susmak asalet değil, erdemdir diye bağırıp çağırmak istediğim başlık.

bir de susturmak var. böyle kodun mu lafı susarlar. susturmakta asalettir o zaman.
devamını gör...

olması gerekendi ve oldu.

şahsın açtığı başlık şöyleydi:

(bkz: selanikten adam çıkmaz)

başlık silindi, yazar uçuruldu.

teşekkürler moderasyon.
devamını gör...

eski adıyla 'velosipet'tir *
bu kelime de 'velocity'den gelmekte.
velocity ise 'hız' anlamında.
zaten hız vektörünün v'si de bu velocity'den gelir tam olarak.*
devamını gör...

pentagram
devamını gör...

kıyamam üzmeyin böyle insanları.. nasıl bir baskıyla büyüdüyse, sürekli hata yaptığını düşünüyordur.
devamını gör...

ne için yaptığını bilmediğim ve ilgilenmediğim ağlamadır.
ama anlattıkları gerçektir, ağlanacak kadar da vahimdir.
o dönem üniversitelerde bunlar yapılmasaydı vatandaş akp’ye bu kadar sarılmazdı.
şimdi de güç akp’nin elinde, onlar da bilmelidir ki yapılan haksızlıklar bir gün patlar.
mazlumun ahını almamak gerekir.
devamını gör...

son zamanlarda patlak veren ve ekşi sözlüğe de taşınmış olaylar hepimizin malumudur. bu sebepten bu olayları tekrardan özet geçmenin pek bir anlamı yoktur. neyse bu olaylar silsilesinde vardığım sonuç ise başlıkta belirtmiş olduğum durumdur. spawn isimli yazarımız hayatımızdaki en temel özgürlüklerinden birisi olan malafat görme özgürlüğünü kullanmak istemiş ve de bu özgürlükten de 8000 tanımlı yazarımız sayesinde yararlanmıştır. burada spawn isimli yazarımızın yapmış olduğu yanlış ise bu 8000 tanımlı yazarımızın kuyusunu kazmaktır. kendisinin yapması gereken bu yazara teşekkür edip çiçek göndermesiydi ama o bu yolu tercih etmiş bulunmaktadır. sonuçta, insanlar kendi vermiş olduğu kararlardan sorumludur değil mi?

bu olay ayrıca bize malafatların daha fazla gün yüzüne çıkması gerektiğini göstermiştir. malafatlar günün pek çok saatinde insan içine çıkmamaktadır. malafatların daha sık avlu izinlerine benzer bir şekilde hava alması gerekir. malafatlar üzerinde kurulan bu tahakküme çok karşı olduğumu belirtmek isterim. ayrıca hepimizin bildiği üzere batıda malafat görme hakları oldukça ilerledi ve ilerliyor. bu hak aynı zamanda batı ile olan entegrasyonumuz için de oldukça kritiktir.

sonuç olarak, spawn kardeşimiz oldukça idealist bir tutum takınıp özgürlüğünün peşinden gitmiştir yani hakkını aramıştır. bu sebepten dolayı linçlenmesini çok yanlış buluyorum.

edit: bir de spawn çok efendi yazardı ama fena bir kusuru vardı. kafa sözlük yazarları kendisine gereğinden fazla güveniyordu. ah be spawn pek çok kişiyi hayal kırıklığına uğrattın.

bak işte oluyor mu böyle:
#1247698
devamını gör...

kendisine i run each teen me diyesim geliyor her nickini* gördüğümde.

ayrıca lütfen: (bkz: eski dostlar eski dostlar)
devamını gör...

beğeni ve fovori butonundan ziyade okundu butonuna ihtiyacı olan sözlüktür.
daha önce de söyledik bunu.
kabul ediyorum çok işe yarıyor bu durum sözlüğün çarkı çok iyi dönüyor, maşallah allah nazardan saklasın.
ama bu beğeni olayı milleti şaşkına çevirdi.
önemli olan tanımın kendisi bu noktada yazar değil.
söz konusu yazarın tanımıdır oylanmayı hak eden.

karma puana etkisi olmayan bir okundu butonu gelsin bakalım hangi yazar ne kadar okunuyor görelim.

upuzun tanım yazan yazarlarımız var, ben ne yapayım yazarın kendisini. sağlıklı huzurlu mutlu bir ömür geçirsin o ayrı ama ben tanımı için okuyorum.

geçenlerde bir yazar bana mesaj attı. sen nasıl benim tanımımı beğenirsin diyor bana. eleştirdiğim bir yazardı ve beğenim onu şaşırtmıştı.

sözlüğümüzde tanımlar hak ettiği değeri henüz bulmuş değil kanaatimce ve bir okundu butonu olsa işe yarayabilir.
devamını gör...

anlık
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ülkede tayyip erdoğan gibi kafalar var. eleştiriye bu denli tahammülsüz olmanız skandalı karşısında şaşkınım.
olur ha eksi butonu gelirse, intiharlar yaşanacaktır.
demedi deme ibrahim!
devamını gör...

sorular hep çalışmadığım yerden çıkıyor.
devamını gör...


