orta kafa gol radyo yayını
yayına iştirak etmenizi beklediğim, etkileşimi yüksek ve en önemlisi keyif veren bir akşam olmasını umduğum yayın. geçen haftanın heyecanını bir parça daha atarak, üzerine koya koya* gitmeyi hedefliyoruz, sevgiler.
devamını gör...
gençlerde işsizlik diye bir kaygının bulunmaması
bu gençlerin canına okundu.
en saygın bölümleri bitiren insanlar dahi işsiz ya da komik rakamlara köle yapılmak isteniyor. onca yılın karşılığında azıcık aşım kaygısız başım demedi diye insanları suçlayamazsınız.
üstelik baba parası olan canı öyle istiyorsa iş aramasın, senden ekmek parası mı istedi?
3 kişiyle konuşup genelleme yapan primatlar görüş bildirmesin.
en saygın bölümleri bitiren insanlar dahi işsiz ya da komik rakamlara köle yapılmak isteniyor. onca yılın karşılığında azıcık aşım kaygısız başım demedi diye insanları suçlayamazsınız.
üstelik baba parası olan canı öyle istiyorsa iş aramasın, senden ekmek parası mı istedi?
3 kişiyle konuşup genelleme yapan primatlar görüş bildirmesin.
devamını gör...
ilginç genel kültür bilgileri
şekerle beslenen arının yaptığı bal değil, reçeldir.
devamını gör...
türkçe
ural-altay dil ailesine dahil olmayan dildir zira artık bu devasa dil ailesinin dilbilim camiasında pek taraftarı kalmamıştır. hatta altay dil ailesi hipotezi de büyük ölçüde terkedilmiştir. türkçenin kesinkes dahil olduğu bir dil ailesi varsa bu türki dil ailesidir.
sanıldığı gibi moğolca ile akraba değildir. akraba olmadığı gibi moğolcanın yanından bile geçmez. bir başka yanlış da osmanlıcayı türkçenin devamı gibi görmektir. osmanlıca da türki bir dildir ama türkçe değildir, başka bir dildir. en eski latince metni 1553 tarihli de turcarum moribus'tur. 14. yüzyılda yazılmış codex cumanicus kıpçakçadır. aynı şekilde 732 tarihli orhun yazıtları da günümüzde ardılı kalmayan güney sibir koluna bağlı eski uygurca ile yazılmıştır. oğuz türkçesi ile alakası yoktur.
sanıldığı gibi moğolca ile akraba değildir. akraba olmadığı gibi moğolcanın yanından bile geçmez. bir başka yanlış da osmanlıcayı türkçenin devamı gibi görmektir. osmanlıca da türki bir dildir ama türkçe değildir, başka bir dildir. en eski latince metni 1553 tarihli de turcarum moribus'tur. 14. yüzyılda yazılmış codex cumanicus kıpçakçadır. aynı şekilde 732 tarihli orhun yazıtları da günümüzde ardılı kalmayan güney sibir koluna bağlı eski uygurca ile yazılmıştır. oğuz türkçesi ile alakası yoktur.
devamını gör...
neşter
doktor olan babamın bize onunla kalem açmayı öğrettiği keskin ameliyat bıçağı.
dikiş kutumda bir tane var. çok güzel dikiş söker.
dikiş kutumda bir tane var. çok güzel dikiş söker.
devamını gör...
cumhurbaşkanının yetkilerinin sorgulanması sağlıklı değil
ilk cumhurbaşkanı ve ülkenin kurucusu mustafa kemal atatürk'ün yetkilerini 80 yıldır sorgulayanların samimiyet içermeyen sözüdür.
devamını gör...
harry potter vs lord of the rings
tolkien iki dünya savaşını görmüş, oxford’da edebiyat profesörlüğü yapan bir deha. yüzüklerin efendisi için ayrı bir dünya, ayrı diller ve haritalar tasarlıyor. hatta diğer kitaplarını da alırsanız ayrı bir evreni var.
rowling ise ayrı bir dünyaya ihtiyaç duymadan, büyü, cadı, süpürge gibi yüzlerce yıldır bilinen kavramlara bazen yenisini de ekleyerek akıcı bir seri çıkarıyor.
yani yüzüklerin efendisi edebi şaheserdir, harry potter serisi ise keyifli okumalıktır. ilki mükellef ana yemek iken, ikincisi çok sevsek de atıştırmalıktır.
rowling ise ayrı bir dünyaya ihtiyaç duymadan, büyü, cadı, süpürge gibi yüzlerce yıldır bilinen kavramlara bazen yenisini de ekleyerek akıcı bir seri çıkarıyor.
yani yüzüklerin efendisi edebi şaheserdir, harry potter serisi ise keyifli okumalıktır. ilki mükellef ana yemek iken, ikincisi çok sevsek de atıştırmalıktır.
devamını gör...
mangal yakamayan erkek
insanları mangal yakmaya göre yargılayanları gram umursamayan erkektir. ayrıca yapamayan değil yapmayı tercih etmeyen erkektir aynı zamanda. is ve et kokusunun üstüne sinmesini sevmiyordur..
devamını gör...
kafamıza göre radyo yayını
neee biri 90 lar mı dedi.
çıtır kızlar kontenjan'ından eğer yer kaldıysa bende gelebilirim.*
sahi o kızlar nereye giderler? bir neslin cevabını veremediği sorudur.

bir iki kız arkadaş bulup albüm fotosu konseptinde akşam yerimi alıyorum.kıvırcık saçlı ben mızıkçılık yapmayalım şimdiden söyleyeyim.
haydi oblomovreis bizi çocukluğumuza götür...
çıtır kızlar kontenjan'ından eğer yer kaldıysa bende gelebilirim.*
sahi o kızlar nereye giderler? bir neslin cevabını veremediği sorudur.

bir iki kız arkadaş bulup albüm fotosu konseptinde akşam yerimi alıyorum.kıvırcık saçlı ben mızıkçılık yapmayalım şimdiden söyleyeyim.
haydi oblomovreis bizi çocukluğumuza götür...
devamını gör...
axl rose
şimdilerde trump'a benzeyen , mabadımdan tipsiz adamdır. bir miles kennedy etmez. sesini de beğenmem , karakterini de. bunu birçoğunuz bilirsiniz. gnr'nin parlak dönemlerinde davulcunun manitasını 1 şişe viski karşılığı ayarlayıp stüdyoda mikrofonlar açıkken seks yapmışlardır. kaydettiği sesleride rocket queen şarkısının en vurucu yeri, slash tam solo atarken üst üste koymuştur. şarkıyı dinlerken duyulan kadın inlemesi rol değil, gerçek seks ürünüdür. davulcunun manita mal, kendisi daha mal. zaten grubun bir ara dağılma nedeni de budur. ınsan arkadaşının manitasına yazılır mı lan it. bak yine sinirlendim.
devamını gör...
en garibinize giden turşu çeşidi
başlığı okuduğum an aklıma geleni 'dopaminendorfin' yazmış zaten.
yumurta turşusu?? normalde zaten yumurta kötü kokuyor birde turşusunu düşünemiyorum.
yumurta turşusu?? normalde zaten yumurta kötü kokuyor birde turşusunu düşünemiyorum.
devamını gör...
tayyip erdoğan'ın gezi direnişçilerine terörist demesi
bu adam size terörist demişse, bilin ki doğru yoldasınız kardeşlerim.
devamını gör...
pollyanna
çocukluğumun kitabıdır.
bu yazıya başlamadan önce içimde bir tedirginlikle oturdum bilgisayarın başına. insanların ömrüleri boyunca duyduğu ama çoğunun okumadığı, hatta varlığından bile haberdar olmadığı bir kitaptan bahsetmek enikonu zor işti. ama kimse okumak istemese de yazdığım yazıyı en azından pollyanna adını bir kez daha görmelerine vesile olabilecektim. pollyanacılığın ne lüzumu var diyebilirsin elbette ama ben yine de bu “mutluluk oyunu”nu bir kez de burada deneyeyim.
eleanor h. porter’ın pollyana’sı 29 yıl önce bir yılbaşı arefesinde ve bir paket içinde annem tarafından bana verildiğinde, ben kemalletin tuğcu’yla akşamları , ışıklar sönmeden önce uzun, kasvetli ama bir o kadar da keyifli okuma saatleri geçiriyordum. pollyannayla tanışmam yeni yılın başlamasıyla aynı zamanlara denk geldi. tuğcu’nun verdiği karamsarlıktan sonra pollyanna’nın bazen sinir bozucu olabilen iyimserliği bende garip bir etki bıraktı. henüz sekiz yaşında bir çocuktum ve pollyanna’nın 250 sayfaya varan öyküsünü üç günde yalayıp yuttum. o zamanlar onca mantıklı gelen iyimserliği, tevekkülü şimdi bana biraz gereksiz ve romantik görünse de pollyanna’ya duyduğum sevgi asla azalmadı.
kendine hediye edilen koltuk değneklerine bile sevinebilen, bir araba kazası sonucu felç olduğu zaman bile iyi bir yan arayan ve ne gariptir ki bulabilen bu sarı saçlı sevimli 11 yaşındaki kız bu haliyle takdire şayandır.
porter’ın 1913 yılında yazdığı roman 58 yıl sonra temel gürsu tarafından filme alındı ve herkes bu filmi çok iyi hatırlar, izlediğim zaman beni hayalkırıklığına uğratan, zihnimdeki pollyanna görüntüsüne saldıran bir film olmsına rağmen garip bir tezatla birkaç kez zevkle izlediğim bir filmdir “hayat sevince güzel”. eleanor h. porter’a en ufak bir gönderme yoktur filmde, bir ahde vefa örneği bekler insan izlerken, en azından evdeki kütüphanede bir pollyana olsun ister ama yoktur. pollyanna’nın hikayesini anlatmanın gereği yok, siz zaten zeynep değirmencioğlu’nu izlediniz.
eleanor h. porter’a yapılan bu haksızlık sadece bu filmle sınırlı değildir kanımca. kendi gibi bazı yazarların da başına gelmiştir bu musibet. örneğin pinokyo, frankenstein, oblomov, don quiotte, moby dick; pollyanna gibi yazarlarını gölgede bırakan kahramanlardır ama iyi yanından bakarsak, bizim gibi onları yad edecek okurları her dönem olmuştur.
bu yazıya başlamadan önce içimde bir tedirginlikle oturdum bilgisayarın başına. insanların ömrüleri boyunca duyduğu ama çoğunun okumadığı, hatta varlığından bile haberdar olmadığı bir kitaptan bahsetmek enikonu zor işti. ama kimse okumak istemese de yazdığım yazıyı en azından pollyanna adını bir kez daha görmelerine vesile olabilecektim. pollyanacılığın ne lüzumu var diyebilirsin elbette ama ben yine de bu “mutluluk oyunu”nu bir kez de burada deneyeyim.
eleanor h. porter’ın pollyana’sı 29 yıl önce bir yılbaşı arefesinde ve bir paket içinde annem tarafından bana verildiğinde, ben kemalletin tuğcu’yla akşamları , ışıklar sönmeden önce uzun, kasvetli ama bir o kadar da keyifli okuma saatleri geçiriyordum. pollyannayla tanışmam yeni yılın başlamasıyla aynı zamanlara denk geldi. tuğcu’nun verdiği karamsarlıktan sonra pollyanna’nın bazen sinir bozucu olabilen iyimserliği bende garip bir etki bıraktı. henüz sekiz yaşında bir çocuktum ve pollyanna’nın 250 sayfaya varan öyküsünü üç günde yalayıp yuttum. o zamanlar onca mantıklı gelen iyimserliği, tevekkülü şimdi bana biraz gereksiz ve romantik görünse de pollyanna’ya duyduğum sevgi asla azalmadı.
kendine hediye edilen koltuk değneklerine bile sevinebilen, bir araba kazası sonucu felç olduğu zaman bile iyi bir yan arayan ve ne gariptir ki bulabilen bu sarı saçlı sevimli 11 yaşındaki kız bu haliyle takdire şayandır.
porter’ın 1913 yılında yazdığı roman 58 yıl sonra temel gürsu tarafından filme alındı ve herkes bu filmi çok iyi hatırlar, izlediğim zaman beni hayalkırıklığına uğratan, zihnimdeki pollyanna görüntüsüne saldıran bir film olmsına rağmen garip bir tezatla birkaç kez zevkle izlediğim bir filmdir “hayat sevince güzel”. eleanor h. porter’a en ufak bir gönderme yoktur filmde, bir ahde vefa örneği bekler insan izlerken, en azından evdeki kütüphanede bir pollyana olsun ister ama yoktur. pollyanna’nın hikayesini anlatmanın gereği yok, siz zaten zeynep değirmencioğlu’nu izlediniz.
eleanor h. porter’a yapılan bu haksızlık sadece bu filmle sınırlı değildir kanımca. kendi gibi bazı yazarların da başına gelmiştir bu musibet. örneğin pinokyo, frankenstein, oblomov, don quiotte, moby dick; pollyanna gibi yazarlarını gölgede bırakan kahramanlardır ama iyi yanından bakarsak, bizim gibi onları yad edecek okurları her dönem olmuştur.
devamını gör...
pasban
"pasuban" olarak da bilinen, osmanlıda gece bekçilerine verilen isim.
devamını gör...
sözlük radyosu
türkü yayınıyla şu evde kaldığımız günde tam bir pazar günü atmosferi yaşatmaktadır, çok yaşasındır! *
devamını gör...
şu anda ihtiyacınız olan buluş
migrenimi tamamen geçirebilecek herhangi bir buluş olabilir. günlerdir geçmedi kafamı duvara vuracağım artık.
devamını gör...
tek şarkısı dahi kötü olmayan şarkıcı
(bkz: feridun düzağaç) bu kadar özgün olup, bu kadar iyi söyleyen başka kimse yok bence..
devamını gör...