telsiz,ambulans,korna,beton delme, matkap,aşırı çocuk,bozuk diafon,balkondan balkona bir saat konuşan cahil insan sesi vs...
devamını gör...

öncelikle basit tanım ile başlamak gerekirse fotoelektrik olay ışığın (genellikle metal yoksa her atomda olabilir) metal bir yüzeyden elektron kopartması olayı.
ışık çarpıyor (bkz: güneş panelleri) elektron kopuyor ve elektrik oluşuyor. bu sadece düz mantık anlatımı.
einsten'ı herkes bilir. ve nobel ödülü sahibi olduğunu da. fakat herkes ''özel görelilik'' teoremiyle nobel sahibi olduğunu sanar. halbuki ''fotoelektrik etki'' ile nobel almıştır.

gelin biraz derinine inelim fotoelektrik olayının. her ışık (bundan sonra foton diye anılacak) bir frekansa dolasıyla enerjiye sahiptir. fotonlar bu enerjilerini bize renk olarak gösterirler.(biz öyle algılarız) aslında kızılötesi/mor ötesi vb tabirler buradan gelir. belli frekansın ötesi.
insan gözünün görebildiği renk skalasında kırmızı en düşük, mor en yüksek frekansa sahip renklerdir. ve bu fotonlar düştükleri yüzeylerdeki (basitçe anlatım) elektronlara çarparlar. bu elektron freni boşalmış fakat hızını hiç azaltmamış kamyon gibi atomun en dış ( örnek için geçerli. yoksa en dışı pas geçip iç katmandaki bir elektrona da denk gelebilir.) katmanındaki elektrona çarpar. momentum gereği bir saçılma (compton) oluşur. eğer fotonun enerjisi , elektronu çeken atom çekirdeğinin yani bağlanma enerjisinden büyük ise elektron bulunduğu katmandan fırlar. burada mühim olan şunun bilinmesidir. bir fotonun enerjisi ( frekansı ) ne kadar yüksek olursa olsun sadece bir elektron koparabilir. yani 1-1. peki nasıl daha fazla elektron koparabiliriz bu yüzeyden? şöyle ki efendim ; foton enerjisini arttırarak. ee hani bir elektron sadece bir foton ile kopuyordu? hemen izah edelim. aslında başta anlattıklarımız doğru fakat bu sistemler karşılıklı iki metal levha olduğu için fotonların düştüğü levhadan kopan elektronların karşı levhaya ulaşması gerekmekte. newton fiziğine göre hareket ancak enerjiyle mümkün. peki elektron bu enerjiyi nereden alacak. fotondan. foton çarpınca karşıya gitmeye mecali olmayan fotonlarımıza daha fazla enerji lazım. bu enerjiyi kırmızı ışık yerine daha yüksek enerjili mor ışığı tercih ederek sağlayabiliriz.
burada bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek istiyorum. yukarıdaki yazarlarımızdan birisi zahmet edip konuyu açıklamışlar. ellerine sağlık. fakat fotoelektrik olay sadece ''mor'' ışık için geçerli bir olay değildir. gelin formüllere bakalım
e(foton)=e(bağlanma)+e(elektron)(ev'elektrovolt) ''e=enerji''
formülde görüldüğü üzere fotonun enerjisi eşitmiş neye? elektronun kopma enerjisi +koptuktan sonra kazandığı enerjiye. burada sabit bir metal için yani sabit bir atom için e(bağlanma) değişmezdir. atıyorum x atomu için bu enerji 6 iken y atomu için bu enerji 4 olabilir. yani sayın yazarımızın dediği kırmızı renk fotonunun sökemediği elektronu mor söker değil. kırmızı renk fotonu başka ve daha düşük bağlanma enerjili bir atomun elektronunu sökebilir. yani kısaca her metalin elektronunu sökmek için belirli bir eşik değer var. her dalga boyunun (frekansın tersi)(1/frekans) bir enerjisi var. gücü yeterse söküyor yetmezse sökemiyor.

