öncelikle belirteyim, konu başlığı moderasyon'a soru sor

--! alıntı !--

malum artık her yanımız siyaset oldu.
ya bizdensin ya onlardan durumu.
sosyal medya araçları da artık bu furyadan nasibini alıyor ve karşımıza farklı grupların tekeline geçmiş, farklı siyasi duruşu benimsemiş bir çok araç çıkıyor.
x platformu şu görüşte
y platformu bu görüşte gibi.

sizin yani kafa sözlüğün böyle bir tercihi var mı ?


--! alıntı !--

yukarıdaki soruların muhatabı moderasyon değil, bizzat yöneticidir.
bu tür soruları olan yazarlar gelen kutuma meraklarını bırakabilirler.



yine de soruyu cevapsız bırakmak istemem.

sözlüğün doğrudan politik bir pozisyon alması teknik olarak mümkün olan bir durum değildir.
sözlük yazarlardan oluşan interaktif bir mecradır. her yazar, kendi hür düşüncesinden sorumludur.

kafa sözlük yönetimi olarak bizlerin amacı, bütün ideolojik düşüncelere eşit mesafede yaklaşarak, yazarlarına kendilerini ifade edebilecekleri özgür bir ortam yaratmaktır.
bunun haricinde siyasi bir yönelim hali sözlük var olduğu sürece olmayacak olandır.
devamını gör...

(bkz: akıl çağı)
sartre'ın özgürlüğün yolları üçlemesinin ilk kitabıdır. ayrıca bu kitap ile nobel ödülü kazanmış ve ödülü kabul etmemiştir.
serinin ilk kitabı mathieu karakteri üzerinden hem kendilerini arayan hem kendilerinden kaçan insanların özgürlüğü arayışları seçimleri yada seçimsizlikleri ve hayatlarını anlamlandırma çabaları etrafında geçer.


- " geçmiş günleri mi özlüyorsun" marcelle kuru bir sesle hayır dedi. o günleri değil. yalnızca o günlerde hayalini kurduğum yaşamı özlüyorum. sy 16

- ve birden " ihtiyarladım" diye düşündü. ihtiyarladım. şurada, bir sandalyenin üzerinde, gırtlağıma kadar kendi yaşamıma gömülmüş oturuyor ve hiçbir şeye inanmıyorum. sy 73

- jacques, özentili bir sevecenlikle mathieu dedi, seni, sandığından çok daha iyi tanıyorum ve bu yüzden de korkuyorum. epeydir, böyle bir şeyi bekleyerek üzüntüdeydim zaten: bu çocuk, senin isteyerek, dileyerek yarattığın bir durumun beklenen sonucudur, şimdi onu yok etmek istiyorsun, çünkü hareketlerinin sonuçlarına katlanmak, bu sorumluluğu yüklenmek istemiyorsun. işte sana gerçeği olduğu gibi göstereyim: belki şu anda yalan söylemiyorsun ama senin yaşamın, bütünüyle baştan sona yalan üzerine kurulu!
mathieu "jacques" dedi, " rica ederim, benim için üzülme! söyle bana , şu kendimden sakladığım, saklamak için yalan söylediğim şey neymiş?" gülümsüyordu.
o yalanla saklamaya çalıştığın şu ki dedi jacques, sen, kendinden utanan bir burjuvasın. ben, uzun tereddütlerden, aranmalardan sonra burjuva bir yaşamda karar kıldım, akıllı uslu bir evlenme yaptım, evlenmek gerek diye evlendim. ama sen, yaradılışınla, zevklerinle, içgüdülerinle burjuvasın, seni evlenmeye iten de işte bu içgüdüler. çünkü, sen benim gözümde zaten evlisin mathieu! sy 153

- sana gençlik yılların için tek kelime söylemiyorum, dedi. hatta bazı kötü maceralara sürüklenmeyecek kadar da akıllıca hareket ettin. ama ben kendi geçmişim için de aynı şeyleri söyleyebilirim. aslında ikimiz de, korsan dedelerimizden kalan içgüdülere uymuş olduk. ne var ki, ben bu içgüdüleri bir seferde, sonuna kadar kullandım ve tükettim. sen ise küçük dozlarla, her gün birazını kullanıyorsun, bir dikişte içip bitirmeye gücün yok. belki de sen, bana oranla daha az korsandın, işte senin şanssızlığında bu oldu. yaşayışın, basit bir temele dayanan ama bitmek bilmeyen bir isyan ve anarşi tiryakiliğiyle, seni düzene, ahlak sağlamlığına ve günü gününe diyebileceğim alışılmış yaşama iten derin ve güçlü bir içgüdü arasındaki çatışmadan ibaret! sonuç şu ki sen, sorumluluğu olmayan ihtiyar bir öğrenci olarak kaldın. ama dostum, biraz dur da kendine bak. otuz dört yaşındasın, saçlarına aklar düşmeye başladı. artık körpecik bir delikanlı değilsin anladın mı ve bu özentili bohem hayatı sana hiç yakışmıyor. zaten, bu bohem hayatı denilen şey de nedir ? bundan yüz yıl önce pek güzel, romantik bir fikirdi herhalde ama bugün artık modası geçmiş, ömrünü tüketmiş bir şey... artık akıl çağındasın, mathieu , akıl çağındasın ya da... ya da olmalısın!
mathieu " yok efendim" dedi. senin akıl çağı diye anlattığın şey, kendimden vazgeçme çağı benim için. ben bunu istemiyorum. sy 156-157

-" bütün ömrümce dişleri sökülmüş olarak yaşadım. " diye düşündü." evet, dişleri sökülmüş. asla ısırmadım, bekledim, bekliyor ve kendimi hep daha sonra gelecek günlere saklıyordum ve şimdi, birden gördüm ki hiç dişim kalmamış. sy 271

-
devamını gör...

yazmazsam gözüm açık giderdi. aman da aman, bizim minnoş, pofuduk kalpli modumuz. modluktan önce de takip ederdim mod olunca da çokça gururlandırdı. o güzel kalbi hep sıcacık kalsın, sabrı çok olsun, yolu denizlere, yıldızlara çıksın..
devamını gör...

birden fazla anlama gelmektedir.
ceylan, ahu, karaca anlamları taşıdığı gibi güzel, iffetli ve zarif kadın anlamı da taşımaktadır.
devamını gör...

(bkz: annelik)
devamını gör...

sabah kahvesini alıp kütüphaneye giden ve gerçekten ders çalışabilen insanlara her zaman özenmişimdir mükemmel iradeleri olduğunu düşündüğüm insanlardır
devamını gör...

her sabah uyandığımda şöyle bir tabloyla karşılaştığım için hiç saymadım. rekor falan bizlik işler değil bunlar.
resimag.com/p1/fcd2ccc14b56.png
devamını gör...

her ay üyelerimize ücretsiz kitaplar hediye ediyoruz. detaylı bilgiyi aşağıda görebilirsin

buraya tıklayarak normal sözlük'e hemen kayıt olabilirsin

merhaba,
normal sözlük bitmeyen, depresyona, trafiğe, korna seslerine, kaygı bozukluklarına, kirli siyasete, sosyal fobiye, sonu gelmeyen mesailere, kalbe, tansiyona ve yalnızlığa iyi geldiği isviçreli bilim adamları tarafından ispatlanmış, gezegen üzerindeki en müthiş sözlüktür.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


burada her şey hakkında yazarız, sosyalleşiriz ; stres atarız, eğleniriz, bilgileniriz, gündemi takip ederiz.

her birimiz günlük hayatta çok pis argo söylemlerde bulunabiliyor olsak da, sözlüğümüzü küfürsüz tutuyoruz.

aynı zamanda üyelerine sürekli olarak ücretsiz kitap ulaştıran da bir sözlüğüz.
kendimize ait, sürekli büyüttüğümüz bir kütüphanemiz var.
bu zamana kadar yüzlerce üyemize kütüphanemizden ücretsiz olarak kitap ulaştırdık, ulaştırmaya devam ediyoruz.
bu hafta kitap gönderdiğimiz yazarlarımız :

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


sözlüğümüze kayıt olmak için :
normalsozluk.com/kayit-ol

kütüphanemizi ziyaret etmek için :
kutuphane.normalsozluk.com

sözlüğümüz ile alakalı diğer öne çıkan özellikleri görmek için #özellik sayfasını ziyaret edebilirsin.


son olarak,

bu kadar insan bir araya geldik, iyi şeyler de yapmalıyız diyerek kimi zaman toplanıp yardım organizasyonları düzenliyoruz, yapıyoruz böyle şeyler.

köy okullarına kitap, kırtasiye yardımı.
koruncuk kimsesiz kız çocukları vakfına yılbaşı hediyeleri,
hayvan barınaklarına mama yardımı,
gibi.

aklına bir şey takılacak olursa, üye olduktan sonra online yazarlar listesinde en üstte yer alan turuncu renkli moderatörlerimize istediğin konu hakkında yazabilirsin.

şimdiden aramıza hoş geldin.
devamını gör...

deep purple grubunun 1974 tarihli stormbringer albümünden ritchie blackmore ve david coverdale tarafından yazılmış grubun en güzel şarkılarından biridir. ritchie blackmore tarafından en sevdiğim şarkılardan biridir diye nitelendirilir. ritchie nin blackmore's night grubu tarafındanda pek çok kez çalınmıştır. aynı zamanda blackmore' un eşi de olan candice night'ın yorumu şu şekilde .

şahsi fikrim bu şarkının maskülen bir şarkı olduğu, zaten bu şarkıyı coverdale' den daha güzel okuyan birini ben duymadım.
devamını gör...

a.b.d ordusunun kızılderililer karşısında aldığı ikinci büyük yenilgidir. montana'nın güney batısındaki little bighorn bölgesinde, 7. süvari alayının, general custer ile birlikte yok edildiği savaştır.
a.b.d ordusu, altın keşfedilen kızılderili topraklarını satmayı kabul etmeyen ve rezervasyonlara gelip teslim olmayan herkesi düşman kabul etmişti ama kızılderililer kendi ülkelerinde yaşadıkları için, niye teslim olalım ki dediler. a.b.d üç farklı orduyu kızılderilileri bulup yok etmesi için görevlendirdi.
25 haziran 1876 sabahı, general custer'ın crow (apsaroke) ve arikara izcileri oturan boğa'nın hunkpapa sioux kampını keşfettiler. general custer, yıllar önce 1868'de güneyli cheyenne ve arapaho'ların kampını şafak sökerken, insanlar uykudayken basıp, washita river katliamını yaptığı gibi, bu kampa da ertesi sabah saldırmaya karar verdi. ama aslında bu kızılderililer yalnız değildi, çünkü birçok kabile, dini törenleri güneş dansı için biraraya gelmişti. ama kızılderililer belli bir düzen ve mesafe ile kamp kurdukları için, izciler uzaktaki yada tepelerin ardındaki diğer kampları görmemişti.
general custer ertesi sabah, herkes uykudayken saldırmayı planlıyordu ama etrafı gözetlemeye çıkan bazı sioux gençleri a.b.d askerlerini gördü ve hızla kendi kamplarına doğru haber vermeye gittiler. custer artık ani, şok bir sabah baskını yapamayacağını anlayınca, ordusuyla üç koldan saldırıya geçti. kampın dışında yabani meyve, kök toplayan bazı kadınları, çocukları öldürdüler ve kampa girdiler ama oturan boğa ve savaşçılarıda karşılık vermeye başlamışlardı. birkaç savaşçı etraftaki kabilelere haber vermeye gönderildi, bazı kabilelerde silah seslerini duyup gelmişti zaten. oglala sioux'ların reisi çılgın at gelince savaşçıları belli bir düzen içinde askerlere saldırttı. custer kadın, çocuk birkaç yüz kişiyi öldürüp yine kahraman sayılacağını hayal etmişti ama etraftan hâla yüzlerce savaşçı atlarla yada koşarak geliyor, çevresindeki askerler teker teker vuruluyorlardı. sonunda general custer, iki erkek kardeşi, kızılderili izcileri ve birliğindeki tüm askerleri öldürüldü. kızılderililer 268 a.b.d askeri, 4 crow ve 2 arikara izciyi öldürmüşlerdi. diğer iki birliğin başındaki komutanlar hakim bir yere sığındılar, ve kayıplar verselerde tamamen yok olmaktan kurtuldular.
devamını gör...

hiç uğraşmanıza gerek yok, gidip eminem'in herhangi bir şarkısına basmanız yeterli.
devamını gör...

baykuş: bilim insanı
kuş: pilot
balık: dalgıç
çıta: sporcu
devamını gör...

hayatında olmasını istediği şeylerin gerçekleşmesini izlemek insanları mutlu eder, kedinin ciğerci vitrinine bakması gibidir ama konumuz bu değil.

will smith/ the pursuit of happyness.
devamını gör...

kafasozluk.com/sozlukte-had...

başlığında böyle bir sorunun varlığından haberdar olduk ilk kez. konuya dair neler yapılabilir hususunda etraflıca düşündükten sonra sözlük yönetiminin biz değerli üyeleri için boş bir depo kiralayıp burda sorunların medenice çözüme kavuşturulması sağlanabilir.
korona zamanı bu tip etkinlikler sıkıntılı gözükse de maske takma zorunluluğu hes kodu ve kapıda ateş ölçer ile taraflar içeriye alınır ve olaya tanıklık etmek isteyen yazarlar da sosyal mesafe önlemlerini dikkate alarak çekirdeğiyle gelebilir. problemler masaya yatırılır taraflar argümanlarını sunar baktılar anlaşamıyorlar ne kadar tasvip etmesek de bir kaç yumruk sallarlar birbirlerine biraz deşarj olduktan sonra araya girip yalandan durun sizin gibi medeni insanlara yakışmıyor bu davranışlar deyip ayırırız baktık uslanmadılar ağızlarına kitapla vururuz olayı çözüme kavuştururuz.
devamını gör...

5-d sınıfından berke'nin yolda bulduğu monami kutusuna dandik pastel boya koyması.
devamını gör...

çaylak olarak hesap açtığımda dolar 3 liraydı, hala daha çaylağım. işin saçma tarafı ne kadar sapık, ırkçı,kötü niyetli varsa yazar yapmışlar ama ben sıra bekliyorum kaç yıldır...bu saatten sonra heves kalmadı mis gibi kafa sözlük var biz bize yeteriz...
devamını gör...

1983 doğumlu fransız sokak sanatçısı.
pandemi döneminde bir çok yerin ziyaretçilere kapanmasıyla, halkın sanata ve kültüre erişimininin zorlaştığını vurgulamak için ''sanatı halka açmak'' adına floransa'daki strozzi sarayı'nın cephesine ilginç bir çalışma yapmış.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel la ferita (2021)
eserin adı ''la ferita'' yara anlamına geliyor. pandemi döneminde müzeler başta olmak üzere sanat kurumlarının uzun süre kapalı kalmak zorunda kaldıklarından dolayı varlıklarını sürdürmekte zorlandıklarına atıf yapılmış.
kaynak
devamını gör...

öyle kitaplar vardır ki, muhakkak okunması gereken fakat doğru zamanı bekleyen. bunun yaşla da pek alakası yoktur bazen, hissetmeniz gerekir o vakti. bu roman da tam olarak öyle bir roman. uygun zamanı siz seçmelisiniz, doğru olan vakti... bu kitap benim dostoyevski ile tanışma kitabımdır. evet sağlam bir başlangıç yaptığımın farkındayım fakat asla pişman değilim.

raskolnik: 17.yüzyıl rusya'sında yapılan dini reformları/ düzeltmeleri kabul etmeyenlere verilen addır. kitabın ana karakteri raskolnikov, suç ve ceza arasında sıkışıp kalmış, devlet dairelerini, sistemi, insanları ve onların sorgusuz sualsiz bir yaşam sürmelerini eleştiren, bunu bir türlü kabul etmeyen çok zeki ve sivri dilli bir üniversite öğrencisidir. o, kendisini bile eleştirir, hem de fazlasıyla. ah onun o bitmek bilmeyen sorguları, eleştiri ve düşünceleri... bir tek raskolnikov'u etkiler tüm bunlar, hatta ona insan baltalatır. bu cinayetten sonra, dostoyevski'nin bir suçlunun psikolojik tahlilini ne kadar başarılı bir şekilde aktardığına şahitlik ederiz. bir suçluyla empati kurarız hatta kendimizi tam olarak onun yerine koyarız.

romandaki her karakterin tahlili kesinlikle kusursuz yapılmış. bununla ilgili bir rivayet vardır hatta: suç ve ceza yayınladıktan sonra, petersburg savcısı yazar hakkında dava açar. gerekçesi ise şöyledir: ''bir caninin ruhsal durumunu bu kadar gerçekçi ve ayrıntılı anlatan bir kişinin geçmişinde kesinlikle bir cinayet saklıdır. ''

raskolnikov dışında kitabın başka önemli simgesi de sonya'dır. ondan bahsetmemek haksızlık olurdu. ah sonya, sonya sırf sevdikleri mutlu olsun diye kendi mutluluğundan vaz geçebilecek kadar cesaretli biriydi. zayıf biri gibi tasvir edilmişti belki fakat o güçlüydü. kurtuluşa ve güzel günlerin geleceğine inanıyordu.

sonya: bilge, bilgelik demektir. bu bilge kız raskolnikov'a ışık olacaktır. ''garip ve zavallı insan! yedi büyük günahtan birini işledin. yedi büyük erdemden birini yitirdin!'' sözleri, sadece okumakla bile kulaklarımda yankılanmıştır.

sizi tanımak büyük bir keyifti raskolnikov ve sonya!

kaynak: 1
2
devamını gör...

bahsi geçen yer izbe ya da şehire uzak bir yer değil. hatta tam tersi, konyadaki en merkezi yer olan zafer meydanı'nın orada. gelişime müsait, şehir için gerekli olan pek çok binanın ve yeşil alanın kurulabileceği bir alan. aynı zamanda konyada bulunan önemli 2 3 tane tarihi alan, müzeler de bu bölgede kalıyor. ama gelin görün ki tamamen malum kesimin kontrolünde. ben bu tarihi yerleri gezmek amacıyla o bölgeye gittiğimde, sokak başında "buraya yanında erkek olmadan giremezsin" dediklerinde öğrendim bu acı gerçekleri. neden? diye sorduğumda da içeriden sağlam çıkmayı bırak sağ çıkamazsın, lafını işitmiştim...
insanlarla, ırklarla, siyasetle; kısacası varlıkları sınıflandıracak herhangi bir düşünce tarzıyla işim olmaz. ama ben vatandaşı olduğum ülkede, sokak başında durdurulup oraya alınmıyorsam bi yerlerde bi şeyler yanlış gidiyor demektir.
söylenecek çok söz var ama işe yaramadıktan sonra o da fuzuli kalıyor.
devamını gör...

öteki kasa.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim