can sıkan dürümler
ince lavaşlı dürümlerdir. yırtılır, dökülür yahu.
devamını gör...
sevdiği erkeğe çiçek alan kadın
adam çiçekleri seviyorsa normal bir iş yapan insan.
ben saksı çiçeği sevdiğimden adama da ondan alırım. işine geliyorsa...
ben saksı çiçeği sevdiğimden adama da ondan alırım. işine geliyorsa...
devamını gör...
yök'ün yks baraj puanını düşürme çalışmasını tamamlaması
istediğin kadar düşür, kaldır barajı faydasız.
olay o değil yök, olay o değil.
eğitim ortada yok. öğretim namına da bir şey kalmadı. kaliteden yoksun, saçmalık bir sisteme kurban ediliyor gençlerimiz ve sonraki nesillerimiz.
olay o değil yök, olay o değil.
eğitim ortada yok. öğretim namına da bir şey kalmadı. kaliteden yoksun, saçmalık bir sisteme kurban ediliyor gençlerimiz ve sonraki nesillerimiz.
devamını gör...
kendinle aran nasıl sorunsalı
bombok. bu küfür sayılır mı acaba sayılmasın öyle çünkü.
devamını gör...
vajinismus
öncelikle üstteki en çok favorilenen yazarın söylemiş olduğu yanlışlıkları düzelterek konuya başlamak istiyorum. vajinismusta "genellikle kızların küçük evlendirilmesi, partner kötü davranması" gibi bir durum kesinlikle görülmez. cinsel travma sonrasında vajinismus hadiseleri varsa bile bu çoğunluğu kesinlikle oluşturmaz, keza küçük evlendirmeyle pek bir ilgisi yoktur, takip ettiğim vajinismus hastalarının eşlerinin birçoğu halim selim beyefendiler, eşinin üzerine titreyen adamlardır, böyle bilgiler vermek kişilerde "damgalanma" oluşturabilir. böyle bir yazıyı okuduğunuzu düşünün, bir eş(erkek) olarak kötü hissetmez misiniz? o yüzden kaynakçamızı sağlam göstermeden bilgi vermenin kesinlikle doğru olmadığını düşünüyorum. zaten böyle cinsel mitler, cinsel terapinin temel konusudur, bunları aşmaya çalışırız.
evet "vajinismus nedir"e gelelim; vajinismus, vaginal giriş kaslarında, vaginaya dışarıdan bir cisim veya penis her neyse dokunduğunda veya yerleşmeye çalıştığında gerçekleşen "istemsiz, kişinin kontrolünde olmayan" kasılmadır. kişi bunu bile isteye yapmaz, kocasını beğenmediği için kendi vajinasını kapatmaz, erken evlendiği için kendini saklamaz, bunların hepsi cinsel yanlış inanışlardır.
geçmişte yaşanan olumsuz cinsel deneyimler buna sebep olabilir tabi ki, yanlış inanışlar da keza öyle. ilk birleşmesinin çok ağrılı olacağı, kanamasının çok fazla olacağını düşünen bir kişi nasıl rahat bir cinsel birleşme yaşayabilir ki sonuçta?
vajinismus psikiyatrik bir rahatsızlıktır öncelikle, bunun başka bir alternatifi yoktur. bir fizyoterapist, bir kadın doğumcu her kimse artık, psikiyatrist olmadan vajinismus tedavi etmeye kalkıyorsa hata ediyordur, iki iki dört. burada amacımız vajina bölgesini kanırtarak açmak ve penisin yerleşebileceği alanı sağlamak kesinlikle değildir. amacımız kişiye vajinal kaslarındaki o istemsiz kasılmaya aşina olmayı ve bu kasları eğitmeyi öğretmektir.
vajinismusta bazı bilinen mitler vardır, misal "benim dar bir vajinam var, penis girince içerde kalırsa ve çıkmazsa ne olur?" bunlardan biridir. biz biliyoruz ki vajina oldukça genişleyebilen bir organdır, penis de vajinaya yerleştiğinde penisi çepeçevre sarar. normal doğum yapan kadınlarda oradan çapı 50cm olan bir bebek kafası geçiyor, penis nasıl yerleşmesin?
diğer bir mit de yukarıda yazdığım "vajinam çok kanayacak, hastanelik olacağım"dır. kızlık zarı dokusunun(ona zar diyoruz ama zar değil kalıntı dokulardır.) penisin sürtünmesi sonucu damlama şeklinde ufak sıyrılmalar sonucu olan kanaması, eğer bir kanama bozukluğunuz yoksa, toplu iğneyi parmağınıza batırdığınızda çıkan kan kadar olacaktır. hali hazırda bu sizi kesinlikle hastanelik etmez.
en son konu da vajinismusun tedavisi. bu tedavi cinsel terapidir ve aksi bir durum yoksa kesinlikle partnerle birlikte yapılır. bu hastalık kadınların hastalığı olmasına rağmen tedavisi çift olarak yapılır. iki tarafa da büyük sorumluluk düşüyor. iyi bir terapiyle başarı oranları %100'e yakındır, yeter ki verilen egzersizleri vakit ayırarak yapabilsin çift.
eğer ekleyeceğim bir şeyler olursa daha sonra ekleyeyim, entry'i daha da uzatmayayım.
herkese sağlıklı günler dilerim, saygılarımla.
evet "vajinismus nedir"e gelelim; vajinismus, vaginal giriş kaslarında, vaginaya dışarıdan bir cisim veya penis her neyse dokunduğunda veya yerleşmeye çalıştığında gerçekleşen "istemsiz, kişinin kontrolünde olmayan" kasılmadır. kişi bunu bile isteye yapmaz, kocasını beğenmediği için kendi vajinasını kapatmaz, erken evlendiği için kendini saklamaz, bunların hepsi cinsel yanlış inanışlardır.
geçmişte yaşanan olumsuz cinsel deneyimler buna sebep olabilir tabi ki, yanlış inanışlar da keza öyle. ilk birleşmesinin çok ağrılı olacağı, kanamasının çok fazla olacağını düşünen bir kişi nasıl rahat bir cinsel birleşme yaşayabilir ki sonuçta?
vajinismus psikiyatrik bir rahatsızlıktır öncelikle, bunun başka bir alternatifi yoktur. bir fizyoterapist, bir kadın doğumcu her kimse artık, psikiyatrist olmadan vajinismus tedavi etmeye kalkıyorsa hata ediyordur, iki iki dört. burada amacımız vajina bölgesini kanırtarak açmak ve penisin yerleşebileceği alanı sağlamak kesinlikle değildir. amacımız kişiye vajinal kaslarındaki o istemsiz kasılmaya aşina olmayı ve bu kasları eğitmeyi öğretmektir.
vajinismusta bazı bilinen mitler vardır, misal "benim dar bir vajinam var, penis girince içerde kalırsa ve çıkmazsa ne olur?" bunlardan biridir. biz biliyoruz ki vajina oldukça genişleyebilen bir organdır, penis de vajinaya yerleştiğinde penisi çepeçevre sarar. normal doğum yapan kadınlarda oradan çapı 50cm olan bir bebek kafası geçiyor, penis nasıl yerleşmesin?
diğer bir mit de yukarıda yazdığım "vajinam çok kanayacak, hastanelik olacağım"dır. kızlık zarı dokusunun(ona zar diyoruz ama zar değil kalıntı dokulardır.) penisin sürtünmesi sonucu damlama şeklinde ufak sıyrılmalar sonucu olan kanaması, eğer bir kanama bozukluğunuz yoksa, toplu iğneyi parmağınıza batırdığınızda çıkan kan kadar olacaktır. hali hazırda bu sizi kesinlikle hastanelik etmez.
en son konu da vajinismusun tedavisi. bu tedavi cinsel terapidir ve aksi bir durum yoksa kesinlikle partnerle birlikte yapılır. bu hastalık kadınların hastalığı olmasına rağmen tedavisi çift olarak yapılır. iki tarafa da büyük sorumluluk düşüyor. iyi bir terapiyle başarı oranları %100'e yakındır, yeter ki verilen egzersizleri vakit ayırarak yapabilsin çift.
eğer ekleyeceğim bir şeyler olursa daha sonra ekleyeyim, entry'i daha da uzatmayayım.
herkese sağlıklı günler dilerim, saygılarımla.
devamını gör...
moderasyonun entryleri kafasına göre değiştirmesi
yahu arkadaşım, kimse senin küfrünü burada okumak zorunda değil.
zaten burası haricinde bütün sözlükler küfürlü, neden burada yazıyorsun o zaman ?
adamlar yeni bir şey ile karşımıza geldiler, biz de sevdik girdik yazıp çiziyoruz.
burası açılalı neredeyse 1 ay oldu, yönetim için 1 tane 'şu yazara da haksızlık yapıldı' diyebileceğin bir durum oldu mu ? hayır.
bak politik konularda doğrudan ve açık açık nefret ettiğim, sokakta görsem gırtlağına sarılacağım 2 tane yazar tanıyorum.
ama fikrimi gelip de küfürle ifade etmiyorum, böylesi buraya da seviye katıyor.
ne çok meraklısınız her şeyi baltalamaya ya.
helal olsun.
zaten burası haricinde bütün sözlükler küfürlü, neden burada yazıyorsun o zaman ?
adamlar yeni bir şey ile karşımıza geldiler, biz de sevdik girdik yazıp çiziyoruz.
burası açılalı neredeyse 1 ay oldu, yönetim için 1 tane 'şu yazara da haksızlık yapıldı' diyebileceğin bir durum oldu mu ? hayır.
bak politik konularda doğrudan ve açık açık nefret ettiğim, sokakta görsem gırtlağına sarılacağım 2 tane yazar tanıyorum.
ama fikrimi gelip de küfürle ifade etmiyorum, böylesi buraya da seviye katıyor.
ne çok meraklısınız her şeyi baltalamaya ya.
helal olsun.
devamını gör...
normal sözlük şikayet hattı
şikayet başlığına daha önce gelip müzeyyen senar'ın kimseye etmem şikayet adlı eser'ini bırakmışım. halbuki şimdi şikayet'im var memur bey nidalarıyla geldim. umarım pavlov'un gözleri buradadır...
engelle geç, olayına artık başka bir çözüm mü bulsak? farklı bir bakış açısı mı geliştirsek?
ben o yazarı engelledim diyelim. onun yazdıklarını görmeyince ne olucak? uzay boşluğunda olan ben oluyorum.. o yine var!
şimdi diyeceksiniz ki, sizin ne özelliğini var? bize de yazıyorlar, sataşıyorlar. siz yöneticisiniz efendim sizde ki bakış açısıyla benim ki bir mi? sataşma dürtüsü o yazdığında bana da gelmeyecek mi? hep bende mi kontrol olucak? bu kişiden on tane daha olduğunu düşünün. kaos.. o zaman yeni kurallar gelir.. hımm demek ki koşullar değişince kurallarda değişir.
diyorum ki kişileri engelleme özgürlüğümüz varsa, bizimde onlar tarafından görünmeme özgürlüğümüz olmalı. istemediğim, sevmediğim ıyyy çok iğrenç dediğim yazar tarafından görünmek istemiyorum. tanımlarımızı istediğimiz kişilere engelleme özelliği gelsin..
umarım pavlov'un kulaklarına gitmiştir. yine göbeğe geldiyse sıkıntı.*
amann canım ne felsefe yaptık.. bıdı bıdı bıdı..
engelle geç, olayına artık başka bir çözüm mü bulsak? farklı bir bakış açısı mı geliştirsek?
ben o yazarı engelledim diyelim. onun yazdıklarını görmeyince ne olucak? uzay boşluğunda olan ben oluyorum.. o yine var!
şimdi diyeceksiniz ki, sizin ne özelliğini var? bize de yazıyorlar, sataşıyorlar. siz yöneticisiniz efendim sizde ki bakış açısıyla benim ki bir mi? sataşma dürtüsü o yazdığında bana da gelmeyecek mi? hep bende mi kontrol olucak? bu kişiden on tane daha olduğunu düşünün. kaos.. o zaman yeni kurallar gelir.. hımm demek ki koşullar değişince kurallarda değişir.
diyorum ki kişileri engelleme özgürlüğümüz varsa, bizimde onlar tarafından görünmeme özgürlüğümüz olmalı. istemediğim, sevmediğim ıyyy çok iğrenç dediğim yazar tarafından görünmek istemiyorum. tanımlarımızı istediğimiz kişilere engelleme özelliği gelsin..
umarım pavlov'un kulaklarına gitmiştir. yine göbeğe geldiyse sıkıntı.*
amann canım ne felsefe yaptık.. bıdı bıdı bıdı..
devamını gör...
anneler günü
yıllar önce, ölen annesini özleyen bir kızın icat ettiği gün. aslında anneye özlem günü.
zamanla kapitalist düzen onu hediye alma gününü evirmiş.
anne olduğum 2001 yılından beri bana daha tatlı gelen bir gün. anne olmak isteyip olmayana tez vakitte anne olmayı nasip etsin rabbim inşallah.
benim canım anam biraz mesafeli idi bize. erkenden anne olmanın bir yan etkisi. şurda bir iki yıldır annem bana annem oluyor her geçen gün.
sözlükte annesi hayatta olmayan bildiğim yazarlar var, allah onların annelerini rahmet eylesin. rabbim onları cennette buluştursun anneleriyle inşallah.
zamanla kapitalist düzen onu hediye alma gününü evirmiş.
anne olduğum 2001 yılından beri bana daha tatlı gelen bir gün. anne olmak isteyip olmayana tez vakitte anne olmayı nasip etsin rabbim inşallah.
benim canım anam biraz mesafeli idi bize. erkenden anne olmanın bir yan etkisi. şurda bir iki yıldır annem bana annem oluyor her geçen gün.
sözlükte annesi hayatta olmayan bildiğim yazarlar var, allah onların annelerini rahmet eylesin. rabbim onları cennette buluştursun anneleriyle inşallah.
devamını gör...
ece
"güzel kadın, güzellik kraliçesi" anlamına gelen sözcüktür. aynı zamanda bir kadın ismidir.
devamını gör...
yalnızlığın insana yaptırdıkları
"kendimi yalnız bırakmamak için bütün gece aynanın karşısında oturdum."
(bkz: yaşama uğraşı)
(bkz: cesare pavese)
(bkz: yaşama uğraşı)
(bkz: cesare pavese)
devamını gör...
ferhan şensoy
kıbrısa 'ferhangi şeyler' oyunu için geldiğinde yanında sadece oyunda kullanacağı kıyafetleri getirmişti. organizasyonu yapanlar arkadaşımdı. daktilomu istediler seve seve veririm dedim. oyundan sonra fotoğraf çekilmek istediğimizde herkesi reddetmişti. o zaman üzülmüştüm ama şimdi çok umursamıyorum, ama oturup muhabbet etme şansım olsa mutlu olurum. bazen muhabbeti açıldığında daktilomda ferhan şensoy'un parmak izi var diyorum.
devamını gör...
sapık alihan hesabının kullanıcısının gözaltına alınması
yüce twitter kolluk kuvvetleri ve yargı merci sayesinde bir şerefsiz daha hak ettiğini buluyor. alihan adlı alçak insan müsveddesi gözaltına alınmış.
buradan
buradan
devamını gör...
duşta iki elini duvara yaslayıp suyun altında seksi olmak
leğende yıkanan arkadaşların böyle başlïk açması beni mahvediyor.
gülmekten kendime gelemiyorum.
bir elini koysa seksi olmuyor mu? jsjsjshs
gülmekten kendime gelemiyorum.
bir elini koysa seksi olmuyor mu? jsjsjshs
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
zamanında gelmeyen adalete edilecek onlarca küfür biliyorum ama bunları kullanmayacağım bu yazıda. siz kendi küfür dağarcığınız elverdiğince tahminlerde bulunun ve sanki küfür ederek başlamışım gibi okuyun bu yazıyı.
adalet geciktikçe adil olmaktan çıkacağı için tam zamanında uygulanmalıdır diye bar bar bağırırken hiç gelmeyen adaletlere düşeceğimizi tahmin eder miydik acaba?
elbette hukukun belli kuralları vardır ve buna uyulması düzen gereğidir ama o kurallar yine insanlar tarafından konulduğuna göre ve biz insanlığa olan güvenimizi her geçen gün kaybettiğimize göre hukukun bağlı olduğu bu kurallara saygı duymalı mıyız hala?
doğa katliamı olaylarına tepki vererek başladık mücadeleye ama sonuçta elde kalan sıfırla ne yapacağını bilmez halde dolaşan doğaseverlere dönüştük. elimizdeki sıfır hep sola koyduk sanki. olmadı.
kadına şiddet olayları için sokaklara döküldük. bağırdık, çağırdık, adalet istedik. sanki bağırdıkça sesimiz azalıyormuş gibi davranıldı. elimizde amaçsızca tuttuğumuz sıfırımızın yanına bir sıfır daha eklendi.
çocuk istismarı konusunda yeri göğü inlettik ama yeterli değildi aslında. bu eksiğimizin farkına vardık ve artık daha da öfkeliyiz. ama bilin bakalım sonuç ne oldu? elde var üç sıfır, elde var hüzün.
olumlu yönden bakalım biz yine de. zamanı gelince elimizdeki sıfırlar sonunda çocukların, kadınların ve çiçeklerin mutlu olduğu bir masalın ardından gökten düşen üç elmaya dönüşecek.
sakın enseyi karartmayın. insanlığı, insanların elinden kurtaracağız.
adalet geciktikçe adil olmaktan çıkacağı için tam zamanında uygulanmalıdır diye bar bar bağırırken hiç gelmeyen adaletlere düşeceğimizi tahmin eder miydik acaba?
elbette hukukun belli kuralları vardır ve buna uyulması düzen gereğidir ama o kurallar yine insanlar tarafından konulduğuna göre ve biz insanlığa olan güvenimizi her geçen gün kaybettiğimize göre hukukun bağlı olduğu bu kurallara saygı duymalı mıyız hala?
doğa katliamı olaylarına tepki vererek başladık mücadeleye ama sonuçta elde kalan sıfırla ne yapacağını bilmez halde dolaşan doğaseverlere dönüştük. elimizdeki sıfır hep sola koyduk sanki. olmadı.
kadına şiddet olayları için sokaklara döküldük. bağırdık, çağırdık, adalet istedik. sanki bağırdıkça sesimiz azalıyormuş gibi davranıldı. elimizde amaçsızca tuttuğumuz sıfırımızın yanına bir sıfır daha eklendi.
çocuk istismarı konusunda yeri göğü inlettik ama yeterli değildi aslında. bu eksiğimizin farkına vardık ve artık daha da öfkeliyiz. ama bilin bakalım sonuç ne oldu? elde var üç sıfır, elde var hüzün.
olumlu yönden bakalım biz yine de. zamanı gelince elimizdeki sıfırlar sonunda çocukların, kadınların ve çiçeklerin mutlu olduğu bir masalın ardından gökten düşen üç elmaya dönüşecek.
sakın enseyi karartmayın. insanlığı, insanların elinden kurtaracağız.
devamını gör...
kişi kendinden bilir işi
karşı tarafın her davranışında art niyet arayanlara karşı "demek ki senin düşünce yapın böyle şekillenmiş ki başkasını da kendin gibi sanıyorsun" anlamında söylenen, kişide bulunan "herkesi kendisi gibi sanmak" durumunu açığa çıkaran söz.
devamını gör...
zimem defteri
zimme borç anlamına gelmektedir, zimem defteri ise borç defteri demektir.
osmanlı zamanındaki zenginlerin borçlarını ödeyemeyen vatandaşların borçlarını ödeyerek bu şekilde yardımcı oldukları bilinir.
osmanlı zamanındaki zenginlerin borçlarını ödeyemeyen vatandaşların borçlarını ödeyerek bu şekilde yardımcı oldukları bilinir.
devamını gör...
istanbul'da yaşayanların başka şehirlerde yaşayanları insan yerine koymaması
doğma büyüme istanbul'luyum. her gün dışarı çıktığımda kendime acıyorum, zavallı gibi bu şehirde yaşadığım aklıma geliyor. bir an önce terk etmek istiyorum bu keşmekeşi. yaşanacak bir yer değil yeminle.
devamını gör...
sözlük mağazası
buradan bir şey almaya çalışmak asgari ücret biriktirerek rezidans almaya benziyor.
devamını gör...
kendime saygım var davranışları
başarılı insanları övme noktasında, başarısız insanları eleştirdiğimiz gibi; adil olmak.
başarı, takdir edildiği zaman; takdir eden kişiden birşey eksiltmez. başarısızlık eleştirildiği zaman; eleştiren kişiye bir fayda sağlamadığı gibi.
insanların büyük bir kısmı, başarılı bir insanla karşılaşınca; başarısını dile getirme noktasında cimri davranır. tam tersi durumda, her hangi bir konuda başarısız olmuş insanın başarısızlığını dile getirme noktasında; cömertlikte ise yarış halindedir.
saygın insan o dur ki; asaletini, adaletinden alır.
başarı, takdir edildiği zaman; takdir eden kişiden birşey eksiltmez. başarısızlık eleştirildiği zaman; eleştiren kişiye bir fayda sağlamadığı gibi.
insanların büyük bir kısmı, başarılı bir insanla karşılaşınca; başarısını dile getirme noktasında cimri davranır. tam tersi durumda, her hangi bir konuda başarısız olmuş insanın başarısızlığını dile getirme noktasında; cömertlikte ise yarış halindedir.
saygın insan o dur ki; asaletini, adaletinden alır.
devamını gör...
