habil ile kabil
uydurma hikayedir ve kuran'ın açıklarından biridir. aksini savunan dindarlar bu soruya cevap versin.
kuran’da habil’in kabili kıskançlık yüzünden öldürdüğü söyleniyor. bunun nedeni kabilin buğday isteğinin yerine gelmesi fakat habil’in koyun isteğinin yerine gelmemesidir. peki adem ile havva ilk insanlarsa nasıl oluyor da tarımla ve hayvancılıkla uğraşıyorlar? ilk insanlar toplayıcılıkla uğraşmıştır. daha sonra avcılık yapmıştır. yerleşik hayata geçilmesiyle tarım ve hayvancılıkla uğraşılmıştır. yerleşik hayata da milattan önce 4000 yılında sümerler zamanında geçilmiştir.
kuran’da habil’in kabili kıskançlık yüzünden öldürdüğü söyleniyor. bunun nedeni kabilin buğday isteğinin yerine gelmesi fakat habil’in koyun isteğinin yerine gelmemesidir. peki adem ile havva ilk insanlarsa nasıl oluyor da tarımla ve hayvancılıkla uğraşıyorlar? ilk insanlar toplayıcılıkla uğraşmıştır. daha sonra avcılık yapmıştır. yerleşik hayata geçilmesiyle tarım ve hayvancılıkla uğraşılmıştır. yerleşik hayata da milattan önce 4000 yılında sümerler zamanında geçilmiştir.
devamını gör...
cumhurbaşkanlığı millet kütüphanesi
2020 senesinin başında açılmış 4 milyon basılı kaynak, milyonlarca elektronik kaynak ile türkiye'nin en geniş dermesine sahip kütüphanelerinden biridir.
mesleğin içinden biri olarak söylüyorum, inanılmaz donanımlar satın alındı. kurulan teknolojik sistemin, güvenlik önlemlerinin, ödünç iade işlem kabiliyetinin, akıllı raf, raf asansörü, kitap bandı vb maliyetlerin haddi hesabı yok. olmasın da. yatırım yapılacaksa ülkenin kütüphanesine yapılsın, diyanetine değil o ayrı. işletecek firma için de bir şeyler söyleyeyim; rüşdünü ispat etmiş, bunun altından kalkabilecek bir güçte. sistem çalışır yani. patlamaz o kesin.
ancaaaak;
bir ancak olmasa şaşardık di mi?*
kütüphanenin kütüphanecilik hizmetlerini gerçekleştirmesini, yayınların bibliyografik kayıtlarının oluşturulmasını ve düzenlenmesini, kayıt kalitesini ve dahi dermenin kendisini dünya ile paylaşacak marc standartlarını sağlayacak olan program "yerli ve milli" olduğu iddiası güden* boşluk doldurmaca esasına dayalı bir program. inanılmaz bir seçim gerçekten. yani şu mesleki olarak o kadar komik ki tam olarak ifade edebildim mi durumu emin değilim.
dünyanın en pahalı dış donanımına sahip bir şahin iç aksamı düşünün. motoru, freni falan. öyleli. yani.
mesleğin içinden biri olarak söylüyorum, inanılmaz donanımlar satın alındı. kurulan teknolojik sistemin, güvenlik önlemlerinin, ödünç iade işlem kabiliyetinin, akıllı raf, raf asansörü, kitap bandı vb maliyetlerin haddi hesabı yok. olmasın da. yatırım yapılacaksa ülkenin kütüphanesine yapılsın, diyanetine değil o ayrı. işletecek firma için de bir şeyler söyleyeyim; rüşdünü ispat etmiş, bunun altından kalkabilecek bir güçte. sistem çalışır yani. patlamaz o kesin.
ancaaaak;
bir ancak olmasa şaşardık di mi?*
kütüphanenin kütüphanecilik hizmetlerini gerçekleştirmesini, yayınların bibliyografik kayıtlarının oluşturulmasını ve düzenlenmesini, kayıt kalitesini ve dahi dermenin kendisini dünya ile paylaşacak marc standartlarını sağlayacak olan program "yerli ve milli" olduğu iddiası güden* boşluk doldurmaca esasına dayalı bir program. inanılmaz bir seçim gerçekten. yani şu mesleki olarak o kadar komik ki tam olarak ifade edebildim mi durumu emin değilim.
dünyanın en pahalı dış donanımına sahip bir şahin iç aksamı düşünün. motoru, freni falan. öyleli. yani.
devamını gör...
kadına lan diyen insan
önce kendisine sonra karşısındakine saygısı olmayan kişidir.
size “lan” diyen birine izin verirseniz o yarın gelir size ana avrat da küfreder, kalkar “samimiyiz” der sokak kadını muamelesi de yapar, “aşığım” der tokat da atar, “benden ayrıldı” der öldürür de. asla taviz ve izin vermeyin. musamma musammayı getirir. kati ve net bir şekilde tepkinizi koyun.
hayatımda kimseye bana “lan” diye hitap edecek kadar taviz vermedim, vermem. herkes yerini de haddini de bilmeli.
size “lan” diyen birine izin verirseniz o yarın gelir size ana avrat da küfreder, kalkar “samimiyiz” der sokak kadını muamelesi de yapar, “aşığım” der tokat da atar, “benden ayrıldı” der öldürür de. asla taviz ve izin vermeyin. musamma musammayı getirir. kati ve net bir şekilde tepkinizi koyun.
hayatımda kimseye bana “lan” diye hitap edecek kadar taviz vermedim, vermem. herkes yerini de haddini de bilmeli.
devamını gör...
hayati
roma ile ilgili aynı yorumu yazıp bunun için özür dileyecek kadar kibar ve benim gibi manager hastası yazar arkadaşım.mahlasını her gördüğümde oyunu açmamak için zorlanıyorum.kurup başlarsam sorumlusu sensin ona göre!
devamını gör...
d.w. winnicott
ingiliz pediatrist ve psikanalist. (1896-1971)
özellikle ikinci dünya savaşı dönemi londralı çocuklar üzerinde yaptığı çalışmaları ve 40 yıllık meslek ürünü olan ''oyun ve gerçeklik'' adlı kitabı, çocuk psikiyatrisi adına kazanılmış çok kıymetli bir kitaptır fikrimce.
çocuklar için oyunun ne demek olduğunu, bir insanda gerçeklik algısının nasıl geliştiğini, sahte ve gerçek kişiliklerin (böylelikle jung'un persona ve gölge kavramları, lacan'ın aynasının aslında ilk annenin gözlerinde parladığını ve hatta borderline kişilik kavramları insanın zihninde oturuyor hakkaten) nasıl inşa edildiğine dair daha pek çok ilginç şey öğrenebilirsiniz.
“bir çocuk ya da yetişkin ancak oyun oynarken ve sadece oynarken yaratıcı olabilir ve bütün kişiliğini kullanabilir; birey de kendini ancak yaratıcı olduğunda keşfedebilecektir.”
özellikle ikinci dünya savaşı dönemi londralı çocuklar üzerinde yaptığı çalışmaları ve 40 yıllık meslek ürünü olan ''oyun ve gerçeklik'' adlı kitabı, çocuk psikiyatrisi adına kazanılmış çok kıymetli bir kitaptır fikrimce.
çocuklar için oyunun ne demek olduğunu, bir insanda gerçeklik algısının nasıl geliştiğini, sahte ve gerçek kişiliklerin (böylelikle jung'un persona ve gölge kavramları, lacan'ın aynasının aslında ilk annenin gözlerinde parladığını ve hatta borderline kişilik kavramları insanın zihninde oturuyor hakkaten) nasıl inşa edildiğine dair daha pek çok ilginç şey öğrenebilirsiniz.
“bir çocuk ya da yetişkin ancak oyun oynarken ve sadece oynarken yaratıcı olabilir ve bütün kişiliğini kullanabilir; birey de kendini ancak yaratıcı olduğunda keşfedebilecektir.”
devamını gör...
geceye bir şarkı sözü bırak
bir varmışım bir sen olmuşum
böyle dalgınlık mı olur?
kendimi sende unutmuşum.
bir onur akın şarkısıdır.
böyle dalgınlık mı olur?
kendimi sende unutmuşum.
bir onur akın şarkısıdır.
devamını gör...
sıfır takipçisi olan bir yazarı ciddiye almak
çok takipçi olunca ciddiye alınmak mı gerekiyor? mesela başımızdakilerin milyonlarca takipçisi var, ben hiç ciddiye almıyorum hatta alamıyorum. çok takipçili insanların, ünlülerin, magazin figürlerinin , yöneticilerin benim nazarımda çokta ciddiye alınacak bir tarafları yok. ülkemizdeki insanların durumlara karşı tutumlarını ve şekilcilik için neler yaptığını azıcık bile olsa bilmeyen birinin açtığı başlık.
devamını gör...
psikiyatri bilim midir sorunsalı
bilim olmadığını idda edenlerin psikolojileri merak edilir
devamını gör...
sözlükteki bitmez vedaların yazarları
bu tanııım soooon biraz sonraaaaa bu kafadaaan çıkıııp gideceğiiiim!
kendileri için böyle bir cover üzerinde çalışmaktayım. gomercanla stüdyodayız.
kendileri için böyle bir cover üzerinde çalışmaktayım. gomercanla stüdyodayız.
devamını gör...
final fight
doksanlı yılların başında ateri salonlarından aşina olduğumuz, capcom tarafından 1989'da piyasaya sürülen video oyunudur.
ülkemizde final fight yerine oyunda bir karakterin ismi olan hagar olarak akıllara kazınmıştır. oyunu tek jeton ile bitirebilene dahi gözüyle bakılırdı. o zamanlar çok küçük olduğum için doksanları sonunda oynama şansına erişmiştim. bilgisayarda arada sırada hala oynarım.
ülkemizde final fight yerine oyunda bir karakterin ismi olan hagar olarak akıllara kazınmıştır. oyunu tek jeton ile bitirebilene dahi gözüyle bakılırdı. o zamanlar çok küçük olduğum için doksanları sonunda oynama şansına erişmiştim. bilgisayarda arada sırada hala oynarım.
devamını gör...
dinlerken kendinizi bulduğunuz şarkı sözleri
elbette ki feminist bir kız
metafiziğe de inanmakta
bir kusuru var yalnız kızın
biraz entel takılmakta
optimist hem de pesimist biraz
idealizmi de savunmakta.
metafiziğe de inanmakta
bir kusuru var yalnız kızın
biraz entel takılmakta
optimist hem de pesimist biraz
idealizmi de savunmakta.
devamını gör...
fossa
madagaskar'da yaşayan büyük ve yırtıcı bir memeli türü.
fossalar, balık, kuş, sürüngen gibi canlılarla, gece ve gündüz avlanarak beslenirler. ortalama 70 cm civarında boyları ve bir o kadar da uzun kuyrukları vardır. soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvanlardan biridir.

(görsel, animals.sandiegozoo. org'dan alıntıdır.)
fossalar, balık, kuş, sürüngen gibi canlılarla, gece ve gündüz avlanarak beslenirler. ortalama 70 cm civarında boyları ve bir o kadar da uzun kuyrukları vardır. soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvanlardan biridir.

(görsel, animals.sandiegozoo. org'dan alıntıdır.)
devamını gör...
gereğinden fazla abartılan kitaplar
büyük tepkiler alacak olsam da simyacı... asla kötü bir kitap demiyorum ama biraz abartılmıyor mu?
devamını gör...
kullanılmış mucizeler
saki mahlasını kullanan h.h.munro’nun insanlar hayvanlar ve yırtıcı hayvanlar isimli öykü kitabında bulunan kaybolan bebek isimli kısa öyküde geçen sözdür.
zor bir durumda olan bir ailenin bir sorunu çözmek için inançlarını kullanarak bir mucize yaratmaları ancak artık o mucizeye ihtiyaçları olmadığını anladıklarından onu bir otoyola bırakmaya karar vermeleri üzerine söylenir bu söz.
insanlar bazen öyle anlar yaşarlar ki bir mucizenin tam zamanı olduğunu düşünürler. ve bir mucizenin gerçek olmasını sağlamanın en iyi ve etkili yolu mucizenin gerçekleşeceğine içten bir şekilde inanmaktır.
inanç olayında yeterli derinliğe erişilince mucize öyle ya da böyle gerçekleşir. bu hayatın doğal akışına da uygundur. bunda şaşırılacak bir şey de yoktur ayrıca.
ancak mucize gerçekleşip içinden bulunulan olumsuz durum ortadan kalkınca insanlar ellerindeki mucizelerle ne yapacaklarını şaşırırlar. kullanılmış bir mucize artık işe yaramaz görünmeye başlar. zaten muhtemelen başka bir zor durumda kullanmak da mümkün olmaz o mucizeyi. kullanıldığı için ve artık işe yaramadığı düşünüldüğü için eski mucizenin pabucu dama atılır. kullanılmış mucizeler hayatımızın her yanı saçılmış enkazlar haline gelir.
yine de siz kullandığınız mucizeleri otoyola bırakmayın. belki bir ihtiyaç sahibine verirsiniz.
zor bir durumda olan bir ailenin bir sorunu çözmek için inançlarını kullanarak bir mucize yaratmaları ancak artık o mucizeye ihtiyaçları olmadığını anladıklarından onu bir otoyola bırakmaya karar vermeleri üzerine söylenir bu söz.
insanlar bazen öyle anlar yaşarlar ki bir mucizenin tam zamanı olduğunu düşünürler. ve bir mucizenin gerçek olmasını sağlamanın en iyi ve etkili yolu mucizenin gerçekleşeceğine içten bir şekilde inanmaktır.
inanç olayında yeterli derinliğe erişilince mucize öyle ya da böyle gerçekleşir. bu hayatın doğal akışına da uygundur. bunda şaşırılacak bir şey de yoktur ayrıca.
ancak mucize gerçekleşip içinden bulunulan olumsuz durum ortadan kalkınca insanlar ellerindeki mucizelerle ne yapacaklarını şaşırırlar. kullanılmış bir mucize artık işe yaramaz görünmeye başlar. zaten muhtemelen başka bir zor durumda kullanmak da mümkün olmaz o mucizeyi. kullanıldığı için ve artık işe yaramadığı düşünüldüğü için eski mucizenin pabucu dama atılır. kullanılmış mucizeler hayatımızın her yanı saçılmış enkazlar haline gelir.
yine de siz kullandığınız mucizeleri otoyola bırakmayın. belki bir ihtiyaç sahibine verirsiniz.
devamını gör...
lord of the portakals miğfer dibi
ellerine sağlık dediğim video.
devamını gör...
soul
izlediğim en iyi animasyonlardan diyebilirim. tabii yan etki olarak izlendikten sonra 'benim bu hayattaki tutkum, amacım ne ya?' şeklinde birkaç saniye, dakika, saat duvara bakıp kalabilmek pek tabiidir. izleyin, izlettirin.
devamını gör...
siber saldırı
profesyonel bilgisayar korsanları tarafından yapılan ve ağır hapis cezası olarak ciddi bir yaptırımı bulunan saldırı türü. zaman zaman kafa sözlüğün başına da geliyor fark etmişsinizdir.
devamını gör...





