bende derin üzüntü ve hayal kırıklığı uyandıran haberdir. sebebi...

artık sinirlenemiyorum bile. bu ülke için bir şeyler yapmak istiyorum, istiyordum! belki de hala istiyorum.* yemin ediyorum, gecelerce ders çalışıyorum. eminim ülkenin akademik kadrosundaki idealist birçok kişi de böyledir. yeni şeyler üretmeye çalışıyoruz. kafamız patlıyor. yaşıtlarım kızlar eğlenirken, gezerken benim gözlerimin altı morarıyor yemin ederim ya. neden? şu saçma ülke için bir şeyler yapmak için. yurtdışına gittiğimizde bize "sizin ülkenizde meyve var mı? sizin ülkeniz çöl mü? deniz var mı? bilim var mı? sanat yapıyor musunuz?.." gibi lanet sorulara maruz kalmamak; ülkenin sosyokültürel itibarını bir nebze olsun yükseltmek için beyin patlatıyoruz. ama millet ne yapıyor? devasa çay bardağı... helal olsun!

ülkelerin akademik makalelerinin sayısı ile ekonomik gelişmişliği arasında pozitif korelasyon vardır. bilim ve sanat alanında gelişmişlik tanınırlılığı ve itibarı arttırır; devasa çay bardakları ve saçma yapılar değil. zaten ekonominin bir sıkımlık canı kaldı. böyle şeylere para akıtılacağına daha çok proje fonlayın.*
devamını gör...

günaydın sözlük, günaydın diğerleri.

mahalle karışık, mahalle sakat.
türkan dahil hepimiz tetikteyiz, ağır abiler kozlarını paylaşamadı dakikalardır. muhtemelen kız meselesi ama araya girip soramıyoruz da, allahım sen bizi koru yarabbim, hergün başka bir gerginlik, inşallah silahlar çıkmaz ortaya.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hakkında bu kadar az tanım girilmesine şaşırdığım bir umberto eco şaheseridir.ben bu kitabı bitirdiğimde açıkçası büyük bir boşluğa düşmüştüm. manastırda geçen, yedi bölümden oluşan bir cinayet romanıdır esasen fakat gerek ortaçağ mimarisi gerek hristiyanlık dinindeki bazı karşıt görüşler ve görüşlerin takipçileri arasındaki çatışmalar çok detaylıca anlatılmıştır. bu sebeple kitabın başlangıcı biraz sıkıcıdır. fakat eco bizzat kendisi temponun biraz ağır olacağını zira ortaçağda bir manastırda gelişen bir hikayeyi okuyan kişilerin bu hayatın monotonluğuna dair bir kefaret ödemeleri gerektiğini belirtmektedir. orta çağ üzerine bunca kafa yormuş bir insanın buna hakkı var diye düşünüyorum ben naçizane. bazen uzun tasvirler sebebiyle sıksa da kesinlikle mükemmel bir kurguya sahiptir ve belirli bir yerden sonra akıp gitmektedir. kitap hakkında bazı bilgiler de verelim:
eco kitabın girişinde olayın geçtiği manastırı anlayalım diye manastırın bir haritasını da çizmiştir. dönüp dönüp bakmanıza gerek yok bi zaman sonra anlıyorsunuz zaten.
kitap bir kütüphane etrafında dönmektedir ve kütüphaneyi kör bir kütüphaneci idare etmektedir. bu kör kütüphaneci borges'ten başkası değildir. borges de arjantin ulusal kütüphanesinin müdürü iken gözleri görmüyordu. borges'in o meşhur sözünü de bu vesileyle hatırlayalım: ''bana aynı anda hem 800bin kitabı hem de karanlığı veren tanrının muhteşem ironisi...''
kitabın adı başta farklıdır, farklı birkaç isim bulmuştur eco. bunu kitabın sonunda izah eder ve bu ismi vermesinin sebebi olarak isme takılmamamız gerektiği açıklamasını yapar. zira bu ismi romeo ve juliet'ten alıntıdır ve bu alıntının meali de bu açıklamadan farklı bir şey değildir aslında:
''adın ne önemi var?
gülün adı gül değil de başka bir şey olsaydı
yine aynı güzellikte kokmaz mıydı?''

ayrıca kitabın filmi de çekilmiştir. henüz izlemek nasip olmadı.
yarım bırakanı çoktur bu kitabın, bitirenler pişman değildir. okuması biraz emek ister, özel vakit ayıramayacakların uzak durmasını tavsiye ederim.
devamını gör...

hayatın, yaşamın getirdiği mecburiyetleri düşündüren eylem, metazori.

yoksa iki ucu incecik bir boğaza bakan, haritada evin kücücük arka odasını andıran iki yarımada etrafında neden türkiye'nin yaklaşık %20'sine yakın insanın bile bile sıkıştığı sorusu bile akıllara gelir.
devamını gör...

sohbet etme şansına erişmiş olduğum yazar. saygılı, seviyeli, bilgili, kültürlü, sanat sever herhaliyle imrenilesi... entrylerine söyleyecek söz bulamıyorum. selamlar buralarda arkadaşlık kurduğum ilk yazar kişisi.
devamını gör...

buradan

türk diyanet vakıf-sen genel başkanı ünal " bu 18 günlük kapanma sürecinde, sigara satışının sınırlandırılması, ulaşılabilirliğin zorlanması için satış sınırlandırılması getirilmelidir." dedi.


konu bence virüs falan değil.
devamını gör...

türk dil kurumu'nun tanımına göre: bir şeyin fiyatını artırma, bindirim. link

türk halkının hayal güçlerinin de verdiği yetkiye dayanarak farklı tanımlar da alabilmektedir. cümle içinde kullanırsak: "ülke vatandaşları zama zam gelmesini artık normal karşılıyordu..."
devamını gör...

ayder yolunda cici bir restoran.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

şaka değil cidden var böyle bir şey. zamanında sosyal medya bağımlılığından muzdariptim ve bütün hesaplarımı kapattım ama şimdi ne olduysa kendimi dönüp dolaşıp kafa sözlükte buluyorum. bu nedir arkadaş ? sözlüğü açarken kodların arasına büyü mü sıkıştırdınız ne yaptınız ? sabah gözümü açıyorum direkt buraya bakıyorum yahu.
aynı şekilde sözlükten ayrılan bazı arkadaşların "çok zamanımı alıyor" demesi de dikkatimi çekmişti.
devamını gör...

depresyonda olması muhtemeldir. hafife alınmaması gerekir, psikoloğa gitmelidir.
devamını gör...

gündemden tamamen sıyrılmak mümkün değil lakin gündemin iç karartıcılığından biraz olsun uzak kalmaya çalışmak kaliteli bir hayat yaşamanızı sağlar.
devamını gör...

zordur. suya girip ıslanmamaya çalışmak gibidir. bu çağda denemek bile yorar insanı. yine de kupkuru kalıp yorulmak dileğinde olalım biz.
devamını gör...

durup dururken bile gülebilen birisiydim. ne olursa olsun gülen. o yüzden körkahkaha.
devamını gör...

ikisi de birbirinden şahane,anladınız siz.
devamını gör...

insanın pudra şekeri yolculuğu
ınsan pudra şekeri ile yaşar
adı:pudra şekeri
ustalık gerektiren pudra şekeri çekme sanatı
kuyucaklı pudra şekeri
bir pudra şekeri macerası
her yerde pudra şekeri var
aynı pudra şekerinin altında
senden önce pudra şekeri
pudra şekerine fısıldayan adam
pudra şekeri ayarlama enstitüsü
fakat pudra şekeri bu derin bir tutku
hasretinden pudra şekeri eskittim
genç pudra şekerin acıları
pudra şekeri ve pudra şekeri
vadideki pudra şekeri
pudra şekeri uğruna yaptıklarımız
pudra şekeri hırsızı
pudra şekerinin götürdüğü yere git
piraye'de pudra şekeri olmak
pudra şekeri müzesi
bilinmeyen bir pudra şekerinin mektubu
devamını gör...

yüxek ses lütfen.

devamını gör...

bir yere , emek, zaman ve sevgini veriyorsan , bağlanır sahiplenir sin, kafa sözlük böyle bir yer , inşallah bozulmaz aynı kalitede devam eder.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

almancada biçim, şekil anlamına gelen gestalt kelimesi psikologların oluşturduğu akımın ismi olmuştur. gestalt akımına göre, bir deneyimin bütünü onun parçalarının toplamıyla aynı değildir. bilinci anlamanın yolu, parçaları değil, tüm deneyimi bir bütün olarak çalışmaktan geçmektedir.italyan ressam arcimboldo’unun bu resmi gestalt’ın “bütün, parçaların toplamından fazladır” prensibine örnek olarak gösterilmektedir. resimin bütünü bir insan yüzünü göstermesine rağmen, tek tek bakıldığında meyvelerden oluşmaktadır.
devamını gör...

günümüz sosyal medyalarında olduğu gibi takip edene takip beğeni yapana beğeni olduğu içindir.
#842029 bu entrye katılıyorum, emek veren arkadaşlara destek olunması gerektiği kanaatindeyim.
insanları mutlu etmek çok kolay, bilene..
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim