moderasyon ekibinin gece 4 gibi uykuda olması
gerçek dışı ifade.
kardeş çok fenalar. rüyamda girdiğim tanımı bile %51 sansür uygulamadım diye sildiler. sabah uyanıp tanım onaylandı mı diye sözlüğe baktım. tanım da tanım olsa sanki vahiy tebliğ etmişim de dönemin despotlarına takılmışım gibi triplendim. yani kaçış yok.
kardeş çok fenalar. rüyamda girdiğim tanımı bile %51 sansür uygulamadım diye sildiler. sabah uyanıp tanım onaylandı mı diye sözlüğe baktım. tanım da tanım olsa sanki vahiy tebliğ etmişim de dönemin despotlarına takılmışım gibi triplendim. yani kaçış yok.
devamını gör...
sosyal anksiyete
yaşam kalitesini ciddi anlamda düşüren psikolojik bir rahatsızlıktır. bildiğiniz üzere insan sosyal bir varlıktır. günlük hayatta öyle ya da böyle birçok insanla diyalog kurmak zorunda kalır. sosyal anksiyete sahibi insanlar diğer insanların rahatlıkla yaptığı insanlarla yüzyüze konuşma, telefonla konuşma gibi aktiviteleri kolayca yapamazlar. özellikle tanımadıkları insanların yanında veya bir grup insanın yanında inanılmaz rahatsız hisseder o ortamdan uzaklaşmak isterler. kendi düşüncelerini dümdüz ifade etmekte güçlük çeker konuşmak zorundaysa kafasında planlayıp onlarca filtreden geçirirler. bazen bu zorunlu diyaloglarda yüzleri kızarır veya konuşamadan kilitlenirler. bu sebeple arkadaş veya sevgili bulmakta güçlük çekerler. insanlar tarafından sıklıkla yanlış anlaşılırlar. kibirli soğuk yahut ezik görülebilirler. bugün aldıgım bir geri dönüşe göre benimle ilk tanıştığında ofisteki sevgili arkadaşlar yaşam enerjisi bitmiş bunun depresyonda mı nedir şeklinde bir ilk izlenim edinmişler. bu durum beni ziyadesiyle üzdü maalesef. hele bir sene kadar ağır antidepresan kullanıp yan etkilerle boğuşurken konuşkan ve samimi olduğum süreçlerden geçip ilacı bıraktıgımda da nispeten ortalama bir insan ayarı tutturduğumu düşünüyorken. kendim istemesem bile günlük hayata adapte olmak için defalarca ortamlara girmiş ve insanlarla random konuşmuşumdur, çabalıyorum çünkü. ama olmuyor kardeşim işte bu kadar yapabiliyorum ben de. ki zaten yapı olarak sevgi dolu, insancıl biri değilim, sosyal anksiyeteyle buluşunca ortamın awkward silence yaratıcısı oluveriyorum bir anda. maske de takıyorum hep, surat ifadem de değil problem. ama insanlar nasıl oluyorsa anlıyorlar*. normal insanlar gibi yaşamak için hayatımın sonuna kadar ilaç mı kullanacağım veya 7/24 sarhoş mu gezecegim diye düşünüyorum bazen ister istemez*. zor hacı ne diyelim.
devamını gör...
kanser olduğunu öğrenmek
hastalığın ne olursa olsun insan bedeni için ağır bir yüktür. psikolojik olarak çok yıpratır. bunu yaşamayan bilemez. sağlık önemli bir hazinedir, kıymet bilmek lazım.
devamını gör...
akp'nin seçimi kaybettiği gece olabilecekler
muhtemelen yenilgiyi kabulenemeyen malum kişinin, kendinden olanları galeyana getirip sokaklara dökeceği ve demokrasi'nin katledileceği gece.
devamını gör...
27 mart 2021 normal sözlük'ün çökmesi
kendimi kötü hissettim fazlasıyla.alışmışız iyice sözlüğe.
devamını gör...
single strand conformation polymophism
kısaca sscp olarak isimlendirilen moleküler biyolojik analiz tekniği. "tek zincir konformasyon polimorfizmi" olarak çevirirsek tam türkçe olmaz ama bir fikir verir sanırım. kısaca dna örneklerinde polimorfizm olup olmadığını test etmeye yarar.
polimorfizm kabaca bir dna zincirinde belirli bir proteini kodlayacak gen bölgesinin farklı bireylerde küçük farklılıklar göstermesidir. bu bölgelerden kodlanan proteinler işlevseldir ancak performanslarında ufak bir artış yada azalma olabilir. bu da kimi hastalıklara karşı bireyler arasın yatkınlık yada direnç gibi bir etki olarak gözlemlenebilir. bu sebeple kalıtsal ve genetik hastalıklarda bireylerin hangi polimorfik gene sahip olduklarının bilinmesi önem taşır.
sscp'ye dönecek olursak, klasik elektroforez uygulamasından önemli farkı dna zincirlerinin ısıl yöntemlerle denatüre edilmesidir. bilindiği üzere dna çift zincirli bir moleküldür ve elektroforez işlemi dna molekülünün baz çifti sayısına göre ayrılmasını sağlar. örneğin standart elektroforez uygulamasında aynı gen bölgesine ait iki örnek karşılaştırmak istiyoruz. bu örneklerden birisi polimorfik olsun. örneklerin elektroforezde yürütülmesinin ardından elde edeceğimiz sonuç her ikisi içinde aynıdır. çünkü polimorfik genlerde her ne kadar baz dizisinde farklılık olsa da gene ait baz çifti sayısı değişmemiştir.
örnek denatüre edildiğinde ise her bir dna zinciri kendisine ait belirli bir konformasyona sahip olur. yani katlanma özellikleri farklıdır çünkü zincirler arasında baz farklılığı vardır. elektroforez yönteminde işte bu katlanma farklılığına bağlı olarak her bir zincirin yürüme hızı değişiklik gösterir ve farklı merdiven desenleri oluşturur. böylece elimizdeki genin polimorfik olup olmadığını anlarız. bundan sonraki aşama ise dizilemedir. tabi paranız bolsa direkt tüm örnekleri diziletirsiniz yoksa eski yaygınlığı kalmadı bu metodun#591
polimorfizm kabaca bir dna zincirinde belirli bir proteini kodlayacak gen bölgesinin farklı bireylerde küçük farklılıklar göstermesidir. bu bölgelerden kodlanan proteinler işlevseldir ancak performanslarında ufak bir artış yada azalma olabilir. bu da kimi hastalıklara karşı bireyler arasın yatkınlık yada direnç gibi bir etki olarak gözlemlenebilir. bu sebeple kalıtsal ve genetik hastalıklarda bireylerin hangi polimorfik gene sahip olduklarının bilinmesi önem taşır.
sscp'ye dönecek olursak, klasik elektroforez uygulamasından önemli farkı dna zincirlerinin ısıl yöntemlerle denatüre edilmesidir. bilindiği üzere dna çift zincirli bir moleküldür ve elektroforez işlemi dna molekülünün baz çifti sayısına göre ayrılmasını sağlar. örneğin standart elektroforez uygulamasında aynı gen bölgesine ait iki örnek karşılaştırmak istiyoruz. bu örneklerden birisi polimorfik olsun. örneklerin elektroforezde yürütülmesinin ardından elde edeceğimiz sonuç her ikisi içinde aynıdır. çünkü polimorfik genlerde her ne kadar baz dizisinde farklılık olsa da gene ait baz çifti sayısı değişmemiştir.
