awsuuu22
evet, mecnuna nickaltı yazma vakti geldi de geçiyor dostlar.
biraz gıcıktır, kitaplarını paylaşmayı pek sevmez ama aynı huya sahip olduğum için bu konuda kör taklidi yapıyorum.*
çok güçlü bir kadın dostlarım, öyle böyle değil. altından kalktığı şeyler az buz şeyler asla değil. bu yüzden ne söylesem az kalacak mecnun için.
şiirden çok iyi anlar, güzel bir şiir yazılmayıversin, radarlarına takılır hemen. kaçamazlar bizimkinin gözünden. ayrıca benim minnağıma* şişko diyor. cık, cık, cık cogayip.
tanımlarından bahsetmeye gerek var mıdır bilemedim dostlar, az yazar öz yazar ama çok da güzel yazar mecnun. @awsuuu22 buyrunuz bakın buradan. takip edilmez mi bu yazar? edilir edilir. ben ettim ve kaçtım...
biraz gıcıktır, kitaplarını paylaşmayı pek sevmez ama aynı huya sahip olduğum için bu konuda kör taklidi yapıyorum.*
çok güçlü bir kadın dostlarım, öyle böyle değil. altından kalktığı şeyler az buz şeyler asla değil. bu yüzden ne söylesem az kalacak mecnun için.
şiirden çok iyi anlar, güzel bir şiir yazılmayıversin, radarlarına takılır hemen. kaçamazlar bizimkinin gözünden. ayrıca benim minnağıma* şişko diyor. cık, cık, cık cogayip.
tanımlarından bahsetmeye gerek var mıdır bilemedim dostlar, az yazar öz yazar ama çok da güzel yazar mecnun. @awsuuu22 buyrunuz bakın buradan. takip edilmez mi bu yazar? edilir edilir. ben ettim ve kaçtım...
devamını gör...
şaka yapıyorum diyerek laf sokan insan
bizim insanımızda maalesef, adam gibi konuşma, "ciddiyet" yada normal kavramı yok, yani dikkat ettiyseniz, insanların konuşmaları, ya "ciddiyetsiz" güya şakalı bir laubalilik, ya da sinirli bir şekilde kavga hali, ikisinin arası yok..
ciddi insanlar sevilmiyor zaten, soğuk bulunuyor, sanki hep sıcak olmak gerekiyormuş gibi, çünkü genelde, o şekilde orta bir ayara denk gelen seviye olmuyor, karşısındaki insanda...
o yüzden konuşmayı bilmeyen büyük bir kesim, söyleyeceği bir şey varsa, içinde tuttuğunu/tutamadığını.. bunu bir tek, bu şekilde iletmeyi öğrenmiş, öyle görmüş..
bir söz vardı,
"karşındaki insanın ahlakını en çok, sana senin eksikliklerinle, kusurlarınla şaka yapıp yapmamasından anlayabilirsin"
diye, kimin söylediğini, nerde okuduğumu hatırlamıyorum her zamanki gibi,
yani bu ahlaksızlık... kabalık bile daha masum kalır yanında, bildiğimiz ahlaksızlık bu.. bilimsel olarak böyle
zaten sizi rahatsız eden ne varsa, araştırdığınız zaman, aslında huy değil, o da öyle bir insan değil, bildiğin yaptığı şeyin ahlaksızlık olduğunu öğreniyorsunuz, yani o hoşumuza gitmeyen bazı soğuk espriler, o hissettiğimiz can sıkıntısı, hiç de boşuna değil, o kadar çok şey varki, bu şakalar gibi aslında "ahlaksızlık" olan, öğrenseniz bir dert, öğrenmeseniz ayrı dert, herşeyi farketmek de kötü, ama bilmek her zaman için daha net bir durum, nedenini bildiğin zaman daha az üzülüyorsun, neye üzüldüğünü ayırt edebiliyorsun,
geçmişte bir programda bir psikoloğu izlemiştim tabiiki ismini hatırlamıyorum, derin gamzeli bir kadın var onun programıydı galiba, onunda ismi yok :)
ama adamı hiç unutmuyorum, o kadar zorlandıki anlatırken, konu bir şekilde geleneklere bağlandı ve dediki
"bir çok şeyi gelenek adı altında ezbere yapıyor bizim toplumumuz, en klasik mesela, kişilerin bayramlarda barışmasında bile haksızlık var, kimsenin hakkı kimseye teslim edilmeden, sorun çözülmeden, hata kabul edilip, haklı olan kişiden özür dilenmeden, kimse kimseyle barışmak zorunda değildir, bayram diye birini affedemezsiniz, bunun bir bedeli olmalı, çoğu adetimizde "bedel" yok, sağlıklı bir barışma değil bu, gelenek adı altında insanlar istemediği şeyleri yapmaya zorlanıyor, ve bunun gibi bir çok geleneğimizi kimse sorgulamıyor, hatta sorgulamak da yadırganıyor, yani çoğu şeyin matematiği yok, yani nasıl desem değer sistemimiz yanlış, ahlaki değerlerimiz biraz... "
filan.. o kadar zorlandıki ama sonunda,
"toplum olarak ahlaki değerlerimiz maalesef biraz düşük" dediğini hatırlıyorum, ki bunu bu kadar söyleyebilirdi televizyonda..
bunu söyleyenler psikologlar, psikiyatristler, ve ispatlıyorlar da, ispatlamasalar ne olurki, bir köylü kurnazı gerçeğimiz var bunu hepimiz biliyoruz... komik olunca da kurnazlık yaptığını zannediyor uyanık, bir akıllı o çünkü...
ciddi ciddi söylemesi gereken şeyi, şaka gibi söyliycek, kim oturup insan gibi konuşacak, karşısındakini de dinleyecek filan.. çünkü normal olarak söylese kavga olacağından korktuğu bir şeydir kesin, çünkü ikisinin ortası yok iki tarafta da, öyle bir seçenek yaşanmıyor da zaten çoğunlukla, ya o şekilde duyunca sinirlenip kavga çıkar, yada yine şaka ile laf sokulur, hiçbir şey ciddi ciddi halledilmez, sonuç olarak "çözüm" yok bizde..
bizde olanlar, şaka, laf sokmak, kavga...
herkesi kastetmiyorum tabiiki ama çoğunluk böyle, hatta oy oranlarından anlıyoruzki akıldan, zekadan, ahlaktan ölecekler...
belki de gerçekten ölecekler kimbilir...
edit :
kişinin, şaka dışında, düşündüğü şeyi,
karşısındaki kişi anlayacak şekilde
"ifade" edebilecek, derdini anlatmaya yetecek, kelime dağarcığı, yeterli bilgisi, fikri yoktur, bir şekilde derdini anlatmak için, görererek, ona yaşatılarak öğrendiği laubalilik bilincini kullanır.
ciddi insanlar sevilmiyor zaten, soğuk bulunuyor, sanki hep sıcak olmak gerekiyormuş gibi, çünkü genelde, o şekilde orta bir ayara denk gelen seviye olmuyor, karşısındaki insanda...
o yüzden konuşmayı bilmeyen büyük bir kesim, söyleyeceği bir şey varsa, içinde tuttuğunu/tutamadığını.. bunu bir tek, bu şekilde iletmeyi öğrenmiş, öyle görmüş..
bir söz vardı,
"karşındaki insanın ahlakını en çok, sana senin eksikliklerinle, kusurlarınla şaka yapıp yapmamasından anlayabilirsin"
diye, kimin söylediğini, nerde okuduğumu hatırlamıyorum her zamanki gibi,
yani bu ahlaksızlık... kabalık bile daha masum kalır yanında, bildiğimiz ahlaksızlık bu.. bilimsel olarak böyle
zaten sizi rahatsız eden ne varsa, araştırdığınız zaman, aslında huy değil, o da öyle bir insan değil, bildiğin yaptığı şeyin ahlaksızlık olduğunu öğreniyorsunuz, yani o hoşumuza gitmeyen bazı soğuk espriler, o hissettiğimiz can sıkıntısı, hiç de boşuna değil, o kadar çok şey varki, bu şakalar gibi aslında "ahlaksızlık" olan, öğrenseniz bir dert, öğrenmeseniz ayrı dert, herşeyi farketmek de kötü, ama bilmek her zaman için daha net bir durum, nedenini bildiğin zaman daha az üzülüyorsun, neye üzüldüğünü ayırt edebiliyorsun,
geçmişte bir programda bir psikoloğu izlemiştim tabiiki ismini hatırlamıyorum, derin gamzeli bir kadın var onun programıydı galiba, onunda ismi yok :)
ama adamı hiç unutmuyorum, o kadar zorlandıki anlatırken, konu bir şekilde geleneklere bağlandı ve dediki
"bir çok şeyi gelenek adı altında ezbere yapıyor bizim toplumumuz, en klasik mesela, kişilerin bayramlarda barışmasında bile haksızlık var, kimsenin hakkı kimseye teslim edilmeden, sorun çözülmeden, hata kabul edilip, haklı olan kişiden özür dilenmeden, kimse kimseyle barışmak zorunda değildir, bayram diye birini affedemezsiniz, bunun bir bedeli olmalı, çoğu adetimizde "bedel" yok, sağlıklı bir barışma değil bu, gelenek adı altında insanlar istemediği şeyleri yapmaya zorlanıyor, ve bunun gibi bir çok geleneğimizi kimse sorgulamıyor, hatta sorgulamak da yadırganıyor, yani çoğu şeyin matematiği yok, yani nasıl desem değer sistemimiz yanlış, ahlaki değerlerimiz biraz... "
filan.. o kadar zorlandıki ama sonunda,
"toplum olarak ahlaki değerlerimiz maalesef biraz düşük" dediğini hatırlıyorum, ki bunu bu kadar söyleyebilirdi televizyonda..
bunu söyleyenler psikologlar, psikiyatristler, ve ispatlıyorlar da, ispatlamasalar ne olurki, bir köylü kurnazı gerçeğimiz var bunu hepimiz biliyoruz... komik olunca da kurnazlık yaptığını zannediyor uyanık, bir akıllı o çünkü...
ciddi ciddi söylemesi gereken şeyi, şaka gibi söyliycek, kim oturup insan gibi konuşacak, karşısındakini de dinleyecek filan.. çünkü normal olarak söylese kavga olacağından korktuğu bir şeydir kesin, çünkü ikisinin ortası yok iki tarafta da, öyle bir seçenek yaşanmıyor da zaten çoğunlukla, ya o şekilde duyunca sinirlenip kavga çıkar, yada yine şaka ile laf sokulur, hiçbir şey ciddi ciddi halledilmez, sonuç olarak "çözüm" yok bizde..
bizde olanlar, şaka, laf sokmak, kavga...
herkesi kastetmiyorum tabiiki ama çoğunluk böyle, hatta oy oranlarından anlıyoruzki akıldan, zekadan, ahlaktan ölecekler...
belki de gerçekten ölecekler kimbilir...
edit :
kişinin, şaka dışında, düşündüğü şeyi,
karşısındaki kişi anlayacak şekilde
"ifade" edebilecek, derdini anlatmaya yetecek, kelime dağarcığı, yeterli bilgisi, fikri yoktur, bir şekilde derdini anlatmak için, görererek, ona yaşatılarak öğrendiği laubalilik bilincini kullanır.
devamını gör...
her sınıfta mutlaka bulunan tipler
ateş gibi yanan tip. kışın buz gibi soğukta bile pencere açmaya çalışır bu tipler. bunlardan biri de benim hatta.
tanım : her sınıfta bulunan insan tiplerini paylaştığımız başlıktır.
tanım : her sınıfta bulunan insan tiplerini paylaştığımız başlıktır.
devamını gör...
pagan
köylü, yerli anlamlarına gelen ve hristiyan "ari" ırkının fetihlerle, savaşlarla, istilalarla dünya yönetimini ele geçirme çabasıyla kendi inançlarına iman etmeyen bölgenin yerlilerinin inançlarını aşağılamak için üretilmiş bir tabirdir. paganizm en eski inanç sistemidir, din değildir. temelinde doğaya tapınmak ve kutsal tanrıça kültü var denebilir. (anadolu'daki adı kybele) anaerkil düzeni vahşi ve kesinlikle insanlık dışı yöntemlerle yıkmaya çalışan hristiyanların zulümleri orta çağ mitolojisine de yansımıştır. mitoloji kültürlere ayna olur, ama fazla ama destansı da olsa olanı sunar. ilk çağ klasik mitleriyle orta çağ mitleri kıyaslanırsa (özellikle avrupa) rahatlıkla görülebilir.
anaerkil yapının omurgasını kıran hristiyan birliği bugün sahip olduğumuz ataerkil ve monoteizmin baskın olduğu düzenin temellerini atmıştır. tabiki hiçbir inancı tamamen bitirmek mümkün değildir. türkiye'de de türk pagan federasyonu isminde bir federasyon bulunuyor hala. kendilerine neo pagan diyen ve paganizm çatısından çıkan birçok doğa tabanlı inanç sistemi hala içimizde yaşıyor.
anaerkil yapının omurgasını kıran hristiyan birliği bugün sahip olduğumuz ataerkil ve monoteizmin baskın olduğu düzenin temellerini atmıştır. tabiki hiçbir inancı tamamen bitirmek mümkün değildir. türkiye'de de türk pagan federasyonu isminde bir federasyon bulunuyor hala. kendilerine neo pagan diyen ve paganizm çatısından çıkan birçok doğa tabanlı inanç sistemi hala içimizde yaşıyor.
devamını gör...
aşk vs seks
aşk, iki insanın kalben, aklen ve bedenen birbirini istemesidir. karşılıklı arzuya da dolaylı yoldan açılan bir kapıdır.
devamını gör...
alternative math
bir david maddox kısa filmidir. filmin senaryosunu david maddox, malcolm morrison ile birlikte yazmıştır.

türkiyede en revaçta olan ve en kolay yapılan şeylerden biri öğretmenleri eleştirmektir. haklı yanları da yok değildir bu eleştirilerin. bence de çok sayıda yeteneksiz, yetersiz, mesleğini severek yapmayan, hiçbir şey olamadığı için öğretmen olan insan var. ama sanırım bu her meslek grubunda eşit oranda mevcut.
peki yukarıda anlattığım gibi olmayan öğretmenler ne yapıyor? neden idareci olduğu bilinmeyen, anlam verilemeyen idarecilerle uğraşıyorlar mesela. şöyle bir eleştiri aldığınızı düşünsenize bir okul müdüründen:
“ hocam öğrenciler sizi çok sevdikleri için ingilizce öğretmeni olmak istiyorlar, onları hukuka yönlendirin.”
ben böyle bir eleştiri aldım. komik miydi? evet. peki can yakar mı? hem de çok.
peki velilerle uğraşmak. bir veli bana “ hocam bizim çocuk ingilizceyi çözemiyor, acaba kelimeleri bölerek mi anlatsanız?” diye bir öneri getirmişti.
sen bir öğretmen olarak mesleğin onurunu kurtarmak için ne kadar çabalarsan çabala ya mesleğin içinden ya da dışından bir cahilin müdahalesi ile karşılaşıyorsun. gish gallop senin bilimsel yöntemlerini manasız kılıyor.
george orwell 1984 romanında “ özgürlük iki kere ikinin dört ettiğini söyleyebilmektir.” demişti. bu film onun ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gösterecek bize.
insanların kişisel çıkarları, kendi bildikleri doğrular, birilerine yaranma çabası alternatif bir matematik bile yaratabilir. ama unutmayın tıpkı adalet gibi matematik de bir gün herkese lazım olur.
alternative math

türkiyede en revaçta olan ve en kolay yapılan şeylerden biri öğretmenleri eleştirmektir. haklı yanları da yok değildir bu eleştirilerin. bence de çok sayıda yeteneksiz, yetersiz, mesleğini severek yapmayan, hiçbir şey olamadığı için öğretmen olan insan var. ama sanırım bu her meslek grubunda eşit oranda mevcut.
peki yukarıda anlattığım gibi olmayan öğretmenler ne yapıyor? neden idareci olduğu bilinmeyen, anlam verilemeyen idarecilerle uğraşıyorlar mesela. şöyle bir eleştiri aldığınızı düşünsenize bir okul müdüründen:
“ hocam öğrenciler sizi çok sevdikleri için ingilizce öğretmeni olmak istiyorlar, onları hukuka yönlendirin.”
ben böyle bir eleştiri aldım. komik miydi? evet. peki can yakar mı? hem de çok.
peki velilerle uğraşmak. bir veli bana “ hocam bizim çocuk ingilizceyi çözemiyor, acaba kelimeleri bölerek mi anlatsanız?” diye bir öneri getirmişti.
sen bir öğretmen olarak mesleğin onurunu kurtarmak için ne kadar çabalarsan çabala ya mesleğin içinden ya da dışından bir cahilin müdahalesi ile karşılaşıyorsun. gish gallop senin bilimsel yöntemlerini manasız kılıyor.
george orwell 1984 romanında “ özgürlük iki kere ikinin dört ettiğini söyleyebilmektir.” demişti. bu film onun ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gösterecek bize.
insanların kişisel çıkarları, kendi bildikleri doğrular, birilerine yaranma çabası alternatif bir matematik bile yaratabilir. ama unutmayın tıpkı adalet gibi matematik de bir gün herkese lazım olur.
alternative math
devamını gör...
özledim seni
bir can yücel şiiri.
''özledim seni...
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin...''
''özledim seni...
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin...''
devamını gör...
tırnak içinde söylemek
devamını gör...
celal şengör'ün şizofreni olma ihtimali
hoca asperger sendromludur. yürüyüşünden yüz şekline kadar birçok farklı detay kendisinin asperger sendromu olduğunu gösteriyor. bir süre önce bir çocuğu linç eden topluluğa karşı çıkıp çocuğun asperger sendromlu olduğunu ilk söyleyen ve nedenlerini madde madde anlatan kişilerden biri bendim. hemen sonra oytun erbaş çocuğun asperger olduğunu yine söyledi. bir asperger sendromlu başka bir asperger sendromluyu tanır. bu da benim iddiam değildir, asperger sendromluların toplandığı ortamlarda yine kendileri bundan bahsediyor. asperger sendromu dışardan çok kolay fark edilebilir detaylar bütünü ancak otizmli olmayanlar kendisine benzemeyeni direkt olarak gözden çıkarıp linç ettiği için bunları göremiyorlar. otizmli olmayanların davranışları inanılmaz değişik. hakkatan gram anlam veremiyorum.
şimdi ben celal şengör'ü aklamaya çalışmam. ben asperger sendromunu anlatmaya çalışırım. celâl hoca yine tepki çekecek açıklamalar yapmış. ondan önce oytun yapmıştı. sıra sıra yapıyorlar böyle şeyler.
asperger sendromlu erkekler kadınlardan çoğu konuda ayrılır. asperger sendromunda bir kadın çok daha şanslı sayılır çünkü nihayetinde kadindir ve sosyal zekası daha yüksektir. kadınlar sosyal ortamlara çok daha kolay uyum sağlar. erkek asperger sendromlular ise bu konularda çok daha zorlanır. evet oradadır, bir şekilde en iyi bildiği işi yapıyordur ama psikolojik olarak tamamen içine sıkışmış haldedir. bir süre sonra her an ağrıyan karnına alışıp o ağrıyı hissetmemek ama sürekli seni bir şeyin rahatsız etmesi meselesi gibidir bu. asperger sendromlular ısı, koku ve vücut temasına karşı inanılmaz hassastır. bu nedenle sosyal ortamlarda oldukça anlamsız hareketler yaparlar.
bir diğer mevzu asperger sendromluların cinselliği algılama şekli ile alakalıdır. 100 asperger sendromluyu soruyorlar, cinsellikten nefret eden bir kişi çıkıyor ama bu meseleler tam tersi olarak biliniyor. sadece bir kişi düşkün gibi davranılıyor. oysa arka tarafta her gün bir kaç kez kendini bu konularda rahatlatmak zorunda kaldığını söyleyen sendromlular var. otizmli olmayanlardan ayrıldıkları bir başka nokta bu. cinsel istek kısmında bir farklılık var. bi de asperger sendromluların ilişki sırasında değişen hormon seviyesi nedenli kendilerini otizmli gibi hissetmeme ve tamamen normal hissetmeleri meselesi var. tüm tüm bunlar çok karmaşık meseleler ancak bir şekilde asperger sendromlu o hormon seviyesinin pesinde gidiyor. normal hissetmek mutlu hissettiriyor çünkü. madde kullanmak gibi düşünün. asperger sendromlu onu normal hissettiren o şeyin peşine düşüyor ama niyeti kötü olmuyor. sadece istediği şeyi nasıl alacağını bilmiyor. direkt olarak söylüyor, direkt olarak seni öpmek istiyorum falan diyor. hiç süzgeçleri yok çoğunun.
bu istekli halin ortaya çıkışı da üzücü şekilde gerçekleşebiliyor. bunun farkında olup bir şekilde isteğini düzene sokabilen asperger sendromlular toplumda daha rahat ilerliyor ancak yapmayanlara böyle davranışlar görüyoruz. böyle davranan asperger sendromlu içsel olarak kendisi de niyetinin farkında değildir. tamamen dürtüsel davranır. niyeti cinsel taciz değildir ama davranışı tacizdir. sosyal zekası çok çok düşük olduğu için işler iyice karışıyor. içindeki cinsel enerji, sosyal ilişkilerde olan davranış bozuklukları ve dürtüsel davranma birlikte görülünce olan bu.
zaten asperger sendromlulara bu nedenle özel eğitim veriliyor. hangi davranışın ne anlama geldiği tek tek öğretiliyor. bir asperger sendromlu sosyal ilişkiyi oluşturan tüm davranışları anlayamaz. bazılarını anlar ve uygular. sürekli öğrenmeye devam eder ama hep eksik kalır. asperger sendromunun ne olduğunu tek örnekle anlatayım, bir asperger sendromlunun insanları nasıl gördüğünü daha iyi anlayacaksınız.
annen çocukken seni dövüyor. annenle ilgili bildiğin tek şey seni dövüyor olduğu. öncesinde sana bağırmıyor, yüzünde seni döveceğine dair hiçbir şey yok, hiçbir mimik yok. geliyor ve dövüyor. çünkü asperger sendromlu özellikle çocukluk döneminde ne mimikleri ne de ses tonunu bilir, anlar. bildiği tek sey annesinin onu dövdüğüdür. bu nedenle annesiyle de tam olarak bağ kuramayan çok fazla asperger sendromlu vardır. erkekler daha az mimik kullanıp daha stabil davranabildigi için erkekler daha az karmaşık gelir otizmli insanlara.
ha işte asperger sendromlu erkeklerin çoğu o çocuk. ancak o çocuklar şizofren değil. asperger sendromlu. bunun ayrımını çok iyi yapalım.
benim celal hocayı aklama derdim yok. dinlemedim bile söylemini, anladığım kadarıyla bir taciz iddiası var. kimisi hayır taciz niyetli değil diyor. celal hocanın gerçek niyetini ben bilemem. ben asperger sendromunu çok iyi bilirim.
dediğim gibi asperger karmaşık bir mevzudur. çocukluk cağında görülen belirtileri düzeltmeye çalışan bazı uzmanlar, sendromluları ergenlik ve yetişkinlik döneminde içine kapanacak, cinsellikten nefret edecek, sosyal iletişim kurmak istemeyecek insanlar gibi görüyorlar ve ileriye yönelik düzeltmeleri çoğunlukla yapmıyorlar. toplum olarak asperger sendromlu ünlü insanların bu tür yanlış davranışlarını, çocuk asperger sendromlular yapmasın diye uğraşsak, eğitimi sosyal ve cinsel yönden versek bence daha iyi yaparız. sadece parçalamaya ve yok etmeye çalışıyoruz, düzeltmeye çalışmıyoruz.
özetle asperger sendromlular şizofren değildir. celâl hoca'da çok açık şekilde asperger sendromludur. teşekkürler. bb.
şimdi ben celal şengör'ü aklamaya çalışmam. ben asperger sendromunu anlatmaya çalışırım. celâl hoca yine tepki çekecek açıklamalar yapmış. ondan önce oytun yapmıştı. sıra sıra yapıyorlar böyle şeyler.
asperger sendromlu erkekler kadınlardan çoğu konuda ayrılır. asperger sendromunda bir kadın çok daha şanslı sayılır çünkü nihayetinde kadindir ve sosyal zekası daha yüksektir. kadınlar sosyal ortamlara çok daha kolay uyum sağlar. erkek asperger sendromlular ise bu konularda çok daha zorlanır. evet oradadır, bir şekilde en iyi bildiği işi yapıyordur ama psikolojik olarak tamamen içine sıkışmış haldedir. bir süre sonra her an ağrıyan karnına alışıp o ağrıyı hissetmemek ama sürekli seni bir şeyin rahatsız etmesi meselesi gibidir bu. asperger sendromlular ısı, koku ve vücut temasına karşı inanılmaz hassastır. bu nedenle sosyal ortamlarda oldukça anlamsız hareketler yaparlar.
bir diğer mevzu asperger sendromluların cinselliği algılama şekli ile alakalıdır. 100 asperger sendromluyu soruyorlar, cinsellikten nefret eden bir kişi çıkıyor ama bu meseleler tam tersi olarak biliniyor. sadece bir kişi düşkün gibi davranılıyor. oysa arka tarafta her gün bir kaç kez kendini bu konularda rahatlatmak zorunda kaldığını söyleyen sendromlular var. otizmli olmayanlardan ayrıldıkları bir başka nokta bu. cinsel istek kısmında bir farklılık var. bi de asperger sendromluların ilişki sırasında değişen hormon seviyesi nedenli kendilerini otizmli gibi hissetmeme ve tamamen normal hissetmeleri meselesi var. tüm tüm bunlar çok karmaşık meseleler ancak bir şekilde asperger sendromlu o hormon seviyesinin pesinde gidiyor. normal hissetmek mutlu hissettiriyor çünkü. madde kullanmak gibi düşünün. asperger sendromlu onu normal hissettiren o şeyin peşine düşüyor ama niyeti kötü olmuyor. sadece istediği şeyi nasıl alacağını bilmiyor. direkt olarak söylüyor, direkt olarak seni öpmek istiyorum falan diyor. hiç süzgeçleri yok çoğunun.
bu istekli halin ortaya çıkışı da üzücü şekilde gerçekleşebiliyor. bunun farkında olup bir şekilde isteğini düzene sokabilen asperger sendromlular toplumda daha rahat ilerliyor ancak yapmayanlara böyle davranışlar görüyoruz. böyle davranan asperger sendromlu içsel olarak kendisi de niyetinin farkında değildir. tamamen dürtüsel davranır. niyeti cinsel taciz değildir ama davranışı tacizdir. sosyal zekası çok çok düşük olduğu için işler iyice karışıyor. içindeki cinsel enerji, sosyal ilişkilerde olan davranış bozuklukları ve dürtüsel davranma birlikte görülünce olan bu.
zaten asperger sendromlulara bu nedenle özel eğitim veriliyor. hangi davranışın ne anlama geldiği tek tek öğretiliyor. bir asperger sendromlu sosyal ilişkiyi oluşturan tüm davranışları anlayamaz. bazılarını anlar ve uygular. sürekli öğrenmeye devam eder ama hep eksik kalır. asperger sendromunun ne olduğunu tek örnekle anlatayım, bir asperger sendromlunun insanları nasıl gördüğünü daha iyi anlayacaksınız.
annen çocukken seni dövüyor. annenle ilgili bildiğin tek şey seni dövüyor olduğu. öncesinde sana bağırmıyor, yüzünde seni döveceğine dair hiçbir şey yok, hiçbir mimik yok. geliyor ve dövüyor. çünkü asperger sendromlu özellikle çocukluk döneminde ne mimikleri ne de ses tonunu bilir, anlar. bildiği tek sey annesinin onu dövdüğüdür. bu nedenle annesiyle de tam olarak bağ kuramayan çok fazla asperger sendromlu vardır. erkekler daha az mimik kullanıp daha stabil davranabildigi için erkekler daha az karmaşık gelir otizmli insanlara.
ha işte asperger sendromlu erkeklerin çoğu o çocuk. ancak o çocuklar şizofren değil. asperger sendromlu. bunun ayrımını çok iyi yapalım.
benim celal hocayı aklama derdim yok. dinlemedim bile söylemini, anladığım kadarıyla bir taciz iddiası var. kimisi hayır taciz niyetli değil diyor. celal hocanın gerçek niyetini ben bilemem. ben asperger sendromunu çok iyi bilirim.
dediğim gibi asperger karmaşık bir mevzudur. çocukluk cağında görülen belirtileri düzeltmeye çalışan bazı uzmanlar, sendromluları ergenlik ve yetişkinlik döneminde içine kapanacak, cinsellikten nefret edecek, sosyal iletişim kurmak istemeyecek insanlar gibi görüyorlar ve ileriye yönelik düzeltmeleri çoğunlukla yapmıyorlar. toplum olarak asperger sendromlu ünlü insanların bu tür yanlış davranışlarını, çocuk asperger sendromlular yapmasın diye uğraşsak, eğitimi sosyal ve cinsel yönden versek bence daha iyi yaparız. sadece parçalamaya ve yok etmeye çalışıyoruz, düzeltmeye çalışmıyoruz.
özetle asperger sendromlular şizofren değildir. celâl hoca'da çok açık şekilde asperger sendromludur. teşekkürler. bb.
devamını gör...
kına seven insan
devamını gör...
yeniden sevmek
hep yeniden sevin. sevgi olmasa bu hayat çekilmez çünkü.
devamını gör...
aşı karşıtı mitingde izin karmaşası
hastalık bulaşma riskinden bağımsız olarak izin verilmemesi gerektiğini düşündüğüm mitingdir.
hiçbir halt bilmeden insanları yanlış ve bilim dışı tercihler yapmaya sevk eden bu güruh salgın hastalıktan daha tehlikelidir zira.
hiçbir halt bilmeden insanları yanlış ve bilim dışı tercihler yapmaya sevk eden bu güruh salgın hastalıktan daha tehlikelidir zira.
devamını gör...
ekmek çalan şahsı yakalayıp polise teslim eden vatandaşlar
antalya serik'te marketten ekmek çalan şahısı yakalayan vatandaşlardır.
hırsızlık yaptığı iddia edilen şahıs: “karnım açtı o yüzden aldım''
demiştir.
hırsızlığa karşı yüksek duyar sahibi vatandaşlarımızı takdir ediyor, cukkalanan milyarlarca dolar, yer altı ve yer üstü zenginliklerimiz için de aynı farkındalığı göstermelerini bekliyorum.
haber kaynağı
hırsızlık yaptığı iddia edilen şahıs: “karnım açtı o yüzden aldım''
demiştir.
hırsızlığa karşı yüksek duyar sahibi vatandaşlarımızı takdir ediyor, cukkalanan milyarlarca dolar, yer altı ve yer üstü zenginliklerimiz için de aynı farkındalığı göstermelerini bekliyorum.
haber kaynağı
devamını gör...
normal sözlük’ün sevilmeyen yazarları veri tabanı
bir ümitle "bari burada adımı göreyim" diye girip baktığım ama göremeyince "ulan tam orta yolcu, orta sınıf, orta boylu bir adamım" dediğim başlıktır. ne sevilenlerde var, ne sevilmeyenlerde. nick altım da bomboş.
(bkz: ben aslında yoğum) yoğum la.
(bkz: ben aslında yoğum) yoğum la.
devamını gör...
yazarlardan riyakarlık örnekleri
ailelerin çocuklarının yanında ,çocuklar doğdu doğalı sigara içip büyüyünce de sigara içmek zararlı naralari atıp,sigara içince de kızmaları.
devamını gör...
kişinin aşık olduğunu anladığı an
''kişinin kaşık olduğunu anladığı an'' diye okudum ve daldım başlığa. hangi troll açmış ona bakıp çıkacaktım. yanlış geldik. mevzu ciddiymiş ben kaçıyorum.
devamını gör...
amin maalouf
onunla kendinizini yüzüncü adı ararken bulursunuz, hayyam'ın rubailerini ararsınız, altın yapmaya çalışırsınız ve yeri gelir tanios kayasında ağlarsınız. sizi bambaşka keyifli serüvenlere sürükler ve zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız.
devamını gör...