gelelim fotonun enerjisi (frekansı) artarsa ne oluyor? gene bir elektron söküyor. fakat artan enerjiyi elektrona kazandırıyor. yani hız kazandırıyor. karşılıklı duran levhalardan birinden kopan elektron diğer levhaya ulaşacak enerjiyi buluyor ve hoooop diğer levhaya çarpıyor. ne mi oluyor? elektrik akımı oluşmuş oluyor. güneş panellerindeki olay ise tamamen bundan ibaret.(tabi basitçe)

son olarak bu olayda fotonun dalga olarak değil tanecik olarak görüyoruz. eğer dalga özelliğinden faydalanarak bu etkiyi gerçekleştirseydi ; bir fotonun onlarca belkide yüzlere elektron kopartması gerekecekti. bunu şöyle düşünebiliriz. bir pompalı tüfekten çıkan saçmaların karşısındaki birçok hedefe isabet etmesi yerine. aynı silahın tek bir domdom kurşunu atması gibi. bir kurşun=bir hedef.

toparlayacak olursak: foton gelir elektrona çarpar , gücü yetiyorsa kopartır kopan elektron uçaaaar gider :)
kullanıldığı alanlar: sensörlü her şey! otomatik kapı ,fotoselli lambalar, güneş panelleri vb
minik bir örnek
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu yazı kendini güncelleyecektir.
edit1:

enerjinin küçük enerji paketleriyle yayılmasını (bkz: kuanta) ilk kez planck ortaya atmış. 1905 yılında einstein fotoelektrik olaylarını açıklarken planck'in kuanta fikrini kullanmış ve nobel ödülünü bu çalışmayla almış. yalnız einstein'ın fotoelektrik açıklamasına ilk karşı çıkanlardan biri planck imiş. böyle de ironik bir adam.
devamını gör...

tanım girmeyi inanılmaz keyifli hale getiren eylemdir. türden türe atlayan parçalar yaratıcılığınızı körükler resmen, yazarsınız da yazarsınız.
devamını gör...

eksikliği sadece gülme sesiyle değil daha başka seslerle uyanmanıza sebep olacak hede.
devamını gör...

(bkz: ünleme de ne) sorusunu akıllara getirir. nasıl ünlüyoruz ben de ünlüycem?!
devamını gör...

spierig biraderlerin yönettiği, sarah snook ve ethan hawke'ın her şeyin önüne geçen bir hikayeden uyarlanmış rahatsız edici bir senaryodaki çok iyi harmanlanmış ve bir nevi gizlenmiş oyunculukları ile taçlanan 2014 yapımı bir film. hikaye robert anson heinlein'ın 1958 de yazdığı all you zombies isimli kısa hikayesinden alınmış. konu grandfather paradox * olarak bilinen zaman yolculuğu ve nedensellik problemi. aslında filmde ve hikayede oldukça yoğun bir şekilde felsefik ögeler karşımıza çıkıyor, bütünüyle güzel bir ouroboros alegorisi denebilir. en sonunda anladığınız araya yerleştirilmiş güzel espriler var.

öyle çok aşırı bir görsellik, efekt, aksiyona dayalı sürükleyici sahneler beklemek doğru olmaz. gelecekte karşımıza çıkacak ütopik teknolojik buluşlar filan da yok. bütün olay hikayenin kendisinde gizli, aslolan jane'in kendisi. son olarak bitişteki hipnotik parçayı da verelim, loop'a alınıp dinlenesi, filmin sonuna çok yakışmış.

predestination soundtrack - ending credits
devamını gör...

zodyak’ın 12 burcunun beşincisi aslan burcudur. 23 temmuz – 22 ağustos tarihleri arasında doğanlar bu burca mensuptur.

--- alıntı ---

sembolü: aslan
elementi: ateş
olumlu özellikleri: cesur, kibar, cömert, sadık, koruyucu, dobra, eğlenceli
olumsuz özellikleri: küstah, müsrif, özensiz, taş kalpli, kıskanç, saldırgan
en sevdiği şeyler: kameralar, şarkı söylemek, yakınlık kurmak, iltifat, güzel kıyafetler, tiyatro, pahalı şeyler, tatiller
nefret ettiği şeyler: görmezden gelinmek, yavan yemekler, yalnız kalmak, vedalar, kral-kraliçe muamelesi görmemek
gizli tutkuları: dünyayı yönetmek
güçlü yanları: yaratıcı, tutkulu, cömert, cana yakın, neşeli, esprili olmaları
zayıf yanları: küstah, inatçı, benmerkezci, tembel, katı olmaları


--- alıntı ---
devamını gör...

"stone of madness "adıyla bilinen delilik taşı ortaçağ'da insanların akıl hastası olmasının nedeninin bu taş olduğu düşünülmekteydi. bu taşın çıkartılması "trepanasyon" adı verilen yöntemle yapılır(kafatasında delik açma, kazıma işlemi). . trepanasyon baş ağrıları ve epilepsi tedavisinde uygulanırken, kafatasının silindir bir bıçakla delinmesiyle yapılmıştır. aynı zamanda bu yöntemin kötü ruhları da def ettiği de düşünülmekteydi. delilik taşının kafadan çıkarılma işlemi ressam hieronymus bosch tarafından “deliliğin tarihi” isimli eserinde resmedilirken, sanatta çok kez resmedilen bir olaydır. resimde kafasında huni takılı bir adamın, deli bir adamın kafasını oyduğu görülürken ironinin alası yaşanmaktadır. şarlatan olarak görülen bu adamla birlikte olaya eşlik eden kadın ve kafasındaki kutsal kitap, insan aptallığının tasviri olarak kabul edilmiştir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir insanı yazısından tanıyamasak da random'ından kesin tanırız.
devamını gör...

fakirlik vs zenginlik karşılaştırması için harbi hayatlar adlı 140journos’un kendisine has video teknikleri ile iki video serisi [1, 2] yayınlamış bir youtube kanalı. video serisinde yaptığı göndermeler, günümüzdeki şartlar göz önünde bulundurulduğu takdirde durumundan yakınan kişilerin yine kılını bile kıpırdatamayacağını gözler önüne sermektedir. fakir yakındığı hâlde hâlinden memnun zengin fakirin bu memnuniyeti ile daha memnun. böyle de bir süregelen çelişki mevcut.
devamını gör...

buraya bir dipnot geçmek isterim. bu değişiklikten önce de icra müdürü gelip sizin goldenınızı ya da britishinizi haczetmiyordu. yargıtay kararlarıyla oturmuş bir içtihat vardı ve evcil hayvanınız bir yatırım olarak görülmüyor, bir ferd olarak görülüyordu. ama bir işveren düşünün, bu adam 6 ay işçilerine ödeme yapmamış. işçiler için hacze gidilmiş ve bir bakılmış adamın evinde 20k usd değer biçilecek bir papağan var. bir yanda işçiler bir yanda papağan. işte burada bu evcil hayvan haczediliyordu.

ve tabii çiftçinin çiftlik hayvanları da ticari olduğundan haczedilir. o apayrı.
devamını gör...

rütbesi bile var.*
(bkz: herbokolog)
(bkz: entry nick uyumsuzluğu)*
devamını gör...

yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.” diye başlar kitap , daha ilk cümlesinden vurur insanı .
devamını gör...

uzun zamandır düşünmekte olduğum hede.
babadan zengin değilsin, dededen kalma malın mülkün yok, günde 3-4 saatini avlanmak için harcayıp bütün gün keyif çatma lüksüne sahip bir ilkel kabile insanı da değilsin, niye çocuk yapmaya heves ediyorsun?

sabah uykunu alamadan koştura koştura, metrobüslerde sürünerek işe gidiyor, haftada 6 gün, günde patron artık kaç saat kilitlerse it gibi çalışıp balık istifi otobüslerde, metrobüslerde sürünerek evine dönüyorsun, kıç kadar bir beton kafese dünyanın parasını sayıyorsun, gırtlağına kadar borç içindesin, yapacağın çocuğun hayatı da bundan farklı mı olacak sanıyorsun?
o çocuğun eğitimi ne olacak? senden daha iyi şartlarda iş bulabilecek mi? adam gibi bir evi olacak mı? senden daha beter durumda bir sistem kölesi olmayacağının garantisi var mı?

babadan dededen zengin değilsen, kirada malın mülkün, tarlan tapanın yoksa, her gün sabahın köründe kalkıp işe gitmek zorundaysan, bu sistemden yaka silktiysen, o yapabileceğin en güzel eylem çocuk sahibi olmaktan imtina etmektir. sistemi değiştiremiyorsan bari o sistemi ayakta tutacak yeni köleler doğurma. yaşadığın sefil hayata gelecek nesilleri ortak etme.
devamını gör...

ülke ismi ve mürettebat can güvenliği için üzüldüğüm ama! firmaya zerre üzülmediğim olay.
ordudan tasfiye edilmiş veya emekli olmuş genelde (özel kuvvetler)de görev almış şahısların kurdukları güvenlik şirketleri, genelde bu tarz gasp ve saldırılara karşı gemi güvenliğini üstlenirler.
maalesef sadece köklü ve vizyon sahibi bir kaç firma dışında bu kurumlara başvuran yok.
3-5 bin dolar ceplerinde kalsın diye gemiyi ve mürettebatı resmen canı ağzında sefere yolluyor.
devamını gör...

yeni biten, bir ilginç kitaptır.

hikayesi baya da bir enteresan. bir kitap üzerine kaç enrry girilebilir ? aynı hikayeden kaç farklı bakış açısı çıkarılabilir ? ucu açık bu soruları sormayı bırakıp kitaba geçelim...


hikaye, yaralı bir sokak köpeğinin ideal sovyet proleterya ve günlük yaşamına eleştirileri ile başlıyor. bu betimlemeler, köpeğin üzerine kaynar su dökme, kalitesiz beslenme, vb. birtakım şeyler. iyi kalpli bir sovyet beyefendisin olaya dahil olması işleri biraz ilginçleştiriyor. insanlık ölmemiş yahu diyerek içimize akan o ılık sevgi damlaları, ilerleyen paragraflarda olayları farklı bir deli/dahi doktor hikâyesine getiriyor ( yanlış bakmadıysam bulgakov'un tıp ihtisası var. bu da okurken zevki arttırabilecek bir dipnot olarak burada dursun ) sonraki diyalog ve yaşanan olaylarda hem bir insanlık eleştirisi yapılıyor, hem de sisteme sağlam eleştirilerde bulunuyor yazarımız. bir köpek hayal edin ve sadakatini ve isteklerinin ne kadar basit olduğunu şu satırları okurken düşünün. bu köpeğjmiz insan olsa nasıl bir değişim yaşar ? sadık dostumuz ne kadar çirkinleşebilir ? bu ve daha detaylı, farklı farklı düşünceler zihninizde güzel bir egzersizi tetikleyebilir.

ayrıca şahsi kanaat olmakla beraber, george orwell hayvan çiftliği kitabından sonra fabl türünde, okumaktan en çok zevk aldığım politik eleştiri kitabı budur diyebilirim. şu an için 2. sıra bu ama sonra değişebilir mi ? değişebilir efendim.
devamını gör...

oha bu gerçekse yer yerinden oynar, aşı çalışmaları iptal edilir, umarım doğru değildir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ilk olarak 1874 yılında keşfedilen hastalık. hastalar akıcı bir şekilde konuşur, ancak söyledikleri anlamsız kelimelerden ibarettir. görürler, fakat yazıları okuyamazlar. duyarlar, ama konuşulanları anlayamazlar. hastalık hakkında detaylı bilgi için: sinirbilim.org
devamını gör...

orijinal ismi lavandula stoechas olan, ülkemizde akdeniz bölgesinde yetişen ve 70-100 cm arası büyüyen çok yıllık bir bitki. karabaş otu genellikle soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyon tedavisinde iyi geliyor. bunun yanında hazımsızlığı giderebilir, bağırsak hareketlerini arttırırak kabızlık sorunlarını giderir ve bu kilo vermeye yardımcı olabilir, aynı zamanda sigarayı bırakmayada yardımcı olduğu biliniyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim