akraba bağlarının kopuk olması
gittikçe artan bir durum, zamanla insanın tahammül sınırı azalıyor ve belki alttan alman gereken insanlardan bile uzaklaşman gerekiyor.akraba ilişkilerinde kıyaslama ve kuşak farkı sorunları devreye giriyor.bağ olsa bile artık uğraşmak istemiyorsun ya da o bağ bile kişisel farklılıklarınızdan dolayı sizi yan yana getirmeye yetmiyor.
devamını gör...
alaattin çakıcı'nın adliyeye çakarlı araçla gitmesi
bir adet mafya bozuntusu hareketi. bu adamı salan kimse tutuklansın.
devamını gör...
yazarların engellediği ilk yazar
(bkz: yigityilmaz) isimli arkadaşı engellemiştim ilk olarak. bir tanım ile alakalı benimle diyaloğa girmeye çalıştı, kendi seviyesine düşmeyeceğimi anladığında gelip nick altıma hakaretvari şeyler yazmıştı. uyarıldı değiştirdi aradan zaman geçti sonra gelip tekrar yazdı ve onuda moderasyon sildi.
devamını gör...
aşai rabbani
isa'nın çarmıha gerilmesinin ve havarilerle yediği son akşam yemeğinin yad edildiği kutsal komünyon ayini. evharist.
isa havarilerle son akşam yemeğinde ekmek ve şarap için "bu benim bedenimdir, bu benim kanımdır" diyerek kutsamıştır. bu nedenle ayinde tüketilen ekmek ve şarabın isa'nın etine ve kanına dönüştüğüne inanılır, isa ile bütünleşmenin bir sembolüdür bu ayin. hem bir yad hem de kutsal bir deneyimi ifade eder.
ayinin gerçekleştirilme sıklığı kiliselere, özel günlere göre değişebilirse de genellikle pazar ayinlerinin bir parçasını da evharist oluşturur.
isa havarilerle son akşam yemeğinde ekmek ve şarap için "bu benim bedenimdir, bu benim kanımdır" diyerek kutsamıştır. bu nedenle ayinde tüketilen ekmek ve şarabın isa'nın etine ve kanına dönüştüğüne inanılır, isa ile bütünleşmenin bir sembolüdür bu ayin. hem bir yad hem de kutsal bir deneyimi ifade eder.
ayinin gerçekleştirilme sıklığı kiliselere, özel günlere göre değişebilirse de genellikle pazar ayinlerinin bir parçasını da evharist oluşturur.
devamını gör...
oğuz atay
bazılarımız şiirlere tutunuyor, bazılarımız şarkılara… bazılarımız filmlere tutunuyor, bazılarımız kitaplara… sanırım artık insan, tutunamıyor insana… (bkz: tutunamayanlar)
devamını gör...
tükenmişlik sendromu
zaman zaman iç karartan havalar ve bir türlü yoluna girmeyen işlerin boğulma hissi yaşatması ile bünyemde tetiklendiğini düşündüğüm.
devamını gör...
senin girdiğin tanım kadar benim açtığım başlık var
bana söylenmesi yürek isteyen söz.(bkz: sısısısı)
devamını gör...
insanı mutlu eden filmler
the breakfast club
(hiçbir şey ama her şey olan film)
(hiçbir şey ama her şey olan film)
devamını gör...
ayşe erbulak
çok şekerli ölüm adlı cinayet romanı üçlemesiyle polisiye roman konusunda türk edebiyatına katkıda bulduğunu düşündüğüm yazar.
dağhan külegeç’in annesidir aynı zamanda.
anne ve babasının adı altan erbulak olup ona da aynı ismi vermiş olmaları ilginç bir detaydır. kendisi 16 yaşındayken mahkemeye başvurup adını ayşe erbulak olarak değiştirmiştir. *
dağhan külegeç’in annesidir aynı zamanda.
anne ve babasının adı altan erbulak olup ona da aynı ismi vermiş olmaları ilginç bir detaydır. kendisi 16 yaşındayken mahkemeye başvurup adını ayşe erbulak olarak değiştirmiştir. *
devamını gör...
insana mutluluk veren sıradan olaylar
bir kedinin, gelip kendini sevdirmek isteyip, etrafında döndükten sonra, sana sırnaşıp, yanına oturması.
devamını gör...
geceye bir sherlock holmes sözü bırak
"anderson, yüksek sesle konuşma. bütün sokağın iq'sunu düşürüyorsun."
benedict'in oynadığı diziden...
edit: başlıktaki isim düzeltilse güzel olurdu.
benedict'in oynadığı diziden...
edit: başlıktaki isim düzeltilse güzel olurdu.
devamını gör...
nickli başlık açan yazar
her sözlükte mutlaka bulunan, kankacılık yapan format katili vasat yazarlardır. kankanı öveceksen git whatsapp kullan dedirtir.
devamını gör...
rimbaud
son günlerde ufak çaplı bir kafa izninde gibi görünen en sevdiğim yazarlardan biri. tanımlarından tanıdığım kadarıyla etrafını güzelleştiren biri. umarım kendi gibi insanlarla karşılaşır ve toksik insanları kafasına takmaz.
devamını gör...
mersin
potansiyelinin çok altında kaldığını düşündüğüm güzide kentimiz
yılın dört mevsimi şahane bir hava, antalya'ya kıyasla daha kabul edilebilir yaz sıcakları, sahili ayrı yaylası ayrı güzel, cennet cehenneminden yedi uyuyanlarına ne ararsan burada, ama yok işte. bir olmamışlık var bu şehirde. yok yok, olmamislik değil bozulmusluk diyelim aslında.
mersin'e ilk adım attığımda 14 yaşında idim, hayata ve insanlara dair algılarım bugünkünden çok daha kısıtlıydı, tanıştığım insanları şablonlara oturtarak tanıyabileceğimi sandığım zamanlar, çok kıymetli bir hocama adettendir ya "nerelisiniz?" diye sormustum, bir iç cekip mersin'de en az bulunan yerliyim, mersinliyim demişti, bunda bu kadar kederlenecek ne vardı, yıllar sonra anladım.
bir şehri güzel yapan sadece plajı, sahili, doğası degil, sayılabilecek diğer tüm özelliklerini oluşturan insanlarıdır bence
ve o güzel insanlar artık neredeyse azınlık haline geldiler
sebepleri tartışılabilir, ama şu bir gerçek ki gerek doğudan gerek suriye'den gelen göçler, mersin'in bambaşka bir çehreye bürünmesine sebep oldu ve mersinli olmayan ama kültürel olarak mersin'in bir parçası olabilecek insanların da ayağını mersin'den çekmesine sebep oldu
çocukluğumun tatil yeri, lise yıllarımdaki evim artık tatilimi geçirmek için bir seçenek olmaktan çıktı, bana ise rotayı egeye cevirip mersinin haline bakıp bakıp üzülmek kaldı
yılın dört mevsimi şahane bir hava, antalya'ya kıyasla daha kabul edilebilir yaz sıcakları, sahili ayrı yaylası ayrı güzel, cennet cehenneminden yedi uyuyanlarına ne ararsan burada, ama yok işte. bir olmamışlık var bu şehirde. yok yok, olmamislik değil bozulmusluk diyelim aslında.
mersin'e ilk adım attığımda 14 yaşında idim, hayata ve insanlara dair algılarım bugünkünden çok daha kısıtlıydı, tanıştığım insanları şablonlara oturtarak tanıyabileceğimi sandığım zamanlar, çok kıymetli bir hocama adettendir ya "nerelisiniz?" diye sormustum, bir iç cekip mersin'de en az bulunan yerliyim, mersinliyim demişti, bunda bu kadar kederlenecek ne vardı, yıllar sonra anladım.
bir şehri güzel yapan sadece plajı, sahili, doğası degil, sayılabilecek diğer tüm özelliklerini oluşturan insanlarıdır bence
ve o güzel insanlar artık neredeyse azınlık haline geldiler
sebepleri tartışılabilir, ama şu bir gerçek ki gerek doğudan gerek suriye'den gelen göçler, mersin'in bambaşka bir çehreye bürünmesine sebep oldu ve mersinli olmayan ama kültürel olarak mersin'in bir parçası olabilecek insanların da ayağını mersin'den çekmesine sebep oldu
çocukluğumun tatil yeri, lise yıllarımdaki evim artık tatilimi geçirmek için bir seçenek olmaktan çıktı, bana ise rotayı egeye cevirip mersinin haline bakıp bakıp üzülmek kaldı
devamını gör...
aç karına su içtikten sonra oryantal yapmak
daha okurken mideye kramplar sokan eylem. çocukken hep yapardım eve gelen misafirleri etkilemek için.* sanki asena dans ediyor da mideden gelen gluk gluk sesleri de müziğe perküsyon olarak destek oluyor. ardından gelen mide bulantısı da cabası.*
devamını gör...
hayatınızın rengi
vişne çürüğü diyelim maksat namımız yürüsün.hayatımın hangi renk olduğunu gerçekten bilmek isterdim.
devamını gör...
yazarların gittiği ilk konser
şebnem ferah.
devamını gör...
kitap okumanın çok abartılması
okumayanların çoğunlukta olduğu, çok okumayanların ise okuduğunu bile anlamadığı ülkelerin halini bizzat yaşayarak tecrübe ettiğimizden ne kadar abartsak azdır.
devamını gör...
uğur şahin'in covid-19'un 10 sene daha aramızda olacak demesi
yani mantıken öyle, domuz gribi bitti mi? hayır. hala birileri her sene domuz gribi oluyor. ama haber değeri yok, salgın yok. kontrol edilebilmiş eski bir salgın. covid de aynı kaderi yaşayacak. her sene yapılan aşıların içinde risk grubuna vurulucak sadece. yani yeni bir şey değil ki bu, ebola da bitmedi kuş gribi de. arada patlak veriyor lokal olarak. hatta tanım o kadar genel ki corona vürus evvelden beri var ve hep olucak.
devamını gör...
ölmeden önce yapılacak bir şey
daha önce toplum baskısından korkup yapamadığım herhangi bir şey.
devamını gör...