yalnızlıktan artık kendi kendinle konuştuğun evreye geçilir. bu bi ruhsal bozukluk mudur, sanmam.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
tatlı birini görünce hemen çekmek istedim.
devamını gör...

pawel kucznyski.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

öyle anlar geliyor ki, taslağın son düzenlemesini halledip gönderdiğim saniye beğenen oluyor. bismillah bi akışa düşseydi, bi okusaydın diye geçiriyorum içimden. sonrasında ya modlar biz taslakları düzenlerken görseydi? diyorum. aşağıdaki olasılıklar yaşanırdı zanımca:

- gülme krizleri
- şaşırmak
- kınamak
- bu ne, sadece nokta var?
- aha geliyo bombe.
devamını gör...

muhammed'i eleştiren şiirler yazdığı için muhammed'in emriyle öldürülen 5 çocuk annesi kadın.
esmâ bint-i mervân bir şiirinde muhammed'i şairleri öldürttüğü için şöyle eleştiriyordu:
"düşman üzerine seğirterek birbirinizle yarışırcasına yürüyünüz malik, nebit, avf oğulları!
düşman üzerine seğirterek birbirinizle yarışırcasına yürüyünüz hazrec oğulları!
sizler, sizden olmayan, yanınıza gelen bir kimseye itaat ettiniz, boyun eğdiniz ki, o ne mudar'dandır, ne de mezhic'dendir!
başları kestikten sonra, hâlâ ondan pişmiş çorba umulduğu gibi umuyorsunuz! ondan bir şey uman aldanır, umudundan kesilir."

öldürüldükten sonra muhammed, '' onun için 2 keçi bile toslaşmaz'' demiştir.
devamını gör...

her şey aynı iğrenç şeylerin çevresinde dönüp duruyor. hepsi de halinden memnun ve böyle olması gerektiğinden emin, ölene kadar böyle yaşayabilirler. ben yapamam.

lev nikolayeviç tolstoy
devamını gör...

19 yaşımda tam da "ben kimim? hayatımla ne yapıyorum?" diye sorguladığım bir anda okumuştum bu kitabı. doğru zaman mı desem yanlış zaman mı bilemiyorum fakat beni iyice varoluşsal sancılara sokarak daha fazla düşünmeme sebep olmuştu. bu varoluşsal sancıların sonunda kim olduğumu bulmaya biraz daha yaklaşmış hissetmiştim o zaman için.

insanı kim olduğuyla ilgili sorgulamaya iten kitap.
devamını gör...

kitapyurdu, babil, d&r, idefix, nadir kitap gibi siteler.

genelde kitapyurdu en ucuzu oluyor *
babil en temiz, en düzgün kitapları getireni.*
d&r en pahalı olanlardan biri sanırım ancak kitap çok çabuk elinize geçiyor.*
nadir kitap da ikinci el kitaplar için birebir.
devamını gör...

güller diyarı. süleyman demirel’in memleketi.
devamını gör...

maalesef az kullanılan, bal köpüğü gibi kelime. kullanın eksilmezsiniz.
devamını gör...

mısır ekmeği.
koca bir kase sıcak sütün içine ufalansın, bir iki dakika beklesin, tam bir köy klasiği ortaya çıkar. favorim olur.
devamını gör...

arkadaşın sandığın kişi ile evlendiğin an*.
devamını gör...
(tematik)

renklere pek yakışmayan özelliktir.
devamını gör...

türkiye' de 54 sene önce bugün seri olarak üretilmeye başlanan otomobildir. ülkemizde seri olarak üretilen ilk otomobil olarak bilinir ama 1958-61 arası nobel 200 adıyla küçük arabalar üretilmiştir.

ilk yerli araba diye de bilinir ama bu da yanlıştır çünkü şasi, motor ve şanzımanı ingiltere'den gelmekteydi.

gerçek anlamda yerli olarak tasarlanan ve üretilen ilk otomobilimiz devrim dir. ancak onda da seri üretime geçilememiştir.

anadol'un üretimine koç holding tarafından 19 aralık 1966'da başlamış, ilk kez 1 ocak 1967'de teşhir edilmiş ve 28 şubat 1967'de satışına başlanmıştır.

arabanın kaportası figerglas tır. arabanın niye saçtan değil de fiberglastan yapıldığının hikayesi ise tamamen para ile ilgilidir:

yerli otomobil üretilmesi için yapılan araştırmalarda sac karoser kalıpların üretilmesi için 50 milyon dolara yakın harcama yapmak gerektiği, her bir otomobilin kalıp maliyetinin de de 4 bin dolar civarında olduğu anlaşılır. bu da neredeyse otomobilin satılabileceği fiyatla aynı olduğu için daha önce vehbi koç' un yurtdışında bir fuarda gördüğü düşük maliyetli fiberglas malzeme de karar kılınır.

halk arasında anadolun kaportasının samandan olduğu ve eşeklerin yediği konusunda efsanelerde vardır. saçtan yapılmadığı için hasar gördüğündd tamiri kolaydır ve anadolunun en ücra köşelerinde bile tamir edilebilir.

üniversitedeyken şuanda istanbul'da akasya avm nin olduğu arazide olan eski otosan fabrikasında staj yapıyordum. o zamanlar anadol üretimi kamyonet olarak devam etmekteydi. şuanda adını tam olarak hatırlayamıyorum herhalde crf atölyesi denen bir yerde de fiberglasın hamuru yapılırdı. ne zaman o atölyenin önünden geçsek bally gibi keskin bir koku gelirdi. o zamanlar bize bu atölyede çalışanlar kanser oluyor dedikleri için bir süre sonra atölyenin önünden dahi geçmemeye başlamıştık.
devamını gör...

evi hiçbir zaman yeterince temiz bulmaması
devamını gör...

ne derece kardeştir. göreceli kavramlar bunlar.. birileri müslüman arap diye ülkeye tıkıştırılırken, birileri müslüman türk diye göz göre göre ölüme terk ediliyorsa. orada ki kardeşlikten şüphe duyarım.
devamını gör...

yumuşak doku enfeksiyonu sebebiyle olandır. yayılan enfeksiyon ızdırap verir ve ağrılar geceleri kudurur.
devamını gör...

genel bir özet yaptı. bazı iddialarını yineledi. binali yıldırım'ın oğlu erkan yıldırım'ın servetinin hollanda'nın açıkladığı rakamlardan daha fazla olduğunu, 3 milyar dolar civarında olduğunu söylüyor. en çok kendisine "ajan" denmesine bozulmuş. bölümün teması bu oldu. devletin, kendisini öldürmek için yabancı suikastçilerle (sırp, arnavut, rus) görüşme yaptığını söyledi. otel değiştirmek zorunda kalmış.
habertürk'teki tartışma programına epey takmış. veyis ateş'in kayıtları var dedi, ileride yayınlayacak sanırım.
yıldırım demirören'in doğan holding'i satın almak için ziraat bankası'ndan çektiği 750 milyon doları daha geri ödemediğini söyledi.
yeni bir karakter katıldı. sezgin baran korkmaz. hem amerika'da hem de türkiye'de aranan bir vatandaşmış kendisi. google iş insanı diyor aratınca. bodrum'da oteli de varmış. paramount otel. bu otelde dönen kirli pazarlıklardan bahsetti. bu otelde veyis ateş'in, rasim ozan kütahyalı'nın da takıldığını söylüyor.
silivri'de intihar eden genç emniyet müdürünün ölümüne sebep olmakla suçladığı koruma daire başkanı ekrem güler'in işbankası'na sızma girişimlerini anlattı.
süleyman soylu'nun, organize suçlardan sorumlu emniyet genel müdür yardımcısı resul hor vasıtasıyla sezgin baran korkmaz'ın 45 milyon dolarına ve de oteline konmak istediğini anlatıyor.
esas meseleye, yani rte ile olan hukukuna ileride değineceğini tekrarladı.
devamını gör...

dünyada en çok antik kente sahip olan şehirdir. google maps'i açıp antalya'nın üstünde arama yerine antik kent yazarsanız siz de görebilirsiniz. tarihin her döneminde topraklarının verimli olması nedeniyle her bölgesi çok önemli bir şehirdi. antalya'da karadeniz çayı hariç türkiye'de olup yetişmeyen tek bir meyve veya sebze yoktur. tarımın ve turizmin başkentidir. yemek olarak tahinli tatlıları, köfte piyazı ve yanıksı dondurması meşhurdur. genelde yerlileri tarih boyunca sebze yemekleri tükettiği için geniş bir yemek kültürü oluşmamıştır. bunun nedenlerinden birisi de geniş bir yemek kültürü oluşması için bir çok kültürün harmanlanmasının gerekmesindendir. örneğin gaziantep, mardin gibi geniş bir yemek kültürüne sahip olan şehirlerde bir çok kültürden insan yaşar. örneğin doğu kültüründen, farslardan baharatlar gelmesi gibi. antalya'nın yerlileri ise yörüklerdir. bir kısmı hayvancılıkla uğraşır. mevsimlik göç ederler. şuan bunlar çok az kalmıştır zaten. bir kısmıysa tarih boyunca sadece tarımla ilgilenmiştir. çiğ köfte veya adana kebap diye bir şey bulmanın akıllarından bile geçmemesi gayet normaldir. genelde bu tarz yemekler ya kültür alışverişleriyle, bazen yokluk döneminde ya da zenginlik döneminde veya örneğin bir yemek bozulmasın diye onu baharatlarla ve tuzla korumaya çalışırken gibi nedenlerle çıkar. antalyalı köylüler ise sadece ineğini sağar, tarlasından sebzesini toplar, tavuklarına bakar. yani günlük yaşamını devam ettirir.

sıcak olmasından başka kimsenin kötü bir yorumda bulunamayacağı şehirdir. ama zaten doğudaki şehirler antalya'dan daha sıcaktır. antalya'nın kötü noktası nemdir. yazları alıştıktan sonra biraz daha katlanması kolay olsa da yine de gerçekten çok zordur. zaten tüm antalyalılar yazları antalyanın doğa harikası yaylalarına göç ederler.
devamını gör...

ilkokul ve ortaokulda zorbalığa maruz kalmak benimki. yıllarca özgüven sorunu yaşadım sayelerinde.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim