an
özdemir asaf’ ın sevdiğim şiirlerinden biri.
“gülüş bir yanaşım'dır bir öbür bir kişiye;
bir'den iki kişiyi döndürür bir kişiye..
anılarından kale yapıp sığınsa bile,
yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.”
“gülüş bir yanaşım'dır bir öbür bir kişiye;
bir'den iki kişiyi döndürür bir kişiye..
anılarından kale yapıp sığınsa bile,
yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.”
devamını gör...
görülen her güzel kıza aşık olmak
ask değildir o, aşk olsa duramazsin.
devamını gör...
ice (yazar)
devamını gör...
muz
en sevdiğim meyvelerden biridir.
abartısız söylüyorum eskiden bir oturuşta 6-7 tane yerli muz yerdim.
şimd yiyemiyorum tabii ki, kilosu 10 liradan başlıyor.
abartısız söylüyorum eskiden bir oturuşta 6-7 tane yerli muz yerdim.
şimd yiyemiyorum tabii ki, kilosu 10 liradan başlıyor.
devamını gör...
yazarların bu sene okuduğu kitap sayısı
şimdi baktım 217 kitap.
yaklaşık 35 bin sayfa ve günde ortalama 98 sayfa okumuşum bu yıl, teşekkürler 1000kitap.
yaklaşık 35 bin sayfa ve günde ortalama 98 sayfa okumuşum bu yıl, teşekkürler 1000kitap.
devamını gör...
pardon beyler kuzenim yazmış
gerçekten başıma gelen duruma konu olan cümle. şöyle:
metin2 adlı oyunu bilenler bilir. suralar, açık ara güçlü karakterlerdi ilk zamanlar.
oyuna başlayışım, benden neredeyse 20 yaş küçük kuzenim yüzünden oldu. biz ailece bilgisayar oyunlarını, yaşımız kaç olursa olsun severiz. o dönemler diablo'ya sarmıştım ben de. küçük kuzen da bize geldikçe beni oyun oynarken görürdü. bir gün gelip "metin2 diye bir oyun var. sen seversin, beraber oynayalım mı?" dedi. bir süre itiraz ettiysem de sonunda girdim, başladım.
gel zaman git zaman tanıştığım insanlar oldu oyunda. arada mesaj atar, hal hatır sorarlardı falan. bir gün kendi oyun karakteri, statüleri ve skilleri yanlış dağıtılmış bir savaşçı olduğu için sürekli dayak yiyen kuzenim "senin sura ile vs atabilir miyim?" dedi. olur diyerek verdim. az sonra bilgisayarın yanına geldim ki, bu birine hararetle bir şeyler yazıyor. "ne oldu?" dedim. başladı söylenmeye, küfürler falan etmeye. bir baktım ki benim suradan adama sektiriyor... sayıp sövdüğü adam da, normalde benimle arada bir yazışan, bana abla diyen, saygıda da kusur etmeyen biri. hemen kaldırdım bunu pc'nin başından, geçtim çocuğa mesaj attım ve klasik "kuzenim yazdı" durumu gerçekleşti. ikna edene kadar da epey uğraştım.
yani demem o ki, her ne kadar birçok kişi kendini kurtarmak için yalan söylemek maksadıyla kullansa da bu cümleyi, siz yine de önce savunmasını dinleyin derim. bazen o cümle gerçek oluyor çünkü.
metin2 adlı oyunu bilenler bilir. suralar, açık ara güçlü karakterlerdi ilk zamanlar.
oyuna başlayışım, benden neredeyse 20 yaş küçük kuzenim yüzünden oldu. biz ailece bilgisayar oyunlarını, yaşımız kaç olursa olsun severiz. o dönemler diablo'ya sarmıştım ben de. küçük kuzen da bize geldikçe beni oyun oynarken görürdü. bir gün gelip "metin2 diye bir oyun var. sen seversin, beraber oynayalım mı?" dedi. bir süre itiraz ettiysem de sonunda girdim, başladım.
gel zaman git zaman tanıştığım insanlar oldu oyunda. arada mesaj atar, hal hatır sorarlardı falan. bir gün kendi oyun karakteri, statüleri ve skilleri yanlış dağıtılmış bir savaşçı olduğu için sürekli dayak yiyen kuzenim "senin sura ile vs atabilir miyim?" dedi. olur diyerek verdim. az sonra bilgisayarın yanına geldim ki, bu birine hararetle bir şeyler yazıyor. "ne oldu?" dedim. başladı söylenmeye, küfürler falan etmeye. bir baktım ki benim suradan adama sektiriyor... sayıp sövdüğü adam da, normalde benimle arada bir yazışan, bana abla diyen, saygıda da kusur etmeyen biri. hemen kaldırdım bunu pc'nin başından, geçtim çocuğa mesaj attım ve klasik "kuzenim yazdı" durumu gerçekleşti. ikna edene kadar da epey uğraştım.
yani demem o ki, her ne kadar birçok kişi kendini kurtarmak için yalan söylemek maksadıyla kullansa da bu cümleyi, siz yine de önce savunmasını dinleyin derim. bazen o cümle gerçek oluyor çünkü.
devamını gör...
kedi uzanamadığı ciğere murdar dermiş
ulaşılamayan bir şeyi kötü diye nitelendirmek.
devamını gör...
başarısız yemek yapma anısı
ilk yemek yapma anımdır. 9 yaşındayım, babamla sahanda yumurta yapmak için mutfağa girdim. ben hazırlayacağım babamın desteğiyle ve gözeteminde.
önce ocak yakıldı, devamında tavaya yağ konuldu, bu aşamaları babam yaptı tabii, yağın ısınması beklendi biraz ve işte o kritik an...
yumurtaları ben kırıp tavaya dökeceğim. o an kendime güvenim hiçbir dağcının çıkamayacağı bir zirvede. iki yumurtayı iki elime aldım, babam izliyor. tezgaha vurup yumurtaları hafifçe çatlatıp tavaya aktaracağım, önce hayal ettim, sonra tamamdır bu iş dedim. yumurtayı heyecanlı tezgaha vurmamla,artık nasıl sert vurduysam,ortalık yumurta oldu. ben şaşkınım babam gülüyor. diğer yumurtayı da o başarısız olma hissiyle tezgaha attım o da kırıldı. babam olur böyle der gibi gülüyor hâlâ. tamam, bir şey olmaz;sen içeri geç,ben hazırlayayım,yine yaparız, dedi. ben hüzünlüyüm...
ilk yemek yapma deneyimim başarısız oldu ama nasıl iyi bir baba olunur o gün öğrenmeye başladım.
sonra yine yaptık, bu sefer oldu ama ertesi yıl babam yoktu...
önce ocak yakıldı, devamında tavaya yağ konuldu, bu aşamaları babam yaptı tabii, yağın ısınması beklendi biraz ve işte o kritik an...
yumurtaları ben kırıp tavaya dökeceğim. o an kendime güvenim hiçbir dağcının çıkamayacağı bir zirvede. iki yumurtayı iki elime aldım, babam izliyor. tezgaha vurup yumurtaları hafifçe çatlatıp tavaya aktaracağım, önce hayal ettim, sonra tamamdır bu iş dedim. yumurtayı heyecanlı tezgaha vurmamla,artık nasıl sert vurduysam,ortalık yumurta oldu. ben şaşkınım babam gülüyor. diğer yumurtayı da o başarısız olma hissiyle tezgaha attım o da kırıldı. babam olur böyle der gibi gülüyor hâlâ. tamam, bir şey olmaz;sen içeri geç,ben hazırlayayım,yine yaparız, dedi. ben hüzünlüyüm...
ilk yemek yapma deneyimim başarısız oldu ama nasıl iyi bir baba olunur o gün öğrenmeye başladım.
sonra yine yaptık, bu sefer oldu ama ertesi yıl babam yoktu...
devamını gör...
en sevdiğiniz dans sahnesi
okur okumaz aklıma tek sahne geldi. antonio banderas ve catherine zeta‑jones'un zorro filmindeki tango sahnesi benim için bir numaradır.
zorro: maskeli kahraman - tango sahnesi
zorro: maskeli kahraman - tango sahnesi
devamını gör...
7 mart 2021 ankara'da eşi tarafından öldürülen kadın
cinnet geçirmiş. cinnet geçirmiş. cinnet geçirmiş. neyse ki cinnet geçirmiş yoksa kim eline bıçak alıp bir kadını hem de karısını öldürür değil mi? cinnet geçirdiysen tamam canım takma kafaya. bir de çocuklarım önce allaha emanet bilmemne diyor yüzsüz pislik.
devamını gör...
yoldaş'tan normal sözlük yazarlarına açık mektup
nedensizce yüzümde gülümseme ile okuduğum mektuptur. ne güzel yazmışsın be yoldaş!
devamını gör...
normal sözlük'teki gruplaşmanın hissedilmeye başlanması
gruplaşmayı fark etmeyenler ya da gruplara dahil olmayanlar olarak bir grup da biz kuralım derim, isin ucunda grupsuz kalmak var.*
devamını gör...
genç nüfusun yüzde 68'inin türkiye'den gitmek istemesi
kalan %32 kısmının neden gitmeyi düşünmediğini düşündüren bir ortam var.
devamını gör...
