andre rieu
andre riyö olarak okunmaktadır.yıllardır büyük hayranlıkla takip ettiğim hollandalı keman virtüözü ve orkestra şefidir. orkestrasını *bizzat kendisi kurmuş, her üyesini de bu seçkin gruba kendisi katmıştır.
dünya genelinde o denli çok tutkunu vardır ki her bir konserini o şehrin en büyük salonlarında,hatta sıklıkla da stadlarda yapmaktadır ki artık stadlarda konser veren yaşayan yegane kemanisttir.klasik müziğin madonnası ve valslerin kralı olduğu da söylenir.
besteleri o kadar çoktur ki , tüm bunlar bir kale satın almasına yetmiştir .hala da hollanda maastricht kentindeki bu şatosunda ailesiyle birlikte yaşamaktadır.isteyenler için buraya düzenlenen turlar da mevcuttur.
konserleri basit ve sıradan birer klasik müzik konseri sayılmamalıdır. andre rieu olmak kolay değildir, geleneksel ve belki yüzlerce yıllık bestelere bağlılık olduğu kadar inovatif ve herkesten farklı olması da gereklidir. kendisi konserlerinde izleyicisine sahnede devamlı sürprizler sunar, onları şaşırtır.
sonuç olarak andre rieu yaşarken değerini bilmek lazımdır. kendisini tanımamak bir insan yaşamı için oldukça büyük kayıptır.
şahsen ben kendisinin konser kayıtlarını onlarca kez bıkmadan tekrar tekrar dinliyor ve bundan da büyük keyif alıyorum.
bu arada kemanının 1667 yapımı bir stradivarius olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim.
dünya genelinde o denli çok tutkunu vardır ki her bir konserini o şehrin en büyük salonlarında,hatta sıklıkla da stadlarda yapmaktadır ki artık stadlarda konser veren yaşayan yegane kemanisttir.klasik müziğin madonnası ve valslerin kralı olduğu da söylenir.
besteleri o kadar çoktur ki , tüm bunlar bir kale satın almasına yetmiştir .hala da hollanda maastricht kentindeki bu şatosunda ailesiyle birlikte yaşamaktadır.isteyenler için buraya düzenlenen turlar da mevcuttur.
konserleri basit ve sıradan birer klasik müzik konseri sayılmamalıdır. andre rieu olmak kolay değildir, geleneksel ve belki yüzlerce yıllık bestelere bağlılık olduğu kadar inovatif ve herkesten farklı olması da gereklidir. kendisi konserlerinde izleyicisine sahnede devamlı sürprizler sunar, onları şaşırtır.
sonuç olarak andre rieu yaşarken değerini bilmek lazımdır. kendisini tanımamak bir insan yaşamı için oldukça büyük kayıptır.
şahsen ben kendisinin konser kayıtlarını onlarca kez bıkmadan tekrar tekrar dinliyor ve bundan da büyük keyif alıyorum.
bu arada kemanının 1667 yapımı bir stradivarius olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar
devamını gör...
küfretmeden hakaret etmek
yaratıcılığını konuşturmaktır.
devamını gör...
kahvaltıda portakal suyu içmek
bir yudum alıp ivedilikle evden çıkmak zenginlik belirtisidir.
devamını gör...
minyonlar (2015)
yönetmenleri pierre coffin ve kyle balda'ın senaristi brian lynch'ın yapımcılığını ise chris meledandri ve janet healy'ın yaptığı, 2015 tarihli 3d animasyon filmidir.
çocuk filmi kategorisinde yer alsada benim gibi bir çok yetişkininde izlediği ve seriye yeni bir film eklensin de izlesek diye beklediği minyon filmleri arasındadır.
çılgın hırsız 2010, çılgın hırsız 2013, minyonlar 2015, çılgın hırsız 2017 ve sonuncu minyon filmi minyonlar 2 grunun yükselişi 2020 yılında vizyona girmiştir.
2010 yapımı film pierre coffin, chris renaud yönetmenliğinde.
2013,2015, 2017 yapımı filmleri pierre coffin, kyle balda yönetmenliğinde.
minyonların son çekilen filmi 2020 yapımı grunun yükselişi ise kyle balda'nin yönetmenliğinde çekilmiştir.
animasyon sevenler için gerçekten mükemmel bir seridir minyonlar. sadece çocuklara değil yetişkinlere de hitap eder.
minyonlar sürekli bir köyü lider arayışındalardır. minnak sevimli yaratıklar nedendir bilinmez kendilerini hep kötüye adamak ister fakat o kadar da başarılı olamazlar. tarih boyunca bir çok liderin arkasında minik adamlar olarak bulunurlar fakat hepsi göçüp gider ve minyonlar hep başsız kalır. dracula’dan, firavun’a, napolyon’dan, dinozorlara kadar birçok kişiye hizmet etmeye çalışsalar da, sonuç hep yalnızlıktır. ve kaderlerini tam kabul etmek üzereyken 3 minik antartikadan amerikaya uzanan bir yolculuğa başlar. evet arayış devam etmektedir.
bob, kevin ve stuart bu heyecanlı ekip neler neler yaşar, kimlerle tanışır kimlere hizmet etmeye niyetlenir.
benim yeğen listesi filmleri arasında 5'i de mevcut. çolukla çocukla, yeğenle izlenmelik filmlerden. bir animasyon canavarı olarak kendimde pek severim. ben tavsiye ederim karar sizlerin efem.
çocuk filmi kategorisinde yer alsada benim gibi bir çok yetişkininde izlediği ve seriye yeni bir film eklensin de izlesek diye beklediği minyon filmleri arasındadır.
çılgın hırsız 2010, çılgın hırsız 2013, minyonlar 2015, çılgın hırsız 2017 ve sonuncu minyon filmi minyonlar 2 grunun yükselişi 2020 yılında vizyona girmiştir.
2010 yapımı film pierre coffin, chris renaud yönetmenliğinde.
2013,2015, 2017 yapımı filmleri pierre coffin, kyle balda yönetmenliğinde.
minyonların son çekilen filmi 2020 yapımı grunun yükselişi ise kyle balda'nin yönetmenliğinde çekilmiştir.
animasyon sevenler için gerçekten mükemmel bir seridir minyonlar. sadece çocuklara değil yetişkinlere de hitap eder.
minyonlar sürekli bir köyü lider arayışındalardır. minnak sevimli yaratıklar nedendir bilinmez kendilerini hep kötüye adamak ister fakat o kadar da başarılı olamazlar. tarih boyunca bir çok liderin arkasında minik adamlar olarak bulunurlar fakat hepsi göçüp gider ve minyonlar hep başsız kalır. dracula’dan, firavun’a, napolyon’dan, dinozorlara kadar birçok kişiye hizmet etmeye çalışsalar da, sonuç hep yalnızlıktır. ve kaderlerini tam kabul etmek üzereyken 3 minik antartikadan amerikaya uzanan bir yolculuğa başlar. evet arayış devam etmektedir.
bob, kevin ve stuart bu heyecanlı ekip neler neler yaşar, kimlerle tanışır kimlere hizmet etmeye niyetlenir.
benim yeğen listesi filmleri arasında 5'i de mevcut. çolukla çocukla, yeğenle izlenmelik filmlerden. bir animasyon canavarı olarak kendimde pek severim. ben tavsiye ederim karar sizlerin efem.
devamını gör...
ak parti seçimi kaybettiğinde iktidarı bırakmaz ise olabilecekler
maalesef onu da yaparlar, ve yine her zamanki gibi çıkıp, saçma sapan bir bahaneyle, vatanımızdı milletimizdi, iradeydi, onlardı, böyle bir durumda öyle yapmak olmazdı... diye kendi kendilerine, hem sorarlar, hem karar verirler, haksızca, saçma, ve yine bunların mal sürüleri alkışlar... tipik klasik akp filmi bu...
şu an görünürde yiğitliğe nane sürdürmüyorlar ama, sandıktan sürekli bahsettiklerine göre, seçimi kazanacaklarını düşünüyor gibi görünüyorlar, tabi bu kasıtlı verilmiş bir görüntü de olabilir..
ben şahsen, yine öyle süslü laflarla rt nin bize okuması suretiyle, milli iradeydi, yerliydi, öyleydi böyleydi diyerek, osmanlıca kelimelerle, seçimi kaldırdık seçim filan yok demiycekler de, onun lacivertini anlatıcaklar gibi geliyor...
bunlar bu çeşmelerin başını bırakmaz...
alışmışlar, bırakamıyorlar,
para bağımlısı olmuşlar...
işimiz çok zor...
ha bırakmazlarsa, ortalık da karışır yani orası da ayrı, artık herkesin canına da yettiler bu da bir gerçek, konfor alanımız filan kalmadı, kendi evimin balkonunda otururken bile, yoldan geçen bekçi sürüsü bize palazlanarak bakabiliyor..
varlıklarını, baskılarını bu kadar hissettirmeleri, artık boğdu milleti, bir yerde patlıycak bu insanlar, inşallah iş oralara gelmez ama, kimse de normal bir mağlubiyet, insani ve yasal bir hareket de beklemiyor bunlardan maaaalesef....
şu an görünürde yiğitliğe nane sürdürmüyorlar ama, sandıktan sürekli bahsettiklerine göre, seçimi kazanacaklarını düşünüyor gibi görünüyorlar, tabi bu kasıtlı verilmiş bir görüntü de olabilir..
ben şahsen, yine öyle süslü laflarla rt nin bize okuması suretiyle, milli iradeydi, yerliydi, öyleydi böyleydi diyerek, osmanlıca kelimelerle, seçimi kaldırdık seçim filan yok demiycekler de, onun lacivertini anlatıcaklar gibi geliyor...
bunlar bu çeşmelerin başını bırakmaz...
alışmışlar, bırakamıyorlar,
para bağımlısı olmuşlar...
işimiz çok zor...
ha bırakmazlarsa, ortalık da karışır yani orası da ayrı, artık herkesin canına da yettiler bu da bir gerçek, konfor alanımız filan kalmadı, kendi evimin balkonunda otururken bile, yoldan geçen bekçi sürüsü bize palazlanarak bakabiliyor..
varlıklarını, baskılarını bu kadar hissettirmeleri, artık boğdu milleti, bir yerde patlıycak bu insanlar, inşallah iş oralara gelmez ama, kimse de normal bir mağlubiyet, insani ve yasal bir hareket de beklemiyor bunlardan maaaalesef....
devamını gör...
ayıp olmasın diye yapılanlar
kendi elimle kendi boğazımı sıkıyormuş gibi hissettiren davranışlardır. aileden geçen travmatik meselelerden olsa gerek ama işte aileden geçtiği için ayıp olur yapmak lazım ¡
devamını gör...
gün doğumu vs gün batımı
gün batımına bayılıyor, zaman zaman görmek için balkonda hazır olda bekliyorum. gün doğumunu da her zaman göremiyorum ama o da başka güzel. dünyanın ne kadar güzel olduğunu hatırlatan, kıyaslaması yapılamayacak iki olay bana göre.
devamını gör...
yakuza
aslı 17 yy japonya'sına dayanan 2 gruptan oluşur.
tekiya ve bakuto
tekiya;
festivallerde mallarını satan tüccarlardan oluşan bir grup, bazı tekiyalar diğer tekiyaların fedaisi olarak çalışıyor ve böylelikle ilk haraç çeteleri oluşuyor.
bukato;
kumarbazlardan oluşan gruptur. köy ve kasabaların yanına casinolar kurup tefecilik yaptılar. tabi ''tahsilat'' için kaba kuvvette gerekiyordu.
yakuza'ın etimolojik kökeni bukatolara dayanır.
bir kumar var adı oichokabu bu oyunda 19 sayıyı elde etmek gerekiyor.
ya-8
ku-9
za-3
20 eder ve bu gelebilecek en kötü eldir. işte bu ''kötü el'' yakuza ile bütünleşti.
günümüzde ise dört yakuza çetesi vardır. yamaguchi-gumi, sumiyoshi-kai, inagawa-kai ve aizukotetsu-kai çetelerinin toplamda
yaklaşık 100 bin üyesinin olduğu düşünülüyor.
yakuzaların dövmeleri bir kimlik belgesidir. onların güç ve dayanıklılığını temsil eden dekoratif onur belgeleridir.
başlarında oyabun denilen bir patron bulunur ve priamit şeklinde organize olurlar. kendi içlerinde hiyerarşileri olan ritüelleri bulunan bir örgüttür. usta çırak ilişkileri yani senpai-kohaionlar için önemlidir.
oyabun (patron) evebeyn , kabun(çocuk) gibi koruyuculukta içerir. bu sayede yakuza, birliğini sağlar patrona sadakat, güç ve sistemsel birlik sağlanır.
''
''
tekiya ve bakuto
tekiya;
festivallerde mallarını satan tüccarlardan oluşan bir grup, bazı tekiyalar diğer tekiyaların fedaisi olarak çalışıyor ve böylelikle ilk haraç çeteleri oluşuyor.
bukato;
kumarbazlardan oluşan gruptur. köy ve kasabaların yanına casinolar kurup tefecilik yaptılar. tabi ''tahsilat'' için kaba kuvvette gerekiyordu.
yakuza'ın etimolojik kökeni bukatolara dayanır.
bir kumar var adı oichokabu bu oyunda 19 sayıyı elde etmek gerekiyor.
ya-8
ku-9
za-3
20 eder ve bu gelebilecek en kötü eldir. işte bu ''kötü el'' yakuza ile bütünleşti.
günümüzde ise dört yakuza çetesi vardır. yamaguchi-gumi, sumiyoshi-kai, inagawa-kai ve aizukotetsu-kai çetelerinin toplamda
yaklaşık 100 bin üyesinin olduğu düşünülüyor.
yakuzaların dövmeleri bir kimlik belgesidir. onların güç ve dayanıklılığını temsil eden dekoratif onur belgeleridir.
başlarında oyabun denilen bir patron bulunur ve priamit şeklinde organize olurlar. kendi içlerinde hiyerarşileri olan ritüelleri bulunan bir örgüttür. usta çırak ilişkileri yani senpai-kohaionlar için önemlidir.
oyabun (patron) evebeyn , kabun(çocuk) gibi koruyuculukta içerir. bu sayede yakuza, birliğini sağlar patrona sadakat, güç ve sistemsel birlik sağlanır.
''

devamını gör...
ölüler günü
brezilyalılar'ın (bkz: zombi yürüyüşü) gibi, ölüm ile yaşam arasındaki çizginin aslında çok zayıf ve belirsiz olduğuna dikkat çekmek için yapılan meksikalılar'ın geleneksel etkinliğidir. iskelet ve zombi kıyafetleriyle geçit töreni yaparak, bir günlüğüne de olsa ölülerin yakınlarına uğradığını kabul eder ve onlara sevdikleri yiyecekleri hazırlar.
devamını gör...
akp'ye sürekli çamur atan tip
(bkz: başlıklarını engelle butonu)
devamını gör...
sözlük yazarlarının garip özellikleri
durduk yerde sallanıyor muyum acaba diye düşünürken beynimin hakikaten sallaniyormusum hissi vermesi.
düşündüğüm şey adeta başıma geliyor ve ilginç olan aslında sallanmiyor oluşumuz.
düşündüğüm şey adeta başıma geliyor ve ilginç olan aslında sallanmiyor oluşumuz.
devamını gör...
yaşanan şehrin en güzel yanı
say say bitmeyeceğini düşündüğüm için kısaca istanbul olması diyorum*.
devamını gör...
kandil simidi
yemeyi çok sevdiğim ama daha önce yapmayı hiç denemediğim simit. bugün şeytanın bacağını kırarak ilk kez denedim ve sonuç benden beklenmeyecek kadar güzel oldu. **

şekli simide benzemedi, tombik oldu ama vallahi tadı güzel oldu. hatta simdi tarif vericem, tadına baktım henüz ölmedim ve olumlu tepkiler aldım o yüzden korkmayın.*
125 gram tereyağı (kalorifer peteğinin üzerine koyup biraz erimesini sağlıyoruz)
1 çay bardağı sıvı yağ
7 yemek kaşığı su ( tarifte 5 yazıyordu ben 7 seviyorum diye 7 koydum)*
1 yumurta (sarısı içine beyazı üstüne sürmek için)
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker
1 yemek kaşığı sirke
1 çay kaşığı karbonat
aldığı kadar un
evet simdi tüm bunları güzelce karıştırıp yoğuruyoruz sonra şekil verip önce yumurta akına sonra susama batırıyoruz. ardından 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.
afiyet olsun. *

şekli simide benzemedi, tombik oldu ama vallahi tadı güzel oldu. hatta simdi tarif vericem, tadına baktım henüz ölmedim ve olumlu tepkiler aldım o yüzden korkmayın.*
125 gram tereyağı (kalorifer peteğinin üzerine koyup biraz erimesini sağlıyoruz)
1 çay bardağı sıvı yağ
7 yemek kaşığı su ( tarifte 5 yazıyordu ben 7 seviyorum diye 7 koydum)*
1 yumurta (sarısı içine beyazı üstüne sürmek için)
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker
1 yemek kaşığı sirke
1 çay kaşığı karbonat
aldığı kadar un
evet simdi tüm bunları güzelce karıştırıp yoğuruyoruz sonra şekil verip önce yumurta akına sonra susama batırıyoruz. ardından 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.
afiyet olsun. *
devamını gör...
manas destanı gibi tanım giren sözlük yazarı
taktir edilesi yazardır. benim beceremediğimdir. ve fakat keyifle okuyorum elimden geldiğince, sonunda da breeh breeh breehh millet neler yazıyor yahu diyorum.
devamını gör...
geceye ismet özel şiirlerinden bir dize bırak
gırtlağımda bir harf büyüyor
buna dayanacağım
dişlerim kamaşıyor yıldızlardan
buna da.
partizan şiirinden.
henüz dinlemeyenler fakat gırtlağında bir harfin sızısını hissedenler için de bir link
buna dayanacağım
dişlerim kamaşıyor yıldızlardan
buna da.
partizan şiirinden.
henüz dinlemeyenler fakat gırtlağında bir harfin sızısını hissedenler için de bir link
devamını gör...
türkiye'de unutulamayan olaylar
bu ülkenin unutamadığı şey yok.
devamını gör...
tarık tufan
yazar, senarist, radyo ve televizyon programcısıdır.

radyo programlarını hiç dinlemedim o yüzden bu konuda söyleyecek sözüm yok. ama kafa dengi ve meksika sınırı programlarını bir dönem çok büyük bir zevkle izledim. televizyonun magazin, üçüncü sayfa haberleri ve yalan dolan siyasetle spora teslim olduğu dönemlerde bir sanat programı yapmak nerden bakarsanız cesaret işidir. ve tarık tufan bunu başarmıştır.
kitaplarını çok başarılı bulmadım ama yazılarında bir samimiyet olduğu yadsınamaz bir gerçek. özellikle de anna bambaşka bir şekilde başlar ve okumaya başlayınca insanın içine bir sıcaklık verir. senarist olarak yazdığı uzak ihtimal ve yozgat blues’da ise oldukça başarılıdır.
bazı yazarlar yazdıkları gibi, televizyonda göründüğü gibi değildir. bu bilinen bir gerçek. tarık tufan da öyle. altı-yedi sene önce kendisi ile güzel bir kahvaltı etme şansı buldum. ve orda şunu fark ettim ki tarık tufan ekranlarda göründüğünden daha ince ve zarif, daha hoş sohbet bir insan.
güzel bir insan olmasını hatrına bütün kitaplarını okudum. çok daha iyi olabileceğine inanıyorum bundan sonraki kitaplarının.

radyo programlarını hiç dinlemedim o yüzden bu konuda söyleyecek sözüm yok. ama kafa dengi ve meksika sınırı programlarını bir dönem çok büyük bir zevkle izledim. televizyonun magazin, üçüncü sayfa haberleri ve yalan dolan siyasetle spora teslim olduğu dönemlerde bir sanat programı yapmak nerden bakarsanız cesaret işidir. ve tarık tufan bunu başarmıştır.
kitaplarını çok başarılı bulmadım ama yazılarında bir samimiyet olduğu yadsınamaz bir gerçek. özellikle de anna bambaşka bir şekilde başlar ve okumaya başlayınca insanın içine bir sıcaklık verir. senarist olarak yazdığı uzak ihtimal ve yozgat blues’da ise oldukça başarılıdır.
bazı yazarlar yazdıkları gibi, televizyonda göründüğü gibi değildir. bu bilinen bir gerçek. tarık tufan da öyle. altı-yedi sene önce kendisi ile güzel bir kahvaltı etme şansı buldum. ve orda şunu fark ettim ki tarık tufan ekranlarda göründüğünden daha ince ve zarif, daha hoş sohbet bir insan.
güzel bir insan olmasını hatrına bütün kitaplarını okudum. çok daha iyi olabileceğine inanıyorum bundan sonraki kitaplarının.
devamını gör...
insanı mutlu eden bedava şeyler
bedava yaşıyoruz, bedava;
hava bedava, bulut bedava;
dere tepe bedava;
yağmur çamur bedava;
otomobillerin dışı,
sinemaların kapısı,
camekanlar bedava;
peynir ekmek değil ama
acı su bedava;
kelle fiyatına hürriyet,
esirlik bedava;
bedava yaşıyoruz, bedava.
hava bedava, bulut bedava;
dere tepe bedava;
yağmur çamur bedava;
otomobillerin dışı,
sinemaların kapısı,
camekanlar bedava;
peynir ekmek değil ama
acı su bedava;
kelle fiyatına hürriyet,
esirlik bedava;
bedava yaşıyoruz, bedava.
devamını gör...