charles dickens, belirli koşullar sağlanmadığı sürece üretken olamıyordu. öncelikle mutlak sessizliğe ihtiyaç duyuyordu; evlerinden birinde, sesin içeri girmesini önlemek için çalışma odasına fazladan bir kapı takılması gerekmişti. çalışma odasının da titizlikle düzenlenmesi gerekiyordu. yazı masası bir oencerenin önünde yer almalı, üzerine kaz tüyü kalemler mavi mürekkepten oluşan yazı gereçlerinin yanı sıra birkaç süs eşyası yerleştirilmeliydi: taze çiçeklerle dolu küçük bir vazo, büyük bir mektup açacağı, üzerinde tavşan oturan altın yaldızlı bir yaprak ve iki bronz heykelcik.
çalışma saatleri sabitti. en büyük oğlu hiçbir şehir katibinin onun kadar sistemli ve düzenli olmadığını hatırlıyordu. sabah yedide uyanıyor, sekizde kahvaltı ediyor ve dokuzda çalışma odasında yerini almış oluyordu. ikiye kadar orada kalıyor, ailesiyle öğle yemeği yemek üzere kısa bir ara veriyordu. bu esnada genellikle hipnoz etkisi altındaymış gibi görünüyor, yemeğini mekanik bir biçimde yiyip neredeyse tek kelime etmeden aceleyle masasının başına dönüyordu. kısa bir çalışmadan sonra üç saatlik bir yürüyüşe çıkıyordu. altıda akşam yemeği yedikten sonra, gece yarısı odasına çekilene dek geceyi ailesi ya da arkadaşlarıyla geçiriyordu.


(bkz: günlük ritüeller mason currey)
devamını gör...

her yarım saatte bir tjk tv kanalı açılıp bir 3-5 dakika bakıldıktan sonra trt müzik kanalına geri dönülen birahanedir.
devamını gör...

çocuklarda okuyabilir ama kesinlikle çocuk kitabı değildir.

"hayvanlar eşittir diğerleri daha eşittir. herkesin özgürlüğü bidir" bunlar (bkz: instagram) sözleri ve (bkz: youtube) populer video yorumlarıdır. bu kısmı geçelim.

kitap, dönemin toplumsal yapısını, insan ilişkilerini vs... anlatmamaktadır. doğru anlamak, doğru bakmak lazım. bu kitap (bkz: janjan) lı kapağı yüzünden değil yazarın hayal kırıklığına uğradığı ve tabiri caizse kırıldığı sosyalizme kızgınlığını anlattığı için baş yapıttır. büyük ses getirme sebebi aslen budur. (hele hayvanlarla faşizmi anlatmış diyenler var ki kafa sözlükten önce mutlaka türkçe sözlük okumalıdırlar.)

hayvan çiftliği (bkz: sosyalizm) ve dolayısıyla (bkz: komünizm)e yapılmış çok ağır bir eleştiridir. (bkz: sscb) (bkz: george orwell) ezilen hayvanların devrimle başa geçmesinin ardından gücü eline alan devrimcilerin nasılda kapitaliste evrildiğini gözler önüne sermektedir. birileri eşek gibi çalışmakta, birileri köpekleri eline alıp kapitalistleri mumla aratmaktadır. kitabın final sahnesinde yoldaş domuz, çizmelerini çekip insanlarla pişpirik oynamaya karar götürmektedir işi. halbuki yoldaş at dışarıda eşek gibi çalışıyor. ne ala memleket. "hani sosyalisttik. kardeş... hani eşittik. hani bizim devrimimiz eşitlik üzerineydi" diye sormadan okunan bir hayvan çiftliği okunmuş sayılmaz. hayvan çiftliği kitabına başyapıt deyipte ben sosyalistim diyenleride şaşkınlık içinde izlemekteyim.

bu tavır, "ankara havaları leş gibi, dinleyen maldır." deyip (bkz: oğuz yılmaz) -allah rahmet eylesin.- müptelası olmaktan farksızdır.

not: ankara havası candır. dinledim, dinliyorum, dinleyeceğim. teşbihte hata olmaz.
devamını gör...

çok fazla kaktüs*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir penaltı kaçıran forvet, o gün için maçın seyrini değiştirememiş olabilir....
amma forvet olmayı bırakmaz, önündeki maçlara bakar, daha çok gol kovalar. sonuçta averajlar önemli, o kadar önemli ki yıl sonunda şampiyonluğu etkileyecek derecede....
devamını gör...

bu zihniyeti biliyorum, çok tanıdık. gerçekten korkunçsunuz daha da ötesi iğrençsiniz.
devamını gör...

1984 yılında yayınlanmaya başlayan bir çizgi dizidir. yönetmeni john kimball olan çizgi dizi bir süre türkiye’de de yayınlandı.

biraz transformers ve knight rider karışımı bir hikaye olan turbo teen brett mathews’un yaşadığı talihsiz bir kaza sonucu başına gelen tuhaf bir olay ile başlıyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

brett kırmızı spor arabası ile - yanlış hatırlamıyorsam bir pontiac - amerikalı tavırlarla takılırken bir yıldırım fırtınasına yakalanır ve bir ışıma sonucu ısındığı her an kendi arabasına dönüşmeye başlar.

elbette ki bu tür güçler kazanan her amerikalının yapacağı gibi o da bu gücünü iyilik için harcayan bir kahramana dönüşür.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

benim aklımda kalan sahne de şöyle dizi ile ilgili. brett, arabaya dönüşebilmek için ya üzerine sıcak bir şey döker, ya da çok sinirlenmesi gerekir. bir bölümde bu ikisi de olmayınca hollywood sarışını tipli kız arkadaşı brett’i öper ve kızın ateşine yanan brett arabaya dönüşüp önce düz duvara tırmanır sonra da kötüleri yakalar. kolej bebesi olan brett sonraki ve önceki hikayelerde her bölüm ateşlenmek için başka bir yöntem kullanır. dizinin en heyecan verici anı brett’in bu sefer arabaya nasıl dönüşeceğini beklemekti.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

çok iyi bir çizgi dizi değildi belki ama benim için önemliydi o zamanlar.
devamını gör...

ali kıran baş kesen elma kurdu
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim