(bkz: kalifat)
devamını gör...

tam sigara bırakmalık zam.
elalemi boşver, sen bırak lütfen.*
devamını gör...

arada bir yaptığım hareket. keyfimden değil tabii...

ben sabırlı bir insanımdır. eskiden tam tersiydim. kendimi bu konuda geliştirmeye çalıştım ve şimdi sabır limitim çok daha yüksek ama yine de bir limitim var.

bir insanı özel hayatıma çok hızlı dahil edebilirim. o kadar hızlı ki karşımdaki beni inandırıcı bulmayabilir. bu kadar kısa zamanda nasıl seversin beni bu kadar diyebilir. yapabiliyorum.

ancak aldığım hızla atabilirim de çünkü özellikle önemsediğim bazı şeyler var insanlarda. yalancılık mesela... yahut sözünde durmamak veya sadakatsizlik... bunlara veya başka bazı özelliklerine 1-2 defa denk gelirsem insanların, sevdiğim hızda soğurum onlardan. bir daha da hiçbir zaman eski duygularım geri gelmez. geçmiş olsundur.
devamını gör...

demirci gave ya da kawa, firdevsi’nin şehname adlı eserinde ve divan şiirinde haksızlığa ve zulme başkaldırmanın sembolü olarak geçer. şehname’de kötülük ve zulmün sembolü olarak anılan iran şahı dahhak’ın devrilmesini ve yerine feridun’un geçmesini sağlayan karakterdir.

bir rivayete göre şeytan, dahhak’ın omuzlarından öpmüştür ve dahhak’ın iki omzunda da yılan çıkmıştır. dahhak bir türlü bu yılanlardan kurtulamamıştır. bir süre sonra iblis dahhak’ın rüyasına girer ve bu dertten kurtulması için bu iki yılanı insan beyniyle beslemesi gerektiğini söyler. dahhak iblisin dediğini uygulayarak insan beyniyle beslenmeye başlar. hatta gave’nin iki oğlunu bu yüzden kaybettiği söylenir. öyle böyle derken yiğit mi yiğit demirci gave artık dayanamaz ve dahhak’a başkaldırır. demirci önlüğünü bayrak haline getirir ve isyanı başlatır. olayların sonunda kaybeden taraf dahhak olur. cemşid’i öldürerek iran şahı olan dahhak öldürülür ve yerine cemşid’in soyundan gelen feridun geçer.

bazı kaynaklara göre nevruz bayramı’nın kökeni bu olaya dayanmaktadır. dahhak’ın öldürülüp yerine feridun’un geçtiği günün 21 mart olduğunu ve bu günün nevruz bayramı olarak kutlandığı söylenmektedir.

gave
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

dahhak
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

görseller edebiyatvesanatakademisi.com'a ait.
devamını gör...

ibrahim şimşek adlı sanatçının gözünden.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

cahil bir ebeveyn sözüdür.
devamını gör...

tüm sosyalliğimi kaybettim. insan görmek istemiyorum artık. arkadaşlarımla bile çok az konuşur, görüşür oldum. yanımda birisi olunca dayanamıyorum. yalnız kalmak istiyorum. karantina bana asosyallik kattı bolca. ama böyle daha iyi gibi sanki.
devamını gör...

en ilginç bulduğum mitolojik öykü, apollon'un yarışmayı kaybettikten sonraki gazabı bugünün müzik tanrılarının tavırlarına miras kalmış gibi adeta.* bu efsanenin resimlerle anlatılan bir versiyonu afyon karayolunda yanılmıyorsam dinar/suçıkan tarafına kare kare resmedilmişti belediye tarafından, ankara-izmir arası yolculuklarda oradan geçerken canlı bir çizgi roman etkisi yaratırdı. * keza pan'ın da suçıkan tarafında yaşadığı rivayet edilir.
birçok romana, tabloya ve tiyatro oyununa ilham olan zavallı midas'ın hikayesini türkçede en iyi anlatan güngör dilmen olsa gerek. şöyle bir radyo tiyatrosunda efsane isimlerden dinlemek için:
devamını gör...

hemen izleyip bitirdiğim gösteridir.

fakir olduğum için canlı izleyememiştim.
bakın sözlük yazarı olmanın ilk kuralı böyle gösterilere canlı izledim yazmaktır.

ehehehe canlı izlemiştim. *

neyse gelelim olaya. bir kere 30-40 liraya cem yılmaz izliyorsunuz. sağ ol lan netflix.
içeriğe gelecek olursak hayvan gibi komik. kahkaha atarak izledim. tebessümle izlediğim yerler daha fazlaydı.

ben kıyas yapmadım, yaparsam mantıklı olmazdı. abi 2008 de 100 kere kahkaha atmıştım bu gösteride 5 kere attım falan demeyeceğim.

hiciv, eleştiri, tecrübeler, aile, yeni dünya gibi konuları çok iyi gözlemleyerek bize aktarıyor. bazı kısımlar cidden kahkaha attırıyor. gidin izleyin. kıyas yapmayın.
keşke daha uzun olsaydı dediğim bir gösteriydi.
sonuç olarak türkiye’nin en komik adamının gösterisidir.

not: cem çok bozdu yeaa diyerek kendinizi kasarak izlemeyin sonra üzülürsünüz.
devamını gör...

balkonda çekirdek canım ya...
devamını gör...

bugün dergimizi teşriflendiren yazarlarımız:
tol yazısı ile evernevergreen ve yalnızlık yazısı ile adelinam. bir solukta okunacak güzel yazılarına buradaki öne çıkan yazılardan ulaşabilirsiniz.

kategori sınırlaması olmadan her türden yazılarınızı, denemelerinizi, dışa vurumlarınızı ve iç dökmelerinizi de [email protected] adresine gönderebilirsiniz. iyi okumalar diliyoruz.
devamını gör...

pek başaramasam da pozitif düşünmeye çalışıyorum ama gerçekten çok zor yaşamak.bunca saçmalığın içinde delirmemek de zor.
devamını gör...

birçok etkenin bir araya gelip oluşturduğu sorun.

1-bu konuda en önemli etkenlerin rahatlık ve zorluk olduğunu düşünüyorum. bir cerrah düşünün asistanlığın ilk senesinde ayda 10 nöbet tutuyor ve bazı nöbetlerde hiç uyumuyor, bazı nöbetlerde ise 2-3 saat uyuyabiliyor, hem de gece ameliyata girmek zorunda kalabiliyor . nöbetten sonraki gün ise eğer haftaiçi ise çalışmaya devam ediyor. bir de dermatolog düşünün akşam acil hasta yok gibi, belki bir kaç kons geliyor. hem uyumak hem dinlenmek için bolca vakti var ve nöbet sayısı da daha az.

2-cerrahi branşlarda mobing denen bela bir durum var. arkadaşlar görmediğiniz için size gerçek değilmiş gibi gelebilir ama çömezini gece vakti git bana portakal bul gel canım çekti diye yollayanlar var. cerrahi bölümler hep daha sert olmuştur ama herkesin içinde asistanını azarlayan hocalar, aranız bozulunca size nöbet kitleyen ama ameliyatlara da sokmayıp amele işi yaptıran uzmanlar var. dahili branşlarda ise mobing daha az. çünkü hocaya bağlılığınız daha az. okuyarak da bir yerlere gelebilirsin. cerrahide hocaya mahkumsun, o ameliyata seni sokmazsa nasıl geliştireceksin kendini, nerede deneyeceksin öğrendiklerini?

3- türkiyede son zamanlarda malpraktis davaları başını almış gitmiş durumda. sırf bu iş için hastanede hastalığının durumu iyi gitmemiş insanları bulup doktora dava açması için dolduran avukatlar var. amniotic band sendromu yaşayan bir kadının 'senin karnında bant unutmuşlar' diye doldurulup dava açtığını hatırlıyorsunuz sanırım. haberin linki
aynı zamanda bazı hakimler de' doktorlar zaten kazanıyor tazminat ödesin' mantığıyla hareket edip bilirkişi raporlarını takmıyorlar. komplikasyon ile malpraktis birbirine girmiş durumda. zaten türkiyenin sağlık sistemi bazen sizi kanun dışına çıkıp sorumluluk almak zorunda bırakıyor. bazen hastanın hayatı ile kanun arasında kalıyorsunuz. bir genel cerrah arkadaşımız ilçede kalp damar cerrahisi olmadığı için sevk edilmek üzere olan çocuğun yolda öleceğini anlamış ve ameliyat etmişti ve çocuğun hayatını kurtarmıştı. buna rağmen etik değil diye değerlendirildi. zaten başarısız olsaydı yıllarca tazminat ödeyecekti. haberin linki
dahili branşlarda ise risk daha az dava daha az. senelerce biriktirdiğin çocuğunun rızkını haksız yere başkasına yedirme şansı daha az.

4-cerrahi branşlarda yaptığınız işlemlerin daha zor olması ve hastanın hayatını tehdit edebilecek durumların daha sık olması sebebiyle hastalar ve yakınları çok gergin oluyor. halkımız sağolsun hasta iyileşince allaha şükür ediyor(ne güzel, katılıyorum) ama hastaya bir şey olunca doktoru suçluyor. doktoru döven mi dersin hakaret eden mi, öldüren bile var. canı tehlikede olan bir insan nasıl can kurtarsın. ameliyat başarılı geçmezse hastanenin karışacağını bilen bir doktor ameliyata kendini ne kadar verebilir.

5-gelelim maaş konusuna tüm yukarıda yazdığım dertlerin yanında devlet hastanesinde çalışan cerrahlar, son birkaç yıldır getirilen performans sistemi yüzünden dermatoloji, radyoloji, ftr gibi branşlardan daha az maaş alıyorlar. performans sisteminde yaptığınız her şey size puan olarak dönüyor ve ek maaşınız ona göre belirleniyor. tabi cerrah bir hasta bakana kadar, bir ameliyat yapana kadar dermatoloji 10 hasta baktığı için cerrahların maaşları da düşük kalıyor.

şimdi size sormak istiyorum sevgili dostlar, tüm bu durumlar ortada iken kim niye cerrahi branş seçsin. şu an plastik ve rekonstrüktif cerrahi gibi özelde güzel maaşlar alabileceğiniz bir bölüm veya göz gibi diğer cerrahi branşlardan daha az yorulacağınız ama dahili branşlardan daha fazla tatmin olacağınız bir bölüm ya da kbb gibi çok etliye sütlüye bulaşmadan yapabileceğiniz, rinoplasti ile iyi bir gelir de elde edebileceğiniz bir bölüm dışında doktorlar artık cerrahi branşları yazmıyor. cerrahi kadrolar boş kalıyor. kardiyovasküler cerrahi, kadın doğum, genel cerrahi, çocuk cerrahisi, beyin sinir cerrahisi, üroloji ve ortopedi gibi bölümler hem düşük puanlarla yazılıyor hem de periferdeki kadroların bir kısmı boş kalıyor.

türkiyede her yerde mantar türer gibi tıp fakültesi açıldığı için bu branşlarda ilerde boşluk olacağını düşünmüyorum. çünkü bir yerde pratisyen kadrosu dolacak ve mezun doktorlar uzmanlık olsun da hangisi olursa olsun diyerek cerrahi branşları da yazacaklar. ama artık cerrahide idealist kendini mesleğine adamış insanları göremeyeceksiniz. cerrahi branşların hali içler acısı bir hale dönüşecek. belki binlerce tl verip ancak işini çok iyi yapabilen doktorlara ulaşabilecekseniz. sağlık bu arkadaşlar şakaya gelmez. devletin nasıl bir politika izleyeceğini ya da ne zaman duruma müdahale etmesi gerektiğini anlayacağını zamanla göreceğiz. maalesef durum gösteriyor ki zor günler bizleri bekliyor.
devamını gör...

saçlarını aşırı beğendiğim, tanımlarını çokça severek takip ettiğim, begenisi ve favorisi bol olan değerli yazarlarimizdandır. tanımlarının devamını dilerim.
devamını gör...

adamların çok üstüne gitmeyin zaten kafa karışmış..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
onları kendileri ile yalnız bırakın. mutlu olup olmama değil mesele. zaten o nedir onuda tam bilmiyoruz.*
devamını gör...

yağa ekmek bananı ilk defa görüyorum.
devamını gör...

karayiplerin doğusunu kuzeyden güneye peş peşe sıralı bir şekilde çevreleyen küçük adalar grubudur.

bunlar; virgin adaları / anguila / saint kitts ve nevis / antigua ve barbuda / montserrat / guadeloupe /dominika / martinik / saint lucia / barbados / saint vincent ve grenadinler / grenada / trinidad ve tobago / aruba / hollanda antilleri ve venezuela açıklarında ki bazı adalardan oluşurlar.
devamını gör...

yoooo benimki gayet yansıtıyor.
devamını gör...

boyle bir durum var evet. maddi kosullar isin en buyuk nedeni gibi gorulsede aslinda, bu isin bahanesi. gunumuzde artik bireysel yasam, aile kavramindan daha cazip konumda. biriyle bir hayat dusuncesi, cocuk kavrami, akrabalik olusumu hepsi cogu gencin gozunde birer sorumluluk, birer yük. bir de cevrelerinde mutsuz evliliklere sahit olduklari zaman, evlilik dusuncesinden daha da soyutlasmalarina neden olmakta.
devamını gör...

saçları, kıyafeti ve dansıyla kendine özgü bir tarzı olan norveçli şarkıcı - söz yazarı. günümüzdeki birçok kişi birbirinin taklidiyken, özgünlüğünü kaybetmemiş birini görmek sevindiriyor.

the seed şarkısıyla toplumsal konulara da değinmiştir.
şarkının başında yer verilen hint atasözü aynı zamanda nakarat kısmı.
"son ağaç kesildiğinde, son balık avlandığında, nehirler zehirlendiğinde; paranın yenmeyen bir şey olduğunu fark edeceğiz."
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim