kadınların kendilerini bulunmaz hint kumaşı sanması
kızlara bunu hissettiren insanlardan hesap sorun, kızlardan değil. siz memnun değilsiniz fakat kızların böyle hissetmesindne memnun olan kesimin hatası bu dediğim başlıktır.
devamını gör...
medeni insanın özellikleri
insanı olduğu konuma ya da etiketine göre değil kendisiyle olan dialoguna göre değerlendirir.
devamını gör...
yazarların itiraf edemediği şeyler
duygularımı yaşamamak. hepsini içimde bir kutuya hapsediyorum. acımı, üzüntümü, sevgimi.. elbet bu kutuya biriktirdiğim duyguların acısı çıkacak bir gün biliyorum ama hala içime atmaya devam ediyorum. pişman olacağım.
devamını gör...
akp'ye sürekli çamur atan tip
sizin maaşlar kaçında yatıyor ablası?
devamını gör...
ince memed
henüz daha serinin ilk kitabını okumuş olmama rağmen “ince memed 1” bende yazarın tüm kitaplarını okuma isteği yarattı.
yaşar kemal’in akıcı anlatımıyla ve dilde kullandığı kelimelerle, çukurova’da babasız ezilen bir çocuk olan memed’in, büyüyüp zalimin karşına dikilmesini anlatıyor.
yaşar kemal’in akıcı anlatımıyla ve dilde kullandığı kelimelerle, çukurova’da babasız ezilen bir çocuk olan memed’in, büyüyüp zalimin karşına dikilmesini anlatıyor.
devamını gör...
an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı sorusu
bugün de samimiyetimin salaklığını nasıl yaşadığımı düşünüyorum. bir daha aynı tufaya düşersem sevsinler.
devamını gör...
yemeye geç başlananlar
domates!
on yaşında başlamışım:))
on yaşında başlamışım:))
devamını gör...
bir erkeğin sizinle ilgilendiğini anlamanın yolu
bir eliyle amuda kalkarken, diğer elini kafasının üzerinden götürüp kulağını tutup, çektikçe göz kırpıp öpücük atıyorsa, ve bu sırada odağını dengesi yerine sizden alamıyorsa ilgileniyordur.
devamını gör...
meja (yazar)
birçok yerin pelerinsiz, gizli kahramanı vardır. siz o kişisiniz!
tebrik ediyoruz. *
tebrik ediyoruz. *
devamını gör...
cinsiyetçi söylemler
''adam olan lan!'' , ''karı gibi kıvırtma!'', ''o. çocuğu!'' gibi doğrudan bir cinsi hedef alan, erkeklerin gereksiz olan özgüvenlerini pompalamaya yöneldiği; çoğunluğu küfür ve en azından argo barındıran kahrolasıca söylemler!
kullanmayalım, kullanmamaya özen gösterelim. sene 2020, unutmayalım.
kullanmayalım, kullanmamaya özen gösterelim. sene 2020, unutmayalım.
devamını gör...
sagopa kajmer
ömer hayyam' ın reenkarnasyonu.
devamını gör...
süper iyi günler
christopher'ın bazen geceleri bazen de gündüzleri gördüğü bir rüyası var ve bu rüya gündüz görülüyorsa buna hayal deniyor.
rüyada bütün insanlık bir virüse yakalanıyor. ve virüs sadece bir insanın yüzüne bakarak bulaşıyor bu yüzden oldukça bulaşıcı. virüse yakalan kişiler bazı rüyalarda koltuklarından kalkamıyor ve de orada yemeden, içmeden durdukları için ölüyorlar. bazen de virüs onları yüksek bir yerden atlamaya ya da suya girip boğulmaya zorluyor, böylelikle hiçbir ceset de kalmamış oluyor. *
virüs tüm dünyaya yayıldıktan sonra geriye kimsenin yüzüne bakmayan ya da baktıklarında şu şekilleri anlamayan insanlar kalıyor:? ? ? ?
ve bu insanların hepsi christopher gibi özel kişiler.
ve bu rüyada christopher çok mutlu * çünkü istediği her yere gidebilir ve bu esnada kimse onunla konuşmaz ya da dokunmak zorunda kalmaz, kimsenin sorularını yanıtlamak zorunda kalmaz ve de hiçbir yere * gitme zorunluluğu yoktur. evinde kalıp istediği yemekleri * yer ve kimse ona karışmaz. istediği kadar video oynayabilir ya da başkalarına rahatsızlık veren sesleri * çıkarabilir.
rüyadaki hayat stabil, karmaşadan-kalabalıktan uzak ve anlayabildiği bir hayattır ve bu christopher'ı mutlu eder. gerçek hayat mı? o biraz daha zor. çoğu zaman insanların kurduğu karmaşık cümleleri ve de ardındaki metoforları anlamak onun için oldukça karmaşık. o matematik gibi kesin olan ve bir bilgisayarda olduğu gibi zihninde belirebilen şeyler ile rahat ediyor. var olmayan şeylere * inanan insanları anlayamıyor ve ölüm ona göre kötü bir şey değil çünkü yıllar içinde vücudumuzun parçaları çimlerde, ağaçlarda oradan da tekrar başka hayvanlarda hayat bulabilir.
ve "süper iyi günler" christopher'ın gözlerinden kendi yazdığı bir polisiye romanla bizlere aktarılır.
kurgu bir çocuğun dilinden anlatıldığı için oldukça sade ve yalın * ama asla sıkıcı değil. bir filmi bile sıkılıp en az iki ara verip izlediğim şu günlerde kitabı iki oturuşta bitirdiğimi ve okumanın benim için oldukça keyifli olduğunu söylemeliyim.
ve kendime çıkardığım bir ders karşındaki özel bir insan olmasa bile daha basit kelimeler kullan. çünkü önemli olan afilli cümleler kurmak değil, karşındakine aktarabilmek.
son söz art arda beş kırmızı araba görmeseniz bile yalnızca iyi ve süper iyi günleriniz olsun. okuyun, pişman olmayacaksınız.
en son söz : gaunter o'dimm teşekkür ederim öneri için.
rüyada bütün insanlık bir virüse yakalanıyor. ve virüs sadece bir insanın yüzüne bakarak bulaşıyor bu yüzden oldukça bulaşıcı. virüse yakalan kişiler bazı rüyalarda koltuklarından kalkamıyor ve de orada yemeden, içmeden durdukları için ölüyorlar. bazen de virüs onları yüksek bir yerden atlamaya ya da suya girip boğulmaya zorluyor, böylelikle hiçbir ceset de kalmamış oluyor. *
virüs tüm dünyaya yayıldıktan sonra geriye kimsenin yüzüne bakmayan ya da baktıklarında şu şekilleri anlamayan insanlar kalıyor:? ? ? ?
ve bu insanların hepsi christopher gibi özel kişiler.
ve bu rüyada christopher çok mutlu * çünkü istediği her yere gidebilir ve bu esnada kimse onunla konuşmaz ya da dokunmak zorunda kalmaz, kimsenin sorularını yanıtlamak zorunda kalmaz ve de hiçbir yere * gitme zorunluluğu yoktur. evinde kalıp istediği yemekleri * yer ve kimse ona karışmaz. istediği kadar video oynayabilir ya da başkalarına rahatsızlık veren sesleri * çıkarabilir.
rüyadaki hayat stabil, karmaşadan-kalabalıktan uzak ve anlayabildiği bir hayattır ve bu christopher'ı mutlu eder. gerçek hayat mı? o biraz daha zor. çoğu zaman insanların kurduğu karmaşık cümleleri ve de ardındaki metoforları anlamak onun için oldukça karmaşık. o matematik gibi kesin olan ve bir bilgisayarda olduğu gibi zihninde belirebilen şeyler ile rahat ediyor. var olmayan şeylere * inanan insanları anlayamıyor ve ölüm ona göre kötü bir şey değil çünkü yıllar içinde vücudumuzun parçaları çimlerde, ağaçlarda oradan da tekrar başka hayvanlarda hayat bulabilir.
ve "süper iyi günler" christopher'ın gözlerinden kendi yazdığı bir polisiye romanla bizlere aktarılır.
kurgu bir çocuğun dilinden anlatıldığı için oldukça sade ve yalın * ama asla sıkıcı değil. bir filmi bile sıkılıp en az iki ara verip izlediğim şu günlerde kitabı iki oturuşta bitirdiğimi ve okumanın benim için oldukça keyifli olduğunu söylemeliyim.
ve kendime çıkardığım bir ders karşındaki özel bir insan olmasa bile daha basit kelimeler kullan. çünkü önemli olan afilli cümleler kurmak değil, karşındakine aktarabilmek.
son söz art arda beş kırmızı araba görmeseniz bile yalnızca iyi ve süper iyi günleriniz olsun. okuyun, pişman olmayacaksınız.
