kesinlikle ütüdür. düzen iyidir elbet ama insanları gereksiz bi standarda bağlamıştır ütü. herkesin buruşuk kıyyafetlerle gezdiği bi ortamda, düzen ütüsüzlüktür. dolayısıyla göze hoş gelmeyen bi durumda yoktur. halbuki şu an ütü ciddi zaman alan, özellikle çalışanlar için olmazsa olmaz bi meseledir. öyle ki, sosyal statü belirler. bu kadar çok ütü diyerek kafa ütülediğim için ütü dilerim sizlerden.
devamını gör...

bagermam, k. sütün üzerindeki i. kaymak tabakası, ucemak, whisper, tolgame.daddy,hobaaa3434, personongrata, hidano, stuff, patagonyalı, hazall, yoldaş, artik parlamayan yildiz, is düşüm, crimson, lodos86, celebrant, impossible. daha çok var. lütfen adlarını göremediler diye üzülmesinler. aklıma nick gelmiyor ama sevdiğim gerçeĝini değiştirmez.
devamını gör...

henüz elimizde bulunmayan ama çok istendiği takdirde yapılabilecek olan programdır.

sanagulbahcesivadetmedim, seni bekleyemeyiz, biz hemen yapmak istiyoruz diyenleriniz olabilir. hemen anlatayım o zaman.

öncelikli olarak ihtiyacımız olanlar, birazcık python bilgisi, birazcık html bilgisi, bir de selenium. python'la çalışan selenium, element olan değil. evet.

belki bilmeyenleriniz vardır ama online listesine tıkladığınızda, kişiler listesi çıkmakta. ve bu kişiler listesinde de bir tane işaret bulunmakta, kişinin hangi sayfada olduğunu söyleyen.

heh, işte yapacağımız şey bu yönden çok basit.

önce bu listeyi bir diziye atıyoruz, python'da selenium yardımıyla. sonra da eşleşme var mı diye bakıyoruz.

eğer listede "yazar: sanagulbahcesivadetmedim" yazıyorsa mesela, direkt mesaj atıyoruz.

"kardeşim sen nabiyosun benim profilimde" diye.

ya da daha güzeli, eğer "yazar: yoldaş benjamin franklin" yazıyorsa,

"yoldaş'a suikast mi düzenlicen karşim, terk et" temalı bir mesaj atıyoruz.

zaten mesaj kutusu da hemen yanıbaşında.

ne diyorsunuz sayın yazarlar? yapalım mı böyle bir program?

edit: ismini paylaşmak istemediğim bir yazar arkadaşım dedi ki, profilime bakan yazar karşı cinsten bir kişiyse, "evet, sevgilim yok, tanışalım mı?" temalı bir mesaj atabileceksek olur.
yazarın profiline gidip, bu bilgiyi almak sorun değil ama tabii kaç kişi bu bilgiyi paylaşıyor? çok az. evet.
devamını gör...

sözlüğün centılmen kişilerinin nick altına yazıldığını görünce sevindirik olup karşılık verme isteğinin tezahürüdür.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

an itibarıyla üçüncü sezonu bitirdiğim dizidir. artık dördüncü sezon için beklemeye geçtik. seneye gelirse izleriz. dördüncü sezon onayını almış bu arada. normal almayı hak ediyordu.

dizi takıntılı bir manyağı anlatıyor. ilk sezondan beri başrol arkadaş birilerine ilgi duyuyor ve onu sapıklık derecesine kadar takip ediyor. konu böyle olunca dizi devasa şekilde seviliyor ve izleniyor. özellikle başrol oyuncusunun soğuk tavrı ve oyunculuğu sizi dizinin içine çekiyor.

ilk iki sezonu üçüncü sezona göre daha başarılı buldum. üçüncü sezon bence eh işte bir sezondu. dizide kullanılan mekanlar ve müzikler bence çok başarılı. ayrıca bazı göndermeler hoşuma gitti. ilk sezondan beri bazı şeylere göndermeler yapıyor. bu sezon aşı karşıtlarına yaptıkları gönderme başarılıydı. günümüzü takip etmesi diziyi güzel bir hale getiriyor.


ikiliyi ve saçma sapan öldürmeleri mantıklı bulmadım. tamam bu insanlar manyak ama bazı öldürme sahneleri lan ne alaka dedirtti. joe karakteri tek başınayken böyle değildi. love bazı sahnelerde öyle saçmalıyor ki izlerken sinir oluyorsunuz. senin yapacağın işi deyip geçiyorsunuz.
öldürmek için sebepleri bana yeterli gelmedi. bu sezon işlenen konu bence dizinin ilk sezonlarına göre tersti. joe tek başınayken birine saplantılı oluyordu ve onu izliyorduk. şimdi evli olduğu için ikili ilişkileri sıktı. bazı muhabbetler tahmin edilebilir ve sıkıcıydı. kadın öldükten sonra hemen intihar süsü verecekleri adamın üzerine suçu yıkacaklarını tahmin ettim. bu dizinin ilk iki sezonunun olayı manyaklığı tahmin edemememizdi.
sadece bitki ve zehirli iğne kısmında şaşırdım.

joe ve çocukluk sahneleri güzeldi. en azından güzel bir yola işaret ettiler. ilerleyen sezonlarda veya sezonda daha derine ineceklerdir. ben sadece sapık ve takıntılı bir joe izlemek istemiyorum. hem zeki hem takıntılı bir joe izlemek istiyorum.
love abla çok güzel, çok tatlı, çok seksi ama ölmesine sevindim. saçma insan öldürmelerinden kurtulduk.

ulan hayatta birilerine sinir olursunuz küfür edersiniz. kavga edersiniz. love öyle yapmıyor direkt öldürüyor. tamam ruh hastası ama bu kadarı fazla.

dizide sosyal medya kullanımı ve günümüze atıfta bulunmaları hoşuma gitti. dizinin içine daha rahat giriyoruz. eh işte bir sezondu. umarım diğer sezon joe tek başına zekice sapıklıklar yapar.
devamını gör...

güzel bir platform bizden önceki nesil pek oyunlara para verilmesini anlamasada alışmak lazım. birincisi güvenlidir virüs saçma sapan şeylerle uğraşmazsınız . bilgisayarınızı güvenle kullanırsınız. ikincisi oyunlarınız güncelleme alır steamden satın aldıysanız link aramak zorunda kalmazsınız . üçüncüsü fiyatı pahalı değildir oyunların ayrıca sık sık indirimler oluyor onları kovalamak lazım. her oyunu çıkar çıkmaz oynama hastalığınız yoksa memnuniyetle kullanırsınız. dördüncüsü oyun dediğimiz şey her gün çıkan bir şey değil insanlar bir oyunu tasarlamak için yıllarını veriyorlar sende bir zahmet 250-300 lira ver yahu . zaten bir oyunun hayranıysan o oyun çıksın diye günler sayarsın gelince de alırsın verdiğin paranın önemi yoktur. ayrıca o oyunun sana verdiği keyifi hiç bir parayla satın alamazsın. ve evet farkındayım türkiye’de oyunlar yurt dışına göre pahalı ama ne ucuz ki . kimisi parasını dışarda harcamayı sever (kafe restaurant) kimisi oyun oynayarak parasını harcar . konudan dağıldım ama steam iyidir böyle oyun platformlarının olması desteklenmesi oyuncular için avantajdır .

yeni kuşak için oyun oynamak son derece kıymetli ve önemli bir şey haline geldi. o yüzden böyle oyun platformlarının varlığı ve diğer platformlarla rekabet etmesi her zaman oyuncunun lehine olan bir gelişmedir. zaten yıllardır süregelen bu durum artarak devam edecektir. insanların kütüphane oluşturması ve oyun oynaması hem steame katkı sağlıyor hem de oyun oynayan kitleye avantaj sağlıyor. tabi her bütçeye göre olamayabiliyor. ama insanın sevdiği oyunun ortaya çıkması uzun yıllar uğraş gerektiriyor. para biriktirip o oyuna kavuşmanın verdiği keyif çok büyük oluyor.
devamını gör...

insanların bilmediği konularda konuşmaları, yazmaları. özellikle de twitter ve tartışma programları başta olmak üzere her tarafta sık sık kullanılan ‘konunun uzmanı değilim ama bence böyledir’ söylemi.
devamını gör...

ingilizce sözlüklere tıpkı yoğurt sözcüğü gibi türkçeden geçmiş isim soylu sözcük.
önceki girdilerde de yazıldığı gibi eski türkçede (orta asya dönemi) çadır, oba anlamı taşırken türkiye türkçesinde memleket anlamı kazanmıştır.
ingilizcedeki anlamı, türkçedeki ilk anlamı gibidir; yani çadır (ama normal çadırdan büyük ve daha teçhizatlı) anlamında.
devamını gör...

herkesin hayatında en az bir tane bulunması gereken insanlardan. allah'ım, o nasıl bir enerjidir öyle! bir insan nasıl bu kadar güzel, nasıl bu kadar zeki, nasıl bu kadar dost canlısı, nasıl bu kadar eğlenceli, nasıl bu kadar anaç ve bunun gibi daha birçok nasıl sorusunun cevabını bünyesinde ancak bu kadar barındırabilir. kelimeler yetmiyordu onu anlatmaya, basit bir "iyi ki" ile yetinmek zorunda kaldım.
devamını gör...

yazar maaşının 8 katı diye biliyorum.*
devamını gör...

lisedeyken çok sıkıcı bir yaşantım olduğunu düşünürdüm, aslında hiç de sıkıcı değilmiş, hatta hayatımın en güzel yıllarıymış.
nöbetçi olmak çok zevkliydi mesela, en yakın arkadaşımla nöbetçi masasında sabahtan akşama kadar muhabbet etmek muhteşem bi şeydi. tabi müdür yardımcısı şeref hoca bizi hamal gibi kullanırdı o ayrı, sonra gönlümüzü almak için nescafe ve caramio ısmarlardı.

sürekli okuldan kaçmak gibi bi çaba içerisindeydim, aklım fikrim eve gitmekti. diyorum ya çok sıkıcı bulurdum her şeyi. bir keresinde bu girişimimiz müdür yardımcısının bizi kıstırması nedeniyle başarısız oldu, tüm okul pencereye çıkıp haaaa nasıl da kaçamadı salaklar diye bizimle dalga geçiyordu.

babam okuldaki çoğu hoca ile kankaydı, hatta fizikçimiz babamın askerlik arkadaşıydı. köyden gelen meyveleri götürürdüm onlara. arkadaşlarım bi gün beni kocaman bir karpuzla servisten inerken görmüşler, ufak tefek de bir tipim, suratım gözükmüyormuş karpuzdan. çok komik görünüyor olsam gerek, bunu anlatırken çok gülüyorlar.

en yakın arkadaşım kitap çıkarmıştı, imza günü düzenlemiştik. o millete imza dağıtırken biz de arkada menajerlik yapıyorduk tripli tripli. kendimizi aşırı bi sorumluluk sahibi hissediyorduk, keşke o hallerimizi uzaktan izleyebilsem. ne gülerim..

ha bir de kantinci bir teyze vardı, her teneffüs ürünlerin fiyatını değiştirirdi. unuttukça sallıyordu, ben de onunla hep kavga ederdim teyze uyduruyorsun hep daha demin şu fiyattı derdim, beni onu kandırmakla suçlardı garibim.

aaa en güzelini unuttum. bir doğum günümü dışarıdaki çardaklarda kutlamıştık. bizim dönemden 20-30 kız toplanmış bana sürpriz yapmıştı. hatta fındık kıran şarkısını bana göre uyarlamışlardı, biri gitar çalarken diğer ezberleyenler ise şarkıyı söylüyordu. şaşkın şaşkın bakakalmıştım sürprize.

güzel anılardı, hatırladığımda her biri yüzümde kocaman bir tebessüm oluştuyor.
devamını gör...

ilkokul 3. sınıfa giderken efsanevi orantılarla karakalem portre çizmiştim. baya baya profesyonel çizimden farksızdı.
çizdiğim günün ertesi sabahında ya da. öğle saatlerinde atmıştı.
bir daha çizermişim. zaten hep çiziyormuşum.
"masadaki toz zerresi bile birkaç gün bekliyor temizlenip atılmak için, vicdansız! " diyemedim.
devamını gör...

başlıkta geçenin aksine mescid-i aksa inşa edilmemiştir. çünkü mescid-i aksa bir yapı değildir. 144 dönümlük bir bölgedir. kubbet’üs-sahra mescid-i aksa'nın içinde bulunan sarı kubbeli mabettir. emevi hükümdarı mervan'ın inşa ettirdiği yapı da budur. selahaddin eyyübi'nin kudüs'ü alıncaya kadar geçen sürede müslüman olmayanlar tarafından kullanılmış ve çeşitli değişiklikler yapmışlardır. selahaddin eyyübi ve kanuni sultan süleyman tarafından bakımı ve tamiratı yapılmıştır. (binanın dış yüzeyindeki çiniler kanuni zamanında yapılmıştır.)

ayetle ilgili olarak; bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu mescid-i harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız mescid-i aksâ’ya götüren allah eksikliklerden münezzehtir. o, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir. isra 17/1 ayette de görüldüğü üzere; mescid-i aksâ’nın çevresinin mübarek kılındığı bildirilmektedir. çünkü burada hz. muhammed’den hz. îsâ’ya kadar pek çok peygamber gelmiş geçmiş; çoğu burada vefat etmiş ve buraya defnedilmiştir. lahut; insanın ilâhî ve mânevî yönü anlamında bir tasavvuf terimidir. kılması ve mescid-i haram'dan mescid-i aksa'ya götürüldüğünden bahsediliyor. yani iki mekandan bahsediliyor. ayrıca hadis-i şerifte; peygamber muhammed ise mescid-i aksa hakkında şöyle demiştir: "yolculuk ancak şu üç mescid'den birine olur: benim şu mescidime (mescid-i nebevî), mescid-i haram'a ve mescid-i aksa'ya." (müslim, kitâbu'l-hacc, 15/415, 511, 512) bunun lahut olup olmadığına dair bir açıklamama gerek olduğunu sanmıyorum. 3 mescit ifadesi zaten geçiyor. (sırf inkar etmek için hadisi de kabul etmeyenler ortaya çıkacaktır.)

ayrıca dinci aksiyonerler, din kalpazanları ifadesini kullanarak, hakaret ederek ne amaçlanıyor anlamıyorum. muhafazakar islamcı, siyasal islamcı, bilmem o hakaretlerideki insanlar değil, sadece müslümanız. araştırıp okuduğunuzu sanıyorsunuz, müslümanların kendi kafasından uydurduğunu sanıyorsunuz ancak bunu yaftalarken siz aynısını yapıyorsunuz. yarım yamalak başlıkla, yarım yamalak ifadelerle, aksine nasıl bir bilgi varsa onu kullanma mücadelesi içindesiniz.
devamını gör...

iki seçeneğin de iyi ve kötü yönleri olduğunu düşünüyorum. her kararda olduğu gibi kişiden kişiye, üniversiteden üniversiteye değişiklik göstermesi pek muhtemel.

öncelikle kaliteli bir üniversitedeyseniz ve hocalarınızdan eminseniz, kendi üniversitenizde şansınız diğer üniversitelere göre daha fazla. ki akademi devamı düşünenler için güzel bir yol bile olabilir. tanıştığınız ve, evett bu hoca ile çalışmak istiyorum dediğiniz biri varsa süper.

eğer kendi üniversitenizden emin değilseniz, vizyonu sizi yansıtmıyorsa ne yapıla bilinir? yüksek yapacağınız alanı kesinleştirip bu alanında en rahat ve hayalleriniz doğrultusunda çalışabileceğiniz üniversiteleri araştırmakla işe başlaya bilirsiniz.

üniversiteler ve hocalar kendi mezunlarına öncelik vermekle beraber dışarıdan gelenleri de mülakatlarda yok saymıyorlar.

yüksek düşünen arkadaşlara tavsiyem üniversiteden çok, hangi alanda yüksek yapmak istediğinize yoğunlaşın. ve hoca araştırın...
devamını gör...

emir verenler- rica edenler.
devamını gör...

küfür yok, atatürk' e hakaret yok, bir insanı kırmak yok, başlıklar güzel, renk güzel, insan vaktin nasıl geçtiğini bile anlamıyor burada. daha ne olsun. moderatörler sıcakkanlı, en azından bot değil, bizi uzaktan koruyan kartallar gibi. bizi sevdiklerini düşünüyorum. çünkü ben burdaki herkese değer veriyorum.
devamını gör...

90'lar pop içinde aynı şeyi söylesin bakalım.belki de pop müzikte en iyileri yapıldı ve yeterince tüketildi.halen'de onları dinliyoruz. rap'te bir köşede sırasını bekliyor bence. şimdi sıra onda ve o da yerini zaman gelicek başka bir şey'e bırakacak.
devamını gör...

aile yapısı olarak da , çevre bakımından da hayatımda her zaman sayılı insanlar vardı. küçüklükten bu yana,özellikle yalnız kaldığımda hep üzer beni bu olay. gerçekten karne götürecek bir nenemin hiç olmayışı,hiçbir zaman eli öpülesi bir dedemin olmayışı,agresif atarlı ama tatlı bi dayımın olamayışı,”bugün halanlardayız” cümlesini hiç duyamamak her zaman üzmüştür beni. sadece bi teyzem vardı o da evlenip belçika’ya gitti falan.
bundan mütevellit olduğunu düşünüyorum ki ameliyattan sonra uyanınca”bizi sevin,biz çok yalnızız,keşke sevseniz,birileri gelsin yanıma...”diye ağlamıştım. bir de eski sevgilimin adını haykırmıştım,asla aşık olmamama ragmen. bunu bu olaydan sonra kimseye ispatlayamadım, çok üzücü bu arada. hayir sevmiyorum kardesim?!??!
devamını gör...

allah olmak istiyosa toplanak allah diyek??!!!
devamını gör...

malum ilaçların kadınların hormonları üzerindeki etkileri düşünüldüğünde, biraz da erkeklerin hormonlarına müdahale edilmiş olur böylece diye düşündüğüm başlıktır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim