günaydın sözlük
günaydın sözlük.
şöle içinde muhteşem bir pazar kahvaltısı olanından, sonrasında arkadaşlarla buluşulanından, ya da elinizde daha özeli varsa onla olanından mis gibi bir gün olsun.
hiç olmadı temizlik yapın, baharı mis gibi karşılayın.
cemre suya düştü, gelmek üzere bahar.
baharlı kışlı son günler.
biraz ayarsız, bolca kararsız ama önü güzel günler.
yani geliyor gelmekte olan,
hadi bakalım, karşılayalım.
şöle içinde muhteşem bir pazar kahvaltısı olanından, sonrasında arkadaşlarla buluşulanından, ya da elinizde daha özeli varsa onla olanından mis gibi bir gün olsun.
hiç olmadı temizlik yapın, baharı mis gibi karşılayın.
cemre suya düştü, gelmek üzere bahar.
baharlı kışlı son günler.
biraz ayarsız, bolca kararsız ama önü güzel günler.
yani geliyor gelmekte olan,
hadi bakalım, karşılayalım.
devamını gör...
kendimizi hafiflemiş hissetmemizi sağlayan şeyler
evi temizledikten sonra duş alıp steril steril dizi izlemek.
devamını gör...
kitap okuyan insanı belli eden detaylar
akışkan konuşabilme , kullanılan kelimeler,
ve sakince gerçekten dinleyip mevzuyu anlayabilme.
ve sakince gerçekten dinleyip mevzuyu anlayabilme.
devamını gör...
ilkokul öğretmenine söylemek istenenler
beni yazmaya teşvik ettiğiniz için teşekkür ederim hocam.
öyle döverdiniz ki yazmaktan başka çarem kalmazdı.
öyle döverdiniz ki yazmaktan başka çarem kalmazdı.
devamını gör...
erdoğan’ın katıldığı programda imamın atatürk’e lanet okuması
erdoğan'ın bağıra bağıra söyleyemediğini söyleme görevi üstlendiğini düşündüğüm yaşam(??) formunun cüreti.
tüm küfürleri ettiğimi varsayın. hepsini ama. bu kadar utanmazlık aymazlık olamaz. tamam, zaten istanbul'un en müstesna, en güzel yapısını da camii ye çevirmeyi becerdiniz. hem de talan ederek. içine girince o büyülü atmosferinde kendimi kaybettiğim, saçım açık bir şekilde soluklanıp kendimi dinleyebildiğim, büyük mimarları isidoros ve anthemios un hem hatalarını, hem dehalarını gözümle takip edebildiğim bu güzelim yapının içine ettiniz. mozaiklerini perde ile kapatma terbiyesizliğini yaparak. yerlerine halı sermek gibi iğrenç bir hareket yaparak.
mübarek olsun. tüm dünyaya rezil ettiniz zaten bizi, alın şimdi mahvettiğiniz cağnım kültür mirasını nerenize isterseniz oranıza sokun. ama artık şu bok ağzınızı atatürk'e hakaret etmek için açmayın.
tüm küfürleri ettiğimi varsayın. hepsini ama. bu kadar utanmazlık aymazlık olamaz. tamam, zaten istanbul'un en müstesna, en güzel yapısını da camii ye çevirmeyi becerdiniz. hem de talan ederek. içine girince o büyülü atmosferinde kendimi kaybettiğim, saçım açık bir şekilde soluklanıp kendimi dinleyebildiğim, büyük mimarları isidoros ve anthemios un hem hatalarını, hem dehalarını gözümle takip edebildiğim bu güzelim yapının içine ettiniz. mozaiklerini perde ile kapatma terbiyesizliğini yaparak. yerlerine halı sermek gibi iğrenç bir hareket yaparak.
mübarek olsun. tüm dünyaya rezil ettiniz zaten bizi, alın şimdi mahvettiğiniz cağnım kültür mirasını nerenize isterseniz oranıza sokun. ama artık şu bok ağzınızı atatürk'e hakaret etmek için açmayın.
devamını gör...
la liceale
bir michele massimo tarantini filmidir.

filmin senaryosunu francesco milizia, marino onorati ve yönetmen michele massimo tarantini birlikte yazmıştır. filmin başrollerinde güzeller güzeli sarışın gloria guida, guiseppe pambieri ve gianfranco d’angelo oynamaktadır. filmin türkçe ismi “lise”dir.
filmde her zaman ihtiraslı rollerin kadını olan gloria guida, loredana isimli bir öğrenciyi canlandırır. loredana insanları baştan çıkarmaktan büyük keyif alan çok güzel bir kızdır. loredana güzelliği ile herkesin bakışlarını üzerinde toplayan bir kızdır. bundan da çok büyük keyif alır. ve vücudunu sergileyerek insanları baştan çıkarmaya bayılır. ama kimsenin kendisine dokunmaktan daha ileri gitmesine izin vermez. onun için sınıf arkadaşlarını ve öğretmenlerini baştan çıkarmak yeterlidir.
ta ki bir gün kendinden yaşça büyük bir adamla tanışıp ilk defa onunla sonuna kadar gitmeye karar verene dek.
italyan erotik komedi ekolünün önemli filmlerinden biri olan la liceale tinto brass filmlerinin ayarında olmasa da komedi yanı erotik yanından daha baskın olan ve sıkılmadan izlenebilecek bir film. hiçbir şey için değilse bile gloria guida için izlemeye değer.

filmin senaryosunu francesco milizia, marino onorati ve yönetmen michele massimo tarantini birlikte yazmıştır. filmin başrollerinde güzeller güzeli sarışın gloria guida, guiseppe pambieri ve gianfranco d’angelo oynamaktadır. filmin türkçe ismi “lise”dir.
filmde her zaman ihtiraslı rollerin kadını olan gloria guida, loredana isimli bir öğrenciyi canlandırır. loredana insanları baştan çıkarmaktan büyük keyif alan çok güzel bir kızdır. loredana güzelliği ile herkesin bakışlarını üzerinde toplayan bir kızdır. bundan da çok büyük keyif alır. ve vücudunu sergileyerek insanları baştan çıkarmaya bayılır. ama kimsenin kendisine dokunmaktan daha ileri gitmesine izin vermez. onun için sınıf arkadaşlarını ve öğretmenlerini baştan çıkarmak yeterlidir.
ta ki bir gün kendinden yaşça büyük bir adamla tanışıp ilk defa onunla sonuna kadar gitmeye karar verene dek.
italyan erotik komedi ekolünün önemli filmlerinden biri olan la liceale tinto brass filmlerinin ayarında olmasa da komedi yanı erotik yanından daha baskın olan ve sıkılmadan izlenebilecek bir film. hiçbir şey için değilse bile gloria guida için izlemeye değer.
devamını gör...
sözlük kavramını kavrayamamış yazarlar
totesocke ukdesi.
ukdeleri iyi dolduramayan yazarlardır. hatta ukdeleri bırak; doğru düzgün tanım yazamayan yazarlardır. ilk defa tanım yazdıklarında da birilerine laf attıkları için tanım sayılmıştır. kelimelerle bağı çok kuvvetlidir böyle yazarların.*
ukdeleri iyi dolduramayan yazarlardır. hatta ukdeleri bırak; doğru düzgün tanım yazamayan yazarlardır. ilk defa tanım yazdıklarında da birilerine laf attıkları için tanım sayılmıştır. kelimelerle bağı çok kuvvetlidir böyle yazarların.*
devamını gör...
tol
bir murat uyurkulak romanıdır.
çok sevdiğim yazarlar yukarıda anlatmışlar kitabın konusunu. bence yeterli bu tanımlar. ben başka bir şey anlatacağım. bu kitabı çıktığı sene okudum. taze taze. ve çok etkilendim. o zamanlar genç bir devrimci olduğum için içten içe biraz bozuldum da. çünkü afili filinta murat uyurkulak’a göre devrim bir ihtimaldi ve çok güzeldi bana göreyse devrim sürecine girmiştik ve bu daha da güzeldi.
ve ben bildim bileli devrim sürecindeyiz. bir türlü yapamadık şu devrimi. artık murat uyurkulak’ın haklı olduğunu biliyorum. bu güzel ihtimal artık bir tren yolculuğunun sarsıntılı karanlığında ne tarafa gittiğini anlamadığımız başına buyruk bir vagondur.
hiçbir devrim öyküsü aydınlık olmaz zaten. karanlık olduğu için devrime ihtiyaç duyduk biz. aydınlık getirelim diye. ama şato’ya ulaşmaya çalışma kadastrocu k. gibi yittik gittik yollarda. yusuf gibi.
yusuf deyince aklıma bu kitapla ilgili bir başka öykü geldi. bu kitabı okuduktan sonra çok sevdiğim bir arkadaşımın erkek arkadaşı yusuf’la tanıştım. konu bu kitaba geldi. ikimiz de sevmişiz kitabı ama ben daha heyecanlıyım. “hadi gidelim” dedi yusuf. ben anlamayınca “murat’ın evine” dedi. beni tanıştırmak istedi liseden arkadaşı olan murat uyurkulak’la. ama ben istemedim. hem sevdiğim yazarlarla tanışıp hayal kırıklığı yaşamaktan korktuğum hem de bu karanlığın dünyaya fazla gelmesinden çekindiğim için.
bir zamanlar ihtimal olan ve hala güzel olan ve de elimizden alınan her şeyin intikamı bu roman.
çok sevdiğim yazarlar yukarıda anlatmışlar kitabın konusunu. bence yeterli bu tanımlar. ben başka bir şey anlatacağım. bu kitabı çıktığı sene okudum. taze taze. ve çok etkilendim. o zamanlar genç bir devrimci olduğum için içten içe biraz bozuldum da. çünkü afili filinta murat uyurkulak’a göre devrim bir ihtimaldi ve çok güzeldi bana göreyse devrim sürecine girmiştik ve bu daha da güzeldi.
ve ben bildim bileli devrim sürecindeyiz. bir türlü yapamadık şu devrimi. artık murat uyurkulak’ın haklı olduğunu biliyorum. bu güzel ihtimal artık bir tren yolculuğunun sarsıntılı karanlığında ne tarafa gittiğini anlamadığımız başına buyruk bir vagondur.
hiçbir devrim öyküsü aydınlık olmaz zaten. karanlık olduğu için devrime ihtiyaç duyduk biz. aydınlık getirelim diye. ama şato’ya ulaşmaya çalışma kadastrocu k. gibi yittik gittik yollarda. yusuf gibi.
yusuf deyince aklıma bu kitapla ilgili bir başka öykü geldi. bu kitabı okuduktan sonra çok sevdiğim bir arkadaşımın erkek arkadaşı yusuf’la tanıştım. konu bu kitaba geldi. ikimiz de sevmişiz kitabı ama ben daha heyecanlıyım. “hadi gidelim” dedi yusuf. ben anlamayınca “murat’ın evine” dedi. beni tanıştırmak istedi liseden arkadaşı olan murat uyurkulak’la. ama ben istemedim. hem sevdiğim yazarlarla tanışıp hayal kırıklığı yaşamaktan korktuğum hem de bu karanlığın dünyaya fazla gelmesinden çekindiğim için.
bir zamanlar ihtimal olan ve hala güzel olan ve de elimizden alınan her şeyin intikamı bu roman.
devamını gör...
kalp ritmini hızlandıran şeyler
seks
devamını gör...
arkadaş olmak istediğiniz dizi ve film karakteri
dark'ta zamanda yolculuk kitabını yazan, zaman makinasının mucidi, saatçi tannhaus amcamızla kanka olurdum sonra ver elini 1986 ver elini 2052.
devamını gör...
ayın en çalışkan 10 yazarı hakkında ne dediler
kalp kırmamak için içerikteki kişilere yorum yapmadığım liste. ama bu konunun istatistik hesaplaması ve isim vs. için bir tavsiyem var. yanlış anlaşılmasın sözlük kariyerim boyunca tek bir kere bile bu listede olmayacağım zaten, amacım kendimi listeye dahil ettirmek değil. törende yarışmacılara madalya dağıtan 60'lı yaşlardaki devlet görevlileri olmayı tercih ederim.
- ayın en iyi 10 yazarı sıfatı yanlış. ayın en çok etkileşim alan 10 yazarı doğru.
bu oscar wilde yerine elif şafak'ı 1 numara yapmak gibi bir şey. neden? çünkü wilde'ın sadece bir kitabı(roman) var.
- sıralama belirlenirken en çok beğeni alan en çok tanım giren değil, yazarın aldığı madalyaların özgünlüğü üzerinden(sayısı değil) bir sıralama belirlemek mantıklı olur.
- ayrıca sıralama belirlenirken en çok takipçisi olan yazarlar sürekli etkileşim rekoru kırıp doğal olarak hep bir numara olacağı için, en az takipçili kişinin listede en üst sıralara oynayabilmesi için yazdıkları didik didik incelenebilir.
isim sözlüğün en iyi yazarı olmayacak ise, en çok etkileşim alan yazarı olacak ise bir sorun yok, ancak liste ismi 'ayın en iyi 10 yazarı' ise hesaplama yaparken daha ayrıntılı olursak daha iyi olur.
kolay gelsin. eleştiri yapan insanlara canavar gözüyle bakan yazarlar görüyorum. bu sözlük işleri sizin bildiğiniz gibi değil. eleştiri yapanlara saygı duyun.
not: az önce görmemle beraber, yazarların eleştirilerini dinleyip isim değişikliğine giden moderasyona teşekkür ederim.
- ayın en iyi 10 yazarı sıfatı yanlış. ayın en çok etkileşim alan 10 yazarı doğru.
bu oscar wilde yerine elif şafak'ı 1 numara yapmak gibi bir şey. neden? çünkü wilde'ın sadece bir kitabı(roman) var.
- sıralama belirlenirken en çok beğeni alan en çok tanım giren değil, yazarın aldığı madalyaların özgünlüğü üzerinden(sayısı değil) bir sıralama belirlemek mantıklı olur.
- ayrıca sıralama belirlenirken en çok takipçisi olan yazarlar sürekli etkileşim rekoru kırıp doğal olarak hep bir numara olacağı için, en az takipçili kişinin listede en üst sıralara oynayabilmesi için yazdıkları didik didik incelenebilir.
isim sözlüğün en iyi yazarı olmayacak ise, en çok etkileşim alan yazarı olacak ise bir sorun yok, ancak liste ismi 'ayın en iyi 10 yazarı' ise hesaplama yaparken daha ayrıntılı olursak daha iyi olur.
kolay gelsin. eleştiri yapan insanlara canavar gözüyle bakan yazarlar görüyorum. bu sözlük işleri sizin bildiğiniz gibi değil. eleştiri yapanlara saygı duyun.
not: az önce görmemle beraber, yazarların eleştirilerini dinleyip isim değişikliğine giden moderasyona teşekkür ederim.
devamını gör...
üçüncü sayfa radyo yayını
kimyasal hadım ya da idam, karşı karşıya olduğumuz üzücü sonuçlardan yola çıkarak önerdiğimiz yaptırımlar.
bence suça giden yolu ve sebeplerini ortadan kaldırmamız lazım.
kısaca söyleyecek olursak, hukuka duyulan inanç ve eğitim bu meselenin kilit noktası.
bence suça giden yolu ve sebeplerini ortadan kaldırmamız lazım.
kısaca söyleyecek olursak, hukuka duyulan inanç ve eğitim bu meselenin kilit noktası.
devamını gör...
evrime inanmayan insan
13 milyar yıllık sürenin sadece 300.000 yılında mevcut insan formuna rastlamışken 30-40 yıllık hayatında inanması(!) için evrimi gözlemlemesi gerektiğini düşün-ebil-en insan.
ilginçtir ki genellikle bu kişilerde denizleri ikiye bölmek, taşa vurup su çıkarmak gibi konularda inanmak için herhangi bir gözleme ihtiyaç duyulmayabiliyor.
ilginçtir ki genellikle bu kişilerde denizleri ikiye bölmek, taşa vurup su çıkarmak gibi konularda inanmak için herhangi bir gözleme ihtiyaç duyulmayabiliyor.
devamını gör...
kürk mantolu madonna

sabahattin ali klasikleri arasında yerini almış kitap son üç yılda muazzam bir başarıya imza attı aslında gizlenmiş bir edebi akım oluşumu oluşunuda gün yüzüne çıkardı. yediden yetmişe herkesin ortak buluşma noktası haline gelen kitap okurlar arasında ortak paydaş ve fikir alışverişinde bulunduğunu bilmekteyiz kitabımızın konusu ise bir hanımefendi ve bir beyefendi arasındaki aşkı anlatıyor. okunması hususunda tamamen aşkın sade, yalın bir halini anlatan kitap tipik ama farklı klasik türk romanı özelliğinde muhteviyatında şu şekilde baş gösteriyor “tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.” diyordu
günlüğünde aslında yaşanmış bir hayat hikayesi olan bu kitap maria purder kürk mantolu madonna karakterinin sayfalara da ruh buluşunu gözlemliyoruz.
genç edebiyatın kuvvetli yönlerinin gizlendiği ülkemizde bu denli yaşanılmış masum bir hayatların gizlenmesi yıllar sonra karşımıza çıkması da üzüntü içinde karşılanması gereken bir olgudur. yazar sabahattin ali seven okuyucularının gözdesi haline gelen kitap magazinsel olarakta bir akıma sebep olmuştur. gözlük kullanan kişilerin farklı bir çerçeve ile kullanmayanların ise bende bu gözlükten almalıyım akımını beraberinde cüretkar bir eda ile sunmaktadır.
öğretmenler tarafından büyük ilgi gören kitap ise cafe, restoran, metro, gibi umuma açık alanda insanların ellerinde görünce ben dahi mutlu olma şerefine nail oluyorum.
kitap severlerin kütüphanesinde yerini almasını şiddetle tavsiye ediyorum. sabahattin ali’nin gereken önemi gördüğüne yürekten seviniyor okur arkadaşlara
sözlükdaşlara en masum aşklarının raif efendi gibi yalnızlığa yenilmemelerini umuyor iyi okumalar diliyor ve kitaptan alıntıyla sizlere keyifli okumalar dileklerimi sunuyorum ;
kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. kollarıyla bizi sarar. sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz.
devamını gör...
aristokrasi
ayrıcalık anlamına gelir. iktidarın imtiyazlı ve genellikle soya bağlı bir toplum sınıfının elinde bulunduğu yönetim şeklidir.
devamını gör...
akıllara durgunluk veren olaylar
normal olayların aksine hayatın akışında sık yaşanmayacak olan olaylar bütünüdür.
türkiye'nin istanbul şehrinde balığa çarpan araba ilk okumada yanlış okuduğunuzu düşünebilirsiniz. hayır yanlış okumadınız bizzat gözlerinizle görmek için buradan
türkiye'nin istanbul şehrinde balığa çarpan araba ilk okumada yanlış okuduğunuzu düşünebilirsiniz. hayır yanlış okumadınız bizzat gözlerinizle görmek için buradan
devamını gör...
ölen kişinin ardında bıraktığı yürek burkan şeyler
takke.
babamın öldüğü gün her zamanki gibi çıkarıp kenara bıraktığı takke beni mahvetmisti
babamın öldüğü gün her zamanki gibi çıkarıp kenara bıraktığı takke beni mahvetmisti
devamını gör...
bana göre suç
pratikte zaten var olan maddedir. eklenmesine hiç gerek yok, malum kişi ne derse o olur. yok anayasaymış, yok hukukmuş, yok hakmış, yok adaletmiş... kimin umurunda bunlar canım? koskoca ülkenin kaderi bir adamın ağzından çıkanlarla şekilleniyor resmen.
ama bize müstahak, her millet layık olduğu şekilde yönetilir diye boşuna yırtmıyor kendini bunca insan. bunun için istanbul'dan çıkın bir anadolu insanına bakın. burayı yazdım yazdım sildim, çünkü kimseyi kırmak istemiyorum. ama şu inkar edilemez ki, bu kişilerin oy kullanırken en büyük motivasyonları kendileri gibi eğitimsiz, kültürsüz, hoşgörüsüz insanları seçmek. aman kendisinden farklı düşünen, daha modern bir insan yönetmesin. maazallah kendilerini geliştirmek zorunda kalırlar, mentalitelerini yüzyıllar ilerisine taşımak gerekir falan.
ama bize müstahak, her millet layık olduğu şekilde yönetilir diye boşuna yırtmıyor kendini bunca insan. bunun için istanbul'dan çıkın bir anadolu insanına bakın. burayı yazdım yazdım sildim, çünkü kimseyi kırmak istemiyorum. ama şu inkar edilemez ki, bu kişilerin oy kullanırken en büyük motivasyonları kendileri gibi eğitimsiz, kültürsüz, hoşgörüsüz insanları seçmek. aman kendisinden farklı düşünen, daha modern bir insan yönetmesin. maazallah kendilerini geliştirmek zorunda kalırlar, mentalitelerini yüzyıllar ilerisine taşımak gerekir falan.
devamını gör...

