az görüşülen yakın arkadaş
kalplerdedir, onunla görüşme bir etken değildir aradaki bağ için. daimidir. ha gerçekten yakın arkadaş olduğuna emin olduğumuz, uzuun süreler bunu tecrübe ettiğimiz bireylerdir bunlar onun da altını çizelim.
devamını gör...
danimarka
eğitim sistemi açısından oldukça iyi bir durumda olan baltık ülkesidir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
gönderilmemiş mesajlar.
selamlar. hadsizlik olarak görmezsen bu tanımınla ve son zamanlarda yazdığın siirlerle ilgili bir iki kelam edeyim. kafana uymazsa sil gitsin.
her acının yaşanma zamanı vardır. o acıyı yaşamazsan hayatın hiç beklemedigin bir anında karsina çıkıp seni devirir. bu yüzden acılarımız çok kıymetli ve biricik. acılarına sahip çıkmalı ve onları gecistirmemeliyiz.
ancak her acının bir bitiş zamanı vardır ve ona ancak sen karar verebilirsin. birinin gelip seni o acıdan çıkarmasını beklersen bu defa başka bir acıya itelenirsin.
kendine bir tarih belirle. bir gün, bir ay, bir yıl. o tarih geldiğinde gözyaşını sil, saçını topla, yenilgini çantana koy ve yola devam et. o yenilgi çantanda olduğu sürece başka yenilgiye yer kalmaz ama yenilgiyi boynunda taşırsan herkes güzelliginden önce yenilgini görecektir.
ne demiş ünlü düşünür; insanlara yaralarınızi göstermeyin. size vurmak istediklerinde ilk orayı hedef alacaklar.
selamlar. hadsizlik olarak görmezsen bu tanımınla ve son zamanlarda yazdığın siirlerle ilgili bir iki kelam edeyim. kafana uymazsa sil gitsin.
her acının yaşanma zamanı vardır. o acıyı yaşamazsan hayatın hiç beklemedigin bir anında karsina çıkıp seni devirir. bu yüzden acılarımız çok kıymetli ve biricik. acılarına sahip çıkmalı ve onları gecistirmemeliyiz.
ancak her acının bir bitiş zamanı vardır ve ona ancak sen karar verebilirsin. birinin gelip seni o acıdan çıkarmasını beklersen bu defa başka bir acıya itelenirsin.
kendine bir tarih belirle. bir gün, bir ay, bir yıl. o tarih geldiğinde gözyaşını sil, saçını topla, yenilgini çantana koy ve yola devam et. o yenilgi çantanda olduğu sürece başka yenilgiye yer kalmaz ama yenilgiyi boynunda taşırsan herkes güzelliginden önce yenilgini görecektir.
ne demiş ünlü düşünür; insanlara yaralarınızi göstermeyin. size vurmak istediklerinde ilk orayı hedef alacaklar.
devamını gör...
programlanabilir madde
bir formdan başka bir forma dönüştürülebilen madde.
aslında modüler robot başlığında bahsettiğim olaya benziyor bu teknoloji, ancak onun çok daha minik boyutlara indirgenmiş hâli. modüler bir robot, mesela silindir şeklinde bir delikten geçmeye çalıştığında kendisini o şekle uyacak biçimde yeniden düzenleyebilir ve delikten geçtikten sonra eski haline geri dönebilir. programlanabilir madde ise bunu, bir kum saatinden akan kumlar gibi, çok daha akıcı bir şekilde yapabilir.
kulağa bilim kurgu filmlerinden fırlamış gibi gelse de (ki terminatör gibi bazı filmlerde form değiştiren canlıları sık sık görüyoruz) intel gibi "aklı başında" firmalar bu iş için çalışmalar yapıyor hâlihazırda. intel'in claytronics adını verdiği çalışma, kum tanesi büyüklüğünde bir bilgisayar çipine dayanıyor. "catom" adını verdikleri bu tanecikler, yüzeylerindeki elektrik yükünün değiştirilmesine imkân vererek istenen şekilde dizilebilecek. bu da size yük değiştirmek suretiyle istediğiniz şekli elde etme imkânı tanıyacak. henüz kum tanesi boyutuna indirilmemiş olsa da bazı ilerlemeler kaydedilmiş durumda.
düşünün ki bir yere bilgisayarınızı da götürmek istiyorsunuz ama onu taşımak istemiyorsunuz. programlanabilir maddeden yapılmış bir bilgisayarınız olursa, onu istediğiniz boyuta kadar küçültüp gittiğiniz yerde tekrar bilgisayar boyutuna getirebilirsiniz.
böyle bir teknoloji, 3 boyutlu cisimlere ilişkin bilgileri insanlara mesaj olarak göndermek suretiyle, onların bir kopyasını mesajla iletmeyi de mümkün kılar. mesajı göndereceğiniz kişide de programlanabilir madde olmalı. sizden giden kodlarla karşınızdaki kişi, sizde olan materyalin aynısını kodlayarak kendisi de bunun bir kopyasına sahip olmuş olur. hatta kendinize ilişkin fiziksel bilgileri kodlayarak bir şekilde görüşmek istediğiniz kişinin karşısında kendinizin bir kopyasını oluşturabilirsiniz.
eğlence sektöründeki kullanılm alanının yaygınlığından bahsetmeme bile gerek yok.
aslında modüler robot başlığında bahsettiğim olaya benziyor bu teknoloji, ancak onun çok daha minik boyutlara indirgenmiş hâli. modüler bir robot, mesela silindir şeklinde bir delikten geçmeye çalıştığında kendisini o şekle uyacak biçimde yeniden düzenleyebilir ve delikten geçtikten sonra eski haline geri dönebilir. programlanabilir madde ise bunu, bir kum saatinden akan kumlar gibi, çok daha akıcı bir şekilde yapabilir.
kulağa bilim kurgu filmlerinden fırlamış gibi gelse de (ki terminatör gibi bazı filmlerde form değiştiren canlıları sık sık görüyoruz) intel gibi "aklı başında" firmalar bu iş için çalışmalar yapıyor hâlihazırda. intel'in claytronics adını verdiği çalışma, kum tanesi büyüklüğünde bir bilgisayar çipine dayanıyor. "catom" adını verdikleri bu tanecikler, yüzeylerindeki elektrik yükünün değiştirilmesine imkân vererek istenen şekilde dizilebilecek. bu da size yük değiştirmek suretiyle istediğiniz şekli elde etme imkânı tanıyacak. henüz kum tanesi boyutuna indirilmemiş olsa da bazı ilerlemeler kaydedilmiş durumda.
düşünün ki bir yere bilgisayarınızı da götürmek istiyorsunuz ama onu taşımak istemiyorsunuz. programlanabilir maddeden yapılmış bir bilgisayarınız olursa, onu istediğiniz boyuta kadar küçültüp gittiğiniz yerde tekrar bilgisayar boyutuna getirebilirsiniz.
böyle bir teknoloji, 3 boyutlu cisimlere ilişkin bilgileri insanlara mesaj olarak göndermek suretiyle, onların bir kopyasını mesajla iletmeyi de mümkün kılar. mesajı göndereceğiniz kişide de programlanabilir madde olmalı. sizden giden kodlarla karşınızdaki kişi, sizde olan materyalin aynısını kodlayarak kendisi de bunun bir kopyasına sahip olmuş olur. hatta kendinize ilişkin fiziksel bilgileri kodlayarak bir şekilde görüşmek istediğiniz kişinin karşısında kendinizin bir kopyasını oluşturabilirsiniz.
eğlence sektöründeki kullanılm alanının yaygınlığından bahsetmeme bile gerek yok.
devamını gör...
mustafa kemal'e sevgi duymama özgürlüğü
onu sevebilmek yürek ister zaten. yüreği olmayan da sevemez.
devamını gör...
insanın kendini layık görmediği şeye başkasını layık görmesi
karaktersizlikle alakası yok bence. insan, kendine layık görmediğini çeşitli nedenlerle başkasına layık görebilir, şöyle ki mesela ben kilolu bir insanım ama arkadaşım zayıfsa, benim çok beğendiğim ama kilomdan dolayı giyemediğim bir kıyafet ona çok yakışabilir ve bunu ona söylemem de kendimle barışık biri olduğumu, kendimi bildiğimi ve arkadaşıma karşı da samimi duygular beslediğimi gösterir, diye düşünüyorum.
devamını gör...
insan tanımak
zor zamanlar harici tanımanın pek inandırıcı gelmediği söylem. uygun koşullarda herkes insan çünkü.
devamını gör...
ama kafamız nasıl güzel radyo programı
seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
demiş şairimiz. pek severim bu şiiri. hele ki can'ım karsu'nun seslendirdiği şu versiyonunu pek severim:
hani küçükken kitap özeti formlarında yazardı ya bu eserde değiştirseydiniz neyi değiştirirdiniz? diye. hiç sevmezdim bu soruyu. abi yazan yazmış zaten, ben niye değiştiriyorum. becerebiliyorsam çıkıp yenisini yazarım. ama işte yukarıda paylaştığım şiir ve şarkı için bu durum geçerli değil. ben bunu yazsaydım seni özlemek güzel şey diye yazardım. öyle çünkü. yayıncılarımızın da dediği gibi bazen çocukluğu, bazen birini, bazen bi anıyı gibi gibi gibi. ne olduğu değil mühim olan, bir şeyleri özleyebiliyor olmak. birine güvenmek, onu düşünmek ve neticesinde özlemek... ay öyle işte. hadi herkese iyi özlemeler aman iyi dinlemeler*.
ümitli şey,
demiş şairimiz. pek severim bu şiiri. hele ki can'ım karsu'nun seslendirdiği şu versiyonunu pek severim:
hani küçükken kitap özeti formlarında yazardı ya bu eserde değiştirseydiniz neyi değiştirirdiniz? diye. hiç sevmezdim bu soruyu. abi yazan yazmış zaten, ben niye değiştiriyorum. becerebiliyorsam çıkıp yenisini yazarım. ama işte yukarıda paylaştığım şiir ve şarkı için bu durum geçerli değil. ben bunu yazsaydım seni özlemek güzel şey diye yazardım. öyle çünkü. yayıncılarımızın da dediği gibi bazen çocukluğu, bazen birini, bazen bi anıyı gibi gibi gibi. ne olduğu değil mühim olan, bir şeyleri özleyebiliyor olmak. birine güvenmek, onu düşünmek ve neticesinde özlemek... ay öyle işte. hadi herkese iyi özlemeler aman iyi dinlemeler*.
devamını gör...
bilmiyorum
pek ihtiyaç duyulan bir kelime değil. iki lafimdan biri bilmiyorum ile başlar ama dediğim gibi sadece başlar. sonra düşünür ve konu hakkındaki fikirlerimi saydırırım. bence biraz çelişkili bir durum.
bilmiyorum kelimesi ile giriş yapmam pek çok konu hakkında daha önce düşünmediğimi, bir başka deyişle prensip olarak genelde düşünmediğimi gösteriyor. aslında hakkında fikir sahibi olmamıza gerek olmayan pek çok konuda fikir bombardımanı altındayız. üstüne bir de biz gereksiz konular hakkında düşünüp fikir geliştirmekle işimizi daha da zorlaştırıyoruz. boşa eziyet. seçici olmak lazım. hayat bitiyor.
bilmiyorum kelimesi ile giriş yapmam pek çok konu hakkında daha önce düşünmediğimi, bir başka deyişle prensip olarak genelde düşünmediğimi gösteriyor. aslında hakkında fikir sahibi olmamıza gerek olmayan pek çok konuda fikir bombardımanı altındayız. üstüne bir de biz gereksiz konular hakkında düşünüp fikir geliştirmekle işimizi daha da zorlaştırıyoruz. boşa eziyet. seçici olmak lazım. hayat bitiyor.
devamını gör...
normal sözlük istatistiklerinin dibe çakılması
bununla ilgili sözlük geçmişi olan biri olarak konuşmak istiyorum:
1. yaz aylarında sözlükler daha durağandır. (yani hep soluna bakan biri olarak konuşuyorum. net istatistiklerim de yok hani.)
2. sözlüğün arkasına aldığı bir başlangıç ivmesi yoktu diyemeyiz.
3. istatistiklerde de hata var zira 7. ayı henüz bitirmedik mithiş sherlocklar :)
sözlüğün geliştirilmesi gereken çok özelliği olduğuna inanıyorum. "bunun için bir şeyler yapmak gerekiyorsa yapmaya çalışalım" diyen bir insan olmaya da bilirim. nitekim moderasyon filan da değilim. ama şundan eminim ki bu sözlüğün daha yaşanacak çok güzel günleri var.
not: ya buraya kanın ısınmadıysa da çok şeetmesen mi acaba? her iki tarafın hayat kalitesini düşünmek lazım gelmez mi?
edit: ihi, yoldaş beğendi, kıyamet bugündür ey ümmet-i muhammed
1. yaz aylarında sözlükler daha durağandır. (yani hep soluna bakan biri olarak konuşuyorum. net istatistiklerim de yok hani.)
2. sözlüğün arkasına aldığı bir başlangıç ivmesi yoktu diyemeyiz.
3. istatistiklerde de hata var zira 7. ayı henüz bitirmedik mithiş sherlocklar :)
sözlüğün geliştirilmesi gereken çok özelliği olduğuna inanıyorum. "bunun için bir şeyler yapmak gerekiyorsa yapmaya çalışalım" diyen bir insan olmaya da bilirim. nitekim moderasyon filan da değilim. ama şundan eminim ki bu sözlüğün daha yaşanacak çok güzel günleri var.
not: ya buraya kanın ısınmadıysa da çok şeetmesen mi acaba? her iki tarafın hayat kalitesini düşünmek lazım gelmez mi?
edit: ihi, yoldaş beğendi, kıyamet bugündür ey ümmet-i muhammed
devamını gör...
gök gürültüsü
tanrı'nın öfkesinin yer yüzüne inmesidir.
ya da mutsuz bulutların içindeki sıkıntının dışa vurumu..
araba yıkarken gök gürültüsünün tepenizde olması hem de gecenin bi yarısı ah çok berbattı.
ya da mutsuz bulutların içindeki sıkıntının dışa vurumu..
araba yıkarken gök gürültüsünün tepenizde olması hem de gecenin bi yarısı ah çok berbattı.
devamını gör...
işimiz öğretmenlerin yüzünü güldürmek
öğretmenlerin yüzünü güldürmek mi? öğrenciye derse devam mecburiyeti vermeden öğretmenlerin ek ders ücretini kesmek, günde 12 saat ders koymak gibi muhteşem bir eğitim düzeniyle mi? yapmayın sayın bakan, artık sadece komik oluyorsunuz.
devamını gör...
ayrılığı anlatan en güzel cümle
devamını gör...
başkaları cehennemdir
bir jean paul sartre cümleciği.
der ki devamında feylesof: "[...] kendini yalnızca kendinde yok et."
der ki devamında feylesof: "[...] kendini yalnızca kendinde yok et."
devamını gör...
bandırma vapuru
sunay akın'ın ağzından umudu taşıyan vapur...
"bu ülke hepimizin ama esas siz gençlerin. mücadeleden yılmak yok, tamam mı?"
mustafa kemal atatürk
"bu ülke hepimizin ama esas siz gençlerin. mücadeleden yılmak yok, tamam mı?"
mustafa kemal atatürk
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
24 yaşımdayım, bir iki seneye evleniyorum. eyda staj yapıyorum *
çok mutsuzum sözlük.
tutunamıyorum bu 21.yüzyıl modern çağına. yapamıyorum benden olmuyor varı yoğu birbirine karıştırıyorum, elim ayağım dolanıyor. kendimden o kadar utanıyorum ki rahat bir nefes alıp insanlarla iletişim kuramıyorum. unutmuşum nasıl normal olunur nasıl davranılır.
ben tutunamayanları, aylak adamları hep istemiyorlar sanıyor biraz da hor görüyordum. ancak günün sonunda itiraf etmeliyim ki ben de tutunamıyorum.
çok mutsuzum sözlük.
tutunamıyorum bu 21.yüzyıl modern çağına. yapamıyorum benden olmuyor varı yoğu birbirine karıştırıyorum, elim ayağım dolanıyor. kendimden o kadar utanıyorum ki rahat bir nefes alıp insanlarla iletişim kuramıyorum. unutmuşum nasıl normal olunur nasıl davranılır.
ben tutunamayanları, aylak adamları hep istemiyorlar sanıyor biraz da hor görüyordum. ancak günün sonunda itiraf etmeliyim ki ben de tutunamıyorum.
devamını gör...
çocukluk
ınsan psikolojisinin temelini oluşturan dönem. çocuklukta yaşanan iyi kötü her şey kişinin gelecekteki tüm yaşantısına yansıyor.
devamını gör...


