gereksiz yere para harcanan şeyler
sabun. gereğinden fazla sabun. bir sürü sabun. rengarenkler, kokuları da değişik değişik. çok güzel. sabun alma bağımlısıyım.
devamını gör...
psikolojik şiddet
fiziksel şiddetten çok daha tehlikeli ve yıkıcı olan şiddet türüdür.
vücut yarası geçer ama kalp yarası geçmezmiş.
vücut yarası geçer ama kalp yarası geçmezmiş.
devamını gör...
takipçi
dün 95 kişiydi. sabah baktım 94 kişiye düşmüş. bak kim bıraktıysa takibi çıksın adam gibi söylesin. *
edit: ayrıca kalan 94 kişiye ayrı ayrı sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. var olun. birlikte nice yarınlara!
edit: ayrıca kalan 94 kişiye ayrı ayrı sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. var olun. birlikte nice yarınlara!
devamını gör...
kanal istanbul'un olumlu yanları
bu ülkeye kötü bir şey yapılacaksa en başta söylenilen şey "istihdam yaratacak" lafıdır.
bu öyle bir kılıftır ki insanlara çeşitli hayal kurdurup işin pis yanlarını örtmede üstüne yoktur.
köylünün arazisine çöplük yapılır ama istihdam yaratacak,çöp toplayarak maddi sıkıntılarınız sona erecek, denir.
termik santral yapılır kanser olacaksınız ama işiniz olacak, denir.
ve bunun gibi onlarca örnek...
her dönem siyasetçinin ve bu siyasetçileri destekleyenlerin gözde lafıdır.
şu beklenen istihdam bir türlü sağlanamadı yahu?
bu öyle bir kılıftır ki insanlara çeşitli hayal kurdurup işin pis yanlarını örtmede üstüne yoktur.
köylünün arazisine çöplük yapılır ama istihdam yaratacak,çöp toplayarak maddi sıkıntılarınız sona erecek, denir.
termik santral yapılır kanser olacaksınız ama işiniz olacak, denir.
ve bunun gibi onlarca örnek...
her dönem siyasetçinin ve bu siyasetçileri destekleyenlerin gözde lafıdır.
şu beklenen istihdam bir türlü sağlanamadı yahu?
devamını gör...
modern kölelik
asgari ücret+ yol+ yemek+sgk
devamını gör...
never say no to panda
son derece komik reklam serisinin sloganıdır. peynirini yemiyoruz diye tüm bu agresiflikler. ürkütücü.
devamını gör...
sarı kabartmalı parke taşı
görme engelliler için tasarlanmış sarı kabartmaları bulunan parke taşları. tasarlayan da geçtiğimiz aylarda hayatını kaybeden mimar cengiz bektaş. ilk olarak kızılay ile tandoğan arasında kullanılmış ve sonra yaşadığımız şehirlere yayılmış. tek kötü tarafı kar yağdığında kayganlaşması.
devamını gör...
bostancı ocağı
--- alıntı ---
tesis tarihi kesin olarak tesbit edilememekle birlikte ı. murad devrine kadar çıkar. bostancı ocağı'nın efradı devşirme oğlanlarının güçlü ve gösterişli olanlarından seçilerek sağlanır, özellikle bosnalı poturoğulları'nın çocukları tercih edilirdi. topkapı sarayı'nın dış hizmetlilerinden olan bostancıların başlıca görevleri saraya ait bağ ve bahçelerle padişaha mahsus kayıklarda çalışmaktı. ancak bunlar saraya ait her işte kullanılabilirlerdi. bostancıların saray içinde çalışanlarına "gılmânân-ı bağçe-i hâssa", dışarıda olup da saraya mahsus bağ ve bahçelerde hizmet edenlerine ise "gılmânân-ı bostâniyân" denilirdi. istanbul dışında edirne'de de bir bostancı ocağı vardı. bursa, gelibolu, hatta amasya gibi padişahlara mahsus bağ ve bostanların olduğu yerlerde de bostancılar bulunurdu.
bostancıların en büyük âmiri bostancıbaşıydı. bostancıbaşı istanbul'un başta boğaziçi ve adalar olmak üzere önemli bir kısmının asayişinden sorumluydu. padişahın bindiği kayığın dümenini o tutar, görevli bostancılar kürek çekerdi. önemli bir görevi de genellikle saray içinde olmak üzere idam cezasına mahkûm kimselerin infazını yapmaktı. hükümdardan sonra sarayda sakal bırakma hakkına sahip tek kişi bostancıbaşıydı. bostancıbaşılarda boğaziçi ile haliç'te mevcut yalıların tamamını ihtiva eden defterler bulunurdu. onun izni olmadan hiçbir yerde yalı yapılamazdı. hep saraydan yetişen ve tayin edilen bostancıbaşılar dış hizmete genellikle sancak beyi olarak çıkarlar, bazan da ya kapıcıbaşı veya beylerbeyi olurlardı. vezîriâzamlığa kadar yükselen bostancıbaşılar bile vardı.
öteki kapıkulu ocaklarına göre padişaha karşı daha sadık ve güvenilir olan bostancılar 1703'teki hariç isyan hareketlerine pek karışmamışlardır. bu sadakatlerinden dolayı ı. mahmud devrinde açılan mühendishâneye ilk öğrenciler bu ocaktan alınmış, aynı şekilde ııı. selim'in kurduğu nizâm-ı cedîd de bu ocağa bağlanmıştır. 1826'da yeniçeri ocağı'nın ilgasından sonra istanbul'un asayiş ve inzibatı yeni kurulan asâkir-i mansûre'ye havale edilince bostancı ocağı'nın varlığına gerek duyulmamış, aynı tarihte bu ocak da ilga edilmiştir. ancak bu ilga keyfiyeti öteki ocaklarınki gibi değil, yapılan bazı ıslahatlar ve çıkartılan yeni bir kanunnâme ile ocağa yön verilmek şeklinde olmuştur. bir kısım bostancılardan kurulan tâlimli hassa askerleri daha sonraki hassa ordusu'nun ve bugünkü birinci ordu'nun temelini teşkil etmiştir. edirne'deki ocak ise tamamen lağvedilmiştir.
--- alıntı --- buradan
tesis tarihi kesin olarak tesbit edilememekle birlikte ı. murad devrine kadar çıkar. bostancı ocağı'nın efradı devşirme oğlanlarının güçlü ve gösterişli olanlarından seçilerek sağlanır, özellikle bosnalı poturoğulları'nın çocukları tercih edilirdi. topkapı sarayı'nın dış hizmetlilerinden olan bostancıların başlıca görevleri saraya ait bağ ve bahçelerle padişaha mahsus kayıklarda çalışmaktı. ancak bunlar saraya ait her işte kullanılabilirlerdi. bostancıların saray içinde çalışanlarına "gılmânân-ı bağçe-i hâssa", dışarıda olup da saraya mahsus bağ ve bahçelerde hizmet edenlerine ise "gılmânân-ı bostâniyân" denilirdi. istanbul dışında edirne'de de bir bostancı ocağı vardı. bursa, gelibolu, hatta amasya gibi padişahlara mahsus bağ ve bostanların olduğu yerlerde de bostancılar bulunurdu.
bostancıların en büyük âmiri bostancıbaşıydı. bostancıbaşı istanbul'un başta boğaziçi ve adalar olmak üzere önemli bir kısmının asayişinden sorumluydu. padişahın bindiği kayığın dümenini o tutar, görevli bostancılar kürek çekerdi. önemli bir görevi de genellikle saray içinde olmak üzere idam cezasına mahkûm kimselerin infazını yapmaktı. hükümdardan sonra sarayda sakal bırakma hakkına sahip tek kişi bostancıbaşıydı. bostancıbaşılarda boğaziçi ile haliç'te mevcut yalıların tamamını ihtiva eden defterler bulunurdu. onun izni olmadan hiçbir yerde yalı yapılamazdı. hep saraydan yetişen ve tayin edilen bostancıbaşılar dış hizmete genellikle sancak beyi olarak çıkarlar, bazan da ya kapıcıbaşı veya beylerbeyi olurlardı. vezîriâzamlığa kadar yükselen bostancıbaşılar bile vardı.
öteki kapıkulu ocaklarına göre padişaha karşı daha sadık ve güvenilir olan bostancılar 1703'teki hariç isyan hareketlerine pek karışmamışlardır. bu sadakatlerinden dolayı ı. mahmud devrinde açılan mühendishâneye ilk öğrenciler bu ocaktan alınmış, aynı şekilde ııı. selim'in kurduğu nizâm-ı cedîd de bu ocağa bağlanmıştır. 1826'da yeniçeri ocağı'nın ilgasından sonra istanbul'un asayiş ve inzibatı yeni kurulan asâkir-i mansûre'ye havale edilince bostancı ocağı'nın varlığına gerek duyulmamış, aynı tarihte bu ocak da ilga edilmiştir. ancak bu ilga keyfiyeti öteki ocaklarınki gibi değil, yapılan bazı ıslahatlar ve çıkartılan yeni bir kanunnâme ile ocağa yön verilmek şeklinde olmuştur. bir kısım bostancılardan kurulan tâlimli hassa askerleri daha sonraki hassa ordusu'nun ve bugünkü birinci ordu'nun temelini teşkil etmiştir. edirne'deki ocak ise tamamen lağvedilmiştir.
--- alıntı --- buradan
devamını gör...
koprolali
küfürlü konuşmakla birlikte aynı şeyleri tekrar etmekle karakterize ortalama 13-14 yaşlarda başlayan bir vokal tik hastalığıdır.
devamını gör...
bebeklerin durduk yere gülmesi
ısırasım geliyor güldükçe o tombik yanakları. çok masumlar.
devamını gör...
suya verilen önemin doğal gaza verilmemesi
temiz enerji (gunes enerjisi, ruzgar enerjisi,hidro elektrik enerjisi ....)olarak adlandirilan enerji uretim turlerine gecisin en buyuk nedeni budur zaten. fosil yakitlarin bitimi oyle zannedildigi gibi bir felaket degil, aksine dunyanin hayrina olacak bir durumdur. cikarilmasi maliyettir, islenmesi keza oyle, atmosfere olan etkisi en kotusudur ki, iklim degisikliginin en buyuk nedenlerinden beridir. kisacasi dunya bundan pek de etkilenmeyecek. cok yakin zaman da enerji tuketimimizin yaklasik %90 kadarini sadece gunes enerjisiyle bile karsilayacak teknolojilere sahip olacagiz. hatta avrupa'nin bir cok ulkelerinde 2025-2030 arasinda benzinli araba uretimi durdurulacak...ama! suyun yerine alternatif olarak koyabilecegimiz herhangi bir kaynagimiz malesef yok. su yasam icin cok degerlidir, olusabilecek bir su kitliginda 1 degil 100 sorunla karsi karsiya gelecegiz. elektrik kesintileri olusacak, tarim ve gida sorunlari bas gosterecek. hayvansal gidalarda sikintilar olusacak hatta kitlik cikacak. hijyenin ortadan kalkmasiyla hastaliklar artacak bla bla bla... ıste bu yuzden su hayati onem tasir. reklam slogani gibi olacak ama su hayattir.
devamını gör...
annenin en iyi olduğu konu
çok güzel manipüle eder mesela.
istediğini yaptırmakla bilinir.
titizdir, düzenlidir demeyeceğim ama çok güzel yemek yapar.
istediğini yaptırmakla bilinir.
titizdir, düzenlidir demeyeceğim ama çok güzel yemek yapar.
devamını gör...
erkeklerin gerçekten aşık olmaması
buna katılmıyorum ve bunu hayatında kötü ilişkiler yaşamış bir insanın söyleyebileceğini düşünüyorum. ha böyle olan insanlar var mıdır elbette vardır kadın erkek fark etmez ama bu. öncelikle en basitinden ilk kendi arkadaşlarıma bakıyorum. kimisi sadece takılmak için seviyor, kimisi de gerçekten, harbiden deli gibi seviyor. sadece kadınlar aşık olmaz sonuçta sadece bizim kalbimiz yok onların da var ve onlar aşık oluyor.
cinsellik mevsuzuna gelince ise bu çok doğal değil mi sizce de? birine aşıksınız ve normal olarak ona karşı fiziksel bir çekim hissedibilirsiniz. bunu da mesela sadece erkekler hissetmiyor. biz de hissediyoruz sonuç olarak. bu konuda erkeklerin daha çok önde görünmesinin sebebi küçüklükten itibaren bize bunun sanki bir ayıpmış, bizim de bu tarz duygularımız olamazmış gibi dayatılması. bu da çok yanlış.
neyse konuya geri dönelim kısacası herkesin bir kalbi var sonuçta. duygularımız da var. dediğim gibi bunun kadını erkeği yok. belki siz bugüne kadar denk gelmemiş olabilirsiniz ama emin olun bu hayatta gerçekten seven insanlar var. ben de bunlardan biri olarak görüyorum kendimi. çünkü sevgi güzel şey aşk güzel şey.
ayrıca bir şey daha demek istiyorum artık lütfen kadınlar şöyledir erkekler böyledir diye genellemeler yapmayı bırakalım. çünkü bunların geneli de doğru değil zaten.*
cinsellik mevsuzuna gelince ise bu çok doğal değil mi sizce de? birine aşıksınız ve normal olarak ona karşı fiziksel bir çekim hissedibilirsiniz. bunu da mesela sadece erkekler hissetmiyor. biz de hissediyoruz sonuç olarak. bu konuda erkeklerin daha çok önde görünmesinin sebebi küçüklükten itibaren bize bunun sanki bir ayıpmış, bizim de bu tarz duygularımız olamazmış gibi dayatılması. bu da çok yanlış.
neyse konuya geri dönelim kısacası herkesin bir kalbi var sonuçta. duygularımız da var. dediğim gibi bunun kadını erkeği yok. belki siz bugüne kadar denk gelmemiş olabilirsiniz ama emin olun bu hayatta gerçekten seven insanlar var. ben de bunlardan biri olarak görüyorum kendimi. çünkü sevgi güzel şey aşk güzel şey.
ayrıca bir şey daha demek istiyorum artık lütfen kadınlar şöyledir erkekler böyledir diye genellemeler yapmayı bırakalım. çünkü bunların geneli de doğru değil zaten.*
devamını gör...
lucifer (yazar)
latincede venüs gezegeninin sabahları gökyüzündeki parlak halini tanımlamak için kullanılan ve "ışık getiren" anlamına gelen, hristiyanlıkta ise şeytan veya şeytanın oğlunu temsil eden kelime.
devamını gör...
annelerin erkek çocuklarına ev işi yaptırmaması
kendi kendine yetemeyen sürekli başkalarına ihtiyaç duyan bireyler olmalarına sebep olur. hayatlarına dahil olan her kadını hizmetçi olarak görmeye başlarlar. bırakın öğrensin bilsin. evli de olsa bekar da olsa, ailesi ile de yaşasa yalnız da yaşasa kendi ihtiyaçlarını kendi görebilsin. karnı acıktığı zaman kimseden beklemesin.
devamını gör...
see no evil hear no evil
bir arthur hiller filmidir.

öncelikle filmin adı türkçeye “ bana göz kulak ol” diye çevrildi. bence müthiş bir çeviri zira “ eternal sunshine of the spotless mind”ın “sil baştan”, “ stepmom”ın ise “omuz omuza” çevirildiği bir ortamda pırıl pırıl parlayan bir çeviridir.
filmin başrollerinde geçmiş zaman katili tim burton’ın tekrar çekip gerçek sinemaseverleri mutsuz ettiği “ willy wonka and the chocolate factory” filminde willy wonka’yı bu filmdeki rolü haddinden fazla abartılan johnny depp’ten kat kat iyi bir şekilde canlandıran gene wilder ve büyük ve tartışmalı komedyen richard pryor oynamakta.

filmin konusu ise gerçekten yazarlarını ayakta alkışlama isteği uyandıracak kadar muhteşem. bir market işleten dave ve işe yeni aldığı çalışanı wally bir cinayete “şahit” olurlar ama polis bu tanıklığı pek ciddiye almaz çünkü dave işitme engelli, wally ise görme engellidir.
polis onları ciddiye almasa da sonuçta dave olayı görmüş, wally ise işitmiştir. dolayısıyla cinayeti işleyenler için büyük bir tehlike ara etmektedirler. bundan sonra hayatta kalmak için biri birinin gözleri, öteki ise diğerinin kulakları olmak zorundadır. yani birbirlerine göz kulak olmadan hayatta kalmaları mümkün olmayacaktır.

izlenmeye değer ve kahkaha garantili bir filmdir.

öncelikle filmin adı türkçeye “ bana göz kulak ol” diye çevrildi. bence müthiş bir çeviri zira “ eternal sunshine of the spotless mind”ın “sil baştan”, “ stepmom”ın ise “omuz omuza” çevirildiği bir ortamda pırıl pırıl parlayan bir çeviridir.
filmin başrollerinde geçmiş zaman katili tim burton’ın tekrar çekip gerçek sinemaseverleri mutsuz ettiği “ willy wonka and the chocolate factory” filminde willy wonka’yı bu filmdeki rolü haddinden fazla abartılan johnny depp’ten kat kat iyi bir şekilde canlandıran gene wilder ve büyük ve tartışmalı komedyen richard pryor oynamakta.

filmin konusu ise gerçekten yazarlarını ayakta alkışlama isteği uyandıracak kadar muhteşem. bir market işleten dave ve işe yeni aldığı çalışanı wally bir cinayete “şahit” olurlar ama polis bu tanıklığı pek ciddiye almaz çünkü dave işitme engelli, wally ise görme engellidir.
polis onları ciddiye almasa da sonuçta dave olayı görmüş, wally ise işitmiştir. dolayısıyla cinayeti işleyenler için büyük bir tehlike ara etmektedirler. bundan sonra hayatta kalmak için biri birinin gözleri, öteki ise diğerinin kulakları olmak zorundadır. yani birbirlerine göz kulak olmadan hayatta kalmaları mümkün olmayacaktır.

izlenmeye değer ve kahkaha garantili bir filmdir.
devamını gör...






