
kalbi kırılmış bir kadının yapabilecekleri
kalbinin kırık parçalarını kendi elleriyle birleştirerek eskisinden çok daha güçlü bir kalple yola devam etmek.
çünkü güçlü bir kadın bilir ki alınabilecek en iyi intikam iyileşmektir.
çünkü güçlü bir kadın bilir ki alınabilecek en iyi intikam iyileşmektir.
devamını gör...
normal sözlük'ten çıkıp normal sözlük'e girmek
bütün gün evde canı sıkılan bir yıkık hareketidir. sıkıntıdan kafayı yiyen yazarlar sık sık yapmaktadır bu hareketi.
devamını gör...
unutulmayan magazin olayları
hande ataizi’nin magazinlerden kaçmaya çalışırken tuvalet penceresine sıkışması.
çağla şikel’in o dönemki sevgilisine tostumu yedim, seni bekliyorum diye mesaj atması.
çağla şikel’in o dönemki sevgilisine tostumu yedim, seni bekliyorum diye mesaj atması.
devamını gör...
türbanlı hakime güvenir misiniz sorunu
ben insanları kıyafetine göre değil, bana karşı olan haline ve tavrına göre değerlendiriyorum. herkese de bunu tavsiye ediyorum. yoksa çok kazık yersiniz çok.
devamını gör...
üç nokta kullanımının suyunun çıktığı an
noktalama işaretinin asıl gorevinin çok dışında ve aşırı kullanıldığı anlardır. bir şey gizlemek için desen değil, tamamlanmamış diye desen hiç değil değil oğlu değil yani. hayır aynı paragrafta her cümlenin arasına koyan da gördü bu gözler sadece bir iki cümleye koysa neyse. bilmiyorum niçin yapıyorlar suyunu çıkararak kullanan arkadaşlar açıklarsa gerçekten sevinirim. karşındakini de düşünmüyorlar ki göz felci geçirir.
etkileyici dokunaklı iç geçirmeli bir hale falan da gelmiyor hani bilesiniz. twitter'da görürdüm bi artık her yere yayılmış bir de.
etkileyici dokunaklı iç geçirmeli bir hale falan da gelmiyor hani bilesiniz. twitter'da görürdüm bi artık her yere yayılmış bir de.
devamını gör...
sözlük yazarlarının favori normal sözlük yazarları
bi sammır quin olamadık anasını stym.. o kadar pp’mize de taç maç koyduk... şu an ağlıyorum gidip günlüğüme yazıcam.
devamını gör...
taç yaprak
çiçeğin renkli, kokulu ve güzel görünümlü kısmıdır. bu özelliğiyle pek çok böcek, kuş, arı, sinek ve insanın ilgisini çiçek üzerine çekerek tozlaşmaya yardım eder.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
az önce daha öncesinde engellediğim birisinin başka bir hesaptan mesaj atmasıyla şoke oldum.tam ona yazacaktım istenmediğin yerde durmak canını yakmıyor mu diye,sonra kendimi de aynı duruma soktuğum geldi aklıma?sahi insan bunu niye yapıyor ki kendine? acı çekmeyi mi seviyoruz acaba? seveni sevmek olmuyor da ille de sevmeyeni kovalayacağız!?
bugün aklım karışık, sanırım hep ilişkiler üzerine yazacağım.
sevildiğin kişi ile bir ömür geçer mi?
sevmeyeni kovalamaya değer mi?
ağlasam bu yumru erir mi?
bu sorunu nasıl çözmeli.!?
bugün aklım karışık, sanırım hep ilişkiler üzerine yazacağım.
sevildiğin kişi ile bir ömür geçer mi?
sevmeyeni kovalamaya değer mi?
ağlasam bu yumru erir mi?
bu sorunu nasıl çözmeli.!?
devamını gör...
#20liyaşlarchallenge
sözlük yazarlarının neden linçlediğini anlamadığım challenge. 34 yaşındayım. 20li yaşlardaki fotoğraflarıma baktım, üniversite yıllarına gittim,anılara daldım. içlerinden birini de eşimle dostumla paylaştım. bu sıkıcı günlerde havam değişti. twitter kapansın diyen var yahu delirdiniz mi? biraz sakin ve hoşgörülü olmak en en ufak konuda bile neden bu kadar zor oluyor? saçma geliyorsa ya da 20liyaşlarchallenge'a tevellüt yetmiyorsa görmezden gel, geç. yorma.
devamını gör...
aynı evde yaşıyormuş gibi entryler
demiyor muyum klozet kapağını kapatın diye.
devamını gör...
kadınlar tarafından yönetilen ülkelerin daha müreffeh olması
bu ülkeyi bir zamanlar tansu çiller'in yönettiğini ama pek de müreffeh yapamadığını bilmeyen yazar beyanı.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hissettikleri
araf.
devamını gör...
küçük prens
aklıma hep tek bir alıntıyı getiren kitap.
her gün aynı saatte gelmelisin” dedi tilki. “örneğin öğleden sonra saat dörtte gelirsen, ben saat üçte kendimi mutlu hissetmeye başlarım. zaman ilerledikçe de daha mutlu olurum. saat dörtte endişelenmeye ve üzülmeye başlarım. mutluluğun bedelini öğrenirim ama günün herhangi bir vaktinde gelirsen, seni karşılamaya hazırlanacağım zamanı asla bilemem. insanın gelenekleri olmalıdır.
her gün aynı saatte gelmelisin” dedi tilki. “örneğin öğleden sonra saat dörtte gelirsen, ben saat üçte kendimi mutlu hissetmeye başlarım. zaman ilerledikçe de daha mutlu olurum. saat dörtte endişelenmeye ve üzülmeye başlarım. mutluluğun bedelini öğrenirim ama günün herhangi bir vaktinde gelirsen, seni karşılamaya hazırlanacağım zamanı asla bilemem. insanın gelenekleri olmalıdır.
devamını gör...
sanatın burjuva için olması
burjuvanın sanatı kapsaması sonucu oluşan görüngü, tıpkı zenginlerin ve büyük şirketlerin arkeolojiyi evlat edinmesi gibi bu da bir görüngü sadece. sanatı zenginler yaratmadı, tekniği, teknolojiyi, felsefeyi, ideolojileri.. aslında tüm nitelikli insan evrimi menşeili edevatları ekonomik (maddi) durumlarından soyutlayarak incelediğimizde - bir şeylerin - fakirleri, fukaraları geliştirdi, her şeye sahip olayazıp duran zenginler değildi bu yaratım dürtüsünün gerçek sahibi. evet kabiliyetli ve zeki insanlardı ve eskiden beri kabiliyet ve zeka zengin saraylarında koleksiyon niyetine biriktirilen bir şeydir. o kabiliyetli deha mühendislere, sanatçılara yakından bakarsanız çözüm bulmaya aç, fakir, üretkenliğin yoksulluğunu yenmeye çalışan, acılar içinde kıvranan kişiler görürsünüz genel olarak (istisnaları da vardır - yani uzmanlığı kişilik ve mental konular olan ya da bu konularda avantajlı durumda bulunan büyük zihinler de yaşamış-). sanatın bir işe yaramaması ve tekniğin, bilimin zengin, zeki ve soylu insanların emeği olduğu düşüncesi insanlık içerisinde kasıtlı olarak tutundurması yapılan ideolojik bir araçtır. varlık fakirdir, zenginleşmeye yönelir, zenginleşip zehirlenme fırsatı bulunca da arınmaya yönelme fırsatı (niyeti) bulursa da geriye dönmeye çalışır. canlılar da bir çeşit maddedir ve doğuştan fakirdirler, (oluşmuş yapısal ya da genetik yatkınlıkları kısmi buluyor ve kazanılmış bir zenginlik olarak görmüyorum, emek olmadan bir hiçtir bunlar, hatta bazen felakete sürükler varlığı)
daha zengin yaşayış için çözüm üretmek geliştirmek zorundadırlar. sanat bu şeyleri izah etmeye çabalayan toplumsal bir bilinçaltıdır, kim sahiplenirse onun için çalışır tıpkı zeka ve tekniğin krallar için, saraylar-beyler için çalışabileceği gibi sanat ta piç kalır ya da bırakılırsa onu sahiplenen burjuva için çalışır.
evet! teknik olarak 'entelijensiya' (akademik ileri gelenler) yöneticiliği bir mecburiyet değil ihtiyaçtır, ancak bu durumların mantığını insanların zihnini, - insansı - kabiliyetini, emeğini sömürmek için kullanan suistimalcilere karşı sorumsuz kişiler ve gruplar olarak varolunmamalı dünyada.
daha zengin yaşayış için çözüm üretmek geliştirmek zorundadırlar. sanat bu şeyleri izah etmeye çabalayan toplumsal bir bilinçaltıdır, kim sahiplenirse onun için çalışır tıpkı zeka ve tekniğin krallar için, saraylar-beyler için çalışabileceği gibi sanat ta piç kalır ya da bırakılırsa onu sahiplenen burjuva için çalışır.
evet! teknik olarak 'entelijensiya' (akademik ileri gelenler) yöneticiliği bir mecburiyet değil ihtiyaçtır, ancak bu durumların mantığını insanların zihnini, - insansı - kabiliyetini, emeğini sömürmek için kullanan suistimalcilere karşı sorumsuz kişiler ve gruplar olarak varolunmamalı dünyada.
devamını gör...
metal müzik tarihinin en hüzünlü şarkıları
(bkz: opeth - to bid you farewell)
'we walked into the night
am i to bid you farewell?
why can't you see that i tried?
when every tear i shed.. is for you..'
(bkz: anathema - one last goodbye)
'i still feel the pain..
(still feel the pain)
i still feel your love..
(still feel your love)'
(bkz: anathema - temporary peace)
'and i swear i never knew.. i never knew.. i never knew how it could be..
and all this time all i had inside was what i couldn't see..
and i swear i never knew.. i never knew.. i never knew how it could be..
all the waves washing over all that hurts inside of me.. '
'we walked into the night
am i to bid you farewell?
why can't you see that i tried?
when every tear i shed.. is for you..'
(bkz: anathema - one last goodbye)
'i still feel the pain..
(still feel the pain)
i still feel your love..
(still feel your love)'
(bkz: anathema - temporary peace)
'and i swear i never knew.. i never knew.. i never knew how it could be..
and all this time all i had inside was what i couldn't see..
and i swear i never knew.. i never knew.. i never knew how it could be..
all the waves washing over all that hurts inside of me.. '
devamını gör...
mizah seviyesi yükseltilebilir mi sorunsalı
gergin bir milletin, kasıntı çocukları ile yaşıyoruz.
insanların fotoğraflarına bakabilirsin, sürekli bir kaş havada, sürekli bir ciddiyet, sürekli bir gerginlik.
sanırım proporsiyon bozulmasın diye her zaman dik durmaya çalışıyorlar, eee sopa yutmadıklarına göre sırtı dik tutmak için çok gergin olmaları gerekiyor.
senlennnn aynı kaderi paylaşıyorum sevgili lahmacuncunun kurumu. yıllardır espri yaparım, yıllardır offfff püfffff tepkilerine maruz kalırım.
bazen cidden manasız ve alakasız komikliklerime kahkaha atan insanlar oluyor, işte bu çok dikkatli davranılması gereken insan tipidir. mutlaka bir çıkarı vardır, köprüyü geçene kadar ayı'ya güzelim diyen, riyakar insan tipidir. uzak dur.
neyse ülkenin mizah seviyesi yükselemez, insanlar tebessümden aciz, sürekli ağlıyorlar.
gençlerde para yok, aşk yok, merhamet yok, gelecek kaygısı sorunu ile günün tadını çıkarmaya mecalleri yok.
bütün bu sıkıntılı hayata, ülkeye rağmen hayata dair küçük ayrıntılar yakalayarak gülmeye çalışan biz, yani ben, sen ve sanırım bir kaç kişi daha var, işte bizler bu hayatı yaşanılır kılıyoruz. en azından kendimiz için yaşanılır kılıyoruz, devrimci miyiz neyizzzz....
mutsuz insanlara gülümsemeyi aşılayamayız, ne diyordu cem adrian, ve mizah... şimdi görmeyen birine gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız....
insanların fotoğraflarına bakabilirsin, sürekli bir kaş havada, sürekli bir ciddiyet, sürekli bir gerginlik.
sanırım proporsiyon bozulmasın diye her zaman dik durmaya çalışıyorlar, eee sopa yutmadıklarına göre sırtı dik tutmak için çok gergin olmaları gerekiyor.
senlennnn aynı kaderi paylaşıyorum sevgili lahmacuncunun kurumu. yıllardır espri yaparım, yıllardır offfff püfffff tepkilerine maruz kalırım.
bazen cidden manasız ve alakasız komikliklerime kahkaha atan insanlar oluyor, işte bu çok dikkatli davranılması gereken insan tipidir. mutlaka bir çıkarı vardır, köprüyü geçene kadar ayı'ya güzelim diyen, riyakar insan tipidir. uzak dur.
neyse ülkenin mizah seviyesi yükselemez, insanlar tebessümden aciz, sürekli ağlıyorlar.
gençlerde para yok, aşk yok, merhamet yok, gelecek kaygısı sorunu ile günün tadını çıkarmaya mecalleri yok.
bütün bu sıkıntılı hayata, ülkeye rağmen hayata dair küçük ayrıntılar yakalayarak gülmeye çalışan biz, yani ben, sen ve sanırım bir kaç kişi daha var, işte bizler bu hayatı yaşanılır kılıyoruz. en azından kendimiz için yaşanılır kılıyoruz, devrimci miyiz neyizzzz....
mutsuz insanlara gülümsemeyi aşılayamayız, ne diyordu cem adrian, ve mizah... şimdi görmeyen birine gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız....
devamını gör...
en kaliteli zaman
boşa geçmeyen her zaman dilimi.
devamını gör...