10 yıl önceki kendimize söylemek istediklerimiz
dolar al ve sabret.
devamını gör...
aracın camına not bıraktı diye tutuklanan adam
kibirden geberecek bazı insanlar dediğim başlıktır.
devamını gör...
sevdiğin kızın ben seni arkadaş olarak görüyorum demesi
hiç yaşamadım bu durumu. ama yaşayanlara benden gelsin efenim buyrun:
devamını gör...
riff
müzikte tekrarlayan ve ilerleyen akorların kompozisyonunun temelini oluşturan kalıplardır.
devamını gör...
abdürrahim karakoç
mihriban şiirinin yazarı abdurrahim karakoç gençlik yıllarında delice aşık olur ve bir o kadar da sevilir.
niyetleri evlenmektir ama gel gör ki kız tarafı buna kati surette karşı çıkar.
sonunda bu sevdadan vazgeçilir.
aradan yıllar geçer. bir gün abdurrahim karakoç'u bir arkadaşı ziyarete gelir.. ve karakoç'a, yolda, onun eski sevgilisi ile karşılaştığını, biraz sohbet ettiklerini, ve hanımın evlenmiş olduğunu söyler... arkadaşı yanındayken hislerini pek belli etmese de, o gittikten sonra abdurrahim karakoç oturur ve duygularını dizelere döker..
"sarı saçlarına deli gönlümü
bağlamıştın, çözülmüyor mihriban!
ayrılıktan zor belleme ölümü
görmeyince sezilmiyor mihriban!
yâr deyince kalem elden düşüyor
gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
lambamda titreyen alev üşüyor
aşk kâğıda yazılmıyor mihriban!"
bir röportajda "o aşk, masum bir aşktı. güzel bir aşktı. bırakalım öyle kalsın. ne adı mihriban, ne saçları sarı..." demişti.
bu arada mihriban; şefkatli, güler yüzlü, yumuşak huylu dost demektir.
niyetleri evlenmektir ama gel gör ki kız tarafı buna kati surette karşı çıkar.
sonunda bu sevdadan vazgeçilir.
aradan yıllar geçer. bir gün abdurrahim karakoç'u bir arkadaşı ziyarete gelir.. ve karakoç'a, yolda, onun eski sevgilisi ile karşılaştığını, biraz sohbet ettiklerini, ve hanımın evlenmiş olduğunu söyler... arkadaşı yanındayken hislerini pek belli etmese de, o gittikten sonra abdurrahim karakoç oturur ve duygularını dizelere döker..
"sarı saçlarına deli gönlümü
bağlamıştın, çözülmüyor mihriban!
ayrılıktan zor belleme ölümü
görmeyince sezilmiyor mihriban!
yâr deyince kalem elden düşüyor
gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
lambamda titreyen alev üşüyor
aşk kâğıda yazılmıyor mihriban!"
bir röportajda "o aşk, masum bir aşktı. güzel bir aşktı. bırakalım öyle kalsın. ne adı mihriban, ne saçları sarı..." demişti.
bu arada mihriban; şefkatli, güler yüzlü, yumuşak huylu dost demektir.
devamını gör...
cüneyt özdemir
ana akım medyanın çöp olduğu, gazetecilerin hapiste olduğu türkiye'de bir nebze takip edilebilir bir gazetecidir.
türkiye gibi ya benimsin ya da hainsin tavrı benimsendiği bir ülkede ortada durmaya çalışıyor.
iş yapabilmek için biraz akp'nin suyuna gidiyor.
muhalefete yönelik bazı yorumları ise akıllara zarar.
türkiye gibi ya benimsin ya da hainsin tavrı benimsendiği bir ülkede ortada durmaya çalışıyor.
iş yapabilmek için biraz akp'nin suyuna gidiyor.
muhalefete yönelik bazı yorumları ise akıllara zarar.
devamını gör...
ankara'da aşık olmak
ankara aşık olmak zor iki gözüm diyen ankarayı ilkbaharda ve sonbaharda görmemiştir diyorum daha da bir şey diyemiyorum.
devamını gör...