cidden bıktım! deniz kıyısı bir kulübe, uzun süre yetecek erzak ve gün batımlarından gecenin yıldızlarına geçişte içeceğim birkaç kadeh şaraptan başka bir hayalim yok. böylece dünyanın sonunu bekleyebilirim. ney? yanına bir de manzara izlemeye yar mı? insanlar tüketme salgınına tutulmuş a dostlar, eşya, zaman, can, sevgi.. bla bla bla. ondan bu hayalin böyle yalnız hali iyidir. görüşürüz karalama defteri sağlıklı yapraklar...
devamını gör...
geceye psikolojik bir tespit bırak
bir insanın kalitesini, onunla bağları koparınca anlarsınız.
devamını gör...
diyelim ki o bunu okuyor
ben seni bulmuştum, sen beni bulamadın.
beni bulman için ölüp yeniden doğmaya razıyım.
beni bulman için ölüp yeniden doğmaya razıyım.
devamını gör...
hababam sınıfındaki şaban
müfettiş: oğlum söyle bakayım balkan ulkeri nelerdir?
şaban: valla balkan ülkeri cok fazladir, 30- 40tane vardır.
müfettiş: hoca hanım ne diyor bu?
hafize ana: valla ne biliyim müfettiş bey! ben onlara kaç kere balkan ülkeleri 100-150 tanedir diye söylemiştim.
şaban: hatta bazen sayilari 1000-1500'e bile çıkabilir...
şaban: valla balkan ülkeri cok fazladir, 30- 40tane vardır.
müfettiş: hoca hanım ne diyor bu?
hafize ana: valla ne biliyim müfettiş bey! ben onlara kaç kere balkan ülkeleri 100-150 tanedir diye söylemiştim.
şaban: hatta bazen sayilari 1000-1500'e bile çıkabilir...
devamını gör...
anın fotoğrafı
devamını gör...


