ahmet ümit'in usta kalemiyle hayat bulan sultanı öldürmek, polisiye ve tarihi roman türlerini ustalıkla harmanlayan, okuyucuyu zamanın ötesine taşıyan etkileyici bir eser. roman, osmanlı imparatorluğu'nun yükseliş dönemini ve günümüz istanbul'unun karmaşık sokaklarını bir araya getirerek, tarihle modern dünyanın iç içe geçtiği bir cinayet hikâyesini anlatıyor.

hikâye, amerika’da akademik kariyerinde zirveye ulaşmış, osmanlı tarihi konusunda uzman bir profesör olan nüzhet’in istanbul’a dönüşüyle başlar. nüzhet, fatih sultan mehmet döneminde işlenmiş olduğuna inandığı, tarihin akışını değiştirebilecek bir siyasi cinayeti araştırmak için yıllar sonra memleketine geri döner. ancak bu araştırma, onu hiç beklemediği bir sona sürükler. istanbul’a adım attıktan kısa bir süre sonra, üzerinde fatih sultan mehmet’in tuğrasını taşıyan antika bir mektup açacağıyla vahşice öldürülür.

nüzhet’in ölümü, sadece yakın çevresini değil, aynı zamanda tarihi ve polisiye dünyayı da sarsar. olayı çözmekle görevlendirilen dedektif, modern istanbul’un karmaşık yapısı ile osmanlı imparatorluğu’nun görkemli ama entrikalarla dolu geçmişi arasında gidip gelir. fatih sultan mehmet dönemine uzanan bu gizem, dedektifi hem tarihin karanlık köşelerine hem de insan doğasının derinliklerine inmeye zorlar. geçmişte işlenen bir cinayetin, günümüzdeki bir cinayetle nasıl bağlanabileceği sorusu, hikâyenin merkezinde yer alır. bu süreçte dedektif, tarihin sadece bir ders olmadığını, aynı zamanda bugünü şekillendiren güçlü bir anlatı olduğunu fark eder.

ahmet ümit, sultanı öldürmek ile okuyucularını yalnızca bir cinayet hikâyesine değil, aynı zamanda tarihin labirentlerinde kaybolmaya davet ediyor. yazarın derinlemesine araştırmalarla şekillendirdiği tarihi detaylar, romanı yalnızca bir polisiye olmaktan çıkarıp bir tarih şölenine dönüştürüyor. fatih sultan mehmet gibi güçlü bir karakterin gölgesinde, okuyucu hem geçmişin ihtişamına hem de bugünün karmaşasına tanıklık ediyor.

sonuç olarak, sultanı öldürmek, tarih ve polisiye severler için kaçırılmaması gereken bir başyapıt. ahmet ümit’in akıcı üslubu ve ustalıkla işlenmiş olay örgüsü, okuyucuyu bir yandan tarihin tozlu sayfalarına götürürken bir yandan da günümüz istanbul’unun kaotik atmosferinde soluk soluğa bir maceraya sürüklüyor. bu roman, yalnızca bir cinayet hikâyesi değil, aynı zamanda geçmişle bugünün nasıl iç içe geçtiğini sorgulayan derin bir yolculuk sunuyor.
devamını gör...

sabah hesap al, akşama kendi hesabını övüp birilerinin dikkatini iyice çekene kadar yaz. koca koca adamlar, her tanımında bilge adam pozu takınanlar yapıyor bunu bir de.
devamını gör...

"bu yaptıysa ben de yaparım" mottosu.
devamını gör...

19 ocak 2057'de öleceğimi öğrendiğim moral veren site.son 36 yılımı en iyi şekilde değerlendirmeliyim.

www.deathclock.com/
devamını gör...

engellediğim yazarlardır.
zenginleri sevmem.
hıh
devamını gör...

el sueño de la razon produce monstruos".

fransisco goya'nın 1797 yılında yaptığı, akılcı ve aydınlanmacı kimliğiyle, hiciv dili kullanarak tanığı olduğu, toplumsal ve yönetimsel haksızlıkları, çirkinlikleri, çarpıklıkları, yolsuzlukları, yaygın yanlış adetleri ve sarayın açgözlülüklerini ima ettiği, 21.5x15 cm boyutlarındaki bir ıslak kazı/gravürünün ismidir.

gravür, goya'nın ilk gravür baskı tekniğini kullanıldığı yaklaşık 300 parçalık seriye; "los caprichos(kaprisler)"a dahil ettiği işlerinden biri.

sahnenin merkezinde metaforik bir imge yer alır. hem kendini hem de aklı temsil etmek için kullandığı figürün, ellerini ve başını masaya koyarak uykuya dalmasıyla arkadaki sisli atmosferden üşüşen cadılarla, şeytanlarla, cinlerle ve canavarla çevrildiği tasvir edilir.
figürün başını yasladığı masanın üzerinde "aklın uykusu canavarlar yaratır" ibaresi yer alır. akıl uyur ve insanoğlunun karanlık yönleri devreye girer.
figürün başına üşüşen tuhaf yaratıklar; yarasalar, baykuşlar ve vaşaklar birer semboldürler; cehaletin, kötülüğün, şeytaniliğin, karanlığın, hurafelerin ve ölümün sembolleri. uyku; zaaf ve aptallığı işaret ederken ortaya çıkan yaratıklar yoksulluğu, salgın hastalıkları, yozlaşmış yönetimin liderlerinin açgözlülüğünü, yalanlarını imler.

durum ne kadar tanıdık değil mi?

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yaramazlık yapan çocuğuna vurmadan önce sinyalini veren anne cümlesi. bunu diyen anne çoğu zaman kıyamaz.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

vincent van gogh’un hayattayken sadece 1 tablosu satılabildi,
yaşamı boyunca sefalet çekti,
2 kez akıl hastanesinde yattı,
37 yaşında intihar etti.
devamını gör...

hozier 'in şarkısı.benim için tam bir başyapıt.
devamını gör...

ilk seferde başarılı okuduktan sonra inanılmaz bir diksiyona sahip olduğunuzu düşünüyorsunuz.*
devamını gör...

ben bile bakıyorum ne var ki bunda? önemli olan taciz boyutuna ulaşmaması.
devamını gör...

hristiyan ismail'in profilinde gördüğüm yazı.

ciddili yazacak olursam üzüldüm lan nereye gittin?

makaraya vuracak olursam ismailimi (bkz: papaz bayıldı) yapmışlar.

florasanlar içinde uyu kardeşim. nickaltı akıştan engellenmiş ayrıca, adamı resmen kefensiz gömmüşler.

sebebi neydi ki.
devamını gör...

kim jong un reis

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

once baskiyla elestiriyle fazla korumacilikla ya da hor davranarak kafayi yedirirler. sonra da sagda solda memnuniyetsizliklerini paylasip bu oglan/kiz bizi bitirdi derler. nesilden nesile gecen bir sey. kurbanlarin kurbaniyiz. dededimin dedesinin dedesine kufur ettigimi bilirim. bu donguyu kirmak elinizde.
devamını gör...

"madımak katliamını biz kışkırttık"

bu katliamın bir takım güçler tarafından planlandığı ve halkın galeyana getirilerek olayların başlatıldığında dair iddialar ortaya atıldı, ancak bu iddiaların üzerine gidilmeyerek üstü örtüldü.

bu zihniyet aradan geçen yıllar içinde iktidara da taşındı. bu dönemde olayların aydınlanacağına dair bir umut yok. piyonlar göstermelik cezalarla kurtuldu, asıl suçlular ise hiç ortaya çıkmadı.


“helikopterle geldik ve sivas’a 11 km kala bir mezraya indik. askeri haritalarda koordinatları 58’e 47… 13 kişiydik herkes ikişerli gruplara ayrıldı… üç yazar özel hedefti başlarında da aziz nesin vardı… duyum jitem’den geldi… bizim bölgede yaptığımız en büyük olay insanların madımak oteli önünde toplandığı zaman taşı atmamız ve geri çekilmemizdir….”


kaynak

kaynak

halkı kışkırttılar diye katliam suçunu hafifletmeye çalışmak gibi bir amacım kesinlikle yok. kaldı ki iyi tanıyoruz bunları. her olayda mağdur, her olayda haklı. hep bir bahaneleri ve sebepleri var. bu sözlükte bile öncesinde şöyle oldu diye savunulmaya çalışıldığını dehşet içinde okudum.

1993 mayıs sonu ve haziran ilk haftası sivastaydım ve gerginlik elle tutulur seviyedeydi. içimde bir endişe ile dönmüştüm eve. arkadaşlarım oradaydı ve onlar için endişelenmiştim. üniversite öğrencileriydiler. katliam sonrası çok hikaye duydum ilk ağızdan. çaresizlik, kızgınlık ve acıyla dolu.

katliamın gerçek yüzü ortaya hiç çıkmadı. o davaların sanık avukatları üst düzey görevlere geldi, bakanlık verildi, milletvekili yapıldı. sanıklar affedildi. buradan

bu ülkenin aydınlık geleceğini yaktılar o gün. yazılmamış şiirleri, söylenmemiş türküleri yaktılar. geleceğimizi çaldılar.
devamını gör...

kendi kendime konuştuğumun açığa çıkmaması için desteklemediğim kampanyadır.
devamını gör...

eski türk filmlerinde arap bacı karakterinin kapı çalındığı zaman verdiği tepki.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: ben et yiyen bir veganım)

akp gitsin, belki o zaman biz de kanal istanbul'a evet deriz. kanal istanbul'un yandaş zengin etmek ve çalabilecekleri ne varsa çalmak için bir proje olduğunu akpliler bile biliyor.
devamını gör...

her gördüğümde girdiğim başlık. sinirlerim bozuluyor yazılan her programı merak edip indirip deniyorum.
yaz kardeşim onu da indireceğim.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim