sümer mitolojisinde, tanrıların kralı olan anu, göksel katmanların en üstünde oturur. aynı zamanda, gökyüzü tanrısı, cennetin tanrısı olarak da adlandırılır. sümerler, anu'nun kötülükleri yok etmek amacıyla yıldızları asker olarak yarattığına inanırlardı. anu, anunnakiler'in babasıdır. anunnakiler ise sümer mitolojisinde panteondaki en güçlü tanrıları ifade eder. hem anu'ya hem de anunnakiler'e asur ve babil mitolojilerinde de rastlanmaktadır.
devamını gör...

kendi halkının kandırılarak yok edilmesini engellemek üzere kendisini tehlikeye atan musevi kadın easter'in hikayesini kutlayan festival'dir.
devamını gör...

ilk üyeleriyiz diye mi böyle olduğunu bilemediğim durumdur.

şahsen bu platform başarıya ulaşırsa neden bilmiyorum kendim başarmışım gibi gurur duyacağım. iki gündür buradayım ve benim gibi düşünenler olduğuna eminim.
devamını gör...

1.3 milyonluk nüfusuyla boyundan büyük işler yapan, dijitali seven ve benimseyen ülke.

skype, playtech, transferwise ve bolt'tan teşkil unicorn kervanına geçtiğimiz günlerde pipedrive'ı da katarak tam 5 tane 1 milyar dolar üstü değerlemeli şirketle diğer ülkelere ibret olmaktadır (bkz: unicorn). taşı toprağı dijitaldir.
devamını gör...

mevcut ekonomik koşullarda ve öğrenci iseniz, imkansıza yakındır.
devamını gör...

amanın el-patron,
nickaltına teşrif etmişsiniz. zahmet etmeyeydiniz. biz gelirdik:)
yazdığınız iltifatlar için teşekkür ederim.
selamlar:)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: erkeklerin regl olmama rezaleti)

allaha bu konuda bende çok kırgınım.*
devamını gör...

haksız olduğunda “ haksızsın” diyemiyorum .
babalar her zaman haklı imiş.
devamını gör...

yukio mişima en sarsıcı intiharlardan birini, dövüş sanatları öğrencilerinden kurduğu bir ekiple gerçekleştirmiş ve hem yazdıkları hem yaptıkları hem de ölümü ile efsane olmuş japon yazardır. bir maskedir mişima ve bunu itiraf etmiştir romanında. üç kez nobel’e aday olan mişima ödülü hiç kazanamazken yakın arkadaşı kavabata ilk seferde bu ödülü kazanmıştır. mişima fotomodellik bile yapmış ve oldukça cüretkar pozlar vermiştir. narsistik kişilik bozukluğu, silahlara düşkünlük, koltuk altı fetişizminin yanı sıra samuray ahlakını sürdürme inancına da sahip olan bu tuhaf ama büyüleyici yazar bir askeri üssü öğrencileri ile ele geçirip manifestosunu okuduktan sonra seppuku yaparak intihar eder. yaptığı her şey, yazdığı her şey efsanenin gücünü artırır. bütün kitaplarını okuduğunuzda mişima’nın bu lirik intiharına giden yolları döşeyen her bir taşı göreceksiniz.
devamını gör...

birçok tarihi olan bir gündür. çoğu ülkede 17 şubat tarihinde kutlanır. abd'de 29 ekim, rusya'da 1 martta kutlanıyor. evrensel kedi günü 8 ağustostur.
kedi severlere ise her gün kediler günüdür.

kapı önlerine bir kap su bir kap mama koymayı ihmal etmeyelim.
devamını gör...

yine bir kadın cinayeti. videosunu paylaşmayacağım. ama vefat eden kadının kızının söyledikleri her gün işlenen cinayetlerin özeti gibi "50 kere şikayet ettik allah belanızı versin!"
evet, allah gerçekten belanızı versin. göktaşı mı çarpacak, yıldırımlar mı düşecek, kıyamet mi kopacak ne olacaksa olsun da kurtulalım şu dünyadan. yaşamaktan utanır oldum. kızının çığlıkları kulaklarımdan gitmiyor.


aksaray'da evli olduğu yemen akoda'yı silahla saldırarak katleden eşref akoda, silah sesleri üzerine bölgeye gelen polis ekipleriyle çıkan çatışmada öldü.

dha'da yer alan habere göre kadın cinayet, saat 07.00 sıralarında büyük bölcek mahallesi tatar sokak'ta meydana geldi.

eşref akoda, evlerinin önündeki sokakta evli olduğu yemen akoda'ya tabancayla saldırdı. ardından akoda, polislerle çıkan çatışmada yaralandı.

yemen akoda ve katil erkek çağrılan ambulansla aksaray eğitim ve araştırma hastanesine kaldırıldı.

acil serviste tedaviye alınan eşref ve yemen akoda, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.


devamını gör...

arjantinli yazar ve şair julio cortázar'ın salvo el crepúsculo isimli şiir koleksiyonun bir parçası olan şaheser. bildiğim kadarıyla şairin bu kitaptaki dilimize kazandırılmış olan tek şiiri ne yazık ki. le ceremonia gibi insanın ruhunu tamamen yakıp kavuran bir şiir yerine soluk bir alevi andıran bu ayrılık şiirini çevirmeyi tercih eden çevirmeni kınamakla beraber yine de çok güzel bir şiirdir bu. kitabın bende bulunan baskısında 23. sayfada yer alıyor. şiirin teması tamamen şairin aşk ve gitmek hakkındaki görüşleri ile tutarlı bundan ötürü şiir cortázar'ın bakış açısının oldukça iyi bir yansıması. bana gelince, şiir beni tutup 1950'lerin sonuna çekiştiriyor. montparnasse'da yağmur bastırmış ama ben ıslanma telaşesinden sıyrılmış ellerim ceplerimde yürüyorum yol boyu. şiirin sonunda geçen kahveden, o hak edilmiş ayrılığa şahit olan yerden çıkıp sokağa karışmışım yalnızca. hüsran yok ama rahatlatmamış beni, zaman hiç durmamış; cebimde yalnızca iki üç metelik, adımlarım koşarak geçip giden insanlara çarpmamak için bile duraksamıyor ama nereye yürüdüğümü de bilmiyorum. bu şiirin beni çekip götürdüğü yer şairin de şiirini yazdığı eski montparnasse ve yitip gitmenin karşı konulamaz bir hafifliğe dönüştüğü bir yer.


evrensel kusurluluk kuşkusuna katkıda bulunur
bana kalıt bıraktığın o kırılgan anı
aynalarla kirli tabaklar arasında bir yüz
güneşin ağulandığının, her bir buğday tanesinde
yıkımın silahının ırgalandığının kesinliğine
karşı savunur gelip çatan son saatimizin kırılganlığı
aslında aydınlıkta, sessizlik içinde geçirilmesi gerekmektedir


a la sospecha de imperfección universal contribuye este recuerdo que me legas, una cara entre
espejos y platillos sucios.
a la certidumbre de que el sol está envenenado,
de que en cada grano de trigo se agita el arma de la ruina, aboga la torpeza de nuestra última hora
que debió transcurrir en claro, en un silencio


söylenecek ne kaldıysa kaçınmadan söyleneceği yerde
ama hiç de böyle olmadı ve ayrıldık
tam da hak ettiğimiz gibi
kasvetli leş gibi bir kahve köşesinde
yanımız yöremiz kurtçuklarla sigara izmaritleriyle çevrilmiş
acınası öpücüklerimizi çöken geceye katarak


donde lo que quedaba por decir se dijera sin menguas. pero no fue así, y nos separamos
verdaderamente como lo merecíamos, en un café mugriento, rodeados de larvas y colillas,
mezclando pobres besos con la resaca de la noche.




devamını gör...

troll, cinsiyetçi ve ayrımcı tavırlarından sebep sözlükten uzaklaştırılan, ilk mahlası doğukan olan yazardır.
biz uçurdukça, o yeni bir hesap alıp, kalabalıktan faydalanıp araya kaynamaya çalışıyor.

yahu 11 ne be 11 ne, ben bu kadar girmiyorum sözlüğe vicdansız*

2.dünya savaşındaki japon kamikaze pilotları yanında halt eder doğukan.
yeter artık doğukan.
düş yakamızdan doğukan.
yorul artık doğukan.
bu aşk bize zarar veriyor doğukan.

allahın var mı doğukan ?
devamını gör...

youtuber olmayacağım. ama olsaydım da barış özcan ' ın içeriklerine benzerdi içeriklerim.
devamını gör...

güvendir.
devamını gör...

aman çok korktum diye yanıtlanabilir.
devamını gör...

2006 yılında 8 ay ömür biçilmiş bir adam olarak yazayım.

en sevdiğim çocukluk arkadaşımın yanına gidip, cem bana 8 ay ömür biçtiler demiştim. aklımda ise anne babaya bunu nasıl söyleyeceğim endişesi vardı.
söylemedim.
sonrasında sevgilimle paylaştım, o gün terk etti.
uzun süre yükü üzerimde taşıdım. işi bıraktım, birkaç farklı doktor görüşü aldım, ciddi para harcadım. en son bulgaristan göçmeni devlet hastanesinde bir hekim, olm sen ms hastası olamazsın, ms'in bir tipolojisi var ve sen o tipolojiye uygun değilsin dedikten sonra bıraktım peşini.
geçen yıllara rağmen ms plağı zannedilen plaklar çoğalmadı, teşhis yalan oldu.
ilk teşhis konulduğunda, korkudan çok bir sükunet ve kabulleniş vardı ama aileme nasıl söylerim kısmı gerçekten yıkıcıydı.
özellikle annemin sürekli gelip, oğlum kötü bir şeyin yok değil mi diye tekrar tekrar sorması ve her seferinde yalan söyleyip, ya ben iyiyim, birşeyim yok demek ama her gün eve bel mr'ı boyun mr'ı beyin mr'ı vb bir yığın hastane evrakıyla gelmek onları endişelendiriyordu.
devamını gör...

bu konu birçok kişinin kafasını karıştırıyor.

mesela dışarıda lavabolarda erkek tarafına erkek yazılır. doğru olan bu, evet. ama kadın tarafına bayan yazılır. #46108 dediği gibi, bayan bir hitap cümlesidir. cinsiyeti, kadın kelimesi belirtir. kadın yazılmalıdır.

böyle kullanılmasının sebebi, kadın kelimesinin cinselliği çağrıştırması olduğunu düşünüyorum. çünkü evlenmeden önceki döneme "kızken" diye bahseden bir kesim var. bu yüzden kadın denince akla ilk gelen cinsellik oluyor. kadınım demek cinsel hayatı var olarak algılanıyor. acaba kız mı kadın mı derken en iyisi bayan demek diyip kestirip atılıyor.

özellikle amerikan filmlerinde dikkat ederseniz hocalarına hitap ederken mr. & mrs. derler. işte bay & bayan doğru kullanımı budur.

tanımadığınız birine seslenmek için bayan denebilir sakıncası yoktur. ancak beyler, herkesin kafası karışık olmadık tepki alabilirsiniz. işinizi sağlama almak için sadece bakar mısınız, veya hanımefendi diyebilirsiniz.

ha bir de (bence kullanılmasında sakınca yok) bayan kelimesinin kökü bay olduğu için sevmeyen bir grup var. bol şans...
devamını gör...

n-asetil glukosamine ve glukronik asitten oluşur.
sülfatlanmamıştır.
proteinlere kovalent bağlanmamıştır.
eklemlerde,sinovial sıvıda,kordon kanında bulunur.
devamını gör...

bu aralar ozelden "naber tatli kıs tanisalim mi?" diye sorasim var ama yanlis anlar diye de tirsmiyorum degil. nickinden dolayi midir nedir, tanimlamalarda kendisini de rastlayinca bir gulumseme geliyor, cok samimi,cok tatli, hep boyle olsun...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim