yaşama içgüdüsü
herhangi bir türün, öğrenme olmaksızın, bulunduğu çevreye adapte olarak hayatta kalma çabası göstermesini sağlayan içsel etki.
devamını gör...
29 nisan 17 mayıs arası tam kapanma
elinde market poşetiyle şehir değiştirmeye çalışanları göreceğimiz süreçtir. herşey bir yana vah ensafın, dar gelirlinin, gelirsizin haline...
devamını gör...
fotoelektrik olay
öncelikle basit tanım ile başlamak gerekirse fotoelektrik olay ışığın (genellikle metal yoksa her atomda olabilir) metal bir yüzeyden elektron kopartması olayı.
ışık çarpıyor (bkz: güneş panelleri) elektron kopuyor ve elektrik oluşuyor. bu sadece düz mantık anlatımı.
einsten'ı herkes bilir. ve nobel ödülü sahibi olduğunu da. fakat herkes ''özel görelilik'' teoremiyle nobel sahibi olduğunu sanar. halbuki ''fotoelektrik etki'' ile nobel almıştır.
gelin biraz derinine inelim fotoelektrik olayının. her ışık (bundan sonra foton diye anılacak) bir frekansa dolasıyla enerjiye sahiptir. fotonlar bu enerjilerini bize renk olarak gösterirler.(biz öyle algılarız) aslında kızılötesi/mor ötesi vb tabirler buradan gelir. belli frekansın ötesi.
insan gözünün görebildiği renk skalasında kırmızı en düşük, mor en yüksek frekansa sahip renklerdir. ve bu fotonlar düştükleri yüzeylerdeki (basitçe anlatım) elektronlara çarparlar. bu elektron freni boşalmış fakat hızını hiç azaltmamış kamyon gibi atomun en dış ( örnek için geçerli. yoksa en dışı pas geçip iç katmandaki bir elektrona da denk gelebilir.) katmanındaki elektrona çarpar. momentum gereği bir saçılma (compton) oluşur. eğer fotonun enerjisi , elektronu çeken atom çekirdeğinin yani bağlanma enerjisinden büyük ise elektron bulunduğu katmandan fırlar. burada mühim olan şunun bilinmesidir. bir fotonun enerjisi ( frekansı ) ne kadar yüksek olursa olsun sadece bir elektron koparabilir. yani 1-1. peki nasıl daha fazla elektron koparabiliriz bu yüzeyden? şöyle ki efendim ; foton enerjisini arttırarak. ee hani bir elektron sadece bir foton ile kopuyordu? hemen izah edelim. aslında başta anlattıklarımız doğru fakat bu sistemler karşılıklı iki metal levha olduğu için fotonların düştüğü levhadan kopan elektronların karşı levhaya ulaşması gerekmekte. newton fiziğine göre hareket ancak enerjiyle mümkün. peki elektron bu enerjiyi nereden alacak. fotondan. foton çarpınca karşıya gitmeye mecali olmayan fotonlarımıza daha fazla enerji lazım. bu enerjiyi kırmızı ışık yerine daha yüksek enerjili mor ışığı tercih ederek sağlayabiliriz.
burada bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek istiyorum. yukarıdaki yazarlarımızdan birisi zahmet edip konuyu açıklamışlar. ellerine sağlık. fakat fotoelektrik olay sadece ''mor'' ışık için geçerli bir olay değildir. gelin formüllere bakalım
e(foton)=e(bağlanma)+e(elektron)(ev'elektrovolt) ''e=enerji''
formülde görüldüğü üzere fotonun enerjisi eşitmiş neye? elektronun kopma enerjisi +koptuktan sonra kazandığı enerjiye. burada sabit bir metal için yani sabit bir atom için e(bağlanma) değişmezdir. atıyorum x atomu için bu enerji 6 iken y atomu için bu enerji 4 olabilir. yani sayın yazarımızın dediği kırmızı renk fotonunun sökemediği elektronu mor söker değil. kırmızı renk fotonu başka ve daha düşük bağlanma enerjili bir atomun elektronunu sökebilir. yani kısaca her metalin elektronunu sökmek için belirli bir eşik değer var. her dalga boyunun (frekansın tersi)(1/frekans) bir enerjisi var. gücü yeterse söküyor yetmezse sökemiyor.
gelelim fotonun enerjisi (frekansı) artarsa ne oluyor? gene bir elektron söküyor. fakat artan enerjiyi elektrona kazandırıyor. yani hız kazandırıyor. karşılıklı duran levhalardan birinden kopan elektron diğer levhaya ulaşacak enerjiyi buluyor ve hoooop diğer levhaya çarpıyor. ne mi oluyor? elektrik akımı oluşmuş oluyor. güneş panellerindeki olay ise tamamen bundan ibaret.(tabi basitçe)
son olarak bu olayda fotonun dalga olarak değil tanecik olarak görüyoruz. eğer dalga özelliğinden faydalanarak bu etkiyi gerçekleştirseydi ; bir fotonun onlarca belkide yüzlere elektron kopartması gerekecekti. bunu şöyle düşünebiliriz. bir pompalı tüfekten çıkan saçmaların karşısındaki birçok hedefe isabet etmesi yerine. aynı silahın tek bir domdom kurşunu atması gibi. bir kurşun=bir hedef.
toparlayacak olursak: foton gelir elektrona çarpar , gücü yetiyorsa kopartır kopan elektron uçaaaar gider :)
kullanıldığı alanlar: sensörlü her şey! otomatik kapı ,fotoselli lambalar, güneş panelleri vb
minik bir örnek

bu yazı kendini güncelleyecektir.
edit1:
enerjinin küçük enerji paketleriyle yayılmasını (bkz: kuanta) ilk kez planck ortaya atmış. 1905 yılında einstein fotoelektrik olaylarını açıklarken planck'in kuanta fikrini kullanmış ve nobel ödülünü bu çalışmayla almış. yalnız einstein'ın fotoelektrik açıklamasına ilk karşı çıkanlardan biri planck imiş. böyle de ironik bir adam.
ışık çarpıyor (bkz: güneş panelleri) elektron kopuyor ve elektrik oluşuyor. bu sadece düz mantık anlatımı.
einsten'ı herkes bilir. ve nobel ödülü sahibi olduğunu da. fakat herkes ''özel görelilik'' teoremiyle nobel sahibi olduğunu sanar. halbuki ''fotoelektrik etki'' ile nobel almıştır.
gelin biraz derinine inelim fotoelektrik olayının. her ışık (bundan sonra foton diye anılacak) bir frekansa dolasıyla enerjiye sahiptir. fotonlar bu enerjilerini bize renk olarak gösterirler.(biz öyle algılarız) aslında kızılötesi/mor ötesi vb tabirler buradan gelir. belli frekansın ötesi.
insan gözünün görebildiği renk skalasında kırmızı en düşük, mor en yüksek frekansa sahip renklerdir. ve bu fotonlar düştükleri yüzeylerdeki (basitçe anlatım) elektronlara çarparlar. bu elektron freni boşalmış fakat hızını hiç azaltmamış kamyon gibi atomun en dış ( örnek için geçerli. yoksa en dışı pas geçip iç katmandaki bir elektrona da denk gelebilir.) katmanındaki elektrona çarpar. momentum gereği bir saçılma (compton) oluşur. eğer fotonun enerjisi , elektronu çeken atom çekirdeğinin yani bağlanma enerjisinden büyük ise elektron bulunduğu katmandan fırlar. burada mühim olan şunun bilinmesidir. bir fotonun enerjisi ( frekansı ) ne kadar yüksek olursa olsun sadece bir elektron koparabilir. yani 1-1. peki nasıl daha fazla elektron koparabiliriz bu yüzeyden? şöyle ki efendim ; foton enerjisini arttırarak. ee hani bir elektron sadece bir foton ile kopuyordu? hemen izah edelim. aslında başta anlattıklarımız doğru fakat bu sistemler karşılıklı iki metal levha olduğu için fotonların düştüğü levhadan kopan elektronların karşı levhaya ulaşması gerekmekte. newton fiziğine göre hareket ancak enerjiyle mümkün. peki elektron bu enerjiyi nereden alacak. fotondan. foton çarpınca karşıya gitmeye mecali olmayan fotonlarımıza daha fazla enerji lazım. bu enerjiyi kırmızı ışık yerine daha yüksek enerjili mor ışığı tercih ederek sağlayabiliriz.
burada bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek istiyorum. yukarıdaki yazarlarımızdan birisi zahmet edip konuyu açıklamışlar. ellerine sağlık. fakat fotoelektrik olay sadece ''mor'' ışık için geçerli bir olay değildir. gelin formüllere bakalım
e(foton)=e(bağlanma)+e(elektron)(ev'elektrovolt) ''e=enerji''
formülde görüldüğü üzere fotonun enerjisi eşitmiş neye? elektronun kopma enerjisi +koptuktan sonra kazandığı enerjiye. burada sabit bir metal için yani sabit bir atom için e(bağlanma) değişmezdir. atıyorum x atomu için bu enerji 6 iken y atomu için bu enerji 4 olabilir. yani sayın yazarımızın dediği kırmızı renk fotonunun sökemediği elektronu mor söker değil. kırmızı renk fotonu başka ve daha düşük bağlanma enerjili bir atomun elektronunu sökebilir. yani kısaca her metalin elektronunu sökmek için belirli bir eşik değer var. her dalga boyunun (frekansın tersi)(1/frekans) bir enerjisi var. gücü yeterse söküyor yetmezse sökemiyor.
gelelim fotonun enerjisi (frekansı) artarsa ne oluyor? gene bir elektron söküyor. fakat artan enerjiyi elektrona kazandırıyor. yani hız kazandırıyor. karşılıklı duran levhalardan birinden kopan elektron diğer levhaya ulaşacak enerjiyi buluyor ve hoooop diğer levhaya çarpıyor. ne mi oluyor? elektrik akımı oluşmuş oluyor. güneş panellerindeki olay ise tamamen bundan ibaret.(tabi basitçe)
son olarak bu olayda fotonun dalga olarak değil tanecik olarak görüyoruz. eğer dalga özelliğinden faydalanarak bu etkiyi gerçekleştirseydi ; bir fotonun onlarca belkide yüzlere elektron kopartması gerekecekti. bunu şöyle düşünebiliriz. bir pompalı tüfekten çıkan saçmaların karşısındaki birçok hedefe isabet etmesi yerine. aynı silahın tek bir domdom kurşunu atması gibi. bir kurşun=bir hedef.
toparlayacak olursak: foton gelir elektrona çarpar , gücü yetiyorsa kopartır kopan elektron uçaaaar gider :)
kullanıldığı alanlar: sensörlü her şey! otomatik kapı ,fotoselli lambalar, güneş panelleri vb
minik bir örnek

bu yazı kendini güncelleyecektir.
edit1:
enerjinin küçük enerji paketleriyle yayılmasını (bkz: kuanta) ilk kez planck ortaya atmış. 1905 yılında einstein fotoelektrik olaylarını açıklarken planck'in kuanta fikrini kullanmış ve nobel ödülünü bu çalışmayla almış. yalnız einstein'ın fotoelektrik açıklamasına ilk karşı çıkanlardan biri planck imiş. böyle de ironik bir adam.
devamını gör...
kafa sözlük
sözlüğe kaydolalı 16 gün oldu bugün.
şimdiye kadar 44 kişi ile mesajlaşmışım, ama tartışma yok, küfretme yok, anlamsız mesajlar yok.
bilgi amaçlı entry giriyorum, kimse saçma sapan espriler yazmıyor.
düzey gayet yerinde, troll başlıklar ve entry'ler anında tepki görüyor.
yani bu sözlük " ben de varım ! ama ben farklıyım " diyebildi.
inşallah da bu doğrultuda devam edeceğiz.
müptelası oldum sözlük senin.
hadi selametle... *
şimdiye kadar 44 kişi ile mesajlaşmışım, ama tartışma yok, küfretme yok, anlamsız mesajlar yok.
bilgi amaçlı entry giriyorum, kimse saçma sapan espriler yazmıyor.
düzey gayet yerinde, troll başlıklar ve entry'ler anında tepki görüyor.
yani bu sözlük " ben de varım ! ama ben farklıyım " diyebildi.
inşallah da bu doğrultuda devam edeceğiz.
müptelası oldum sözlük senin.
hadi selametle... *
devamını gör...
türkiye bir insan olsaydı nasıl olurdu sorunsalı
kendi yalanına inanma yani mitomani hastalığına sahip bir insan.
devamını gör...
içinde gitme kelimesi geçen şarkı
zeki müren - bir gülü sevdim
gel etme dedim, kal gitme dedim.
gel etme dedim, kal gitme dedim.
devamını gör...
podcast önerileri
botanitopya bitkiler dünyası meraklıları için tavsiyemdir. benan kapucu isimli hanfini sunuyor. "sesli doğa tarihi müzesi. bitkiler aleminin tuhaf ve muhteşem dünyasını belgeleyen, botanik sanatına dair her şey" şeklinde tanımlanıyor başlangıcında.
devamını gör...
fenerbahçe
iki seviniyoruz üç üzülüyoruz..taraftarı mutlu etme ve kanser etme arasındaki ince çizgidir fenerbahçe..
devamını gör...
sözlük yazarlarının başucu kitapları
devamını gör...
matematik yapamıyorsan çöpsün
bir filden uçmasını bir kuştan yüzmesini beklemek aptallıktır. keşke bunları anlayıp ona göre bir sistemimiz anlayışımız olsa diye iç geçirdiğim bir başlık.
devamını gör...
türklere özgü davranışlar
sıcak çay kaşığını ele, kola dokundurmak.
devamını gör...
zülfü livaneli
entelektüel bir insan.
tanım yapması zor birisi çünkü 5 parmağında 5 marifet.
severiz kendisini.
tanım yapması zor birisi çünkü 5 parmağında 5 marifet.
severiz kendisini.
devamını gör...
yayımladığı bütün kitapları iyi olan yayınevleri
benim için, ayrıntı, sel, metis ve iletişim yayınlarıdır. doyamıyorum okumalara, hiç mi kötü kitap basmazsınız yahu.
devamını gör...
uyku ve ölüm
uyku ölümdür, uyanmak sabaha doğmak, güne doğmaktır.
her uyanışa doğmak gibi bakabilsek
o günün hakkını anca veririz.
günün hakkını verebilsek günde bize hakkımızı verir.
günlerden cuma
cumanın hakkını verelim inşallah.
her uyanışa doğmak gibi bakabilsek
o günün hakkını anca veririz.
günün hakkını verebilsek günde bize hakkımızı verir.
günlerden cuma
cumanın hakkını verelim inşallah.
devamını gör...
moderatör olmasını istediğin bir yazar bırak
mellisho olsun, sol tarafa biraz bordagal atılması lazım. at bordagalları !
devamını gör...
nedamet
yaptığı iş veya davranışın sonucunu brğenmeyip yaptığına hayıflanma, pişmanlık anlamına gelen arapça kökenli sözcüktür.
devamını gör...
bilal'e anlatır gibi anlatmak
sosyal medyadan aşina olduğumuz bir terim. ne kadar çabalarsan çabala karşıda ki anlamaz da "ulan acaba ben mi malım da anlatamadım?" diye bir iç hesaplaşma yaparken derin bir nefes alıp "-oğlum bak son kez anlatıyom." diyerek en baştan, big bang teorisinden başlanır ya mevzuya, hah işte tam o an ortaya çıkan bir eylemdir bilâl'e anlatır gibi anlatmak.
devamını gör...
boş beleş insanların yazar olması
ekleme: ulen başlık altında herkes haklı bu nasıl oldu anlamadım
misal ben. neden izin veriyorlar anlamıyorum. hiç bir özelliğim, bilgim yok ama burada yazabiliyorum ve benim gibi niceleri burada. gerçi beni önceden kovdular ama geri geldim.
misal ben. neden izin veriyorlar anlamıyorum. hiç bir özelliğim, bilgim yok ama burada yazabiliyorum ve benim gibi niceleri burada. gerçi beni önceden kovdular ama geri geldim.
devamını gör...

