1874 yılında kırcaali savcısı ahmet vasıf efendi’nin oğlu olarak edirne’de dünyaya gelen, tam adı mehmet talat olarak bilinen, ittihat ve terakki cemiyetinin kurucularından ve liderlerinden olan büyük devlet adamıdır.

henüz 21 yaşındayken ikinci abdülhamid istibdatına karşı onurlu bir mücadele yürüten jön türkler hareketine katılmış, bu faaliyetlerinden dolayı tutuklanarak selanik’e sürgüne gönderilmiş ve burada posta idaresinde memur olarak çalışmaya başlamıştır.

1906 yılında ittihat ve terakki cemiyetinin kurucuları arasında yer almıştır. 1908 yılındaki ikinci meşrutiyet'in ilanından sonra ittihat ve terakki partisi’nden edirne milletvekili seçilerek meclis-i mebusan üyesi olmuştur. örgütçülüğü ve liderlik karizması ile kısa zamanda teşkilatın en önemli liderleri arasına girmiştir.

mehmet talat’ın ittihat ve terakki cemiyeti için anlamını ziya gökalp’ın dizelerinde görmek mümkündür;

‘’sen candan birleştiren bir ruhsun…
vicdanını sende görür cemiyet:
necat teknesidir. sen nuhsun,
sen olmasan öksüz kalır bu millet”


ikinci abdülhamit’in tahttan indirilmesi için alınan kararın en ateşli savunucuları arasındadır. 1913 yılında ittihat ve terakki’nin kamil paşa hükümetine karşı düzenlediği meşhur bab-ı âli baskını’nın organize edilmesinde önemli rol oynamıştır.

1913 yılından itibaren harbiye nazırı enver, bahriye nazırı cemal ile birlikte dahiliye nazırı talat olarak osmanlı imparatorluğu’nun dış ve iç politikasını belirleyen üç adamdan biridir. enver paşa ve cemal paşayla birlikte osmanlı’nın almanlar ile birlikte birinci dünya savaşı’na girmesinde etkili olmuştur.

1915 yılında hem itilaf devletleri’nin hem de rusya’nın kışkırtmasıyla başlayan doğu anadolu’daki ermeni isyanlarını bastırmak için mücadele etmiştir. etkisi bugün bile hissedilen, ermeni diasporasının soykırım yalanıyla üstünü örtmeye çalıştığı ermeni ihanetini engellemek için ermeni tehciri’nin başlatılmasını sağlayan ünlü 24 nisan 1915 kararlarını yayınlamıştır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

1917 yılında said halim paşa’nın sadrazamlıktan ayrılması üzerine padişah mehmet reşat tarafından sadrazamlık görevine getirilmiştir. osmanlı devleti’nin birinci dünya savaşı’ndan yenik çıktığını tescilleyen 30 ekim 1918 tarihli mondros mütarekesi’nin imzalanmasından 20 gün önce bu görevinden istifa etmiştir.

1 kasım 1918’de ittihat ve terakki genel kongresinde siyasetten çekildiğini açıklamış, enver ve cemal paşalarla birlikte bir alman denizaltısına binerek yurdu terk edip berlin’e yerleşmiştir.

1915 olaylarından dolayı ermeni taşnak cemiyeti’nin en öncelikli hedefi olan talat paşa, 15 mart 1921 tarihinde rus ve ingiliz istihbaratının yardımıyla ermeni taşnak örgütünden olan iran asıllı ermeni terörist solomon teilirian tarafından evinin sokağında arkadan başına sıkılan bir kahpe kurşunla şehit edilmiştir. ermeniler bu katilin ermenistan’da heykellerini dikmişlerdir.

mustafa kemal atatürk’e talat paşa’nın şehit edildiği haberi geldiği zaman,

“vatan büyük bir evlâdını, inkılâp büyük bir teşkilatçısını kaybetti” diyerek ardından gözyaşı döktüğü bilinmektedir.

anadolu’nun bugün türk yurdu olmasında en büyük kahramanlığı gösteren, ittihat ve terakki’nin bu vatansever yiğidinin ardından türk gençlerine şu sözleri miras kalmıştır.

''beni bir gün sokakta vuracaklar. alnımdan kan akarak yere serileceğim. yatakta ölmek nasip olmayacak. ziyanı yok, varsın vursunlar. vatan, benim ölümümle bir şey kaybedecek değildir. bir talat gider, bin talat yetişir!''

aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kaynakça
bilimveutopya.com.tr/inkila...
turksandarmenians.marmara.e...
www.agos.com.tr/tr/yazi/113...
www.biyografya.com/biyograf...
devamını gör...

(bkz: oldu)
devamını gör...

hastalıklar ve ilaçlar. maşallah herkes doktor herkes eczacı ve alternatif tıp uzmanı. çocuğum olmuyor dersin hemen sana bir kür önerirler, kanser hastasına kemoterapi alma sakın diyip bitkisel tarifler verirler, antidepresan kullanıyorum dersin sakın kullanma bırak derler. derler de derler. demezler ki 'aman ben tıp okumadım, bu işin eğitimini almadım, hastalıklar ve ilaçlar hakkında bir fikrim yok yorum yapıp insanları yanlış yönlendirmeyim' demezler.
devamını gör...

devamını gör...

beğenmek, başlıklara tıklamak işkence gibi. 3 saniye bekleyemecek kadar tahammül kalmamış. fakat bu, sözlüğün bugün yavaş olduğunu değiştirmiyor.
devamını gör...

köroğlu ile özdeşleşen tüfek icat oldu mertlik bozuldu dizesinin yer aldığı kastamonu yöresi türküsüdür.
devamını gör...

fransız yazar pierre boulle'un la planète des singes kitabından uyarlanan film ve dahi film serisi.

orijinal serinin bütün filmleri kronolojik sırayla: planet of the apes* (1968), beneath the planet of the apes* (1970), escape from the planet of the apes* (1971), conquest of the planet of the apes* (1972) ve battle for the planet of the apes* (1973) şeklindedir.

bu serinin ardından 2000'li yıllarda yeniden yapılan bir ikinci serisi de vardır. ayrıca televizyon dizisi, animasyonu ve bilgisayar oyunları dahi var imiş.

(girinin geri kalanında 1968'de yayınlanan ilk filmden bahsedilecektir.)

planet of the apes, bir uzay görevi için bilinmedik bir gezegene iniş yapan bir grup astronotu konu edinir. bu astronotlar, gezegende konuşamayan ilkel insan kabileleri ile bilişsel yetenekleri gelişkin ve böylece kendilerine bir uygarlık inşa edebilmiş olan maymunlarla karşılaşırlar. fakat bir sorun vardır: maymunlar her ne hikmetse insanlardan hiç hazzetmemektedirler.

aslında, film, muhteşem bir hiciv örneğidir. gözlerinin önündeki evrim gerçeğini kabullenemeyen (ya da kabullenmek istemeyen) zamane bilim insanlarına ve yöneticilerine alenen saldırılır. inançlarının gerekliliklerini yerine getirecekler diye bilim insanlığı niteliklerini unutan ve mevzubahis her neyse aksini kanıtlamaya çalışmak yerine çocukça görmezden gelmeyi seçen sözde bilim insanlarını hedef alır. zira bilim, inancınız her ne olursa olsun, gözünüzün önünde bir gerçek varsa öncelikle görmek, kabullenmek ve açıklamak; ancak bundan sonra aksini ispat etmeye çalışmaktır. zaten bütün bunların maymunlar üzerinden anlatılması da ister istemez çok eğlenceli bir alegoriyi beraberinde getirir.*

bununla ilgili olarak, filmin en güzel sahnesini de takdim edeyim: üç maymun!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

peki anlatmaya çalıştığı şey bununla mı sınırlıdır? hayır değildir.


filmin ilerlemesi ve finaliyle birlikte, aslında çok da uzaklarda bir gezegende olmadığımızı, şu bizim soluk mavi nokta'da olduğumuzu anlarız. meğerse hep korktuğumuz şeyi nihayet başarmış ve nükleer bir felaketle türümüzü yok etmiş, kalanları da insanlıktan çıkarmışız. maymunların yöneticileri ise bunu başından beri bilmekteymiş. insan denen hayvandan korkulması ve olabildiğince kontrol altında tutulması gerektiği, tam da bu yüzden dinlerine tesir etmiş.

böylece çıkarımlarımıza bir yenisini daha ekleriz: filmin başından beri "ulan şu maymunlara bak ya ahaha" diye dalga geçtiğimiz maymunlar aslında haklıdır. biz insanlara acıyıp, onların tarafını tutarken; aslında yanlış tarafta saf tutuyoruzdur.


bitti mi? bitmedi!
linda harrison (nova) pek güzel. nazar değmesin. gerçi değmiştir şimdiye kadar.*

ve son olarak da, bir konuyu çözelim: bu film dikkat çekici miktarda hollywood klişesi içerir. hâlâ izlememiş olan varsa*; eski filmlerden hoşlanmıyorsanız* ve özellikle bünyeniz klişeye karşı alerjik reaksiyon gösteriyorsa* izleyip izlememek size kalmış. "ya una nocte, bize bir film önerdin, bu nedir böyle be kardeşim?" demeyin sonra.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yalnızlığa damgasını vurmuş asil tek sayılardır. lakin 2 hariç.
t: asal sayıların bahsinin geçtiği başlık.
devamını gör...

cevabı evet olan sorunsal. alman arkadaşım andreas aradı geçtiğimiz gün. dedi ki "2 dünya savaşını da başlatıp kaybetmemize rağmen dünyanın en güçlü 2-3 ekonomisi arasında olsak da sizi deli gibi kıskanıyorum" andreas are you sure? dedim. hemen yazdı: "ya o yollarınızda arabayla gezmenin tadını burda hiç alamıyoruz, türk olmak istiyorum" dedi.

işte görüyorsunuz nasıl da kıskanıyorlar bizi. bay kemal bilmez tabi.
devamını gör...

tutankamonun laneti olduğum için benden korkan yazar. * ama ben kendisini seviyorum. yaratıcı tanımlarıyla ilgiyle takip ettiğim yazardır. heil vanderwaals!
devamını gör...

herkes sormak en yakın arkadaşı nasıl kaydetmek, ama kimse sormamak yiidin en yakın arkadaş olmak?
devamını gör...

bu sefer süper iyilerin değil süper kötülerin başrolde olduğu ve evet dünyayı kurtardıkları dc comics uyarlaması. film aldığı olumlu yorumlardan daha fazla kötü eleştiriler aldı ve ben de sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim; imdb'de 10 üzerinden 7,2 almış ama bonkör davranılmış. benim puanım taş çatlasın 6.

filmde şehrin bilinen (ve tutuklu) en tehlikeli suçluları var olan bir krizi çözmeleri için bir araya getiriliyor. eğer sorunu çözebilirlerse iyi. sorunu çözmeye çalışırken ölürlerse eh o da iyi. yani yetkililer için bir win win durumu. konsept güzel, karakterler muhteşem, oyuncular iyi. buna rağmen filmin içine edilebiliyor muymuş görmüş olduk. önce izlemeyenler için fragmanı şuraya bırakalım daha sonra eleştirilere geçelim:



elbette filmle ilgili en büyük eleştirilerin kaynağı jared leto tarafından canlandırılan joker karakteri oldu. gelmiş geçmiş en nefret edilen joker ödülünü alan leto bu durumla ilgili yönetmeni ve kurgu ekibini suçlayarak neredeyse bir film daha çıkacak kadar sahnesinin olduğunu ve hepsinin çıkartıldığını iddia etmişti. aslında kendisi bu rol için metot oyunculuğu uygulamış. ekiptekilere (kullanılmış prezervatif gibi) garip şeyleri hediye olarak gönderen leto, filmdeki sevgilisi harley quinn'e de bir lağım faresi hediye etmiş. harley quinn'i canlandıran margot robbie ile aralarındaki çekimin daha gerçekçi olması için de birlikte oynadıkları sahneleri hiç prova almamış. maalesef yine de adını joker'i efsanevi canlandıran jack nicholson, heath ledger, joaquin phoenix gibi oyuncuların arasına yazdıramadı.

benim için filmin en saçma tarafı ise bir grup "kötü" adamın binanın girişinde birbirlerini (ve arada kaynayacak bilimum insanı) kesecek durumda iken çatıya çıkana kadar "hayır onu vuramam..." "siz benim ailemsiniz!" "bir ailemi daha kaybedemem!" "sen dur ben kendimi öne atayım" triplerine girmeleri...
tamam bina gökdelen de, olm manyak mısınız lan. sanki üç senede çıktılar çatıya kadar. 15 dakikada ne ara aile oldunuz, ne ara birbirinizi kollayacak hale geldiniz. anasını babasını kesecek süper kötü adamdınız lan siz.

neyse efendim zaten hepi topu 3 iyi yanı vardı benim açımdan;

1. harley quinn ablamız
2. the killing bittiğinden beri izlemeyi özlediğim joel kinnamancığım
3. soundtrackindeki bazı şarkıları

ha soundtrackini çok fazla dinlerseniz yollarda "i need a gangsta to love me better..."*, "you'll never know the psychopath sitting next to you, you'll never know the murderer sitting next to you"*, "i wanna chain you up, i wanna tie you down, i'm just a sucker for pain..."* diye dolana dolana geziyorsunuz. özellikle bazı muhitlerde yanlış anlaşılabilir. başınıza iş almayın. benden söylemesi.

boş zamanınızda şöyle kafa dağıtmalık aksiyon filmi olsun diyorsanız izlenebilir. onun haricinde bence zaman (ve sinemada izlediyseniz para) kaybı.
devamını gör...

dolmabahçe <3
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nicki aklıma bu fotoğrafı getiren taze yazarımız

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bebekliğimden birer hatıra..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

fotoğraftakini ben sananlar olmuş.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
almanya/freiburg şaka, şaka kastamonu
devamını gör...

çaresizlik. içi bambaşka hikayelerle doldurulabilecek bir kelime. fakat hikaye ne olursa olsun içindeki çaresizlik aynı hissiyatı yaratır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim