tartışmayı bilmeyen insan
dinleyip akıl süzgecinden geçirerek farklı fikirleri görmek yerine düşüncelerini empoze etmeye çalışan insandır. tartışmaya çalışanı zihnen aşırı yorarlar aynı zamanda.
devamını gör...
şöyle şöyle olsa ne yaparsın şeklindeki sorular
başımıza gelmeden cevabını öğrenemeyeceğimiz sorulardır mıdır?
tahmin yürütebilir ama cevabını bulamaz mıyız?
yoksa içten içe bilir miyiz cevabını?
kendimizi bu tarz sorulara cevap verebilecek kadar tanıyor muyuz ki?
eğer kendimiz hakkında bir öngörüde bulunamıyorsak,
bu kendimizi tanımadığımızı mı gösterir yoksa
acaba diye kendisine soran, potansiyelini sorgulayan biri olduğumuzu mu?
yok eğer eminsek,
bu kendimizi tanıdığımızı mı gösterir yoksa,
bilinmezlik ihtimalini göz ardı ederek kendimizi mi kandırmış oluruz? çünkü söz konusu olay henüz gerçekleşmemiştir. ve o olay gerçekleştiğinde biz aynı biz olacak mıyız? ihtimal, değil mi? belki de bambaşka biri oluruz.
yoksa kendimizi tanıyamayacak mıyız?
şahsen cevap veremediğim sorulardır.
tahmin yürütebilir ama cevabını bulamaz mıyız?
yoksa içten içe bilir miyiz cevabını?
kendimizi bu tarz sorulara cevap verebilecek kadar tanıyor muyuz ki?
eğer kendimiz hakkında bir öngörüde bulunamıyorsak,
bu kendimizi tanımadığımızı mı gösterir yoksa
acaba diye kendisine soran, potansiyelini sorgulayan biri olduğumuzu mu?
yok eğer eminsek,
bu kendimizi tanıdığımızı mı gösterir yoksa,
bilinmezlik ihtimalini göz ardı ederek kendimizi mi kandırmış oluruz? çünkü söz konusu olay henüz gerçekleşmemiştir. ve o olay gerçekleştiğinde biz aynı biz olacak mıyız? ihtimal, değil mi? belki de bambaşka biri oluruz.
yoksa kendimizi tanıyamayacak mıyız?
şahsen cevap veremediğim sorulardır.
devamını gör...
sinemada izlenen ilk film
bernardo bertolucci’nin müthiş filmi the last emperor’dur.
o zamanlar babam kuzeyde bir şehirde öğretmenlik yapmaktaydı. kuzeydeki bu şehir şu an olduğu gibi o zaman da kültür sanatla ilişkili değildi ya da ilişkisi tamamen medyatik ve göstermelik bir ilişki idi.
babam ve babamın öğretmen arkadaşları şehrin daha sonra porno film göstermeye başlayan ve zamanla kendi kendini yok eden sinema salonunda iyi filmler göstermek için kolları sıvadığında seçtikleri ilk film bu olmuştu.
sinemaya girdiğimde kocaman bir perde ile karşılaşmak beni çok şaşırtmıştı. bu kadar kalabalık bir alanda olmanın verdiği korku salon kararıp film başladığında yerini yeni tanık olunan bir olayın verdiği heyecana bırakmıştı.
filmden hiçbir şey anlayacak yaşta değildim ama filmdeki imparatorun benden çok da küçük olmaması dikkatimi çekmiş ve anlam vermeye çalışmıştım olan bitene. sinemadan çıktığımıza yusuf atılgan’ın bahsettiği sinemadan çıkan adam karakterinin bir minyatürü idim. heyecanım o günden bugüne kadar hiç dinmedi.
o filmi tekrar izlemedim hiç. aklımda kalmış olan birkaç sahne ile idare ediyorum.
o zamanlar babam kuzeyde bir şehirde öğretmenlik yapmaktaydı. kuzeydeki bu şehir şu an olduğu gibi o zaman da kültür sanatla ilişkili değildi ya da ilişkisi tamamen medyatik ve göstermelik bir ilişki idi.
babam ve babamın öğretmen arkadaşları şehrin daha sonra porno film göstermeye başlayan ve zamanla kendi kendini yok eden sinema salonunda iyi filmler göstermek için kolları sıvadığında seçtikleri ilk film bu olmuştu.
sinemaya girdiğimde kocaman bir perde ile karşılaşmak beni çok şaşırtmıştı. bu kadar kalabalık bir alanda olmanın verdiği korku salon kararıp film başladığında yerini yeni tanık olunan bir olayın verdiği heyecana bırakmıştı.
filmden hiçbir şey anlayacak yaşta değildim ama filmdeki imparatorun benden çok da küçük olmaması dikkatimi çekmiş ve anlam vermeye çalışmıştım olan bitene. sinemadan çıktığımıza yusuf atılgan’ın bahsettiği sinemadan çıkan adam karakterinin bir minyatürü idim. heyecanım o günden bugüne kadar hiç dinmedi.
o filmi tekrar izlemedim hiç. aklımda kalmış olan birkaç sahne ile idare ediyorum.
devamını gör...
van gogh alive
(bkz: vincent van gogh)'un hayatının son 10 yılını tabloları ve alıntılarıyla sunan, müziğin ve van gogh'un sanatının dört duvarda gösterilerek sizi sarmaladığı, çerçevesiz dijital sanat sergisi. şimdiye kadar dünyada 50 şehri dolaşan gezici sergi, 2012'de istanbul ve ankara'ya uğramış. ben kraków'da denk gelmiştim. gördüğüm en yaratıcı ve ilginç sergidir.
merak edenler için buradan
merak edenler için buradan
devamını gör...
hahahahahahahaha
bana 13 oy verdiren kahkaha efekti. ahahahhahahah.
oyu ben vermiyorum arkadaşlar. siz veriyorsunuz. sonra da siz dövüyorsunuz. oy aldı diye. *
oyu ben vermiyorum arkadaşlar. siz veriyorsunuz. sonra da siz dövüyorsunuz. oy aldı diye. *
devamını gör...
2021 yks yerleştirme sonuçlarının açıklanması
geçmiş olsun gençler, umarım herkes istediği yeri kazanmıştır. hadi hayırlı olsunnn!
devamını gör...
bilim insanlarının şarkıcılar kadar değer görmemesi
popüler kültürün sonucudur. kim daha fazla göz önünde ise o insan belleğine o derece fazla kazınır ve kişinin görüşlerini etkiler.
bir de insan eğlenceye daha meyillidir. eğlence ile ilgili konular ve insanlar genel olarak toplumun daha fazla ilgisini çeker. bilime göre daha basit, daha az uğraş gerektiren konulardır.
bir de insan eğlenceye daha meyillidir. eğlence ile ilgili konular ve insanlar genel olarak toplumun daha fazla ilgisini çeker. bilime göre daha basit, daha az uğraş gerektiren konulardır.
devamını gör...
özgür demirtaş
başkalarının ezberlerini ve söylemlerini tekrar etmekten başka bir şey yapmayan akademisyen.
türkiye gibi hukukun bağımsızlığı kaybettiği, devletin tek adam rejimiyle yönetildiği, istenilen kuruma, şirkete, üniversiteye kayyum atandığı, kamu bankalarının ve merkez bankasının bağımsızlıklarını kaybettiği bir ülkede hiçbir siyasi analiz yapmaksızın, türkiye’nin sosyolojik, ekonomik ve siyasi yapısına, diğer ülkelerle olan iktisadi ve siyasi ilişkilerine değinmeksizin ekonomi ve finans yorumları yapmaktadır.
"bilime, akla, mantığa, eğitime, teknolojiye, yazılıma önem vermeliyiz." ve "endüstri 4.0'a, yapay zekaya yatırım yapmalıyız." tarzı herkes tarafından bilinen ve kabul gören gerçekleri sürekli tekrar etmekte fakat türkiye'nin mevcut sosyolojik, ekonomik ve siyasi yapısında bunların nasıl yapılabileceğinden söz etmemektedir. "hukuk devleti olmalıyız, şeffaf ülke olmalıyız, bilimin kutsal olduğu ülke olmalıyız." gibi yine herkes tarafından bilinen ve kabul gören gerçekleri tekrar etmektedir, bu söylediklerinin nasıl gerçekleştirilebileceğinden bahsetmemektedir.
sürekli olarak robotlar, 3 boyutlu yazıcılar, yenilenebilir enerji, elektrikli arabalar, yapay zeka, yazılım, blockchain, kripto paralar gibi popüler konularda herkes tarafından kabul edilen doğruları tekrarlayıp politik doğrucu cümleler kurmaktadır. sürekli olarak başkalarının ezberlerini ve söylemlerini tekrar etmektedir, denk geldiğim söylemleri arasında herhangi bir konuda yenilikçi ve dişe dokunur bir yorumu yoktur. denk geldiğim tüm söylemleri malumun ilamıdır.
not: son zamanlarda ego patlaması yaşamakta ve sürekli kendini övmektedir.
türkiye gibi hukukun bağımsızlığı kaybettiği, devletin tek adam rejimiyle yönetildiği, istenilen kuruma, şirkete, üniversiteye kayyum atandığı, kamu bankalarının ve merkez bankasının bağımsızlıklarını kaybettiği bir ülkede hiçbir siyasi analiz yapmaksızın, türkiye’nin sosyolojik, ekonomik ve siyasi yapısına, diğer ülkelerle olan iktisadi ve siyasi ilişkilerine değinmeksizin ekonomi ve finans yorumları yapmaktadır.
"bilime, akla, mantığa, eğitime, teknolojiye, yazılıma önem vermeliyiz." ve "endüstri 4.0'a, yapay zekaya yatırım yapmalıyız." tarzı herkes tarafından bilinen ve kabul gören gerçekleri sürekli tekrar etmekte fakat türkiye'nin mevcut sosyolojik, ekonomik ve siyasi yapısında bunların nasıl yapılabileceğinden söz etmemektedir. "hukuk devleti olmalıyız, şeffaf ülke olmalıyız, bilimin kutsal olduğu ülke olmalıyız." gibi yine herkes tarafından bilinen ve kabul gören gerçekleri tekrar etmektedir, bu söylediklerinin nasıl gerçekleştirilebileceğinden bahsetmemektedir.
sürekli olarak robotlar, 3 boyutlu yazıcılar, yenilenebilir enerji, elektrikli arabalar, yapay zeka, yazılım, blockchain, kripto paralar gibi popüler konularda herkes tarafından kabul edilen doğruları tekrarlayıp politik doğrucu cümleler kurmaktadır. sürekli olarak başkalarının ezberlerini ve söylemlerini tekrar etmektedir, denk geldiğim söylemleri arasında herhangi bir konuda yenilikçi ve dişe dokunur bir yorumu yoktur. denk geldiğim tüm söylemleri malumun ilamıdır.
not: son zamanlarda ego patlaması yaşamakta ve sürekli kendini övmektedir.
devamını gör...
yazarların başından geçen tebessüm ettiren olaylar
dört beş yaşlarında bir kuzenim var. ben de dayımın odasında yatıyorum. odada kapının karşısında venüs'ün doğuşu'ndan sadece venüs'ün yüzü var. benimde o zamanlar saçlarım bakır renginde.
her neyse, bir sabah benim ufaklık kuzenim geldi beni uyandırmaya çalışıyor. baktım gitmiyor gözlerimi açtım. "abla," dedi."senin niye orda resmin var?"
ufacık gözleriyle beni afrodith'e benzetmiş yavrum. hiç bilmeden bana büyük bir iltifat etmişti.
her neyse, bir sabah benim ufaklık kuzenim geldi beni uyandırmaya çalışıyor. baktım gitmiyor gözlerimi açtım. "abla," dedi."senin niye orda resmin var?"
ufacık gözleriyle beni afrodith'e benzetmiş yavrum. hiç bilmeden bana büyük bir iltifat etmişti.
devamını gör...
mavi gozlu tipsiz yazar
akılda kalıcı bir mahlas seçmiş yazar arkadaşımız. ben kendisini yeni fark ettim bundan sonra bakacağım, takip edeceğim inşaallah.
devamını gör...
alttaki yazara seri oy atıyoruz
alttaki yazara seri oy,herkese de benden viski!
devamını gör...
çiğ köfte
türkiye'nin doğu illerinden çıkıp tüm türkiye'ye yayılmış hammaddesi bulgur ve isot olan kadim yiyecek.
devamını gör...
sözlükte tuhaf insanlarla karşılaşmak
sözlük cidden türlü türlü ruh hastalarıyla dolu arkadaşlar, test ettim onayladım bir kez daha. tımarhaneden kaçmış tüm insanları toplamışlar sanki. özel mesajlarda türlü türlü aptal mesajla uğraşıyorum.
devamını gör...
aşk evliliği vs mantık evliliği
mantığa tümüyle yatan birine aşık olana dek evlenmemek.
devamını gör...
ruh adam
favori romanımdır. bir selim pusat aramama sebep olmuştur. tabi gönlümüz selim'in hem ayşe'si hem güntülü'sü olmadan yana.(hem sevdiği hem sevildiği)
devamını gör...
evinizde bulunmasından en çok keyif aldığınız eşya
yatağım* ve puf minderim.
devamını gör...
geberen rasim'in şişko kızı mısın
tipik klavye delikanlısı işte. tankı da egzosuna bez tıkayarak durdurduklarini zannediyor bu gerizekalilar. ulan o tank istese dümdüz ederdi alayınızı da konu başka yerlere gidiyor, susuyorum. önünde klavyeyi gören, ıspanak yiyen temel reis zannediyor kendini. böyle sikko tiplere cevap bile vermeyiniz.hoşt deyiniz, giderler.
devamını gör...
en ilginç hastaneye gitme nedeniniz
en ilginç hastaneye gitme nedenim: oğlumun dizlerine deniz kestanesi batmasıdır. denize gitmiştik, oğlum* biraz yüzüp kayalıklara dizini dayayarak denizden çıkmıştı. kayalıklarda da deniz kestanesi varmış, dikenleri oğlumun dizlerine batmıştı. inanılmaz acı çekiyordu, evde cımbızla çıkarmaya çalıştık ama olmadı. sonra hemen hastaneye gittik, pazar günü olduğu için nöbetçi doktor geldi. cımbıza benzer bir aletle yarım saatte çocuğu bağırta bağırta dikenleri çıkarttılar ama o kadar çok ağladı ki ömrümden ömür gitti.. bu olayın üzerinden yıllar geçti ama şimdi hatırlayınca bile içime acı oturdu.
devamını gör...