örnek denatüre edildiğinde ise her bir dna zinciri kendisine ait belirli bir konformasyona sahip olur. yani katlanma özellikleri farklıdır çünkü zincirler arasında baz farklılığı vardır. elektroforez yönteminde işte bu katlanma farklılığına bağlı olarak her bir zincirin yürüme hızı değişiklik gösterir ve farklı merdiven desenleri oluşturur. böylece elimizdeki genin polimorfik olup olmadığını anlarız. bundan sonraki aşama ise dizilemedir. tabi paranız bolsa direkt tüm örnekleri diziletirsiniz yoksa eski yaygınlığı kalmadı bu metodun#591
devamını gör...
bir demet tiyatro
feriştah: seni seviyorumm mükremin
mükremin: beni sevmenin nedeni, seni sevmemdir
feriştah: beni sevilesi yapan senin sevgindir
mükremin: sev seni seveni ki sevdiğin de sevsin seni.
feriştah: seni gidi sevilesi hınzır seni
devamını gör...
yazarların en sık aldığı teklif
ders yapalım mı, akşam ders yapalım mı, sabah ders yapalım mı, amuda kalkıp ders yapalım mı?
t. karşı tarafın sizden beklentisini dile getirdiği öneri.
t. karşı tarafın sizden beklentisini dile getirdiği öneri.
devamını gör...
sen haklısın deyip konuyu kapatmak
karşındaki insanın iflah olmaz bir cahil olduğunu fark ettiğinde verilecek tepkidir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarından tavsiyeler
kendinize ve cocuklariniza vicdan azabi cekmeden hayir demeyi ogrenirken ve ogretirken, size hayir denmesini kabullenmeyi de ogrenin ve ogretin.
devamını gör...
telefonunu göster
röportajda eskiden yağ kuyruğu vardı diyerek geri kafalılığını belli edip kendini yırtan muhtar tişörtlü boomer beyanıdır.
devamını gör...
türkiye'de ingilizce eğitimi
türkiye'de ki ingilizce eğitiminin çok yetersiz olduğunu düşünenlerdenim çünkü şöyle bir baktığımızda kaçımız bu ingilizceyi ortaokulda ya da lisede öğrenebildik. özel okulda okuyanlar ve bir iki seçkin lise dışında dışında ingilizce seviyesi hello, how are you? ötesine geçemedi. her sene sımple present falan gibi devam eden konular ama sonuç kocaman bir hiç.
devamını gör...
maymunlar gezegeni
maymunlar gezegeni, yazar pierre boulle tarafından insan ile hayvan korku ile aklın yarattığı ikiliği ustaca kaleme aldığı bir eser.
maymunlar cehennemi filmine ilham veren bu kitap oldukça akıcı ve farklı bir konuyu anlatıyor. ayrıca kitabın önsözünü yazan çevirmenin yazısı da ilgi çekici ve çok güzel.
kitapta profesör, gazeteci ve öğrenciden oluşan 3 kişilik bir grubun uzayda yaptığı bir geziden ve dünya'ya çok benzeyen "soror" gezegenine gitmeleri ile olaylar başlıyor. bu gezegende de insanlar yaşıyor ama tek bir farkla. insan gibi değil tıpkı bir hayvan gibi. dilleri, giysileri, kültürleri olmayan hayvan insanlar. bu gezegende hüküm sürenler ise maymunlar. insan gibi konuşan,giyinen ve davranan maymunlar. insanları köle olarak ve birer denek olarak kullanıyor. tıpkı pavlov'un köpeği gibi davranışlarını inceliyorlar. işte bu gezegene gelen bu 3 kişiden gazeteci olan ulysse etrafında olaylar dönüyor. köle olması ve vahşi bir insan olan nova ile aynı kafeste yaşaması. gezegendeki maceraları ve kurtuluşunu! anlatıyor.
kitabı okurken maymunlar gezegenindeki maceraya siz de katılıyorsunuz. en çok dikkatimi çeken ve üzen bölüm profesörün de insanlığını kaybedip hayvanlaşması. diğer dikkat çekici yer aslında sadece dünyamızda ayrımcılığın olmadığını, maymun olsalar dahi ırklarına göre nasıl da ayrıştırıldığına şahit oluyorsunuz. ayrıca kitap, hayvanları denek olarak acımasızca kullanan insanoğlu için empati kurabilme hayvanları anlayabilme duygularını da hissettiriyor.
maymunlar cehennemi filmine ilham veren bu kitap oldukça akıcı ve farklı bir konuyu anlatıyor. ayrıca kitabın önsözünü yazan çevirmenin yazısı da ilgi çekici ve çok güzel.
kitapta profesör, gazeteci ve öğrenciden oluşan 3 kişilik bir grubun uzayda yaptığı bir geziden ve dünya'ya çok benzeyen "soror" gezegenine gitmeleri ile olaylar başlıyor. bu gezegende de insanlar yaşıyor ama tek bir farkla. insan gibi değil tıpkı bir hayvan gibi. dilleri, giysileri, kültürleri olmayan hayvan insanlar. bu gezegende hüküm sürenler ise maymunlar. insan gibi konuşan,giyinen ve davranan maymunlar. insanları köle olarak ve birer denek olarak kullanıyor. tıpkı pavlov'un köpeği gibi davranışlarını inceliyorlar. işte bu gezegene gelen bu 3 kişiden gazeteci olan ulysse etrafında olaylar dönüyor. köle olması ve vahşi bir insan olan nova ile aynı kafeste yaşaması. gezegendeki maceraları ve kurtuluşunu! anlatıyor.
kitabı okurken maymunlar gezegenindeki maceraya siz de katılıyorsunuz. en çok dikkatimi çeken ve üzen bölüm profesörün de insanlığını kaybedip hayvanlaşması. diğer dikkat çekici yer aslında sadece dünyamızda ayrımcılığın olmadığını, maymun olsalar dahi ırklarına göre nasıl da ayrıştırıldığına şahit oluyorsunuz. ayrıca kitap, hayvanları denek olarak acımasızca kullanan insanoğlu için empati kurabilme hayvanları anlayabilme duygularını da hissettiriyor.
devamını gör...
unutmak
gitmek sadece bir eylemdir.
unutmak ise kocaman bir devrim...
nazım hikmet
unutmak ise kocaman bir devrim...
nazım hikmet
devamını gör...
geri gelen mektup
ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.
gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...
ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
gözler ki birer parçasıdır sende ilahın,
gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!
bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
dinmez! gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
dinmez! ebedi özleyişin bestesidir bu!
hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.
dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
tek bendeki volkanları söndürse denizler!
hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'kaabil'
imkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
mehtaplı yüzün tanrı'yı kıskandırıyordur.
en hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...
(bkz: hüseyin nihal atsız)
bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.
gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...
ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
gözler ki birer parçasıdır sende ilahın,
gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!
bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
dinmez! gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
dinmez! ebedi özleyişin bestesidir bu!
hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.
dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
tek bendeki volkanları söndürse denizler!
hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'kaabil'
imkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
mehtaplı yüzün tanrı'yı kıskandırıyordur.
en hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...
(bkz: hüseyin nihal atsız)
devamını gör...
intihar eden bir insanı anlamak
“cesetle empati kuramazsın.”*
“aşk mektubu yazmadan intihar mektubu yazamazsın.” *
intihar mektupları da aşk mektupları gibi yalan ifadeler içermektedir, ciddiye alamazsın.
“aşk mektubu yazmadan intihar mektubu yazamazsın.” *
intihar mektupları da aşk mektupları gibi yalan ifadeler içermektedir, ciddiye alamazsın.
devamını gör...
babayla girilen diyaloglar
-baba düzelir mi
-bok düzelir
-bok düzelir
devamını gör...
yazarlardan queen bee ile moderatör pavlov'un göbeği aynı kişi mi sorunsalı
kafa polisleri araştırıyor.
devamını gör...

