evrime inanmayan insan
13 milyar yıllık sürenin sadece 300.000 yılında mevcut insan formuna rastlamışken 30-40 yıllık hayatında inanması(!) için evrimi gözlemlemesi gerektiğini düşün-ebil-en insan.
ilginçtir ki genellikle bu kişilerde denizleri ikiye bölmek, taşa vurup su çıkarmak gibi konularda inanmak için herhangi bir gözleme ihtiyaç duyulmayabiliyor.
ilginçtir ki genellikle bu kişilerde denizleri ikiye bölmek, taşa vurup su çıkarmak gibi konularda inanmak için herhangi bir gözleme ihtiyaç duyulmayabiliyor.
devamını gör...
23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı
mustafa kemal atatürk'ün hâkimiyet-i milliye gazetesine verdiği 22 nisan 1921 tarihli demecinde de ifade ettiği üzere, kesinlikle ödün verilemeyecek tek olgunun millet egemenliği ve bağımsızlık olması sebebiyle, her geçen sene daha da artan bir coşkuyla kutlamaya devam edeceğimiz bayram.
"bence bir millette haysiyetin, gururun, namusun ve insanlığın oluşması ve devam etmesi, kesin olarak o milletin özgürlüğüne ve bağımsızlığına sahip olmasıyla mümkündür. ben kendi adıma, bu saydığım özelliklere çok önem veririm ve bu özelliklerin bende olduğunu iddia edebilmem için, milletimin de aynı özelliklere sahip olmasını gerekli görüyorum. ben, yaşayabilmek için, mutlaka, bağımsız bir milletin çocuğu kalmalıyım. bu nedenle millî bağımsızlık bence bir hayatî meseledir. millet ve ülkenin çıkarları gerektirdiğinde, insanlığı oluşturan milletlerden her biriyle medeniyet gereklerinden biri olan, dostluk ve politik ilişkilerini büyük bir incelikle kabul ederim. ancak benim milletimi tutsak etmek isteyen herhangi bir milletin de, bu amacından vaz geçene dek amansız düşmanıyım."
mustafa kemal atatürk, 22 nisan 1921, hâkimiyet-i milliye.
kaynak: “atatürk’ün söylev ve demeçleri” sf. 103. ankaenstitusu.com/wp-conten...
"bence bir millette haysiyetin, gururun, namusun ve insanlığın oluşması ve devam etmesi, kesin olarak o milletin özgürlüğüne ve bağımsızlığına sahip olmasıyla mümkündür. ben kendi adıma, bu saydığım özelliklere çok önem veririm ve bu özelliklerin bende olduğunu iddia edebilmem için, milletimin de aynı özelliklere sahip olmasını gerekli görüyorum. ben, yaşayabilmek için, mutlaka, bağımsız bir milletin çocuğu kalmalıyım. bu nedenle millî bağımsızlık bence bir hayatî meseledir. millet ve ülkenin çıkarları gerektirdiğinde, insanlığı oluşturan milletlerden her biriyle medeniyet gereklerinden biri olan, dostluk ve politik ilişkilerini büyük bir incelikle kabul ederim. ancak benim milletimi tutsak etmek isteyen herhangi bir milletin de, bu amacından vaz geçene dek amansız düşmanıyım."
mustafa kemal atatürk, 22 nisan 1921, hâkimiyet-i milliye.
kaynak: “atatürk’ün söylev ve demeçleri” sf. 103. ankaenstitusu.com/wp-conten...
devamını gör...
ünlü olmadıkları halde ünlü sayılan insanlar
(bkz: fahrettin koca)
korona olmasaydı kaçımız tanırdık sonuçta dimi?
korona olmasaydı kaçımız tanırdık sonuçta dimi?
devamını gör...
zinedine zidane
cezayir asıllı fransız eski futbolcu.
kendisi bir efsanedir ve kariyerini materazzi'ye attığı şu kafayla bitirmiştir.
şuan real madrid'in teknik direktörü olarak görev yapmakta.
kendisi bir efsanedir ve kariyerini materazzi'ye attığı şu kafayla bitirmiştir.
