biri de dememiş ki ağa o "de" neden ayrı.

anlatım bozukluğu içeren başlık.
devamını gör...

çift uçlu bir hastalık olarak tanımlanabilir. hastalığı bir düzlem üzerinde gösterecek olursak ve bir dalga çizersek söyle yorumlanabilir. çukurlar depresif tümsekler ise manik atak dönemleridir. hastalar manik dönemde aşırı hareketli, enerji dolu, umursamaz ve konuşkan olurlar. depresif dönemde ise mutsuz, umutsuz, yorgun ve intihara meyilli olurlar. hastalığın tedavisinde amaç ilaçlar ve psikoterapi ile hastanın manik ve depresif halinin ortasını bulmaktır.
devamını gör...

otenazi zaten kontrol edilen bir süreç. yani bireyin kendi evinde intihariyla ayni değil.
bildigim kadarıyla belli şartları var. otenazi kararı alan hastanin doktor heyetinden onay almasi da gerekiyor. psikolog onayı falan alması lazim. mevcut hastalığının tedavi edilemiyor ya da tedavi şansınin cok düşük olmasi lazim vs.

hasılı evet otenazi yasallasmali kanaatimce. ben son evre kanser hastalarının bütün ağrısına rağmen son dakikasina kadar yaşama sıkı sıkı tutundugunu da gördüm. yani kişi eğer kendi inanci, hayat sevgisi vs bırakmıyorsa otenazi istemiyor. otenazi isteyecek noktaya gelmiş insana yasal zorluk çıkarmanın mantıklı bir açıklaması yok. otoritenin fikri, ideolojisi, dini bir bireye acı içinde ölümü beklemeyi dayatmamalı.
devamını gör...

deveye hendek atlatmaktan daha zordur.
devamını gör...

kendi istediği gibi davranan insandır. kimseyi ilgilendirmez.
devamını gör...

hep bunlar ilgi eksikliğinden..
tanım: fantazi içerir..
devamını gör...

eylül... iç ısıtan yaz aylarının sonunda bize hayatın gerçekleri kadar soğuk kışı hatırlatan, yaz sıcaklığını sonbahar esintileriyle buluşturup tatil havasından çıkarıp bizi işlerimize, okullarımıza kavuşturan o nadide ay. seveni de, sevmeyeni de muhtemelen çoktur ama, hayatının yazını daha yaşayamamış ben için soğuk aylar hayatın gerçekleriyle yüzleşmekten çok kendini güvende hissetme ayları oluyor. ben daha yolun başında, kış ayındayım. ilkbaharı ne zaman görebilirim bilmem. umarım o zamanlar yakındır.

kitap olan eylül’den bahsetmeye başlayacak olursam, size kitabın suat adlı karakterin hayatının sonbaharını anlattığını söylemeliyim.

bu tanımın “çok da spoiler vermeden” ibaresiyle kitabı anlatmaya başladığım kısmını tekrar okuduğum zaman kitabın tamamını birkaç cümleyle özetlemiş olduğumu fark ettim, bu nedenle yazdıklarımı değiştirmeden spoiler şeklinde buraya giriyorum, isteyen okusun.


çok da spoiler vermeden * size kitabı anlatmam gerekirse, suat’ın hayatının mahvoluşunu yavaşça izliyoruz. o sadık, iyi niyetli, hayatının yazındaki kadının eşi süreyya’nın ilgisizliğinden dolayı boşluğa düşüşünü, acı çekişini, bir çıkış yolu arayışını ve buluşunu, daha doğrusu çıkış yolu sandığı şeyin kendi mahvına yol açışını okuyoruz. kocasından bulamadığı sevgiyi, başkasının, necip’in gözlerinde bulan zavallı suat, zamanla süreyya’nın ikisi arasındaki bu münasebeti anlamasıyla onu hayata bağlayan tek şeyi, necip’i, nasıl kaybettiğini izliyoruz bir bakıma.

türk edebiyat tarihinin ilk başarılı * psikolojik romanı olan eylül, bilinç akışı tekniğinin harika kullanıldığı bir kitap olmasının yanında her yönüyle belki de servetifünun döneminin en başarılı romanlarından biri olabilir, o dönemden okuduğum hiçbir roman, bende eylül romanının bıraktığı o etkiyi bırakamadı ki o dönemin romanları beni çok kolay etkilerler, çünkü onlara hayranım.

kitabı okurken sanki kitap karakterleri karşımdaymış da ben onların çırpınışlarına gözlerimle şahit oluyormuşum gibi hissettim, beni büyüleyen bu kitabı bitirmeden kitabı okuduğum o iki günlük sürede rahat edemedim. size de kitabı okumanızı kesinlikle öneririm.

ve son olarak, umarım siz de suat gibi hayatınızın eylül’ünde değilsinizdir, o güzel yapraklarınız dökülmüyordur, tam aksine hayat ağacınız güzel kokulu çiçeklerle doludur. hayatının kışında olanlara da ayrıca selamlar, her güzelliğin bir zorluk ardından geldiğini unutmasınlar. *
devamını gör...

çorabımdan. kısa ve net.
devamını gör...

en önemli argümanlar bilgi ve zeka. bu ikisini bir araya getirince otomatikman çekim merkezi oluyorsunuz.
devamını gör...

arkadaşlar bugün 4 yıllık hayat arkadaşıma evlenme teklifi edeceğim çok romantik olacağına inanıyorum. bana bol şans dileyin lütfen.
devamını gör...

çözüm bir kapsül sabah içeceksin akşama kadar acıkmayacaksın bu kadar. lütfen beni bu zaman dilimine ışınlayın.
devamını gör...

dans etmek. bunun için yaratılmış gibiyim.
devamını gör...

kimse yazmamış ben yazayim:
- kemal k.
-r.t.e
-devlet b.
-meral a.
-fahrettin altun

ya herro ya merro beyler/hanımlar.
devamını gör...

50000 sınırı garip geldi. en nihayetinde burası bir websitesi ve bir veritabanı var dolayısıyla maksimum karakter sayısının 2'nin üssü olması lazım. veritabanında varchar ya da text olarak alıyor olsalar 65535 karaktere kadar yazabiliyor olmamız gerekir. ne bu 50 bin? doğru mu yanlış mı? doğruysa niye doğru? test eder miyim? meh.

abi gerçek bir sosyal deney unsurusunuz ya. 41 kişi hiç okumadan beğenip portakallara soktunuz bu manasız tanımı tebrik ederim.
devamını gör...

"bir fırtına tuttu bizi, deryaya kardı
o bizim kavuşmalarımız a yarim
mahşere kaldı."
devamını gör...

kafa sözlük'te sadece eğlenmek ve eğlendirmek için zaman geçirmek isteyen insanların bilir kişiler tarafından cahil diye nitelendirilmesi.
devamını gör...

sene 1900 ler tabi kıyafet inkılabı da yapılmadı her kadın çarşaflı dolaşmamız lazım. çünkü ırz düşmanları başımıza ahlak bekçisi.
açık giyinmek günah açık giyinen o. diye düşünüp kendine haram olan kadına dokunup bide üstüne şiddet uygulayabiliyor. ben bu hikayede bir o. görüyorum ama kız değil.
bu ülkede olanlara diş sıkmaktan sağlam diş kalmadı.
devamını gör...

isteyerek yapılmadığını düşündüğüm tutumdur. yani bu adamlar adaletsiz değiller standartları yok.
standartları olsa adalet kavramına geleceğiz ama daha belirlenmemiş. ha çok dert değil benim için.

geçen günlerde bilgi tanımı girmiştim ve kimse başlığı görmedi. tanım girmedi. sonra eğleneyim biraz dedim bir başlık açtım başlığın adı şöyleydi “ beyran çorbası hüpletir gibi oral yapan erkek” hemen sol taraftan kaldırıp başıboş kısmına attılar. dedim ki tamam. sonra gıcıklık veya muziplik yapıp şöyle bir başlık açtım “spagetti hüpletir gibi oral yapan erkek” bir baktım başlık akışta duruyor.
lan dedim kendi kendime madem bu duruyor diğeri neden kalktı. beyran çorbası ile spagetti arasındaki farklar neler düşündüm durdum.
ha tabii bunlar benim umurumda değil. sadece böyle bir tutum var ama bu adaletsizlik değil standartın olmayışından.
belki zordur o standardı belirlemek. ben popo üstünde tanım giriyorum. arka planı bilmiyorum.
devamını gör...

seneler evvel sıkça yapardım bunu. yeni insanlarla tanışmaya çok da hevesliydim üstelik. ancak şu anda kiminle tanışacağımın tedirginliği var üzerimde ve kendimi birilerine ifade etmekten yoruldum. o yüzden artık acayip ve gereksiz bir şey olarak nitelendiriyorum.
devamını gör...

nickim ekşi sözlükten geldiği için oradaki entrymi direkt kopyalıyorum:

ekşi sözlüğü çok okurdum ama yazar olmayı hiç denememiştim.

aşık olduğum kişiyle konuşuyorduk birgün. hadi ekşide yazmaya başlayalım dedi. ama birbirimizin nickini bilmeyecektik. birbirimizi bulabilmek için ortak bir tema bulalım dedik. benim en sevdiğim film la vie d'adele olduğu için bu filmden bir replik koyalım dedim. ikimiz de açtık filmi ilerleye ilerleye uygun nickler aradık. fakat öyle nickler bulmalıydık ki olur da nicki sözlükte görürsek "buldum!" diyebilelim. yani öyle alelade "acıktım" tarzında bir replik de olmamalıydı. benim nickimin hikayesi bu. mavi'nin en önemli sahnelerinden birinde adele söylemişti bu cümleyi. kavga ettiklerinde emma o adam kim diye ısrarla sorunca adele itiraf etmek zorunda kalmıştı. demişti ki "sarhoşken bir kez öpüşmüştük."
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim