söylenecek çok şey varken susmayı tercih etmek
anlatsam anlamazlar diye yorulmamaktır.
devamını gör...
13 ocak 2021 lisa montgomery'nin cezasının infazı
lisa montgomery, missouri'de 2004 yılında bobbie jo stinnett adlı sekiz aylık hamile bir kadını öldürmek ve karnını yararak bebeğini kaçırmaktan suçlu bulunmuş, üç yıl sonra idama mahkum edilmişti. stinnett'in bebeği kurtulmuştu.
trump'ın 17 yıl aradan sonra geçen sene, yeniden federal idam cezalarını getirmesiyle birlikte tartışmalar da beraberinde gelmişti. mahkeme kararıyla idam cezası durdurulmuştu fakat bugün sabah zehirli iğne ile idam cezasının infazının gerçekleştirildiği duyuruldu. 20 ocak'ta koltuğa oturacak biden ise fedaral idam cezalarının kaldırılacağını söylüyor.
--- alıntı ---
abd'deki tek federal kadın idam mahkumu 52 yaşındaki lisa montgomery'nin cezası bu sabah infaz edildi. montgomery, 68 yıl sonra ülkede idam edilen ilk federal kadın idam mahkumu oldu.
--- alıntı ---
link
trump'ın 17 yıl aradan sonra geçen sene, yeniden federal idam cezalarını getirmesiyle birlikte tartışmalar da beraberinde gelmişti. mahkeme kararıyla idam cezası durdurulmuştu fakat bugün sabah zehirli iğne ile idam cezasının infazının gerçekleştirildiği duyuruldu. 20 ocak'ta koltuğa oturacak biden ise fedaral idam cezalarının kaldırılacağını söylüyor.
--- alıntı ---
abd'deki tek federal kadın idam mahkumu 52 yaşındaki lisa montgomery'nin cezası bu sabah infaz edildi. montgomery, 68 yıl sonra ülkede idam edilen ilk federal kadın idam mahkumu oldu.
--- alıntı ---
link
devamını gör...
patates
pizzaro isimli ispanyol kaşif tarafından ayak bastığı peru'da keşfedilmiş. o andan itibaren hızlı gelişen, kolay saklanabilen, doyurucu ve besleyici bir gıda olan patates, keşfe çıkacak olan gemilerin ambarlarını doldurmaya başlamış.
1840 senesinde rus hükümeti halkı patates ekmeye ikna etmeye çalışınca her allah'ın günü çavdar ekmeği yemeye alışık olan halk patates bize yabancı diye isyan etmeye kalkmış. şimdi artık geleneksel pek çok rus yemeğinde de bulunan bir gıda olmuş ve orada da seviliyor.
patatesin avrupa'ya yayılması ise otuz yıl savaşları (1618 - 1648) sırasında gerçekleşmiş. almanya'ya giden ispanyol askerler yanlarında patatesleri at yemi niyetiyle götürmüşler. o yıllarda yoksullukla cebelleşen alman köylüler, ispanyollardan bazen araklayarak bazen de dilenme yoluyla patatesi tatma fırsatı edinmişler. ama nasıl yiyeceklerini bilmedikleri için kabuğunu soymadan çiğ şekilde yemeye çalışmaları sonucu rahatsızlanmışlar. bundan şüphelenen almanlar, patatesi kolera, veba, humma gibi hastalık taşıyıcısı kabul etmişler ve patatesi fişlemişler. kendileri yemeyip hayvanlarına yedirmişler. bunun dışında da savaş esirlerine de yiyecek olarak vermişler.
işte bu almanlar'ın gayrı insanı tutumları olmasaymış, patates belki de tadının ne olduğunu bilmediğimiz bir hayvan yemi olarak kalacaktı.
1840 senesinde rus hükümeti halkı patates ekmeye ikna etmeye çalışınca her allah'ın günü çavdar ekmeği yemeye alışık olan halk patates bize yabancı diye isyan etmeye kalkmış. şimdi artık geleneksel pek çok rus yemeğinde de bulunan bir gıda olmuş ve orada da seviliyor.
patatesin avrupa'ya yayılması ise otuz yıl savaşları (1618 - 1648) sırasında gerçekleşmiş. almanya'ya giden ispanyol askerler yanlarında patatesleri at yemi niyetiyle götürmüşler. o yıllarda yoksullukla cebelleşen alman köylüler, ispanyollardan bazen araklayarak bazen de dilenme yoluyla patatesi tatma fırsatı edinmişler. ama nasıl yiyeceklerini bilmedikleri için kabuğunu soymadan çiğ şekilde yemeye çalışmaları sonucu rahatsızlanmışlar. bundan şüphelenen almanlar, patatesi kolera, veba, humma gibi hastalık taşıyıcısı kabul etmişler ve patatesi fişlemişler. kendileri yemeyip hayvanlarına yedirmişler. bunun dışında da savaş esirlerine de yiyecek olarak vermişler.
işte bu almanlar'ın gayrı insanı tutumları olmasaymış, patates belki de tadının ne olduğunu bilmediğimiz bir hayvan yemi olarak kalacaktı.
devamını gör...
akbaşlı
geleneksel ve yöresel düğünlerde, düğün alayının en arkasından giden yaşlı kadına verilen isim.
devamını gör...
dünyayı kurtaracak formül
sev*gi.
devamını gör...
sevilen türküler
ender balkır - şu dağlar kömürdendir
devamını gör...
erkeklerin güzel göründüğünü sandığı şeyler
nargile içerken atılan dumanlı story.
devamını gör...
islam düşmanlığı
islam karşıtlığıdır. her düşmanlık iğrenç olduğu gibi islam düşmanlığı da iğrençtir. günümüzde sene 2020 de bir şeye bağlı olan insanları hedef alıp düşmanlık yapmak akıl tutulmasıdır. böyle şeyleri konuşuyor olmamız bile utanç kaynağıdır. insanları inançlarına ırklarına göre değerlendirmek hedef almak son derece rezil bir durumdur.
devamını gör...
kamp yapmak
pek konforlu sayılmayan ama sabah çadırdan çıkıldığında doğanın mis gibi kokusu, kuşların cıvıl cıvıl ötüşü, hele bir de yanında bir akarsu/göl varsa huzur orgazmı yaşatabilecek aktivite. bayılırız.
devamını gör...
bir idam mahkumunun son günü
kafa sözlük kitap edebiyat kulübüyle birlikte okuduğumuz bir victor hugo romanı.
ben kitabı daha önce okumuştum, ancak canım kulüple tekrar okuyunca ilk okumamda yüzeysel okumuşum onu fark ettim. mesela idama yaklaşan her bir gün,saat,dakika sanki ben idam edilecekmişim gibi hissettim bu kez. kendimi o kadar zayıf ve zavallı hissettim ki. neredeyse 80 sayfalık bir kitapta bu yoğunluğu yaşatabilmiş,yazabilmiş victor hugo.
kitapta mahkumun neden idam cezası yediği detayını verilmemişti ama suçunu kabul ediyordu mahkum. ki çok mantıklı bir detaydı bu. ama ben nedense hep haksız yere idam ediliyormuş gibi düşündüm. kitabı öyle benimsedim ki içinde bulunduğumuz ülkenin hukuk düzeninde haksız yere idam cezasına çarptırılmış gibi hissettim. yıllar önce yazılmış bir romandaki bazı detaylar hala kendini hissettiriyor,sorgulattırıyor,korkutuyor.
ayrıca kitap ilk bakışta salt idam cezasına karşı bir tepki mesajı barındırıyor gibi gelse de kulüp toplantımızda irdelediğimizde idam cezasının varlığından öte, bunun otoritelerce belirlenmesi,cezanın kişiye göre işlemesine bir haykırış alt metni barındırıyor olabileceğini de düşündük. (sevgili (gbkz: bubbles of death) düşündü.)
kısacası yine dolduğumuz,anlamlandığımız etkileyici bir okuma oldu.
ayrıca bu romanla paul de senneville'in spring wlatz'ını o kadar yakıştırdım ki okurken arka planda kısık sesle dinlenebilirse daha da vurucu bir okuma olabilir.
ve son olarak birkaç alıntıyla entrymi sonlandırıyorum:
şimdi sakinim, her şey bitti,tamamen bitti. müdürün ziyaretinin yarattığı korkunç kaygılardan kurtuldum. çünkü itiraf edeyim, hala umutluydum... şimdi tanrı'ya şükür , hiç umudum kalmadı.
-deliler! çok aşırıya kaçtılar! herkesi küçümsermiş gibi bir halleri vardı. size gelince delikanlı, sizi oldukça düşünceli görüyorum.
-delikanlı mı? dedim, sizden daha yaşlıyım; her çeyrek saatte hayatımın bir yılı gidiyor.
ben kitabı daha önce okumuştum, ancak canım kulüple tekrar okuyunca ilk okumamda yüzeysel okumuşum onu fark ettim. mesela idama yaklaşan her bir gün,saat,dakika sanki ben idam edilecekmişim gibi hissettim bu kez. kendimi o kadar zayıf ve zavallı hissettim ki. neredeyse 80 sayfalık bir kitapta bu yoğunluğu yaşatabilmiş,yazabilmiş victor hugo.
kitapta mahkumun neden idam cezası yediği detayını verilmemişti ama suçunu kabul ediyordu mahkum. ki çok mantıklı bir detaydı bu. ama ben nedense hep haksız yere idam ediliyormuş gibi düşündüm. kitabı öyle benimsedim ki içinde bulunduğumuz ülkenin hukuk düzeninde haksız yere idam cezasına çarptırılmış gibi hissettim. yıllar önce yazılmış bir romandaki bazı detaylar hala kendini hissettiriyor,sorgulattırıyor,korkutuyor.
ayrıca kitap ilk bakışta salt idam cezasına karşı bir tepki mesajı barındırıyor gibi gelse de kulüp toplantımızda irdelediğimizde idam cezasının varlığından öte, bunun otoritelerce belirlenmesi,cezanın kişiye göre işlemesine bir haykırış alt metni barındırıyor olabileceğini de düşündük. (sevgili (gbkz: bubbles of death) düşündü.)
kısacası yine dolduğumuz,anlamlandığımız etkileyici bir okuma oldu.
ayrıca bu romanla paul de senneville'in spring wlatz'ını o kadar yakıştırdım ki okurken arka planda kısık sesle dinlenebilirse daha da vurucu bir okuma olabilir.
ve son olarak birkaç alıntıyla entrymi sonlandırıyorum:
şimdi sakinim, her şey bitti,tamamen bitti. müdürün ziyaretinin yarattığı korkunç kaygılardan kurtuldum. çünkü itiraf edeyim, hala umutluydum... şimdi tanrı'ya şükür , hiç umudum kalmadı.
-deliler! çok aşırıya kaçtılar! herkesi küçümsermiş gibi bir halleri vardı. size gelince delikanlı, sizi oldukça düşünceli görüyorum.
-delikanlı mı? dedim, sizden daha yaşlıyım; her çeyrek saatte hayatımın bir yılı gidiyor.
devamını gör...
fotoğraf gönderdikten sonra konuşmanın kesilmesi
eğer konuşma bundan sonra kesildiyse allah sizi çok güzel bir ateşin içinden almış vallahi kardeşim. sen birini gözünle değil canınla seversen yüzü gözü sana ilah gibi gelir zaten. kusursuzluğu sevmeyin, kusurları sevin ki özel olsun.
devamını gör...
normal sözlük - yedikule hayvan barınağı yardım kampanyası
kafa sözlük'ün sıradan bir interaktif sözlükten ziyade bir sivil toplum örgütü gibi fonksiyona sahip olduğunu gözler önüne bir kez daha seren yardım kampanyasıdır. güzel gönüllü insanlar var olduğu sürece bu dünyada yaşamak için bir neden vardır demektir.
gezegenimizin sadece biz insanlara ait bir yer olmadığını ve doğrudan ya da dolaylı olarak yaşam alanlarını istila etmek mecburiyetinde kaldığımız hayvanlara da bir vefa borcumuz olduğunu daima hatırlamalıyız. zaten iyi insanlar bunu hiç göz ardı etmiyor. bu da bunun nişanesi.
teşekkürler güzel insanlar!
gezegenimizin sadece biz insanlara ait bir yer olmadığını ve doğrudan ya da dolaylı olarak yaşam alanlarını istila etmek mecburiyetinde kaldığımız hayvanlara da bir vefa borcumuz olduğunu daima hatırlamalıyız. zaten iyi insanlar bunu hiç göz ardı etmiyor. bu da bunun nişanesi.
teşekkürler güzel insanlar!
devamını gör...
necati şaşmaz'ın kendisini mehdi olarak görmesi
boşanma davasında eşi tarafından öne sürülen bir iddianın sözlük yazarları tarafından sanki gerçekmiş gibi kabul edilmesi bugün hayal kırıklığı kotamızın aktif edilmesini sağladı sağ olsun. necati şaşmaz'ı az buçuk bilen tarikat ehli bir aileden olduğunu bilir zaten zikir videosu falan bunların da kimseyi alakadar etmediğini düşünüyorum en azından kendisi açısından, küçük yaştaki çocuğunu bu ortama sokması elbette tartışılabilir. ancak bir iddiadan yola çıkarak bir insanın imajını kirletmenin mantığı nedir? neden daima düşmanı gösterdiklerinde ona saldırma eğilimindeyiz? neden bu işin aslı astarı nedir diye düşünmüyoruz? boşanma davalarında kimler neler neler iddia ediyor bunu bilmiyor olabiliriz ancak bir iddiaya ilişkin sözlük gibi belirli bir kapasiteye sahip insanların bulunduğuna inandığım bir mecrada gerçekmiş gibi bu denli tanım girilmesi beni baya hayal kırıklığına uğrattı. ayrıca moderatörlerden bu tanımı gören varsa başlığın ''... gördüğü iddiası'' şeklinde değiştirilmesini rica ediyorum. ismail saymaz'ın ilgili haberini ve yazısını okudum, bu mevzu davalı olduğu karısının iddiasından başka bir şey değildir henüz. söz konusu haber özellikle çocuğun gelişimine ilişkin bir problemi ortaya koyarken olayın magazinsel boyutunun ülkede gündem olması da şaşılacak bir şey değil zaten.
devamını gör...
roaccutane
ortancamın uzun süre kullandığı, göz ağız burun da dahil tüm salgıları kurutan, can yakan, yazdırması çileli ilaç. ben oğlumun yerinde olsam o çileye katlanmazdım.
süslü gençlerin merağı.
süslü gençlerin merağı.
devamını gör...
ümitcan uygun'un gözaltına alınması
babası da gözaltına alınmış kişidir.
devamını gör...
an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı sorusu
bugün de samimiyetimin salaklığını nasıl yaşadığımı düşünüyorum. bir daha aynı tufaya düşersem sevsinler.
devamını gör...
evli olup çocuk sahibi olmak istememek
çocuk bakmaya uygun hissetmiyor olabilirler kendilerini. saygı gösterilmesi ve her görüldüğü yerde 'ee çocuk ne zaman?' diye sorulmamalıdır.
devamını gör...