özgür
buyrun benim. sorularınızı yanıtlıyorum!
edit: tanımmış ya la bu! ben de neeeeyse. bari tanım yapalım: herhangi bir biçimde bir kısıtlamaya, bir zorlanmaya bağlı olmayan. bireyin kendisini özgür hissetmesi ve nickinin ozgur1ey olması durumudur.
edit: tanımmış ya la bu! ben de neeeeyse. bari tanım yapalım: herhangi bir biçimde bir kısıtlamaya, bir zorlanmaya bağlı olmayan. bireyin kendisini özgür hissetmesi ve nickinin ozgur1ey olması durumudur.
devamını gör...
jim carrey
devamını gör...
mesajlaşılan kişinin birden mesajlaşmayı kesmesi
belirli bir sosyal kapasiteye sahip, yalnız takılmayı seven, içinden gelmediği sürece yazmayı tercih etmeyen insan davranışıdır. o anlık ruh hali kimseyle mesajlaşmayı kaldıramıyor da olabilir. belki elektrik alamamış, belki kendine göre bir hata, yalan, kusur... vb fark etmiş gönül kırmadan sessiz sedasız uzaklaşmanın uygun olacağını düşünmüştür. ya da insanların üstüne pek düşmeyi sevmediğinden , onlara mesaj atmaktansa mesaj beklemeyi seçmiştir.
devamını gör...
narsisizm
yunan mitolojisine göre,ekho adında bir peri kızı narkissos'a aşıktır fakat narkissos onu umursamamaktadır.narkissos bir gün gölün kenarına su içmeye gider fakat yansımasına o kadar aşık olur ki ne su içer ne yemek yer.günlerdir kendi yansımasına baktığı için oracıkta erir ve nergis çiçeğine dönüşür.
bu yüzden yıllardır kendinden başkasını düşünmeyen,empati kuramayan kişilere narsist kelimesi kullanılır.
bu yüzden yıllardır kendinden başkasını düşünmeyen,empati kuramayan kişilere narsist kelimesi kullanılır.
devamını gör...
arzuhalci
cumhuriyet dönemine kadar icraati devam eden arzuhalcilik, üst makama gönderilecek dilekçe, mektup yazımını üstlenirlerdi. yasaları iyi bilen, okuma ve yazması olan insanların çalıştığı arzuhalcilik mesleğini yapanlar; adliye binaları, evlendirme daireleri gibi yerlerin civarlarında bulunurlardı.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ses tonları
klip patladıxd
devamını gör...
kafa sözlük
manyak ötesi cool kuruculara sahip platform. en beğendiğim huyları yazarların önerilerini dikkate alıp, uygulamaya koymaları. ben koskoca sözlük kurmuşum sen kimsin ki ey sudoku falan demiyorlar. öff senlemi uğraşıcam? öte git! demiyorlar. ponçiklerim, yesinler sizi. siz, size gelen evlilik tekliflerini sonuna kadar hak ediyorsunuz. *
akış akmıyor diyen yazarlar görüyorum. akıtmak sizin elinizde, klavyenize kuvvet yoldaşlarım. pavlov sende arala biraz kapıları çiçem, benim enerjim yokken çaylaklar akıtsın akışı.
son olarak, kocaman tşk.
akış akmıyor diyen yazarlar görüyorum. akıtmak sizin elinizde, klavyenize kuvvet yoldaşlarım. pavlov sende arala biraz kapıları çiçem, benim enerjim yokken çaylaklar akıtsın akışı.
son olarak, kocaman tşk.
devamını gör...
sözlük radyosu
çalınan şarkılar ve yapılan yayınlar zaten çok çok güzelken değiştirilen tasarımıyla tamamen kendine hayran bırakmıştır beni . emeği geçen herkese kendi adıma teşekkür ederim .
harika olmuş gerçekten de yaa . *
harika olmuş gerçekten de yaa . *
devamını gör...
kelimelik oynayan yazarlar veri tabanı
şu sıralar oynadığım, başarısızlıklarıma başarısızlık kattığım oyun. çok zevk aldığım için sonuca değil sürece odaklanıyorum.
oynayan sevgili yazarlar bir turuncu kadar uzağınızdayım.
oynayan sevgili yazarlar bir turuncu kadar uzağınızdayım.
devamını gör...
23 yaşında olmanın güzelliği
benim için tüm bölümleri bitirdiğim üstüne de bölüm sonu canavarını bile yendiğim bir yaş gibi hissettiren güzellik idi.
ama kızlar canavarlar bitmiyor her bölümde yeni bir canavar karşınıza çıkacak.cephaneniz sağlam olsun.okuyun,gezin,dinleyin,yaşamaya çalışın.23 yaşınıza kadar olamadıysa bile geç değil o yaştan sonra olsun.kendinizi sevin. çünkü ben bizi tutuyorum.*
ama kızlar canavarlar bitmiyor her bölümde yeni bir canavar karşınıza çıkacak.cephaneniz sağlam olsun.okuyun,gezin,dinleyin,yaşamaya çalışın.23 yaşınıza kadar olamadıysa bile geç değil o yaştan sonra olsun.kendinizi sevin. çünkü ben bizi tutuyorum.*
devamını gör...
meissner pleksusu
gastrointestinal sistemde submukoza tabakasında bulunan özel bir yapıdır.
görev olarak asıl etkisi gastrointestinal sekresyonlar üzerinedir.
ek olarak lokal kan akımını düzenler ve muskularis mukoza tabakasının kasılmasında etkilidir.
görev olarak asıl etkisi gastrointestinal sekresyonlar üzerinedir.
ek olarak lokal kan akımını düzenler ve muskularis mukoza tabakasının kasılmasında etkilidir.
devamını gör...
cennetin dibi
bir gündüz vassaf kitabıdır.
bu kitabı nasıl tanımlamak gerekir bilemiyorum ama türkçede böyle bir kitabın yazılmış olması büyük bir iştir. durmadan övülmeli, kitabın ve yazarın adından sürekli bahsedilmeli ve okumayan herkese bu kitap mutlaka tavsiye edilmelidir. kitabı okuduktan sonra o kadar büyük bir heyecan duydum ki dönüp bir daha okumak istedim. peter pan’i dönüp dönüp okuyan insanlar gibi hissettim kendimi.
yazar, içinde yaşadığımız ve modern mi yoksa postmodern olduğuna bir türlü karar veremediğimiz ve nedense bu kararsızlık halinden kendine övgüler düzen bir keyif aldığımız zamanları hallaç pamuğu gibi atar bu kitapta. bilimkurgu, ütopya ve distopya arasında gidip gelen muhteşem bir kitaptır.
bu kitabı okumadan önce yazarın diğer kitabı olan cehenneme övgü kitabını okumakta fayda var. ancak iki kitabın hem yazım tekniği hem de üslup açısıdan birbirinden çok farklı olduğunu söylemem gerekir.
bu kitabı okuyan herkesin aklında kalan kısım eminim ki insanların dikey bir şekilde gömülme özgürlüğünün kısıtlanmasının anlatıldığı bölümdür. bu kitaptan sonra, eğer bir gün ölürsem dikey gömülmek konusunda ısrarcı olmaya karar vermiştim.
bu kitabı nasıl tanımlamak gerekir bilemiyorum ama türkçede böyle bir kitabın yazılmış olması büyük bir iştir. durmadan övülmeli, kitabın ve yazarın adından sürekli bahsedilmeli ve okumayan herkese bu kitap mutlaka tavsiye edilmelidir. kitabı okuduktan sonra o kadar büyük bir heyecan duydum ki dönüp bir daha okumak istedim. peter pan’i dönüp dönüp okuyan insanlar gibi hissettim kendimi.
yazar, içinde yaşadığımız ve modern mi yoksa postmodern olduğuna bir türlü karar veremediğimiz ve nedense bu kararsızlık halinden kendine övgüler düzen bir keyif aldığımız zamanları hallaç pamuğu gibi atar bu kitapta. bilimkurgu, ütopya ve distopya arasında gidip gelen muhteşem bir kitaptır.
bu kitabı okumadan önce yazarın diğer kitabı olan cehenneme övgü kitabını okumakta fayda var. ancak iki kitabın hem yazım tekniği hem de üslup açısıdan birbirinden çok farklı olduğunu söylemem gerekir.
bu kitabı okuyan herkesin aklında kalan kısım eminim ki insanların dikey bir şekilde gömülme özgürlüğünün kısıtlanmasının anlatıldığı bölümdür. bu kitaptan sonra, eğer bir gün ölürsem dikey gömülmek konusunda ısrarcı olmaya karar vermiştim.
devamını gör...
yazarların başardıkları şeyler
akıl sağlığımı hayatımı idame ettirecek şekilde korumayı başardım.
devamını gör...
bisiklet sürme nedenleri
çok iyi bir kardiyo egzersizi olması,
bacak ve sırt kaslarına iyi gelmesi,
eğlenceli olması,
mutluluk vermesi.
bacak ve sırt kaslarına iyi gelmesi,
eğlenceli olması,
mutluluk vermesi.
devamını gör...
normal sözlük'ün yavaşlaması
dünden beri hissediliyor. tek başıma mıyım acaba? yoksa aynı sorunu yaşayan var mı?
devamını gör...
kaç kadeh kırıldı minnoş gönlümde
“dünya hassas kalpler için cehennemdir” sözünün arabesk halidir. bu ülkedeki insanların çoğunda vücut bulmuş haldedir. tavşanların dağlara küstüğü dağların da bihaber olduğu hikayenin sonu aslında böyledir. gökten üç elmanın düşmesi yerine kırılan minnoş gönüllerin parçaları düşüverir. o sıcacık kalpler bir anda buz gibi oluverir. çikolatalı sütler rakı bardaklarına doldurulup içilir. içerken üzülünür, bitince de bitti diye üzülünür. salıncağa binmek yerine bu kez parkın bir köşesine küsüp oturulur. ufaktan etrafa bi bakış atılır. gelen giden var mı gibisinden ama tabi malum ne gelen var ne giden. kimseciklerin ruhu duymamış, rüzgar arka çıkmamış. ah o minnoş kalpler. siz neler neler çektiniz..
devamını gör...
yaşasaydı asla akp’li olmazdı dediğiniz insanlar
barış akarsu.
devamını gör...
bir şehri sevmemek için sebepler
şehrin ortak sosyal alanlarında kadın sayısının çok az olup erkek sayısının görece daha fazla olması.
kadınların özgürce sokağa çıkmaya çekindiği bir şehri sevmek için hiçbir sebep yok.
kadınların özgürce sokağa çıkmaya çekindiği bir şehri sevmek için hiçbir sebep yok.
devamını gör...
hoşlanılan yazarın erkek çıkması
şimdi ananı laciverde boyadım ukdesi.
benimle konuşan her yazarın başına geliyor bu durum. beni kadın sanıyorlar ama değilim. yazdıklarımdan falan çok etkileniyorlarmış* amma ve lakin yazdıklarımı göz önüne almamalısınız. çok değişik bir yaratığım ben.
insanı hayalkırıklığına uğratır ve dm'de bolca küfür almanıza sebep olur.*
benimle konuşan her yazarın başına geliyor bu durum. beni kadın sanıyorlar ama değilim. yazdıklarımdan falan çok etkileniyorlarmış* amma ve lakin yazdıklarımı göz önüne almamalısınız. çok değişik bir yaratığım ben.
insanı hayalkırıklığına uğratır ve dm'de bolca küfür almanıza sebep olur.*
devamını gör...
fiziksel zulmün erotik cazibesi
susan sontag’ın radikal irade üslupları isimli dolu dolu deneme kitabının pornografik hayal gücü isimli denemesinde geçen bir tanımlamadır.
fiziksel şiddetin ayartıcı bir etkisi olduğunu söyler susan sontag bu denemesinde ve iğrenç ve tiksindirici şeylerde de aynı cazibenin söz konusu olabileceğini de ekler.
fiziksel zulmün erotik cazibesi elbette ki en sistematik halini marquis de sade metinlerinde bulmuştur. maruquiz de sade’nin etkisi altında yazılmış olan histoire d’o isimli kitabın filmini izlediğimde bunu net olarak görmüştüm aslında.
filmde o kendi kişisel kıyametine giden yolda sınırsız bir cinsel özgürlük ile ilerler ve her sahnede cinsellik geleneksel kalıpları aşarken bir sahnede tamamen aydınlanmaya neden olan bir sahne vardır.
diz çökerek ellerini yere koymuş bir vaziyette duran iki kadın görürüz sahnede. bellerinden itibaren örtülen bir perde kadınların sadece üst bedenlerini görmemize olanak verir.
perdenin arkasında iki adam vardır. biri elinde kırbaçla kadınlardan birini kırbaçlarken diğeri ise diğer kadınla anal yoldan bir ilişki halindedir.
bu aslında pornografik bir sahneden daha fazlasıdır. bu bir deneydir. bu sahneyi kurgulayan kişi izleyiciden hangi kadının kırbaçlandığını hangi kadının cinsel ilişki halinde olduğunu sadece çıkardıkları seslerden ve yüz ifadelerinden anlamasını ister. ancak sahneye göre bu mümkün değildir. çünkü fiziksel zulüm ve cinsel ilişki anında verilen tepkiler ayırt edilemezdir.

bu sahne ile susan sontag’ın cümlesi bence tam anlamıyla örtüşmektedir. engin sinema bilgimle bu konuya da açıklık getirdiğime göre şimdi kendi elimi çimdikleyerek bir deney yapmak üzere uzaklaşıyorum.
fiziksel şiddetin ayartıcı bir etkisi olduğunu söyler susan sontag bu denemesinde ve iğrenç ve tiksindirici şeylerde de aynı cazibenin söz konusu olabileceğini de ekler.
fiziksel zulmün erotik cazibesi elbette ki en sistematik halini marquis de sade metinlerinde bulmuştur. maruquiz de sade’nin etkisi altında yazılmış olan histoire d’o isimli kitabın filmini izlediğimde bunu net olarak görmüştüm aslında.
filmde o kendi kişisel kıyametine giden yolda sınırsız bir cinsel özgürlük ile ilerler ve her sahnede cinsellik geleneksel kalıpları aşarken bir sahnede tamamen aydınlanmaya neden olan bir sahne vardır.
diz çökerek ellerini yere koymuş bir vaziyette duran iki kadın görürüz sahnede. bellerinden itibaren örtülen bir perde kadınların sadece üst bedenlerini görmemize olanak verir.
perdenin arkasında iki adam vardır. biri elinde kırbaçla kadınlardan birini kırbaçlarken diğeri ise diğer kadınla anal yoldan bir ilişki halindedir.
bu aslında pornografik bir sahneden daha fazlasıdır. bu bir deneydir. bu sahneyi kurgulayan kişi izleyiciden hangi kadının kırbaçlandığını hangi kadının cinsel ilişki halinde olduğunu sadece çıkardıkları seslerden ve yüz ifadelerinden anlamasını ister. ancak sahneye göre bu mümkün değildir. çünkü fiziksel zulüm ve cinsel ilişki anında verilen tepkiler ayırt edilemezdir.

bu sahne ile susan sontag’ın cümlesi bence tam anlamıyla örtüşmektedir. engin sinema bilgimle bu konuya da açıklık getirdiğime göre şimdi kendi elimi çimdikleyerek bir deney yapmak üzere uzaklaşıyorum.
devamını gör...