sigmund freud
kitapları naziler tarafından yakılıp yok edildiğinde arkadaşı ernest jones'a," şu ilerlemeye bak! orta çağda olsak direkt beni yakarlardı. şimdi en azından kitaplarımla yetiniyorlar," diyen, bardağın dolu tarafını gören bilim insanı.
devamını gör...
uğruna işi bırakırdım diyebileceğiniz hayaliniz
kaliteli kitaplar yazıyor olsam ve bundan geçimimi sağlayabiliyor olsam kesinlikle bırakırdım.
devamını gör...
boğazınızın düğümlendiği anlar
mustafa kemal atatürk’ün son 1 yılda hastalık yüzünden nasıl mum gibi eridiğini görünce. 20 farklı doktorun neredeyse 20 farklı teşhis koyduğunu duyunca. atam“ bunlar bilerek beni daha da hasta ediyorlar “ diyince. ona cıvalı ilaçlar ( ki cıva zehirlidir ) verdiklerini bir gün başka , bir gün başka şey söylediklerini öğrenip içimden “ lan acaba ?! “ diye geçirince....
devamını gör...
tropic thunder
zaman geçirmelik ben stiller filmi. oyuncular için izlenebilecek bir film. eğlendiğimi söyleyebilirim bu film ile. film aksiyon komedi tarzında. normalde aksiyon filmi seven birisi değilimdir. * fakat bu filmde epey güldüm. zaten başından beri absürt bir şey izleyeceğinizi bildiğinizden kurguya da görüntüye de pek dikkat etme ihtiyacı duymuyorsunuz. ben stiller, robert downey jr., jack black nick nolte, matthew mcconaughey, tom cruise için izlediğimi söylemeliyim ayrıca bu filmi. bu isimler olmasaydı belki yüzüne bile bakmazdım filmin.
hollywood ile ilgili hoş tespitler vardı ve komedi bence güzel yedirilmişti her ne kadar mantık hataları ve kurgu zayıflığı görünebilse de.
konusu ise şöyle: bir grup film yıldızı, o güne kadar yapılmış en yüksek bütçeli savaş filmini çekmek için bir araya gelir. fakat bu savaş filmini çektikleri yerde gerçekten de bir savaş döner. aralarında bazıları o gerçek (gibi) mermilerin, mayınların pahalı bir iş yaptıklarından ötürü olduğunu düşünür ve sahiden de film çekiyoruz sanır. diğer taraftan da gerçekten bir savaş içerisinde olduğunu anlayan bir grup vardır. gerçekten de dünyanın en yoğun uyuşturucu ticaretinin yapıldığı bir yerdedirler. ve... kayıt!
speedman'in temiz kalpli jack'i oscar almalıydı. *
ayrıca g5 jeti için müşterisini satmayı düşünen rick peck için ne demeli...
"sen sonunda peynir olmayan bir hapishanede kaybolmuşsun."
"onun derisini jimnastik elbisesi gibi giymek istiyorum."
"ben senaryoyu okumam. senaryo beni okur."
"soğuk, zor dünya. boktan şeyler olur. biz de ağlarız arkasından -haberlerde-."
hollywood ile ilgili hoş tespitler vardı ve komedi bence güzel yedirilmişti her ne kadar mantık hataları ve kurgu zayıflığı görünebilse de.
konusu ise şöyle: bir grup film yıldızı, o güne kadar yapılmış en yüksek bütçeli savaş filmini çekmek için bir araya gelir. fakat bu savaş filmini çektikleri yerde gerçekten de bir savaş döner. aralarında bazıları o gerçek (gibi) mermilerin, mayınların pahalı bir iş yaptıklarından ötürü olduğunu düşünür ve sahiden de film çekiyoruz sanır. diğer taraftan da gerçekten bir savaş içerisinde olduğunu anlayan bir grup vardır. gerçekten de dünyanın en yoğun uyuşturucu ticaretinin yapıldığı bir yerdedirler. ve... kayıt!
speedman'in temiz kalpli jack'i oscar almalıydı. *
ayrıca g5 jeti için müşterisini satmayı düşünen rick peck için ne demeli...
"sen sonunda peynir olmayan bir hapishanede kaybolmuşsun."
"onun derisini jimnastik elbisesi gibi giymek istiyorum."
"ben senaryoyu okumam. senaryo beni okur."
"soğuk, zor dünya. boktan şeyler olur. biz de ağlarız arkasından -haberlerde-."
devamını gör...
yazarların kendilerini tanımlama şekli
dengesiz.
bir gün aşırı mutlu, umutlu, heyecanlıyım;
bir gün aşırı karamsar, öz güvensiz, paranoyak.
ama çoğunlukla hep iyiye odaklanırım ve kendime kurduğum hayal dünyasında yaşarım.
bir gün aşırı mutlu, umutlu, heyecanlıyım;
bir gün aşırı karamsar, öz güvensiz, paranoyak.
ama çoğunlukla hep iyiye odaklanırım ve kendime kurduğum hayal dünyasında yaşarım.
devamını gör...
sözlükte mükemmel biri olmaya çalışmak
sözlükte anonim bile olunsa, insanın “toplum tarafından kabul edilme” ihtiyacı ve beyinde gerçekleşen kimyasal süreçler nedeniyle gerçekleşen olgu. beğeni sayısının yazma motivasyonunu etkilediğiyle ilgili yorumlara çok rastladım. aynı şekilde birileri tarafından engellenmek, yazdıklarımızın beğeni almaması, takip edilmemek de bizi etkiler. bunlar da kesin oto sansüre sebep oluyordur.
devamını gör...
özelden hakaret eden yazar
hiç karşılaşmadığımdır. umarım karşılaşmam da.
devamını gör...
leeds united

tam adı leeds united football club olan futbol takımıdır. ingiltere'nin leeds şehrinde 1919 yılında kurulmuştur.
leeds united takımı günümüzde premier ligde oynamaktadır ve teknik direktörleri efsane hoca marcelo bielsadır.
leeds united takımının lakabı beyazlardır. takım sarı lacivert renkleri taşımaktadırlar.
takım maçlarını 37.890 kapasiteli elland road stadyumunda oynamaktadır. stadyum ingilterenin leeds şehrinde bulunur.
stadyum atmosfer olarak ingiltere'nin korkulan stadyumlarından birisidir. hem taraftar profili olarak hem stadyum atmosferi olarak son derece ürkütücüdür.
takım eskiden çok fazla başarılı dönemler yaşadıktan sonra maddi durumlardan dolayı kötüye gitmişti. 2019 yılında championshipten tekrar lige çıktılar ve o seneden beri ligde devam ediyorlar.
2001 yılında şampiyonlar ligi yarı finalinden sonra takım çok fazla kan kaybetti ve ekonomik sıkıntılar yüzünden o dönem birçok başarılı oyuncusunu satmak zorunda kaldı.
leeds united takımı 2005-06 sezonunda lige çıkmak için oynadığı baraj maçını 3-0 kaybetti ve sonraki sezon mali sıkıntılar yüzünden lige -10 puanla başlayıp küme düştü. tarihinde ilk defa ingiltere üçüncü ligi yani league one'a düştü. yani kulüp çok sıkıntılı zamanlar yaşayıp günümüze kadar geldi.
bu sene lige kötü başladılar ama taraftarıyla ve güçlü hocasıyla ligde kalacaklardır. ben leeds united takımını ve oynadıkları oyunu seviyorum umarım hiç lig düşmezler. premier lige renk katıyorlar.
leeds united takımını ve seyircisini, galatasaray taraftarı ve o dönemi yaşayan futbolseverler çok iyi tanırlar.
türkiye'de yaşanan kavgada leeds taraftarı öldürülmüştü ve galatasaray o dönem maça acayip bir atmosfere karşı çıkmıştı. dönemin futbolcuları stadyuma girdikleri anda nefret ve kin duygusunu çok iyi hissettiklerini aktarmışlardır. bence o dönem leeds deplasmanından sağ salim çıkmak ve yola devam etmek eşi benzeri görülmemiş bir başarıydı. bence.
adamların taraftarı ölmüştü ve atmosfer feciydi. zaten galatasaray o turu geçtikten sonra ben şampiyon olacağım demişti. öyle bir maçtı.
leeds united demişken taraftar profilinden bahsetmesek olmaz. son derece çirkef, kavgacı, ırkçı bir taraftar grubu vardır. holiganlık denilen olayı sonuna kadar yaşar ve gösterirler. taraftarları son derece pisliktir. mesela geçen liverpool ile oynadıkları maçtan sonra bacağı kırılan harvey elliot hakkında berbat tezahüratlar yapmışlardır.
takımın başarıları ise şu şekildedir.
premier ligte
şampiyon 1968-69, 1973-74, 1991-92
ikinci 1964-65, 1965-66, 1969-70, 1970-71, 1971-72
efl championshipte
şampiyon 1923-24, 1963-64, 1989-90
ikinci 1927-28, 1931-32, 1955-56
fa cup
şampiyon 1972
finalist 1996
uefa kupası
şampiyon 1968 ve 1971
finalist 1967
uefa şampiyonlar ligi
finalist 1975
uefa kupa galipleri kupası
finalist 1973
her ne olursa olsun bu takımı izlemekten keyif alıyorum. başlarında hocaların hocası olduğu için korkusuz bir oyun oynuyorlar. gelecekte en azından premier ligde bir şeyler başarabileceklerini düşünüyorum. umarım hep ligde kalırlar.
devamını gör...
winamp
pentium 150 32 mb ramli bilgisayarımda oyun oynarken müzik dinlediğim. daha kimse doğru düzgün mp3 bilmezken napster ı hayvan gibi sömürdüğüm dönemlerdeki yoldaşımdı. üniversitede roman dan sonraki en iyi arkadaşımdı benim.
sonra sırasıyla önce flac gibi kayıpsız formatlar akabinde youtube, spotify vb... gibi online servis ve formatlar çıkınca canım winamp ında pabucu dama atıldı tabii ki. sadece tema değil hayvani bir eklenti arşivi de vardı garibimin tek kötü tarafı işlemciyi hayvan gibi sömürmesiydi.
sonra sırasıyla önce flac gibi kayıpsız formatlar akabinde youtube, spotify vb... gibi online servis ve formatlar çıkınca canım winamp ında pabucu dama atıldı tabii ki. sadece tema değil hayvani bir eklenti arşivi de vardı garibimin tek kötü tarafı işlemciyi hayvan gibi sömürmesiydi.
devamını gör...
dora vakası
sigmund freud'un üstüne teoriler geliştirdiği bir vakadir. bu vaka ile çeşitli ruhsal etkilerin* birey üzerinde fiziksel sonuçlar doğurabileceği gösterilmiştir. (bkz: psikosomatizasyon)
vaka ise kısaca şu şekildedir.
dora 18 yaşında genç bir kızdır ve geçmek bilmeyen bir öksürüğü vardır. öyle ki bazen öksürmekten konuşamaz hale gelir bu kız. ancak yapılan tetkiklerde öksürüğünün kaynağı bir türlü bulunamamıştır. freud da dora'nin sorununu anlamak için bilinçaltına inmeye başlar, aile ilişkilerini sorgular.
dora, babasına aşırı düşkündür, ona hayrandır. annesi ile arası açıktır. annesi ile babası arasında da iyi bir karı-koca ilişkisi yoktur. babası da zaten annesini bayan k ile aldatıyordur. üstelik bayan k ile dora arasında da dostane bir ilişki vardır. ancak dora, bir süre sonra kendisinin bu ilişki için kullanıldığını düşünmeye başlar. bayan k'nın eşi bay k'da dora'yı taciz etmeye çalışır.
freud, içine kapanmış ve hali daha da kötüye giden bu kıza histeri tanısı koyar. o zamanın şartlarıyla çeşitli tedavi yöntemleri uygulasa da başarılı olamaz. sonunda freud, çevresindeki çarpık cinsel ilişkiler nedeniyle kızın bu hale geldiğini düşünür. freud’a göre dora, çok sevdiği babasının gizli sevgilisi bayan k'nın kronik öksürüğünü kendine kopyalamıştır.
böylece, dora vakası, psikanalizde bir yaklaşım göstermişti. insanların psikolojileri, onların vücutlarında doğrudan fiziki etki gösterebiliyordu.
vaka ise kısaca şu şekildedir.
dora 18 yaşında genç bir kızdır ve geçmek bilmeyen bir öksürüğü vardır. öyle ki bazen öksürmekten konuşamaz hale gelir bu kız. ancak yapılan tetkiklerde öksürüğünün kaynağı bir türlü bulunamamıştır. freud da dora'nin sorununu anlamak için bilinçaltına inmeye başlar, aile ilişkilerini sorgular.
dora, babasına aşırı düşkündür, ona hayrandır. annesi ile arası açıktır. annesi ile babası arasında da iyi bir karı-koca ilişkisi yoktur. babası da zaten annesini bayan k ile aldatıyordur. üstelik bayan k ile dora arasında da dostane bir ilişki vardır. ancak dora, bir süre sonra kendisinin bu ilişki için kullanıldığını düşünmeye başlar. bayan k'nın eşi bay k'da dora'yı taciz etmeye çalışır.
freud, içine kapanmış ve hali daha da kötüye giden bu kıza histeri tanısı koyar. o zamanın şartlarıyla çeşitli tedavi yöntemleri uygulasa da başarılı olamaz. sonunda freud, çevresindeki çarpık cinsel ilişkiler nedeniyle kızın bu hale geldiğini düşünür. freud’a göre dora, çok sevdiği babasının gizli sevgilisi bayan k'nın kronik öksürüğünü kendine kopyalamıştır.
böylece, dora vakası, psikanalizde bir yaklaşım göstermişti. insanların psikolojileri, onların vücutlarında doğrudan fiziki etki gösterebiliyordu.
devamını gör...
hayatı stressiz ve huzurlu yaşamak için gerekenler
üç günlük dünya diye tabir ettiğimiz kısacık yaşamlarımızı daha kaliteli geçirebilmek için yapılacaklar listesi.
her insanla içli dışlı olmamak.
problem değil çözüm odaklı düşünebilmek.
kendine zaman ayırmak.
enerjisi yüksek, pozitif insanlarla zaman geçirmek.
minik arkadaşlar edinmek. ( balık, kuş, kedi, köpek vs. )
iş stresini iş yerinde bırakmak.
kafanızı boşaltacak bir şeylerle meşgul olmak.
hobi edinmek. yap bir şeyler kafanı dağıt.
gece yatmadan önce stresini alacak video, dizi, film, program vs vs izlemek, kitap okumak. ben karikatür okuyorum. okurken uyuyakalıyorum.
uykuya geçmeden önce beynimi boşaltıyor ve güzel bir uyku çekmemi sağlıyor. dün dünde kalıyor rüyalara taşınmıyor.
not: benimle tanışıyor olmak.
dip not: böyle şeyler yazınca 'megaloman manyak, kendini beğenmiş, kendini neden övüyorsun' yazan yazacak olan pek kıymetli arkadaşlarıma buradan sevgiler.
en dip not: şaka şaka. *
her insanla içli dışlı olmamak.
problem değil çözüm odaklı düşünebilmek.
kendine zaman ayırmak.
enerjisi yüksek, pozitif insanlarla zaman geçirmek.
minik arkadaşlar edinmek. ( balık, kuş, kedi, köpek vs. )
iş stresini iş yerinde bırakmak.
kafanızı boşaltacak bir şeylerle meşgul olmak.
hobi edinmek. yap bir şeyler kafanı dağıt.
gece yatmadan önce stresini alacak video, dizi, film, program vs vs izlemek, kitap okumak. ben karikatür okuyorum. okurken uyuyakalıyorum.
uykuya geçmeden önce beynimi boşaltıyor ve güzel bir uyku çekmemi sağlıyor. dün dünde kalıyor rüyalara taşınmıyor.
not: benimle tanışıyor olmak.
dip not: böyle şeyler yazınca 'megaloman manyak, kendini beğenmiş, kendini neden övüyorsun' yazan yazacak olan pek kıymetli arkadaşlarıma buradan sevgiler.
en dip not: şaka şaka. *
devamını gör...
kulağa hoş gelen eski kelimeler
(bkz: hissikablelvuku)
devamını gör...
dinlerde tapmak yoktur denilmesi
bernard lewis'in çatışan kültürler kitabından bir ifadeyi hatırlatan başlık.
"barbarlar, haliyle, kendilerine barbar demiyorlardı; putperestler de hristiyanlığı benimsemelerine ve kendilerini böyle görmek üzere eğitilmelerine değin kendileri için bu yakıştırmayı kullanmıyorlardı."
bir şeyin parçası olmaktan sıyrılıncaya dek, o şeyi tam olarak görmenin ve algılamanın mümkün olduğunu düşünmüyorum.
"barbarlar, haliyle, kendilerine barbar demiyorlardı; putperestler de hristiyanlığı benimsemelerine ve kendilerini böyle görmek üzere eğitilmelerine değin kendileri için bu yakıştırmayı kullanmıyorlardı."
bir şeyin parçası olmaktan sıyrılıncaya dek, o şeyi tam olarak görmenin ve algılamanın mümkün olduğunu düşünmüyorum.
devamını gör...
insanın kendine yaptığı en büyük haksızlık
birkaç önerme arasında kaldım, başka neler varmış diyede karşılaştırmak isterim. benim karın ağrılarım şöyle;
a- kendi mutluluğunu başkalarına tercih etmek.
b- beklemek/ertelemek
c- başkaları "ne der" diye yaşamak
bence b şıkkı
a- kendi mutluluğunu başkalarına tercih etmek.
b- beklemek/ertelemek
c- başkaları "ne der" diye yaşamak
bence b şıkkı
devamını gör...
güne kahve ile başlayan yazarlar
yazar değillerdir.
yazar dediğin leş gibi uyanır akşamdan kalmadır.
ulan yine uyandık lanet olası dünya der ve sigarayla kahvaltı yapar.
kahvesini içerken düşünür pis yaşar her şeyin edebiyatını yapmaya çalışır kahvaltıyla falan işi olmaz.
sağlıklı beslenen yazarı okumam ben.
yazar dediğin leş gibi uyanır akşamdan kalmadır.
ulan yine uyandık lanet olası dünya der ve sigarayla kahvaltı yapar.
kahvesini içerken düşünür pis yaşar her şeyin edebiyatını yapmaya çalışır kahvaltıyla falan işi olmaz.
sağlıklı beslenen yazarı okumam ben.
devamını gör...
normal sözlük entel yazarlar derneği
röpteşambırımı giyip geliyorum. bu arada fularımı gören oldu mu?
devamını gör...
dünyanın en samimiyetsiz cümlesi
iyiyim.
devamını gör...
alfred adler
yahudi kökenli avusturyalı psikiyatrist.
“bir şeyi kaybedeceğinizi anladığınız an o şeyi daha çok seversiniz.”
alfred adler
“bir şeyi kaybedeceğinizi anladığınız an o şeyi daha çok seversiniz.”
alfred adler
devamını gör...

