kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"mizah nasıl yapılmaz" konulu kamu spotu için misvak dergisine teşekkürler.
devamını gör...

en asil arzuları uyandıran,

açığa çıkarılmak istenen şehveti,

birkaç süslü kelam ile dürten,

hayatı boyunca kaybetmeye mahkum olacak erkektir.
devamını gör...

2009 yılında çıkan, temelleri titanik'ten daha önceye dayanan, zoe saldana'nın harika ötesi bir iş çıkardığı film. uzun süre en yüksek hasılatlı film olmuştur.


edit: yine en yüksek olmuş.
devamını gör...

günümüzde maalesef soyu tükenmiş bir antilop türüdür. öncesinde gruplar halinde afrika'nın kuzeyi, sahra çölü kuzey ve güney sınırlarında yaşıyorlardı. gruptan kasıt ortalama koşullarda 40 civarı üye, su kıtlığı koşullarında 100'den fazla üyesiyle bir arada yaşayabiliyorlardı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ortalama ağırlıkları 200 kg, ortalama yaşam süreleri 27 senedir. boynuzları ortalama 1 metredir ve hem erkek hem dişisinde bulunur, dişinin boynuzu nispeten daha ince olur. otçuldurlar, beslenme alışkanlıkları genelde çimen, ot ve meyve ağırlıklıdır. çöle yakın iklim koşullarında yaşayabildiklerinden çöl iklim adaptasyonuna sahiplerdir. birçok memeli için ölümcül olan sıcaklıkları vücutları tolere edebilir. susuzluk sıkıntısı yaşadıklarından yağmur sonrası çıkan çimenleri yiyebilmek için grup halinde kilometrelerce mesafe giderler.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
1970'lerde tüm dünyada sayıları 6000 civarındaydı. ancak 2000 yılından itibaren vahşi doğada soylarının tamamen tükendiği kabul edildi. vahşi doğada olmasa da şu an bazı hayvanat bahçelerinde halen az sayıda üyesi bulunmaktadır. kimi zaman hayvanat bahçesinde yetiştirilip doğal yaşam alanlarına da salınıyorlar. kaynak
devamını gör...

senaryo yazarı ve yönetmeni batur emin akyel olan 2013 yapımı filmdir. benim biraz geç fark ettiğim ancak nahif ve gerçekçi bir film olması nedeniyle beğendiğim bir yapımdır. imdb puanı 6.1

özellikle aziz rolüyle oyuncu münir canar tek başına filmi sırtlamış diyebiliriz. konusuna gelmeden, film içerisinde müthiş tiratların olduğunu belirteyim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

spoiler vermeden konusu;

gençlik yıllarında şöhretli bir oyuncu olan aziz, artık yaşlanmış ve o ünü kaybetmiştir. meddahlık yaparak geçimini sağlamaya çalışır. bir turne ile yolculuğa çıkar. bu aslında kendisiyle olan hesaplaşmasıdır. içinde bir baba ve kızın dramatik hikayesinin de anlatıldığı filmi izlemenizi öneririm.

tabi ki her film, o filmi izleyen açısından ne anlam taşıyorsa, ana fikri odur. benim bu filmi izlediğimde çıkardığım sonuç ise, “hayatta neye öncelik vermemiz gerekir sorusuna yanıttır” diyebilirim.

yitmekte olan bir tiyatro geleneğini tekrar hatırlatması açısından da önemlidir.

vizyona girdiği tarihte pek gündem olamamış bir film. sinemalarda gişe rekorları kıran filmleri düşünürsek, bu anlamıyla gerçekten yazık olmuş. filmi youtube’dan izleyebilirsiniz. ben kısa bir tiradı bırakayım.

iyi seyirler.
devamını gör...

daimdir.

yalnız doğdun, yalnız öleceksin. ölürken kimse seninle o biricik hissi paylaşmayacak, tıpkı doğarken olduğu gibi. yaşamına dair her şey senin için biricik.

insan ilişkilerindeki en "top" nokta belki de anlaşılma duygusudur. seni anlayan birini bulduğunda bile yalnız olduğunu idrak ettiğinde çok acı bir sancı yaşayacaksın. bununla başa çıkabildiğinde de özgürlüğün başlayacak.

yalnızlık ve özgürlük birdir.
devamını gör...

pozitif ayrımcılık yaptığım kişilerdir. beni takip edenleri ben de takip ediyor, yazılarını düzenli okuyor ve elimden geldiğince beğeniyorum. iyi ki varlar.
devamını gör...

george orwell’ın en çok bilinen eserinin popülerliğinin eleştirisi.

beni burada az çok tanıyan bilir. george orwell denince benim için akan sular durur. tabi bu durum onun kaşı gözü için değil, yazarlık yeteneğinden ötürüdür. çünkü yazım yeteneği bir yana, kendisi şu ana kadar okuduğum yazarlar arasında en iyi karakter analizini yapan yazardır. ha analiz derken neyi kastediyorum; karakterin anlık duyguları, anlık hisleri, hepimizin gün içinde kafamızdan geçen zilyon adet düşünceleri bile yansıtabilecek yetenektedir. neden biliyor musunuz? her karakter kendisini yansıtır çünkü. çoğu karakter onun bir yansımasıdır. bir gün uzun uzun hayatını yazacağım başka başlıkta. şimdi ise konudan kopmayayım.

daha önce kara dörtleme diye bir başlık açtım. bu başlıkta sadece 1984, kitabı değil, bu türün öncüleri olan 3 yazar daha bulunmaktadır. kendisi distopik romanlar yazar. çünkü hayatın ne kadar berbat ve adaletsiz olduğunu görmüştür. kitap verdiği derslerle, içinden çıkarılacak bir çok sözle bile dönemin çok çok üstündedir.


özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. buna izin verilirse, arkası gelir.”


bakın bu söz bile çok şey anlatır. yazar aslında kendi dönemini eleştirir ( kara dörtlemedeki her yazarın yaptığı gibi), ayrıca bu gidişatın ilerde nelere yol açabileceğini ön görür. nitekim 2021’deyiz ve dürüst olun, ön görüsü doğru değil midir?

ayrıca şunu belirteyim; yazarın her kitabı güzeldir; okunasıdır, elinizde kalemle bir çok satırını işaretletir size. inanın tek bir defa değil, bir çok defa okunsa da aynı zevki verir.

yani kitabın bu kadar popüler olmasının nedeni, ön görülerinin şu anki zamana uygunluğu. ayrıca muhteşem bir yazar olduğunu yazmış mıydım?
devamını gör...

mitosların altında yatan dünya görüşlerinden bahsetmeden önce, mitosun ne olduğu konusunda biraz konuşmak yararlı olacaktır.
barry b. powell mitosu," belli bir topluluk için kolektif bir önem taşıyan geleneksel hikaye " olarak tanımlar.

insanlar ezelden beri birbirlerine hikayeler anlatmışlardır. yazıdan önce söz vardı, hayal gücü vardı. bu hikayeler sayesinde insanlar, güzel vakit geçirmenin yanı sıra dinleyenlere kendi öz değerlerini, inançlarını ve tarihlerini de hatırlatmışlardır. mitoslar sayesinde nesiller arasında bir bağlılık, bir ortak paydada buluşma mümkün hale gelmiştir. kısacası mitoslar bir toplumun dinamiklerini ortaya koymaktadır. bazı mitoslar, hayatın başlangıcını açıklamaya çalışır. bazıları kahramanlık olaylarını anlatır. bazıları dinleyicileri eğlendirmeye çalışır. bazıları da hayatı anlatmaya çalışır.

mitosların yazının icadından önce ortaya çıktığını biliyoruz. ve yazının öncesinde hemen hemen tüm kültürlerde ortak dünya görüşleri vardı.

bunlardan biri, sözün gücüydü. insanlar sözün nesneler üzerinde etkili olduğuna inanıyorlardı. bugün bile bu görüşe rastlamak mümkündür. bir şeyi kırk kere söylersen olur sözü, bize bunu ispatlıyor.

insanlar o zamanlar, doğayı insani özellikler ile açıklamaya çalıştılar. aynı zamanda büyüye inanıyorlardı. büyü ile doğa olaylarına etkide bulunacaklarını düşünüyorlardı. kendilerine göre sihirli nesneler belirleyip onlarla ayinler düzenliyorlardı. mitoslarda bol bol sihirli nesneler görmek mümkündür.

onlar, hayvanlar ve bitkilerin de insani özelliklere sahip olduklarına inanıyorlardı.

insanın, beden ve ruhtan oluştuğu görüşü vardı. bu görüş hala yaygındır.

rüyalar sayesinde geleceği görebileceklerine inanıyorlardı. onlara göre uykudayken insanın ruhunun bedenden kolayca ayrılabileceğini düşünüyorlardı.

mitoslar, işte bu dünya görüşleri üzerine inşa edilmişlerdir.
devamını gör...

(bkz: kısa boylu erkek siniri)

hikayeye konu olan kız arkadaş farklı bir ortamdan sevgili yapıyor ve dayak yiyince yazar kahramanımızı arayıp özür diliyor.
özür dileme sebebi yazarımızın 170 olması.
170 olduğun için özür dilerim kardeşim.
devamını gör...

sıdıka. hayat görüşü, sosyoekonomik konum olarak falan çok benzediğimiz için sıkıntı da çekmem. mis gibi oynar paramı alırdım.
devamını gör...

başlığı görünce, sözlüğün en kıymetli yazarlarını sıralamak istedim. işbu entry'de adını listelediğim yazarların yazdıklarını okumayanlar kendi kaybeder, bana değil kendine ayıp eder:

dopaminendorfin
jonathanlivingston
eyluling
violet
mebus paltosu
blackeyes
zülal_kalender1

dipnot: sevgili zülal_kalender'in ayrıca altını çizmek isterim. okuduklarımdan yaptığım çıkarım doğrultusunda bu genç yaşına rağmen, şahane işler başardığını öğrendim. başarılar diliyorum kendisine, helal olsun genç arkadaş.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

günaydın eneee.
devamını gör...

veronika pudra şekeri istiyor.
devamını gör...

genelde içerisinde “camel” olan espriler bulunur, he canıtın he, deve ile gidiyorum evime he.
devamını gör...

görmezden gelmiştim, sen bizim duygularımızı görmezden gelirsen bizde seni dünyamızdan sileriz.
devamını gör...

söndürün kalbimi
gidiyor gönlümün efendisi
durdurun onsuz olamam artık
yaktığın gururumu
uzaktan uzağa dayanamam
hiç kimselere yaramam artık
bu şarkı benden sana gelsin güzel insan çok duygulandım. elveda güzel insan elveda...
devamını gör...

kendimden yola çıkarak rahatça söyleyebilirim. çok zor karar verir, her durumu düşünür, tüm olasılıkları hesaplar, sanatın her türüne ilgisi vardır, yeni deneyimleri sever, romantiktir, sevdiklerini kendinden önce tutar, her duruma ayak uydurabilir. hem kadını hem erkeği sevecen, duygusal ve efendi kişiliklidir. sanırım tek kötü yön aşırı kararsızlık.

son anda aklıma gelen edit: düzen ve temizlik takıntıları vardır.
devamını gör...

sadece yandaş haber.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim