yolun yarısında evde önemli bir eşya unutulduğunun farkına varılması
hele bir de aceleniz varsa kendinize söve saya geri dönersiniz. o telaşlı gidiş, güç bela kapıyı açış, unutulan eşyayı aldıktan sonra hızlıca kapıyı çekiş, anlık duraksama ve anahtarı içeride bıraktığını hatırlama. küfürler eşliğinde işe yetişme çabası... kan, ter ve gözyaşı...
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
sabah 8:15 geldi artık yarın mesai başlamadan önce de yamaşito kombamba diyeceğim. bu arada kuzguncuktaki vişneyle bugün tanıştık ama istek parçamı seçmiş olması. nasıl bir tesadüf.
devamını gör...
sarı saçlım mavi gözlüm
sana hasret sana vurgun gönlümüz neredesin mavi gözlüm nerde bu gemi bu karadeniz sarı saçlım mavi gözlüm nerde nerde nerdesin dost
19 mayıs atatürk’ü anma gençlik ve spor bayramımız kutlu olsun *
devamını gör...
bağlaç olan te
böyle bir te görünce beynimde 1 sinaps kopuyor, nöronlar intihar ediyor, yaşama hevesim uçup gidiyor.
devamını gör...
gotik mimari
gotik özellikler avrupa’da çoğunlukla katedral ve kiliselerde görülmektedir.
gotik mimari de katedral ve kiliselerin göğe doğru yükselen görkemli yapıları, kralların ve hıristiyanlığın insanlar üzerindeki gücünü göstermektedir.
gotik katedral, evreni temsil eder. yapının yüceliği ve büyüklüğü gibi her mimari özellik dini bir mesaj içermektedir. göğe doğru yükselen gotik katedrallerin vermek istediği en önemli mesaj ise tanrının büyüklüğü ve yüceliğidir.
skolastik felsefe nin etkisi ile incil’den kesitler sunan heykeller, vitraylar ve duvar resimleri gotik kiliselerde görülen diğer mimari unsur olmuştur.
gotik mimari de katedral ve kiliselerin göğe doğru yükselen görkemli yapıları, kralların ve hıristiyanlığın insanlar üzerindeki gücünü göstermektedir.
gotik katedral, evreni temsil eder. yapının yüceliği ve büyüklüğü gibi her mimari özellik dini bir mesaj içermektedir. göğe doğru yükselen gotik katedrallerin vermek istediği en önemli mesaj ise tanrının büyüklüğü ve yüceliğidir.
skolastik felsefe nin etkisi ile incil’den kesitler sunan heykeller, vitraylar ve duvar resimleri gotik kiliselerde görülen diğer mimari unsur olmuştur.
devamını gör...
öldüğümüzde arkamızdan en çok kim ağlar sorunsalı
kimde iz bıraktıysan o.
devamını gör...
karadenizli olduğu duyulunca verilen tepki
umrumda olmayan tepkidir. bence onlar bizim fındığımızı, çayımızı, doğamızı ve doğal güzelliklerimizi kıskanıyorlar. babamın tabiriyle içimizde goruk kafalı insanlar olsa da karadeniz her zaman güzeldir.
devamını gör...
paleolitik diyet
paleolitik diyet, mağara insanı diyeti, taş devri diyeti ya da daha bilinen adıyla "paleo diyeti", avcı toplayıcı atalarımızdan ilham alınarak hazırlanmış bir beslenme yöntemidir. günümüzün en büyük ve yaygın sağlık sorunlarından olan obezite, şeker hastalığı, tansiyon gibi hastalıkların eski çağlarda olmamasından yola çıkarak sağlıklı bir diyet olduğunu söyleyebiliriz.
paleo diyeti, adından da anlaşılacağı gibi yalnızca o dönemde bulunan gıdaların tüketilmesi, günümüz beslenme alışkanlıklarının büyük bir parçasını oluşturan tahıl ürünleri, ambalajlı gıdalar, hazır yemekler, işlenmiş şeker gibi gıdalardan uzak durulmasını içerir. her türlü et, balık, sebze meyve, işlenmemiş kuruyemişler (çiğ badem, yer fıstığı vs.) ve yumurta tüketilebilir.
paleolitik çağın çok uzun sürmesinden dolayı, hangi kısım dahilinde inceleneceğine dair türlü araştırmalar söz konusu. kimileri yumurta ve süt ürünlerini diyet içerisinde saymazken, kimi uzmanlar bunları dahil edebiliyor. dolayısıyla süt ve süt ürünlerini opsiyonel olarak tüketebilirsiniz. kimi uzmanlar, doğal/saf tereyağını da diyetin bir parçası olarak kabul edebilmekte. malum, modern çağ. en nihayetinde cevizlibağ'da mamut avlayıp eve sürükleyerek götürmüyoruz, değil mi? bu noktada, sağduyunuza güvenerek hareket etmeniz en doğrusu olacaktır.
diyet kimler için sorusuna gelecek olursak, ağırlıklı olarak diyabet hastaları ve yağ yakımı gerçekleştirmek isteyen kimseler için çok uygundur. insülin hassasiyetini artıran ve yüksek protein kaynaklarıyla birlikte yağ yakımını da oldukça hızlandıran bir diyettir. protein üç makro arasında vücut tarafından sindirimine en çok enerji harcanandır. 500 gram proteinli besin aldığınızda, vücut bunu sindirmek için harcadığı enerjiden dolayı aslında 400 gram almış gibi olabilirsiniz mesela. harika, değil mi?
içeriğinde yüksek protein, düşük karbonhidrat ve ortalama yağ bulunmaktadır. genel itibariyle protein oranı %40-50, karbonhidrat oranı %20lerde ve yağ oranı %30-40 civarında olan bir paleo programı standartları karşılamakta diyebiliriz. kalori açığı yaratılan beslenme düzenleri ile birlikte kısa vadede beklenenin üstünde sonuçlar yakalamak işten değildir.
bana göre dikkat edilmesi gerekenlerin en başında, meyve ve sebze tüketimini sık tutmak gelir. diğer besin kaynaklarından edinilebilecek olan vitamin, mineral ve liflerin eksikliğinin meyve ve sebzelerle kapatılması gerekmekte. sadece et yemek üzerine bir beslenme düzeni değil haliyle, dengeli olması gerekiyor. bu yüzden mevsim meyveleri ve olabildiğince katkısız sebze yemeklerine önem verin.
not: bu yazı, kafa sözlük kulüplerinden diyet ve sağlıklı yaşam kulübü bünyesinde hazırlanmıştır. ilgili linkten katılım sağlayarak siz de kulübün ve sözlük bünyesindeki diğer kulüplerin bir parçası olabilirsiniz.
daha sağlıklı yarınlar dileğiyle.
paleo diyeti, adından da anlaşılacağı gibi yalnızca o dönemde bulunan gıdaların tüketilmesi, günümüz beslenme alışkanlıklarının büyük bir parçasını oluşturan tahıl ürünleri, ambalajlı gıdalar, hazır yemekler, işlenmiş şeker gibi gıdalardan uzak durulmasını içerir. her türlü et, balık, sebze meyve, işlenmemiş kuruyemişler (çiğ badem, yer fıstığı vs.) ve yumurta tüketilebilir.
paleolitik çağın çok uzun sürmesinden dolayı, hangi kısım dahilinde inceleneceğine dair türlü araştırmalar söz konusu. kimileri yumurta ve süt ürünlerini diyet içerisinde saymazken, kimi uzmanlar bunları dahil edebiliyor. dolayısıyla süt ve süt ürünlerini opsiyonel olarak tüketebilirsiniz. kimi uzmanlar, doğal/saf tereyağını da diyetin bir parçası olarak kabul edebilmekte. malum, modern çağ. en nihayetinde cevizlibağ'da mamut avlayıp eve sürükleyerek götürmüyoruz, değil mi? bu noktada, sağduyunuza güvenerek hareket etmeniz en doğrusu olacaktır.
diyet kimler için sorusuna gelecek olursak, ağırlıklı olarak diyabet hastaları ve yağ yakımı gerçekleştirmek isteyen kimseler için çok uygundur. insülin hassasiyetini artıran ve yüksek protein kaynaklarıyla birlikte yağ yakımını da oldukça hızlandıran bir diyettir. protein üç makro arasında vücut tarafından sindirimine en çok enerji harcanandır. 500 gram proteinli besin aldığınızda, vücut bunu sindirmek için harcadığı enerjiden dolayı aslında 400 gram almış gibi olabilirsiniz mesela. harika, değil mi?
içeriğinde yüksek protein, düşük karbonhidrat ve ortalama yağ bulunmaktadır. genel itibariyle protein oranı %40-50, karbonhidrat oranı %20lerde ve yağ oranı %30-40 civarında olan bir paleo programı standartları karşılamakta diyebiliriz. kalori açığı yaratılan beslenme düzenleri ile birlikte kısa vadede beklenenin üstünde sonuçlar yakalamak işten değildir.
bana göre dikkat edilmesi gerekenlerin en başında, meyve ve sebze tüketimini sık tutmak gelir. diğer besin kaynaklarından edinilebilecek olan vitamin, mineral ve liflerin eksikliğinin meyve ve sebzelerle kapatılması gerekmekte. sadece et yemek üzerine bir beslenme düzeni değil haliyle, dengeli olması gerekiyor. bu yüzden mevsim meyveleri ve olabildiğince katkısız sebze yemeklerine önem verin.
not: bu yazı, kafa sözlük kulüplerinden diyet ve sağlıklı yaşam kulübü bünyesinde hazırlanmıştır. ilgili linkten katılım sağlayarak siz de kulübün ve sözlük bünyesindeki diğer kulüplerin bir parçası olabilirsiniz.
daha sağlıklı yarınlar dileğiyle.
devamını gör...
bakire olmayan kadınla evlenmek
bakireliği kafasına takan erkek eğer müslümansa özgüvensiz veya zayıf değildir. çocuklarının annesinin zinadan uzak durmuş saf temiz namuslu bir kişi olmasını istemektedir.eğer müslüman değilse kendisi bakirelik arıyorsa kendi de bakir olmalıdır. müslümansa ve bakir olmadığı halde bakirelik arıyorsa allah'ın ayetlerinden habersizdir.
zina eden erkek ancak zinakâr veya müşrik bir kadınla evlenir, zina eden kadınla da ancak zinakâr veya müşrik bir erkek evlenir. bu müminlere haram kılınmıştır.
zina yapmışsanız sakın bakire bir kadınla evlenmeyin bu zulümdür kötülüktür ona.
zina eden erkek ancak zinakâr veya müşrik bir kadınla evlenir, zina eden kadınla da ancak zinakâr veya müşrik bir erkek evlenir. bu müminlere haram kılınmıştır.
zina yapmışsanız sakın bakire bir kadınla evlenmeyin bu zulümdür kötülüktür ona.
devamını gör...
normal sözlük üniversite sınavına hazırlananlara yardım veri tabanı
benzer bir başlık göremeyince ben açmaya karar verdim. özellikle pandemi sürecinde üniversite sınavına hazırlanan yazar ve çaylaklara derslerinde yardımcı olabilecek yazar ve çaylakları buluşturmak için oluşturduğum veritabanıdır. burada yazarlar yardımcı olabilecekleri dersleri girdi olarak yazarlar ise öğrenciler özellikle çözemedikleri sorular için yardımcı olabilecek kişilere daha rahat erişim sağlayabilir.
bu süreçte birbirlerini motive etmek için ise başlık altında buluşabilirler diye düşündüm.
gençler elimizden geldiğinizde bu zor zamanlarda sizlere yardımcı olmak boynumun borcu gibi hissediyorum.
ilk taşı ben atiyorum oyle ise;
tarih
felsefe
coğrafya derslerinde yardıma ihtiyacı olan çaylak yada yazarlar bana ulaşabilirler. *
şimdiden hepinize başarılar dilerim*
bu süreçte birbirlerini motive etmek için ise başlık altında buluşabilirler diye düşündüm.
gençler elimizden geldiğinizde bu zor zamanlarda sizlere yardımcı olmak boynumun borcu gibi hissediyorum.
ilk taşı ben atiyorum oyle ise;
tarih
felsefe
coğrafya derslerinde yardıma ihtiyacı olan çaylak yada yazarlar bana ulaşabilirler. *
şimdiden hepinize başarılar dilerim*
devamını gör...
mata hari
mata hari, ı. dünya savaşı yıllarında, dansçı kimliği altında almanya hesabına çalışan casus.
ölümü kurşuna dizilerek gerçekleşti.idama giderken gayet soğukkanlı olan mata hari, "bu fransızlar beni öldürmekle ne kazanacaklar, savaşı mı kazanacaklar?" diye yanındakilere dert yanmıştır. kurşuna dizilirken gözlerini bağlatmadığı söylenenler arasında. hızlı yükseliş,hızlı düşüş, aykırılık ve başkaldırış hikayesi olarak adını tarihe yazdırmış bir şekilde.
ölümü kurşuna dizilerek gerçekleşti.idama giderken gayet soğukkanlı olan mata hari, "bu fransızlar beni öldürmekle ne kazanacaklar, savaşı mı kazanacaklar?" diye yanındakilere dert yanmıştır. kurşuna dizilirken gözlerini bağlatmadığı söylenenler arasında. hızlı yükseliş,hızlı düşüş, aykırılık ve başkaldırış hikayesi olarak adını tarihe yazdırmış bir şekilde.
devamını gör...
ölmeye verilen isimler
vadesi dolmak.
devamını gör...
daha iyi bir hayatı hak ediyordum duygusu
schopenhaur der ki mutluluğun formülü sahip olabildiklerini ve olabileceklerinizi kabullenmektir.
18-20 yaşından sonra verdiğiniz tüm kararlardan biz sorumluyuz. o yüzden iyisiyle kötüsüyle bu hayatı hakettim ve kararlarımla geldiğim bu noktada mutluyum.
18-20 yaşından sonra verdiğiniz tüm kararlardan biz sorumluyuz. o yüzden iyisiyle kötüsüyle bu hayatı hakettim ve kararlarımla geldiğim bu noktada mutluyum.
devamını gör...
mehmet günsür’ün silik bir tip olduğu gerçeği
abimiz bildiğin yakışıklı. hatta abi demeye bile dili varmıyor insanın. bir aurası, duruşu, ruhu var bu adamın.
boş laf.
boş laf.
devamını gör...
yaşanmamış olayları yaşanmış gibi anlatmak
camiye ayakkabı ile girdiler
başörtülü bacılarımı yerlerde sürüklediler gibi açıklamaların sahibi olan şahsın, malum kitleyi kandırmak için devamlı kullandığı şey.
başörtülü bacılarımı yerlerde sürüklediler gibi açıklamaların sahibi olan şahsın, malum kitleyi kandırmak için devamlı kullandığı şey.
devamını gör...
pdf kitap bulabileceğimiz siteler
ücretsiz pdf kitap indirmenin,yayınevi ve yazarın izni olmadan gerçekleştirildiği takdirde haram olduğu ve kul hakkına girdiğini unutmayalım.
ek: kitapevinde 42 liraya satılan kitabın internette 28 liraya satıldığını ve o kitabın aslinda 28 lira da etmeyecegini görünce bende çok kızıyorum emin olun. ben, benim gibi zamanında bilmedigi için kullanıp, sonra öğrenince çok pişman olacak olanlar için önden bir aciklama yaptım.
"haram nedir?" ve "haram olandan sakınmak nasıl olmalıdır? " konularını enine boyuna düşünüp araştırıp kendi özgür iradenizle yine de pdf kullanmayı normal kabul ediyorsanız bu sadece sizi ilgilendirir ve başkalarına da halt yemek düşer. bir öneri; klasikler ve araştırma yazıları için son yıllarda etkisini kaybeden ama halen içinde büyük madenler saklayan halk kütüphanelerini de pandemi bitince bir ara ziyaret edebilirsiniz.
ek: kitapevinde 42 liraya satılan kitabın internette 28 liraya satıldığını ve o kitabın aslinda 28 lira da etmeyecegini görünce bende çok kızıyorum emin olun. ben, benim gibi zamanında bilmedigi için kullanıp, sonra öğrenince çok pişman olacak olanlar için önden bir aciklama yaptım.
"haram nedir?" ve "haram olandan sakınmak nasıl olmalıdır? " konularını enine boyuna düşünüp araştırıp kendi özgür iradenizle yine de pdf kullanmayı normal kabul ediyorsanız bu sadece sizi ilgilendirir ve başkalarına da halt yemek düşer. bir öneri; klasikler ve araştırma yazıları için son yıllarda etkisini kaybeden ama halen içinde büyük madenler saklayan halk kütüphanelerini de pandemi bitince bir ara ziyaret edebilirsiniz.
devamını gör...
barış özcan
ahmakların kralı.
saçma sapan bilgilerle dimağları iğdiş eden kibirli trik.
saçma sapan bilgilerle dimağları iğdiş eden kibirli trik.
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
...kim ne derse desin mutlu oluruz
içimizde ümit, arzu teselli
bende aşk ve sende güzellik sonsuz
aşkımız gözlerimizden besbelli
kim ne derse desin, mutlu oluruz.
- ümit yaşar oğuzcan
devamını gör...
yeliz sözlük
insanların kendi beğendikleri şeyler dışında bir şeyleri beğenebilmesine ve onun hakkında iyi şeyler söylemesine akıl sır erdiremeyen birtakım tiplerin, karalamak amacıyla, aslında bir anlamda adı yeliz olan kişilere de hakaret ederek kullandıkları tamlama.
öncelikle, konumuz bu olmasa da adı yeliz olan herkes fake ya da sahtekâr değil. bu yakıştırma her ne kadar geçmişte yaşanmış belirli bir olaya atıfta bulunuyor olsa da çok çirkin.
ikinci olarak... yahu insanlar mecbur mu tek bir ortamda çakılıp kalmaya! yeni açılmış bir mecraya kimse üye olamaz, kimse yeni bir yeri beğenip hakkında 2 çift güzel laf edemez, herkes sadece sizin hoşlandığınız ortamlardan hoşlanacak diye bir kural mı var? eğer yoksa ne diye her olumlu şey yazanı ajanmış, içeriden görevli gelmiş gibi lanse etmeye çalışırsınız? aynı mantıkla bakarsak, belki siz ekşi'nin reklamını yapan ekşitroll'sünüzdür yahut ekşi'yi övüp karşılığında para alıyorsunuzdur o zaman?
bir de komik ki tepkiler... yok başka sözlüklere çok benziyormuş da, tasarımı bilmem nereyle aynıymış da, yok özgün değilmiş de bilmem ne... ekşi hiç benzemiyor canım sözlüğe falan zaten! bakınca anlamıyorsunuz hiç sözlük olduğunu; öyle aşırı orijinal, öyle değişik ve fantastik bir tasarımı var yani. hele açılan başlıkları ve yazarları o kadar farklı ki, yani işte ancak bu kadar olur!.. aynı tür siteler birbirine benzer. ne çeşit bir yaratıcılık umuyorsunuz, görsellerle anlatın da bilelim.
hayret bir şeysiniz gerçekten... bu kadar el ve kafa yormaya da değmezsiniz de, huyum kurusun her yazdığım yazı uzundur. size verdiğim kıymetten değil yani.
öncelikle, konumuz bu olmasa da adı yeliz olan herkes fake ya da sahtekâr değil. bu yakıştırma her ne kadar geçmişte yaşanmış belirli bir olaya atıfta bulunuyor olsa da çok çirkin.
ikinci olarak... yahu insanlar mecbur mu tek bir ortamda çakılıp kalmaya! yeni açılmış bir mecraya kimse üye olamaz, kimse yeni bir yeri beğenip hakkında 2 çift güzel laf edemez, herkes sadece sizin hoşlandığınız ortamlardan hoşlanacak diye bir kural mı var? eğer yoksa ne diye her olumlu şey yazanı ajanmış, içeriden görevli gelmiş gibi lanse etmeye çalışırsınız? aynı mantıkla bakarsak, belki siz ekşi'nin reklamını yapan ekşitroll'sünüzdür yahut ekşi'yi övüp karşılığında para alıyorsunuzdur o zaman?
bir de komik ki tepkiler... yok başka sözlüklere çok benziyormuş da, tasarımı bilmem nereyle aynıymış da, yok özgün değilmiş de bilmem ne... ekşi hiç benzemiyor canım sözlüğe falan zaten! bakınca anlamıyorsunuz hiç sözlük olduğunu; öyle aşırı orijinal, öyle değişik ve fantastik bir tasarımı var yani. hele açılan başlıkları ve yazarları o kadar farklı ki, yani işte ancak bu kadar olur!.. aynı tür siteler birbirine benzer. ne çeşit bir yaratıcılık umuyorsunuz, görsellerle anlatın da bilelim.
hayret bir şeysiniz gerçekten... bu kadar el ve kafa yormaya da değmezsiniz de, huyum kurusun her yazdığım yazı uzundur. size verdiğim kıymetten değil yani.
devamını gör...