en son söz : gaunter o'dimm teşekkür ederim öneri için.
devamını gör...
yusuf güney'in astral seyahat ile uzaya gidişi
torbacı değiştirmesi gereken az ünlü.
devamını gör...
neşet ertaş
kırşehirli halk ozanı.
devamını gör...
benim adım cafer
bir çağın en ünlü insanlarından biri. "gözlerimin rengini bilmiyorum" ve "dayak yemeyi severim" sözleriyle hepimizin kalbine kazınmış kendi küçük yüreği büyük usta.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
* kendime söyleyeceklerim *
her şeye rağmen hayat devam ediyor. ne kadar zorluk çektiğini biliyorum. yüreğinin ne kadar paramparça olduğunu görüyorum. elimden bir şeyin gelmiyor oluşu zaten beni deli ediyor ya. kendimi yaralıyorum. kendimi yavaşça öldürüyorum. içimdeki hapishanede sıkışıp kalmış, çabalıyorum çıkmak için. acının eşiğinde durmuş yüreğim. nereye gitse zifiri karanlık. ne yapsa canı yanacak.
elbet bir gün yaralar kabuk bağlar, gidenin yerine gelenler var. ama benden kaybolanın haddi hesabı yok. sonsuzlukta arıyorum kendimi. nasıl bulabilirim ki beni?
içimin sıcaklığına bir su döken kelimelerim de olmasa neyim ki ben? bir hiçim. hiçlikten doğan koskocaman bir hiç.
ölümü bu kadar kollar mı insan? sürekli düşünüp durur mu? ben düşünürüm, ben düşündükçe yaşarım. beni kimse bilmez. benim içimdekileri kimse bilemez. ben de bir başkasını bilmem. bilmezlikten gelirim bilsem de. benim bana ağır gelen, bir başkasının acısını çekemem.
tiyatrodayım sanki. herkes kendi oyununu oynuyor. bense onları izliyorum. iyi veya kötü oynuyorlar tiyatroda. ama ben, ben oynamıyorum. duruyorum sadece. zamanda sıkışıp kalmış bir makine gibi. sadece izliyor ve olanları seyre dalıyorum. benim yaşamım bu.
bir gün burada tekrar var olacağım. tekrar bir ben haline geleceğim eski benden ziyade. o zamana kadar sabret yüreğim. elbette ki ben seni seveceğim, hiç kimsenin umurunda olmayan yüreğim.
-------
13/ 08/ 2021 20.15
her şeye rağmen hayat devam ediyor. ne kadar zorluk çektiğini biliyorum. yüreğinin ne kadar paramparça olduğunu görüyorum. elimden bir şeyin gelmiyor oluşu zaten beni deli ediyor ya. kendimi yaralıyorum. kendimi yavaşça öldürüyorum. içimdeki hapishanede sıkışıp kalmış, çabalıyorum çıkmak için. acının eşiğinde durmuş yüreğim. nereye gitse zifiri karanlık. ne yapsa canı yanacak.
elbet bir gün yaralar kabuk bağlar, gidenin yerine gelenler var. ama benden kaybolanın haddi hesabı yok. sonsuzlukta arıyorum kendimi. nasıl bulabilirim ki beni?
içimin sıcaklığına bir su döken kelimelerim de olmasa neyim ki ben? bir hiçim. hiçlikten doğan koskocaman bir hiç.
ölümü bu kadar kollar mı insan? sürekli düşünüp durur mu? ben düşünürüm, ben düşündükçe yaşarım. beni kimse bilmez. benim içimdekileri kimse bilemez. ben de bir başkasını bilmem. bilmezlikten gelirim bilsem de. benim bana ağır gelen, bir başkasının acısını çekemem.
tiyatrodayım sanki. herkes kendi oyununu oynuyor. bense onları izliyorum. iyi veya kötü oynuyorlar tiyatroda. ama ben, ben oynamıyorum. duruyorum sadece. zamanda sıkışıp kalmış bir makine gibi. sadece izliyor ve olanları seyre dalıyorum. benim yaşamım bu.
bir gün burada tekrar var olacağım. tekrar bir ben haline geleceğim eski benden ziyade. o zamana kadar sabret yüreğim. elbette ki ben seni seveceğim, hiç kimsenin umurunda olmayan yüreğim.
-------
13/ 08/ 2021 20.15
devamını gör...










