
yemin ettim
kayahan'ın 1991 çıkışlı albümü ve bir şarkısının ismi.
çok ses getirmiş, içindeki şarkıların bir çoğu farklı kulvarlardaki şarkıcılar tarafından yorumlanmıştır.
çok ses getirmiş, içindeki şarkıların bir çoğu farklı kulvarlardaki şarkıcılar tarafından yorumlanmıştır.
devamını gör...
edebiyat dedikoduları
liseyi birlikte okuyan “iki can” arkadaş, eğitimleri boyunca harçlıklarını biriktirdiler. liseden mezun olduktan sonra milli eğitim bakanına gidip, yurtdışında okumaya gönderilmelerini istediler. parlak notlarla okullarını bitiren gençleri dinleyen bakan, sözüne başlamadan önce birini dışarı çıkardı. odasında kalan gence “seni gönderebilirim ama arkadaşım gönderirsem dedikodu olur. ‘oğluna torpil yaptı’ derler. bu yüzden onu gönderemem” dedi. bakan oğlu babasının kararına boynunu büktü, “madem öyle benim biriktirdiğim parayı da sen al. hiç olmazsa amacımı kısmen gerçekleştireyim” diyerek yıllardır biriktirdiği tüm parasını arkadaşına verdi… bakan, milli eğitim bakanı hasan ali yücel’di, dedikodu olur endişesiyle yurtdışına göndermediği öğrenci ise oğlu can yücel’di. yurtdışına giden öğrenci ise daha sonra dünyanın en ünlü beyin cerrahı olacak prof. dr. gazi yaşargil…
efendim bu dedikodu pek ünlüdür fakat zamanında bizzat gazi yaşargil tarafından şu sözlerle yalanlanmıştır:
“ne bana burs verildi ne de can’a. hasan ali yücel, temmuz 1943’te yanıma gelerek ‘gazi bey, can bana söyledi viyana’ya gitmeye karar vermişsiniz. ben de can’ı ingiltere’ye göndereceğim. lütfen onu ikna edin’ dedi. ben de ikna ettim, yol gösterdim sadece. ama ikimize de burs verilmedi. ikimizde ailemizin imkânlarıyla yurtdışına çıktık. can çok iyi arkadaşımdı.”
benden bir dedikodu:
yahya kemal beyatlı ile nazım hikmet'in annesi celile hanım, yakup kadri karaosmanoğlu'nun da vesilesi ile biraraya gelirler ve bu buluşmadan bir aşk filizlenir. bu sırada nazım hikmet bahriye mektebinde öğrencidir ve yahya kemal de ona hocalık yapmaktadır. bu hocalık sadece okul ile sınırlı değildir, yahya kemal celile hanım'ın evinde de nazım'a ders vermektedir. böyle bir ders gününde nazım, annesi celile hanım'la aralarında bir şey olduğunu hissettiği hocası yahya kemal'e "hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremezsiniz" der.
günler haftalar geçedursun celile hanım bundan habersiz yahya kemal ile düğün hazırlıklarına başlar fakat çok geçmeden yahya kemal artık onu istemediğini, dolayısıyla böyle bir evliliğin olmayacağını söyler ve bir aşk yarım kalır.
üzerinden yıllar geçer, nazım siyasi suçlardan yargılanır ve tutuklanır. annesi celile hanım, oğlunun kurtulması için son bir ümit ile yahya kemal'e mektup yazar. fakat bu mektup asla karşılık bulmaz.
1956'da celile hanım ondan 2 yıl sonra da yahya kemal hayata veda eder. hiç yaşanmamış bir aşk da böylece toprağa karışır.
ekleme: edebiyat sayılır mı bilmem ama bir de şu var: iğne hadisesi
efendim bu dedikodu pek ünlüdür fakat zamanında bizzat gazi yaşargil tarafından şu sözlerle yalanlanmıştır:
“ne bana burs verildi ne de can’a. hasan ali yücel, temmuz 1943’te yanıma gelerek ‘gazi bey, can bana söyledi viyana’ya gitmeye karar vermişsiniz. ben de can’ı ingiltere’ye göndereceğim. lütfen onu ikna edin’ dedi. ben de ikna ettim, yol gösterdim sadece. ama ikimize de burs verilmedi. ikimizde ailemizin imkânlarıyla yurtdışına çıktık. can çok iyi arkadaşımdı.”
benden bir dedikodu:
yahya kemal beyatlı ile nazım hikmet'in annesi celile hanım, yakup kadri karaosmanoğlu'nun da vesilesi ile biraraya gelirler ve bu buluşmadan bir aşk filizlenir. bu sırada nazım hikmet bahriye mektebinde öğrencidir ve yahya kemal de ona hocalık yapmaktadır. bu hocalık sadece okul ile sınırlı değildir, yahya kemal celile hanım'ın evinde de nazım'a ders vermektedir. böyle bir ders gününde nazım, annesi celile hanım'la aralarında bir şey olduğunu hissettiği hocası yahya kemal'e "hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremezsiniz" der.
günler haftalar geçedursun celile hanım bundan habersiz yahya kemal ile düğün hazırlıklarına başlar fakat çok geçmeden yahya kemal artık onu istemediğini, dolayısıyla böyle bir evliliğin olmayacağını söyler ve bir aşk yarım kalır.
üzerinden yıllar geçer, nazım siyasi suçlardan yargılanır ve tutuklanır. annesi celile hanım, oğlunun kurtulması için son bir ümit ile yahya kemal'e mektup yazar. fakat bu mektup asla karşılık bulmaz.
1956'da celile hanım ondan 2 yıl sonra da yahya kemal hayata veda eder. hiç yaşanmamış bir aşk da böylece toprağa karışır.
ekleme: edebiyat sayılır mı bilmem ama bir de şu var: iğne hadisesi
devamını gör...
normal sözlük sağlıklı yaşam kulübü
merhabaaa sevgili kafa sözlükkkk sakinleri*
sevgili quinn bu ara biraz yoğun olduğu için başkanlığı bırakması gerektiii. o gidince ben de canım amaterasu'yu yalnız bırakmayayım dedim ve başkanlığa atladım hemen.* kulübümüze katılmak istersenizz bana, amaterasu'ya ya da moderatörlere ulaşmanız yeterliiii.
ve unutmadan akşam saat 21:00'da (bkz: kafa sözlük sanat bilim kulübü) ile beraber "uyku" üzerine bir etkinliğimiz varr.
hepinizi beklerizzz.*
sevgili quinn bu ara biraz yoğun olduğu için başkanlığı bırakması gerektiii. o gidince ben de canım amaterasu'yu yalnız bırakmayayım dedim ve başkanlığa atladım hemen.* kulübümüze katılmak istersenizz bana, amaterasu'ya ya da moderatörlere ulaşmanız yeterliiii.
ve unutmadan akşam saat 21:00'da (bkz: kafa sözlük sanat bilim kulübü) ile beraber "uyku" üzerine bir etkinliğimiz varr.
hepinizi beklerizzz.*
devamını gör...
nez perce
aynı zamanda sakaryaspor kadın taraftarlarına verilen isimdir. kızılderili kabilesinde olduğu gibi tribünde de soyları tükenmiştir.*
devamını gör...
kalben
şahane bir söz yazarı, aynı zamanda şahane bir sese sahip olan kadın şarkıcıdır.bir de üstüne espritüeldir.e daha ne olsun canımdır.
sadece
ben her zaman sana aşıktım
sadece
ben her zaman sana aşıktım
devamını gör...
benedetto croce
estetik ve tarih felsefecisi. ismail tunalı'nın gayretleriyle türkiye'de kısa bi sürede de olsa felsefenin gündemine gelmiş bi abimizdir benedetto.
''estetik'' gündelik hayatın içinde sezgisel, tinsel bi faaliyet olarak mantığın karşısına çıkarılır croce'de. aynı klasik mantık tasımları gibi formüle etmiştir. tabiri caizse bir estetik mantığı inşa etmiştir. mantık nasıl ki düşünceyi forma sokmak ise, aynı şekilde estetik de sezgiyi forma sokmaya çalışır. modern estetik kuramlarını etkilemiştir desek biraz yalan olur.*
tarih felsefesi de alengirlidir bu adamın. hegel'den çok etkilenmiştir. tinler minler havalarda uçuşur. tarihselcilk kavramı merkezdedir. tüm tarih felsefelerine saydırır* sebebi ise, onlar her zaman felsefeyi tarihin üzerinde görmüşlerdir. bu croce'ye göre büyük tutarsızlık.. buradan itibaren başlar hegel'e giydirmeye.(evet, etkilenmek her zaman olumlu anlamda değil tabi ki. marx'da hegel'den etkilendi değil mi) hegel'e göre tüm tarihsel olaylar, tarihsel koşullar altında meydana gelir. yani tarihin içindedir. croce burada knock-outluk bi vuruş ile hegelyen tarihi, hatta tüm deterministik tarih algısını yerle bir eder: ulan siz kim köpek de ahkam kesiyosunuz; türkçesi ise : hegel'in önderliğinde alman tarihçilerinin* insanın tarih-üstü pozisyonuyla tarihin tümünün görülebileceği bi konumda olduğu gibi dogmatik bi anlayışın hiçbi düşünce sistemine temel olamayacağıdır.* insanın bu tarih-üstü konuma çıkmasını sağlayan 'merdiven' ise 'felsefedir' bu anlayışa göre. ayrıca zımnen şunu da söylemiş olur : hem dogmatizmle milleti uyutuyosunuz, yetmezmiş gibi bi de evrensellik iddiasındasınız. olmaz diyo croce abi. tarihin içinde üretilmiş olan her bilgi, ancak kendi 'zaman'ının yorumunu içerir*. yani almanların tarih felsefesi, ancak ve ancak kendi yaşadıkları dönemin birer yorumudur. felsefe falan da değildir.
''estetik'' gündelik hayatın içinde sezgisel, tinsel bi faaliyet olarak mantığın karşısına çıkarılır croce'de. aynı klasik mantık tasımları gibi formüle etmiştir. tabiri caizse bir estetik mantığı inşa etmiştir. mantık nasıl ki düşünceyi forma sokmak ise, aynı şekilde estetik de sezgiyi forma sokmaya çalışır. modern estetik kuramlarını etkilemiştir desek biraz yalan olur.*
tarih felsefesi de alengirlidir bu adamın. hegel'den çok etkilenmiştir. tinler minler havalarda uçuşur. tarihselcilk kavramı merkezdedir. tüm tarih felsefelerine saydırır* sebebi ise, onlar her zaman felsefeyi tarihin üzerinde görmüşlerdir. bu croce'ye göre büyük tutarsızlık.. buradan itibaren başlar hegel'e giydirmeye.(evet, etkilenmek her zaman olumlu anlamda değil tabi ki. marx'da hegel'den etkilendi değil mi) hegel'e göre tüm tarihsel olaylar, tarihsel koşullar altında meydana gelir. yani tarihin içindedir. croce burada knock-outluk bi vuruş ile hegelyen tarihi, hatta tüm deterministik tarih algısını yerle bir eder: ulan siz kim köpek de ahkam kesiyosunuz; türkçesi ise : hegel'in önderliğinde alman tarihçilerinin* insanın tarih-üstü pozisyonuyla tarihin tümünün görülebileceği bi konumda olduğu gibi dogmatik bi anlayışın hiçbi düşünce sistemine temel olamayacağıdır.* insanın bu tarih-üstü konuma çıkmasını sağlayan 'merdiven' ise 'felsefedir' bu anlayışa göre. ayrıca zımnen şunu da söylemiş olur : hem dogmatizmle milleti uyutuyosunuz, yetmezmiş gibi bi de evrensellik iddiasındasınız. olmaz diyo croce abi. tarihin içinde üretilmiş olan her bilgi, ancak kendi 'zaman'ının yorumunu içerir*. yani almanların tarih felsefesi, ancak ve ancak kendi yaşadıkları dönemin birer yorumudur. felsefe falan da değildir.
devamını gör...
türkçenin katledilmesi
"türkçenin" kelimesinin kesme işareti ile ayrılmadığını bilmeyen kişinin isyanıdır.
devamını gör...
renk körlüğü
bilimsel adı daltonizm olan kalıtımsal hastalık.
okul öncesi eğitimin "çocuğun gelişiminin takip edilmesi ve gerekli tedavi süreçlerine en erken süreçte katılmasını sağlamak" ilkesi gereği öğretmenlerin kontrol etmesi gereken durum.
bazen o kadar sınırda durumlar oluyor ki çocuğun renk körlüğü olduğunu fark etmeniz gerçekten zaman alabiliyor. yakın arkadaşımın çocuğunun renk körü olduğu 4. sınıfa kadar anlaşılamamış ama sürekli odaklanma sorunu olduğundan şikayet edilmisti. durum farkedildikten sonra çocuğa gerekli yönlendirmeler yapıldığında bariz bir başarı artışı gözlendi.
evlendikten bir yıl sonra eşimde bulunduğunu tesadüfen öğrenmiştim. eşim kendisinde var olan bu duruma karşı gayet kayıtsız kalırken ben kahrolmustum. o beğensin mutlu olsun diye hayatımızın her alanını rengarenk boyamaya çalışırken, o pembeyi gri, kahverengi kırmızı, griyi yeşil görüyor, sarı ile yeşili siyah ile kırmızıyı ayırt edemiyordu. üstelik internetten araştırdığım kadarıyla renkleri bizimle aynı tonda da görmüyordu.
zamanla alışsam da yolda gördüğü kediye "şu yeşil kedilere bayılıyorum " dediği zaman kalbimde ince bir yer sızlar. renk körü insanlarla yaşamanın en kotu yönü renk uyumu konusunda ya da giydiğiniz bir giysi konusunda fikrini sorduğunuzda söylediğinin sizi tatmin etmemesi. renk körlüğü ile ilgili lensler de var ama ne kadar etkili bilemiyorum.
okul öncesi eğitimin "çocuğun gelişiminin takip edilmesi ve gerekli tedavi süreçlerine en erken süreçte katılmasını sağlamak" ilkesi gereği öğretmenlerin kontrol etmesi gereken durum.
bazen o kadar sınırda durumlar oluyor ki çocuğun renk körlüğü olduğunu fark etmeniz gerçekten zaman alabiliyor. yakın arkadaşımın çocuğunun renk körü olduğu 4. sınıfa kadar anlaşılamamış ama sürekli odaklanma sorunu olduğundan şikayet edilmisti. durum farkedildikten sonra çocuğa gerekli yönlendirmeler yapıldığında bariz bir başarı artışı gözlendi.
evlendikten bir yıl sonra eşimde bulunduğunu tesadüfen öğrenmiştim. eşim kendisinde var olan bu duruma karşı gayet kayıtsız kalırken ben kahrolmustum. o beğensin mutlu olsun diye hayatımızın her alanını rengarenk boyamaya çalışırken, o pembeyi gri, kahverengi kırmızı, griyi yeşil görüyor, sarı ile yeşili siyah ile kırmızıyı ayırt edemiyordu. üstelik internetten araştırdığım kadarıyla renkleri bizimle aynı tonda da görmüyordu.
zamanla alışsam da yolda gördüğü kediye "şu yeşil kedilere bayılıyorum " dediği zaman kalbimde ince bir yer sızlar. renk körü insanlarla yaşamanın en kotu yönü renk uyumu konusunda ya da giydiğiniz bir giysi konusunda fikrini sorduğunuzda söylediğinin sizi tatmin etmemesi. renk körlüğü ile ilgili lensler de var ama ne kadar etkili bilemiyorum.
devamını gör...
ekşi sözlük'ten gelen yazarlar
kanzuk: içerde misin?
pembekriko: içerdeyim patron.
pembekriko: içerdeyim patron.
devamını gör...
#kadinasiddetehayır
twitter’da 8 mart dünya kadınlar gününe istinaden kadına şiddetin önüne geçilmesi için açılmış ve şu ana kadar 1.4 milyon tweet atılmış hashtag.
adaleti sosyal medya da arıyor olmamız biraz hüzünlendiriyor. hashtag altında pek çok şiddet haberini görebilirsiniz.
adaleti sosyal medya da arıyor olmamız biraz hüzünlendiriyor. hashtag altında pek çok şiddet haberini görebilirsiniz.
devamını gör...
yeni evli evi
küçük çocukla gidilmemesi gereken evdir.
çocuk bir şeylere elledikçe gelinin içi gider.
yeni gelin o çocuğu anasının olmadığı anda tenhada sıkıştırabilir.
çocuk bir şeylere elledikçe gelinin içi gider.
yeni gelin o çocuğu anasının olmadığı anda tenhada sıkıştırabilir.
devamını gör...
uykuya dalmak için etkili yöntemler
gözünüzü kapatın.
zifiri karanlıkta göz kapaklarınızın ardinda hareket eden aniden parlayan ışık kaynakları ve çizgiler göreceksiniz.
bunları gözleri hareket ettirmeden bilinç aracılığı ile takip edin.
beyin aktivitenizin tamamı bunu takip etmeye kilitlenir.
hayal dünyasında konu konuyu açamaz.
en hızlı ve aktif yöntemlerdendir.
edit: benimkiler çok hızlı hareket ediyor, uyuyamıyorum**swh
zifiri karanlıkta göz kapaklarınızın ardinda hareket eden aniden parlayan ışık kaynakları ve çizgiler göreceksiniz.
bunları gözleri hareket ettirmeden bilinç aracılığı ile takip edin.
beyin aktivitenizin tamamı bunu takip etmeye kilitlenir.
hayal dünyasında konu konuyu açamaz.
en hızlı ve aktif yöntemlerdendir.
edit: benimkiler çok hızlı hareket ediyor, uyuyamıyorum**swh
devamını gör...
tarih konulu youtube kanalları
tarih obası kanalı en beğendiğim tarih içerikli youtube kanalıdır. ingilizce akademik makalelerden çeviri de yapıyor. ingilizceyle haşır neşir arkadaşlar için gayet faydalı olabilir.
www.youtube.com/c/TarihObası
www.youtube.com/c/TarihObası
devamını gör...
01 var dahası yok
gelir gelmez kafa sözlük’ü sahiplendiği kusursuz yazılarından belli olan tabiat dostu bir yazar. tanımlarını okurken kendimi meyve bahçesine girmiş hissediyorum. her tanımda farklı bir tat. her tanımda bir nasihat. daha çok yaz, daha çok faydalanalım 01 var dahası yok nickli saygıdeğer yazar.
devamını gör...
keşke yunan galip gelseydi
yunanlı galip gelseydi ne hilafet ne saltanat yıkılacaktı, ne medreseler kaldırılacaktı. yani, yunan yönetiminde çok güzel yaşayacağını sanmış bunu söyleyen.
yani bir halk, esaret içinde yaşayacak. kadınların, çocukların yunan askerlerinin tecavüzüne uğraması, yunan mezalimi altında inim inim inlemesi, daracık bir bölgeye koyun sürüsü misali sürülmesi bunlar için pek önemli değil ama hilafet, saltanat, medreselerin kaldırılması önemli. tabiki de yunan yönetiminde gül gibi, mesut bir şekilde yaşamak önemli.
yani bir halk, esaret içinde yaşayacak. kadınların, çocukların yunan askerlerinin tecavüzüne uğraması, yunan mezalimi altında inim inim inlemesi, daracık bir bölgeye koyun sürüsü misali sürülmesi bunlar için pek önemli değil ama hilafet, saltanat, medreselerin kaldırılması önemli. tabiki de yunan yönetiminde gül gibi, mesut bir şekilde yaşamak önemli.
devamını gör...