şuan real madrid'in teknik direktörü olarak görev yapmakta.
devamını gör...
yazarlar olarak birbirimizle çok uğraşmamız
gerek nickaltı meseleleri, gerek başlık sahibine (bkz: dövecek gibi tanım girmek) hususu, gerekse madalya, karma puan, takipleşme, mesajlaşma muhabbetlerinden birbirimizle ne kadar çok uğraşıyoruz farkında mısınız? ortamız pek yok. ya birilerini yücelere çıkarıyor ya da hemen uçurulmasına sebep oluyoruz. en kötüsü de kendi halinde yazan pek çok yazarı bir köşede unutuyoruz. hepimiz aynı gemideyiz. haydi biraz derinlere açılalım. bırakalım şu işleri.
devamını gör...
dünya klasikleri
klasikler bizi bizden daha iyi anlarlar. klasikler toplumu, dünyayı, hayatı anlamlı hâle getirirler. klasik demek kültür demektir, medeniyet demektir. insanlık tarihinin icat ettiği en iyi eğitim şekli çocuklara okullarda klasikleri okutmaktır. başka hiçbir şey yapmaları gerekmez.
klasik, eskimeyen eskidir. klasik, şarap gibidir. iyi bir şarap zaten klasiktir. yaş olarak eski ama değer olarak eski olmayandır. klasikler aslında hiçbir şeyin değişmediği konusunda bizi ikna ederler. hâlâ antigone'nin, hamlet'in çağında yaşıyormuşuz hissine sokarlar bizi. tarihsel varlıklar olduğumuz gerçeğini unutturmadan, insan doğası diye bir şeyin mümkün olduğunu ima ederler. on dört yaşında bir çocuğa, ailesinin ablasını öldürtmesine ise klasik diyemeyiz. o artık kelimenin tam anlamıyla eskidir, eskide kalması gerekendir. yani her geçmişe ait olan iyi değildir. kaliteli toplumlar bu ayrımı daha iyi yaparlar. bu ayrımı daha iyi yaptıkları için daha kaliteli toplum olurlar.
klasik, baba gibidir. bir marksist'in marx'la olan ilişkisi, bir hıristiyan'ın isa'yla olan ilişkisi, bir müslümanın kur'an-ı kerim'le olan ilişkisi tıpkı buna benzer. yüzleşme, hesaplaşma, yerine koyamama, ikame etme zordur. ama başka türlüsü de yoktur!
#424211
devamını gör...
z kuşağı
tik tok'da kaybolmuş kuşak.
devamını gör...
takipçilerini görememek
önemli olan takipçilerimizin bizi görmesi diye düşünüyorum.
bir insan bir insanı tanımlarını beğendiği, fikirlerini kendisine yakın bulduğu için takip eder. yani en azından ben öyle yapıyorum. benim takip ettiğim kişi beni görse ne olur görmese ne olur, ben onu her türlü takip ederim zaten.*
bir insan bir insanı tanımlarını beğendiği, fikirlerini kendisine yakın bulduğu için takip eder. yani en azından ben öyle yapıyorum. benim takip ettiğim kişi beni görse ne olur görmese ne olur, ben onu her türlü takip ederim zaten.*
devamını gör...
öğretmenlere verilen hizmet puanlarının geri alınması
başlığı görünce "zaten yata yata para kazanıyorsunuz hizmet puanı neyinize " zihniyetindeki kisileri görürüm diye düşünüyordum yanılmadım.
oncelikle başlığın ilk tanımında yer alan hocama gecmis olsun diyorum.
sonrasındaysa burada verilen emeğin karşılığında bir puanlama sistemi olduğunu, sanılanın aksine yata yata puan almadığımızı, çalışıp emek vererek maaş aldığımızı söylemek istiyorum. ve hala bu açıklamayı yaptıracak zihniyetlerin olması çok acı.
oncelikle başlığın ilk tanımında yer alan hocama gecmis olsun diyorum.
sonrasındaysa burada verilen emeğin karşılığında bir puanlama sistemi olduğunu, sanılanın aksine yata yata puan almadığımızı, çalışıp emek vererek maaş aldığımızı söylemek istiyorum. ve hala bu açıklamayı yaptıracak zihniyetlerin olması çok acı.
devamını gör...
dunbar sayısı
ingiliz antropolog robin dunbar tarafından ortaya atılan bu sayı, bir kişinin yönetilebilir ilişki kurabileceği kişi sayısıdır.
bu sayı ise yaklaşık olarak 150. bu sayı tabii ki sabit bir sayı değil, 100 ve 230 arasında değişiyor.
peki neden 150? dunbar primatlar üzerinde gerçekleştirdiği gözlemler sonucu bir formül geliştirir. insanlar için ise bu sayı, 147.8 çıkmış.
sosyologlar, 150-200 civarındaki eşiğin bir sosyal grupta sağlıklı ve eşitlikçi ilişkiler sürdürebilmek için nörolojik bir sınır olduğunu söylüyorlar.
bu sınır aşıldığında, insanların birbirlerine olan sosyal bağlılıkları sürdürülemez hale geliyor. bu sayı üzerine çıkıldığında işler hiyerarşi ve kanunlar olmadan ilerlemiyor. bu olayın gizemi de evrimde saklı. çünkü insan beyni kalabalık gruplarda evrimleşmedi, yüz yüze iletişim kurduğu daha küçük gruplarda evrimleşmiştir.
dunbar, 21 farklı avcı-toplayıcı toplumun nüfuslarını incelediğinde sonucun ortalama 148.4 olduğunu gördü. günümüzde de kuzey amerika'da yaşayan amişler gibi toplumlar da ortalama 110 kişilik gruplar halinde yaşıyor. eğer sayı 150'yi geçerse çözümü grubu bölmekte buluyorlar. nedeni ise bahsettiğimiz gibi, bu sayı aşıldığı andan itibaren insanların birbirine yabancılaşması.
bu sayı ise yaklaşık olarak 150. bu sayı tabii ki sabit bir sayı değil, 100 ve 230 arasında değişiyor.
peki neden 150? dunbar primatlar üzerinde gerçekleştirdiği gözlemler sonucu bir formül geliştirir. insanlar için ise bu sayı, 147.8 çıkmış.
sosyologlar, 150-200 civarındaki eşiğin bir sosyal grupta sağlıklı ve eşitlikçi ilişkiler sürdürebilmek için nörolojik bir sınır olduğunu söylüyorlar.
bu sınır aşıldığında, insanların birbirlerine olan sosyal bağlılıkları sürdürülemez hale geliyor. bu sayı üzerine çıkıldığında işler hiyerarşi ve kanunlar olmadan ilerlemiyor. bu olayın gizemi de evrimde saklı. çünkü insan beyni kalabalık gruplarda evrimleşmedi, yüz yüze iletişim kurduğu daha küçük gruplarda evrimleşmiştir.
dunbar, 21 farklı avcı-toplayıcı toplumun nüfuslarını incelediğinde sonucun ortalama 148.4 olduğunu gördü. günümüzde de kuzey amerika'da yaşayan amişler gibi toplumlar da ortalama 110 kişilik gruplar halinde yaşıyor. eğer sayı 150'yi geçerse çözümü grubu bölmekte buluyorlar. nedeni ise bahsettiğimiz gibi, bu sayı aşıldığı andan itibaren insanların birbirine yabancılaşması.
devamını gör...
yoldaş yazarlara bayram harçlığı versin kampanyası
evettttt. 500 gayme versin herkese. gönlümüz olsun be yoldaş. hayat yeterince zor zaten bir de sen vurma.*
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
"
hatırlamanın penelopeia tülü.
şarap ol...
//kalbin ilmini yap..
"
hatırlamanın penelopeia tülü.
şarap ol...
//kalbin ilmini yap..
"
devamını gör...
iyi bayramlar
bayram bile bayram gibi hissettirmiyor ki artık. ne yazık ki artık bayramlar bile sıradanlaştı. çok yazık gerçekten çok...
devamını gör...
doğru insan
doğru insan, sevgiyle büyümüş olduğu için, kendini belli ediyor.
kestirip atmıyor, gönül alıyor, ayrılmayı değil, onarmayı tercih ediyor. güzel seviyor, sarıp sarmalıyor ve baya "ev" oluyor. tanıyorsun görünce yani.
"zaten evini nerde görsen tanırsın" *
kestirip atmıyor, gönül alıyor, ayrılmayı değil, onarmayı tercih ediyor. güzel seviyor, sarıp sarmalıyor ve baya "ev" oluyor. tanıyorsun görünce yani.
"zaten evini nerde görsen tanırsın" *
devamını gör...
modların saçma sapan nedenlerle tanım silmesi
bir konuyu ayırmak gerekir öncelikle;
tek/iki-üç kelimelik/tweetvari tanımlar format gereği silinir. bu ok, bu cepte. yeni gelenler hariç herkes hakim olaya. anladık! bez yüz milyon kere tekrarlamayın. böyle tanımları silmekte haklılar.
fakat yetişkin veya genç yetişkin insanlar olarak pohpohlanmaya, şımartılmaya gelince sorun görmeyip, “öte git” denildi mi, eleştirildi mi hemen “nope. bu olmaz bunu sileriz/sildiririz işte” diyemezsiniz. nerede kaldı fikir özgürlüğü?
ben ak olana kara diyemem arkadaşım. bak popoya popo bile yazmıyorum, teletabiye bağladım iyice. ha herkeste fikir özgürlüğünün karşıtı başka. benimkinde kimseye hakaret veya küfür göremezsiniz, görmeyeceksiniz de. yapımda yok. ha içimden dışımdan embesil derim, olsun o kadar. hak edene cuk oturan kelime. bunu gidip isim vererek veya nickaltına yazarak yapmam. kimseyi örgütleyecek kadar bayağı değilim. işbu sebepten hiç bir şekilde küfür/ hakaret barındırmayan entrym silinince benim de aklıma popüler olanı, nicelik olanı eleştirmem yasak demek ki düşünceleri gark ediyor. neden etmesin formata uyan entrym silinirse? başka ne sebep düşünürüm? modla kanka demek ki derim. benim de mod arkadaşlarım var fakat kendi çıkarlarım adına kullanmıyorum. eleştiriyi kaldırıyorum. saçma salak az bilinen efsane duyarlı şu entry mesela: #948229 duruyor. saçma bulduğumu belirtiyorum. üstüne bir kaç kez de düşündüm, acaba haklı olma payı var mı dedim? kendimi eleştirdim. diğer insanlardan da böyle ufak bir beklenti içerisindeyim.
bir sorun kendinize: karşımdakinin haklı olma ihtimali var mı?
neyse ne. o orada dursun. objektif bakabilen görür zaten vıttırı vızzık olanı/olmayanı.
sevgi pıtırcıklığı, kankalık yeteri kadar insanın tiksinip gitmesine yol açtı. ot beyinliler; bir durup düşünün, bir kere de ben hatalıyım diyin. gerçek yüzünüzü saklayıp iğrenç bir yüzeysellik ile kendinizi tatmin etmelerinize, nickaltımda popoya popo dendi acil yetiş, hemen güzel şeyler yaz da yukarı çıksın görünmesin, başlık açtım kanka destek atarsın diyerek zavallılaşmanıza gerçekten acıyarak ve iğrenerek bakıyorum.
silinecekse de buyrun, popoya popo dedim. pembe gözlüklerinize zeval gelmesin, seviliyorsunuz.
tek/iki-üç kelimelik/tweetvari tanımlar format gereği silinir. bu ok, bu cepte. yeni gelenler hariç herkes hakim olaya. anladık! bez yüz milyon kere tekrarlamayın. böyle tanımları silmekte haklılar.
fakat yetişkin veya genç yetişkin insanlar olarak pohpohlanmaya, şımartılmaya gelince sorun görmeyip, “öte git” denildi mi, eleştirildi mi hemen “nope. bu olmaz bunu sileriz/sildiririz işte” diyemezsiniz. nerede kaldı fikir özgürlüğü?
ben ak olana kara diyemem arkadaşım. bak popoya popo bile yazmıyorum, teletabiye bağladım iyice. ha herkeste fikir özgürlüğünün karşıtı başka. benimkinde kimseye hakaret veya küfür göremezsiniz, görmeyeceksiniz de. yapımda yok. ha içimden dışımdan embesil derim, olsun o kadar. hak edene cuk oturan kelime. bunu gidip isim vererek veya nickaltına yazarak yapmam. kimseyi örgütleyecek kadar bayağı değilim. işbu sebepten hiç bir şekilde küfür/ hakaret barındırmayan entrym silinince benim de aklıma popüler olanı, nicelik olanı eleştirmem yasak demek ki düşünceleri gark ediyor. neden etmesin formata uyan entrym silinirse? başka ne sebep düşünürüm? modla kanka demek ki derim. benim de mod arkadaşlarım var fakat kendi çıkarlarım adına kullanmıyorum. eleştiriyi kaldırıyorum. saçma salak az bilinen efsane duyarlı şu entry mesela: #948229 duruyor. saçma bulduğumu belirtiyorum. üstüne bir kaç kez de düşündüm, acaba haklı olma payı var mı dedim? kendimi eleştirdim. diğer insanlardan da böyle ufak bir beklenti içerisindeyim.
bir sorun kendinize: karşımdakinin haklı olma ihtimali var mı?
neyse ne. o orada dursun. objektif bakabilen görür zaten vıttırı vızzık olanı/olmayanı.
sevgi pıtırcıklığı, kankalık yeteri kadar insanın tiksinip gitmesine yol açtı. ot beyinliler; bir durup düşünün, bir kere de ben hatalıyım diyin. gerçek yüzünüzü saklayıp iğrenç bir yüzeysellik ile kendinizi tatmin etmelerinize, nickaltımda popoya popo dendi acil yetiş, hemen güzel şeyler yaz da yukarı çıksın görünmesin, başlık açtım kanka destek atarsın diyerek zavallılaşmanıza gerçekten acıyarak ve iğrenerek bakıyorum.
silinecekse de buyrun, popoya popo dedim. pembe gözlüklerinize zeval gelmesin, seviliyorsunuz.
devamını gör...
25 ocak 2021 covid 19 ayaklanmaları
türkiye de olmayacak olan ayaklanmadır. covid'e gelene kadar neler yaşandı bu ülkede kimse çıt çıkarmadı.
elin avrupalısı tabi özgürlüğüne düşkün adamlar. eline para veriyorsun evinde dur diyorsun onu bile dinletemiyorsun.
elin avrupalısı tabi özgürlüğüne düşkün adamlar. eline para veriyorsun evinde dur diyorsun onu bile dinletemiyorsun.
devamını gör...
5 vakit namaz kılmak
yapana ruhani, fiziki faydası olan, yapmayanı ilgilendirmeyen bir durumdur. abdest alınmasını gerektirdiği için temiz kalmaya faydası vardır. dua içeren bir faaliyet olduğu için psikolojik olarak arınma ve rahatlama sağlar. inananlar için kulluk vazifesi, yaradana şükür vasıfları taşır. inanmayan arkadaşlarımız için de meditasyon tarzı bir ritüel olarak düşünebilirsiniz. zararı yoktur. dalga geçilmemesi insan olmanın gerekliliğidir. hangi inanış olursa olsun, ibadete saygı duyulmalı, duyulamıyorsa bile muhatabını rahatsız edecek söylemlerden kaçınılmalıdır.
devamını gör...
galatasaray'da olup fenerbahçe'de olmayan şeyler
muslera demek istiyorum. futbol bilgim de bununla sınırlı.
devamını gör...
gereksiz yere pahalı olan şeyler
light ürünler.. yahu zaten tatsız tuzsuz bir şeysiniz, esasen zayıflamaya da katkısı olmayan, saçmasapan işlenmiş ürünlersiniz siz ne diye bu kadar pahalısınız? bu ne özgüven aloooo? light ürün yiyerek kilo vereceğime işlenmemiş paketsiz gıdalarla beslenip fıstık gibi kilo veririm ki zamanında verdim de*... canım çok çekerse, light ürün falan yemem ne o öyle çakma gıda gibi.. gider adamakıllı istediğim yiyeceği yerim, sonraki gün detoks yaparım. light ürünlere prim vermem arkadaş!
devamını gör...
