nazım hikmet, it ürür kervan yürür isimli kitabında orhan selim müstear adıyla kedici olduğunu ve bu konudaki farkı şöyle anlatmış :
" siz isterseniz gün ağarıncaya dek karda, yağmurda kapınızı bekleyen, dövseniz de sövseniz de yaltaklanmaktan vazgeçmeyen karabaş'ı seviniz, ben tekir'i severim.
devamını gör...

tıp biliminin babası hipokrat'a göre kalbe zarar veren iki şey vardır: gam ve keder.

gam uyku getirir; kaygı ise uyutmaz.
devamını gör...

çocukluğumun, gençliğimin geçtiği bir ankara caddesi. sürekli görmekten sıkılıyorum ama bir süre görmeyince de özlüyorum.
devamını gör...

babamla dinlerdik. şimdi o gitti ben dinliyorum. göz yaşlarım selden öte selden ziyade...

bir sabah elbet güneş de doğacak penceremde
ama bil ki ateşin hala yanacak yüreğimde
göz yaşlarım akıp gidecek, selden öte selden ziyade
bir canım var vereceğim, maldan öte maldan ziyade
devamını gör...

son zamanlarda izlediğim en kaliteli dizilerden biriydi.
oyunculuklar zaten muhteşem ama beni en çok etkileyen şey küçük detaylardı, çok iyi gözlemler yapılmış ve çok güzel yansıtılmış.
özellikle bi sahne o kadar doğal geldi ki durdurup fotosunu çektim, çok hoşuma gitti :)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

darwin’in türlerin kökeni adli kitabinda yer alan kavramdir. bu kavrami da iki ayri yola ayırmıştır. birincisi yola gore, eseylerin bu secim biciminin dis koşullarda bir iliskisi yoktur. hatta tam tersi durum söz konusudur. bu kurama göre özellikle erkekler arasinda, disi icin yapilan savasla baglantilidir. bu savaşın sonu ölüm degil, birlikte olacağı eşeyin sinirlandirilmasi dolayisiyla daha az genlerini dagitmasidir. bu yuzden darwin cinsel secimi dogal secimden daha sert bulmaktadir. dogal yasamda en dinc erkekler, en çok döl bırakan erkekler olarak savunur tezinde. bunu destekleyen turlerden bazi ornekler verir. örneğin timsahlar, disi savasinda kızılderililerin savas dansindaki gibi donup bagrisarak savaştıklarını dile getirir. erkek alabaliklarin butun gun kavga etmesi yine buna ornektir. ve bazi bocek turlerinde bu durumun goruldugu gozlemlenmistir. bu seçilim alfa erkekleri kendi partnerlerine ve savaştıkları hemcinslerine baskin olmayi saglar.

ikinci yol ise, bir cinsiyetin (genellikle disilerdir) karsi cinsten bir bireyin secmesi yontemidir. yontem, basta bilim insanlarinin tarafinda cok kabul görmemiş, hatta bir donem elestirilip alaya alındığı söylenebilir ama zaman geçtikçe bilimsel gözlemlerle ispati mumkun olunca, kabul görmüş bir kuram haline gelmiştir. hatta cinsel seçilim kavraminin hala gunumuzde halihazirda devam ettigi gorusu bir hayli de yaygindir.
devamını gör...

(bkz: öldürmeyip süründüren şeyler)
devamını gör...

duygusal ilişkiler bağlamında ilişkinin giriş, gelişme ve sonuç bölümlerine göre ayrı ayrı tavsiyeler gelecek benden kendilerine. naçizane.

giriş bölümü için;

- umursamaz takılmayın, arkadaş ortamlarında sık bulunun ve mutlaka sohbet ettiğiniz arkadaşlarınıza onu takdim edin.
- sık aramayın ama ihmal da etmeyin, birçok erkek bunun dengesini kuramıyor, işin sırrı kendinizi özletmek ama unutturmamakta.
- onu dinleyin, anlattıkları ilginizi çekmese bile en azından dinliyormuş gibi yapın. özenli ve dikkatli olun. anlattığı bir konuya kayıtsız kalıp konuyu değiştirmeye çalıştığınızda kadın da erkek de kendisini salak gibi hissediyor arkadaşlar. aman diyeyim.
-bir gün programlayın, sıradan olmayan, buluşma yeri ve saatinden öteye giden bir program olsun. bugün için düşündüğüm, planladığım bir şeyler var, umarım senin de hoşuna gider şeklinde satın planınızı. yaptığınız program çok sıra dışı olmasa bile oturup düşündüğünüzü, emek verdiğinizi göreceğinden muhtemelen yanaklarınızı sıkmak isteyecektir. sonrasını bilemem.
- güzel kokun, temizlik önemli.

evet, geldik gelişme bölümü tavsiyelerine;

- arkadaşlarınızla arasındaki dengeyi düzgün kurun. arkadaşlarınızı asla ihmal etmeyin ancak arkadaşlarınızı ona tercih ettiğinizi düşünmesine de müsaade etmeyin, öyleyse bile durum bunu ona hissettirmeyin demek istiyorum, eğer siz oyunu kuralına göre oynarsanız sizin özel alanınıza müdahale etmeyecektir.

bu konuyu detaylandırmak istiyorum müsaadenizle.

şimdi duygusal ilişki dediğimiz müessese kurulum aşamasında, temelleri sağlam atılmış bir dostluğun, taşlar yerine oturduktan sonra ihtiyaç duyduğundan çok daha fazla emek ve zaman isteyen bir yapı. haliyle bu yapının da hali yoluna koyulması için geçen ilk evresinde arkadaşlarınızla olan görüşmelerinizde bir seyrelme oluyor. bunun normalliğinde mutabık olmakta fayda var. bu süreç bittikten sonra, yani sevgilinizle bazı şeyleri yoluna koyduktan, ilişkinizi rayına oturttuktan sonra bir yol ayrımına geliyorsunuz, bu noktada dikkatli olmak lazım, çünkü uzunca bir süredir zamanınızın çoğunu sevgilinizle geçirdiğiniz için bu süreçte daha seyrek görüştüğünüz arkadaşınızı özlemiş olmanıza rağmen, birden sevgilime ayırdığım zaman azalırsa yanlış şeyler düşünebilir korkusunu duyuyorsunuz ve hayatınızın son dönemlerindeki akışında sürmesini tercih edebiliyorsunuz. arkadaşınıza -ben burada en yakın, tek bir dost örneği üzerinden gideceğim- daha çok güveniyorsunuz çünkü, o beni nasıl olsa çok iyi tanıyor, bendeki yerini, anlamını iyi biliyor, bundan şüphe duymaz nasıl olsa'nın arkasına sığınıyorsunuz. zaman geçmeye devam ediyor, eğer o yol ayrımında yanlış bir tercih yapmışsanız (az önceki satırlarda betimlenen) arkadaşınızın kendini ihmal edilmiş hissetme dönemi başlıyor, bunu hissediyorsunuz, siz hissedince sevgili de durumu anlıyor. bunun üzerine önce gizliden gizliye bir süre sonra da gayet aleni bir şekilde bir kutuplaşma yaşanıyor gözleriniz önünde. bir tarafta yanında mutlu olduğunuzu bildiğinden sevgilinizden çok hoşlanan arkadaşınız öbür tarafta sizi çok sevdiği her halinden belli olduğundan "çok tatlıymış ya, çok sevdim arkadaşını" diyen sevgiliyi görüveriyorsunuz. görüşler tam tersine dönüyor birden. arkadaşınız "kuzguna yavrusu" düsturundan hareketle sevgilinizi suçluyor sürekli, "o giriyor aramıza, o zorluyor seni" diyor, sevgiliniz "manasız bir çekememezlik bu" diyor vs vs.. ve olaylar gelişiyor...

şimdi yukarıda anlatılanda arada kalan kişiye müstahaktır yaşananlar, çünkü fitili kendisi ateşlemiştir, dengeyi iyi kuramamıştır. ve akıllı bu kutuplaşmada genelde sevgilisinin tarafını tutup arkadaşını anlayışsızlıkla suçlamayı seçer. sorunun kendinde olduğunu bile fark etmediğinden, arkadaşından kendisini uzaklaştırmak için sevgilinin somut bir şeyler yapmamış olduğunu bildiğinden... unutur hayata dair her şeyi paylaşabileceği bir sevgilisi olsa bile onunla yaşadığı sorunları ancak ve ancak arkadaşıyla paylaşabileceğini... arkadaşının kıymetini...

dikkat; bakın burası çokomelli.

devam ediyorum;

- sorunlarından, sıkıntılarından bahsediyorken onu sadece dinlemekle kalırsanız güçsüz biri olduğunuzu düşünecektir, bir şeyler yapmaya gayret gösterin, yollar arayın, bu yollarda da ona eşlik edin, alenen sizden yardım istemeyebilir ama aslında istiyor, bunu aklınızdan çıkarmayın.
- size güvenebileceğini bilsin, ama ona tam olarak teslim olursanız, dünyadaki tek kadınmış gibi davranırsanız çekiciliğinizi kaybedersiniz unutmayın.
- paylaşın, bu çok önemli, acı/tatlı, iyi/kötü başınıza gelen günlük olaylardan sık bahsedin. onunla konuşmaktan keyif aldığınızı hissettirin. kadınların çoğu iletişimin sürekliliğini/kesintisizliğini önemser.
- ciddi bir şeyler düşünüyorsanız bu evrede ailenizle tanıştırmanız gerekecektir, şayet tanıştırmazsanız ciddiyetinizden şüpheye düşmesi an meselesidir.
- o ne kadar yaparsa yapsın, ailesi, çok yakın arkadaşları, hele hele de eski sevgilisi ile ilgili olumsuz görüş beyan etmeyin, bu konularda sessiz kalmak, yalnızca dinlemek lazım. nefret dahi ediyor olabilir, siz kötü sözler söylemekten yine de uzak durun itici olmak istemiyorsanız.
- arada şaşırtın, monoton, sıkıcı bir adam olduğunuzu düşünmesine izin vermeyin, ama çok uçarı bir adam imajı çizerseniz yine uzaklaşacaktır sizden. dengeyi iyi kurmak lazım.
- çok klişe gelecek ama sürpriz yapın, onu sevdiğinizi söyleyin, yemeğe falan götürün ara ara. bunlar gerekli sahiden.

sonuç bölümü içinse söyleyeceklerim şöyle;

şimdi öncelikle sonuçtan kastettiğimiz ilişkinin sonlanması ya da bir üst level'a taşınması. o yüzden her ikisi için de ayrı ayrı konuşmak lazım.

1. ilişkinin sonlanması
a. sonlandırmak istiyorsanız,

- gidin ve bitti, ben artık sana karşı bir şey hissetmiyorum deyin. hissediyorsanız hala ama bir sebepten ayrılmak zorunda iseniz bile en kısa yol budur, böyle yapmanızı tavsiye ederim. anlar ve kabul ederse ne ala, şayet anlamazsa biriyle birlikte görünmeniz gerekecek gözüne. bir ilişki içinde değilseniz bile öyleymiş gibi görünün, böyle olursa sizden çabuk vazgeçecektir.

b. şayet ayrılık size acı veriyorsa, onu geri istiyorsanız,

- hayatında biri yoksa ısrarcı olun, ilişkiniz esnasında yaşanan duygusal anları hatırlatın sık sık, ve pişman olduğunuzu söyleyin, sizin bir hatanız yoksa bile ayrılığa sebep olabilecek, bunu söylemekte fayda var çünkü kadınların bir çoğu "en iyi erkek pişman erkektir" mottosuna inanır. kesin yol değildir, ama hemen hemen denenebilecek tek yol budur. şayet hayatında biri varsa, sessiz olmanızda fayda var, tek bir kere (ya da duruma bağlı olarak ara ara hatırlatılabilir) onu bekleyeceğinizi belirtin. eğer bıçkın anadolu delikanlısı pozları takınırsanız muhtemelen sizden nefret edecektir. gerçi hayatında biri olmasına rağmen siz onu hala istiyorsanız kendinize hakim olmanız zor olabilir hafiften sıyırmış olduğunuzdan da bilemedim ben, orası benim alanıma girmiyor...

2- ilişkinin bir üst level'a taşınması (nişanlanma, evlenme kararsı vs..)

- kadın delirecek, bridezilla olacak, düşünmeyin, he he deyip geçin. düşünürseniz kararınızdan vazgeçebilirsiniz ama karşınızda gördüğünüz kişinin takındığı tavır ve hareketlerinin gerçek karakterini yansıtmadığını bilerek umursamazsanız zafer sizin olacak, düğünden sonra sizin tanıdığınız tatlı sevdicek olacak yine.

ay sonrasını da başka bir gün yazayım. olur mu öyle?
çok eğleniyorum.

esen kalın millet.
devamını gör...

bir orhan veli şiiri.

gemiler geçer rüyalarımda,
allı pullu gemiler, damların üzerinden;
ben zavallı,
ben yıllardır denize hasret,
"bakar bakar ağlarım."
hatırlarım ilk görüşümü dünyayı,
bir midye kabuğunun aralığından;
suların yeşili,göklerin mavisi,
lapinaların en harelisi...
hala tuzlu akar kanım
istiridyelerin kestiği yerden.
neydi o deli gibi gidişimiz,
bembeyaz köpüklerle, açıklara!
köpükler ki fena kalpli değil,
köpükler ki dudaklara benzer;
köpükler ki insanlarla
zinaları ayıp değil.
gemiler gecer rüyalarımda,
allı pullu gemiler,damların üzerinden;
ben zavallı,
ben yıllardır denize hasret.
devamını gör...

aşk, entrika, ihtiras ve daha neler neler barındıran,
hep en heyecanlı yerinde biten,
bol bakışmalı dizilerdir.
sabun köpüğü olsada televizyon izlediğimiz o eski günlerde birçok insanı ekrana kilitlerlerdi...
tanrı bize netflix'i aratmasın. amen.
devamını gör...

gündüzden bırakıyorum, geceye kadar demlenir..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel hazır bahar gelmişken şenlendirelim buraları..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yaşayamayanlardandır. kendisi gençliğini yaşayamadığından kin doludur, herkese titreyerek mana bulur.
devamını gör...

bir benzerini yapan yılmaz güney’dir.

eşrefpaşalı filminin çekimleri esnasında eşi nebahat çehre’nin kafasının üzerine bardak koyup ateş etmiştir.

silahın içinde gerçek bir mermi vardır. ancak çok korkmasına rağmen yılmaz güney’e çok güvendiğini söyleyen nebahat çehre bu saçmalığı kabul etmiştir.

hangisinin yaptığı daha saçma karar vermemekle birlikte bu saçma aşk gösterisinin gereksiz şiddetinin insanlara anlamlı gelmesine de mana veremiyorum.
devamını gör...

yazılım mühendisi margaret heafield hamilton ve ekibinin 1969'da apollo projesi için yazdığı kodlar:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

hamilton'a göre bu alan çok yeniydi ve bu nedenle tam bir serbestlik içerisinde çalışmalarına izin verilmişti. bu tür bir olayda öncü olmaktan başka bir seçeneklerinin olmadığını söyleyen hamilton "başarılı olmak zorundaydık çünkü ikinci bir şansımız yoktu." diyor.

bu arada kendisinin hermione ile harry potter'ın bir karışımı olduğu da gözümüzden kaçmıyor.
devamını gör...

bundan da haberdar olan ilk yazar benim , evet. mükemmel bir duygu.
devamını gör...

insan hayatı.
devamını gör...

hunimi kaybetmişim. buldum geldim. malum huni olmayınca yazamıyoruz. şöyle bir yazılanlara bakayım dedim. kutsal huni sizi ne etmesin emi? güldürdünüz vallahi. dilerim ömür boyu bol kahkahalı bir yaşamınız olur.

yahu bizi bu kadar ciddiye almayın. biz almıyoruz. alsak zaten kafamıza huni takmayız. hem huniyle gelen huniyle gider. hayır bugüne kadar yazdıklarımıza çizdiklerimize de bakmıyorsunuz, bizi piskevüt adam gibi beka meselesi haline getiriyorsunuz. * halimiz ahvalimiz ortada, tırlatmışız işte. fazlası yok. özerlik zor iş. misal ben uğraşamam öyle alengirli işlerle. şu başlıkta kendi halimizde demleniyoruz. patlama kısmına gelirsek, hah bak işte o olabilir. ona hak veririm. zaten kafadan patlak ve çatlak olduğumuz için patlamamız da kuvvetle muhtemel. freni boşalmış kamyon gibi ilerliyoruz. maşallahımız var. her geyiğin bir sonu vardır. bunun için müneccim olmaya gerek yok. mevzu miadını doldurur. bizde hunilerimizle başlığa el sallarız. hatta topluca yakarız hunileri. yakarsa hunileri hunililer yakar.

hoop çın sesi, yedik vallahi naneyi * sorma gitsin. merak etme, buradaki çokluğun geneli bu mevzularda tokluk şekerini ayarlamış insanlar. yani bizim o mevzulara karnımız tok. hamdolsun tevellüt var biraz. biz bu sözlüğe yiyeceğimizi yedik de geldik.

zaten buradakilerin ekseriyeti, o çokluk bokluk mevzularından bunalan insanlar. bizi biraz okusanız anlarsınız aslında durumu da, sözlükte biliyorsun yazma hastalığı var. okumak üvey evlat. * öyle olunca da yazılar şelale gerisi de hikâye. aman tadımız kaçmasın ali rıza bey kafasında takılıyoruz şuracıkta. ama başkalarının tadı kaçsın tabi buna da hayır demeyiz *, misal canım cicim terör örgütü, otu moku beğenme timi falan kutsal huninin gazabına uğrasın inşallah. sübhaneke, dinimiz, âmin.

yine hatlar karıştı. bu bende sık oluyor. o yüzden üyelik onayı işlerini değerli hunidaşım süngerbob çorabı giyen yiğit'e bırakıyorum.

ve iletiyi bir özlü söz ile bitirelim.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

haydi dansa hunidaşlar! milli dansımızı günde en az bir kere yapmayı ihmal etmeyiniz. normalleşme illetine karşı ilaç gibi gelir.

devamını gör...

dekoratif yaprak döken bitkiler, çoğu zaman dünyanın subtropikal veya tropikal bölgelerinden gelir. caladium, amerika kıtasının tropikal bölgelerinden 15 ayrı tür içeren oldukça küçük fakat oldukça parlak bir cinstir.evde, çok yıllık otsu bitkiler, ormanın gölgelik altında yaşamakta olup, burada rahat koşullarda yoğun kalın perdeler meydana gelmektedir.https://media.normalsozluk.com/up/2021/05/24/u34m1grabvckxhlp.jpg
devamını gör...

1974 yılında kıbrıs barış harekatından fotoğraflar.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim