bir tevfik fikret şiiri. 1912 yılında yazılmış olsa de hiçbir zaman güncelliğini yitirmeyecek nadide bir eserdir. 108 yıl önce yazılmış olsa bile, sanki bugünümüze ışık tutuyor.

bu sofracık, efendiler – ki iltikaama muntazır
huzurunuzda titriyor – bu milletin hayatıdır;
bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!
fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır…

yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir…

yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay…

yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar
gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var.
bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar.
sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar…

yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini…

yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…

yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
devamını gör...

20. yüzyılın başlarında rio de janeiro'daki afro-brezilya toplulukları arasında ortaya çıkmış bir brezilya müzik ve dans türüdür.

samba, asıl olarak bahia kölelerinin ritimleriyle beraber brezilyanın bahia eyaletinde doğdu. ve rio de janeiro'ya gittiğinde, oradaki ana müzik türleriyle birbirine karıştı.

sambanın temel enstrümanları olan berimbau, cuíca ve reco-reco, afrikalıların brezilya'ya köle olarak getirilmesiyle beraber geldi. ancak bu müzik türü ilk olarak 1917'de samba ismiyle rio'da kayıtlara geçti ve besteci donga'nın "pelo telephone" şarkısı samba'nın başlangıcını damgaladı.

samba brezilya için çok önemlidir, birçok samba okulu bulur ve karnaval'da bu okullar en güzel gösteri konusunda birbiriyle yarışırlar. samba okulları, karnaval ve sambayı popülerleştirme sürecinde 1920'lerde ortaya çıkmışlardır. ilk samba okulu deixa falar ismindeki rio de janeiro şehrinin popüler mahallelerinde ve banliyölerinde ortaya çıkmış okuldur.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

"samba" adı, angola'da konuşulan banto adlı bir afrika dilinden gelmektedir. kökeninin iki versiyonu vardır: ya semba (göbek deliğine göbek deliğiyle vurmak) teriminden türemiştir ya da sam (ödeme) ve ba (alma) birleşimidir. eski köle çevrelerinde, umbigada isminde iki katılımcının birbirlerinin alt karınlarına vurduğu bir dans çeşidi bulunuyordu.


kaynak: 1, 2, 3
devamını gör...

bu katillerin çocukluğuna inip yetiştirilme şekillerini incelemek gerekiyor topu her zamanki gibi kadına atıp ''yanlış seçim'' demektense. aile içi şiddeti görerek ya da cinsiyet rolleri kendisine yüklenerek (erkekler ağlamaz, erkekler silahla, arabayla oynar gibi) büyütülen erkek çocuklarında, ileride karşısındaki güçsüz birine kaba kuvvet uygulama olasılığı çok yüksek. neden? çünkü şiddeti görerek veya deneyimleyerek büyüdü.

aile içi şiddet deyince sadece erkekler suçlanmamalı. evet, erkeğin kadına ya da çocuğa uyguladığı şiddet oranı fazla fakat kadının da erkeğe şiddet uyguladığı ya da çocuğuna şiddet uyguladığı örnekleri de yok değil. bu konuda cinsiyetçi olmamak gerekiyor ve çocuğun yetişmesinde anne ve babaya eşit sorumluluk yüklenmeli.

aynı şekilde sosyolojik faktörler de çok önemli. örnek vermek zor değil; bir amca, yeğenine tecavüz ediyor ve ceza almadı diye ailesi kutlama yapıyor. bu ailenin tecavüzcüden bir farkı var mı? ya da ''kocamdır, döver de söver de'' gibi bir anlayışın doğruluk payı olabilir mi? bir kadın neden kendisini döven birine ''kocamdır'' der ki? nedenini hemen söyleyeyim: çünkü bu şekilde yetiştiriliyor! çevresinden bu mesajları alıyor ister istemez.
devamını gör...

leyla ile mecnun sayesinde kuş koysunlar yoluna şiirini öğrendiğim şair.

bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu.
hep böyle mi bu?
bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum,
kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer...
kafatasımın içini, bir küçük huzur adına
aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!
paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.
oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
"öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş.
devamını gör...

evet çok özgür bir sözlüğüz. herkes istediği başlığı açabiliyor.

bir de biz küfürsüzüzüzüz.
devamını gör...

bence kitap dediğin sakin ve sessiz ortamda okunmalı. hem ne gerek var o kadar fortçunun dolaştığı toplu taşıma araçlarında kitap okumaya.
devamını gör...

türkiye’nin komşuları arasında husumetinin olmadığı tek ülke (belki biraz da bulgaristan). aynı zamanda sadece kimlik kartıyla ziyaret edebileceğimiz ve türk lirasının değerli olduğu sayılı güzel ülkelerden biri.

düzeltme: eskidenmiş o. türk parası artık değersizmiş. hassasiyeti için aziz varvara aleyseyevna’ya teşekkürleri bir borç bilirim.
devamını gör...

“hayatımda hiç açık giyinmedim. öyle omuzlarımı bile göstermek falan hiç bana göre değil. ‘sol muhafazakar’ diyorlar ya hani, işte ben tam oyum. sevmiyorum açık giyinmeyi, bana ayıp geliyor. hatta açık giyinen bazı insanları görünce şok oluyorum.”
şeklinde bir açıklama yapmış.
bana ayıp geliyor dediği için linçlemişler. kadın sadece kendi fikrini söylemiş. bence linç etmelerinin bir mantığı yok.
devamını gör...

yoksulluk neredeyse yok oldu diyen çalışma bakanı utanır mı? sanmam.
devamını gör...

orta asya'da bulunan, batısında hazar denizi, kuzeyinde kazakistan, doğusunda özbekistan, afganistan ve güneyinde iran olan bir ülkedir. yüzölçümü 491.200 km², başkenti aşkabat'tır. dili türkmence'dir.
devamını gör...

kalkıp bir bardak suyunu bile kendisi alamayan erkeklerden uzak durmak.
devamını gör...



adınız eylül mü ?
devamını gör...

ülkemizin en kıymetli beyinlerinden bilal erdoğan, katıldığı bir programda zekat vermenin dünyadaki yoksulluğun bitişine imkan sağlayacağını ve diyanet vakfının bu konuda güvenilir bir adres olduğunu vurgulamış.
dünyanın en zengin ülkesi değiliz belki ama gönlü en zengin milleti biziz diyen b. erdoğan gerçekten bu eşsiz çözümle yine içimizi umutla doldurmuştur.
arkadaşlar hazırlanın zekat ibanı çok yakında geliyor gibi hissediyorum.
buradan
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

zamanın birinde cevap olarak "ss"şeklinde almışlığım bile var.

hatırladıkça bi gülme geliyor.

sorunlu edit : cümleyi ilk duyduğumda bi yumruk yemiş gibi olmuştum.

hihihi
devamını gör...

sümerolog muazzez ilmiye çığ tarafından yazılan eser. eserde 4 büyük dinin sümer'deki kökeni hakkında bilgi veriliyor. ufkunuzu açmak için iyi başlangıç eseridir.
devamını gör...

profilimde değil ama kapak fotoğrafımda vardır. profilde paylaşınca küçük kalıyor, kapağa taşıyınca da bütünüyle sığmıyor. arasını bulamadık bir türlü.
devamını gör...

çok sevdiğimiz bir abimiz. farm aid'in toprağı, suyu olmakla birlikte halkların kardeşliğine de inanan bir büyüğümüzdür.

jim jarmush'un saygılarımıza mazhar olan filmi dead man'in harika müziklerini yapmakla birlikte yarattığı şarkılar hayatımızın pekala fon müziği olabilecek harika eserlerdir. crazy horse ile çalısmalarına devam eden yaşayan efsane yine crazy horse ile pek de güzide olmayan ülkemizi 2014 yılında onurlandırmış, yorgun gönüllerimizle meşk etmişlerdi.

sağolsunlar, üstada saygıyla.
devamını gör...

burak aksak tarafından 2016 yılında trt için hazırlanan ve sonradan netflix için tekrar düzenlenen 8 bölümlük dizidir.
izlemeyi an itibariyle bitirdim. selçuk aydemir burak aksak ikilisi temiz güzel bir iş ortaya çıkarmışlar.
ben izlerken keyif aldım iyi bir hikâye iyi bir mahallenin içinde buldum kendimi özellikle mahallede bulunan iki ihtiyar beni gayet güldürüp mutlu etti.
özellikle dizinin izleyiciyi merak ettirme kaygısı yer yer hoşuma gitse de yer yer tadımı çok kaçırdı.
kimliksiz bir insan olmak bir insanın kendini araması çok iyi yansıtılmıştı o yüzden bence izlemeye değer bir iş olmuş.



sevmediğim çok fazla kısım vardı şu türk işi klişeleri bir kenara bırakmamız gerekiyor izlerken bir arkadaşımla izleme fırsatı buldum ve olacakları önceden tahmin etmek beni çok üzdü bırakalım şu klişe olayları artık izleyiciyi şaşırtmak gerekiyor.
bir sürü kabullenemeyeceğimiz basit olaylar oluyor ve izleyenin morali bozuluyor izleyici abi olmamış deyince de bir kesim çıkıp “abi absürt işte ya” diyor.
sene 2021 oldu neden ben hala kesin ölmez lan bu diyorum veya silahta mermi yok diyorum.
veya bir oda dolusu silahı neden aptal bir güvenlik korumaya çalışıyor.
ayrıca aybüke pusat kötü bir oyunculuk performansı sergilemiş bir numarası yoktu derler ya aynen öyle oynamış.
dizi öyle bir yerde bitti ki merakla bekliyorum kim bekleyecek şimdi o kadar ayıp. o son sahneden bir ölüm çıkmazsa ben diziyi izlemeyi bırakırım yemin ederim.


sevmediğim kısımlar dışında güzel bir diziydi “eh işte” bir iş olmuş.
abi millet la case de papel yapıyor biz anca 50m2 diyen tiplerden değilseniz bir şans vermelisiniz.
devamını gör...

şuraya bıraktığımdır.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bende çok susama ve susuzluğa dayanamama şeklinde çıkmıştı.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim