satılık bebek ayakkabıları hiç giyilmemiş
yıllardan beri şehir efsanesi olarak dolaşan, üç cümle altı kelimeden oluşan hikaye. dünyanın en kısa öyküsü olarak adlandırılan bu yazının arkadaşları ile girdiği bir iddia sonucu ernest hemingway tarafından yazıldığını ilk olarak vefatının 13 yıl sonrasında peter miller adlı bir edebiyatçı ve film menajeri ortaya atmıştır. rivayete göre arkadaşlarıyla öğle yemeği yiyen hemingway onlarla 6 kelimelik bir hikaye yazabileceğine dair iddiaya giriyor. peçeteye yazdığı üç kısa cümle yıllar içerisinde internet ortamında dünyanın en kısa öyküsü olarak defalarca paylaşılıyor ama araştırıldığında işin aslının öyle olmadı fark ediliyor. “quote ınvestigator” adını taşıyan ve alıntıların kökenini araştıran internet sitesinin sahibi garson o’toole‘un konuyla ilgili çalışması bu kısa öykünün menşeine açıklık getiriyor. bu ifadenin geçmişini incelediğimizde ernest hemingway’den yaklaşık yarım yüzyıl önce bu ifadenin bir gazetenin seri ilanlar sayfasında geçtiğini görüyoruz. “satılık: bebek ayakkabısı, hiç giyilmemiş” kelimelerinin ilk defa 1906 yılında bir gazetede yayımlanan seri ilanda “satılık, bebek arabası; hiç kullanılmadı. bu ofise başvurunuz” şeklinde yer aldığı görülüyor. 1906 yılında hemingway'in yedi yaşında olduğu düşünülürse bu iddiayı çürütmeye yetiyor.
uzun lafın kısası bu örnekten de anlaşılacağı gibi internet ortamında birçok yazar veya tanınmış isime kendilerine ait olmayan cümlelerin atfedildiğini görebiliyoruz.
uzun lafın kısası bu örnekten de anlaşılacağı gibi internet ortamında birçok yazar veya tanınmış isime kendilerine ait olmayan cümlelerin atfedildiğini görebiliyoruz.
devamını gör...
sound of silence
1963 yılında genç bir adam gece evinin banyosuna giriyor, ışığı kapatıyor, sonra küvetin musluğunu açıyor ve bir süre suyun sesini dinliyor, gitarını eline alıyor ve iki saat boyunca aynı melodiyi devamlı çalıyor, dünya müzik tarihinin en önemli şarkılarından biri işte böyle yazılıyor.
devamını gör...
steampunk öğretisi
evren analog bir saat gibi çarklardan oluşur. her şey bir çarktır. insanlar, böcekler, moleküller, soğanlar, develer her şey.
her çark bir başka çarkın hareketiyle döner yani hareket eder, sen bunu kelebek etkisi diyince daha iyi anlarsın ama çark metaforu daha aydınlatıcıdır. özgür iradeden bahsedilemez zaten kimse sana özgürsün demiyor. ben şunu söyleyebilirim ama özgür olmakla bir işin yoktur evrende, evren özgürlükle ilgilenmez.
bütün çarkların uyumlu hareketi evrendeki işlerin dönmesini sağlar. saat gibi tik tak işler her şey. çarklar yok olmaz daha küçük parçalara ayrılıp hareketin devamını sağlar yada birleşip daha büyük çarklara dönüşerek işlemeye devam eder. çarka hareketi veren enerji ise buhardır. kazanda kaynayan suyun basıncıyla sistem işler. buna da çarkıfelek denir.
her çark bir başka çarkın hareketiyle döner yani hareket eder, sen bunu kelebek etkisi diyince daha iyi anlarsın ama çark metaforu daha aydınlatıcıdır. özgür iradeden bahsedilemez zaten kimse sana özgürsün demiyor. ben şunu söyleyebilirim ama özgür olmakla bir işin yoktur evrende, evren özgürlükle ilgilenmez.
bütün çarkların uyumlu hareketi evrendeki işlerin dönmesini sağlar. saat gibi tik tak işler her şey. çarklar yok olmaz daha küçük parçalara ayrılıp hareketin devamını sağlar yada birleşip daha büyük çarklara dönüşerek işlemeye devam eder. çarka hareketi veren enerji ise buhardır. kazanda kaynayan suyun basıncıyla sistem işler. buna da çarkıfelek denir.
devamını gör...
tunalı hilmi
ankaralılar sadece tunalı der. tunalı hilmi diyen birini görürseniz o kişi ankaralı değildir.
devamını gör...
sözlük yazarlarının favori normal sözlük yazarları
yine giremedik be şu listeye, yine favorisi olamadık kimsenin. eyvallah o zaman.
devamını gör...
gençlere tavsiyeler
tavsiye verecek yaşta değilimdir ama gitmeyin ya. hepinizin aklının bir köşesinde yurt dışı planı olduğunu biliyorum, burada yaşamanın ne kadar zor olduğu, insanın önüne sürekli bir set çekildiğini, hayal kurmaya bile izin verilmediğini, bir yerlere gelebilmek, başarılı olabilmek için imanımızın gevrediğini ama günün sonunda liyakata değil bir yerlerde dayının olup olmadığına bakıldığını biliyorum, yaşıyorum. ama kalsak, bu devranı birlikte döndürsek.
devamını gör...
başka bir yazarla aynı anda aynı başlığı açmak
sistem bir tanesine hata verir diye düşünmekle birlikte aynı anda aynı şeyi düşünmenin hazzını yaşatan bir durumdur.
devamını gör...
yalnız ölü balıklar akıntıyı takip eder
gün geçmiyor ki beyin yakan bir cümle içeren parçayla karşılaşmayayım.
bu da lalalar'dan.
çok iyi başlıyor sonra şu cümle ile bitiyor. bu gece yattığında alarm kurma
cümleten merhaba
unutmadan buraya okkalı bi başlangıç noktası koyuyorum
ki daha sonra dönüp baktığımızda evin yolunu bulabilelim
başkasını bilmem ama ben nerde olursam olayım
oradan uzakları severim
kaybolmaya meyilliyim
hemen her yere gidebilir ve hiç bir yere dönmeyebilirim
zaten ucu açık bi boşluktaki
beş yüz milyar galaksiden yalnızca birinde yer alan
alelade bi sisteme bağlı yörüngesinde dönüp dururken
son süratle yaşlanan bu gezegende
ben kimim?
biz neyiz?
nası bi dümenin içindeyiz?
ihtimaller okyanusunda
çok bilinmeyenli denklemleriz
bişeye inananlar
başka bişeye inananlar
birilerini bunlara inandıranlar
ve bunların hiçbirine inanmayanlar
tarihte en çok satan kitaplar
giymesen de kokan çoraplar
hepimiz her an tehlikedeyiz
başkalarının mutsuzluğuyla beslenen canavarların
nesli tükenene kadar tekinsiz zamanlar
zaman bile insan icadı
vakit nakit karta taksit
kim bilir bugün kimlerin hedef kitlesindeyiz
dijital saatler vaatler saatli bombalar
başı sıkışınca bütün mahalleyi kundaklar
yangından ilk kurtarılacak adamlar
tabii her satıcının var bir alıcısı
kapitalizmin de payı büyük ama
müjdemi isterim arkadaşlar
kölelik evvela kafada başlar
nerde kalmıştık?
hepimiz bal gibi biliyoruz ki
aslında para o kadar da önemli bişey değildir
yine de sıralamada kıl payı farkla da olsa nefes almaktan sonra gelir
dile kolay vicdana zor
kulağa da hoş gelmeyebilir ama
doğan her yeni bebek gibi ölen de ekonomiye can verir
zaten doğuştan hakkımız olduğu halde
kapısından bile zor girilen
adına özgürlük denen bu müzayededeki mafiş parçaları
fahiş fiyatlara satın alabilme hakkına erişebilmek için
çalış baba çalış her gün
sürün anam sürün her an
boğul ruhum boğul
bir kaşık suya düşmeyi
borç içinde öğrendik yüzmeyi
hayatlarımıza kara sular indi
sabah sekiz akşam beş
hayallerinle helalleş
ağlamak sadece çocukken işe yarayabilirdi
yetti batır gemileri kaçır keçileri
sen yazmazsan
ben yazmazsam
değişmez kader keyfekeder
yalnız ölü balıklar akıntıyı takip eder
bu gece yattığında alarm kurma
bu da lalalar'dan.
çok iyi başlıyor sonra şu cümle ile bitiyor. bu gece yattığında alarm kurma
cümleten merhaba
unutmadan buraya okkalı bi başlangıç noktası koyuyorum
ki daha sonra dönüp baktığımızda evin yolunu bulabilelim
başkasını bilmem ama ben nerde olursam olayım
oradan uzakları severim
kaybolmaya meyilliyim
hemen her yere gidebilir ve hiç bir yere dönmeyebilirim
zaten ucu açık bi boşluktaki
beş yüz milyar galaksiden yalnızca birinde yer alan
alelade bi sisteme bağlı yörüngesinde dönüp dururken
son süratle yaşlanan bu gezegende
ben kimim?
biz neyiz?
nası bi dümenin içindeyiz?
ihtimaller okyanusunda
çok bilinmeyenli denklemleriz
bişeye inananlar
başka bişeye inananlar
birilerini bunlara inandıranlar
ve bunların hiçbirine inanmayanlar
tarihte en çok satan kitaplar
giymesen de kokan çoraplar
hepimiz her an tehlikedeyiz
başkalarının mutsuzluğuyla beslenen canavarların
nesli tükenene kadar tekinsiz zamanlar
zaman bile insan icadı
vakit nakit karta taksit
kim bilir bugün kimlerin hedef kitlesindeyiz
dijital saatler vaatler saatli bombalar
başı sıkışınca bütün mahalleyi kundaklar
yangından ilk kurtarılacak adamlar
tabii her satıcının var bir alıcısı
kapitalizmin de payı büyük ama
müjdemi isterim arkadaşlar
kölelik evvela kafada başlar
nerde kalmıştık?
hepimiz bal gibi biliyoruz ki
aslında para o kadar da önemli bişey değildir
yine de sıralamada kıl payı farkla da olsa nefes almaktan sonra gelir
dile kolay vicdana zor
kulağa da hoş gelmeyebilir ama
doğan her yeni bebek gibi ölen de ekonomiye can verir
zaten doğuştan hakkımız olduğu halde
kapısından bile zor girilen
adına özgürlük denen bu müzayededeki mafiş parçaları
fahiş fiyatlara satın alabilme hakkına erişebilmek için
çalış baba çalış her gün
sürün anam sürün her an
boğul ruhum boğul
bir kaşık suya düşmeyi
borç içinde öğrendik yüzmeyi
hayatlarımıza kara sular indi
sabah sekiz akşam beş
hayallerinle helalleş
ağlamak sadece çocukken işe yarayabilirdi
yetti batır gemileri kaçır keçileri
sen yazmazsan
ben yazmazsam
değişmez kader keyfekeder
yalnız ölü balıklar akıntıyı takip eder
bu gece yattığında alarm kurma
devamını gör...
normal sözlük bağımlılığı
-merhaba adım sir came a lot. 40 yaşındayım. normal sözlük'le tanışmam 2021'in başlarında oldu. o zamanlar bağımlı değildim. günde bir doz bilemediniz iki doz alırdım. ilk başlarda çok iyi hissettiriyordu, sanki bütün dünyaya hükmedebilirmişim gibiydi.
hazall, yoldaş, iko... iş yerimde patrona "yoldaş" dememle başladı her şey. hayrola x?* bu ne komünistlik? dedi. kendi adımı unutmuştum. x kim yoldaş? dedim. iş yerinin iko'su pardon genel müdürü masama gelip omzuma vurdu. başımı ekrandan kaldırıp yüzüne baktım. "profil fotoğrafın çok kötü, biraz kendine dikkat et kardeş" dedim. bana bir kaç gün izin verdi.
bu izin her şeyi daha da kötüleştirdi. artık günün 26 saati normal sözlük'teydim. aile hayatım da kalmamıştı.
bırakmayı çok denedim. bir kaç dakika yazmadığım zaman sözlük kadınları mesajla beni taciz etmeye devam etti. çok zor durumdayım. hiç başlamamış olanlar ne kadar şanslı bilemezler.
adım sir came a lot. beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.
hazall, yoldaş, iko... iş yerimde patrona "yoldaş" dememle başladı her şey. hayrola x?* bu ne komünistlik? dedi. kendi adımı unutmuştum. x kim yoldaş? dedim. iş yerinin iko'su pardon genel müdürü masama gelip omzuma vurdu. başımı ekrandan kaldırıp yüzüne baktım. "profil fotoğrafın çok kötü, biraz kendine dikkat et kardeş" dedim. bana bir kaç gün izin verdi.
bu izin her şeyi daha da kötüleştirdi. artık günün 26 saati normal sözlük'teydim. aile hayatım da kalmamıştı.
bırakmayı çok denedim. bir kaç dakika yazmadığım zaman sözlük kadınları mesajla beni taciz etmeye devam etti. çok zor durumdayım. hiç başlamamış olanlar ne kadar şanslı bilemezler.
adım sir came a lot. beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.
devamını gör...
larmina
bir nickaltı olmasın mı, dediğim yazarımızdır, hoş gelmiştir.
devamını gör...
normal sözlük'ün reklam almaya başlaması
helali hoş olsun canım yoldaşım. olması gerekeni yaptın.
günümüzde reklam,promosyon ve ortaklık olmadan böyle bir yapıyı kendi başına ayaklar üzerinde tutmak oldukça güç.
ben şahsım adına bu zamana kadar verdiğiniz emekler için çok teşekkür ederim. normal sözlükte kült bir şey oluştuysa bu tamamen sizin çabalarınız sayesinde.
bundan sonrası için daha da iyiye gideceğimizi düşünüyorum. sana ve arkadaşlarına kolaylıklar diliyorum brom.
günümüzde reklam,promosyon ve ortaklık olmadan böyle bir yapıyı kendi başına ayaklar üzerinde tutmak oldukça güç.
ben şahsım adına bu zamana kadar verdiğiniz emekler için çok teşekkür ederim. normal sözlükte kült bir şey oluştuysa bu tamamen sizin çabalarınız sayesinde.
bundan sonrası için daha da iyiye gideceğimizi düşünüyorum. sana ve arkadaşlarına kolaylıklar diliyorum brom.
devamını gör...
bekareti bacak arasına indirgeyen insansı kitle
artık bıkkınlık getiren, tam insan olamamış, homoerectus kitledir.
sen evlenene kadar her kadınla yatmayı düşün hatta yat, sonra evleneceğim kadın bakire olsun... yok öyle dünya efendim. seks bir zevk işidir kadın da bu zevkten mahrum kalmadı diye yadırganmamalı. önemli olan bacak arası değil, beyinde ne düşündüğüdür.
sen evlenene kadar her kadınla yatmayı düşün hatta yat, sonra evleneceğim kadın bakire olsun... yok öyle dünya efendim. seks bir zevk işidir kadın da bu zevkten mahrum kalmadı diye yadırganmamalı. önemli olan bacak arası değil, beyinde ne düşündüğüdür.
devamını gör...
sözlük yazarlarının ojeleri
ojeyi kadınlara kaptırdığımızı kabullenemiyorum, net errrkek oğlu erkek makyajı. simsiyah ojeyi süreceksin öyle çekeceksin nahını. *
yakın zamanda seksüel devrim olacak diyolla. ojeyi de devşirin bari yaw.
yakın zamanda seksüel devrim olacak diyolla. ojeyi de devşirin bari yaw.
devamını gör...
güne bir şiir bırak
geçmedi yare sözümüz
yollarda kaldı gözümüz
yere sürüldü yüzümüz
böyleymiş karayazımız.
çiçekler açılmaz oldu
pınarlar içilmez oldu
yar bize gülmez oldu
böyleymiş kara yazımız.
yalnız ona yar demiştik
onda bir şey var demiştik
o bizi anlar demiştik
böyleymiş kara yazımız.
hey gönül gene bu gece
kederim geceden yüce
gel susalım beraberce
böyleymiş kara yazımız.
kara yazı-sabahattin ali.
yollarda kaldı gözümüz
yere sürüldü yüzümüz
böyleymiş karayazımız.
çiçekler açılmaz oldu
pınarlar içilmez oldu
yar bize gülmez oldu
böyleymiş kara yazımız.
yalnız ona yar demiştik
onda bir şey var demiştik
o bizi anlar demiştik
böyleymiş kara yazımız.
hey gönül gene bu gece
kederim geceden yüce
gel susalım beraberce
böyleymiş kara yazımız.
kara yazı-sabahattin ali.
devamını gör...
helios (yazar)
helios ile bizim bizzat tanışmamız, hepsi grubunun klip çekimlerinde yaşandı.
genç, gürbüz helios arkadaşımız kamera arkasında, ben makyöz olarak görev aldım ekipte. ekibin kaşını gözünü yaparken devamlı birbirleri ile atışmalarından gelecek bir depremin artçıları yaşanıyordu sanki. helios dedim, bu iş patlar. "parasını alalım da patlarsa da patlasın" lafları hâlâ kulaklarımda çınlıyor, 12 sene olmuş bak olay olalı.
aralık 2008'deyiz, 2019'un başında çıkacak klip için etilerdeki stüdyoda işlerim bitti, kızları pirüpak bir şekilde çekime gönderdim. zaten birbirleri ile devamlı tartışma içerisindeler, çiğdemimi * alıp kenara geçtim ben. aksiyon var sonuçta, kaçırmam.
önce yasemin, cemre'nin yanlış bir hareket yapmasına tutuldu, baştan aldılar, ama gerginlik had safhada, herkes terliyor, ben devamlı makyaj tazeliyorum. sanki sette tüp patlamış, ben bir oraya bir buraya. zannedersin ki 4 kadının birisinin kına gecesi. tam bir saçmalık.
sonra ne oldu? helios'un telefonu çaldı abi. bildiğin telefonu çaldı, cebinde de değil, geride bırakmış. zil sesi de şimdi, çok rencide etmek istemiyorum, söylemeyeceğim neyse.
zaten kibrit görmüş kız kaçıran gibi tüm grubun üyeleri, yine çekime ara verildi, bu sefer bir önceki olaydan suçlu cemre parladı, yok öyle şey olur muymuş, yok kaç saattir sıcaktan pişmişler falan. dostlar, aralık ayı, etilerde, sıcacık çekimdeler. sigara içerken titriyorlar ama. neyse çok gömmeyeceğim.
tabi helios'a gülçin arka çıktı. zaten ben setin başından beri bir kıpırtı, bi kelebeklenme, bi bıngıl durumu seziyordum. gülçin helios'un çalan telefonunu savununca, "ne var canım, az önce de eren'in telefonu çaldı kimsenin sesi çıkmadı" şeklinde durumu normalleştirmeye çalışınca gerilen ipler toptu, kapı açıp kaldı, cereyan yaptı.
çekim bitti ama bir de bize sorun nasıl bitti. hayatımın en zor günü. şu anda gel bana önce 4 kızın, sonra ajda pekkanın makyajını tamamlayacaksın desen, yaklaşmam bile.
demem o ki hepsi grubunun dağılmasının asıl nedeni, helios'un yakışıklılığıdır. bunu birçok platformda anlatasam da, teklifleri reddedip zamanında magazin programlarına çıkmasam da, açıklamak bugüneymiş.
inanmayanlar aha şuradaki şarkıya bakıp ikili arasındaki sıkıntıyı görebilir. hangisi hangisi diye sormayın, çok zaman oldu hatırlamıyorum inanın.
seviliyorsun helios, çok sıkıldım it işinden, en yakın zamanda setlere dönüyorum. umarım daha sık görüşürüz.
edit: heyecandan isimleri karıştırmışım editi.
genç, gürbüz helios arkadaşımız kamera arkasında, ben makyöz olarak görev aldım ekipte. ekibin kaşını gözünü yaparken devamlı birbirleri ile atışmalarından gelecek bir depremin artçıları yaşanıyordu sanki. helios dedim, bu iş patlar. "parasını alalım da patlarsa da patlasın" lafları hâlâ kulaklarımda çınlıyor, 12 sene olmuş bak olay olalı.
aralık 2008'deyiz, 2019'un başında çıkacak klip için etilerdeki stüdyoda işlerim bitti, kızları pirüpak bir şekilde çekime gönderdim. zaten birbirleri ile devamlı tartışma içerisindeler, çiğdemimi * alıp kenara geçtim ben. aksiyon var sonuçta, kaçırmam.
önce yasemin, cemre'nin yanlış bir hareket yapmasına tutuldu, baştan aldılar, ama gerginlik had safhada, herkes terliyor, ben devamlı makyaj tazeliyorum. sanki sette tüp patlamış, ben bir oraya bir buraya. zannedersin ki 4 kadının birisinin kına gecesi. tam bir saçmalık.
sonra ne oldu? helios'un telefonu çaldı abi. bildiğin telefonu çaldı, cebinde de değil, geride bırakmış. zil sesi de şimdi, çok rencide etmek istemiyorum, söylemeyeceğim neyse.
zaten kibrit görmüş kız kaçıran gibi tüm grubun üyeleri, yine çekime ara verildi, bu sefer bir önceki olaydan suçlu cemre parladı, yok öyle şey olur muymuş, yok kaç saattir sıcaktan pişmişler falan. dostlar, aralık ayı, etilerde, sıcacık çekimdeler. sigara içerken titriyorlar ama. neyse çok gömmeyeceğim.
tabi helios'a gülçin arka çıktı. zaten ben setin başından beri bir kıpırtı, bi kelebeklenme, bi bıngıl durumu seziyordum. gülçin helios'un çalan telefonunu savununca, "ne var canım, az önce de eren'in telefonu çaldı kimsenin sesi çıkmadı" şeklinde durumu normalleştirmeye çalışınca gerilen ipler toptu, kapı açıp kaldı, cereyan yaptı.
çekim bitti ama bir de bize sorun nasıl bitti. hayatımın en zor günü. şu anda gel bana önce 4 kızın, sonra ajda pekkanın makyajını tamamlayacaksın desen, yaklaşmam bile.
demem o ki hepsi grubunun dağılmasının asıl nedeni, helios'un yakışıklılığıdır. bunu birçok platformda anlatasam da, teklifleri reddedip zamanında magazin programlarına çıkmasam da, açıklamak bugüneymiş.
inanmayanlar aha şuradaki şarkıya bakıp ikili arasındaki sıkıntıyı görebilir. hangisi hangisi diye sormayın, çok zaman oldu hatırlamıyorum inanın.
seviliyorsun helios, çok sıkıldım it işinden, en yakın zamanda setlere dönüyorum. umarım daha sık görüşürüz.
edit: heyecandan isimleri karıştırmışım editi.
devamını gör...
goodkafas meet the mods
sabah sabah yataktan düşecektim kahkaha atarken, ya bu nasıl özgün mizahtir sağolasın kadıköy beyefendisi.*
devamını gör...
muharrem ince’nin yeni parti logosu
ülkeye internet yeni gelmiş manasındaki logo, slogan da her eve internet olmalı!
devamını gör...

