vallahi hiç şaşırmadım, urfalı dediğin babasının mezarına bedava gitmez.
devamını gör...

eve çin malı eşya getirmeniz halinde bazı sıkıntılara sebebiyet verecek durum.
devamını gör...

umursamıyormuş gibi davranabilmek.
devamını gör...

inadı bırak ağlamana bak,
içindeki hisleri gözlerinden nasıl ele verecek nasıl ele verecek nasıl ele verecek ta derinden...
devamını gör...

yoksa sizler de ayakta uyuyanlardan mısınız? günaydın sözlükçüm!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir hayvandan ziyade bir çocuğunuz olacakmış gibi sahiplenin. herkes size çok basit yemeğini suyunu koy o takılıyor kendi halinde der ama yavruysa sevgiye ne kadar aç olacağını kimse söylemez.
devamını gör...

maat antik mısır’ın adalet tanrıçasıdır. güneş tanrısı ra'nın kızıdır. başında bir tavus kuşu tüyü vardır. ölüleri yargılayan kurulun başkanıdır.

maat yasasına göre evrende bir denge söz konusudur. iyilik ve kötülük ilahi adaletin terazisini dengeleyen ölçülerdendir. maat adaleti simgeler.

bu nedenle firavunlar, adaleti sağlama konusunda oldukça dikkatli davranmaya çalışırlardı.

“maat” uyguladığı yasa ile yaratılan varlıklar arasında dengeyi sağlayan, her türlü etkiye bir tepki oluşturan bilinçli ve akıcı bir sistemdi. çünkü evrende yaratılmış bulunan her şey ruhsal düzeyde birbiriyle ilişkiliydi.

maat yasasısın koruyucu horus'tur. şahin başlı horus gök tanrısıdır. gözleri 24 saat açıktır ki, insanların hiçbir davranışını kaçırmayasın.
devamını gör...

çin ajanıdır. tgb ile örgütlediği atatürkçü gençleri siyasal islamcılara meze yapmaya çalışmıştır. yeri gelince kürtçü, yeri gelince türkçü olabilen siyasi bir kanser hücresidir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kişinin kasıtlı, sürekli ve yargısız "bilinçli farkındalık" deneyimine mindfulness diyebiliriz. mindfulness olumlama ya da tam tersi değildir, olayları olduğu gibi görebilme pratiğidir. meditasyonlarla ilgili çok kez duyduğunuz zihni boşaltma pratiği değildir, zihninizden geçenleri yargısızca gözlemleme pratiğidir. nefes, duyular ve duygular gibi farklı şekillerde mindfulness pratiği yapabilirsiniz.

mindfulness kelimesi budizm’de aydınlanmanın 7 faktöründen ilki olan sati kelimesinin çevrimidir. fakat pali (hint) dilinde kelimeler bizim dilimizde olduğu gibi tek ve net bir manaya gelmezler. sati kelimesi pali dilinde "hafıza" manasına gelir ancak sürekli, dikkatli ve düşünceli ifadeleri ile beraber kullanılır. bu kelimeyi ilk olarak thomas william rhys davids 1881 yılında çevirmiştir.

mindfulness doğuda hinduizm’den bu yana uygulanmaktadır. orada bir din, bir inanış ritüeli, uygulaması olarak uygulanmaktayken, batı’da dinden bağımsız bir uygulama ve hatta “tedavi” yöntemi olarak uygulanmaya başlanmıştır.
amerikalı bir profesör olan john kabat-zinn, zen budistleri philip kapleau, thich nhat hanh ve seung sahn’dan eğitimler almış ve bu eğitimler neticesinde 1979 yılında stres azaltma kliniğini kurmuştur. budist öğretilerini bu klinikte uygulamaya başlayıp, daha sonra bu uygulamalara mbsr (mindfulness-based stress reduction) ismini vermiştir. budizm ile mindfulness’ın bağını kopararak mbsr’yi bilimsel bir bağlama oturtmuştur. “anlık farkındalık” ile hastalara stres, ağrı ve hastalıkla başa çıkarken yardımcı olmayı amaçlar. bu şekilde mindfulness batıda tanıtılmış, ünlenmiş ve uygulanmaya başlanmıştır.

eğer merak ediyorsanız, öğrenmek istiyorsanız; yakın zamanda zeynep aksoy’un bağış usülü ile katılabileceğiniz online kursu başlayacak. kaçırmamanızı tavsiye ederim.
eğitim
devamını gör...

rakibim a-101 beni görünce şok olmuş.
devamını gör...


canan dağdeviren kimdir?
1985 istanbul doğum fizik mühendisi kendisi. piezoelektrik malzemeleri insan organlarının üzerine yerleştirerek organların hareketini elektrik enerjisine çeviren cihazların mucididir.
türkiye’den harvard üniversitesi genç akademi üyeliği’ne seçilen ilk bilim insanı dağdeviren. giyilebilir kalp pilini icat ederek forbes’in 30 yaş altı bilim insanları listesine de adını yazdırmayı başardı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

en son okuduğum beyinsizler uygulamasında canan dağdeviren'in de içinde bulunduğu çalışma yazısı;

mıt‘de görev yapan araştırmacılar ve türk profesör canan dağdeviren, kişinin hayati belirtilerini izlemek için kıyafetlere işlenmiş sensörler geliştirdi. henüz prototip aşamasında olan bu esnek sensör buluşu ile ilk adımda hastaları, sporcuları ve astronotları takip edecek.

mıt araştırmacıları, elektronik sensörleri kumaşlara yapıştırılarak, insanların vücut sıcaklığı, solunum ve kalp atış hızı gibi hayati belirtilerini izlemek için kullanılabilecek t-shirt veya diğer giysiler yaratmalarını sağlayan bir yol geliştirdiler.

sensörlerin gömülü olduğu giysiler, makinede yıkanabilir ve onları giyen kişinin vücuduna yakın olacak şekilde özelleştirilebilir.

araştırmacılar, bu tür algılamanın evde veya hastanede hasta olan insanları, sporcuları veya astronotları izlemek için kullanılabileceğini belirtiyor.

canan dağdeviren yaptığı açıklamada, "her gün giydiğimiz tekstil ürünlerinin içine piyasada bulunan herhangi bir elektronik parçayı veya özel laboratuvar yapımı elektronikleri ekleyerek kendimize uygun giysilere sahip olabiliriz. bunlar özelleştirilebilir, bu nedenle vücutlarından sıcaklık, solunum hızı ve benzeri gibi bazı fiziksel verilere ihtiyaç duyan herkes için giysiler yapabiliriz" dedi.


diğer araştırma grupları, sıcaklığı ve diğer hayati belirtileri ölçebilen ince, cilt benzeri yamalar geliştirmiştir, ancak bunlar hassastır ve cilde bantlanmalıdır. canan dağdeviren'in conformable decoders grubu, çıkarılabilir elektronik sensörler içeren esnek bir kumaş kullanarak, normalde giydiğimiz kıyafetlere daha benzer giysiler oluşturmak için yola çıktı.

dağdeviren, "tekstil elektriksel olarak işlevsel değildir. giysilerimizin pasif bir unsurudur, böylece günlük aktiviteleriniz sırasında cihazları rahat ve uygun bir şekilde takabilirsiniz. ana hedefimiz, vücudun fiziksel aktivitelerini aynı vücut kısmından, herhangi bir fikstür veya bant gerektirmeden ölçmektir" ifadelerini kullandı.

gömülü sensörler
elektronik sensörler, epoksi ile kaplanan ve daha sonra kumaştaki dar kanallara dokunan uzun, esnek şeritlerden oluşur.

bu kanallar, sensörlerin cilde maruz kalmasına izin veren küçük açıklıklara sahiptir.

kalp atış hızı veya solunum hızı ölçebilen sensör
bu çalışma için araştırmacılar, 30 sıcaklık sensörüne sahip bir prototip t-shirt ve kullanıcının hareketini, kalp atış hızını ve solunum hızını ölçebilen bir ivmeölçer tasarladılar.

giysi daha sonra bu verileri kablosuz olarak bir akıllı telefona aktarabilir. bunun içinde özel bir telefon
uygulaması geliştirdi.

elde edilen bütün bilgiler telefona gidiyor ve cloud (bulut) vasıtasıyla uzaktan doktorun bilgisayarına gönderilebiliyor.

giysiler, içine yerleştirilmiş sensörler ile birlikte yıkanabilir. sensörler çıkarılabilir ve farklı bir giysiye aktarılabilir.



kaynak: 1 ve beyinsizler uygulaması.
devamını gör...

beden, ruhun mezarıdır. (bkz: platon)
devamını gör...

kendini sevmek derdim ben.çünkü insan kimden ne kötülük görürse görsün,çevresinde ne kadar insan olursa olsun belirli bi zaman sonra kendiyle kalıyo. o yüzden herkesi ve her şeyi bırakıp önce kendinizi sevin ki mutlu olabilesiniz.
devamını gör...

bu uyumlu çalışma stratejisi ile gözlerinden bir şey kaçmaz diye düşünüyorum. herkes ayağını denk alsın! çok cevval bir ikili oldukları görselde açıkça gözüküyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

fazla düşünme sorunu kavramını da önce anlamak isterim. burada kastedilen düşünce akışının durdurulamaması mı yoksa obsesyon mu yoksa abuk sabuk da olsa her şeyi merak edip kafa yormak mı.

birini sevdiğiniz zaman, suçluluk da varsa sürekli o şöyle dedi ben böyle dedim, keşke öyle demeseydim vs gibi bir düşünsel kısır döngü ortaya çıkabilir. bu dönem geçtiği zaman çok düşünen biri olmayabilirsiniz. kriz anında balatayı yakacak kadar kafa yormak herkes için normal bir durum. bu obsesyon durumuna gelirse o zaman doktora gitmek gerek. bazılarında durum kara sevda dediğimiz gerçek anlamda beyin yanmasına gidiyor. onlara da elektro şok gibi fantastik işlemler uygulanıyordu çağdaş tıpta var mı bilmiyorum.

bir de düşünmeyi sevenler var. mesela zeki müren de bizi görecek mi sorusunu herkes sormaz.
devamını gör...

çocukken saçları kıvırcıkmış bu yüzden kıvırcık lakabı takılmış öyle de kalmış. tabii saçlar dökülünce algılanamıyor haliyle.
devamını gör...

3 ay kadar sonra tekrar döndüğüm sözlüktür.
bu 3 ayda oldukça fazla alternatif denemiş birisi olarak, tecrübe ile sabittir : ne kadar kaliteden şikayet etsem de, buradan daha kaliteli bir ortamı olan sözlük de ne yazık ki yok.

bu 3 ayda ben sözlüklerden ne istediğimi de öğrenmiş oldum.
sözlük = kütüphane değil. (değilmiş)

önemli olan mizahı da bilgiyi de tek potada eritmek.
kafada da bu var.

ben buradan giderken, diğer yazarlar gibi uzun uzadıya tanımlar bırakmadım, insanlara özel mesaj atarak saf tutturmadım.
yönetime yazarak sessiz sedasız çektim gittim.

ama görüyorum ki benden sonra burada çok şeyler değişmiş. tasarımlar değişmiş, radyo almış başını gitmiş, dergi gelmiş.
hala reklamsız, küfürsüz kalınması konusunda yönetim kararlı durmuş, troller birbir uçurulmuş.

kendimin de dahil ederek, bazen biz yazarların da fazla şımarık davrandığını düşünüyorum.
nedir abi bi sözlükten beklentin? biz kafamızdaki küçük dünya gibi olsun istiyoruz sözlük.
halbuki burada ben giderken 3 bin yazar vardı, şimdi 6 bin olmuş.
bu kadar insanla başa çıkmak ne derece kolay?

bir de bu kadar yazara rağmen çizgiyi bozmamak esas mesele bence.
bozmamışlar işte, uzatmaya gerek yok.

aha kapı aha sapı.
ben geldim, belki ben gelirken bazıları da bambaşka düşüncelere gark olmuş gidiyorlardır.
doğal olan da budur. önemli olan sözlükte benden 6 bin tane daha olduğunun farkına varmak.

uludağ gibi çük ve vajina üzerine kurulmuş sözlük ya da kulzos gibi 50 kişinin tekelinde bir sözlük olmaktansa kafa sözlük gibi sürekli üzerine koyan bir sözlüğü tercih ederim.

muck the system manifestosu
devamını gör...

aileniz, kardeşiniz veya dostunuz yanınızdayken sarmalanılan huzur, sevgi ve mutlulukla en saçma bir şeye gülerken bile yaşanılan durum.
devamını gör...

namı diğer çizgi metin... galatasaray ve milli takımın sol açığı...

sol açık dediysek öyle böyle sol açık değil. topu sol çizgiden sürdüğü gibi tüm hayatını da sol çizgiden sürdürdü. eğilmedi, bükülmedi. onun üzerini çizmek istediler. olmadı. çünkü çizgi metin bunu yapmak isteyenlerin üzerine kalın ve kırmızı bir çizgi çekmişti bile.

kanımca türk futbolunun dr.sokrates'idir

26 kez a milli takım formasını terletti. belki bu sayı daha fazla olabilirdi. kim bilir... galatasaray'ın 1970 - 73 yılları arasında ligi domine ettiği dönemde yine onun adı vardı. peki o ne yaptı ? greve gitti, sendikal faaliyetler başlattı... hal böyle olunca da, kadro dışı kaldı.

allah korusun komünistler futbolu da ele geçirebilirdi (!) türk futbolunda hak arayışının sembolü olmasının ödülünü de aldı. sürgün yemişti. apar topar kayserispor'a gönderildi. futbolu da orada bıraktı.

jübilesinde oynayacak futbolcu dahi bulamadı. haklarını savunduğu futbolcular ona sırtını döndü. yalnız kaldı. ''kesmeşeker''in onun için yazdığı ''metin kurt yalnızlığı'' adlı şarkı bu yüzden özel ve değerlidir.

futbol camiası onu yalnız bıraktı lakin taraftarlar onu asla unutmadı. cenazesine pek çok takımın taraftarı kendi formaları ile katıldılar. çizgi metin'e ihanet edenlere inat, adını yaşatmayı başardılar.

geldiğimiz noktada türk futbolu, kaybedince ona buna sataşan, yüzü sinirden pancar turşusuna dönen, hakemlerle, tribünlerle, diğer kulübelerle kavga eden adamları ikon olarak kabul etse de, gün gelecek çizgi metin'in ruhu onların da üzerini çizecek. imparatorluk çağının da kapandığını elbet göreceğiz.

islam çupi onun için şunları söyler;

--- alıntı ---

“metin kurt, renk aşkı denen bir sosyal körlüğün, sırt sıvazlama denen afyonun günümüzde insan mutluluğu için yetmeyen ‘donmuş haklar’ olduğu şuuruna varmış bir isyanın kişisidir. metin kurt, türkiye’de ‘futbolcu aklı aut çizgisine kadar devam eder’ şeklinde tarif edilen saha inşasının haklarına birtakım boyutlar kazandırmak istediği için sivri adam olmuştur.''

--- alıntı ---

son söz de kendisinin olsun

--- alıntı ---

“spor adına sürdürülen gösteriler, yani profesyonel karşılaşmalar, bu işi yapanların doğrudan doğruya yaşam kavgasıdır. bu arada tüketiciler için üretim yapan üreticiler vardır. futbolcu veya bir boksör, seyir üreten bir emekçidir. sporcu değildir. gerçekten ne profesyonel spor olabilir, ne de profesyonel sporcu.

yığınları yaşam kavgasına daha sağlıklı, daha aktif olarak hazırlamak gereği üzerine bina edilmiş bir sistem bu amacı gerçekleştirmek için yediden yetmişe tüm halka spor yaptırmayı planlayan bir spor yapısı kurar.

kitleleri suskunluğa, pasifliğe alıştırmak gereği duyan bir başka yapıysa halkın, üstün yetenekli küçük bir bölümünün yaptığı gösterilerle yetinmesini, oyalanmasını zorunlu kılar.

işte bu gerçeklerin ışığı altında ülkeler sosyo-ekonomik yapılarına göre ya sporu ya da seyir yutturmacasını bir toplumsal araç olarak kullanırlar

--- alıntı ---
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim