anne kız diyalogları
anne, arabayla çok sevgili gün arkadaşının evine bırakılacaktır.
yola çıkılır, yol tarifi şahane olan anne "şimdi sola dönücez" der, sola dönülür. anne bir anda panikler ve bombayı patlatır, "ben o sola demedim diğer sola dedim."
yola çıkılır, yol tarifi şahane olan anne "şimdi sola dönücez" der, sola dönülür. anne bir anda panikler ve bombayı patlatır, "ben o sola demedim diğer sola dedim."
devamını gör...
ideal ölme yaşı
çok fazla yaşamamak gerekir bence. dünya gün geçtikçe iğrenç bir hâle geliyor zaten.
devamını gör...
avuç içinin yukarı bakması
(bkz: beden dili)
beden dilinde iletişime açığım,benden zarar gelmez guvenebilirsin,yardımcı olacağım anlamına gelir.
ne kadar sık karşınızdaki bireye avuç içi gösterirseniz o kadar hızlı güven,samimiyet kurarsınız.
sohbetler bu hareketi mutlaka kullanın işe yaradığını göreceksiniz.
bunun tam zıttı ise iletişme kapalıyım,senden üstünüm demektir. mesela masa üstüne ellerinizi kapalı koyarsanız bir süre sonra karşıdaki sıkılmaya başlayacak, alışma süresi uzayacaktır.
sonuç olarak;cümle kuramasanız bile beden diliniz sizi anlatmaktadır.etkili iletisim için beden dilini öğrenmek elzemdir.
beden dilinde iletişime açığım,benden zarar gelmez guvenebilirsin,yardımcı olacağım anlamına gelir.
ne kadar sık karşınızdaki bireye avuç içi gösterirseniz o kadar hızlı güven,samimiyet kurarsınız.
sohbetler bu hareketi mutlaka kullanın işe yaradığını göreceksiniz.
bunun tam zıttı ise iletişme kapalıyım,senden üstünüm demektir. mesela masa üstüne ellerinizi kapalı koyarsanız bir süre sonra karşıdaki sıkılmaya başlayacak, alışma süresi uzayacaktır.
sonuç olarak;cümle kuramasanız bile beden diliniz sizi anlatmaktadır.etkili iletisim için beden dilini öğrenmek elzemdir.
devamını gör...
çikolata ile uyumlu meyveler
portakal. bitter çikolata ile mükemmel bir ikili.
devamını gör...
hisler ve auralar hakkında eşsiz bilgiler
daha önce bir empati sanatçısı olduğumu söylemiştim. hisleri ve auraları algılayabilmek ve tanımlayabilmek için empati konusunda master level olmalısınız.
günlük hayatta pek çok insanla etkileşime geçeriz, bazılarının yanında iyi yada pozitif şeyler hissederken, bazı insanların yanında ise kötü yada negatif hislerle dolarız.
buna kendini kötü hissetmekte diyebiliriz. bu hissiyat iki aşamadan oluşur; birincisi yanında olduğunuz kişi hakkındaki ön yargılarınız, ikincisi onun sizin hakkında olduğu varsayılan ön yargıları.
dışarı nasıl bir imaj veriyorum kaygısı ve karşımdaki beni x biçimde algılıyor olabilir endişesi. bu denklemleri çoğunuz analiz etmiştir. işin birde algı düzeyini yükseltmek var. daha yüksek bir eşikten olayları gözlemleyebilmek için, o an hissedilenleri organize bir şekilde tanımlayıp çözümlemeliyiz bu yetenek otomatik bir yeti haline geldiğinde insanların yanında hislerinizi görüyor yada kokusunu tanıyor ve ayırt ediyor gibi algılamaya başlarız.
işin aslına ve doğru kavramlarla yeniden tanımlamaya başlayabiliriz. insanların aurasını yani etrafındakilere yansıttığı şey hisler değil düşüncelerdir. bunlara iyi kötü pozitif negatif demek yerine önyargılar ve endişeler diyebiliriz.
misal "x kişisinin yanındayken çok kötü hissediyorum, beni küçük görüyormuş gibi tavırları var" yada tam tersi " x kişisinin yanında çok iyi hissediyorum bana güvendiğini düşünüyorum."
ilk örnekte, karşısındakinin tavırlarını küçümseyici bulmaktan doğan bir huzursuzluk yani endişe var, bunun alt metninde "ben küçümsenecek biri değilim, bana böyle olduğumu hissettiriyor, değersiz biri gibi görünmek endişe verici" gibi bir mesaj var.
ikinci örnekte, karşısındakinin kendisine güvendiğini düşündüğü için yanında iyi hissetme durumu var. burda ise ön yargı yada ön kabul var. alt metninde ise, "insanların bana güvenmesi fikri bana iyi geliyor" gibi bir mesaj var.
özetle, yanınızdaki insanın sizin hakkınızdaki muhtemel fikirleri sizin auranız oluyor. sizin yanınızdaki insan hakkındaki fikirlerinizde onun aurası oluyor.
her insan çevresinde karşılaştığı insanlar hakkında eylemlerden ve dış görünüşten bir takım çıkarımlar yapar ve kafasında o insanlar hakkında yargılar oluşturur. bunu neye göre yaptığı kişiseldir ve konumuzun dışındadır. bir takım insanlar hakkında da endişeler duyar. bunun sebebi ise kendi yaptığı şeyi diğer insanlarında yaptığını bilinç düzeyinde olmasada iç güdüsel olarak bilir. bu akıl okumaya benzeyen bir yetidir fakat bilinçli kullanılmaz. kendini onun yerine koyup onun gözünden kendini yargılamak ve tanımlamak ön yargılara veya endişelere sebep olur.
hayli karmaşık bir denklemler yığını olduğu için anlamlandırmanız biraz güç olabilir. işte bu cümle anlattığım her şeyi özetleyen bir cümle oldu. anlattıklarımı karmaşık bulacağınızla ilgili ön yargılarım ve endişelerim olduğunun bir göstergesi. bu yetenekte ustalaşmak bir hayli pratik gerektiriyor içgüdüsel mekanizmaları bilinç düzeyine çıkarıp daha derin analizler ve gözlemler yapabilirsiniz bunun yanında kendinizi gözlemleme fırsatınızda olur.
günlük hayatta pek çok insanla etkileşime geçeriz, bazılarının yanında iyi yada pozitif şeyler hissederken, bazı insanların yanında ise kötü yada negatif hislerle dolarız.
buna kendini kötü hissetmekte diyebiliriz. bu hissiyat iki aşamadan oluşur; birincisi yanında olduğunuz kişi hakkındaki ön yargılarınız, ikincisi onun sizin hakkında olduğu varsayılan ön yargıları.
dışarı nasıl bir imaj veriyorum kaygısı ve karşımdaki beni x biçimde algılıyor olabilir endişesi. bu denklemleri çoğunuz analiz etmiştir. işin birde algı düzeyini yükseltmek var. daha yüksek bir eşikten olayları gözlemleyebilmek için, o an hissedilenleri organize bir şekilde tanımlayıp çözümlemeliyiz bu yetenek otomatik bir yeti haline geldiğinde insanların yanında hislerinizi görüyor yada kokusunu tanıyor ve ayırt ediyor gibi algılamaya başlarız.
işin aslına ve doğru kavramlarla yeniden tanımlamaya başlayabiliriz. insanların aurasını yani etrafındakilere yansıttığı şey hisler değil düşüncelerdir. bunlara iyi kötü pozitif negatif demek yerine önyargılar ve endişeler diyebiliriz.
misal "x kişisinin yanındayken çok kötü hissediyorum, beni küçük görüyormuş gibi tavırları var" yada tam tersi " x kişisinin yanında çok iyi hissediyorum bana güvendiğini düşünüyorum."
ilk örnekte, karşısındakinin tavırlarını küçümseyici bulmaktan doğan bir huzursuzluk yani endişe var, bunun alt metninde "ben küçümsenecek biri değilim, bana böyle olduğumu hissettiriyor, değersiz biri gibi görünmek endişe verici" gibi bir mesaj var.
ikinci örnekte, karşısındakinin kendisine güvendiğini düşündüğü için yanında iyi hissetme durumu var. burda ise ön yargı yada ön kabul var. alt metninde ise, "insanların bana güvenmesi fikri bana iyi geliyor" gibi bir mesaj var.
özetle, yanınızdaki insanın sizin hakkınızdaki muhtemel fikirleri sizin auranız oluyor. sizin yanınızdaki insan hakkındaki fikirlerinizde onun aurası oluyor.
her insan çevresinde karşılaştığı insanlar hakkında eylemlerden ve dış görünüşten bir takım çıkarımlar yapar ve kafasında o insanlar hakkında yargılar oluşturur. bunu neye göre yaptığı kişiseldir ve konumuzun dışındadır. bir takım insanlar hakkında da endişeler duyar. bunun sebebi ise kendi yaptığı şeyi diğer insanlarında yaptığını bilinç düzeyinde olmasada iç güdüsel olarak bilir. bu akıl okumaya benzeyen bir yetidir fakat bilinçli kullanılmaz. kendini onun yerine koyup onun gözünden kendini yargılamak ve tanımlamak ön yargılara veya endişelere sebep olur.
hayli karmaşık bir denklemler yığını olduğu için anlamlandırmanız biraz güç olabilir. işte bu cümle anlattığım her şeyi özetleyen bir cümle oldu. anlattıklarımı karmaşık bulacağınızla ilgili ön yargılarım ve endişelerim olduğunun bir göstergesi. bu yetenekte ustalaşmak bir hayli pratik gerektiriyor içgüdüsel mekanizmaları bilinç düzeyine çıkarıp daha derin analizler ve gözlemler yapabilirsiniz bunun yanında kendinizi gözlemleme fırsatınızda olur.
devamını gör...
platonik aşk
hem acı hem de garip bir şekilde mutluluk veren bir duygudur. belli aralıklarla yaşadığım bir karın ağrısıdır.
iştahsızlık, dalgınlık, okuduğunu anlayamama, dış dünyadan kopma, durduk yere otuz iki diş sırıtma gibi yan etkileri vardır.
lakin abartmamak, takıntı haline getirmemek lazımdır. zira bir süre sonra verdiği acı gittikçe artmakta, kurtulayım şu illetten dedirtmektedir.
iştahsızlık, dalgınlık, okuduğunu anlayamama, dış dünyadan kopma, durduk yere otuz iki diş sırıtma gibi yan etkileri vardır.
lakin abartmamak, takıntı haline getirmemek lazımdır. zira bir süre sonra verdiği acı gittikçe artmakta, kurtulayım şu illetten dedirtmektedir.
devamını gör...
arada nickaltına girip bakmak
nick altı başlığınızı takibe alırsanız çok daha kolay. takip butonundan bakabilirsiniz, benden duymuş olmayın, narsisistler sizi.
devamını gör...
yazarların ilk namaz kılma hikayeleri
lisedeyken uyuyamadigim bi gecenin sabahina dogru youtubeden bişeyler izleye izleye namaz kilmanin onemi, namaz kılmayan insanların baslarina gelecekler diye bazi videolara denk gelmistim. hele bi tanesi o kadar korkunctu ki tuylerim diken diken olmustu. namaz kilmayan bi adamin ölümü ile alakaliydi. işte adam haddinden cok fazla agirdi kilo olarak vs başka şeyler.. o gun kalktim dedimki ben namaz kilicam. o gunden sonra 2 yıl kadar aksatmadan kılmışımdir namazlari. sonrasi yok...
devamını gör...
profil fotoğrafı koymayan yazarın asıl amacı
göz zevkinize hitap edemeyecek kadar çirkiniz çünkü.
peki önemli olan neydi? girilen tanımdı, açılan başlıktı, verilen oylardı, uyulan sözlük kurallarıydı.
peki önemli olan neydi? girilen tanımdı, açılan başlıktı, verilen oylardı, uyulan sözlük kurallarıydı.
devamını gör...
türkiye'de kimsenin işini düzgün yapmaması
sadece 2-3 günlük kafa iznimde bile bu durumu kanıtlamak için oldukça malzeme toplamam, bu gerçeği gözler önüne sermek için fazlasıyla yetiyor. dışarıdan burger sipariş ediyorum, sosları ve içecekleri getirmeyi unutuyorlar. kargo sipariş ediyorum, teslim edilmeyen ürünler sisteme "teslim edildi" diye yanlış kaydediliyor. eve usta çağırıyorum, balkondaki camları halletmek yerine sigara içip, muhabbet etmekten işlerini yapmıyorlar. yine bu sefer trendyol'a bakıyorum, ortalık sahte ve çakma üründen geçilmiyor. bunlar sadece 2 günlük birikimim bu arada, ki elbette bunlar günlük hayatta yaşadığım, tamamen şahsi ve minik sorunlar. olayı bu kadar basite indirgememekle beraber, kötü yönetilen bir ülkedeki tüm bu vasat altı anlayışın hayatımızın en ufak detaylarına kadar yansımış olduğunu rahatlıkla sezebilmekteyim.
daha önce bahsettiğim 1,5 yıl sonra gelen kargo'dan bahsetmiyorum bile. daha alâ bir fiyasko da türkiye cumhuriyeti'nde çok nadir görülmüştür herhalde. o ihtimal de anca benim gibi bir cenabeti bulabilirdi zaten.
peki ya, bu nedir sevgili sözlük yazarları? neden kimse işini düzgün yapmıyor bu ülkede. "vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır" diyen bir atanın şimdiki torunlarına bakın bir de. gerçekten de gün geçmiyor ki, şu ülkede bir dolandırıcı, sahtekar, tembel, ilgisiz veya suratsız bir çalışana rastlamayalım. gerçekten çok yazık aslında, biz hakkımızı aramayıp, bu duruma alıştıkça, maalesef kimse de kendini düzeltmeye yeltenecek gibi gözükmüyor...
daha önce bahsettiğim 1,5 yıl sonra gelen kargo'dan bahsetmiyorum bile. daha alâ bir fiyasko da türkiye cumhuriyeti'nde çok nadir görülmüştür herhalde. o ihtimal de anca benim gibi bir cenabeti bulabilirdi zaten.
peki ya, bu nedir sevgili sözlük yazarları? neden kimse işini düzgün yapmıyor bu ülkede. "vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır" diyen bir atanın şimdiki torunlarına bakın bir de. gerçekten de gün geçmiyor ki, şu ülkede bir dolandırıcı, sahtekar, tembel, ilgisiz veya suratsız bir çalışana rastlamayalım. gerçekten çok yazık aslında, biz hakkımızı aramayıp, bu duruma alıştıkça, maalesef kimse de kendini düzeltmeye yeltenecek gibi gözükmüyor...
devamını gör...
günün karikatürü
bugünün karikatürü en bir sevdiklerimden sevgili cenk'in arka bahçesi için gelsin.
kendisini iki haftadır yaptığı spontane radyo yayını ile zaten az çok tanımaya başlamışsınızdır zaten ama ben de birkaç küçük şey söylemek istiyorum.
görüp görebileceğiniz en kafa dengi, en eğlenceli insanlardan biridir hepsinden önemlisi çok iyi bir dosttur. konuşurken sıkılmanız mümkün değildir, okurken kör olacağınız harika yazılar yazar ve eğer uslu bir okur olursanız 10000 kelimenin sonunda kendinizi görebilirsiniz.*
"naber kız?" der ve konuşmaya başlar başlamaz keyfinizi yerine getirir. bu karikatürle çok güzel anıları olduğunu biliyorum, o yüzden sana gelsin güzel insan!*
kendisini iki haftadır yaptığı spontane radyo yayını ile zaten az çok tanımaya başlamışsınızdır zaten ama ben de birkaç küçük şey söylemek istiyorum.
görüp görebileceğiniz en kafa dengi, en eğlenceli insanlardan biridir hepsinden önemlisi çok iyi bir dosttur. konuşurken sıkılmanız mümkün değildir, okurken kör olacağınız harika yazılar yazar ve eğer uslu bir okur olursanız 10000 kelimenin sonunda kendinizi görebilirsiniz.*
"naber kız?" der ve konuşmaya başlar başlamaz keyfinizi yerine getirir. bu karikatürle çok güzel anıları olduğunu biliyorum, o yüzden sana gelsin güzel insan!*
devamını gör...
yoldaş bakkal rozet önerileri
bir şener şen ve şebnem ferah rozeti alabilir miyim? bakın anlamıyorsunuz, çok önemli bu.
devamını gör...
aklın zamansız öldürdükleri yürekte amansız dirilir
cerenylw ukdesi.
başlık paul auster'dan bir alıntı cümlesi içeriyor ancak eksik. sözün tamamını aşağıya bırakıyorum.
"birisini unutmak zorundaysanız bunu sindire sindire yapın çünkü aklın zamansız öldürdükleri, yürekte amansız dirilir."
başlık paul auster'dan bir alıntı cümlesi içeriyor ancak eksik. sözün tamamını aşağıya bırakıyorum.
"birisini unutmak zorundaysanız bunu sindire sindire yapın çünkü aklın zamansız öldürdükleri, yürekte amansız dirilir."
devamını gör...
dünyayı yakabilecekmiş gibi hissetmek
dörtte üçü okyanus olan bir yeri neyle yakacaksın?
devamını gör...
üçüncü sayfa radyo yayını
kimyasal hadım ya da idam sadece sivrisineği öldürmektir bataklığı kurutmak gerekli. alt yapı ( toplumsal cinsiyet eşitliğinin saglandigi aile vs) ve üst yapının ( eğitim, yasaların uygulanması vs) değişimi şart. ayrıca türkiye' de idam varken hicbir fail idam edilmedi.
çok güzel bir yayın herkese teşekkür ederim. çok sevdiğim yazar evernevergreen' i dinlemek mutlu etti.
#ıstanbul sözleşmesi yaşatır.
#kadın cinayetleri politiktir
çok güzel bir yayın herkese teşekkür ederim. çok sevdiğim yazar evernevergreen' i dinlemek mutlu etti.
#ıstanbul sözleşmesi yaşatır.
#kadın cinayetleri politiktir
devamını gör...
hiçbir şeyin şarkısı
birbirinden güzel şarkılarının, kendimce birinci sırasındaki bandista şarkısıdır.
devamını gör...
kız arkadaşına mini etek giydirip sokaklarda gezen tip
kız arkadaş ne giyeceğini sevgilisine sormak mı zorunda?
devamını gör...
hoşlanılan kızın yanında ikiniz neden çıkmıyorsunuz diyen arkadaş
çok gerekli başlıklarda bugünün ödülünü alan başlık.
devamını gör...
albert camus
duygularımızı yalnız ölümün uyandırdığına dikkat ettiniz mi? bizden yeni ayrılmış dostlarımızı ne kadar severiz, değil mi? ağızları toprakla dolup hiç konuşmaz olmuş hocalarımıza ne kadar hayranızdır! saygı o zaman çok doğal olarak gelir, belki de tüm yaşamları boyunca bizden bekledikleri o saygı. ama biliyor musunuz niçin ölülere karşı hep daha dürüst ve daha cömertizdir? nedeni basittir! onlara karşı bir yükümlülüğümüzdür yoktur. özgür bırakır bizi onlar, zamanımızı rahatça kullanabiliriz... bizi bir şeye yükümlü kılarlarsa, belleğe yükümlü kılar onlar, bizimse belleğimiz zayıftır. (albert camus - düşüş)
devamını gör...
yazarların normal sözlük’te yazma nedenleri
yazmak, başka bir nedeni yok.
zihin çöplüğümden yakaladığımı bırakıyorum buraya, bazen şöyle düşünüyorum da daha yazacak çook şey var ömür bitti yazma isteği bitmiyor.
terketmedi sevdan beni.
zihin çöplüğümden yakaladığımı bırakıyorum buraya, bazen şöyle düşünüyorum da daha yazacak çook şey var ömür bitti yazma isteği bitmiyor.
terketmedi sevdan beni.
devamını gör...