en kötü ikililer
çay ve şeker.
devamını gör...
gece yarısı muhabbetleri ve uykusuzluk
yarın sabah önce okula ardından işe gidecek, saat 20.00'e kadar evde olmayacak olmama ve uykusuz kalacağımı bilememe rağmen şu sohbeti bırakamıyorum. arkadaşım yatakta ben ise yerde kahvelerimizi içiyoruz. hastasıyız bu sohbetin...
devamını gör...
karşı cinste hayran olunan özellik
ne olursa olsun adil davranması. mesela söz konusu ben olsam bile ya da bir annesi haksız olduğumuzda tarafımızı tutmaması. bir de merhamet. bir kaplumbağayı ezmemek için de olsa direksiyonu gerektiğinde hayatı tehlike yüksek olmadıkça kırabilmeli. yağmurda ıslanmış bir kediyi kabanının cebine iliştirip eve getirebilmeli...
devamını gör...
40 yaşında adamsın sözlükte ne işin var sözü
bizden önce onlar vardı dediğim başlık. başlığı açan neyin tribinde bilmiyorum fakat sözlük ortamında 35-40 yaş aralığında olan insanların fazla olması gerektiğini düşünüyorum. 20-25 yaş aralığındaki insanları dinlemektense ileriki yaşlardaki insanın tanımlarını ve anılarını okumak tercihimdir.
devamını gör...
kafa sözlük
küfürsüz, özgür, samimi olur umarım.
devamını gör...
sarhoşken söylenen enteresan cümleler
arkadaşlarla bir alkol meclisinden dönüyoruz, takside şoförle beraber dört kişiyiz. bir ara yan koltuğumdaki arkadaş dışarı bakıp "aha... ben lan. dışarda kalmışım" dediydi. biz de onu almak için taksiyi durdurmuştuk.
devamını gör...
ağaç yaprağıyla gürler
kişinin tek başına bir şey ifade etmediğini ve çevresi, ailesi ve dostlarıyla güçlü olduğu anlamına gelen bir atasözü.
devamını gör...
narsist kişilerle baş etme yolları
söylediklerine kulak asmayıp ilişkinizi bitirmek, hayatınızdan tamamen çıkarmak.
narsistler genel olarak ilk izlenimde çok sempatik, mantıklı, zeki, kibar, centilmen, alçakgönüllü rolünü çok iyi oynarlar. bu kurbanlarını çekmek için kurdukları bir tuzaktır. gönlünüzü kaptırmanız normaldir ancak tam da bu esnadan sonra yavaş yavaş planlarını uygulamaya başlarlar. örneğin ilk başlarda kendileri aracılığıyla üzerinize giydiğiniz bir kıyafete ufak bir iğneleme yapabilirler "hmm kırmızı rengini de hiç sevmem." gibi. bu aslında kendi fikri değil sizi etki altına almak için kullandığı bir sözdür. daha sonra dozu arttırır sizi iğnelemeye başlarlar "bu müzik türünü mü seviyorsun müzik kulağın hiç yokmuş." gibi. aslında bunun gibi hayatınızın her anlarına karışmaya başladıklarında şüpheye düşmeniz gerekir ancak halen daha anlayamadıysanız bu sefer en son planı uygulamaya sokarlar. bu sefer hem ilk örneği hem de ikinci örneği birlikte harmanlayarak sunarlar örneğin aynı ortamda bulunduğunuz bir anda "hahaha biliyor musunuz x "bilmemne" müzik türünü seviyormuş bana kalırsa "kilmemne" daha güzel tabi ama herkesin fikrine saygılıyım yine de." gibi. fark ettiyseniz son örnekte hem size bir eleştiri hem de kendine bir övgü belirtilmekte.
peki nasıl kurtulabiliriz?
narsist kişilerle baş etmenin tek yolu ironik olacak ama onlarla baş etmemektir çünkü narsist kişilerin amacı zaten iyi veya kötü sizin ilginizi çekmek ve sizi olabildiğince sömürmektir. ilgi göstermemek ve kulak vermemek içlerindeki var olan eziklik ve öfkeyi açığa çıkarır bu sayede de daha orantısız hareketlere başlarlar işte tam bu noktada bilmeniz gereken ve yapmamanız gereken hata şudur ki: "narsist kişiyi düzeltemezsiniz sadece sinirini bozarsınız" felsefesidir. narsist kişileri sakın ola düzelteyim, onlara meydan okuyayım gibi amacınız olmasın çünkü yine belirttiğim gibi amaçları budur zaten ilginizi çekebilmek.
narsist kişi onu umursamadığınızı görüp kontrolünü kaybettiğinde ona sadece tek bir mesaj verin "artık hayatımdan çıkıyorsun." onu yok saydığınızı gören narsist şahıs ikinci bir şoka uğrar ve kontrolünü tamamen kaybeder.
ilişkinizi bitirdikten sonra sizi çeşitli şekilde hakaretlerle, tehditlerle tekrar kendilerine çekmeye çalışabilirler. siz sadece tavrınızı koruyun en sonunda dayanamayıp başka birine yapışmaya gideceklerdir.
zamanında bu tarz bir insandan çok çekmiş biri olarak tek verebilecegim tavsiye budur. gördüğünüz yerde uzak durun. bırakın sizin yanınızda olamamalarının hırsıyla ve kiniyle boğulsunlar. son olarak kendinizi olduğunuz gibi sevin kimse için karakterinizi ve hayat tarzınızı değiştirmeyin.
sevgilerimle...
narsistler genel olarak ilk izlenimde çok sempatik, mantıklı, zeki, kibar, centilmen, alçakgönüllü rolünü çok iyi oynarlar. bu kurbanlarını çekmek için kurdukları bir tuzaktır. gönlünüzü kaptırmanız normaldir ancak tam da bu esnadan sonra yavaş yavaş planlarını uygulamaya başlarlar. örneğin ilk başlarda kendileri aracılığıyla üzerinize giydiğiniz bir kıyafete ufak bir iğneleme yapabilirler "hmm kırmızı rengini de hiç sevmem." gibi. bu aslında kendi fikri değil sizi etki altına almak için kullandığı bir sözdür. daha sonra dozu arttırır sizi iğnelemeye başlarlar "bu müzik türünü mü seviyorsun müzik kulağın hiç yokmuş." gibi. aslında bunun gibi hayatınızın her anlarına karışmaya başladıklarında şüpheye düşmeniz gerekir ancak halen daha anlayamadıysanız bu sefer en son planı uygulamaya sokarlar. bu sefer hem ilk örneği hem de ikinci örneği birlikte harmanlayarak sunarlar örneğin aynı ortamda bulunduğunuz bir anda "hahaha biliyor musunuz x "bilmemne" müzik türünü seviyormuş bana kalırsa "kilmemne" daha güzel tabi ama herkesin fikrine saygılıyım yine de." gibi. fark ettiyseniz son örnekte hem size bir eleştiri hem de kendine bir övgü belirtilmekte.
peki nasıl kurtulabiliriz?
narsist kişilerle baş etmenin tek yolu ironik olacak ama onlarla baş etmemektir çünkü narsist kişilerin amacı zaten iyi veya kötü sizin ilginizi çekmek ve sizi olabildiğince sömürmektir. ilgi göstermemek ve kulak vermemek içlerindeki var olan eziklik ve öfkeyi açığa çıkarır bu sayede de daha orantısız hareketlere başlarlar işte tam bu noktada bilmeniz gereken ve yapmamanız gereken hata şudur ki: "narsist kişiyi düzeltemezsiniz sadece sinirini bozarsınız" felsefesidir. narsist kişileri sakın ola düzelteyim, onlara meydan okuyayım gibi amacınız olmasın çünkü yine belirttiğim gibi amaçları budur zaten ilginizi çekebilmek.
narsist kişi onu umursamadığınızı görüp kontrolünü kaybettiğinde ona sadece tek bir mesaj verin "artık hayatımdan çıkıyorsun." onu yok saydığınızı gören narsist şahıs ikinci bir şoka uğrar ve kontrolünü tamamen kaybeder.
ilişkinizi bitirdikten sonra sizi çeşitli şekilde hakaretlerle, tehditlerle tekrar kendilerine çekmeye çalışabilirler. siz sadece tavrınızı koruyun en sonunda dayanamayıp başka birine yapışmaya gideceklerdir.
zamanında bu tarz bir insandan çok çekmiş biri olarak tek verebilecegim tavsiye budur. gördüğünüz yerde uzak durun. bırakın sizin yanınızda olamamalarının hırsıyla ve kiniyle boğulsunlar. son olarak kendinizi olduğunuz gibi sevin kimse için karakterinizi ve hayat tarzınızı değiştirmeyin.
sevgilerimle...
devamını gör...
sürekli ayrılıp barışan çiftler
prüzlü zeminlerde ilerleyen ilişkiler için söylenen "uzatmalı" nitelemesine konu ve örnek teşkil eden çiftlerdir.
bu tip örneğin bir de, "taşıma su ile..." diye başlayanı vardır.
bu tip örneğin bir de, "taşıma su ile..." diye başlayanı vardır.
devamını gör...
kız mısın diye mesaj atan erkek yazar
kaybetmeye mahkum eleman. yav oğlum siz nasıl bir yokluktasınız demeyi geçtim sizin hiç insana saygınız da mı yok kadına saygınız da mı yok? twitter ve facebook dayıları dolmuş buraya.
devamını gör...
spotlight effect
amacı "hatalarımızın düşündüğümüz kadar dikkat çekmediği" gerçeğini kanıtlamak olan bu etkiyi, cornell üniversitesi'nden bir grup psikolog deney olarak yapmıştır.
psikologlar, deneklere üzerinde utanacakları bir resim olan tişörtler giydiriyor ve onlardan dışarı çıkmalarını, insanlar arasında dolaşmalarını istiyor. öncesinde de kaç kişinin göreceğine dair bir tahminde bulunmalarını söylüyor. denekler istenileni yapıyorlar.
sonuç; tişörtü fark edenlerin sayısı, deneklerin söylediği sayının çeyreği kadar. bu da bize gösteriyor ki; gün içerisinde yaptığınız ve de pişmanlığından kıvrandığımız birçok hata kimsenin umrunda değil. *
bu nedenle sevgili yazarlar, hataların için pişman duymayın. muhtemelen sizden başka kimsenin haberi yok! *
edit: imla.
psikologlar, deneklere üzerinde utanacakları bir resim olan tişörtler giydiriyor ve onlardan dışarı çıkmalarını, insanlar arasında dolaşmalarını istiyor. öncesinde de kaç kişinin göreceğine dair bir tahminde bulunmalarını söylüyor. denekler istenileni yapıyorlar.
sonuç; tişörtü fark edenlerin sayısı, deneklerin söylediği sayının çeyreği kadar. bu da bize gösteriyor ki; gün içerisinde yaptığınız ve de pişmanlığından kıvrandığımız birçok hata kimsenin umrunda değil. *
bu nedenle sevgili yazarlar, hataların için pişman duymayın. muhtemelen sizden başka kimsenin haberi yok! *
edit: imla.
devamını gör...
kitaplardaki en etkileyici giriş cümlesi
“hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum. bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi? evet, bunun hayatımın en mutlu anı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu.
orhan pamuk - masumiyet müzesi
orhan pamuk - masumiyet müzesi
devamını gör...
tanrı'ya sorulacak tek soru
benim hesap ne kadar?
devamını gör...
ölen müzisyenler
her ne kadar müzisyen kelimesi onları tanımak, anlatmak için basit kalsa da
(bkz: cem karaca)
(bkz: barış manço)
(bkz: cem karaca)
(bkz: barış manço)
devamını gör...
milyon dolarlar kazanıldığında alınacak ilk şey
hiç vakit kaybetmeden bir yolunu bulup başka bir ülkeye yerleşerek katılacağım anket başlığı olurdu.*
devamını gör...
ilhan berk
tek pişmanlığım kelimelerimi bile hak etmeyen insanlara, saatlerce cümle kurmaktı.
devamını gör...



