sözlük dergi yazılarını bekliyor
harika olmuş bir dergidir. yazacağım belli başlı konulari şimdiden hazırlamaya başlıyorum.
devamını gör...
insanların genelde doğdukları mevsimi sevmesi
olabilir. mayıs doğumluyum ve ilkbahar en sevdiğim mevsimdir.
devamını gör...
yazarların kendilerini teselli etmek için kullandığı cümleler
"sen kötü bir insan değilsin, onlar seni önemsememeyi hatta kırmayı varsın hak bilsinler. düşünme ve yoluna bak; daha yaşanacak anlar, görülecek yerler ve konuşulacak insanlar var."
devamını gör...
swh
smiley was here'ın kısaltması. sözlüklerde smiley kullanmak yasak diye düşünen insanların çıkardığı bir şey.
devamını gör...
21 temmuz 2021 normal sözlük protestosu
devamını gör...
mutlu bir ilişkinin sırrı
mutlu bireylere sahip olan ilişkidir.
zira mutlu ilişki olmaz. ilişki olur, içindeki bireyler mutlu ya da mutsuz olur. eğer siz hayata güzel bir pencereden bakmıyorsanız ve de kendi kendinize mutlu değilseniz haliyle ilişki esnasında da mutluluğu yaşayamayacaksınızdır.
bir örnek vermek istiyorum kuzenimin 7 yıllık bir ilişkisi vardı. o kadar zaman geçti diye de artık evlenelim diye düşünüyorlardı. ama sürekli bir ayrılıp barışma halindeydiler. ve birlikte (her ne kadar onlar aksini söyleseler de) mutlu değillerdi. yalnızken bizim canımız sıkılıyor deyip her organizasyona bizi de davet ediyorlardı.
kendilerine - birbirlerine tahammülü kalmamış insanlar eğlenmek için medeti, başkalarında arıyordu. şundan bahsetmiyorum grupla daha güzel olan, daha çok eğlenilen aktiviteler de elbette var ama başbaşa olmak istenilmez hale geldiyse bu artık kurtarılamaz bir hal almıştır. bunun eskimekle ilgili olduğunu düşünüyordum. bir gün sordum, ne zamandır böyle? eee biz en başından beri böyleyiz, yanıtını aldım. yani onlar mutlu olmayı bilmedikleri için eksikliğinin de farkında değildi.
kanaatimce birini ayrı kaldığında özlüyorsan, planlarına severek dahil ediyorsan ve de o da bunlara isteyerek dahil oluyorsa işte orada mutlu insanlar ve doğru bir ilişki vardır.
zira mutlu ilişki olmaz. ilişki olur, içindeki bireyler mutlu ya da mutsuz olur. eğer siz hayata güzel bir pencereden bakmıyorsanız ve de kendi kendinize mutlu değilseniz haliyle ilişki esnasında da mutluluğu yaşayamayacaksınızdır.
bir örnek vermek istiyorum kuzenimin 7 yıllık bir ilişkisi vardı. o kadar zaman geçti diye de artık evlenelim diye düşünüyorlardı. ama sürekli bir ayrılıp barışma halindeydiler. ve birlikte (her ne kadar onlar aksini söyleseler de) mutlu değillerdi. yalnızken bizim canımız sıkılıyor deyip her organizasyona bizi de davet ediyorlardı.
kendilerine - birbirlerine tahammülü kalmamış insanlar eğlenmek için medeti, başkalarında arıyordu. şundan bahsetmiyorum grupla daha güzel olan, daha çok eğlenilen aktiviteler de elbette var ama başbaşa olmak istenilmez hale geldiyse bu artık kurtarılamaz bir hal almıştır. bunun eskimekle ilgili olduğunu düşünüyordum. bir gün sordum, ne zamandır böyle? eee biz en başından beri böyleyiz, yanıtını aldım. yani onlar mutlu olmayı bilmedikleri için eksikliğinin de farkında değildi.
kanaatimce birini ayrı kaldığında özlüyorsan, planlarına severek dahil ediyorsan ve de o da bunlara isteyerek dahil oluyorsa işte orada mutlu insanlar ve doğru bir ilişki vardır.
devamını gör...
güne bir şiir bırak
üçüncü şahsın şiiri
gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu
ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem öldüreceğimden korkardım
felaketim olurdu, ağlardım
ne vakit maçka'dan geçsem limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kuş gibi gülerdi
bir rüzgar aklımı alırdı
sessizce bir cigara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin, bakardın
üşürdün içim ürperirdi
felaketim olurdu ağlardım
akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felaketim olurdu, ağlardım
atilla ilhan
devamını gör...
epsilon (yazar)
ne demek kadın değil? hayır kadın.
devamını gör...
şekersiz sütsüz filtre kahve
filtre kahvenin olması gereken halidir. içine şeker, süt girince pek de filtre kahve olmuyor bence. zaten tercihe göre az-çok öğütülmüş, aromalı daha yumuşak ve sert çeşitleriyle damak tadınıza en çok hitap edenini bulabilirsiniz.
devamını gör...
intihar etmek
az önce başıma geldi sözlük. anlatıyorum şu an bile elim ayağım titriyor.
dışarıdan bir şeyler aldım, eve geldim sonra apartmandan yakarış sesleri yükseliyor ne oldu demeye kalmadan sesin geldiği kata koştum. kapı açık annesinin kucağında 15 yaşında bir genç korkuyorum covid dolayısıyla da ilk müdahale falan yaptınız mı diye soruyorum annesi çocuk gitti diye bağırıyor hiç bir şeye bakmadan çocuğu kucaklıyorum başka biri de yok kucağımda zar zor 5.kattan 3.kata indirdim dizlerimin bağı çözüldü, olduğum yerde kalakaldım diğer kadın komşular ne oldu feryat figan, kalbini dinliyorum atmıyor, nabzına bakıyorum yok diline bakıyorum dışarda, bembeyaz çocuk, ölüm bu kadar kolay olmamalı diyorum içimden kendime, tek büyümüşüm bu zamana kadar ne zorluklar görmüşüm ha gayret diyorum indireyim aşağı yok arabaya götüreyim yok, dizlerim kopmuş sanki tutmuyor. velhasıl kelam diğer erkek komşu bir cesaret aldı kucağımdan aşağı indik arabaya bindirdik ama ömrümden 5 yıl gitti. olduğum yerde yığıldım kaldım. beni teselli ediyor komşular. daha sonra götüren komşu aradı bizim çocuk evde tek az onu al yanına aldım falan derken kendime geldim biraz elimi yüzümü yıkadım.bir sigara yaktım çocuğun kalbini çalıştırmışlar, bilinci kapalı imiş.en son whatsapp grubundan arkadaşlarına çukur müziği göndermiş hakkınızı helal edin demiş. anlamıyorum ne oluyor ne bitiyor nasıl bu kadar cesaret. iyileşirse çok pis döveceğim tanımıyorum çocuğu da ama iyi bildiğim bir şey var bu ülkenin gençlerinde umut bile kalmadı artık. boynunda ki ip izleri sanırım aklımdan hiç ama hiç çıkmayacak.
dışarıdan bir şeyler aldım, eve geldim sonra apartmandan yakarış sesleri yükseliyor ne oldu demeye kalmadan sesin geldiği kata koştum. kapı açık annesinin kucağında 15 yaşında bir genç korkuyorum covid dolayısıyla da ilk müdahale falan yaptınız mı diye soruyorum annesi çocuk gitti diye bağırıyor hiç bir şeye bakmadan çocuğu kucaklıyorum başka biri de yok kucağımda zar zor 5.kattan 3.kata indirdim dizlerimin bağı çözüldü, olduğum yerde kalakaldım diğer kadın komşular ne oldu feryat figan, kalbini dinliyorum atmıyor, nabzına bakıyorum yok diline bakıyorum dışarda, bembeyaz çocuk, ölüm bu kadar kolay olmamalı diyorum içimden kendime, tek büyümüşüm bu zamana kadar ne zorluklar görmüşüm ha gayret diyorum indireyim aşağı yok arabaya götüreyim yok, dizlerim kopmuş sanki tutmuyor. velhasıl kelam diğer erkek komşu bir cesaret aldı kucağımdan aşağı indik arabaya bindirdik ama ömrümden 5 yıl gitti. olduğum yerde yığıldım kaldım. beni teselli ediyor komşular. daha sonra götüren komşu aradı bizim çocuk evde tek az onu al yanına aldım falan derken kendime geldim biraz elimi yüzümü yıkadım.bir sigara yaktım çocuğun kalbini çalıştırmışlar, bilinci kapalı imiş.en son whatsapp grubundan arkadaşlarına çukur müziği göndermiş hakkınızı helal edin demiş. anlamıyorum ne oluyor ne bitiyor nasıl bu kadar cesaret. iyileşirse çok pis döveceğim tanımıyorum çocuğu da ama iyi bildiğim bir şey var bu ülkenin gençlerinde umut bile kalmadı artık. boynunda ki ip izleri sanırım aklımdan hiç ama hiç çıkmayacak.
devamını gör...
moderatörün artı oy vermesi
ne zaman başıma gelse içimde köy düğünü kurulup sabah kadar eğleniliyor.
eli beğen butonuna değdi/
hem ben yandım hem kendi
eli beğen butonuna değdi/
hem ben yandım hem kendi
devamını gör...
kadın yazarlardan kadın yazarlara sorular
3 kişi yazmış 3 ü de erkek . benle 4 oldu.
devamını gör...
levlâ
farsça bir kelime. var olması gereken her şey, ihtiyaçlar anlamına geliyormuş. bense şu şarkıya vurulup anlamını merak edenlerdenim.
sen ki neler gördün, nelere direndin..
sen ki neler gördün, nelere direndin..
devamını gör...
louvre müzesi'nin eserlerinin sanal ortama açılması
dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi olarak geç bile kalmışlar, british museum 4,5 milyon eserini geçen sene sanal ortama taşıdı. güzel haber.
devamını gör...
kitapça
konur sokak’a yukarıdan bakan iki gözümün çiçeği kafedir.
üniversite yıllarımda mutlaka her gün gittiğim, sakinliğine hayran olduğum mekan ilk öykü taslaklarımı da yazdığım yerdir aynı zamanda.
benim için güzelliğin de başkenti olan ankara’nın en sevdiğim kitabevi olan imge kitabevinin üst katındadır kitapça. cebimdeki paranın, yani aslında aylık harçlığımın yarısını imge kitabevinden kitap almak için harcadıktan sonra elimde üzerinde imge amblemi olan kağıt torbanın içindeki kitaplarla kitapçaya çıkar çayım gelene kadar kitaplara dokunmazdım.
sonra çayım gelince taksitle aldığım kitapları tek tek çıkarır, inceler, ardından da hangisini önce okuyacağıma karar verirdim.
kitapça’nın sıcak ve sessiz ortamında kitap okumanın zevki anlatılmaz bir şeydir. en azından o zamanlar öyleydi. çok kitap okudum kitapça’da, çok yazı yazdım ve hepsi benim için önemli, hepsi benim için özeldir hala.
arkadaki balkonda oturup imgenin arka bahçede düzenlediği yazar sohbetlerini izlemek ise ayrı bir önemli idi benim için.
velhasılı çok özledim kitapçayı, umarım hala kitapça ruhunu korumaya devam ediyordur.
üniversite yıllarımda mutlaka her gün gittiğim, sakinliğine hayran olduğum mekan ilk öykü taslaklarımı da yazdığım yerdir aynı zamanda.
benim için güzelliğin de başkenti olan ankara’nın en sevdiğim kitabevi olan imge kitabevinin üst katındadır kitapça. cebimdeki paranın, yani aslında aylık harçlığımın yarısını imge kitabevinden kitap almak için harcadıktan sonra elimde üzerinde imge amblemi olan kağıt torbanın içindeki kitaplarla kitapçaya çıkar çayım gelene kadar kitaplara dokunmazdım.
sonra çayım gelince taksitle aldığım kitapları tek tek çıkarır, inceler, ardından da hangisini önce okuyacağıma karar verirdim.
kitapça’nın sıcak ve sessiz ortamında kitap okumanın zevki anlatılmaz bir şeydir. en azından o zamanlar öyleydi. çok kitap okudum kitapça’da, çok yazı yazdım ve hepsi benim için önemli, hepsi benim için özeldir hala.
arkadaki balkonda oturup imgenin arka bahçede düzenlediği yazar sohbetlerini izlemek ise ayrı bir önemli idi benim için.
velhasılı çok özledim kitapçayı, umarım hala kitapça ruhunu korumaya devam ediyordur.
devamını gör...
r.t.e. - using my religion
oh life, is bigger
ıt's bigger than 5
ıt's bigger than 5
devamını gör...
sanat kulübü
“bilim ve sanat bir kuşun iki kanadı gibidir. bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar.’’ - charles darwin
merhaba sevgili yazarlar!
sanat-bilim kulübünün başkanı olarak kulübümüzün açılışı için kurdeleyi kesmek adına buradayım ve pek sevinçliyim.
sanat mı yoksa bilim mi? hangisi daha üstündür, daha önemlidir? en çok tartışılan konulardan biri. sanat ve bilim birbirinden ayrılamaz, birbiriyle iç içedir ve kıyaslanamaz. sanat da bilim de hayatı keşfetmemiz için gereklidir, hayatımızı kolaylaştırır, ruhumuzu besler ve bize öğretir.
biz de hayatımıza anlam katan ve yön veren bu iki alan hakkında bilgilerimizi paylaşmak ve öğrenmek için bu kulübü kuralım istedik. sanat ve bilim kapsamı çok geniş olan kavramlar, kulübümüze şu an için sanat ve bilimin yanında tarih, arkeoloji ve mitolojiyi de dahil ettik. şu an için bilim adına sosyal bilimlere odaklanıyor olsak da kulübümüz büyüdükçe sizin de katkılarınızla daha çok bilim konuşmak istiyoruz.
peki kulübümüzde neler yapacağız? belirlediğimiz konular üzerinde konuşabileceğimiz kulüp toplantıları düzenleyeceğiz. sanat ve bilim sohbetleri yapabileceğimiz bir ses kanalımız olacak. ilgi alanımız dahilinde sanat ve bilimle ilgili her türlü konuda yazılar hazırlayıp yollayabilecek, ilgi duyduğumuz her konuda paylaşım yapabilecek, sohbet edecek ve tartışacağız.
daha yolun başındayız ve tüm fikir ve tavsiyelerinize açık olduğumuzu bilmenizi isteriz. kulübümüzün kültür, sanat ve bilimin her dalında fikirlerimizi dile getirebileceğimiz, beraber vakit geçirerek öğrenebileceğimiz ve dünyanın keşmekeşinden uzak, özgür bir alan olmasını istiyoruz.
katılmak için buradan
hayat kısa, sanat ve bilim uzun. öğreneceğimiz ve konuşacağımız çok şey var. görüşmek üzere!
merhaba sevgili yazarlar!
sanat-bilim kulübünün başkanı olarak kulübümüzün açılışı için kurdeleyi kesmek adına buradayım ve pek sevinçliyim.
sanat mı yoksa bilim mi? hangisi daha üstündür, daha önemlidir? en çok tartışılan konulardan biri. sanat ve bilim birbirinden ayrılamaz, birbiriyle iç içedir ve kıyaslanamaz. sanat da bilim de hayatı keşfetmemiz için gereklidir, hayatımızı kolaylaştırır, ruhumuzu besler ve bize öğretir.
biz de hayatımıza anlam katan ve yön veren bu iki alan hakkında bilgilerimizi paylaşmak ve öğrenmek için bu kulübü kuralım istedik. sanat ve bilim kapsamı çok geniş olan kavramlar, kulübümüze şu an için sanat ve bilimin yanında tarih, arkeoloji ve mitolojiyi de dahil ettik. şu an için bilim adına sosyal bilimlere odaklanıyor olsak da kulübümüz büyüdükçe sizin de katkılarınızla daha çok bilim konuşmak istiyoruz.
peki kulübümüzde neler yapacağız? belirlediğimiz konular üzerinde konuşabileceğimiz kulüp toplantıları düzenleyeceğiz. sanat ve bilim sohbetleri yapabileceğimiz bir ses kanalımız olacak. ilgi alanımız dahilinde sanat ve bilimle ilgili her türlü konuda yazılar hazırlayıp yollayabilecek, ilgi duyduğumuz her konuda paylaşım yapabilecek, sohbet edecek ve tartışacağız.
daha yolun başındayız ve tüm fikir ve tavsiyelerinize açık olduğumuzu bilmenizi isteriz. kulübümüzün kültür, sanat ve bilimin her dalında fikirlerimizi dile getirebileceğimiz, beraber vakit geçirerek öğrenebileceğimiz ve dünyanın keşmekeşinden uzak, özgür bir alan olmasını istiyoruz.
katılmak için buradan
hayat kısa, sanat ve bilim uzun. öğreneceğimiz ve konuşacağımız çok şey var. görüşmek üzere!
devamını gör...


