yazarların gözünden kendi hayatları
kayıyor efenim, durduramıyoruz.
devamını gör...
higgs bozonu
fermiyonlara kütle kazandırdığı düşünülen, 0 spinli parçacık.
higgs alanı ve higgs bozonu, genellikle birlikte anılan 2 kavram. bunları bir örnekle basitçe anlatmaya çalışayım.
bir salonda bulunan büyükçe bir grup insan düşünün. bunlar mesela bilim insanı olsun ve hepsi kendi aralarında sohbet falan takılıyor olsun. salonu ve içindekileri higgs alanı olarak kabul edelim.
bu sırada içeriye, mesela pek de ünlü olmayan bir futbolcunun girdiğini varsayalım. futbolcumuz kimse tarafından tanınmadığından dosdoğru bara gitti ve oturdu. kimse yoluna çıkıp "ooo hoş geldin!" falan demedi, yani kimseyle etkileşime girmedi. futbolcumuz, durgun kütlesi olmayan foton olsun.
fakat o da ne! odaya nikola tesla girdi. tüm bilim insanları merakla etrafına toplandılar, onunla bir şeyler konuşmak istediler. tesla salonda ilerledikçe etrafına daha çok kişi birikti ve artık o kalabalık arasından yürüyebilmek için daha fazla enerji harcamaya başladı. tesla, kütlesi olan herhangi bir parçacığı temsil etsin.
bu sırada salonun kapısında beliren gizemli biri, kapıya yakın duranlara yeni bir bilimsel gelişme hakkında bir şeyler fısıldadı. kapıya yakın olanlar "ne olmuş, ne olmuş?" diye sorarak oraya toplandı. konuyu duyunca yerlerine geri döndüler ve aralarında bunu tartışmaya başladılar. az önce kapıya yakın olmayanlar bu konuşmaları duyunca bu kez onlar "ne olmuş?" diye toplandılar. sonra onlar da yerlerine döndüler derken salonda böyle böyle bir sürü gruplaşma ve dağılma oldu. işte bu yer yer gruplaşmalar da higgs bozonunu sembolize ediyor.
futbolcu da, tesla da salona girmeden önce aynı değere sahipti ama salona girdikten sonra futbolcu yani kütlesiz foton "değersiz" kalıp etkileşmemeye devam ederken, tesla yani kütleli parçacık "değer" yani kütle kazanmış ve etkileşime girmiş oldu. ona bu kütleyi kazandıran şey de, ona değer veren higgs bozonu üyeleriydi.
bundan daha basit anlatımı varsa ben bilmiyorum.
higgs alanı ve higgs bozonu, genellikle birlikte anılan 2 kavram. bunları bir örnekle basitçe anlatmaya çalışayım.
bir salonda bulunan büyükçe bir grup insan düşünün. bunlar mesela bilim insanı olsun ve hepsi kendi aralarında sohbet falan takılıyor olsun. salonu ve içindekileri higgs alanı olarak kabul edelim.
bu sırada içeriye, mesela pek de ünlü olmayan bir futbolcunun girdiğini varsayalım. futbolcumuz kimse tarafından tanınmadığından dosdoğru bara gitti ve oturdu. kimse yoluna çıkıp "ooo hoş geldin!" falan demedi, yani kimseyle etkileşime girmedi. futbolcumuz, durgun kütlesi olmayan foton olsun.
fakat o da ne! odaya nikola tesla girdi. tüm bilim insanları merakla etrafına toplandılar, onunla bir şeyler konuşmak istediler. tesla salonda ilerledikçe etrafına daha çok kişi birikti ve artık o kalabalık arasından yürüyebilmek için daha fazla enerji harcamaya başladı. tesla, kütlesi olan herhangi bir parçacığı temsil etsin.
bu sırada salonun kapısında beliren gizemli biri, kapıya yakın duranlara yeni bir bilimsel gelişme hakkında bir şeyler fısıldadı. kapıya yakın olanlar "ne olmuş, ne olmuş?" diye sorarak oraya toplandı. konuyu duyunca yerlerine geri döndüler ve aralarında bunu tartışmaya başladılar. az önce kapıya yakın olmayanlar bu konuşmaları duyunca bu kez onlar "ne olmuş?" diye toplandılar. sonra onlar da yerlerine döndüler derken salonda böyle böyle bir sürü gruplaşma ve dağılma oldu. işte bu yer yer gruplaşmalar da higgs bozonunu sembolize ediyor.
futbolcu da, tesla da salona girmeden önce aynı değere sahipti ama salona girdikten sonra futbolcu yani kütlesiz foton "değersiz" kalıp etkileşmemeye devam ederken, tesla yani kütleli parçacık "değer" yani kütle kazanmış ve etkileşime girmiş oldu. ona bu kütleyi kazandıran şey de, ona değer veren higgs bozonu üyeleriydi.
bundan daha basit anlatımı varsa ben bilmiyorum.
devamını gör...
babaya söylemek istenip de söylenemeyenler
babama söylemekten çekindiğim bir şey olmadığını fark ettiren başlık.
devamını gör...
yalan olduğu bilinen sözler
her nasılsın diye sorulduğunda verilen "iyiyim" cevabı. iyi filan değiliz.
devamını gör...
kel başa şimşir tarak
daha fazla önem arz eden ihtiyaçlar varken, gösteriş uğruna önem derecesi düşük bir ürüne veya hizmete harcama yapmak. genellikle üçüncü şahıslar nezdinde kullanılır, doğrudan o kişiyle gelişen diyalogda söylenmez.
- abi bugün arabayı yeniledim, çektim krediyi gittim üst modelini aldım. eskisinden sıkılmıştım.
- !!!
............
-duydun mu? bizim ahmet arabayı yenilemiş.
-kel başa şimşir tarak. adamın giydiği gömleklerin rengi attı, gidip yenilerini almaz param yok diye.
- abi bugün arabayı yeniledim, çektim krediyi gittim üst modelini aldım. eskisinden sıkılmıştım.
- !!!
............
-duydun mu? bizim ahmet arabayı yenilemiş.
-kel başa şimşir tarak. adamın giydiği gömleklerin rengi attı, gidip yenilerini almaz param yok diye.
devamını gör...
bal porsuğu (yazar)
başlık altında , oldukça alakasız tanımlar görüyorum.
bir yönetici olarak, sözlüğümde böylesine akıcı ve doyurucu tanımlar üreten bir yazarı uzaklaştırmak zaten benim için de kolay bir karar değildi.
ancak, uzun bir açıklama geçmeden önce, sonda söyleyeceğimi başta söylemek isterim: kararımın arkasındayım.
bal porsuğu'nu discord'a kendisini ifade etmesi için davet de ettim, icap etmedi.
şimdi konuya gelelim.
sevgili bal porsuğu, sözlük için yapıcı eleştiri yaptı ve yönetim bundan dolayı uzaklaştırdı gibi bir anlayış oluşmuş, önce buna cevap vermek isterim.
+ bu sözlükte, kimse eleştiri yaptığı için uçurulmaz. kafa sözlük'ü bırakmak, kafa sözlük şikayet hattı, kafa sözlük vb. başlıklarda günde 50 tane eleştiri almaktayız. herkesin yaptığı eleştiriyi, bal porsuğu yapınca neden onu uçurma gereği hissedeyim?
kaldı ki, sözlüğe kattığı şahane işler ortada.
üzülerek söylüyorum ki bal porsuğu; gerçek ile alakası olmayan, gerçek olmadığını kendisinin de çok net bildiği safsataları, gerçekmiş gibi yazarlara anlatmıştır.
"ben yazmayı bıraktım, 3 haftadır yazmıyorum, siz de yazmayın bırakalım yazmayı" demiştir.
bu tuhaf tavrı da, kendisine girilen formata ve kurallara oldukça uygun olan nickaltını moderasyon ekibim silmediği için takınmaktadır.
örnek olarak, bu başlık altında da yazılan, lucifer adlı yazarın, özel mesaj ile sözlük kadınlarını taciz ettiği yönetimin de bu tacizleri bilmesine rağmen, lucifer olduğu için hiçbir şey yapmadığı bilgisi nasıl bir iyi niyet taşımaktadır?
hatta moderasyondan ayrılan arkadaşlarımızın da, bu sebeple moderasyonu bıraktığını, insanlara bilirkişi gibi anlatması ne derece masumdur?
bunların hepsi düpedüz yalan. giden hiçbir arkadaşımın bırakın lucifer'ı, sözlük ile alakalı bir şikayetten sebep gitmişliği bile yok.
burada kadınları taciz eden, hangi yazara izin verilmiştir? bu konudaki hassasiyetimiz yeterince net değil midir?
aranızda da, ne yazık ki özel mesaj ile tacize uğrayan yazarlarımız oldu. bir kimse bana, yaşanan bir taciz vakasında kadının yanında saf tutmadığımızı ve kadının yanında bir pozisyon almadığımızı göstersin, 6 aydır ilmek ilmek geliştirdiğimiz bu organizasyonu sonlandırmaya hazırım.
yoldaş benjamin franklin ile alakalı hiçbir kişisel meseleyi sözlüğe yansıtmam. birçoğunuz şahit oldunuz, bana burada o'cusun bu'cusunun dışına çıkılıp küfür dahi edildiği oldu, kişisel algılayıp kimseye prosedürün dışında bir işlem sağlatmadım, sağlatmam.
ancak, sözlüğün başındaki kişi olarak burayı korumak ile alakalı da temel görevlerim var.
yapmış olduğum bu davranış da, tam olarak bu güdü ile yapılmıştır.
sevgili bal porsuğu, nickaltına girilen nötr tanımlardan dahi rahatsızlık duymaktaydı. onun hoşuna gitmeyen bir tanımı sildirmek için elinden geleni yapmaktaydı. hiçbir şey yapamasa, farklı yazarlara onlarca defa şikayet ettirdi.
bunu birkaç defa tekrarladı. ancak onun nickaltına girilen son tanım için, farklı bir pozisyon aldık ve hiçbir şekilde silinmeyeceğini dile getirdik. tanım budur. #661883
bütün bu özel mesajlar ile algı yapmak, sözlüğü kötülemek, tuhaf ve çirkin iftiralarda bulunmak da tam olarak bu silinmeyen tanımdan sonra başlamıştır. o tanımdan günler öncesinde, sözlük ve moderatörler ile ilgili yazdığı mükemmel övgüler gelen kutumda durmaktadır.
özel mesajın gizliliğini esas alarak paylaşmıyorum, aksini dile getirecek olursa, ekran görüntülerini de paylaşabilirim.
nickaltına girilen tanım silinmeyince bal porsuğu, böyle garip ve kirli bir yolu seçti. hatta bir moderatörümü de aleni olarak tehdit etti.
bunun da ekran kaydı durmaktadır.
yoksa, ne yoldaş ne de yönetimden herhangi bir arkadaşım durduk yere, böylesine güzel içerikler üreten bir yazarı sözlükten uzaklaştıracak kadar manyak bir ruh haline sahip değil.
uzun lafın kısası, bu kadar dezenformasyon olduğu için konuyu şeffaf bir şekilde ele aldım.
sözlükte iki şeyin affı yoktur.
1- provokasyon
2- fake hesap.
bu konuyu daha fazla uzatmaya gerek duymuyorum.
kararım kesindir ve geri dönüşü yoktur.
başlık altında birkaç yazarımız, discord'a gelip konuyu benimle görüştü. oldukça da verimli görüşmeler oldu.
herhangi bir merakı olan, açıklamalardan tatmin olmayanlarımız var ise, özel mesaj yolu ile discord adresimi paylaşabilirim.
son olarak;
aktif yazar sayımız 5.100
aktif çaylak sayımız : 6.300
böyle bir popülasyona sahip mecrayı, cinsiyetçilikten ve trollden arındırmak için elimizden geleni yapmaktayız.
aktif olarak 5.100 adet yazarı olan bir mecrada, 20 adet troll sayalım desem, kaç kişi sayabilir bunu da bir değerlendirmenizi isterim.
kafa sözlük treni, yoluna hız kesmeden devam etmektedir.
saygılarımla.
benjamin amca
bir yönetici olarak, sözlüğümde böylesine akıcı ve doyurucu tanımlar üreten bir yazarı uzaklaştırmak zaten benim için de kolay bir karar değildi.
ancak, uzun bir açıklama geçmeden önce, sonda söyleyeceğimi başta söylemek isterim: kararımın arkasındayım.
bal porsuğu'nu discord'a kendisini ifade etmesi için davet de ettim, icap etmedi.
şimdi konuya gelelim.
sevgili bal porsuğu, sözlük için yapıcı eleştiri yaptı ve yönetim bundan dolayı uzaklaştırdı gibi bir anlayış oluşmuş, önce buna cevap vermek isterim.
+ bu sözlükte, kimse eleştiri yaptığı için uçurulmaz. kafa sözlük'ü bırakmak, kafa sözlük şikayet hattı, kafa sözlük vb. başlıklarda günde 50 tane eleştiri almaktayız. herkesin yaptığı eleştiriyi, bal porsuğu yapınca neden onu uçurma gereği hissedeyim?
kaldı ki, sözlüğe kattığı şahane işler ortada.
üzülerek söylüyorum ki bal porsuğu; gerçek ile alakası olmayan, gerçek olmadığını kendisinin de çok net bildiği safsataları, gerçekmiş gibi yazarlara anlatmıştır.
"ben yazmayı bıraktım, 3 haftadır yazmıyorum, siz de yazmayın bırakalım yazmayı" demiştir.
bu tuhaf tavrı da, kendisine girilen formata ve kurallara oldukça uygun olan nickaltını moderasyon ekibim silmediği için takınmaktadır.
örnek olarak, bu başlık altında da yazılan, lucifer adlı yazarın, özel mesaj ile sözlük kadınlarını taciz ettiği yönetimin de bu tacizleri bilmesine rağmen, lucifer olduğu için hiçbir şey yapmadığı bilgisi nasıl bir iyi niyet taşımaktadır?
hatta moderasyondan ayrılan arkadaşlarımızın da, bu sebeple moderasyonu bıraktığını, insanlara bilirkişi gibi anlatması ne derece masumdur?
bunların hepsi düpedüz yalan. giden hiçbir arkadaşımın bırakın lucifer'ı, sözlük ile alakalı bir şikayetten sebep gitmişliği bile yok.
burada kadınları taciz eden, hangi yazara izin verilmiştir? bu konudaki hassasiyetimiz yeterince net değil midir?
aranızda da, ne yazık ki özel mesaj ile tacize uğrayan yazarlarımız oldu. bir kimse bana, yaşanan bir taciz vakasında kadının yanında saf tutmadığımızı ve kadının yanında bir pozisyon almadığımızı göstersin, 6 aydır ilmek ilmek geliştirdiğimiz bu organizasyonu sonlandırmaya hazırım.
yoldaş benjamin franklin ile alakalı hiçbir kişisel meseleyi sözlüğe yansıtmam. birçoğunuz şahit oldunuz, bana burada o'cusun bu'cusunun dışına çıkılıp küfür dahi edildiği oldu, kişisel algılayıp kimseye prosedürün dışında bir işlem sağlatmadım, sağlatmam.
ancak, sözlüğün başındaki kişi olarak burayı korumak ile alakalı da temel görevlerim var.
yapmış olduğum bu davranış da, tam olarak bu güdü ile yapılmıştır.
sevgili bal porsuğu, nickaltına girilen nötr tanımlardan dahi rahatsızlık duymaktaydı. onun hoşuna gitmeyen bir tanımı sildirmek için elinden geleni yapmaktaydı. hiçbir şey yapamasa, farklı yazarlara onlarca defa şikayet ettirdi.
bunu birkaç defa tekrarladı. ancak onun nickaltına girilen son tanım için, farklı bir pozisyon aldık ve hiçbir şekilde silinmeyeceğini dile getirdik. tanım budur. #661883
bütün bu özel mesajlar ile algı yapmak, sözlüğü kötülemek, tuhaf ve çirkin iftiralarda bulunmak da tam olarak bu silinmeyen tanımdan sonra başlamıştır. o tanımdan günler öncesinde, sözlük ve moderatörler ile ilgili yazdığı mükemmel övgüler gelen kutumda durmaktadır.
özel mesajın gizliliğini esas alarak paylaşmıyorum, aksini dile getirecek olursa, ekran görüntülerini de paylaşabilirim.
nickaltına girilen tanım silinmeyince bal porsuğu, böyle garip ve kirli bir yolu seçti. hatta bir moderatörümü de aleni olarak tehdit etti.
bunun da ekran kaydı durmaktadır.
yoksa, ne yoldaş ne de yönetimden herhangi bir arkadaşım durduk yere, böylesine güzel içerikler üreten bir yazarı sözlükten uzaklaştıracak kadar manyak bir ruh haline sahip değil.
uzun lafın kısası, bu kadar dezenformasyon olduğu için konuyu şeffaf bir şekilde ele aldım.
sözlükte iki şeyin affı yoktur.
1- provokasyon
2- fake hesap.
bu konuyu daha fazla uzatmaya gerek duymuyorum.
kararım kesindir ve geri dönüşü yoktur.
başlık altında birkaç yazarımız, discord'a gelip konuyu benimle görüştü. oldukça da verimli görüşmeler oldu.
herhangi bir merakı olan, açıklamalardan tatmin olmayanlarımız var ise, özel mesaj yolu ile discord adresimi paylaşabilirim.
son olarak;
aktif yazar sayımız 5.100
aktif çaylak sayımız : 6.300
böyle bir popülasyona sahip mecrayı, cinsiyetçilikten ve trollden arındırmak için elimizden geleni yapmaktayız.
aktif olarak 5.100 adet yazarı olan bir mecrada, 20 adet troll sayalım desem, kaç kişi sayabilir bunu da bir değerlendirmenizi isterim.
kafa sözlük treni, yoluna hız kesmeden devam etmektedir.
saygılarımla.
benjamin amca
devamını gör...
normal sözlük sağlıklı yaşam kulübü
merhabalar sözlük halkı*
bizim yapacağımız daha çok yaşama stilimizi paylaşmak ve bir nebze birbirimize destek olabilmek. bekliyoruz sizleri herkes kendi yöntemlerini paylaşarak bir diğerine faydalı olabilir.
görüşmek dileğiyle...
bizim yapacağımız daha çok yaşama stilimizi paylaşmak ve bir nebze birbirimize destek olabilmek. bekliyoruz sizleri herkes kendi yöntemlerini paylaşarak bir diğerine faydalı olabilir.
görüşmek dileğiyle...
devamını gör...
iko (yazar)
kendisinden sabahın köründe tematik sekme dilendiğim coder. yaptı sağ olsun. eline koluna sağlık. taaaam 15 dakika içinde bitirdi bu ne hız.*
teşekkürler efeem.
teşekkürler efeem.
devamını gör...
hematokrit
hematokrit , kırmızı kan hücrelerinin hacminin, dolaşımdaki kanın hacmine oranını ifade eder. tam kan sayım testinde yer alan bir parametredir. 100 ml’lik kanda 40 ml alyuvar hücresi mevcutsa, hct oranının %40 olduğu manasına gelir.
kırmızı kan hücreleri vücut boyu oksijen-karbondioksit döngüsünü sağladıkları için, kandaki sayıları, oranları büyük önem arz eder.
normal bir kişide olması gereken hematokrit değeri %35 ila %45 aralığındadır.
yenidoğan bebeklerde hct değeri yüksek seviyedeyken, zaman içerisinde normal düzeylere indirgenir. ideal hct değeri erkek ve kadınlarda farklı oranlardadır ve erkeklerde kadınlara oranla daha yüksek ölçümlenir. gebelik döneminde, dolaşıma katılan kan miktarı artıp, yoğunluğu azaldığı için daha düşük hct değerleri görülebilir.
düşük hct değeri, vücuda ve vücuttaki hücrelere yetersiz oksijen taşınması manasına gelir. kan kanseri, anemi türleri, dalak büyümesi, tiroid bozuklukları, böbrek hastalıkları, demir, bakır, folik asit, b6 ve b12 eksikliği, gebelik, hemoliz, kan damarlarında meydana gelen yaralanmalar gibi faktörlere bağlı olarak hct değeri düşük olabilir.
alyuvar hücrelerinin oksijen- karbondioksit döngüsünü gerçekleştirirken yetersiz kalması, doku ve organlara yeterli oksijen iletilememesine bağlı olarak, kemik iliğinin telafi amaçlı fazla miktarda eritrosit ürettiğinde hct yüksekliği meydana gelir. ayrıca kronik sigara içicilerinde, kalp damar sorunu olanlarda, böbrek rahatsızlığı yaşayanlarda, uyku apnesi olan kişilerde, vücut susuz kaldığında, ağır egzersiz yapanlarda, karbonmonoksit zehirlenmesi yaşayanlarda, kortizon içeren ilaçlar kullanan kişilerde, doping kullanımında da hct oranı yüksek seyreder.
kırmızı kan hücreleri vücut boyu oksijen-karbondioksit döngüsünü sağladıkları için, kandaki sayıları, oranları büyük önem arz eder.
normal bir kişide olması gereken hematokrit değeri %35 ila %45 aralığındadır.
yenidoğan bebeklerde hct değeri yüksek seviyedeyken, zaman içerisinde normal düzeylere indirgenir. ideal hct değeri erkek ve kadınlarda farklı oranlardadır ve erkeklerde kadınlara oranla daha yüksek ölçümlenir. gebelik döneminde, dolaşıma katılan kan miktarı artıp, yoğunluğu azaldığı için daha düşük hct değerleri görülebilir.
düşük hct değeri, vücuda ve vücuttaki hücrelere yetersiz oksijen taşınması manasına gelir. kan kanseri, anemi türleri, dalak büyümesi, tiroid bozuklukları, böbrek hastalıkları, demir, bakır, folik asit, b6 ve b12 eksikliği, gebelik, hemoliz, kan damarlarında meydana gelen yaralanmalar gibi faktörlere bağlı olarak hct değeri düşük olabilir.
alyuvar hücrelerinin oksijen- karbondioksit döngüsünü gerçekleştirirken yetersiz kalması, doku ve organlara yeterli oksijen iletilememesine bağlı olarak, kemik iliğinin telafi amaçlı fazla miktarda eritrosit ürettiğinde hct yüksekliği meydana gelir. ayrıca kronik sigara içicilerinde, kalp damar sorunu olanlarda, böbrek rahatsızlığı yaşayanlarda, uyku apnesi olan kişilerde, vücut susuz kaldığında, ağır egzersiz yapanlarda, karbonmonoksit zehirlenmesi yaşayanlarda, kortizon içeren ilaçlar kullanan kişilerde, doping kullanımında da hct oranı yüksek seyreder.
devamını gör...
mevlana’nın gay olduğu iddiası
doğru mu bilmem ama bir anda başlığı görünce kahkaha attım.
devamını gör...
kendime saygım var davranışları
rahatsız edici durumlarda ortamı terkedebilmek, küfürlü ,argo konuşan kişileri "üslubu böyle" deyip geçiştirmek yerine iletişimi kesebilmek, kalbimi kırarken onurumu da kıran insanı affetmemek.(fakat sonunda affettim, ona olan sevgim kendime saygımdan fazlaymış).
devamını gör...
yandan çarklı
(bkz: ada vapuru)
devamını gör...
mış gibi yapmak
- mış gibi yapmak kişinin önce kendine sonra karşısındakilere yapabileceği en büyük kötülüktür. hadi çalışıyor- muş, anlıyor- muş, öğreniyor- muş, gelişiyor- muş gibi yapmak bir nebzede bir de bunun seviyor- muş gibi yapanları var işte o kötülüklerin en büyüğüdür bence.
devamını gör...
eylül
artık yazın bitip kışa doğru yol almaya başladığımızın habercisi olan aydır. sıcakların yerini yavaş yavaş soğuklara bırakacağının takvimdeki karşılığı.
eylül ya da sonbahar güzellemesi yapamayacağım hiç. yazdan da sıcaklardan da aşırı nefret eden biri olarak benim için tek anlamı yaz aylarından kurtulmak. onun dışında diğer sonbahar ilkbahar ve kış aylarından hiçbir farkı yoktur gözümde. düşmeye başlayan sıcaklıklar, bulutlu yağmurlu havalar, takvimlerin eylülü göstermesi şimdiden iyi hissettiriyor. thx god...
eylül ya da sonbahar güzellemesi yapamayacağım hiç. yazdan da sıcaklardan da aşırı nefret eden biri olarak benim için tek anlamı yaz aylarından kurtulmak. onun dışında diğer sonbahar ilkbahar ve kış aylarından hiçbir farkı yoktur gözümde. düşmeye başlayan sıcaklıklar, bulutlu yağmurlu havalar, takvimlerin eylülü göstermesi şimdiden iyi hissettiriyor. thx god...
devamını gör...
yeni evli evi
kuzenimin kaynanasının silip süpürüp topladığı evdir. bizim gelin accuk tembelcene, 3 sene oldu, hala anası yapıyor işleri. oh, günlük dedikodumu da yaptım, rahatladım.
ayrıca allah herkese böyle dondurucusu olan yeni gelin evi nasip etsin inşallah;

rütbeme yakışanı yapıp bundan sonra her yere foto koycam, daha fazla foto koycam. beni sizler yarattınız.
ekleme: rütbem gitti ama görsellere devam.
ayrıca allah herkese böyle dondurucusu olan yeni gelin evi nasip etsin inşallah;

rütbeme yakışanı yapıp bundan sonra her yere foto koycam, daha fazla foto koycam. beni sizler yarattınız.
ekleme: rütbem gitti ama görsellere devam.
devamını gör...
sway
orjinali bir meksika şarkısı olup, daha sonra ingilizce sözler yazılmıştır. sway ingilizcede dans ederken sallanmak, salınmak gibi bir şey demektir.
şarkıyı pek çok ünlü sanatçı yorumlamıştır ama en iyi yorum, şarkıyı ilk kez ingilizce olarak söyleyen dean martin'e ait olanıdır. şarkıyı dinlediğinizde aaa bu ......... diyeceksiniz:
şarkıyı pek çok ünlü sanatçı yorumlamıştır ama en iyi yorum, şarkıyı ilk kez ingilizce olarak söyleyen dean martin'e ait olanıdır. şarkıyı dinlediğinizde aaa bu ......... diyeceksiniz:
devamını gör...
gençlerimize 3 mümkünse daha fazla çocuk öneriyoruz
nasıl yetiştirmeleri, besleyecekleri de önerilmelidir dediğim başlıktır.
devamını gör...
şu yaşa kadar hiç yapılmayan şeyler
hiç okulda doğum günü kutlamadım. hadi yazın doğsam tamam diyeceğim ama o da değil. kutlamayanları kınıyorum buradan.
devamını gör...
göttingen üniversitesi'ne seçilen ilk türk rektör
eskiden, bir ülkenin kralının aşçısı türk, bir ülkenin başkanının berberi türk diye birileri sevinirdi. neyseki seviye artmış, artık bir türkiye'li olarak, buradan giden birinin geldiği seviyeye hepimiz sevinebiliriz.
ama adam yarın birgün türkiye'ye gelip, ben göttingen üniversitesinin rektörüyüm derse, birileri, hava atmak için götünden üniversite ismi uydurma diyebilir.
ama adam yarın birgün türkiye'ye gelip, ben göttingen üniversitesinin rektörüyüm derse, birileri, hava atmak için götünden üniversite ismi uydurma diyebilir.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
nizanimle jilet meydanda
fiziksel özellik tartışılmakta
neyleyim gemiyi, peyniri
gezegen yoksa ortada.
fiziksel özellik tartışılmakta
neyleyim gemiyi, peyniri
gezegen yoksa ortada.
devamını gör...