doğrusu ne
izledikten sonra tarayıcıya girip "doğrusu ne?" dediğim, trt iktidar aklama çabasının sonucu program.
devamını gör...
ayraç olarak kullanılan nesneler
genelde ayraç kullanırım, olması gerekende budur zaten. ama ayracımı bulamıyorsam, müsvedde kağıt ya da cetvel kullanırım.
devamını gör...
ihtiyofobi
balıklardan korkmadır.
devamını gör...
yediğinin içtiğinin fotoğrafını çekip paylaşan insanlar
yemek tarifleri veren bir hesap değilse, bu insanların savunulacak bir yanı olduğunu düşünmüyorum. sosyal medya platformlarının asıl amacı da bu değil, yanlış kullanılmaya müsait olduğu için bu durum ortaya çıkıyor. illa fotoğraf atmak gerekiyorsa yemek bitince atılabilir. kimse tüh, ne yediğini göremedim diye üzülecek değil.
bazı yiyecek reklamlarına da karşıyım. bir şarkı dinlemek veya ders videosu için girdiğin sitede önce yemek videosu izlemek zorundasın. o reklam videoları tok insanın bile iştahını açacak türden. her istediğini yiyemeyen birini videoyu izlerken düşünün. iki durumun hiçbir farkı yok. yiyemeyen birine hepsi çok lezzetli gelir. bu ülkede açım diye kendini yakan bir baba öldü, unutmayın.
anneannem, yediğin içtiğin senin olsun, bana gezdiğin gördüğün yerleri anlat derdi. ben böyle büyüdüm.
bizim kültürümüzde yemek yerken biri görse, gel beraber olsun en azından bir çayımı iç diye diye zorla oturursun o masaya. şimdi ise, gösteriş yapacağım diye görgüsüzlük normal oldu. toplum olarak değişmemiz gerek. daha bilinçli ve düşünceli insanlara ihtiyacımız var.
bazı yiyecek reklamlarına da karşıyım. bir şarkı dinlemek veya ders videosu için girdiğin sitede önce yemek videosu izlemek zorundasın. o reklam videoları tok insanın bile iştahını açacak türden. her istediğini yiyemeyen birini videoyu izlerken düşünün. iki durumun hiçbir farkı yok. yiyemeyen birine hepsi çok lezzetli gelir. bu ülkede açım diye kendini yakan bir baba öldü, unutmayın.
anneannem, yediğin içtiğin senin olsun, bana gezdiğin gördüğün yerleri anlat derdi. ben böyle büyüdüm.
bizim kültürümüzde yemek yerken biri görse, gel beraber olsun en azından bir çayımı iç diye diye zorla oturursun o masaya. şimdi ise, gösteriş yapacağım diye görgüsüzlük normal oldu. toplum olarak değişmemiz gerek. daha bilinçli ve düşünceli insanlara ihtiyacımız var.
devamını gör...
ton mu yesek reklam müziği
ton balığı yemem, zira bir üst tanımdaki arkadaşın belirttiği gibi fazlasıyla civa ihtiva ediyor.
yalnız reklamda şov dünyasına yaptıkları göndermeler akıllıca, onu belirtmem lazım.
yalnız reklamda şov dünyasına yaptıkları göndermeler akıllıca, onu belirtmem lazım.
devamını gör...
ayakkabısını giyerken belindeki tabancası ateş alan kişi
iki tane silahım var, birisi tsk'dan kalma beylik tabancası, diğeri poligonda kullanmak için aldığım.
ikisinin de taşıma ruhsatları var.
bir gün bile poligona gitmek dışında birini alıp dışarı çıkmışlığım yoktur ki evde de tetik mekanizmaları ayrı, gövde ayrı, şarjör ayrı ve mermiler ayrı durur. şarjör ve mermiler ayrı ayrı kilitli kutu içerisinde.
bu şekildeyken bile tedirginlik yaşıyorum.
tanım: cahil cesaretine kurban gitmiş kişi.
ikisinin de taşıma ruhsatları var.
bir gün bile poligona gitmek dışında birini alıp dışarı çıkmışlığım yoktur ki evde de tetik mekanizmaları ayrı, gövde ayrı, şarjör ayrı ve mermiler ayrı durur. şarjör ve mermiler ayrı ayrı kilitli kutu içerisinde.
bu şekildeyken bile tedirginlik yaşıyorum.
tanım: cahil cesaretine kurban gitmiş kişi.
devamını gör...
trt arşiv
arşiv sitesini açarak eski içeriklerini paylaşan trt kurumu, bunun bir de kanalını açsa trt arşiv ya da trt nostalji diye yayına koysa izlenme oranları muazzam tavan yapar. dost ortamında muhabbetler tükendiği zaman açsak bu nostalji kanalını, ödediğimiz trt paylarına değecek bir katkısı olur. trt2, belgesel, müzik ve nostalji kanalı arasında gider geliriz.
devamını gör...
alttaki yazara sor
şu an çok mutluyum. karşımda deniz, bir elimde bira bir elimde sigara. çocuğum denizde arkadaş bulmuş oynuyor. şu an için her şey mükemmel.şimdi bir şarkı açarım katmerlenir. hayat güzel.
sen ne yapıyorsun sevgili yazar?
sen ne yapıyorsun sevgili yazar?
devamını gör...
evde pijama ile dolaşan köylü
sen romada romanını okumaya devam et ve gerisine karışma.
devamını gör...
yazarların kendilerini tanımlama şekli
iyi biri olduğumu söyleyemem , kırılganımdır , zihnimde oluşturduğum mezarda kefensiz yatan ; bazen yeryüzüne çıkan bir ölüyüm.
devamını gör...
my lai katliamı
vietnam'da ki my lai (mei lay) köyünde 16 mart 1968'de amerikan askerleri tarafından gerçekleştirilen katliam olup my lai, my khe ve son my köylerinde gerçekleşen 3 eş zamanlı katliamın ortak adıdır.
vietnam savaşı sırasında abd güçleri tarafından, güney vietnam yönetimine bağlı köyler olan my lai, my khe ve son my'da 347 sivilin katledilmesidir.öldürülen sivillerin vietkong olmayışı ve aksine güney vietnam sınırları içerisinde bulunan köylerde yaşamaları bir savaş suçudur.
teğmen william calley komutasında ki , abd askerleri tarafından bu suç işlenmiş olup, olay bir ingiliz gazeteci tarafından ortaya çıkarılmıştır, başta abd olayı reddetmiş ancak artan kamuoyu baskısı nedeniyle olaydan bir sene sonra abd ordusu tarafından kabul edilmiştir. ayrıca köylerde yapılan bu katliam yine abd ordu fotoğraflarıyla da belgelenmiştir.
teğmen william calley ile birlikte toplam 14 asker hakkında açılan davada askerlerin hemen hepsi beraat etmiştir. yalnızca teğmen calley önce ömür boyu hapse mahkûm edilmiştir. daha sonra çok geçmeden abd başkanı richard nixon tarafından çıkarılan bir af ile cezası 3 senelik ev hapsine çevrilmiştir.1943 doğumlu"kasap" teğmen william calley an itibari ile yaşamaktadır.
konu ile ilgili belgesel şuradan izlenebilir.
devamını gör...
keşanlı ali destanı
haldun taner'in keşanlı ali destanı türk edebiyatı'nda epik-göstermeci tarzda yazılmış ilk yerli müzikli oyunudur.
haldun taner'in köyden şehre göç edip, şehrin kenar mahallelerinde yaşayan insanların hayata tutunma çabalarını betimlediği oyunu. dönemin eleştirisi büyük bir ustalıkla işlenmiştir. sistemin bozukluğunu anlatır ancak bir yandan da bu sistemdeki tüm tarafların bu bozuk sistemin devam etmesine sebep olduğunu da gösterir bize. kimsenin masum olmadığını düşündürtür.
gecekondu sakinlerinin kendi kendilerine yarattığı kurtarıcı rolündeki ali, sevdiceği ve insanlar tarafından kendisine yüklenen kurtarıcı rolünün sorumlulukları arasında sıkışıp kalır. eylemleri artık kendisine ait olmaktan çıkmıştır. tamamen kendisine biçilen rolü oynar. yaptıklarında iradesinden iz kalmamıştır. o insanların kendi kendilerine yarattığı bir figür olmuş ve bu figürün görevlerini gerçekleştiren biridir artık. oyun sonunda da ali'nin sıkışıp kaldığı ikilemde yine bir tercih yapması gerekecektir. bu tercih de yine gecekondu halkının kendisine verdiği rolün gerektiği şey olacaktır.
oyun türk tiyatro tarihinin ilk epik oyunu olarak kabul edildiği için brecht'in epik oyunlarında kullandığı bir çok özellik de taner tarafından etkili bir biçimde kullanılmıştır. örneğin gestuskonusunda ali'nin ayağındaki aksaklık en ince ancak çok da önemli bir detay olmakla beraber ali'nin üzerine tam oturmayan, eğreti kalmış kahramanlığı ve toplumun aksak düzenin onun üzerindeki etkisi göstermekti.
" demem şu ki, bu dünyada namuslu, insaniyetli oldun mu alaya alınıyorsun. zorba, katil oldun mu saygı itibar görüyorsun."
saygısıza haddini bildirmek, yetime kaftan giydirmek kadar sevapmış.
“insanoğlu böyledir
kendini bir şey sanır.”
"bu dünyada namuslu, insaniyetli oldun mu alaya alınıyorsun. zorba, katil oldun mu saygı itibar görüyorsun."
memur terfi düşünür
amir prim sezinir
doçent kürsü aranır
fakir pis pis kaşınır
herkes hesap peşinde
herkes hesap peşinde
herkes hesap peşinde
haldun taner'in köyden şehre göç edip, şehrin kenar mahallelerinde yaşayan insanların hayata tutunma çabalarını betimlediği oyunu. dönemin eleştirisi büyük bir ustalıkla işlenmiştir. sistemin bozukluğunu anlatır ancak bir yandan da bu sistemdeki tüm tarafların bu bozuk sistemin devam etmesine sebep olduğunu da gösterir bize. kimsenin masum olmadığını düşündürtür.
gecekondu sakinlerinin kendi kendilerine yarattığı kurtarıcı rolündeki ali, sevdiceği ve insanlar tarafından kendisine yüklenen kurtarıcı rolünün sorumlulukları arasında sıkışıp kalır. eylemleri artık kendisine ait olmaktan çıkmıştır. tamamen kendisine biçilen rolü oynar. yaptıklarında iradesinden iz kalmamıştır. o insanların kendi kendilerine yarattığı bir figür olmuş ve bu figürün görevlerini gerçekleştiren biridir artık. oyun sonunda da ali'nin sıkışıp kaldığı ikilemde yine bir tercih yapması gerekecektir. bu tercih de yine gecekondu halkının kendisine verdiği rolün gerektiği şey olacaktır.
oyun türk tiyatro tarihinin ilk epik oyunu olarak kabul edildiği için brecht'in epik oyunlarında kullandığı bir çok özellik de taner tarafından etkili bir biçimde kullanılmıştır. örneğin gestuskonusunda ali'nin ayağındaki aksaklık en ince ancak çok da önemli bir detay olmakla beraber ali'nin üzerine tam oturmayan, eğreti kalmış kahramanlığı ve toplumun aksak düzenin onun üzerindeki etkisi göstermekti.
" demem şu ki, bu dünyada namuslu, insaniyetli oldun mu alaya alınıyorsun. zorba, katil oldun mu saygı itibar görüyorsun."
saygısıza haddini bildirmek, yetime kaftan giydirmek kadar sevapmış.
“insanoğlu böyledir
kendini bir şey sanır.”
"bu dünyada namuslu, insaniyetli oldun mu alaya alınıyorsun. zorba, katil oldun mu saygı itibar görüyorsun."
memur terfi düşünür
amir prim sezinir
doçent kürsü aranır
fakir pis pis kaşınır
herkes hesap peşinde
herkes hesap peşinde
herkes hesap peşinde
devamını gör...
alttaki yazara bir mesaj bırak
sarımsak kokar, sarımsaklamadan saklayalım.
bir derdin olursa gel bergen kankine, çözemesem bile dinlerim.
bir derdin olursa gel bergen kankine, çözemesem bile dinlerim.
devamını gör...
gezegen
gezegen terimini tanımlamak önemlidir, çünkü bu tür tanımlar güneş sistemimizin kökenleri, mimarisi ve evrimi hakkındaki anlayışımızı yansıtır.
bir gezegen üç şey yapmalıdır:
1-bir yıldızın yörüngesinde olmalıdır (kozmik mahallemizde, güneş).
2-küresel bir şekle sokmak için yeterli yerçekimine sahip olacak kadar büyük olmalıdır.
3-yerçekimi, güneş'in etrafındaki yörüngesine yakın benzer büyüklükteki diğer nesneleri temizleyecek kadar büyük olmalı.
evrende sadece sekiz gezegen vardır. güneş sistemimiz içerisinde yukarıdaki üç şartı sağlayan gök objelerine gezegen denir.
güneş sistemi dışında yer alan bu cisimlere öte gezegen denir.
bir gezegen üç şey yapmalıdır:
1-bir yıldızın yörüngesinde olmalıdır (kozmik mahallemizde, güneş).
2-küresel bir şekle sokmak için yeterli yerçekimine sahip olacak kadar büyük olmalıdır.
3-yerçekimi, güneş'in etrafındaki yörüngesine yakın benzer büyüklükteki diğer nesneleri temizleyecek kadar büyük olmalı.
evrende sadece sekiz gezegen vardır. güneş sistemimiz içerisinde yukarıdaki üç şartı sağlayan gök objelerine gezegen denir.
güneş sistemi dışında yer alan bu cisimlere öte gezegen denir.
devamını gör...
popülaritesini hak eden filmler
inception
devamını gör...
en çabuk unuttuğumuz şey
hamlet'e ait bir şiirdir. şiirden fazla haz etmeyen biri olarak beni bile derin düşüncelere zerk eder.
inanıyorum söylediğini candan söylediğine
ama bugünkü karar yarın bozulur çok kez.
…
kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak
en çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak.
…
madem ki bu dünya bile yok olacak bir gün
sevginin bitmesine insan neden üzülsün?
aşk mı kaderi kovalar, kader mi aşkı?
daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi…
inanıyorum söylediğini candan söylediğine
ama bugünkü karar yarın bozulur çok kez.
…
kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak
en çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak.
…
madem ki bu dünya bile yok olacak bir gün
sevginin bitmesine insan neden üzülsün?
aşk mı kaderi kovalar, kader mi aşkı?
daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi…
devamını gör...
şu an dinlenen şarkıdan bir cümle
kalbimde bir hüzün var ki
ölesiye yorgunum sanki
ölesiye yorgunum sanki
devamını gör...
biri var
biri var.. ne olduğumuz belli değil.
yakın mı, uzak mı,iyi mi, kötü mü hiç bilemediğim..ben dokunmaya korkarken o dokunmaktan çekinmeyen,ben bakamazken ona o gözlerini ayırmayan ben konuşamazken o susmayan.. bütün algımı, kurallarımı yerlebir etmek isteyen.. gitmek isterken gidemediğim, kalamadığım da...
ama.. sesini duyunca gözlerimin içi gülüyor biliyorum, sabah uyanınca beynim onunla dolu hissediyorum.. ne yaşıyoruz, ne yaşıyorum..
cok işim var, cok yolum var, çok karışık..
yakın mı, uzak mı,iyi mi, kötü mü hiç bilemediğim..ben dokunmaya korkarken o dokunmaktan çekinmeyen,ben bakamazken ona o gözlerini ayırmayan ben konuşamazken o susmayan.. bütün algımı, kurallarımı yerlebir etmek isteyen.. gitmek isterken gidemediğim, kalamadığım da...
ama.. sesini duyunca gözlerimin içi gülüyor biliyorum, sabah uyanınca beynim onunla dolu hissediyorum.. ne yaşıyoruz, ne yaşıyorum..
cok işim var, cok yolum var, çok karışık..
devamını gör...
şeker portakalı
okuduktan sonra insanın hayata bakış açısını değiştiren kitaplardan sadece bir tanesi. her ne kadar çocuk kitabı diyenler olsa da aldırmadan her yaşta okunması gerekir. ayrıca neye göre çocuk? büyük kitapları hep entrika dolu mu olmak zorunda?
dipnot: şahsımla ve başlığımla uzaktan yakından alakası yoktur. kitapsın sen kitap kal lütfen.
dipnot: şahsımla ve başlığımla uzaktan yakından alakası yoktur. kitapsın sen kitap kal lütfen.
devamını gör...
sahip olunan ilk forma
galatasaray'ın 10 numaralı hagi formasıdır.
devamını gör...