yazarların cahil oldukları konular
kod yazmak.
devamını gör...
fotoğrafın hikayesi
körfez savaşı'nda öldürülen bir askerin fotoğrafı.
ken jarecke adlı biri tarafından çekilmiş bu fotoğraf, sabahın erken saatlerinde ve ateşkes beklenirken... belli ki adam diri diri yanmış ve kamyondan çıkmaya çalışırken ölmüş. abd'de yayımlanmayan ama londra'da yayımlanan bu fotoğraf "böyle bir savaşın içinde olmalı mıyız" tartışmalarını da beraberinde getirmiş ülkede.
fotoğrafı çeken kişi ise bu manzarayı gördüğünde yanında bulunan kişiye şöyle demiş: "eğer bu fotoğrafı çekmezsem, annem gibi insanlar savaşın filmlerde gösterildiği kadar basit olduğunu sanacak."
hassas içerik
bu arada bir de not iliştireyim şu köşeye:
abd'de fotoğraf yayımlanmadı dedim az önce. belli ki kötülüklerini örtmek konusunda ellerini çabuk tutmuşlar her zamanki gibi. amerika, kendi gönüllü askerlerini sağlam şekilde gaza getirip ırak'a soktuktan ve oradaki birçok insanın ölümüne sebep olup bir de bu nedenle askerlerine madalyalar taktıktan sonra, savaşa gönüllü gitmiş olan bir amerikan askeri o madalyayı canlı yayında basının önüne fırlattı. medyanın ve hükümetlerinin göz boyaması ve gazına gelerek oraya kendi isteğiyle gittiğini, masum halkı bile durup dururken eğlence olsun diye vurduklarını çünkü onların kendilerine hep kötü olarak anlatıldıklarını ve artık bunun vicdan azabına dayanamadığını söyledi. internette videosu vardı, hâlâ var mı bilmiyorum ama bazen medyanın gazına gelmek gerçekten çok olumsuz şekilde sonuçlanabilir. *
ken jarecke adlı biri tarafından çekilmiş bu fotoğraf, sabahın erken saatlerinde ve ateşkes beklenirken... belli ki adam diri diri yanmış ve kamyondan çıkmaya çalışırken ölmüş. abd'de yayımlanmayan ama londra'da yayımlanan bu fotoğraf "böyle bir savaşın içinde olmalı mıyız" tartışmalarını da beraberinde getirmiş ülkede.
fotoğrafı çeken kişi ise bu manzarayı gördüğünde yanında bulunan kişiye şöyle demiş: "eğer bu fotoğrafı çekmezsem, annem gibi insanlar savaşın filmlerde gösterildiği kadar basit olduğunu sanacak."
hassas içerik
bu arada bir de not iliştireyim şu köşeye:
abd'de fotoğraf yayımlanmadı dedim az önce. belli ki kötülüklerini örtmek konusunda ellerini çabuk tutmuşlar her zamanki gibi. amerika, kendi gönüllü askerlerini sağlam şekilde gaza getirip ırak'a soktuktan ve oradaki birçok insanın ölümüne sebep olup bir de bu nedenle askerlerine madalyalar taktıktan sonra, savaşa gönüllü gitmiş olan bir amerikan askeri o madalyayı canlı yayında basının önüne fırlattı. medyanın ve hükümetlerinin göz boyaması ve gazına gelerek oraya kendi isteğiyle gittiğini, masum halkı bile durup dururken eğlence olsun diye vurduklarını çünkü onların kendilerine hep kötü olarak anlatıldıklarını ve artık bunun vicdan azabına dayanamadığını söyledi. internette videosu vardı, hâlâ var mı bilmiyorum ama bazen medyanın gazına gelmek gerçekten çok olumsuz şekilde sonuçlanabilir. *
devamını gör...
otobüste yer vermen için bakışları ile taciz eden yaşlı
bir gün ben işten çıkmıştım ve yemin ederim 8 saat hiç oturmadan hasta baktım. gün yapıp pasta börek yiyip evlerine giden teyzeler bakışlarıyla yer istedi vermedim. zaten ayakta duracak halim yoktu. sonra bana nasıl saydırdılar. ne terbiyesizliğim ne saygısızlığım ne ahlakım kaldı. sadece susup bakınmakla yetindim. anlatmakla anlamazlardı çünkü.
devamını gör...
evde spor yapmak
sürekli yapmak için program yapıyorum ama bir türlü o gücü kendimde bulamıyorum.* elimde olsa ölene kadar yatıcam.*
devamını gör...
ümitcan uygun'un tahliye edilmesi
bir kadını öldürüyor, fuhuş yaptırıyor, zorla paralarını alıyor, şüpheli şekilde intihar eden annesinin yetkili olduğu çocuk esirgeme yurdundaki çocukları yüksek mevkide insanlara pazarladığı iddiası var ki insan okurken bile tiksiniyor. üstelik sadece önüne geleni değil içişleri bakanını bile tehdit ediyor, silahlarla boy boy fotoğraf çektirip “öldürürüm” diyor ve sevgili adalet sistemimiz tarafından serbest bırakılıyor. gerçekten merak ediyorum bu kadar şeye rağmen hala nasıl haklanıyor bu yaratık? can simidi kim?
devamını gör...
epsilon (yazar)
cevher çıkarma işine girse paraya para demeyecek, adab-ı muaşeret bilen, hoş sohbet, motive edici , iyi bir espri anlayışına sahip, ekonomi ve siyaset uzmanı erkek yazarımız.
devamını gör...
giralamo cardano
*bir aylıkken çiçek hastalığına yakalandı
*sekiz yaşında dizanteri oldu,
*dokuz yaşında merdivenlerden düştüğü sırada elindeki kocaman çekiç fırlayarak alnının ortasında, kemiği de gözükecek şekilde bir delik açtı,
*bitmedi: evinin önünde otururken çatıdan dev bir taş kafasına düştü,
*on sekizinde vebaya yakalandı,
*venedik ve garda gölünde boğulmaktan son anda kurtuldu,
*sağ elinin yüzük parmağı ezildi,
*iki kez köpek ısırdı,
...
liste devam ediyor ama ben yazmaktan usandım.
onu uşak gibi kullanan,soylu(!) hukukçu ve din bilimci babasıyla,annesi yedisine kadar öyle bir dövüyorlarmış ki cardano’yu, kendisinin anlattığına göre ölümlerden dönüyormuş.
fiziksel görünüşüyle çokça korkunç olduğu söylenmiş çevresindekiler tarafından.

bütün bu acılı arabesk tarzı yaşama karşın yirmisinde eukleides anlatıyormuş üniversitede.aynı zamanda italyan kentlerinde tıp dersleri de veriyormuş.
astrolog da olarak ün yapmış ayrıca.
yaşamında iki kez yapıtlarının bir bölümünü yaktı.(9+124 yapıt !)
kurduğu aile de çok başarılı olmadı.. o da ayrı bir başlık, hatta roman olabilecek cinsten!
kübik denklemlerle ilgili çalışmaları vardır, avrupa’ya negatif sayıları getirmiştir.
matematiğin yanısıra, hekimlik felsefe ve dinle ilgili çalışmaları da vardır.
unutmadan : oğlu tarafından ihbar edildi,engizisyon tarafından yazdıklarını inkar etmesi ve üniversiteden atılması kaydıyla bırakıldı.
kaynak: papağan teoremi /denis guedj
*sekiz yaşında dizanteri oldu,
*dokuz yaşında merdivenlerden düştüğü sırada elindeki kocaman çekiç fırlayarak alnının ortasında, kemiği de gözükecek şekilde bir delik açtı,
*bitmedi: evinin önünde otururken çatıdan dev bir taş kafasına düştü,
*on sekizinde vebaya yakalandı,
*venedik ve garda gölünde boğulmaktan son anda kurtuldu,
*sağ elinin yüzük parmağı ezildi,
*iki kez köpek ısırdı,
...
liste devam ediyor ama ben yazmaktan usandım.
onu uşak gibi kullanan,soylu(!) hukukçu ve din bilimci babasıyla,annesi yedisine kadar öyle bir dövüyorlarmış ki cardano’yu, kendisinin anlattığına göre ölümlerden dönüyormuş.
fiziksel görünüşüyle çokça korkunç olduğu söylenmiş çevresindekiler tarafından.

bütün bu acılı arabesk tarzı yaşama karşın yirmisinde eukleides anlatıyormuş üniversitede.aynı zamanda italyan kentlerinde tıp dersleri de veriyormuş.
astrolog da olarak ün yapmış ayrıca.
yaşamında iki kez yapıtlarının bir bölümünü yaktı.(9+124 yapıt !)
kurduğu aile de çok başarılı olmadı.. o da ayrı bir başlık, hatta roman olabilecek cinsten!
kübik denklemlerle ilgili çalışmaları vardır, avrupa’ya negatif sayıları getirmiştir.
matematiğin yanısıra, hekimlik felsefe ve dinle ilgili çalışmaları da vardır.
unutmadan : oğlu tarafından ihbar edildi,engizisyon tarafından yazdıklarını inkar etmesi ve üniversiteden atılması kaydıyla bırakıldı.
kaynak: papağan teoremi /denis guedj
devamını gör...
ekşi sözlük yazarlarının normal sözlük’e sallaması
eyyyy ekşi misin tatlı mısınn? sen kimsin ya-huuuu?
devamını gör...
lahmacunun keko yiyeceği olması
neeeeeee. bu gözler bunu da mı görecekti! lahmacun kadar güzel bir şeye keko yiyeceği de demezsin ya. yapmayın, etmeyin.
devamını gör...
yazarların en çok özlemini duyduğu şey
yarını düşünmeden uyuyabilmenin verdiği huzur.
devamını gör...
tüm yazarların profilinde kurucu yazması
hepimize yapılan tatlı ve gülümseten bu jestte yönetimin koltuğuna oturduk şükür*
devamını gör...
erdoğan'ın kanal istanbul’a karşı çıkanlar atatürk ve cumhuriyet düşmanıdır sözü
akılcı, yaratıcı vakarlı mustafa kemal bir yanda; uydurma hurafeleri ile aklı devre dışı bırakan, biraz daha sağlam basmak için ülkeye olmadık kazıklar çakan, emevi dincileri diğer yanda. bunların yaşadığının ve yaşattığının hayatın gerçekleriyle bir ilişkisi, ilgisi var mı ? bunlarda ahlak var mı ? yok.
devamını gör...
aman boşver yakışıklı olmasa da olur diyen kız
gerçekçi kızdır. italya ya da herhangi bir islandinav ülkesi olamadığımızdan kelli maalesef genel ortalama güzelliğe sahip erkek ve kadınlar olarak yaşıyoruz ülkede. herkese eşit vakit ayrılmamış dış güzellik yüklenirken, belli ki sunucularda hatalar olmuş. bunun bilincinde ve geleceği düşünen bir kızdır. sonuçta güzellik ve yakışıklılık seni belli yaşa kadar idare ediyor. karşılıklı sohbet edemeyeceğin, vakit geçiremeyeceğin biri yakışıklı ya da güzel olsa ne olur?
not: herkes aynı değildir.
not: herkes aynı değildir.
devamını gör...
kızıl ordu
ikinci dünya savaşında hitler ve onun yenilmez denilen ss’lerine karşı kazandığı savaş ile dünyayı büyük bir felaketten kurtarmış olan ordudur.
rusya düşseydi almanları durduracak başka bir güç kalmıyordu geriye.
rusya düşseydi almanları durduracak başka bir güç kalmıyordu geriye.
devamını gör...
doğru insanı bulma olasılığı
siz ne zaman doğru insan olursanız birileri için işte o zaman bulursunuz. kendinizle ve hayatınızla mutlu olmaya bakın, aradığınız zaman bulunmuyor aramadan hayatınıza bakın.
devamını gör...
düşünüyorum öyleyse vurun
gazeteci ilhan selçuk’un gazete yazılarından derlenen kitabı. elbette fikrini savunduğu için suçlanan, zulme uğrayan, hor görülenleri temeline alan yazılar barındırır bu kitap. tabi sanat, sinema, edebiyat, gündelik hayatla ilgili mevzular da az değildir.
selçuk, descartes’in “düşünüyorum öyleyse varım” özdeyişinin birçok yerde “düşünüyorum öyleyse vurun” olarak anlaşıldığını ifade etmiş ve kitaba ismini de burdan yola çıkarak vermiş. burdan tarihin her döneminde özellikle farklı/aykırı düşünmenin tehlikeli kabul edildiği çıkarımı da yapılabilir.*
bir sahaftan 84 yılına ait bir basımını açıkçası ilhan selçuk beyi henüz hiç tanımazken kitabın adı hoşuma gittiği için almıştım.
selçuk’un çok akıcı, nüktedan, edebi bir dili olduğu için okuması oldukça kolay ve keyiflidir. yine o dönemlere ait birçok bilgiyi de bu kitapla öğrenmiş olur insan.
selçuk, descartes’in “düşünüyorum öyleyse varım” özdeyişinin birçok yerde “düşünüyorum öyleyse vurun” olarak anlaşıldığını ifade etmiş ve kitaba ismini de burdan yola çıkarak vermiş. burdan tarihin her döneminde özellikle farklı/aykırı düşünmenin tehlikeli kabul edildiği çıkarımı da yapılabilir.*
bir sahaftan 84 yılına ait bir basımını açıkçası ilhan selçuk beyi henüz hiç tanımazken kitabın adı hoşuma gittiği için almıştım.
selçuk’un çok akıcı, nüktedan, edebi bir dili olduğu için okuması oldukça kolay ve keyiflidir. yine o dönemlere ait birçok bilgiyi de bu kitapla öğrenmiş olur insan.
devamını gör...
atforvendetta
kahraman deniz şarkısı çalarak beni çok üzmüş kişidir. duygulandık ulan.
devamını gör...
ayazata
isminden dolayı türk toplumlarında soğuk hanı diye bilinir. kışın soğuk havalarda ortaya çıkıp yardıma muhtaç, yoksul, kimsesiz, garibanlara yardım ettiği, hakkında yüce bir alim olduğuna inanılan efsane.
devamını gör...
