elemanın bayağı bi kankası varmış bir de bazı yazarlardan duyduğum kadarıyla bi ara uçurulmuş sonradan da hesabı tekrar açılmış. anlatılanlara göre leş birisiymiş ve de sözlük modları tarafından kollanıyormuş. burada da çifte standart var demek ki. ayrıca bazı yazarları da bayağı bi bezdirmiş. valla beni muhatap etmeyin şu elemanla bi midem bulandı hakkında duyduğum şeylerden ötürü.

kankalarıyla koştursun dursun, hayatı sözlük anlaşılan. umrumda olmaz zira ben sadece eğlenmeye geliyorum, burada kimseyle güçlü bi bağ kurmaya gelmedim. herkese iyi geceler.
devamını gör...

(bkz: su böreği)

*
devamını gör...

kendisi aşk iksiri etkisinde yapılan bir çocuk olduğu için sevgi hissetmez, hissedemez. ölümsüz olmak gibi bir düşünceyi kendine takıntı haline getirmiştir. hortkuluk yapmaya başlamadan önce herkes tarafından yakışıklı kabul edilen, sessiz ve yalnız birisiymiş. yüzünün ve vücudunun bu hale gelmesi, ateş kadehi kitabında tekrar dirilmesi değil hortkuluklardır. voldemort yaptığı her hortkulukta insancıl özelliklerini kaybetmeye başlamıştır. ilkinde cildi solmuş ve yavaş yavaş burnu erimeye başlamıştır. 7 hortkuluk yaptıktan sonra bizim bildiğimiz görüntüsünü taşıyordu aslında. bu adamın ölümsüzlük takıntısı aslında kendi ölümü olmuştur. büyücülerin, normal bir yaşamdan daha uzun süre yaşadığı biliniyor. dumbledore 115 yaşında ölmüştür. aslında voldi bu kadar zahmete girmeyip yakışıklı bir bedende güzel bir hayat ile hemen hemen aynı uzunlukta bir hayat yaşayabilirdi.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...


çocuk dahi olsan, içinde bir yerlerde hep var olan kötülüğün ortaya çıkmasının o kadar da imkansız olmadığının altını çizen roman.



okuduktan sonra bana hep original sin kavramını hatırlatmıştır. her ne kadar çocuk dediğin varlık çoğunlukla masumiyetle özdeşleştirilse de, bulunulan koşullar çok rahatlıkla masumiyetini saldırganlığa dönüştürme potansiyeline sahip. yani bir bakıma çocuk ya da yetişkin farketmez insan hiçbir zaman tam anlamıyla masum olamaz. belki aklından hiç kötülük geçmemiştir ya da hiç farkına varmamışsındır ama aslında bir yerlerde durmaktadır.



romandaki çocuklar için de çizgiyi geçme olayı medeniyetten vahşiliğe adım atmakla başlar. medeniyetin sizi dizginlediği o sınırlardan dışarı adım attığınız anda bambaşka bir düzene ve varlığa geçmeniz oldukça olasıdır insan doğası nedeniyle. bu anlamda oldukça haklı ve mantıklı bir noktaya parmak bastığını düşünüyorum william golding'in.



ayrıca, eğer böyle bir imkanınız varsa kesinlikle orijinalinden okunması gereken bir romandır.
devamını gör...

çok büyük bir travma. küçücük çocuğa daha o yaşlarda bunları yaşatanlara ne desek az. en çok bunları yaşayan çocuklara üzülüyorum. klişe sözlerle lanet okuyarak sorun çözülmüyor malesef.
bir insan yetiştirmek hiç kolay değil. on kere oturup düşüneceksin ben bir çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılayabilir miyim diye. hele hele türkiye gibi bir ülkede yaşıyorsan. ama bakıyorum çok çocuk sahibi olanların büyük bir kesimi ekonomik anlamda sıkıntı çeken aileler.
devlet bir yere kadar yardım eder. hele bizim gibi ülkelerde artık her şey para olmuş. önceden maddi açıdan iyisindir ama sonra sıkıntı içine düşersin tamam ama kendine yetemeyen insanların dünyaya çocuk getirmesini doğru bulmuyorum.
apartmanda bir aile iki çocukluydu. ufak olan çocuk, birçok çocuğun bisikletini bozardı çünkü kendi bisikleti yoktu, hırslanırdı ve birkaç kez hırsızlık yaptığına da şahit olduk. çocuk işte için acıyor, anlıyorsun sebeplerini ama aile ne yaptı? üçüncüyü ardından dördüncü çocuğu. ne denir şimdi bu insanlara?
devamını gör...

beni bekleyen en az 40 adet kitaba rağmen kurtulmak istemediğim güzel hastalık.
devamını gör...

balkabağı ile yapılan tatlıdır. genelde üstüne tahin ve dövülmüş fındık kullanılır. sevdiğim bir tatlıdır, güzel yapılırsa yerim.
devamını gör...

mihail bulgakov'un dokuz öyküsünden oluşan tıp fakültesinden yeni mezun olmuş genç bir doktorun yaşadıklarını anlatan harika bir kitaptır.
kitap devrim zamanında geçmektedir. yeni mezun olmuş doktor, uzak bir kasabaya atanır. çoktan unutulmuş geleneklerin hüküm sürdüğü, kışın kasabanın her zerresini ele geçirdiğini bir dönemdir. genç doktor hem batıl inançlarla hem hastalıkla hem de imkansızlıklarla kara kışta çetin bir sınav verir.
dilinin oldukça sade ve akıcı olduğu, samimi bir üslubun hakim olduğu kitap sizleri ilk sayfadan itibaren içine hapsediyor. doğumda, ameliyatta, hastaya yetişmek için çıkılan o karlı yolculukta sanki siz de ordaymışsınız gibi geziniyorsunuz satırlar arasında. kesinlikle okunmasını düşündüğüm harika bir kitap.
devamını gör...

bu kız beni sever
bu kız beni öldürür
bu kız bana güzel hayaller gördürür *

not : gece uykudan önce enerjisi resmen! dinleyin , dinlettirin..
devamını gör...

çok doğru. bunu bir değil, iki değil, üç değil tam beş kavanoz.. ay pardon beşten fazla yazarda gözlemledim.

bana kalırsa kankacılık tanımı herkesin işine nasıl geliyorsa o şekilde baştan yapılıyor. belki de öyle bir şey yoktur güzel kardeşim? hı düşündün mü bunu?
devamını gör...

açılımı istanbul toptancılar çarşısı olan iş ve ticaret merkezi. 3 yaz tatilim boyunca burada çalıştım eniştemin akıl-zeka oyunları, anaokulu malzemeleri türevi ürünler satılan dükkanında.

temizlik malzemeleri, oyuncak, hırdavat, mutfak malzemeleri, ayakkabı-terlik gibi giyim ürünleri, nispeten elektrikli ürünler, plastik ürünler, kırtasiye malzemeleri, çanta gibi ürünleri toptan ve perakende olarak burada bulabilirsiniz. fakat her esnaf perakende ürün satmaz bunu da bilmeniz gerekir. zaten eğer perakende alıcı olarak gidiyorsanız ve bir tanıdığınız, selamını söyleyebileceğiniz yüksek nüfuza sahip biri yoksa boşuna gidip de yorulmayın, normal dükkandan almakla farkı olmaz. ama adı gibi toptancı olarak gidiyorsanız ve fiyat araştırması yapacak kabiliyete ve sabra sahipseniz tam sizlik bir ticaret merkezidir.

dükkan kiraları çok fazladır. abartmıyorum 10-15 metrekarelik bir dükkanınız bile varsa burada günde 20-30 bin lşradan fazla kazanmanız gerekir ki kirayı ve diğer masrafları karşılayabilesiniz.

üzülerek söylüyorum ki burada kaçakçılık ve kaçak ürünlerin çok fazla olduğu iddaa edilir. bu sebeple bazı kaçakçıların burada dükkan tutarak (bkz: kara para aklama) yaptıkları iddaa edilmektedir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

arada yapıyorum çünkü bazen kendimle bile konuşacak halim yok. zaten açıkken de çok fark etmiyor.
devamını gör...

vefalı, kıymet bilen insan.
devamını gör...

gözlerinin içine bakmak; ben seni son derece dikkatle dinliyorum, buradayım demek olduğu için insan ilişkilerinde çok önemli bir yeri olabilir.

baktığınız kişinin tam olarak gözlerinin içine değil, iki kaşının ortasına bakarsanız da gözlerinin içine bakmış gibi izlenim verebilirsiniz. en gözü pek öğretmenlerle baş etme taktiğim buydu benim.
devamını gör...

önümüzdeki seçimleri akp kazanacak.
devamını gör...

(bkz: daddy ucemak kızıl nelson üçlüsü)
birer birer masadan eksiliyor dostlar....
devamını gör...

çad ülkesinin başkenti n'djamena'dır.
devamını gör...

en sevdiği kitabın ilk baskısını bulmak
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim