atsız fanlarının kötülediği ve 25 şubat 1907 yılında eğridere’de doğan yazar, şair, öğretmendir. bir zamanlar tercümanlık da yapmıştır. ilk şiir denemelerine balıkesir’de başlamış ve edebiyat öğretmeninin desteğiyle de bazı dergilerde şiirlerini yayımlamış. sabahattin ali gerçekten yetenekli yazarlarımızdan birisidir. türkiye’de kısa bir süre öğretmenlik yapsa da türk devleti tarafından almanya’ya dil eğitimi için gönderilmiş. türkiye’ye geldikten sonra da almanca öğretmenliği görevine başlasa da komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklanmış.

zaten türkiye’de böylesine kaliteli insanlar geçmişte mutlaka ya tutuklanır ya da öcü gösterilmek amacıyla da kötülenip dururlar. sonrasında atatürk hakkında yazdığı şiir nedeniyle de tekrar devlet kurumlarında görevlendirilmiş. sabahattin ali kendisine sosyalist gibi gösterilmesinden ötürü sıkılmıştır, bunun için esirler adlı oyununu kaleme almış.

hayatının son zamanlarını da sözde faşist milliyetçilerle tartışarak sürdürmüş. zaten nihal atsız ile çok kez kavga etmiş, ırkçılık turancılık davasının da bir parçası olmuş. keşke onlarla uğraşmasaydı, hayatını faşizme karşı çıkarak karartmasaydı zira şu anda bu durum halen devam ediyor pek bir değişiklik yok yani. sonrasında aziz nesin’le birlikte bir dergi çıkarmış, o dergide de siyasileri eleştirmesi yüzünden birçok dava ile uğraşmış ardından türkiye’yi terk etme kararı almış. terk etme sırasında da faşist biri tarafından öldürülmüş.

bu şahane insanın bir sürü kaliteli eserleri vardır. bunlardan bazıları şunlardır; kürk mantolu madonna, içimizdeki şeytan, melankoli, değirmen gibi gibi. bunlar favorim olan sabahattin ali eserleridir.

ister sevin kendisini ister sevmeyin ama türk edebiyatına iz bırakmış bir isimdir sabahattin ali. ışıklar içinde uyusun. sevgi ve saygıyla…
devamını gör...

üniversite yıllarımda abimin üstlendiği bir sorumluluktu. hem babamdan hem de abimden maddi destek almak o dönemlere göre gayet yeterli ve rahat öğrencilik geçirmemi sağlamıştı. sadece babamın, abimin bana olan maddi desteğinden haberi yoktu. kendi gönderdiği parayı uzun süre kullandığım ve tutumlu olduğumu düşündüğü için de gönderdiği paraya daha sık zam yapardı. bir süreliğine bu durum hoşuma gitse de, üçüncü sınıftayken bu yükün altında daha fazla kalamayıp söylemiştim. hiçbir şey demedi hatta yine zam yapmaya devam etmişti. sanırım dürüst olmaya karar verdiğim an o zamandı, ama bir şeyi hesap etmemiştim ki sadece ailemde kazanabiliyordum dürüst olduğumda. en güvenilir bankanın da aile olduğunu anlıyorsunuz, faizsiz çalışıyor... yıllar sonra kendi kardeşim olmadığı için çok sevdiğim ve kardeşim gibi olan öğrenci arkadaşlarımın da bankası oldum bir süre. sanırım onlar da bu destek hareketini kendi kardeşlerinde sürdürerek devam ettirdiler... imkanlar dahilinde güzel bir sorumluluktur kardeşe banka olabilmek, candır.
devamını gör...

kelebek etkisi film serisinde de işlenen kaos teorisi üzerinden giden kaliteli seinen türü 12 bölümlük anime dizi. izlerken mutluluk, üzüntü ve huzur hislerini bir arada yaşatır.
devamını gör...

her ne yaparsa yapsın; bir türlü kendini ifade edemediği için onlarca şiir yakan, saatlerce bir parkta oturan ve acıyla tebessüm edendir.
iğrenç bir çaresizlik tanıyan ve gerçekten o çaresizlikle kahkaha atabilendir.
devamını gör...

zaten yazılmış ama hem ağız bakımıyla hem genetikle ilgisi olduğunu düşündüğüm durum. annem 50'li yaşlarında ve dişlerinde bir tane çürük yok, ayrıca inci gibi dişleri. ben ise tam tersi diş telli bir birey olarak kendisine çok imreniyorum. bana nasip olmadıysa demek.
devamını gör...

birisini eleştirmeye kalkıştığında, şu dünyada her insanın senin sahip bulunduğun ayrıcalıklara sahip olmadığını aklından çıkarma...
f.scott fitzgerald-muhteşem gatsby
devamını gör...

bu konu hakkında bir gevgev yapmak istiyorum ama ortam çok gergin.

aa şey ya aman neyse.
devamını gör...

neden gerçek "değerlerle" ölçmüyorsunuz herşeyi?

bu özellik de, karma puan da, hediye çekleri de, bunları almak için, saatte yüz işe yaramaz tanım girilip, puan doldurulmasına, aralıksız okumadan sürekli beğeni yapan yazarlara, yazarları önce takibe alıp, takip ettirdikten sonra, takipten çıkan yazarlara, daha aklıma gelmeyen saçma sapan şeylere sebep olmuştur....

neden gerçek rakamlarla ölçmüyorsunuz?

mesela tanımın ilk 2 veya 3 satırını gören okuyucu, devamını okursa, her tanımın, okunması yada görüntülenmesi herneyse, bunlara bakmıyorsunuz, ve bize de göstermiyorsunuz? saniyesi saniyesine herşey görülüyor artık bunu biliyoruz, hangi ülkeden hangi şehirden, hangi cihazdan...

sayın iko belediyesi;
bu beğeniler "gerçek" değil...
gerçek olan, ne kadar okunduğudur,
okunması için yazıyoruz..

bu beğeniler gerçeği yansıtmıyor, ben çok oyuncaklı buldum bu madalya işini..
suistimal edilmeye çok açık ve müsait şeyler yapıyorsunuz..

gerçek değerleri görmek isterim ben şahsen.. yazdığımız tanımı, okuyanın kaydetme özelliği olsun mesela, belki uzun olduğu için sonra okuyacak, ne biliyim aynı kişi ikinci defa okuyunca görüntüleme rakamını etkilemesin, sayı arttırılamasın, gerçek olan etkiler bunlar olmalı, yoksa o onu beğeniyor, oda iadeyi beğeni yapıyor, bin kişiyi takibe alıyor, takipçisi artıyor, bunların işlemediği bir sistem bulmanız gerekiyor bence,

sadece yazmak ve okumak üzerine bir sistem olmalı, gerçekten okunan tanımlar yazanların, bunu bilmeye hakkı var, ve okumak için de sözlüğe girilmesini sağladığı için, bu yazarlar ödüllendirilmeli, madalyamı takıyorsunuz, kupamı veriyorsunuz artık her ne ise, çünkü doğrusu budur, saçma sapan tanımlara, hak edilmeyen beğeniler yapılıyor, bunu söylüyorum çünkü, yazdığımdan daha çok okuyorum sözlüğü,
teşekkürler.
devamını gör...

"bu kadar mübalağanın arasındaki hakikat kırıntılarını hangi teleskopla görüp keşfedeceğiz? "
devamını gör...

öncelikle gerçek hayata yoğunlaşması gerektiğini anlamıştır ve kısmen doğrudur. bu dengeyi yakalamalısın zaten. bakma sen, burası sensiz de yoluna devam edecektir. her geçen gün büyüyecek, her zaman yenileri gelecektir. burada yazanlar yazdıkları gibi masum değildir aslında. hep en iyi yönünü yazar, en güzel örneği verir, en gözde nuktelerini sıralar ve gerçekler kısmen sümen altı eder.
sıra sana gelecek olursa zaten kendini burada tam olarak ifade edemeyecektin. çünkü seni sen yapan şey asla burada ifade ettiklerin olamayacak. aslında yazdıkça içini döküyorsun. boşaltıyor ve gerçek hayatta yeniden dolduruyorsun heybeni. bu da kısmen iyi bir şey. gelelim meseleye hayatta doğru yazan, doğru söyleyen kim anlaşılmış ki bu sen olacaksın. o öldükten sonra heykeli dikilen kahramanların ne çektiklerini kendileri bilir. şimdi sen gittin ya, meftanın arkasından yaptıkları gibi önce üzüntülerini ifade eder sonrada unutur giderler. sen gidersin anıların kalır, kim bilir belki sonra doğru bulmadığın doğruların kalır. sana gitme demeyeceğim zaten, herkes gider bir şekilde. kimi uzaklara, kimi çok uzaklara. sana sadece veda etmemeni söyleyeceğim.
devamını gör...

taşımak kimselerin bilmediği yükleri
ben, söylemek isteyip söyleyemediklerin
sustuğun tüm geceler benim ve üzerine boşanan yağmurlar
ben, bir âciz ancak kimsesizlerin iç sesiyim

ne kadar penceremin yüksekliği
tetiği çekmek kaça
ya bataklıktan bozma bir denizde boğulmak
ya da bir hiç olarak dünyadan göçmek
ne kadar

değil herkes eşit bilirsin
kıymet ölçerler bozuldu asrımda
endazeleri çarpık vicdanlar
ve inan zor tutunuyor üç kuruşluk aklım da

çingene olarak doğmayı seçtim bu yıl
sen söyle, kaç gözün parıltısı söner karşımda
bu aynı, uyanmak gibi bir böcek olarak yatakta

vicdanımı mı sorgularlar yoksa sarı saçıma mı kurban olurlar hayatta
metrolarda dilenmek mi yoksa keyfe keyif katmak mı bir yatta
ellerinde yalanlar, serabilleri hümanizm
sancakları mütenevvi binbir şovmen koşar üzerime de
insan olunmuyor ki azizim uçakları kapatmakla

tutmuyor tartılarımız çünkü ben
etiyle kemiğiyle nefret edenleri sevdim
bir çağda yaşıyorum ki insanlık, insanlığını terk etti
dilimde biten tüyleri dökerim satırlara da
bilmem ben bu dünyaya gelerek yanlış mı ettim

gözümü kapatırım ingiltere’ye
gözümü kapatırım fransa’ya
karar verdim kullanılmış bir kıtada doğmaya

bahsetmek istiyorum bir kitaptan bir de kulübeden
karakterim beş para etmez elbisemse kara beden
pekâla cüreti pek âladır densizlerin
bilmem ben bu dünyaya gelerek yanlış mı ettim

başlarım ibtidaya!
insanın hangi cinayetine değinmeli
kendi canına dahi yan gözle bakan görmez olsun isterim
ya çocukların katili, kirlenmiş içleri
görmek istemem ölümü yok sayan kızıl elleri*
devamını gör...

bugün tüm yazarların boyun bölgesinde kendiliğinden fular oluştuğu söylentileri de dillendiriliyor.
devamını gör...

nickaltları düzenlenmeli. şunun gibi:
cinci hoca (yazar)
çünkü bazı yazarların nickaltına yazar hakkında olmayan şeyler girilebiliyor.
bir örnek daha vereyim,
(bkz: dondurma) ben gelip harika bir yazar filan yazıyorum, altımdaki yazar geliyor çileklisine bayılırım diyor.*
devamını gör...

hadi artık şu yemeğin narkoz etkisi bilim adamları tarafından açıklansın.

saatli bomba gibi yemek. mideye indirdin. süre başlıyor tik tak. 1 saat içinde göz kapanması, mayışma ve uyku hali bastırıyor. zaten öğlen saatlerinde tüketildiği için uyku durumundan bağımsız yatış durumuna geçiriyor beni. yedikten sonra araba falan kullanılmaz gözüm kapalı zor attım kendimi eve. etkisinden yeni çıktım 2 saattir ağzımı şapırdatarak koltuğa kürekle atılmış gibi duruyordum.

bu bir buçuk porsiyonun etkisi. dozu biraz artırıp iki porsiyon yersen direkt vefatto.

hazır konusu açılmışken bunun kolayla uyumu ne ya. osmanlı zamanında yaşayan kayserililerin bunu tadamamış olmasına seri üzgünn.
devamını gör...

kendime saygim yok yiyecegi. zamansiz akla dususleri insani surundurur, hatta aglatir, eyleme dokulmezse ruyada gorme garantili. cengel kokoreci olsa da gomsek.
devamını gör...

insanın ders çalışma şevkini arşa çıkaran mekandır ama belirli bir saatten sonra insanın uykusunu getiriyor.
devamını gör...

seni anlıyorum.
devamını gör...

barbarlık konusunda da eşi benzeri yoktur kendisinin.
devamını gör...

yaza yaza inandırmayla uğraşacağına resmini koyan yazar olmaktır.
devamını gör...

çünkü aşk, yaralıyken asla bulamayacağınız garip bir kan grubudur. *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim