12 angry men
sidney lumet'in yönetmenliğini yaptığı 1957 yapımı film. ''guilty, not guilty'' replikleriyle akıllara kazınan, 12 juri üyesinin bir olay karşısındaki karar alma sürecini ve ön yargı kavramını ustalıkla işleyen siyah beyaz bir yapıt, daha doğrusu başyapıt. filmin büyük bir bölümü tek odada ve birçok imkansızlıklarla çekilmesine rağmen hiç sıkmamasıyla da bilinir. imdb top 50 listesinde 5. sıradadır.
bir çocuğun babasını öldürme suçuyla mahkemede olduğu sahneyle başlar film. kendisine konuyla hiç ilgisi olmayan bir avukat verilmesinden ötürü doğru düzgün savunulmaz bile, tamamıyla suçlu gözüyle bakılmasına engel olamaz. kaderi 12 juri üyesinin elindedir artık. belki de sadece birkaç dakikada sonuca ulaşılacak ''suçlu'' oyuyla idama götürülecektir. 12 jurinin de kendi hayatları hakkında düşünceleri vardır; biri akşam gideceği maçı düşünür, bir başkası bu olayın üzerinde düşünmenin vakit kaybı olacağından israf etmemesi gereken zamandan yakınır.
oy birliği önemlidir, tek bir kişi bile farklı bir oy verirse, oylama tekrar yapılmak zorundadır. peki çocuğun 12 adet oya bağlı olan hayatına ne olacaktır?
bir çocuğun babasını öldürme suçuyla mahkemede olduğu sahneyle başlar film. kendisine konuyla hiç ilgisi olmayan bir avukat verilmesinden ötürü doğru düzgün savunulmaz bile, tamamıyla suçlu gözüyle bakılmasına engel olamaz. kaderi 12 juri üyesinin elindedir artık. belki de sadece birkaç dakikada sonuca ulaşılacak ''suçlu'' oyuyla idama götürülecektir. 12 jurinin de kendi hayatları hakkında düşünceleri vardır; biri akşam gideceği maçı düşünür, bir başkası bu olayın üzerinde düşünmenin vakit kaybı olacağından israf etmemesi gereken zamandan yakınır.
oy birliği önemlidir, tek bir kişi bile farklı bir oy verirse, oylama tekrar yapılmak zorundadır. peki çocuğun 12 adet oya bağlı olan hayatına ne olacaktır?
devamını gör...
cemal süreya
"tabiat ahlakı kovuyor. nerde bir ahlak türemişse, orda tabiatla ahlak çatışma halinde. sanatı doğuran mutlaka bu çatışmadır demiyoruz. ama sanatı besleyen bu çatışmadır diyoruz. tabiat sanatla kurulu düzene baş kaldırıyor. itiyor onu. hafife alıyor. bozuyor. " sözleri ile 'şiir anayasaya aykırıdır' diyen şairdir.
şiirin belirli kalıplara hapsedilerek yazılamayacağını, geleneğin yeterli olmayacağını ifade etmiş; kendine has bir üslup ile kapalı, hatta bazen anlaşılmayan imgelerle örülü bir şiir geliştirmiştir.
anlam arayanlar, anlamaya çalışanlar için de cemal süraya'dan şu alıntıyı bırakalım.
"umut belki de gelecek sayfadadır. kapatma kitabı."
şiirin belirli kalıplara hapsedilerek yazılamayacağını, geleneğin yeterli olmayacağını ifade etmiş; kendine has bir üslup ile kapalı, hatta bazen anlaşılmayan imgelerle örülü bir şiir geliştirmiştir.
anlam arayanlar, anlamaya çalışanlar için de cemal süraya'dan şu alıntıyı bırakalım.
"umut belki de gelecek sayfadadır. kapatma kitabı."
devamını gör...
karınca ve ağustos böceği hikayesinin aslında yanlış anlatılması
ağustos böceğinin ne zor koşullarda dünyaya geldiğini bilmeyen insanlar tarafından yanlış anlatılan hikaye.
#183556.
#183556.
devamını gör...
yabancı uyruklu birinden duyduğunuz en acayip söz
“siz nasıl müslümansınız?”
faslı bir arkadaşım vardı seneler önce, bir gün sohbet arasında akşama eğlenmeye gideceğimizi söylediğimde, o soruyu yöneltmişti kendisi. almancamın bu konuyu konuşmaya yetmeyeceğini söyleyerek konuyu kapatmış, ilişkimi de bir süre sonra kesmiştim.
faslı bir arkadaşım vardı seneler önce, bir gün sohbet arasında akşama eğlenmeye gideceğimizi söylediğimde, o soruyu yöneltmişti kendisi. almancamın bu konuyu konuşmaya yetmeyeceğini söyleyerek konuyu kapatmış, ilişkimi de bir süre sonra kesmiştim.
devamını gör...
armysuzy
yüksek ihtimal bts fanı olan , minnoş bi yazarımız.
devamını gör...
ingiliz dili ve edebiyatı
bu bölümü okurken tarih, edebiyat, psikoloji, felsefe, siyaset ne ararsanız her alanda en azından başlangıç seviyesinde bilginiz olur. bölümden baya bilgili ve bilinçli bir insan olarak mezun olursunuz (bu biraz da size bağlı tabi ki). sürekli ama sürekli bir şeyler okumanız ve yazmanız istenir. ingilizce öğretmenliğini kazanamayan kişiler tercih etse de aslında öğretmenlik okumaktan daha zordur. o kadar çok şey hakkında bilgili olmanız gerekir ki beyniniz yanar. evet bölümü bitirince bin bir türlü alana yönelebilirsiniz ama ben iş bulmanın pek de kolay olduğunu düşünmüyorum, hele de doğuda adı duyulmadık bir üniversitede okuyorsanız işiniz çok zor. 15k dan daha kötü yaptıysanız direkt mezuna kalın. öğretmenlik istiyorsanız, edebiyatla alakanız yoksa bu bölümü okumayın zaten bırakmak durumunda kalabilirsiniz. japonca, korece gibi dillere ilginiz varsa kesinlikle oraya yönelin, iş bulursunuz. genelde öğrencileri arasında yobaz çıkmaz, çoğu özgürlüğüne düşkün bazen de dinsizdir. ide okuyan öğrencilerin baya eğlenceli olduklarını düşünüyorum. çomü düşünen kişiler varsa okul baya vasat olarak bilinse de bölümdeki hocalar baya baya iyiler. iş bulmak kolay olur mu? bilemem.
devamını gör...
kumarbaz
dostoyevski bir kumarbazdı. ve hep bir kumarbaz olarak kaldı. bir derebeyinin oğlu olarak babasının tüm gücünü, nüfuzunu ve zenginliğini elinin tersiyle iterek dünyanın en büyük edebiyatçısı olacağı o yola çıkmaya karar verdiğinde de bir kumar oynamıştı ve başarılı oldu, en azından edebiyat konusunda. çünkü edebiyatta kazanan çoğu zaman hayatta kaybediyor.
kumarbaz 30 gün gibi çok kısa bir sürede yazılmış bir romandır. zira dostoyevski’nin yayımcısı ile yaptığı anlaşmaya göre eğer bu kitabı zamanında teslim edemezse o andan itibaren yazacağı her şey hiçbir ücret ödenmeden yayıncıya ait olacaktı.
dostoyevski bir steno tutup - ki daha sonra onula evlenecekti- bu romanı hızla yazıp teslim ederek edebi geleceğini kurtarmış oldu.
benim okumam da çok hızlı oldu bu romanı çünkü kitabı elime aldığımda yaklaşık 2 saat sonra trt 2 kanalını “ sinema edebiyat kuşağın”da bu kitaptan uyarlama filmin yayınlanacağını gördüm ve film başlayana kadar kitabı okudum ve bitirdim. ben de böylelikle dostoyevski’ye olan hayranlığımı perçinlemiş oldum. filmde kitabın yazılma aşaması ile konusu iç içe geçmiş olduğu için kumarbaz’ın aslında dostoyevski’nin kendisi olduğunu rahatlıkla düşünebiliriz.
kumarbaz 30 gün gibi çok kısa bir sürede yazılmış bir romandır. zira dostoyevski’nin yayımcısı ile yaptığı anlaşmaya göre eğer bu kitabı zamanında teslim edemezse o andan itibaren yazacağı her şey hiçbir ücret ödenmeden yayıncıya ait olacaktı.
dostoyevski bir steno tutup - ki daha sonra onula evlenecekti- bu romanı hızla yazıp teslim ederek edebi geleceğini kurtarmış oldu.
benim okumam da çok hızlı oldu bu romanı çünkü kitabı elime aldığımda yaklaşık 2 saat sonra trt 2 kanalını “ sinema edebiyat kuşağın”da bu kitaptan uyarlama filmin yayınlanacağını gördüm ve film başlayana kadar kitabı okudum ve bitirdim. ben de böylelikle dostoyevski’ye olan hayranlığımı perçinlemiş oldum. filmde kitabın yazılma aşaması ile konusu iç içe geçmiş olduğu için kumarbaz’ın aslında dostoyevski’nin kendisi olduğunu rahatlıkla düşünebiliriz.
devamını gör...
alınan artı oy
şimdilik 5700 olandır.
verilen ise 13...
verilen ise 13...
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
yayın daha bitmedi sevgili dinleyenler, radyonuzun ayarlarıyla oynamayınız.*
devamını gör...
evlerinde dişlerini sıkarak bekleyen yüzde 52
sıkmayın kardeşim implant çok pahalı.sonra takma dişe mahkum olursunuz tak tak tak..gece suya koyması falan ayrı iş..
devamını gör...
quo fata ferunt
anlamı muhteşem olan bir kelimeyi nick olarak seçmek, elbette ki okurken beyin geliştiren tanımlara sahip birine yakışırdı. umarım bilgiyi aktarma konusundaki yeteneğiniz hiç körelmez.
daim olsun efendim, eksik olmasın. hep yazın hep okuyalım. *
edit: imla hatası yapmasaydım ölürdüm.
daim olsun efendim, eksik olmasın. hep yazın hep okuyalım. *
edit: imla hatası yapmasaydım ölürdüm.
devamını gör...
fevkalade
beklenmedik, alışılmadık anlamına gelen bu söz bana nazım hikmet’ in aşağıdaki şiirini hatırlatır.
fevkalâde memnunum dünyaya geldiğime
“fevkalâde memnunum dünyaya geldiğime,
toprağını, aydınlığını, kavgasını ve ekmeğini seviyorum.
kutrunun ölçüsünü santimine kadar bilmeme rağmen
ve meçhulüm değilken güneşin yanında oyuncaklığı
dünya, inanılmayacak kadar büyüktür benim için.
dünyayı dolaşmak,
görmediğim balıkları, yemişleri, yıldızları görmek isterdim.
hâlbuki ben
yalnız yazılarda ve resimlerde yaptım avrupa yolculuğumu.
mavi pulu asya’da damgalanmış
bir tek mektup bile almadım.
ben ve bizim mahalle bakkalı
ikimiz de kuvvetle meçhulüz amerika’da.
fakat ne zarar,
çin’den ispanya’ya, ümit burnu’ndan alaska’ya kadar
her mili bahride, her kilometrede dostum ve düşmanım var.
dostlar ki bir kerre bile selâmlaşmadık
aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz.
ve düşmanlar ki kanıma susamışlar
kanlarına susamışım.
benim kuvvetim :
bu büyük dünyada yalnız olmamaklığımdır.
dünya ve insanları yüreğimde sır
ilmimde muamma değildirler.
ben kurtarıp kellemi nida ve sual işaretlerinden,
büyük kavgada
açık ve endişesiz
girdim safıma.
ve dışında bu safın
toprak ve sen
bana kâfi gelmiyorsunuz.
hâlbuki sen harikulâde güzelsin
toprak sıcak ve güzeldir.”
devamını gör...
ısırarak sevmek
bebeklere, çocuklara yapmak istediğim.bazıları o kadar tatlı oluyor ki dişlerimi sıkıyorum.
devamını gör...
beklediğin olayın sen vazgeçtiğinde gerçekleşmesi
kaderin sen bakarken soyunamıyorum demesidir bir nevi. birinden duymuştum ben de cuk oturan bir sözdür.
devamını gör...
dört halifeden üçünün öldürülmesi
herkes öldürür sevdiğini desek?
devamını gör...
sürekli ayrılıp barışan çiftin arkadaşı olma mağduriyeti
böyle bir çiftin arkadaşı olmak; ilişkilerinin aşkını onlar, ızdırabını ise sizin çekeceğinize işaret eder.
araları iyiyken selam bile vermeyen çiftimiz bozuşur bozuşmaz aşklarının ızdırabını sizin üstünüze kusarlar. her taraf yapış yapış salya sümük gözyaşı olur.
"madem ki anlaşamıyorsunuz hatta ayrılmışsınız önünüze bakın." dersiniz.
bir de bakarsınız ki bu kanser çift yine nüksetmiş ve barışmışlar. öğkkkk!!!
onlara grup vitamin seviyoraa şarkısını hediye ederken allah tepenizden baksın diyorum.
usandım
yetti be!!!
araları iyiyken selam bile vermeyen çiftimiz bozuşur bozuşmaz aşklarının ızdırabını sizin üstünüze kusarlar. her taraf yapış yapış salya sümük gözyaşı olur.
"madem ki anlaşamıyorsunuz hatta ayrılmışsınız önünüze bakın." dersiniz.
bir de bakarsınız ki bu kanser çift yine nüksetmiş ve barışmışlar. öğkkkk!!!
onlara grup vitamin seviyoraa şarkısını hediye ederken allah tepenizden baksın diyorum.
usandım
yetti be!!!
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının 2021'e nasıl gireceği sorunsalı
şahsen 2020 ye girerken çok eğlenmiştim, hatta en eğlendiğim yılbaşı olmuştu. sağolsun 2020 de intikamını kat ve kat fazlasıyla aldı. artık 2021 ve sonraki senelere salondaki koltuğumun üzerinde sızmış bir vaziyette girmeyi planlıyorum.
hepsi insanlık için :d
hepsi insanlık için :d
devamını gör...
cennete sol ayakla girmek
çalışkan öğrencidir. sevap puanlarına güveniyordur. takdir edilesi bir şımarıklık. zira hoca gıcık kapıp atabilir.
devamını gör...
diş bademi
dış kabuğu ince, lezzetli bir badem türü. genellikle kabuklu olarak satılır, dış kabuğu elle kolayca kırılabilir. bu narin kabuk yapısı sebebiyle olgunlaşır olgunlaşmaz toplanması gerekir, yoksa sincapların ve kuşların hazinesi olur. güzel datça'nın güzel nimetlerinden biri.
devamını gör...