yazarlar youtuber olsalar tercih edeceği içerikler
para kazanmayı önemsemeyecek olursam içinde dizi, film, kitap konuşacağım bir kanal isterdim fakat para kazanmayı önemseyecek olursam ergen kesime hitap edecek içerikler seçerdim sanırım çünkü youtuberler ergenlerden geçiniyor diye düşünüyorum.
devamını gör...
hayvanların hiç canlarının sıkılmaması
sırf canı sıkılıyor , bir değişiklik olsun, diye anne oldu benim kedim....
diyeceklerim bu kadar.
diyeceklerim bu kadar.
devamını gör...
erkeğin ömründe sadece tek kişiye aşık olduğu gerçeği
doğru bir önermedir. her iki cins için de geçerlidir.
gerçekten aşık olduğunuz kişiyi anlayana kadar geçen sürede aşık olduğunuzu zannettiğiniz kişilerden sadece hoşlanmışsınızdır.
gerçekten aşık olduğunuz kişiyi anlayana kadar geçen sürede aşık olduğunuzu zannettiğiniz kişilerden sadece hoşlanmışsınızdır.
devamını gör...
en sevilen barış manço şarkısı
barış manço hal ve hareketleriyle, nezaketi, görgüsü ve mütevazılığıyla gerçek bir sanatçıdır. şarkılarının hepsi birbirinden farklı ve manalıdır ama aynalı kemerin yeri bende bir başka, dinlerken ne de güzel sevmiş seher vakti güzelini derim hep. *
devamını gör...
ezgi mola'ya destek verenlere suç duyurusu
yok canım daha neler! ülkemiz 1 nisan şakası gibi... musa orhan, tecavüzcünün teki dışarıda gezecek, buna tepki verenler de hapise girecek öyle mi? şaka gibi.
muhtemelen hapise girmezler tabii ki ama tecavüzcüye tepki verene destek çıkanlara dava açılmış olması bile insana utanç vermeye yetiyor. yazıklar olsun!
muhtemelen hapise girmezler tabii ki ama tecavüzcüye tepki verene destek çıkanlara dava açılmış olması bile insana utanç vermeye yetiyor. yazıklar olsun!
devamını gör...
apartheid
beyazların birinci, asyalıların ikinci, melezlerin üçüncü ve siyahların dördüncü sınıf olduğu bir yönetimdi. her ırkın takılabileceği yerler ayrılmıştı ki apartheid, aslında ayrı tutmak gibi bir anlamı var.
beyazlar kendilerini o kadar üstün görüyorki sahibi oldukları, para kazanacakları alışveriş merkezlerine bile siyah ve melezlerin haftada sadece iki saat gelmesine izin veriliyor.
her ırkın yaşayabileceği semt kanunlara göre ayrılmış, o yüzden akşam saat 7'den sonra beyazların semtinde gezen bir siyahı vursalar suç değilmiş. yaşlı bir teyze anlatmıştı, 5'te işten çıktıktan sonra minibüs, otobüs beklerlermiş ve eğer minibüs bulamazlarsa başlarlarmış yürümeye melez semtine doğru, en azından beyazların semtinden çıkalımda bizi vurmasınlar derlermiş.
beyazlar kendilerini o kadar üstün görüyorki sahibi oldukları, para kazanacakları alışveriş merkezlerine bile siyah ve melezlerin haftada sadece iki saat gelmesine izin veriliyor.
her ırkın yaşayabileceği semt kanunlara göre ayrılmış, o yüzden akşam saat 7'den sonra beyazların semtinde gezen bir siyahı vursalar suç değilmiş. yaşlı bir teyze anlatmıştı, 5'te işten çıktıktan sonra minibüs, otobüs beklerlermiş ve eğer minibüs bulamazlarsa başlarlarmış yürümeye melez semtine doğru, en azından beyazların semtinden çıkalımda bizi vurmasınlar derlermiş.
devamını gör...
mutluluk
kişiden kişiye değişir. bazıları ufak şeylerle mutlu olurken bazıları ise daha büyük şeylerle mutlu olur.
devamını gör...
profiline kendi fotoğrafını koyan sözlük yazarı
ben en güncel fotoğrafımı koydum. peçesiz dışarı çıkmam, mesleki dezenformasyon işte...
eskiden insanlar garipserlerdi. uzun süre bazı çevreler tarafından natalya shevlyakova olduğum düşünüldü.
çeçen mafyası tarafından korunurken, rus mafyası taradından takibe alındım. mit ayakta uyuyordu, illa peçeni çıkar burası layiiiik bir ülke diyordu...
peçemi çıkarmamak için nice ordu evi kapısından geri çevrildim*
hatta hakim oldum, davalara çıkartılmadım. mübaşirlik yap dediler, okay dedim.
siyasal islamcılar peşime takıldı, ali babacanın ablaları efenime söyliyeyim, merve kavakçılar falan felan filan.
merve kavakçı meclise türbanla girdiği vakit, kapıda bekliyordum. eğer insanlar sindirseydi, ben de peçemle girecekti. şu an belki türkiyeyi temsilen yabancı bir ülkede büyükelçi olacaktım, tühhh yine bir fırsat kaçırdım. offff gırızıkılı kımılıstler işte....
neyse ki kutsal post-modern 28 şubat darbesi oldu, oh be dedim. biz kazandık dedim.
ülke değişti ama ben peçemi hiç çıkarmadım, mahallemde komşularım öcü gibi bakarlardı.
lakin korona sağolsun, herkes sindirdi peçemi. hatta bazı dostlarım benden peçe ister oldu.
profil fotoğrafıma gelirsek
ortadaki benim, sağımda mualla, solumda muteber var.
benim boyum 1.38, kilom 78 bu yüzden görüntüme aldanmayın. fakat arkadaşlarımı beğenirseniz mesaj atabilirsiniz.*
eskiden insanlar garipserlerdi. uzun süre bazı çevreler tarafından natalya shevlyakova olduğum düşünüldü.
çeçen mafyası tarafından korunurken, rus mafyası taradından takibe alındım. mit ayakta uyuyordu, illa peçeni çıkar burası layiiiik bir ülke diyordu...
peçemi çıkarmamak için nice ordu evi kapısından geri çevrildim*
hatta hakim oldum, davalara çıkartılmadım. mübaşirlik yap dediler, okay dedim.
siyasal islamcılar peşime takıldı, ali babacanın ablaları efenime söyliyeyim, merve kavakçılar falan felan filan.
merve kavakçı meclise türbanla girdiği vakit, kapıda bekliyordum. eğer insanlar sindirseydi, ben de peçemle girecekti. şu an belki türkiyeyi temsilen yabancı bir ülkede büyükelçi olacaktım, tühhh yine bir fırsat kaçırdım. offff gırızıkılı kımılıstler işte....
neyse ki kutsal post-modern 28 şubat darbesi oldu, oh be dedim. biz kazandık dedim.
ülke değişti ama ben peçemi hiç çıkarmadım, mahallemde komşularım öcü gibi bakarlardı.
lakin korona sağolsun, herkes sindirdi peçemi. hatta bazı dostlarım benden peçe ister oldu.
profil fotoğrafıma gelirsek
ortadaki benim, sağımda mualla, solumda muteber var.
benim boyum 1.38, kilom 78 bu yüzden görüntüme aldanmayın. fakat arkadaşlarımı beğenirseniz mesaj atabilirsiniz.*
devamını gör...
185 boyunda zeki kültürlü yakışıklı espri patlatabilen namaz kılan erkek
nereye gitsek tanıyorlar yahu. gizlemeye çalışsak da… ( -5 cm )
devamını gör...
bir ölümlü dünya repliği bırak
-mermermerve vermermerve mermermerver
+ abi boşver verecek olsa verirdi..
+ abi boşver verecek olsa verirdi..
devamını gör...
kouyou
kouyou (紅葉: koyu kırmızı + yaprak) japonya'nın aynı kiraz çiçeklerini izledikleri hanami gibi bir doğa izleme bayramıdır. ancak bu sefer sonbaharda kırmızıya dönmüş yapraklara bakılır. bu bayramın bir diğer adı da momiji'dir yani aşağıya eklediğim fotoğraflarda olan japon akçaağaç ağacı türü. bu ağaç özellikle bu bayram için dikilir ve japonyada çok sevilir.*

eylül ayından itibaren japonya sonbahara girer ve aynı kiraz çiçeklerinde olduğu gibi japon meteoroloji ajansı ülke için yaprakların kızarma takvimini yayınlamaya başlar. büyüme derece gün değerlerine güneyde daha hızlı ulaşan kiraz çiçeklerinin aksine kızarma kuzeydeki hokkaido adasından başlar ve sonbahar ilerledikçe güney adalara kadar ulaşır.

japonların doğaya olan saygıları benim onlarla ilgili söyleyebileceğim en önemli iyi özellikleri. 10 gün açacak kiraz çiçeğini, 1 ay kıpkırmızı olacak ağacı bir yıl boyunca bekliyorlar ve zamanı geldiğinde de bu bekledikleri görüntünün zevkini çıkarıyorlar. aileler ya da sevgililier mutlaka bir tam günlerini bu bayram için ayırırlar. beraber bu ağaçların bol olduğu "momiji alanlarına" pikniğe gidilir. özellikle festival sokak lezzetleri bol bol tüketilir bugün: takoyaki, okonomiyaki, yakitori, yakisoba, karaage, dango, taiyaki... ama bence bu bayrama ait olan en özeli akçaağaç dolgulu momiji manju'lardır.

akçaağaç şeklinde yapılan bu şirin tatlıların için kırmızı fasulye dolgusuyla doludur. kırmızı yaprakların altında gezerken ele alıp yemelik bir tatlıdır.

bu bayramda her zaman olduğu gibi tapınaklar ziyaret edilir ve ağaçların altında bol bol yürünür. elbette görsel bir şölen olduğu için zibilyon tane fotoğraf da çekilir. günün sonunda aileler ya da aşıklar tüm günü doğada geçirmiş olmanın verdiği gevşeme ile evlerine döner, kış mevsimi için hazırlık yapmaya başlarlar. e o mevsimde de önemli günler var kutlanacak değil mi? japon bunlar, olmasa bile icat ederler. bakmak onlar için yeten bir fiil değil, onlar görmeyi ve de güzellikleri hayatlarının bir parçası haline getirmeyi seviyorlar. bence en takdir edilesi özellikleri de bu düşünce yapıları. "yaşarken" her yıl, her mevsim etrafımızda değişen doğaya ne kadar dikkat ediyoruz, ne kadarını kaçırıyoruz biz acaba?
görsel kaynakları: normal fotolar için buradan, manju içinse buradan

eylül ayından itibaren japonya sonbahara girer ve aynı kiraz çiçeklerinde olduğu gibi japon meteoroloji ajansı ülke için yaprakların kızarma takvimini yayınlamaya başlar. büyüme derece gün değerlerine güneyde daha hızlı ulaşan kiraz çiçeklerinin aksine kızarma kuzeydeki hokkaido adasından başlar ve sonbahar ilerledikçe güney adalara kadar ulaşır.

japonların doğaya olan saygıları benim onlarla ilgili söyleyebileceğim en önemli iyi özellikleri. 10 gün açacak kiraz çiçeğini, 1 ay kıpkırmızı olacak ağacı bir yıl boyunca bekliyorlar ve zamanı geldiğinde de bu bekledikleri görüntünün zevkini çıkarıyorlar. aileler ya da sevgililier mutlaka bir tam günlerini bu bayram için ayırırlar. beraber bu ağaçların bol olduğu "momiji alanlarına" pikniğe gidilir. özellikle festival sokak lezzetleri bol bol tüketilir bugün: takoyaki, okonomiyaki, yakitori, yakisoba, karaage, dango, taiyaki... ama bence bu bayrama ait olan en özeli akçaağaç dolgulu momiji manju'lardır.

akçaağaç şeklinde yapılan bu şirin tatlıların için kırmızı fasulye dolgusuyla doludur. kırmızı yaprakların altında gezerken ele alıp yemelik bir tatlıdır.

bu bayramda her zaman olduğu gibi tapınaklar ziyaret edilir ve ağaçların altında bol bol yürünür. elbette görsel bir şölen olduğu için zibilyon tane fotoğraf da çekilir. günün sonunda aileler ya da aşıklar tüm günü doğada geçirmiş olmanın verdiği gevşeme ile evlerine döner, kış mevsimi için hazırlık yapmaya başlarlar. e o mevsimde de önemli günler var kutlanacak değil mi? japon bunlar, olmasa bile icat ederler. bakmak onlar için yeten bir fiil değil, onlar görmeyi ve de güzellikleri hayatlarının bir parçası haline getirmeyi seviyorlar. bence en takdir edilesi özellikleri de bu düşünce yapıları. "yaşarken" her yıl, her mevsim etrafımızda değişen doğaya ne kadar dikkat ediyoruz, ne kadarını kaçırıyoruz biz acaba?
görsel kaynakları: normal fotolar için buradan, manju içinse buradan
devamını gör...
boğaziçi’nde aşağı bak yalanı
öğrenciler, hakları olanı almak için prostesto yaptılar ve evleri basılmadı mı bu öğrencilerin? basıldı. keyfi olarak gözaltına alınmadılar mı? alındılar.
ayrıca sorun ne dediği değil ki kullandığı üslup. polis diye yolunda yürüyen öğrenciyi itip kakması iyi bir şey mi? siz de gelip bu polisleri savunuyorsunuz.
ayrıca sorun ne dediği değil ki kullandığı üslup. polis diye yolunda yürüyen öğrenciyi itip kakması iyi bir şey mi? siz de gelip bu polisleri savunuyorsunuz.
devamını gör...
hükümetin her gün yeni bir bilgi vermesi
akparti hükümeti sayesinde her gün yeni bir şey öğreniyoruz.
halkı fedakarca bilgilendiren hükümet, sorulan sorulara her defasında farklı cevaplar vererek seçmene yeni seçenekler sunuyor.
peki halk bunun kıymetini bilir mi? sanmam.
örnekle açıklayayım.
soru:
128 milyar nerede?
cevaplar:
+ 128 milyarı yok merkez bankasının.
+ 128 milyar salgında harcandı.
+ 128 milyar yer değiştirdi.
+128 milyar alt yapılara harcandı.
seç istediğin cevabı. bu hizmeti de başka ülkede göremezsiniz.
benzer örnekler:
erkam yıldırım'ın venezüella gezisi için beş,mit tırları için de altı farklı cevap verdiler
halkı fedakarca bilgilendiren hükümet, sorulan sorulara her defasında farklı cevaplar vererek seçmene yeni seçenekler sunuyor.
peki halk bunun kıymetini bilir mi? sanmam.
örnekle açıklayayım.
soru:
128 milyar nerede?
cevaplar:
+ 128 milyarı yok merkez bankasının.
+ 128 milyar salgında harcandı.
+ 128 milyar yer değiştirdi.
+128 milyar alt yapılara harcandı.
seç istediğin cevabı. bu hizmeti de başka ülkede göremezsiniz.
benzer örnekler:
erkam yıldırım'ın venezüella gezisi için beş,mit tırları için de altı farklı cevap verdiler
devamını gör...
kalıplaşmış öğretmen cümleleri
kapat çeneni ..
allah razı olsun, ortaokul da matematik öğretmenimiz bu lafı , 40 dakikalık derste 40 defa söylerdi.
kadın otomatiğe bağlamıştı, konuşan olmadığı zamanda bile söylerdi.
kapat çeneni.
allah razı olsun, ortaokul da matematik öğretmenimiz bu lafı , 40 dakikalık derste 40 defa söylerdi.
kadın otomatiğe bağlamıştı, konuşan olmadığı zamanda bile söylerdi.
kapat çeneni.
devamını gör...
emel müftüoğlu
aradan kaç sene geçerse geçsin bazı şarkılar her dinlediğimde bana iyi gelir neşelendirir, iste onlardan biri de sözleri sevgili sezen aksu tarafından yazılmış ve emel müftüoğlu tarafından seslendirilmiştir.
devamını gör...
bahçe duvarından aştım
öpüp sevip helalleşmenin ardından yanıyor olduğu görülmüstür.
devamını gör...
erkek tacizine uğramamak için erkek taklidi yapmak
bir dönem işten eve geç saatte dönüyor olmam dolayısıyla saçımı şapka içine saklar, erkek gibi yürüyerek geçerdim karanlık yollardan. bir elim cebimde biber gazına sarılmış, ötekinde metal olmasından güç aldığım ufacık ev anahtarı ve başı önünde hızlı adımlar..
(bkz: kötü bir şey olacak hissi)
(bkz: başıma bir iş gelirse korkusu)
(bkz: kötü bir şey olacak hissi)
(bkz: başıma bir iş gelirse korkusu)
devamını gör...
normal sözlük'ün siyasi çizgisini bilmeyen yazar
pek teessüf ettiğim yazardır.
o kadar da yazdık:
" "kafa sözlük, türkiye’de avrasyacı gençlerin yetişmesine hizmet etmek amacı ile kurulmuş olup kgb’den düzenli olarak fon almaktadır."
gizli gizli de değil aleni yapıyoruz.
o kadar da yazdık:
" "kafa sözlük, türkiye’de avrasyacı gençlerin yetişmesine hizmet etmek amacı ile kurulmuş olup kgb’den düzenli olarak fon almaktadır."
gizli gizli de değil aleni yapıyoruz.
devamını gör...
yazdıklarınızın en az bir kişiye dokunduğunu hissettiğiniz an
kulaklara varan bir gülüş,
karında kelebekler*
karında kelebekler*
devamını gör...