karin tidbeck’in muhteşem kitabıdır.

goethe demiş ki: “ nerde bir kavram yoksa bir sözcük tam zamanında imdada yetişir.” bu cümle aklımdan hiç çıkmaz. ırıs murdoch da şöyle bir soru sormuştu yanlış hatırlamıyorsam: “ kelimeler olmadan nasıl düşünürdü insan?” ve bunlara ek olarak da incil “ önce söz vardı” diye başlarken kuran’a göre “ol” demiştir ve olmuşuzdur. yani özetlemem gerekirse eğer, ki gerekir, her şeyin başlangıcı sözcüklerdir, belki bitişi de öyledir.

peki bu olaya biraz daha metafizik açıdan bakarsak; bir kavramı ortaya çıkarmak için bir sözcüğü telafuz etmek mümkün müdür? ya da ismini hiç telafuz etmediğimiz bir kavram, bir nesne, bir varlık zamanla yapısını kaybedip yok olur mu? sözcükler gerçekten bu kadar güçlü olabilir mi?

ya da öyle bir zaman gelip nesnelerin var olmak için ihtiyacı olan tek şey adlarının anılması olursa ne yaparız? ve eğer bu isim anma işlemi düzenli olarak yapılmak zorunda olursa? gerçeklik algımızı yavaş yavaş kaybetmeye başlayıp soyut bir hale bürünür müyüz?

bu soruların cevapları elbette bir yerlerde saklıdır. bulunur. peki neden geleceğe dair tasavvurlarımızın tamamında bir ümitsizlik hakim? neden mutlu bir geleceğe inanamıyoruz? sürekli aynı yılı yaşıyor gibi hissetmiyor musunuz siz de? sürekli 1984...

amatka’yı mutlaka okuyun, kelimelerin gücü adına....
devamını gör...

yıl 2013, henüz euro'nun 3.5 lira civarında olduğu günlerde çıktığım avrupa seyahatinde, vatikan'da karşılaştığım müze için kuyrukta bekleyen renkli giysiler giyen bir grup insanı barındıran fotoğraftır.
devamını gör...

unutmayın; ayrılıklar da sevdaya dahil.
çekmeniz gerekiyorsa çekin, teselliyi başka kollarda, başka bedenlerde aramayın.
devamını gör...

içinde olduğumuz ay.
hoş geldin mart
"vazgeçtim bu dünyadan

tek ölüm paklar beni

değmez bu yangın yeri

avuç açmaya değmez.”

shakespeare yüzlerce yıl önce yazmış. bir yerlere ait olmadığını anladığı bir zamanda yazmıştır muhtemelen.

her gün kadına şiddet ile ilgili haberler görüyoruz. eğitim seviyesi artıyor ama bu tür olaylar azalmıyor. dışarıdan bakınca, iki yetişkin insan görülen çiftler, hoş başlayan ilişkilerini nasıl bu kadar çirkinleştirebiliyor. hiçbir kadın kendisini dövsün diye bir erkekle beraber olmaya başlamıyor. adamların da ilişkiye başlarken “ben bunu bir temiz döverim” diye başladığını sanmıyorum. ipler nerede kopuyor?

her kadına şiddet sonrası tüm erkeklere faturayı kesmekle yol alınmıyor. alınsaydı çoktan biterdi kadına şiddet. yürüyüşler yapılıyor, sloganlar atılıyor, ertesi gün bir başka kadına şiddet vakası gerçekleşiyor.

kadına yönelik artan şiddetlerin bir sebebi de vazgeçmemek olabilir mi? inadına, olanlara rağmen olduğu gibi yaşamaya devam etmek olabilir mi?

yaşamak için inat etmeye gerek var mı?

son nefese kadar bize bahşedilmiş bir nimet yaşamak. son nefese kadar bize bahşedilen beden ve son nefese kadar verilen rızık ile yasayabiliriz zaten. inat etmeye gerek yok. inadına olamayacak bir insanı, olamayacağı bir insan yapmaya gerek yok. inadına sevmeyen, saygı duymayan bir insana katlanmaya gerek yok. inadına huzursuz bir eve mahkûm olmaya gerek yok.

bir patron sözü vardır, ‘kimse vazgeçilmez değildir.’ diye. çiftler için de geçerli olabilecek söz.

vazgeçemeyenler yüzünden diğer taraf kendini vazgeçilmez sanıyor. karşısındaki insana etmediğini bırakmıyor.

içinde sevgi açlığı olan kadınlar-adamlar var. kendisiyle kalmaktan korktuğu için, yalnız kalmaktan korktuğu için karşısındaki insanın tüm yanlışlarını sineye çekiyor.

kendiyle yalnız kalmaktan korkmasa, karşısındaki insan ondan çekinecek. saygı duymaya başlayacak, kendine çeki düzen verecek.

din ve devlet de dâhil, hiçbir otorite insana istemediği bir hayatı zorlayacak emirler ve kanunlar içermiyor. islamiyet için insan hayatı kutsal. islamiyet için insan ruhu da kutsal. kimsenin, bir başkasının ruhunu incitmesine müsaade etmiyor. en büyük günahlardan biri kul hakkı. bir kul, bir başka kulun hakkını yemesin diyor islamiyet. kul hakkı bazen mala zarar vermek olur, bazen bağırmak olur, bazen şiddet olur. zulme uğrayan kul, zalimlik yapana hakkını helal etmezse allah da zalim olanı affetmiyor.

devlet de müsaade etmiyor zalimliklere. aile içinde bile olsa, zalimlik yapana gereken cezayı veriyor.

zalimlere boyu eğmeden, gün görmek için yapılması gereken, zulme müsaade etmemek. zalimliği tescillenmiş insandan uzak durmak. hesap yapmadan, yalnızlıktan korkmadan, kendiyle baş başa kalmaktan korkmadan, zalimlik yapandan uzak durmak zorundayız.

göçmen kuşlar gibi, mutlu olacağımız, iyi olacağımız yerlere uçmalıyız. mart ayı göçmen kuşların türkiye’ye gelme zamanı. yuvalarını hayatlarını bırakıp türkiye’de yeni bir hayat kurmaya geliyorlar. binlerce kilometrelik yolculuk yapıyorlar. kiminin küçücük kanatları var. bu kanatlarla bu yola çıkılır mı diye düşünmeden çıkıyorlar yola. yolda ne yeriz ne içeriz diye düşünmüyorlar. onları yaratan yaratıcı, onlara müthiş içgüdüleri vermiş. o içgüdülere güvenip kanat çırpıyorlar.

biz insanlara, yaratıcı hem donanım hem akıl verdi. bizim yapmamız gereken, önceki tecrübelerimizden ders almak. okuduklarımızdan ders almak. sonramızı daha iyi etmeye çalışmak. sonramızı daha iyi etmek için, kötü olan öncelerden vazgeçmemiz gerekiyor.

önce yaratıcıya, sonra kendimize güvenerek, kendimize güzel bir sonra sağlamak elimizde.

mart ayı, baharın ilk ayı. bahar kuzey yarımkürede tüm doğanın yeniden başladığı aydır. meyveler çiçek açar, hayvanlar yavrular, göçmen kuşlar gelir, ekinler ekilmeye başlar. yaz mevsimi içindir tüm hazırlık. mart ayının bir günü de kadınlar günü’dür. sembolik bir gündür. hediye sektörüne, çiçek sektörüne yarayan bir gündür. kadın aşağı, kadın yukarı edilir bir gün. bir önceki gün ve bir sonraki günden farklı olarak.

kadınlar da doğa gibidir. dünyayı güzelleştirmeye çabalarlar. güzelleştirdikçe mutlu olur kadınlar. temizler mutlu olur, yemek yapar mutlu olur, yardım eder mutlu olur, gülümser mutlu olur.

koronalı günleri geride bırakmayı umduğumuz bu mart ayında, yeni gelmiş göçmen kuşlar gibi yeni güzel günler görebilmek için uğraşmamız gerekiyor. göçmen kuşun, yuvasını yapma telaşı gibi umut dolu bir telaşla sarılmalıyız mart ayına. göçmen kuşun gerisinde bıraktığı, vazgeçtiği gibi, zamanı dolan her şeyi geride bırakmalıyız. her şeyin güzel olması için eskilerden vazgeçmemiz gerekiyor. iyi gitmeyen şeylerden vazgeçersek iyi olan günlere varabiliriz. hoş geldin mart.
devamını gör...

'muziplik, şaka' anlamına gelen sözcüktür.
devamını gör...

askeri birlikleri yok etmek anlamında kullanılan bir deyimdir. askeri toplulukları hareket edemez hale getirmektir.
devamını gör...

soru soran kişiyi, sorularla yönlendirerek cevaba ulaştıran zeka.

--- alıntı ---

öğrenci:
 eğer demokrasi çoğunluğun kararını kabul etmekse, adil olan da bu değil midir? mesela yüz kişinin oy kullandığı bir yerde elli bir kişinin kararına mı uymak daha adil ve doğru olur yoksa kırk dokuz kişinin kararına uymak mı? hem çok mümkündür ki daha çok insanın daha az insandan yanılma ihtimali daha azdır. şu halde sizin demokrasiye karşı çıkmanız doğru olmadığı gibi haklı da sayılmaz.

bunun üzerine sokrates her zaman olduğu gibi soru cevap yöntemini kullanarak o öğrencisine önce sorar.

¦ bize söyler misin bilge olmak mı daha zordur yoksa cahil olmak mı daha zordur?

öğrenci:

¦ elbette ve hiç şüphesiz bilge olmak daha zordur. bilge olmak için çok okumak araştırmak ve yorulmak gerekirken cahil olmak için bir şey yapmaya gerek yoktur.

sokrates:

¦ peki o halde bize yine söyler misin toplumlarda cahil insanların sayısı mı çok olur yoksa bilge insanların sayısı mı çok olur?

öğrenci:

¦ elbette ve hiç şüphesiz cahil insanların sayısı fazla olur.

sokrates:

¦ peki bize yine söyler misin bir gemide yüz yolcu bulunsa geminin nerede-nasıl ve hangi yönde yelken açması gerektiğini kaptan mı daha iyi bilir yoksa o yüz yolcu mu?

öğrenci:

¦ eğer yolcular içinde denizcilik bilgisi olan yoksa pek tabi en iyi bilen kaptandır.

sokrates:

¦ peki o halde diyebilir miyiz ki herkes her konuda karar veremez, herkes bildiği yerde konuşmalı ve her iş ehline verilmeli?

öğrenci:

¦ pek tabi olması gereken budur.

sokrates:

¦ peki o halde bize yine söyler misin kimin hangi konuda bilgili olup olmadığını bilmeden sadece çoğunluk oldukları için kararlarını doğru bulmak adil ve doğru olabilir mi? hem sen de kabul ettin ki bir toplumda cahillerin sayısı bilgelerden hep daha çok olur… ''


--- alıntı ---
devamını gör...

kaybetmekten başka bir kaderleri olmamasıdır.
devamını gör...

ikinci köyde dolunay'ın düşürüldüğü , maymunlar cehenneminde metin taşının kesildiği, birinci köyün ortasında pvp atılan bir zamanların popüler mmorpg oyunu.
devamını gör...

--- alıntı ---

* yere düşen her şey ulaşılması en zor köşeye yuvarlanır.
* ne zaman arabamı yıkasam yağmur yağar, yağmur yağacağı için arabamı yıkamadığımda yağmur yağmaz.
* reçelli ekmek ne zaman yere düşse reçelli kısmı hep yere gelir.
* özür dilemek, izin almaktan daha kolaydır.
* uyuyan bir bebek, anne babası uykuya dalınca uyanır.
* bir şey tamir ederken elin tamamen yağlandığında burnun kaşınır.
* insanların seni seyretme olasılığı düştüğün komik durum ile doğru orantılıdır.
* yanlış numara çevirdiğinde çevrilen numara kesinlikle meşgul değildir.
* patronuna lastiğin patladığı için geç kaldığını söylediğinde ertesi gün lastiğin gerçekten patlar.
* gırgır geçmeye başladığın anda patron kapıda görünür.
* sıkışık trafikte şerit değiştirdiğinde, terk ettiğin şerit daha hızlı akmaya başlar.
* duşa girip ıslandığında telefon çalar.
* birileri ile karşılaşma ihtimalin, görünmek istemediğin zaman en üst düzeydedir.
* bir makinenin çalışmadığını ispat etmen gerektiğinde kesin çalışır.
* kaşıntının şiddeti ulaşma zorluğun ile doğru orantılıdır.
* sinemada sıranın ortasında oturanlar salona en son girerler.
* ayağınıza tam oturan bir ayakkabı kesinlikle mağazadaki ayakkabıların en çirkinidir.
* herhangi bir şeyi beğendiğinizde derhal üretimden kaldırılır.
* bir şeye ulaşmak istediğinizde ve ulaşamayıp umudunuzu kestiğiniz anda,bir yerden bir şekilde size gelir.
* işler yolunda gittiği zaman mutlaka bir terslik vardır.
* aradığınız şeyi baktığınız en son yerde bulursunuz.(aranılan bir şey birkaç yere bakılarak bulunur ve bulma eylemi zaten en son bakılan yerde gerçekleşir.)
* herhangi bir bilgide sayılar çok doğru gözüküyorsa boşuna kontrol etmeyin, yanlıştırlar.
* bir teklifin gerçek olması güvenilir olmasını gerektirmediği gibi, güvenilir bir teklifin de gerçek olması gerekmez.
* telefon çalmasını beklediğin süreler boyunca çalmayacak, ancak başından ayrılıp başka bir işle meşgul olduğun anda çalıp seni bölecektir.
* siz sınavlara istediğiniz kadar çalışın, sonunda her zaman çalışmadığınız bir yerden çıkacaktır!
* ne zaman sınavlara çalışacak olsanız uykunuz gelir, sınavdan sonra uykunuz açılır.
* dakikalarca beklediğin otobüs sen tam sigara yaktığında gelecektir.
* sigara dumanı her zaman sigara içmeyen kişiye doğru gelir.

--- alıntı ---
devamını gör...

arjantin'in buenos aires şehrindeki boca juniors takımının maçlarını oynadığı stadyumdur.
ismini, şeker kutusuna benzeyen mimarisi sebebiyle almıştır.
diğer stadyumların aksine çok farklı bir mimarisi vardır. 3 tarafı tribünle çevrili, diğer tarafı ise apartmanı andıran bir yapıya sahiptir.

stadyum'un girişinde; dinim boca, tanrım maradona, mabedim la bombonera yazar.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

en yakın zamanda, en çok içime sinen çizimlerimden bir tanesi olur kendisi.
devamını gör...


"uyuyalım. insan uyudu mu her şeyi unutur."


syf.49

devamını gör...

konar göçer yörüklerin, kış aylarında konakladıkları yer.
devamını gör...

ağla ağla dur şarkısıdır.

devamını gör...

(bkz: kol saati)

swh.
devamını gör...

buna en üzücü yanıtı bırakıyorum 78. neden en üzücü derseniz takıntılı bir ailede yaşıyordum. bizim evimizde size gösterilen sevgi başarınızla doğru orantılıdır.. sevilmek için başarılı olmak zorundaydım. çamurdan pastalar yapıp evcilikler oynayamadım bu yüzden. ve hiç hata yapmayan kız olmak zorunda kaldım.
devamını gör...

beta sürümüne göre çok daha güzel olan radyodur.*
şaka bir yana gerçekten çok güzel olmuş. radyo programlarını da beklemedeyiz efenim. çok güzel projeler var umarım hepsi gerçekleşir. *

radyonun beta sürümü de böyle idi. hatıra olarak bırakıyorum. :))
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

genelde uyumadan önce bir konu hakkında çok düşünürseniz, uykuya dalış sırasında o konu hakkında rüya görme ve onun rüya olduğunun bilincinde olacağınız ve yönetebileceğiniz durumdur.

bir instagram videosunda bazı hastalıkların da bu rüyaları tediklediği ve o kişilerin rüyalarını yönetmeye daha yatkın olduğunu anlatıyordu.
devamını gör...

sevdiğim deyimlerden. bazıları doğuştan refah içine doğuyor. bunu anlatan süslü bir laf.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim