bilgi kategorisinin gereksiz olması
bilgi kategorisine katkı yapmaya çalışıyorum elimden geldiğince.
bana göre gereklidir.
fakat şu " copy - paste " tayfası yüzünden kirleniyor diye düşünüyorum.
bana göre gereklidir.
fakat şu " copy - paste " tayfası yüzünden kirleniyor diye düşünüyorum.
devamını gör...
quasimodo sendromu
diğer bir adıyla beden disformik bozukluğu, hastanın bedeninde olmayan bir kusuru görmesine, onunla aşırıya kaçacak biçimde uğraşmasına denir. hastalık adını notre dame'in kamburu kitabının baş karakteri quasimodo'dan alır.
kişi aynaya her baktığında olmayan kusuru gözüne çarpar ve kusurun bulunduğu bölgeyi sürekli inceler. kaygı, endişe ve huzursuzluk hissi ön plandadır. takıntılı bir süreç olduğundan obsesif kompulsif bozukluk ile benzerlik gösterir. hasta yüzü ve cildi gibi öne çıkan bölgelerinde hayali hasarlar görür. bunu kafaya takar, eve kapanır ve hatta depresyona dahi girebilir.
hastalığın ilerleyen evrelerinde kişide kendine zarar verme eylemi gözlemlenebilir. ergenlerde görülme sıklığı fazla dersem kafanızda rahatsızlığa dair bir şema oluşacaktır -ki zaten görülme yaş aralığı 15 ila 20 yaş aralığını kapsıyor.
kişi aynaya her baktığında olmayan kusuru gözüne çarpar ve kusurun bulunduğu bölgeyi sürekli inceler. kaygı, endişe ve huzursuzluk hissi ön plandadır. takıntılı bir süreç olduğundan obsesif kompulsif bozukluk ile benzerlik gösterir. hasta yüzü ve cildi gibi öne çıkan bölgelerinde hayali hasarlar görür. bunu kafaya takar, eve kapanır ve hatta depresyona dahi girebilir.
hastalığın ilerleyen evrelerinde kişide kendine zarar verme eylemi gözlemlenebilir. ergenlerde görülme sıklığı fazla dersem kafanızda rahatsızlığa dair bir şema oluşacaktır -ki zaten görülme yaş aralığı 15 ila 20 yaş aralığını kapsıyor.
devamını gör...
ders çalışmaktan ders çalışmaya vakit bulamamak
kafa sözlükten ders çalışmaya vakit bulamamaktan daha kötü değildir bence. 3 saattir derse başlayacağım bakalım, sabahlayacağım bu gidişle.
devamını gör...
acaba sadece bana mı oluyor diye düşünülen şeyler
başıma gelen bir hadisenin binbir türlü farklı senaryosunu düşlemek
devamını gör...
çok gezen mi bilir çok okuyan mı sorunsalı
ne cok okuyan ne de cok gezen; en cok türk insanı bilir.
her seyin en iyisini, en guzelini o bilir, istisnasiz her bir ferdi mukemmel bilir.
kendi bilmesi yetmez sana da ogretir.
(bkz: ironi)
her seyin en iyisini, en guzelini o bilir, istisnasiz her bir ferdi mukemmel bilir.
kendi bilmesi yetmez sana da ogretir.
(bkz: ironi)
devamını gör...
aileyle film izlerken cinsel sahnenin çıkması
bu durumla karşılaşıp utanmayan bizden değildir.
devamını gör...
türk tabipler birliği'nin grev kararı
hafta sonu tatil yapıyorsunuz diyerek, greve tatil diyen zavallı zihniyetleri ortaya çıkaran grevdir. ulan ne kadar karanlık bir zihniyetsiniz.
bunlar işte eğitimli insana, liyakatlı insana bu kadar düşmanlar. herkesi günde 12 saat çalışsın, haftada 6 gün iş yapsın istiyorlar. öyle olmayınca da hafta sonu tatillerine bile dil uzatacak kadar aciz bir hale geliyorlar.
ulan bu adamlar senin gibi ne kadar uğursuz tip varsa, günde 100 kişi olmak sureti ile bakıyor. senin gibileri günde 10 hasta baksa isyan eder, gelmiş hala en büyük anayasal hak olan greve çemkiriyor.
asıl doktorları değil, bunu diyen hastaları sürgün etsinler. bakmasınlar ki görsünler ebesinin nikahını.
not: grev nedeni akp'dir. corona yüzüne helak oldu bu insanlar. zam, prim dediler umursamadılar. en son zam dediler sonra vazgeçtik dediler. resmen dalga geçiyorlar. onlarında canına tak etti artık.
bunlar işte eğitimli insana, liyakatlı insana bu kadar düşmanlar. herkesi günde 12 saat çalışsın, haftada 6 gün iş yapsın istiyorlar. öyle olmayınca da hafta sonu tatillerine bile dil uzatacak kadar aciz bir hale geliyorlar.
ulan bu adamlar senin gibi ne kadar uğursuz tip varsa, günde 100 kişi olmak sureti ile bakıyor. senin gibileri günde 10 hasta baksa isyan eder, gelmiş hala en büyük anayasal hak olan greve çemkiriyor.
asıl doktorları değil, bunu diyen hastaları sürgün etsinler. bakmasınlar ki görsünler ebesinin nikahını.
not: grev nedeni akp'dir. corona yüzüne helak oldu bu insanlar. zam, prim dediler umursamadılar. en son zam dediler sonra vazgeçtik dediler. resmen dalga geçiyorlar. onlarında canına tak etti artık.
devamını gör...
galatasaray
ali sami yen ve arkadaşları tarafından "türk olmayan takımları yenmek" amacıyla kurulduğu halde fransız olmakla suçlanan, koskoca camianın içerisinde, milyonlarca insanın tamamının aynı görüşe sahip olması ihtimali %0 olduğu halde bunun mümkün olduğuna inananlar tarafından taraftarı fetöcülükle suçlanan, özetle her türlü iftiraya maruz bırakılan ama bunu hak etmeyen taraftara sahip spor kulübü.
galatasaraylıyım. bundan gurur duyuyorum. bana ve yakından tanıdığım diğer galatasaraylılara fransız, fetöcü, suriyeli gibi saçma sapan sıfatlar yakıştıranlara da bu söylediklerini aynen iade ediyorum.
galatasaraylıyım. bundan gurur duyuyorum. bana ve yakından tanıdığım diğer galatasaraylılara fransız, fetöcü, suriyeli gibi saçma sapan sıfatlar yakıştıranlara da bu söylediklerini aynen iade ediyorum.
devamını gör...
17 oy ve 3 fav alan uyuyamamak entrysi
böyle giderse her akşam 17 oy ve 3 fav alan tanımları her birlikte masaya yatıracağımızı gösteren bir başlık. belki yarın 18 oy ve 5 fav olur tabi orasını bilemeyiz.
şaka bir yana dün bir yazarımız bir tanımın o kadar fazla beğeni ve favori almasının kendince mantıksız olduğunu göstermek için bir başlık açmıştı. başlık altında başlığı açan yazarımız ile aynı görüşte yazarlar olduğu gibi kendisinin eleştirdiği tanımdaki yazarımızı destekleyen yazarlar da oldu. rahatsız olunan bir durum ve buna eleştiri sunan bir yazarımız, bu eleştiriye katılan ve katılmayan diğer yazarlarımız var, buraya kadar her şey tamam.
bana göre tamam olmayan şey ise bir yazara bu kadar yüklenmek, her tanımını mercek altına alıp aldığı oy ve favorileri saymak, bunu da geçtim "bu tanım bu kadar etmez, sen bunu nasıl alırsın" diyerek ulu orta onu yermek.
arkadaşlar eleştiri güzeldir ama toplum önünde verilen nasihat hakarettir diye bir söz de vardır bunu göz ardı ediyoruz sanırım. birçoğumuz sözlüğü kafa dağıttığımız, düşüncelerimizi paylaşıp çıktığımız bir yer olarak görüyoruz, bazılarımız daha az bazılarımız daha çok önemsiyor burada yazılanları. sözlüğü seven ve burada yazılanları önemseyerek okuyan biri olarak dünden beri eleştirilen yazar için üzüldüm açıkçası bu kadar üzerine gidilmesini doğru bulmuyorum.
biz elmayı sevmiyoruz, soyarak yemiyoruz diye elmayı seven onu soyarak yiyenlere neden bu kadar az tahammülümüz? neden bir açık bulduğumuz ilk anda kenarından biraz da bir oymaya, açığı genişletmeye çalışıyoruz?
gideyim şapkamı alıp önüme koyayım da biraz düşüneyim en iyisi.
şaka bir yana dün bir yazarımız bir tanımın o kadar fazla beğeni ve favori almasının kendince mantıksız olduğunu göstermek için bir başlık açmıştı. başlık altında başlığı açan yazarımız ile aynı görüşte yazarlar olduğu gibi kendisinin eleştirdiği tanımdaki yazarımızı destekleyen yazarlar da oldu. rahatsız olunan bir durum ve buna eleştiri sunan bir yazarımız, bu eleştiriye katılan ve katılmayan diğer yazarlarımız var, buraya kadar her şey tamam.
bana göre tamam olmayan şey ise bir yazara bu kadar yüklenmek, her tanımını mercek altına alıp aldığı oy ve favorileri saymak, bunu da geçtim "bu tanım bu kadar etmez, sen bunu nasıl alırsın" diyerek ulu orta onu yermek.
arkadaşlar eleştiri güzeldir ama toplum önünde verilen nasihat hakarettir diye bir söz de vardır bunu göz ardı ediyoruz sanırım. birçoğumuz sözlüğü kafa dağıttığımız, düşüncelerimizi paylaşıp çıktığımız bir yer olarak görüyoruz, bazılarımız daha az bazılarımız daha çok önemsiyor burada yazılanları. sözlüğü seven ve burada yazılanları önemseyerek okuyan biri olarak dünden beri eleştirilen yazar için üzüldüm açıkçası bu kadar üzerine gidilmesini doğru bulmuyorum.
biz elmayı sevmiyoruz, soyarak yemiyoruz diye elmayı seven onu soyarak yiyenlere neden bu kadar az tahammülümüz? neden bir açık bulduğumuz ilk anda kenarından biraz da bir oymaya, açığı genişletmeye çalışıyoruz?
gideyim şapkamı alıp önüme koyayım da biraz düşüneyim en iyisi.
devamını gör...
haftanın özeti
devamını gör...
semaver
oldukça kullanışlı bir alettir.
semaverde odun ateşi ile yapılan çay sıradan demlik çayından çok daha güzel olur.
son zamanlarda elektrikli olanları piyasaya çıkmışsa da hakiki semaverin yerini hiçbiri tutamaz.
semaverde odun ateşi ile yapılan çay sıradan demlik çayından çok daha güzel olur.
son zamanlarda elektrikli olanları piyasaya çıkmışsa da hakiki semaverin yerini hiçbiri tutamaz.
devamını gör...
radyodan kasete şarkı çekmiş nesil
efenim kaset doldurtmak için paranız yoksa veya radyoda çok beğendiğiniz bir şarkı çıkıyor ama şarkıcının ya da şarkının ismini bilmiyorsanız (yabancı radyo kanallarını yeni yeni keşfediyorduk, e ortaokul ingiliccesi de fayn tenks end yu kıvamında) radyoda çalan şarkıyı hazır ettiğiniz kasete kaydederdiniz. peki bu kayıt olayı nasıl oluyordu. öncelikle efendi gibi gidip kasetçiden 60'lık,90'lık boş bir kaset alabilirdiniz. elbette bu tercih edilen yoldur. ama yok kasete de para vermiyim derseniz evde çekmecelerde bulunan babanızın eski kasetlerine göz dikerdiniz. bu kasetler tabi yanlışlıkla (ya da bilerek) silinmesin diye kayıt yapılması için gereken bölüm boş olurdu. bu minicik boşlukları kağıtla doldurduktan sonra kayıt için hazır hale gelirdi.
ama öyle indir-belgelerim-müzik kolaylığında değildi tabii bu işler. öncelikle zamanlamayı iyi ayarlamanız gerekiyordu. bu da saatlerce radyonun başında eller record düğmesinin üstünde beklemek anlamına geliyordu ayrıca şarkı tam bittiği anda kaydı bitirmek için de iyi reflekslere ihtiyacınız vardı ama neyse ki mario sayesinde hepimiz süper keskin reflekslere sahiptik. bir diğer zorluk radyoların çoğ afedersiniz götlük yapıp şarkının en tatlı yerine a-a-a-aşk fm gibi "bu şarkıyı bizim radyodan indirdin olm öyle beleşe şarkı yok, kasetten dinlerken de hatırla bunu" damgası vurmasıydı. maalesef bu konuda yapabileceğiniz bir şey yoktu. bir diğer sıkıntı eğer eski bir kaset kullanıyorsanız nothing else matters bittiği saniye gel gel gümüle bızzzt diye bir şey duyulup and the story ends'e geçebiliyordu. ha üşenmeyip önce boş kayıt yaparak kaseti tamamen silebilirdiniz elbette ama aynı kasete iki-üç kere kayıt yapılması kaseti bozduğu için pek tercih edilen bir şey değildi. sonuç olarak o zamanlar istediğin şarkıyı her an dinlemek öyle kolay değildi. o yüzden çok kıymetliydi.
emeğe saygı lütfen!
ama öyle indir-belgelerim-müzik kolaylığında değildi tabii bu işler. öncelikle zamanlamayı iyi ayarlamanız gerekiyordu. bu da saatlerce radyonun başında eller record düğmesinin üstünde beklemek anlamına geliyordu ayrıca şarkı tam bittiği anda kaydı bitirmek için de iyi reflekslere ihtiyacınız vardı ama neyse ki mario sayesinde hepimiz süper keskin reflekslere sahiptik. bir diğer zorluk radyoların çoğ afedersiniz götlük yapıp şarkının en tatlı yerine a-a-a-aşk fm gibi "bu şarkıyı bizim radyodan indirdin olm öyle beleşe şarkı yok, kasetten dinlerken de hatırla bunu" damgası vurmasıydı. maalesef bu konuda yapabileceğiniz bir şey yoktu. bir diğer sıkıntı eğer eski bir kaset kullanıyorsanız nothing else matters bittiği saniye gel gel gümüle bızzzt diye bir şey duyulup and the story ends'e geçebiliyordu. ha üşenmeyip önce boş kayıt yaparak kaseti tamamen silebilirdiniz elbette ama aynı kasete iki-üç kere kayıt yapılması kaseti bozduğu için pek tercih edilen bir şey değildi. sonuç olarak o zamanlar istediğin şarkıyı her an dinlemek öyle kolay değildi. o yüzden çok kıymetliydi.
emeğe saygı lütfen!
devamını gör...
genç kadınların olgun erkek merakı
genelleme yapmak istemem ama erkeklerin çoğu yaşına göre davranmıyor e haliyle çoluk çocukla uğraşmak istemeyen kadınlar olgun erkek istiyor. bunlardan biri de benim vallahi olgunlaşmamış erkek paso baş ağrıtıyor.
devamını gör...
hastane koridoru
her insanın mutlaka bir gün tanıştığı, kendine ait ritmi, akışı, kuralları olan bir yaşam alanıdır. her yaştan insanın aynı çaresizlik düzleminde eşitlendiği yerdir.
devamını gör...
hayattaki küçük mutluluklar
metroya binerken akbilim "doğum gününüz kutlu olsun!" diye tüm istasyonun duyabileceği şekilde ötmüştü.
sırt çantamı dedektörle kontrol eden güvenlik görevlileri gülerek doğum günümü kutlamıştı. aşırı mutlu olmuştum. sevdiğim, tanıdığım insanlardan böyle şeyler görmek normal. ama hiç tanımadığım birinin böyle düşünmesi ve hiç tanımadığı birine böyle ince bi hareketi beni aşırı mutlu ediyo. hâlâ iyi ve kalbi güzel insanların varlığına inandırıyo.
sizin de doğum günleriniz kutlu olsun güvenlik görevlilerii. sevmiştim sizi.
sırt çantamı dedektörle kontrol eden güvenlik görevlileri gülerek doğum günümü kutlamıştı. aşırı mutlu olmuştum. sevdiğim, tanıdığım insanlardan böyle şeyler görmek normal. ama hiç tanımadığım birinin böyle düşünmesi ve hiç tanımadığı birine böyle ince bi hareketi beni aşırı mutlu ediyo. hâlâ iyi ve kalbi güzel insanların varlığına inandırıyo.
sizin de doğum günleriniz kutlu olsun güvenlik görevlilerii. sevmiştim sizi.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının okuduğunda ağladığı kitaplar
fareler ve insanlar.
beni kör kuyularda kitabında da o seviyeye gelip öfkeye donusturmustum üzüntümü.
beni kör kuyularda kitabında da o seviyeye gelip öfkeye donusturmustum üzüntümü.
devamını gör...
aynı evde yaşıyormuş gibi entryler
tişörtlerimi benden başka herkes giyiyor. bu üstümdeki kimin?
devamını gör...



