utandıran anlar
ısrarla savunduğun bir konunun yanlış olduğunu anladığın o an. görelilik teorisini kanıtlar niteliktedir o an var ya o an.
devamını gör...
ne yiyeyeceğim diye düşünmenin artık bayması
çözüm bir kapsül sabah içeceksin akşama kadar acıkmayacaksın bu kadar. lütfen beni bu zaman dilimine ışınlayın.
devamını gör...
beşik kertmesi
beşikte iken iki ana babanın nişanladığı çocuklar.
devamını gör...
pkk'lıların cesetlerine uygulanan işkence
bu başlığı açan yazarın psikiyatrik destek alması lazım, gerçekten. iyi misiniz allasen? ölmüş kişiye işkence etsen hissedecek sanki. ayrıca bir insana işkence etmek nasıl içinizden gelebiliyor. ben en nefret ettiğim insanın bile ölürken acı çekmesini istemem. bunu isteyebilmek vahşiliktir.
t: olmaması gereken bir işkence işte.
t: olmaması gereken bir işkence işte.
devamını gör...
insanı yoran şeyler
şüphe. korkunç bir şey. ar sayar soramazsın karşındakine. eminsindir ama ispat edemezsin. kurtçuklar kemirir beynini.
devamını gör...
aslında havalı olmayan şeyler
sürekli alkol ya da sigara kullanmayı marifet saymak.
devamını gör...
kötülüğü beslediler büyüttüler ve dediler ki
ekonomi çok iyi.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
kendimi o kadar çirkin buluyorum ki asla fotoğraf çekmiyorum. yanlışlıkla fotoğrafım cekilir diye bile korkuyorum. aynaya yakından bakmıyorum zaten 4 numara miyopum pek de bir şey görmüyorum. maske takmak çok hoşuma gidiyor. pandemi biterse ne yaparım diye çok korkuyorum. sırf bu yüzden sevilmeye asla değer olmadığımı düşünüyorum. saçma olduğunu bildiğim ve hayatımdaki hiçbir insanı dış görünüşe göre yargilamadigim halde bunu neden kendime yaptığıma anlam veremiyorum.
devamını gör...
türk dizilerinin olmazsa olmazları
bu dizilerden dolayı trajikomik bir anım var.
yakın akrabam yaşı var eşi vefat etmiş dul adam evlenmek istedi bunun üzerine kardeşi,yanında çalışan ortadoğu ülkesi bir kişinin teyzesini buldular neyse, tanıştılar telefonla görüştüler anlaştılar, kadın kalktı geldi ülkesinden onunda yaşı var o da dul, tanışma yemeği için geldiler, kadın yemekten sonra ev sahibine hizmetçileri, yardımcıları sordu, bizim öyle hizmetçi, yardımcımız yok cevabını aldığı an kadın şaşırdı ya ben türk dizilerinden herkesin aşçı, hizmetçi, yardımcıları var biliyordum demez mi.
kadın hayal kırıklığı yaşadı ya, ama evlendi kaldı burda.
çok uzattım özür dilerim.
yakın akrabam yaşı var eşi vefat etmiş dul adam evlenmek istedi bunun üzerine kardeşi,yanında çalışan ortadoğu ülkesi bir kişinin teyzesini buldular neyse, tanıştılar telefonla görüştüler anlaştılar, kadın kalktı geldi ülkesinden onunda yaşı var o da dul, tanışma yemeği için geldiler, kadın yemekten sonra ev sahibine hizmetçileri, yardımcıları sordu, bizim öyle hizmetçi, yardımcımız yok cevabını aldığı an kadın şaşırdı ya ben türk dizilerinden herkesin aşçı, hizmetçi, yardımcıları var biliyordum demez mi.
kadın hayal kırıklığı yaşadı ya, ama evlendi kaldı burda.
çok uzattım özür dilerim.
devamını gör...
bir gecede cahil kalmak
biliyor musunuz?
“1923te türkiye’de;
nüfus 13 milyon civarıydı, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu.
traktör sıfırdı. 5 bin köyde sığır vebası vardı.
hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyordu.
iki milyon kişi sıtma, bir milyon kişi frengiydi. verem, tifüs, tifo salgını vardı, üç milyon kişi trahomluydu.
bebek ölüm oranı yüzde 48’di, yani her doğan iki bebekten biri ölüyordu.
memlekette sadece 337 doktor vardı.
sadece 60 eczacı vardı, sadece 8’i türk’tü.
diş hekimi, sıfırdı.
dört hemşire vardı.
40 bin köy, sadece 136 ebe vardı.
ortalama ömür 40’tı.
yanmış bina sayısı 115 bin, hasarlı bina sayısı 12 bin. ülkeyi yeniden inşa etmek gerekiyordu.
kiremit bile ithaldi. adı marsilya kiremidiydi.
limanlar, madenler, demiryolları yabancıya aitti.
tiyatro yok, müzik yok, resim yok, heykel yok, spor yoktu. arkeolojik eserler, öyle gizli saklı değil, padişahların hediyesi olarak, trenlerle çalınmıştı.
kimisi alaturka saat’i kullanıyor, güneşin battığı anı 12:00 kabul ediyordu. kimisi zevali saat’i kullanıyor, güneşin en tepede olduğu anı 12:00 kabul ediyordu. kimisi güneş batarken grubi saat’i esas alıyordu. kimisi güneşin tamamen battığı ezani saati esas alıyordu.
“saat kaç birader?” diye sorduğunda, her kafadan ayrı bir ses çıkıyordu.
kimisi hicri takvim kullanıyordu, kimisi rumi takvim kullanıyordu. kimisinin şubat’ı kimisinin aralık’ına denk geliyordu. herkes aynı zaman dilimindeydi, ama farklı aylarda yaşıyordu.
dirhem, okka, çeki vardı. arşın, kulaç, fersah vardı. ne ağırlığımız dünyaya ayak uydurabiliyordu, ne uzunluğumuz. ölçülerimiz ortaçağ’dı.
erkeklerin sadece yüzde yedisi, kadınların sadece binde dördü okuma yazma biliyordu.
okur-yazar erkeklerin çoğunluğu, subay veya gayrimüslimdi. okul yaşı gelen her dört çocuktan üçü okula gitmiyordu.
toplam, 4894 ilkokul, sadece 72 ortaokul, sadece 23 lise vardı. türkiye’nin tüm liselerinde sadece 230 kız öğrenci kayıtlıydı.
öğretmenlerin üçte birinin, öğretmenlik eğitimi yoktu. tek üniversite vardı, darülfünun, medreseden halliceydi. ülke bilim’den çok uzaktı.
600 sene boyunca türkçenin ırzına geçilmiş, osmanlıca denilmişti. arapça, farsça, fransızca, italyanca kelimeler, levanten terimler dilimizi istila etmişti. karşılıklı sesli-sessiz harfleri olmayan arapçayla türkçe yazmaya çalışıyorlardı.
“harf devrimi yapıldı, bir gecede cahilleştirildik, köpekleştirildik” deniyor ya...
ibrahim müteferrika’dan itibaren 150 sene boyunca basılan kitap sayısı kaçtı biliyor musunuz? sadece 417’ydi. bunların da çoğu gayrimüslimlerin matbaasından çıkmıştı. ki zaten, müteteferrika da devşirmeydi, macar’dı.
bu topraklara kitap gelene kadar, avrupa’da 2.5 milyon farklı kitap basılmış, 5 milyar adet satılmıştı.
voltaire, bir kitabında şu ağır tespiti yapmıştı: “istanbul'da bir yılda yazılanlar, paris’te bir günde yazılanlardan azdır!”
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
diyecekler ki arkamdan
ben öldükten sonra
o yalniz şiir yazardi
ve yagmurlu gecelerde
elleri cebinde gezerdi
yazik diyecek
hatira defterimi okuyan
ne talihsiz adammis
imani gevremis parasizliktan
devamını gör...
hz. ali'den hikmetler
devletin dini adalettir.
breh bu nasıl bir öngörüdür ey güzel insan ?
breh bu nasıl bir öngörüdür ey güzel insan ?
devamını gör...
sözlük dergisi duyuruları
bugün dergimizi şereflendiren yazarlarımız:
çok yazık, tek derdimiz kimsemiz ile lilithinkızı ve mecdelli meryem’in italyan rönesansında tasvirleri yazısı ile pinkshinyultratambourine. bir solukta okunacak güzel yazılarına buradaki öne çıkan yazılardan ulaşabilirsiniz.
kategori sınırlaması olmadan her türden yazılarınızı, denemelerinizi, dışavurumlarınızı ve iç dökmelerinizi de [email protected] adresine gönderebilirsiniz. iyi okumalar diliyoruz.
çok yazık, tek derdimiz kimsemiz ile lilithinkızı ve mecdelli meryem’in italyan rönesansında tasvirleri yazısı ile pinkshinyultratambourine. bir solukta okunacak güzel yazılarına buradaki öne çıkan yazılardan ulaşabilirsiniz.
kategori sınırlaması olmadan her türden yazılarınızı, denemelerinizi, dışavurumlarınızı ve iç dökmelerinizi de [email protected] adresine gönderebilirsiniz. iyi okumalar diliyoruz.
devamını gör...
seni seviyorum ile seviyorum seni arasındaki fark
benim için farkı olmayan söylemdir.
devamını gör...
kedilere özgü gariplikler
ne zaman bardağıma su koysam geliyor, biraz içiyor, sonra patisini daldırıyor ve çekip gidiyor.
iç biraz bari vicdansız!
iç biraz bari vicdansız!
devamını gör...
ilginç genel kültür bilgileri
• sabah uyanırken zorlanmak; uykuya olan ihtiyacımızdan dolayı değildir, uyanınca aklımıza sorumluluklarımız geldiği için kalkmakta zorlanırız. tatil günlerinde daha rahat uyanmamız buna kanıttır.
• köy evlerinin pencereleri mavi renge boyanır. çünkü akrepler mavi rengi kırmızı olarak algılarlar. kırmızı renk onlara ateşi çağrıştırdığı için evlerden uzak dururlar.
• oxford üniversitesi öğrenciler üzerinde bir deney yapmış ve deney sonucunda saat 10'dan önce öğrenilen bilgilerin kolaylıkla unutulduğunu kanıtlamıştır. asıl bilgi alma saati 10-11 arasıdır.
(bkz: yürü be oxford)
• köy evlerinin pencereleri mavi renge boyanır. çünkü akrepler mavi rengi kırmızı olarak algılarlar. kırmızı renk onlara ateşi çağrıştırdığı için evlerden uzak dururlar.
• oxford üniversitesi öğrenciler üzerinde bir deney yapmış ve deney sonucunda saat 10'dan önce öğrenilen bilgilerin kolaylıkla unutulduğunu kanıtlamıştır. asıl bilgi alma saati 10-11 arasıdır.
(bkz: yürü be oxford)
devamını gör...
türk dizi tarihinin en bahtsız karakteri
karısı tarafından köpeğe çevrilen, karısının flörtlerini eve getirmesine şahit olmak zorunda kalan taci.
devamını gör...
divinity original sin
larian studios'un geliştirdiği rol yapma oyunu. temelinde source hunter olarak oynadığımız bir crpg oyun. izometrik bir bakış açısına sahip, yani karakterlere hafif açılı bir şekilde yukarıdan bakıyoruz. crpg olması sebebiyle birçok diyalog içermekte ve kendimiz de birçok şey seçebilmekteyiz. oyunun en temel özelliklerinden birisi dövüş dışındayken normal akan zaman dövüşe gelince sıra tabanlı hale geliyor. yani herkes aniden duruyor ve sırayla hareket etmeye başlıyor. böylelikle daha taktiksel bir oyun oynayabiliyorsunuz. pek olmuyor ama eğer olur da etrafınızda savaşa katılmayan npc'ler olursa onlar sıra tabanlıya geçmediği için normal hareket ediyorlar siz dururken. birazcık komik bir durum oluşturabiliyor. oyunda birçok tür de var. karakterinizi çok farklı şekillerde oluşturabiliyorsunuz. daha sonra bu alanlarda gelişebiliyor ya da başka alanlara yönelebiliyorsunuz. tam net hatırlamıyorum ama büyücü olabiliyorsunuz, uzun mesafe savaşçısı olabiliyorsunuz, yakıncı olabiliyorsunuz vs. tabi bunlar da kendi içinde ayrılıyor. pyrokinetic var, ateş büyücüsü. sucu var vs. partiniz de 4 kişi. yani birçok farklı alanda uzmanlaşmış kişilerle oluşturduğunuz bu partide çok farklı taktikler uygulayabilirsiniz. aynı zamanda, bu partiden bir karakteri bir arkadaşınız da yönetebilir, ki bana kalırsa oyunu oynamanın en zevkli şekli bu. devam oyunu olan divinity original sin 2 daha güzel olsa da temelinde çok fazla fark yok. eğer tek bir oyun oynayacak vaktiniz varsa ikincisini öneririm ama çok vaktiniz varsa iki oyunu da oynayabilirsiniz. ikisi de uzun sürüyor. arkadaşımla iki oyunda da 100 saati çok rahat devirdik.
devamını gör...

