1859-1935 yılları arasında yaşamış, amerikan empresyonist ressam.
eserlerinde şehrin günlük hayatından kareleri broadway and 42nd street (1902), notre dame cathedral, paris (1888),
kırsal ve deniz manzaralarını the south ledges, appledore (1913), coast scene, isles of shoals (1901),
ve çok çok güzel çizilmiş çiçekleri görüyoruz. the water garden (1909),room of flowers (1894)
resimleri bana claude monet'yi hatırlatmakla beraber renklerin pastel tonları, çizdiği çiçeklerin ve manzaraların güzelliği baktıkça insana huzur veriyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel summer evening, paris (1889)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel poppies on the ısles of shoals (1890)

tüm eserlerini incelemek isterseniz buradan
devamını gör...

bu tam olarak ben. hayatımdaki en alakasız insanların tavırlarında bile bir anlam arıyorum, tabii durum böyle olunca habire üzülmek kaçınılmaz oluyor.
devamını gör...

temizlik yapacağım dostlarım.*
devamını gör...

snoopy'nin sahibi,tişörtü ve iki tutam saçı bir başka sevimli velet.
devamını gör...

tadına bakar.
devamını gör...

ak partili değilim ama cümlesiyle başlayan cümlelerdir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sohbet ortamı ya da kişiden kişiye değişmekle beraber;

genelde;
peki, tamam,
hayırlısı olsun,
oldu o zaman,
evet, anladım...
gibi cümleler en etkili sohbet bitirme yöntemidir...
 
haa! kimisi kafa atar, kimisi "el fatiha" der, kimisi de başka bir şey yapar; onu bilmem!..
devamını gör...

avrupa'ya yaptığı seyahatin ardından ülkesine döndüğünde mehmet akif ersoy'a sorulan "nasıldı?" sorusuna karşın,
topraklarımızdaki içten çürümeyi ifade eden sözdür.

ayrıca;

"alem aldatmaksa maksat aldanan yok nafile"

cümlesini de aynı şair "müslümanlık nerde" şiiri ile yozlaşmakta ve kendi benliğinden ve dininden uzaklaşanlara seslenmiştir.

o günlerden bu günlere halk ve devlet içinde yönetim sistemi değişmiş olsa da, vaziyet iyileşmemiştir. yine aldatmada müslüman olmayanlardan daha öndeyiz.
ve yaptığımız işlerinde kalitesi ortada.

ülkemizde bir kesim oktay sinanoğlu'nun tabir ettiği gibi "sahte aydın" olarak yaşamakta kendi benliğinden iğrenmekte ve batıya karşı kompleks barındırmaktadır ve tabiki bu kesimin birşey üretmesi, geliştirmesi, medeniyet inşa etmesi beklenemez bu en basit sömürülecek insan tipidir.

diğer kesim ise batılılardan tiksinip kendi özü ile ilgili çıkış yolları ararken, iyi duygularını manipüle eden üçkağıtçı siyasetçiler tarafından koyun gibi sürüklenmiştir.

ve ülkemizin içindeki bu iki haklı olmayan taraflar birbiri ile kavga içindeyken ülkenin aydın ve varlıklı kesimi ülkeden uzaklaşır

işimiz hem çok zordur çünkü bu kavgayı bitirmek imkansız gibidir. "iki tarafında cahilliğinden kıvrandığı savaşı"

hemde çok kolaydır ülkemiz tarihi ve coğrafyasının yardımı ile azıcık parlasa gelecek vadetse, tüm orta doğunun aydınları ve varlıklıları, batıdaki varlıklı ve aydın türkler, ve bunun sonucunda dünyanın tüm aydınları, bu topraklara göçe başlayacaktır.

önemli olan sulh ortamının tahsis edilmesidir.
devamını gör...

yeni video paylaşmış, iki gözümün çiçeği...
e: dakika 18:00 utançtan ölebilirim. maria o korkunç kitabı okumayı nasıl başardın?
devamını gör...

akşama doğru bir 20 dakika uyudum. şimdi daha hiç uyuyamıyorum ya. bir enerji geldi ki anlatamammm.
devamını gör...

kıvırcık. *
devamını gör...

trafik polisinin(bilge zobu)hastanede metin'e başhekimin odasını sorduğu sahne gülmekten komaya sokar.
devamını gör...

bu zamana kadar bir tek yazarın dahi, bireysel bir sebepten uçurulmadığı sözlük.
uçurulan yazarlar için yönetimin sözlük genelinde, açıklama yapma zorunluluğu olmayan sözlük.
gerekçesini her zaman uçurulacak ya da uçurulmuş olan yazar ile paylaşan sözlük.
burayı kendi oyun bahçesi olarak gören, tuhaf amaçlar güden ve bilhassa sözlük'ü tehdit eden hiçbir yazarı barındırmayacak olan sözlük.

aynı zamanda;

kafa sözlük formatı ve kuralları / madde 26 :

kafa sözlük yazarlarının moderasyona talepte bulunarak, kendi nickaltını gizletme hakkı saklıdır. sözlükten uçurulan yazarların nickaltları başıboşlara taşınır, ceza almış yazarların nickaltları ceza süresi sona erene kadar başıboşlarda kalır.
devamını gör...

rüzgar, bize özgürlük getir.
devamını gör...

erkekler olarak beğendiğimiz kadının saçını çekiyoruz, ya da sevdiği bir şeyini alıp yardır yardır kaçıyoruz.
devamını gör...

anlıklarla yettim dediğim.

o çiçekler ki filizlenip başını göğe kaldırdı...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

uzun zamandır yoktum biri demiş öldü, şimdi yazsınlar kral geri döndü...

şaka la şaka. dönüyorum ama reel hayatıma.

ulan günlerdir yok olmak niyetiyle yazdıklarımı siliyorum. sil sil bitmedi, hakikaten uzun uzun kafa şişirmişim. (burada bir gülücük var.)

ben ne yazmışım?

içinde ufak tefek insanlık öğütleyen hikayeler.
sağda solda okuduğum kendi seanslarımda yaşadığım birine faydası olur belki diye oluşturduğum psikoloji konulu içerikler.
azıcık komikli,amcamlı,kadri abili, orhan abili anılar.
eşim, bebelerim.
toplamında kimseye zararı olmayan duygularım, düşüncelerim.

en son olarak da burada gördüğüm zorbalığa ilişkin bir yazı.

ayıp mı etmişim? utanmayı gerektirecek bir şey mi yapmışım? bilemedim, belki etmişimdir.

peki başka ne olmuş?

en temel vazifesi okumak olan
modaretör durumum yoktu okuyamadım demiş.
en temel vazifesi objektif olmak olan modaretör yönetimin attığı yazarın nickaltında gitmiş yas tutmuş.
hiç tanımadığım biri seni sevmiyorum seni seveni de sevmiyorum yazmış. bir saat olayın yanlışlığını tartıştığım sözde ikna olan yazar akşamına kadın bir yazarın nickaltını bombalamış, uyarmışım utanma belasına silmiş.
öteki benlen dalga geçmiş.
beriki zorbalığa devam etmiş...

umrumda mı? kesinlikle hayır. vallahi billahi ben yine yazmaya devam edecektim. bunlar silmeye de gitmeye de inanın sebep değildi. ki karşıt görüşlü kaç yazarla görüştüm olayın yanlışlığını anlattım kim ne anladı bilmiyorum. saygı çerçevesinde yazıştık. modaretörün yaptığı da beni bağlamaz, oda sağolsun. velhasıl ben o yazı yüzünden felan toplamadım valizi. kızmadım bile kimseye. içerisinde küfür, hakaret vs. olmadığı sürece düşüncelere saygı duymak lazım.

ne tatava yaptın hoşşik ne demeye siliyon o zaman koleksiyonu?

gelin niyesini söyleyeyim ben size.

beni, buraya nokta dahi faydası olmayan üstüne kaç tane yazarı kaçıran biri gecenin bir yarısı mesajıyla rahatsız etti ve benim dışarıya açılan tek penceremin önüne pisledi. yönetime de durumu izah ettim sağolsunlar anlayışla karşıladılar ellerinden gelen yardımı yaptılar.

ki güneş'i tanıyanlar az çok bilir öyle çabuk sinirlenmez sabrı çoktur. bakın evliyim iki evladım var ve bu benim kaldırabileceğim bir şey değil. ayrıca yönetim bu insana bir şey yapılamayacağını z kuşağının bu şekilde ileteşim kurduğunu söyledi. daha önce de oldu ufak tefek umursamadım. şikayet ettim geçtim. burası anonim bir mecra bunlar oluyor ve olacak kimseyi suçlamıyorum. herkes kendinden sorumludur kötü söz sahibinindir. rahatsızlık vermek isteyen her türlü verir.

ama tekrar söylüyorum üstüne basa basa söylüyorum bu yazarın yaptığı benim kaldırabileceğim bir şey değil. bu saatten sonra azıcık kafam dağılsın diye oturduğum yerden başıma iş açmak, sinirimi bozmak istemiyorum. bebeler tüm kotamı dolduruyor zaten.

şunu da belirteyim ben kimseden taraf olmadım. yine yazayım; beni kimse kurmadı. bir yanlış gördüm ve bunu sıklıkla gördüm. yine söylüyorum hep söyleyeceğim. kötülükten kimseye hayır gelmez. burası sanal da olsa topluma açık bir yerdir. yanlış kime yapılırsa yapılsın yanlıştır. yahu daha ne diyeyim ayıptır işte ötesi var mı?

bu bilgiler ışığında çok sevdiğim defterimin son sayfasını karalayıp penceremi kapatıyorum. zira burada kalırsam aynı samimiyet ile yazabileceğimi düşünmüyorum. süte sinek düştü bir kere ve ben sinekli yoğurt yiyemeyeceğim. hakikaten çok rahatsız oldum. beni rahatsız eden yazara da ruh sağlığı diliyorum. o da sağolsun ne diyeyim. zira yaptıklarını aklı selim biri kesinlikle yapmaz.

yine söylüyorum ben vicdanımın sesini dinledim, siz de öyle yapmaya gayret edin. iyilikten kimseye zarar gelmez. bugüne kadar yazdıklarımı okumaya değer bulan, zaman ayırıp okuyan herkese çok teşekkür ederim. çoğunu sildiğim için de hepinizden özür dilerim duygum ve düşüncelerim burada kalsın istemiyorum. hepiniz sağolun varolun.

hadi bakalım yine bir ruhunuza canınıza sağlık yapıştırayım buraya. hoşçakalın.
devamını gör...

çocukluğumuzda yaşadığımız problemlerin şu anki seçimlerimizi etkilemesi kaçınılmazdır. özgüvenimizin oluşumu da çocukluğumuza bağlıdır aslında. eğer özgüven problemi yaşıyorsak, hayatımıza flashback(geri dönüş) yapıp iç hesaplaşmamızı iyi yapmamız gerekiyor. kendine güvenmek ancak kendini bilmekle olur. içinizdeki çocuğa kulak verin onun size söylemek istediği çok şey var.
devamını gör...

ön ek: (bkz: bu tarz iktidarlar seçimle gitmezler başlığının cem uzan açıklamasına dönüşümü)

cem uzan'ın dikkat çekici tespitidir.


"bugün iktidarın koalisyonla bile yüzde 40’ı bulma ihtimali yok. bunu herkes gibi iktidar da biliyor. cumhurbaşkanı erdoğan kaybedeceği bir seçime gitmez. 2023’te 5 sene doluyor. o gün seçim olmadığını varsayın. bir kararname yayımlarlar, iki sene ertelerler... itiraz merciiniz neresi? belediye seçimlerini iptal ettiren yüksek seçim kurulu mu? bu tarz iktidarlar seçime gelir, seçimle gitmezler. seçimle gideceklerine inanmıyorum."


kaynak
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli portakal radyo renk modu online yazarlar kütüphaneden kitap talep et kulüpler normal sözlük rehberi puan tablosu sıkça sorulan sorular yönetim kadrosu istatistikler iletişim