tepesinde tek allah toplusunda tek mermi
uygur türkü bir bebek farlara bakan kedi
çıldırmış uğultuda duyuyorlar apaçık
işiteni olmayan kamçı gibi sesini

sen şiir sanıyorsun kan geliyor ağzından.
devamını gör...

carl rogers'ın kuramıdır. psikanalizin yönlendirmeciliğinden ve davranışçıların bütünsellikten uzak görüşlerinden rahatsızlık duyan bir zihnin ürünüdür ancak freud'un çocukluk yaşantılarının önemine yaptığı vurguyu veya davranışçıların çevresel etkilerle ilgili görüşlerini tümden reddetmemiştir.

rogers, insanların, "gerçekleştirme eğilimi" adını verdiği bir güdüyle dünyaya geldiklerini ve bu güdü sayesinde kendi kapasiteleri doğrultusunda geliştiklerini ifade eder. peki bu nasıl gerçekleşiyor?

bebek yemek yemenin iyi, açlığın kötü olduğunu kavrar. bu noktada organizmik benliği (neyi sevip neyi sevmediğine yönelik gerçek hisleri) ile benlik kavramı (diğerlerinin düşünceleriyle harmanlanmış benliğine dönük algıları) örtüşmektedir. ancak insan aynı zamanda saygı görmeye, kabul edildiğini hissetmeye ihtiyaç duyar. ailenin bu saygıyı koşula bağlaması (benim istediğimi yapmazsan seni sevmem) çocuğun saygı görmek için organizmik benliğini reddetmesi ile sonuçlanır.

e duvarları boyuyor boyasın mı? kardeşine vuruyor izin mi verelim? aksine sınır koymak güven duygusunu geliştirir. bu noktada nasıl bir tutum sergilendiği önemli. önerilen ebeveynin çocuğun duygularını anladığını, kabul ettiğini (öfkeni anlıyorum) ifade etmesi ve neyi istediğini söyledikten sonra bunun sebebini (ona vurmanı istemiyorum çünkü …) açıklaması. bu niye öneriliyor bunu da açıklayayım ki kardeşine vurmanı istemiyorum diye kesip atmış olmayayım. burada bunun dışında verilebilen birkaç tepki daha var mesela bağırmak, dövmek gibi eylemlerde bulunarak duygusal veya fiziksel şiddet uygulayarak kişiliğine saldırmak ya da “ama o senin kardeşin kardeşlere vurulmaz onları koruruz ve severiz” diyerek neyi isteyebileceğini söylemek. ancak bunlar sadece çocuğun gerçekte ne istediğini inkar etmesine yardımcı olacak türden davranışlar. yani çocuğun “ben kardeşime vurmak istiyorum ama annem/babam bunu istemiyor” şeklinde düşünmesi ve annesinin/babasının bunu neden istediğinin bilincinde olması, kardeşine vurmak istediği halde “kardeşime vurmak istemiyorum” şeklinde düşünmesinden çok daha sağlıklı.

çünkü karar vermesi gerekecek. insan neyin kendisi için iyi, neyin kötü olduğunu, neyi sevdiğini, neyden hoşlanmadığını bilmeden karar verebilir mi? senin gerçeklerinle yaşayıp kendi hayatında mutlu olabilir mi?

elbette aile içi etkileşimler her zaman böyle yürümüyor. insanlar sadece ebeveyn değiller, eşler, çalışanlar, kardeşler, çocuklar, vatandaşlar… toplum huzurlu değilse? kişiler işsizse? işlerinde mutlu değillerse? dünyanın adil bir yer olduğuna dair inançları yoksa?

rogers'a göre, insanların sağlıklı birer birey olabilmeleri için organizmik benlikleri ile benlik kavramları birbiriyle uyuşmalıdır. psikoterapide danışanla danışman arasında kurulacak koşulsuz olumlu saygı ve kabule dayanan terapötik ilişki, danışana deneyimlerinin sonuçlarını çarpıtmasına gereksinim duymayacağı bir özgürlük alanı sağlar.

bir soru: koşulsuz olumlu saygı ne ölçüde mümkün?

bir not: varoluşçu psikoterapi adlı kitabında yalom; carl rogers, maslow ve may gibi hümanist psikologları "gösterişli amerikalı kuzenler" olarak tanıtır. yalom, kuzen olmalarını hümanist psikologların da insanın potansiyeline ve özgürlük, seçim, sorumluluk gibi konulara odaklanmış olmalarıyla; bu kuzenlerin gösterişli olmalarını kuramlarındaki iyimserlikle açıklıyor (avrupa'da ellili yıllar... ikinci dünya savaşı, soykırım, ölüm...).

kaynak: inanç, yerlikaya-kişilik kuramları, karataş ve yavuzer-psikolojik danışma ve psikoterapi kuramları, rogers-kişi olmaya dair, sharf-psikoterapi ve psikolojik danışma kuramları, yalom-varoluşçu psikoterapi.
devamını gör...

bodrum otogarı.biletini alan lavuk cüzdanını düşürdü.sadece ben gördüm.son anda yetiştiği için hareket eden otobüse biniyordu.arkasından koşup"cüzdanınızı düşürdünüz" dedim.teşekkür etmedi,yüzüme bakmadı.kendi kendime dedim başka biri bulsaydı da çatır çatır yeseydi paranı.öküzün bayrak sallayanıdır.
devamını gör...

ne saçma insanlar var ya dedirten başlık. 1 gün o ağrıya katlanamayacak tipler geliyor burda ahkam kesiyor. reglım ağrısız şekilde geçer genelde hiç kimseye de ağlayıp zırlamam ama çevremde çok ağrılı geçiren 4 gün yerinden kalkamayan çokta kişi var, emin olun hiçbirinin dikkat çekmeye ihityacı yok. birde türk kızları falan diyip başka ırkları karıştırmışsınız olaya.. türk kızlarının da ağrılı geçirmediği zamanlar olduğu gibi diğerlerinin ağrılı olduğu zamanlar olabilir. bazı şeylerin bünyeden bünyeye değiştiğini falan biliyorsunuzdur umarım.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kırık mankenimin son hali.
devamını gör...

alberto manguel kitabıdır.

alberto manguel dünyanın en önemli okurlarından biridir. nitelikli okur kavramının tam karşılığı olan alberto manguel aynı zamanda da çok iyi ve belli ki çok şanslı bir okuyucudur.

dünyanın en büyük ve etki alanı en geniş yazarlarından biri olan jorge louis borges gözlerini kaybedip karanlığa gömüldüğünde ona kitap okuma görevini üstlenerek hayatının en büyük şansını yaşamıştır.

herkesin çok önemli olduğunu düşündüğü bir olayı izlerken herkesten farklı olarak sizin için çok önemli olduğunu düşündüğünüz bir ayrıntıya takılır mısınız hiç? mesela maradona ingiltere’ye o unutulmaz golü atıp bütün olayı tanrıya ihale ettiğinde sizin gözünüz yan hakemin ne yaptığını takılmış olabilir mi o görüntüde? ya da dali’nin persistence of memory’sine bakarken gözünün en yakındaki saatin kaç olduğunu takılıyor ya da önem verdiğiniz tek şey o saat oluyor mu? hababam sınıfında dilaver pikap çalarken o sahnede ne olup bittiğinden ziyade başka hangi plaklar olduğuna kafa yoruyor musunuz? kimsenin görmediği herhangi bir ayrıntı sizin için çok şey anlam ifade ediyor mu?

o zaman bu kitap tam size göre.
devamını gör...

burcumun ismini söylemiyorum ancak ok atarken kullanılan bir nesnedir. bu bilgiyi her yerde bulamazsınız.
devamını gör...

yenimahalle.
beş yıldır ordayım. henüz sıkılmadım.
en sevdiğim yanı, istanbul yolu da dahil her yere yakın olması.
devamını gör...

kitap dünyası favorimdir. her hafta sorduğu sorularla düşünmeye, araştırmaya sevk etmesi de kanalı ayrıca sempatik yapmaktadır. izleyicisi bol olsun.
devamını gör...

ankara'da, anadolu bulvarı'nın 1km'lik alanını, ekmek kokusu ile kaplayan kocaman mekan. o nasıl davetkar bir kokudur.
devamını gör...

sabırlı adamın öfkesiolarak çevrilmiş bu filmin ismi.
sessiz atın çiftesi daha uygun olabilirdi.
önce, genel bilgiler;
yönetmenliğini , raul arevalo'nun yaptığı, oyunculuklarını ise; antonio de la torre jose olarak, luis callejo , alicia rubio, ruth diaz yapıyor.
2016 ispanyol gerilim ve intikam filmi.
film bence vasat.
izlemeseniz de bir şey kaybetseniz. tabi bu benim görüşürüm.
bundan sonrasını spoi takıntısı olanlar okumasınlar.
''
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel''



film bir araba içerinde, heyecanla bekleyen bir adam ve bir dükkandan çıkan yüzleri maskeli soyguncuların çıkması ile başlıyor. aracın motorundaki aksaklık sebebiyle soygunda yakalanan tek kişi şoför , filmdeki adıyla curro.
film 8 yıl öteye giderek, curro'nun karısı ve kayınbiraderinin işlettiği cafeye yabancı bir adamın gelmesi ile devam ediyor.
bu aşamada bir gizem oluşuyor. kim bu adam?

jose, yavaş yavaş mahalleye adapte olacak, onlarla iyi ilişkiler geliştirecek, hatta curronun manitası ana ile yatacaktır.
curronun hapisten çıkması ile harekete geçecek, düşmanlarını curro aracılığı ile bulup teker teker öldürecektir.
bu filmde iki şey dikkatimi çekti.

normalde izlediğim tüm intikam filmlerinde, intikam alan kişiler , çok ince detayları bile hesap ederler. jose'nin intikamı çok ''doğaçlama'' ve ''kendiliğinden'' oldu. ikincisi ise , curronun, aniden öfkelenen kontrolsüz kişiliği ve jose'nin bu adamda'' öldürecek yürek yok '' dediğimiz sakinliği ve soğukkanlılığı.
filme damgasını vuransa iki slogan.
birincisi
''aile her şeyden önce gelir''
ikincisi ise; juanjo'yu geçirdiği o kadar iyi muhabbete rağmen, kızının şahitliğinde öldürerek intikamı tamamlaması.




film bir intikam filmindeki aksiyona sahip değil, ağır akıyor. dediğim gibi. vaktiniz çoksa izleyebilirsiniz.
devamını gör...

eğer tabağındakileri bitirmezsen arkandan ağlarlar denilince kıyamayıp yiyordum ben hep o yüzden de en inandığım yalan buydu maalesef .
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

volvo arabaya çarpan tofaş gibi bir durumdur.

bilgiziz taraf karton gibi ezilir, bilgili taraf ise sapasağlam kalır.
devamını gör...

virüslerin yol açtığı, süt çocukluğu döneminde görülen hafif seyirli bir enfeksiyon hastalığı. 6 ay - 3 yaş grubu çocuklarda sık görülür. 2-3 gün süren ateş, en fazla 8 güne kadar uzar. özel bir tedavisi ve aşısı olmayan bir hastalıktır. hastalık bir haftada kendiliğinden iyileşir.
devamını gör...

(bkz: pencere)
çoğu konuda aynı düşünmesek onun yazılarını okumaya bayılıyorum. lütfen yazmayı hiç bırakma. *
devamını gör...

sol frame yakında kusturacak. kaliteyi artırmak gerekirken, beyni organında olanların açtığı başlıklara prim yok.
devamını gör...

alakası bile yok hatta tam tersi. özellikle yeni nesilde deist/ateist çok fazla. misal benim çevremde müslüman olan 1-2 arkadaşım var sadece.
devamını gör...

2023.
devamını gör...

doğru kişiyi bulduğunuzu düşündüğünüz anda yapılabilecek en isabetli eylemdir.

kaygan bir zeminde korkmadan birlikte yürüyebileceğinizi hissettiğiniz o insanla ilerlemek biraz delilikle tatlandırılınca müthiş bir lezzetle dolar ömrünüz. düşmekten korkmadığınızı fark edince zeminin kayganlığı da anlamını yitirir.

bir su yatağında sevişmek gibi bir hayat başlar sizin için. dengeyi sağlamak için deliliğinizi ve sevginizi orantılamak yeterli olacaktır. her şey hayatın olağan akışının dışında ilerler gibi görünse de iç dengeniz her şeyi yola koyacaktır.

çatık kaşlı fotoğraflar yavaş yavaş yerini çıkık elmacık kemikleri ile dopdolu olanlara bırakmaya başladığında mutluluk gibi bir his dolacak içinize. mutluluk gibi ama tam mutluluk değil; daha yoğun, daha uzun süreli, daha elle tutulur, daha bronz, daha rüzgarlı, daha glütensiz, daha nikotinsiz, daha şehvetli ve daha şefkatli.

sınır tanımayan deliler olarak kimsenin anlam veremeyeceği göndermelerle konuşmaya başlayacaksınız. sizden başka kimse “benzer bir yaşam daha fazla konfor”daki özveriyi anlamayacak mesela. ya da bir film afişinin orijinalini bulmak için girilen amansız mücadele delilerden başka kimseye bir çağrışım yapmayacak. ballı bademli anlatımlar yepyeni bir jargon oluşturacak. içinizden sürekli kaçırdığınız vapurlar geçmeye başlayacak siz geçerken sahilden.

deliliğin sınırında birlikte olmak için ihtiyacınız olan tek şey bir karavan, biraz hurma, binlerce kitapla ne yapılacağına dair anlamsız düşünceler ve alın açıklığına kondurulacak sadece şefkat içeren bir öpücüktür.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim