yazarların karantinada kendi için yaptığı en faydalı şey
onlarca kitap okudum.
bir sürü dizi/film keşfettim.
online tiyatrolarda tiyatro izledim.
online sergilerde turladım.
bir de evdekileri tanıma fırsatı buldum, aslında iyi insanlarmış.*
bir sürü dizi/film keşfettim.
online tiyatrolarda tiyatro izledim.
online sergilerde turladım.
bir de evdekileri tanıma fırsatı buldum, aslında iyi insanlarmış.*
devamını gör...
lisede aşık olmak
aşk bir kere olduğundan dolayı aşk demeyelim de birinden hoşlanma diyelim biz ona. 2 defa başıma geldi. ilki 9.sınıfta çömezken, ikincisi de 12.sınıfta kalfa iken ... sanılanın aksine derslerimi olumsuz değil olumlu etkiledi birinden hoşlanmam. çünkü mesela derste hocayı iki kişilik dinlerdim ve özenle not alırdım çünkü eğer eksiği olursa benden alsın, benden istesin diye. ders çalışırken iki kişilik çalışırdım mesela, eğer anlatmamı isterse rezil olmayayım da tam anlatayım konuyu anlasın diye. ama ne benden not istedi ne de ders anlatmamı istedi. ama yine de kendisine teşekkür ediyorum çünkü okulumda son 2 eğitim yılı boyunca 85 ortalamayı geçen olmamıştı, ben 86 küsür ortalama ile bunu başardım:). ayrıca övünmek gibi olmasın okul müdürümüzün 10 öğrenciden oluşan onur listesine girdim.
ikincisi ise dediğim gibi 12. sınıfta oldu. sayısaldan eşit ağırlığa geçmiştim ve yeni sınıf ortamındaki çoğu kişiyi tanımıyordum. nasıl olduğunu ve ne zaman olduğunu hatırlamadığım bir şekilde hoşlandım ondan. bir süre sonra onun çok yakın arkadaşına söyledim durumu, o da anlamış zaten. ama dedi ki onun sevdiği biri var. yıkıldım tabii ama vazgeçmedim. sessiz biriydi pek konuşmuyordu. bazen dersler hakkında sorular soruyordum ama çok kısa cevaplar veriyordu. bazen okula diğer arkadaşları ile birlikte gelmiyordu bazen de geç geliyorlardı. eğer bu arada hocalar bir not, bir test falan dağıttılarsa bir tane de onun için istiyordum. geldiklerinde gizlice arkadaşına veriyordum onun emanetini. bir gün arkadaşına benden rahatsız olduğunu, ona notları testleri vermemi istemediğini söylemiş. sağolsun arkadaş da bana söyledi anında. sonra başka bir arkadaşı(benim de samimi olduğum birçocuktu ve onuna kardeş gibiydiler) benimle bir köşede konuştu. bu durumun gayet normal olduğunu ama onun sevdiği biri olduğunu bana söyledi. ben de kendimi ondan uzaklaştırmaya çalıştım. ne yapsaydım ki. pandeminin de baş göstermesiyle okullar da kapandı zaten ve zor da olsa aklımdan çıkarmayı başardım. ona da çok teşekkür ediyorum çünkü eşit ağırlık olarak sadece 1 sene okumamam rağmen eşit ağırlık alanında okul birincisi oldum.
işte böyle sayın yazarlar. buraya kadar okuyan varsa çok teşekkür ederim.
ikincisi ise dediğim gibi 12. sınıfta oldu. sayısaldan eşit ağırlığa geçmiştim ve yeni sınıf ortamındaki çoğu kişiyi tanımıyordum. nasıl olduğunu ve ne zaman olduğunu hatırlamadığım bir şekilde hoşlandım ondan. bir süre sonra onun çok yakın arkadaşına söyledim durumu, o da anlamış zaten. ama dedi ki onun sevdiği biri var. yıkıldım tabii ama vazgeçmedim. sessiz biriydi pek konuşmuyordu. bazen dersler hakkında sorular soruyordum ama çok kısa cevaplar veriyordu. bazen okula diğer arkadaşları ile birlikte gelmiyordu bazen de geç geliyorlardı. eğer bu arada hocalar bir not, bir test falan dağıttılarsa bir tane de onun için istiyordum. geldiklerinde gizlice arkadaşına veriyordum onun emanetini. bir gün arkadaşına benden rahatsız olduğunu, ona notları testleri vermemi istemediğini söylemiş. sağolsun arkadaş da bana söyledi anında. sonra başka bir arkadaşı(benim de samimi olduğum birçocuktu ve onuna kardeş gibiydiler) benimle bir köşede konuştu. bu durumun gayet normal olduğunu ama onun sevdiği biri olduğunu bana söyledi. ben de kendimi ondan uzaklaştırmaya çalıştım. ne yapsaydım ki. pandeminin de baş göstermesiyle okullar da kapandı zaten ve zor da olsa aklımdan çıkarmayı başardım. ona da çok teşekkür ediyorum çünkü eşit ağırlık olarak sadece 1 sene okumamam rağmen eşit ağırlık alanında okul birincisi oldum.
işte böyle sayın yazarlar. buraya kadar okuyan varsa çok teşekkür ederim.
devamını gör...
sinekli bakkal
halide edip'in ne kadar dolu olduğunu ortaya koyan, o zamanları çok güzel tarif eden, dili zengin olan, karakterleri renkli olan, yazı yazmak isteyene mihmandar olabilecek kitap.
devamını gör...
mazoşizm
gözlemlerim sonucunda özellikle, geçmişte kendisine veya bir yakınına zarar vermiş olan insanlara ikinci bir şans veren, affeden vs. insanlarda yaygın olarak görüldüğüne kanaat getirdiğim rahatsızlık.
devamını gör...
chianti
nereden hatırlıyorum bu kelimeyi diyorsanız:
devamını gör...
sevmek
sevmek ile ilgili sıkıntım olmuştur hep, neyi ne kadar sevmem gerektiğini bilemedim mesela. neden az ya da çok sevmek diye bir şey var? iki iki daha dört eder gibi net olsa ya sevmek. ya da sevilecek olan dile gelip söylese bize; mesela jelibonlar, paketi açar açmaz her bir rengi bizi eşit olarak sev, kırmızı meyvelerden başlama hep yaptığın gibi deseler. ya da sevilen kimseler bir son kullanma tarihi etiketiyle çıksalar karşımıza. şu kadar süreyle seveceksin beni, dilersen aralıklarla dilersen de aralıksız ama şu kadar işte. ne eksik ne fazla deseler. bir sıralama yapmak zorunda kalmadan sevsekte olur. kimse sormasa mesela hiç bir çocuğa " anneni mi daha çok seviyorsun yoksa babanı mı? " diye.
konuşuyorlar orda burda, duyuyorum. yaradanı sevmelisin en çok diyorlar. çünkü o'dur sevgiyi yaratan. neyi ya da kimi ondan çok seversen onu alır senden diyorlar. yaratılmış biri, bir yaradılanı çok sevdi diye ona düşman olacakmış gibi ahkam kesiyorlar yaradan hakkında. sevmekten korkma diyorlar sonrada, sevmekten kaçmak zorunda bırakarak...
konuşuyorlar orda burda, duyuyorum. yaradanı sevmelisin en çok diyorlar. çünkü o'dur sevgiyi yaratan. neyi ya da kimi ondan çok seversen onu alır senden diyorlar. yaratılmış biri, bir yaradılanı çok sevdi diye ona düşman olacakmış gibi ahkam kesiyorlar yaradan hakkında. sevmekten korkma diyorlar sonrada, sevmekten kaçmak zorunda bırakarak...
devamını gör...
ilginç etimolojik bağlantılar
'toplum' kelimesinin 'top' kökünden türemesi bu örneklerden biridir. o bildiğimiz sporlarda kullanılan top değil ama, birlik anlamında olan toptan gelir mesela bir top kumaş .
devamını gör...
her şeyi açıklayan en kısa söz
yoruldum.
devamını gör...
vedat türkali
karakterlerine yazdığı iç seslerle hayran bırakır. insanların içlerindeki çatışmaları nasıl bu kadar iyi bilebilir, yazabilir dersiniz çünkü bir tek karakter için bunu mükemmel bir biçimde yapmaz, kitaptaki tüm karakterlerin hislerine, düşüncelerine hakimdir. müthiş bir gözlemci olduğunu söylesem abartmış olmam ancak hepsinden önemlisi kendi çatışmalarını da cesurca sahiplenmiş olmalı ki bunlar üzerine düşünüp yazabilmiş. yüreğine sağlık diyebilmek isterdim ancak 2016 yılında kendisini kaybettik.
devamını gör...
yazarların ruh hallerini anlatan bir söz
"biliyorum, bir gün dayanamayacak küçük kalbim; arkamı dönüp inandığım ve güvendiğim her şeye veda edeceğim."*
bu söz uzun zamandır yaşadıklarımın bir özeti gibi. dayanmaya çalışıyorum işte. umarım başarırım sonunda.
en çok üzüldüğüm şey de nilgün marmara'nın intihar etmiş olması. dayanamamış küçük kalbi demek ki. onun da tek çaresi arkasını dönüp her şeye veda etmek olmuş. ah nilgün marmara her sözün mü beni anlatır. o fotoğraflardaki bakışların bile mi ruhunu yansıtır. o iki yitik göz, o iki buğulu bakış...
bu söz uzun zamandır yaşadıklarımın bir özeti gibi. dayanmaya çalışıyorum işte. umarım başarırım sonunda.
en çok üzüldüğüm şey de nilgün marmara'nın intihar etmiş olması. dayanamamış küçük kalbi demek ki. onun da tek çaresi arkasını dönüp her şeye veda etmek olmuş. ah nilgün marmara her sözün mü beni anlatır. o fotoğraflardaki bakışların bile mi ruhunu yansıtır. o iki yitik göz, o iki buğulu bakış...
devamını gör...
gece yolculuğu
arabayla veya trenle makbul olan yolculuktur. dinlendirir, sakinleştirir, huzur verir. *
devamını gör...
thomas aquinas
yüzeysel bi bakışta basit bi aristocu gibi gözükse de ilahiyat bahislerinde hristiyan felsefe tarihinde eline su dökebilecek adam yoktur. magnum opus'u* ''summa theologiae'dır ve türkçeye sadece bi kısmı kazandırıldı bu kitabın. ayrıca kendisi bir rahip olarak 'summa*' tekniğiyle bir önemli kitap daha yazmıştır.* aristo üzerine yorumları, polemik yazıları ve kutsal kitap yorumları olmak üzere pek çok eseri daha vardır.
aquino'lu thomas filozof olmaktan öte, her zaman bir teologdur. bir augustinus kadar olmasa da dini saiklerle felsefe yapar. yakın zamanda bunun aksini iddia eden pek çok aquinas yorumcusu olsa da pek şaşırtıcı değil artık. (herakletios'tan bile diyalektik materyalist çıkartmış bu insanoğlu) descartes ile birlikte modern felsefe, newton ile modern bilim, klasik ortaçağ anlayışını öcü olarak gördüğü için yıllar boyu hristiyan felsefesi angarya olarak görüldü. artık postmodernitenin etkisi midir nedir, başladılar ortaçağ araştırmalarına, bu sefer de bütün ortaçağ filozoflarına 'gavur' muamelesi yapıyolar. neyse... şunu da söylemeliyim, aquinas kanımca asla bi yunan-hristiyan sentezi yapmamış, aksine inanılmaz bi ferasetle, yaklaşan 'akıl' tehlikesini görmüş ve harika bi refleks göstermiştir.
vahiy ve aklı birbirinden ayırmıştır ve akıl için güzel bir sınır belirlemiştir. anselmus'un ünlü sözü 'credo ut intelligam*'ı tersine çevirmiştir. bu da aslında pratikle ilgili bi ters çevirmedir. aquinas her ne kadar inanç önceliğini savunsa da, pratikte bilgiyi ön plana çıkartmıştır. ontolojik bi evrim anlayışı vardır.* varlığın tanrı'ya yükselişidir bu..
kendine has kavramlar ve aristocu şablon aynen tematize edilmiştir. kimileri hristiyan aleminde felsefeyi ve bilimi bitirdi der, saldırır* kimisi de bilim ve felsefeyi dinsizleştirdi der saldırır* tabi neticede yorum, okurundur...
ayrıca kendisi ilginç bi biyografiye sahiptir. ortaçağ'ın tecessüm etmiş hali gibidir doctor angelicus. ölümü bile tuhaftır. papa'nın davetine icabet için paris'ten napoli'ye döndüğünde yolculuk esnasında bilinmeyen bir nedenden dolayı yere düşmüş ve kafasını çarpmış. bi süre sonra da vefat etmiş.
aquino'lu thomas filozof olmaktan öte, her zaman bir teologdur. bir augustinus kadar olmasa da dini saiklerle felsefe yapar. yakın zamanda bunun aksini iddia eden pek çok aquinas yorumcusu olsa da pek şaşırtıcı değil artık. (herakletios'tan bile diyalektik materyalist çıkartmış bu insanoğlu) descartes ile birlikte modern felsefe, newton ile modern bilim, klasik ortaçağ anlayışını öcü olarak gördüğü için yıllar boyu hristiyan felsefesi angarya olarak görüldü. artık postmodernitenin etkisi midir nedir, başladılar ortaçağ araştırmalarına, bu sefer de bütün ortaçağ filozoflarına 'gavur' muamelesi yapıyolar. neyse... şunu da söylemeliyim, aquinas kanımca asla bi yunan-hristiyan sentezi yapmamış, aksine inanılmaz bi ferasetle, yaklaşan 'akıl' tehlikesini görmüş ve harika bi refleks göstermiştir.
vahiy ve aklı birbirinden ayırmıştır ve akıl için güzel bir sınır belirlemiştir. anselmus'un ünlü sözü 'credo ut intelligam*'ı tersine çevirmiştir. bu da aslında pratikle ilgili bi ters çevirmedir. aquinas her ne kadar inanç önceliğini savunsa da, pratikte bilgiyi ön plana çıkartmıştır. ontolojik bi evrim anlayışı vardır.* varlığın tanrı'ya yükselişidir bu..
kendine has kavramlar ve aristocu şablon aynen tematize edilmiştir. kimileri hristiyan aleminde felsefeyi ve bilimi bitirdi der, saldırır* kimisi de bilim ve felsefeyi dinsizleştirdi der saldırır* tabi neticede yorum, okurundur...
ayrıca kendisi ilginç bi biyografiye sahiptir. ortaçağ'ın tecessüm etmiş hali gibidir doctor angelicus. ölümü bile tuhaftır. papa'nın davetine icabet için paris'ten napoli'ye döndüğünde yolculuk esnasında bilinmeyen bir nedenden dolayı yere düşmüş ve kafasını çarpmış. bi süre sonra da vefat etmiş.
devamını gör...
burdur
pisidia ve phrygia'nın bazı bölümlerini kapsayan kent. tarihi ve doğal zenginliği güçlü olduğu kadar zamanında kaçak kazılarla tarihi mirası hayli zarar görmüş. insanlarının genellikle tarım ile geçindiğini gözlemledim, havası yayla gibi. kentte gezilip görülebilecek önemli bulduğum yerleri sıraladım. bu listede es geçtiğim çok yer oldu, kentteki bütün tarihi miras ve doğal güzellikler dahil değil. yararlanmak isteyenler için parantez içinde ilçeleri mevcut.
güneyden gelen ve aracı olmayanlar için önce bucak'ı gezmelerini öneririm. zaten önce bucak'tan geçeceksiniz ve tarihi gezi arzuluyorsanız bucak'ı mutlaka gezmek isteyeceksiniz.
öneri: burdur'a daha geniş bir pencereden bakmak isterseniz bilge umar'ın pisidia isimli kitabını kesinlikle öneririm. kitabı okurken burdur'dan çıkarılıp yurt dışındaki müzelerde sergilenen kalıntıları görünce insan üzülüyor. kentte neyi göremediğimizi görmek için de iyi bir kaynak. bilge umar pisidia'yı araştırırken burdur'u adım adım dolaşmış. çok da iyi bir anlatıcı. ilgilenenler için: bilge umar, pisidia, inkılap kitabevi.
antik kentler:
- sagalassos antik kenti (ağlasun)
- kibyra antik kenti (gölhisar)
- kremna antik kenti (bucak)
- boubon antik kenti (gölhisar)
- milias antik kenti (bucak)
- sia antik kenti (bucak)
müze:
- burdur arkeoloji müzesi (merkez)
- burdur doğa tarihi müzesi (merkez)
- taşoda konağı etnografya müzesi (merkez)
diğer yapılar:
- burdur saat kulesi (merkez)
- susuz kervansarayı / susuz han (bucak)
- incir han (bucak)
- hıdırlık kümbeti (dörtayak türbesi)
- pirkulzade kütüphanesi (merkez) (burdur müzesi bahçesinde)
- baki bey konağı (merkez)
- mısırlılar evi (merkez)
- tabak hamamı (merkez)
- piribaşlar kültür ve sanat evi (merkez)
- muallim mustafa sırrı özkan külliyesi (gölhisar)
- çelikbaşlar evi / mehmet akif ersoy kültür evi (merkez)
göl:
- salda gölü (yeşilova)
- burdur gölü (sular epey çekilmiş) burdur gölü kuş cenneti
- karataş gölü (karamanlı)
- yarışlı gölü (yeşilova)
- karacaören barajı (bucak)
park-orman:
- kargı köyü sığla ormanı tabiatı koruma alanı
- serenler tepesi tabiat parkı (merkez)
- oğuzhan kent ormanı (bucak)
kanyon:
- karanlıkdere kanyonu (altınyayla)
- serençay kanyonu (merkez)
mağara:
- insuyu mağarası (çatalağıl köyü)
burdur gölü'ne kadar gelmişken öztürk sarıca tarafından var edilen lisinia doğa'yı da es geçmemek gerek. burada gönüllü olarak çalışmak da mümkün. yanlış hatırlamıyorsam ücret karşılığında konaklama hizmeti de mevcut, emin değilim.
güneyden gelen ve aracı olmayanlar için önce bucak'ı gezmelerini öneririm. zaten önce bucak'tan geçeceksiniz ve tarihi gezi arzuluyorsanız bucak'ı mutlaka gezmek isteyeceksiniz.
öneri: burdur'a daha geniş bir pencereden bakmak isterseniz bilge umar'ın pisidia isimli kitabını kesinlikle öneririm. kitabı okurken burdur'dan çıkarılıp yurt dışındaki müzelerde sergilenen kalıntıları görünce insan üzülüyor. kentte neyi göremediğimizi görmek için de iyi bir kaynak. bilge umar pisidia'yı araştırırken burdur'u adım adım dolaşmış. çok da iyi bir anlatıcı. ilgilenenler için: bilge umar, pisidia, inkılap kitabevi.
antik kentler:
- sagalassos antik kenti (ağlasun)
- kibyra antik kenti (gölhisar)
- kremna antik kenti (bucak)
- boubon antik kenti (gölhisar)
- milias antik kenti (bucak)
- sia antik kenti (bucak)
müze:
- burdur arkeoloji müzesi (merkez)
- burdur doğa tarihi müzesi (merkez)
- taşoda konağı etnografya müzesi (merkez)
diğer yapılar:
- burdur saat kulesi (merkez)
- susuz kervansarayı / susuz han (bucak)
- incir han (bucak)
- hıdırlık kümbeti (dörtayak türbesi)
- pirkulzade kütüphanesi (merkez) (burdur müzesi bahçesinde)
- baki bey konağı (merkez)
- mısırlılar evi (merkez)
- tabak hamamı (merkez)
- piribaşlar kültür ve sanat evi (merkez)
- muallim mustafa sırrı özkan külliyesi (gölhisar)
- çelikbaşlar evi / mehmet akif ersoy kültür evi (merkez)
göl:
- salda gölü (yeşilova)
- burdur gölü (sular epey çekilmiş) burdur gölü kuş cenneti
- karataş gölü (karamanlı)
- yarışlı gölü (yeşilova)
- karacaören barajı (bucak)
park-orman:
- kargı köyü sığla ormanı tabiatı koruma alanı
- serenler tepesi tabiat parkı (merkez)
- oğuzhan kent ormanı (bucak)
kanyon:
- karanlıkdere kanyonu (altınyayla)
- serençay kanyonu (merkez)
mağara:
- insuyu mağarası (çatalağıl köyü)
burdur gölü'ne kadar gelmişken öztürk sarıca tarafından var edilen lisinia doğa'yı da es geçmemek gerek. burada gönüllü olarak çalışmak da mümkün. yanlış hatırlamıyorsam ücret karşılığında konaklama hizmeti de mevcut, emin değilim.
devamını gör...
yazarların duyduğu en efsane isim kısaltmaları
hasan - hasso.
doğulular çok kısaltıyorlar hasan ismini de, kısaltılmışı da 5 harfli bunun, bir ekonomikliği yok ki anasını satayım.
doğulular çok kısaltıyorlar hasan ismini de, kısaltılmışı da 5 harfli bunun, bir ekonomikliği yok ki anasını satayım.
devamını gör...
when they see us
zaman zaman gözyaşları ile, zaman zaman isyan ederek çok zor izlediğim, mutlaka izlenmesi gereken gerçek hikayeden uyarlama bir dizi.
çocukların oyunculukları ayrıca müthiş.
--! spoiler !--
işi adaleti sağlamak olan insanlar tarafından adaletsizce ve tamamen uydurma bir hikaye ile ellerinde delil bile olmadan yargılanıp hem kendilerinin hem de ailelerinin hayatları karartılan 5 çocuğun çok acı hikayesi.
en acısı da kendi uydurdukları hikayeye (mantık olarak oturmayan kısımlar var diye olay akışını bile değiştirecek kadar gözleri kararmış olmaktan bahsediyorum burada) bu kadar delice bağlanıp, sonra inanmaları. buna çok zor tahammül ettim ben.
--! spoiler !--
çocukların oyunculukları ayrıca müthiş.
--! spoiler !--
işi adaleti sağlamak olan insanlar tarafından adaletsizce ve tamamen uydurma bir hikaye ile ellerinde delil bile olmadan yargılanıp hem kendilerinin hem de ailelerinin hayatları karartılan 5 çocuğun çok acı hikayesi.
en acısı da kendi uydurdukları hikayeye (mantık olarak oturmayan kısımlar var diye olay akışını bile değiştirecek kadar gözleri kararmış olmaktan bahsediyorum burada) bu kadar delice bağlanıp, sonra inanmaları. buna çok zor tahammül ettim ben.
--! spoiler !--
devamını gör...
birini gözünde çok büyütmek
birakabilirsin.org.
devamını gör...
son günlerde sözlüğe katılan yazarlar
ciddi bir iddiaya konu olmuş bir grup insan.
böyle bir şey varsa -ki vardır. kimse durduk yere böyle bir başlık açmaz- bunun gerçekten incelenmesi gerekir. gün içerisinde çok fazla başlık açtığım için, sabah kalktığımda 100 küsur beğeniyle bile karşılaştığım oluyor ama üşenmeyip baktığım zamanlarda hepsinin bildiğim yazarlardan gelmiş olduğunu görüyorum. o nedenle benim dikkatimi hiç çekmedi bu durum.
eğer sürekli aynı yazarları oyluyorlarsa o zaman oyladıkları kişilere de bir göz atmak iyi olur. fakat rastgele yapıyorlarsa bunu, yönetimle de ilgisi yoksa, o zaman başka bir hesap içerisindeler ve farklı bir niyetleri var demektir. başka ortamlarda sözlük aleyhinde propaganda yapmaya hazırlık gibi...
bilemiyorum altan. incelenmesi şart gibi görünüyor.
böyle bir şey varsa -ki vardır. kimse durduk yere böyle bir başlık açmaz- bunun gerçekten incelenmesi gerekir. gün içerisinde çok fazla başlık açtığım için, sabah kalktığımda 100 küsur beğeniyle bile karşılaştığım oluyor ama üşenmeyip baktığım zamanlarda hepsinin bildiğim yazarlardan gelmiş olduğunu görüyorum. o nedenle benim dikkatimi hiç çekmedi bu durum.
eğer sürekli aynı yazarları oyluyorlarsa o zaman oyladıkları kişilere de bir göz atmak iyi olur. fakat rastgele yapıyorlarsa bunu, yönetimle de ilgisi yoksa, o zaman başka bir hesap içerisindeler ve farklı bir niyetleri var demektir. başka ortamlarda sözlük aleyhinde propaganda yapmaya hazırlık gibi...
bilemiyorum altan. incelenmesi şart gibi görünüyor.
devamını gör...
bilişsel empati
empati genel anlamda ikiye ayrılır; bilişsel empati ve duygusal empati. detaylı ayrımda ise davranışsal empati, toplumsal empati gibi farklı türleri vardır.
bilişsel empati; kısaca bir kişinin nasıl düşündüğünü, yaşadığı duygusal durumun ne olduğunu anlayabilme olarak tanımlanabilir.
iş hayatında ve sosyal hayatta ilişkilerde başarılı olmanın ilk adımı bilişsel empati yeteneğinden geçiyor diye düşünüyorum. geliştirilebilir bu yetenek, özellikle duygusal empatinin yarattığı korkulardan ve kafa karışıklıklarından uzaklaşıldığında çözüm odaklı bakış açısı kazandırır.
iddialara göre katiller ve psikopatlarda bilişsel empati yüksek olmasına rağmen duygusal empati ya hiç yok ya da çok az. ancak asıl tehlikeli olanlar her iki empati türünün de yüksek olduğu katil ve psikopatlar.
bilişsel empatinin gelişmesinde orta-ön lobun (medial prefrontal korteks) etkin rolü vardır.
developmental psychology dergisinde yayımlanan bir araştırmada bilişsel empatinin kızlarda 13, erkeklerde ise 15 yaşından itibaren artış gösterdiği bulundu.
empati geliştirilebilir bir beceridir. örneğin; uludağ üniversitesi eğitim fakültesi dergisinde yayımlanan bir araştırmada ilkokul 4. sınıfta öğrenim gören on öğrenciye empati becerilerini geliştirmelerini sağlamak amacıyla çeşitli etkinlikler içeren bir program uygulandı. eğitim programında öğrencilerin farklı duyguları tanıyabilme, ifade edebilme, aynı durum karşısında farklı kişilerin farklı duygular hissedebileceğini kavrayabilme, dinleme becerisi kazanma, bir duruma empati yaparak tepki verebilme gibi becerilerini geliştirmeye yönelik yöntemler uygulandı. sonuçta eğitim alan öğrencilerin ölçülen empati becerilerinin eğitim almayan kontrol grubundaki öğrencilerinkine göre artış gösterdiği bulundu.(ama tabii 10 öğrenciden oluşan örneklem yeterli midir tartışılır.)
bilişsel empati; kısaca bir kişinin nasıl düşündüğünü, yaşadığı duygusal durumun ne olduğunu anlayabilme olarak tanımlanabilir.
iş hayatında ve sosyal hayatta ilişkilerde başarılı olmanın ilk adımı bilişsel empati yeteneğinden geçiyor diye düşünüyorum. geliştirilebilir bu yetenek, özellikle duygusal empatinin yarattığı korkulardan ve kafa karışıklıklarından uzaklaşıldığında çözüm odaklı bakış açısı kazandırır.
iddialara göre katiller ve psikopatlarda bilişsel empati yüksek olmasına rağmen duygusal empati ya hiç yok ya da çok az. ancak asıl tehlikeli olanlar her iki empati türünün de yüksek olduğu katil ve psikopatlar.
bilişsel empatinin gelişmesinde orta-ön lobun (medial prefrontal korteks) etkin rolü vardır.
developmental psychology dergisinde yayımlanan bir araştırmada bilişsel empatinin kızlarda 13, erkeklerde ise 15 yaşından itibaren artış gösterdiği bulundu.
empati geliştirilebilir bir beceridir. örneğin; uludağ üniversitesi eğitim fakültesi dergisinde yayımlanan bir araştırmada ilkokul 4. sınıfta öğrenim gören on öğrenciye empati becerilerini geliştirmelerini sağlamak amacıyla çeşitli etkinlikler içeren bir program uygulandı. eğitim programında öğrencilerin farklı duyguları tanıyabilme, ifade edebilme, aynı durum karşısında farklı kişilerin farklı duygular hissedebileceğini kavrayabilme, dinleme becerisi kazanma, bir duruma empati yaparak tepki verebilme gibi becerilerini geliştirmeye yönelik yöntemler uygulandı. sonuçta eğitim alan öğrencilerin ölçülen empati becerilerinin eğitim almayan kontrol grubundaki öğrencilerinkine göre artış gösterdiği bulundu.(ama tabii 10 öğrenciden oluşan örneklem yeterli midir tartışılır.)
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının nefret ettikleri huyları
kendim hariç herkese faydam olması.
devamını gör...
yansıma
ay ışığı ile deniz üzerinde minik pırıltıların oluşmasını sağlayan durum.
sonrasında da dolaylı olarak bir çok şarkının, şiirin içinde yer bulmuştur.
bu yansıma da yakamoz, ayın şavkı gibi isimlerle zikredilmiştir.
"yakamozlar saçarak her tarafından fenerim
çifte sandal, yüzüyorduk; o yüzer, ben yüzerim"
m. a. e.
"durgun denizler yıldızların yansımasıyla yıldızlandı." c. ş. k.
sonrasında da dolaylı olarak bir çok şarkının, şiirin içinde yer bulmuştur.
bu yansıma da yakamoz, ayın şavkı gibi isimlerle zikredilmiştir.
"yakamozlar saçarak her tarafından fenerim
çifte sandal, yüzüyorduk; o yüzer, ben yüzerim"
m. a. e.
"durgun denizler yıldızların yansımasıyla yıldızlandı." c. ş. k.
devamını gör...